KLASİK DÖNEM MÜZİĞİ. Kazım ÇAPACI 1750-1827



Benzer belgeler
KLASİK DÖNEM MÜZİĞİ. Kazım ÇAPACI

Franz Joseph HAYDN Kazım Çapacı

HAYDN. Kazım Çapacı. bestecinin ilkidir. Klasik Dönemin senfoni ve yaylı çalgılar kuarteti geleneğini yerleştirmiştir.

Wolfgang Amadeus MOZART

Franz LISZT. Kazım ÇAPACI. üzere tüm Avrupa yı gezerek piyanoyla konser vermiştir. 22 Ekim 1811, Macaristan ö.31 Temmuz 1886, Bayreth, Almanya.

3. Rönesans Müziğini Oluşturan Ekoller 4. Rönesans ta Toplu Müzik Yapma Anlayışı

KLASİK DÖNEM BESTECİSİ W.A. MOZART IN YAŞAMI, MÜZİK ANLAYIŞI VE KLARNET ESERLERİ

DÜZENLEME Ders Notu - 1

Igor Fyodorovich STRAVINSKY STRAVINSKY

Antonio VIVALDI. 4 Mart 1678; Venedik - 28 Temmuz 1741, Viyana.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

SINAV HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇİN AŞAĞIDA YER ALAN KAYIT KABUL YÖNERGESİNİ OKUYUNUZ

müziği bestekârlarındandır? sesliliğin adıdır?

Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı

Yardımcı Piyano OPE 162 Çalışma incelemesi H. Lemoine ( ) Etüt Re majör

Yarışma Sınavı. 5 Aşağıdakilerden hangisi bir opera eseri değildir? A ) Figaro'nun Düğünü. C ) Fındıkkıran D ) Carmen E ) Idomeneo

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜZİK ANASANAT DALI

HÜZÜNLÜ VE NEŞELİ EZGİLER

MOZART. Kazım Çapacı. Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart

Yarışma Sınavı. 4 Çoksesli korolarda yer alan en kalın erkek sesi. A ) Tenor B ) Bariton C ) Alto D ) Soprana E ) Bas

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ PROGRAMLARI ÖZEL YETENEK GİRİŞ SINAVI YÖNERGESİ

DOĞUDA VE BATIDA ORYANTALİZM

KARŞIYAKA DAN BOĞAZİÇİ NE

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

ALBERT EİNSTEİN HAYATI

W.A.MOZART IN NO.1 SOL MAJÖR FLÜT KONÇERTOSU NUN FORM, ANALİZ VE İCRA YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

Mozart Haftası Salzburg, Avusturya 30 Ocak-02 Şubat 2014

Necdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi.

VEGA OKULLARI 2. SINIF SANAT SORGULAMA BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

Gümüşlük te Festival sahnesinde Keman Piyano düeti

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ANTALYA DEVLET KONSERVATUVARI

KABUL VE KAYIT KOŞULLARI

Sergei Vasilievich RACHMANINOFF

T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK VE BALE ORTAOKULU MÜZİK BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖN KAYIT ESASLARI

Müziğin Alfabesi Notalardır. =

Yüksek Lisans Programları: Başvuru Koşulları, Giriş Sınavları, Genel Başarı Değerlendirmesi ( /Bahar)

Pyotr Ilyich TCHAIKOVSKY

MADAM CURIE VE 2011 KİMYA YILI

HAZIRLIK 1. SINIF. * BEYER No: 78,80, 81, 82, 90, 91, 93, 94 ve sonrasından 1 parça

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK VE BALE ORTAOKULU MÜZİK BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖN KAYIT ESASLARI

ĠSVĠÇRE DE DĠL EĞĠTĠMĠ

12. Yürüyüşler 1. İng. sequence; Alm. Sequenz; Fr. marche. Türkçede sekvens ve marş isimleri ile de ifade edilir.

MOZART IN AVUSTURYA KEMAN OKULU NA KATKILARI VE KEMAN ESERLERİ. Hüseyin Bülent AKDENİZ

Ana kavramlar. Milletlerine göre opera. Opera Nedir? Operanın Özellikleri Nelerdir?

Yarışma Sınavı. 5 " Falsetto " nedir? A ) Nota yanlışlığı B ) Erkek şarkıcıların zorlanarak çıkardıkları en ince. ses

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI LİSANS DÖNEMİ MÜZİK BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖNKAYIT ESASLARI

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK VE BALE ORTAOKULU MÜZİK BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖN KAYIT ESASLARI

BİR BİLİMSEL EFSANE: MOZART ETKİSİ. Dr.Ulaş Mehmet ÇAMSARI Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı

KENDİMİZİ İFADE ETME BİÇİMİMİZ

Kuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi

Yarışma Sınavı. 4 Bir oyunun perdeleri arasında dekor değişmesine. A ) Imprompu B ) Interlude C ) Doğaçlama D ) Skeç E ) İntermezzo

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: GSM 1003

SERTİFİKA PROGRAMLARI PİYANO PROGRAMI MÜFREDATI 1. SINIF. * BEYER No: 78,80, 81, 82, 90, 91, 93, 94 ve sonrasından 1 parça

MUS 144 Piyano J.Haydn ( ) Sonate mi minör (Hob.XVI/34) Çalışma incelemesi Avusturyalı besteci Haydn, 104 senfoni, 83 kvartet, 52 sonat, 24

VİYOLONSEL ÖĞRETİMİ METODU

Uluslararası İzmir Festivali 28 Mayıs'ta başlıyor

Bilkent. Senfoni Orkestrası. Barış Demirezer şef Özgür Deniz Kaya viyolonsel Çağla Turhan trombon

KUZEY DENİZİNDEN BRAHMS TRIO

2015 YILI ETKİNLİK LİSTESİ

Değişik müziksel etkinliklere karşı duygular sağlamak ve ilgi uyandırmak

D-MARİN DE, 3 TENOR U 3 BİN KİŞİ İZLEDİ

Müziğin Mucizesi 'El Sistema' Her Yerde

Semih UÇAR 1. 1 Öğr. Elm., Uludağ Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, semihucar@gmail.com

FAZIL SAY BÜYÜK ALKIŞ ALDI

MÜZİK EĞİTİMİNDE KULLANILAN ŞARKILARIN MÜZİK ÖĞRETMENLERİ TARAFINDAN PİYANO İLE EŞLİKLENMESİ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

EYLÜL. 4.SINIF BÜLTENİ eylül ekim kasım

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

W.A.MOZART IN KV 498 TRİO SUNUN TARİHÇESİ VE ANALİZİ

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

Bu kitabın sahibi:...

Turkish Jazz Week #5 Edition 2016 Official Concert Program

İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU MARTILAR SINIFI. İnsanlar Duygularını İfade Etmek İçin Geçmişten Günümüze Müzikten ve Danstan Yararlanmışlardır.

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

Salı OCAK. KAMMERAKADEMIE POTSDAM TREVOR PINNOCK şef EMMANUEL PAHUD flüt KAMMERAKADEMIE POTSDAM KLASİK

Şef: CEM MANSUR 2011 FAALİYET RAPORU

PİYANO ANASANAT DALI PİYANO SANAT DALI 11. SINIFA NAKİL VE GEÇİŞ SINAVLARI

H.CAHİT DERMAN 18. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 30 MART-13 NİSAN

kültürü araştırmaya, incelemeye adayan ve muhteşem eserler

4* M/S Royal Gemisi İle. Tuna Nehir Turu. Tuna Nehri ve 6 Ülke

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

Şanın Şaşaalı Dünyası'ndan... ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN Yansımalar

BACH Anna Magdalena Albümü'nden bir eser veya Barok Dönemden düzeyine uygun başka bir eser.

MÜZİK EĞİTİMİ GİRİŞ UZAK HEDEFLER. Dersin amacı:

3. SINIF II. SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ

... SINIF TEMA ESASINA DAYALI YILLIK PLAN TASLAĞI

Aralık Gün ANKARA İSTANBUL İZMİR MERSİN ANTALYA SAMSUN Gün

Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl

LULLY. Kazım Çapacı. 28 Kasım 1632, Floransa, İtalya 22 Mart İtalyan asıllı besteci, kemancı, balet.

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken

Batuhan Civelek obua Ömer Berk Taraklı klarnet Barış Demirezer şef

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

MOZART IN BATI MÜZİĞİNE GETİRDİĞİ MÜZİKAL YENİLİKLER VE TÜRK MÜZİĞİ İLE İLİŞKİSİ

27 ŞUBAT SALI FESTIVAL STRINGS LUCERNE CAROLIN WIDMANN keman

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Bahçe sanatındaki akım dönemleri Rönesans İtalyası ndan 17. yüzyılda Fransız Büyük Stil e, 18. yüzyılda ise Natüralizm ekolü ile İngiltere ye

Öğr. Gör. Dr. Çiğdem YİĞİT

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

Transkript:

Kazım ÇAPACI KLASİK DÖNEM MÜZİĞİ 1750-1827 Klasik dönemin evreleri Müzikte klasisizm, XVIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIX. yüzyılın başlarını kapsayan dönem müziğini karakterize eden estetik eğilimi belirler. Sanatta klasisizm, dengeli ve tarafsız anlatımla birleşmiş yapı netliği demektir. Klasisizmin bir anlamı da kuramcılıktır. Klasik sözcüğü ayrıca, tartışılmaz örnek nitelikleri ile kavranan eserler ve onların yaratıcıları için kullanılır. Müzik tarihinde Bach ın ölüm tarihi olan 1750 den başlayarak Beethoven ın ölüm tarihi 1827 yılına kadar geçen dönem Klasik Dönem olarak tanımlanır. Klasik Dönem, yüzyıllar boyu değerini koruyan mükemmel ve klasik stil olarak adlandırılan müziklerin bestelendiği dönem olması açısından önem taşımaktadır. Klasik dönemde, uzun cümleli, süslü ve çokça kontpuantal yazıya dayalı Barok Çağ üslubu, yerini daha parlak, sade ve net bir sanata bırakmıştır. Bu üslup daha az dolgun, fakat daha akıcıdır. Kontrpuantal yazının yerini alan homophone yazı (armanoiye dayalı teknik), partilerden birinin daha belirgin olmasını gerektirmektedir. Yedili akorlara bile az rastlanan bu dönem armonisi oldukça sadedir. Kontrpuantal yazı ise tam olarak terkedilmedi. Gerek klasik dönemde, gerek daha sonraki dönemlerde usta bestecilerin elinde özellikle enstrümantal olarak kullanılan Chorale tekniği, tematik gelişimde derin bir anlatım aracı oldu. Klasik dönemde netlik endişesi her şeyin üstündedir. Müzik cümleleri yalın ve nettir. Temaların barok çağa göre daha kısa ve net olması, biçimsel uygulamaları da etkilemiştir. Preklasik dönemde, orkestraların tını, nüans, volüm, ritim kontrastları, anlatım özellikleriyle ilgili bütün sorunların, gelecek yüzyılında yararlanacağı şekilde deneysel çalışmalarla çözümlendiğini biliyoruz. Yalın ve kesin kuramlarla sonuçlanan bu çalışmalar, Klasik Dönem de orkestranın tek bir çalgı gibi kullanılabilmesine ve böyle algılanabilmesine olanak verdi. Ayrıca, çalgıların ses ve ritim özelliklerine göre kullanışı ve topluluklarda taşıdıkları sorumlulukların bilinçli ve yararlı bir tarzda belirli ölçülere bağlanmış olması, klasik dönemde virtüözitenin olağanüstü gelişmesine yol açtı. Orkestral kreşendo ve dekreşendo yaygınlaştı, anlatıma yumuşak ve esnek bir özellik kazandırdı. Klasik dönemin en önemli biçimi Senfoni dir. Bu biçimi bulan Alman bestecileri değildir. İtalya ve Fransa da operanın başında yer alan çalgı müziğinin geçirdiği evreler ve bağımsızlığa doğru evreler unutulmamalıdır. Ancak Mannheim Okulu nun çalışmaları, senfoninin geçek kişiliğini saptamış ve onu geliştirmiştir. Senfoni, klasik dönemin en önemli biçimi olduğundan ve Alman bestecileri de senfoniye mükemmel ve kesin biçimini 1

kzandırdıklarından dolayı Klasisizmin beşiği Almanya sayılır. Klasik Dönem bestecileri müzik dilinin herkesin anlayabileceği bir yalınlıkta olmasını istemişlerdir. Barok Döneminin aşırı süslemelerinden, karmaşık armonik yapısından farklı olarak zarif ve basit bir anlatım sitilini kullanmışlardır. Kullanılan çalgıların istenilen derin duyguları anlatmaya yetmeyen fiziksel yapıları yeni çalgılar arayışını başlatmış ve böylelikle piyano icat edilerek müzik sanatına kazandırılmıştır. Tarih içinden süzülerek gelen kalıcı değerlerin müziği anlamında kullanılan Klasik kavramı, özellikle Haydn ve Mozart ın olgunluk dönemi eserleri için kullanılır. İnsanların eşit ve özgür olması gerektiği yolundaki düşüncelerin yaygınlaşmasıyla Avrupa da başlayan Aydınlanma Felsefesi, Barok Dönemin son evresinde ortaya çıkan Rokoko, Almanların kendilerine özgü müzik stillerini geliştirmeye başlamalarıyla birlikte adını Alman edebiyatındaki bir romanın adından alan, sezgi ve duyguyu temel alan Fırtına ve Gerilim akımı da Klasik Dönemi hazırlayan öğelerdir. Bu dönemde operada gerçekleşen yenilikler, senfonik eserlerin filizlenmesi ve senfoni orkestrasının şekillenmesi büyük önem taşır. Müzikteki gelişmeler bestecilerin de yeni, farklı ve kusursuz eserler bestelemelerini sağlamış ve Klasik Dönemin sarsılmaz temeli oluşturulmuştur. İnsan yaşamının sanatla dolması ve yalnız soyluların değil halkın da sanatla buluşması gerektiği yolundaki düşünce sonucunda müzikte; biçim, armoni, ezgisel ve sözel yapıda yenilikler yapılmıştır. Bu dönemde besteciler Barok Dönemin karmaşık ve süslü ezgisel yapısından uzaklaşarak düzenli ve dengeli bir yapı oluşturmaya başlamışlardır. Halk ezgilerinden yararlanılarak bestelenen ezgilerin ön planda olması, yalın ve içten ezgilerin bestelenmesini Klasik Dönemi hazırlayan evreler sağlamıştır. A. Ön klasik evre (1720-1760) a. Berlin okulu b. Mannheim okulu c. Viyana klasikleri B. Erken klasik evre (1760-1780) C. Doruk klasik evre (1780-1820) A.ÖN KLASİK EVRE (1720-1760) Klasik Dönemin belli başlı tür ve tekniklerinin biçimlendirildiği evredir. Bu dönemdeki önemli sanat merkezleri; 2

a. Berlin Okulu Berlin deki müzisyenler kendisi de besteci olan Kral Büyük Friedrich in etrafında toplanmıştır. Klasik dönemin ilk çalışmalarını yapan besteciler, Bach ın iki oğlu Carl Philipp Emanuel Bach ve 1710 yılında yeni bulunan piyanoyu ilk kez halk önünde çalarak tanıtan Johann Christian Bach tır. Bu ekolde yapılan en önemli çalışma, konçerto formunun geliştirilmesi ve bas akorlarının özgürce ve daha geniş bir alanda kullanılmış olmasıdır. b. Mannheim Okulu Almanya nın Palatinate Eyaleti valisinin desteğiyle kurulan Mannheim Orkestrası na üye olarak katılan ve daha sonra orkestranın yöneticiliğine atanan usta kemancı Johann Stamitz 1717-1757) yeni bir orkestra geleneği oluşturur. Müzik tarihinde ilk kez, bakır nefesli çalgılara orkestralarda yer verilmiştir. çalışmaları kapsayan evredir. Viyana, Avrupa nın en önemli sanat merkezlerinden biri olmuştur. B.ERKEN KLASİK EVRE (1760-1780) Bu evre Haydn, Mozart ın gençlik dönemlerinde yazdıkları eserleri kapsar. Haydn, Mannheim bestecileri ve Viyana ön klasiklerinin yolunu izleyerek ilk quartet ve senfonilerini yazmış ve yenilikçi çalışmalar yapmıştır. Haydn ın müziğinden etkilenen Mozart bu dönemde onun çalgısal sitilini örnek alarak eserler vermiştir. Bu dönemde daha çok opera ve senfoni formu işlenmiştir. C.DORUK KLASİK EVRE (1780-1820) Bu evre Haydn, Mozart ve Beethoven in olgunluk dönemlerine rastlar. Bu aşamada hemen hemen tüm orkestra çalgıları için özellikle konçerto formunda eserler yazılmış, oda müziği kavramı geliştirilmiş ve en güzel örnekleri verilmiştir. Orkestranın bütün çalgıları için konçertolar yazılmıştır. Kontrbas için yazılan konçerto, müzik tarihindeki tek örnektir. Senfoni biçimine menuet bölümü eklenerek bölümler üçten dörde çıkarılmıştır. Orkestra üyelerinin her biri zamanının ünlü bir bestecisi ve çalgısının da usta bir yorumcusudur. Tüm Avrupa da ses gürlüğünde ustalıkları ile üne kavuşan Mannheim Orkestrası nın yaptığı çalışmalar kendilerinden sonraki bestecilere ışık tutmuştur. c. Viyana Klasikleri Asıl Viyana Klasikleri sayılan Franz Joseph Haydn, Wolfgang Amadeus Mozart ve Ludwig van Beethoven dan önce Viyana da çalışarak Viyana ya özgü sanat ve çalışma ortamını hazırlayan sanatçıların yaptıkları Klasik Dönemde Kullanılan Formlar Klasik Dönemde, Barok Döneminin uzun cümleli, süslü ve kontrpuana dayalı müziği, yerini daha parlak, sade ve net bir müziğe bırakmıştır. Bu dönemdeki temaların Barok Döneme göre daha kısa ve net olması biçimsel uygulamaları da etkilemiştir. Sonat, senfoni, konçertant senfoni, konçerto ve konçerto grosso en çok bestelenen formlar olmuştur. 3

SENFONİ Klasik Dönemden önce üç bölümlüyken bu dönemle birlikte dört bölümlü şekline ulaşmıştır. Klasik senfoni; 1. Allegro, 2. Andante, 3. Menuet, 4. Allegro bölümlerinden oluşur. SONAT Klasik dönemin en önemli çalgı müziği biçimidir. Klasik Dönemdeki sonat biçiminde her bölüm kendi içinde, 1. Serim (exposition) 2. Geliştirme (development) 3. Yeniden serim (reexposition) kurgusundadır. Bölümler çabuk-yavaş-çabuk tempodadır. KONÇERTANT SENFONİ Klasik Dönemin ikinci yarısında Parisli bestecilerin senfonik yapıta iki ya da üç solo enstrüman eklemeleriyle geliştirilmiş bir biçimdir. Konçerto grosso ve senfoni formunun bileşimi olarak bakılabilir. 4

KONÇERTO GROSSO Sözcük anlamı geniş konçertodur. Sonat formuna göre yazılmıştır. Solistler grubu ile orkestranın diyalogu üzerine kurulu eserdir. Kökleri Barok Dönem öncesine dayanan bu konçerto biçiminin en iyi örnekleri Vivaldi tarafından verilmiştir. KONÇERTO Konçertonun klasik biçimi XVII. yüzyıl sonlarında kesinlik kazanmış, piyano ve keman en çok konçerto yazılan çalgılar olmuştur. Klasik Dönem konçertoları tüm çalgıların birlikte çaldığı bölüm ile başlar. Birinci bölüm; sergi, gelişme, serginin tekrarı ve kısa bir coda (koda )ile tamamlanır. İkinci bölüm genelde lied formunda ve ağır tempoludur. Üçüncü bölüm hızlı tempolu ve rondo formundadır. Eserin sonunda orkestra temayı çalmadan önce solistin kadansı yer alır. ODA MÜZİĞİ TÜRLERİ Klasik Dönemle birlikte toplumun yeni yapısına göre oda müziğinin de yeni türleri gelişir. Viyana serenadı, divertimento, cassation, nocturne gibi neşeli, nükteli, canlı müzik biçimleri doğar. Oda müziğinde sonatlardan sonra quartet en gözde biçimdir. Tarihte ilk kez yaylı çalgılar quarteti halkla buluşur. Quartet genel olarak yaylı çalgılardan birinci keman, ikinci keman, viyola, çello ve kontrbas olmak üzere dört faklı çalgının birleşmesidir. 5

OPERALAR Klasik Dönemde operada Aydınlanma Çağı nın ürünü olarak net, kolay anlaşılır, doğal, uluslararası bir dile sahip ve dinleyene zevk verebilen özellikleri içeren operalar yazılmaya başlanmıştır. Opera seria (ciddi opera) içerisinde yer alan güldürü niteliğindeki bölümler (intermezzolar) daha çok kabul görmeye başlamıştır. Bunun sonucunda doğan Opera buffa (komik opera) türü eserler değişik ülkelerde değişik biçimler alarak Klasik Dönem boyunca etkinliğini korumuştur. Bohemyalı besteci Willibald von Gluck un İtalyan operasında yaptığı reformlar önem taşır. Gluck, operada müziğin, şiirin güzelliğini bozmayan bir yapıda yalın, yapay süslemelerden uzak olması gerektiğini düşünmüştür. Orfeo ve Euridice, Paris ve Helena, Alceste operalarıyla amaçladığı reformu gerçekleştirmiştir. Klasik Dönemde Kullanılan Çalgılar Klasik Dönemde piyano sesini duyurmaya başlamıştır. Barok Dönemin gözde çalgısı olan klavsen ses gürlüklerini; piyano- forte, crescendo, decrescendo gibi karşıtlıkları tam olarak veremediği için bu gürlüklerin verilebileceği bir çalgıya ihtiyaç duyulmuş ve 1710 yılında ilk piyano üretilerek piyano için konçertolar yazılmaya başlanmıştır. Piyano için ilk eser 1773 yılında Muzio Clementi tarafından yazılmıştır. Bu dönemde oda müziği toplulukları ilk kez halkla buluşmuş, senfoni orkestraları genişlemiştir. Günümüzde senfoni orkestrasında bestecinin yazdığı esere göre değişse de en az altmış müzisyen yer almaktadır. XVIII. yüzyılda ise senfoni orkestrası bugünkünden daha küçüktür. Örneğin Haydn ın senfoni orkestrasında yirmi beş yorumcu yer almıştır. Bu topluluk yaylı çalgılar, flüt, iki obua, iki fagot, iki korno ve bir de klavsenden oluşmuştur. Bu ilk orkestralarda temel çalgılar yaylılardan oluşmuştur. Üflemeli çalgılar dönemin sonlarında orkestrada sürekli yer alabilmişlerdir. Sonat ve oda müziğinin yeni türleri ortaya çıkmasıyla ilk kez yaylı ve üflemeli çalgılar bir araya gelmiştir. Klasik Dönemde piyano, keman ve çello için ikili (duo) ve üçlü (trio) sonatlar yazılmıştır. 6

Christoph Willibald GLUCK kadar ulaşamadı. 1745 e kadar bu ülkede yazdığı 100 kadar eseri yönetti. Bu tarihte Londra dan çağrıldı. Yolunun Paris ten geçmesi, ona Rameau nun eserlerini dinleme fırsatı verdi. Londra da, Handel in bir zamanlar inatla savaştığı Haymarket Tiyatrosu için üç opera yazdı. Artık, en iyi Avrupa sahnelerinde Gluck un operaları sahneleniyordu. 1750 de İmparatoriçe Marie-Therese tarafından Saray Tiyatrosu Besteciliği ne atandı. Bu, Bach ın öldüğü, 18 yaşında bir delikanlı olan Haydn ın büyük yokluklar içinde mesleğe başladığı yıldı. 1750 yılından sonra Viyana'ya dönen Gluck, "Orfeo ed Euridice", "Alcaste", "Armida", "Iphigenia in Aulis" ve "Iphigenia in Tauris"i yazmıştır. Operada yaptığı yenilikler tüm Klasik Dönem boyunca geçerli olan uluslararası bir opera türü yaratmıştır. İlk yapıtları opera seria türündedir. İtalyan operasında reformun gerekliliğini savunarak 1762-1770 yılları arasında yazdığı üç başyapıt ile reformcu amaçlarını kanıtlamıştır. 2 Temmuz 1714, Erasbach 15 Kasım 1787, Viyana. Alman besteci. Bohemya sınırından pek uzak olmayan Palatinat ta Weidenwang köyünde doğdu. Müziği Cizvitler okulunda öğrendi. Şan, şkavken, org ve keman derleri aldı. Müzisyenlik mesleğine Prag da başladı. Ününün zirvesindeyken Gluck, ani bir gelişme gösterdi. Operanın giderek bayağılaştığını düşünüyordu. Bu sanatı içine düştüğü krizden kurtaracak bir yol ararken Dramatik müzik sanatının ancak, metinden hareketle, Monteverdi nin fornülünün izleyerek kurtulabileceğini anladı: Sözler ustalıklı olmalı, melodinin esiri değil Ailesinin ormancı olmasından dolayı çocukluğunu çeşitli şehir ve kasabalarda geçirdi. 1727'de Komotau'da ilk müzik derslerini almaya başladı, 1733-1736 yılları arasında Prag'da çağın ünlü bestecileriyle beraber çalıştı. Chernohosky den aldığı keman dersleri sanatında ilerlemesini sağladı. 1736 da Prens von Lobkowitz'in desteğiyle Viyana ya gitti. Bir konserde tanıtıldığı Prens Melzi ile İtalya ya gitmeye karar verdi. Milano da besteci Sammartini ile çalıştı. 1741 de lirik drama yöneldi. Milano Tiyatrosu için "Artaserse" adlı ilk operasını besteledi, 1746'da Londra'ya geçti, birbiri ardına verdiği operalarla ün sağladı. Ancak, bu partisyonlarıdan hiçbiri günümüze Gluck, bu eski ideale dönerken, operaya üstün bir moral anlam vermek, onu daha soylu ve evrensel kılmak istedi. Düşlediği ortağı Calsabigi de buldu. İtalyan ozan Raniero de Calsabigi 1761 de Viyana ya gelerek Gluck la tanışmıştı. Yetenekleriyle, Gluck un temel anlayışını sezinliyor ve yazdığı metinlerde somutlaştırıyordu. İki ortak, geniş bir reform hareketine giriştiler. Eski Grek trajedisinin ince bir idealin hizmetine konmuş, 7

alabildiğine insani kaynaklarına kadar indiler. Konusu daha önce de birkaç kez müzik haline getirilmiş Orphée ile Alceste operaları bu köklü reformun ilk aşaması oldular. Ancak İtalyan stilini tanıyan halk, bu yeni fikirlerden bir şey anlamıyordu. Gluck, Paris e dönmeye karar verdi. Orada Lully ve Rameau, Fransız müziğini bel canto nun esaretinden kurtarmaya çalışmışlardı. Eski Bouffon lar savaşı Sein kıyılarında yeniden canlandı. Bu kez Gluck çularla, Paris te İtalyan zevkinin tensilcisi olan Piccini ciler arasında, Kral ve Madam Pompadaur Gluck un yanında yer aldılar. Kraliçe Ve Jean-Jacques Rousseau ise karşı taraftaydılar. Amatör bir müzisyen olan Cenevreli Filozof şöyle yazıyordu: Fransızların müziği yok. Olmayacak da onlar için ne kadar kötü Çokça entrikanın yer aldığı bu ünlü kavgada, Gluck çularla öfkeli Piccini ciler arasında kanlı sokak çatışmaları bile yapıldı. Sonunda Gluck, iki şaheserle zafer kazandı: Ifigenia Aulide de ve Ifigenia Tauride de. Gluck, Fransızlara, Fransız Operası nın nasıl olması grektiği konusunda önemli bir örnek ortaya koymuştur. 1780 de Viyana ya dönerek mesleğinde gerçek bir aşama yaptı. Viyana nın birçok düzenli orkestrası vardı. Bunlar, abonman seri konserleri veriyorlardır. (Abonman da konserlerine yüz yıl önce İngiltere de, 1727 den başlayarak da Spritüel Konserleri adıyla Paris te rastlanır). Viyana Orkestrası, MAnnheim kökenli yeni bir tekniğe sahipti. Yeni besteciler, orkestraların biçimlenmesini gözetiyor, senfonik eserler besteliyorlardı. Bu hareketin başında, yetenekli bir orkestra şefi vardı: Bohemya dan gelmiş olan Johann Stamitz (1717-1757). Stamitz, sonat ve senfoniye büyük bir gelişim sağlamıştı. Bu çalışmalar, Manheim Okulu nu şekillendirdi. Orkestralar, geleceğin klaiklerinin eserlerini yorumlayacak mükemmel bir düzeye getirildi. Tını, volüm, nüans, renk bileşimleri sorunları halledildi. Orkestrl kreşendonun ilk kez kullanılışı, piano ve fortelerin alterasyonlarındaki sert ve keskin etkiyi ortadan kaldırmış oldu. Bütün bu ilerlemeler, Viyanalıların zevki ile olgunlaşmıştı. Onlar, Gluck un reformunu tamamen kabul etmemekle beraber, onu beğenmekten kendilerini alamıyorlardı. Eğlenmek istedikleri zamansa, akşamı bir İtalyan Tiyatrosu nda geçiriyorlardı. Gluck, 1787 de öldü. Mezarı, Viyana nın müzik kenti olarak zafere doğru yükselişinin kanıtı oln ilk müzisyendi. O yıl, Haydnn 55 yaşındaydı. Mozart ın 35 yıllık yaşamının tamamlamasına 4 yıl kalmıştı. 5 yıl sonra devrimci bir deha Viyana müziğini lt üst etmek için Ren ülkesini terk edecekti: Beethoven, Tuna kıyısındaki müzik merkezine yerleşiyordu. Ve 10 yıl sonra Viyana nın uzak bir mahellesinde Lied in büyük yaratıcısı dünyaya gelecekti: Franz Schubert. 8

Muzio CLEMENTİ ve doğaçlama yapmıştı. Yarışın sonunda bir galibi açıklanmadı ama bu hadise iki sanatçıda iz bırakmıştı. Mozart, babasına yazdığı mektuplarda Clementi'den "şarlatan" diye bahsederken, Clementi hep Mozart'ı övmüştür. Piyano öğretmenliğinden elde ettiği gelir ona piyano yapımı işine girmek için gerekli sermayeyi sağladı. Hayatının geri kalanında vaktinin büyük kısmını müzik yayımcılığı ve piyano üretimine ayırdı. 1791-1794 yıllarında Franz Joseph Haydn'ın İngiltere'ye gelişi Clementi'yi olumsuz etkilemişti. Bir besteci olarak Haydn'ın müziği ile rekabet edemiyordu ve Haydn'ın İngiltere'ye her gelişi, Clementi'nin müziğine olan ilgiyi azaltıyordu, yine de bestelemeyi bırakmadı. Öte yandan yayımcılık ve piyano üretimi işi iyi gitmekteydi. Avrupa'yı gezerek hem bestelerini hem de piyanolarını tanıtmaya çalıştı ve 1810 yılında kadar yeniden İngiltere'ye dönüp yerleşmedi. Muzio Clementi (Mutius Philippus Vincentius Franciscus Xaverius Clementi)(d. 23 Ocak 1752 - ö. 10 Mart 1832), modern piyano tekniğinin babası olarak adılan İtalyan asıllı İngiliz besteci. Mozart ve Beethoven gibi büyük bestecilerin çağdaşı olması onun besteci olarak ününü gölgelemişse de piano müziği alanında özelikle de sonat formunun gelişiminde büyük yeri vardır. Clementi sonatinaları (küçük sonatlar) halen tüm dünyada piyano öğrencileri tarafından çalınmaktadır. Etkisi, çağının çok ötesine uzanmış bir sanatçıdır. 1807 de kendisinin bir hayranı olan Beethoven, müziğinin İngiltere'deki tüm yayın haklarını ona verdi. Clementi'nin müzik tarihinde bestecilik özelliğinin yanı sıra Beethoven'ın eserlerinin yayımcısı ve yorumlaycısı olarak da yeri önemlidir. Beethoven'ın hayatının geri kalanında özellikle oda müziği alanında İngiliz pazarına yönelik eserler üretmesinin nedeni yayımcısının orada bulunması ile açıklanabilir. 1817'de Gradus ad Parnassum'u besteledi. Bu eser, günümüzde halen piyanistler tarafından egzersiz amacıyla kullanılmaktadır. 1779'da yayımladığı 6 piyano sonatı ile ün kazanmıştır. Bu eserler müzik dünyasında piyano sonatı ile klavsen sonatının birbirinden ayrılmasını sağlamıştır. iki bölümlü olan klasik İtalyan sonatlarına üçüncü bölümü ekleyecek sonat yazımına yenilik getirmiştir. Ününü duyuan İmparator 2. Josef, dönemin bir başka üstün yetenekli virtüöz-bestecisi olan Mozart ile ikisi arasında bir yarışma düzenledi. 24 Aralık 1781 günü düzenlen yarışta her iki sanatçı da kendi eserlerini çalmış 9

Franz Joseph HAYDN Altı yaşındayken eğitimini babasının kuzenlerinden biri üstlendi. Ailesi onu, 6 yaşında iken bir koroya katılmak üzere Viyana'ya gönderdi. Haydn, okuma-yazma yanında, keman ve trompet çalmayı öğrendi. 1740 ta Rohreau ya Viyana St. Etienne Katedt-rali Chapelle Ustası George Reutte geldi. Haydn ın sesini dinledikten sonra onu Viyana ya götürmeye karar verdi. Böylece, St. Etienne Korosundaki çalışmaları Haydn ı bestecilik mesleğine götüren tek eğitim oldu. 17 yaşında ses değişimine uğradıktan sonra korodan çıkarıldı. Besteci olma yolundaki savaşına sokaktan başladı. Balolarda keman çalarak, nota kopya ederek, sayısız gecesini açık havada geçirerek kendi kendisini yetiştirdi. Fux, MAttheson, C.P.Emanuel Bach ın müzik yazılarını etüd etti. Franz Joseph Haydn ın Ressam Thomas Hardy tarafından yapılan bir portesi Franz Joseph Haydn (31 Mart 1732; Rohrau, Aşağı Avusturya - 31 Mayıs 1809; Viyana) Klasik dönemin ünlü Avusturyalı bestecisi. Hem Mozart ı hem Beethoven ı etkilemiştir. Müzik tarihinin en uzun yaşayan bestecilerindendir (1732-1809). Tarhte Viyana Klasikleri olarak bilinen üç büyük bestecinin ilkidir. Klasik Dönemin senfoni ve yaylı çalgılar kuarteti geleneğini yerleştirmiştir. Koral yapıtları ile her dönemde ölçüt olmuş bir sanatçıdır. Londra senfonileri adlı en ünlü senfonilerindeki beklenmeyen buluşlar, güçlü senkoplar, ani kreşendolar dramatik çelişkiler ve modülasyonlarla Beethoven ın ruhsal yönden önderi sayılmıştır. Baba Haydn olarak bilinir. En çok senfoni türündeki eserleriyle tanınır. Bu türde 104 eser vermiştir. Aşağı Avusturya'nın Rohrau kentinde doğan Haydn, yoksul bir ailenin çocuğuydu. Arabacılıkla geçinen babası, amatör bir müzisyendi. Aşçı olan nannesi de olağanüstü bir sese sahipti. 1751 de, Komedi Tiyatrosu nun şarkıcılarından olan Felix Kurz, Haydn ın küçük bir serenadını dinledikten sonra ona bir komik opera sipariş etti. Haydn ın bestelediği Topal Şeytan adlı komik opera, ertesi yıl sahnelendi. O günlerde, ünlü librettist Métastasio ile tanıştı. Onun yardımıyla İtalyan besteci Biccolo Porpora nın yanında iş buldu ve şan öğrencilerine klavsenle eşlik etmeye başladı. Kendisine bir oda kiralayabilecek duruma gelince Keller adında bir perukacının evine pansiyoner olarak yerleşti. Evin küçük kızına aşık oldu. Genç kız manastıra girince büyüğü ile evlendi. Bu evlilik, Haydn ın en büyük hatası ve mutsuzluğu oldu. Bütün müzik yazarları, gerçekleri göremeyen, kıskanç, gururlu, fırsatçı ve 40 yıl boyunca iyi huyunu değiştiremediği kocasına hükmeden Anna- Alloysia Keller in kötü bir eş olduğunda birleşirler. Haydn ın gençlik eserleri hem pratik, hem de teorik yönden yetersizdir. Kararlılığın, sıkkı çalışmanın ve yeteneklerinin yardımıyla, teknik ve estetik kuralları kendi kendine öğrendi. Porpora nın onu götürdüğü Mannersdorf les-bains de Gluck ve Baron de Fürnberg ile tanıştı. İlk meseni Fürnberg oldu. Baronun orkestrasına viyolonselci olarak girdi. Oradan, Kont Maximilien von Morzin in hizmetinde küçük bir orkestranın başına geçti. Genç Haydn, burada kısa senfoniler ve divertinemtolar yazdı. 10

Mozart la büyük dostlukları 1781 de başladı. 1785 te Mozart ın kendisine adadığı yaylılar dörtlülerini dinledikten sonra babasına şunları söyledi: Tanrı önünde, şerefim üzerine yemin ederek size şunu söyleyeyim ki, oğlunuzdan daha büyük bir besteci ne tanıdım, ne de adını duydum. Genç Mozart da: Bu, yerine getirdiğim bir borç. Çünkü, yazı sanatının sırlarını bana öğreten Haydn dır. Diyordu. 1761'de, toprakları Macaristan a kadar uzanan güçlü bir prens olan Esterházy ailesinin yanına ikinci kapelmeister olarak girdi. 1762 de Prens Paul-Antoine ölünce, yerine kardeşi Nicholas geçti. Prens Nicholas iyi bir çellist ve tutkulu bir müzikseverdi. Haydn la çabuk dost oldular. 1765 te Prens, Paris yolculuğunun ardından Neustedler Gölü nün güney kıyısında Versille stilinde bir saray inşa ettirdi. Yazın Nicholas ın sarayı oraya taşındı ve peş peşe kutlamalar yapıldı. Haydn aralıksız besteliyordu: senfoniler, kuartetler, operalar, operetler 1766 da birince kapelmeister olan Haydn, yaşamının büyük bölümünü orada geçirdi. Zamanının en iyi topluluklarından biri olan 30 kişilik bir orkestra kurdu. Anlaşma gereğince bu orkestra için sürekli eser verdi. Orkestra partilerini kendi kopya eder, orkestrayı çalıştırır, Pazar günleri de konser verirdi. Bayram günleri, uzaktan ve yakından gelen konuklara tekrarlanan bu konserlere İmparatoriçe de sık sık gelir, bu yetenekli müzisyenlere hayranlığını ifade ederdi. Yaşamının 30 yıldan fazlasını bu soylu aileye hizmet ederek geçirdi. Diğer bestecilerden ve müzik çevrelerinden uzak oluşu, onun yaratıcılığını ortaya çıkardı, ününün yayılmasına ise engel olmadı. 1780'lerde besteleri tüm Avrupa da çalınmaktaydı. Ününden ötürü çeşitli yerlere davet edilir ve davet edildiği şehirde ilk kez çalınmak üzere bir eser bestelemesi istenirdi. Bu şekilde yazdığı Paris Senfonileri ve Londra Senfonileri en çok bilinenleridir. Yaylı dörtlüleri için yazdığı eserlerde de kendinden öncekilerden farklı olarak her çalgıya eşit rol vererek yenilik getirmiş ve bu düşüncesiyle Mozart ı etkileyerek Haydn a adanmış altı kuartet bestelemesine neden olmuştur. Beethoven ın ilk dönem eserlerinde de Haydn etkisi görülür. Haydn ve Mozart'ın 1781 de başlayan arkadaşlıkları yıllarca sürmüştür. Beethoven a ise Esterhazy sarayında özel ders vermiştir. 100 kadar senfoni, çok sayıda konçerto, oda müziği eserleri, 40 sonat, şarkılar, oratoryolar bestelemiştir. Nichoas Esterhazy, 1790 da öldü. Onun yerine geçen II. Nicholas, şapeli kaldırdı. Haydn, Esterházy ailesinin müziksever üyesi Prens Nicholas öldükten sonra emekli oldu ve daha önce Viyana ya kadar gitmesine bile izin verilmeyen ortamdan kurtulup seyahat özgürlüğüne kavuştu. Serbest kaldıktan sonra da ücretini almaya devam etti ve unvanını korudu. Haydn ın ünü Avrupa ya yayılmıştı. Paris ten 6 senfoni sipariş edildi. İki defa İngiltere ye gitti. İlkinde, İngiltere den Jean Pierre Salomon adlı bir emprezaryonun teklifini kabul ederek Londra ya gitti. İngilizlerin başkenti, onu heyecanla karşıladı. Anlaşma 11

gereği, 1 opera, 6 senfoni (Mo: 93-98) ve 20 değişik parça besteledi. Handel öleli 30 yıl oluyordu. Haydn, Westminister Kilisesi nde Handel Festivali ne katıldı. Oxford Üniversitesi nden fahri doktor unvanını aldı. Rektör, söylevinde onun dünyanın en büyük bestecisi olduğunu söyledi. Haydn bu şerefi reddetti: Kendisini ve bütün öteki bestecileri geçen bir kişinin var olduğunu söyledi. Bu usta, Viyana da oturuyordu ve adı Mozart tı. İngilizler, yüce konuklarının alçak gönüllülük gösterdiğini düşündüler. Çeyrek asır önce vatanlarında defne dalları ile bezedikleri harika çocuğu çoktan unutmuşlardı. Haydn, 1791 yılının Aralık ayında, Mozart ın ölüm haberini aldığından Londra daydı. Yaradılış ın konusu İncil den alınmıştır. Mevsimler ise, din dışı oratoryolarındandır. Kuşkusuz, Londra daki Handel in ünlü Messiah Oratoryosu nu dinlemek onu hayli heyecanlandırmıştır. Bu duyarlılığı yansıtan her iki eser de Haydn ın yaratıcı gücünü yaşlılıkta da koruduğunu ve alıştığı biçimler yerine yeni biçimlere yöneldiğini göstermek bakımından dikkate değer. Verimli ve yararlı yaşamının sonuna gelen Baba Haydn ın silueti artık Viyana nın en popüler görüntülerinden biri olmuştur. Ateşli vatansever Haydn, Fransızların işgalini ve İmparatorun sürülüşünü gördü. Ulusal Hymne sini bu sırada bestedi. 27 Mayıs 1808 de halka son kez göründü. Yaradılışın seslendirilişi sırasında bitkin görünüyordu. 31 Mayıs 1808/1809 da Viyana'da öldü. Cenazesinde, Haydn ın bütün müzisyenlerin en büyüğü saydığı, 17 yıl önce ölmüş olan bir dahi, Mozart tarafından bestelenmiş olan Requiem çalındı. Londra ve Oxford senfonileri, Haydn ın yaratıcı gücünün örnekleridir. Londra dönüşünde Bonn da Haydn a önüne birkaç müzikal eskiz koyan genç bir adamı tanıttılar. Haydn, onu yüreklendirdi ve Viyana ya gelirse kendisine besteciliğin sırlarını öğreteceğine söz verdi. Genç müzisyen hemen Viyana ya geldi. Haydn ın yanındaki çalışması kısa süreli ve az tatmin edici oldu. Bu, iki kuşağın, Haydn ve Beethoven in birbirini anlamadan çalışmasıdır. Haydn ın müziğini anlamak için yaşadığı çağa eğilmek gerekir. Bu, pudralı perukların, kusursuz biçimlerin, aşırı derecede düzenli hareketlerin, törenci ruhların çağıdır. Dengesi, ileride Romantik Stili karakterize edecek olan parıltılarla, iyice vurgulanmış ve kişiselleştirilmiş duyarlılıklarla bozulmamıştır. Haydn, 1794-95 arasındaki İkinci Londra ziyareti için 6 senfoni siparişi daha almıştı (No: 99-104). Bu ekz başarı daha da büyük oldu. İngilizler Haydn a kucak açmaya hazırdılar, ama Haydn Avusturya yı terk etmeyi düşünmüyordu. Vatanına dönüşünde iki büyük eser verdi: Yaradılış (1798) ve Mevsimler (1804) Oratorioları 12

Bununla beraber, Haydn ın eserlerindeki lirik pasajlarda hiçbir insani duygunun yabancı kalamayacağı sıcak bir yüreğin çarptığı hissedilir. Haydn, çağının üzerinde yaşadı. Sayısız yenilikleri vardır ritmik buluşları ve gelişim bölümlerinde bunları işleyişi işe Beethoven i düşündürür. Ancak, müziği devrimci değildir. Yavaşça ve taş taş, Haydn eserini hazırlamıştır. Bazı özellikler, bize ondaki romantik düşüncenin varlığını duyurur. Saray müziğini aşan oratoryoları yeni bir çağın habercisidir. Haydn ın eserlerini inceleyenler, orada aydınlık ve mantıklı bir inşa tarzının, yalın ve doğrudan bir melodik anlatım sanatının, usta işi bir gelişim tekniğinin sırlarını bulur. Hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak kadar sağlam bir işçilik örneği verdiği alan kuşkusuz senfoni ve oda müziği alanıdır. Bestelediği konser aryaları, 14 missa, 24 opera ve operetlerinde ortaya koyduğu ezgisel ilhamı, her şeyin üstündedir. Çünkü Haydn, sözcüklerin kendisine yol göstermesine izin vermez. Bir metni izleme isteği, sık sık ezgisel serbesti arzusu ile tıkanıp silinir. Aksine, sözcüklerin zorlamasına boyun eğerek, onların bildirisini daha yakından izlediği zaman, müzikal aktarımı yapaylaşır, biçimci ve heyecansız kalır. Yaradılış ve Mevsimler Oratoryolarında görüldüğü gibi İsa nın yedi sözü oratoryosunda önce bütün eserin saf bir senfonik versiyonunu yazmış, sonradan oraya tamamlayıcı koral partileri eklemiştir. Hiçbir şey, Haydn ın anti-lirik yaradılışını bundan daha iyi gösteremez. Saf müzik yazısı yaradılışına olağanüstü uygundur. 104 senfoni, 15 opera uvertürü, 77 yaylılar dörtlüsü, 20 klavsen konçertosu, 75 trio, 33 sonat bunun kanıtlarıdır. Bütün bu eserlerdeki duruluk, incelik ve zarafet, Haydn ın müziğinin belirgin karakterlerini verir. Bunlar, Mozart la akraba niteliklerdir. Aynı hafif ve net hat, aynı gülen akıcı anlatım tarzı, aynı ezgisel saflık, aynı espri canlılığı Benzerlik o kadar çarpıcıdır ki, bazen eserlerinin Mozart a atfedildiği olur. Ancak, bütün bu benzerliklerin arkasında, Mozart ın eserlerinde, neredeyse hüznü çağrıştıran zarif iç dökmelerdeki duyarlılık, Veda Senfonisi nin usta yazarının sakin ve yumuşak netliğinden ayrılır. Haydn ın entelektüel dengesi ve güçlü moral sağlığı, çoğu kez eleştirilere neden olmuştur. Sanatının, burjuva sanatı olarak nitelenmiş olması ve ondaki şiirsel ögelerin sıradanmış gibi gösterilmesi haksızlıktır. Haydn, müzik sanatının edebiyatla henüz paralellik kurmadığı bir dönemde çağının özelliklerini, sağlam sanatçı içgüdüsü ve kusursuz tekniğiyle yansıtmayı başarmıştır. Eserlerinin çoğunun hikâyesi vardır. 45 numaralı senfonisi, Veda Senfonisi olarak bilinir. Eserin dördüncü bölümünde 2 ya da 3 müzisyen kendi bölümlerini bitirir ve müzik halâ devam ederken sahneyi terk eder; bu, sahnede şef ve tek bir kemancı kalana kadar sürer. Bu senfonide Haydn ve müzisyen arkadaşlarının kış mevsiminde şehirdeki ailelerinin yanına dönmek istediklerini Prens Esterházy e anlatmak istedikleri hikâye edilir. Prens mesajı almış ve onlara izin vermiştir. Sürpriz Senfonisi denilen 94 numaralı senfonisini ise akşam yemeği sonrasındaki konserlerde dinleyicilerinin çoğunun uyuduğunu anladığında bestelediği söylenir. Haydn ın çoğu senfonisi gibi canlı birinci bölümle başlayıp; yumuşak, yavaş tempolu ikinci bölümle devam eden senfoni, dinleyicilerin uykuya daldığı sırada davullar ve çok yüksek sesli telli çalgıların melodisi ile onları uyandırır. 13

Eczacı (Lo speziale- 1768 II Mondo della Luna-1779 L'isola disabitata-1779 La fedelta premiata-1780 Armida-1783 Lé Enessé-2010 Haydn'ın kafasını kim kesti? Her Alman, Joseph Haydn'ı "Alman Milli Marşı" melodisinin yaratıcısı olarak bilir. Haydn'ın kafasının kesildiğini bilen pek yoktur. "Kafka İle Konuşmalar" kitabında Franz Kafka, Haydn'ın beste yapmadan önce özel hazırlanmış pudralı bir peruk taktığından söz etmektedir. Hastalıkları (Jasna Pucarin-Cvetkovi, 2011). Çiçek hastalığı skarları Nazal polipozis İlerleyici unutkanlık Depresyon Diffüz ateroskleroz ve konjestif kalp yetmezliği yürüme güçlüğü ve bacaklarında şişlik vardı Subkortikal vasküler ansefalopati Başlıca Eserleri Haydn, çirkin mi çirkin, utangaç biriydi. Henüz otuzundayken, herkes tarafından "Haydn Baba" lakabı kendisine reva görülmüştü. Evliliği başından beri felaketti. Bir peruk ustasının huysuz kızı, pasta yaparken Haydn'ın müsveddelerini tepsilerine sererdi. Haydn ondan yakınırdı: Kalitesiz biri. Kocası kunduracı mı yoksa sanatçı mı, umrunda değil! Tarih 31 Mayıs 1809'u gösterdiği sabah Haydn ölmüştü. Stephan Katedrali ndeki resmi törende, Mozart'ın Requiem'iyle Viyana, en önemli oğullarından birine daha veda etti. Haydn, Hundsthurm Mezarlığı'nda ebedi istiratgahına kavuştu. 1820 yılında, Haydn'ın ölümünün üzerinden on bir yıl geçmişti. Haydn'ın naaşı defnedildiği yerden başka yere taşınmak için çıkarıldı. Oradaki herkesi dehşete düşüren bir şey vardı ki, o da başının eksik olduğu! Biri Haydn'ın kafasını kesmişti. Tetkikler sonucunda ceset katılaşmadan birkaç gün, hatta birkaç saat önce başının gövdesinden ayrıldığı sonucuna varıldı. Franz Joseph Haydn, hayatı boyunca 800'ün üzerinde besteye imza atmış, bunların yanında 450'nin üzerinde şarkının düzenlemesini yapmış klasik müzik tarihinin en verimli sanatçılarından biridir. Oratoryoları Die sieben letzten Worte unseres Erlösers am Kreuz 1796 Die Schöpfung 1798 Die Jahreszeiten 1780 Operaları La Canterina-1766 14

Deliller, Nepomuk Peter adındaki bir adama çıkıyordu. Bu adam tuhaf hobileriyle nam salmıştı, ölülerin kafataslarını topluyordu. Nepomuk Peter verdiği ifadede, definden bir hafta sonra arkadaşı Rosenbaum'la beraber Haydn'ın tabutunu açtığını belirtti. Kafatasının üzerinde birtakım ölçüm işleri yaptı. Çünkü Nepomuk Peter, bir insanın ruhsal maharetleri ile kafatası biçimi arasında dolaysız bir ilişkinin bulunduğunu savunan Franz Joseph Gall ismindeki hekimin büyük bir hayranıydı... Ancak polis, Haydn'ın başını Rosenbaum'un evinde bulamadı. Ölüm döşeğindeyken Rosenbaum, kafatasının kendisinde olduğunu itiraf etti. Bunun üzerine kafatası 1954'te Haydn'ın başı törenle yeniden gömüldü... 15

Michael HAYDN Michael Haydn ın, dönemin din dışı ses müziğine katkıları dikkate değer. Üç oratoryosnunun (1768-71), bu bakımdan özel bir yeri vardır. 52 senfoni, serenadlar, divertimentolar, 30 yaylılar dörtlüsü, beşliler, 5 konçerto, org eserleri, çeşitli enstrüman parçaları, a capella koro parçaları, çeşitli dini partisyonlar ve birkaç operasıyla yarım yüzyıla yakın süre usta müzisyen ve eğitimci olarak mesleğini tamamlamıştır. Genç Mozart için iyi bir rehber, güvenilir bir dost olmuştur. 14 Eylül 1737 10 Ağustos 1808 Avusturyalı klasik dönem bestecisi. Joseph Haydn ın küçük kardeşi. Abisi Joseph gibi yeteneğini ortaya koyunca, 1745-1755 te Viyana St. Etien Katedrali korosuna katıldı. 1757 de Grosswardein Piskoposluğu şapel urtası oldu. Beş yıl sonra Salzburg Piskoposu Benedictin Kilisesi ve ST. Pierre Kilisesi ne şapel ustası ve orgcu olarak atandı. 1765 den itibaren, ölümüne kadar Salzburg da yaşadı. Görevi nedeniyle, din dışı eserlere abisinden daha az yanaştı. Eserleri doğal olarak İtalyan anlayışının dışında değildir. Da Capo Aria yı o da kullanmıştır. 34 Latin missası ile 12 Alman missasının kaliteleri kuşkuya yer bırakmayacak değerdedir. Bunlar, dil yönünden, Joseph Haydn da olduğu gibi, din dışı müzikle yakınlık gösterirler. Motet ve missaları, XVIII. yüzyıl dini kompozisyon tarzının en saf geleneklerine uygundur. Her iki kardeşin de derin dini inançları vardı. Dini eserleri sık sık din dışı sanatın görüntülerini yansıtıyorsa da bunu çağın anlayışına bağlamak yerinde olur. 16

Antonio SALİERİ 18 Ağustos 1750, Verona, İtalya 7 Mayıs 1825, Viyana. Aslen İtalyan olmakla beraber, orta yaşlarında Avusturya Krallığı na bağlı bir müzisyendi. Avusturya Imparatoru II. Joseph döneminde Viyana sarayinda Kapellmeister olmuştur. Bilinenin aksine kendi döneminde Mozart'a rağmen en iyi besteci ve müzisyen olarak görülüyordu. Çünkü "dahi çocuk Mozart" çocukluktan çıkmıştı, eskisinden daha iyi besteler yapsa da elit kesimden eskisi kadar ilgiyi göremiyordu. Ve bu sırada saray kapellmeisteri Salieri daha çok ilgi görüyordu. Bunu öğrenci sayılarından da görebiliriz. Franz Liszt ve Schubert'in hocasıydı. Mozart'ı bir zehir ile öldürdüğü iddia edilmektedir. Operaları La vestale Le donne letterate L'amore innocente Don Chisciotte alle nozze di Gamace La moda ossia scompigli domestici Armida La fiera di Venezia Il barone di Rocca antica La secchia rapita La locandiera La calamita de' cuori La finta scema Daliso e Delmita L'Europa riconosciuta La scuola de' gelosi La partenza inaspettata Il talismano; Giacomo Rust ile birlikte (1741-1786) La dama pastorella Der Rauchfangkehrer oder Die unentbehrlichen Verräther ihrer Herrschaften aus Eigennutz Semiramide Les Danaïdes Il ricco d'un giorno La grotta di Trofonio Prima la musica e poi le parole (Önce Müzik Sonra Söz) Les Horaces Tarare Axur re d'ormus Cublai gran kan de' Tartari Il pastor fido La cifra Catilina Il mondo alla rovescia Eraclito e Democrito Palmira regina di Persia Il moro I tre filosofi Falstaff ossia Le tre burle Cesare in Farmacusa L'Angiolina ossia Il matrimonio per Susurro Annibale in Capua La bella selvaggia Die Neger Così fan tutte Die Generalprobe Das Posthaus Orkestra eserleri 1770 Re Major Konçerto (Uclukoncerto), Keman, oboa, viyolonsel ve orkestra 1773 Do Konçerto, Org ve orkestra 1773 Do Major Konçerto, Piyano ve orkestra 1773 Si-Bemol Major Konçerto, Piyano ve orkestra 1774 Do Major Konçerto, Pikoloflüt, obua ve orkestra 1775 Re Major Sinfonia "Il giorno onomastico" Orkestra 1777 Sol Major Konçerto (Concertino da camera), Pikoloflut ve yaylı çalgılar orkestrası 1815 "La Follia di Spagna" üzerinde 26 varyasyon, büyük orkestra Re Major "Sinfonia "Veneziana", Orkestra Si-Bemol Major Sinfonia "La Tempesta di Mare", Orkestra 17

Wolfgang Amadeus MOZART Müzikte erken yaşta gelişmişlerin belki de en mükemmeli olan Mozart, üç yaşındayken babasının klavseninde tierslerle egzersizler oluşturarak saatlerini geçiriyordu. Altı yalındayken 4 menuet ve 1 onat bölümü besteledi. Babasından aldığı sağlam eğitim yanında, gerekli müzik ilişkileri ve etkilerinden zamanında yararlandırılması sayesinde dehası onu ölünceye dek bırakmadı. Gezi yılları Leopold Mozart, çocuklarının şaşırtıcı yeteneklerimi sergileyecek olan Orta Avrupa turnesi ile işe başladı. Viyana da imparatora çalarak hayranlığını kazanan 6 yaşındaki müzisyenin, İmparatoriçenin dizlerine tırmanarak övgülerini dinlemesi herkese ilginç geliyordu. İlk yıllarında birçok Avrupa gezisine çıktı. Bunlardan ilki Bavyera Elektörlüğü nün başkenti Münih te, Bavyera Kurfüstü (Elektör prensi) 3. Maximillian'ın sarayında verdiği konserdir. Aynı yıl Prag ve Viyana'da da imparatorluk saraylarında konser vermiştir. Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart 27 Ocak 1756, Salzburg, Avusturya 5 Aralık 1791, Viyana. Klasik Batı Müziği nin en üretken, en etkili bestecilerinden biridir. Eserleri, senfonileri, konçertoları, oda orkestralarını, piyanoyu, operayı ve korolu müzikleri etkilemiştir. 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdırmıştır. Avrupalı bestecilerin en popülerlerinden biridir ve birçok eseri standart konser repertuarlarında kullanılır. Günümüzde müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul görmektedir. Babası Leopold Mozart (1719-1787), Arşövek Prensin saray bestecisi ve 2. orkestra yöneticisiydi. Annesi Anna- Maria Pertl, St. Gilgen vekilharcının kızıydı. Dünyaya gelen yedi çocuktan sadece ikisi yaşadı. Mozart, sonuncusuydu. Ondan beş yaş büyük ve hatırı sayılır bir müzk yeteneği olan ablası Marianne (ailede çağırıldığı gibi, Nannerl), babasının klavsen dersleri ve gözetimi altında seçkin bir klavsenist olma yolundaydı. Konser turu üç buçuk yıl sürer ve babasıyla beraber Münih, Manheim, Paris, Londra (burada ünlü İtalyan çellocu Giovanni Battista Cirri ile çalmıştır), Lahey, tekrar Paris, Zürih, Donaueschingen ve Münih'te konserler vermiştir. Bu gezisi sırasında, Mozart birçok ünlü müzisyenle tanışır ve kendisi de bu müzisyenlerin eserlerine aşinalık kazanır. 1763 Ocak ayında Salzburg a geri dönünce, derslere keman da eklendi. Altı ay sonra yeniden yola çıktılar. Almanya, Fransa, Belçika da konserler verdiler. İngiliz halkı, afişlerde yer alan iki doğa harikası çocuğu dinlemek için sabırsızlanıyordu. Buradaki karşılama dada da coşkulu oldu. Mozart, bu turnelerde, yorgunluğuna rağmen bestelemeye devam etti. O sırada İngiltere de iki ünlü besteci vardı: Charles-Frederich Abel (1723-1787) ve Johann Christian Bach. Mozart ın en önemli esin kaynaklarından biri Johann Christian Bach'tır, onunla da 1764-1765 yıllarında Londra'da arkadaş olmuşlardır. Bach'ın eserleri birçok kez Mozart'ın esinlendiği eserler olarak gösterilmiştir. Mozart, oğul Bach tan yalnız klasik senfoni biçimini öğrenmekle kalmadı. Onun bütün türlerdeki 18

ustalığından, yazı stilinden ve espirisinden etkilendi. O günlerde küçük besteci, J.Ch. Bach ın klavsen için üç sonatını konçerto olarak düzenledi. tamamlamak ve sanatında mükemmelleşmek için bu duraktan yararlandı. Bu arada, Salzburg Arşövek Prensinden bir oratoryo siparişi aldı. Prens, Mozart ın babasından yardım görmeden bir müzik yazıp yazamayacağını sınamak içim onu sarayında tuttu. Birkaç ün sonra eserini tamamlayan çocuk, ailesinin yanına döndü. Bu 12 yaşın önemli ürünleri arasında, ilk operası olan La Finta Semplice ile, J.J. Rouseseau nun Köy Kahini inden esintili bir konu üzerine bestelenen Bastien ve Bastienne sayılabilir. 1765 te Londra dan ayrıldılar. Kuzey Fransa ve Belçika dan geçerek Hollanda ya La Haye kentine gideceklerdi. Lille de Wolfgang hastalandı. Gand ve Anvers ten geçerek yola güçlükle devam ettiler. Bu kez Nannerl ateşlendi; o iyileşti, Mozart yeniden hastalandı. Posta arabasıyla günlerce sarsılarak yapılan yolculuklar, iki çocuğu güçlerinin sonuna getirmişti. Bununla beraber baba, onları La Haye e, sonra da Paris e götürmekten geri kalmadı. Paris te başlangıçtaki heyecanı bulamadılar. Yeniliğin büyüsü bozulmuştu. Dijon, Lyon, Cenevre, Bern ve Zürih te konserler verdikten sonra Salzburg a döndüler. Tekrar Viyana'ya 1767'de giden ikili, burada 1768 in Kasım ayına kadar kalırlar. Bu gezi sırasında Mozart çiçek hastası oldu. Sonradan iyileşmesi, babası Leopold tarafından Tanrı'nın oğlu için sevgisini temsil etmektedir. Salzburg a döndüklerinde tam üç yıl geçmişti. Leopold Mozart, çocuklarının dinlenmesi gerektiğini anlamış olmalıydı. Bundan sonraki günlerde Wolfgang, eğitimini Salzburg'da geçen bir yıl sonunda, üç kez İtalya'ya yolculuğa çıktı. Bu yolculuğun tek amacı, Wolfgang ın İtalyan müziğini ve bestecilerini yakından tanımasını sağlamaktı geleceği ve bestecilik mesleği için bu çok önemliydi. Mozart ın konserleri, giderek artan bir başarıyla birbirini izledi. Mantua da program 14 eserden oluşuyordu. Dinleyici, daha fazlasını istedi. Milano da Sammartini ye takdim edildi. Dönemin en önemli senfoni bestecilerinden biri olan Giovanni Battista Sammartini (1698-1775), Gluck un da öğretmeniydi. Bologna da Giovanni Battista (Giambattista) Martini tarafından kabul edildi. Dönemin belli başlı müzikçilerini eğitmiş ve tkilemiş olan ünlü besteci ve teorisyen (Padre) 19

Martini büyük bir kontrpuan ustasıydı (Giambattista Martini, 1722 de bir tarikata girince o tarihten başlayarak Padre (Peder) ünvanını aldı). Bütün bu ilişkiler, ileride Mozart ın sağlam işçiliğinin yanıtlarını oluşturacaktı. Roma da Papa XIV. Clement, Mozart ı kabul ederek d,nledi ve ona Altın Mahmuz Şövalye Nişanı nı verdi. Bunu, Bologna da Wolfgang ın Padre Martini ile ciddi bir şekilde çalışması izledi. 14 yaşındaydı. Philarmonie Akademisi nin en genç üyesi oldu. [Messeler, oratoryolar, çeşitli kilise müziği ve enstrümantal müzik de yazan Hasse, Porpora ve A. Scarlatti ile çalışarak İtalyan Operası nın Napoli stilinde ustalaşmıştır. Hasse-Metastasio işbirliği, Gluck-Calsabici işbirliği ile kıyaslanmış ve ilgi görmüştür.] 1771 Aralık ayında Salzburg Archeveque Prensi öldü. Yerine geçen Konf Colloredo Hyeronimus, katı ve kaba bir insan olarak tanınıyordu. Müziği de sevmiyordu. Colloredo nun Salzburh Archeveque Prensi olması dolayısıyla Mozart, bir opera siparişi aldı: Il Sogno di Scipione, Metastasio nun bir metni üzerine bestelendi. Sonuç başarılı oldu. Bu arada, Milano dan bir sipariş aldı. Operanın librettosu gönderilmişti: Mittridate, re di Ponto. 1770 de sahnelenen opera, dolu salonlarda 20 kez temsil edildi. Bu başarıyı izleyen birkaç haftalık dinlenmeden sonra baba-oğul, Salzburg a dönmek için yola çıktılar. 1771 de Mart ayında Padua da bir mola sırasında Metastasio nun metni üzerine bir oratoryo sipariş ettiler. (Pietro Antonio Domenico Bonaventura Metastasio (1698-1782) ozan ve başarılı bir lirettistti). Salzburg da onları başka bir sipariş beklyordu. Böylece, Bertulia Liberata ile, Asconia in Alba üzerinde çalışmaya başladı. Asconia di Alba, Archiduc Ferdinand ın evlenme töreni dolayısıyla aynı yıl seslendirildi. Dönemin tanınmış bestecilerinden Johann Aloph Hasse (1699-1783), eseri dinledikten sonra Bu çocuk hepimizi unutturacak demekten kendini alamadı. Yeni Arşövek Prensi, hizmetindeki baba-oğulun uzun süre Salzburg dan ayrılmasına göz yumacak kadar hoşgörülü değildi. Bununla beraber Mozart lar 1772 sonbaharında bir siparişi hazırlamak için Mialano ya gitmek zorunda kaldılar. Lucio Silla Operası nın temsilleri büyük ilgi gördü. Leopold, bu başarıyı kullanarak oğluna İtalya da iyi bir yer bulmaya çalıştı; ama gayretleri sonuç vermedi. 1769 Kasım ından, 1771 Mart'ına kadar, 1771'in Ağustos'undan Kasım ayına kadar ve 1772 Ekim-1773 Mart arası dönemde üç opera besteledi: 20

"Mitridate Rè di Ponto" (1770), "Ascanio in Alba" (1771) ve "Lucio Silla" (1772). Üç opera da Milan'da oynanmıştır. Bu gezilerin ilkinde, Mozart Venedik'te Andrea Luchesi ile ve G.B. Martini ile Bologna'da buluşur ve Accademia Filarmonica nın bir üyesi olarak kabul edilir. soyluların ve Salzburg un zengin burjuvalarının siparişlerine yanıt veriyordu. Böylece, konser havaları, görkemli bahçeleri renklendiren serenadlar, divertimentolar, marşlar yazdı. Keman edebiyatında özel yerleri olan 5 tane keman konçertosu da bu dönemin ürünleridir. Artık Mozart, Salzburg un ona empoze ettiği Style Galant (Rococo Stili) nden, Arşevük Prensin onu giderek daha çok zorlayan vesayetinden de uzaklaşmaya başlıyordu. Prens, yeni bir yolculuk için baba-oğula izin vermeyince, annesi ile beraber 23 Eylül 1777'de Mozart, Münih, Mannheim ve Paris'i kapsayan bir Avrupa turuna çıktı. Yol boyunca uğradıkları Münih, Ausburg, Manheim da dostluklar edindi. Mannheim da Cannabich den senfonik yazıyla ilgili dersler aldı. O dönemin en iyisi Mannheim Orkestrası ile çaldı. Aynı kentte, Weber ailesinin küçük kızı, şarkıcı Aloysia Weber'e aşık oldu, ancak daha sonra ikili ayrıldı. 4 yıl sonra da, Aloysia'nın kız kardeşi Constanze ile evlendi. Paris, genç dâhiyi unutmuştu. Paris Senfonisi nin başarısına karşılık Les Petits Riens balesi sessiz karşılandı. Paris günleri ona, Gluck ve Gretry nin üslubunu inceleme fırsatı bakımından önemlidir. Bununla beraber, Parislilerden hoşlandığı da söylenemez. İtalya'daki yolculuğunun efsanevi bir hikâyesi de, Gregorio Allegri nin Miserere'sini Sistina Şapeli'nde duyup, tamamını hafızasına yazmasıdır. Yalnız bunu yaparken parçadaki küçük hataları düzeltir ve böylece Vatikan malının ilk illegal kopyasını üretmiş olur. Prensin atanma yıldönümü kutlamaları için Salzburg a döndüler. Bu tarihten sonra Colloredo ile ilişkileri daha da gerginleşti. Mozart, zoraki bir yumuşak başlılıkla siparişleri yerine getiriyordu. 5 missa, org için sonatlar, marşlar, serenadlar, konçertolar besteledi. Ayrıca, stil galant bir de opera: La Finta Giardiniera. 1755 te Münih için yazdığı bu operayı kısa bir süre sonra Salzburg için yazdığı Il re pastore izledi. Mozart 2,5 yıl içinde yeni Prensin bütün kaprislerine boyun eğmek zorunda kalırken, bir yandan da seçkin Paris'e başarısız ziyareti sırasında, 3 Temmuz 1778 de annesinin ölümüyle derinden sarsıldı. Salzburg a bir dostuna gönderdiği mektupta son 15 günün dramını, annesinin bilincini kaybederek yavaş yavaş nasıl söndüğünü, varlığının en acı günü olarak dile getiriyordu. Anne Mozart, St. Eustache mezarlığında toprağa verildi. Bu olaydan sonra Salburg a dönerek eski görevine giren ve daha sonra saray orgculuğuna atanan Mozart, büyük eserlere eğildi. Taç giyme missası, iki piyano için (mi bemol) konçerto, keman ve viyola için konçertant senfoni, bir de küçük opera yazdı: Zaide, saraydan kız kaçırma operasının habercisi olması bakımından ilginçtir. 1781 de Bavyera Prensi nin sipariş ettiği opera, olgunluk eserlerine bir köprü niteliğindedir: 1781 de Münih te oynanan İdomeneo, Mozart ın ilk büyük operasıdır. 21

Ancak, halk bunun farkına varmadı. Harika çocuğun başarılarına gösterilen taşkın hayranlık, Mozart büyüdükten sonra sönmüştü. Ertesi yıl, Viyana'yı patronu, Prens Başpiskopos Colloredo ile ziyaret etti. Mozart ın Salzburg dışındaki ekinliklerine karşı olan Arşivük Prens de o sırada Viyana da bulunuyordu. Salzburg'a geri döndüklerinde, opera şefi olan Mozart, isyanını arttırdı ve başpiskoposun müzik işleriyle ilgilenmek ilgilenmedi. Bu düşüncelerini söylemesiyle de başpiskopos onu çağırtarak yanında ücretli bir hizmetkar olduğunu hoş olmayan bir dille hatırlattı ve ardından desteğini çekti. Mozart bundan sonra, aristokrasinin ilgisiyle özgür olarak müziğini geliştirmek için Viyana'ya yerleşti. Viyana'da Mozart Dört yıl önce ilgi duyduğu ALoysia Weber evlenmişti. Dört kızkardeşten en küçüğü olan Constanze Weber (1763-1842), Mozart a ablasını unutturmayı başardı. Constanze'nin babası Fridolin Weber, Carl Maria von Weber'in Franz Anton Weber'den üvey kardeşidir. Genç Mozart, Constanze ile evlenmek istiyordu. Anne Weber in aceleciliğine karşılık, Leopold Mozart bu evliliği onaylamıyordu. Oğlunun Aloysia ile evlilik isteğine de sonunda sefalete düşeceği ve bestecilik kariyerinin zarar göreceği düşüncesiyle karşı çıkmıştı. Üstelik onun Salzburg Prensi nin yanından ayrılmasından duyduğu öfke ve üzüntüyü de unutmuşa benzemiyordu. Can sıkıcı olaylardan sonra, evlilik töreni 4 Ağustos 1782 de Viyana da St. Etienne Katedrali nde yapıldı. Mozart şöyle yazıyordu: Karım ve ben, evliliğimiz gerçekleşince ağlamaya başladık. Herkes, hatta Rahip bile o kadar heyecanlandı ki, gözyaşlarını tutamadı. 6 çocukları olmasına rağmen, sadece 2 tanesi çocukluktan sonra yaşadı: Carl Thomas Mozart (1784-1858) ve Franz Xaver Wolfgang Mozart (1791-1844) (daha sonra küçük bir bestekâr olmuştur). İki çocuğu da evlenmemiş, yetişkinliğe erişebilen çocuğu olmamıştır. Carl'ın Constanza isminde bir kızı olur, o da 1833'de çocukken ölür. Mozart ın Constanze ile beraberliği için çok şey yazıldı. Bu bakımdan Joseph Haydn ile aralarında bir benzerlik var mıydı? Constanze nin mükemmellikten uzak olmakla beraber, kötü bir eş olduğu söylenebilir mi? Kuşkusuz, yeteneklerine karşın bilgisiz ve koket olan Constanze nin Mozart ın dehasını anlayabilmesi olanaksızdı. Constanze karşısında kendisine tapan bir koca görüyordu, başka şeye de aldırdığı yoktu. Onun yapay ve hafif yaradılışının bu dahi bestecinin yaşamını gölgeleyen güçlükleri ağırlaştırdığı gerçektir. Mozart ın kısa süreli ayrılıklarda bile eşine yazdığı mektuplardan sevgi, şefkat ve romantizmle yüklü bir felsefe yansır. Belki de bu duygular, Saraydan Kız Kaçırma operasında açığa çıkan romantik esinin kaynağı olmuştur. Siengspiel tarzındaki bu opera imparator II. Loseph tarafından sipariş edilmiştir. 1782 yılı Mozart'ın kariyeri için verimli bir yıldır: operası (Saraydan Kız Kaçırma (Die Entführung aus dem Serail) müthiş bir başarıya ulaşır. Bu operasında bahsedilen saray, Topkapı Sarayı olmayıp, Akdeniz kıyılarında bir yazlık saraydır yani yazlık köşktür. Opera Türk'lerin bulunduğu Osmanlı ülkelerinde geçmektedir. Selim Paşa'nın ve harem ağası Osman'ın tutsağı olan Konstanze ve İngiliz hizmetkarı Blonde'yi, Konstanze'nin nişanlısı bir 22