Türkiye küçük Millet Meclisleri Şubat 2011 Raporu Siyaset ve Toplumda Üslup
Ortak Paydalar Toplum ve siyasetin üslubunda paralel bir ilişki var. Her ikisinin de kullandığı üslup ve dil, demokrasimizin düzeyi ile doğru orantılı. Toplumun genel üslubunda eğitim sisteminin de kusuru var. Toplumsal şiddet eğilimi, üsluba da yansıyor. Siyasetçilerin kullandığı kötü üslubun kamuoyunda prim yaptığı görüşü yaygın. Bu sert üslup topluma da yansıyor ve gerilimlere neden oluyor. Toplum ve siyasetin üslup sorunlarından medya da birinci derecede sorumludur. Parti tabanları, liderler ve yöneticilerin üslubunun olumsuzluğu karşısında tepkilerini ortaya koymalı. 2
Genel Değerlendirme: TkMM ler hem çeşitli nedenlerle sürekli gündeme gelen hem de önü alınamayan bir sorunu Şubat ayında konu edindi ve siyasette ve toplumda, zaman zaman değişik şiddetlerde görülen üslup sorununu, hem siyasetçiler boyutuyla hem de toplumsal nedenleriyle birlikte tartıştı. Fikri ve ahlaki yaklaşımlarda benzer ön kabuller yüksek oranda da olsa, sorumluğun kimde olduğu ve durumu düzeltmek için neler yapılması gerektiği konusunda farklılıklar da az değil.. Şubat ayının toplantı tutanaklarına bakıldığında, kimi istisnalar hariç, katılımcıların eleştirilerinde ideolojik ve siyasal aidiyetlerini aşarak değerlendirmeler yaptığı görülüyor. Yani saldırgan bir üslubu kullanan her kim ise, ister başbakan, ister muhalefet partileri ya da başkaları, konuşmacıların büyük kesimi bunu eleştirmekten geri durmuyor. Toplumun üslup sorunları tartışma konusu olduğunda ise, ilk göze çarpan, katılımcıların özeleştiriye açık ve yatkın tutumu. Özellikle STÖ ler bağlamında ele alınan bu boyutta, kendilerine düşen görev ve sorumlukları da olanca açıklığıyla ifade ettiler. Kısa anlatımıyla, iğneyi kendilerine de batırdılar. Bu arada, TkMM çalışmalarının temel ilkelerinden biri olan aile fotoğrafı yaklaşımının sıklıkla anıldığını da belirtelim. Farklı fikir ve düşüncede, farklı kurumlardan insanlarla TkMM toplantılarında bir araya gelmelerinin üslup ve yaklaşımlarına pozitif etkisini dile getiren oldukça fazla sayıda katılımcı var. Şubat 2011 toplantılarında, Batman dışında, tüm TkMM ler Siyaset ve Toplumda Üslup konusunu gündemlerine aldılar. 3
Batman kmm ise 102. Md. Kapsamında yaşanın tahliyeler ve STK ların sorunlarını konu edindi. Şubat ayında bir yeni de, Uşak ve Diyarbakır kmm lerin yeniden toplanmaya başlamasıydı. Uşak kmm toplantısına milletvekili Osman Coşkunoğlu, Muş kmm Toplantısına Medeni Yılmaz, Hakkari kmm toplantısına vekil Hamit Geylani ve belediye başkanı Erdal Aydın, Batman kmm toplantısına ise vekil M. Emin Ekmen katıldı. Çalışmalarına yeniden başlayan Diyarbakır kmm, toplantı saatinde salonda yalnızca iki katılımcı bulunduğu için toplantısını gerçekleştiremedi. Diyarbakır ın yanı sıra, Bursa kmm ve Van kmm de katılım olmadığı için Şubat ayında toplanamadı. Yüksekova da yapılan Hakkari kmm toplantısında Kürtçe konuşuldu. Şubat ayının yerel konu başlıkları ise şu şekilde oluştu: Adana- Adana'da ortak akıl işliyor mu?, Adıyaman- Kadınların siyasete katılımı, Batman- Şehir içi trafik sorunu, Elazığ- Bölge istinaf mahkemesi, Eskişehir- Trafik sorunu, Hatay- İlimizde üslup, Iğdır- Iğdır'da sağlık konusunda yapılması gerekenler, Kocaeli- Pasco demir çelik fabrikası, Malatya- Malatya nın tanıtımı ve turizm, Ordu- Yerel STK ların işbirliği ve etkinliği, Uşak- Kentsel Dönüşüm Hazırlayan; Yakup Kadri Karabacak Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinatörü 18.02.2011 Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir. 4
I- Siyaset ve Toplumda Üslup Kem söz sahibinindir! Ama Hem siyasette hem de toplumda üslubun bozukluğunda hemfikir olunsa da; nedenleri ve sonuçlarında çok sayıda ama lı cümleyle karşılaşıyoruz. Nedenler arasında en fazla gösterilen gerekçe, toplumun şiddete ve ötekileştirmeye olan yatkınlığının, hem kendi diline hem de siyasetin diline de yansıdığı. Türkiye de demokrasinin ve eğitim sisteminin gelişmişliği ile dil ve üslup arasında doğru orantı vardır mealinde belirlemelere katılımcılardan itiraz eden yok. Özellikle siyasetçilerin takındığı negatif üslupta, Türkiye siyasetinin çözüm üretmekten çok öteki üreten bir geleneğe sahip olduğu görüşü hakim. Gelenek diyoruz; çünkü bu durumun Türkiye siyasi hayatının her evresinde var olduğunun altı sıklıkla çizildi. Siyasetçilerin, bozuk hatta lümpen bir jargon kullanmasının, bilinçli bir tercih olduğunu düşünülüyor. Toplumun, kullanılan bu dili teorik olarak kınasa da, içten içe ona hitap eden, elitizmden uzak bu dile sempati beslediği de açıkça söyleniyor. Siyasetçilerin zaman zaman kullandığı, sokak jargonu nun, toplum nazarında ve özellikle de seçimlerde prim yaptığı görüşü hakim. Siyasetçilerin sert ve üslupsuz çıkışlarının, insana ait bir mazereti bulunduğunu ima eden katılımcılar da var. Bunlar tipik olarak Ama başbakanın da üstüne çok gelindi, ama Kürt siyasetçiler her an tehdit altında, her an hakarete maruz diyerek devam eden ifadeler. Gene de üslubun ve dilin, kişinin geldiği sosyal tabakaya, eğitimine ve mizacına göre değiştiğine dikkat çekiliyor. 5
Yumurta mı tavuktan Bir ikilem neredeyse tüm toplantılarda gündeme geldi: siyasetçi mi toplumu bu yönde etkiliyor, toplum mu siyasetçiyi? İlk bakışta kesin çizgilerle ayrıştırılamayacak bu ikileme verilen cevaplarda, aslında başat (dominant) öznenin hangisi olduğunun cevabı aranıyor. Bir görüş siyasetçinin toplumun içinden çıkan bir karakter olduğuna göre, toplumsal koşular içinde şekillendiğine daha fazla vurgu yapıyor. Üslubun bozukluğuna ilişkin neden ve sonuçların toplumda aranması ve çözüm yollarının bu düzlemde ele alınması gerektiğini daha fazla önemsiyor. Yani baskın etki gücünün toplumda olduğunu belirtiyor. Diğer görüş ise üsluba ilişkin sorunların toplumsal gerekçelerini göz ardı etmemekle beraber, siyaset dilinin ve siyasetçinin otonom bir alan olduğuna işaret ediyor. Toplumsal vaziyet ne olursa olsun, siyasetçinin görev ve sorumluluklarından bu gerekçe ile muaf tutulamayacağını belirtiyor. Başka bir ifade ile, siyaset kurumu, model ve göz önünde olan kişilerin elinde olduğundan, onların olumsuzlarının toplumsal karşılığı da daha fazla oluyor. Bu görüş, baskın etki gücünün siyaset olduğunu savunuyor. Yalnızca Hakkari kmm katılımcılarından, Nesibe Açar, siyasetin ve toplumun dilinin erilliğine dikkat çekerek, üslupta yaşanan sorunlu durumun aynı zaman cins ayrımcı yaklaşımları da beraberinde getirdiğini belirtti. Genel kanının aksine, siyaset ve toplumun üslubunda medyanın sorumluluğuna dikkat çeken katılımcı sayısı da oldukça azdı. 6
Milletvekillerinin Görüşleri Toplantıya katılan vekiller de, genel kanaatleri paylaştı. Özellikle siyaset kurumundaki kişilerin, özellikle de kendilerinin, toplumu gerileme itecek, olumsuz örnek oluşturacak yaklaşımlardan uzak durması gerektiğinin farkında olduklarında ortak görüş ifade ettiler. Öneriler - Sivil toplum ve parti mensupları, ayrımsız gözetmeksizin, siyasetçilerin üsluplarından duydukları rahatsızlığı ifade etmeli, bunu özellikle kendi mensubu oldukları veya yakınlık duydukları parti yöneticileri için yapmalıdırlar. - Eğitim sisteminde, kaliteyi arttıracak reformlar yapılmalıdır. - Medya, gerek siyasetçileri gerekse de toplumu gerilim, şiddet ve ötekileştirmeye teşvik edecek yayınlardan vazgeçmelidir. II- 102. Md. Kapsamında Yaşanan Tahliyeler Bu başlık altında özellikle dikkat çekilen konu, Türkiye de yargılama sürelerindeki uzunluk ve bunun yarattığı mağduriyetlerdi. Çok sayıda konuşmacı, özellikle Hizbullah davasından yargılananların 10 yıl tutukluluk sınırını aştıkları için tahliye edilmeleri üzerine yaşanan tartışmanın haksız olduğunu ifade etti. Katılımcılardan, Mustazafder sözcüsü ise, derneklerinin içine çekildiği tartışmanın kendilerine karşı yürütülen yasadışı örgüt izlenimi yaratma kampanyası olduğunu belirtti. 7
Sayılarla TkMM Ocak 2011 Forum toplantıları Gerçekleşme sayı ve oranları: Yapılması gereken toplantı sayısı: 24 İptal edilen toplantı: 3 (Ankara, Urfa, Van) Katılım sağlanamayan toplantı: 3 (Bursa, Diyarbakır, Tunceli) Yapılan toplantı sayısı: 18, toplantı gerçekleşme oranı: %75 Sivil Toplum katılımı: Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 360 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 200 %55,55 Seçilmişlerin katılımı: Katılması gereken milletvekili sayısı: 106 Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 4 %3,77 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 18 Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: 2 %11,11 Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: 3 %16,66 Medya ilgisi: Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 43 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 2 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı? Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 11 % 61,11 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 5 %27,77 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 2 %11,11 Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları: Katılımcı meslek odaları sayısı: 26 %13 Katılımcı sendika sayısı: 31 %15,5 Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 143 %71,5 İzleyiciler: İzleyici olarak katılanlar: 85 8