SEBZELERDE HORMON KULLANIMI Bitkilerdeki büyüme ve gelişme olaylarını yönlendiren, çok düşük yoğunluklarda bile etkili olabilen bitkilerde sentezlenerek taşınabilen organik maddelere hormon denir. Hormonları büyüme düzenleyici maddeler olarak da isimlendirebiliriz. Hormonlar Türkiye de ilk defa 1960 lı yıllarda GA3 (Giberallic Acid) çekirdeksiz üzümde kullanılmaya başlanmıştır. Bu şekilde büyümeyi teşvik edici etkilere sahip hormonlar gibi büyümeyi geriletici hormonlarda vardır. Bunlara örnek olarak, kültür bitkilerindeki yabancı otları öldürmek için hormon içerikli kimyasallar yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Buğdayda dar ve geniş yapraklı otları öldürmek için buğdaya zarar vermeyen hormon içerikli yabancı ot ilaçları kullanılmaktadır. Tarım alanlarımızın marjinal sınıra ulaştığı ve bu nedenle üretimin arttırılmasının ancak verim artışıyla mümkün olduğu bir gerçektir. Yalnızca organik ve biyolojik yöntemlerle tarımsal üretim yapmak, hedeflediğimiz kalite ve verimlilikte ürün elde etmemizi sınırlandırmaktadır. Zararlı, hastalık ve yabancı otlara karşı korumasız bir tarım düşünülemez. Söz konusu etmenlere karşı alınan koruma yöntemleri arasında %75 gibi bir paya sahip olan kimyasal yöntemlerin uygulamadan kaldırılması günümüzdeki tarımsal üretimin yarısını gözden çıkarmak anlamına gelmektedir. Buna karşı ilaç kalıntısının insan sağlığı için risk olan boyutunun değerlendirilmesi ile ilgili yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konulan maksimum kalıntı limitleri (MRL- Maksimum Residue Level), milyonda kısım (PPM Partpermilion) veya mg/kg olarak hesaplanmıştır. Beslenme alışkanlıkları dikkate alınarak tüketilen ürünler için maksimum kodeks değerleri ülkeler düzeyinde oluşturulur. Bu değerler yetiştiricilerin önerilen kullanma dozu ve son ilaçlama ile hasat aralığına uymalarını sağlamak içindir. Gerçekte insan sağlığı açısından 100 kat güvenliği ifade eder. Diğer bir değişle tarım ilaçları ve hormonlar tavsiyelere uygun olarak kullanıldığında saptanabilen bir risk söz konusu değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi hormonları da bitkisel üretimde kullanılan diğer kimyasallar gibi değerlendirmek gerekir. Burada hormonların bilinçsiz ve gelişigüzel kullanımı ile ilgili sorunlar karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde kimyasalları disiplin altına almak için 1957 yılında Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu çıkartılmış olup, bu kanuna göre yayınlanmış olan zirai mücadelede kullanılan pestisit ve benzeri maddelerin ruhsatlandırılması hakkında yönetmeliğe bağlı olarak zirai mücadele ilaçlarının ve hormon olarak bilinen bitki gelişim düzenleyici maddelerin ruhsatlandırılması yapılmıştır. Şu anda yapılan çalışma ile Avrupa Birliğine uyum süreci doğrultusunda bu talimatlar gözden geçirilecek ve yeni baştan bir zirai mücadele talimatı hazırlanacaktır. Türk Gıda Kodeksinde pestisit kalıntı limitleri bildirilmiştir. Bu limitlerin aşılmaması durumunda söz konusu sebze ve meyveler rezidü açısından güvenilir kabul edilebilir. Olayın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir. Sera koşullarında domates, patlıcan, kabak ve kavun üretiminde hormon kullanılmaktadır. Kamuoyunda bilinenin aksine çilek ve hıyarda kesinlikle hormon kullanımına gerek yoktur. Çünkü piyasaya hakim olan hıyar çeşitleri genetik olarak %99 partonokarpik (dişi organın gelişmesiyle meyve oluşumu) meyve oluşturma özelliğine sahiptir. Bundan 15 20 yıl önce ülkemizde Çengelköy hıyarı yetiştirilmekteydi ve bu hıyar ince kabuklu kısa bir meyve yapısına sahipti. Seracılığın gelişmesiyle beraber daha verimli olan çeşitler ekilmeye başlandı. (Mevcut durumda 1da alandan 40 ton hıyar hasat edebilme imkanımız vardır). Yukarıda bahsettiğimiz çeşitler uzun, daha kalın kabuklu ve 1
daha sert oldukları için tüketici tarafından hormonlu olarak algılanmıştır. Hatta bu hıyarların dalından kopardıktan sonra bile dolapta büyüdüğü gibi söylentiler yaygınlaşmıştır. Çeşit özelliği olarak hıyar meyvesinin 40 cm. uzunlukta olması mümkündür. Çilek ise yüzlerce pistilin (dişi organın) birleşerek oluşturduğu yalancı bir meyveye sahiptir. Diğer sebzelere oranla çilekte meyvenin döllenmesi zordur. Eğer serada yeterli hava sirkülasyonu varsa veya arı kullanılıyor ise (bambus arısı, belirli dönemlerde bal arısı da kullanılabilir) polen oluşumu oldukça iyidir. Meyve gelişiminde sorun olmaz. 12 yıl önce ülkemizde daha küçük meyve veren, kokulu, aromatik yerli çilek çeşitleri sınırlı dönemde ve sınırlı miktarda yetiştiriliyordu. İlk defa California kökenli bir çilek olan Chantler çeşidi yetiştirilmeye başlandığında daha gösterişli ve iri, koyu kırmızı renkli meyve yapısına sahip olduğu için tüketici tarafından hormonlu olarak algılandı. Bu çeşidin genetik olarak böyle bir meyve verme özelliği vardır. Şu anda çoğunlukla yine bir California çeşidi olan Camarosa yetiştirilmektedir. Ayrıca İsrail çeşidi olan Dorit 216 da yetiştirilmektedir. Bu çeşitlerde iri meyve veren çeşitlerdir. Çilek bitkisi bitkisel özelliklerden dolayı kış döneminde daha iri meyve verebilme özelliğine sahiptir. Diğer hormon kullanılan sebzeleri ayrı ayrı inceleyecek olursak : DOMATES Domates bitkisinin sağlıklı meyve verebilmesi ve meyve tutumunun gerçekleşebilmesi için ortam sıcaklığının 18 26 C arasında olması gerekir. 13 C altında ve 33 C nin üzerindeki sıcaklıklarda domates çiçeğinin polen oluşumu azalır ve meyve tutmama riski artar. Turfanda yetiştiricilikte ülkemizdeki mevcut seralarda ısıtma yapılmamakta, yalnızca dondan korumaya yönelik adi sobalar kullanılmaktadır. Çok az sayıda modern serada tam anlamıyla ısıtma yapabilecek iklimlendirme mevcuttur. Ayrıca klasik seralarda havalandırmanın yetersiz oluşu, bununla ile ilgili bir otomasyonun mevcut olmayışı ve gölgeleme sistemlerinin bulunmayışı gibi nedenlerden dolayı belirli dönemlerde erken güz ve geç bahar sıcaklığı optimum değirin üstüne çıkmaktadır. Bu durum meyve gelişimi ve tutumu için hormon kullanımını gerektirmektedir. Bölgemizde son 5 yıldır domateste bambus arısı kullanımı yaygınlaşmış olup, Antalya merkezde seraların %60 ın da kullanılmaktadır. İlçelerde ise bu oran %20 - %25 arasında değişmektedir. Arı kullanılan domates seralarında yukarıda belirtmeye çalıştığımız nedenlerden dolayı yetiştirme periyodu boyunca belli dönemlerde 2 3 defa uygulama da olsa hormon kullanılabilmektedir. Örneğin, erken güz dikimlerinde hava sıcaklığı başlangıçta yüksek olduğu için fizyolojik olarak meyve tutumu gerçekleşememektedir. Arı kullanılsa bile meyve tutmayacaktır. Seralarda domates üretimi en erken 15 Ekimde başlamaktadır. İlk döllerde hormon kullanılacağı için 15 Ekim 10 Kasım tarihleri arasında çıkan domatesler hormonludur. Tek dikimlerde ise 20 Aralık ile 15 Şubat arasındaki dönemde havalar soğuk olduğu ve çiçekte yeterli polen oluşmadığı için hormon kullanma zorunluluğu vardır. Bu durum 10 Nisan ile 15 Mayıs arasındaki dönemde hormonlu meyve hasat edilmesi anlamına gelmektedir. PATLICAN Her ne kadar açık alan yetiştiriciliğinde hormon kullanılmıyor ise de örtü altında patlıcan yetiştiriciliğinde hormon kullanımı üreticiler tarafından neredeyse olmazsa olmaz olarak algılanmaktadır. Bu durum kışın 15 Kasım ile 15 Mayıs arasındaki hasat edilen bütün patlıcan meyvelerinin hormonlu olduğu anlamına gelmektedir. 2
KABAK Son zamanlarda yüksek seralar da kış döneminde kabak üretimi yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu dönem yetiştiricilikte hormon kullanılmaktadır. Kış döneminde yine 1 Kasım ile 15 Mayıs arasında seralardan hasat edilen kabak meyveleri hormonludur. KAVUN Normalde kavun yetiştiriciliği yapılan dönemde hormon kullanılmasına gerek olmamasına rağmen maalesef bazı üreticiler özellikle erken bahar döneminde yapılan yetiştiricilikte erkencilik, para eden dönemde ürün çıkartmak gibi nedenlerden ötürü hormon kullanmaktadırlar. MSG Zirai Üretim ve Teknik Danışmanlık bürosu sadece domates, patlıcan ve kabakta hormonsuz yetiştiriciliğin mümkün olmadığı dönem ve koşullarda zirai mücadele talimatına ve hasat için bekleme koşullarına uymak şartı ile hormon kullanımına müsaade etmektedir. Ancak MSG Danışmanlık tarafından yapılan araştırmalar patlıcanda belirli dönemde bambus arısı kullanarak hormonsuz üretim yapılabileceğini göstermiştir. Ayrıca bu tarz üretime uygun çeşitler araştırılmalı bu şartlarda da istenilen kalitede ürün verecek çeşitler tespit edilmelidir. Çünkü üreticiler meyve kalite ve standardının bozulması gibi nedenlerden dolayı hormon kullanmayı tercih etmektedirler. Kabakta belirli dönemlerde hormonsuz yetiştiricilik yapılabilir veya hormonsuz yetiştiriciliğe uygun olabilecek çeşitler araştırılabilir. Bu konuda sınırlı da olsa bir çalışma yürütmüştük ve anladık ki belirli dönemlerde hormonsuz yetiştiricilik mümkündür. Kavunda ise kesinlikle hormon kullanımına karşıyız. Çünkü hem bal arısı hem de bal arısının çalışmadığı koşullarda rahatlıkla bambus arısı kullanılabilir, üreticilerin erkencilik kaygısıyla, döl tutmama endişesiyle hormon kullanmaları çok anlamsızdır. Ayrıca domates, patlıcan, kabak ve kavunda hormonun meyveye anormal irilik kazandırdığı anlayışı doğru değildir, meyve iriliği çeşide, yetiştirme koşullarına ve döl sayısına bağlı olarak değişmektedir. Tüketici hormonlu meyve ile hormonsuz meyveyi nasıl birbirinden ayıracağı konusunda bilgilendirilmelidir. Pazarda mutlaka hormonlu üretilen ürün ile hormonsuz üretilen ürün mutlaka birbirinden ayrılmalı ve hormonsuz üretim iyi fiyat verilerek desteklenmelidir. SEBZELERDE MEYVE TUTTURMAK İÇİN KULLANILAN YÖNTEMLER 1.Biyolojik Yöntemler: Polinasyonu sağlamak için arı kullanılır. Özellikle sera koşullarında Bambus arısı kullanılmaktadır. Aynı zamanda serada arı bulunması demek arıya zararlı olabilecek kimyasallarında kullanılması anlamına geliyor. Bambus arısını domates, patlıcan, çilek, kavun ve biber de kullanmak mümkündür. 3
2.Fiziksel Yöntemler: Burada özellikle domates yetiştiriciliğinde mekanik olarak titreşim sağlayan vibratör olarak tabir ettiğimiz makinelerle günün belirli saatlerinde çiçek salkımlarına değdirmek suretiyle uygulanan bir yöntemdir. 3.Hormon Kullanımı: 1. Sıcak dönemlerde yani güzlük ekimde Kasım ayının başına kadar kesinlikle BNOA lı hormonlar kullanılmalı, Kasım 15 ile Nisan 15 arası 4CPA lı hormonlar kullanılmalıdır. Nisandan sonra sezon sonuna kadar yine BNOA lı hormanlar kullanılmalıdır. 2. İlkbahar ekiminde ise güzlük sıralamanın tersi yapılmalıdır. 3. Hormona karşı hassasiyeti olan çeşitlerde 4CPA lı hormonların 7 gr / lt 4CPA ihtiva eden Lena Pattom isimli hormon uygundur. Bu hormon aynı zamanda patlıcanda da diğer gr /lt daha güzel netice vermektedir. Domates: Çiçek açma döneminde çiçeklere püskürtmek suretiyle uygulanır. Hasada kadar en az 45 günlük süreye ihtiyaç olduğu için herhangi bir rezidü problemiyle karşılaşmak mümkün görülmemektedir. Şu ana kadar ne yurt içinde nede yurt dışında yapılan analizlerde böyle bir sorunla karşılaşılmamıştır. Patlıcan: Çiçeklenmeden sonra çiçekler açmak üzere iken püskürtmek suretiyle uygulanır. Hasada kadar en az 25 günlük süreye ihtiyaç vardır. Kabak: Açan çiçeklerde püskürtme şeklinde uygulanır. Hasat için bekleme süresi patlıcan ve domatese oranla daha azdır. BİTKİ GELİŞİM DÜZENLEYİCİLERİ Genel adı:bnoa ;(2-naphthyloxy)acetic acid Kimyasal Adı (UPAC) :(2-naphthyloxy) aetic acid Teknik Maddenin Fiziksel Hali : Renksizden beyaza değişebilen kristal Formülasyon Tipleri: SL, EC Etki Şekli : Kök ve yapraklar yoluyla absorbe olur. Üreticileri : Unicrop, Productos OSA Akut Oral LD50 :1000mg/kg Zehirlilik Sınıfı :III (WHO) Arılara / Balıklara Zehirliliği : Arılara zehirli değildir. 4
BİTKİ GELİŞİM DÜZENLEYİCİLERİ Sprafer 50 50 Neobi Tohumculuk 2484 11.11.1991 İthal (Imp) Polynar 50 Setar 2685 30.12.1993 İmal Nafto-Koz 50 Koza Kimya 2687 31.12.1993 İmal Tomatut 50 Köy Tar 2768 31.11.1994 İmal Mass-Betafer 50 Mass 2774 09.12.1994 İmal Fruit Set 50 50 Farmatek 3168 08.05.1997 İmal Superfıx 50 Doğal 3858 02.11.2000 İmal Refleks 50 Tezcan 3844 17.10.2000 İmal F. Lena Beta 50 4139 03.06.2002 İmal Kullanım yerleri : Domates, patlıcan, biber, kabak, hıyar, fasulye ve çilekte meyve tutturmak ve çiçek dökümünü önlemek için kullanılır. Karışabilirlik durumu : Kükürtle karıştırılmaz. Son ilaçlama ile hasat arasında bırakılması gereken süre : Tüm ürünlerde 15 gün. Genel adı : 4-CPA CPA (4 CHLORO PHENOXY ACETIC ACIDE ) Kimyasal Adı (IUPAC): 4- chlorophenoxyacetic acide Teknik Maddenin Fiziksel Hali : Renksiz kristal Formülasyon Tipleri : SL, TB Etki Şekli : Çiçekler yoluyla etki eder. Üreticileri : Nissan Akut Oral L50 : 2200 mg/kg Zehirlilik Sınıfı : III (WHO) Arılara / Balıklara Zehirliliği : Arılara zehirli değildir. 5
Sıvı Formülasyonlar (SL Formulatıons ) Fruittomat 7 Türpa 2273 25.01.1989 İmal Polytomat 7 Setar 2394 14.09.1990 İmal Polar-Pol- Tomat 7 Midiltipi 2782 29.12.1994 İmal Lena Tomat 7 Lena 4208 11.10.2002 İmal Domafix 7 Koruma Merkezi 3889 22.12.2000 İmal Tomatoz() Özpa 2445 30.05.1991 İmal Padomin Setar 2446 30.05.1991 İmal Aktomatik Akıncı Kimya 2502 26.12.1991 İmal Formone Köy Tar 2594 25.01.1993 İmal Tomatofix SL Farmatek 3591 03.03.1999 İmal Domofix -15 Koruma 3888 22.12.2000 İmal Lena Gıbb 20 Lena 4258 13.12.2004 İmal Hormon Kullanım Çizelgesi için TIKLAYINIZ 6