Retina Ven Dal Tıkanıklığında İntravitreal Triamsinolon Asetonid Tedavisi Sonrası Maküladaki Değişikliklerin İncelenmesi



Benzer belgeler
GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

Retina Ven Tıkanıklığına Bağlı Maküla Ödeminin Tedavisinde İntravitreal Ranibizumab (Lucentis ) Enjeksiyonunun Etkinliği*

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2010 : 8 (3) :

Retina Ven Dal Tıkanıklığına Bağlı Makula Ödeminde İntravitreal Bevacizumab (Avastin) Enjeksiyonunun Uzun Dönem Sonuçları

Optik Koherens Tomografisine Göre Farklı Morfolojideki Diyabetik Maküla Ödemi Alt Gruplarının Tek Doz İntravitreal Triamsinolon Enjeksiyonuna Yanıtı

Diabetik Makula Ödeminde Florosein Anjiografi ve Optik Koherens Tomografi Bulgularının İlişkisi

Retinal Ven Tıkanıklıklarında Optik Koherens Tomografi Bulgularının Prognostik Önemi*

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Journal of Experimental and Clinical Medicine Deneysel ve Klinik Tıp Dergisi

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Odu Tıp Derg (2014) 1: e6-e13

Akut retina arter dal tıkanıklığında optik koherens. Tomografi Bulguları

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Diyabetik maküla ödemi olan olgularda intravitreal triamsinolon asetonid enjeksiyonu etkinliğinin değerlendirilmesi

Laser fotokoagülasyondan fayda görmeyen diabetik makula ödemi tedavisinde intravitreal triamsinolon asetonid uygulaması

Diabetik maküler ödemde subtenon triamsinolon ile kombine fokal lazer fotokoagülasyonun etkinliğinin değerlendirilmesi

Hemisantral Retinal Ven Tıkanıklığının Uzun Dönem Sonuçları LONG-TERM OUTCOMES OF HEMICENTRAL RETINAL VEIN OCCLUSION

Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma

Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgularında İntravitreal Bevacizumab Tedavisi

Klasik Tedaviye Dirençli Diffüz Diabetik Maküla Ödeminde İntravitreal Triamsinolon Asetonid Etkinliği*

Retina Ven Dal Tıkanıklığında Lazer Fotokoagülasyon Tedavisinin Uzun Dönem Sonuçları

Santral Retinal Ven Tıkanıklığında Gerektiğinde Yeniden Tedavi Yöntemiyle Erken Dönemde Uygulanan İntravitreal Bevacizumab ın Altı Aylık Sonuçları

Coats Hastalığında Kriyoterapi ve Lazer Fotokoagülasyon Tedavisinin Etkinliği

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi

Üç Yıllık Anti-VEBF Tedavisi Sonrası Klinik Değiştiren Bir Yaş Tip Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu Hastası

Aynı Aileden X e Bağlı Juvenil Retinoskizisli Üç Olguda Optik Koherens Tomografi Bulguları

Diabetik Makula Ödeminde Kombine Tedavi

MAKULA HASTALIKLARI. Prof.Dr. Solmaz AKAR

Günümüzde Fundus Floresein Anjiyografinin Yeri. Dr. Hürkan Kerimoğlu, FICO N. E. U. Meram Tıp Fakültesi

Retinitis Pigmentozaya Bağlı Kistoid Maküla Ödeminde Topikal Brinzolamid Tedavisi*

Santral Retina Ven Dal Týkanýklýklarýnda Tedavi*

Retinal Ven Tıkanıklığına Bağlı Maküla Ödemi Tedavisinde İntravitreal Bevacizumab Enjeksiyonunun Etkinliği*

Diyabetik maküler ödemde kombine intravitreal bevacizumab ve grid lazer tedavisi etkinliğinin değerlendirilmesi

Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi

Diyabet ve Retina Ven Tıkanıklığına Bağlı Gelişen Maküla Ödeminde İntravitreal Triamsinolon Enjeksiyonunun Uzun Dönem Sonuçları*

İntravitreal Triamsinolonun Kullanım Alanları

Diyabetli Olgularda Nd: YAG Lazer Kapsülotominin Görme Keskinliği, Maküler Kalınlık ve Göz İçi Basıncına Etkileri

DİABETİK MAKULA ÖDEMİNDE ANTİ-VEGF LERİN YERİ. Dr. Sema Oruç Dündar Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi

Effect of cataract surgery on postoperative macular edema in patients with diabetic macular edema

Primer ve Sekonder Epiretinal Membranların Optik Koherens Tomografi Bulgularının Karşılaştırılması*

a) Başlangıç tedavisine göre görme keskinliğinde artış olmaması veya görme keskinliğinin azalması veya

Optik koherens tomografi çıktısının okunması. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara

Vogt Koyanagi Harada Sendromlu Bir Olguda Tedavi Yanýtýnýn Optik Koherens Tomografi ile Ýzlenmesi*

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ

Retina Ven Týkanýklýklarýnda Makula Ödeminin Optik Koherens Tomografi ile Takibi *

Klasik ve Gizli Koroid Neovaskülarizasyonlarında Mikroperimetrik Değişiklikler

(3) Tedavinin etkinliğine (tedaviye cevapsızlık/yetersiz cevap) yönelik değerlendirme kriterleri aşağıdaki gibidir:

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak.

Anjioid Streaks e Bağlı Gelişen Koroid Neovaskülarizasyonunda Argon Lazer Fotokoagülasyon ve Fotodinamik Tedavi Sonuçları

Dilay ÖZEK 1, Zeliha YAZAR 2, Nil İrem UÇGUN 3, Mehmet ÖNEN 3 ABSTRACT

FOTOKOAGÜLASYONA YANIT VERMEYEN D YABET K D FFÜZ MAKÜLA ÖDEM NDE NTRAV TREAL TR AMS NOLON ASETON D N ANATOM K VE GÖRSEL PROGNOZA ETK S

Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgular nda Fotodinamik Tedavi

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Diyabetik maküler ödem, refrakter, intravitreal, triamsinolon asetonid.

KLİNİK ÇALIŞMA/ORIGINAL ARTICLE

Comparison of Panretinal Photocoagulation (PRP) with PRP Plus Intravitreal Bevacizumab in the Treatment of Proliferative Diabetic Retinopathy

Katarakt Cerrahisi Sırasında Uygulanan Ultrason Süresinin Maküla Kalınlığı ve Görme Keskinliği Üzerine Etkisi

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

Ýntravitreal Triamsinolon Asetonid Enjeksiyonu Sonrasý Katarakt Geliþen Olgularda Fakoemülsifikasyon Cerrahisi

Diyabetik Maküla Ödeminde Pascal Grid Lazer Fotokoagülasyonu ile İlk Tecrübelerimiz*

Retina Ven Tıkanıklığına Bağlı Tekrarlayan Makula Ödemi Olan Olgularda Deksametazon İmplantın 6 Aylık Sonuçları

Kronik Santral Seröz Korioretinopati (SSKR) ve SSKR ye Bağlı Koroid Neovaskülarizasyonunda Fotodinamik Tedavi*

Retina Ven Tıkanıklığına Bağlı Makula Ödeminde İntravitreal Deksametazon İmplantın Etkinliği*

Lamellar Maküla Deliği Olgularında Klinik Bulgular

Comparison of Posterior Subtenon and Intravitreal Triamcinolone Acetonide Injection on Intraocular Pressure and Lens in the Treatment of Uveitis

Optik Koherens Tomografi

İdiopatik Makula Deliği Cerrahisi Sonuçlarımız*

Miyopik Koroid Neovaskülarizasyonlar nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar

Progresyon Analizi Nasıl Değerlendirilir?

Eksudatif Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonunda İntravitreal Steroidler

Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonunun İntravitreal Ranibizumab ile Tedavisinin Fonksiyonel ve Anatomik Başarı Üzerine Olan Etkisini Değerlendirmek

Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansında Ranibizumab Tedavisinin Uzun Dönem Sonuçları

Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansı Olan Hastalarda Posterior Vitre Dekolmanı Görülme Sıklığının, Ultrason ve Optik Koherens Tomografi ile Araştırılması

Diyabetik Hastalarda Katarakt Cerrahisinde Tek Doz Subtenon Triamsinolon Asetonid Enjeksiyonu nun Kistoid Maküler Ödem Gelişimi Üzerine Etkisi

İki Tip 2a Jukstafoveal Retinal Telenjiektazi Olgusunda Fundus Görüntüleme Bulguları*

Retina Ven Tıkanıklığı Tedavisi

Yafla Ba l Makula Dejeneresans nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar

Katarakt Cerrahisi Sonrası Maküla Kalınlık Değişimlerinin Optik Koherens Tomografi ile Değerlendirilmesi

İntravitreal Enjeksiyonlar ve Komplikasyonları

DİABETİK RETİNOPATİ 2007 NEREDEYİZ,NE YAPIYORUZ

Diabetik Makula Ödeminde Ýntravitreal Triamsinolon Tedavisinin Santral Retina Duyarlýlýðýna Etkisi

Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonuna İkincil Gelişen Koroid Neovaskülarizasyonlarında İntravitreal Bevacizumab Tedavi Sonuçlarımız

Tedaviye Başlanması için Temel Kriterlerimiz Nelerdir? Prof. Dr. Ahmet Akman, FACS Başkent Üniversitesi

Açık Açılı Glokom Olgularında Latanoprostun Görme Keskinliği Maküla Kalınlığı ve Volümü Üzerine Kısa Dönem Etkileri

Spektral Optik Koherens Tomografiyle Yapılan Peripapiller Retina Sinir Lifi Tabakası Kalınlık Ölçümlerinin Güvenilirliği*

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığı

Santral Seröz Korioretinopatide Tedavi Yaklaşımlarımız*

Akut Ýdyopatik Frosted Retinal Anjitis

Yaş YBMD de Anti VEGF lerin Uygulama Rejimleri

Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansında Anti-VEGF Tedavisinde Rekürens Zamanı*

DIABETIC MACULAR EDEMA. Fatih ÖZCURA* & Sayime AYDIN*

Glokomlu Hastaların Teşhis, Tedavi ve Periyodik Takip Sonuçları; Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı, 1990

Di füz Di yabeti k Makular Ödemde İntravi treal Tri amsi nolon Asetoni d Tedavisi

Yaş Tip Maküla Dejenerasyonunda İntravitreal Ranibizumab Tedavisi

Maküla Deliği Olgularında Klinik Seyir ve Prognoz

Koroidal Neovaskülarizasyonlu Olgularda İntravitreal Bevacizumab ile Kombine Fotodinamik Tedavinin Göz İçi Basıncı ve Oküler Kan Akımına Etkileri*

Tekrarlayan Oküler Toksoplazmozisde Ýntravitreal Klindamisin ve Triamsinolon Asetonid Tedavisi

Prof. Dr. Pınar AYDIN O DWEYER

Dal Retinal Ven Tıkanıklığında Anti-VEGF Tedavi

Transkript:

Retina Ven Dal Tıkanıklığında İntravitreal Triamsinolon Asetonid Tedavisi Sonrası Maküladaki Değişikliklerin İncelenmesi The Evaluation of Macular Changes After Intravitreal Triamcinolone Acetonide in Branch Retinal Vein Occlusion Serra Arf KARAÇORLU 1, Murat KARAÇORLU 2, Hakan ÖZDEMİR 3 ÖZ Amaç: Retina ven dal tıkanıklığı nedeniyle kistoid maküla ödemi (KMÖ) bulunan olgularda intravitreal triamsinolon asetonidin maküla morfolojisi üzerindeki etkilerini incelemek. Gereç ve Yöntem: Retina ven dal tıkanıklığı sonucu KMÖ gelişen yaşları 46 ile 75 arasında olan (ortalama yaş 62.8) 10 olgunun, 10 gözü çalışma grubunu oluşturdu. 0.1 ml (4mg) intravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu sonrası görsel ve anatomik sonuçlar incelendi. Tedavi uygulaması sonrası optik koherens tomografi değişiklikleri tespit edildi. Sonuç: Tedavi öncesi optik koherens tomografi bulguları 10 olguda (%100) KMÖ, 8 olguda (%80) seröz maküla dekolmanı varlığını gösterdi. İntravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu sonrası KMÖ ve seröz maküla dekolmanları geriledi. Üçüncü ayda 4 olguda (%40) KMÖ ve seröz maküla dekolmanı, bir olguda (%10) KMÖ nüks etti. Altıncı ayda ise 5 olguda (%50) KMÖ ve seröz maküla dekolmanı, bir olguda (%10) KMÖ nüks etti. Nüks gözlenen olgularda yeniden tedavi uygulaması yapıldı. Tedavi sonrası birinci ayda tüm olgularda görme keskinliği arttı. Üçüncü ayda hiçbir olguda görme keskinlikleri başlangıç değerlerinin altına inmezken, nüks gözlenen 5 olguda (%50) görme keskinliğinde azalma izlendi. Altıncı ayda da hiçbir olguda görme keskinlikleri başlangıç değerlerinin altına inmezken, nüks gözlenen 6 olguda (%60) görme keskinliğinde azalma oldu. Tartışma: Çalışmamızın sonuçları retina ven dal tıkanıklığı nedeniyle intravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu yapılan olgularda KMÖ nin ve seröz maküla dekolmanının gerilediğini ve görme keskinliğinin arttığını göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Santral retina ven tıkanıklığı, maküla ödemi, triamsinolon asetonide, optik koherens tomografi. ABSTRACT Purpose: To evaluate the effect of intravitreal triamcinolone acetonide on the macular morphology in patients with cystoid macular edema (CME) secondary to branch retinal vein occlusion. Materials and Methods: Ten eyes of 10 patients with CME secondary to the branch retinal vein occlusion aged 46 to 75 years (average 62.8) made up the study population. After intravitreal injection of 0.1 ml (4 mg) triamcinolone acetonide the visual and anatomic responses were observed. Post-treatment optical coherence tomography changes were evaluated. Results: Pretreatment optical coherence tomography findings showed the presence of CME in 10 eyes (100%) and the presence of serous macular detachment in 8 eyes (80%). After an injection of triamcinolone acetonide, both CME and serous macular detachment were regressed. At 3 months CME and serous macular detachment had recurred in 4 (40%) and CME recurred in 1 eyes (10%). At 6 months CME and serous macular detachment had recurred in 5 (50%) and CME recurred in 1 eyes (10%). Patients with recurrence were retreated. At 1 month all eyes showed improvement in visual acuity. At 3 months no eyes had lost vision from baseline but recurrent 5 cases (50%) showed decreased visual acuity. At 6 months, again no eyes had lost vision from baseline but recurrent 6 cases (60%) showed decreased visual acuity. Conclusions: The results of our study showed resolution of CME and serous macular detachment with corresponding improved visual acuity in patients with branch retinal vein occlusion after intravitreal triamcinolone acetonide injection. Key Words: Branch retinal vein occlusion, cystoid macular edema, serous macular detachment, intravitreal triamcinolone acetonide, optical coherence tomography. Ret-Vit 2005;13: 273-277 Geliþ Tarihi : 10/02/2005 Kabul Tarihi : 14/03/2005 Received : February 10, 2005 Accepted: March 14, 2005 1- İstanbul Retina Enstitüsü Şti., İstanbul, Doç. Dr. 2- İstanbul Retina Enstitüsü Şti., İstanbul, Prof. Dr. 3- İstanbul Retina Enstitüsü Şti., İstanbul, Uzm. Dr. 1- M.D. Associate Proffessor, Istanbul Retina Institute, Inc. UNIMED CENTER, Hakkı Yeten Cad. No:8/7 Sisli Istanbul/TURKEY KARAÇORLU S.A., retina@pobox.com 2- M.D. Proffessor, Istanbul Retina Institute, Inc. UNIMED CENTER, Hakkı Yeten Cad. No:8/7 Sisli Istanbul/TURKEY KARAÇORLU M., retina@pobox.com 3- M.D. Istanbul Retina Institute, Inc. UNIMED CENTER, Hakkı Yeten Cad. No:8/7 Sisli Istanbul/TURKEY ÖZDEMİR H., retina@pobox.com Correspondence: M.D. Proffessor, Murat KARAÇORLU Istanbul Retina Institute, Inc. UNIMED CENTER, Hakkı Yeten Cad. No:8/7 Sisli Istanbul/ TURKEY

274 Retina Ven Dal Tıkanıklığında İntravitreal Triamsinolon Asetonid Tedavisi Sonrası Maküladaki Değişikliklerin İncelenmesi GİRİŞ Kistoid maküla ödemi (KMÖ) retina ven dal tıkanıklığı izlenen olgulardaki görme kaybı nedenlerinin başında gelmektedir 1. Diğer nedenlere bağlı gelişen maküla ödemlerinde olduğu gibi retina ven dal tıkanıklığı bulunan olgularda da kan-retina bariyerinin tahrip olmasının KMÖ gelişiminde önemli bir basamak olduğu bilinmektedir 2. Retina ven dal tıkanıklığı çalışma grubunun sonuçları KMÖ bulunan olgularda 3 yıllık doğal seyir ile olguların %23 ününde görme keskinliğinin 20/200 ve altına indiğini göstermiştir 3. Yine aynı çalışmanın sonuçlarında başlangıç görme keskinliği 20/40 ve altında olan olgularda argon grid laser tedavisinin görme keskinliğinde artış sağladığını vurgulanmıştır 3. Son yıllarda çeşitli nedenlere bağlı KMÖ tedavisinde sıkça kullanılan intravitreal triamsinolon asetonid uygulamasının da retina ven dal tıkanıklığına bağlı KMÖ geriletilmesinde etkin bir yöntem olduğu bilinmektedir 4-5. Optik koherens tomografi biyolojik dokulardan mikron çözünürlüğünde tomografik kesitler elde etmek için kullanılan bir görüntüleme tekniğidir. Optik koherens tomografi ile özellikle makülayı ilgilendiren patolojilerde retina yüzeyi, retina içi yapılar ve retina pigment epiteli hakkında değerli bilgiler elde etmek mümkündür 6. Retina ven dal tıkanıklığı bulunan olgularda fovea kalınlık ölçümü sağlamasının yanında, KMÖ ve seröz maküla dekolmanı bulunup bulunmadığını da gösterebilmektedir 7-8. Bu sayede optik koherens tomografi retina ven dal tıkanıklığı nedeniyle ortaya çıkan KMÖ için uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini takip etmek açısından son derece faydalı bir yöntemdir. Çalışmamızda retina ven dal tıkanıklığına bağlı maküla ödemi bulunan olgularda intravitreal triamsinolon asetonid uygulamasının makülada neden olduğu değişiklikleri optik koherens tomografi ile tespit etmeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM Retina ven dal tıkanıklığına bağlı KMÖ bulunan ve intravitreal triamsinolon asetonid uygulanan 10 olgunun, 10 gözü değerlendirildi. Olguların yaşları 46 ile 75 arasında değişmekte olup ortalama yaş 62.8 idi. Olguların 6 sı erkek, 4 ü kadındı. Olguların tedavi öncesi ETDRS eşeli ile tashihli görme keskinlikleri değerlendirildi, ön ve arka segment biyomikroskopik muayeneleri yapıldı, aplanasyon tonometresi ile göz içi basınçları ölçüldü. Yine tüm olguların tedavi öncesi fundus flöresein anjiografileri çekildi, optik koherens tomografi ile fovea kalınlık ölçümleri yapıldı. Fundus flöresein anjiografi için Heildelberg Tarayıcı Laser Oftalmoskop (Heildelberg Engineering, Heildelberg, Germany), optik koherens tomografi için Zeiss OCT 3 (OCT Model 3000, Carl Zeiss Ophthalmic System Inc., Humprey Division, Dublin, CA, USA) kullanıldı. Optik koherens tomografi çekimleri macular thickness map programı ve 6 mm lik fovea merkezli 6 adet radyal kesit ile yapıldı. Optik koherens tomografi incelemesinde retina içinde hiperreflektif septalarla birbirinden ayrılan hiporeflektif boşluklar bulunması KMÖ, makülada retina altında kubbe şeklinde hiporeflektif boşluk bulunması da seröz maküla dekolmanı olarak kabul edildi 7. Optik koherens tomografi hedef ışığını fikse edemeyen olgular; yoğun lens kesafeti, vitre içi kanama, yüzeyel retina kanamaları gibi optik koherens tomografi çekimini etkileyebilecek patolojiler bulunan olgular; daha önce vitreoretinal cerrahi uygulanmış ve/veya 4 aylık süre içinde katarakt cerrahisi uygulanmış olgular; yine daha önceki muayenelerinde oküler hipertansiyon ya da glokom tespit edilmiş olgular çalışmaya alınmadı. İntravitreal triamsinolon asetonid uygulaması topikal anestezi ile yapıldı. Tedavi uygulanacak göze %0.5 proparakain hidroklorid (Alcaine Alcon, Couvreur) damlatıldıktan sonra steril 27 gauge iğne ile 4 mg triamsinolon asetonid (Kenakort-A; 40mg/ml, Bristol-Myers Squibb Co, Princeton, NJ) limbusun 4 mm gerisinden vitreus içine injekte edildi. Uygulama sonrası indirekt oftalmoskop ile ilacın vitreustaki yayılımı ve optik sinir perfüzyonu kontrol edildi. Tedavi sonrası 3 gün süre ile sistemik ve bir hafta süre ile topikal antibiyotik tedavisi uygulandı. Olgular birinci gün ve birinci haftada; birinci, üçüncü ve altıncı aylarda kontrol muayenelerine çağrıldı. Kontrol muayenelerinde ETDRS eşeli ile tashihli görme keskinlikleri değerlendirildi, aplanasyon tonometresi ile göz içi basınç ölçümleri yapıldı. Olguların birinci, üçüncü ve altıncı aylardaki kontrollerinde optik koherens tomografi değerlendirmeleri yapılarak fovea kalınlık ölçümleri tekrarlandı. Kontrol muayenelerinde göz içi basıncı ölçümleri 21 mmhg nin üzerinde tespit edilen olgulara topikal antiglokom tedavisi başlandı. BULGULAR Çalışma kapsamındaki 10 olgudan 7 sinde(%70) sistemik hipertansiyon, 6 sında (%60) sigara kullanım hikayesi tespit edildi. Hiçbir olguda diabetes mellitüs yoktu. Dokuz (%90) olguda tıkalı damar üst temporal kadranda iken, 1 (%10) olguda alt temporal retina ven dal tıkanıklığı tespit edildi. Olguların görme azalmasını hissetmeleri ile ilk muayeneleri arasındaki süre 2 ile 16 gün arasında değişmekte idi (ortalama 8.1gün). Tedavi öncesi görme keskinlikleri dört olguda 1/10, üç olguda 2/10, iki olguda 3/10 ve bir olguda 4/10 seviyesindeydi. Yine tedavi öncesi aplanasyon tonometresi ile yapılan göz içi basıncı ölçümleri 13 ile 19 mmhg arasında değişmekte olup ortalama göz içi basıncı 16 mmhg idi. Tedavi öncesi çekilen flöresein anjiografilerde tüm olgularda KMÖ ne rastlanırken, hiçbir olguda retina iskemisi ve seröz maküla dekolmanı izlenmedi. Yine tedavi öncesi çekilen optik koherens tomografilerde tüm olgularda KMÖ tespit edilirken, 8 (%80) olguda KMÖ ne ilave olarak seröz maküla dekolmanı görüldü. Tedavi öncesi fovea kalınlık ölçümleri 344 ile 685 μm arasında değişmekte olup ortalama fovea kalınlığı 482.7 μm olarak hesaplandı. Fovea kalınlık ölçümleri optik koherens tomografi görüntüleri üzerinden yapılmış olup, foveada retina yüzeyi ile retina altı sınır arasındaki mesafe olarak hesaplandı. Tedavi sonrası olguların takip süreleri 6 ay ile 8 ay arasında değişmekte olup ortalama takip süresi

Ret-Vit 2005;13: 273-277 275 Resim 1. Yedi numaralı olgunun tedavi öncesi (A) ve tedaviden 6 ay sonraki (B) fundus flöresein anjiografi görüntüleri. Oklar OCT kesit yönünü göstermektedir. Resim 2. İki numaralı olgunun tedavi öncesi (A) ve tedaviden 6 ay sonraki (B) optik koherens tomografi görüntüleri. 6.8 aydı. İntravitreal triamsinolon asetonid uygulaması öncesi hiçbir olguya herhangi bir tedavi yöntemi uygulanmadı. İntravitreal triamsinolon asetonid uygulaması sonrası birinci, üçüncü ve altıncı aylarda yapılan muayenelerde olguların ortalama görme keskinlikleri sırasıyla 3/10 (0,35), 2/10 (0,29) ve 2/10 (0,29) seviyesindeydi. Birinci aydaki kontrolde olguların tümünde görme keskinliğinde artış elde edildi. Üçüncü ayda yapılan kontrollerde 5 olguda (%50) (olgu no 1,3,5,7 ve 9) görme keskinliğinin gerilediği gözlendi. Altıncı ayda yapılan kontrolde ise 6 olguda (%60) daha (olgu no 1,2,5,6,8,9) görme keskinliğinin azaldığı tespit edildi. Altı aylık takip süresince hiçbir olguda görme keskinliği başlangıç görme keskinliğinin altına inmedi. Birinci, üçüncü ve altıncı ayda yapılan kontrol muayenelerinde elde edilen ortalama göz içi basınçları sırasıyla 20.1, 18.0, 16.2 mmhg olup takip süresi içinde 6 (%60) olguda göziçi basınçlarının 21 mmhg nın üzerinde olması nedeniyle topikal antiglokom medikasyonu başlandı. Glokom medikasyonu uygulanan tüm olgularda tek ilaç kullanımı ile göz içi basınçları normal değerlere geriledi. İntravitreal triamsinolon asetonid uygulaması sonrası birinci ayda yapılan optik koherens tomografi incelemesinde olguların tümünde retina içindeki kistoid boşlukların gerilediği gözlendi. Ortalama fovea kalınlığı 254.3 μm ye gerilemişti. Seröz maküla dekolmanı tespit edilen olguların tümünde tedavi sonrası seröz maküla dekolmanının gerilediği gözlendi. Üçüncü ayda yapılan optik koherens tomografi değerlendirmelerinde görme keskinliğinde gerileme izlenen 4 olguda (%40) (olgu no 1,5,7 ve 9) KMÖ nin ve seröz maküla dekolmanının, 1 olguda (%10) (olgu no 3) ise KMÖ nin (3 numaralı olgunun tedavi öncesi incelemelerde sadece KMÖ vardı) nüks ettiği gözlendi. Ortalama fovea kalınlığı 366.8 μm ye yükselmişti. Bu olgulara tekrar intravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu yapıldı. Altıncı ayda ise birinci ay muayene bulgularına göre görme keskinliğinde azalma izlenen 1,2,5,6 ve 9 nolu olguların optik koherens tomografi incelemelerinde KMÖ nin ve beraberinde seröz maküla dekolmanının nüks ettiği gözlendi. Tedavi öncesi sadece KMÖ tespit edilen 8 numaralı olguda da altıncı aydaki kontrollerde KMÖ nin nüks ettiği tespit edildi. Bu olgulara tekrar intravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu yapıldı. Üçüncü ayda tekrar tedavi uygulanan olguların tümünde KMÖ ve seröz maküla dekolmanının tıpkı birinci tedavi uygulamasında olduğu gibi gerilediği gözlenirken, altıncı ayda tekrar tedavi uygulanan olgulardaki tedavi yanıtları çalışmanın takip süresinin sonlanması nedeniyle değerlendirilemedi. Takip süreleri içinde hiçbir olguda katarakt gelişimine ve endoftalmiye rastlanmadı. Resim 1 ve 2 de 7 numaralı olgunun sırasıyla tedavi öncesi ve tedaviden 6 ay sonraki fundus flöresein anjiografileri ve optik koherens tomografi görüntüleri gösterilmiştir.

276 Retina Ven Dal Tıkanıklığında İntravitreal Triamsinolon Asetonid Tedavisi Sonrası Maküladaki Değişikliklerin İncelenmesi Olgu No Cinsiyet Yaþ Takip (ay) Seröz Maküla Dekolmaný Týkalý damar Sistemik Hipertansiyon Sigara kullanýmý 1 Erkek 46 7 (+) Üst temporal ven (+) (+) 2 Erkek 58 8 (+) Üst temporal ven (+) (+) 3 Kadýn 65 6 (-) Üst temporal ven (+) (-) 4 Kadýn 64 6 (+) Üst temporal ven (-) (+) 5 Erkek 72 6 (+) Üst temporal ven (+) (+) 6 Erkek 69 6 (+) Üst temporal ven (+) (+) 7 Erkek 75 7 (+) Alt temporal ven (-) (-) 8 Erkek 68 8 (-) Üst temporal ven (-) (+) 9 Kadýn 57 8 (+) Üst temporal ven (+) (-) 10 Kadýn 55 6 (+) Üst temporal ven (+) (-) Tablo 1. Olguların tedavi öncesi klinik özellikleri ve takip süreleri. Olgu no GK (pre) GK (1.ay) GK (3.ay) GK (6.ay) FK (pre) FK (1.ay) FK (3.ay) FK (6.ay) 1 0.1 0.2 0.1 0.1 685 286 499 502 2 0.2 0.4 0.4 0.3 662 305 302 674 3 0.4 0.5 0.4 0.5 414 244 405 301 4 0.3 0.5 0.5 0.5 385 232 241 214 5 0.3 0.5 0.3 0.3 426 246 418 410 6 0.2 0.5 0.5 0.3 365 214 285 344 7 0.1 0.2 0.1 0.3 582 228 485 211 8 0.2 0.3 0.3 0.2 344 221 232 340 9 0.1 0.2 0.1 0.1 502 316 496 484 10 0.1 0.2 0.2 0.2 462 251 305 281 FK= Fovea kalınlığı, GK= Görme keskinliği. Fovea kalınlıkları (μm) birimiyle verilmiştir. Tablo 2. Olguların tedavi öncesi ve tedavi sonra görme keskinlikleri ve fovea kalınlık ölçümleri. TARTIŞMA KMÖ retina ven dal tıkanıklığı geçiren olgularda görme azalmasına neden olan bir komplikasyondur. Maküla ödeminin patogenezi tam olarak aydınlatılmış olmamakla birlikte, kan-retina bariyerinin tahrip olması patogenezde önemli rol oynamaktadır 2. Çevre dokular tarafından salınan ve damar geçirgenliğinde artışa neden olan endojen faktörlerin kan-retina bariyerinin tahrip olmasına neden olduğu bilinmektedir 9. KMÖ tanısında oftalmoskopik muayenenin yanında fundus flöresein anjiografi önemli bir tanı yöntemidir. Ancak fundus flöresein anjiografi ile KMÖ nin kantitatif değerlendirmesini yapmak mümkün değildir. Ayrıca son yıllarda tanımlanan ve retina ven dal tıkanıklığı bulunan olgularında sıkça rastlandığı rapor edilen seröz maküla dekolmanının da tespit edilmesi olanaksızdır. Genellikle foveada lokalize olan ve retina içindeki sıvı birikimi nedeniyle tespit edilemeyen seröz maküla dekolmanları bir çok olguda sadece optik koherens tomografi ile tespit edilebilmektedir 7-8. Klinik önemi, oluşum mekanizması, KMÖ ile ilişkisi ve tedavi yöntemi bilinmeyen seröz maküla dekolmanlarının uygulanacak herhangi bir tedavi yöntemine verecekleri yanıt da sadece optik koherens tomografi ile tespit edilebilir. Son yıllarda çeşitli patolojilere bağlı olarak ortaya çıkan KMÖ olgularında başarı ile kullanılan intravitreal triamsinolon asetonid tedavisinin retina ven dal tıkanıklığı olgularında da yüz güldürücü sonuçlar verdiği bilinmektedir. Chen ve ark. 4 tarafından yayınlanan makalede retina ven dal tıkanıklığı nedeniyle intravitreal triamsinon asetonid tedavisi uygulanan 38 yaşındaki bir olguda görme keskinliğinin arttığı ve KMÖ nin gerilediği göste-

Ret-Vit 2005;13: 273-277 277 rilmiştir. Jonas ve ark. 5 düzenlediği başka bir çalışmada ise retina ve dal tıkanıklığı nedeniyle KMÖ gelişen 28 olgudan 10 una intravitreal triamsinolon uygulanmış, diğer 18 olguda ise herhangi bir tedavi uygulanmadan takip edilmiştir. Gerek birinci ayda, gerekse de ikinci ayda yapılan kontrollerde intravitreal triamsinolon asetonid uygulanan grupta görme keskinliğinin diğer gruba göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı tespit edilmiştir. Çalışmamızda retina ven dal tıkanıklığı nedeniyle KMÖ tespit ettiğimiz ve intravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu sonrası en az 6 ay takip edilen 10 olguda tedavi sonrası makülada oluşan morfolojik değişiklikler tespit edilmiş ve optik koherens tomografi ile elde edilen tomografik kesitlerdeki retina içi ve retina altı yapılara ait değişiklikler izlenmiştir. Çalışma sonucunda elde ettiğimiz verileri iki açıdan değerlendirmek mümkündür. Bunlar; tedavi öncesi çalışma kapsamındaki olguların tümünde izlediğimiz KMÖ ne ait değişiklikler ve olguların 8 inde izlediğimiz seröz maküla dekolmanına ait değişikliklerdir. İntravitreal triamsinolon asetonid uygulaması sonrası birinci ayda yapılan optik koherens tomografi incelemesinde olguların tümünde retina içindeki kistoid boşlukların gerilediği gözlendi. Tüm olgularda retina kalınlığının gerilediği ve foveal çukurluğun oluştuğu tespit edildi. Üçüncü ayda yapılan değerlendirmede 5 olguda, altıncı ayda yapılan değerlendirmede ise 6 olguda retina kalınlığının yeniden arttığı, retina içinde kistoid boşluk oluşumunun tekrarladığı ve foveal çukurluğun kaybolduğu tespit edildi. Gerek üçüncü ayda gerekse de altıncı ayda KMÖ nde nüks izlenen bu olgularda görme keskinliklerinde nüksle birlikte azalma oldu. Üçüncü ayda KMÖ nüks eden ve yeniden intravitreal triamsinolon asetonid uygulanan olguların takiplerinde KMÖ nin gerilediği gözlendi. İntravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu sonrası retina ven dal tıkanıklığı olgularında elde edilen bu yanıt başka nedenlere bağlı olarak gelişen KMÖ olgularındaki yanıta paraleldir. Bir kortikosteroid süspansiyonu olan triamsinolon asetonidin araşinoid asit yolunu inhibe ederek prostagladin sentezini önledikleri ve bu sayede inflamasyonu baskıladıkları ve damar geçirgenliğini azalttıkları bilinmektedir 10-12. Tedavi öncesi optik koherens tomografi incelemesinde seröz maküla dekolmanı izlenen olguların tedavi yanıtları incelenecek olursa: Tedavi sonrası birinci ayda yapılan optik koherens tomografi incelemesinde seröz maküla dekolmanı bulunan tüm olgularda seröz maküla dekolmanının gerilediği tespit edildi. Üçüncü ayda yapılan değerlendirmede 4 olguda, altıncı ayda yapılan değerlendirmede ise 5 olguda seröz maküla dekolmanının nüks ettiği gözlendi. Seröz maküla dekolmanında nüks izlenen olguların tümünde aynı dönemlerde KMÖ nde de nüks geliştiği gözlenirken, takipler sırasında daha önce seröz maküla dekolmanı bulunmayan hiçbir olguda seröz maküla dekolmanı gelişmedi. Tıpkı KMÖ nüksünde olduğu gibi seröz maküla dekolmanı nüks eden olgularda da görme keskinliğinde azalma gözlendi. Üçüncü ayda seröz maküla dekolmanı nüks eden ve yeniden intravitreal triamsinolon asetonid uygulanan olguların takiplerinde seröz maküla dekolmanının gerilediği gözlendi. Damar geçirgenliğini azaltması yanında kortikosteroidlerin mikroglial morfolojiyi ve hücreler arası adezyon moleküllerini etkileyerek kan-retina bariyerinin sağlamlaştırılmasına ya da tekrar kurulmasına yardım ettiği bilinmektedir 13-14. Bu da retina ven dal tıkanıklığı olgularında intravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu sonrası seröz maküla dekolmanlarının gerilemesinin açıklanmasına yardım edecek bir noktadır. Optik koherens tomografi retina ven dal tıkanıklığı bulunan olgularda intravitreal triamsinolon asetonid sonrası maküladaki değişikliklerin takip edilmesi açısından son derece faydalı bir yöntemdir. Çalışmamızın sonuçları intravitreal triamsinolon asetonid injeksiyonu ile retina ven dal tıkanıklığı bulunan olgularda gerek KMÖ nin ve gerekse seröz maküla dekolmanının gerilediğini göstermiştir. Elde edilen anatomik sonuçlar görme keskinliği ile paralellik göstermiştir. KMÖ ne seröz maküla dekolmanının eşlik ettiği olgularda tedavi sonrası gelişen nükslerde her iki tablonun yine beraber ortaya çıktığı gözlenmiştir. Olgu sayısının ve takip süresinin az oluşu ve kontrol grubunun olmaması çalışmamızın zayıf yönleridir. Özellikle takip süresi içinde ortaya çıkan nüksler de göz önüne alındığında intravitreal triamsinolon asetonid tedavisinin makülada neden olacağı değişikliklerin anlaşılması açısından başka çalışmalara ihtiyaç vardır. KAYNAKLAR 1. Shilling JS, Jones CA: Retinal branch vein occlusion: a study of argon laser photocoagulation in the treatment of macular edema. Br J Ophthalmol 1984;68:196 198 2. Gutman FA, Zegarra H: Macular edema secondary to occlusion of the retinal veins. Surv Ophthalmol 1984;28:464-470. 3. The Branch Vein Occlusion Study Group: Argon laser photocoagulation for macular edema in branch vein occlusion. Am J Ophthalmol 1984;98:271 82 4. Chen SDM, Lochhead J, Patel CK, et al.: Intravitreal triamcinolone acetonide for ischaemic macular oedema caused by branch retinal vein occlusion. Br J Ophthalmol 2004; 88: 154-155. 5. Jonas JB, Akkoyun I, Kamppeter B, et al.: Branch retinal vein occlusion treated by intravitreal triamcinolone acetonide. Eye 2004; 23 [Epub ahead of print]. 6. Karaçorlu S: Optical coherence tomography (OCT). Ret-Vit 1999;7:97-103. 7. Spaide RF, Lee JK, Klancnik JM, et al.: Optical coherence tomography of branch retinal vein occlusion. Retina 2003;23:343-347. 8. Özdemir H, Karaçorlu M, Karaçorlu S: Retina ven dal tıkanıklığında seröz maküla dekolmanı. Ret-Vit 2004;12:112-115. 9. Vinores SA, Sen H, Campochiaro PA: An adenosineagonist and prostaglandin E1 cause breakdown of blood-retinal barrier by opening tight junctions between vascular endothelial cells. Invest Ophthalmol Vis Sci 1992;33:1870-1878. 10. Karacorlu M, Ozdemir H, Karacorlu S: Intravitreal triamcinolone acetonide for the treatment of chronic pseudophakic cystoid macular edema. Acta Ophthalmol Scand 2003;81:648-652. 11. Karacorlu M, Ozdemir H, Karacorlu S, et al.: Intravitreal triamcinolone as a primary therapy in diabetic macular oedema. Eye 2005. 12. Karaçorlu M, Özdemir H, Karaçorlu S: Santral retina ven tıkanıklığına bağlı maküla ödemi tedavisinde intravitreal triamsinolon asetonid. T Oft Gaz 2003;33:742-749. 13. Penfold PL, Wong JG, Gyory J, et al.: Effects of triamcinolone acetonide on microglial morphology and quantitative expression of MHC-II in exudative age-related macular degeneration. Clin Experiment Ophthalmol 2001;29:188-192. 14. Penfold PL, Wen L, Madigan MC., et al.: Triamcinolone acetonide modulates permeability and intercellular adhesion molecule- 1 (ICAM-1) expression of the ECV304 cell line: implications for macular degeneration. Clin Exp Immunol 2000;121:458-465.