TÜRKĠYE DE KENTSEL GELĠġME STRATEJĠSĠ: KENTGES Tuğba PEMBEGÜL (Yüksek Mimar / Uzman) T.C. FIRAT KALKINMA AJANSI tugba.pembegul@fka.org.tr ÖZET Kısa adı KENTGES olan Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı kentleşme, yerleşme ve planlamaya ilişkin sorunların çözümüne yönelik olarak strateji ve eylemleri ortaya koyan ulusal düzeyde referans bir belgedir. Bu strateji belgesi özellikle planlama sistemi, ulaşım ve altyapı, konut, dönüşüm, afetlere hazırlık, doğal ve kültürel varlıkların korunması, iklim değişikliği, enerji verimliliği ve yenilenebilir kaynaklar, yerleşmeler ve çevrebilim, göç ve sosyal politikalar, ekonomik yapının güçlendirilmesi ve katılım konularında strateji ve eylemler içermektedir. Türkiye nin mekânsal planlama, yerleşme ve yapılaşma konularında kentleşme ve imar vizyonu olan KENTGES, hedef alınan 2023 yılına kadar yerleşmelerin ve şehirlerin yaşanabilirlik düzeylerinin yükseltilmesini amaçlamaktadır. Bu bildiri söz konusu alanda strateji ve eylemleri ortaya koyan, bunları bir eylem programına bağlayan bu ulusal dokümanının süreçlerini ve kapsamını konu edinmekte, aynı zamanda KENTGES kapsamında belirlenen ülkemizin kentleşme sorunlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: gelişme stratejisi, KENTGES, kentsel gelişme
GĠRĠġ Türkiye de kent yerleşimlerinin mekânsal yaşam kalitesinin arttırılmasına, planlama sisteminin yeniden yapılandırılmasına, bununla birlikte ekonomik ve toplumsal yapının güçlenmesine olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bu ihtiyaca, çeşitli ulusal programlarda dikkat çekilmiş ve oluşturulan politikalarda öncelikli olarak yer verilmiştir. Devlet Planlama Teşkilatı nın (DPT) hazırladığı Orta Vadeli Program da Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanması öngörülmüş, bir başka ulusal programda, Dokuzuncu Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı nda ise Kentlerin Yaşam Standartlarının Yükseltilmesi ve Sürdürülebilir Gelişmenin Sağlanması öncelikli politika olarak belirlenmiştir ( [1], [2]). Ayrıca, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği nce (ABGS) yayınlanan AB Müktesebatına Uyum Programı (2007-2013) nda yapılacak düzenlemeler arasında Sürdürülebilir Kentsel Gelişme için Bütünleştirilmiş Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planının onaylanmasına ilişkin Yüksek Planlama Kurulu kararı alınması hususu yer almaktadır ( [3] ). Öngörülen tüm bu ulusal politikalar ışığında, Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı -kısa adıyla KENTGES- kentleşme, yerleşme ve mekânsal planlamaya ilişkin değerler sistemini ve ilkelerini benimseyen ulusal bir referans çerçeve belgesi niteliğindeki strateji dokümanı olarak hazırlanmıştır. Başka bir deyişle KENTGES, Türkiye nin mekânsal planlama, yerleşme ve yapılaşma konularında 2023 yılını hedef alan bir kentleşme ve imar vizyonudur. KENTGES in hazırlanmasında esas alınan belgelerin başında Mayıs 2008 de başlayan ve Mayıs 2009 da Genel Kurul ile sonuçlanan Kentleşme Şurası nın komisyon raporları ve sonuç bildirgeleri yer almaktadır. Kentleşme Şurası nda farklı konularda 10 komisyon çalışma yürütmüş, her komisyon konusu ile ilgili mevcut durum değerlendirmesi yapmış, sorunları tespit etmiş ve bunların çözümüne ilişkin strateji ve eylemler belirlemiştir. Bu çalışma komisyonlarının konuları aşağıda belirtilmektedir ( [4] ) : 1. Mekânsal Planlama Sistemi ve Kurumsal Yapılanma 2. Kentsel Teknik Altyapı ve Ulaşım 3. Kentsel Dönüşüm, Konut ve Arsa Politikaları 4. Afetlere Hazırlık ve Kentsel Risk Yönetimi
5. Kentsel Miras, Mekân Kalitesi ve Kentsel Tasarım 6. İklim Değişikliği, Doğal Kaynaklar, Ekolojik Denge, Enerji Verimliliği ve Kentleşme 7. Kentsel Yoksulluk, Göç ve Sosyal Politikalar 8. Bölgesel Eşitsizlik, Yerel Kalkınma ve Rekabet Edebilir Bölgeler/Kentler 9. Kentlilik Bilinci, Kültür ve Eğitim 10. Yerel Yönetimler, Katılımcılık ve Kentsel Yönetim Kentleşme Şurası nın komisyon çalışmalarında üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinden oluşan toplam 151 kuruluştan temsilciler yer almış, katılımcı yöntemlerle çalışmalar yürütülmüştür. KENTGES in hazırlanmasında söz konusu şuraya ait komisyon raporları ve sonuç bildirgesinin yanı sıra; DPT Müsteşarlığınca yürütülen Sürdürülebilir Kalkınmanın Sektörel Politikalara Entegrasyonu Projesinde yer alan Türkiye de kentleşmeye ilişkin tespit ve değerlendirmeler, kentleşme alanında sürdürülebilirlik çerçevesi, yaklaşım ve modeller, Dokuzuncu Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program, Yıllık Programlar, Özel İhtisas Komisyonu Raporları, Ulusal Strateji Belgeleri, BM nin Habitat, Mekânsal Planlama Rehberi, Gündem-21 ve ilgili strateji ve eylem planları, Avrupa Kentsel Şartı, Avrupa nın Mekânsal Gelişmesi için Rehber İlkeler, Avrupa Mekânsal Gelişme Perspektifi dikkate alınmıştır ( [5] ). KENTGES ĠN AMACI KENTGES in temel amacı, yerleşmelerimizin yaşanabilirlik düzeyinin, mekân ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi ile ekonomik, sosyal ve kültürel yapılarının güçlendirilmesine yönelik yol haritasının oluşturulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda belirlenen stratejiler 3 ana eksende toplanmaktadır. Bunlar; Mekânsal Planlama Sisteminin Yeniden Yapılandırılması, Yerleşmelerin Mekân ve Yaşam Kalitesinin Artırılması,
Yerleşmelerin Ekonomik ve Toplumsal Yapılarının Güçlendirilmesidir. TÜRKĠYE DE KENTSEL GELĠġMENĠN MEVCUT DURUMU Dokuzuncu Kalkınma Planında kentleşme, yerleşme ve mekânsal planlamaya ilişkin sorunlar şöyle sıralanmıştır ( [2] ): Bölgesel Eşitsizlik - bölgesel eşitsizlikler - yerel kalkınma sorunları Yerleşme ve Kentleşme - yaşam kalitesi sorunları - afetlere duyarlı yerleşme ve kentleşme - doğal ve kültürel varlıkların korunması - kaçak yapılaşma - yenileme ve dönüşüm - teknik ve sosyal altyapı yetersizliği Mekânsal Planlama Sorunları - uygulama araçları ve denetim - hukuk sistemi - yetkiler ve yönetim sorunları - fiziki mekânın yönetimi - katılım Kentleşme ve yerleşmeye ilişkin sorunların başında etkin mekânsal planlama sisteminin oluşturulamaması gelmektedir. Türkiye de kurumlar arasında planlama ile ilgili yetki ve uyum sorunları bulunmakta, kent planları ile tematik planlar bütünleştirilememektedir. Bu alandaki diğer sorunlar ise şöyle sıralanabilir ( [5] ) : Kentlerin Kontrolsüz Büyümesi: Kentlerin planlanandan fazla genişlemesi ve bu genişlemenin yönlendirilememesi, kentlerin sürdürülebilir gelişimi açısından önemli sorunlar doğurmaktadır. Bu tür genişlemeler altyapı sunum yetersizliği ile birlikte çevre ve ekolojik kaynakların da olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır.
Kırsal Gelişme ve Göçler: Kırsal alanların kent üzerindeki en büyük etkisi bu yerleşimlerden kentlere göç şeklindedir. Göçün kırsal ve kentsel alanlar üzerinde çift yönlü etkisi vardır. Nüfusun ve buna bağlı olarak ülke ekonomisine katkının azaldığı kırsal alanlara karşılık, taşıyabileceğinden fazla nüfusu barındıran kentsel alanlar göçün iki yönlü etkisinin göstergesidir. Kaçak Yapılaşma: Kent çevresinde genellikle hazine arazileri üzerine kurulan kaçak yapılar zamanla kent çeperinde büyük ve sorunlu yerleşim alanlarına dönüşmüştür. Afetlere Dayanıksız Kentleşme: Hızlı ve denetimsiz yapılaşma, kentlerin doğal afetler ve insan kaynaklı tehlikelere karşı savunmasız bir biçimde büyümesine neden olmuştur. Başta deprem ve sel olmak üzere doğal afet tehlikelerinin gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu alanlarda, planlara ve imar mevzuatına aykırı yapılaşmalar kentlerde derin risk havuzlarının oluşmasına neden olmuştur. 1999 Marmara Depremi, güvenli kentsel gelişimin sağlanabilmesi için afet sonrası uygulamalar yerine afet öncesi hazırlıklara yoğunlaşan yaklaşımların planlama sistemi ile bütünleştirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Altyapı ve Çevre Sorunları: Yerleşmelerin sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir yerler olmalarını sağlamak için teknik ve sosyal altyapı ihtiyacının giderilmesi esastır. 2008 yılı itibarı ile toplam belediye nüfusunun kanalizasyon şebekesine erişimi oranı %87, içme suyu şebekesine erişimi oranı %98, katı atık hizmeti alan nüfus oranı %73 tür. Toplam belediye nüfusu içerisinde içme suyu, kanalizasyon ve katı atık hizmeti alan nüfus oranı yüksek görünüyor olsa da bu hizmetleri sağlayabilen belediye sayısı beklenilen düzeyin altında kalmaktadır. İl ve ilçe belediyeleri bu hizmetlerde önemli mesafeler almış, ancak belde belediyeleri yeterli düzeye ulaşamamışlardır. Öte yandan, yine 2008 yılı verilerine göre atık su arıtma tesislerinin hizmet verdiği nüfus oranı %42, içme suyu arıtma tesislerinde arıtılan su oranı %44 tür. Bu oranlar toplam nüfus içinde arıtma altyapısından yararlanan nüfus oranının %50 nin altında kaldığını göstermektedir. Ulaşım Sorunları: Refah seviyesinin yükselmesine paralel olarak kentlerde otomobil kullanımında artış olduğu gözlenmekte, özellikle kentsel yerleşimlerde planlanan yolların ve otopark alanlarının yetersizliğine bağlı olarak da bu artış önemli ulaşım sorunlarına neden olmaktadır. Bununla birlikte, toplu taşım hizmetlerinin özel araç kullanımıyla rekabette yetersiz kalması da bu sorunun büyümesine neden olmaktadır.
Planlama Sisteminden Kaynaklanan Sorunlar: Planlama ile ilgili yasal düzenlemelerin ve yetkili idarelerin çokluğu sistemde göze çarpan en temel sorundur. Çok sayıda bakanlık ve kurumun kendi kuruluş kanunlarından gelen plan yapma yetkileri nedeniyle pratikte bir karmaşanın yaşandığı görülmektedir. Ayrıca farklı kurumların yetki alanında olan üst ölçekli planların gerek kullanım amacı gerekse fiziksel kararları bakımından birbirleriyle bağlantısı kurulamamaktadır. Bu sorunların etkili çözümü için, üst ölçekte mekansal planlama, politika ve stratejilerden başlayarak yerel ölçekte yürütülecek planlama ve uygulama süreçleri de dahil olmak üzere planlama yaklaşımında, yeniliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Yerel Yönetimlerin Kapasitesi: Kentleşmeyi yönlendiren en önemli aktörlerden biri olan yerel yönetimlerin yaşadıkları sorunlar da kentleşme sürecini olumsuz etkilemektedir. Bunlar arasında öncelikli sorunlardan biri belediyelerde ve il özel idarelerinde yetkin ve yeterli teknik eleman eksikliğidir. Mali kaynaklarının yetersizliği ve öz gelirlerinin arttırılamaması da hizmetlerin etkin şekilde yerine getirilememesinin önemli nedenlerindendir. Sürdürülebilir KentleĢme Ġçin Değerler Sistemi ve Temel Ġlkeler Sürdürülebilir kalkınma, kaynak kullanımında sosyal, ekonomik ve çevresel alanlarda dengeli gelişmeyi öngörmektedir. Kentleşme ve yerleşme alanında sürdürülebilirlik, akılcı kaynak yönetimine dayalı mekânsal gelişmenin sağlanması ve yerleşmelerde yapılı ve doğal çevrenin nitelikli ve yaşanabilir olmasına yöneliktir. Bu kapsamda sürdürülebilir kentleşme ve yerleşmelere ilişkin ilke ve değerler şöyle sıralanabilir ( [5] ): Doğal kaynakların kullanımında ekolojik dengenin gözetilmesi Kültürel varlıkların korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi Doğal ve teknolojik tehlike ve risklerden arındırılmış, sağlıklı, güvenli, nitelikli yaşam çevrelerinin oluşturulması Yaşayanların güvenli içme suyuna, yeterli altyapıya ve ulaşım imkânlarına erişiminin sağlanması Kamu hizmetlerinden yararlanmada fırsat eşitliğinin sağlanması Yerel düzeyde ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın gerçekleştirilmesi Toplumsal dayanışma ve bütünleşme kültürünün geliştirilmesi, kentsel yoksulluk ve eşitsizliklerin giderilmesi
Yerel kültürel değerler ve geleneklerin korunup geliştirilmesi Çok merkezli, yığılmayı önleyen ve dengeli mekânsal gelişmeye odaklı, dinamik, çekici ve yarışmacı yerleşmeler sisteminin oluşturulması İklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik sürdürülebilir kent formunun, sürdürülebilir ulaşım sistemlerinin ve yerleşmelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının geliştirilmesi Yerleşmelerin planlanmasında, nüfus ve ekonomik faaliyetlerin yer seçimi ve mekânsal dağılımında, çevresel, doğal ve ekolojik eşiklere ve taşıma kapasitesine uyulması Yerleşmelerde, tüketim kalıplarının doğal ve kültürel çevre üzerindeki etkilerini azaltacak yöntemlerin teşvik edilmesi Yerleşmelerde yaşam ve mekân kalitesini geliştirmeye, mekânsal ve toplumsal eşitsizlikleri gidermeye yönelik araçların geliştirilmesi ve başarı göstergeleri ile izlenmesi Yerleşmelerde ekonomik, sosyal ve mekânsal gelişmelerin yaşam destek sistemleri üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması, hava, su ve toprak kirliliğinin önlenmesi İşbirliği ve dayanışma kültürü için katılım yöntemlerinin geliştirilmesi ve kurumsallaştırılması Yerel Yönetimlerin hizmet sunumunda, şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık ve verimliliğin esas alınması KENTGES EYLEM PLAN I Ulusal bir strateji belgesinin hayata geçirilmesi ancak bu stratejilere bağlı olarak uygulanacak eylemlerin ve bunları uygulamakla sorumlu veya ilgili kuruluşların belirlenmesi ile mümkündür. KENTGES in kapsamında da bu amaçla bir eylem planı oluşturulmuş, bu eylemleri uygulamakla sorumlu ve ilgili kuruluşlar belirlenmiştir. Söz konusu eylem planı özet olacak şekilde aşağıdaki tabloda verilmektedir.
Tablo : KENTGES Özet Eylem Planı ( [5] )
DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ Türkiye de sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanabilmesi için etkin bir mekânsal planlama, uygulama, izleme ve denetleme sisteminin kurulması ve bunu sağlayacak bir kurumsal yapılanmanın oluşturulması gerekmektedir. Söz konusu durumun hayata geçirilmesi için giderilmesi gereken temel sorunlardan biri, planlama yapan ve uygulayan kurum/kuruluşlarda kentleşmeye ilişkin sorunları tespit edebilme ve çözüm üretebilme becerilerine sahip teknik personel yetersizliği, başka bir deyişle kurumsal kapasitenin yetersiz oluşudur. Buna ek olarak, bu kurum ve kuruluşların planların uygulanmasında karşılaştıkları mali kaynak yetersizliği de sorunlar arasında sayılabilir. Tüm bunlar etkin ve bütüncül planların ortaya konulmasında ve uygulanabilmesinde karşılaşılan büyük engellerdir. Kentleşme konusundaki bir başka önemli sorun ise afetlere karşı yeterli hazırlığın yapılmamasıdır. Korunma, müdahele ve iyileştirme süreçlerini kapsayan afet ve risk yönetiminin kurgulanması ve bununla ilgili yasal düzenlemenin yapılması sürdürülebilir bir kentleşmeden söz edilebilmesi için gerekli görülmektedir. Tüm bu sorunların ışığında KENTGES, ülkemizde sürdürülebilir kentleşmenin sağlanabilmesi için bahsi geçen sorunlara yönelik stratejilerin ortaya koyulduğu ve bu stratejilerin hayata geçirilmesi amacıyla ilgili eylemlerin belirlendiği katılımcı bir yöntemle hazırlanmış kapsamlı bir plandır. Ülkemizde kentleşme ve imar alanında farklı kurumlar tarafından hazırlanan farklı ölçekteki planlara referans olacak KENTGES gibi bir strateji belgesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak, daha önceki yıllarda planlama alanında eksiklik hissedilmesi üzerine son yıllarda hazırlanan ve sayıları hızla artan üst ölçekli strateji planlarının hayata geçirilmesinde, sorumlu ve ilgili kurum/kuruluşların söz konusu planları sahiplenmesinin büyük önemi olduğu görülmüştür. Bu nedenle KENTGES in başarıyla yürütülmesi, bu planın ilgili tüm kurumlar tarafından sahiplenilmesi ve uygulama sürecinin sonuçlarının sağlıklı bir yöntemle izlenmesi ile mümkün olacaktır.
KAYNAKÇA [1] Devlet Planlama Teşkilatı (2009), Orta Vadeli Program 2010-2012, Ankara [2] Devlet Planlama Teşkilatı (2009), Dokuzuncu Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı, Ankara [3] Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (2007), AB Müktesebatına Uyum Programı 2007-2013, Ankara [4] http://www.bayindirlik.gov.tr/turkce/kentlesme/7-5-09_kentlesme_surasi_sonuc_bildirgesi.pdf [5] Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (2010), KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı 2010-2023, Ankara