Hkarşılamasını, çalışma koşullarımızın iyi bir



Benzer belgeler
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

1) SSGSS Kanununda öngörülen kadın ve erkekler için emeklilik yaşının 2036 yılından başlayarak 65 yaşa yükseltilmesi düzenlemesi aynen korunmuştur.

Yükseköğretim kurumları disiplin kurullarında sendika temsilcisi bulundurulmasını sağladık.

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8

MİLLÎ GÜVENLİK KONSEYİ GENEL SEKRETERLİĞİNE

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN

6645 SAYILI SON TORBA KANUN İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

TRABZON BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU RAPORU MECLİS BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

Mevsimlik İşçiliğe Hayır Dedik

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Federal İdare İş Mahkemesi

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ

T.C. ORDU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MECLİS KARARI. İtfaiyecilik mesleğinin kamuoyuna tanıtmak, yangın ve kurtarma konularında eğitilmiş gönüllüler

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

Sirküler Rapor Mevzuat /130-2 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

MART 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDEN İSTİSNA SINIRI

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü GENELGE

6514 Sayılı «Tam Gün» Kanunu ile Devlet Üniversite Hastaneleri İçin Ge?rilen Düzenlemeler

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR


TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

Kanun No Kabul Tarihi :

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

KURUM İDARİ KURULLARI, YÜKSEK İDARİ KURUL, KAMU İŞVEREN KURULU VE UZLAŞTIRMA KURULUNUN TEŞKİLİ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Cumhuriyet Halk Partisi

EKİM 2017 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Taşeron işçilere kadro çalışması hakkında her şey

ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik!

Maliye Bakanlığı (BÜMKO) 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca bir önceki yılda Başbakan oluru ile iptal edilen boş sürekli işçi kadrolarını il

167 SAYILI İNŞAAT İŞLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK HAKKINDA ILO SÖZLEŞMESİ NİN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

TC. YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI Bilkent/ANKARA. 26 Temmuz 2006

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI MESLEK İÇİ EĞİTİM ve BELGELENDİRME YÖNETMELİĞİ

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU

T.C. ÇİĞLİ BELEDİYESİ HUKUK KOMİSYONU RAPORU. Karar:2011/16 29/03/2011 Konu: Disiplin Amirleri Yönetmeliği Ve Sicil Amirleri Yönetmeliği.

T.C. ÇALİŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Çalışma Genel Müdürlüğü. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINA (Personel Daire Başkanlığı)

ALMANYA DA 2012 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

-412- (Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 23777)

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

GENELGE. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemenin Uygulanmasına İlişkin Genelge

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Sayılı Belediye Kanunu na Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve gerekçesi ekte sunulmuştur.

Ocak / January Temmuz / July 1985

KENT YÖNETİMİNE KATILIM DÜNYA ÖRNEKLERİ

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

10SORUDA AİLE SİGORTASI

T.C. ÇİĞLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNÜN ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

Alman Federal Mahkeme Kararları

Alman Federal Mahkeme Kararları. Hessen Eyalet Sosyal Mahkemesi

Destek Personeli Eğitimleri

MART 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Türkiye de Sağlık Sektörü Kamu-Özel İşbirliği Yaklaşımı

Gelir Testi Yaptırmayanlar Dikkat!

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

DIŞ KAYNAKLI DOKÜMAN LİSTESİ. Kullanılan Bölüm. Yayın tarihi

ALMANYA DA 2010 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALISMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

HAK-İŞ KONFEDERASYONU

MALİ TAKVİM OCAK. - Maliye Bakanlığınca (BÜMKO) ayrıntılı harcama programı vizeleri yapılır.

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

T.C. KİLİS VALİLİĞİ GKK ALIMI BAŞVURU SEÇME SINAVLARI KILAVUZU

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

Mortgage Nedir? Yeni Konut Finansman Sistemi Nasıl İşleyecek?

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

2014 YILI MAHALLİ İDARELER SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24

GENEL YETKİLİ SENDİKA. Hizmet Sendikacılığımızın 2009 Kazanımları

PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

Transkript:

Düşünmeden okumak köreltir, Okumadan düşünmek yanıltır. TÜM BELEDİYE VE YEREL YÖNETİM HİZMETLERİ EMEKÇİLERİ SENDİKASI AYLIK YAYIN ORGANI - SAYI: 7 ŞUBAT - MART 2006 Clainvany Yetkili, Etkili ve Güçlü Sendika KESK Danışma Kurulu Toplandı epimiz insanca bir yaşam istiyoruz. Aldığımız ücretin temel ihtiyaçlarımızı Hkarşılamasını, çalışma koşullarımızın iyi bir düzeye getirilmesini arzu ediyoruz. İşkolumuzdan kaynaklanan bir çok idari ve özlük sorunumuz var. Bütün bu haksızlıkları gidermek, sorunlarımıza çözüm bulmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için bir araya gelmek, örgütlenmek zorundayız. Haydi Sendikaya Sendika üyesiyle güçlüdür. Ne kadar örgütlü olursak o derecede güçlü oluruz. Şu anda sorunlarımızı bireysel çabalarla çözmeye çalışıyor ya da sessiz kalıyoruz. Oysa sorunlarımızın çözümünün tek bir yolu var. Bir araya gelmek ve örgütlenmektir. Genel Sağlık Sigortası Prime Dayalı Bir Sağlık Finansman Modelidir ükümetin gündeminde bulunan ve gazetemizin önceki sayılarında da konuya yer Hverdiğimiz Soysal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası kapsamında yer alan Genel Sağlık Sigortası (GSS) ile ilgili olarak, bu kez SES Genel Başkanı Köksal Aydın'la röportaj yaptık. Tüm Bel Sen: Hükümetin Genel Sağlık Sigortasını çıkarma amacı nedir? Köksal Aydın: Genel sağlık sigortası prime dayalı bir sağlık finansman modelidir. Dünyanın değişik ülkelerinde uygulanmakta ama giderek vazgeçilen bir modeldir. Dünya ülkeleri sağlık TÜM BEL SEN Farkı TÜM BEL SEN, gücünü üyelerinden alır. Çalışanların hakları savunmak için her türlü mücadele Devamı 2 de Yazısı 4 de 27 Mart'ta Alanlardaydık Milyonlarca Emekçi Hayır Dedi! AKP Kulaklarını Tıkıyor! İtfaiyeciler, Zor Günlerin İnsanları Yazısı 6 da Yazısı 7 de Yazısı 8 de Emekçilerin Mücadelesi Dünyanın Her Yerinde Yükseliyor. ŞİDDET DEĞİL, BARIŞ VE KARDEŞLİK Vicdan BAYKARA Genel Başkan Ülkemiz önemli gerilimlerin yaşandığı bir dönemden geçiyor. Şiddet yeniden gündemimizi oluşturuyor. Tüm yurttaşlar gelecek konusunda yeniden kaygı içinde. Yeniden ölüm haberleri ile sarsılıyoruz. Maalesef sorunları şiddetle çözme yönteminden vazgeçilmemiş durumda. Bu toplumsal gerilim, tüm yurttaşlar gibi, Devamı 2 de Devamı 3 de Ek Zamdaki Adaletsizliğin Giderilmesi İçin Alanlara Çıktık oplu görüşmelerde görüşülmediği halde, Hükümetin, tasarı ile güvenlik kuvvetleri, din Tgörevlileri ve hakim-savcılar için özel hizmet tazminatlarını artırmak suretiyle ek iyileştirme yapılması kamu emekçileri arasında ayrım yapmaktır. Bu ayrımcılığı protesto etmek ve yaratılan ilave ödeneğin, tüm kamu emekçilerine verilmesini ve emekliliğe yansıtılmasını talep etmek için 23 Şubat'ta ve 15 Mart'ta alanlara çıktık. Devamı 4 de Yazısı 10 da Şubelerimizden Haberler - İzmir 2 Nolu Şube - Ankara 1 Nolu Şube - Bursa Şube - Kocaeli Şube - Giresun Şube - Gaziantep Şube - Niğde Şube - Muş Şube Yazısı 18 de

2 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 ŞİDDET DEĞİL, BARIŞ VE KARDEŞLİK Baştarafı 1. Sayfa kamu emekçilerini de derin bir kaygıya itiyor. Birkaç ay önce yeşeren umutlar sönme eğiliminde. Hepimizin sağduyuya ihtiyacı var. Kardeşlik rüzgarının güçlendirilmesi bu gün daha önemli hale gelmiş durumda. Şiddetin sorunları çözme yöntemi olmadığını daha yüksek sesle haykırmalıyız. Sorumluluğumuz diğer dönemlerden daha fazla. Demokrasiden, kardeşlikten ve barıştan yana bir yurttaş olmamızın gereğini yapmak durumundayız. Tüm yurttaşları ve emekçileri hoşgörüye, kardeşliğe çağırıyorum. Ülkemizin gereksinim duyduğu barış ve demokrasi ortamı ancak demokrasi ve emek güçlerinin öncülüğünde sağlanabilecektir. Sorunların şiddetle, baskıyla ve dayatmayla değil, demokrasiyle çözülebileceğini unutmamalıyız. Bu ülke hepimizin ve bu topraklarda yaşayanlar da barış içinde kardeşçe yaşamalıdır. Toplumsal gerilimin ve iç çatışmaların arttığı dönemler aynı zamanda emekçilerin haklarına karşı saldırıların da arttığı dönemlerdir. Böylesi süreçler, toplumsal duyarlılıkların başka yöne çevrilmesine olanak sağlayan, hak alma mücadelesinin engellendiği ve kısıtlandığı süreçlerdir. Özgürlükler kısıtlandığında haklarımız da elimizden daha kolay geri alınacaktır. Bu nedenle, yaklaşan 1 Mayıs'ta Eşitlik, Özgürlük, Adalet, Barış ve Kardeşlik vurgularını öne çıkarmalıyız. Dünya işçi sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olan 1 Mayıs'ta, 2006 kutlamalarına rengini bu taleplerimiz vermelidir. Bu önemli günde, çalışanlar doğal olarak diğer taleplerini de gündemleştireceklerdir. Emekçilerin haklarını gasp etmeye yönelik yasal düzenlemelere karşı mücadeleyi sürdürürken, ekonomik, sosyal ve demokratik haklarımızı savunma konusunda kararlılığımızı da sürdürmeliyiz. Mevcut haklarımızı koruma ve bunları geliştirme çabası örgütlülüğümüzün de güçlendirilmesinden geçiyor. Emekçilerin birliğinin sağlanması, sendikamızın daha güçlendirilmesi görevi ile karşı karşıyayız. Bu anlamda, yeni bir yetki sürecine giriyoruz. Yerel yönetim emekçileri 4 dönemdir yetkili sendika olarak sendikamızı belirliyor. Yerel yönetim emekçilerinin bu yıl da aynı güveni göstereceklerine inanıyorum. Bundan hiçbir kaygı ve kuşkum yok. Bütün engelleme girişimleri bir kez daha boşa çıkacaktır. Çünkü, Tüm Bel Sen bu yetkiyi hak etmektedir. Bu yıl da toplu görüşme masasındaki yerimizi alacağız. Ancak buna rağmen, örgütümüz rehavete kapılmalı, gücümüze güç katmak için çalışmalarını yoğunlaştırmalıdır. Yetkili, Etkili ve Güçlü Sendika Baştarafı 1. Sayfa yöntemini kullanmaktan çekinmez. Kendini, işverenlerin istekleriyle, baskılarıyla değil, üyelerinin talebiyle şekillendirir, gücünü işverenden değil üyelerinden alır. Yetkili Sendika Tüm Bel Sen Tüm Bel Sen belediyeler ve il özel idarelerinde görevli bütün kamu emekçilerini temsilen işkolunda yetkili sendikadır. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunun yürürlüğe girdiği 2001 yılından beri her dönem iş kolunda yetkili sendika olmaktadır. Hükümetle yapılan toplu görüşmelere yerel yönetim emekçilerini temsilen katılmakta ve yerel yönetim çalışanlarının sorunlarını gündeme getirmektedir. İlk Toplu Sözleşmeyi Biz Yaptık Sendikamız Cumhuriyet tarihi boyunca, memur sendikaları içerisinde ilk defa toplu sözleşme imzalayan sendika olmuştur. Bu gün 150'yi aşkın belediye ile imzalanmış toplu sözleşmelerimiz yürürlüktedir. Toplu sözleşme hakkımızı yürüttüğümüz mücadele sonucunda yargı kararıyla onaylattık. Artık ne İçişleri Bakanlığı ne de Maliye Bakanlığı kamu emekçilerinin toplusözleşme hakkını görmezden gelemiyor. Belediye Çalışanlarının Sorunları, Sendikamızın Sorunudur Diğer kamu emekçileri ile ortak sorunlarımız yanında yerel yönetimlerde çalışanların özel sorunları var. Tüm sorunlarımız için sendikamız her türlü çaba ve mücadeleyi gösteriyor. Bunun için, gün oluyor bakanlarla, gün oluyor belediye başkanları ile görüşüyoruz. Hukuksal alanda girişimlerimiz artarak devam ediyor. Bütün bu girişimlerden sonuç alamadığımız zaman, mücadelemizi alanlarda, meydanlarda sürdürüyoruz. Belediye Emekçileri Tüm Bel Sen'e Güç Veriyor, Yetkilendiriyor Belediye emekçileri gerçekleri biliyor. Onun için 15 yıldır sendikamıza güç ve omuz veriyor. Onun için 4 yıldır yetkili sendika olarak Tüm Bel Sen belirleniyor. Sendikamız 15 yıllık mücadelesinde edindiği bilgi ve deneyimle, yerel yönetim emekçilerinden aldığı güçle, çalışanların hak ve çıkarlarını koruma mücadelesini yükselte- rek sürdürüyor, sürdürecek. Şimdi Gücümüzü Gerçek Sendikada Birleştirme Zamanı Tüm Bel Sen her geçen gün daha da büyüyor, güçleniyor. Çünkü belediye emekçilerinin haklarını yalnız o savunuyor. Bir yandan bu güne kadar sendikalara üye olmayan belediye çalışanları sendikamıza üye oluyor, diğer yandan gerçek sendikanın farkını görenler güçlerini Tüm Bel Sen'de birleş- tiriyor. Belediye emekçileri işverenle kol kola giren, işverenden icazet alan sendikalara itibar etmiyor. Bazı Hukuksal Kazanımlarımız Açtığımız davalarla; -Zabıtaların hastalanmaları durumunda aldıkları raporlardan dolayı fazla çalışma ücreti kesiliyordu, kesilmemesini sağladık. -Memuriyette iken bir üst öğrenimi bitirenlerin kadro şartı aranmaksızın intibak- larının yapılmasını sağladık. -Kadro dışında görevlendirilerek haksızlığa uğrayanların eski görevlerine dönmesini sağladık. -Zabıtaların 48 saaten fazla çalışamayaca- ğına ilişkin yargı kararı aldık. -Açtığımız davalarla bazı belediyelerde TTF'lerin yatırılmasını sağladık. -Belediyelerde çalışanların nakillerini engelleyen genelgeler için davalar açtık. -Kurum içi görevlendirmede belli standartların getirilmesini sağladık. -Bazı belediyelerde giyim yardımlarının verilmesini sağladık. -Vekaleten görev yapan amirin sicil dolduramayacağına ilişkin yargı karar aldık. -Göreve son verme sonrası yeniden işe başlayanların geçmiş yıllık izinlerini kullan- malarını sağladık.

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 3 Genel Sağlık Sigortası Prim Adı Altında Sağlık Hizmetlerinin Vergilendirilmesidir Baştarafı 1. Sayfa Ukrayna ve Rusya da gerek GSS gerekse sağlıkta dönüşüm programından kaynaklı milyonlarca insan sağlık hizmeti alamadığı için hayatını kaybet- miştir. Bizde bek- lersek yaşayacağımız tablo aynı olacaktır. Dolayısıyla sağlık örgütleri başta olmak üzere emek örgütleri demokrasi güçleri ve bu ülkede halklarıma sahip çıkıyorum diyen tüm toplum kesimleri de AKP hükümetine karşı mücadele yürütmelidir. Kaldı ki, bu yasalar bu şekliyle geçse dahi uygulanma şansı yoktur. Bunun örneği yalnızca %15 düzenli pirim toplayan Bağ-Kur'un durumudur. Ancak yaşanılacak finansmanını kamu bütçesinden karşılamaya yönelmektedir. Yani dünyadaki çağdaş yönelimin tersi bir durumla karşı karşıyayız. GSS IMF ve Dünya Bankası gibi küresel sermaye kurumlarının, sağlıkta dönüşüm adı altında dayattıkları programın finansman modelidir. Yani bir dışsal dayatma ile karşı karşıyayız. Bu modelin en önemli özelliği toplumdan alınan vergiler dışında prim adı altında sağlık hizmetlerinin ayrıca ücretlendiril-mesidir. halinde değerlendirildiğinde birinci basamak sağlık hizmetleri olan sağlık ocakları yerini muayenehanecilik esasına dayalı topluma değil bireye hizmet veren ve prim ödeme zorunluluğu olan aile hekimliği modeline bırakacaktır. Tüm Bel Sen: Yani ailenin bir doktorumu olacak? Köksal Aydın: İsmi böyle anılmasına rağmen uygulama tam böyle olmayacaktır. Bir prim ödeme zorunluluğu var, ayrıca bireyler mevcut koşullara göre farklı hekimleri tercih edebileceklerdir. Ancak alacakları hizmet bireysel olacaktır. Oysa Türkiye'de hala en sık görülen hastalıklar, bulaşıcı hastalıklardır. Yani bireyi değil, toplumu ilgilendiren hastalıklardır. İkinci ve üçüncü basamak dediğimiz tedavi edici hizmetler, yani hastane hizmetleri tamamen ticari bir faaliyete dönüşecektir. Prim ödeme zorunluluğuyla beraber bu hastaneler artık özel hastanelerden farksız, son derece pahalı hizmet sunan birer ticari işletmeye dönüşeceklerdir. Sonuç olarak nüfusun tamamı değil yalnızca prim ödeyebilenler katkı payı ödeyebilenler sağlık hizmetlerinden yaralana-cak, koruyucu sağlık hizmetleri ortadan kalkacak ve bu günde görüldü gibi salgın hastalıklar hortlayacaktır. Tüm Bel Sen: Parası olanın sağlık tedavilerinden yararlanacağı bu yasaya karşı ne yapılmalı? Köksal Aydın: Sağlık hakkı doğuştan kazanılmış en temel haktır. Ve bu hakkın kullanılması için yeterince vergi ödüyoruz. Bu yasa tasarısıyla ikinci kez vergilendirilmek istiyoruz. Üstelik çok adaletsiz bir biçimde öncelikle sağlık hakkımıza sahip çıkmak zorundayız. Sağlık hakkının karşılanması bir devletin en temek görevidir, ve yurttaşlar bunun için vergi ödemektedir. Almanya gibi ekonomisi çok güçlü ülkelerde dahil pirime dayalı GSS modeli işletilememektedir. Tüm Bel Sen: GSS kamu çalışanlarını nasıl etkileyecek? Köksal Aydın: Kamu çalışanları emekli sandığına bağlı çalışmakta ve mevcut haliyle sağlık giderleri kurumlarınca karşılanmaktadır. Şayet GSS yasalaşırsa, artık kamu çalışanları sağlık hizmetlerinden yararlanmak için gelirlerinin %5i oranında prim ödemek zorunda kalacaklardır Toplamda %12,5'lik GSS prim-inin %7,5i işverence yani devletçe, %5'i ise çalışanlarca karşılanacaktır. Ayrıca her muaye-nede laboratuar, protez gibi hizmetlerde katkı payı ve ilaç alımında %20 katılım payı ödemek zorunda kalacaklar. Şu anda olduğu gibi Prim ödemelerine ve katkı payı ödemelerine rağmen karşılaşacakları her türlü sağlık sorununun GSS tarafından karşılanması da mümkün olmaya-caktır. Çünkü temel teminat paketi adı altına hastalık grupları maliyetlerine göre sınırlan- dırılabilecek, örneğin maliyeti yüksek hastalık-lar kanser, şeker hastalığı gibi güvence dışına bırakılabilecektir. Bu hastalıkların tedavisi için kişi ya ek poliçe yaptıracak yada masrafları cepten karşılayacaktır. Tüm Bel Sen: Yasa tasarısından halk nasıl etkilenecektir. Köksal Aydın: GSS, sağlıkta dönüşümün finansman ayağı demiştik. Program bir bütün kaos ölümler anlamına gelecektir. Bunun için toplumun bilinçlendirilmesi ve bu yasa tasarılarını geri püskürtecek toplumsal muhale-fetin oluşturulması gerekir. Tüm Bel Sen: Sağlık çalışanlarını temsilen SES olarak bu yasaya karşı yürüttüğünüz faaliyetleri yeterli görüyor musunuz? Köksal Aydın: Yaklaşık 1 yıldır gündemde olan bu yasa tasarısına karşı çok etkili eylemler yaptık. İş bıraktık, uzun yürüyüşler yaptık. Yaygın bilgilendirme çalışmaları, yüz binlerce bildiri dağıttık. Ulusal ve yerel televizyonlarda ve radyolarda program-lar yaptık. Ancak bütün bunların yeterli olduğundan söz edemeyiz. Yapılanlar yeterli olmadığı içindir ki daha geniş toplumsal kesimlerde ve emek örgütleriyle buluşamadığı için tasarılar hala gündemimizde. Önümüzdeki dönem bu eksikliğin giderilmesini hedef-liyoruz. Başta Konfederasyonumuz olmak üzere tüm emek

4 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 KESK Danışma Kurulu Toplandı KESK Danışma Kurulu toplantısı 24-25 Ancak, toplu görüşme sürecine yönelik 3- Anayasa'nın 90. Maddesinde yapılan Şubat 2006 tarihlerinde Ankara'da yaklaşımımız basitçe görüşmelere katılma yada değişiklik hatırlatılarak, hükümetin hem de yapıldı. Toplantıya sendikamız katılmama tartışması olarak anlaşılmamalıdır. kendisinin değiştirdiği anayasa'ya uyması Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ile şube Görüşmelere katılmama önerimiz, öncesinde talep edilmeli, mücadele buna uygun olarak başkanlarımız da katıldı. tüm hazırlıkların ve teşhir çalışmalarının yeteri planlanmalıdır. Bu çerçevede, 4688 sayılı ölçüde yapılması ile anlam kazanacaktır. yasanın Anayasa'ya ve dolayısıyla ILO Toplantı; Böylesi bir çalışmanın yapılmaması ve ardından Sözleşmelerine aykırı maddeleri için hukuksal 1-Geçmiş Sürecin Değerlendirilmesi da toplu görüşmelere katılınmaması KESK'i zor süreç işletilmelidir. 2-Örgütlenme ve Yetki Süreci durumda bırakabilecektir. Bunun için; 4- Bu kapsamda; Ağustos ayında her 3-2006 Toplu Görüşme Sürecine sendika kendi işverenini, toplu sözleşme Yaklaşımımız yapmaya çağırmalıdır. Olumsuz yanıt alınması 4- Güncel Sorunlar ve Öneriler (Sürgünler halinde, hukuksal mücadele ile fiili ve meşru ve cezalar, yasalar, olanakların ortaklaştırılması mücadele sürdürülmelidir. vb.) gündemleriyle yapıldı. 5- Bu çağrılar öncesi tüm sendikalar ve Danışma Kurulu toplantısının birinci günü, KESK; geçen toplu görüşme sürecinin teşhirini katılımcılar 8 gruba ayrılarak, gündemdeki öne çıkaran, bu mekanizma içerisinde kalarak konularla ilgili olarak atölye çalışması yaptılar. beklentilerimizin gerçekleşmeyeceğinin açık- İkinci gün ise, grupların hazırladıkları raporlar, landığı yayın ve bilgilendirme çalışması grup sözcüleri tarafından tüm katılımcılara yapmalıdır. sunuldu.. Bu hazırlıklar sonucunda yapılacak Sendikamız Merkez Yönetim Kurulu, 1- Süreç, toplu sözleşme süreci olarak değerlendirme neticesinde toplu görüşmeye toplantıya gündem maddeleriyle ilgili geniş bir işletilmelidir. Söylemimiz ve talebimiz, gidilip, gidilmeme konusunda karar alınabilir. rapor sundu. Sendikamız sunduğu raporun son Unutulmamalıdır ki Toplu görüşmelerde teknik toplusözleşme ve grev hakkı istiyoruz veya bölümünde şu görüşlere yer verildi. düzeyde yer almak da bir seçenektir. bu dönem yasal ya da anayasal düzenlemeler yapılmalıtartışma konusu olan ve güncel hale gelen Önümüzdeki Sürece Yönelik Önerilerimiz dır değil, toplu sözleşme hakkımızın varlığı ekonomik, demokratik ve özlük haklarımız Toplu görüşme sürecine yaklaşımımız, üzerine inşa edilmelidir. konusunda söz söylememek, dışarıdan 4688 cenderesini kırmak ve haklarımızı 2- Geçmiş toplu görüşmelerde yaşananlarseyretmek olarak anlaşılamaz. Dışarıda kalarak kullanmak için fiili ve meşru mücadeleyi diğer dan da örneklerle, toplu görüşme mekanizma- da, taleplerimiz kamuoyu ile paylaşılabilinir işkollarında da yükseltmek olarak özetlenebilir. sının teşhiri ve toplu sözleşme yapma hakkı- Yukarıdaki önerilerimiz Ağustos ayına Bu dönemde, sürecin teşhiri ve yeni mızın varlığı konusunda üyelerimizi ve sendikal kadarki döneme yönelik olarak yapılmıştır. politikaların hayata geçirilme hazırlıkları aktivistleri bilgilendirmek için illerde toplan- Ağustos ayını da, işverenleri toplu sözleşmeye birlikte ele alınmalıdır. tılar, paneller yapılmalıdır. çağrı süreci olarak öneriyoruz. Maktu Mesailerdeki Adaletsizliğin Anayasa Mahkemesine Götürülmesini Sağladık belediyeleri, beldeler büyükşehir ilk kademe durumda oldukları kuşkusuzdur. belediyeleri haline gelmiştir. Diğer taraftan, fazla çalışma ücretinin düzenleme sonrası ilçe ve alt kademe ödemesinde esas alınan temel kriter, söz belediyelerde çalışan itfaiye ve zabıta konusu belediyelerin büyükşehir sınırları memurlarından bir kısmının kadrosu Büyük- içerisinde olup olmadıklarıdır. Bu nedenle şehir belediyelerine devredildi. Ancak çalışma yapılan işlem, Anayasanın 10 uncu mad- yeri değişmedi. Buna rağmen aynı ilçede desinde ifade edilen eşitlik ilkesi ne aykırı çalışan zabıta memurları arasında aldıkları düşmektedir. fazla mesai ücretlerinde farklılıklar meydana Sendikamız bu haksızlığın giderilmesi geldi. için, sorunu Anayasa Mahkemesine taşımaya 5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir karar verdi. Anayasa Mahkemesine başvuru sınırları içine alınan ilçeler ile ilk kademe için de ana muhalefet partisi olan CHP ile belediyelerinin, bu illerin sınırları içerisindeki görüşmeler yapıldı. CHP tarafından Anayasa diğer belediyeler ile aynı statü hak ve yetkiye Mahkemesine yürütmenin durdurma istemli sahip oldukları, diğer bir anlatımla aynı hukuki olarak dava açıldı. Oldukça zor koşullarda çalışan itfaiye ve zabıta personelinden bir kısmı 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yeni Kanununda yapılan değişiklik nedeniyle 2006 yılında diğer arkadaşlarından daha düşük maktu fazla mesai ücreti almaya başladılar. Buna yol açan uygulama 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun K Cetveli'nde yer alan Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücretindeki düzenleme ile başladı. Bilindiği üzere, 5216 sayılı Büyükşehir Kanunu uyarınca, büyükşehir belediye sınırları yeniden belirlenmiştir. Yeni belirlen sınır içerisinde kalan ilçeler büyükşehir ilçe

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 5 Ek Zamdaki Adaletsizliğin Giderilmesi İçin Alanlara Çıktık Baştarafı 1. Sayfa Konfederasyonumuzun çağrısı ile kamu emekçilerine ödenecek olan 40+40 ek zam, emekçileri başta Ankara, İstanbul, İzmir, Adana 2006 yılı Ocak ayından itibaren geçerlidir. İlk olmak üzere yurdun dört bir yanında alanlara maaş ödemesinin yapılacağı ay, 1 Ocak'tan bu çıktılar. güne birikmiş olarak ödeme yapılacaktır. Ankara'da 23 Şubat'ta YKM önünde 2- Sendika Üyelerine 5 YTL Ödemesi: toplanan kamu emekçileri polisin engelleme- Sendika üyesi her kamu görevlisine her ay 5 sine rağmen Başbakanlığa yürüdüler. Konfe- YTL ödeme yapılacaktır. derasyonumuz Genel Başkanı Dr. İsmail Hakkı 3- Aile Yardımı Ne Kadar Olacak: Kanuna Tombul burada yaptığı açıklamada, AKP'nin her göre, şu an için çalışmayan eş için alınan 53 konuda olduğu gibi kamu emekçilerinin YTL'lik ücret 10 YTL daha arttırılarak 63,9 ücretleri ve hakları konusunda da tek yanlı ve YTL'ye çıkarılmaktadır. Bu artış 15 Ocak'tan keyfi tutumunu sürdürdüğünü vurguladı, itibaren geçerlidir. hükümetin konuyu zamana yayarak yeni 4- Teknik Hizmetler Sınıfına Ne Getirildi? tartışmaları hazırladığını belirterek, hükümetin a) Özel Hizmet Tazminatı: Bilindiği üzere, bir milyon kişiye 40 YTL ödenek ayırırken, 657 sayılı Kanun'un 152 maddesinde yer alan ve emniyet ve din görevlilerine 140 YTL'lik artışla Teknik Hizmetler Sınıfı için düzenlenmiş ayrımcılık yaptığını ifade etti. Konfederasbulunan Özel Hizmet Tazminatı tavanı % yonumuz Genel Başkanı konuşmasında, Biz 145'den % 168'e çıkarılmıştır. Ancak tavan tüm kamu emekçilere aynı oranda ve insanca olarak belirlenen bu miktarın ne kadar yaşayabilecek düzeyde zam yapılmasını uygulanacağı konusunda yetki Bakanlar istiyoruz dedi. Kurulu'na tanınmıştır. Örneğin, 657 sayılı Kanun'da Özel Hizmet Tazminatı tavanı % 145 olmasın karşın, Bakanlar Kurulu kararı ile % 125 olarak uygulamaktadır. Dolayısıyla yeni belirlenen tavanın (% 168'in) tümüyle uygulanıp uygulanmayacağı belli değildir ve buna Bakanlar Kurulu karar verecektir. b) Arazi Tazminatı: Teknik Hizmetler Sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelden araziye çıkanlara, kadrolarına bağlı olarak çalışılan her gün için belirlenecek oranlarda ve üçer aylık dönemler itibariyle toplamı 60 puanı aşmayacak şekilde, dönem sonlarında ödenmeküzere ek özel hizmet tazminatı verilebilecek. Yalnız bu 60 puan için de Bakanlar Kurulu kararı gerekmektedir. Mühendisler daha önce arazi tazminatından 3 aylık dönem için 45 puan olarak yararlanırken bu oran 60'a çıkarılmıştır. Teknikerler daha önce 30 puan olarak yararlanırken bu oran, 60'a çıkmıştır. Teknisyenler için ise, daha önce yararlanılan 18 puan 60'a çıkarılmıştır. Teknik Hizmetler Sınıfına yönelik bu değişiklikler yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli olacaktır. Basın açıklamasında, ayrıca Yunanistan'da hükümetin liman işçilerinin grevini yasakladığı hatırlatıldı ve Yunanistan emekçileriyle dayanışma içinde olunduğu belirtildi. Ayrıca 15 Mart'ta Ankara'da YKM önünde toplanan Konfederasyonumuz üyesi kamu emekçileri buradan Meclise yürüdüler. Bu eylemlerimiz sonrası, önceki tasarıda bazı kurumlarda çalışan mimar ve mühendislere ödenmek istenilen özel hizmet tazminatlarının tüm kurumlarda çalışan Teknik Hizmetler Sınıfında çalışanları kapsayacak şekilde değiştirilmesi sağlandı. Bu değişiklik sendikamızın ve Konfederasyonumuzun girişimleri sonucu gerçekleşmiştir. Ek Ödemelerden Belediye Emekçileri Nasıl Yararlanacak? 1- Ek Zam Ne Zaman Uygulanacak: Belediye ve il özel idarelerinde çalışan kamu Zonguldak Belediye Başkanını Toplu Sözleşmeye Çağırdık Genel Başkanımız Vicdan Baykara, Genel Merkez Yöneticimiz Necat Uludüz ile Zonguldak Şube Başka- nımız Ali Çapri ve şube yönetim kurulu üyelerimizden oluşan heyet, Zonguldak Belediye Başkanını ziyaret etti. Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca'yı makamında ziyaret eden sendikamız heyeti, görüşme sırasında toplu sözleşme çağrısında bulundu. Görüşmede, toplu sözleşmenin hukuksal dayanakları ile ilgili hazırlanan dosya Belediye Başkanına verildi. Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca konuşmasında, Biz de yönetim olarak görüşmeleri başlatmakta kararlıyız. Bir noktadan başlamak gerekiyor, başlamak bitirmek demektir. Çalışanın hakkını vermek istiyoruz dedi.

6 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 27 Mart'ta Alanlardaydık Yerel Yönetim Seçimlerinin 2. Yılında Belediyelerde Neler Yaşandı? dışında kalan memurlardan hiç kimsenin performansı ne hikmetse yüksek bulunma- maktadır. Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünde de, performansı yüksek bulunanlar terziler, odacılar ve özel sekreterler olmuş, fiilen yangın söndüren itfaiyecilerin hiç birisi başarılı bulunmamıştır. şeklinde açıklama yapan genel Başkanımız, Yeni Belediye Kanunu sonrası, bir çok kamusal hizmet hizmet alımı yoluyla yapılmaya, itfaiye-zabıta hizmetleri bile satın alınmaya başlanmıştır. Dışardan hizmet alımı ile yapılacak itfaiye hizmetinin kaçınılmaz sonucu can ve mal güvenliğimizin sürekli, değişen, deneyimsiz kişiler tarafından verilmesidir. dedi. 8 Mart 2004'te yapılan yerel yönetim seçimleri 2. yılını geride bırakıyor. Bu 2 2yıllık dönemde, yerel yönetimlerde iktidar olanlar gerek yurttaşlar, gerekse yerel yönetim çalışanları için bir dizi olumsuz uygulamayı sürdürüyorlar. Bu olumsuzlukları açıklamak, yerel yönetimlerde yaşananları teşhir etmek amacıyla, Genel Merkezimiz tarafından 27 Mart Pazartesi günü, Ankara'da YKM önünde ve şubelerimiz tarafından çeşitli illerde kitlesel basın açıklamaları yaptık. Yapılan basın açıklamalarıyla, belediyelerde yaşanan sorun- lara dikkat çekildi. Ankara'da yapılan basın açıklamasına, çok sayıda belediye emekçisinin yanı sıra Konfederasyonumuz Genel Başkanı ve Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin yanı sıra, Konfederasyonumuza bağlı sendikaların yöneticileri de katıldı. Basın açıklamasında Genel Başkanımız Vicdan Baykara, yerel yönetimlerde yaşanan sorunlara dikkate çekerek, yapılan uygulamalarına bakıldığında, yurttaşlar açısından hizmetlerin nitelik ve kalitesinde bir değişiklik olmadığı gibi, tersine yerel yönetim kanunlarında yapılan değişiklikten de yararlanarak özelleştirme, taşeronlaştırma, piyasalaştırma süreçleri hızlanmıştır dedi. Genel Başkanımız Baykara konuşmasında, belediyelerde çalışanlara karşı da büyük bir baskı uygulandığını belirterek, sendikamız yöneticileri ve aktif üyelerine yönelik, işyerini değiştirme, farklı görevler verme, geçici görevlendirme adı altında sürgün etme gibi yöntemler kullanıldığını, yerel yönetimlerde örgütlü işçi ve kamu emekçilerinin sendika değiştirmesi için baskıların sürdüğünü belirtti. Genel Başkanımız, Belediyelerde çalışan kamu emekçilerinin yaşadıklarını hiçbir devlet memuru yaşamamaktadır. Halen, 40'ı aşkın belediyede binlerce belediye emekçisi maaşlarını aylardır, yıllardır alamamaktadırlar dedi ve belediye çalışanlarının bir çok sorun yaşadığını bunlar arasında, zorunlu tasarrufların ve nemaların ödenmemesi, bir çok belediyenin, eczane ve hastanelere ödemesi gereken payı ödememesi nedeniyle belediye çalışanlarının hastalanmaları halinde, hastane sevklerinin imzalanmadığını ya da ilaç alamadığını belirtti. Baykara konuşmasında, Son dönemde bazı belediyelerde memur ve işçilerin işe geliş ve gidişleri parmak izi takibi denilen yöntemle yapılmaktadır. İstanbul'da ve Ankara'da İnsan Hakları Kurulları uygulamayı insan haklarına aykırı bulmuştur. Buna rağmen, belediyeler bu çağdışı uygulamayı sürdürmektedirler. Dedi. Belediyelerde uygulanmaya başlanan performansla ilgili olarak da, Belediye Kanunu ile getirilen ve memurların yalnızca yüzde 10'una başarı durumlarına göre ikramiye ödenmesine başlanmıştır. Performans ödemelerinin yapıldığı belediyelere bakıldığında, başarılı olanların sadece başkan yardımcıları, müdür, müdür yardımcısı ve özel kalem çalışanları oldukları görülmektedir. Bunların AİHM, Tüm Haber-Sen'i Kapatan Türkiye'yi Mahkum Etti AİHM, 1995'te Tüm Haber-Sen'i kapatan Türkiye'yi, sendikal örgütlenmeyi kısıtladığı gerekçesiyle mahkum etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 25 Mayıs 1995 yılında o zamanki siyasi iradenin yaklaşımlarına uygun biçimde kapatılan TÜM HABER-SEN hakkındaki işlemin hukuksuz olduğuna karar verdi. TÜM HABER-SEN 90'lı yılların başında 55 Şubesi ve 40.000 üyesi olan bir sendikaydı. Sendika, o zamanki adı PTT olan ve sonradan Türk Telekom ve Posta Telgraf Teşkilatı olarak ikiye bölünen kurumda büyük oranda örgütlüydü. Tüm Haber Sen, yürüttüğü fiili ve meşru mücadele ile kamu emekçilerinin örgütlenme sürecine kendi iş yerlerinden güç vermişti. Öncelikle bu karar yıllardır söylediğimiz kamu emekçilerinin örgütlenmesinin önündeki engelleri ortaya koymuştur. Türkiye' deki bu uygulamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin örgütlenme özgürlüğüyle ilgili 11. maddesine aykırı olduğunu hukuken tespit etmiştir. AİHM, Türk hükümetinin TÜM HABER-SEN' in kapatılması davasında verdiği savunmayı ikna edici bulmadığını belirtti ve Türkiye'nin bu davada vatandaşlarının örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti.

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 7 Milyonlarca Emekçi Hayır Dedi! AKP Kulaklarını Tıkıyor! GSS'ye 2 Milyon 228 Bin 592 "Hayır" TTB, DİSK, KESK ve TMMOB'nin diyenler ise yüzde 0.6 oranında kaldı. Toplumsal dokumuzun hızla çözülüşünün Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Hayır oylarıyla aydınlık geleceğin her türlü sonuçlarının yaşandığı bir dönemde bu Sigortası Yasa Tasarısı'na karşı yaptığı önünün açıldığını belirten Metin Bakkalcı, durum ÜLKEMİZ İÇİN BİR UMUT "Referandum 2006" sonuçlandı. SSGSS yasa Emeklilik hayal olacak, emekli maaşları OLMUŞTUR. tasarısını halka sormak üzere, TTB, DİSK, düşecek, sağlık paralı hale gelecek. İşte Şimdi, bu sonuçları gerek merkezi, gerekse KESK ve TMMOB tarafından düzenlenen vatandaş bunları öngören yasa tasarısına karşı de yerel düzeyde Hükümete ve Parlamento'ya referandumda, Türkiye genelinde kurulan 2 bin çıkmıştır. Bu yasayla paran kadar sağlık anlayışı ileteceğiz. Hükümet ve Parlamento'nun, halkın yasal çerçeve altına alınmak isteniyor. Hükümet iradesine hürmet etmesini, sorumluluklarını milli gelirin yüzde 7.6 oranında arttığını hatırlamasını ve tasarıyı geri çekmesini söylüyor. Bir yandan da emekli maaşlarını bekliyoruz. Aksi tutum, Hükümetin sayısal düşürmeye çalışıyor. Ne hakla bunu söylerler. gücüne güvenerek halkın iradesini yok Bu bütün halkı, ülkeyi aptal yerine koymaktır. saymasıdır. Bu tutum meşru olamaz. Yeni bir yol açıldı artık referandum süreci de bu Bir yanda halkın neredeyse tamamı, Öte yolun başlangıcıdır. yanda IMF ve Dünya Bankası ile ülkemizdeki Bakkalcı, bu oy oranlarının tasarının geri mutlu bir azınlık. Hükümet ve Parlamento bu çekilmesini gerektirdiğini, tasarının geri noktada ya geniş halk kitleleri ya da mutlu çekilmemesi durumunda İnsanca Bir Yaşam azınlıktan yana tercihini kullanmakla karşı İçin Büyük Yürüyüş başlatılacağını da karşıyadır. 892 sandık kuruldu. duyurdu. AKP Hükümeti'nin, TBMM komisyonasıl KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, larından gürültüsüz biçimde geçirdiği, Genel işin bundan sonra başladığını ve vatandaşa Kurul'da temel yasa haline getirerek, büyük görev düştüğünü söyledi. Vatandaşların tartıştırmadan, yangından mal kaçırır gibi iradesine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan yasalaştırmayı planladığı Sosyal Sigortalar ve Tombul, Biz halka sorduk. Halk iradesini Genel Sağlık Sigortası'nı halk veto etti. İçişleri sandığa yansıttı. Halkın söz söylediği yerde Bakanlığı'nın Referandumu engelle amacıyla vekilin ayrı bir söz söylemeye yetkisi yoktur. yayınladığı Genelge bile çalışmaları engelleyesonra Halkın kararına saygı duysunlar. Bu etaptan medi, emekçiler ve halk haklarına sahip çıktı. yine vatandaşa büyük iş düşüyor. Herkes Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nı halka sormak üzere yapılan referandum sonuçlarını açıklamak üzere 4 iradesine sahip çıkmalı diye konuştu. Tasarı Geri Çekilmezse Yeni Eylemler Nisan 2006 Salı günü TTB Merkez Konseyi Başlayacak binasında basın toplantısı düzenlendi. DİSK Referandum 2006"nın sonuçları sonrasında Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Başkanı TTB, DİSK, KESK ve TMMOB tarafından İsmail Hakkı Tombul ve TMMOB Başkanı yapılan basın açıklamasında özetle şunlar yer Mehmet Soğancı'nın da katıldığı toplantıda, aldı. İnsanca Bir Yaşam İçin Büyük açıklamayı TTB İkinci Başkanı Metin Bakkalcı Yürüyüş yaptı. Böyle bir etkinliğin Türkiye'de ilk İnsanlık Ayağa Kalkıyor Şu anda Türkiye'de kurulmuş olan 2892 olduğuna dikkat çeken Bakkalcı, İnsanlık Türkiye'de bir İLK yaşanıyor. Ülkenin her sandığın her biri, bir "Bugünümüze ve ayağa kalktı, vatandaşlar özgür iradelerini yerinde, toplumun her kesiminden milyonlar, Geleceğimize Sahip Çıkma ve Süreci İzleme ortaya koydu. Halk sosyal devletin tasfiyesine bir konuya ilişkin bilgiyi paylaşarak, özgürce Merkezi'ne dönüşmüş durumdadır. Bu sandık hayır dedi. Zaten bunun aksini düşünebilmek iradesini ortaya koyuyor. sayıları arttırılmak kaydı ile her bir sandık mümkün değildi. Şimdi vekillerin görevi bu Tümüyle gönüllü kuruluşların, bir İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN BÜYÜK yasa tasarısını geri çekmektir dedi. zorunluluk olmaksızın görev yaptığı, halkın bir YÜRÜYÜŞ hazırlıklarına başlamıştır. Referandumda, Türkiye genelinde toplam 2 Tüm bu çıplak gerçek karşında Genel Sağlık zorunluluk olmaksızın büyük bir coşku ve bin 892 sandık kurulduğunu bildiren Bakkalcı, ve Emeklilik Sigortası diye bilinen yasa tasarısı heyecan ile katıldığı bu referandumda internet üzerinden kullanılan oylarla birlikte, 2 TBMM Genel Kurul'unda görüşülmeye milyon 241 bin 738 kişinin GSS'ye ilişkin 2.241.738 gerçek kişi oyunu kullanarak Türki- başlanırsa, her bir sandığımızın merkezini iradesini belirttiğini aktardı. 2 milyon 228 bin ye'de bir ilki yaşatmışlardır. Kullanılan oylarla oluşturduğu milyonlar İNSANCA BİR YAŞAM 592 kişi GSS'ye hayır derken, 13 bin 146 kişi de ülkemiz için aydınlık bir yolun önü açılmış, İÇİN BÜYÜK YÜRÜYÜŞÜ başlatacaktır. GSS'yi destekledi. Oylama sonucunda, hayır sosyal devletin tasfiyesine halkımız açıkça karşı Halka rağmen bu gayri insani yasalar diyenlerin oranı yüzde 99.4 olurken, evet çıkılmıştır. geçemez.

8 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 İtfaiyeciler, Zor Günlerin İnsanları Herkes Yangından Kaçarken, Onlar İçine Koşarak Gider İtfa, söndürmek, itfaiye ise yangın söndürme teşkilatı anlamına gelmektedir. İtfaiyeci görevi sırasında kimya, tahrip, inşaat, makine ve benzeri teknik bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısı ile bu meslek sürekli öğrenmeyi ve modern yöntem ve gelişmeleri takip etmeyi gerektiren bir uzmanlık gerektirmektedir. İlk yardım da dahil olmak üzere birçok sorumluluğa sahip olan itfaiyeciler, alarm çalınca, saat ve iklim durumunu gözetmeksizin süratle harekete geçmektedirler. İtfaiyecilerin çalışma saatleri ise diğer pek çok çalışana göre daha uzun ve esnektir. Pek çok itfaiyeci haftada 50 saatten fazla çalışmaktadır. Bu süre, yangın söndürme işinin uzaması ve büyük olaylarda izin günlerinde de çalışılması nedeniyle uzayabilmektedir. Yangın ortamında bulunan insanları kurtarmak gibi bir mesleki sorumlulukları bulunan itfaiyeciler, ani alarm, olay yerine zamanında ulaşma gayreti, günlerce süren yangınlar, ölümlü vakalar, yangın ortamının bilinmeyenleri, sürekli ölüm ve yaralanma riski ile birlikte iş görme esnasında karşılaşılan güçlükler (vatandaşın tepkisi, ekipmanın yetersiz kalması, suyun tükenmesi vb.) nedeniyle pek çok mesleki risk ve strese maruz kalmaktadırlar. Buna karşın, İtfaiyecilik herkesin koşarak kaçtığı yangının içine koşarak girilen tek meslektir. İtfaiyecilik, ani zemin çökmeleri, duvar yıkılmaları ve trafik kazaları ile alev ve dumana maruz kalma nedeniyle ölüm ve yaralanma riski içermektedir. Bununla birlikte, İtfaiye çalışan- larının yangın söndürme ve kurtarma faaliyetleri sırasında karşılaştıkları zehirleyici, parlayıcı veya patlayıcı gazlar ve kimyasallar ile radyoaktif veya diğer tehlikeli maddeler sağlıklarını akut veya kronik olarak etkilenmektedir. İtfaiyeciler yüksek gürültü, değişken termal yapı ve riskli solunum ortamlarına maruz kalmaktadırlar. Her hangi bir anda gelecek bir çağrı üzerine itfaiyecinin hayatı tehlike altına girebilmektedir. İtfaiyecilik söz konusu mesleğinin tehlikeli olması, düşük gelir sunması, yüksek fiziksel nitelikler gerektirmesi, yüksek stres düzeyi ve çalışma çevresi ile yapılan işten kaynaklanan düşük iş güvenliği gibi özellikler nedeniyle ülkede en az istenen işler sıralamasında sonlarda yer almaktadır. Şayet bir itfaiyecinin yaptığı işin değeri ölçülseydi, sonucun muhtemelen birincilik olacaktı. Dünyada kendilerini en çok işlerine adamış ve motive olmuş meslek gruplarından birisi itfaiyecilerdir. Başkalarını kurtarma uğruna hayatlarını tehlikeye atan itfaiyecilerin kariyer olarak niye bu mesleği seçtiklerini şayet çok fazla para kazanmıyorlarsa, dışsal güdüleyiciler açıklayamaz. Bir kişinin bu mesleği seçme nedenini sadece bir gerçek güdüleyici açıklayabilir: "Hayat kurtarmak". Kişileri bu mesleğe çeken temel faktörler insanlara yardım etmek ve hayat kurtarmaktır. İtfaiyeciler kurtarıcı, yardım edici ve destek sağlayıcı olarak görülmektedir. Bir başka deyişle, kişilerin itfaiyecilik mesleğini seçme- lerinde en önde gelen neden insanlara yardım etmenin çekiciliğidir. İtfaiyeciler hemen hemen her zaman kurtarıcı ve yardım edici pozisyonun- dadırlar. İnsanlar İtfaiyecileri görmekten her zaman mutlu olurlar. İtfaiyecilik manevi ödül ve tatminin çok olduğu bir meslek olması yanında, başka meslekten birinin hiçbir zaman karşılaşma- yacağı birçok farklı yönleri olan bir iştir. Kendi hayatlarını tehlikeye atmalarına rağmen zaman zaman kişilerin hayatları kurtarılamaz ve itfaiyeciler böyle bir durumda ölüme, yaralan- maya ve yanma neticesinde çekilen acıya şahit olurlar. Bununla birlikte, birçok itfaiyeci başarısız bir operasyon sonrasında kendisini suçlu hisseder, kaygıya kapılır ve depresyona girer. İnsanlar yangın söndürmek dışında itfaiyecilerin günlük görevleri konusunda bilgi sahibi değildir. Halbuki itfaiyeciler istasyon, araç ve ekipmanlarının temizliği ve göreve hazır bulundurulması dışında; talim, eğitim ve şehirdeki tehlikelerin tespiti konularıyla ilgilenmektedirler. Yangının içine girip, tanımadığı hayatları kurtaran bu kişiler yabancı toplumlar içinde saygın ve güvenilir bir yerleri olmasına karşın, ülkemizde hak ettikleri ilgi ve değeri görememektedirler.

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 9 PSI Güneydoğu Avrupa Bölge Toplantısı Bulgaristan'da Yapıldı SI Güneydo u A vrupa Bölge Wa g g h o rp nse ai d1 ns a u n u ym a p m1_. t1 r D e n e y ai m l1_ v e r i_ i, To p l a n t1 2 0s1-2 1-2 2M- 2a3 r t 2 0 0 6 C ar ol a F is cb ac h E PS U a d1 na Av ru pa O r t ask o r u n l abr1 e ln -i r tarihinde Sofya-Bulgaristan'da K a m u H i z m e t lpe or i l i t i k a hl a r1 k k1 nbd ia l g i l e n m e s i Pyap1ld1. Toplant1ya Arnavutluk, v e r m i_. t i r 2 2 M a r t g ü n ü s e n d i kfa al a l i y e ti lçe ir n Ortak politikalar1n A z e r b e y c a n, B u l g a r i s t a n, M o l d o v y a, R o m a n y a b ö l gse t r a t e jv ie s2i 0 0 6 y1 l1 i ç i n b u s t r a t e j i yg e l i_ t i r i l m e s i v e T ü r k i y e ' sd e n d i k akl a t1 r l Sd1 e n. d i k a m1 z a d1 n E a i t i m v e B a s1 Ya n y1 n S e k r e t e r i m u i y z g u n e t k i n l i k ö n e r i l e r i v e 2 0 0 0_ 7 p r ob ji e r l i ö ni ge ne ri lin i_ l etr i r i l i p L e v e Mn t e t it n o p l a n t1 k ayt1 a l d1. görü_ülmü_tür. Ö leden sonraki bölümde i y i l e_ t i r ihl em d esf i l e n m. i_ t i r 2 0 M a rpt a z a r t ge üs i n ü y a p1 loa tn u r u m d sa e k t ö r te ol p l a n t1g ye a ç i l m. i_ Üt il rk e r a p o r u Ye r e l y ö n e t i m l er re df e o r m s ü r e cti o, p l u g ü n d e m i ln k m a d d e ski a; m u s e k t ö r ü n d eo kl ai r ahk a z1 r l amn ae n t i Bn e l e d i0_ y e s e n d i k a s1 s ö z l e_ ms oe s, y ad l i y a l ov g e s e n d i kh aal k l a r l a g e l i_ m ek loe nr u s u nb di a l g i l e n dpi rs mi Ge e n e l G e n eb l a_ k Ya a n r d1 ma c1 l Bi a_ d e mt ai r a f1 n d ia ln g i lo i l a r ask e n d i k a m1 d a sz u n u m y a p m1_. t1 r S e k r e t ej rü i rg e n B u x b a utm a r a f1 n dy a n p1 l -o k u n m u_. To t upr l a n t1a n1 m an c1 o l a r a k ; S u n u m dya e, r eyl ö n e t içm a l1_ a nhl a kr1 k1 n d a m1_t1r. Faaliyet raporlar1 okunmas1; PSI b i l gv i e r i l m4i_ 6 6, 8 s a y1yl1 a s ta o p lgu ö r ü_ m e, f a a l i y e thl ea rk i k1 nbd öa l g se o r u m l um s u a r i a i m z a l a nt ao n p lsu ö z l e_ m, e 6l e5 r7 s a y1yl1 a s a, I r m1v e C l a u dpi a e t cbu i l gv i e r m i_. Ay t i r1 c a, A K Ph ü k ü m et at i r a f1 nç1 d akn a r mda ü_ s1 ü n ü l e n kad1n çal1_malar1 hakk1nda bilgi aktar1m1 y a s a l ah r a k k1 n od ta u r u mka a t1 l a n lba irla g i y a p1 l m1_. Ü lt1 k er m i zyo d e0_ l n S e n d i k ag s1 e n, e l v e r i l m. i_ t i r 0_ sendikas1, Belediye 0_ sendikas1 SES B u s u n u m l a rsd oa n raa B y e r eyl ö n e t i m s e n d i kka as1 t1 l m1_. l a r d1 r politikalar1 ve ulusal politikalara etkileri 2 1 M a r gt ü n ü N i t e l i Kk lai m u H i z m e t l e r i k o n u s u ne dpa S U a d1 np a e n ncy l a r ks e u n u m K a m p a n y a s1 v e H i z m e t l e r d e s e r b e s t l e_ t i r m e v e yapm1_t1r. 23 Mart Per_embe günü grup u l u s la r a s1 t i c a rpe ot l i t i k ahl a kr1 k1 nm d ia k e ç a l1_ m ay la ap1 r1 l atro apk l a bn it1 t m i_. t i r Hükümet, Disiplin Cezalarının Affını Meclise Önce Getirdi, Sonra Geri Çekti isiplin cezalarının affı konusu 2004 işlediği fiillerden dolayı verilmiş disiplin 330 Oy Aranacak yılında yapılan toplu görüşmelerde cezaları, bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılıyor. Anayasa'ya göre af düzenlemeleri en az 330 Dgündeme gelmişti. Bu konu 2004 Tasarıya göre, uyarma cezası alan 9 bin 361, oyla kabul edilirse yürürlüğe girebiliyor. Bu yılında hükümetle yapılan toplu görüşmelerdeki kınama cezası alan 5 bin 682, kadro ilerletmenin nedenle Genel Kurul'da tasarının kabulünde 330 50 maddelik mutabakat metni içerisinde de yer durdurulması cezası alan 1551, devlet memuroy aranacak. Yasa yürürlüğe girdiğinde yargıya almaktaydı. Ancak, aradan geçen uzun süreye luğundan çıkarılma cezası alan 639 ve diğer açtığı davaları devam edenler, davalarının rağmen, yasa tasarısı bir türlü meclis gündemine nedenlerle ceza alan toplam 20 bin 543 devam etmesini isterlerse 30 gün içinde getirilmedi. Kanun nihayet Şubat ayı sonunda memurun disiplin cezaları affedilecek. Tasarı TBMM Komisyonlarında yeniden görüşülmeye yasalaştıktan sonra söz konusu disiplin cezaları bildirecek. Bu kişilerin davaları aleyhe başladı. Ancak son anda yeniden rafa kaldırıldı. sicillerden de silinecek. sonuçlanırsa da aftan yararlanabilecek. Tasarının TBMM Genel Kurulu'na gelmesi beklenirken, son anda yeniden geri çekildi. Kanundan Yararlanamayacaklar İsteyenin Davası Devam Edecek Tasarının rafa kaldırılma gerekçesi olarak, AK Davaya devam etmek istediğini bildiren Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, af kamu emekçisinin davası sürecek. Ancak, basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, niteliği taşıması nedeniyle Anayasa gereği 330 davanın aleyhine sonuçlanması durumunda da hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı oyu gerektiren tasarının Meclis'ten şu aşamada kötüye kullanma, hileli iflas, yüz kızartıcı veya kamu emekçisi, tasarı ile getirilen af geçmesinin riskli olduğunu belirtti. Kapusuz, şeref ve haysiyet kırıcı suçlar, kaçakçılık, resmi hükümlerinden yararlanabilecek. tasarıyı şimdilik rafa kaldırdıklarını belirterek, ihale ve alımlara fesat karıştırma ve devlet Disiplin cezaları affedilenlerin sicil Ne zaman geleceği konusunda da bir takvim sırlarını açığa vurma gibi suçlarla, yer dosyalarındaki cezalarına ilişkin kayıtlar, veremiyoruz. Ancak bir gün mutlaka gelecek değiştirme veya meslekten çıkarma cezasını ilgililerin başvurusu aranmaksızın hükümsüz dedi. gerektiren suçlar af kapsamı dışında kalacak. kalacak ve dosyalarından çıkarılacak. Bu af, Affın Kapsamı Bunun yanında, silahlı kuvvetler personeli ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve Tasarıyla 23 Nisan 1999'dan 14 Şubat ile askeri hakimler kanununun kapsamı dışında parasal yönden herhangi bir istemde bulunma 2005'e kadar memur ve kamu görevlilerinin kalmaktadır. hakkı vermeyecek.

10 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 Emekçilerin Mücadelesi Dünya Bolkestein Direktifi Avrupada ve Ülkemizde Protesto Edildi başkenti Berlin'de Alman Sendikalar Birliği'nin (DGB) çağrısıyla gerçekleştirilen eyleme 40 binden fazla kişi katıldı. Direktif Ne İçeriyor? Direktifte yer alan Köken Ülke Prensibi ile, bir AB ülkesinin hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir işletmesi, kendi ülkesinin kuralları Almanya'da Kamu Çalışanları 14 Yılın En Büyük Grevini Yapıyor Almanya yeni bir grev dalgasıyla karşı karşıya. Avrupa'nın en büyük sendikalarından biri olan, Birleşik Hizmetler Sendikası Verdi'ye bağlı kamu çalışanları 6 Şubat' ta greve gitti. Greve binlerce çöpçü, hastane görevlisi, çocuk yuvası ve okul çalışanlarıyla yerel yönetimlerdeki memurlar katılıyor. Grev önce Baden - Württemberg Eyaleti'nde başladı ve ardından 16 federal eyaletinin 9'una daha yayıldı. 20 Mart 2006 Pazartesi sabahı sendikada toplanan 1500 çöp toplama işçisi oybirliği ile greve devam kararı aldı. Çöp toplamanın yanı sıra, çocuk bakım yuvaları ve gençlik merkezlerinde çalışanlar da grevi sürdürüyor. Kamu sektöründe II. Dünya Savaşından sonra yapılan en uzun grev yaşanıyor. Neden Greve Gidildi? İşverenin haftada 38,5 saat olan çalışma süresini 40 saate çıkarma talebi çalışanlar tarafından tepkiyle karşılandı. Ocak ayı ortasında yapılan toplu sözleşme görüşmelerin- de başarıya ulaşılamadı ve Verdi sendikası grev kararı aldı. Aslında kamu işkolunda sendika ile işveren konumundaki belediyeler arasında bir yıldan fazla bir süredir anlaşmazlık sürüyor. Taraflar arasında yapılan pazarlıklarda federal hükümet ile belediyeler toplu iş sözleşmeleri anlaşmasını imzalamayı kabul ederken, eyalet hükümetleri ise uzlaşmayı reddetmişti. Haftalık çalışma süresinin uzatılması yerel yönetimlerde yaklaşık 6 bin kişinin işten çıkarılması anlamına geleceğini ifade etti. Verdi Kararlı Grevi sürdürmeye kararlı oldukları kaydeden Verdi Sendikası Genel Başkanı Frank Bsirske, iş saatlerinin artırılmasıyla işsizlerin sayısının da artacağı uyarısında bulundu. İlk olarak Baden-Württemberg Eyaleti'nde başlayan grev öncesi 100 kamu işletmesinde oylama yapıldı. Oylamada, Ver.di üyelerinin yüzde 94,7'si Greve Evet! dedi. Bu eyalette 16.000 kamu çalışanın başlattığı grev diğer eyaletlerin katılımı sonucunda 80 bine ulaştı. Emekçilerin haklarına ciddi bir saldırı niteliği taşıyan ve yaklaşık iki yıldır Avrupa Birliği'nin (AB) gündemini işgal eden "Bolkestein Direktifi" Avrupa'da ve ülkemizde yapılan eylemlerle red edildi. Direktife karşı bir araya gelen KESK ve Hak İş üyeleri, 14 Şubat 2006 günü Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu binası önünde kitlesel bir basın açıklaması yaptılar. Burada Hak İş Başkanı ve Konfederasyonumuz Başkanı birer konuşma yaptı. Avrupa Sendikalar Konfederasyonu tarafın- dan organize edilen Fransa'nın Strasbourg kentindeki gösteriye, konfederasyona göre 50 bini aşkın kişi katıldı. AB üyesi 25 ülkeden temsilcilerin katıldığı mitingde hizmet sektör- lerinin liberalleştirmeyi amaçlayan Bolkestein projesi protesto edildi. Aynı gün, Almanya'nın içerisinde başka bir AB ülkesinde de hizmet sunabilecektir. Böylece emekçiler birbirleri ile rekabet edecek ve daha fazla sömürüye maruz kalacaklardır. Örneğin, Fransız bir şirket Polonya'da hizmet ticareti yaparken, Fransız yasalarına değil, çalışma standartlarının daha düşük olduğu Polonya yasalarına tabi olacaktır. Böylece, daha ucuz emek gücü kullanacaktır. Bunun sonucunda, Fransız ve Polonya emekçisi karşı karşıya kalacaktır. Emekçilerin haklarının ve ücretlerinin daha yüksek olduğu Fransız emekçisi ile daha kötü çalışma koşullarına tabi olan Polonya emekçisi karşı karşıya gelecektir. Sonuçta, Fransız emekçisi işsiz kalmamak için bir çok hakkından vazgeçerek daha kötü çalışma koşullarına sahip olan Polonya emekçisinin sahip olduğu olumsuzluğa teslim olacaktır. Bundan çıkarı olan tek kesim tabii ki sermaye olacaktır. Almanya'da Doktorlar Grevde Almanya'nın çeşitli kentlerinde 20 bin dolayında doktor daha iyi ücret ve çalışma koşulları sağlanması talebiyle grev yapıyor. Doktorlar sendikası başkanı Frank Montgomery, Hanover'de beş bin dolayında doktora, "Artık saygın bir gelire sahip olmamız gerekiyor" mesajını verdi. Beyaz önlüklü doktor kitlesi, isteklerini duyurabilmek amacıyla Hanover sokaklarında yürüdü. Almanya'da kamu sağlık hizmetlerinin düzeyi yüksek. Ama Doktorlar Sendikasının başkanı Frank Montgomery, şimdi bu niteliğin tehlike altında olduğunu kaydediyor. Montgomery, sağlık hizmetlerinin şu andaki yüksek niteliğinin korunabilmesi için yüksek vasıflı, yüksek maaş alabilen, işine bağlı ve aşırı iş yükü altında ezillmeyen doktorlara ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Tahammül kalmadı' Nöbetleşe ülkenin çeşitli yerlerinde iş bırakma eylemine gidiliyor. Alman doktorlar son 10 yıldır uygulanan kesintilerin çalışma koşullarını tahammül edilemez hale getirdiğini söylüyorlar. Almanya'da doktorların grevi, son yedi haftadır süren hemşireler, çöpçüler, yol bakım çalışanları gibi kamu sektöründeki diğer görevlilerin grevlerine eklendi.

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 11 nın Her Yerinde Yükseliyor Fransa'da Emekçiler ve Öğrenciler Ayakta Fransa'da işçi ve öğrenci sendikalarının düzenledikleri toplantılarda grev kararını çağrısı üzerine eylem, İlk İş Sözleşmesi (CPE) oylamaya sundular. Öğrencilerin oylayarak adıyla Fransız hükümeti tarafından ilan edilen kabul ettiği grev kararını, hocaların da kendi planın geri çekilmesi talebiyle yapılıyor. arasında tartıştığı genel toplantıda da grev Sözleşme işe yeni girenlerin gerekçe kararının çıkması izledi. gösterilmeden işten çıkarılmasına olanak sağlıyor. İş Kontratı Geri Çekilsin Eylem ilk olarak 7 Şubat'ta başladı. Fransa'da sendikalar ve öğrenci hareketleri Ardından 7 Mart'ta bu kez 800 bin kişi CPE CPE Sözleşmesinin Senato'dan geçmesinin kontratına karşı sokaklara döküldü. 175 kentte ardından, CPE adlı kontrat geri çekilene kadar gösteri düzenlenirken sadece Paris'te yaklaşık eylemlerini sürdürecekleri uyarısında bulunan 200 bin kişi toplandı. Üniversite öğrencileri 13 sendikalar, ayrıca lise ve üniversite öğren- Mart'ta okulları işgal etti. 84 üniversitenin 68'si cilerinin haftalardır sürdürdüğü eylemlere de işgal edildi. destek verme kararı aldı. Öğrenciler Üniversiteleri ve Sokakları İşgal Etti Öğrencilerin başlattığı boykot ve işçilerin protestosu, Başbakan Dominique de Villepin'in koltuğunu ciddi bir biçimde sarsmaya başladı. De Villepin'in, öğrencilerin yurt, burs gibi sorunlarına ilişkin bir dizi iyileştirici tedbirler alacağı güvencesine karşın öğrenci sendikaları, boykota devam kararı aldı. Ülkedeki 84 üniversitenin 68 sinde boykot sürüyor. Derslere girmeyi reddeden ve fakülteye girişleri engelleyen öğrenciler, kendi Hükümetten İlk Geri Adım Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, yapılan kitlesel eylemler sonrası, deneme süresinin iki yıldan aşağı çekilebileceğini söyledi. Halkın %70'inin karşı olduğu bu yasa, başbakanın yandaşlarınca da eleştiriliyor ve kendisine geri adım atması öneriliyor. İlk İşe Alım Sözleşmesi (CPE) Neyi Amaçlıyor? İlk İş Sözleşmesi (CPE) adıyla Fransız hükümeti tarafından ilan edilen plana göre, 20'nin üzerinde çalışanı olan işletmeler, yüklü teşvik primleri karşılığında 26 yaşından küçükleri işe alacaklar ve böylece en azından gençler arasında işsiz sayısı azalmış olacak. Bunun karşılığında patronlar üç sene boyunca sosyal kesintileri ödemekten muaf tutulacaklar. Ancak daha da önemlisi, ilk iki senelik dönemde istedikleri anda ve herhangi bir gerekçe gösterme zahmetine katlanmadan, gençleri kapı dışarı edebilecekler. İngiltere'de Belediyeciler Greve Çıktı GREV YUNANİSTAN'I SARSTI unanistan'da toplusözleşme görüşmelerinin tıkanması ve Yhükümetin toplu sözleşme hakkını işlevsiz kılacak bir yasa tasarısı hazırlaması üzerine, işçi ve emekçiler tepkilerini grevle gösterdiler. Hükümetin grevlere karşı olağanüstü hal ilan etmesi, bütün emekçileri bir araya getirdi. İş şartlarının iyileştirilmesi, yasa tasarısının geri çekilmesi, ücretlerin artırılması ve işsizliğe karşı önlem alınması gibi taleplerle başlayan grev yüksek bir katılımla gerçekleşti. Bankalar, belediyeler, hastaneler, üniversite ve yüksek okullar, limanlar başta olmak üzere çok sayıda sektör greve çıktı. Hükümet, işçilerin bazı taleplerini görüşebileceklerini, ama önce grevin bitmesi gerektiğini bildirdi. Sendikalar ise, grevin talepler kabul edilinceye dek süreceğini ilan etti. Yasaklama Emekçileri Birleştirdi Grev dalgasının hızla yayıldığını gören hükümet, savcılığın grevlerin yasal olduğuna dair hükmüne rağmen, olağanüstü hal ilan etti. Bu gelişmenin ardından limanlarda polisle işçiler arasında çatışmalar çıktı. Diğer yandan, grev ve eylemlere katılan bütün sendikalar, bugüne kadar ileri sürdükleri taleplerin dışında, olağanüstü hal kararının kaldırılması talebi etrafında birleştiklerini de ilan etti. ngiltere'de yaklaşık bir buçuk milyon yaşında, emekliye ayrılarak tam emeklilik hükmü. Bu hüküm uyarınca, 60 yaşını dolduran belediye çalışanı, hükümetin emeklilik maaşlarını almalarına olanak sağlayan uygula- kişiler, yaşları ve çalıştıkları yıl toplamı 85'e yasasında yapmayı planladığı değişiklikleri mayı hükümetin değiştirmek istemesi. ulaşıyorsa, tüm haklarından yararlanarak İprotesto etmek amacıyla 28 Mart'ta greve gitti. Grev, temizlik işleri gibi belediyelerin emekli olabiliyorlardı. Greve, temizlik işçilerinden, aşçılara, temel hizmetlerini etkilemesinin yanısıra, İşte hükümet bu hükmü değiştirmeyi sosyal hizmet görevlilerinden bazı ulaşım belediye kütüphanelerinde, bazı şehirlerde istiyor. Eğer bu değişiklik uygulamaya girerse, çalışanlarına kadar farklı sektörlerdeki çalışan- metro hizmetlerinde, feribot seferlerinde ciddi iki milyon belediye çalışanı 2013 yılı itibariyle lar katılıyor. aksamalara yol açtı. 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalacaklar. Bu grev, 1926 yılında maden işçilerinin Sendika temsilcileri, grevin ardından Mayıs Sendikalar, çalışanların kazanılmış hakücretlerinde kesinti yapılması planları üzerine ayında yapılacak belediye seçimleri öncesinde larının, dolayısıyla şimdi yürürlükte olan düzenlenen ve dokuz gün süren büyük grevden başka eylemler düzenleyeceklerini de belirttiler. emeklilik uygulamasının güvence altına bu yana, yani 80 yıldır düzenlenen en büyük işçi alınmasını istiyor ve polis memurları, sağlık eylemi. İşçiler 65'e kadar beklemek istemiyor görevlileri, devlet memurları ve öğretmenler Sendikaların grev kararı almasının nedeni; Hükümet ve sendikalar arasındaki sorun bazı çalışanların, istedikleri takdirde 60 gibi 60 yaşında emekli olmayı talep ediyorlar. emeklilik yasasının "85 kuralı" olarak anılan

12 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 Kentimiz ve Hayallerimiz Pazarlanırken! üreselleşen kapitalizm, mantığına ve Böylelikle küresel emperyalist sistemin bir kez daha dalgaimajına uygun biçimde kentleri ekonomik alt yapısının taşları yavaş yavaş lanma yaşandı. Mec- Kdönüştürürken, yarattığı sömürü döşendi. lis'teki kanun tasarısı sadece işyeriyle sınırlı kalmayıp, kent mekânını Hükümetin bir türlü çıkaramadığı Morgıç ise "iki ödemenin da benzer bir sömürüye tabi kılarak açığa çıkan yasası ile, artık yıllardır yaşadıkları kentte gecikmesi halinde sefalet ve yoksulluğu artık gizlememektedir. insanların bir konut sahibi olabilme hayali dahi borcun toplu olarak Kent, basitçe yapılı bir çevre yada insan sömürüye tabi kılınmaya çalışılmaktadır. istenebileceği" gibi bir hayli riskli maddeler yoğunlaşması olmanın yanında, uygulanan neo İnsanlar artık ömrünün sonuna kadar General içeriyordu. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif liberal politikalarla konut, eğitim, sağlık, Electric'e yada Unicredito'ya kredi ödemek Şener ise "hesabı iyi yapıp kredi alın" diyordu. ulaşım, içme suyu vb. kamu hizmetlerinin durumunda kalacakları "kira öder gibi ev sahibi Tabii ki, Sabah ve ATV en çarpıcı örnek olarak ticarileşmesi ile kent mekânı hızlı bir metalaşma olmak" mucizesinin peşinden koşacaktır. Konut karşımıza çıksa da, medyadaki emlak taarruzun sürecini de birlikte yaşamaktadır. Kent mekânıyardımıyla talebin arz sağlayıcıları tarafından medyanın da tek neferi değildi. Diğer gazete ve televizyonlar nı metalaştırma stratejisine bağlı olarak bugün oluşturulduğu piyasa koşullarının da yelkenleri dolduran konut rüzgarından kentsel arsanın kendisi en önemli meta haline peşine takılan AKP hükümeti de bunun siyasal nasiplerini aldılar. Tabii ki, Morgıç sisteminin gelmiştir. Tabi ki ülkemizde yaşanan süreç de getirisi derdine düşmüştür. ABD'de ne kadar başarılı olduğunu da bundan pek farklı değildir. kanıtlamak gerekiyordu. Bunun için de Tarkan Hükümet, bir taraftan orman vasfını Medyadan Maliyetine Satılık! ve Sibel Can gibi "dar gelirlilerin" Morgıç kaybetmiş arazilerin imara açılması, kaçak Konut piyasasına yönelik gerek devletin, hikayelerine başvuruldu. Bu "dargelirliler" yapılaşan kamu arazilerinin satışı gibi kentsel gerek finans şirketlerinin yeni girişimleri devam Morgıç sistemine girdiyse vatandaş haydi haydi mekana dayalı iç kaynak sağlanmasına ederken Türkiye'de çoğaltılan kredi seçenek- girerdi. Yayılan bu efsaneler ise ABD'de Morgıç yönelirken, diğer yandan bankacılık sektöründe leriyle beraber gündeme giren morgıç sistemi, dolandırıcılığının ne kadar popüler olduğunu uluslararası mali sermaye ile buluşarak ve emlak satışlarını hızlanma eğilimine soktu. gizliyordu. küresel emperyalist kapitalist sistemle Birçoğu inşaat şirketleriyle aynı holding çatısın- bütünleşmek için gereken alt yapı hazırlıklarını da varlığını sürdüren Türkiye medya kuruluşları Morgıç Sisteminin Çıkmazı yapmaktadır. da yaratılan "emlak çılgınlığı na balıklama Büyük medyanın tavrını isabetli bir şekilde Tasarı halinde bulunan kentsel dönüşüm atladı. anlamlandırabilmek için Morgıç sistemi ve yasası kanunlaşmadan Toplu Konut İdaresi konut kredilerinin kime hitap ettiğini iyi tahlil (TOKİ), 66 belediye ile kentsel dönüşüm projesi etmek gerekiyor. "Dar gelirliye konut edinme anlaşması yaparak uygulamaya bile başladı. fırsatı" olarak sunulan sistemde, kredi süresi ne 2005 yılı sonu itibariyle TOKİ 70 il ve 135 kadar uzun tutulursa tutulsun bütçe koşulları ve ilçede toplam 135.228 konut inşaatı için start faiz oranları hala yerinde duruyor olacağı için verdi. taksitlerin çok düşük meblağlara inmesi TOKİ'nin yaptığı konutların hangi ihtiyaç beklenmiyor. Dahası, sisteme dahil olabilmek analizine göre, nasıl bir stratejik planla, nasıl bir için mutlaka yaşam sigortası sahibi olmak yapım tekniğiyle yapıldığı soruları cevapsız gerekiyor. Özetle devlet kendi sosyal güvenlik kalırken devlet eliyle gerekli konut arzın sistemini bir kez daha taca atıp özel şirketlerin oluşturulması ile birlikte Morgıç (Mortgage) kapısına müşteri gönderiyor. Yani Morgıç yasası ile de talebin yaratılması hedeflenmek- Ciner Grubu'na ait Park inşaat'ın kardeştedir. sistemine girenin yaşam sigortası primlerini de lerinden Sabah Gazetesi ve ATV, morgıç düşünmesi gerekiyor. Sosyal güvenliği ancak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği sistemini ilk gündeme getirenlerdendir. 2004 gücü yetene hak gören anlayış, bu vesileyle bir Başkanı Haluk Sur, Morgıçtan beklenen pazar yılı yaz sıcağında ekranlarının başına geçen kez daha meşrulaştırılmış oluyor. Sonuç olarak büyüklüğünün ilk beş yılda 100 milyar doları ATV izleyicileri, ilk haber olarak sunulan evleri prim ödemeyen sosyal güvenlikten yoksun bulacağına dikkat çekerken Türk Bankacılık canlı yayında gezdiler, ayrıca bahsedilen bırakılacağı gibi ev sahibi olmayacak. Bir sektörünün 150-160 milyar dolarlık aktif evlerden alan mutlu, mesut insanların görüntü- memurun ya da işçinin bir yıllık gelirinden daha büyüklüğüyle bu işi yürütemeyeceğini, bunun lerine de dakikalarca tanklık ettiler. fazla olan toplu ödemeler, "dar gelirliye konut için yabancı fonların gelmesinin şart olduğunu Önemli bir haberin ortalama süresinin beş müjdesi" kapsamında sunulabiliyor. vurgulamıştır. Bu vurgunun ardından düzendakika olduğu düşünüldüğünde, ATV'nin emlak Sistem tarafından eğitim ve sağlık lenen Morgıç zirvesinde uluslararası finans haberlerine günde on-onbeş dakika ayırması hizmetlerinin, sosyal güvenliğin, barınma kuruluşlarına bu pazar altın tepside servis edildi. hakikaten hayıra alamet değildi. Bu zaman hakkının ayrıcalığa dönüşerek "dar gelirli Morgıç yasası hazırlanırken eş zamanlı bolluğunda kanal nedense "dar gelirlilere ev olarak bankacılık sektöründe de bir takım vatandaşlara" ihdas edilmesi ile birlikte bu müjdesi" olarak sunduğu projenin bir parçası adımlar atılmıştır. TEB'in (Türk Ekonomi haklardan yoksun kalmış ötekilere ise kala olan onbin YTL'lik toplu ödemelerinden Bankası) %50 hissesi PNB Paribas'a, DIŞkala hayalleri ile buluşan ve satılan umut bahsetmeye pek vakit bulamamıştı, ama en BANK'ın %89.3'ü FORTİS'e, Yapı ve Kredi kalıyor. Öyle bir sistem ki Morgıç; konut alan azından mutfak dolaplarının içinin neyle Bankası'nın %57.4'ü yarı yarıya ortak payla Koç kiracı, satan kiracı, dahası pazarlayan da kiracı. kaplandığını biliyorduk. ve Unicredito'ya, Garanti Bankası'nın %25.5'i Aralık ayına geldiğimizde Morgıç kanun ile kurucu payların % 49.2'si General Electric'e, Özdemir KOLCU taslağının da netleşmesiyle "emlak" piyasasında Şekerbank'ın %35.5'i Rabo-bank'a satıldı. Genel Örgütlenme Sekreteri

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 13 KAP'da katılımcıların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutladı. Konak Belediyesi işyeri temsilcilerimizden Duygu TUNA ve Türkan KAYA'da birer şiir okudular. Gelen mesajların okunmasından sonra Narlıdere Belediye Tiyatrosu'nun Kadınlık Bizde Kalsın tiyatro gösterimi ise katılımcıları hem çok güldürerek, hem de verdiği mesajlarla da düşündürerek hoş bir vakit geçirmelerini sağladı. Gün Işığı Müzik Grubu'nun coşkulu şarkıları eşliğinde çekilen halaylarla etkinliğimiz sona erdi. Bu etkinlik ile bize dayatılan, işsizliğin, pahalılığın, zamın, zulmün, özelleştirmelerin, emperyalizmin kanlı savaşlarının, tırmandırılan şovenizmin yaşattığı acı ve göz yaşına rağmen acıyı bal eylemeye, kadın hak ve özgürlüklerini büyütmeye, sömürünün kaynağı olan bu düzene karşı hayatın her alanında örgütlenmeye, zmir 2 Nolu Şube olarak; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü bilincimize, İyüreğimize, haykırışlarımıza eklemek üzere bir etkinlik düzenledik. Etkinliğimizi, 9 Mart 2006 tarihinde Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde yaklaşık 180 üyenin katılımı ile gerçekleştirdik. Girişte yönetim kurulu üyeleri olarak, katılımcıları kırmızı karanfil ve genel merkezimizden gelen 8 Mart bildirilerini vererek karşıladık. Etkinliğimiz, dünya kadınlarının yaşayış- ları, gelenekleri vb. ile ilgili sinevizyon gösterisi ile başladı. Üyelerimizden Şeyda BOZTAŞ'ın sunumu ve saygı duruşunu takiben, Şube Örgütlenme Sekreterimiz Semra PEKTOPAL, 8 Mart'ın tarihçesi, kadının tarihsel gelişim süreci ve örgütlenmenin önemini anlatan bir konuşma yaptı. Şube Başkanımız Gülümser DEMİR- Biz Başarabiliriz Kapitalist küreselleşme toplumsal yaşamı ve ulus devleti yeniden yapılandırıyor. Sosyal devletin yüküm- yaşın lülükleri aşamalı olarak sönümlenirken, yerini sermayenin sömürü alanlarını koruyan ve genişleten piyasa yanlısı devlet alıyor. Sermayenin birikim sürecindeki değişim, üretim sürecine de yansıyor. Sürekli olmayan geçici-yarı zamanlı iş olanakları kadınları, işgücü piyasasına katılmayı özendiren olanaklar olarak pazarlanıyor. Evde çalışma, kısmi zamanlı çalışma, esnek çalışma gibi kuralsız çalışma biçimleri kadınlık rollerine uygun çalışma olarak sunularak, kadınların toplumsal rolleri pekiştiriliyor. Bugün binlerce kadın kayıt dışı sektörlerde; gıda, tekstil v.b iş alanlarında düşük ücret, düşük statü, sosyal güvenlikten yoksun ve sendikasız çalışıyor.ilo verilerine göre dünyada kayıt dışı 2000'den fazla iş yerinde çalışan 27 milyon işçinin %70'i kadındır. Yine Türkiye'de 3 milyon 927 bin kadın kayıt dışı çalışmaktadır. Bu toplam kadın işgücünün %37'sini oluştur- maktadır. Acımasız sömürü koşulları kadınların emeğini değersizleştiriyor, görünmez kılıyor, zaman zamanda yaşamlarına mal oluyor. Daha geçenlerde Bursa'ya bağlı Yaylacık köyünde çalıştıkları tekstil fabrikasında çıkan yangın sonucu 5 kadın işçi hayatını kaybetti. 18 kadın önümüzdeki günlerde liberal dönüşüm işçi yaralandı. Hayatını kaybedenlerden ikisi 18 programına son noktayı GSS yasasını meclisten altındaydı, sendikasız ve sigortasız geçirerek koymayı düşünüyor. Bu yasayla çalışıyorlardı.1909'da Newyork'ta 8 saatlik binlerce çalışan ve özellikle kadınlar için işgünü için mücadele eden ve greve giden 129 emeklilik hayal olacak. Sağlık hizmetlerine dokuma işçisi kadın yanarak ölmüştü. Onların ulaşamayacak. mücadelesi tarihe milat olarak düştü. O günden Sosyal Güvenlik ve sağlık hakkını bu güne emekçilerin ve kadınların yaşamlarında savunmak yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide ciddi değişimler oldu. Ama dünün acımasız yaşamdan yana tavır almaktır. O halde neo- sömürü ağı bugünde devam ediyor. Kadınların liberal politika ve uygulamaların açtığı üretim süreçlerindeki yeri ve konumları gedikleri görerek,toplumsal tepkiyi örgütlü değişmedi. Yedek işgücü olarak tanımlanan mücadeleye katmak için ilk önce biz kadınlara ideolojik çizgiye uygun olarak çalışma görev düşüyor. yaşamına katılan kadınlar kendileri için sigorta Konfederasyonumuz önümüzdeki bir yıllık talep etmiyorlar. Gerçek rollerini iyi eş ve süreçte kadın sorunlarına ve kadın taleplerine anne olarak görüyorlar. Bu ideolojik kalıp ve dikkat çekmek için örgütlenme kampanyası erkek egemen sistem kadınların yaşamına mal başlatıyor. Kadınların sendikal mücadeleye oluyor, bedelini canlarıyla ödüyorlar. katılımını %20 artırmak temel hedefimiz. Oysa sosyal güvenlik ve sağlık hakkı en Biliyoruz ki kadına yönelik şiddeti, yoksulluğu temel kamusal haklardan biri. Hükümet ve ayrımcılığı ancak örgütlü gücümüzle aşabiliriz. Biz kadınlar eşitlikçi ve demokratik çalışma yaşamını kendi ellerimizle yeniden yaratabiliriz. Yeter ki bugün dünden daha özgüvenli, daha iddialı duralım. Çünkü bizim söyleyecek sözümüz, hayatı değiştirecek gücümüz vardır. Kolay gelsin! Sevgi GÖYÇE KESK MYK Üyesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü Bilincimize, Yüreğimize, Haykırışlarımıza Ekledik! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü bize armağan eden Clara Zetkin, Rosa Lüksemburg ve adını sayamadığımız cefakar, direngen, başkaldıran nice kadınımızın yolunda yürü- yerek, bütün saldırılara artık yeter diyerek hayatlarımızı değiştirmeye, bugünü bilinci- mize, yüreğimize, haykırışlarımıza eklemeye, örgütlenmeye, örgütlü gücümüzle mücadele etmeye olan inanışımızı pekiştirdik. İZMİR 2 NOLU ŞUBE

14 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 Kültürel Irkçılık Tırmandırılıyor! vrupa'nın çeşitli ülkelerinde, gazete- lerde yayınlanan karikatürler dola- Ayısıyla yaşanan çatışma ortamı, 11 Eylül sonrası dünyanın ne türden çılgınlıklara gebe olduğunu bir kez daha gösterdi. Son olarak Trabzon'da bir Katolik rahibin kilisede vurularak öldürülmesi ülkemizin de maalesef bu çılgınlıkların yayılma sahası içinde olduğunu ortaya koydu. Bir kültürel grubun, bir dini inancın açıkça şiddet ve terörle özdeşleştirilmesi ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemez. İllaki bir değerlendirme yapılacaksa yapılan kültürel ırkçılıktır, dinler ve kültürler arası düşmanlığı körüklemektir. Bu tip bir hareketin de özgürlükler ve demokrasiyle hiçbir ilgisi yoktur. Bilindiği üzere Irak işgaline karşı ABD ve İngiltere'de her geçen gün kamuoyu duyarlılığı gelişmektedir. Özellikte son günlerde ABD askerlerinden sonra İngiliz askerlerinin de işkence görüntüleri, Irak işgalinin meşruiyetini kamuoyunda sorgulatırken, çıkan karikatür krizinin en azından zamanlama açısından bununla bağlantısının olmadığını söylemek pek saflık olacaktır. Batı'da yükselen İslam/Arap düşmanlığı emperyalist müdahalecilik siyasetinin ekmeğine yağ sürmektedir. Doğuluların ya da Müslümanların "barbar" ya da "fanatik" olduğu fikri Batı'da yaygınlaştıkça ABD'nin emperyalist müdahalecilik siyasetinin kabul görme ihtimali de o kadar artmaktadır. Araplara ya da Müslümanlara karşı Batı kamuoyunda yaygınlaşan ırkçı, dışlayıcı tepkiler Irak'ta, Afganistan'da yapılanların meşru görülmesini sağla- maktadır. Bu türden bir zihniyet karşısında, kökten dinci tepkinin ortaya koyduğu tavrın da demokrasiyle hiçbir bağlantısı yoktur. Kökten dinci siyasetin, ortaya koyduğu hoşnutsuzluğu yakıp yıkmaya dökmesi, Madımak'ı unutma- yanlar açısından şaşırtıcı bir gelişme değildir. Dolayısıyla Ortadoğu halklarının emper- yalizme dönük haklı tepkileri ise, kökten dinciler tarafından "Batı / Hıristiyanlık karşıtı" bir kalıba sokulmaya çalışılmaktadır. Böylece de emperyalist müdahaleciliğe karşı dünya çapında birleşik bir muhalefet imkanının yerini her kültürün, her dinin ve her ulusun kendi kabuğuna çekilerek birbirini düşman bellediği bir dünya almaktadır. Emperyalist barbarlığa karşı mücadelenin kökten dinciliğe sarılarak gerçekleştirilemeyeceği açıktır. Karikatürler konusunda Müslüman nüfusun yoğun olarak yaşadığı ülkelerde ortaya konan tepkiler, Batı'da yaygınlaşan "fanatik", "hoşgö- rüsüz" Müslüman imgesini güçlendirmektedir. Bu da Ortadoğu ülkelerini dışarıdan, savaşla ve işgalle sözde "medenileştirmek" ve "demokra- tikleştirmekten" bahsedenlerin ekmeğine yağ sürmektedir. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinin herhangi bir kültürel saf içersinde yürütüleme- yeceğinin bilincinde olarak, tüm kültürleri ve toplumları kapsayacak demokratik değerlerin içselleştirilmesi savunulmalıdır. Dünyadaki tüm demokrasi mücadelelerini, Batı'ya ait değerlerin diğer coğrafyalara aşılanması olarak değil de, temel hak ve özgürlükler mücadelesinin çeşitli kolları olarak algılamak, her türlü ötekileştirici, dışlayıcı kültürel ırkçılık biçimine karşı çıkmak daha doğru olacaktır. Çünkü bu türden tavır alışlar özgürlük ve demokrasi değil, şiddet ve vahşetten başka hiçbir şey getirmeye- cektir. Yusuf ŞENOL Ankara 1 No'lu Şube Başkanı Bursa Şubemizin Etkinliği Nilüfer Konak Kültür Evi'nde Gerçekleştirildi Bursa Şubemiz, Nilüfer Belediyesi çalışanlarına yönelik olarak Konak Kültür Evi'nde Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısına Niçin Karşı Çıkıyoruz? ve Kamu Personeli Yasa Tasarısı Kamu Emekçilerine Neler Getiriyor? konulu paneli düzenlendi. Yaklaşık 200 belediye çalışanının izlediği panelin konuşmacıları KESK Genel Merkez Yöneticisi Hasan HAYIR ile KESK Bursa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Bursa Şubesi Başkanı Dr. Çetin ERDOLU'ydu. Nilüfer Belediyesi ile 27 Aralık 2005 tarihinde imzalanan toplu sözleşmeden sonra kamu emekçileri bu kez de panelde bir araya geldiler. Açılış konuşmasını yapan Tüm Bel-Sen Bursa Şubesi Başkanı Sevgi BAĞCILAR, hükümetin kamu personel sistemini değiştirme hazırlığı içinde olduğunu ve güvenceli çalışmayı esas alan kamu personel sisteminden esneklik temeline ve çalışanların iş güvence- lerini ortadan kaldırmayı amaçlayan yeni personel rejimine geçilmek istendiğine dikkat çekti. SES Bursa Şubesi Başkanı Dr. Çetin ERDOLU ise Hükümetin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile toplumsal yaşamımızı nasıl etkileyeceğini ve Genel Sağlık Sigortasının ne anlama geldiğini anlattı. KESK Genel Merkez Yöneticisi Hasan HAYIR'da, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile ilgili olarak, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı'na yazılı olarak yasa tasarısının halkın oyuna sunulmak üzere referanduma götürülmesi talebinin iletildiğini, ancak olumlu yanıt alınmadığını belirterek, KESK, DİSK ve TTB tarafından başlatılacak REFERANDUM 2006 adlı kampanya hakkında bilgi verdi.

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 15 Bir Akşam Üstü Hatırladıklarım sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez. hükmü yer almaktadır. Yasanın bu maddesinde de açık olarak belirtildiği üzere, sendika yöneticilerinin işyer- leri keyfi olarak değiştirilemez. Örgütlenme hakkına yönelik bu tahammülsüz yaklaşımı kınıyoruz. Gaziantep Şube Başkanımız Yusuf Şahinler ve Şube Sekreterimiz Hanifi Bozdoğan, çalışmakta oldukları Gaziantep Büyükşehir Belediyesinden başka belediyelere sürgün edildiler. Herhangi bir işveren, sendika yöneticilerini geçici görevlendirme adı altında keyfi olarak sürgün edemez. Sendika şube yöneticilerine yönelik bu baskı, örgütlenme özgürlüğüne açık saldırıdır. Bu tutum, özelde TÜM BEL SEN'e genelde de kamu emekçilerinin sendikal örgütlenmesine karşı alınan bir karardır ve sürgünün amacı sendikal çalışmaların engellenmesidir. Sendika şube yöneticilerinin işyerlerinin değiştirilmesinin başka bir gerekçesi ve açıklaması yoktur. Yapılan bu işlem örgütlenme özgürlüğüne karşı duyulan tahammülsüzlüğün bir göstergesidir. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasasının Sendika üyeleri ve yöneticilerinin güvencesi başlıklı 18. maddesinde; Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini haklı bir Sizi bu hafta biraz eskilere götüreceğim, yoracağım yani çünkü sormalısın, anlamalısın ve içinde bulunduğun duru- Ne ma müdahale etmelisin emekçi arkadaşım, sınıf kardeşim. Oysa her şey ne kadar toz pembeydi, işler tıkırında, moraller yerinde, su testisi su yolundaydı değil mi? KESK'in tarihi mücadele tarihidir. Yoktan var ettiğimiz, can bedeli, kan bedeli ile kazandığımız tarihtir. Emeğimizle yoğrulmuş ve şekillenmiş geleceğe dair umut teminat olmuştur. Şimdi ne oldu? Mücadele ne durumda!? Neden bu sessizlik? Bu gidişata neden kimse dur demiyor? ANNE BAK KIRAL ÇIPLAK diyecek kimse kalmadı mı içimizde? Oysa KESK'i büyük sözü dinlemeyen, karşı çıkan, bedel ödeyen ve direnen o çocuklar kurmamış mıydı? Neredesiniz dünyayı güzelleyen, umudumuzu dürten isyanın ve aşkın çocukları? Nazım ustanın Güzel günler göreceğiz dediği çocuklar siz değil miydiniz, neredesiniz? O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler diyen şair içimi acıtıyor, geceye demir leblebi. yalnızlık çarpıyor, her yanım kan. Gel yol yakınken, henüz işgal edilmemişken olur biraz umut, biraz inat, ne olur dönün son kale direnelim. Hem de bu direniş yalnızca tarihimize bakın. patronlara ve onların düzenine karşı değil, bizi O sayfaları karıştırınca göreceksiniz işte o kendi örgütlü gücümüzden soğutan, örgütlühalinizdir KESK işte o halinizdir TÜM BEL- lüğümüzü zaafa uğratan beceriksiz yöneticilere SEN. karşı direnelim Elini taşın altına koymayalı kaç zaman geçti Çünkü onlar bizim yalnızlığımızdan güç düşündünüz mü? Ve o taşın altına elini koyanlar alıyor. Yan yana gelince nasıl bir güç olduğu- sen olmadığın için senin payına düşen ağırlığı muzu onlar bizden daha iyi biliyor. İşte 15-16 da göğüslemek zorunda kaldılar. Haziranlar, şanlı 1 Mayıslar, İş bırakmalar, iş Ve aslında o kadar çok gitmiştiniz ki o taş o yeri işgalleri, işte KESK'in şanlı tarihi, taşı kaldırmaya niyetli olan sevda emekçilerini tarihimiz. O tarihten öğrenmeye ve öğretmeye yendi şimdilik. Şimdilik diyorum, demek devam etmeliyiz. Bir kar tanesi nasıl savruluyor istiyorum bu ihtimale inanmak istiyorum. ve yok oluyorsa en ufak bir meltem esintisinde Çünkü sonrası yok, sonrası uçurum, sonrası ya öyle olacağız, yada biriktire, biriktire sessizlik. Kimsenin kimseyi anlamadığı bir gücümüzü bir çığ olacağız. Ve fırtınalara kaos, bir çatışma, bir tramva yalnızlığı. Deprem direnerek, birlik olmanın, dayanışmanın ve sonrası enkaz soğukluğu, hatta Ağustos ta çam özverinin o görkemli gücünü anlayacaklar, bu ormanı yangını. sabır mı yoksa sınıf kinimi mi? Demem o ki emekçi arkadaş, sınıf kardeşim, Dedim ya sınıf kardeşim vardiya arkadaşım, vardiya arkadaşım bu gemi batarsa hepimiz emekçi dostum ya ölü yıldızlara hayatı batarız. götüreceğiz, ya dünyamıza inecek ölüm. Bu çığlık susarsa sağır oluruz, bu inat Bedriye YILDIZELİ biterse, biter anlamak ve sevmek. Kocaeli Şube Başkanı İçindeki insan yanın vurulur. Fincancı katırlar dolaşır geceye, bir bilmece olur yaşamak. Yaşa, yaşa bitmez. İhanet dediğin Gaziantep Şube Yöneticilerimiz Sürgün Edildi Giresun da Hukuksal Mücadelemiz Sürüyor üm Bel-Sen Giresun şubesince Giresun Belediye Başkanı Sn. Hurşit TYÜKSEL tarafınca yapılan uygulamalarla ilgili olarak 13 dava açılmış, bu davalar sonrası Ordu İdare mahkemesince üç dava sendika üyelerinin lehinde sonuçlanmıştır. Diğer davalar devam etmektedir. Şube başkanımız Ferda ÖZTÜRK, hukuk dışı uygulamalarla uyarma, kınama, maaş kesme cezası, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ve sicil bozma cezası ile cezalandırılmıştır. Giresun Belediyesinde şu ana kadar memur personelinin 1/3 i nün görev yeri değiştirilmiş, 8 müdür görevden alınmış, özelleştirme kapsamında 154 işçinin görev yeri değiştirilmiştir. Yemekhane hizmetleri. Otobüs işletmesi ve temizlik işleri özelleştirilmiş olup, bu kapsamda bir çok personel emekliliğe sevk edilmiştir. Son olarak, şube başkanımız Ferda ÖZTÜRK ile Giresun Belediye Başkanı Hurşit YÜKSEL 1 Mart 2006 tarihinde mahkemede karşılıklı ifade vermiştir.

16 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 Haklarımıza Sahip Çıkıyoruz MUĞLA ÖLÜDENİZ BELEDİYESİ İLE Her ay 250.00 YTL iyileştirme zammı. Kurban ve Ramazan Bayramlarında 250.00 YTL Çalışanların evlenmeleri halinde 500.00 YTL evlenme yardımı Çalışanların doğan çocukları için 500.00 YTL doğum yardımı Çalışanın görev esnasında vefatı halinde yasal mirasçılarına 1.500.00 YTL.çalışanın eşi ve çocuklarının ölümü halinde 1.500.00 YTL ölüm yardımı. Her yıl Eylül ayında İlköğretimde okuyan her çocuğa 200.00 YTL ortaöğretimde okuyan her çocuğa 300.00YTL, üniversitede okuyan her çocuğa 500.00 YTL öğrenim yardımı AĞRI TUTAK BELEDİYESİ İLE Her ay 200.00 YTL iyileştirme zammı Çalışanın evlenmesi halinde 500.00 YTL evlenme yardımı Çalışanların doğan çocukları için 150.00 YTL doğum yardımı Çalışanın kendisinin görev esnasında kaza sonucu vefatı halinde 3.000.00 YTL, anne, baba, eş ve çocukların ölümü halinde 500.00 YTL ölüm yardımı 300. 00 YTL Cenaze yardımı Ramazan ve Kurban Bayramlarında 250.00 YTL bayram yardımı Çalışanın ilköğretimde okuyan çocukları için 50.00 YTL, lisede okuyan çocukları için 75.00 YTL, üniversitede okuyan çocukları için 100.00 YTL öğrenim yardımı MARDİN YEŞİLLİ BELEDİYESİ İLE Aylık 125.00YTL iyileştirme zammı ADANA KÜÇÜKDİKİLİ BELEDİYESİ İLE Her ay 272.00 YTL iyileştirme zammı (Sosyal Paket) Çalışanların evlenmesi halinde 400.00YTL evlenme yardımı Çalışanların doğan çocukları için 100.00 YTL doğum yardımı Çalışanın kendisinin görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde 2.000.00 YTL, vefatı halinde yasal mirasçılarına 500.00 YTL, anne Baba,eş ve çocuklarının ölümü halinde 250.00 YTL ölüm yardımı Her yıl Haziran ayında okuyan her çocuğa 150.00 YTL eğitim yardımı HAKKARİ ESENDERE BELEDİYESİ İLE H e ar y 2 7 5. 0Y 0 T Li y i l e_ t iz ra me m1 Çal1_anlar1n evlenmeleri halinde 5 0 0. 0 0 Ye Tv Ll e n my ae r d1 m1 Çal1_anlar1n do an çocuklar1 için 1 5 0. 0 0 Yd To Lu m y a r d1 m1 Çal1_anlar1n görev esnas1nda ölümü h a l i n d1 e. 7 0 0. 0 0 Y, vt el f a ht1 a l i n dy e a s a l m i r a s ç1 l 5a r1 0 0 n. 0a 0 Y Ta L n n, e b, a b a e_, v e ç o c u k l a r1ö n1 l ü mn ü h a l i n d3 e 0 0. 0Y0 T L ö l ü m y a r d1 m1. K u r b ar n a m a z av n e y1 l b a_1 i ç i n 1 5 0. 0 0 Y T Lb a y r aym a r d1 m1. AYDIN YENİDOĞAN BELEDİYESİ İLE Her ay brüt 250.00 YTL iyileştirme zammı NİĞDE ALTUNHİSAR BELEDİYESİ İLE Aylık 100YTL iyileştirme zammı Ramazan Kurban bayramlarında 100YTL İşçi sınıfının uluslararası birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayısta tüm çalışanlar 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde kadın çalışanlar ücretli izinli sayılırlar HAKKARİ ŞEMDİNLİ BELEDİYESİ İLE Her ay 275.00 YTL iyileştirme zammı Çalışanların doğan çocukları için 100.00 YTL doğum yardımı Çalışanın kendisinin görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde 500.00 YTL ölüm yardımı Kurban ramazan ve yılbaşında 200.00 YTL bayram yardımı MARDİN GÖKÇE BELEDİYESİ İLE Aylık 75.00 YTL iyileştirme zammı Çalışanların doğan çocukları için 100.00 YTL doğum yardımı Çalışanın kendisinin görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde 3.500.00 YTL, vefatı halinde yasal mirasçılarına 500.00 YTL anne, baba, eş ve çocukların ölümü halinde 500.00 YTL ölüm yardımı. HAKKARİ YÜKSEKOVA BELEDİYESİ İLE Her ay 225.00 YTL iyileştirme zammı Çalışanların evlenmeleri halinde 500.00 YTL evlenme yardımı Çalışanların Doğan çocukları için 150.00 YTL doğum yardımı Çalışanın kendisinin görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde 1.700.00YTL vefatı halinde yasal mirasçılarına 500.00 YTL anne, baba, eş ve çocuklarının ölümü halinde 300.00YTL ölüm yardımı. İşveren çalışanlara Kurban, Ramazan Bayramı ve yılbaşında 150.00 YTL bayram yardımı. ERZURUM HALİLÇAVUŞ BEKLEDİYESİ İLE Her ay 100.00 YTL iyileştirme zammı

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 17 Toplu Sözleşme İmzalıyoruz İZMİR MENEMEN BELEDİYESİNDEKİ TOPLU SÖZLEŞMEMİZİ YENİLEDİK Her ayın 15. günü net 125 YTL iyileştirme zammı, Ramazan ve Kurban Bayramlarından önce 150 YTL ikramiye 2006 Kasım ayında 500 kg kömür, 250 kg odun yardımı, Sendika üyesi çalışanların evlenmeleri ve çocuklarının sünnet ve düğünlerinde 750 YTL düğün yardımı, Sendika üyelerinin doğan çocukları için 750 YTL doğum yardımı, çocuğun ölü doğması halinde doğum yardımı 2 katı ödeme Çalışanın kendisinin ölümü halinde 1.600 YTL, eş ve çocuklarının ölümü halinde 1.200 YTL, anne ve babasının ölümü halinde 500 YTL ölüm yardımı Sendika üyesi çalışanlara yılbaşından önce 100 YTL gıda yardımı yapılacaktır. Sendika üyesi çalışanlara her yıl eylül ayında; İlköğretimde okuyan çocukları için 75 YTL, Orta öğretimde okuyan çocukları için 100 YTL, Üniversitede okuyan çocukları için 150 YTL net öğrenim yardımı yapılacaktır. MANİSA HALİTPAŞA BELEDİYESİ İLE Aylık 180 YTL iyileştirme zammı Çalışanın evlenmesi halinde 200 YTL evlenme yardımı Çalışanların doğan çocukları için 200 YTL doğum yardımı Çalışanın görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde 1000 YTL vefatı halinde 500 YTL anne. Baba, eş ve çocukların ölümü halinde 250 YTL ölüm yardımı. DİYARBAKIR DİCLE BELEDİYESİ İLE Her ay 100.00 YTL iyileştirme zammı Çalışanların evlenmeleri halinde 300.00 YTL evlenme yardımı Çalışanların doğan çocukları için 100.00 YTL doğum yardımı Çalışanın kendisinin görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde 3.500.00YTL, vefatı halinde yasal mirasçılarına 500.00 YTL anne-baba, eş ve çocuklarının ölümü halinde 250.00YTL ölüm yardımı. Kurban Ramazan ve yılbaşında 100.00YTL yardım yapılacak. NİĞDE ALAY BELEDİYESİ İLE Aylık 100 YTL iyileştirme zammı Kurban Bayramında 200 YTL ikramiye İşçi sınıfının uluslar arası birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ta tüm çalışanlar 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde kadın çalışanlar ücretli izinli sayılırlar B e l e d i y e M e c l i s l e r i n d e, k e n t merkezlerinde, belediye encümeninde, ihale komisyonlarında sendika iki gözlemci bulundurmalı ŞANLIURFA SİVEREK BELEDİYESİ İLE Aylık 150 YTL iyileştirme zammı (sosyal paket) AYDIN ATBURGAZI BELEDİYESİ İLE Aylık 200 YTL iyileştirme zammı Ramazan Kurban Bayramlarında 200 YTL Her yıl kasım ayında 1 ton yakacak yardımı. İSTANBUL BAHÇEKÖY BELEDİYESİ İLE Toplu Sözleşme ile üyelerimiz her ay net 250 YTL. iyileştirme zammı almışlardır. ŞANLIURFA HALFETİ BELEDİYESİ İLE Toplu Sözleşme ile üyelerimiz her ay 232 YTL iyileştirme zammı almışlardır. MANİSA SARIGÖL BELEDİYESİ İLE Heray 100 YTL iyileştirme zammı yalnızca 2006 şubat ayında 500 YTL dir. Çalışanın kendisinin görev esnasında kaza sonucu ölümü halinde 1000 YTL görev esnasında ölümü halinde 500 YTL Anne, baba, eş ve çocuklarının ölümü halinde 250 YTL ölüm yardımı. Çalışanların evlenmesi halinde 200 YTL doğum yardımı, Çalışanların doğan çocukları için 200 YTL doğum yardımı. NİĞDE YEŞİLGÖLCÜK BELEDİYESİ İLE H e ar y 5 0. 0Y 0 T Li y i l e_ t iz ra me m1 R a m a z ak n u r b avn e y1 l b a_15n 0 d. a 0 0 Y T Li k r a m i y e

18 TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 Yolda Mahsur Kalan Niğde Şube Yöneticilerimizi Akut Kurtardı iğde'nin Çiftlik belediyesi ve Alay Belde belediyesinde toplu sözleşme yapmak üzere yola çıkan Niğde Şube Nyöneticilerimizden örgütlenme Sekreterimiz Recep Üstüntaş ve Şube Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreterimiz Birol Oral ile birlikte Niğde- Tepeköy- Çiftlik yolunda Ketençimeni mevki yakınlarında mahsur kaldı. Yoğun tipi ve kar yağışı nedeniyle 2,5 saat süreyle yolda kalan şube yöneticilerimizi Arama Kurtarma Ekibi (AKUT) ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ekipleri kurtardı. Yargı Çankaya Belediyesi Sürgünlerine Dur Dedi Çankaya Belediyesinde sendikamıza yönelik baskıların ardı arkası kesilmiyor. Fiili saldırıların ardından şimdi de, temsilcilik odamız kapatıldı, işyeri temsilcilerimiz ve aktif üyelerimiz sürgün ediliyor. Önce eski işyeri temsilcimiz Güler Elveren'in görev yeri değiştirildi. Ardından, aktif üyelerimizden Meral Erdoğan Keleş, Sevim Bedel, Sevim Bektaş geçici görevle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğe gönderildi. Belediye Başkanı bununla da yetinmedi, Çankaya Belediyesindeki 5 işyeri temsilcimizden 4'ünü sürgün etti. Baş temsilcimiz Yusuf Güler Haymana ilçesi Balçıkhisar belde Belediyesine, temsilcilerimiz Feyzullah Özer Kayseri Akışla ilçesi Sömürgen belde Belediyesine, İltirge Helvacı Elmadağ Belediyesi'ne ve İsmail Kaygısız Nevşehir Kozaklı ilçesi Karasenir belde belediyesine sürgün edildiler. Temsilcilerimizle ilgili bu hukuksuz girişime karşı İdare Mahkemesine dava açtık. Dava sonucu şimdilik İltirge Helvacı ve Feyzullah Özer hakkında yürütmeyi durdurma alındı. Mahkemenin diğer temsilcilerimiz için de aynı kararı vermesini bekliyoruz. Muş Şubemiz Kütüphane İçin Katkı Bekliyor ÜM BEL SEN (Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emek- Tçileri Sendikası) Muş Şube Yönetim Kurulu olarak, sendikamız bünyesinde üyelerimiz, çocukları ve diğer kesimlerinden faydalanabileceği bir kütüphane oluşturduk. Kütüphanemizin asıl amacı üyelerimize okuma alışkanlığı, çocuklarımıza ve diğer kesimlere de destek sunmaktır. AB girme sürecinde bulunan ülkemizde okuma oranı çok düşüktür. Bu nedenle okuyan, araştıran ve değiştiren bir toplum için okumanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca Yine KESK' e bağlı EĞİTİM SEN sendikası ile birlikte il ve ilçelerimizde tespit etmiş olduğumuz fakir aile çocuklarına destek sunmak amacıyla Üniversite Hazırlık kitapları dağıtmak istiyoruz. Sizlerden de kütüphanemize ve ekonomik durumu düşük olan öğrencilerimize Üniversite Hazırlık kitabı yardımında bulunmanız noktasında destek bekliyoruz. Duyarlılığınız için şimdiden teşekkür eder, Çalışmalarınızda başarılar dileriz. ADRES : TÜM BEL SEN MUŞ ŞUBESİ KESK Şubeler Platformu Özel İdare İş Hanı Kat: 4 No: 19-21 MUŞ Tel: 0436 2126297 Cep : 0532 446 55 05 E-Mail Adresi: tumbelsenmus@mynet.com Kocaeli Şubemiz 8 Mart ta İşyerlerini Ziyaret Etti Kocaeli şubesimiz 8 Mart Dünya e m e k ç i k a d ı n l a r g ü n ü n ü işyerlerinde üyelerini ziyaret ederek kutladı. Günün anlamı ve önemi konusunda yapılan samimi sohbet esnasında Başkan Bedriye YILDIZELİ ve yönetim kurulu üyeleri bayan üyeler ile birlikte görülmekte.

TÜM BEL - SEN ŞUBAT-MART 2006 19 BAŞSAĞLIĞI 01/01/2006-28/02/2006 TARİHLERİ ARASI MALİ DURUM TABLOSU Üyemiz ve Çankaya Belediyesi çalışanı Semra ERTEM vefat etmiştir. Ailesinin, dostlarının ve tüm mesai arkadaşlarının başı sağolsun. Üyemiz ve Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü çalışanı Gürsel ULUTAŞ vefat etmiştir. Ailesinin, dostlarının ve Tüm mesai arkadaşlarının Başı sağolsun. Kurucu Üyemiz ve Beşiktaş Belediyesi İşyeri Temsilcisi Selahattin ÇAKAR vefat etmiştir. GİDERLER ŞUBELER AVANSI (Geri ödemeleri) MYK - PERSONEL GİDERLERİ Personele ödenen maaş Stopaj ödemesi MYK maaş ödemesi MYK emekli sandığı ödemesi Personel SSK (12.-1.aylar) Personel+MYK Yemek Gideri MUHTASAR BEYANNAME ÖDEME GENEL GİDERLER Kargo posta giderleri Telefon haberleşme gid. Kırtasiye giderleri Demirbaş bakım onarımı gid. Şehir içi yol giderleri Şehirler arası yol giderleri Temsil ikram giderleri Elektrik su giderleri Genel merkez kira gideri Mutfak ve temizlik giderleri Havale Giderleri İş Yeri Sigorta Giderleri 77.755,00 93,718,00 39.632,00 14.123,00 12.179,00 4.068,00 16.996,00 6,720,00 26.263,00 3.970,00 4.039,00 897,00 1.117,00 1.112,00 3.203,00 1.961,00 282,00 6.500,00 614,00 2.568,00 288,00 AİDAT GELİRLERİ DEVREDEN BANKA GELİRLER 223.985,00 33.657,00 Ailesinin, dostlarının ve Tüm mesai arkadaşlarının başı sağ olsun. Üyemiz ve Çorlu Belediyesi çalışanı Ersan Zafer BAKAN vefat etmiştir. Ailesinin, dostlarının ve tüm mesai arkadaşlarının başı sağolsun. MERKEZ BİNA AİDAT ÖDEMESİ ÜYE DAVA HARÇLARI GİDER. BASIN YAYIN VE İLAN GİDER. KESK AİDAT ÖDEMESİ MERKEZ VE ŞUBELER DEMİRBAŞ ALIMI ETKİNLİK GİDERLERİ PERSONEL TAZMİNAT Metin İRİZ Bülent AŞA 960,00 1.895,00 7.628,00 5.000,00 3.171,00 3.981.00 6,484.00 2,289.00 4,196.00 Muğla Şube Başkanımız Salih TUFAN ın Ağabeyi Mummer TUFAN vefat etmiştir. ÖRGÜTLENME GİDERLERİ MYK konaklama giderleri 873,00 873,00 Ailesinin ve dostlarının başı sağolsun. Mamak Baş Temsilcimiz İbrahim AKKAYA nın Babası Veli AKKAYA vefat etmiştir. Ailesinin ve dostlarının başı sağolsun. GİDERLER TOPLAMI BANKA MEVCUDU KASA MEVCUDU GENEL TOPLAM 227.728,00 29.281,00 633,00 257,642.00 GENEL TOPLAM 257,642.00 Kamu Personel Rejimi Broşürümüz Çıktı dan bir eğitim broşürü hazırlandı. Broşürde; kamu personel rejiminde yapılmak istenilen değişikliğin amacı, Tasarının neleri içerdiği, sermayenin neler talep ettiği ve bizim önerilerimiz yer alıyor. Broşürümüz şubelerimizde bulunmak- tadır. Bu önemli konuyu merak eden üyelerimiz, broşürü şubelerimizden temin edebilirler. Kamu emekçilerinin bugününü ve yarınını doğrudan etkileyecek Kamu Personeli Kanunu Tasarısı bir süre önce açıklandı. Başta iş güvencemiz olmak üzere bir çok hakkımızı ortadan kaldıran, güvencesiz biçimde istihdamı egemen kılmayı hedefleyen Kanun Tasarısı hakkında, üyelerimizin bilgilendirilmesi amacıyla sendikamız tarafın- TÜM BEL-SEN Aylık Yayın Organı - ŞUBAT-MART 2006 - SAYI: 7 Sahibi: Vicdan BAYKARA - Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Levent METİN - Tasarım: Cem DEMİR Yönetim Yeri : Korkutreis Mah. Yeşilırmak Cad. No: 12 Kat:2 Maltepe / ANKARA Tel: 0312 230 59 39-230 62 33 Faks: 312 230 48 29-39 GSM: 0533 721 92 89 web: www.tumbelsen.org - mail: posta@tumbelsen.org Basım Yeri: Mattek Matbaacılık Tel: (0312) 229 15 02-03 - 04