Diyalog izocam Nisan Mayıs Haziran 2013 "İzocam Manto" ile kaliteli ve güvenilir çözümler İzocam geleceğin binalarını anlattı, Yalıtım sektöründe buluş sayısı çok az, İzocam 13. Yalıtım Yarışması nda dereceye girenler ödüllendirildi, Yalıtımın liderinden güvenilir mantolama: İzocam Manto, Sinpaş GYO, tüm seçkin projelerini İzocam ile yalıtıyor
2 Nisan - Mayıs - Haziran 2013 İZO CAM Di ya log İzo cam Ya yın Or ga nı için de ki ler Ya yın tü rü Ye rel, sü re li, üç ay lık der gi İzo cam Adı na İm ti yaz Sa hi bi A. Nu ri Bu lut s. 04 İzocam dan Haberler İzocam geleceğin binalarını anlattı Ya yın So rum lu su İpek Sey han Ya yın Ku ru lu Fa tih Ök tem, İpek Sey han, Be tül Kı lıç Da nış man Dr. Ke mal Ga ni Bay rak tar s. 06 s. 08 Rö por taj Yalıtım sektöründe buluş sayısı çok az Rö por taj Çevre dostu yerleşkeler tasarlıyoruz Edi tör De met Şe ker Ak gü neş Gra fik Ta sa rım Kadir Kaymakçı Ya zış ma Ad re si İzocam Tic. ve San. A.Ş. Di lo va sı Organize Sanayi Bölgesi, 1. Kısım Dicle Caddesi No: 8 Dilovası/Ko cae li Tel: (0 262) 754 63 90 Faks: (0 262) 754 61 62 kurumsaliletisim@izo cam.com.tr s. 14 s. 18 s. 19 İzocam dan Haberler İzocam 13. Yalıtım Yarışması nda dereceye girenler ödüllendirildi İzocam dan Haberler Yalıtımın liderinden güvenilir mantolama: İzocam Manto Bayilerimiz Son kullanıcılara doğru uygulamayı anlatmaya çalışıyoruz Ya pım Konak Medya Selahattin Pınar Cad. Cemal Sahir Sok. Polat İş Merkezi No: 29 Kat: 4-5 D: 45 Mecidiyeköy / İstanbul Tel: 0 212 216 97 00 www.konakmedya.com Renk Ay rı mı ve Bas kı Özgün Ofset Aytekin Sok. Yeşilce Mah. No: 21 34418 4. Le vent / İs tan bul Tel: (0212) 280 00 09 Faks: (0212) 264 74 33 s. 32 s. 34 İzo cam Kul la nan lar Sinpaş GYO, tüm seçkin projelerini İzocam ile yalıtıyor Ki şi sel Ge li şim Tükenmiş olabilirsiniz 06 14 18 32
Başlar ken İzocam Manto ile kaliteli ve güvenilir çözümler sunuyoruz Dergimizin Nisan-Mayıs-Haziran sayısında, Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamındaki HERB Projemiz çerçevesinde TTMD ve İTÜ Makina Fakültesi ile işbirliğinde düzenlediğimiz, geleceğin bina tasarımları ve teknolojilerini konuştuğumuz semineri ve yenilikçiliği ele aldık. Aynı zamanda, İzocam Manto Uygulama Bayilerine ve son kullanıcılara da bu sayımızda yer verdik. Bu yılın ikinci Diyalog dergisinde sizlerle, İzocam, İTÜ Makina Fakültesi ve Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) işbirliğinde düzenlenen Geleceğin HVAC ve Bina Tasarımında Yenilikçi Fikirler (From Idea To Innovation, Practicing Future in HVAC and Building Design) konulu seminerin detaylarını paylaşıyoruz. Seminere, Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında desteklenen Holistic Energy Efficient Retrofitting of Residential Buildings (HERB), Konutların Yüksek Enerji Verimliliği Sağlayacak Şekilde Bütünsel Olarak İyileştirilmesi projesinin ortak kurumlarından katılan bilim adamları tecrübelerini paylaştılar. TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Türkmen ve benim seminerde yaptığımız konuşmaların yanı sıra; Notthingham Üniversitesi Mimarlık ve Çevreci Yapılar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saffa Riffat, Green Evolution CEO su Dr. Ioannis Pappas ve Bologna Üniversitesi Enerji, Nükleer ve Çevresel Kontrol Mühendisliği Daire Başkanı Prof. Dr. Enzo Zanchini seminerde değerli görüşlerini paylaşan bilim insanları arasında yer alıyor. HERB projemiz, Avrupa nın pek çok ülkesinde üniversiteler ile endüstrinin bir araya gelerek, binalarda yenilikçi enerji verimliliği çözümleri geliştirdiği önemli bir proje... Projeyle, eski binaların, günümüz teknolojileri kullanılarak daha verimli hale getirilmesi amaçlanıyor. İzocam olarak bu tür projelerde yer almaya, çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmaya devam edeceğiz. Dergimizin bu sayısında, seminerin iş ortaklarından TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Türkmen ve konuşmacılardan, Notthingham Üniversitesi Mimari ve İnşaat Fakültesi Başkanı Prof. Dr. Saffa Riffat, Green Evolution CEO su Dr. Ioannis Pappas ile söyleşiler yaptık. Kendileriyle, kurumlarının faaliyetleri, enerji verimliliği ve yeşil binalara yönelik yaptıkları çalışmalar ile ilgili görüştük. Sayın Türkmen, Sayın Prof. Dr. Riffat, Sayın Dr. Pappas a, değerli görüşleriyle dergimizde yer aldıkları için teşekkür ediyorum. Ayrıca, İzocam ın Ar-Ge ye yaklaşımını, Ar-Ge çalışmalarını, sektörün bu konudaki ihtiyaçlarını da, benimle gerçekleştirilen röportajda bulabilirsiniz. Dergimizin bu sayısında sıvalı dış cephe ısı yalıtımı (manto) uygulamalarına geniş yer ayırdık. Mantolama pazarı her geçen yıl büyüyeyerek sürekli gelişmektedir. Geçtiğimiz günlerde, sıvalı dış cephe yalıtım sistemlerinde İzocam Manto yu profesyonellerin ve tüketicinin kullanımına sunduk. İzocam Manto Dış Cephe Yalıtım Sistemleri, birbiriyle uyum içinde çalışan tüm sistem elemanlarıyla kaliteli ve güvenilir çözümler sunuyor. Dış cephe yalıtımı için gerekebilecek tüm detaylar İzocam Manto da yer alıyor. Üstelik bu detayların hepsi kullanıcıya tek seferde ve bir sistem kurgusu ile sunuluyor. Sistemin içinde farklı ısı yalıtım levha alternatiflerimiz de bulunuyor. İzocam Manto ile ilgili hazırladığımız www.izocammanto.com.tr web sitesi ile tüketicilerimizi mantolama üzerine daha fazla bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Bu sayıda İstanbul daki Manto Uygulama Bayilerimizden, Genç İzolasyon İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Kurucusu Ekrem İnce, İstanbul İnşaat ve İzolasyon Taahhüt Ticaret in Sahibi Tarkan Uzunkaya ve Ekip Yapı Elemanları İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti. Sahibi Orkan Akbaş ile görüştük. Kendilerinden yaptıkları uygulamalar ve mantolama pazarıyla ilgili bilgiler aldık. Son dönemde İzocam mantolama ürünleriyle yaptıkları projelere yer verdik. Bu sayımızda ayrıca, apartman, site ve müstakil evlerine, İzocam ürünleriyle mantolama yaptıran ve yalıtım öncesi ile sonrası edindikleri tecrübeleri paylaşan son kullanıcılarla görüştük. Dergimizde duyurduğumuz bir diğer yeni sistemimiz de, alçı levhada dünya markası olan Rigips ile işbirliği yaparak geliştirdiğimiz bölme duvar sistemi olan InWall Yangın güvenliği konusunda yüksek korunum sağlayan InWall, Rigips alçı levhalarla İzocam Camyünü ve Taşyünü yalıtım şilte ve levhalarının birlikte kullanıldığı bir sistem. 30, 60 ve 90 dakika yangına dayanım sağlayan InWall Bölme Duvar Sistemleri özellikle ofisler, okullar, oteller, alışveriş merkezleri ve hastaneler gibi kalabalık mekânlara uygulanmaya elverişli özellikler içeriyor. Bu yıl 36. sı gerçekleştirilen Yapı Fuarı na yeni ürün ve sistemlerimizle katıldık. İzocam standında yeni ürünümüz Foamboard Lambda 30, İzocam Manto, InWall ve Tekiz Panelleri ni sergiledik. Foamboard Lambda 30 u ilk kez Yapı Fuarı nda sergilediğimizi belirtmek isterim. Fuarda katılımcılara yeni ürün ve sistemlerimizi sunarken, aynı zamanda yalıtımla ilgili her zaman olduğu gibi kendilerini bilgilendirdik. İzocam olarak, Yalıtım Yarışması ile genç yetenekleri keşfetmeye ve onları desteklemeye devam ediyoruz. Yarışmanın bu yılki proje konusu, Almanya nın Mannheim şehrinin Glückstein Bölgesi ndeki mevcut durumu göz önünde bulundurarak, geleceğin imarına ilişkin bir vizyon sunulmasıydı. Bu yıl 13. sünü gerçekleştirdiğimiz Yalıtım Yarışması nı geçtiğimiz Mayıs ayında sonuçlandırdık. Yarışmaya katılan 50 proje arasından dereceye giren en başarılı 3 projenin sahiplerini ödüllendirdik. Gençlerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Dergimizde dereceye giren öğrencilerimizle yaptığımız kısa söyleşileri de bulabilirsiniz. Sevgi ve Saygılarımla, A. Nuri Bulut Ge nel Mü dür
4 İzocam'dan Haberler İzocam geleceğin binalarını anlattı İzocam, İTÜ ve TTMD'nin işbirliğinde düzenlenen Geleceğin HVAC ve Bina Tasarımında Yenilikçi Fikirler seminerinde, yurtiçi ve yurtdışından sektör temsilcileri ve akademisyenler bir araya geldi. Seminerde, İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut konuşma yaptı. İzocam, İTÜ Makina Fakültesi ve Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) işbirliğinde, 5 Nisan 2013 tarihinde İTÜ nün Gümüşsuyu ndaki Makina Fakültesi nde, Geleceğin HVAC ve Bina Tasarımında Yenilikçi Fikirler (From Idea To Innovation, Practicing Future in HVAC and Building Design) başlıklı bir seminer düzenlendi. Seminerde, Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında desteklenen Holistic Energy Efficient Retrofitting of Residential Buildings, (HERB- Konutların Yüksek Enerji Verimliliği Sağlayacak Şekilde Bütünsel Olarak İyileştirilmesi) projesinin ortak kurumlarından bilim adamları tecrübelerini paylaştı. Türkmen: Uluslararası projelerde yer alıyoruz İzocam Teknik Pazarlama Müdürü Dr. Kemal Gani Bayraktar ın açılış konuşmasını yaptığı seminerde, ilk konuşmayı TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Türkmen yaptı. Türkmen, konuşmasında TTMD nin kuruluş amacı, faaliyetleri ve enerjiyle ilgili yürüttükleri projelerden söz etti. TTMD nin uluslararası işbirliklerinde etkin rol aldığını belirten Türkmen, 2001 de İspanya da düzenlenen Climamed kongresinde İspanya dan sonra en fazla bildiri sunan ülkeler arasında yer aldıkları bilgisini verdi. Türkmen, Derneğimiz, enerjinin önemini hiç aklından çıkarmadan uluslararası projelerde yer alıyor diyerek projelerle ilgili bilgi paylaştı. Bu projelerden birisinin AB Binalarda Enerji Verimliliği Konusunda Gençlerin Eğitimi ve İstihdam Edilebilirliğin Sağlanması projesi olduğunu ifade eden Türkmen, TTMD olarak AB 7. Çerçeve Programı kapsamında yer aldıkları projelerden söz etti. Türkmen konuşmasının sonunda, Kullandığı enerjinin yüzde 75 inden fazlasını ithal eden ülkemiz için AB fonlarından destek alınarak yürütülen bu programlardan yararlanmanın değerli olduğunu düşünüyorum dedi. Bulut: Önceliğimiz çevre dostu ürünler Türkmen in ardından İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut konuşma yaptı. Bulut, yenilikçiliğin çağımızda tüm kurumların ve bireylerin gelişim stratejilerinin başında geldiğini, çünkü içinde bulunduğumuz dönemin kendini tekrar etme dönemi değil, gelecek nesillere yenilikler teslim etme dönemi olduğunu söyledi. İzocam ın kurulduğu günden beri her alanda sürekli kendini yenilediğini belirten Bulut, her platformda edindikleri bilgi ve tecrübeyi paylaşmaya özen gösterdiklerinin altını çizdi. Bulut, önceliklerinin çevre dostu ürünler olduğu, gelişen inşaat ve tesisat teknolojisini dikkate alarak tasarımlar yaptıkları ve değer katan, farklılık yaratan ürünleri piyasaya sundukları
bilgisini verdi. Misyonlarının gelecekte de sürdürülebilir, çevreci ve güvenilir ürünleriyle sektörde örnek ve öncü olmaya devam etmek olduğunu belirten Bulut, Önümüzdeki yıllarda yalıtım ürünleri daha düşük ısı iletim kat sayısına sahip, enerji verimliliği çok daha düşük ve çevre dostu ürünlerden oluşacak. Biz de gelişmiş çözümler sunmaya çalışacağız. Tüm bu çalışmalarımızı sizlerle birlikte şekillendirmek, enerji etkin binaları ve tesisatları tasarlamada başarımızı yükseltmek bizim için en büyük mutluluk kaynağı olacaktır dedi. Prof. Dr. Riffat: Yüzde 60 tasarruf sağlayan yeşil yerleşke yaptık Bulut un konuşmasının ardından seminerin ilk oturumunun moderatörlüğünü İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Arısoy yaptı. Oturumun ilk konuşmacısı Notthingham Üniversitesi Mimarlık ve Çevreci Yapılar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saffa Riffat tı. Düşük ve Sıfır Karbonlu Binalar ve Enerji Tasarruf Teknolojileri konulu bir konuşma yapan Prof. Dr. Riffat, Notthingham Üniversitesi nde yüzde 60 tasarruf sağlayan yeşil bir yerleşke inşa ettikleri bilgisini verdi. Prof. Dr. Riffat, ilk sıfır karbon binalarını Çin de yaptıklarını, ülkede bu binanın kopyalandığını ve tüm ülkenin bu şekilde tasarlandığını söyledi. 1930 lu yıllarda yapılan ve restore ettikleri 7 evden örnekleri paylaşan Prof. Dr. Riffat, evlerde yenilikçi teknolojiler kullandıklarını, yüksek düzeyde yalıtım ve enerji verimliliği sağladıklarını belirtti. Prof. Dr. Riffat, Çin de her hafta 20 bin kişinin köyden şehre göç ettiğini ve ülkede 20 yıl içinde 400 yeni şehrin kurulacağını söyledi: Bu tabloya baktığımızda yenilenebilir enerjiyi şehirlere nasıl entegre edebiliriz diye düşünmek gerekiyor. Ama kalabalık şehirler için bunun tatbik edilmesi zor. İstanbul da denenebilir. Katılımcılara, Dubai de yeni kurulan, kendisinin danışmanlık hizmeti verdiği, düşük karbon salımlı Masdar şehriyle ilgili videoyu izleten Prof. Dr. Riffat, şehre 20 milyar dolar harcandığını belirtti. Dr. Pappas: Pasif ev, yüzde 40-60 ın üzerinde tasarruf sağlar Oturumun ikinci konuşmacısı olan, 20 nin üzerinde AB projesine danışmanlık yapan, Green Evolution CEO su Dr. Ioannis Pappas, Düşük Enerjili Binalar İçin Jeotermal Enerji Uygulamaları ve Pasif Ev Örneği konulu bir sunum yaptı. Dr. Pappas, konuşmasının başında Sıfıra yakın enerji tüketen bina ne demek? sorusunu sorarak, bu kavramı gerek sokaktaki insanların, gerekse mühendislerin algılamasının zor olduğunu söyledi. Sıfıra yakın enerji tüketen örneklerden birisinin pasif ev konsepti olduğunu ifade eden Dr. Pappas, pasif evlerde yalıtımın çok önemli olduğunu belirtti. Dr. Pappas, pasif evlerde pencere ve havalandırmanın önemine değinerek pasif evlerle ilgili örnekleri paylaştı: Pasif ev hava geçirmiyor. Evin içindeki hava alınıyor ve dışarıya veriliyor. Ama herhangi bir enerji kaybı olmuyor. Bu yöntemle yüzde 80-90 tasarruf edilebiliyor. Girit teki pasif ev örneğinden söz eden Dr. Pappas, termal suyundan ısıtma için yararlanıldığını ve bunun akıllıca bir sistem olduğunu ifade etti. Dr. Pappas, konuşmasının sonunda, pasif ev uygulamasının farklı ülkelerde iklime bağlı olarak farklı oranda faydaları olduğunun, standart bir eve göre yüzde 40-60 ın üzerinde tasarruf sağladığının altını çizdi. Dr. Pappas ın ardından, Bologna Üniversitesi Enerji, Nükleer ve Çevresel Kontrol Mühendisliği Daire Başkanı Prof. Dr. Enzo Zanchini, Zemin Yeraltı Suyu Akışının Olmadığı Ortamlarda Uzun Borulu Isı Ejanşörlerinin Gelişimi başlıklı bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Zanchini, BHE (Borehole Heat Exchangers) sistemlerinde düşey borulu eşanjörler kullanıldığını, öngörülen sıcaklığın kışın belli değerlerin altına düşmemesi, yazınsa çıkmaması gerektiği bilgisini verdi. Aynı üniversitede doktora öğrencisi olan Claudia Naldi ise, Hava-Su-Isı Pompalarının Kış Aylarına Yönelik Denge Noktasının Optimum Çözümü ve Termal Depolama Hacmi konulu bir konuşma yaparak, üniversitedeki çalışmalarıyla ilgili bilgi paylaştı. Üre: Buzun 0 dan farklı fazları da var PCM Products Ltd. Yöneticisi Zafer Üre, Faz Değişiklikleri, Küresel Uygulamalar ve Örnekleri konulu bir sunum yaptı. Ötektik malzemeler ya da faz değişimli malzemelerdeki en son yeniliklerden söz eden Üre, prensip olarak buzun 0 dan farklı fazlarının kullanıldığını söyledi. Üre, konuşması sırasında yanında getirdiği 58 derece ve 4 derecelik buzdan topları katılımcıların incelemesini istedi. Bu canlı örnekle Üre, teknik olarak 0 dan farklı derecelerde buz yapmanın mümkün olduğunu gösterdi. Üre, FİFA 2020 Olimpiyatları nın Katar da yapılmasından hareketle yüksek hava sıcaklıklarından etkilenmemek için 15 derecenin üstündeki buzun depolanıp stadyumu soğutmak için kullanabileceğini ifade etti. Seminerin ikinci oturumu, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Çakan ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumda, PCM Products Ltd. Yöneticisi Zafer Üre Şebeke Su- yu ile Kuru Isı Reddi Ekipmanları İçin Adyabatik Hava Girişi Soğutma Kiti, Isı Mühendislik Enstitüsü, Endüstriyel Isıl Sistemler Laboratuvarı Başkanı Prof. Dr. Osmann Sari CO 2 Hidrat: Bulamaç ve Depolama ve HVAC Manyetik Soğutma ; Uygulamalı Bilimsel Araştırma Hollanda Örgütü (NWO) Araştırmacısı Wouter Borsboom Yenilikçi Havalandırma Sistemleri ; Uygulamalı Bilimsel Araştırma Hollanda Örgütü (NWO) Araştırmacısı Leo Bakker Okul Binaları İçin Yeni Havalandırma Kavramı, Teori ve Pratik ; Onyx Solar Energy Baş Teknik Sorumlusu Dr. Teodosio del Caño Entegre Fotovoltaik Bina konulu konuşma yaptı. Seminer, İzocam Teknik Pazarlama Müdürü Dr. Kemal Gani Bayraktar ın HERB projesini tanıtan kapanış konuşmasının ardından sona erdi. HERB Projesi nedir? HERB (Holistic Energy-Efficient Retrofitting Of Residential Buildings), yani Konutların Yüksek Enerji Verimliliği Sağlayacak Şekilde Bütünsel Olarak İyileştirilmesi olarak adlandırılan bir proje. AB ülkelerindeki standart konutların, iyileştirilmesi ve takibine yönelik olarak, enerji verimliliği yüksek, yenilikçi teknoloji ve çözümlerin geliştirilmesini amaçlıyor. Dış cephe iyileştirilmesi için öngörülen teknolojiler arasında çeşitli yalıtım malzemeleri bulunuyor. Enerji verimliliği yüksek ışıklandırma ve HVAC sistemleri ile yenilenebilir enerji sistemleri dahil olmak üzere, enerji verimliliğini arttıran çözümlerin uygulanması amaçlanıyor. Geliştirilecek teknoloji ve çözümlerin, yüksek enerji verimliliği sağlamanın yanı sıra, mevcut bina fonksiyonlarıyla uyumlu, düşük maliyetli, dayanıklı, kurulumu kolay ve estetik olması bekleniyor. Proje kapsamında iyileştirmesi yapılacak bina türleri arasında, müstakil, yarı müstakil ve sıralı binalarla farklı yaşlardaki apartmanlar yer alıyor. Bina performansının ölçümü için iyileştirmeden önce ve sonra kullanılacak yöntemlerden bazıları şunlar: Sızdırmazlık testi, bina dış cephesinin ana bölümlerinden hangilerinin iyileştirilmesi gerektiğini tespit etmek için termal görüntüleme ve binanın tümü için akıllı enerji ölçümü. Proje kapsamında binalar, yeni binalar için getirilen ulusal bina standartlarına uygun olarak iyileştirilecek. Çalışma programı şu aşamalardan oluşacak; teknoloji ve çözümlerin optimizasyonu için bilgisayar modellerinin geliştirilmesi, binaların dinamik enerji talebinin analiz edilmesi ve kapalı ortam mikro iklim koşullarının tahmin edilmesi, teknoloji ve çözümlerin laboratuar koşulları altında geliştirilmesi ve test edilmesi, iyileştirilen konutların farklı iklim koşulları altında izlenmesi ve sosyoekonomik analiz. Sözü edilen sonuçlar, 10 Avrupa ülkesinden 17 öncü şirket, üniversite ve kamu kurumundan oluşan bir konsorsiyum tarafından geliştirilecek yenilikçi çözümler sayesinde elde edilecek.
6 Röportaj Yalıtım sektöründe buluş sayısı çok az İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut, İzocam için Ar-Ge kültürünün eski bir olgu olduğunu söylüyor: Yıllardır piyasaya yeni ürünler sunmayı, geliştirmeyi ve bu ürünlerle farklılık yaratmayı hedefliyoruz. Her yıl mutlaka 2-3 yeni ürün üretmeye gayret ettiklerini belirten Bulut, rakiplerinden farklı ürünleri piyasaya sunduklarını dile getiriyor. Yenilikçi yaklaşımlar, her sektörde olduğu gibi yalıtım sektöründe de son derece önemli. Her geçen gün büyüyen ve gelişen yalıtım sektöründe yapılan Ar-Ge çalışmalarının daha fazla artması gerekiyor. Bu noktada yalıtımın lider firması İzocam, piyasaya sunduğu yeni ürünlerle farklılık yaratmaya devam ediyor. İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut, yalıtım sektöründe konvansiyonel ürünlerin pek değişmediğini ve buluş sayısının çok az olduğunu, bu nedenle yeni bir şeyler yapmak için farklı uygulama alanları yaratmak gerektiğini söylüyor. Yaptığımız küçük değişikliklerle bile, hem bir ürünün özelliğini arttırıyor hem de maliyet avantajı sağlayabiliyoruz diyen Bulut, hem Türkiye de hem de dünyada neler olup bittiğini takip ettiklerini dile getiriyor. Bulut, Avrupa da olan, ancak Türkiye de olmayan yeni sistemler ortaya koyduklarını belirtiyor. 5 kişilik bir Ar-Ge ekiplerinin olduğunu ifade eden Bulut, ürün geliştirme, Ar-Ge ve teknoloji konusunda çalışmalar yaptıklarını vurguluyor. Bir AB projesi olan HERB kapsamında, İTÜ ve TTMD ile birlikte gerçekleştirilen seminer sırasında röportaj yaptığımız Bulut, bu tür faaliyetlere devam edeceklerinin, üniversiteler ve derneklerle işbirliklerine açık olduklarının altını çiziyor. İzocam ın yenilik ve Ar-Ge kültürüyle ilgili neler söyleyebilirsiniz? İzocam için Ar-Ge kültürü aslında eski bir olgu. Yıllardır piyasaya yeni ürünler sunmayı, geliştirmeyi ve bu ürünlerle farklılık yaratmayı hedefliyoruz. Her yıl mutlaka 2-3 yeni ürün üretmeye ve bu ürünleri piyasaya sunmaya, bunu yaparken de rakiplerden farklı bir şeyler ortaya koymaya gayret ediyoruz. Bu konuda çalışan bir ekibimiz de var. Özellikle teknik ürünlerde oldukça başarılıyız. Rutin işlerden sıyrılıp biraz daha farklılık yaratacak ürünler sunabiliyoruz. Yalıtım sektörü, elektronik gibi, çok hızlı hareket eden bir sektör değil. Bu nedenle sektörde, yeni bir şeyler yapabilmek için farklı uygulama alanları yaratmak, ürünün katma değerini arttıran bir şeyler ortaya koyabilmek önemli hale geliyor. Yaptığımız küçük değişikliklerle bile, hem bir ürünün özelliğini artırıyor hem de maliyet avantajı sağlayabiliyoruz. Bunlara odaklanmak, rekabetçi olanın ön koşuludur. Aslında yaptığımız çalışmalar bunlardan ibaret. Seminerde yaptığım açılış konuşmasında da söylediğim gibi, biz sadece kendi ülkemizi değil, dünyada neler olup bittiğini, teknolojik yenilikleri, geliştirilen ürünleri ve trendlerin ne yönde oldu- ğunu izlemeye çalışıyoruz. Bunları takip etmek zorundasınız. Çünkü, bir ürünün yerine başka bir ürün gelebilir ve yaptığınız bütün yatırım ve Ar-Ge boşa gidebilir. Bu nedenle de dünyayı yakından takip etmek zorundayız. İnovasyona yönelik yatırımlar, gördüğümüz kadarıyla birkaç yılda kendini ödüyor. Böyle bir fırsatı gördüğümüz zaman da Yönetim Kurulu ndan onay bile almadan, gerekirse karar alıp bu yatırımları uyguluyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bu yatırım kendisini çok hızlı ödeyecek ve ürünler piyasada yer alacak. Bu konuda da proaktif olmayı sürdürüyoruz. İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut
İzocam ın Ar-Ge birimi kaç yıldır faaliyet gösteriyor ve ekipte kaç kişi görev yapıyor? Ar-Ge birimimizde 5 kişi var. Ar-Ge, 10-15 yıldır var olan bir birim. HERB Projesi'nin 2. toplantısı İstanbul'da İzocam'ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi Bu konuda Türkiye deki ilklerdensiniz diyebiliriz Arkadaşlarımız, ürün geliştirme, Ar-Ge ve teknoloji konusunda çalışıyorlar. Farklı çalışma gruplarıyla iletişim halindeler. AB projesi ya da sosyal sorumluluk olarak gördüğümüz projelerde yer alarak, dünyadaki uygulamaları öğrenmiş oluyoruz. "Buradan aldığımız bilgileri, kendi bünyemizde nasıl uygularız?, bunlar bizim faaliyetlerimizde artı değer olarak kullanılabilir mi?" gibi sorulara yanıtlar arayarak değerlendiriyoruz. Böylece piyasayı takip etmeye çalışıyoruz. Yalıtım sektörü çok fazla değişmiyor dediniz. Peki sektörde yenilikler nasıl yapılıyor? Açıkçası yalıtım sektöründe konvansiyonel ürünler pek değişmiyor ve buluş sayısı çok az. Ama farklı ürün ve uygulama noktaları ortaya koyabiliyorsunuz ya da bir ürünün kendisi değişmese bile içindeki özelliklerini değiştirebiliyorsunuz. Örneğin, ürünün elyaf yapısını, bağlayıcısını, mekanik özelliklerini iyileştirebiliyorsunuz. Böylece standardın dışına çıkmış oluyorsunuz. Bu, dediğim gibi, her yıl iki seri çıkartan, bilgisayar gibi gelişen bir ürün değil. İnşaat sektöründe de ürün çok sık değişmiyor. Ama biz yalıtım sektöründe, kendi içinde ürünün özelliklerini değiştirerek ya da yeni ürünler sunarak bunu farklılaştırmaya çalışıyoruz. Yeni sistemler ortaya koyuyoruz, bu sistemler Avrupa da var, ama Türkiye de yok. Ara bölme duvarını, bütün sertifikası ve belgeleriyle bir sistem olarak pazara sunmak bizim için yeni oluyor. Ama bunun yanında, çatıda bir endüstriyel uygulamada taşyünü üzerine membranı monte etmek ya da onu yerinde uygulamaya hazır hale getirmek, yeni bir paket yapıp onu satmak da yeni ürün gibi algılanabiliyor. Bunu yaparken de farklı alternatifler sunabiliyoruz. Yalıtım sektörü açısından atılması gereken adımlar neler? Türkiye bu alanda kendisini nasıl geliştirmeli? Türkiye açısından bakacak olursak, yalıtım sektörü çok rekabetçi bir sektör. Öncelikle herkesin doğruları yapması lazım. Ürünün ve detayın doğru olması, uygulamanın doğru yapılması gerekiyor ki, yalıtımdan sonuç alınabilsin. Aksi halde kesinlikle sonuca ulaşmayan ürünler ve uygulamalar ortaya çıkar. Kısa vadede uygulama standartlarının sıkı bir şekilde yerine getirilmesi ve uygulanıp uygulanmadığının takip edilmesi gerekiyor. Bunun ötesinde standartlara uymak, doğru beyanlar ve rakamlar vermek, sektörümüz için son derece önemli. Bunun yanında ısı geçiş katsayısından söz ediyoruz. Laboratuarda ilk bulduğumuz sonuçları değil, teknik olarak emin olduğumuz değerleri telaffuz ediyoruz. Bu değer de hesapta kullanılacak gerekli toleransı içeren bir değer olmalı ki, bunu hesaplarda kullanacak mimar ve mühendisler, ürünün ısı geçiş katsayısından emin olsun. Maalesef ticari tehdit- ler nedeniyle piyasada çok yanıltıcı rakamların deklare edildiğini, hatta belgeler alınırken bile yanlış deklarasyonun yapıldığını görüyoruz. Bizim de şirket olarak görevimiz, dernekler kanalıyla bu tür haksız rekabetlerle mücadele etmek. Uzun vadede yalıtım sektörünün önü çok açık. Ancak yalıtım sektöründe yalıtım ürünü üretmemesine rağmen, yol alan trene atlayabilmek ve sektörden nemalanmak için hamleler yapan firmalar var. Bunların içinde yalıtımla ilgisi olmayan boya ve sıva firmaları da, merdiven altı diye tabir ettiğimiz, bir anda ortaya çıkan firmalar da olabiliyor. Kullanılan katı bir ürün ya da bir sıva olsa ve bunlar yalıtım ürünü kadar ısı geçiş kat sayısına ve lambda değerine sahip olsa dahi, yalıtım özelliği taşımasına imkan yoktur. Çünkü Türkiye de beklenen yalıtım kalınlığı 6 cm den başlıyor, çatıda ise 14 cm olması gerekiyor. Ürünlerde cm lerden söz ederken, milim seviyesindeki sıvanın ve boyanın yalıtım yaptığı iddia ediliyor. Maalesef halkımız da yanıltılıyor ve haksız rekabete neden oluyor. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Zaten bu sektörün önü açık, sektör büyümeye namzet. 62 milyar dolar enerji ithalatı olan bu ülkede, bugünkü yetersiz standartlarla 12 milyar dolarlık tasarruftan söz ediyoruz. Bunun 15-20 milyar dolara çıkmaması için hiçbir sebep yok. Enerji ithalatımızı 10-15 milyar dolara indirdiğimiz zaman, yalıtımın ne kadar önemli bir etkisi olduğunu görürüz. Yaptığınız yenilikçi uygulamaların, destek olduğunuz programlar ve seminerlerin ne gibi katkıları olacağını düşünüyorsunuz? İleriye yönelik ne gibi planlarınız var? Bu tür faaliyetlere devam edeceğiz. Bunun birçok ayağı var. Dünya piyasalarıyla bir olmak, onları izleyebilir olmak, oradaki yenilikleri ve üniversitelerde yapılan araştırmaları izlemek ve onları Türkiye ye getirerek, en azından bir sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız. Bu faaliyetleri gerçekleştirirken, şirketin satışını arttırmak gibi bir amacımız yok. Bu, tamamen sosyal bir faaliyetten ibaret. Bu seminerde mühendisler, TTMD ve İTÜ ile birlikte çalışıyoruz. Ortak bir proje yapabiliriz. İleride de bu tür platformlarda rol almak bizim görevimiz olacaktır. Şirket-üniversite ya da şirket-dernek işbirliklerine açığız. Bir üniversiteyle ortak bir Ar-Ge laboratuarı kurma çalışmalarınız var mı? Yok. Derneğimiz bünyesinde zaten bir test laboratuarımız var. Orada çalışmalarımız devam ediyor, testlerimizi yaptırıyoruz. O laboratuara emek verdik. Yıllardır oranın kurucu üyelerindeniz, 2 yıllık başkanlık dönemim de oldu. Şu anda İZODER in Başkanlar Kurulu Üyesiyim. Faaliyetlerimiz aktif olarak devam ediyor. Arkadaşlarım yönetimde, komisyonlarda görev alıyorlar ve sektörün büyümesi için çaba sarf ediyorlar. Devlet birimleriyle ve organizasyonlarla ilişkilerimiz sürüyor. Hem ülkenin refah seviyesinin artması hem de ülkemizde enerji giderlerinin düşmesi için çalışmalar yapıyoruz. Yalıtım, ilk önce bir maliyet gibi görünse de, kendini 2,2-5 yılda geri ödeyen bir yatırım. Aslında böyle bir yatırımın başka bir örneği yok. Örneğin, ev alıyorsunuz, ev kendini 40 yılda geri ödüyor. Ama yalıtım, enerjinin yüzde 60 ını tasarruf ettiği için çok kısa sürede kendini geri ödeme özelliğine sahip. Yalıtım, standartlarla zorunlu kılındı. Bunun bir an önce takibinin yapılması gerekiyor. Enerji Verimliliği Kanunu, arkasından da Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği çıkarıldı. Bunların unutulmaması ve binaların bir an önce Enerji Kimlik Belgesi ni alması gerekiyor. Bunun süresi Mayıs 2017 ye kadar uzatıldı. Bu süre dolduktan sonra da şartların zorlanması gerekiyor. Bu, ille de kentsel dönüşümle olacak bir şey değil. Eski binaların da renove edilerek, bunun içinde yalıtım ve tesisat olarak daha verimli sistemlerin kullanılması da yer alıyor, ülkemize ve tüketicilere bir şeyler kazandırılması gerekiyor. Sizin de dahil olduğunuz HERB, AB üzerinden yürütülen bir proje. Bu doğrultuda başka ne gibi projeleriniz var? Bu yöndeki planlarınız neler? Bu projeler devam edecek. Geçtiğimiz yıl içinde enerji üzerine bir projeyi tamamladık. İnovasyon üzerine bir çalışmamız devam ediyor. Arkadaşlarımız zaman zaman yurtdışına giderek orada da ortak çalışmalarda bulunuyorlar. Yine ana konumuz, enerji verimliliği olmak üzere, buna benzer çalışmalarımız devam edecek. Bu konudaki faaliyetlerimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.
8 Röportaj Çevre dostu yerleşkeler tasarlıyoruz Notthingham Üniversitesi Mimarlık ve Çevreci Yapılar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saffa Riffat, yeşil binalar ve binalarda enerji verimliliğiyle ilgili her geçen gün bilincin arttığını söylüyor. İngiltere ve Almanya nın, yeşil binaların en yaygın kullanıldığı ülkeler olduğunu belirten Prof. Dr. Riffat, Notthingham Üniversitesi nin de en çevreci üniversitelerden birisi olduğunu ifade ediyor. Notthingham Üniversitesi, dünyanın en çevre dostu yerleşkelerinin sahibi olma özelliğine sahip. Bugüne kadar bu konuda, ulusal ve uluslararası pek çok ödül almaya hak kazandı. Üniversitenin İngiltere dışında, Çin ve Malezya da da yerleşkeleri bulunuyor. Çevreci özelliklerle donatılan Çin deki yerleşke, sıfır karbon salımına sahip bir bina. Notthingham Üniversitesi Mimarlık ve Çevreci Yapılar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saffa Riffat, Çin deki yerleşkelerinin sürdürülebilir enerji merkezi olarak da çalışmalarını sürdürdüğünü, binada kullanılan rüzgâr ve fotovoltaik gibi çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının, Çin de inşa edilen yeni şehirlerin tasarımında da benimsenmiş olduğunu belirtiyor. Bundan yaklaşık 6 yıl önce çevre konusuna odaklandıklarını ifade eden Prof. Dr. Riffat, mimari ve çevre konularını birleştirerek eğitim programlarını buna göre yapılandırdıklarının altını çiziyor. Prof. Dr. Riffat, daha çok ulusal bazda çalışmalar yürüttüklerini, Brezilya, Meksika ve İran gibi farklı ülkelerden gruplara, yetkinlik alanları dahilinde eğitimler verdiklerini, ayrıca yine çok sayıda ülkede düzenlenen etkinliklere katılarak birikimlerini paylaştıklarını dile getiriyor. Notthingham Üniversitesi Mimarlık ve Çevreci Yapılar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saffa Riffat Mimarlık ve Çevreci Yapılar Bölümü ne zaman ve hangi amaçla kuruldu? Bölümün ilk kuruluşu yaklaşık 60 yıl önceye dayanıyor. 1954 yılında açılan bölüm, mimarlık ve mühendislik alanlarında çalışmalarına başladı. Geçmişi ise Notthingham Government School of Design (Notthingham Devlet Tasarım Okulu) ismiyle 1843 e dayanıyor. 1948 yılında resmen Nottingham Üniversitesi adıyla faaliyete başlayan okulumuz, bugün İngiltere nin en iyi okullarından biri olarak çalışmalarını sürdürüyor. İngiltere deki yerleşkemiz dışında Çin ve Malezya daki yerleşkelerimizde de aynı mantıkla hareket ederek gelişimimizi sürdürüyoruz. Bölümün faaliyetleri ve çalışma alanlarından söz eder misiniz? Kökeninde mimari olan bir bölüm olarak, faaliyetlerimizin temelinde de mimari bulunuyor. Bu çerçevede geliştirilen eğitim programları ve çeşitli kurslar üzerinden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bundan yaklaşık 6 yıl önce ise, bugün artık tüm dünyanın gündeminde olan çevre konusuna odaklandık. Mimari ve çevre konularını birleştirerek eğitim programımızı buna göre yapılandırdık. 2006 Şubat ayında açılan Çin deki yerleşkemiz, bu ülkede bir yabancı üniversitenin ilk yerleşke olmasının haricinde, çevre dostu mimarisiyle de tüm ülke ve bölgeye örnek olmayı sürdürüyor. Sanayi kuruluşları ve kurumlarla ne gibi ortak çalışmalarınız var? Bugüne kadar çok sayıda kurumla ortak projelere imza attık ve atmaya devam ediyoruz. Bu projelerin sayısı 90 ı geçmiş durumda. İşbirliği yaptığımız kurumlar, projelerde, bizim geliştirdiğimiz teknolojilerden faydalanıyorlar. Örnek olarak, enerji yönetim cihazları ile çeşitli malzemeleri vermek mümkün. Gerçekleştirdiğimiz bu projeler, yalnızca İngiltere yi değil, yerleşkemizin bulunduğu Çin i, hatta büyük çaplı uluslararası projeleri de kapsıyor. Toplam büyüklüğe baktığımızda ise 50 milyon Pound u bulan bir mali büyüklük söz konusu. Bölümden mezun olanlar hangi alanlarda çalışıyor, ne tür çalışmalara imza atıyorlar? Mimari, planlama, sürdürülebilir teknolojiler, enerji sektöründe farklı konumlar gibi çok sayıda alternatif mevcut. Mezunlarımız arasında, birlikte ortak proje geliştirdiğimiz firmalarda çalışma olanağı bulan çok sayıda kişi bulunuyor. Henüz öğrenciyken, projeler vasıtasıyla gelecekteki işverenleriyle birlikte çalışan öğrencilerimiz, mezuniyet sonrası iş yaşamına hazır olarak yetişiyorlar. Eğitim programlarımıza, yalnız İngiliz öğrenciler değil, farklı ülkelerden gençlerin de talep göstermesi ise, projelerin ve çevreci bina bilincinin tüm dünyaya yayılması yolunda önemli bir avantaj sağlıyor. Bölümünüzde sürdürülebilir enerji teknolojileri üzerine ne tür araştırmalar, çalışmalar yapıyorsunuz? Bölümümüzün aktif olduğu alan, binalarda enerji verimliliğini sağlamaya yönelik teknolojiler geliştirmektir. Bu kapsamda, enerji tasarrufu sağlayacak çözümleri hem konutlar hem de ofis binalarında kullanılacak şekilde geliştiriyor ve çeşitli fikirler üretiyoruz. Örneğin, bir binayı havalandırma, iklimlendirme kriterleri