HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU



Benzer belgeler
HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTISI RAPORU TOPLANTI RAPORU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI. 31 Ekim 03 Kasım 2013 / BURSA RAPOR

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

: Kazan Malmüdürlüğü - Kazan/ANKARA

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİNİN GÖREV ALANINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIK KONULARI

T.C. D A N I Ş T A Y Vergi Dava Daireleri Kurulu

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığından. Karşı Taraf: Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

Sirküler Rapor /108-1

VERGİLERİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE 1 OCAK 2018 TARİHİNDEN İTİBAREN VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI BAŞLIYOR

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI.

KATMA DEĞER VERGİSİ KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İNDİRİMİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2017/120 Ref: 4/120

MALİ TATİL İHDAS EDİLMİŞTİR. (5604 Sayılı Kanun)

Sirküler Rapor Mevzuat /30-1 TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: B SIRA NO: 9) YAYIMLANDI

Sirküler Rapor /163-1

6736 SAYILI KANUN RESMİ GAZETE Tarih : 19/8/2106 Sayı : 29806

VERGİ HUKUKU BÜTÜN İBRAHİM NİHAT BAYAR FİNAL SORULARI

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

BİLGİ NOTU / Bu bilgi notumuzda anılan kanunun vergi alacakları ile ilgili düzenlemelerine yer verilecektir.

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/3

2016 Yılı Mali Takvim Uygulamaları

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

Mali Tatil uygulaması, bu yıl 1 Temmuz 2017 günü başlayıp - 20 Temmuz 2017 Perşembe günü sona erecektir

TEBLİĞ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 301)

BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLAŞMA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN. (5736 S. Kanun )

6736 sayılı kanun kapsamında vergi alacaklarının yapılandırılması ve matrah artırımı

DAVALI : Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (.. Vergi Dairesi Müdürlüğü) Tutarı : TL Damga Vergisi,. Vergi Ziyaı Cezası

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI (SERİ NO: )

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 301) (Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi)

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 I.

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Kanun No Kabul Tarihi: 20/2/2008

Sirküler Rapor Mevzuat /153-1 TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: B SIRA NO: 8) YAYIMLANDI

30/06/2016 tarihi itibariyle gecikmiş vergi borçlarında Yİ-ÜFE oranında güncelleme,

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Bireysel emeklilik sitemi uygulamasında ana para üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatının iadesi yapılıyor

1 VERGİ HUKUKU VE TEMEL KAVRAMLAR

BİLİNEN ADRESLER I-MADDE METNİ: Madde 101-Bu kanuna göre bilinen adresler şunlardır:

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN SORUMLULUĞU HAKKINDA DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI

İNDİRİMİ BAKIŞ MEVZUAT VERGİSİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE VERGİ BAŞLIK. Sayı 2017/39

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

S İ R K Ü L E R. KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

VERGİ AFFI TAKVİMİ. Bildirme/ Beyan Tarihi. Konu

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/25

"Kanunlar, Büyük Sineklerin Geçtiği Ve Küçüklerinin Yakalandığı. Örümcek Ağlarıdır." Honoré de Balzac

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

301 SERİ NO LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ 2017 / 122

VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI

Sirküler No: 049 İstanbul, 17 Haziran 2016

KESİN MİZAN GÖNDERME ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

Mali Bülten. No: 2011/29. Konu : Vergi Affı Kapsamında İnceleme ve Tarhiyat Safhasındaki Alacaklar ve Pişmanlıkla Beyanlar İçin Getirilen Düzenlemeler

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

3. DAVAYA KONU ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ: Türü DönemiTutarı(TL) Kat Tutarı Özel Usulsüzlük Cezası 01/ /

Duyuru No: 2015/67 İstanbul, 11/09/2015

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

6736 Sayılı Kanunun Bazı Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Hükümleri

6111 SAYILI KANUN YAYIMLANDIĞINDA NEZDİNDE VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLANMIŞ VE HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ MÜKELLEFLERE SAĞLANAN İMKANLAR

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

1.1. Satıcı ÖTV Mükelleflerinin ÖTV Tevkifatına Tabi Mal Teslimlerinin Beyanı

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2018/72

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

Dolayısıyla bu Tebliğ kapsamına yukarıda belirtilen doğal afet nedeniyle ilan edilmiş olan mücbir sebep hali girmektedir.

84 SERİ NOLU TEBLİĞLE İLGİLİ ŞİKAYET KONULARI

Elektronik ortamda kesin mizanı vermek mecburiyetinde olanlar bildirimlerini ;

Sirküler no: 069 İstanbul, 29 Haziran 2009

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/7

2011 YILINDA MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2011 GÜNLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

SİRKÜLER 2017/73. Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi Uygulamasına İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete de Yayımlandı.

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2011/121 Ref: 4/121

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2017/84

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/149 Ref: 4/149

SÜRESİNDE VERİLMEYEN BEYANNAMELERE KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ İPTALİ HAKKINDA DANIŞTAY KARARI

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Transkript:

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 06-09 HAZİRAN 2013 - HATAY Grup Adı : Vergi Hukuku 2. Grup Grup Başkanı : Mehmet SÖNMEZ (Danıştay Üyesi) Grup Sözcüsü : Nuran ÇEKİÇ (İstanbul Vergi Mahkemesi Üyesi ) Raporlama Heyeti : 1- Oğuz KARAKIŞ (Danıştay Kıdemli Tetkik Hâkimi) 2- İlhan CULHA (İstanbul Vergi Mahkemesi Üyesi) I-TARTIŞILAN KONULAR: 1-) Defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden kaynaklı uyuşmazlıklar. Mücbir sebep bulunmaması halinde mahkemeye ibraz edilen defter ve belgeler üzerinde inceleme yaptırılamayacağı yönündeki Daire Kararının yerleştiği, ayrıca konunun İçtihadı Birleştirme Kuruluna sevk edildiği bilgisi paylaşılmıştır. Defter ve belgelerin mücbir sebep olmaksızın ibraz edilmemesi durumunda kesilen cezanın üç kat olması gerektiği, bu konuda Vergi Dava Daireleri Kurulu kararlarının da bulunduğu belirtilmiştir. Defter ve belgeler mücbir sebep nedeniyle ibraz edilmemişse re'sen tarh nedeni bulunup bulunmadığı tartışılmış her iki yönde görüşler paylaşılmıştır. Ayrıca mücbir sebep hallerinin neler olduğu tartışılmış, bu konuda olayına göre ayrıca bir değerlendirme yapılabileceği düşünceleri ifade edilmiştir. 2-) Mükellefiyet tesisine ilişkin işlemlerle ilgili uyuşmazlıklar İdarece re'sen mükellefiyet tesisi ve terkinine ilişkin olarak tesis edilen işlemlerle ilgili davalarda karşılaşılan sorunlar ele alınmıştır. Bu konuda yargı önüne gelen belli başlı uyuşmazlıklarla ilgili Danıştay Dördüncü Dairesi kararları; a) Mükellefin faaliyetini terk ettiğinin idarece tespiti halinde; Vergi Usul Kanunu'nun 160' ıncı maddesi uyarınca mükellefiyetin re sen terkini gerektiği, bu tarihten sonrası için beyanname veya bilgi formu verilmemesi nedeniyle usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği, b) Geçmişe dönük mükellefiyet tesis edilerek geçmiş dönemler için tarhiyat yapılabileceği ancak beyanname veya bilgi formlarını vermeme fiili nedeniyle bu dönemler için ceza kesilemeyeceği, c) Mükellefiyet re sen tesis edilmiş ancak bu durum ilgiliye ayrıca tebliğ edilmemişse, mükellefiyetin iptali istemiyle, idareye herhangi bir başvuru olmaksızın dava açılabileceği, 1

d) Mükellefiyetin geçmişe dönük olarak terkini talebi ile yapılan başvuruların reddi üzerine, mükellefiyetin başvuru tarihinden öncesine yönelik olarak kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde dava açılabileceği, e) Oto alımı satımı nedeniyle re sen mükellefiyet tesisine ilişkin davalarda, kişisel ihtiyaç için olduğu davacı tarafından ortaya konulamayan ve süreklilik arz eden alım-satım işlemlerinin ticari olarak kabul edilmesi gerektiği, f) Gayrimenkul alım-satımı ve inşaat işleri nedeniyle re'sen mükellefiyet tesisine ilişkin uyuşmazlıklarda, alım satıma konu olan taşınmazların ne şekilde ve ne zaman elde edildiği, süreç içerisinde başka taşınmaz alım satımlarının da bulunup bulunmadığı gibi hususların birlikte değerlendirilmesi ve olayın gerçek mahiyetinin kavranması gerektiği yönündedir. 3-) Tekerrür nedeniyle kesilen cezalara ilişkin uyuşmazlıklar Cezanın tekerrür hükümlerine göre arttırılması için fiilin, kesinleşen cezadan sonra işlenmiş bir fiilin olması gerektiği yönünde değerlendirmelerde bulunulmuş, Daire kararlarının da bu yönde olduğu bilgisi paylaşılmıştır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi nin tekerrürle ilgili vermiş olduğu kararın gerekçesinde de bu yönde ifadelere yer verildiği beyan edilmiştir. 4-) Takdir komisyonunda geçen sürenin zamanaşımı yönünden değerlendirilmesi; Danıştay Dördüncü Dairesince; - 213 sayılı Kanunun 114'üncü maddesinin, takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımı süresini durduracağına ilişkin hükmü Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden ve iptal kararın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu yönde bir düzenleme yürürlükte bulunmadığından; 2004 ve önceki yıllar için yapılan tarhiyatlardan, ilgili dönemi takip eden takvim yılının başından itibaren beş yıl içerisinde tebliğ edilmemiş olanların zamanaşımına uğradığı, - 2005 ve sonrası için takdirde geçen sürenin 1 yıl için zaman aşımını durdurduğu kabul edilmiştir. Toplantıda ayrıca, sadece zamanaşımını durdurmak için takdire sevk halinde, takdire sevkin zamanaşımını durdurup durdurmadığı tartışılmış, bu hususta takdire sevk tarihi itibari ile re sen tarh nedeninin mevcut olup olmadığı yönünde inceleme yapılması gerektiği yönünde görüşler bildirilmiştir. Tahsil zamanaşımı yönünden ise, yapılan cüz i ödemelerin zaman aşımını kesmeyeceğinin kabul edildiği, bu konuda verilen kararların istikrar kazandığı belirtilmiştir. 5-) Düzeltme/Pişmanlık beyannamelerinde ihtirazi kayıt şerhi konularak açılan davalara ilişkin uyuşmazlıklar 2

Danıştay Dördüncü Dairesince, süresinden sonra verilen düzeltme beyannamelerine ve pişmanlıkla verilen beyannamelere konulan ihtirazi kaydın, beyana karşı dava açma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği belirtilmiştir. Uygulamada, mükelleflerce idare tarafından düzeltme beyannamesi vermeye zorlandıkları iddiasıyla ihtirazi kayıt şerhi konularak verilen düzeltme beyannamelerine karşı açılan davaların da bu şekilde değerlendirilmesi gerekip gerekmediği tartışılmıştır. 6-) Düzeltme-şikâyet, hukuki ihtilaf ve İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 ve 11' inci maddeleriyle ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar - Daire kararının, İYUK 10 ve 11' inci maddelerinin hem tarhiyat aşamasında hem de 6183 sayılı Kanuna göre tesis edilen ödeme emri ve haciz gibi işlemlerle ilgili olarak da uygulanabileceği yönünde olduğu ifade edilmiştir. - İdareye yapılan başvurunun, düzeltme başvurusu mu yoksa İYUK 10 veya 11' inci maddesi kapsamında bir başvuru mu olup olmadığının olayına ve dava dosyasına ekli dilekçeye göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Başvurunun niteliği belirlenirken, mükellefin hak kaybına uğramayacağı şekilde geniş yorum yapılması, bu hususta başvurunun dava açma süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının da dikkate alınabileceği yönünde görüşler paylaşılmıştır. - Daire kararlarına göre, dava açma süresi geçtikten sonra yapılan düzeltme başvurularının reddi üzerine doğrudan dava açılamayacağı; bu durumda, şikâyet yoluna başvurulmasının zorunlu olduğunun kabul edildiği belirtilmiştir. - Bununla birlikte dava açma süresi geçtikten sonra düzeltme yoluna gidilmeden, doğrudan şikayet yoluna başvurulması halinde, başvurunun reddi üzerine açılan davaların görülmeye devam edilmesinin hakkaniyete uygun olacağı değerlendirilmiştir. - Danıştay Dördüncü Dairesince, uyuşmazlığın temelindeki Kanun hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde, uyuşmazlığın iptal edilen hükme göre karara bağlanamayacağının kabul edildiği; bununla birlikte, Anayasa Mahkemesince verilen iptal hükmünün 213 sayılı Kanunun 116-118' inci maddelerinde sayılan vergi hataları kapsamında değerlendirilmediği belirtilmiştir. 7-) İş ortaklığı ve adi ortaklıkların dava ehliyeti Davanın ortakların tamamının ya da bu konuda yetki verdikleri ortağın imzaladığı bir dilekçeyle açılması veya ortaklar adına avukat vasıtasıyla dava açılması gerektiği, bu hususta dilekçedeki eksikliklerin, dilekçenin reddine karar verilerek tamamlatılabileceği görüşülmüştür. 3

8-) Münfesih şirketin dava açma ehliyeti, kanuni temsilcinin takibi - Daire kararının; tasfiye bitse, şirket tüzelkişiliği son bulsa dahi kanuni temsilci adına ihbarname düzenleyebileceği yönünde olduğu, - Tüzelkişiliği sona eren şirket adına tarhiyat yapılamayacağı ancak bu şirketin dava ehliyeti de bulunmadığından, Dördüncü Daire ve VDDK kararlarının ağırlıklı kısmının davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği şeklinde olduğu bilgisi paylaşılmıştır. Uygulamada bu tür davalarda verilmesi muhtemel ehliyet yönünden ret ve kabul kararlarının olası sonuçları tartışılmıştır. 9-) Yeminli Mali Müşavirlerin, Kanuni temsilci ve ortağın takibi Daire kararlarında: - Kanuni temsilci ve ortağın takibi hususunda öncelik sonralık ilişkisi bulunmadığının, temsilcinin takip ediliyor olmasının ortağın takibine engel teşkil etmediği belirtilmiştir. Ayrıca bu konunun da İçtihatları Birleştirme Kuruluna sevk edildiği bilgisi paylaşılmıştır. - Kanuni temsilciler ile ortakların şirketteki hisselerini devretmeleriyle birlikte, devir tarihinden sonrasına ilişkin şirket borçlarından sorumluluklarının da sona erdiğinin, bunun için devrin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesinin şart olmadığının kabul edildiği belirtilmiştir. Şirket hakkındaki takibatın usulüne uygun yapılmasından sonra yeminli mali müşavirin doğrudan ödeme emriyle takip edilebileceği görüşleri paylaşılmıştır. 10-) İhtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve teminat isteme işlemleri Dördüncü Daire kararlarına göre; - Şirket borcu nedeniyle temsilciler hakkında teminat, ihtiyatı tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulanamayacağı, - 6183 sayılı Kanunun 13/1' inci maddesine göre inceleme tamamlandıktan sonra teminat istenemeyeceği ve ihtiyati haciz kararı alınamayacağı; 13' üncü maddenin diğer bentleri uyarınca ise, gerekli şartların gerçekleştiği ortaya konulmuşsa, inceleme tamamlanmış olsa bile ihtiyati haciz kararı alınıp uygulanabileceği, bu konuda verilen kararların istikrar kazandığı belirtilmiştir. 11-) Finansman amacıyla kredi kartı kullanılmasından kaynaklanan uyuşmazlıklar Kredi kartının finansman amacıyla kullanıldığının dosya içeriğinden anlaşıldığı hallerde bu hususun Daire tarafından kabul edildiği, bu konudaki kararların istikrar kazandığı belirtilmiştir. 4

12-) İYUK 26/3' üncü maddesi ve Tebligat Kanunu Uygulaması Daire kararının; davacıya tebliğ yapılamadığı hususu, Tebligat Kanunda belirtildiği şekilde ortaya konulmamışsa, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen kararların bozulması yönünde olduğu, bu konuda verilen kararların istikrar kazandığı belirtilmiştir. Ayrıca, Tebligat Kanunu nda yapılan değişikliklerden sonra İYUK 26/3 üncü maddesinin uygulanabilirliğinin kalıp kalmadığı tartışılmıştır. 13-) Vergi davalarında faize hükmedilip hükmedilemeyeceği VVDK ve Dairelerin kararlarının 3095 sayılı Kanun uyarınca yasal faize hükmedilmesi yönünde olduğu, düzeltme şikâyet başvurularının reddine ilişkin işlemler üzerine açılan davalarda da faize hükmedilmesi gerektiğinin kabul edildiği belirtilmiştir. 14-) Sakatlık İndirimi ile ilgili uyuşmazlıklar Sakatlık indirimi ile ilgili davalarda vergi dairesi işlemlerinin icrai işlem olarak kabul edildiği; bu nedenle uyuşmazlığın, ilgili Vergi Dairesi nin bulunduğu yerdeki mahkemede görülebileceği belirtilmiştir. Bu durumun usul ekonomisi ilkesine de uygun düştüğü vurgulanmıştır. Davanın Gelir İdaresi başkanlığı husumetiyle açılmış olduğu ve Merkez Sağlık Kurulu raporunun iptali istendiği hallerde; dilekçe içeriğinden hareketle, dava dilekçesinin icrai işlem niteliğinde olan vergi dairesi işleminin iptali istemini içerdiği ileri sürülmüş, bu suretle davanın yetkili mahkemede görülerek karara bağlanmasının uygun olacağı yönünde değerlendirmelerde bulunulmuştur. Sağlık kurulu raporları arasında çelişki olması durumunda Vergi Mahkemesince hakem hastaneden alınacak rapora göre karar verileceği hususlarına değinildi. 15-) 6111 Sayılı Kanundan yararlanılan borçlara ilişkin sorumluluk 6111 sayılı Kanundan, şirketin yeni temsilcilerinin döneminde yararlanılması halinde borcun nitelik değiştirdiği, artık ilgili dönemde temsilci olanların değil 6111 sayılı Kanundan faydalananların kanuni temsilci sıfatıyla bu borçtan sorumlu tutulabileceği ancak bu durumun yeminli mali müşavirlerin müteselsil sorumluğunu ortadan kaldırmayacağı, Daire kararlarının da bu yönde olduğu belirtilmiştir. 16-) Borç döküm listelerinin icrai işlem niteliği Borç döküm listeleri, kural olarak icrai işlem niteliğinde görülmemekle birlikte, uyuşmazlığın niteliğine göre ayrıksı durumların da dikkate alınması gerektiği yönünde görüşler paylaşılmıştır. 17-) Araç satışlarında kasko bedeli esas alınarak yapılan tarhiyatlar 5

Danıştay Dördüncü Dairesince, araç satışlarında sadece kasko bedelinden hareketle tarhiyat yapılamayacağı yönünde karar verildiği, tarhiyat yapılabilmesi için daha kapsamlı bir araştırma gerektiği vurgulanmış, bu konudaki kararların istikrar kazandığı belirtilmiştir. 18-) Davaların birleştirilmesi ve vekâlet ücreti İdari yargıda davaların birleştirilmesi ve seri davalarda hükmedilecek vekâlet ücreti ile ilgili yasal düzenleme yapılmasının faydalı olacağı yönünde değerlendirmelerde bulunulmuştur. Bununla birlikte Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki birleştirmeye ilişkin kısmın daha çok adli yargıdaki en az bir tarafı ayrı olan, dolayısıyla farklı tarafların ve avukatların yer aldığı mukabil davalar için düzenlendiği hususu tartışılmıştır. 19-) Özel usulsüzlük cezasına ilişkin kararlar Bu konuda verilen güncel Daire kararları üzerinde durulmuştur. Danıştay Dördüncü Dairesince: - VUK 353 üncü maddeye göre kesilen cezalarda belge sayısının esas alınması gerektiği; - Hem tutanağa hem de inceleme raporlarına dayanılarak kesilen cezalarda hesap dönemi (takvim yılı) kapandıktan sonra bu maddeye göre ceza kesilemeyeceği; - Banka veya finans kurumları vasıtasıyla ödeme yapılmadığı gerekçesiyle kesilen cezalarla ilgili olarak, sahte olduğu belirtilen fatura tutarlarının ödenmesine ilişkin somut tespit olmadan ceza kesilemeyeceği; Ödemelerin kayıt altına alındığı kurum ve kuruluşların (Ör: Belediyeler) veznelerine yapıldığı hallerde banka veya finans kurumları vasıtasıyla ödeme yapılmadığı gerekçesiyle özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği yönünde karar verilmektedir. 20-) Sahte fatura kullanımı nedeniyle yapılan tarhiyatlar Gelir ve Kurumlar vergisi uyuşmazlıklarında Dördüncü Daire tarafından verilen güncel kararlar, öncelikle kullanılan faturaların sahte olup olmadığının (re'sen tarh nedeninin varlığının) incelenmesi, eğer faturalar sahteyse (re'sen tarh nedeni varsa) düzenlenen raporlarda matraha ne şekilde ulaşıldığının değerlendirilmesi gerektiği yönündedir. Re'sen tarh nedeni varsa ve matraha ulaşılırken, (mükellefin beyanı, defter kayıtları, bağlı olduğu meslek odasının bildirdiği oranlar ve benzeri somut verilerden hareketle belirlenen karlılık oranının uygulanması gibi) ödenmesi gereken vergi miktarının tespitine uygun bir yöntem izlenmişse tarhiyatın yasal olduğu kabul edilmektedir. Sahte fatura ile belgelenen gider kayıtlarının işletmenin gerçek gideri olup olmadığı konusunda ispat külfetinin idareye ait olduğu yönünde görüşler bildirilmiştir. Sahte fatura düzenlenmesinden ve/veya kullanımından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin mahkeme kararlarında sadece inceleme raporundaki tespitlere değil, tespitler hakkında Mahkemece yapılan değerlendirmelere de yer verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. 6

Ayrıca aşağıda belirtilen hususlarda verilen Dördüncü Daire kararları üzerinde durulmuştur: - Sahte fatura kullanımı nedeniyle yapılan KDV tarhiyatları yönünden, çekle ve banka yoluyla ödemelerin tek başına faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayalı olduğunu göstermeyeceği kabul edilmektedir. - Geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının, gelir veya kurumlar vergisi üzerinden kesilen ceza miktarına paralel olarak tek kat veya üç kat olarak kesilmesi gerektiği yönündedir. - İnceleme raporunun ihbarname ile birlikte tebliğ edilmemiş olmasının tarhiyatın kaldırılmasını gerektirdiği, tebliğ alındısında bu hususun açıkça gösterilmesi gerektiği, fatura alınan firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının ise tebliğinin zorunlu olmadığı kabul edilmektedir. - Merkez Bankası kârlılık oranlarının dikkate alınamayacağı, söz konusu oranların istatistiksel amaçlı ilan edildiği, vergilendirmede işin gerçek mahiyetine ulaşılmasının asıl olduğu hususu belirtilmiştir. 21-) İkrazatçılık nedeniyle yapılan tarhiyatlar Dördüncü Daire kararlarında, ikrazatçılık faaliyeti ile ilgili olarak ticari kazanç yönünden yapılan tarhiyatlarda mahkemece kazancın menkul sermaye iradı olarak değerlendirilemeyeceğinin; İdarece belirlenen re sen tarh sebebinin mahkeme tarafından değiştirilmesinin mümkün olmadığının kabul edildiği belirtilmiştir. 22-) Güvenlik güçlerince alınan ifadelerin vergi yargısı açısından önemi Vergisel konularla ilgili poliste alınan ifadelerin dikkate alınacağı ancak sadece bu ifadelerden hareketle tarhiyat yapılamayacağı hususlarına değinildi. 23-) Haline münasip evin haczine ilişkin uyuşmazlıklar Haline münasip evin haczine ilişkin uyuşmazlıklarda, davacının bu yönde bir iddiasının bulunması durumunda aksinin ispat külfetinin davalı idareye ait olduğu, Mahkemece bilirkişi marifetiyle ayrıca re sen araştırma yapmasına gerek olmadığı hususunun paylaşılmış, Daire Kararlarının da bu yönde olduğu belirtilmiştir. 24-) İlaç üretiminde kullanılan etken maddenin piyasa fiyatından yüksek tutarlı satın alımından kaynaklı uyuşmazlıklar İlaç üretiminde kullanılan etken maddelerin piyasa fiyatından yüksek bir tutarla satın alınması nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yapıldığına yönelik uyuşmazlıklarda, farklı fiyatlardan satın alınan etken maddelerin farklı etkileri olup olmadıkları tartışılmıştır. Bu konuya ilişkin Daire kararlarının istikrar kazandığı, genelde örtülü kazanç aktarımının varlığının kabul edilmediği bilgisi paylaşılmıştır. 7

25-) 6183 Sayılı yasanın 79. maddesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ele alındı ve bu konuyla ilgili Daire kararları üzerinde duruldu. 26-) İştirak cezası kesilmesiyle ilgili çıkan uyuşmazlıklarla ilgili hususlara değinildi. 27-) Örtülü kazançla ilgili uyuşmazlıklar ve bu konudaki Daire kararları ele alındı. 28-) 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 4/1-k. maddesi uyarınca yapı kooperatif için yapılan inşaatlarla ilgili muafiyetten yararlanabilmesi için yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması gerekir. II- ÖNERİLER 1) Danıştay kararlarının UYAP kapsamında Vergi Mahkemelerine en kısa sürede açılması. 2) UYAP sisteminde etkin ve hızlı şekilde çalışabilecek metin içerisinde kelime arama ve karar tarama olanağı sağlanması, 3) Seri dosyalardan birinin öncelikle vergi mahkemesince karara bağlanması ve bu dosyanın Danıştay denetiminden öncelikle geçirilerek uygulamaya ışık tutulması yönünde ivedilikle düzenleme yapılması. 4) Tek Hâkim sınırının artırılması gerektiği, 5) Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun daha etkin hale getirilmesi. Özellikle; - Defter ve belgelerin doğrudan mahkemeye ibrazı durumunda KDV uyuşmazlıkları - Şirketten tahsil olunamayan vergi alacağının kanuni temsilcilerden ve ortaklardan takibi hususunda bu ikisi arasında öncelik bulunup bulunmadığı - Vergi uyuşmazlıklarında İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 ve 11' inci maddelerinin uygulama alanı - Tüzel kişiliği sona eren şirketler hakkında yapılan işlemler hakkındaki davalar. 6-) Danıştay ile maliye, gelir idaresi başkanlığı, gümrük ve posta idareleri arasında yapılan çalıştayın sonuçlarının hayata geçirilebilmesi amacıyla gerekli takiplerin yapılması. 7-) 213, 6183, 2576 ve 2577 sayılı Kanunlar ve aralarındaki uyumsuzlukların giderilmesi: -Dava ehliyeti ( VUK 378 nci maddesinin İYUK 2 inci maddeyle paralel hale getirilmesi veya 378 nci maddenin tamamen kaldırılması) -Farklı kanunlarda farklı düzenlenen özel dava açma, temyiz ve karar düzeltme sürelerinin tek süre belirlenerek aynılaştırılması, (örnek: 6183 nci madde 13, 58, VUK 47 gibi) -İYUK 10 11 maddelerinin vergi davalarında ( 6183 sayılı Kanundan doğan uyuşmazlıklar dâhil ) uygulanıp uygulanmayacağı sorunu. - İdareye yapılan başvuruların ve bu başvurular üzerine açılan davalarda açılan davanın konusunun düzeltme-şikâyet başvurusu üzerine tesisi edilen işlem mi yoksa İYUK m.10-11 8

kapsamında yapılan başvuru üzerine tesis edilen işlem mi olduğunun belirlenmesinde yaşanan güçlükler. 8) 213 sayılı Kanundaki bilinen adresler arasına MERNİS adresinin de eklenmesi. 9) 2577 sayılı Kanunun 31. maddesinde yapılan atıfların, 2577 sayılı Kanun içerisinde ve İdari Yargılama usulüne uygun olarak yeniden düzenlenmesi. 10) Aynı konuda farklı kararlar verilmesinin önüne geçilmesi amacıyla alternatif çözüm önerilerinin tartışılması. ( Bölge İdare mahkemesi kararlarına ısrar olanağı tanınması, belirli periyotlarla Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay temsilcilerinin bir araya gelerek içtihat birliğini sağlamak amacı ile bir araya gelmesi veya bu hususun savcılık müessesesi aracılığıyla takibinin sağlanması gibi) 11) İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1' inci maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, ihtiyati haciz ve haciz uygulamalarına ilişkin yargı kararının kesinleşinceye kadar uygulanmaması nedeniyle kararların işlevsiz kalmasının önüne geçilmesi adına gerekli yasal düzenlemenin tartışılması. (28/1 inci maddenin bu hususa ilişkin hükmünün kaldırılması gibi) 12) Vergisel işlemlerde (mükellefiyet, ödeme emri, haciz vb.) ilgilisine yazılı bildirim yapılması; dava açma sürelerinin, başvuru yollarının ve mercilerinin gösterilmesi hususunda yasal düzenleme yapılması. 13) İhbarname ile birlikte, vergi mahremiyeti de gözetilerek, özellikle sahte fatura kullanımında, fatura veren mükellefler hakkında düzenlenen ve tarhiyatla doğrudan ilgili bulunan vergi tekniği raporlarının da ilgilisine tebliğ edilmesi ya da söz konusu vergi tekniği raporunda yer alan, mükellef ile ilgili kısımlara ayrıntılı olarak vergi inceleme raporlarında yer verilmesi, bu yolla hak arama hürriyetinin sağlanması ve kolaylaştırılması. 14) İdari yargıda staj döneminde öncelikle gönüllülük esas olmak üzere vergi mahkemesi ve idare mahkemesinde görev yapacak hâkimlerin belirlenmesi, stajlarının buna göre programlanarak yoğunlaştırılması. 15) Bu çalışmada olduğu gibi Bölge İdare ve Vergi Mahkemeleri Hâkimleri ile Danıştay arasında iletişim yollarının kurulması ve etkin hale getirilmesi. 16) Bölge İdare Mahkemeleri bünyesinde kütüphane kurulması, mesleki konularla ilgili süreli yayınların da takibine olanak sağlanması. 9