MART / NİSAN 2011 4 TL İKİ AYDA BİR YAYINLANAN AKVARYUM KÜLTÜRÜ DERGİSİ



Benzer belgeler
Barbus conchonius (Rosy barb)

GÖRÜNÜR IŞIĞIN HAVUZ SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA ALTERNATİF BİR YÖNTEM OLARAK KULLANILMASI

GEZİ ÖNCESİ ALIŞTIRMALAR 6-13 YAŞ GRUBU

Home Comfort Serisi. Nem Alma Hava Temizleme Su Arıtma Merkezi Süpürge

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

Not: Bu yazımızın video versiyonunu aşağıdan izleyebilirsiniz. Ya da okumaya devam edebilirsiniz

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

Işık Yayan Canlılık: Biyolüminesans

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Petrol fiyatlarının istatistiksel analizi ve örüntüleri

ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ Elektrik ve Elektronik Ölçmeler Laboratuvarı Deney Adı: Sensörler. Deney 5: Sensörler. Deneyin Amacı: A.

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET

ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç. Kaldırma Kuvveti

Evde ya da ofisinizde, günde ortalama 6 saat süre ile 10 adet akkor lamba kullandığınızda; LED NEDİR? LED Aydınlatma Sistemleri Nasıl Çalışır?

AYDINLATMA SİSTEMLERİ. İbrahim Kolancı Enerji Yöneticisi

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

BIOSOLUTION TARIM DANIŞMANLIK İTHALAT VE İHRACAT TİC. LTD. ŞTİ.

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

Havuz Mekanik Tesisat Hesabı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

Dikkat çekici olması için tasarlandı

Sistemli bitki bakımı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

5. Sınıf Fen ve Teknoloji

Vakum Teknolojisi * Prof. Dr. Ergun GÜLTEKİN. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Yer Yumurtasının Kontrolü Ve Çözüm Önerileri. Dr. Tolga Erkuş Ross Breeders Anadolu

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

AKM 205 BÖLÜM 8 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ

Bu birikintilerin giderilmesi için uygun kimyasallarla membranlar zaman içinde yıkanarak tekrar eski verimine ulaştırılırlar.

Akışkanların Dinamiği

Isı transferi (taşınımı)

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS)

Bilimsel Projeler. Projenin amacı: Öğrencileri okul tuvaletlerinde mikroorganizmaların bulaşarak hasta olmalarını engellemek,

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

Süpermarket LED Aydınlatma Çözümleri

Rtop = Ry + R2 + R3 + Rm. R2 = k * A * sin

BAHÇE HAVUZLARININ VEGÖLETLERİN EKOLOJİK DENGELERİNİ NASIL KORUYABİLİRİZ?

ALÜMİNYUM DÖKÜM. SERAMiK TENCERE

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

ER 3B ULTRA VİYOLE DEDEKTÖR

Bu yüzden kendinizi ve de özellikle çocuğunuzu suçlamak için en ufak bir nedeniniz yoktur!

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

haberleri sektör MEMBRANLI TANKLAR ÇALIŞMA PRENSİPLERİ MONTAJ VE KULLANIMDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER isimlendirme

FOREX EL KİTABI 2. BÖLÜM

Açık hava basıncını ilk defa 1643 yılında, İtalyan bilim adamı Evangelista Torricelli keşfetmiştir. Yaptığı deneylerde Torriçelli Deneyi denmiştir.

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 1 BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

TAVUKÇULUK VE ATERMİT

IP CCTV SİSTEMLERİNDE PİXEL (PPM) HESAPLAMASI VE DOĞRU ÇÖZÜNÜRLÜK TESPİTİ

Şekil-1 Yeryüzünde bir düzleme gelen güneş ışınım çeşitleri

ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri

DELTA -FLORAXX YEŞİL ÇATI SİSTEMİ

ARILI DAMLA SULAMA SĐSTEMLERĐ

HOŞGELDİNİZ MIG-MAG GAZALTI KAYNAK PARAMETRELERİ. K ayna K. Sakarya Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi. Teknolojisi. Teknolojisi

1 Nem Kontrol Cihazı v3

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?

YAKLAŞIM SENSÖRLERİ (PROXIMITY) Endüktif, Kapasitif ve Optik Yaklaşım Sensörleri

DENİZLERDE BÖLGESEL SU ÇEKİLMESİNİN METEOROLOJİK ANALİZİ

TAHLİYE VE POMPA HORTUMLARI

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

HÜCRE BÖLÜNMESİ A) MİTOZ BÖLÜNME a) Hazırlık evresi:

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ELEKTRİK TESİSATI VE SİSTEMLERİ

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

Yassı Damla Sulama Borusu. Fayda & Özellikleri. Her Damlada Daha Fazla Bereket

Hardy Weinberg Kanunu

Verimli Kümesler İçin Isı Geri Kazanım Cihazı

1. AMAÇ Işınımla ısı transferi olayının tanıtılması, Stefan-Boltzman kanunun ve ters kare kanunun gösterilmesi.

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

İÇİNDEKİLER. Çizelgelerin ele alınışı. Uygulamalı Örnekler. Birim metre dikiş başına standart-elektrod miktarının hesabı için çizelgeler

EGETEK. Endüstriyel Zemin Kaplama Sistemleri

Çünkü Sochi de hava durumu diğer yereler göre daha yumuşaktır.

3. ÜNİTE BASINÇ ÇIKMIŞ SORULAR

reward fonksiyonellik

İşte Digitus Bluetooth 2.0 Headset. Yukarıdaki fotoğraftan da görülebildiği Bluetooth 2.0 teknolojisini kullanan ürünün tasarımı oldukça sade ve şık.

Bitkilerde Eşeyli Üreme

MEGAN KOLTUK KULLANIM KILAVUZU

KLOROFİL METRE SPAD-502 KULLANIM KILAVUZU

Muhasebe ve Ürün Fiyatlandırma

Elektromanyetik Radyasyon (Enerji) Nedir?

Güvenlik: Öğrenciler uygulama sırasında kesici, delici, kimyasal zarar verici aletleri kullanırken dikkat etmeleri konusunda uyarılır.

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

MIT 8.02, Bahar 2002 Ödev # 11 Çözümler

Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

Kompakt Floresanlar CFL I

REVO ARENA (Yüksek Tavan Armatürleri)

Kaynak: Dudular, Kardelen ve Prof. Dr. Oktay Hüseyin (Guseinov) "Canlılar Neden Genellikle Yuvarlaktır?"

AĞAÇSAKAL 2015 Katalog

HİDROLİK-PNÖMATİK. Prof. Dr. İrfan AY. Makina. Prof.Dr.İrfan AY. Arş.Gör.T.Kerem DEMİRCİOĞLU. Balıkesir

Transkript:

Yıl:1 Sayı:5 MART / NİSAN 2011 Fiyatı: 4 TL İKİ AYDA BİR YAYINLANAN AKVARYUM KÜLTÜRÜ DERGİSİ Yeni başlayanlar için Akvaryum Tasarımı Yapmak Palyaço Karidesleri Pumping Xenia Bitki Akvaryumuna Giriş Akvaryumda Işık Saz Türleri / Vallisneria Kapak foto: Alper Tülek

İçindekiler 6 Deniz Akvaryumu Sahibi Olmak İstiyorum. Ama Nasıl? -III 18 Her Yönüyle Corydoraslar Palyaço Karidesleri / Hymenoceridae 26 44 Pumping Xenia Bitki Akvaryumuna Giriş Işık Yellow Watchman Goby Saz Türleri / Vallisneria 56 Bulmaca 32 22 10 48 Sahibi: Güney Film Yapım Basım Ltd. adına Direnç Kıymaç Sorumlu Yazı işleri Müdürü: Alper Tülek Görsel Tasarım: Şeref Kartal Editör: Özge Özdemir Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın Reklam için başvuru: Alper Tülek 0532 620 49 47 Yazarlar: İsa Aydın, Gökçe Göktan, İl Bilge Aslıhan Okumuş, Selim Özadar, Talip Devrim Özgen, Gültekin Sabana, Davut Şems, Ali Ulvi Tekgüç, Hakan Toğuç, Ümit Uğur Tunç, Ergün Tunçkıran, Refet Ali Yalçın, Deniz Şişman, Umut Gülengümüş, Ahmet Kadir Şanlı Akvaryum Plus Dergisinde yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi: Duatepe mh. Avukat cd. Şahmerdan sk. No: 2/36 Şişli - İstanbul Tel: 0212. 279 23 48 Baskı: Matsa Basımevi Web: www.akvaryumplus.com e-mail: bilgi@ akvaryumplus.com

Merhaba sevgili akvarist dostlar, Bu sayımızda da sizlere güzel içerikler hazırlamaya çalıştık. Deniz akvaryumlarına yeni başlayanlar için hazırlamış olduğumuz yazı dizimizin yanında bu ayda bitkili tank kurmak isteyenler için bir kılavuzluk niteliğindeki bitkili tank kurulumu hakkında yeni bir yazı dizimiz başlıyor. Bu yazı dizisinde de bitkili tanklar için tüm detaylara iniliyor. Ve tüm konular tek tek irdeleniyor. Ayrıca bu sayımızda bitki türlerinin tanıtımına da başlıyoruz. Yeni başlayanlara yönelik makalelerimizin yanında ileri seviyedeki akvarist arkadaşlarımız içinde uzunca bir makale yayınlıyoruz. Bu makalede sevgili Refet Ali Yalçın nın elinden çıkıyor. Makalesinde biz akvaristler için çok önemli olan ışığı ele alıyor. Bu makalede ışık hakkında tüm detaylara iniliyor. Ve elimizde bu konudaki en geniş kaynaklardan birini oluşturuyor. Dergimizi zevkle okumanız dileğiyle Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle, hoşça kalın. A. Alper TÜLEK 4

Deniz Şişman Fotoğraflar : Alper Tülek eniz akvaryumu sahibi olmak istiyorum Ama nasıl? III Akvaryumumuzun cam, dolap, zemin ve dekorunu hazırladık. Sırada akvaryumu izleyebilmemiz ve canlıların ihtiyacını karşılayabilmek için aydınlatma sistemi var. Aydınlatma: Akvaryumdaki aydınlatmanın iki önemli rolü vardır. Birincisi hobicinin akvaryumu izlerken akvaryumun aydınlık olması ve güzel bir görsel sunması ikincisi ise akvaryum içindeki canlıların ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Akvaryumun başarısı için ikinci amaç daha önemli olmasına rağmen malesef bir çok hobicinin üzerinde durduğu amaç birinci olandır. Deniz akvaryumu denildiği zaman bir çok hobici için öncelikle akvaryum suyunun mavi olması gerekmektedir ve bu onlar için yeterlidir. Oysa önemli olan ve akvaryumun başarısını doğrudan etkileyen faktör akvaryumdaki canlı yelpazesinin ihtiyaçlarıdır. Örneğin fotosentetik olmayan omurgasızların, resif içinde saklanarak yaşayan, gececi veya derin su balıklarının besleneceği sistemler ile fotosentetik olan omurgasızların besleneceği akvaryum aydınlatması birbirinden çok farklı olacaktır. Bu sebeple beslenmek istenen canlıların önceden tespit edilmesi ve onların ışık ihtiyaçlarının öğrenilmesi sistem kurulumunda yararlı olacaktır. Aydınlatma sistemini kabaca iki farklı gruba ayırabiliriz.birinci grup akvaryum için üretilmiş hazır aydınlatma sistemleridir. Bunlar aydınlatma armatürü olarak isimlendirilir. İkinci grup ise el becerisi ve teknik bilgisi hobiciler için uygun olan kendin-yap (DIY) aydınlatma sistemidir. 6

Birinci alternatifte dikkat edilecek noktalar: Beslenecek canlıların ihtiyaçlarına uygun ışığı veren aydınlatma armatürünü seçmek. Armatürün ebatlarının akvaryum için uygun olması. Bu akvaryumun camının yapılması esnasında armatürün marka/modeline karar verilmesini gerektiren bir durumdur. Eğer akvaryumu armatürü düşünmeden yaptırırsanız armatürünüz kısa veya uzun kalabilir. Bu sebeple akvaryumun taban ölçüleri belirlenirken hazır armatürün ebatları dikkate alınmalıdır. Alınacak armatürün yedek parça ve aydınlatma elemanları (lambaları) kolay bulunabiliyor olmalıdır.unutmamak gerekir ki lambalar belli periyotlar ile değiştirilmek zorundadır. Uygun lamba bulmak her zaman kolay olmayabilir. Alınacak armatürün teknik özelliklerini iyice öğrenmek faydalı olacaktır. Kullanılan lambaların her birinin ayrı reflektörünün olması, gerekiyorsa havalandırma sisteminin olması, lambaları tuzdan koruyacak ara cam veya akrilik koruyucu plaka olması, gerektiğinde ampullerin ayrı ayrı kumanda edilinebilmesi armatürleri karşılaştırırken dikkat edilecek noktalardır. İkinci alternatifte dikkat edilecek noktalar: Doğru malzemeleri kullanmak. Örneğin kaliteli lambaları kalitesiz balastlar ile kullanmaya kalktığınızda lambalardan daha az verim alırsınız. Kullanılan sistem parçalarının doğru şekilde montajlanması. Örneğin kaliteli elektronik balastlar üzerinde şema ile balast ile ampullerin arasında olabilecek en uzun kablo boyları belirtilmiştir.kablolama yapılırken bu şemaya uyulmalıdır. Yapılan armatürden verim alabilmek ve güvenlik açısından sorun olmaması için tenik bilgisi yeterli birisi tarafından montaj yapılması. Unutulmamalı ki elektriğin şakası olmaz. Aydınlatma armatürünü şeçerken bir diğer önemli noktada kullanılacak lamba tipine karar verilmesidir. Günümüzde akvaryumlar için kullanılan lambalar metal halide, T5 floresan ve son bir yılda popüler olan LED aydınlatma elemanlarıdır. Metal halide deniz akvaryumculuğunda eskiden çok kullanılan bir lamba tipi iken yerini T5 floresanlara kaptırmıştır. Aynı taban alanlarını farklı renk ve özelliklerde ışık ile aydınlatabilmek için T5 çok daha avantajlı bir üründür. Sa- 7

nıldığının aksine kaliteli armatür,lamba ve gerekli adette kullanıldığında 80 cm su derinliğine kadar yeterli ışığı sağlar. T5 floresanların iki dezavantajı vardır.birincisi lambaların metal halide lambalara göre daha kısa zamanlarda değiştirilmesi ve verim kaybı yaşamamak için akvaryum suyuna olabildiğince yakın konumlandırılmaları gereğidir. Bu montaj şeklide lambaların tuzdan korunmasında sorun olabilmektedir. Arada kullanılanacak koruyucu akrilik plaka bu korumayı sağlarken sık sık temizlenmesi gerekecektir ki bu temizlik genelde bir süre sonra çoğu hobici tarafından aksatılır. T5 lambaların değiştirilme dezavantajına karşı alternatif çözüm gelecekte genel maksatlı çoğu aydınlatma sisteminin temelini oluşturacak olan LED lambalar olacak.günümüzde bir çok hobicinin DIY uygulama şeklinde LED çözümler üzerinde çalışmasına rağmen deniz akvaryumculuğunda gönül rahatlığı ile LED uygulamaları için henüz erkendir. T5 aydınlatma kalitesine ulaşılacak LED armatürlerin kurulum maliyetleri henüz çok da ekonomik değil. Ancak zaman içerisindeki teknolojik ilerleme ile fiyatların makul seviyelere düşeceğini düşünüyorum. Devam edecek... 8

Ertuğ Özbil Onur Şahin Foto: Fatih Sami Arabacı Her Yönüyle Corydoraslar Yıllarca çöpçü adıyla anılan bu ufak sevimli haylazlar, ülkemizde hak ettiği değeri görmekten çok uzak bir konumdalar. İşin içine girince anlıyor insan, kapının ötesinde Alice Harikalar Diyarı olduğunu. Foto: Erhan Çobaner Corydoras lar Zırhlı Kedibalıkları ailesinden gelirler. Zırhlı kedibalıkları 9 cinste incelenir; 1. Corydoras, 2. Megalechis, 3. Brochis, 4. Scleromystax, 5. Aspidoras, 6. Callichthys, 7. Lepthoplosternum, 8. Hoplosternum, 9. Dianema Bu cinslerin tamamının en belirgin özellikleri vücutlarının yan tarafları 2 satır zırhlı plakalara sahip olmasıdır. Bu zırh bu familyadaki türlerin deri enfeksiyonlarına karşı direncini yüksek oranda artırmaktadır. Familyaya ait yaklaşık 350 tür listelenmekte ve kayıt altına alınmayı beklenenlerin olduğu belirtilmektedir. Corydoras cinsi, bünyesinde 300 civarında tür bulundurur. Bu türler kendi içinde gruplara ayrılır. Ayrıca C-serisi ve CW-serisi olarak numaralandırılmış türler de vardır. Corydoras cinsinin en küçük üyesi C.hastatus (yaklaşık 2.5 cm) iken, en büyüğü; C.barbatusun(10 cm) daha sonra Scleromystax cinsine dahil edilmesiyle beraber C.robustus(9 cm) olmuştur. Yakın zamanda kimi türler barbatusun olduğu gibi Scleromystax adı altında yeni bir cinse dahil olmuşlardır. Devam eden çalışmalar sonrasında bazı grupların da ayrı cinsler altına dahil edileceği gündemdedir. Yine corydoraslara çok yakın olan aspidoras türleri de vardır. Corydoraslar temel olarak benzer davranışları gös- 10

terip, bakım teknikleri birbirlerine benzese de aralarında ufak bazı farklar bulunmaktadır. Bunların daha kolay gösterilmesi ve anlaşılması için Corydorasların bazıları gruplara ayrılmıştır. Paleatus grubu, Aeneus grubu, Panda grubu, Elegans grubu bunlardan bazılarıdır. İlk üç grubun ülkemizde de üyeleri bulunmakta ve en yaygın türler dahilindedir. Ayrıca popüler türlerin birçoğu da bu gruplarda yer almakta ve hobiciler tarafından elde edilmeye çalışılmaktadır. Corydoraslar anatomik olarak 3 çift bıyığa sahiptir ve hangi çiftin ne işe yaradığı günümüzde ayrıntılarıyla tespit edilemese de titreşimleri algılama, dokunma yoluyla iletişim, denge ayarlama gibi fonksiyonları olduğu düşünülmektedir. Corydorasların özel savunmalarından biri de koruma üçgeni dediğimiz anlık değişimdir. Başka balıklar tarafından yutulmaya çalışıldıklarında göğüs yüzgeçlerini ve sırt yüzgecini gerginleştirerek bir savunma pozisyonu oluşturur. Özellikle Japon balığı gibi damak derisi nispeten yumuşak canlılarda bu savunma büyük oranda işe yarar. Corydoras göğüs yüzgeçlerini gerginleştirerek yutulmaktan kurtulduğu gibi sırt yüzgecini de düşmanın damağına saplar. Doğada, bu savunmayı gerçekleştirdikten sonra corydoras canlı kalmayı başarabilmişse, onu yutmaya çalışan balığın ölümünün gerçekleşmesinin ardından mikroorganizmalarca çürüme işleminin başlatılmasından sonra gevşeyen et dokusundan kendini çıkararak hayatına devam eder. Onlar için tropikal akvaryumların alt bölgesini hareketlendiren haylazlar diyebiliriz. Küçük, enerjik, sevimli ve bir o kadar da açlardır. Akvaryumlarda sürüler halinde bakıldığında mükemmel bir görüntü verir. Corydoraslar akvaryumun tabanında sürekli artık yem aramakla meşguldür. Ufacık bir yem için çakılları süpüren minik yem süpürgeleri gibilerdir. Koku algıları tüm kedibalıklarında olduğu gibi çok gelişmiştir. Kuma gömülü yemleri dahi bulmakta sıkıntı çekmezler. En az onlar kadar barışçıl başka balıklarla birlikte bakılabilirler. Bütün corydoras türleri zaman zaman ani bir şekilde yüzeye çıkıp hava yutabilirler. Bunun nedeninin, doğasında oksijen oranı düşük sularda yaşamaları olduğu düşünülmektedir. Su şartları kötüleştiğinde veya yeni tanka koyulduklarında bu davranışlarını sıklaştırabilirler. Foto: Fatih Sami Arabacı Akvaryumlarda farklı türlerden sürüler yaptığınız zaman hiç bir türün kendi türünden ayrı olarak gruplara gitmediğini göreceksiniz. Bu da görsel anlamda oldukça güzel bir görüntüdür. Sürü güdüleri olan türlerin birbirlerini kimyasal sıvılarla ve türe özgü elektromanyetik titreşimlerle bulduğu bilinmektedir. Doğasında büyük sürüler halinde bulunan corydoraslar akvaryumlarımızda da bu şekilde bakılması daha uygundur. Özel türlerin yavaş yavaş ülkemizde boy göstermekte olduğu düşünüldüğünde, akvaryum kurulumlarında da bulundukları ortamı en iyi şekilde taklit etmek balıklarımıza en güzel armağanımız olacaktır. Ülkemizde corydoraslar Çöpçü adı ile satılmakta/ bakılmaktadır. Çoğu akvaristin balık dışkısı tükettiği bilgisi tamamıyla yanlıştır. Corydoraslar esasında akvaryumlarımızda baktığımız tüm balıklar gibi yemlenmeye ihtiyaç duyar. Akvaryumdaki dibe düşen yemler ve tortular ile beslenen Corydoras ailesi sanıldığı gibi balık dışkılarını yemez. Hatta ülkemizde pek önem verilmese de kendilerine özel beslenme şekilleri ve yemleri vardır. Değişik corydoras türleri tüm corydoras severlerin bildiği ancak biz Türk akvaristlerin nadir olarak pet shop akvaryumlarında karşımıza çıkan ve oldukça yüksek fiyatlarla satışa sunulan türlerdir. Bu türleri bu denli pahalı yapan nedenlerin başlıcaları ithalatının nadiren yapılması, yapılsa bile küçük gruplar halinde olması ve nadir tür yerine değerli tür kavramının bulunmasıdır. Bu nedenlerden ötürü piyasa nadiren de olsa değişik türde corydoras bulduğumuz zaman fiyatı yüksek olmasına karşın birçok Corydoras sevdalısı akvarist arkadaşların kaçırmadığı da farklı bir ayrıntıdır. Bugüne kadar bizim bildiğimiz kada- 11

Foto: Fatih Sami Arabacı Tanka dekoratif amaçlı mangrove, mopani tipi dallar koyulabildiği gibi ülkemizde de bulabileceğiniz, ayva, meşe, söğüt, çınar köklerini veya dallarını da koyabilirsiniz. Bu köklerin üstüne tutturulrıyla Türkiye de, C.aeneus, C.paleatus. C.sterbai, C.panda, C.trilineatus, C.adolfoi, C.arcuatus, C.atropersonatus, C.black venezuela, C.concolor, C.delphax, C.habrosus, C.hastatus, C.melini, C.metae, C.pulcher, C.pygmaeus, C.rabauti, C.schultzei, C.schwartzi, C.sarareensis, C.similis, C.surinamensis gibi türler çeşitli kişiler tarafından bakılmış bir kısmının da üretimi gerçekleşmiştir. İdeal Akvaryumları Nasıl Olmalıdır? Corydoraslar bugüne kadar genellikle arka planda kaldığı için çoğu kez ihtiyaçları paspas altına itelenmiştir. Akvaryumları içine depoladığımız balık sayısını kaldırabilecek ölçülerde ve dizaynda olmalıdır. Bakım koşullarımıza ve sistemimizin ne kadar yükü kaldırabildiğine göre içine koyabildiğimiz balık sayısı değişir. Sürü içindeki birey sayısı arttıkça davranışları da o kadar olumlu yönde değişmekte ve sürü içi uyum artmaktadır. Tabana mutlaka ince bir kum tabakası serilmelidir. Kumun büyüklüğü 2 3 mm den fazla olmamalı, keskin kenarlar içermemelidir. İdeali ise 1 1,5 mm boyutundaki kumları kullanmaktır. Bu tür bir kum tercihi corydorasların onlar için hayati değer taşıyan bıyıklarını korumaya yönelik olacaktır. Unutulmamalıdır ki; bıyıklarını kaybeden bir corydorasın, yitirdiği bıyıklarından başlayıp ağzı- na yayılacak olan bir enfeksiyona yakalanması ihtimali oldukça artar. Bu da geri dönülmez noktaya basılan adım gibidir, en nihayetinde ölüm görülür. Tabi ki bir türü bakarken olmazsa olmazımız kaliteli sudur. C.Aeneus gibi türler su kalitesinin kötü olmasına rağmen diğer türlere görece daha dirençli olmasına karşın her corydoras türü için bunu söylemek imkânsızdır. Ülkemizde bulunan C.sterbai, C.trilineatus gibi türler bu açıdan daha dirençsizdir. Su değerlerine de değinecek olursak, çoğu tür için nötür ph ve yumuşak orta sertlikte bir su hazırlamak idealdir. Su sıcaklığı ise türlere göre değişmekle beraber çoğu corydoras türü için yüksek sıcaklıklar tercih edilmeyen değerlerdir. Birçok türün nispeten soğuk sularda yaşadığı bir gerçektir. C.panda benzeri türler için 20-26 derece arası uygunken C.sterbai gibi türler için 24-30 arası sıcaklıklar uygundur. Yaz aylarında sıcaklıkların 30 un üstüne çıkmasıyla beraber C.sterbai gibi türlerde sıkıntılar çok görülmezken C.pandaların kayıplarıyla karşılaşılabilir. 12

23

Foto: Fatih Sami Arabacı Üretim Teorileri Bugüne kadar çeşitli yöntemler kullanılarak üretilmeye çalışılan corydoraslarda kimi türlerde kesin başarı sağlanırken, kiminde ya az başarılı olunmuş ya da hiç olunamamıştır. Birkaç kabul gören üretim tekniği vardır. Bunlardan bahsetmek istiyoruz. muş java fernler ya da kuma dikilmiş çeşitli Echinodorus türü bitkilerin yer alması da akvaryuma ayrı bir hava verecektir ve Corydorasların rahatlamasını sağlayacaktır. Bunun yanında Pistia, nilüfer, su mercimeği gibi su üstü bitkileri kullanarak da akvaryumun dengesini ayakta tutmaya yardımcı olabilir hem de tabanda gölgelik alanlar sağlayabilirsiniz. Bu bahsettiğim bitkiler hem dekoratiftir hem de geniş aralıklı koşullarda gelişebilir. Cinsiyet Ayrımı En bilindik yöntem tepeden bakmaktır. Baştan kuyruğa doğru üçgen görünümlü ise erkek, baştan kuyruğa doğru dışbükey bir kavis alarak ilerleyen yarım ay görüntüsündeyse dişidir. Bunun dışında bazı türlerde (C.geryi, C.elegans vb.)erkekler dişilerden daha farklı renklerde veya parlaklıkta olabilirler. Yine son zamanlarda yapmakta olduğumuz bir çalışmaya burada da değinmek isteriz. Bilindiği üzere cinsiyet karakterleri balıkların morfolojilerine de dolaylı olarak yansıyabilmektedir. Corydoraslar da dişiyle erkek arasında boyut ve şekil farkının olduğu balıklar arasındadır. Bundan faydalanarak geliştirmeye çalıştığımız yöntemde göz bebeğinden kuyruk başlangıcına çizilen bir A(yatay) çizgisini, sırt yüzgeci başlangıcından göğüs yüzgeci başlangıcına çizilen bir B (dikey) çizgisine bölüyoruz. Elde edilen sonuçlarda dişilerin sonuçları belirli aralıklarda ve daha küçük çıkarken, erkeklerinki de belirli aralıklarda ve daha büyük çıkmıştır. Türlere göre farklı değerler ortaya çıkacağı aşikardır. Lakin bu çalışmayı sonuçlandırmak ve bir karara bağlamak için daha çok örnek ve kanıda ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu nedenle şimdilik size sadece bahsetmekle yetiniyoruz. Bunlardan birisi ve en çok yapılanı yeterli kondüsyon kazandırmak ve ardından büyük oranlarda 6-7 ºC daha soğuk suyla değişim yapmaktır. Bunun yağmur mevsimini taklit etmek için uygulanmaya başlanmış bir şey olduğu düşünülmektedir. Çoğu zaman işe yarar ancak yöntemin başarılı olurken kapsadığı tür sayısı genellikle sınırlıdır. Ülkemizdeki C.aeneus, C.paleatus, C.panda bu yönteme en iyi tepki veren türlerdendir. Tabi bu taklidin yeterli olabilmesi için akıntıyla desteklenmesi şarttır. Diğer yöntem ise yine taklit yöntemine benzer ama farklı bir yolla yapılmaktadır. Kimi corydoraslar ise bu teknikle daha iyi sonuç vermektedir. Su türün dayandığı en yüksek sıcaklığa getirilip su seviyesi 15 cm aralığına düşürülür. Bu şekilde fazla beslenmeden 3-4 gün bekleyen corydoraslara bu sürenin ardından nispeten yumuşak ve asidik su, yani yağmur suyuna benzer özellikteki su eklenir. Yükseklik 30 cm ve daha üstüne çıkarılırken sıcaklık türün alt limitlerine yakın bir değere gelecek şekilde ayarlanır. Daha sonra şelale filtre benzeri bir filtrelemeyle de akıntı verilir ve üremeye teşvik sağlanabilir. Yine bazı türler suyun soğumasından hoşnut olmayabilirler. Diğer türlere görece ılık suda yumurta bırakmayı tercih eden türlerden bazıları ise C.gossei, C.rabauti, C.xinguensis tir. Yukarıdaki iki yöntemin hiç etki göstermediği türler de olur. Ya da bazen işe yaramasını beklediğiniz türlerde de işe yaramadığı görülebilir. Meydana gelen bu başarısızlıklar hobicileri başka sebepler düşünmeye itmiştir. Bizim de üzerinde çalışmakta olduğumuz ve doğruluğunun olduğunu düşündüğümüz bir faktör de hava basıncıdır. Hava basıncının düşmeye meyil aldığı, özellikle sonbahar-ilkbahar arası günlerde üretim haberleri daha sık duyulur. Yaptığımız ölçümlerde Paleatus, Aeneus gibi türlerde dahi 1010 mbarlık basınçtan yarım saat gibi bir süre içinde 998 mbar a düşmesiyle beraber kurlaşmaların başla- 14

27

Foto: Fatih Sami Arabacı Çiftler ürerken T pozisyonu alırlar. Erkek hareketlenen dişiyi kovalar ve önünü kesmeye çalışır. T pozisyonunda T harfinin yatay çizgisi erkeği, dikey çizgisi ise dişiyi simgeler. Balıklar, boşaltım maddelerinin, sindirim artıklarının ve üreme sıvılarının birleşip tek bir açıklık olarak dışarıya açıldığı kloak adlı bir yapıya sahiptirler. Eşleşme sırasında dişi erkeğin kloak açıklığına ağzını dayar. Bu sırada ise karın yüzgecinin arasına yumurtaları döker. Karın yüzgeçlerini kese şeklinde kasarak yumurtaları tutar. Bunun için dişinin karın yüzgecinde deformite olmaması önemlidir. Dişinin yumurtaları dölleme sürecinde bugüne kadar ortaya atılmış 2 görüş vardır. Birincisi, dişinin T pozisyonu esnasında erkekten aldığı spermledığı görülmüştür. 995 mbarda başlayan yağmurla beraber yüzey temizleme işlemleri hızlandı ve yumurtaların bırakıldığı görüldü. Bu işi tesadüfî olmayacak kadar ilginç kılan şey ise, basıncın tekrar normal dengesine yükselmeye başladığında balıkların kurlaşma hareketlerinin giderek azalmasıdır. Aynı zamanda üreme dansına başladıkları zaman yüzeye vurup hava alma alışkanlıklarının bir nevi havayı kontrol ettikleri bir araç da olduğunu düşünüyoruz. Nasıl algıladıkları hala gizemini korusa da en azından birçok türün böyle algıları olduğu gerçektir. Üretimi ve Yavru Büyütme Belki de corydoras aşıklarının en çok hayranlık duyduğu kısım bu balıkların üreme dansları ve yavrunun çıkışından büyümesine kadar geçen süreci izlemektir. Şüphesiz ki bir canlının meydana gelişini büyüyüşünü görmenin verdiği haz tartışılmaz. Üretim için planlamamız gereken tankın boyutları en azından 50x20x30 cm ölçülerinde olmalıdır. Kimi türlerde tankın içindeki su yüksekliği de üremeyi doğrudan tetiklediğinden türlere göre daha yüksek tanklar da kullanmak durumunda kalabiliriz. Tankın altına en incesinden kuvars kum serilmesi iyi olacaktır. Gerçek kuvars çok açık kahverengi ve krem tonlarıyla karışık olur. Piyasada çoğu kez kalsit, kuvars olarak satılmaktadır. O tür kumlar ise Afrika cichlidleri ve deniz balıklar için uygundur. Bu yüzden alacağınız kumun ne olduğunu kesin olarak bilmiyorsanız Nitrik asit (Por-Çöz vb. ürünler) testine tutunuz. Yoğun olarak köpüren kumları satın almayınız. En azından 1,5-2 mm yüksekliğinde bir kum tabakanız olmalıdır. Cama cam üretimler çoğunlukla tercih edilse de ideali kumlu tanklardır. Üretim tankını yukarıda tanımladığımız ideal akvaryum modelini ele alarak da kurabilirsiniz. Farklı türler farklı yumurta sayısı, dizilişi ve boyutlarına sahiptirler. Paleatus, aeneus gibi türler tek seferde 10 a varan sayılarda yumurtayı yapıştırsa da trilineatus, panda gibi türler daha az sayıda yumurtayı daha dağınık şekilde yapıştırırlar. Paleatus ve aeneus 200-300 yumurta sayılarına yükselebilirken sterbai, panda, trilineatus gibi türlerde yumurta sayısı 100 civarında kalmaktadır. 20 yıla kadar ömürleri olan bu türler doğru bakım koşullarında 10 yaşını geçkin süreyle yumurtlama potansiyelini koruyabilir. Ancak çok fazlaca besin yüklenilip kısa periyotlarla üretilmiş anaçlar kısa sürede verimden düşerler. 16

Foto : Cengiz Uzay Foto : Cengiz Uzay ri sindirim kanalı vasıtasıyla kloaka ulaştırıp oradan yumurta cebine aktardığıdır. Lakin bu görüş, spermlerin sindirim kanalında canlı kalmasının ve kısa sürede geçiş yapmasının olanaksızlığından dolayı terk edilmiştir. Geçerli görüş ise T pozisyonu esnasında dişinin erkeğin spermlerini ağzında boğaz kanalını tıkayarak tutması ve yumurtaları yapıştırmadan önce seçtiği bölgeye püskürtmesidir. Bazı türlerde ise çiftleşme zamanı erkekler arasında rekabet görülür. Elegans grubu corydoraslarda buna sıkça rastlanıldığı bildirilmiştir. Aynı zamanda C.elegans da T pozisyonu almayıp sonradan yumurtasını dölleyen tek türdür. Sonuçta üretim gerçekleştiğinde elinizde 2 seçenek olacak. Ya yumurtaları toplayarak başka tanka alacak ya da anaçları çıkaracaksınız. Şüphesiz ki en doğru olanı anaçları ayırmaktır ancak imkanlar gereği her zaman bu mümkün olmamaktadır. Bu nedenle yumurtalar el vasıtasıyla toplanıp tercihen bir bitki yaprağının üstüne yapıştırılıp ayrı bir yere ayrılabilir. Bu ayırmanın sebebi anaçların yumurtaları hızlı bir şekilde yemesidir. Kimi anaçlar yumurtalarını çok geç yerken ya da hiç yemezken, kimi anaçlar da bir önceki yapıştırdığı kümeyi temizleyerek yenisini onun yerine yapıştırabilir. Bunlar nadiren de rastlansa mümkün olaylardır. Bazı anaçların karakterine bu yerleştiği için sahibinin balığı iyi tanıması gerekir. Türlere ve sıcaklık değerlerine göre değişmekle beraber yavrular ortalama 3-7 gün arasında yumurtadan çıkarlar. Yumurtalar üzerinde hiçbir şekilde ışık yakılmamalı, hatta gerekiyorsa fazladan karanlık için tankın etrafı sarılmalıdır. Çıkışlarını takip eden ilk 2 gün hiçbir şeyle beslenmemeli, 2.günün sonunda deneme amaçlı mikrokurtla ya da iyice toz haline getirilmiş kaliteli yemlerle beslenmeye başlanmalıdır. Fazla yemlemekten mümkün oldukça kaçının. Yoksa su kalitesi kısa sürede bozulacak, ölümler görülecektir. Her türde olduğu gibi yavru dönemlerinde daha hassas olan corydoraslarda suyun kalitesinin korunmasına özen gösterilmelidir. Yavrulara artemia yerine mikrokurt vermeniz daha doğrudur. Çünkü artemia yapısı gereği sert ve yüksek ph lı sularda yaşayan canlılara besin olarak uygundur. Doymuş yağ asitleri yönünden daha zengin olan mikrokurt canlıya daha çok enerji kazandırmaktadır. Unutulmamalıdır ki proteinin günlük ihtiyacından fazlası zarardır ve enerji eldesindeki ilk tercih yağlardır. Bunun yanında ışık yakılmayan akvaryumda tutulan corydoras yavruları için içeriye çeşitli mosslar eski echinodorus yaprakları da koyabilirsiniz. Bunlar çürüyen yaprakları gereği ufak canlıların gelişimine zemin hazırlayarak yavrulara iyi besin kaynakları olmaktadır. Corydoraslar ağırlıklı olarak etçil olduğu için hayvansal gıdalarla gelişimini sağlamaya çalışmak daha doğrudur. Çünkü vücut yapıları buna uygundur. Piyasada otçul Plecolarla bir tutulup spirulina verildiğine istinaden bunu belirtme gereği hissettik. Corydoras yavruları birbirlerine zarar vermeseler de yumurtadan çıkış süreleri arasında 1 haftadan fazla fark bulunan yavrular bir arada bakılmamalıdır. Büyük yavrular yem yarışında diğerlerine üstünlük sağladıkları için bir sonraki yavrulardan büyük oranlarda kayıp görülebilir. Makalenin sonuna geldik. Türk ve Dünya hobisinde özel bir yere sahip olan bu sevimli bücürleri sizlere biraz da olsa anlatabildiysek ve sevdirebildiysek ne mutlu bize. Sağlıcakla kalın. 17

Fotoğraf: Alper Tülek Selim Özadar Palyaço Karidesleri Hymenoceridae 18

Fotoğraf: Alper Tülek Palyaço karidesleri büyük oval kıskaçları ve ilginç desenleriyle en ilgi çekici karides türlerinden biridir. Maalesef ki bu güzel canlılar yalnızca tek bir şeyle beslenir o da denizyıldızı. Denizyıldızı olmadan bu karideslerin hayatta kalması mümkün değildir. Hymenoceridae familyası yalnızca iki tür barındırır. Bunlar Hymenocera elegans ve H. pictadır. Bazı kaynaklarda bu familyada tek bir tür olduğu kabul edilir. H. elegans ve picta nın aynı mı yoksa farklı türler mi olduğunu öğrenmek için palyaço karidesleri üzerinde daha fazla genetik araştırma yapılmalıdır. Aynı tür olsalar bile en azından bazı bireylerin farklı renkte olduğunu biliyoruz. H. picta olarak kabul edilen ve Orta Pasifik te yaşayan türün üzerindeki benekler bordoya yakın bir renktedir ve beneklerin etrafı ince sarı bir çerçeveyle çevrilidir. Fotoğraf: Davut Şems Akvaryumcularda en sık rastlayacağınız palyaço karidesi türü Hymenocera elegans tır. Sırtlarındaki pembe benekleri, beneklerin etrafındaki mavi çerçeve ve ilginç hareketleriyle palyaço karidesleri resiflerdeki çeşitliliğin çok güzel bir örneğidir. Doğada sığ kesimlerde çiftler halinde görülürler ve yıllar boyunca eşleriyle birlikte yaşarlar. Doğada bu karidesleri görmek oldukça zordur çünkü yalnızca avlanmak için yaşadıkları mağaradan çıkarlar. Az öncede belirttiğim gibi palyaço karidesleri yalnızca denizyıldızlarıyla beslenirler. Denizyıldızı avlamakta oldukça ustalaşmışlardır ve küçük boylarına rağmen hiçbir yıldız bu karideslerden kaçamaz. Palyaço karidesleri avlarını ters döndürürler ve düzelmesini engellerler böylelikle denizyıldızı kaçamaz. Denizyıldızını yakaladıktan sonra avlarını hızlı bir şekilde mağaralarına taşırlar ve haftalarca hatta aylarca denizyıldızını yemekle meşgul olurlar. Bu süre boyunca denizyıldızını öldürmemek için kollarının ucundan yemeye başlarlar. Aksi halde denizyıldızı ölüp çürümeye başlar. Yıldız tek bir kolu kalınca bile hayattadır. Denizyıldızını bitirdikten sonra karidesler yeni bir yıldız bulmak için tekrar mağaralarını terk ederler. Bazı kaynaklarda palyaço karideslerinin denizyıldızları dışındaki derisidikenlilerle de beslendiği yazsa da; bu, palyaço karideslerinin yaşadığı bölgede yaşayan birkaç tür denizkestanesi için geçerlidir. Akvaryumda denizkestanesi ve denizhı- 19

Fotoğraf: Davut Şems Fotoğraf: Alper Tülek Fotoğraf: Alper Tülek yarlarıyla birlikte rahatlıkla bakabilirsiniz. Bunun dışında kıllı yıldızlar, yılan yıldızları ve sepet yıldızları da bu karideslerin diyetinde değildir. Palyaço karidesleri doğada ağırlıklı olarak Formia, Linkia, Nardoa ve Acanthaster türü denizyıldızlarıyla beslenirler fakat akvaryumda diğer çoğu denizyıldızını da yerler. Akvaryumcularda kolaylıkla bulabileceğiniz Protoreaster türü denizyıldızları ya da aynı vücut şeklindeki diğer yıldızlar da yem olarak kullanılabilir. Yerli türlerden ise kırmızı denizyıldızını (Echinaster sepositus) severek yerler. Kum denizyıldızları (Astropecten irregularis) ise yem bulunmayan zamanlarda verilebilir. Genellikle canlı kayalarla gelen ve hızlı bir şekilde çoğalan Asterina türü denizyıldızları da palyaço karideslerine verilebilir. 1 2cm lik bu minik denizyıldızları palyaço karideslerine ancak kısa bir süreliğine yetebilir. Bir çift palyaço karidesi bir ayda 100 den fazla denizyıldızı yiyebilir. Bu nedenle akvaryumdaki Asterinalara güvenip palyaço karidesi almamalısınız. Büyük denizyıldızlarını yemeleri ise boyuna bağlı olarak birkaç hafta ile birkaç ay arasında sürebilir. Bir çift karidesin 10cm civarındaki bir denizyıldızını yemesi yaklaşık 3 hafta sürer. 20cm lik bir Linkia ya da Protoreaster türü denizyıldızını yemeleri ise 2 ay sürebilir. Karidesler sürekli açtır ve verdiğiniz denizyıldızını bitirdikten en fazla birkaç gün sonra etrafta dolaşıp yeni denizyıldızı aramaya başlayacaklardır. Karidesleri çok aç bırakmadan denizyıldızlarını bitirdikten birkaç gün sonra yeni denizyıldızını akvaryuma eklemelisiniz. Denizyıldızı yedikleri için palyaço karidesleri suyu çok kirleten canlılar diye düşünülebilir fakat denizyıldızını neredeyse son parçasına kadar canlı 20

tutarlar. Zaten çürümek üzere olan bir denizyıldızını yemezler. Denizyıldızı canlı kaldığı için de suyu çok fazla kirletmez. Burada dikkat edilmesi gereken konu denizyıldızını karideslere verene kadar denizyıldızını olabildiğince sağlıklı tutmaktır. Öncellikle ölmek üzere olan denizyıldızları karideslere verilmemelidir. Bu yıldızlar akvaryuma konduktan kısa bir sürede öleceği için hem karides bir süre sonra yemeyi bırakır hem de yıldız suyu kirletmeye başlar. Akvaryumcuda su yüzeyine çıkmış, akvaryumdan çıkmaya çalışıyormuş gibi gözüken yıldızlar da satın alınmamalıdır. Bu yıldızlar akvaryuma alışamamış ve su yüzeyine çıkarak kendini su koşullarına alıştırmaya çalışan yıldızlardır. Bu tarz yıldızların yaşama şansı çok fazla değildir. Son olarak, denizyıldızlarının su parametrelerindeki ufak değişiklikleri bile algılayabilen ve ani değişikliklerden etkilenen canlılar olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle akvaryuma yavaş yavaş alıştırılmalıdır. Palyaço karidesleri küçük parçalar halinde kesilip dondurulmuş denizyıldızlarını da yiyebilirler fakat bu yöntem suyu kirletebilir. Başka bir yöntem ise dayanıklı Protoreaster türü denizyıldızlarından 6 7 tanesini bir akvaryuma koyup bir maket bıçağıyla kestiğiniz yıldızlardan birinin bacağını karideslere verebilirsiniz. Denizyıldızların bacakları uygun koşullar sağlandığında tekrar yerine çıkar. Karidesler yıldızın bacağını yedikten sonra başka bir yıldızın bacağını kesip verebilirsiniz. İlk yıldıza tekrar sıra gelene kadar yıldızın bacağı tekrar yerine çıkmış olur. Elbette bunun için yıldızların sık sık beslenmesi ve bulundukları akvaryumun su koşullarının çok iyi olması gerekir. Palyaço karidesleri çiftler halinde yaşarlar ve diğer palyaço karideslerine karşı bölgecidirler. Cinsiyet değiştiremedikleri için eğer çift olarak bakmayı planlıyorsanız yalnızca akvaryumcuda birbirine zarar vermeden dolaşan bireyleri almanızı öneririm. Bir erkek ve bir dişiyi aynı akvaryuma koyarak çift olmalarını bekleyebilirsiniz fakat eğer eş tutmazlarsa birbirleriyle denizyıldızlarını paylaşmazlar ve her birine ayrı denizyıldızı vermeniz gerekir. Ayrıca cinsiyet ayrımı kolay değildir. Erkek dişiden biraz daha küçüktür. Bunun yanında dişinin karnının altında bulunan yüzme ayaklarının uçları mavi, erkeklerin ise beyazdır. 23