T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Benzer belgeler
Burdur İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinin Yapısal Özellikleri ve Sorunları Üzerine Bir Araştırma

Burdur İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiriciler Birliği Üyesi Koyunculuk İşletmelerinin Yapısal Özellikleri ve Sorunları Üzerine Bir Araştırma*

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

AMASYA KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ VE SORUNLARI

Van İli Küçükbaş Hayvancılık İşletmelerinin Mevcut Durumu ve Verimliliği Etkileyen Sorunların Tespiti Üzerine Bir Araştırma *

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi: Bornova Keçisi

ÖZET Doktora Tezi TÜRKİYE DE ANKARA KEÇİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPISAL VE YETİŞTİRİCİLİK ÖZELLİKLERİ Havva ÖZDEMİR Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri En

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Saanen, Kıl keçisi, Melezleme, Büyüme, Yaşama Gücü

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

S. Kızıloğlu 1, E. Karakaya. Structural Condition, Problems and Solutions of Small Livestock Enterprises in Bingol

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Tarım Sayımı Sonuçları

Tekirdağ&Ziraat&Fakültesi&Dergisi&

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

BULDAN HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

Koyun ve keçi sütü ve ürünlerinin üretiminde karşılaşılan temel sorunlar ile muhtemel çözüm önerileri

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

1926


ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

Diyarbakır İlindeki Hayvancılık İşletmelerinin Mekanizasyonu

Besi Hayvanları Pazarlama Politikası ve Canlı Hayvan Borsaları Komitesi. Sonuç Raporu

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1317 KAHRAMANMARAŞ YÖRESİ KEÇİCİLİĞİNİN YAPISAL DURUMU VE YETİŞTİRİCİLİK ÖZELLİKLERİ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2012 YILI TARIMSAL DESTEKLER

Türkiye'de keçi yetiştiriciliği

Saanen ve Saanen Melezi Erkek Oğlakların Besi Performansları*

T.C...İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ

Yarı Entansif Koşullarda Yetiştirilen Şam Keçileri ile Kilis x Kıl Keçisi Melez Genotipinin Süt ve Döl Verim Özellikleri*

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

Yetiştirici Koşullarında Kıl, Saanen x Kıl ve Alpin x Kıl Melezi Oğlaklarda Büyüme-Gelişme ve Yaşama Gücü Özellikleri

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG

Erzurum İli Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi Çiftçi Eğitimi. Ocak Nisan 2009 Ziraat Fakültesi Konferans Salonu

HAYVANCILIK DESTEKLEMELERİ

Isparta ili Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinin Faaliyetleri S.Yaşar KÖROĞLU Yönetim Kurulu Başkanı

Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Gelişim Süreci ve Bugünkü Durumu

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri

Büyük baş hayvancılık

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

Kahramanmaraş İli Süt Sığırcılık İşletmelerinin Yapısal Özellikleri 4.İşletmecilerin Sosyal ve Kültürel Durumları*

Ağrı İlinde Küçükbaş Hayvancılığın Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri

ÇEŞİTLİ YÖRELERDE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARINA GÖRE TARIM İŞLETMELERİNDE GELİR DURUMU VE TÜKETİM EĞİLİMLERİ

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Çanakkale Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinde Teknik Sorunların Belirlenmesi Üzerine bir Araştırma

HALK ELİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ISLAHI ÜLKESEL PROJESİ. Dr. Bekir ANKARALI Daire Başkanı

VİRANŞEHİR İLÇESİNDE GELENEKSEL ÜRETİM YAPAN KOYUNCULUK İŞLETMELERİNDEN ELDE EDİLEN VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

ULUSAL SÜT KONSEYĠ ARAġTIRMA VE DANIġMA KURULU SÜT SEKTÖRÜ 2010 YILI GENEL DEĞERLENDĠRME RAPORU 2.ÜLKEMĠZ SÜT HAYVANCILIĞINDA MEVCUT DURUM

AYDIN İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ OCAK 2016 KAYE EĞİTİM TOPLANTISI SEDA EMİNE PAYIK TEKNİK İŞLER ŞUBE MÜDÜRÜ

TÜRKİYE DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

En son istatistiki verilere göre Türkiye'de hayvan cinsleri itibariyle toplam süt üretimine ilişkin bilgiler aşağıda verilmiştir.

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

Tekirdağ&Ziraat&Fakültesi&Dergisi&

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ

Süt Keçisi Yetiştiriciliğinin Teknik ve Ekonomik Analizi: İzmir, Çanakkale ve Balıkesir İlleri Örneği

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

Kıl Keçisi ve Orman. Doç. Dr. Ahmet Tolunay Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Isparta

Abalım bir markasıdır

Bu yıl Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) dahil olan çiftçilere dekar başına 2,5 lira toprak analizi desteği verilecek.

Kahramanmaraş İlinde Süt Üretimine Yönelik Keçi Yetiştiriciliğine Yer Veren Tarım İşletmelerinin Ekonomik Analizi *

Sağlıklı Tarım Politikası

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

Erzurum İli Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi

Batı Anadolu ve Trakya da Melezleme ile Elde Edilen Yeni Koyun Tipleri

GAYRİMENKULÜN ENERJİSİ 2018 RAPORU 1 ŞUBAT 2019

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

GAP BÖLGESİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ. Doç. Dr. Gürsel DELLAL Ankara Üniversitesi

KONYA SÜT SEKTÖR RAPORU (Konya Süt Eylem Planı)

Geliş Tarihi:

İnek Rasyonları Pratik Çözümler

GİRİŞ I. PROJE ÖZETİ Projenin Genel Tanımı Giriş Projenin Amacı Projenin Kalkınma Planı ile İlişkisi...

Tunceli İli Pertek İlçesinden Elde Edilen Akkaraman Koyunu ve Yerli Kıl Keçi Sütlerinde Temel Lezzet Parametreleri

İÇİNDEKİLER KIRMIZI ET, SÜT VE YEM SEKTÖRÜ ANALİZİ Kırmızı Et Sektöründeki Gelişmeler Yem Sektörü Pazar Analizi... 21

Oğlaklarda Süt Tüketimi Kısıtlamasının Besleme Maliyetine Etkisi. The Effects On Restrictions Of Milk Intake On Feeding Costs In Goat Kids

Transkript:

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ DAMIZLIK KOYUN KEÇİ YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ ÜYESİ KEÇİCİLİK İŞLETMELERİNİN MEVCUT DURUMU VE TEKNİK SORUNLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Metin ACAR Danışman: Prof. Dr. Veysel AYHAN YÜKSEK LİSANS TEZİ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ISPARTA 2010

TEZ ONAYI Metin ACAR tarafından hazırlanan Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinin Mevcut Durumu ve Teknik Sorunları Üzerine Bir Araştırma adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Süleyman Demirel Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalı nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman : Prof. Dr. Veysel AYHAN Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı (İmza) Jüri Üyeleri : Prof. Dr. M. Turan TOKER Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı (İmza) Prof. Dr. Turgay TAŞKIN Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı (İmza) Prof. Dr. Mustafa KUŞCU Enstitü Müdürü Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

İÇİNDEKİLER Sayfa İÇİNDEKİLER... i ÖZET... ii ABSTRACT... iii TEŞEKKÜR... iv ÇİZELGELER DİZİNİ... v SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... vi 1. GİRİŞ... 1 1.1 Araştırmanın Yapıldığı Isparta İli Hakkında Genel Bilgiler... 2 2. KAYNAK ÖZETLERİ... 6 3. MATERYAL VE YÖNTEM... 10 3.1. Materyal... 10 3.2. Yöntem... 10 3.3. Verilerin İstatistiksel Değerlendirilmesi... 10 4. ARAŞTIRMA BULGULARI... 11 4.1. İşletmelerin Genel Özellikleri... 11 4.2. İşletmelerin Yapısal Durumu ve Barınak Özellikleri... 13 4.3. Sürü Yönetimi... 18 4.4 Besleme... 21 4.5. İşletmelerin Bazı Verim Özellikleri... 23 4.6. Sağlık - Koruma... 26 4.7. İşletmelerin Genel Sorunları ve Beklentileri... 27 5. TARTIŞMA VE SONUÇ... 31 6. SONUÇ... 37 7. KAYNAKLAR... 39 ÖZGEÇMİŞ... 42 i

ÖZET Yüksek Lisans Tezi ISPARTA İLİ DAMIZLIK KOYUN KEÇİ YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ ÜYESİ KEÇİCİLİK İŞLETMELERİNİN MEVCUT DURUMU VE TEKNİK SORUNLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Metin ACAR Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Veysel AYHAN Araştırma, Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği ne kayıtlı keçicilik işletmelerinin teknik ve yapısal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla 165 adet keçicilik işletmesinde anket çalışması yapılmıştır. Yetiştiricilerin ortalama yaşı 44.45 tir. Keçicilik yapanların %75.76 sı ilkokul, %14.55 i ortaokul, %7.27 si lise mezunudur. İşletme sahiplerinin %73.33 unun arazisinin olmadığı ve %23.64 unun otlatma için arazi kiraladıkları görülmüştür. İşletmelerde %98.78 kıl keçisi, %1.22 Saanen melezi yetiştirilmektedir. İşletmelerde ortalama 154.46 baş anaç keçi bulunmaktadır. Keçi işletmelerinin % 64.24 ünün doğum sonrası keçilere ek yemleme, %24.85 inin de teke katımı öncesi ek yemleme yaptıkları belirlenmiştir. Keçilerde ortalama günlük süt verimi 0.246 l/baş, döl verimi %89 olarak belirlenmiştir. İşletmelerdeki ağılların %76.97 si yarı açık, %20 si kapalı ağıl şeklindedir. Sonuç olarak yetiştiricilerinin yapısal, teknik, yetiştirme, besleme, sağlık koruma, barınma ve otlatma sorunları bulunmaktadır. Bu amaçla üniversite, birlik ve Tarım Bakanlığının eşgüdümü zorunludur. Anahtar Kelimeler: Kıl keçisi, süt verimi, sağlık-koruma, barındırma, oğlak verimi 2010, 42 sayfa ii

ABSTRACT M.Sc.Thesis A RESEARCH ON TECHNICAL PROBLEMS AND CURRENT STATUS IN THE MEMBER ENTERPRIES OF ISPARTA BREEDING SHEEP GOAT ASSOCIAON Metin ACAR Süleyman Demirel University Graduate School of Applied and Natural Sciences Department of Animal Science Supervisor: Prof. Dr. Veysel AYHAN The study was done to determine technical and structural characteristic of the Member Enterprises of Isparta Breeding Sheep Goat Association. For this aim, a survey was done in 165 goat farms. Average age of goat farmers was 44.45. Education levels of goat breeder s were 75.76% primary school, 14.55% secondary school and 7.25% high school, respectively. It was found that 73.33% and 23.63 % of goat breeder s haven t got land and rented area, respectively. Raised goat breeds in farms were hair goat and Saanen crossbred 98.78% and 1.22%, respectively. Number of goat per farm was 154.46 head. Rate of supplement feeding for mating and after kidding period in goat farms was 24.85%. Daily milk yield and fertility in goats were 0.246 liter per animal and 0.89%, respectively. Rate of semi-open and open housing farms were 76.97% and 20%, respectively. Finally, there are a lot of technical and structural problems such as breeding, nutrition, health management, housing and grazing. For this aim, it is crucial that there should be cooperation among university, goat associations and Ministry of Agriculture. Key Words: Hair goat, milk yield, health management, housing, fertility 2010, 42 pages iii

TEŞEKKÜR Bu araştırmanın yapılmasında bilgileri ve tecrübeleri ile beni destekleyen, konumun belirlenmesini ve araştırılmasını sağlayan aynı zamanda araştırmanın her aşamasında bana yardımcı olan değerli danışman hocam Sayın; Prof. Dr. Veysel AYHAN a teşekkürlerimi sunarım. Verilerin değerlendirilmesinde zamanını ayırıp bana yardımcı olan Sayın; Yrd. Doç. Dr. Özgür KOŞKAN a, çalışmanın yapıldığı Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği çalışanlarına bütün kalbimle teşekkür ederim. 2069-YL-09 No lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı na da teşekkür ederim. Metin ACAR ISPARTA, 2010 iv

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1.1.1.Isparta ilinin toprak kaynakları potansiyeli... 3 Çizelge 1.1.2.Tarım arazilerinin kullanım şekli... 3 Çizelge 1.1.3.Türkiye nin küçükbaş hayvan varlığı... 4 Çizelge 1.1.4.Isparta ili küçükbaş hayvan varlığının ilçelere göre dağılımı... 4 Çizelge 4.1. İşletmelerin genel özelliklerine ilişkin sonuçlar... 11 Çizelge 4.2. İlçelere bağlı olarak keçi yetiştiricilerinin eğitim durumlarına ilişkin sonuçlar... 13 Çizelge 4.3. İşletmelerin hayvan varlığına ilişkin sonuçlar... 14 Çizelge 4.4. İlçelere bağlı olarak işletmelerin hayvan varlığına ilişkin sonuçlar.. 15 Çizelge 4.5. İşletmelerin barınak özelliklerine ilişkin sonuçlar... 17 Çizelge 4.6. Sürü yönetimine ilişkin sonuçlar... 19 Çizelge 4.7. İlçeler bağlı olarak yetiştiricilerin teke katım sonuçları... 21 Çizelge 4.8. İşletmelerin besleme özelliklerine ilişkin sonuçlar... 22 Çizelge 4.9. İlçelere bağlı olarak yetiştiricilerin ek yemleme uygulamalarına ilişkin sonuçlar... 22 Çizelge 4.10. İşletmelerin verim özelliklerine ilişkin sonuçlar... 24 Çizelge 4.11.İlçelere bağlı olarak keçi yetiştiricilerinin bazı verim özelliklerine ilişkin sonuçlar... 25 Çizelge 4.12. Sağlık korumaya ilişkin sonuçlar... 26 Çizelge 4.13. İşletmelerin genel sorunları ve beklentilerine ilişkin sonuçlar... 28 Çizelge 4.14. İlçelere bağlı olarak yetiştiricilerin birlik faaliyetlerinden memnun olma durumuna ilişkin sonuçlar... 30 v

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ da Dekar g Gram ha Hektar kg Kilogram km Kilometre l Litre mm Milimetre N Gözlem sayısı Ort Ortalama vi

1.GİRİŞ Türkiye hayvancılığında keçi önemli bir tür durumundadır. Bu önem, keçinin ürünleri ve bitkisel üretime elverişli olmayan alanları değerlendirmesi ile ön plana çıkmaktadır. Dünyanın kimi ülkelerinde keçi ürünleri özel ürün olarak nitelenmektedir. Bu durum, anılan türü, bu ülkelerde ekonomik olarak ciddi bir kaynak durumuna getirmiştir. Ülkemizde değişik verim yönlerine sahip olan keçi genotiplerinin yeterli ve etkin kullanıldığını söylemek güçtür. Türkiye nin kimi bölgelerindeki keçi ve ürünlerine karşı olan talep ve ülkemizin doğal yapısı söz konusu hayvanı daha da etkin ve verimli kılabilir (Uğur vd. 2010). Türkiye nin kıl ve tiftik keçi varlığı sırasıyla 5.435.393 ve 158.163 olup, ülkemizdeki toplam süt ve kırmızı et üretiminde keçinin payı sırasıyla; %1.7 ve %2.8 dur (Uğur vd. 2010). Türkiye de 3.076.650 adet tarım işletmesinin %2.36 sını yalnızca hayvansal üretim ve %67.42 si ise bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte gerçekleştirmektedir. Hayvancılık yapan işletmelerin %65.7 sinde büyükbaş ve %29.5 inde ise küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Koyunculuğun yapıldığı işletme sayısı 1.017.380 ile %25 lik bir pay almaktadır. Tüm işletmeler içinde kıl keçisi yetiştiriciliği yapan işletme sayısı 356.937 ile %8.8, tiftik keçisi yetiştiriciliği yapan işletme sayısı ise 40.025 ile %1 lik yer tutmaktadır (Kaymakçı vd. 2000). Tüm dünyada insanlar tarafından tüketilen hayvansal gıdalar içerisinde süt önemli bir yere sahiptir. Keçi sütü de sahip olduğu besinsel değerleri ile her geçen gün daha fazla tercih edilmektedir. Keçi sütünün bileşim açısından anne sütüne olan yakınlığı, fonksiyonel serum proteinleri ve immun faktörleri daha yüksek oranda içermesi; ayrıca kendine has özelliklerinden dolayı özellikle peynir, dondurma, tuzlu yoğurt gibi bazı özel ürünlerin hammaddesi olması, hatta hasta ve bebeklerin beslenmesi için öncelikli tercih edilmesi gibi özellikleri nedeniyle birçok ülkede hayvansal ürünler arasında aranan bir gıda olarak yerini almaktadır (Şentürklü ve Arslanbaş 2010). 1

Keçi yetiştiriciliği, özellikle kırsal kesimde yaşayanlar için hayvansal protein kaynağı açısından önemli bir yere sahiptir. Keçi ürünleri et, süt, deri ve kıl ya da tiftiktir. Et üretimi, keçi başına ortalama 16.3 kg ve süt üretimi 61 kg dır. Keçilerde üretilen ürünlerin yaklaşık %60 ı öz tüketimde kullanılmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme için insan vücudunun günlük protein ihtiyacının en az yarısının hayvansal kaynaklı ürünlerden karşılanması önerilmektedir. Nitekim dengeli beslenmede bir insanın ortalama günlük 30-35 gram hayvansal protein tüketmesi gerekmektedir. Ülkemizde ise bu miktar yaklaşık 22 gram civarındadır. Hayvansal kaynaklı proteinin yeterli miktarda alınması, sağlıklı yaşamın ön koşullarından biridir. Hayvansal kaynaklı ürünlerin başında ise süt ve et ürünleri gelmektedir. Ancak ülkemizde kişi başına süt ve et tüketimine bakıldığında gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğu görülmektedir (Erkuş ve Kıral, 1991). Bu tez çalışmasının temel amacı; Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine kayıtlı keçicilik yapan işletmelerin mevcut durumu, teknik ve yapısal özellikleri, sağlık-koruma, bakım-besleme gibi temel sorunlarının saptanıp çözümüne yönelik bazı öneriler getirmektir. 1.1. Araştırmanın Yapıldığı Isparta İli Hakkında Genel Bilgiler Çalışmanın yapıldığı Isparta ili, Akdeniz Bölgesi nin kuzeyinde yer alan Göller Bölgesi nde yer almaktadır. İl, 300 20 o ve 310 33 o doğu boylamları ile 370 18 o ve 380 30 o kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır. 8.933 km 2 lik yüzölçümüne sahip olan Isparta ili, kuzey ve kuzeybatıdan Afyon ilinin Sultandağı, Çay, Şuhut, Dinar ve Dazkırı, batıdan ve güneybatıdan Burdur ilinin Merkez, Ağlasun ve Bucak, güneyden Antalya ilinin Serik ve Manavgat, doğu ve güneydoğudan ise Konya ilinin Akşehir, Doğanhisar ve Beyşehir ilçeleri ile çevrilmiştir. Rakımı ortalama 1050 metredir. İlde iklim, genellikle kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Yıllık yağış toplamı 551.8 kg/m 2 dir, yıllık ortalama yağış 541.1 mm dir. Yağışların büyük kısmı kış ve bahar aylarında (%72.69) düşmektedir. İl içindeki yağış dağılımında ise güneyden kuzeye çıkıldıkça, yıllık yağış toplamları azalmaktadır. Isparta ili, 13 ilçe merkezi, 38 belde ve 173 köy yerleşmesi ile toplam 224 yerleşim yerine sahiptir. 2

Ayrıca bu yerleşim yerleri dışında, 110 dan fazla köy altı yerleşmesi ilin güneyinde eğimin kısa mesafeler dahilinde değiştiği, topografyanın derin vadilerle yarıldığı kesimlerde dikkati çekmektedirler. Isparta İlinin toplam arazi varlığı 893.307 ha olup, tarıma elverişli alan toplam arazinin %28 ini oluşturmaktadır. Çayır ve mera alanları toplam alanın %9 unu oluşturmaktadır. İldeki arazi dağılımı Çizelge 1.1.1 de ve arazilerin kullanım şekli ise Çizelge 1.1.2 de verilmiştir (Anonim, 2010b). Çizelge 1.1.1. Isparta ilinin toprak kaynakları potansiyeli ARAZİNİN CİNSİ Alan ( ha ) % Tarım arazisi 251.282 28 Çayır - Mera 377.749 42 Orman alanı 14.054 2 Su satıhları 72.346 8 Tarıma elverişsiz alan 19.535 2 Çıplak kaya ve tescil harici yerler 158.341 18 Toplam 893.307 100 Anonim, 2010b Çizelge 1.1.2. Tarım arazilerinin kullanım şekli ÜRÜN CİNSI Ekiliş Miktarı ( Ha) % Tarla Bitkileri 128813 51 Nadas 31715 13 Sebzelikler 4736 2 Meyvelikler 24492 10 Zeytin 241 0 Bağ 6929 3 Gül(Yağlık)+Açık alan süs bitkileri 1936 1 Süs Bitkileri 51 0 Örtü altı (sebze) 64 0 Kullanılmayan alan 52305 21 Toplam 251282 100 Anonim, 2010b İlin tarım arazilerinin %51 i tarla bitkileri (hububat, bakliyat, sanayi ve yem bitkileri) yetiştiriciliğinde, %3 ü bağ-bahçe olarak kullanılmakta, %1 i gül (yağlık) ve açık alan süs bitkileri yetiştiriciliğinde, %13 ü ise nadasa bırakılmaktadır. %21 i tarıma elverişli olduğu halde ekilip dikilmeyen alanlardan oluşmaktadır. Türkiye nin ve Isparta ilinin küçükbaş hayvan varlığı Çizelge 1.1.3 ve Çizelge 1.1.4 te verilmiştir (Anonim, 2010a). 3

Çizelge 1.1.3. Türkiye nin küçükbaş hayvan varlığı Yıllar Keçi Sayısı Koyun Sayısı 1991 10 764 198 40 432 340 1992 10 453 940 39 415 938 1993 10 133 000 37 541 000 1994 9 564 000 35 646 000 1995 9 111 000 33 791 000 1996 8 951 000 33 072 000 1997 8 376 000 30 238 000 1998 8 057 000 29 435 000 1999 7 774 000 30 256 000 2000 7 201 000 28 492 000 2001 7 022 000 26 972 000 2002 6 780 094 25 173 706 2003 6 771 675 25 431 539 2004 6 609 937 25 201 155 2005 6 517 464 25 304 325 2006 6 643 294 25 616 912 2007 6 286 358 25 462 293 2008 5 593 561 23 974 591 2009 5 128 285 21 749 508 Anonim, 2010a Çizelge 1.1.4. Isparta ili küçükbaş hayvan varlığının ilçelere göre dağılımı İlçe Keçi Sayısı Koyun Sayısı Toplam Aksu 2635 1523 4158 Atabey 5135 3120 8255 Eğirdir 21413 4758 26171 Gelendost 7175 7760 14935 Gönen 3260 7737 10997 Keçiborlu 10031 6801 16832 Merkez 18654 17522 36176 Senirkent 4400 11000 15400 Sütçüler 13810 2325 16135 Şarkikaraağaç 4715 17467 22182 Uluborlu 4545 4955 9500 Yalvaç 3795 46885 50680 Yenişerbademli 100 2000 2100 Toplam 99668 133853 233521 Anonim, 2010a 4

Isparta İli küçükbaş hayvan potansiyeli bakımından il genelinde 133.853 baş koyun, 99668 baş keçi olmak üzere toplam 233.521 adet küçükbaş hayvan mevcudu vardır (Anonim, 2010a). Bütün bu değerlerden anlaşılacağı gibi Isparta ilinde tarım ve tarımın önemli bir kolu olan hayvancılığın belirgin bir yeri olduğu görülmektedir. Ancak her sektörde olduğu gibi ildeki hayvancılık sektörünün de belirgin sorunları vardır. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin ekonomik ve sürdürülebilir olmasına yönelik olarak yetiştiricilerin bir organizasyon altında toplanmaları gerekmektedir. Hayvan yetiştiricilerinin tür ya da ırk bazında bir araya gelerek yüksek verimli hayvanlar elde etmek için oluşturdukları organizasyonlardan biri Damızlık Yetiştiricileri Birliğidir. Bu birlikler gelişmiş ülkelerde kendi üyelerince yetiştirilen hayvanlara ait çeşitli verim denetimleri yaparak soy kütüğü kayıtları düzenlemektedirler. Türkiye de Cumhuriyetin ilanından bu güne kadar geçen süreçte hayvan yetiştiricilerinin örgütlenmesi konusunda istenilen düzeylere erişilmediği söylenebilir (Çetin, 1997; Kaymakçı ve Taşkın, 2001; Kaymakçı, 2001). Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanununa istinaden Islah Amaçlı Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik hazırlayarak 10.3.2001 tarihli ve 24338 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin örgütlenmesinin yolunu açmıştır. 5

2. KAYNAK ÖZETLERİ Bu bölümlerde Türkiye de keçi yetiştiriciliği yapan işletmelerin yapısal özellikleri ve sorunlarına yönelik olarak yapılmış araştırmaların başlıcaları verilmeye çalışılmıştır. Keskin (1996), Hatay Bölgesi nde süt keçiciliği yetiştiriciliği ve sorunları üzerinde yapmış olduğu derlemede, ilde temel yetiştirilen ırkın kıl keçisi olduğu, hayvanların yaz döneminde meraya dayalı olarak yetiştirildiğini, ağılda ek yemin verilmediğini, kış aylarında ise özellikle gebe olanlara çiğit, çiğit küspesi, kepek, arpa, buğday gibi yem hammaddelerinden verildiğini tespit etmiştir. Kıl keçilerinin Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında bir defa kırkıldığını, dişilerden 250-300 g, erkeklerden 400-500 g kıl elde edildiğini, süt sağımının Mayıs ayında başlayıp Eylül ayına kadar devam ettiği ve keçi başına laktasyon süt verimlerin ortalama 60-90 kg arasında değiştiğini belirtmiştir. Karşılaşılan en önemli sorunları; meraların yetersizliği, kaliteli damızlık hayvan bulunmaması, süt fiyatlarının ucuz olması olduğunu bildirmiştir. Kırk (2004), Van ilinde Koyun ve Keçi Yetiştiriciliğinin Yapısı ve Geliştirme Yolları adlı araştırmasında, yetiştiricilerin teknik anlamda küçükbaş hayvan besisi yapmadığı, yetiştiricilerin en büyük probleminin kaba ve kesif yem fiyatlarının yüksek olduğunu, damızlık seçiminde ise bilimsel dayanaklarda daha çok, geleneksel damızlık seçim kriterleri olan, vücut rengi, boynuz yapısı, kuyruk şekli vb. gibi kalitatif özellikler ön planda tutularak, bulundukları sürülerin içinden erkek ve dişiler tercih ettiklerini belirtmektedir. Aktürk vd. (2005), Çanakkale İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğine üye olan süt keçiciliği işletmelerinde Süt Maliyetinin Belirlenmesine yönelik yapmış oldukları çalışmada, birliğe üye olan işletmelerin ortalama hayvan sayılarının 124.20 baş olduğu, bu sürü mevcudunun %58 i keçi, %20.19 u oğlak, %18.58 i çepiç ve %3.23 ü ise tekeden oluştuğu, ortalama arazi varlığının 286.73 dekar olduğu, incelenen işletmelerdeki üretim masraflarının %64.83 ünü değişken masraflar, %35.17 sinin sabit masrafların oluşturduğu, işletme başına elde edilen ortalama süt miktarının 26.493,75 kg olduğu, sağılan hayvan sayısının ortalama 60.25 baş, sağım 6

süresinin 8.39 ay, elde edilen günlük süt veriminin 2.2 kg/baş, keçilerin ekonomik ömrünün 6.87 yıl, oğlaklama oranının %138 olduğunu belirtmektedirler. Soysal vd. (2005) nin Edirne İli Keçiciliği Üzerine yaptıkları çalışmalarında yetiştiricilerin %7 sinin hiç okula gitmediği, %81 inin ilkokul, %12 sinin ise ortaokula gittiği, %35 inin hiç arazisinin olmadığı, yetiştiricilerin yılın oniki ayı boyunca hayvanlarını meraya çıkardıklarını, hayvanların barındığı yerler ise %60 ı briket ve tuğladan, %20 si kerpiç ve taştan, %10 u ağaçtan, kalan %10 u ise diğer yollarla barındırdıkları, işletmelerin %70 inde ek tesis (yem deposu, gölgelik, banyoluk) olduğu belirlenmiştir. Teke katımı %90 serbest aşım şeklinde gerçekleştiği, işletmelerde tekenin %85 oranında sürekli sürünün içinde kaldığı, doğumların %60 ının Şubat ayı içinde olduğunu, yetiştiricilerin %35 i hayvan beslenmede buğday, arpa ve besi yemi kullanmakta olduğunu, yetiştiricilerin %75 inin damızlık hayvanları kendi işletmesinden, %25 nin ise kendi kaynakları dışında diğer işletme ve üniversitelerden temin ettiklerini, işletmelerin %70 inde kırkımın Haziran ayı içinde yapıldığını belirtmektedirler. Kaymakçı (2005), Türkiye de süt keçisi yetiştiriciliğinin güncelleşmesinde birçok etmenin rol oynadığını, bu etmenlerin başında keçi sütü ve ürünlerinin lezzeti, aroma ve kalitesiyle ekonomik açıdan giderek önem kazandığını, kırsal kesimde geleneksel olarak birçok ailenin tükettiği keçi peynirinin günümüzde kentsel yoğunlaşma ve turizmin gelişmesiyle giderek aranır olduğunu, ayrıca gerekli standartların sağlanması ile başta AB ülkeleri olmak üzere kimi ülkelere dışsatım yapılabileceğini, sonuç olarak bütün bu gereksinimleri karşılamak üzere keçi peyniri üretiminde Türkiye de endüstriyel aşamaya gelindiğini belirtmektedir. Koyuncu vd. (2006) da Çanakkale Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinin Teknik Sorunların Belirlenmesi Üzerine yaptıkları araştırmaya göre yetiştiricilerin ortalama yaşının 47, ortalama sürü büyüklüğünün 55.7 olduğu, işletmelerin %50 sinde klasik ağılda bulunması gereken gezinme alanı, yem deposu, oğlak büyütme alanının olduğu, keçi ve tekelere ek yemleme uygulamasının yapıldığı, işletmelerin %10 u oğlakları 45 günlük yaşta, %60 ı 45-60 7

günlük yaşta, %30 u ise daha ileriki yaşlarda sütten kestiği, en sık karşılaşılan hastalıkları ise %68.4 ile dış parazitler, %52.6 ile solunum yolu hastalıkları, %42.1 le göz hastalıkları olduğunu, işletmelerde ortalama oğlak kaybının ise %30 olduğunu, ayrıca işletmelerin kireçleme yolu ile dezenfeksiyon yapanların %63.2, yılda en az bir defa koruyucu aşılama yaptıranların ise %84.2 olduğunu belirtmektedirler. Koyuncu vd. (2006) nin Güney Marmara Bölgesi Keçicilik İşletmelerinin Genel Durumu ve Verim Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine yaptıkları araştırma sonuçlarına göre Bursa, Balıkesir, Bilecik ve Çanakkale illerinde bulunana keçicilik işletmelerindeki oğlak ölümlerinin ilk üç haftada çok sık görüldüğü, bunun başlıca nedenlerinin hava koşulları, ani yer değişikliği, ananın yavruya bakmaması, ishal, ciğer yangıları, düşük doğum ağırlığı, zehirli ot yeme olduğunu belirtmektedirler. Keçicilik işletmelerinin Balıkesir de %90 ı, Bursa da %47 si, Bilecik de %52 si ve Çanakkale ise %25 inin sağıldığı, oğlak emzirmenin 60 ile 90 gün arasında değiştiği, Bursa ilinde damızlık hayvan temininin büyük bir oranda kendi işletmelerinden, Balıkesir de devlet kurumlarından, Bilecik ve Çanakkale illerindeki ise kendi kaynaklarından ve hayvan pazarlarından karşıladığı da belirtilmektedir. Ocak vd. (2007) nin Geleneksel Keçi Yetiştiriciliği ve Kırsal Kalkınma konusundaki yaptıkları derlemede bu yetiştiriciliğin özellikle kırsal bölgelerdeki dağlık ve marjinal alanlarda verimsiz meralar ile bitkisel üretime uygun olmayan alanları değerlendirerek yürütülen bir uğraş olarak olduğunu, birim hayvan başına verimlilik, yerli ırkların düşük verimli olması, bakım ve besleme koşullarının yetersizliğinden dolayı düşük olduğunu, ayrıca pazarlama sorununun sebebini ise Damızlık Koyun Keçi Yetiştirici Birliklerinin Türkiye genelinde yaygınlaşmamış olması ve yetiştiriciler arasında organizasyon eksikliği, üreticilerin ürünlerini düşük fiyattan pazarlamalarına sebebiyet verdiğini, diğer önemli bir sorunun ise yem ile ilgili olarak teşviklerin olmamasına bağlı olduğunu, keçi yetiştiriciliği ile ilgili olarak üretimi artırmak için, fiyat yolu ile desteklemelerin sürdürülebilmesiyle birlikte, orta ve uzun dönemde yapısal değişimlere de gerek duyulduğunu, üretim politikalarının ve mera kullanımını ve yönetimini de yönlendirmek üzere yasal düzenlemelere gidilmesinin gerekliliği belirtilmektedir. 8

Güney ve Ocak (2007), günümüz dünyasında süt keçiciliği sektörünün giderek önem kazanmakta olduğu, özellikle keçi sütünden üretilen peynir, dondurma gibi ürünlere olan talebin yüksek düzeyde olduğu, Avrupa Birliği ülkelerinde süt keçiciliği endüstriyel hayvancılığın bir alt sektörü haline geldiği, Ülkemizde süt keçiciliği sektöründe organizasyon ve örgütlenme konusundaki yetersizliklerin genetiksel iyileştirmede, üretimde, ürün değerlendirmede ve pazarlama ekseninde kendisini gösterdiğini ileri sürmektedirler. Tozlu ve Olfaz (2007), Karadeniz Bölgesi Keçi Yetiştiriciliğinin Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerilerine yönelik olarak yaptıkları derlemede, bölgedeki keçi sürülerinin önemli bir kısmının düşük verimli kıl keçilerinin oluşturduğunu, üreticilerin örgütsüz olduğunu, bu hayvancılık koluna yönelik desteklemelerin bunmadığını, sürülerde yıl boyu serbest aşım yaptırıldığı, yetersiz ve dengesiz beslenme sorunları olduğunu belirtmektedirler. Bilginturan ve Ayhan (2008), Burdur İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği ne kayıtlı işletmelerin teknik ve yapısal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yaptıkları çalışmada, 194 adet koyunculuk ve 40 adet keçicilik işletmesinde anket çalışması yapılmışlardır. Keçi yetiştiricilerinin yaşı ortalama 50.30 bulunmuştur. Keçicilik yapanların %97.5 i ilkokul, %2.5 i lise mezunu olduğu belirlenmiş, ortalama arazi varlığı işletmelerinde 40.31da dır. İlde yetiştirilen keçi ırkı olarak (%100) kıl keçisi yetiştirdikleri görülmüştür. Ortalama 119.73 anaç keçi, gebelik oranı %81.58, kısırlık oranı %10.17, ikizlik oranı %6.07 ve oğlak ölüm oranı %10.73 olarak saptamıştır. Keçilerde günlük ortalama süt miktarı 0.333 l/baş olarak belirlemişlerdir. Ağılların %65 i kapalı ve %32.5 i ise sundurmalı ağıl şeklinde olduğunu belirtmektedirler. Uğur vd. (2010) nin Biga İlçesinde Keçi Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Genel Durumlarının Anket Yoluyla Belirlenmesi üzerine yaptıkları araştırma sonuçlarına göre oğlakları 2 aylık iken sütten kesildiği, yetiştiricilerin en çok enterotoksemi ve brusella hastalıklarından şikâyetçi olduklarını belirtmişler ve ağıl dezenfeksiyonu olarak en fazla (%80) kireç kullandıklarını belirtmektedirler. 9

3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal Isparta İli 12 ilçe ve 75 köyden oluşan toplam 87 yerleşim yerinde tamamı Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği üyesi 165 adet keçicilik işletmesi araştırmanın materyalini oluşturmuştur. 3.2. Yöntem Araştırmanın materyali olan 165 işletmeye, 2010 yılının Şubat, Mart ve Nisan aylarında araştırmacı tarafından yetiştiricilerle bireysel yapılan anketlerle veriler toplanmıştır. 3.3. Verilerin İstatistiksel Değerlendirmesi Anketlerden elde edilen veriler, SPSS 15.0 paket programında (2006) değerlendirilmiştir. Yapılan analizlerde, verilerin N aralıkları, tanımlayıcı ve çoklu tanımlayıcı istatistiksel sonuçları elde edilmiştir. Elde edilen veriler oransal (%) ve sayısal olarak verilmiştir. Çalışmada, ilçeler ile diğer olgular arasında iki yönlü tablolar oluşturularak bunlar arasındaki bağımsızlığın durumu ki-kare testi yapılarak incelenmiştir. Ankette sayılarak elde edilen veriler karekök transformasyonuna tabi tutularak varyans analiz tekniği ile analiz edilmişlerdir. Sürekli değişkenler ise varyans analizi tekniği ile analiz edilmişlerdir. Grup ortalamaları arasındaki farkların belirlenmesinde Duncan testi kullanılmıştır. Memnuniyetin belirlenmesinde dörtlü Likert ölçeği kullanılarak veriler elde edilmiştir. Bu rakamların değerlendirilmesinde Kruskal- Wallis testi kullanılmıştır. Kruskal- Wallis testi sonucunda önemli çıkan rank ortalamaları arasındaki farkların belirlenmesinde Bonferroni- Dunn testi kullanılmıştır. 10

4. ARAŞTIRMA BULGULARI 4.1. İşletmelerin Genel Özellikleri İşletmelerin genel özelliklerine ilişkin bulgular Çizelge 4.1. de verilmiştir. Çizelge 4.1. İşletmelerin genel özelliklerine ilişkin sonuçlar N % İşletmeci yaşları 19 45 arası 95 57.58 46 ve üzeri 70 42.42 Kaç yıldır keçicilikle 1 20 74 44.85 ilgileniliyor? 21 40 66 40.02 41 ve üzeri 25 15.2 İlkokul 125 75.76 Eğitim durumu Ortaokul 24 14.55 Lise ve Üniversite 12 7.27 Okuryazar değil 4 2.42 İhtiyaç Evet 76 46.06 Hayır 89 53.94 Hayvancılık yapma Evet 75 45.45 Geleneksel sebepleri Hayır 90 54.55 Başka geliri yok Evet 87 52.73 Hayır 78 47.27 Arazi sahiplik durumu Arazisi olan 44 26.67 Arazisi olmayan 121 73.33 Arazi kiralama durumu Evet 39 23.64 Hayır 126 76.36 Sağlık konularında Evet 7 4.24 kayıt tutma Hayır 158 95.76 İşletme defterine kayıt Evet 90 54.55 gerekli mi? Hayır 75 45.45 Keçicilik dışında başka Var 16 9.70 gelir Yok 149 90.30 Çoban sayısı (kişi) 1 158 95.76 2 ve üzeri 7 4.24 Çobanın aileden olma Evet 155 93.94 durumu Hayır 10 6.06 Çoban durumu Sürekli 162 98.18 Geçici 3 1.82 Damızlık temini Kendi işletmesinden 165 100 Keçiciliğin geleceğini nasıl görüyor sunuz? İyi 108 65.45 Kötü 50 30.30 Ümitsiz 7 4.24 11

Keçi yetiştiricilerinin % 57.58 inin 19 ile 45 yaş arası, % 42.42 sinin de 46 yaş ve üzeri insanlardır. Keçicilikle uğraşanların %44.85 nin 1 ile 20 yıl arasında, %40.02 sinin 21 ile 40 yıl arasında, %15.2 sinin de 41 yıl ve üzeri bir süredir bu işle uğraştıkları görülmüştür. Yetiştiricilerin %75.26 sı ilkokul, %14.55 inin ortaokul, %7.27 sinin lise ve üniversite ve %21.42 sinin de okur yazar olmadığı görülmektedir. Hayvancılıkla uğraşma sebeplerinin de %46 lık dilimin ihtiyaç, %45.45 lik dilimin geleneksel ve %8.55 lik dilimin ise hem geleneksel hem de ihtiyaçtan yaptıkları belirlenmiştir. Arazi kullanımı bakımından işletmelerin %26.67 si kendi arazisini, %73.33 lük kesimdeki işletmecilerin arazisi olmadığı, arazisi olmayanların %23.64 ünün arazi kiraladığı, arazi sahibi olmayanların %76.36 sının arazi kiralamayıp devlet arazisini kullandığı gözlemlenmiştir. Çoban sayısı bakımından işletmelerde çoban bulundurma oranları %95.76 oranında bir kişi, %4.24 arasında iki kişi tarafından yapıldığı ve çobanların %93.94 ü aileden, %6.06 ise aileden olmadıkları ve çobanların %98.18 i sürekli, %1.82 si ise geçici oldukları belirlenmiştir. Isparta ilindeki keçi yetiştiricilerinin %100 ü damızlık hayvan ihtiyacını kendi işletmelerinden karşılamadığı belirlenmiştir. Yetiştiriciler, keçiciliğin geleceğini %65.45 i iyi, %30.30 u kötü, %4.24 ü ümitsiz olarak görmektedir. 12

Çizelge 4.2. İlçelere bağlı olarak keçi yetiştiricilerinin eğitim durumlarına ilişkin sonuçlar İLÇELER EĞİTİM DURUMU Toplam Okur-Yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite olmayan Aksu 0 0 3 2 1 6 Yenişerbademli 0 1 1 0 0 2 Uluborlu 0 5 2 1 0 8 Keçiborlu 2 22 3 1 1 29 Gelendost 1 8 1 0 0 10 Senirkent 0 7 2 0 0 9 Sütçüler 0 8 3 2 0 13 Eğirdir 1 20 5 2 0 28 Atabey 0 7 1 0 0 8 Merkez 0 39 0 0 0 39 Şarkikaraağaç 0 5 2 1 0 8 Gönen 0 3 1 1 0 5 Toplam 4 125 24 10 2 165 Yukarıdaki iki yönlü tabloya bakıldığında ilçelerdeki eğitim düzeyinin ağırlıkla ilkokul olduğu görülmektedir. Yapılan G testi sonucunda ilçelerle eğitim durumunun birbirlerinden bağımsız olmadığı görülmüştür (P<0.05). Bu bağımlılığın oluşumunda bazı ilçelerde ortaokul, lise ve üniversite mezunlarının oluşu etkili olmuştur. Özellikle merkez ilçede tüm yetiştiricilerin ilkokul mezunu olduğu dikkat çekmiştir. 4.2. İşletmelerin Yapısal Durumu ve Barınak Özellikleri İşletmelerin bazı yapısal özelliklerine ilişkin sonuç Çizelge 4.3 ve Çizelge 4.5 de verilmiştir. 13

Hayvan Varlığı (Adet) Çizelge 4.3. İşletmelerin hayvan varlığına ilişkin sonuçlar Anaç hayvan sayısı Teke sayısı Dişi çepiç sayısı Erkek çepiç sayısı Erkek oğlak sayısı Dişi oğlak sayısı N % 25-100 66 40.05 101-250 74 44.76 251 ve üzeri 25 15.19 0-5 111 67.28 6-15 42 25.45 16 ve üzeri 12 7.27 0-50 111 67.28 51-100 42 25.45 101 ve üzeri 12 7.27 0-50 111 67.28 51-100 42 25.45 101 ve üzeri 12 7.27 5-60 94 56.98 61-120 52 31.52 121 ve üzeri 19 11.5 15-60 91 55.16 61-120 55 33.33 121 ve üzeri 19 11.51 Keçicilik işletmelerinde ortalama anaç hayvan sayısı 154.46 baş olup 550 başlık anaç sürü büyüklüğüne ulaşmış sürülerin bulunduğu belirlenmiştir. Yine bu işletmelerde teke sayısı ortalama 6.25 baş, dişi oğlak sayısı 68.04 baş, erkek oğlak sayısı 66.50 baş, erkek çepiç sayısı 52.65 baş, dişi çepiç sayısı ise 49.37 baş olduğu görülmüştür. 14

İLÇELER N Anaç hayvan sayısı Çizelge 4.4. İlçelere bağlı olarak işletmelerin hayvan varlığına ilişkin sonuçlar Teke sayısı Dişi Çepiç sayısı Erkek Çepiç sayısı Erkek Oğlak sayısı Dişi Oğlak sayısı Aksu 6 78,38±11.53 b 1.83±0.16 b 54.00±12.66 ab 36.67±7.49 bcd 39.33±7.44 c 43.17±5.16 c Yenişerbademli 2 87.50±12.50 ab 4.00±1.00 ab 37.50±12.50 ab 7.50±7.50 d 42.50±7.50 c 45.00±5.00 c Uluborlu 8 151.75±30.26 ab 5.25±2.21 ab 73.75±16.00 a 65.63±20.56 abc 73.13±14.20 abc 73.13±14.20 abc Keçiborlu 29 125.21±13.92 ab 3.24±0.37 ab 28.07±4.33 b 27.21±12.40 cd 57.76±6.65 bc 58.14±6.61 bc Gelendost 10 161.00±26.93 ab 7.90±2.36 ab 76.47±24.18 a 76.70±18.00 ab 76.00±14.13 abc 78.00±14.41 abc Senirkent 9 218.22±41.13 a 9.11±2.90 a 78.33±17.03 a 77.78±23.46 ab 96.11±19.76 ab 99.44±21.46 ab 15 Sütçüler 13 117.62±19.56 ab 4.62±0.83 ab 44.77±8.18 ab 40.23±8.60 bcd 49.15±6.88 bc 50.77±7.10 c Eğirdir 28 145.68±13.19 ab 10.21±2.44 a 48.39±6.10 ab 55.71±8.86 abc 66.79±6.10 abc 67.96±5.96 abc Atabey 8 128.13±20.37 ab 4.25±0.92 ab 24.25±3.92 b 34.13±5.34 bcd 44.38±8.26 c 47.38±8.01 c Merkez 39 192.46±17.47 ab 7.18±0.90 ab 50.95±6.30 ab 58.87±9.84 abc 71.62±6.46 abc 73.85±6.44 abc Şarkikaraağaç 8 151.25±19.58 ab 3.25±0.77 ab 60.00±9.44 ab 52.50±12.06 abc 75.00±10.22 abc 75.00±11.53 abc Gönen 5 214.00±22.27 a 5.80±1.59 ab 50.00±19.74 ab 120.00±25.49 a 102.00±9.16 a 102.00±9.16 a Ortalama 165 154.46±6.94 6.25±0.56 49.37±3.10 52.65±4.39 66.50±2.95 68.04±2.98 a, b, c, Aynı sütunda farklı harfler taşıyan ortalamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemlidir (P<0.05).

Anaç hayvan sayısı özelliği bakımından elde edilen verilere karekök transformasyonuna tabi tutularak yapılan varyans analizi sonucuna göre ilçelerin anaç hayvan sayı ortalamaları bakımından farkları istatistik olarak önemlidir ( P < 0.01). Senirkent ve Gönen ilçelerindeki anaç hayvan sayısı ortalamanın üzerinde olup, yetiştiricilerin sürülerini daha da büyütmek istedikleri tespit edilmiştir. Aksu ve Yenişerbademli ilçelerinde hayvan sayısının ortalamanın altında olduğu görülmektedir. Teke sayısı özelliği bakımından elde edilen verilere yapılan varyans analizi sonucunda ilçelerin teke ortalamaları bakımından farkları istatistik olarak önemlidir (P<0.01). Bu bağımlılıkta en fazla 10.21 baş teke ile Eğirdir ilçesi, 1.83 baş teke sayısı ile Aksu ilçesi en az teke bulunduran ilçe olarak dikkat çekmektedir. Dişi çepiç özelliği bakımından yapılan varyans analizi sonucunda ilçelerin dişi çepiç ortalamaları bakımından farkları istatistik olarak önemlidir (P<0.05). Ortalama 49.37 baş hayvan sayısı tespit edilmiştir. Atabey ilçesi 24.25 hayvan sayısı ile en düşük ilçe olarak görülmekte, 78.33 baş dişi çepiç sayısı ile Gelendost ilçesi görülmektedir. Bu sayının fazla olmasının nedeni, yetiştiricilerin anaç hayvan sayısını artırarak sürülerini büyütmek istedikleri saptanmıştır. Erkek çepiç özelliği bakımından elde edilen verilere yapılan varyans analizi sonucunda ilçelerin erkek çepiç ortalamaları bakımından farkları istatistik olarak önemlidir (P<0.01). En fazla erkek çepiç sayısı 77.78 baş erkek çepiç ile Senirkent ilçesi görülmektedir. Erkek ve dişi oğlak özelliği bakımından elde edilen verilere karekök transformasyonuna tabi tutularak yapılan varyans analizi sonucunda ilçelerin erkek oğlak ortalamaları bakımından farkları istatistik olarak önemlidir (P<0.05). Erkek oğlak sayısı 66.50 baş, dişi oğlak sayısı 68.04 baş olduğu görülmektedir. 16

Barınak boyutları (Metre) Barınak tipi Taban materyali Tavan materyali Duvar materyali Çizelge 4.5. İşletmelerin barınak özelliklerine ilişkin sonuçlar En Boy Oğlak barınaklarının Alanı ( m² ) Oğlak barınaklarının malzemesi Yükseklik Duvar materyali Tavan materyali N % 4-10 129 78.18 11-20 29 17.58 21 ve üzeri 7 4.24 5-10 73 44.24 11-20 72 43.64 21 ve üzeri 20 12.12 0-2 121 73.33 2,5 37 24.43 3 7 4.24 Yarı açık ağıl 127 76.97 Kapalı ağıl 33 20.00 Açık ağıl 5 3.03 Beton 4 2.42 Toprak 161 97.58 Oluklu saç 38 23.03 Kiremit 32 19.39 Kıl çadırı 1 0.61 Kıl çadırı + Naylon 89 53.94 Açık 5 3.03 Tuğla 15 9.09 Briket 38 23.03 Kerpiç 7 4.24 Taş 39 23.64 Tel 27 16.36 Tahta 39 23.64 6-20 104 63.03 21-40 42 25.45 41 ve üzeri 19 11.52 Tahta 42 25.45 Taş 84 50.91 Briket 16 9.70 Toprak 4 2.42 Tuğla 19 11.52 Saç 18 10.91 Kamış 25 15.15 Kiremit 21 12.73 Naylon + Çadır 80 48.48 Toprak 21 12.73 17

İşletmelerin %76.97 sinde yarı açık ağıl kıl çadırı önünde tel ile çevrilmiş alanları olduğu, %20 sinin kapalı ağıl ve kıl çadırlardan olduğu, %3.03 ünün ise sadece tel ve taş ile çevrili açık ağıllardan oluşmaktadır. Çalışma yapılan işletmelerin %97.58 inde zeminin topraklardan oluştuğu, %2.42 sinde betondan oluştuğu görülmüştür. Tavan materyali olarak %54.05 i kıl çadırı-naylon, %23.03 ü oluklu saç, %19.39 kiremit, %3.03 ü ise açık sadece tel ile çevrili işletmeler olduğu belirlenmiştir. Barınakların duvarları %9.09 tuğla, %23.03 ü briket, %4.24 ü kerpiç, %23.64 ü taş, %16.36 sı taş, %23.64 ünü de tahta oluşturmaktadır. Oğlak barınaklarının %63.03 ü 6 ile 20 m 2 arasında, %25.45 ise 21 ile 40 m 2, %11.52 si 41m 2 üzeri ağılların oluşturduğu görülmüştür. Oğlak ağıllarının duvar materyallerinin %25.45 i tahta, %50.91 i taştan, %9.7 si briket, %2.42 si toprak, %11.52 si ise tuğladan oluşmaktadır. Tavan materyali olarak %10.91 i saç, %15.15 i kamış, %12.73 ü kiremit, %48.48 i naylon-çadır ve %12.73 ü ise topraktan oluşmaktadır. 4.3. Sürü Yönetimi Isparta ili işletmelerinde yapılan çalışmalarda sürü yönetimine ilişkin elde edilen sonuçlar Çizelge 4.6 da verilmiştir. 18

Teke katımı Tekenin sürüde kalma süresi Oğlakların oğlaklıkta kalma süresi (Ay ) Dişi çepiçlerin damızlıkta kullanma (Ay ) Göçerlik ( Kışlak - Yayla ) Kastrasyon Kastrasyon uygulaması Kırkım zamanı Kırkım Hayvanlar sağılıyor mu? Sağım yöntemi Sağımcı cinsiyeti Sağım sayısı Sütün değerlendirilmesi Peynir yapımında maya kullanımı Oğlaklara emiştirme yapılıyor mu? Oğlakları emiştirme zamanı Oğlakların emiştirme süresi(1 günde) Oğlakların sütten kesim zamanı ( Ay ) Çizelge 4.6. Sürü yönetimine ilişkin sonuçlar N % Sınıf aşım 38 23.03 Serbest aşım 127 76.97 Tüm yıl boyunca 61 36.97 Kızgınlık süresince(ay) 104 63.03 1 1,5 81 49.09 2 2,5 70 42.43 3 ve üzeri 14 8.48 8 12 63 38.18 18 83 50.30 24 19 11.52 Var 69 41.82 Yok 96 58.18 Evet 142 86.06 Hayır 23 13.94 Kendi 125 88.03 Tecrübeli kişi 17 11.97 Mayıs - Haziran 13 7.87 Temmuz 38 23.03 Ağustos 112 67.88 Kendi 135 81.81 İmece usulü 28 16.97 Evet 161 97.58 Hayır 4 2.42 Elle 164 99.39 Makineli 1 0.61 Erkek 10 6.21 Kadın 151 93.79 Tek 157 97.51 İki 4 2.49 Aile 9 5.59 Peynir yapımı 152 94.41 Sağımdan sonra 141 92.76 Kaynattıktan sonra 11 7.24 Evet 154 93.33 Hayır 11 6.67 Sabah Akşam 157 95.15 Öğle 8 4.85 2 saate kadar 21 12.73 3 5 saat arası 75 45.45 5 saat ve üzeri 69 41.82 4 5 12 7.27 6 57 34.55 7 89 53.94 8 ve üzeri 7 4.24 19

Çizelge 4.6 ye göre keçi işletmeleri teke katımında %76.97 si serbest aşım, %23.03 ünün ise sınıf aşım yaptıkları belirlenmiş, tekenin %36.97 si sürüde tüm yıl boyunca, %63.03 ünün de teke zamanı sürüye kattıkları görülmüştür. İşletmedeki oğlakların %49.09 u oğlaklıkta 1 ile 1,5 ay, %42.43 ü oğlaklıkta 2 ile 2.5 ay, %8.48 i ise 3 ay ve üzeri oğlaklıkta kalmaktadır. İşletmedeki dişi çepiçlerin %38.18 i 8 ile 12 aylık iken, %11.52 si 24 aylık zamanlara geldiklerinde damızlıkta kullanılmaktadır. Ankete gidilen işletmelerin %41.82 si kışın kışlıktan yaylaya göç ettikleri, %86.06 sı da kastrasyon yaptığı ve bu kastrasyonunda %88.03 ü kastrasyonu kendi uyguladığı, %11.97 si de kastrasyonun tecrübeli kişiler tarafından yapıldığı gözlenmiştir. Keçi işletmelerinin %97,5 inde sağımın yapılmadığı ve süt sağım yönteminin %99.39 unda sağımın elle yapıldığı, sağım yapılan işletmelerde de %93.79 oranında sağımın kadınlar tarafından gerçekleştiği ve %97.51 inin günde bir sağım yaptığı tespit edilmiştir. İşletmelerdeki sütün değerlendirilmesinde ise %94.41 i peynir yapmakta, %5.59 unun işletmede tüketildiği ve %92.76 sının da peynir yapımı için sütün sağıldıktan hemen sonra maya kullandıkları, %7.24 ü ise sütü kaynattıktan sonra mayaladıkları tespit edilmiştir. Keçi işletmelerinde oğlakların %93.33 ünün emiştirme yaptıkları, %95.15 inin emiştirmeyi sabah-akşam yaptıkları belirlenmiştir. Oğlakların bir günde %12.73 ü 2 saate kadar %45.45 i 3 ile 5 saat arasında, %41.82 si ise günde 5 saat ve üzeri emiştirdikleri görülmüştür. İl genelinde %7.27 si 4 ile 5 ay arası, %34.55 i 6 aylık, %53.94 ü 7 aylık iken, %4.24 ü 8 ay üzeri oğlakları sütten kestikleri tespit edilmiştir. 20

Çizelge 4.7. İlçelere bağlı olarak yetiştiricilerin teke katım sonuçları İLÇELER TEKE KATIMI Toplam Sınıf Serbest Aksu 0 6 6 Yenişerbademli 0 2 2 Uluborlu 0 8 8 Keçiborlu 13 16 29 Gelendost 6 4 10 Senirkent 1 8 9 Sütçüler 6 7 13 Eğirdir 2 26 28 Atabey 0 8 8 Merkez 10 29 39 Şarkikaraağaç 1 7 8 Gönen 0 5 5 Toplam 39 126 165 İlçe ile teke katımı olguları arasında yapılan G testi sonucunda bu iki olgunun birbirinden bağımsız olmadığı görülmüştür (P<0.01). Teke katımında Eğirdir ve Merkez de tekeleri teke katımı süresince sürüde serbest bulundurdukları ve hemen hemen tüm ilçelerin teke katımını bu şekilde yaptıkları görülmüştür. Keçiborlu ilçesinin teke katımında sınıf aşımın fazla olduğu dikkat çekmiştir. 4.4. Besleme İşletmelerde besleme özelliklerine ilişkin elde edilen sonuçlar Çizelge 4.8 de verilmiştir. 21

Besleme Çizelge 4.8. İşletmelerin besleme özelliklerine ilişkin sonuçlar N % Tamamen makilik Evet 74 44.85 Hayır 91 55.15 Ek yemleme Evet 111 67.27 Hayır 54 32.73 Yıl boyunca ağılda Evet 6 3.64 besleme Hayır 159 96.36 Kurbanlık besisi Evet 124 75.15 Hayır 41 24.85 Teke katımı öncesi Evet 41 24.85 ek yemleme Hayır 124 75.15 Doğum sonrası keçilere ek yemleme Evet 106 64.24 Hayır 59 35.76 Çizelge 4.8 e göre keçi işletmelerinin %44.85 inin tamamen makilik alanlardan yararlandığı, %67.27 sinin ek yemleme (flushing) yaptığı, %32.73 ünde ek yemleme yapılmadığı, %3.64 ünde yıl boyunca ağılda besleme yapıldığı belirlenmiştir. Yetiştiricilerin %75.15 inin teke katımı öncesi yemleme yapmadığı, %24.85 inin de katım öncesi ek yemleme yaptığı, %35.76 sının doğum sonrası ek yemleme yapmadığı görülmüştür. Keçi yetiştiricilerinin %75.15 inin kurbanlık amacıyla erkeç besledikleri saptanmıştır. Çizelge 4.9. İlçelere bağlı olarak yetiştiricilerin ek yemleme uygulamalarına ilişkin sonuçlar İLÇELER EK YEMLEME Toplam Uygulayan Uygulamayan Aksu 6 0 6 Yenişerbademli 2 0 2 Uluborlu 5 3 8 Keçiborlu 22 7 29 Gelendost 7 3 10 Senirkent 7 2 9 Sütçüler 9 4 13 Eğirdir 13 15 28 Atabey 7 1 8 Merkez 24 15 39 Şarkikaraağaç 8 0 8 Gönen 1 4 5 Toplam 111 54 165 22

İlçe ile ek yemleme olguları arasında yapılan G testi sonucunda bu iki olgunun birbirine bağımlı olduğu görülmüştür (P<0.01). Ek yemleme uygulaması yoğun olarak Keçiborlu ve Merkez ilçelerinde görülmektedir. Bu ilçelerdeki yetiştiricilerin kışın ve yazın mera dışında ek yemleme yapmaları otlakların azlığı ve sürü fazlalığından ileri geldiğini belirtmişlerdir. Aksu, Yenişerbademli, Şarkikaraağaç ilçelerindeki yetiştiricilerin hiç ek yemleme yapmadıkları görülmektedir. 4.5. İşletmelerin Bazı Verim Özellikleri Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi işletmelerin bazı verim özelliklerine ilişkin sonuçlar Çizelge 4.10 da verilmiştir. 23

Döl verimi Kızgınlık dağılımı Oğlaklama dağılımı Çizelge 4.10. İşletmelerin verim özelliklerine ilişkin sonuçlar Teke altı keçi sayısı ( Adet) Kısır keçi sayısı ( Adet ) Yavru atan keçi sayısı (Adet ) Doğan oğlak sayısı ( Adet ) Ölen oğlak sayısı ( Adet ) Başlama Bitiş Başlama Bitiş Günlük sağılan süt miktarı ( l) Kıl verimi (g/baş) N % 20 100 70 42.42 101 200 65 39.40 200 ve üzeri 30 18.18 Ortalama 144.06 0 68 41.21 1-30 82 49.70 31 ve üzeri 15 9.09 Ortalama 11.43 0 61 36.97 1 15 79 47.88 16 ve üzeri 25 15.15 Ortalama 7.97 25-100 72 43.64 101-200 66 40.00 201 ve üzeri 27 16.36 Ortalama 137.04 0-10 126 76.37 11-30 30 18.18 30 ve üzeri 9 5.45 Ortalama 10.31 Mayıs-Temmuz 14 8.49 Ağustos 25 15.15 Eylül 108 65.45 Ekim 18 10.91 Haziran - Ağustos 13 7.88 Eylül 25 15.15 Ekim 102 61.82 Kasım 25 15.15 Aralık - Ocak 30 18.18 Şubat 93 56.36 Mart 42 25.46 Şubat 15 9.09 Mart 66 40.00 Nisan 84 50.91 0 25 77 46.67 26 60 71 43.03 61 200 17 10.30 Ortalama süt miktarı 35.86 200 250 84 51.00 300 350 56 33.94 400-500 23 13.94 Ortalama kıl verimi 284 24

Kızgınlığın mayıs ayından itibaren başladığı ve kasım ayına kadar devam ettiği, kızgınlığın en yoğun ay olarak eylül ayında görüldüğü, kızgınlığın genel olarak (%61.82) Eylül ayında sonlandığı tespit edilmiştir. Oğlaklamanın Aralık ayında başladığı, Nisan ayında bittiği görülmüştür. Doğumların en yoğun gerçekleştiği ay şubat ayı olarak saptanmış, oğlaklamanın aylara dağıldığı tespit edilmiştir. İşletme başına düşen ortalama günlük süt miktarı 35.87 l olup, hayvan başına 0.246 l/baş olduğu, ortalama kıl veriminin de 0.284 kg/baş düştüğü ve genel kıl veriminin (%51.00) 200 ile 250 g arasında olduğu tespit edilmiştir. Çizelge 4.11. İlçelere bağlı olarak keçi yetiştiricilerinin bazı verim özelliklerine İLÇELER N Kızgınlık dağılımı (Gün) ilişkin sonuçlar Doğum süresi (Gün) Keçi başına süt verimi ( l ) Doğan oğlak sayısı (Adet) Aksu 6 37.83±2.42 ab 54.67±6.76 abcd 0.18±0.02 84.17±12.80 c Yenişerbademli 2 35.00±5.00 ab 52.50±2.50 abcd 0.33±0.06 87.50±12.50 c Uluborlu 8 43.13±2.66 a 55.00±1.63 abc 0.28±0.02 147.50±29.20 abc Keçiborlu 29 35.69±1.28 ab 56.79±3.51 ab 0.28±0.03 118.14±12.94 bc Gelendost 10 38.60±1.78 ab 44.80±4.23 abcd 0.22±0.03 154.00±28.57 abc Senirkent 9 38.33±2.04 ab 42.78±4.68 abcd 0.32±0.04 191.67±40.17 ab Sütçüler 13 40.46±1.74 ab 49.77±3.54 abcd 0.25±0.03 112.31±21.51 bc Eğirdir 28 34.11±1.12 b 40.61±2.23 bcd 0.27±0.02 139.04±11.69 abc Atabey 8 32.50±1.89 ab 37.63±3.00 d 0.22±0.02 91.25±14.32 c Merkez 39 41.67±1.82 ab 39.21±1.51 cd 0.20±0.01 147.67±13.01 abc Şarkikaraağaç 8 33.75±1.83 ab 58.63±9.79 a 0.19±0.01 150.00±21.46 abc Gönen 5 34.00±2.44 ab 46.40±6.78 abcd 0.18±0.00 204.00±18.33 a Ortalama 37.66±0.64 46.47±1.21 0.24±0.00 137.05±5.97 a, b, c, d, Aynı sütunda farklı harfler taşıyan ortalamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemlidir (P<0.05). Kızgınlık dağılımı bakımından yapılan varyans analizi sonucunda ilçelerin ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemlidir (P<0.01). Duncan testi sonuçlarına göre en fazla kızgınlık süresi Uluborlu ilçesinde görülmektedir. Doğum süresi özelliği bakımından yapılan varyans analizi sonucunda ilçelerin ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemlidir (P<0.01). 25

Ortalama keçi süt verimi bakımından ilçelerin ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemli değildir. Bunun sonucunda tüm ilçelerdeki keçi başına süt verimi aynı olduğu görülmektedir. 4.6. Sağlık - Koruma Isparta ilindeki sağlık ve korumaya yönelik uygulamalar Çizelge 4.12 de verilmiştir. Aşı uygulaması ve ilaç danışmanı Veteriner hekim kontrolü Düzenli aşı yaptırma durumu Dezenfeksiyon Yaptırılan aşılar Sürünüzde hastalık durumu Ailede hayvansal kökenli hastalığa yakalanma durumu Çizelge 4.12. Sağlık korumaya ilişkin sonuçlar N % Kendi 61 36.79 Veteriner hekim 104 63.03 Evet 135 81.82 Hayır 30 18.18 Evet 162 98.18 Hayır 3 1.82 İç parazit 15 9.09 Ayak banyosu 15 9.09 Vücut banyosu 10 6.06 Kireç + Ağıl dezenfeksiyonu + Aşı 125 75.76 Enterotoksemi Evet 165 100.00 Hayır 0 0 Şap Evet 91 55.15 Hayır 74 44.85 Brusella Evet 101 61.21 Hayır 64 38.79 Evet 31 18.79 Hayır 134 81.21 Evet 8 4.85 Hayır 157 95.15 Çizelge 4.12 e göre keçi işletmelerinin %98.18 inin düzenli aşı yaptırdığı, aşı uygulamasını ve ilaç danışmasının %36.79 unun kendilerinin yaptığı, %63.03 ününde veteriner hekimin yaptığı tespit edilmiştir. İşletmelerin %81.82 sin de veteriner hekim kontrolü düzenli olarak yapıldığı, %18.18 inin de düzenli olarak veteriner hekim kontrolünü düzenli olarak yaptırmadığı tespit edilmiştir. İşletmelerin %100 ün de dezenfeksiyonun düzenli olarak yapıldığı, dezenfeksiyon olarak da 26

%75.76 sının aşı ve kireç yaptırdıkları, ekçiciklerin %100 ü sürülerine enterotoksemi (çelerme) yaptırdıkları, %61.21 i brusella, %38.79 u sürülerine şap uygulaması yaptıkları tespit edilmiştir. Yetiştiricilerin %81.21 inin hastalıklardan arı çıkmıştır ve %4.85 inin ailesinde hayvansal kökenli hastalıklara yakalandığı tespit edilmiştir. 4.7. İşletmelerin Genel Sorunları ve Beklentileri İşletmelerin genel sorunları ve beklentilerine ilişkin sonuçlar Çizelge 4.13'de verilmiştir. 27

Çizelge 4.13. İşletmelerin genel sorunları ve beklentilerine ilişkin sonuçlar N % Mera orman kanunun değişmesi Evet 161 97.58 Hayır 4 2.42 Otlakların artması, tel çekiminin Evet 146 88.48 durması Hayır 19 11.52 Hayır 108 65.45 İşletme beklentileri Aşı uygulaması zamanında Evet 98 59.39 yapılarak hastalıkların önlenmesi Hayır 67 40.61 Kaçak hayvancılığın önlenmesi Evet 11 6.67 Hayır 154 93.33 Ormanlardaki vahşi hayvanların Evet 16 9.70 azaltılması Hayır 149 90.30 Mera - orman alanlarının Evet 160 96.97 kapatılmaması Hayır 5 3.03 Devletten beklentiler Hayvan başına düşen teşvik Evet 143 86.67 miktarının artması Hayır 22 13.33 Çiftçi mallarını koruma Evet 30 18.18 kanununun değiştirilmesi Hayır 135 81.82 Tarım il Sorun Yok 151 91.52 ilçe Var 14 8.48 teşkilatı Beklenti Yok 150 90.91 Var 15 9.09 Pazar sorunu Evet 18 10.91 Hayır 147 89.09 Çok iyi 21 12.73 Isparta İli Damızlık Koyun Keçi İyi 107 64.85 Yetiştiricileri birliğinin çalışmaları Orta 34 20.60 Zayıf 3 1.82 Memnunum, bir beklentim yok Evet 32 19.39 Hayır 133 80.61 Üyeler arasında dayanışmayı Evet 71 43.03 sağlamak Hayır 94 56.97 Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri birliğinden beklentiler Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri birliğinin işletmeye düzenli kontrol etmesini ister misiniz? Ortak mera alanlarının durumu Kıl keçisinin ormanlık alanlara zarar durumu Çevre ve Orman Bakanlığının eylem planı hakkında bilgi sahipliği Orman Bakanlığı alan tahsis etse otlak amacıyla kiracı olurmu sunuz? Keçinin orman yangınlarının azalmasında etkisi Zabıt durumu Ödenilen ceza miktarı ( TL ) Aşı ve veteriner desteği vererek Evet 117 70.91 sağlık korumada yardımcı olması Hayır 48 29.09 Üretilen malların birlik kanalı ile Evet 80 48.48 satışını gerçekleştirmek Hayır 85 51.52 Üyelerin haklarını savunmaları Evet 113 68.48 Hayır 52 31.52 Teşvikleri arttırmaları Evet 37 22.42 Hayır 128 77.58 Evet 163 98.79 Hayır 2 1.21 Yeterli 40 24.24 Yetersiz 125 75.76 Evet 14 8.48 Hayır 151 91.52 Var 2 1.21 Yok 163 98.79 Evet, olurum 153 92.73 Hayır, olmam 12 7.27 Var 165 100 Yok 0 0 Evet 59 35.76 Hayır 106 64.24 0 108 65.45 100 2500 34 20.60 3000 ve üzeri 23 13.95 28

Çizelge 4.13 e göre işletmenin besicilikten beklentileri %97.58 i mera ve orman kanunun değişmesini istemektedir. %88.48 i otlakların artmasını ve tel çekiminin durdurularak mera ve otlakların artmasını istemekte olup %11.52 sinin konu hakkın da çekimser olduğu görülmüştür. %34.55 i teşviklerin daha fazla olmasını, %59.39 u hastalıkların zamanında teşhis edilerek aşının zamanında uygulanmasını, %6.67 si kaçak hayvancılığın önlenmesini istemekte, %9.70 i ise ormandaki kurtların azaltılmasını istemektedir. İşletmelerin devletten beklentileri içinde %96.97 si devletten mera ve otlaklarını kapatmamasını, %86.67 si hayvan başına düşen teşvik miktarının artmasını %18.18 i ise çiftçi malları koruma kanunun değişmesini istemektedir. İl genelinde işletmelerin %91.52 sinin tarım il ve ilçe teşkilatlarıyla sorununun olmadığı, %9.09 unun tarım il ve ilçe teşkilatlarından beklentilerinin olduğu görülmektedir. Yetiştiricilerin %89.09 unun pazar sorunu yaşamadığı tespit edilmiştir. Keçi işletmelerinin Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinin çalışmalarını %12.73 ü çok iyi, %64.85 i iyi, %20.60 ı orta, %1.82 si ise çalışmalarını zayıf bulmaktadırlar. Yetiştiricilerin %89.79 u Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği tarafından gelen Ziraat Mühendisinin işletmelerini düzenli olarak kontrol ettirmek istedikleri tespit edilmiştir. Yetiştiricilerin Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği nden beklentilerinde %19.39 u çalışmalarından olumlu bir beklentisi olmadığını, %43.03 ü birliğin üyeler arasında danışmayı sağlamasını, %70.91 i aşı ve veteriner hizmeti verilerek sağlık korumada yardımcı olmasını, %68.48 i üyelerin haklarını savunmalarını, %22.42 si de teşviklerin artırılmasını talep etmekte olduğu tespit edilmiştir. 29

Yetiştiricilerin %75.76 sının mera alanlarının yetersiz olduğunu, %24.24 ünün de mera alanlarının yeterli olduğunu düşündüğü tespit edilmiştir. Keçi yetiştiricilerinin %91.52 si kıl keçisinin ormana zarar vermediğini, %100 ü ise kıl keçisinin orman yangınını azalttığını düşündüğü tespit edilmiştir. Keçi yetiştiricilerinin %98.79 unun da Orman Bakanlığı eylem planı hakkında bilgisinin olmadığı, %92.73 ü Orman Bakanlığının otlak arazisi tahsis etmesi sonucu kiracı olacaklarını, %35.76 sı ormanda hakkında zabıt tutulduğunu ve ortalama 1304.72 TL ceza kesildiğini, %64.24 ü ceza ödemediğini, %20.60 ı 100 ile 2500 TL arasında, %13.95 inin 3000 TL ve üzeri ceza ödediği tespit edilmiştir. Çizelge 4.14. İlçelere bağlı olarak yetiştiricilerin birlik faaliyetlerinden memnun olma durumuna ilişkin sonuçlar İLÇELER N Ortalamalar Aksu 6 91.00 a Yenişerbademli 2 20.50 b Uluborlu 8 73.38 ab Keçiborlu 29 60.55 ab Gelendost 10 90.35 a Senirkent 9 67.50 ab Sütçüler 13 53.04 ab Eğirdir 28 89.18 a Atabey 8 107.00 a Merkez 39 96.73 a Şarkikaraağaç 8 107.00 a Gönen 5 116.60 a Toplam 165 a, b, Aynı sütunda farklı harfler taşıyan ortalamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemlidir (P<0.05). Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinin çalışmalarından memnun olma durumuna verilen puanlara yapılan Kruskal-Wallis testi sonucunda ilçelerin rank ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemlidir (P<0.01). 30

5. TARTIŞMA VE SONUÇ Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi işletmelerde yapılan çalışmada ilgili işletmelerin genel özellikleri, verim durumları, sağlık ve koruma şartları değerlendirilmiştir. Keçi yetiştiriciliği yapan işletmelerin genel özellikleri bakımından elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde (Bkz. Çizelge 4.1.) yetiştiricilerin eğitim durumları bakımından %75.76 sı ilkokul, %14.55 i ortaokul, %7.27 si lise ve üniversite, %2.42 sinin de okuryazar olmadığı saptanmıştır. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) da Burdur İlinde yapmış oldukları çalışmada yetiştiricilerin %90.2 ile ilkokul mezunu oldukları, çok düşük düzeyde de %1.5 okuryazar bulunmadığı saptanmıştır. İlde bu yetiştiricilik kolunda uğraşanların daha eğitimli oldukları, düşük düzeyde de olsa okuryazar olmamaları dikkat çekicidir. İlçelere bağlı olarak keçi yetiştiricilerinin eğitim durumları birbirinden bağımsız olmadığı belirlenmiştir (P<0.05). İşletmelerde yaş aralığı 19 ile 79 arasında değişmekte olup ortalaması 44.45 olarak bulunmuştur. Koyuncu vd. (2006) nin Çanakkale İlinde yaptıkları araştırmada işletmecilerin yaşlarını 34 ile 70 arasında değişiyor olarak bulmuşlardır. Bilginturan ve Ayhan (2008) nin Burdur İlinde yaptığı araştırmada keçicilik işletmelerinde yaş 30 ile 69 arasında değişmekle birlikte ortalama 50.30 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlardan da yapılan çalışmaların İlde yapılan çalışma ile uyumlu olduğunu göstermektedir. Keçicilik işletmelerinde sürünün büyük oranda (%95.76) bir kişi tarafında idare edildiği tespit edilmiştir. Çobancılık, keçi işletmelerinde % 93.94 oranında aileden olan bir kişi tarafından yapılmaktadır. Soysal vd. (2005) nin Edirne ilinde keçicilik işletmelerinde yaptığı çalışmada çobanların %80 inin aileden olduğunu, %20 sinin aile dışından sağlandığını tespit etmişlerdir. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) de Burdur ilinde yapmış oldukları çalışmada keçi yetiştiricilerinin büyük bir kısmının sürüyü bir kişi tarafından idare ettikleri ve %100 unun çobanının aileden 31

olduğunu tespit etmişlerdir. İlde ve tüm Türkiye genelinde yapılan çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlar benzerlik göstermektedir. İşletmelerin % 100 unde damızlık ihtiyaçlarını kendi işletmelerinden temin ettikleri saptanmıştır. Elde edilen sonuçlardan; Soysal vd. (2005), Koyuncu vd. (2005), Bilginturan ve Ayhan (2008) ın yaptıkları çalışmalarla benzerlik göstermektedir. Fakat ildeki keçi yetiştiricilerinin tümünün damızlık teminini kendi işletmelerinden karşılamaları dikkat çekici bir durumdur. Isparta İline yapılan bu çalışmada yetiştiricilerin %90.30 unun tek geçim kaynağının keçicilik olduğu ve başka bir geçim kaynaklarının olmadığı belirlenmiştir. Araştırmada işletmelerin neredeyse tümünün kayıt tutmadığı tespit edilmiştir. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) nın yaptığı çalışmada, keçicilik işletmelerinin %100 ünde kayıt tutulmadığını belirlemiştir. Isparta ilinde yapılan çalışma ile Burdur İlinde yapılan çalışmanın bulguları benzerlikler göstermekle beraber Isparta İlindeki yetiştiricilerin %4.24 unun kayıt tuttuğu göze çarpmaktadır. Barınak bakımından işletmelerin %76.79 u yarı açık barınak tipi olduğu ve bu sonucun, Koyuncu vd. (2006) ve Tölü vd. (2007), Bilginturan ve Ayhan (2008) ın yaptıkları çalışmalara yakın olduğu görülmüştür. İşletmelerin meraya ve kışın ek olarak kaba yem kaynağının saman olduğu, temel yoğun yem kaynağı olarak arpa kullandıkları tespit edilmiştir. Keskin (1996) in Hatay Bölgesindeki Süt Keçiciliği işletmelerinde yaptığı benzer bir çalışmada işletmelerin kış aylarında hayvanlara çiğit, çiğit küspesi, kepek, arpa, buğday gibi yemlerden birini veya birkaç tanesinin karışımından verdiklerini bildirmiştir. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) ın keçicilik işletmelerinde kaba yem kaynağı olarak %100 oranında saman, kesif yem olarak %40 ının arpa kullandığını tespit etmiştir. İşletmelerin hayvan varlığı ve yem kaynaklarının durumuna, fiyatına göre farklı kaba ve yoğun yemlerin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Yetiştiricilerin %64.24 u doğum sonrası keçilere, % 24.85 i teke katımı öncesi ek yemleme (flushing) 32

yaptıkları tespit edilmiştir. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008), Tölü vd. (2007) nin ve Koyuncu vd.(2006) nin bulguları ile benzerlik göstermemekle beraber Isparta İlindeki yetiştiricilerin ek yemleme konusunda bilinçlendikleri göze çarpmaktadır. Yapılan çalışmada teke katımının %76.97 sinin serbest aşım, %23.03 unünde sınıf aşım şeklinde olduğu, tekelerin % 63.03 oranında kızgınlık boyunca sürüde kaldıkları tespit edilmiştir. İlçeler arası teke katımı şekli bakımından birbirinden bağımsız olmadığı tespit edilmiştir (P<0.05). Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) nin yaptığı çalışmada yetiştiricilerin %100 serbest aşım ve tekenin yıl boyunca sürüde kaldığını tespit etmiştir. Bu çalışma, Isparta İlinde yapılan çalışma ile benzememekte sürü yönetimindeki farklılığı ortaya koymaktadır. İşletmelerdeki sağım işlerinin hemen hemen tamamının (%93.79) kadınların yaptığı belirlenmiştir. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) nin yaptıkları çalışmada işletmelerin tamamında sağım işleminin kadınlar tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Elde edilen bu veriler yapılan çalışmalar ile uyum göstermektedir. Yetiştiriciler oğlaklama zamanı elde edilen sütün %93.33 ü oğlakları emzirerek değerlendirdiği, oğlaklar sütten kesilince yetiştiricilerin %94.41 i sütü peynir yaparak değerlendirdikleri tespit edilmiştir. Bilginturan ve Ayhan (2008) nin keçi işletmelerinin %70 i sütü oğlakları emzirerek değerlendirdiklerini tespit etmiştir. Koyuncu vd. (2005) nin Güney Marmara Bölgesinde keçicilik işletmelerinde sütün pazarlama şeklini incelediklerinde; sütün bir kısmının işletme içinde içme sütü ihtiyacını karşılamak ve peynir yoğurt yapmak için kullandıklarını, kalan kısmını da mandıralara verdiklerini, Tölü vd. (2007) nin yaptıkları çalışmada yetiştiricilerin hayvanları sağdıkları ve sağmayan işletmelerinde bulunduğunu, Kırk (2004) ın yaptığı çalışmada da küçükbaş hayvanların tamamının sağıldığı belirlenmiştir. Isparta İlinde sütün büyük kısmı oğlaklar tarafında tüketildiği, keçilerin sağılmaya başlanması ile sütü büyük oranda peynir yaparak değerlendirdikleri saptanmıştır. 33

İşletmelerde kırkım işlerinin genel olarak Temmuz ve Ağustos aylarında yapıldığı belirlenmiştir. Tölü vd. (2007) nin Biga da yaptıkları çalışmada kırkımın Mayıs- Eylül ayları arasında geniş bir zamana yayıldığını, Sosyal vd.(2005) ise yoğun kırkımların haziran ayında olduğunu, Bilginturan ve Ayhan (2008) kırkımın haziran ve temmuz aylarında yoğun olarak yapıldığını belirtmiştir. Kırkım zamanının illere, iklim şartlarına ve yetiştiricilere bağlı olarak genelde Temmuz aylarında yaptıkları fakat Isparta genelinde en yoğun kırkımın Ağustos ayında olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda işletmelerin %98.18 i düzenli aşı yaptırdıkları, en az bir çeşit koruyucu aşılama yaptırdıkları, tüm yetiştiricilerin enterotoksemiyi vurdurdukları bunun yanında brusella ve şap aşı yaptıranların olduğu tespit edilmiştir. Yetiştiricilerin %63.03 u aşı uygulamasını veteriner hekimlere yaptırdıkları, %36.79 ununda aşı uygulamasını kendilerinin uyguladıkları tespit edilmiştir. Yetiştiricilerin %81.82 si düzenli olarak hastalık çıkışlarında ve kontrollerinde veteriner hekimlerle çalıştıkları görülmüştür. Koyuncu vd.(2006) nin Çanakkale İlinde yaptıkları çalışmada işletmelerin %84.2 sinin yılda en az bir defa koruyucu aşılama yaptırdıklarını, %79 unun ise işletmede bir sorun olduğunda veteriner hekim çağırdıklarını tespit etmişlerdir. Bilginturan ve Ayhan (2008) keçicilik işletmelerinde aşıların hepsini yaptıranların oranı %13.6, enterotoksemi yaptıranların oranı %32.2 olarak tespit etmiş, keçicilik işletmelerinin %92.5 inin aşı uygulamasını veteriner hekimlere yaptırdıkları, %95 inin sürekli olarak bir veteriner hekimle çalışmadıkları, sadece aşılama ve hastalık çıkışı olduğunda veteriner hekime başvurdukları belirlemişlerdir. Yetiştiricilerin ailelerinde hayvansal kökenli hastalığa (zoonoz) yakalananların oranı %4.85 olup bu değerin çok az olduğu görülmektedir. Diğer bölgelerdeki çalışmalara bakıldığında sağlık koruma ve uygulama sonuçları dikkate alındığında araştırmanın yapıldığı Isparta ilinde aşı uygulamaları ve bilinçlenmenin iyi düzeyde olduğu söylenebilmektedir. Yapılan çalışmada işletmelerin bazılarında (%18.79) oğlaklarda dış parazit olduğu görülmektedir. Koyuncu vd.(2006) nin Çanakkale İlinde keçicilik işletmelerinde yaptıkları çalışmada oğlaklarda en sık görülen sağlık probleminin (%68.4) dış parazitler olduğunu belirlemiştir. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) nin 34

keçicilik işletmelerinde en çok dış parazitlerin (%31.6) sorun olduğu belirlemiştir. Yapılan çalışmalarda görülen hastalıklar ile Isparta ilindeki çalışmada tespit edilen hastalıklar benzerlik göstermektedir. İlde ki işletmelerin anaç hayvan sayısı 25 ile 550 baş arasında ortalama 154.46 baş olarak tespit edilmiştir. İlçeler arası anaç hayvan sayı ortalamaları bakımından farkları istatistik olarak önemlidir (P<0.01). Bunun nedeni ilçelerdeki yetiştiricilerin orman ile olan ilişkiler önemlidir. Benzer şekilde Bilginturan ve Ayhan (2008) nin yaptığı çalışmada keçicilik işletmelerinde 30 ile 300 baş arası ortalama 119.73 baş olarak tespit etmiştir. İlde yapılan çalışma sonucunda Burdur ilinde yapılan çalışmaya bakılarak sürülerdeki büyüklük farkları ve ortalama hayvan sayısındaki artış önemli derecede görülmektedir. İlde yapılan çalışmada kıl keçisi (%98.78) ve Saanen (%1.22) üzerinde çalışılmıştır. Bilginturan ve Ayhan (2008) keçicilik işletmelerindeki hayvanların hepsinin (%100) kıl keçisinden oluştuğu tespit edilmiştir Tozlu ve Olfaz (2007), Karadeniz Bölgesindeki Keçicilik işletmeleri hakkında yaptığı derlemede sürülerin önemli bir kısmının kıl keçilerinden oluştuğunu bildirmiştir. Benzer şekilde Koyuncu vd. (2005) nin Güney Marmara da yaptıkları çalışmada Bursa ilinde ağırlıklı olarak kıl keçisi yetiştirildiğini belirlemişlerdir. Keçi ırkı bakımından hakim ırkın kıl keçisi olduğu anlaşılmaktadır. İşletmelerin kıl verimi ortalaması 0.284 kg/baş, süt verimi günlük ortalama 0.246 L/baş olarak tespit edilmiştir. İlçeler arası ortalama süt miktarı istatistik olarak önemli değildir. Laktasyon dönemi göz önüne alındığında süt veriminin 30 50 kg arasında olduğu söylenebilir. Bilginturan ve Ayhan (2008) ın yaptığı çalışmada elde edilen süt verim değerleri ile benzerlik göstermektedir. İşletmelerde oğlakların emişme süresi 3.20 ay olarak belirlenmiştir. Bilginturan ve Ayhan (2008) nin keçicilik işletmelerinde oğlakların emişme süresi 2.69 ay olarak belirlemiştir. Benzer olarak Koyuncu vd. (2005) nin Güney Marmara Bölgesinde yaptıkları araştırmada keçicilik işletmelerin büyük çoğunluğunun 60-90 gün sonunda 35

oğlakları sütten kestiklerini belirlemişlerdir. İlde yapılan çalışmada oğlakların sütten kesim yaşının yapılan çalışmalara benzerlik göstermektedir. Keçicilik işletmelerinde kısırlık oranı işletme başına 11.43 baş düşmekte, oğlak ölüm oranı işletme başına 10.31 baş olduğu tespit edilmiştir. Bilginturan ve Ayhan (2008) nin yaptığı çalışma keçicilik işletmelerinde aynı oranlar sırası ile %10.17 ve %10.73 olarak bulunmuştur. Çıkan sonuçların benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. İşletmelerin %89.09 unun pazar sorunun olmadığını tespit edilmiştir. Fakat yapılan diğer çalışmalarda koyunculuk ve keçicilik işletmelerinin ortak sorununun pazar sorunu olduğu, işletmecilerin yetkililerden temel beklentilerinin pazar sorunlarının çözülmesi yönündedir. Fakat ilde yapılan çalışma sonunda ortaya çıkan durumun diğer yapılan çalışmalarla benzerlik göstermediği ve Isparta ilindeki pazar durumunun iyi olduğu görülmüştür. Yetiştiricilerin keçicilikten beklentilerinde en büyük sorunun mera ve orman kanunun değiştirilmesini, otlak alanlarının artmasını istemektedirler. Genel olarak çözülmesi istenen ve yetiştiricilerin beklentilerinin tüm Türkiye genelinde aynı olduğu tespit edilmiştir. Fakat en önemli sorunun mera ve otlak alanlarının gün gittikçe azaldığı belirlenmiştir. Yetiştiricilerin en çok karşılaştıkları hastalık olarak buzağı ishallerinin olduğu tespit edilmiş ve ağıl dezenfeksiyonu olarak kireç kullandıkları tespit edilmiştir. Benzer olarak Uğur vd. (2010) nin yaptığı çalışmada en çok görülen hastalığın enterotoksami ve brusella olduğunu tespit etmişler ve ağıl dezenfeksiyonu olarak benzer şekilde kireç kullandıkları tespit edilmiştir. Keçi yetiştiricilerinin %91.52 si keçilerin ormanlık alanlara kesinlikle zarar vermediğini ve yetiştiricilerin tümünün (%100) keçilerin orman yangınlarını engellediğini söylemektedirler. Yapılan bazı çalışmalarda keçi orman ilişkisinin sonucunda keçinin ormana zarar verdiğini vurgulamışlardır. Fakat sorulan anket soruları karşısında yetiştiricilerden alınan cevaplarda keçilerin genç ormanlarda otlatılmadığı için keçinin ormana zarar vermediğini belirtmişlerdir. 36

6. SONUÇ Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine kayıtlı işletmelerde yapılan anket çalışmaları sonucunda elde edilen genel sorunlar ve çözüm önerileri aşağıda verilmiştir: 1- İşletmecilerin en önemli sorununun mera ve otlak sorunu olduğu, otlak alanlarına tel çekimi olduğu görülmüştür. Bu durumun yeniden değerlendirilerek yetişmiş orman alanlarındaki tel çekiminin kaldırılarak devletin yetiştiricilere otlak alanları göstermesi gerekmektedir. 2- Kıl keçisinden elde edilen ürünlerin doğal şartlarda üretildiği ve organik ürünler sınıfında yer almasını sağlayarak hem kıl keçisinin önemi vurgulanacak hemde zor şartlarda yaşayan yetiştiricilere yeni bir kazanç kapısı oluşturacaktır. 3- Keçicilik işletmelerinde kayıtlar düzenli tutulmamaktadır. Özellikle verim ve sağlık kayıtlarının tutulmasını sağlayıcı ve özendirici tedbirlerin alınması, Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği tarafından eğitici seminerler verilmeli ve bunların sıkı bir şekilde takibi gerekmektedir. 4- Damızlık materyal olarak kullanılacak iyi kalitede ve yüksek verimli hayvanların olmaması, Isparta ilinde özellikle süt verimleri düşük hayvanların bulunması işletmelerin karlılığını azaltmaktadır. Bunun için melezleme yoluyla üretilen yüksek verimli hayvanların işletmelere dağıtılması küçükbaş hayvancılığın rekabet gücünü ve pazar payını artırma yönünden çok önemli ve gereklidir. Son yıllarda kıl keçisi yetiştiricilerinin otlatma alanı yetersizliğinden dolayı bu üretim kolunu desteklemelidirler ve kontrollü ortamlarda Saanen, Saanen melezi ve honamlı keçi yetiştirmeye başladıkları gözlemlenmiştir. 5- İşletmelerinde ek yemleme uygulaması olarak bilinen flushing beslemesi uygulamaktadır. 37

6- İşletmecilerin yaptıkları işle ilgili olarak bilgilerini atalarında ve ebeveynlerinden kalan yöntemlerle yaptıkları dolayısıyla yenilik uygulamamaktadırlar. İşletmecilikle ilgili olarak özellikle Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlükleri vasıtasıyla yetiştiricilik, sağlık, besleme gibi konularda eğitim, seminer ve kurs verilmesi, eğitimin yaygınlaştırılması ve geleneksel yöntemlerin bırakılması gerekmektedir. 7- Isparta İlinde barınak koşullarının yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Genellikle çalılarla ve taşlarla çevrili alanlarda, evlerin bodrum katlarında, evlere bitişik barınaklarda, yetiştiricilik yapılmaktadır. Bu barınakların daha modern ve iyi duruma getirilmesi gerekmektedir. 8- Keçi sütlerinin diğer bazı illerde olduğu gibi düzenli şekilde toplanıp, hijyenik koşullarda kaliteli ürünlere (dondurma, peynir vb.) dönüştürülmesi üreticilerin gelir seviyesinin artırılmasına katkı sağlayacaktır. 9- Üreticilerin ilde kurdukları yetiştirici birliğinin çalışmalarından memnun oldukları, fakat aşı ve veteriner hizmetlerinin verilmesini istemektedirler. 10- Genel olarak ilde hayvan sağlığı açısından temel bir sorun gözlemlenmemiştir. 11- Topluma kıl keçilerinin günah keçisi olmadığını göstererek, yapılacak projelerin gerek devlet gerekse özel kuruluşlar tarafından desteklenmesini sağlayacak girişimler yapılmalı, üretim ve pazarlamada Ar-Ge çalışmalarına öncelik verilmelidir. Özellikle teke yöresinde bulunan ilimizde gen kaynağımız korunmalıdır. Genel bir sonuç olarak; keçi yetiştiriciliğinin ciddi anlamda geriye gitmeye başladığı fakat, son zamanlarda küçükbaş hayvancılığın değerlenmesi yetiştiricilerin yüzünü güldürmüş ve borçlarını kapatmaya çalıştıkları ve yetiştirdikleri hayvan sayılarını artıracaklarını söyleyerek keçiciliğin bu şekilde devam etmesini temenni etmektedirler. Son zamanlarda çıkan faizsiz krediler ile hayvancılığa olan ilginin artacağı, teknik ve ekonomik olarak daha da desteğe ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. 38

7. KAYNAKLAR Aktürk, D., Tatlıdil, F., Savran, F., 2005. Çanakkale Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğine Üye Olan İşletmelerde Süt Maliyetinin Belirlenmesi. Süt Keçiciliği Ulusal Kongresi. 26-27 Mayıs, 214-218, İzmir. Anonim, 2010a. Türkiye İstatistik Kurumu, http://www.tuik.gov.tr/hayvancilikapp/hayvancilik.zul Erişim Tarihi: 15.07.2010. Anonim, 2010b. Isparta Tarım İl Müdürlüğü. http://ispartatarim.gov.tr Erişim Tarihi : 15.06.2010. Bilginturan, S., Ayhan, V., 2008. Burdur İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği üyesi keçicilik işletmelerinin yapısal özellikleri ve sorunları üzerine bir araştırma. Yüksek Lisans Tezi. 1-50, Isparta. Erkuş, A., Kıral, T., 1991. Türkiye de Tarımsal Yapı, bu yapı içerisinde hayvancılığın önemi ve geleceği. II. Hayvancılık Kongresi. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası. Ankara. Güney, O., Ocak, S., 2007. Süt Keçiciliği Sektöründe Gelişmiş Olan Ülkelerde Islah Organizasyonu ve Türkiye İçin Kimi Öneriler. 5. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi. 5-8 Eylül, Van. Kaymakçı, M., Eliçin, A., Tuncel, E., Pekel, E., Karaca, O., Işın, F., Taşkın, T., Aşkın, Y., Emsen, H., Özder, M., Selçuk M., Sönmez R., 2000. Türkiye de Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği. Ziraat Mühendisliği V. Teknik Kongresi. 17-21 Ocak, Ankara. Kaymakçı, M., 2005. Süt Keçiciliği Ulusal Kongresi, 2005 Değerlendirme Öneriler Raporu. 39

Keskin, M., 1996. Hatay Bölgesinde Süt Keçisi Yetiştiriciliği ve Sorunları. I. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi. 5-7 Şubat, 156-160, Antalya. Kırk, K., 2004. Van İli Koyun ve Keçi Yetiştiriciliğinin Yapısı ve Geliştirme Yolları. 4. Ulusal Zootekni Bilimi Kongresi. 1-3 Eylül, 356-360, Isparta. Koyuncu, E., Pala, A., Savaş, T., Konyalı, A., Ataşoğlu, C., Daş, G., Ersoy, İ.E., Uğur, F., Yurtman, İ.Y., Yurt, H.H., 2006. Çanakkale Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinde Teknik Sorunların Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma. Hayvansal Üretim 47(1):21-27, 2006. Koyuncu, M., Uzun, Ş.K., Tuncel, E., 2006. Güney Marmara Bölgesi Keçicilik İşletmelerinin Genel Durumu ve Verim Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Araştırmalar II. İşletmelerin Üretim Potansiyeli ve Sorunları. Tarım Bilimleri Dergisi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi 12(1):29-36, 2006. Ocak, S., Bahadır, B., Güney, O., 2007. Geleneksel Keçi Yetiştiriciliği ve Kırsal Kalkınma. 5. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi. 5-8 Eylül, Van. SPSS, 2006. SPSS For Windows Evaluation Version Release 15.0.0. Spss Inc. Soysal, M.İ., Kök, S., Gürcan, K.E., Özdüven, L.M., 2005. Edirne İli Keçiciliği Üzerine Bir Araştırma. Süt Keçiciliği Ulusal Kongresi. 26-27 Mayıs, 228-230, İzmir. Şentürklü, S., Arslanbaş, E., 2010. Entansif Keçi Yetiştiriciliği. Ulusal Keçicilik Kongresi. 24 26 Haziran, 184-188, Çanakkale. Tozlu, H., Olfaz, M., 2007. Karadeniz Bölgesi Keçi Yetiştiriciliğinin Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri. 3. Ulusal Zootekni Öğrenci Kongresi.17-18 Mayıs, 127-133, Kahramanmaraş. Uğur, F., Tölü, C., Daş, G., Konyalı, A., Savaş, T., 2010. Biga (Çanakkale) İlçesinde 40

Keçi Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Genel Durumlarının Anket Yoluyla Belirlenmesi. Ulusal Keçicilik Kongresi. 24 26 Haziran, 180-183, Çanakkale. 41

ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Metin ACAR Doğum Yeri ve Yılı : Fatih - 1986 Medeni Hali : Bekar Yabancı Dili : İngilizce Eğitim Durumu(Kurum ve Yıl) Lise : Plevne Lisesi 1999-2003 Lisans : S.D.Ü.Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 2003-2008 Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl : 1- Isparta İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği 2010-2- Yayınları (SCI ve diğer makaleler) 1-42