Yarýna bir deðer býrak



Benzer belgeler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkalığı Halkla İlişkiler Müdürlüğü

Bir Destinasyon Olarak Edirne ve Durum (Swot) Analizi

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

DESIGN WEEK ANTALYA İÇ MEKAN TASARIMI VE MOBİLYA Kasım 2017 Antalya Expo Center

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır:

YARATICI ÇOCUKLAR DERNEĞİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇOCUKLAR VE KENTLER ETKİNLİĞİ

27-29 NİSAN 2017 HERITAGE RESTORASYON ARKEOLOJİ MÜZECİLİK TEKNOLOJİLERİ FUARI ve KONFERANSI

XVII. ERMCO KONGRESİ

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz

KÜLTÜREL İŞBİRLİĞİ VE KÜLTÜREL ENDÜSTRİ

TROIA BİR ANADOLU DESTANI

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

Yapex 2014 Yapı ve Restorasyon Fuarı Sonuç Raporu..

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

27-29 NİSAN 2017 HERITAGE RESTORASYON ARKEOLOJİ MÜZECİLİK TEKNOLOJİLERİ FUARI ve KONFERANSI

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri

DÜNYA TURİZMİNDE GELECEĞE YÖNELİK EĞİLİMLER

DESTEKLERİYLE. 32 nd FIAP CONGRESS 32. FIAP KONGRESİ SEPTEMBER 2014 ANKARA - CAPPADOCIA EYLÜL 2014 ANKARA-KAPADOKYA

FETHİYE ŞUBESİ / FETHİYE BRANCH

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLER ve SPONSORLUK. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

KONAKLAMA TESİSLERİNDE KURULACAK SAĞLIK TESİSLERİ

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

Planlama Yapmak Altyapı Üretmek Çevre Üretmek Sosyal Donanım ve Hizmet Üretmek Kamuoyunu Ölçümlemek ve Planlamayı Uyarlamak A

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

HILTON GARDEN INN ISTANBUL GOLDEN HORN

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

~_.)u J!Yu!J.,,r-{;--~'.::.-9if~ı:ı>'!/,..

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

Sayın Yetkili, Organizasyon Komitesi. Prof. Dr. Melih ERSOY. Doç. Dr. Ela BABALIK-SUTCLIFFE. Prof. Dr. Murat BALAMİR

EKİM AYI MECLİS TOPLANTISI / YÖNETİM KURULU FALİYET RAPORU SUNUMU. YÖNETİM KURULU AYLIK FAALİYET RAPORU 27 Ekim 2014

1. BİR SONRAKİ DERS İÇİN ÖNERİLER. Kongre Turizmi Ve Fuar Organizasyonları (Yrd. Doç. Dr. Yusuf AYMANKUY, Detay Yayıncılık, 2010) Sayfa: 1-34.

8. İSTANBUL İDF DERİ FUARI ŞEMSİYE STAND VE ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

ihh 6. ULUSLARARASI ÇOCUK BULUŞMASI RAPORU

6.15 TURİZM Ana Konular

TÜRKİYE İSTANBUL 10. Turİzm Pİyasalari. Araştirma Raporlari

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

EKONOMİK GÖSTERGELERLE HATAY. Levent Hakkı YILMAZ İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

ATAŞEHİR yılı itibariyle nüfusu kişiye ulaşmıştır.

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

Mustafa BALTACI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi Uzmanı

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

Kültürel Diplomasi. Hazırlayan: Özlem Ece MART 2013

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

OCAK 2013 FAALİYET RAPORU

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ YENİ FOÇA ATIKSU ARITMA TESİSİ ATIKSU DEŞARJI DEĞERLENDİRME RAPORU

KONYA İLİ NEDEN YATIRIMLARI İÇİN HİZMET SEKTÖRÜ

Öğrencilerimizden Haber... Öğrencilerimizden Haber. Genel Merkezde Çay Partisi

TÜRKİYE TURİZM PİYASALARI 2010-(Balıkesir)

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

dergisinin ücretsiz ekidir Kasım 2013 TURİSTİK OTELCİLER, İŞLETMECİLER VE YATIRIMCILAR BİRLİĞİ İstanbul Konaklama Kapasitesi Raporu

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU

TÜRKİYE İSTANBUL 10. Turİzm Pİyasalari. Araştirma Raporlari

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

''Hepimiz Atatürk'üz''

İZMİR ENTERNASYONAL FUARI 86. KEZ KAPILARINI AÇIYOR

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

KENT TARİHİ VE TANITIMI DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Dr. Evren Dayar

ÇALIŞMA TOPLANTILARI ETKİNLİKLER

PLATFORMUMUZUN YURTDIŞI TANITIM HİZMETLERİ

Festivalin Tarihçesi

ANADOLU TARİH ve KÜLTÜR TURİZMİ FUARI

İTÜ HBSK ÜNİVERSİTELER ARASI HALK KÜLTÜRÜ GÜNLERİ İTÜ HALK BİLİMİ VE SANATLARI KULÜBÜ

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Yılı Kurumsal Mali Durum Ve Beklentiler Raporu

1979 Nihat Sümeralp ile birlikte Koleksiyon Sanat Galerisi ni kurdu, 1989 a kadar yönetti.

SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT ANASINIFI FAALİYET TAKVİMİ

Prof. Şazi SİREL / 6

AVRUPA MİRAS GÜNLERİ. Umut Özdemir. Kültür ve Turizm Uzmanı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

İZMİR BALÇOVA ANADOLU LİSESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTE TANITIM VE KÜLTÜR GEZİSİ

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

İLETİŞİMDE TASARIM TASARIMDA İLETİŞİM KONULU ULUSLARARASI KATILIMLI SEMPOZYUM VE SERGİ GERÇEKLEŞTİ

ATRAXION MAGAZINE MEDYA KİTİ

VI.ETAP ÇARŞI CADDESİ

İktisadi Kalkınma Vakfı

86. İZMİR ENTERNASYONAL FUARI DEĞERLENDİRME RAPORU

ÖĞRETİM YILI GÜZEL SANATLAR VE ANADOLU BİLİŞİM TEKNİK LİSESİ ETKİNLİK TAKVİMİ EYLÜL / SEPTEMBER

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

FIT 2014 LATİN AMERİKA TURİZM FUARI SONUÇ RAPORU

TEKNİK GEZİ RAPORU. Ders: MİM 121 MİMARİ TASARIM I. Tarih: Gezi alanı: Antrepo 3 & 5

MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN

GAZİANTEP GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRME VE ÖNGÖRÜLER 2015 EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ GAZİANTEP, 24 KASIM 2011

Transkript:

Yarýna bir deðer býrak TURÝZM SEKTÖRÜ BÝRÝNCÝLÝK ÖDÜLÜ

Mehmet Kemal Dedeman Araþtýrma ve Geliþtirme TÜRKÝYE DEKÝ KENT TURÝZMÝ NÝ ÝSTANBUL ÜZERÝNDEN OKUMAK HAZIRLAYAN TUNÇ TAYANÇ 2008

ÖZET Kent turizmi, İstanbul un sunduğu üç bileşen, müzeler ve sanat-kültür etkinlikleri, spor etkinlikleri, fuar ve kongre vb toplantılar bağlamında çözümlenmektedir. Türkiye deki kent turizmi ni İstanbul üzerinden çözümlemeye kalkışmanın nedeni İstanbul un gelişmişlik düzeyi ve sahip olduğu potansiyel ile bu potansiyelden yararlanma düzeyinin irdelenmesinin, Türkiye deki başka kentsel yerleşmeler için hem örnek olay olarak değerlendirilmesinin, hem de kıyaslama (benchmarking) olanağı sağlanmasının amaçlanmasındandır. Çözümleme, 19. yüzyılın ortalarında İstanbul a gelen iki ünlü yazarın, Andersen ile Mark Twain in İstanbul a ilişkin gözlemlerini/izlenimlerini kullanarak yapılan SWOT Analizi ile başlamakta, söz konusu SWOT Analizi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin 2007-2011 dönemi için yapmış olduğu SWOT Analizi nin verileriyle karşılaştırılmaktadır. Her biri bir kente turizm çekmek için gerekli, ama tek başına yeterli olmayan üç bileşen ayrı ayrı ele alınmakta, İstanbul daki müzelere, sanat ve kültür etkinliklerine, çeşitli spor dallarında yapılan karşılaşmalara, olimpiyat serüveni ne, kongre vb toplant ılara geniş bir perspektifte ele alınan bugün den bakılmakta, karşılaşılan olumlu ve olumsuz uygulamalar ele alınarak yarın a bakılmaktadır. Ana Metin ve Ekler den oluşan araştırmanın dayandığı bütün bilgi/veri kaynakları, konuyla ilgilenebilecek başka araştırmacıların da yararlanabilmesi amacıyla oldukça geniş tutulan Ekler de sunulmaktadır. Anahtar Sözcükler İstanbul, kent turizmi, müze, sanat ve kültür etkinlikleri, spor etkinlikleri, olimpiyat oyunlar ı, fuar ve kongre, Doğu-Batı, Asya-Avrupa, SWOT Analizi, Hans Christian Andersen, Mark Twain. 1

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...4 BÖLÜM BİR 19. yüzyıl İstanbul unda kent turizmi nin öğeleri: SWOT Analizi Denemesi...6 BÖLÜM İKİ Kent turizmi nin önemli bileşenleri açısından İstanbul: Bugün...9 BÖLÜM ÜÇ Kent turizmi açısından İstanbul un yarın ına bakış ve öneriler...32 KAYNAKÇA...45 EKLER EK A...48 Mark Twain ve Hans Christian Andersen in gözlemlerine dayanarak 19. yüzyılın ortasındaki İstanbul a ilişkin SWOT Analizi denemesine temel oluşturan veriler EK B...57 İstanbul ve A dan Z ye Müzeleri EK C...128 Bir spor kenti olarak İstanbul Ek C1...132 UEFA Şampiyonlar Ligi ile UEFA Kupası nda İstanbul 1987/1988-2007/2008 Ek C2...135 EUROLEAGUE ile ULEB Cup da İstanbul (2000/2001-2007/2008) Ek C3...136 Uluslararası bir etkinliğin alınması ve son dakika da üstesinden gelinmesine ilişkin bir örnek olay: İstanpool 99 2

Ek C4...138 Veliefendi Hipodromu: Uluslararası Nitelikteki Koşular Ek C5...144 Türkiye Jokey Kulübü: Veliefendi Hipodromu na ve Enternasyonal Yarış Festivali ne Bakış Ek C6...145 Tanıtım için her fırsatın değerlendirilmesine yönelik bir örnek olay: 3600 İstanbul Ek C7...147 Doğrular ve Yanlışlar Üzerine Bir Örnek Olay: İstanbul Park, Formula 1, Moto GP ve WTCC Ek C8...157 İstanbul un Yaz Olimpiyatları Serüveni Ek C9...162 Türkiye Olimpiyat Komitesi Başkanı Sinan Erdem in 2004 Olimpiyatları na ev sahibi olarak Atina nın seçimine ilişkin düşünceleri Ek C10...163 Ataköy Sinan Erdem Çok Amaçlı Spor Salonu ya da İstanpool 99 dan ders alınmaması üzerine... Ek C11...164 Sport Business tan Ultimate Sports City 2008 EK D1...167 Kongre turizmi için gerekli kapasiteler üzerine... Ek D2...169 İstanbul daki başlıca fuar merkezleri ve 2008 fuar takvimleri EK E1...175 Bir Dönüştürme Öyküsü: Sütlüce Mezbahası ndan Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi ne... 3

GİRİŞ Sunulan çalışma, genellikle bu tür araştırmalarda olduğu üzere bir dizi sınırlamaya ve varsayıma dayanmaktadır. Sınırlamaların başında, seyahat nedenleri/dürtüleri, turist tanımı, turizmin gelişmesi, geçirdiği aşamalar ve geldiği nokta, turist davranışları, ulaşım ve iletişim olanaklarının gösterdikleri gelişme, kent in tanımı, kent turizmi nin ne olduğu ya da olmadığı vb kent turizmi ile doğrudan ve/ya dolaylı ilişkili öğelerin gerektiğinde yapılan değinmeler dışında- kapsanmamış olması gelmektedir. Bu gibi konulara ilgi duyan birinin başvurabileceği -neredeyse- sayısız kaynak bulunmaktadır. 1 Bu bağlamda, bir kent için de turizmin neden önemli olduğuna ilişkin kısa bir alıntı vermek yeterli görülmektedir. Turizm sektörünün üretiminin ne kadar ının başka sektörler tarafından kullanıldığına (ileriye-doğru bağlantı) ve üretimde bulunabilmek için başka sektörlerden ne kadar girdi kullandığına (geriye-doğru bağlantı) bakıldığında,...turizm sektörünün üretimi 1,000 TL artarken, bunun kendisi dâhil di ğer yurtiçi üretim sektörlerinden alacağı inputların değeri 503 TL artacaktır... Sektörün üretiminin sadece yüzde 10,1 i diğer sektörler ki bunlar genellikle hizmet sektörleridir- taraf ından ara-malı olarak kullanılmaktadır. Buna göre turizm sektörü üretimi 1,000 TL artarken di ğer sektörlerin bu sektörden alacağı ara-malı inputları...101 TL artacaktır... 2 Çalışmanın kapsamı açısından belirleyici olan bir başka sınırlama, Türkiye deki kent turizminin İstanbul a indirgenerek ele alınmış olmasıdır. Bu sınırlama, aynı zamanda araştırmanın dayandığı temel varsayımı da içermektedir: Türkiye nin en gelişmiş anakenti olan ve bir dünya kenti olduğu söylenen İstanbul un kent turizmindeki yeri, diğer kentler açısından da hem belirleyici, hem de öğretici olmak durumundadır. Bir başka anlatımla, İstanbul, Türkiye deki kent turizmine en iyi örnek olarak ele al ınmakta ve derinlemesine irdelenmekte, bir anlamda kıyaslamalı çözümleme (benchmarking analysis) için bir temel oluşturmaktadır. Söz konusu irdeleme yapılırken, dün den hareket edilerek bugün ün fotoğrafı çekilmekte ve yarın a ilişkin ipuçları/öneriler geliştirilmektedir. Değinilmesi gereken bir başka nokta, ülke ölçeğinde yapılan bir çözümlemede turist dendiğinde söz konusu ülkeye başka ülkelerden gelenler anlaşıldığı halde, kent turizm-inden söz ederken, Türkiye nin başka yerlerinden İstanbul a gelenlerin de turist sayılmak durumunda olmasıdır. Nedeni, makro çözümlemelerde, bir ülkeye başka ülkelerden kaç kişinin geldiği, ne kadar kaldığı, ortalama ne kadar harcadığı, vb göstergelere dayandırılarak ülkeye yaptığı ekonomik katkı hesaplanmaya çalışılırken, bir kente, örneğimizde İstanbul a, başka kentlerden gelenlerin de ülke ölçeğinde olmasa da, kent ölçeğinde- şu ya da bu ölçüde ekonomik katkı da bulunuyor olmalarıdır. 1 Örneğin, derli toplu birkaç kaynak için bknz. Stephen Page, Urban tourism, Routledge, London, 1995; Christopher M. Law, Urban tourism. The Visitor Economy and the Growth of Large Cities, Continuum, London, 2002; Dennis R. Judd Susan S. Fainstein (eds), The Tourist City, Yale University Press, 1999. 2 Turizm Yatırımcıları Derneği, Turizm Yatırımlarının Ekonomiye Katkıları, İstanbul, Nisan 1992, ss. 33-38. Söz konusu çalışma görece eski olmakla birlikte, turizmin ekonomiye katkısına yönelik eğilimi gösterme açısından yeterince fikir verdiğinden alıntılamakta bir sakınca görülmemiştir. 4

Araştırma, sayfa sınırlamasından ötürü kısa tutulmak durumunda olan Ana Metin ile dayanağını oluşturan, müze, spor vb konuları ayrıntılı olarak ele alan -ve ayrı bir cilt olarak verilen- Ekler den oluşturmaktadır. Yararlanılmış olan bilgi ve belgelerden önemli - ve hem İstanbul a, hem de İstanbul örneğinde kent turizmine ışık tutucu nitelikte- olduğu düşünülenlere de Ekler de yer verilmiştir. Kapsamlı sayılabilecek bir araştırma sırasında ulaşılabilen bu tür bilgi ve belgelerin, ilerideki araştırma(cı)ların da yararlanmasına olanak sağlama kaygısı da böyle bir düzenlemenin yeğlenmesinde etkili olmuştur. Araştırmanın içerik olarak ele alınışında ise, önce İstanbul daki kent turizminin dün üne bakmaya çalışan bir değerlendirmeye yer verilmiştir. İki ünlü yazarın, Andersen ile Mark Twain in 19. yüzyılın ortalarında geldikleri İstanbul a ilişkin gözlemlerinden/izlenimlerinden yola çıkılarak bir SWOT Analizi denemesine kalkışılmıştır. SWOT Analizi nin bulgularından İstanbul daki kent turizminin bugün üne geçilmi ştir. Bugün ün bir ya da birkaç yıl olarak değil, ele alınan konunun niteliğine bağlı olarak, kimi zaman 1980 lerden, kimi zaman 1990 lardan başlayan bir süreç olarak verilmesine çalışılmıştır. Bugün ile ilgili değerlen-dirmede, İstanbul a yönelik talep yerine, bir anakent olarak İstanbul un sunduğu olanaklara bakılmıştır. Dün ve bugün den elde edilen veriler, dünyada kent turizmine yönelik eğilimler ışığında irdelenmişler, İstanbul un görünen yarınına ilişkin bilgilerle birlikte değerlendirilmişler ve bu değerlendirmelere dayanılarak hem İstanbul da, hem de Türkiye de kent turizminin yarın ına yönelik öneriler geliştirilmiştir. 5

BÖLÜM BİR 19. yüzyıl İstanbul unda kent turizmi nin öğeleri: SWOT Analizi denemesi Burada, biri Amerika, öteki de Avrupa anakarasından iki ünlü yazarın, yazılarında kullandığı adıyla Mark Twain ile Hans Christian Andersen in, yaklaşık aynı zaman kesitinde, 19. yüzyılın ortalarında (Andersen 25 Nisan-5 Mayıs 1841; Mark Twain, Ağustos 1867 dolaylarında) geldikleri İstanbul da gördüklerine ilişkin izlenimlerinden / gözlemlerinden yola çıkılarak, o tarihlerdeki İstanbul un kent turizmi açısından Güçlü (Strengths), Zayıf (Weaknesses) yönleri ile önündeki Fırsatlar (Opportunities) ile Tehditler (Threats) in neler olduğuna ilişkin bir SWOT Analizi denemesi yapılmakta, böylece İstanbul daki kent turizmi nin dün üne ışık tutulmaya çalışılmaktadır. İstanbul un kent turizmi nin dün ünün neden böyle bir yaklaşımla ve söz konusu iki yazarın yazdıklarına dayanılarak irdeleneceğinin açıklanması gerekmektedir. Kuşkusuz dün den çok değişik zaman kesitlerini anlamak ve ele almak- olasıdır; 1950 li yıllar, hatta 1980 ler bile görece bugün e yak ın olsalar da- dün dürler. Dün ün böyle görece yakın bir tarih olarak değil de, yaklaşık 140-150 yıl geriye gidilerek ele alınmasının nedeni, İstanbul a ilişkin izlenimleri/gözlemleri burada verilen yazarların değindikleri yerlerin (EK A) bugün de İstanbul a ilişkin rehber kitaplarda en ön sıralarda yer almasının ve İstanbul un önde gelen çekim merkezleri olmasının yanı sıra, değindikleri sorunların da 2008 de bile şu ya da bu ölçüde- süregelmekte oluşudur. Sorun olarak görülenlerin 20-30 yıllık bir zaman diliminde değişiklik göstermemiş olmasını anlamak daha kolaydır; ama 140-150 yıl önce geçerli olan sorunların hala sorun olmasını anlamlandırmak o denli kolay olmamaktadır... Ayrıca böyle geniş bir zaman dilimi, yalnızca sorunlar ı değil, İstanbul un sahip olduğu tarihsel/doğal zenginlikler i de daha geniş bir perspektif te ele almaya olanak sağlayacaktır. Öte yandan, iki yazarın İstanbul a geldikleri zaman kesitinde, Türkiye nin, batılılaşma sürecinin başlarında olduğuna da değinmek gerekir; Andersen in İstanbul a gelişinin, Osmanlı-İngiliz Ticaret Sözleşmesi (1838, Baltalimanı) ile Tanzimat Fermanı nın okunuşu-nun (1839) hemen sonrasına denk gelmiş olması, Twain in de bu süreç başladıktan yakla-şık otuz yıl sonra İstanbul a gelmesi, İstanbul daki kent turizminin gösterdiği gelişmeyi batılılaşma süreci yle birlikte izleme ve değerlendirme olanağı sunmaktadır. Andersen ile Twain in seçilmiş olmalarına gelince, kuşkusuz söz konusu iki yazarın yerine birçok başka yazar konulabilir ya da değerlendirme yalnızca iki yazarla sınırlandırılmayabilirdi. Ancak başta Pierre Loti olmak üzere birçok yazarın tersine, Andersen in on gün, Twain in de iki-üç gün İstanbul da kalmış, İstanbul da yaşayan değil gezen kişiler olmaları, bir başka anlatımla, bugün İstanbul a gelenlerin kalış sürelerine yakın bir süre geçirmiş olmalarının yanı sıra, iki yazarın Türkiye ve Türkler konusunda belirgin bir ön yargı ya sahip olmamaları da seçimde belirleyici olmuştur. Andersen ile Twain, aynı yerlere/olaylara farklı gözle baktıkları ve farklı biçemle yazdıkları gibi, yalnızca zaman açısından değil, bakış açısı ndan da birbirlerini tamamlayıcı özellikler göstermektedirler: Andersen, İstanbul da daha uzun kaldığı halde, toplumsal yapı ve insan dan çok yapı(t)lar üzerinde yoğunlaşırken, Twain, kısa bir sure içinde toplumsal yapı ve insan 6

üzerine de gözlemlerde bulunabilmiştir. Öte yandan, İstanbul a gelen ve İstanbul üzerine yazan birçok yazarın olumlu ya da olumsuz anlamda- sergiledikleri oriyentalist bak ış açısı na sahip olmamaları da, yazar seçimini etkileyen bir başka öğe olmuştur. A. İstanbul a gelen turistlerin gezdikleri yerler üzerine, Andersen ile Twain in yazdıklarına bakıldığında, bugün olduğu gibi dün de, İstanbul a gelen yabancı bir turistin belli yerlere muhakkak gittiği görülmektedir: Ayasofya, Sultan Ahmet Meydanı ve camii, Kapalıçarşı, Galata Mevlevihanesi vb. 3 Bölüm İki de müzelere ilişkin değerlendirmede kullanılan veriler, Cumhuriyet sonrasında Topkapı Sarayı Müzesi nin de muhakkak gidilen yerlere eklendi ğini göstermektedir. EK A da, Andersen ile Twain in gittikleri yerlere ilişkin gözlemleri/izlenimleri ayrıntılı olarak verildiğinden burada yinelenmemiştir. Ancak 19. yüzyılda genellikle deniz yoluyla İstanbul a gelindiğinden, İstanbul a ilişkin ilk izlenimin, İstanbul un denizden görünen silueti nin ve Boğaziçi nin görünüşünün çarpıcı olduğu söylenebilir. Twain e, şimdiye kadar gördüğümüz en güzel şehir burası dedirten, Andersen e her köşesi bir tablo, her yanı tarih olan iki kıta arasında bir nehir diye yazdıran bu görünümdür ki, bugün ne ölçüde geçerli olduğunun sorgulanması gerekmektedir. B. İstanbul a gelen yabancı turistlerin karşılaştıkları üzerine... Yabancı turist karaya ayak bastığında ise, İstanbul farklı iki görünüm sunmaktadır: Tarihsel zenginlik ve gürültüyle başlayan çevresel sorunlar. Twain, çevresel sorunlar olarak toplulaştırılabilen gürültü, pislik, başıboş köpekler vb konulardan daha çok rahatsız olmuş olmalı ki, yazdıklarında Andersen e göre daha çok yer vermi ştir. Bu iki görünüm e günümüz kavramlarıyla anlatılacak olursa- insan malzemesi ile insan hakları diye iki konu daha eklenebileceği görülmektedir. İki yazarın da değindiği çok kültürlü-çok uluslu yapı nedeniyle insan malzemesine ilişkin değişik değerlendirmeler söz konusu olmuştur. Örneğin Twain ticaretle uğraşan herkes yalancı ve kazıkçı derken, Andersen in değerlendirmesi Türklerin en fazla hüsnüniyet sahibi, en dürüst halk oldu ğuna dair kanıtlar buldum olabilmiştir. İnsan hakları bağlamında iki yazar da kadının durumu na değinmişler, ilgisinden ötürü Twain basın özgürlüğü ne de değinmeden duramamıştır. 3 Bir örnek, Anthony Sattin imzalı yazı olabilir ( What s new in İstanbul, The Sunday Times, 9 Eylül 2007, bknz. http://www.timesonline.co.uk/tol/travel/destinations/turkey/article2407161.ece): Bütün çağdaş görünümüne ve yeni çekiciliklerine karşın, eskiden kalanların en azından bir bölümünü görmeden İstanbul gezisi düşünülemez. Eski hipodromu, Bizans mozaiklerini ve sarnıçlarını, Orient Ekspres döneminin Pera Palas Oteli ni, Kapalıçarşı yı ve Mısır Çarşısını görmek için Haliç kıyılarında dolaşırken geçmişle bugün arasında gidip geldim. 19. yüzyıl Fransız ozanı Lamartine, İstanbul un güzelliğinin antik ile modern; mistik iie dünyevi olanlar arasındaki çelişkileri kucaklamakta yattığı nı düşünürdü. Şimdi Çırağan Sarayı nın Tuğra adlı lokantası olan Sultan Abdülaziz in yazlık sarayının mermer balkonunda oturmuş, özel yatlar ve günlük teknelerle dolu Boğaz a bakarak klasik Osmanlı mutfağından çağdaş yiyecekleri tadarken ona katılmamak mümkün değil... 7

C. SWOT Analizi denemesi Buradaki çözümleme kent turizmi odaklı bir deneme niteliğinde olmakla birlikte, 19. yüzyılda İstanbul a gelen ve kısa ya da uzun süre kalan yabancıların yazdıkları metinlerin çözümlenmesi sonucu genişletilebileceği düşünülmektedir. Bu deneme de, aşağıda görüleceği gibi, daha yaşanmadıkları için Andersen ile Twain in yazılarında yer almayan, ancak tarih in bize öğrettiği batılılaşma, İmparatorluğun çözülmesi, savaş vb öğelere de dış etkiler olarak yer verilmiştir. Çizelge 1a- 19. yüzyıl ortasında kent turizmi açısından İstanbul un güçlü ve zayıf yanları İstanbul un güçlü yanları Konumu Denizden genel görünümü Boğaziçi Bizans tan kalanlar (Ayasofya vb) Camiler (Sultan Ahmet Camii vb) Çarşılar (Kapalı Çarşı ve Mısır Çarşısı) Doğu ile Batı nın, Asya ile Avrupa nın buluşması Çok kültürlü/çok uluslu yapı Batılı için Doğu toplumunun çekiciliği Çok sayıda zanaat ve ürün olması İnsanların dürüstlüğü Kaynak: EK A İstanbul un zayıf yanları Kalabalık ve nüfusun yoğunlaşması Gürültü Kötü sağlık koşulları (pislik vb) Başıboş dolaşan köpekler Ticaret ahlakı Rüşvet Tarihsel yapıların bakımsızlığı Varsıllıkla yoksulluğun yan yana olması Hala esir/köle alınıp satılması Yabancıya/Hıristiyanlara gösterilen tepki Basına uygulanan yasaklar Çizelge 1b- 19. yüzyıl ortasında kent turizmi açısından İstanbul un önündeki fırsatlar ve tehditler İstanbul un önündeki fırsatlar İstanbul un karşısındaki tehditler Doğu ile Batı nın birleştiği köprü konumunu en İmparatorluğun çözülmesi üst düzeyde kullanmak Doğu-Batı sentezini gerçekleştirmek Konumundan ötürü uluslararası ortamdaki çekişmelerin konusu olması Bizans ve Osmanlı kültürel mirasına sahip olmanın getirisini gereğince değerlendirmek Doğu-Batı arasında sentez sağlamak yerine, ikili bir yapının ve kargaşa nın ortaya çıkması Çok kültürlü yapının sağladığı olanaklar, Kalabalıklaşmanın artması Bazı zanaatların, el sanatlarının özgünlüğü Kaynak: EK A Gürültünün artması Çevre koşullarında iyileş(tir)melerin sağlan(a)maması İnsan hakları ihlalleri Doğanın bozulması Tarihsel/kültürel mirasın korun(a)maması 8

BÖLÜM İKİ Kent turizmi nin önemli bileşenleri açısından İstanbul: Bugün 19. yüzyıl ortasındaki verilere dayanılarak yapılan SWOT Analizi denemesini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin 2007-2011 dönemini kapsayan Stratejik Planı nda 4 yer alan SWOT Analizi ile karşılaştırabilmek amacıyla, söz konusu Stratejik Plan da yer alan SWOT Analizlerinden kent turizmi ni ilgilendirdiği düşünülenler alınarak aşağıdaki çizelgeler oluşturulmuştur. Çizelge 2a- İstanbul un kent turizmi açısından güçlü ve zayıf yanları Tarihsel çevre ve kentsel tasarım alanında güçlü yanlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile tarihi eserlerle ilgili çalışma yapan diğer kuruluşlar arasında etkili bir koordinasyon ve işbirliğinin olması 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 ve 2863 sayılı yasalar ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin tasarrufunda olmayan tarihi binalarla ilgili çalışmaların kolaylaştırılması Tarihi eserlerin envanterini çıkarma konusunda çalışmaların yapılıyor olması İstanbul un sahip olduğu doğal, tarihsel ve kültürel miras zenginliğinin bir potansiyel oluşturması Kültür ve turizm alanında güçlü yanlar İstanbul un bir marka oluşturacak stratejik, doğal, kültürel ve tarihsel birikime sahip olması Tarihsel çevre ve kentsel tasarım alanında zayıf yanlar Tarihi çevreyi koruma konusunda çalışan personel sayısının yetersizliği Tarihi eser restorasyonu hakkında bilgi sahibi olan uzmanların bulunmayışı İlçe belediyelerinde tarihi çevre koruma konusunda görevli birimlerinin bulunmaması Tarihsel eserlerin çok mülkiyetli olması sebebi ile proje geliştirme ve uygulama aşamalarında sıkıntı yaşanması Kültür ve turizm alanında zayıf yanlar Karar verme merkezlerinin dağınıklığı ve çokluğu Kültür ve turizm konusunda çalışmakta olan birimler ile diğer birimler arasında görev ve yetki çatışmalarının yaşanması Kültür ve sanat merkezlerinin ilçeler bazında dengeli olarak dağılmış olmaması Kaynak: T.C. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, age., ss.124-125, 132-133, 137. Çizelge hazırlanırken, metnin dil birliğini sağlamak amacıyla düzeltmeler yapılmıştır. Çizelge 2b- İstanbul un kent turizmi açısından önündeki fırsatlar, karşısındaki tehditler Çevre yönetimi alanında fırsatlar AB uyum sürecindeki çevre ile ilgili kriterlerin bağlayıcılığı Çevre yönetimi alanında tehditler Yoğun nüfus artışı, çarpık kentleşme ve gelişen sanayi ile beraber sanayi ve evsel atıkların artması Kentin belirli kesimlerinde yoğunlaşmış gürültü kirliliği (kentsel yaşam kalitesini azaltan gürültü kirliliği) Kentte kaçak olarak dökülen hafriyat toprağı ve inşaat atıklarından ötürü özellikle dere yatakları, yeşil alanlar, su havzaları, boş araziler ve yol kenarlarının kirlenmesi 4 T.C. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2007-2011 Stratejik Planı, http://www.ibb.gov.tr/tr-tr/kurumsal/vizyonilkeler/pages/vizyonmisyonilke.aspx 9

Tarihsel çevre ve kentsel tasarım alanında fırsatlar Sanayinin kent dışına çıkarılması çalışmaları AB sürecinde, tarihi çevre ve kentsel tasarım alanında anlayışın değişmesine etkisi olacak normların varlığı İstanbul un medeniyet turizmi açısından potansiyeli yüksek kentlerden birisi olması Çok kültürlülüğü kaynaştırma, entegre etme açısından büyük bir potansiyelin varlığı Uluslararası işbirlikleri (UNESCO, Birleşmis Milletler gibi) ve bu işbirliklerinin getirdiği bağlayıcı durumların varlığı İstanbul un Dünya Tarihi Kentler Birliği ne üyeliği İstanbul un 2010 yılı Avrupa Kültür Başkentliliği AB sürecinde, kişi basına düsen milli gelirde artma beklentisi ve bu durumun sosyokültürel gelişmişliği doğru oranlı olarak etkileme beklentisi Zorlaşan kentsel yasam nedeniyle çözüm arayışlarındaki ortaklıkların zenginleşmesi ve uluslararası deneyimlerden yararlanma olanaklarında artışın sağlanması Kültür ve turizm alanında fırsatlar Avrupa-Asya-Afrika kıtalarının ortasında, etkin ulaşım-iletişim kanallarına sahip İstanbul'un, çok kültürlü, farklı inançları ve uygarlıkları bir arada yaşatabilme üstünlüğüne sahip önemli dünya kültür merkezlerinden biri olma potansiyeli Uluslararası deneyime sahip, büyük ölçekli projeleri yapabilme kabiliyeti ve cesareti olan girişimcilerin varlığı Önemli turizm pazarlarına yakınlığı Uluslararası iş merkezi olma özelliklerine sahip olması Uluslararası mali kaynaklardan (AB, Dünya Bankası, UNESCO vb) yararlanma olanağı AB Fonlarının etkin kullanılmasına yönelik, AB kentlerinin deneyimlerinden yararlanma olanakları Tarihte üç büyük İmparatorluğun başkentliğini yapmış İstanbul'un tarihi ve kültürel birikimi ile bir açık hava müzesi olması Tarihsel çevre ve kentsel tasarım alanında tehditler İstanbul da binaların yüzde doksanının dış cephe rehabilitasyonuna ihtiyaç duyması İstanbul da yoksulluk ve nüfusun artması İstanbul da göç sorunlarının devam etmesi. İstanbul un değişik kesimlerinde oturanların değişik ihtiyaçlarını karşılamak için kentin belirli merkezlerine gitmek zorunda kalmaları Deprem riskinin kültürel mirasa vereceği zararlar İstanbul da bina inşaatları yapılırken mali kaygıların estetik kaygıların önüne geçmesi Tarihi yarımadanın desantralizasyonu kapsamında işyeri merkezleri tamamlanan esnafın eski yerlerini terk etmemeleri nedeniyle tarihi yarımadada çöküntü bölgelerinin varlığı ve bu alanda tarihi çevrenin korunmasına yönelik projelerin uygulanmasını sağlayacak hukuki düzenlemenin eksikliği. Turistik maksatlarla kullanılmak üzere tarihi eserlerde yapılan restorasyon ve koruma çalışmalarının, özgünlüğünün bozularak yapılması Reklam rekabeti sebebiyle görüntü kirliliği ve estetikten yoksun reklam anlayışı Kültür ve turizm alanında tehditler İstanbul da kültürel faaliyet düzenleyen birden çok kuruluş arasındaki eşgüdüm çalışmasının yeterli olmaması AB ye uyum süreciyle birlikte kırsal kesimden kente yönelecek göç Kaynak: T.C. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, age., ss.124-125, 132-133, 137. Çizelge hazırlanırken, metnin dil birliğini sağlamak amacıyla düzeltmeler yapılmıştır. 10

19. yüzyılın yarısına ilişkin SWOT Analizi ile 21. yüzyılın ilk on yılına ilişkin olan arasında çakışan noktalar olması ilginçtir: İstanbul un güçlü yanı ve önündeki fırsat olarak sahip olduğu potansiyel ve karşısındaki tehditler. Öncelikle İstanbul un karşısındaki tehditler e bakıldığında, göç, nüfus artışı, her türlü (görüntü, ses, çevre vb) kirlilik, gürültü ve bak ımsızlık olduğu görülmektedir; 19. yüzyılın ortasında da geçerli olan bu tehditlerin hala ve gelişmeye koşut olarak boyutları daha da büyüyerek- sürmekte oluşuna bakarak, İstanbul a yönelik tehditlerle başa çıkılabildiğini söylemek de olası gözükmemektedir. İstanbul un sahip olduğu doğal, tarihsel ve kültürel miras zenginliğinin bir potansiyel oluşturması ; İstanbul un bir marka oluşturacak stratejik, doğal, kültürel ve tarihsel birikime sahip olması ; Avrupa-Asya-Afrika kıtalarının ortasında, etkin ulaşım-iletişim kanallarına sahip İstanbul'un, çok kültürlü, farklı inançları ve uygarlıkları bir arada yaşatabilme üstünlüğüne sahip önemli dünya kültür merkezlerinden biri olma potansiyeli ; İstanbul un medeniyet turizmi açısından potansiyeli yüksek kentlerden birisi olması. 19. yüzyılın yarısından yaklaşık 140-150 yıl sonra bile, İstanbul un sahip olduğu potansiyel in İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin SWOT Analizi nde birçok kez vurgulanmış olması, söz konusu potansiyel in geride kalan yıllar boyunca yeterince kullanılamadığı anlamında yorumlanabilir. Söz konusu potansiyel e, tarihte üç büyük İmparatorluğun başkentliğini yapmış İstanbul'un tarihi ve kültürel birikimi ile bir açık hava müzesi olması ve çok kültürlülüğü kaynaştırma, entegre etme açısından büyük bir potansiyelin varlığı da eklendiğinde, geride kalan yılların değerlendirilmesi daha da kolay ya da zor- olmaktad ır. 5 Bu araştırmanın dayandığı temel varsayım da, İstanbul un sahip olduğu potansiyelin gereğince ve yeterince kullanıl(a)madığıdır. Araştırmanın sonraki sayfaları bu varsayımın sınanmasına ayrılmıştır. A. Kent turizmi açısından kuş bakışı İstanbul 6 İstanbul un 2008 deki nüfusu, (i) 6.291.763 ü erkek, 6.282.073 ü kad ın, (ii) 11.174.257 si kentte, 1.399.579 u köyde yaşayan 12.573.836 kişidir. Nüfus genç; yarıdan çoğu (yüzde 51) 29 yaşın altında bulunmaktadır. Yaş dilimlerine göre bakıldığında, en kalabalık yaş diliminin 25-29 yaş arası olduğu (1.351.568 kişi) görülmektedir. 5 İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin ilgili bölümleri yukarıda verilen SWOT Analizi nde, İstanbul un güçlü yanları arasında tarihi eserlerin envanterini çıkarma konusunda çalışmaların yapılıyor olması nın da bulunması, başlangıç noktası olarak ister Cumhuriyet (1923), ister çok partili siyasal yaşama geçiş (1945-1950), ister Avrupa Birliği ne başvuru (1959), hangi tarih alınırsa alınsın bir şaka gibidir; trajikomik bir şaka... 6 Kaynak: TC İstanbul Valiliği, İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü, Sayılarla İstanbul, www.istanbul.gov.tr. 11

Kent turizmi açısından - gelir, eğitim vb öğeler dikkate alınmadan- hareketli kesim olarak 15-29 yaş arası alındığında, 3,5 milyon dolayında genç söz konusu olmaktadır (15-19 yaş, 1.016.765; 20-24 yaş, 1.089.594; 25-29 yaş, 1.351.568 kişi). İstanbul da bulunan devlet ve vakıf üniversitelerindeki öğrenci sayısı 263.606 dır (devlet üniversitelerinde 171.640, vakıf üniversitelerinde 91.966 kişi). Bu kesim, söz gelimi, Yıldız Teknik Üniversitesi-Beşiktaş, Kadir Has Üniversitesi-Haliç, İstanbul Bilgi Üniversitesi-Dolapdere örneklerinde olduğu gibi, üniversitelerin bulunduğu yerlerdeki dokuyu doğrudan etkileyebilmektedir. Türkiye deki banka şubelerinin yüzde 27 si İstanbul da bulunmaktadır. Türkiye nin yaptığı ihracatın yüzde 41 i, ithalatın da yüzde 40 ı İstanbul kaynaklıdır. Bir başka anlatımla, İstanbul, Türkiye nin finans ve dış ticaret merkezi dir. Öte yandan, Türkiye deki sağlık tesislerinde bulunan yatak sayısının yüzde 17,52 sinin, hekimlerin de yüzde 18,72 sinin de İstanbul da bulunuyor olmasının, Ankara, İzmir vb birkaç büyük kent dışında, özellikle de Trakya, Batı Karadeniz, Marmara daki hinterland açısından İstanbul a bir sağlık merkezi niteliği kazandırdığını söylemeyi olanaklı kılmaktadır. Eldeki veriler, Türkiye nin diğer yerlerinden İstanbul a kaç kişinin yerli turist olarak geldiğine ilişkin bilgi vermemektedir. Bilinen, İstanbul un göç alan iller arasında sürekli yer aldığıdır (ilk beş il: Kocaeli, İstanbul, İçel, Bursa/Antalya, İzmir). Son üç yıl içinde Türkiye ye yabancı turist girişlerine bakıldığında, 2005 de yüzde 23 ünün (4.849.712 kişi), 2006 da yüzde 27 sinin (5.346.681 kişi), 2007 de de yüzde 26 sının (6.453.582 kişi) İstanbul dan giriş yaptığı görülür. 7 Söz konusu kitlenin İstanbul a destinasyon ve/ya transit olarak giri ş yaptığını, en azından günübirlik olarak İstanbul da kaldığını varsaymak yanlış olmayacaktır. İstanbul dan giriş yapan yabancı turistler in bıraktıkları döviz girdisine bakıldığında, 2005 den 2006 ya artış, 2007 ye düşüş gösterdiği görülmektedir: 2005 USD 4.167.972.765 2006 USD 4.549.641.612 2007 USD 3.820.386.391 İstanbul, gerek konaklama, gerek yeme-içme-eğlenme tesisleri açısından da zenginlik göstermektedir: Turizm İşletme Belgeli 341 konaklama tesisinde 57.124, Belediye Belgeli 553 konaklama tesisinde 45.041, toplam 102.165 yatak kapasitesine sahiptir; Turizm Yatırım Belgeli 65 tesisteki 21.156 yatak da eklendiğinde, toplam yatak kapasitesi 123.318 olmaktadır. 7 Ocak-Haziran 2008 de İstanbul a gelen turist sayısının yüzde 16 artarak 3.282.656 kişi olduğu (Ocak- Haziran 2007 de 2.831.724 kişi), bunların yüzde 95,6 sının (3.136.705 kişi) hava yoluyla geldiği, İstanbul a gelenler arasında Almanların açık ara birinci sırayı aldığı (yüzde 14,9) görülmektedir (Milliyet, 5 Temmuz 2008) 12

Turizm İşletme Belgeli 341 konaklama tesisinin 49 u özel belgeli, 29 u be ş yıldızlı, 71 i de dört yıldızlı dır; bir başka anlatımla, Turizm İşletme Belgeli konaklama tesislerinin yarıya yakınının (yüzde 43,7) üst ve orta-üst gelir düzeyine yönelik oldu ğu söylenebilir. Turizm Yatırım Belgeli 65 konaklama tesisi de dikkate alındığında, bu oran yüzde 48,4 olmaktadır. Söz konusu konaklama tesislerine sahip oldukları yatak kapasitesi açısından bakıldığında, Turizm İşletme Belgeli konaklama tesislerindeki yatak kapasitesinin yüzde 65,2 sinin, Turizm İşletme Belgeli ve Turizm Yatırım Belgeli konaklama tesisleri birlikte ele alındığında da, bu tesislerdeki yatak kapasitesinin yüzde 72 sinin özel belgeli, be ş yıldızlı ve dört yıldızlı konaklama tesislerinde olduğu görülür. Turizm İşletme Belgeli 405 yeme-içme-eğlenme tesisinin kapasitesi 80.608 dir; Turizm Yatırım Belgeli 10 tesis de eklendiğinde, kapasite 85.240 a çıkmaktadır. Sözü edilen tesislerin yüzde 31,1 i, kapasitenin de yüzde 28,1 i özel belgeli ve lüks olarak tanımlanan tesislerde bulunmaktadır. İstanbul un bir başka zenginliğinin de tarihsel değeri olan yapılar olduğuna kuşku yoktur. Bu bağlamda, gerek İstanbul da yaşayanların, gerek turist olarak gelenlerin gidebilecekleri yapılara bakıldığında,, saray 17 medrese 66 müze 63 cami 64 kilise 49 sinagog 16 olduğu görülmektedir. Bu yapılara, kent surları, Hipodrom, Balkapanı Hanı, Burmalı Han vb hanlar, Kapalıçarşı ile Mısır Çarşısı, Sultan Ahmet Çeşmesi başta olmak üzere çeşmeler, Rumeli Hisarı ile Anadolu Hisarı, Sirkeci Garı ile Haydarpaşa Garı ve Mısır Obeliski, Yılanlı Sütun vb değişik yerlerdeki sütunlar eklendiğinde, ortaya Bizans ve Osmanlı damgasını taşıyan zengin bir birikim çıkmaktadır. Tarihsel değeri olan bu yapılara, özellikle de ziyaretçi sayıları izlenebilen müzeler e gidenlere bakıldığında ortaya çıkan görünümün, İstanbul un sunduğu zenginlik le orantılı olduğunu söylemek olası gözükmemektedir. Ancak bu çözümlemeye geçmeden önce, yukarıda verilen dağılıma kent turizmi nin değişik boyutları açısından önemli olan başka olanakları da eklemek gerekmektedir: Kültür Merkezi 73 Fuar ve Kongre Merkezi 48 Konser Salonu ve Gösteri Merkezi 36 13

Sinema 98 Tiyatro 47 Sanat Galerisi 277 B. Müze Kent ya da Müzeler Kenti olarak İstanbul Kent turizminin önemli çekim merkezlerinden birini oluşturan müzelere bakıldığında, üniversite müzeleri dâhil resmi müzelerle vakıf, kurum ya da kişilere ait olan özel müzeler açısından İstanbul un önemli bir birikimi ve çeşitliliği barındırdığı görülmektedir: Bu araştırma için yapılan taramanın -hala eksik olduğu düşünülen, sonuçlarına göre, İstanbul da, büyüklü küçüklü, genel den uzmanl ık konusu na, saraylar dâhil; biri kuruluş aşamasında - 79 müze söz konusudur (ayrıntılı döküm için bknz. EK B). Söz konusu birikim in büyük bölümü Tarihsel Yarımada da bulunmaktadır; Beyoğlu-Taksim ve Dolmabahçe-Beşiktaş hattı da önemli sayıda (18) müze barındırmaktadır. Beyoğlu-Taksim hattı Levent e kadar uzatıldığında üç müzeyi daha kapsamaktadır. Boğaziçi nin Avrupa ve Asya yakalarında eşit sayıda müze olmakla birlikte, Asya yakasına Kadıköy eklendiğinde müze sayısı Avrupa yakasını geçmektedir. Gerek sürekli, gerek süreli sergiledikleri yapıtlar çeşitlilik gösterdiğinden müzeleri konularına göre ayırmak pek doğru bir yaklaşım olmasa da, bir fikir verebilmek için İslam/Osmanlı sanatının 16, Bizans sanatının da 8 müzede izlenebileceği, öteki uçta da demiryolu ve demiryolculuktan fotoğraf makinelerine, oyuncaktan otomobile, mozaikten hat sanat ına uzanan müzelerin yer almakta olduğu söylenebilir. Son sekiz yıl içinde, İstanbul bütününe yönelik bir plan çerçevesinde olmamakla birlikte çekim merkezi niteliğinde birçok yeni müze, gerek İstanbul da yaşayanların, gerek İstanbul a gelen yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunulmuştur. Dikkati çeken, yeni müzelerin -Depo Müze, İstanbul PPT Müzesi ve İstanbul Demiryolu Müzesi dışındaneredeyse tamamının özel girişimler sonucu kurulmuş olmasıdır. 2000 Orhan Kemal Müzesi / İstanbul PTT Müzesi / Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi / Hüseyin Gürpınar Evi 2001 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi / Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi / Rahmi M. Koç Müzesi nin ikinci kısmı 2002 Sakıp Sabancı Müzesi / Osmanlı Bankası Müzesi 2004 Doğançay Müzesi / İstanbul Modern Sanat Müzesi 2005 Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi / İstanbul Oyuncak Müzesi / İstanbul Demiryolu Müzesi / Kazım Karabekir Paşa Müzesi / Rezan Has Müzesi / Sakıp Sabancı Müzesi nin ikinci kısmı / Pera Müzesi 2006 Depo Müze (2008 de yenileme için kapatıldı) 2007 Türkiye İş Bankası Müzesi / Santralistanbul Enerji Müzesi 2008 İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi 14

Müzelerin büyük bölümünün (49) T.C. Kültür ve Turizm Bakanl ığı başta olmak üzere TBMM, İstanbul Büyükşehir Belediyesi vb kamu kuruluşları nın sahipliğinde olmakla birlikte, 30 müzede de -kişiye ya da vakıf, dernek, şirket vb kurumu ait- özel mülkiyet söz konusudur. Ancak müzeleri gezen yerli ve yabancı turist sayılarının, müzelerin niceliği ve barındırdıkları/sergiledikleri yapıtların niteliği açısından yeterli düzeyde olmadığı görülecektir. İstanbul daki müzelerin -elde edilebilen- ziyaretçi sayılarına bakıldığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı na bağlı müzeleri 2006 da 4.012.627, 2007 de ise 4.598.688 kişinin gezdiği görülmektedir. 2007 yılına kadar en çok ziyaretçi çeken müze olan Topkapı Sarayı Müzesi, 2007 de yerini Ayasofya Müzesi ne bırakmıştır. Ziyaretçi sayısı 2006 2007 Topkapı Sarayı Müzesi 1.858.867 1.757.317 Ayasofya Müzesi 1.647.570 2.226.159 Ayasofya Müzesi nin 2007 de birinci sıraya çıkmasının nedeni, Kasım 2006 sonunda İstanbul a gelen Papa 16. Benediktus un Ayasofya Müzesi ni ziyaret etmesinin dünya kamuoyunda müzenin tanıtımına katkı yapması,...uluslararası medyanın Papa nın ziyaretine geniş yer ayırması ve son derece olumlu yorumlarda bulunması Ayasofya nın bir marka olarak gündeme gelmesini... sağlaması olmuştur. 8 Söz konusu iki müze, İstanbul da Kültür ve Turizm Bakanlığı na bağlı müzeleri gezenlerin yüzde 87 sini kendilerine çekmi şlerdir. İstanbul da, Kültür ve Turizm Bakanlığı na bağlı olan diğer müzelerin 2007 yılındaki ziyaretçi sayıları da şöyledir 9 Ziyaretçi sayısı (kişi) Kariye Müzesi 230.736 Arkeoloji Müzesi 176.636 Türk ve İslam Eserleri Müzesi 95.510 Rumelihisarı Müzesi 37.229 Büyük Saray Mozaik Müzesi 36.603 Yıldız Sarayı Müzesi 21.525 Galata Mevlevihanesi (Divan Edebiyatı Müzesi) 8.036 Adam Mickiewicz Müzesi 1.074 Bu müzelere, küçük, büyük, genel, özel ilgi alanı vb değişik özellikler taşıyan müzeler de eklendiğinde (bknz EK B), İstanbul un sorununun müze olmaması değil, söz 8 Radikal, 17 Ocak 2008. 9 Aya İrini Müzesi restorasyon nedeniyle kapalı olduğundan listede yer almamıştır. 15

konusu müzelerin gereğince tanıtıl(a)maması ve zenginlikleri ölçüsünde ziyaretçi çekememeleri olduğu açıkça görülecektir, Örneğin bir Askeri Müze nin Paris teki Invalides den, Topkapı Sarayı Müzesi nin Louvre dan, Aşiyan Müzesi nin Musée de la Vie Romantique den bulundukları binaların ve/ya barındırdıkları eserlerin önemleri açısından karşılaştırılamayacak ölçüde geri kaldığını söylemek mümkün olmasa da, bırakın yabancı turist çekmeyi, yerli turist çekmek açısından bile yeterli düzeye ulaşamadıklarını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Kuşkusuz müze yi sadece koruma mekânı olarak değil, bir sergi ve eğitim mekânı olarak da gören bir yaklaşımdan kaynaklanan farklılıktır söz konusu olan...öte yandan, özellikle resim sanatı ve edebiyatla ilgili müzelere bakıldığında, Türkiye kökenli sanatçı ve yazarların uluslararası tanınırlıkları nın da yabancı turistleri ilgili müzelere çekecek bir düzeyde olmadığı açıktır. Müzelerin bugün ünü -aynen katıldığımız ve yarın a ışık tutacağını düşündüğümüz bir alıntıyla bitirmek uygun olacaktır: Müze konusu ciddi bir konudur. Yalnız majör alanları, geleneksel yapıları göz önünde tutarak ele alınırsa sevimsiz, ıssız, fukara birer depoya dönüşür her müze...envanterlerini çıkartamayan toplumlar, kültürel birikimlerini kucaklayamaz, değerlendiremezler. Türkiye, müzelik olanın tanımını bile doğru dürüst yapamamış bir ülkedir: Dükkânlar, evler, bazen de sokaklar şaşkın müze parçalarıyla dolup taşarken, pek çok parça bakımsızlıktan bulunduğu yerde çürümeye terk edilmiştir. Bununla bitse iyi; tarih bilinci yerine kahramanlık, üstünlük ve yenilmezlik bilinciyle donatılan Türk insanı için gerçek müze, ürkütücü, düş kırıklığından başka bir duygu uyandıramayacak bir mekandır: Gerçek bir müze, çünkü insanımızın işine gelmeyecek özellikler barındırır: Ötekinin gücü, estetiği, birikimi de buradadır ve ulusal müzeler bile sahiciliklerini korumak için nesnel ölçütlerle kurulmak zorundadır. Öte yandan, hiçbir ülke yalnızca ulusal değerlere ve ürünlere dayanarak müzecilik alanında ağırlık kazanamaz. Karşılaştırma olanağı sunmadan, kültürün oluştuğu çoğulluğu ve zincirleme ilişkileri içermeden bir müzenin uluslararası standarda ulaşmasına gelince, bunu düşlemek boş bir çaba olur. Büyük dünya müzeleri bütün uygarlıkların kültürlerine kucak açmış, kültürlerarası etkileşimleri sergileme özellikleri öne çıkmış kuruluşlardır. Bizde müzecilik atalet içinde kalmışsa, bunun nedenlerini bu sıraladığımız faktörlerde aramak gerekir. Topkapı ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi birkaç müzeyi saymazsak, müzelerimiz uluslararası ölçütlere vurulabilecek bir birikim ve sunumdan yoksundurlar. Önemli bir handikap da, yan donanımların zayıflığıdır: Dinamik işletmeciliğin hiçbir yasasına uymayan kendi haline bırakılmışlık, destekleyici yayınların eksikliği, bilgi iletişiminin yeterince önemsenmemesi bu düzlemde ele alınabilecek konulardan yalnızca birkaçıdır... 10 C. Bir kültür ve sanat merkezi olarak İstanbul Müzelerinden yararlanmayı ençok kılamayan İstanbul un öteki kültür ve sanat mekânları ve buralarda yapılan etkinlikler açısından ne durumda olduğunu da, birisinin 35 yıllık, ötekilerinin ise üç dört yıllık geçmişleri olan ve çeşitliliği yansıtan birkaç örneğe bakarak görmek gerekmektedir. 10 Enis Batur, Küçük büyük müzeler için küçük deneme, Kediler Krallara Bakabilir, İyi Şeyler Yayıncılık, İstanbul, Haziran 1996 (2. basım), ss. 125-126. 16

1. Bir sanatsever: Dr. Nejat F. Eczacıbaşı / Bir kurum: İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) / Sanat ve kültür etkinliklerinde birçok ilk Bir kent çeşitli özelliklere sahip olabilir: Büyük olur, küçük olur, güzel olur, alımsız olur; önemli ya da sıradan olur. İstanbul, kalabalık sokakları, göklere yükselen iri yapıları, hareketli yaşantısıyla tipik bir büyük kenttir. Çağdaş dünyanın ölçülerine giren özelliklerinin yanı sıra bir başka âlemi de vardır İstanbul un... Bu başka âlemi, tarihten aldığı yapıları, köklü bir geçmişten gelen gelenekler, doğanın ona bağışladığı eşsiz güzellikler oluşturur. Özellikleri ne olursa olsun, bütün kentlerin bir ortak yanı vardır: Kentler, insanların bir arada yaşamaları için kurulur. Kalabalık ve hızlı yaşantı ise, çağdaş insana yetmiyor artık... Uluslararası İstanbul Festivali, hiç olmazsa bir süre, insanoğlunu maddeci dünyanın günlük bunalımlarından ayırmak, onu sanatın duyarlı âlemine çekmek istiyor: Kalabalık ve gürültülü sokaklardan sonra Rumelihisarı nın, Topkapı nın insanı dinlendiren büyüleyici güzelliğinde; Aya İrini nin, Yedikule nin huzur veren sessizliğinde yapılacak bir sanat gösterisine çağırıyor. 11 1973 yılında, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı nın öncülüğünde 14 işadamı tarafından kurulan İKSV, geride bıraktığı 35 yıl içinde İstanbul un sanat yaşamına damgasını vuran başlıca kuruluşlardan biri olmuştur. Birincil hedefini, kültür ve sanat çalışmalarının en seçkin örneklerini sunmak, aynı zamanda sanat yoluyla uluslararası bir platform oluşturarak Türkiye nin ulusal, kültürel ve sanatsal değerlerini tanıtmak olarak belirleyen İKSV 12, 1973 te, Cumhuriyet in 50. yılında, İstanbul Festivali adını verdiği etkinliliği düzenleyerek sanat ve kültür dünyasına katılmıştır. Klasik müzik ağırlıklı olan ve bir buçuk aya yayılan Birinci İstanbul Festivali ni izleyen yıllarda bale, caz, tiyatro, film gösterimi gibi başka sanat dalları da kapsanmıştır. İKSV nin başlı başına bir araştırma konusu olan gelişme sürecini fotoğraf kareleri olarak izlemek mümkündür: *İstanbul Festivali nden bağımsızlığını ilk ilan eden Film Günleri olmuş, 1989 dan başlayarak İstanbul Film Festivali adı altında düzenlenmeye başlanmıştır. *Aynı yıl, Uluslararası Tiyatro Festivali nin doğuşuna da tanık olunmuştur; *Uluslararası Caz Festivali 1994 de bağımsızlığını kazanmıştır. *Bu arada, 1987 de Uluslararası İstanbul Bienali dünyaya gelmiştir. *Bünyesinden sinema, tiyatro ve caz festivalleri çıkan İstanbul Festivali nin adı İstanbul Müzik Festivali ne dönüştürülmüştür. *İKSV, kuruluşunun 30. yılından başlayarak sonbahar film haftası olan Filmekimi, alternatif rock ve elektronik müziği içeren Phonem by Miller ve çocuklara yönelik Minifest düzenlemeye başlamıştır. *2004 ten bu yana etkinlikleri yurt dışına taşınmıştır: 2004 de Berlin de Şimdi Now, 2005 de Stuttgart ta Şimdi Stuttgart, 2007 de Amsterdam ve Rotterdam da Turkey Now ile hem Türkiye deki sanat(çı)ların yurt dışında tanıtılmasına, hem de İstanbul un tanıtımına katkıda bulunulmaya başlanmıştır. 11 Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, II. Uluslararası İstanbul Festivali, İstanbul, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, 1974, s. 11 den aktaran Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, Yeni Bir Türkiye, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı, İstanbul, Ekim 1998, s. 402. 12 Bknz. www.iksv.org 17

* 2007 yılından bu yana da Venedik Bienali ndeki Türkiye pavyonu İKSV tarafından düzenlenmektedir. İKSV nın düzenlediği etkinliklerin 2008 deki görünümüne bakıldığında, Nisan da başlayan ve Kasım sonuna kadar süren bir takvim ile karşılaşılmaktadır: 27. İstanbul Film Festivali (5-20 Nisan 2008) 16. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali (15 Mayıs-4 Haziran 2008) Minifest (5-8 Haziran 2008) 36. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali (6-30 Haziran 2008) 15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali (2-16 Temmuz 2008) 11. Uluslararası İstanbul Bienali (12 Eylül-8 Kasım 2008) Filmekimi (10-16 Ekim 2008) 6. Phonem by Miller (31 Ekim-8 Kasım 2008) İKSV nin İstanbul un sanat yaşamına katkısı sadece düzenlediği etkinliklerle sınırlı kalmamıştır. Başka kuruluşlar tarafından düzenlenen birçok etkinliğe çeşitli biçimlerde destek vermesinin, özellikle iş dünyasının sanat ve kültür etkinliklerine destek vermesinin yolunu açmasının, kamu kurumlarıyla yakın işbirliği olanaklarını yaratmasının yanı sıra -ve daha da önemlisi- İstanbul da gereğince yararlanılamadan duran birçok mekânın sanat ve kültür etkinliklerinde kullanımına da öncülük etmiştir. Örneğin, Rumelihisarı, Aya İrini, Sepetçiler Kasrı, Esma Sultan Yalısı, İMÇ İstanbul Manifaturacılar Çarşısı gibi mekânlar İKSV sayesinde birçok etkinliğin mekânı olmaya başlamışlardır; böylece, sanat ve kültür etkinlikleri düzenlemeye girişen başka kuruluşlar da, alışılmış mekânlar dışında yerler aramaya, oluşturmaya uyarılmışlardır. Örneğin, İstanbul Modern in Antrepo No 4 ü, Eski Silahtarağa Elektrik Santrali nin Tamirane ye, Santralİstanbul a dönüşümü, Rahmi M. Koç Müzesi nin Lengerhane ye yerleşmesi vb bu tür örneklerden sadece birkaçını oluşturmaktadır. Bu yaklaşımı daha 1972 yılında Abdi İpekçi ile yaptığı bir söyleşide Dr. Nejat F. Eczacıbaşı şöyle anlatmaktadır: İstanbul da, kentin konumunun pek belirli bir özelliği var. İkinci bir örneği olmayan bir özellik bu... Önce tarihsel yerleri, sonra da coğrafyadaki durumuyla, iki âlemi birleştiren bir kent... İki ayrı kültürü bağlayan bir kent... Doğu yu ve Batı yı bir araya getiren bir kültür merkezi. İstanbul Festivali bu olanaklardan ve tarihsel birikimden elden geldiği ölçüde yararlanılarak düzenlenecek... 13 2. Yeni iki mekân a. Santralİstanbul İstanbul da açılan en yeni sanat ve kültür mekânlarından biri, Eski Silahtarağa Elektrik Santrali nin, yeni bir işlev kazandırılarak dönüştürülmesi sonucu oluşturulan 13 Abdi İpekçi, Her Hafta Bir Sohbet: Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Uluslararası İstanbul Sanat Festivali, Milliyet, 24 Temmuz 1972 den aktaran Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, age., ss. 447-448. 18