SINAVA NASIL HAZIRLANMALIYIZ? PLANLI ÇALIŞMAK Eğer siz de "derslerimi yetiştiremiyorum, okul dersleri ile sınav hazırlığı bir arada gitmiyor, zaten yazılılar da üst üste geldi, yetişemiyoruuum!!!" diyorsanız, plansız çalışıyorsunuz demektir. Peki böyle bir sorunu nasıl çözümleyebiliriz? Tabi ki plan yaparak! Plan, yapılacak işlerin belli bir süre ve düzene sokulmasıdır.yani hangi derse ne zaman ve ne kadar çalışacağınızı belirlemektir. Hedefe Ulaşmada Planlı Çalışmayı Engelleyen Etmenler: Bu kadar çalışma yeter. Ben yapamam ki! Bugün çok yorgunum Benim çalışmaya ihtiyacım yok. Bu konu çok zor. Bu konular hayatta lazım olmaz. Bugün zamanım yok. Yukarıdaki cümlelerden bazıları ya da hepsi sizin de sık sık kullandıklarınız arasındaysa artık plan yapmaya başlamalısınız demektir! İşte size plan yapmanın bazı püf noktaları: İlgilerinizi ihtiyaçlarınızı gözönünde bulundurun. Derslerle sosyal etkinlikler arasında mantıklı bir denge kurun. Kendinize mutlaka serbest zaman ayırın. Mümkün olduğu ölçüde günün aynı saatlerini ders çalışmaya ayırın. Uykunuzu mutlaka almaya çalışın ve bu konuda ödün vermeyin. Plana uyma konusunda kararlı davranmaya çalışın. İhtiyaç duyduğunuz takdirde, planlarınızı güncelleyin. Planlı çalışmak; Zamanı etkili şekilde kullanmanızı, Neyi, nereden başlanacağına karar vermenizi, Güven ve motivasyonunuzun artmasını sağlar. Bir dersin en iyi kavrandığı ortam dersliktir. Zaten, iyi bir uyku düzeni ve gıdaya dikkatin de gerekliliği sınıftaki kavrayışı en üst düzeye taşımak içindir. 1
DERSİ DERSTE ÖĞRENMEYE ÇALIŞIN Dersin derste öğrenilmesinin önemini ortaya koymak için size bir örnek vereyim: Bir öğretmenin matematik konularından birisi olan "sayılar" konusunu öğrencilerine aktardığı süreye -mesela- altı saat diyelim. Bir öğrencinin öğretmeni olmaksızın, kendi başına bu altı saatlik dersi öğrenme süresi yaklaşık bunun 4-5 katıdır (bu süre dahi konunun yapısına göre az gelebilir). "Neden" diyeceksiniz? Çünkü öğretmen usta bir öğreticidir. Ders öğretmeninin bilgiyi öğretme, algılatma ve yorumlama gücü, sınavdaki soru tiplemelerine olan alışkanlığı ve hangi noktaların üzerinde durulması gerektiğine dair bilgi ve tecrübeleri elbet ki bir öğrenciye oranla çok ama çok daha fazladır (bu yüzden tarih dersinde gizlice matematik sorusu çözen ve "nasılsa tarih dersini evde okur, anlarım" diyen öğrencileri hiç anlamamışımdır). Bir öğrencinin konuyu öğrenirken öğretmenini dikkatlice dinlemesi ve öğretmenin yönlendirmesine uygun çalışma düzeneği oluşturması başarılı olması adına çok önemlidir. Derste başka şeylerle uğraşmak oldukça hatalı bir davranıştır Ders esnasında başka derslerle uğraşmak, başka derslerden soru çözmek, cep telefonuyla mesajlaşmak, çevresindekilerle sohbet etmek ve diğer derslerle ilgili defterleri temize çekmek gibi davranışlar öğrencilerin sıklıkla yaptığı hatalı davranışlardır. Bu hatalı davranış sırasında sınavda çıkabilecek bir konunun "püf noktası" anlatılıyor olabilir. Bir sorunun yanlış işaretlenmesi veya yapılmamasıyla, sınırda puanlarla üniversite kayıplarının yaşandığı bir sınav sisteminde, bu tür hatalı davranışlardan uzak durulmalı, derse gereken ilgi ve dikkat verilmelidir. Derste aktif olun, "başkaları ne der" diyerek soru sormaktan korkmayın Maalesef, çoğu öğrenci dersi anlamaktan çok, derse girmiş olmayı yeterli görmektedir. Derse girmek sorumluluğunun yerine getirilmiş olması, başarı için gerekli ama yeterli değildir. Başarılı öğrenciler, yüksek bir konsantrasyonla dersi dinlediği gibi, anlamadıkları yerlerde medeni cesaretlerini kullanarak soru sormasını da bilirler. Dolayısıyla, bilmediğiniz veya anlamadığınız yerlerde öğretmeninizden yardım istemekten çekinmemelisiniz; unutmayın, sınavı kaybetmenin vereceği sıkıntı, sınıfta soru sormanın verdiği sıkıntıdan oldukça fazla olacaktır. 2
TEKRARIN ÖNEMİ Başarılı ve etkin öğrenmenin vazgeçilmez unsurlarından birisi de öğrenilen konuların gününde tekrar edilmesidir. Tekrarsız yapılan soru çözümleri beklenen faydayı sağlamaktan uzaktır. Tekrar, öğrenme sonrası oluşan unutmanın önündeki en büyük engeldir. Öğrenme ve unutma arasındaki ilişkiyle ilgili insanların genel kanaati, zaman geçtikçe öğrenilen bilgilerin daha hızlı unutulduğu yönündedir. Oysa, psikolojide öğrenme üzerine yapılan çalışmalardan elde edilen bulgulara göre, en fazla unutma ilk gün sonunda gerçekleşmektedir (%60-80 aralığında). Kısaca, öğrenilen bilginin yarıdan fazlası ertesi güne kadar öğrenen kişinin hafızasından çıkmaktadır. Öğrenmenin yapıldığı günün içinde yapılan tekrarlar, bu öğrenme kaybını azaltan en güçlü çalışmadır. Haftalık veya aylık değil, günlük tekrara önem verin. Birçok öğrenci, tekrarı maalesef bir zaman kaybı olarak görür. Tekrar etmek yerine soru çözmeyi tercih eder; ya da "nasılsa hafta sonu tekrar ederim" mantığıyla günlük tekrarı ileri tarihlere atarlar. Halbuki, hafta sonuna veya ay sonlarına taşınan tekrarlar, elden çıkmış olan bilgilerin tekrar elde edilmesi için yapılan verimsiz çabalardır; öğrenene ciddi fayda sağlamayacaktır. Günlük yapılan tekrarlar ise, o günkü çalışmaların zihinde tekrardan yaşatılmasıdır; öğretmenin verdiği bilgiler, yaptığı vurgular, önem verilen noktalar bu tekrarda tekrardan yaşanır. Böylece kalıcı bir öğrenmenin en önemli adımları atılmış olur. Tekrar için ne kadar süre gereklidir? 40-50 dakika aralığında işlenmiş bir dersin tekrarı, dersin yapısına göre, yaklaşık beş ile on dakika civarında olmalıdır. Tabii ki bu süre, dersin niteliğine, öğrencinin o dersi anlama düzeyine ve konunun içeriğine göre doğal olarak değişir. Örneğin, 50 dakika anlatılmış bir tarih dersinin tekrarı beş dakika alıyorsa, aynı sürede işlenmiş bir matematik dersi 10 dakika alabilir. İşlem içeren dersler, doğal olarak sözel derslerden daha fazla süre alacaktır ama tekrar süresi dersin süresinin yarısını ve daha fazlasını alıyorsa, o konuyla ilgili ders öğrenilmemiş anlamına gelir. 3
Tekrar ederken nasıl bir yöntem kullanılmalıdır? Sözel derslerin tekrarında, edebi bir metni okur gibi tekrar etmek yeterlidir. Özellikle, öğretmenin vurguladığı noktalar üzerinde düşünülmelidir. Sayısal derslerin tekrarında ise, dersin anlatıldığı atmosfer zihnen canlandırılmalı, vurgu yapılan noktalar hatırlanmalı, sebep-sonuç ilişkisinde öğretmenin anlattıkları hatırlanmaya çalışılmalı ve son olarak da sınıfta çözülen bazı soruların çözüm kısmı kapatılarak tekrar çözüm yapılmalıdır. Çözümde yapılan hatalar kontrol edilerek unutma düzeyi ölçülmelidir. Sağlıklı bir uyku düzeni, günü olumlu kılmada oldukça etkilidir; bu etkiyi artırmak için de gıdaya dikkat etmek gerekir. Nasıl ki en pahalı ve güçlü araba bile yakıtı olmadan hareket edemez işte kahvaltısız güne başlayan bir öğrenci de benzer bir durumdadır. GIDANIZA DİKKAT EDİN! Özellikle sabah kahvaltısına önem verin. Kahvaltısız başlayan bir öğrenme başarılı olamaz. Günlük plan yaparken özellikle sabah kahvaltısına dikkat edin. Sabah kahvaltısı yoğun bir şekilde yapılmalı ve günlük yemek ağırlığı buraya verilmelidir. Sabah kahvaltısının verdiği enerji, öğrenmeyi etkinleştirdiği gibi öğrenmenin oluşumunu da kolaylaştırır. Öğle ve akşam yemeklerinde ne yapmalı? Kahvaltı harici öğünlerin hafif olması öğrencinin yararınadır. Özellikle bu öğünlerden sonra ders aktivitesi varsa fazla, ağır ve yağlı yemeklerden kaçınılmalı, özellikle yoğurt ve ayran türü uyku getirici yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Akşam yemeği hafif bir öğün olmalıdır. Uyku vaktinin yaklaştığı bir zamanda ağır yemekler yemek vücut sağlığı açısından da olumsuzluklar taşır. Akşam yemeğini evdekilerle anlaşarak erken bir saatte yapmaya çalışın, böylelikle akşam çalışmalarında daha dinamik olursunuz. Hangi tür yiyecekler alarak çalışmayı etkinleştirebiliriz? Kahve ve kola gibi içecekler kafein içerir ve bu tür içecekleri sık tüketenlerde kan basıncı artar, kalp atışı hızlanır, stres hormonları salgılanır ve yüksek düzeyde hareketlilik ortaya çıkar. Bunun sonucunda ortaya çıkan kaygı durumundan dolayı vücuttaki vitaminler daha hızlı tüketilir. Özellikle B ve C türü vitaminler taşıyan yiyeceklerin tüketilmesinde fayda vardır, mevsim sebzelerine ağırlık vermek, hormonlu yiyeceklerden kaçınmak gerekir. 4
UYKUNUZA DİKKAT EDİN! Uyku düzeni neden gereklidir? Yapılan araştırmalarda, beynimizin algılama ve öğrenme kapasitesiyle uyku düzenimiz arasında yüksek korelasyona sahip bir ilişki olduğu, düzenli uykusunu alan öğrencilerin daha etkin öğrendiği ve hatırlama düzeylerinin oldukça yüksek çıktığı verisi araştırmalarla elde edilmiştir. Uyku düzeni sağlıklı olmayan bireylerde öğrenmenin yeterli düzeyde olmadığı ve unutmanın yüksek düzeyde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Uyku düzeni nasıl oluşturulur? Öncelikle, en verimli uyku aralığının saat 22:00 ile 07:00 aralığında, ortalama 7-8 saat uzunluğunda olduğuna (mevsime göre değişimler yaşanabilir) dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu aralıkta olmak koşuluyla 22:00-06:00 veya 23:00-07:00 aralığında kurgulanacak bir uyku düzeni etkin öğrenme için oldukça faydalıdır. Bu uyku düzenini sadece okul veya dershaneye gittiğiniz günlerde değil eğitimin olmadığı çeşitli tatil günlerinde dahi uygulamanızda yarar var. Sizin dışınızda gelişen bazı durumlar bu uyku düzenini bozabilir ama bu gibi ekstra durumlar sık olmamak koşuluyla uyku düzenine zarar vermezler. 5