Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 54, Ekim 2017, s

Benzer belgeler
Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s 'ten özetlenmiştir.

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

KIRGIZ MİLLETİNE AİT <KIRKKIZ> EFSANESİ

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

ESKİ UYGUR TÜRKLERİNDE TERCÜME FAALİYETLERİ HAKKINDA KISA BİR ARAŞTIRMA EYÜP SARITAŞ *

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

Sarı Uygur- Şira Uygur: Türk- Moğol İlişkisi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 8.ders. Dr. İsmail BAYTAK UYGUR DEVLETİ

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

YENİ DERS ÖNERİSİ. : Çin Tarihi I (Kelimelerin ilk harfleri büyük olacak şekilde küçük harfle yazılması gerekmektedir.)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Pekin, 11 Ekim Çin de İşletim Maaliyetleri

BAZI KLASİK EDEBİ ÇİN METİNLERİNDE TÜRKLERLE İLGİLİ KAYITLAR EYÜP SARITAŞ 1

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir


BİZ, MELEKLER - DRUNVALO

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ Ders.11. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KARLUKLAR

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Değerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK ASYA HUN DEVLETİ

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti): Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devletî):

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

Bununla birlikte, ismini veren buluntu iyi bir zamana rast geldi. Sadece üç

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

Yıl: 4, Sayı: 13, Eylül 2017, s

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 11. Hafta. Submiken Protogeometrik Dönem

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

ŞARKİYAT MECMUASI. Edebiyat Fakültesi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ. ŞARJdYAT MECMUASI HAKEMLİ BİR DERGİDİR YILDA İKİ KEZ YAYIMLANIR

Abdrasul İSAKOV. Tarih Kritik - Sayı 2, Ocak Dr.,

Tanrı nın İbrahim e Vaadi

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN PAKİSTAN TEFRİŞAT PROJELERİ İPEKYOLU ASYA LAHOR KUR AN KURSU YENİ BİNAMIZ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

Ulus Devlet Olma Yolunda Bir Medeniyet: Çin

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

Ders Adı : UYGARLIK TARİHİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

TARİH GÜNÜMÜZDEKİ TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI MUHTAR TÜRK CUMHURİYETLERİ

Nüfusu. Tarım ve Hayvancılık Sanayi. Coğrafi Konumu. Turizm Ulaşım. Yer Şekilleri. İklimi

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Çin Bahçe Sanatı Kısa Tarihi

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

KÜL TİGİN YAZITININ ÇİNCE METNİ VE TERCÜMESİ 1

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

15 Ekim 2014 Genel Merkez

ÇİNLİ TARİHÇİ WU YUGUİ NİN ÇİNCE KAYNAKLARDA GEÇEN ESKİ TÜRK TARİHİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı nın İbrahim e Vaadi

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Muson Yağmurlarını Atlatmak Kelsey, Dylan, and Trevor Bölüm 1 Fen Bilimleri

TEMEL GÖSTERGELER Coğrafi yapı

Gidyon un Küçük Ordusu

BÜYÜK ÇİN SEYAHATİ - TUR PROGRAMI

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 54, Ekim 2017, s. 380-389 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 17.08.2017 13.10.2017 Dr. Ayhan AFŞIN ÜNAL Erciyes Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Blm afsin@erciyes.edu.tr UYGURLARIN BATIYA GÖÇLERİ HAKKINDA BİR İNCELEME Öz Uygurların Orta Asya bölgesinde gerçekleştirdikleri tarihi faaliyetler konusunda, Türkiye de yapılan araştırmalar oldukça sınırlıdır. Uygur Türklerinin menşeleri ve önemli olayları hakkındaki bilgiler, Eski Türkçe ve Çince olarak yazılmışlardır. Tahmin edileceği üzere, Uygurlar hakkında kayıtlar içeren kaynakların büyük çoğunluğu Çince olarak kaleme alınmıştır. Ne yazık ki, Uygurlar hakkında oldukça ayrıntılı ve zengin içerikli bilgiler veren resmi Çin yıllıklarının tamamı, Türkçe ye henüz tercüme edilmemiştir. Tarih boyunca yaşlı ve geniş Asya bölgesinin, Budizm ve Maniheizm gibi dinlerine inanarak, çok parlak bir geçmişe sahip olan Uygurların tarihinde, yaşadıkları bölgelerden batı yönünü takip ederek, göç etmeleri çok önemli bir yere sahiptir. Biz bu kısa çalışmamızda, ağırlıklı olarak Çin kaynaklarına dayanarak, Uygurların ve Sarı Uygurların batıya gerçekleştirdikleri göçleri ve bu göç hareketine dair destanlar hakkında bir değerlendirme yapmaya gayret edeceğiz. Anahtar kelimeler: Uygur, Göç, Batı.

AN ANALYSIS IN MIGRATION OF UIGHURS TO THE WEST Abstract Researches conducted in Turkey on the historical activities of Uighurs in Central Asia are very limited. Information on the origins of Uighur Turks and the significant events has been written up in Old Turkish and Chinese. As it will be anticipated, majority of the sources containing records on Uighurs has been written up in Chinese. Unfortunately, not all of the official Chinese annuals that provide quite detailed and rich-content information on Uighurs have been translated to Turkish. It is an important phenomenon that, throughout the history, the old and rich Asia believed in religions such as Buddhism and Maniheism, and followed the direction to the west from where they were living in the Uighurs' history, which had a very bright past. In this brief study, we will make good efforts to evaluate the migrations of Uighurs and Yugurs to the west, as well as the saga on their movement of migration mainly relying on the Chinese sources. Keywords: Uighur, Migration, West. Güney-Kuzey Hanedanları döneminde, Çin in kuzey kesiminde yer alan bozkırlarda yaşayan göçebe kavimler arasında meydana gelen karışıklıklar nedeniyle, büyük bir göç dalgası başlamıştır. Bu yıllarda, Uygurların bir kısmı uzun zamandır yaşadıkları toprakları terk ederek, kuzey Asya bozkırları ile Avrupa nın doğu kesimi istikametinde göçe başlamışlardır. Avrupa kıtasına gelince, Doğu Roma İmparatorluğu nun komşusu olan bu Uygur kitleleri hakkında, 5-7. yüzyıl Yunan ve Suriye yazısı ile yazılmış kaynaklarda önemli derecede kayıtlar bulunmaktadır 1. 381 Fakat biz bu kısa araştırmamızda, sadece Çin kaynaklarında kaydedilen ve 840 yılında başlayan büyük Uygur göç hareketlerinin sebepleri ve bu göçler sonucunda Uygurların hangi bölgelerde yerleştikleri konusunda bilgiler vermeye gayret edeceğiz. Türk asıllı topluluklar arasında, en zengin kültür tarihine sahip olan Uygurların 840 yılında başlatmak zorunda oldukları göç hareketleri hakkında, bildiğimiz kadarıyla geniş çaplı bir bilimsel araştırma henüz yapılmamıştır. Oysa yaptıkları göçler sonucunda, yeni bölgeleri tanıma ve yeni komşular edinerek, yeni kültür dairelerine giren Uygurların bu göçleri, Orta Asya tarihine de büyük katkılar sağlamıştır. UYGURLARIN GÖÇ ETMELERİNİN SEBEPLERİ 830 dan 840 yılına kadar geçen on yıl zarfında, Uygur Hakanlığı, Doğu Uygurların batıya muhacereti ve kağanlık başkentinin Karabalasagun dan Tanrı Dağları eteklerine nakledilmesiyle sonuçlanan üçüncü aşamayı yaşamıştır. 840 yılında, Apa komutasındaki 100.000 kişilik Kırgız süvari ordusu, Uygur Kağanı'nın başkenti Karabalasagun u ele geçirmiştir. Kırgızlar 1 Qian Boquan, Weıwuerzu de Yuan Ji Qi Xianmin de Xi Qian (Uygurların Menşei ve Onların Atalarının Batıya Göçleri Hakkında), Xiyi Yanjiu (Batı Bölgeleri Araştırmaları), 1996, Sayı 3, s. 52. (Bu çalışmamda Uygurların batıya göçleri ile ilgili Çin kaynaklarındaki kayıtları İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Eyüp Sarıtaş Türkçe ye tercüme etmiştir. Bu büyük yardımı için kendisine çok teşekkür ederim.)

ayrıca Uygur Kağanı Kiçik Tekin ve Kara Bölük ü de öldürmüşlerdir. Kağanın otağını ateşe verip, küllerini göğe savurmuşlar ve hakanlığın hazinesindeki tüm serveti yağmalamışlardır. Yaklaşık iki asır varlığını sürdüren, tarihte ve bilhassa Asya tarihinde önemli bir iz bırakan Uygur hakanlığı, iç savaş, salgın hastalıklar, tabi afetler ve Kırgızların istilası sonucunda ortadan kaldırılmıştır. Hakanlık, Kırgız istilasını durduracak durumda değildi. Bu olaydan sonra Doğu Uygurları'nın çok büyük bir kısmı batıya, Tanrı Dağları'nın kuzey ve güney eteklerine, kalanları ise Çin in kuzeyindeki Hebei ve Shanxi bölgesine göç etmişlerdir. Böylece ''Külük Bağa'' da hakan olma arzusuna erişememiştir. 840 yılı Ağustosunda, Hürmüz Tekin öncülüğünde güneye kaçan Uygurların öncü kesimi şimdiki İç Moğolistan ın Datong bölgesine gelmişlerdir. Bunların büyük kısmı 840 ilkbaharında Çin in Hebei ve Shanxi eyaletlerinin kuzey uçlarına yaklaşmışlardır. Güneye kaçan Uygurların lideri, Adız boyundan Üge Kağan idi. Üge Tekin, Uygurları bu felaketlerden kurtarmak ve hakanlığı yeniden kurmak niyetinde idi ve bunun için Tang Hanedanı'ndan yardım istemeyi düşünüyordu Üge Tekin İl Ügesi mertebesindeki baş vezirinin yönetiminde bir elçilik heyetini, Tang hükümdarının başkenti Chang an a göndererek, hakanlığı yeniden kurmak için maddi ve askeri destek istedi. Tang İmparatoru, danışmanlarından Li Diyü nün tavsiyesi üzerine Uygurlara ancak yeterli miktarda gıda yardımı yapmayı kabul etti ve bunu da tarihi bir borcu ödemek için yaptığını belirtti. İl Ügesi'nin başkanlığındaki Uygur heyeti ümitsiz bir şekilde geri döndü. Üge Tekin ile birlikte güneye kaçan Uygurların sayısı 300.000 kişiden az değildi. Üge Tekin in önderliğinde güneye kaçan Uygurların, hakanlığı yeniden kurma düşüncesini gerçekleştiremeyip, sağa sola dağılmalarının iki sebebi vardır : Birinci sebep, güneye kaçan Uygurların toplu olarak değil, ferdi mücadeleye girişmeleriydi. İçlerinden bir kısmı Tang Hanedanı'nın himayesine girmiş ve topluluğunun gücünü bölmüştü ki, bu durum oldukça olumsuz bir etki yapmıştı. İkinci sebep ise Tang Hükümdarı'nın, Üge Kağan la arasını açıp, askeri yardım vermeyi reddetmiş olmasıydı. Eğer Uygurlar böylesi ağır günlerde birleşebilmiş olsalar ve Tang Hanedanı da onlara yardım etmiş olsaydı, Kırgızlara saldırarak hakanlığı yeniden kurabilir ve halk olarak parçalanmazlardı. 2 382 Altay Dağları'nın kuzeyinde güçlü bir devlet kurmuş olan ve Türkçe konuşan Kırgızlar, 840 yılında Uygurları gerçek bir felakete uğratmışlardır. 100.000 kişilik bir Kırgız ordusu, Uygurların başkenti Ordu-Balıg ı basmış ve Uygur kağanını öldürmüşlerdir. Kırgızlar bu baskında, Bayan Çur ve Külüğ Bilge Kağan zamanında uğradıkları Uygur akınlarının intikamını almış oluyorlardı. Canlarını kurtaran Uygurlar, etrafa dağılmış ve korkunç bir panik içinde kaçmaya başlamışlardır. Çin kaynakları, Uygurların kaçtıkları yerlerde, dağlarda, vadilerde, nerede gizli bir yer bulurlarsa orada saklandıklarını yazmaktadırlar. Bu sözler bize Uygurların uğradıkları felaketin büyüklüğü hakkında açık bir fikir vermektedir. 840 baskınından sonra Uygurlar şu yollar üzerinden göç etmişlerdir: 1. 15 Uygur boyu batıda Karluk ülkesine sığınmışlardır. 2. Bir grup Uygur boyları, Doğu Türkistan a göçmüş ve Tanrı Dağları nın güneyindeki Turfan ve Karaşar şehirlerinin içinde veya yakınlarında yerleşmişlerdir. Türk medeniyet tarihinde büyük bir yeri olan bu Uygurlar sonradan Dokuz Oğuz veya Tokuzguz adı ile adlandırılmışlardır. Uygurların en büyük kitleleri bu bölgeye gelmiş olmalıydılar. 2 Tursun Almaz, Uygurlar, Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Çeviren: D. Ahsen Batur, Selenge Yayınevi, İstanbul 2010, s. 160-164.

3. Uygur boylarından bazıları ise, Çin ile Doğu Türkistan arasında bulunan Kansu adını alan geniş ülkeye göç etmişlerdi. Bu Uygurlar ''Ganzhou'' adlı şehirde, yeni bir Uygur devleti kurmuşlardır. Bu Uygurlar ''Sarı Uygurlar'' olarak bilinmektedirler. 4. 13 boydan meydana gelen dördüncü grup ise, Çin in güney sınırlarına inmişlerdir. 5.Beşinci ve küçük bir grup da, Uygurların eski köle ve çobanları olan doğudaki Moğol kabilelerine sığınmışlardır. 6. Bunlardan başka Kadırgan Dağları nın ötesinde yaşayan Kitan ve Kay gibi kabilelerin başlarında da eski Uygur reisleri vardı. Kırgızların kılıcı ve gücü buralara kadar erişememişti. Fakat Uygur Devleti yıkılınca, ne de olsa bu Uygur beyleri, eski güçlerini bulamamışlardı. Bununla beraber 932 de kurulan Hıtay Devleti nin kuruluş ve ilk düzeninde bu Uygurlar, önemli bir rol oynamışlardı. 3 Kırgızlarla yaptıkları büyük savaş sonucunda kaybetmişler ve Selenga Irmağı ve Orhun nehri merkez olmak üzere, göçebe Uygur kabileleri arasında büyük bir dağılma hareketi başlamış ve bu hareketin etkisiyle, Uygur göç hareketi başlamıştır. Bu göç, sadece tek bir istikamette olmamış, vatanlarını terk eden bir çok Uygur kabilesinin bazıları güneye yönelirken, bazı kabileler de kuzey tarafına doğru göç etmeyi tercih etmişlerdir. Burada bahsini ettiğimiz Büyük Uygur Göç Hareketleri, Uygurların başlıca üç gruba ayrılmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla tarih sahnesine ''Karahanlılar'', ''Xizhou Uygurları'' ve ''Hexi Uygurları'' olmak üzere, üç ayrı Uygur devlet otoritesi ortaya çıkmıştır. 4 840 yılından başlamak üzere Pang Tegin ve Wu Jie gibi liderlerin eşliğinde Uygur kabileleri günümüzde yaşadıkları bölgelere gelmişler ve daha sonra gelen kabilelerle burada birleşmişlerdir. Yukarıda Uygur kabilelerin göçlerinin güney ve kuzey yönünde gerçekleştiği belirtilmişti. Bazı yeni araştırmalar, sözü edilen Uygur göçlerinin batı ve güney yönünde olduklarını ortaya koymuştur. 5 Kırgızlardan büyük bir yenilgi alan Uygurlar, Karluk ülkesine, Çin sınırlarına ve ağırlıklı olarak da zengin ticaret merkezlerinin bulunduğu İç Asya Bölgesi ne göç etmişlerdir. 383 Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere, kalabalık kitleler halinde birkaç yönde göç hareketleri gerçekleştiren Uygur boylarının sayıları hakkında acaba neler biliyoruz? Güney yönünde göç eden ve iki kısma ayrılan Uygurların sayıları yaklaşık olarak 100.000 idi. Bazı Çinli tarihçiler, Çin in güneyine giderek yerleşen Uygurların ''Han'' milleti ile karıştıklarını ifade etmektedir. 6 Güneye yerleşen Uygur kitlelerinin Çin in ezici çoğunluğunu oluşturan Han milleti ile karıştıkları tabiri büyük oranda gerçek olarak kabul edilmelidir. Zira, Çin in güneyinde yer alan ''Hunan'' eyaletine yerleşen Uygurların torunları olan ''Hunan Uygurları'', her ne kadar Uygur olduklarını bilseler de, daha önce inandıkları İslam inancını ve ana dilleri olan Uygurcayı unutmuş bir vaziyettedirler 7. 3 Bahaeddin Ögel, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1988, s. 191. 4 Gansu sınırları içinde kalan Hexi, buraya gelip yerleşen ve kendilerine Sarı Uygur adı verilen Uygurlar için çok önemlidir. Uygurlar Hexi bölgesine geldiklerinde, bu bölge Tibetlilere ait idi. Fakat Çin kaynakları Tibetlilerin yeni komşuları olan bu Uygur kitlelerinin nüfusları hakkında bize ayrıntılı bilgiler vermemektedir. (Yang Jianxin-Ma Manli, Xibei Minzu Guanxi Shı (Kuzeybatı Milletleri İlişkileri Tarihi), Minzu Yayınevi, Pekin 1990, s. 235-236). 5 Lin Gan-Gao Zıhou, Guanyu Huige Xi Qian Nuogan Wenti de Bianzheng (Uygurların Batıya Göçlerine Dair Bazı Problemlerin Diyalektiği), Minzu Yanjiu (Milliyet Araştırmaları), 1992, Sayı 5, s. 68. 6 Yang Shengmin, Huihe Shı (Uygur Tarihi), Jilin Eğitim Yayınevi, Changchun 1991, s. 212. 7 Refail Ayvazoğlu Ahmedlı, Uygur Türklerinin Sosyal Fikir Tarihi, The Journal of Academic Social Science, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2, Haziran 2014, s. 609-616.

Bir kısım soydaşlarının aşağı yukarı 150 yıldan beri sakin bulunduğu G(K)ansu bölgesine gelerek buranın merkez olmasını sağladılar, Ganzhou da yerleşen Uygurlar, Çin ile daha ziyade ticari faaliyetler üzerine kurulu iyi münasebetlerini, imparatorun kızları ile Uygur prenslerinin evlendirilmeleri gibi, akrabalık bağları ile de sağlamlaştırmışlardır. 8 Yeni yerleştikleri Ganzhou da yeni bir devlet kuran bu Uygur kitlesi ''Ganzhou Uygurları'' olarak bilinmektedir. Türkiye nin önde gelen Orta Asya tarihçisi Prof. Dr. Bahaeddin Ögel e göre Ganzhou Uygur Devleti ni kuranlar ''Sarı Uygurlar'' dır. 9 Bilindiği üzere Sarı Uygurların tamamı Çin in Gansu eyaletine bağlı ''Sunan'' ilçesi ile sözü edilen eyaletin kuzeybatı kesiminde yer alan ''Huangnipu'' kasabasında yaşamaktadırlar. İç Asya ya göç eden Uygurların başında Wuxi Tegin in kardeşi Nuojie Tegin bulunuyordu. Kendisi 13 Uygur Kabile Birliği nin son kağanı kabul edilmektedir. Batıya gelen bu Uygur kolu, Tanrı Dağları, Beşbalıg (Turfan) taraflarına yerleşerek, 840 yılında Ordu-balıg da istilacılar eli ile öldürülen Uygur hakanının yeğeni Mengli yi, kağan olarak seçmiştir. 10 9. yüzyılın ortalarından itibaren Turfan bölgesine yerleşen Uygur kitlesi, Çin ve batı kaynaklarında oturdukları yer ismine ve bazen de hükümdarlarının ünvanlarına göre isimlendirilmişlerdir. Bu Uygurların çeşitli isimler altında karşımıza çıkmalarının iki sebebi vardır. Birincisi, zaman zaman birisi diğerine nazaran daha fazla üstünlük sağlamış olan şehirlerin ortaya çıkması, ikinci husus ise, başta bulunan hükümdarların, ünvanlarıyla, Çin kaynaklarında anılmış olmalarıdır. Coğrafi olarak, bugünkü Turfan bölgesinin etrafında oturan bu Uygurların, Çin kaynaklarında ilk beliren ve bir devlet olarak ortaya çıkan ismi Gaochang Uygurları olmuştur. Kendilerine 856 yılında kağan olarak Mengli Kağan ı seçmişler ve devlete isim babalığı yapan Gaochang şehrini de kendilerine başkent yapmışlardır. Çinliler tarafından kendilerine ''Gaochang Guo Devleti'' denilmiştir. Çin kaynaklarında Gaochang Uygurları için ''Xizhou Uygurları'' dendiğini de görüyoruz. Bunun sebebi ise, Tang Hanedanı (618-907) zamanında Gaochang olarak bilinen şehrin, 460 tarihinde Çin in bir eyaleti haline getirildiği zaman, isminin ''Xizhou'' olarak değiştirilmesindendir. 11 384 Uygurların batıya göç etmeleri söz konusu edildiğinde, bu büyük hareketin, sadece 840 yılında başlayan hareketten ibaret olmadığı kabul edilmelidir. Zira tarihte göçlerle yapılan kavim hareketleri genellikle uzun bir süreçte gerçekleşmiştir. Tang Hanedanı'na ait Çin kaynakları 866 yılından sonra batıya göç eden Uygurların faaliyetleri hakkında her hangi bir kayıt içermemektedirler. Onlar batıya göç hareketine başladıklarından, 10. Yüzyılın ortalarına kadar, kağanlık çadırının nerede olduğu, ne tür faaliyetlerde bulundukları konusundaki kayıtları, Song hanedanına dair kaynaklarda bulabilmekteyiz. 12 SARI UYGURLARIN BATIDAN DOĞUYA GÖÇLERİ Sarı Uygurların tarihi ve edebiyatında, doğudan batıya göç, en büyük tarihi ve sosyal olay olarak kabul edilmektedir. Halk arasında anlatılanlara göre, bir kısım insanlar, Sarı Uygurların uzak Xinjiang Uygur Otonom Bölgesi nden gelmişler, bir diğer kısım insanlara göre ise, eski ataları ''Bin Buda Mağaraları'' ndan geçerek günümüzde yaşadıkları yerlere göç ederek 8 İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1993, s. 126. 9 Ögel, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, a. g. e. s. 191. 10 Kafesoğlu, Türk Milli, a. g. e. s. 128. 11 Özkan İzgi, Kaoch ang (Turfan) Uygurları), Tarihte Türk Devletleri, Cilt l, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yayınları, Ankara 1987, s. 235-236. 12 Wang Xiaofu, Cong Huige Xi Qian Dao Heihan Wangchao (Uygurların Batıya Göçlerinden Karahanlı Çağına Kadar), Xibei Minzu Wencong (Kuzeybatı Milletlerine Dair Yazılar), 1984 Sayı 2, s. 100.

gelmişlerdir. Efsanevi unsurlarla örülü bu tür söylenceleri, her ne kadar yüzde yüz kesinlikle kanıtlamak mümkün değilse de, bir takım gerçekleri de işaret etmektedir. Bunlardan birincisi, Uygurların anayurdu olan Xinjiang Uygur Otonom Bölgesi, diğeri ise Bin Buda Mağaraları'dır. En eski dönemlerden itibaren, anayurt ve Budizm inancı Sarı Uygurların benliklerinde ve düşüncelerinde çok önemli bir yer işgal etmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, Sarı Uygurların doğudan batıya göçü meselesi çok karmaşık bir sorun halindedir. Çünkü bu göç olgusu tarih, etnoloji, sosyoloji, din coğrafya, edebiyat ve mitoloji gibi bilgi alanları ile iç içe girmiş bir vaziyettedir. Sarı Uygurların göç hareketini zorlaştıran unsur, konunun yukarıda sıralanan çok sayıda bilgi alanları ile ilişkili olmasından değil, sorunu tamamen aydınlatabilecek tarihi kanıt ve kayıtlardan yoksun olmamızdır. Günümüzde resmi yönetim tarafından Yuguzu adı verilen bu millet Ming hanedanı zamanında kendilerine ''Sarı Weiwuer'' adı verliyordu. Daha doğrusu, Çin kaynaklarında, söz konusu dönemde Sarı Uygurlar Saliweiwuer şeklinde kaydedilmiştir. Kaynaklar incelendiğinde Sarı Uygurların doğudan batıya göçünün Ming Hanedanı'nın başında başladığı anlaşılmaktadır. Söz konusu dönemde Çin in batı yönündeki istila hareketlerine ağırlık veren Ming Hanedanı'nın ünlü generali Feng Sheng ilk olarak Hexi bölgesini ele geçirmiş ve Jiayuguan şehrini kurmuştur. Eski dönemlerde ''Batı Bölgeleri'' diye bilinen bu bölgede, yerleşik bulunan azınlık milletleri kontrol altında tutmak amacıyla Ming yönetimi, Jiayuguan şehrinin batı kesiminden başlamak üzere 8 tane askeri garnizon birimlerini kurmuştur. Burada sözü edilen askeri garnizonlar, sadece askeri birliklerden oluşan yerler olmayıp, şehir büyüklüğündeki yerleşim birimlerinden oluşturulan, söz konusu şehri kontrol etmek amacını gütmüştür. Bu gibi birimler anlaşıldığı kadarıyla sınır bölgelerinde kurulurdu. Kurulan 8 askeri birimin isimleri şunlardır: Hami, Chıjin Moğol, Anding, Quxian, Arui, Handong, Handongzuo. Bu birimlerden sadece Anding, Arui, Quxian ve Handong birimlerine Sarı Uygurlar yerleştirilmişlerdi. 13 Bu birimlerden Arui, Sarı Uygurlara ait bir yerdi. Anding şehrinin eski adı ise Sarı Uygur idi. 14 Bu şehirlerde sadece Sarı Uygurlar değil, diğer milletler de yaşarlardı. Anding şehri Ganzhou nun güneybatısına 1500 li uzaklıkta idi. Bu uzaklık yaklaşık olarak 750 Km. dir. Sarı Uygurların göç hareketine girişmelerinin başlıca 3 nedeni vardır: 1. Doğal Afetler Tarihin hangi döneminde gerçekleşirse gerçekleşsin, yurdunu terk edip, başka bölge ve ülkelere gidip yerleşmek zorunda kalan insan toplulukları, savaşlar, başka devlet ya da milletlerin saldırılarına maruz kalmak yanında, açlık ve buna benzer diğer zorluklarla da mutlaka karşılaşmışlardır. Örneğin, 1439 yılının nisan ayında, Shazhou ve Moğolistan daki askeri birimlerde açlık baş gösterince, Ganzhou Bölgesi nin Genel Komutanı Ning Yuanbo halkına dağıtmak üzere tohum ve tahıl talebinde bulunmuştur. 15 Kıtlık ve çöl şartları, Sarı Uygurlar için en büyük tehditlerin başında gelmiştir. Sarı Uygurların bu dönemde karşılaştığı en acıklı durum, altın 385 13 An Yongxiang, Shıshu Saliweiwuer Dongqian (Sarı Uygurların Doğuya Göçü Hakkında Bir Deneme), Xibei Minzu Yanjiu (Kuzeybatı Milletleri Araştırmaları), 1988, Sayı 1, s. 139. 14 Zhang Yanyu, Ming Shı (Ming Hanedanı Tarihi), Batı Bölgeleri 2, Bölüm 330, Zhonghua Yayınevi, Pekin 2010, Cilt 28, s.8553. 15 Yong Anxiang, Shıshu, a. g. m. s. 142.

kaplamalı mimari bir tarzda yapılan bir tapınaklarının kum altında kalmasıdır. Efsanevi söylentilere göre, böylesine büyük bir felakete maruz kalmalarının ardından, doğuya göç etmek zorunda kalmışlardır. Burada anlatılanlar, ister efsaneye dayalı olsun, isterse sanatkarane bir anlatış biçimiyle olsun, sonuçta Sarı Uygurların dayanılması zor bir felaketle karşı karşıya kalmaları önemlidir. 2. Askeri Birimler Arasındaki Ölümcül Rekabetler Sarı Uygur Türkleri, her ne kadar aynı kökene mensup olsalar da, farklı sülalelere bağlı kabilelerden oluşmaları nedeniyle, aralarında bir birlik sağlayamamışlar ve kabileler kendi aralarında ölümcül mücadele yürütmüşlerdir. Örneğin, Quxian kabilesi, Anding kabilesinin hükümdarını öldürmüş, Hami ve Chıjin kabilesi Shazhoululara mensup iki kişiyi tutuklayınca, toprakları istilaya maruz kalmıştır. Diğer taraftan, Ming hanedanının ilk yıllarında Gansu bölgesine sığınan Duoerzhıba, Sarı Uygurların yaşadıkları bölgeye gelmiş, onların batı kesiminde yaşayan iki garnizonunda iç karışıklıklar çıkmasına sebep olmuş, bunun üzerine Sarı Uygurlar, onu 22 yıldan fazla bir süre alıkoymuşlardır. 1414 yılına geldiğinde özgürlüğüne ancak kavuşabilmiştir. 16 3. Dini Sebepler 15. yüzyılın başında Tanrı Dağları nın güney ve kuzey yamaçlarında yaşayan Sarı Uygurların bir kısmı İslamiyeti kabul etmiş, Hami ve Turfan daki bir kısım Sarı Uygur ise Budist inançlarını muhafaza etmiştir. Fakat 15. yüzyılın son yıllarında İslamiyet Hami ve Turfan a kadar ulaşmış, fakat özellikle Hami de oldukça zayıf kalmıştır. 386 UYGURLARIN GÖÇ DESTANI Uygur Türkleri'nin, dolayısı ile Türk tarihinin en eski ve önemli mitolojik hikayelerinden biri olan ''Göç Destanı'', Uygurların Batıya olan yolculuğundan, büyülü tılsımlardan ve ilahi güçlerden bahseder. Uygur Türkleri'nin Göç Destanı, göçün başlangıcının öncesindeki dönemden anlatımlarla başlar. Destana göre, Uygur Türkleri anavatanlarında hep birlikte yaşamakta ve Uygurları da bir arada tutan büyülü bir tılsım bulunmaktadır. Bu büyülü tılsımın bozulmasıyla birlikte, anavatanlarını terk etmek zorunda kalan Uygurlar, Batıya doğru göç etmeye koyulur ve Uygur Göç Destanı da bu şekilde başlamış olur. Destanda Uygur Türkleri'nin anavatanından da bahsedilir ve özellikle buradaki ''Hulin'' isimli dağın adı geçer. Göçün başlangıç adresi olan Hulin Dağı, ''Selenge'' ve ''Tuğla'' isimli iki ırmağa da ev sahipliği yapar. Uygur Türkleri'nin anavatanında bulunan Hulin Dağı ndaki iki ırmak arasındaki bir ağacın üzerine bir gece vakti ansızın ilahi bir ışık iner. Bu ilahi ışık, tüm Uygur Türkleri tarafından görülür ve ışık, ağacın gövdesini şişirerek, 9 ay 10 gün ağacın içinde kalır. Sonunda ağacın gövdesinin, çatlayarak açıldığından bahsedilen Uygur Göç Destanı nda, ağacın içinden 5 tane çocuk çıktığı anlatılır. Bu çocukların en küçüğü olduğu söylenen Buğu Han, büyüyünce, Uygurların da hükümdarı oldu. Destanda, Buğu Han ın hükümdarlığı esnasında Uygurların büyük refaha erdiğinden ve bereketin dolup taştığından bahsedilmektedir. Göç Destanı sonraki yıllarda bu sefer de hükümdar olan Yulug Tigin den ve Yulug Tigin in dur durak bilmeden Çinlilerle yaptığı savaşları anlatır. 16 Lin Gan, Huihe Shı (Uygur Tarihi), İç Moğolistan Halk Yayınevi, Hohhot 1989, s. 261.

Yulug Tigin in ardından hükümdar olan Gali Tigin in, Çinlilerle sürekli devam eden savaşlara bir son vermeyi istemesiyle, destanın da, Uygur Türklerinin göçüyle bitecek olan sonuna yaklaşılmış olur. Gali Tigin, Çinlilerle barış yapılması için Çinli bir prensesle evlenerek, aralarındaki husumetin de bu şekilde sonlanmasını ister. Çin hükümdarı, prensesle evlenebilmesi için, Gali Tigin in Tanrı Dağı ndaki ''Kutlu Taş''ı getirmesi gerektiğini söyler. Uygur hükümdarı Gali Tigin in, Tanrı Dağı na giderek, Kutlu Taşı Çinlilere vermesinin ardından, Çinlilerin taş etrafında ateş yakarak, ısınan taşı küçük parçalara ayırdığı ve bu küçük parçaları da Çin e g ö t ü r d ü ğ ü G ö ç D e s t a n ı n d a d e t a y l ı b i r b i ç i m d e a n l a t ı l ı r. Çinlilerin, Kutlu Taşı parçalayarak, Çin e götürmesinden 7 gün sonra Gali Tigin ölür. Kutlu Taşın, Uygurların anavatanını terk etmesiyle, tüm hayvanların ağladığından ve Uygurların çok büyük bir kıtlık yaşadığından bahsedilir. Destanda son olarak, bu kıtlık sebebiyle, Uygur Türkleri'nin anavatanlarını geride bırakarak, Batıya göç etmek zorunda kaldıkları anlatılmaktadır. Göç Destanı, Türklerin Batıya yaptığı yolculuğu anlatan önemli bir mitolojik eserdir. SARI UYGURLARIN DOĞUDAN BATIYA GÖÇÜNÜ ANLATAN ''XIZHI HAZHI'' DESTANI Uygurların Hexi Koridoru na göç eden kısmı, bugünkü yer adlarıyla, Gansu nun Zhangye şehri, Dunhuang şehri, Tianshui, Jiuquan gibi bölgelere yerleşmişler ve o dönemde ''Hexi Uygurları'' diye adlandırılmışlardır. Onlar, önceleri Tibetlilerin kontrolü altında bulunmuşlardır. Sonra, Ganzhou yu merkez edinip güçlenerek, M.S. 9. Yüzyılda ''Ganzhou Uygurları'' diye adlandırılmışlardır. Ganzhou Uygurları, çok geniş coğrafyaya sahipti. O dönemde, onların nüfusu 300 binden fazla idi. 9. Yüzyılın başlarında, Hetao etrafını ele geçiren Tangutlar, Uygurların bölgesine saldırmışlardır. Ganzhou Uygur Hanlığı bu savaşlar nedeniyle güç kaybedince, M.S. 1028 yılında ''Tangutlar'' tarafından ortadan kaldırıldı. Böylece, 130 yıldan fazla saltanat süren Ganzhou Uygurları'nın hakimiyetine son verildi. Ganzhou Uygur Hanlığı yıkıldıktan sonra, Ganzhou Uygurları her tarafa dağıldılar. Bir kısmı Tibet hanı Cüysilo ya sığınıp, göçebe hayvancılık hayatına devam ettiler. Bunların çoğu yavaş yavaş Tibetlileştiler. Diğer bir kısmı, Dunhuang Shazhou bölgesine giderek, oradaki Uygurlarla birleştiler. Onlar tarihte ''Sarı Uygurlar'' diye adlandırıldılar. 387 Sarı Uygurların en tanınmış destanı ''Xizhi Hazhi'' adını taşımaktadır ve onların tarihi olayları hakkında çok değerli bilgiler vermektedirler: Xizhi Hazhi Destanı nın bir kısmının tarafımızdan yapılan Çince çevirisi şöyledir: Bu destanı söylediğimizde anladık ki, Biz Xizhi Hazhi dan gelmişiz. Yaşlı insanlarımız söylediğinde anladık ki, Xizhi Hazhi atalarımızın memleketi imiş. Çok uzun süre önce orada felaketler meydana gelmiş, Şiddetli rüzgarlar hayvan sürülerini alıp götürmüş, Kum dağları çadır evlerimizi yok etmiş, O yıllar çok korkunç imiş. Düşman gelip saldırmış, bıçak ve kılıçlarını ateşte parlatmışlar.

Uygur araştırmacı Rahile Davut un, bu destanla ilgili çevirisinin bazı satırları aşağıdaki gibidir: Annelerin türküsünden öğrendik, Yugurlar gelmişler batı diyarından. Çocuklar türküden öğrendi şunu, Yuğurlar aradılar yeşil bir mekan. Ming öy de heybetli buda resmi, Venfuşina, bir ılık güneşli mekan. Giyiyorlar ayaklarına kısa bot onlar, İz bırakır yollarda çarklı net, Yerliler bakıyorlar pencerelerden, Yuğur a getirirler bulgur ve yemek. Biz geldik sonunda kışlık kaleye, Eski bir revakta çalar zil sesi. Kabile lideri yalvardı gelip, Saraya mektup sundu Suzhou nun beyi, Merhamet eyledi padişah Hongwen, Yuğur a verildi Suzhou nun şarkı. Türkü ve masaldan anladım, Yuğur, Bazidong bağrına geldi sonunda, Bir yurt sahibi oldu Yuğurlar, O bereketli Qilian Dağlarında. 17 388 SONUÇ Orta Asya da yaşayan Türk toplulukları içinde, en zengin kültürel içeriğe sahip olan Uygur Türkleri, yine bir Türk soylu olan Kırgızlar tarafından ağır bir yenilgiye uğrayınca, önemli bir kısmı, Kırgızların kılıçları altında can vermişler, canlarını kurtarabilenler ise eski ata topraklarını terk ederek, batı yönünde göç hareketine başlamışlardır. Uygurların, burada sözü edilen göç hareketleri, oldukça uzun bir süreci kapsamıştır. Göç sırasında, birden fazla güzergahı takip eden Uygurlar, diğer Türk topluluklarından farklı olarak, yeni edindikleri bölge ve şehirlerin isimlerini alarak, bu yeni topraklarında şehircilik alanında oldukça ilerlemişler, Asya nın kadim dinleri arasında yer alan Maniheizm ve Budizm gibi inanç dünyalarına dahil olarak da, kültürel dünyalarını zenginleştirmişlerdir. Özellikle dini edebiyat alanında, kendilerine çok seçkin bir yer edinen Uygurların, gerçekleştirdikleri göç hareketinin etkileri, onların edebi 17 Rahile Davut, Batıdan Gelen Yuğurlar (Sarı Uygurlar) Destanı Üzerine, Uygurca dan Aktaran: Alimcan İnayet, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, Sayı 5, Bahar 1998. s. 456-458.

ürünlerine de kuvvetle yansımıştır. Bunun en bariz örneği, Uygurların Göç Destanı dır. Bu destan, Uygurların batıya yaptıkları göç hareketlerini şiirsel ve etkileyici bir üslupla anlatmaktadır. Kaynağını gerçek hayattan alan bu Uygur destanı, bize 9. yüzyıldaki Uygur Türkleri'nin günlük yaşamları, gelenekleri ve yaşadıkları coğrafi bölgelerin özellikleri hakkında çok zengin bilgiler vermektedir. KAYNAKLAR Ahmedli, Refail Ayvazoğlu, Uygur Türklerinin Sosyal Fikir Tarihi, The Journal of Academic Social Science, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2, Haziran 2014, s. 609-616. Almas Tursun, Uygurlar, Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Çeviren: D. Ahsen Batur, Selenge Yayınevi, İstanbul 2010. An Yongxiang, Shıshu Saliweiwuer Dongqian (Sarı Uygurların Doğuya Göçü Hakkında Bir Deneme), Xibei Minzu Yanjiu (Kuzeybatı Milletleri Araştırmaları), 1988, Sayı 1. Chen Binying-Lu Dong, Gudai Minzu (Eski Milletler), Dunhuang Kültür-Sanat Yayınevi, Lanzhou 2004. Davut Rahile, Batıdan Gelen Yuğurlar (Sarı Uygurlar) Destanı Üzerine, Uygurca dan Aktaran: Alimcan İnayet, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, Sayı 5, Bahar 1998. İzgi Özkan, Kaoch ang (Turfan) Uygurları), Tarihte Türk Devletleri, Cilt l, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yayınları, Ankara 1987. Kafesoğlu İbrahim, Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1993. Lın Gan-Gao Zıhou, Guanyu Huige Xi Qian Nuogan Wenti de Bianzheng (Uygurların Batıya Göçlerine Dair Bazı Problemlerin Diyalektiği), Minzu Yanjiu (Milliyet Araştırmaları), 1992, Sayı 5. Lın Gan, Huihe Shı (Uygur Tarihi), İç Moğolistan Halk Yayınevi, Hohhot 1989. Ögel Bahaeddin, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1988. Qıan Boquan, Weıwuerzu de Yuan Ji Qi Xianmin de Xi Qian (Uygurların Menşei ve Onların Atalarının Batıya Göçleri Hakkında), Xiyi Yanjiu (Batı Bölgeleri Araştırmaları), 1996, Sayı 3. Wang Xiaofu, Cong Huige Xi Qian Dao Heihan Wangchao (Uygurların Batıya Göçlerinden Karahanlı Çağına Kadar), Xibei Minzu Wencong (Kuzeybatı Milletlerine Dair Yazılar), 1984 Sayı 2. Yang Jianxin-Ma Manli, Xibei Minzu Guanxi Shı (Kuzeybatı Milletleri İlişkileri Tarihi), Minzu Yayınevi, Pekin 1990. Yang Shengmin, Huihe Shı (Uygur Tarihi), Jilin Eğitim Yayınevi, Changchun 1991. Zhang Yanyu, Ming Shı (Ming Hanedanı Tarihi), Batı Bölgeleri 2, Bölüm 330, Zhonghua Yayınevi, Pekin 2010, Cilt 28. 389