BANKA TÜKETİCİ VE KONUT KREDİSİ YARGI KARARLARI IŞIĞINDA KREDİ MASRAF İADESİ

Benzer belgeler
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından: KONUT FİNANSMANI KURULUŞLARINCA VERİLECEK SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Mortgage: 15 Püf Nokta

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDEKİ HAKSIZŞARTLAR HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, taksitle satış sözleşmelerine ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.

KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Sabit Faizli Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formu

Yönetmelik hükümleri, katılım bankaları yönünden kar payı dikkate alınarak uygulanacaktır.

Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu. a) Konut finansmanı kuruluşunun unvan, açık adres, telefon ve varsa diğer erişim bilgileri:

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. SABİT FAİZ ORANLI KONUT FİNANSMANI KREDİLERİ İÇİN SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

BİREYSEL KREDİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ VE TALEP FORMU

SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Resmî Gazete Sayı : 29369

SABİT FAİZLİ KONUT DESTEK KREDİSİ (KONUT FİNANSMANI) SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

28 Mayıs 2015 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

SABİT FAİZLİ KONUT DESTEK KREDİSİ (KONUT FİNANSMANI) SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin Korunması Ve Piyasa Gözetim Genel Müdürlüğüne

MORTGAGE KANUN TASLAĞI

Dr. Sezer ÇABRİ Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞMELERİ

SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMANI KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ ÜRÜN VE BİLGİ FORMU Form No :

ÖNCE SABİT SONRA DEĞİŞKEN FAİZLİ KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

ÖRNEKTİR KONUT FİNANSMANI (MORTGAGE) SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU. Form No.:...[1]

KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Kredi sözleşmesinde faiz oranı nasıl belirlenir?

İŞYERİ KREDİSİ / KONUT FİNANSMANI HARİCİNDEKİ KONUT KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU TAHSİL EDİLECEK FAİZ, ÜCRET, MASRAF VE KOMİSYON TUTARLARI * :

FİNANSAL DESTEK KREDİSİ SÖZLEŞMESİ

KONUT FİNANSMANI ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

DEĞİŞKEN FAİZLİ KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

Doküman No 07.KRE.FR.1709 Sayfa No 1/5. Sabit Faizli Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu

TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI

TAŞIT KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Kullanacağınız kredi sebebiyle, isteğe bağlı sigortaların (hayat sigortası, konut sigortası vb. gibi) yaptırılması zorunlu değildir.

ESAS NO : 2013/4033 KARAR NO : 2013/7605 Y A R G I T A Y İ L A M I

İŞYERİ KREDİSİ / KONUT FİNANSMANI HARİCİNDEKİ KONUT KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU FAİZ ORANI %..

sigortası vb. gibi) yaptırılması zorunlu değildir. FRM.BİBÜGM

İHTİYAÇ KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU

EV DEĞİŞTİREN MORTGAGE SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMAN KREDİSİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ KREDİYE İLİŞKİN BİLGİLER

Hayat Sigortası, Konut Sigortası gibi yapılması isteğe bağlı sigortaların yaptırılması zorunlu değildir.

KONUT FİNANSMANI KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU Kredi Numarası: #basvuruno#

SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8

İHTİYAÇ KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU TAHSİL EDİLECEK FAİZ, ÜCRET, MASRAF VE KOMİSYON TUTARLARI (*):

SABİT FAİZLİ KONUT DESTEK KREDİSİ (KONUT FİNANSMANI) SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

TEKSTĠL BANKASI A.ġ. KONUT FĠNANSMANI SÖZLEġME ÖNCESĠ BĠLGĠ FORMU

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞME BİLGİLENDİRME FORMU

TAŞIT KREDİSİ ÜRÜN VE SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: Tüketici Dernekleri Federasyonu. : 1- Başbakanlık - ANKARA. 2- Maliye Bakanlığı - ANKARA

İHTİYAÇ KREDİSİ BİLGİLENDİRME VE TALEP FORMU TAHSİL EDİLECEK FAİZ, ÜCRET, MASRAF VE KOMİSYON TUTARLARI: MASRAF TUTARI

TAVSİYE KARARI : N.M.Ü

İHTİYAÇ KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU

KONUT FİNANSMANI KREDİ SÖZLEŞMESİ BİLGİLENDİRME VE TALEP FORMU. Aşağıda belirtilen konut finansmanı kredisi teklifi

TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ VE TALEP FORMU

TAŞIT KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Hayat Sigortası, Konut Sigortası gibi yapılması isteğe bağlı sigortaların yaptırılması zorunlu değildir.

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞMESİ

KONUT FİNANSMANI SİSTEMİ (MORTGAGE) SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMANI KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

İŞYERİ KREDİSİ / KONUT FİNANSMANI HARİCİNDEKİ KONUT KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU FAİZ ORANI %..

T.C. YARGITAY 13. Hukuk Dairesi. Karar Tarihi:

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞMESİ

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.

TÜKETİCİ KREDİSİ EK SÖZLEŞMESİ. Kredi Tipi

KONUT FİNANSMANI (MORTGAGE) SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

YÖNETMELİK TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş. TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİLENDİRME FORMU

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ VE TALEP FORMU

Kredi Faiz Türü Kredi Tutarı : Kredi Vadesi (Ay) : Taksit Tutarı : Peşin Faiz Tutarı : Akdi Faiz Oranı (Aylık) % : Akdi Faiz Oranı (Yıllık) % :

İPOTEKLİ İHTİYAÇ KREDİSİ / EV GELİŞTİRME KREDİSİ / ARSA KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU (Konut Finansmanı Harici) FAİZ ORANI

Đpotekli Konut Finansman Sistemine Đlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Đlişkin Kanun Tasarısı Taslağı

ŞİKAYET NO : /222 KARAR NO : 2013/88 TAVSİYE KARARI ŞİKAYETÇİ : T.Ç. ŞİKAYET EDİLEN İDARE : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu /ANKARA

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

İŞYERİ KREDİSİ / KONUT FİNANSMANI HARİCİNDEKİ KONUT KREDİSİ BİLGİ ve TALEP FORMU FAİZ ORANI %..

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

KAPIDAN SATIŞLARA İLİŞKİN UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

FERDİ KREDİ SÖZLEŞMESİ (Ekonomik Nitelikli Krediler)

KEFALET VE HESAP REHNİ ŞÖZLEŞMESİ. Kefil ve Rehin Veren (Bundan böyle Kefil ve Rehin Veren veya Kefil veya Rehin Veren olarak anılacaktır.

Tarih :../../. Müşteri Adı Soyadı Müşteri Numarası Başvuru Numarası

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.BK/86

T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

EV DEĞİŞTİREN MORTGAGE KONUT FİNANSMAN KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU VE ÖRNEK ÖDEME PLANLARI

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

Akdi Faiz Oranı (Aylık) (%) - - Akdi Faiz Oranı (Yıllık) (%) - -

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞMESİ

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

84 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Transkript:

BANKA TÜKETİCİ VE KONUT KREDİSİ YARGI KARARLARI IŞIĞINDA KREDİ MASRAF İADESİ A) GİRİŞ Av.Sedat KARTAL Tüketici nin kullanmış olduğu ve özelinde banka ve finans kuruluşlarınca sağlanmış olan tüm kredilerin kullanılmasından doğan hukuki ihtilaflara, yargı kararları ışığı altında aşağıdaki makalemizde konuyu sadeleştirerek ve özet şeklinde vermeye çalışacağız. Tüketici Kredileri her ne isim altında olursa olsun, tüketiciler yönünden bankalar ve finansman kuruluşlarınca sağlanan nakdi kredilerdir. Bu tür kredilerin verilmesinde genel kanun hükümlerinin yanında (Borçlar Kanunu, Medeni Kanun, Ticaret Kanunu vb.) özel kanunlar ile Tüketici Kredileri kullanımından doğan kanun ve yönetmelikler de Tüketici Hukuku mevzuatımızda yer almışlardır. Bu konudaki kanunlardan bazıları aşağıda verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 5582 Sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Değişiklik Kanunu, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu, 6102 Sayılı Ticaret Kanunu, 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun, 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 492 Sayılı Harçlar Kanunu, Konumuzla ilgisi bakımından bazı temel yönetmelikler de aşağıda verilmiştir. Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Yönetmeliği, Tüketici Kredisi Erken Ödeme Yönetmeliği, Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları Yönetmeliği, Bankaların Kredi İşlemlerine ilişkin Yönetmelik, Konut Finansmanı Kapsamındaki Kredilerin Yeniden Finansmanına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği, Bankacılık hizmetleri ; gerçek kişilere verilen her çeşit krediler, 4077 Sayılı Kanun kapsamında sayılırlar. Buna karşılık Bankacılık faaliyetleri özel bir kanun olan 5411 Sayılı

Bankacılık Kanunu na tabidir. Bankalar karşısında özel veya tüzel kişiler hakkında koruyucu düzenlemeler Bankacılık Kanununda yer alır. Ayrıca Bankacılık Kanununda yer alan bütün işlem, fiil ve işler ticari iş sayılır ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, Bankacılık Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, 4077 sayılı kanunda kredi verenler için yetkili banka ifadesine yer verildikten sonra, değişik maddelerde de bankalarca verilen tüketici kredileri, konut finansman kuruluşları olan bankaların tüketicilere verdikleri konut kredileri gibi ifadelerden doğan düzenlemelere yer verilmiştir. Bu sebeple bu kredilere ilişkin hukuki ihtilaflar tüketici kanunundan doğan tüketici davası sayılır. Bu genel bilgilerden sonra, 4077 sayılı Kanunu nun özellikle; Tüketici Kredisi (4077 s.k.md.10), Konut Finansman Sözleşmeleri (4077 s.k.md.10/b) sinde düzenlenen Tüketici ve Konut Finansmanı Kredileri ile ilgili bu maddelerin her birinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki bu kanun açısından ortaya çıkan ve yargıya intikal etmiş masraf iadesine ilişkin hukuki sorunlar, yine yargı kararları ışığı altında incelenecektir. a) Tüketici Kimdir? Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi tüketicidir. (4077 s.k.md.3/e). Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri de satıcı sayılır. (4077 s.k.md.3/f) Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişiler de sağlayıcıdırlar. (4077 s.k.md.3/g) Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet hizmet olarak tanımlanmıştır. (4077 s.k.md.3/d) Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi sayılır. (4077 s.k.md.3/h) b) Tüketici kredisi nedir? Tüketici Kredisi; Tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. şeklinde tanımlanmıştır. Tüketici kredisi sözleşmesinin taraflarını tüketici ile banka veya finansman şirketi oluşturmaktadır. Tüketici kural olarak bir gerçek kişi, istisnai olarak bir tüzel kişidir. Banka kredileri başlıca nakdi ve gayri nakdi krediler olarak sınıflandırılmakta; ancak sadece nakdi krediler tüketici kredisi sayılmaktadır. Bankalar tarafından gerçek kişilere verilen nakdi krediler, bireysel kredi olarak tanımlanmakta, tüketici kredileri bunların bir bölümünü oluşturmaktadırlar. Bireysel nakdi kredilerin, tüketici kredisi sayılması için kredinin mal veya hizmet edinme amacıyla verilmesi gerekmektedir. Bu amacın gerçekleşmesi için ise; gerçek kişinin mal veya hizmet edinmek amacıyla bankadan kredi talep etmesi ve bankanın da tüketici kredisi vermeyi kabul etmesi gerekir.

Gerçek kişiye tüketici kredisi talep etmeden nakdi kredi tahsisi halinde, bu kredi herhangi bir bireysel kredi işlemi görecek ve bankanın, gerçek kişinin aldığı krediyi nerede, nasıl ve ne amaçla kullanacağını araştırma yükümlülüğü bulunmayacaktır. Ancak, kredi veren bankanın tüketici kredisi sözleşmesi yapıp yapmayacağı ve bu sözleşmenin yasal şartlarının neler olacağı hususu, öncelikle Tüketici Kanunu ve özel kanun olan Bankacılık Kanunu açısından değerlendirilecektir. B) TÜKETİCİ KREDİ SÖZLEŞMELERİ a) Tüketici Kredisi Madde 10- (Değişik: 6/3/2003-4822/15 md.) Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez. Sözleşmede; a) Tüketici kredisi tutarı, b) Faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı, c) Faizin hesaplandığı yıllık oran, planı, d) Ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme e) İstenecek teminatlar, f) Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, h) Kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar, ı) Kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar, Yer alır. Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir.

Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez. Tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilir. Her iki durumda da kredi veren, ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimini yapmakla yükümlüdür. Bakanlık ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indiriminin ne oranda yapılacağının usul ve esaslarını belirler. Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur. Kredi verenin ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da krediyi kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı kredi verenden geri istemek hakkına sahiptir. Ayrıca, kredi veren kıymetli evrakın ciro edilmesi sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür. C) KONUT FİNANSMANI TÜKETİCİ KREDİLERİ a) Genel Olarak Konut Kredileri açısından; Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi ile konut yapı kooperatiflerinin gerçek kişi ortaklarıdır. (Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları hakkında Yönetmelik md.3/ğ) Kredi sözleşmesi: Tüketicilerin konut edinmeleri, sahip oldukları konutların teminatı altında kredi kullanabilmeleri veya bu kapsamdaki kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kredi kullanabilmeleri için tüketici ile konut finansmanı kuruluşu arasında düzenlenen sözleşmeyi ifade etmektedir. (Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları hakkında Yönetmelik md.3/f) İlgili yönetmeliğin en önemli maddesi sorumluluk hususunu düzenleyen ve konut finansmanı kuruluşları için bağlayıcı olan 5.md. sidir. Finansmanın türüne göre, 6 ncı ve 7 nci maddelerde belirlenen Sözleşme Öncesi Bilgi Formu nun, sözleşme öncesinde tüketiciye yazılı olarak verilmesi konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye yazılı olarak verilmesini takip eden 1 iş günü geçmeden imzalanan sözleşmeler geçersizdir. Bu bilgiler konut finansmanı kuruluşları için bağlayıcı niteliktedir. (Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları hakkında Yönetmelik md.5/(1)) Kredi sözleşmelerine ilişkin sözleşme öncesi bilgi formu; Konut finansmanı kuruluşları tarafından tüketicilere sözleşmenin akdinden önce verilecek olan bilgilendirme formu; sabit, değişken veya sabit ve değişken faizin birlikte uygulandığı faiz seçenekleri için ayrı ayrı ve en az oniki punto koyu siyah harflerle düzenlenmesi ve ilgili maddede yer alan bilgileri içermesi

zorunludur. (Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları hakkında Yönetmelik md.6/(1)) 5582 sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile 4077 sayılı Kanuna 10/B maddesi ile Konut Finansman Sözleşmeleri başlıklı aşağıdaki madde eklenmiştir. b) Konut Finansman Sözleşmeleri Madde 10/B (Ek: 21/2/2007-5582/24 md.) Konut finansmanı kuruluşları tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Tüketici teklifi kabul edip etmemekte serbesttir. Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilecek genel bilgilerin kapsamı ve Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun standartları ilgili birliklerin görüşü alınmak suretiyle Bakanlık tarafından belirlenir. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir. Konut finansmanı sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen şartlar, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez. Borçlunun temerrüde düşmesi halinde konut finansmanı kuruluşu borçluya temerrüt tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde iadeli taahhütlü posta yoluyla bildirimde bulunmakla yükümlüdür. Konut finansmanı kuruluşu, geri ödemelerin yapılmaması halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak tüketicinin birbirini izleyen en az iki ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Konut finansmanı kuruluşunun bu hakkını kullanabilmesi için en az bir ay süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Finansal kiralama işlemlerinde, tüketicinin muacceliyet uyarısında verilen sürenin sona ermesini takiben, konut finansmanı kuruluşu kalan borcun tamamını ifa etme hakkını kullanmak üzere finansal kiralama sözleşmesini feshettiği takdirde, konutu derhal satışa çıkarmakla yükümlüdür. Konut finansmanı kuruluşu satış öncesinde konut için 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara kıymet takdiri yaptırtır. Takdir edilen kıymet, satıştan en az on iş günü önce tüketiciye bildirilir. Konut finansmanı kuruluşu takdir edilen kıymeti dikkate alarak basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle konutun satışını gerçekleştirir. Tüketici, konut finansmanı kuruluşunun zararının konutun satışından elde edilen bedeli aşan kısmından sorumludur. Konutun satışından elde edilen bedelin kalan borcu aşması halinde aşan kısım tüketiciye ödenir. Konut finansmanına yönelik finansal kiralama işlemlerinde 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 7, 25 ve 31 inci maddeleri uygulanmaz. Konutun satışının gerçekleştirilmesi ve elde edilen bedelin kalan borcu aşan kısmının tüketiciye ödenmesini takiben tüketici veya zilyedliğin devredilmiş olması halinde zilyedliği elinde bulunduran üçüncü şahıslar konutu tahliye etme yükümlülüğü altındadır. Konutun tahliye edilmemesi halinde konut sahibi 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 26 ncı ve 27 nci

maddeleri uyarınca tüketici veya zilyedliğin devredilmiş olması halinde zilyedliği elinde bulunduran üçüncü şahıslar aleyhine icra yoluna başvurabilir. Kullanılan finansmanın teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, konut finansmanı kuruluşu asıl borçluya ve diğer teminatlara başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez. 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlı konut finansmanından kaynaklanan işlemlerde kredi veren konut finansmanı kuruluşu, krediyi belirli bir konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, konutun hiç ya da zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren satıcı ile birlikte, tüketiciye karşı, kullandırılan kredi miktarı kadar müteselsilen sorumlu olur. Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilen kredilerin ipotek finansmanı kuruluşlarına, konut finansmanı fonlarına veya ipotek teminatlı menkul kıymet teminat havuzlarına devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz. Konut finansmanı kuruluşunun ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı konut finansmanı kuruluşundan geri isteme hakkına sahiptir. Ayrıca, konut finansmanı kuruluşu kıymetli evrakın başkasına devri sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Kredilerde geri ödeme tutarlarının, finansal kiralama işlemlerinde ise kira bedellerinin anaparayı aşan kısmı bu madde kapsamında faiz olarak kabul edilir. Sözleşmede belirtilmek suretiyle konut finansmanına yönelik kredilerde ve finansal kiralama işlemlerinde faiz oranı sabit, değişken veya aynı kredi için her iki yöntem esas alınmak suretiyle belirlenebilir. Oranın sabit olarak belirlenmesi halinde sözleşmede başlangıçta belirlenen oran her iki tarafın ortak rızası dışında değiştirilemez. Oranın değişken olarak belirlenmesi halinde ise, başlangıçta sözleşmede belirlenen oran, dönemsel geri ödeme tutarı yine başlangıçta sözleşmede belirlenecek olan azami dönemsel geri ödeme tutarını aşmamak koşuluyla ve yine sözleşmede belirlenecek yurt içinde veya yurt dışında genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılan bir endeks baz alınarak değiştirilebilir. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde bu yöntemin muhtemel etkileri konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi şarttır. Bu amaçlarla kullanılabilecek referans faizler ve endeksler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, tüketicilerin bilgilendirilme yöntemlerine ilişkin usûl ve esaslar ise Bakanlık tarafından belirlenir. Tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu, vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. Ödenen miktara göre gerekli faiz indiriminin ve kredinin tüketiciye yıllık maliyet oranının hesaplanmasında Bakanlık tarafından çıkartılan ilgili yönetmelik hükümleri uygulanır.faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir.

Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez. Konut finansmanı sözleşmelerinde asgari olarak aşağıdaki unsurlara yer verilmesi zorunludur: a) Konut kredisi sözleşmeleri için kredi tutarı, finansal kiralama sözleşmeleri için toplam kira bedeli, b) Kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen konuta, finansal kiralama sözleşmeleri için finansal kiralamaya konu olan konuta ilişkin bilgiler, c) Yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı (değişken faizli sözleşmelerde yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı başlangıç ve azami faiz oranı için ayrı ayrı hesaplanır), d) Toplam borç tutarının anapara, faiz ve diğer giderler itibarıyla dağılımı (değişken faizli sözleşmelerde başlangıç faiz oranı veya kira bedeli ve azami faiz oranı veya kira bedeli esas alınarak hesaplanacak toplam borç tutarları), e) Değişken faizli sözleşmelerde baz alınan endeks ve faiz oranındaki veya kira bedellerindeki değişmenin hesaplanma yöntemi, f) İlk yıl için dönemsel olarak, kalan yıllar için yıllık olarak hazırlanan, ödenen anapara, ödenen faiz, diğer giderler, kalan anapara, ilgili dönemler için geri ödeme veya kira bedellerinin yer aldığı ödeme planı (Değişken faizli sözleşmelerde, başlangıç ve azami faiz oranları kullanılarak iki ayrı ödeme planı oluşturulur.), g) Geri ödeme veya kira ödeme sayısı, ödeme tarihleri, belirlenen ödeme tarihinin resmi tatile gelmesi durumunda ödemelerin ne zaman yapılacağı, ilk ve son ödeme tarihleri, h) İstenecek teminatlar, i) Ödemelerde temerrüde düşülmesi halinde, kredi sözleşmeleri için akdi faiz oranının (değişken faizli sözleşmelerde cari faiz oranının) yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, finansal kiralama sözleşmeleri için uygulanacak gecikme faiz oranı, j) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, k) Kredi geri ödemelerinin veya kira ödemelerinin vadesinden önce yapılmasına ilişkin şartlar ve sabit faizli sözleşmelerde erken ödeme ücreti öngörülmekte ise hesaplanmasına ilişkin esaslar, l) Kredinin veya kira bedellerinin yabancı para birimi cinsinden belirlenmesi durumunda, kira ve geri ödeme tutarları ile toplam borç tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar, m) Sözleşmeye konu olan konutta kıymet takdiri yapılmasını gerektirebilecek haller ve kıymet takdirinin kimler tarafından yapılabileceği, n) Varsa sözleşmeye konu olan konuta ilişkin sigorta bilgileri.

Tüketiciye gönderilecek dönemsel ödeme dekontlarında ödemelerin onbeşinci fıkranın (d) bendinde yer aldığı şekliyle dağılımına ve kalan borç miktarına yer verilir. Bu maddenin uygulanmasında, konut yapı kooperatiflerinin gerçek kişi ortakları tüketici kabul edilir. D) TÜKETİCİ KREDİLERİNİN BAZI GENEL ÖZELLİKLERİ a) Tüketici Kredilerinde Hayat sigortası ve Konut sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunmaması Konut kredilerinde; rehin alınan taşınmazlarla ilgili ve bankanın riskini temin eden dain ve mürtehin lehine konut sigortası ve kredilerin uzun yıllara yayılan vadelerde olmaları nedeniyle, kredi borçlusunun hayat sigortası yaptırması ve kredi kullananın vefatı halinde bankanın kredi alacağı için sigorta şirketine başvurması elbetteki önem taşımaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, banka lehine zaten Şahsi Müşterek ve Müteselsil Kefil yapılarak alınan teminatlı kredi sözleşmelerinde ayrıca özellikle konut üzerine İpotek tesisi ile verilen kredi ve DASK poliçesi ile kredi zaten teminat altına alınmaktadır. Bilgi Formu ile ilgili Yönetmelikte Formun ön yüzünde yer alacak şekilde en az on altı punto ve koyu siyah harflerle, hayat sigortası, konut sigortası gibi yapılması isteğe bağlı sigortaların yaptırılmasının zorunlu olmadığına dair ibarenin yazılması gerekmektedir. denilmektedir. (Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları hakkında Yönetmelik md.6/(2)) Tüketicinin sigorta yaptırmaya zorlanamayacağı kuşkusuzdur. Tüketici sigorta yaptırmayı kabul ettiği takdirde bu yükümlülüğün konut kredisi sözleşmesine ayrıca eklenmesi; sigortaların her yıl yenilenmesinin zorunlu olduğu için tüm prim maliyetlerinin tutarı konusunda tüketicinin bilgilendirilmesi sonrasında tarafların karşılıklı anlaşması ve müzakere edilerek tüketicinin kabulü halinde ve bu hususu kendi el yazısı ve ayrıca imzası ile tasdiki halinde bu hususun haksız şart oluşturmayacağını düşünmekteyiz. Diğer sıkıntı yaratan bir hususun da, genellikle bankalar ve kredi veren kuruluşlarının tamamının bu sigortaları zorunlu olan kendi bankalarının iştiraki olan sigorta şirketlerinden yaptırılmasında diretmeleridir. Aynı türden koruyucu sigortaların başka sigorta şirketlerinin tüketici tarafından çeşitli sebeplerle tercih edilebilmesi mümkün iken, kredi veren banka ve finans kuruluşlarının bunu da kabul etmekte genellikle isteksiz davrandıkları, hatta sigortanın kendi iştiraki olan sigorta şirketlerince yaptırılmasının tüketici tarafından kabul edilmediği durumlarda tüketicilere kredi veremeyeceklerini beyan ettikleri de bilinmektedir. Unutulmamalıdır ki,.. Aksine bir teamül, ticarî örf veya adet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz. (4077 s.k.md.5/3.fıkra) Bu hususa riayet edilmediği her hal haksız şart sayılacak ve tüketici aleyhine değerlendirilebilecektir.

b) Tüketici Kredilerinin verilmesinin başka bir hizmete bağlı kılınamayacağı Tüketici kredileri Aksine bir teamül, ticarî örf veya adet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz. (4077 s.k.md.5) Tüketici Kredilerinin kullandırılması bu madde hükmüne rağmen, banka ve finans kuruluşları tarafından bazen; kredilerin kullandırılması için, zorunlu olmamasına rağmen hayat ve konut sigortaları yaptırılmasına, kredi ödemeleri için Vadesiz ve/veya kredili avans mevduat hesabı açılması şartına ve/veya aynı banka veya kredi finans kuruluşundan kredi kartı alınmasına yine ve/veya birden fazla fatura ödemeleri için açılacak vadesiz mevduat hesabı açılarak otomatik ödeme talimatlarına verilmesi şartlarına tabi tutulduğu görülmektedir. c) Tüketici ve Konut Kredilerinde Kefillerin Durumu Tüketici Kredilerinde Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez. (4077 s.k.md.10/3.fıkra son cümle) Konut Kredisi içinde benzer bir hüküm yine 4077 sayılı Tüketicinin Koruması Hakkındaki Kanunun md.10/b, 8.fıkra hükmünde yer alan düzenlemeye göre... Kullanılan finansmanın teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde konut finansmanı kuruluşu asıl borçluya ve diğer teminatlara başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez. denilmiştir. Yine aynı maddenin 5.fıkrasında yapılan düzenlemeye göre konut finansman kuruluşu geri ödemelerin yapılmaması halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa bu hak ancak tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede halinde temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Bu hakkın kullanılabilmesi için en az bir ay süre verilerek muaccelliyet uyarısında bulunması zorunludur. ifadesine yer verilmiştir. Her ne kadar bazı Kredi Sözleşmelerinde, banka ve kredi finans kuruluşları tarafından ısrarla sözleşme maddelerine, yeni Borçlar Kanunu nun Kefalete ilişkin Müteselsil Kefil olduğu hususunda hükümler koyup imzalatarak; Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir. (6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu md.586) hükmüne dayanabileceklerini iddia ediyorlar ise de;

Özel Kanun olan 4077 sayılı Kanun un 10.md ve 10/B md.leri tüketici kredileri ve konut kredilerinde öncelikle uygulanacağı için Yargıtay da içtihatlarında kefalet yönünden öncelikle 4077 sayılı Tüketici Kanuna uyulması gerektiğine hükmetmektedir. Yasada yapılan bu açık düzenlemeye göre tüketici kredilerinde verilen şahsı teminat adi kefalet niteliğindedir. Asıl borçluya başvurmadan kefil hakkında dava açılması veya takip yapılması mümkün değildir. Bu husus takip koşulu veya dava şartıdır. Kredi için rehin verildi ise öncelikle rehnin paraya çevrilmesi zorunludur. Sonuç olarak asıl borçlu hakkında yapılan takip haciz vesikasına bağlanmadan ve rehin paraya çevrilmeden, kefil hakkında icra takibi yapılması mümkün değildir. Bu husus dava şartıdır. Bu nedenle hakim tarafından resen dikkate alınır. (HGK 22.02.2008 tarih, 2008/13-160 E., 2008/147 K; Yargıtay 13.HD, 06.10.2008 tarih, 2008/4057 E. 2008/11201 K.sayılı kararı, Yargıtay 13.HD, 24.01.2011 tarih, 2010/11378 E. 2011/602 K. sayılı kararı,) d) Tüketici Kredilerinde Yasal ve/veya Avans Faiz istenebilmesi Faizin, Avans faizi talebi yönünden reddi, yasal faiz talebi yönünden kabulü halinde Karşı Vekalet Ücreti Bankalar ve Finans Kuruluşları Masraf İadeleri taleplerinde faizden sorumluluk şartlarının doğmasına ilişkin savunmalarını genellikle, 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu nun 117. ve 118.md dayandırarak, masrafların kesinti tarihinden değilde, bankanın temerrüde düşürülmüş sayılmasını gerektirecek olan ihtarname, hakem heyeti veya Tüketici Mahkemesine başvurma tarihi ile mümkün olduğunu ve faizin istenebilmesi için başlangıç tarihinin bu sayılanlardan başlayan tarihler olması gerektiğini ileri sürmektedirler. Ancak,bilindiği üzere; Bankalar, Anonim Şirket statüsünde olup, kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredileri değerlendirme gibi bir çok işi gerçekleştirirler. Esas faaliyet alanı itibariyle sürekli parayla iştigal etmektedirler. Kural olarak temerrüt B.K. 101 vd., (Yeni 6098 s.k.117.vd) madde hükümlerine tabidir. Ancak bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde, haksız surette alınan yıllık aidat bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandırıldığı ve bundan gelir elde edildiği kuşkusuzdur. Genel hukuk prensiplerinden olan hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez ilkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı üyelik ücretlerini hesabına girdiği andan itibaren avans faizi ile birlikte iade etmesi hakkaniyet ve adalete uygun olur. (Ankara 7.Tüketici Mahkemesi 24.03.2009 tarih ve 2008/515 Esas, 2009/141 Karar sayılı kesin kararı) Bilindiği gibi 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun un Kanuni Faize ilişkin 1.md si ile Temerrüt faizine ilişkin 2.md si ile TTK 21/1 maddesi gereğince tüzel kişi tacirin her türlü iş ve işleminin ticari olması asıldır. TTK 21/II maddesine göre taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm olmadıkça diğeri içinde ticari iş sayılır. 3095 sayılı

Kanuni faiz ve Temerrüt faizine ilişkin kanunun 1. maddesi gereğince Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde miktarı sözleşme ile tesbit edilmemişse, bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır. Bakanlar Kurulu, bu oranı aylık olarak belirlemeyle yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir. Aynı yasanın 2/1 maddesi gereğince temerrüde düşen borçlu sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça birinci maddede belirtilen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. 2/II maddesince TC Merkez Bankası önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli oranlar için uyguladığı faiz oranı yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre davacının tacir olması nedeniyle 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2/II maddesi gereği davacının Merkez Bankası kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden faiz talep edebilecektir. 6102 sayılı yeni Ticaret Kanunu 3,8,9 ve 10.md leri dikkate alındığında yasal faiz istenebilmesi konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak sorun bu tür kredilerdeki masraf iadelerinde, banka ve kredi finans kuruluşlarına karşı, Avans (Temerrüt ve/veya Reeskont) faizi talebinde bulunup bulunulamayacağındadır. Avans faizi konusunda, Bursa Tüketici Mahkemesi nin 30/12/2009 tarihli 2009/389 Esas.- 2009/418 Karar ı sonrasında; Davacının tacir olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. TTK 21/1 maddesi gereğince tüzel kişi tacirin her türlü iş ve işleminin ticari olması asıldır. TTK 21/II maddesine göre taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm olmadıkça diğeri içinde ticari iş sayılır. 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt faizine ilişkin kanunun 1.maddesi gereğince Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse, bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır. Bakanlar Kurulu, bu oranı aylık olarak belirlemeyle yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir. Aynı yasanın 2/1.maddesi gereğince temerrüde düşen borçlu sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça birinci maddede belirtilen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. 2/II maddesince TC Merkez Bankası önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli oranlar için uyguladığı faiz oranı yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre davacının tacir olması nedeniyle 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2/II maddesi gereği davacının Merkez Bankası kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği gözetilmeden yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekir. Kararı ile taraflardan birinin tacir ve yargılama mahkemesinin Tüketici Mahkemesi olması yönünden temerrüt faizi istenebileceği yönünden bozma kararı verilmiştir.(yargıtay 13. Hukuk Daire 18.07.2011 tarih,2010/19122 E. 2011/11578 K.) Yukarıdaki kararın içeriği her ne kadar Telekom Aboneliği yönünden ve tüketici aleyhine ve fakat davacı tacir tüzel şirket lehine ise de, karar taraflar bakımından iki taraflı ve tüketicinin davacı, tacir kurumun ticari işletmesinin de davalı olacağı Bankacılık ve Tüketici Kredileri Sözleşmelerinden doğacak benzer talepli davalar da uygulanabileceği