İstanbul'a Mükemmeliyet merkezi kuruldu. Kars UNDP Başkanı Helen Clark'ı ağırladı. Sorularla Kapsayıcı Piyasa Modeli



Benzer belgeler
3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

TEB KOBİ BANKACILIĞI

TEB KOBİ BANKACILIĞI

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

TEB KOBİ BANKACILIĞI

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

2012, Novusens

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 5 Aralık 2016, Sabancı Center, İstanbul

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

TEB KOBİ BANKACILIĞI

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Burçun İmir. Aylin Somersan-Coqui. Allianz Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

Şirket. Profili. Bir Bakışta MCI. Finansal Bilgiler. Sektör Bilgileri. Online ve Offline Arasında Köprü Kurmak. Basın Kiti 2015

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Dünyada ve Türkiye de Tarımın Geleceği. Nisan 2011

ANKARA KALKINMA AJANSI.

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.


Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik

AKILLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE KAPSAYICI ÇÖZÜMLER

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Global Compact Türkiye Üye Etkileşim Toplantısı. 25 Ekim yıl

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

KENTİNİZ DÜNYAYA İLHAM VERSİN

Sentez Araştırma Verileri

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÖZEL SEKTÖR

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

2015 Sonrası Kalkınma Gündemi için Seçkin Kişiler Üst Düzey Paneli (HLP) Görev Tanım Belgesi

TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara

BASIN AÇIKLAMASI Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

ÇALIŞMA YAŞAMININ GELECEĞİ GİRİŞİMİNDEN SORUMLU BİRİM 2017

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek Üçlü İş Forumu Konuşması. 26 Ekim 2016, Grand Wyndham Hotel, İstanbul. Ömer Cihad Vardan

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Zafer-İn Operasyonu nun Hedefleri Nedir?

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

DÜNYA Tarih : HAFTADA 6 GÜN ULUS... Sayfa : 9 İSTANBUL Tiraj : EKONOMİ StxCm : 122 1/1

KALKINMA HABERLERİ 1 EKİM 2010 REFERANS

Doğal olarak dijital

2. Gün: Finlandiya Maliye Bakanlığı ve Birimleri

TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇELEME Farklı İhtiyaçlar, Eşit Haklar

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

Transkript:

Sayı: 64 Nisan 2011 İstanbul'a Mükemmeliyet merkezi kuruldu Sorularla Kapsayıcı Piyasa Modeli İstanbul'da Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması Kars UNDP Başkanı Helen Clark'ı ağırladı UNDP nin Bölgesel Raporu: Yoksullar yeni bir iş fırsatı olabilir

UNDP İstanbul'a Mükemmeliyet merkezi kurdu UNDP Başkanı Helen Clark, Mart ayında Türkiye yi ziyaret etti. Ankara, Nisan 2011 Ziyareti kapsamında Ankara ve İstanbul da temaslarda bulunan Helen Clark, UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi nin açılışını yaptı, ayrıca UNDP nin Yoksulluğa Karşı İş Çözümleri başlıklı bölgesel raporunu da ilk olarak İstanbul da tanıttı. UNDP Başkanı, ziyareti kapsamında BM Ortak Programı tarafından Kars ta yürütülen kültür turizmi projelerini de yerinde izledi. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Helen Clark 10-14 Mart 2011 tarihleri arasında Türkiye yi ziyaret etti. Ziyareti kapsamında Ankara, İstanbul ve Kars ta temaslarda bulunan Helen Clark a, UNDP Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölge Direktörü Kori Udovicki ile UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Shahid Najam da eşlik etti. Helen Clark, Ankara temasları kapsamında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldi. UNDP Başkanı Helen Clark ve Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu küresel yoksulluğu azalmaya destek için bir ortaklık sözleşmesi imzaladılar. İstanbul'da yeni BM merkezleri İmza töreni sonrasında basın mensuplarına bir açıklama yapan Davutoğlu şunları söyledi: "UNDP başkanı ve BM genel sekreteri Ban Ki-moon ile de paylaştığım önemli bir projemiz, İstanbul u BM'nin bölgesel bir merkezi haline dönüştürmek. İstanbul da bölgesel bir araştırma merkezi kurduk. Kadın araştırmaları ile ilgili İstanbul da bir merkez oluşturmayı düşünüyoruz. Barış ve arabuluculuk girişimleri ile ilgili İstanbul da yine BM bünyesinde bir merkez oluşsun istiyoruz. BM'nin sosyal-kültürel-barış içerikli birçok faaliyetine merkezlik yapmak istiyoruz." Türkiye'nin kalkınma yardımları hakkında Clark'a bilgi verdiğini belirten Davutoğlu, bu konudaki önemli çalışmalardan birinin de İstanbul'da Mayıs ayında düzenlenecek olan En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi olduğunu söyledi.

UNDP başkanı Helen Clark da Türkiye ile imzalanan anlaşmanın UNDP ile Türkiye arasındaki ilişkilerde yeni bir dönem açacağını kaydetti. "Yoksulluğa Karşı İş Çözümleri" UNDP Başkanı, dört günlük Türkiye gezisinin ikinci günü olan 11 Mart ta ise Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte yoksullukla mücadele çabaları ve daha fazla iş imkânı yaratmak için özel sektörün daha fazla görev üstlenmesini teşvik etmeyi amaçlayan UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi nin açılışını yaptı. UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi, ekonomik kalkınmayı nihai hedef alarak, yoksulları üretici, işveren, tüketici ve girişimciler olarak değer zincirine dâhil eden kapsayıcı iş modellerinin geliştirilmesini desteklemeyi hedefleyecek. Merkezin bir diğer amacı da Binyıl Kalkınma Hedefleri nin ve dünyaca kabul görmüş diğer kalkınma hedeflerinin yerine getirilmesi için, özel sektör bağlantısını teşvik etmek. Açılışta konuşan Helen Clark, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme ve kalkınmanın küresel öneminin altını çizdi. Clark, ayrıca UNDP nin Yoksulluğa Karşı İş Çözümleri başlıklı bölgesel raporunu da ilk olarak İstanbul da tanıttı. Başbakan ile görüşme İstanbul da kadın girişimciler ve Türkiye nin önde gelen sanayici ve işadamlarıyla da görüşen Helen Clark, Ankara ve İstanbul un ardından 12-13 Mart 2011 tarihlerinde ise Kars a iki günlük bir ziyarette bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın işbirliği ve UNDP nin yanı sıra UNESCO, UNICEF ve BM Dünya Turizm Örgütü ortaklığı ile Kars ta yürütülen Doğu Anadolu da Kültür Turizmi İçin İttifaklar BM Ortak Programı kapsamında Kars a giden Clark başkanlığındaki heyet, kültür turizminin canlandırılması amacıyla bu ilde yürütülen çalışmaları yerinde izledi. Helen Clark, Türkiye ziyaretinin son gününde ise İstanbul dadeğişim Liderleri Zirvesi ne katılarak bir konuşma yaptı. Clark, zirve sırasında başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 45 dakika başbaşa görüştü. İki lider, görüşme boyunca UNDP ve Türkiye arasındaki ikili ilişkileri ele aldı. Helen Clark kimdir? Nisan 2009 da UNDP başkanlığı görevine başlayan Helen Clark, organizasyonu yöneten ilk kadın unvanına sahip. Clark aynı zamanda kalkınma konusunda çalışan tüm BM fonları, projeleri ve bağlı kuruluşların başkanlarından oluşan BM Kalkınma Grubu nun da başkanı. Helen Clark, UNDP deki görevinden önce 1999-2008 yılları arasında dokuz yıl boyunca Yeni Zelanda da başbakanlık görevini yürütmüştü.

Kars BM Kalkınma Programı Başkanı Helen Clark'ı ağırladı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) başkanı Helen Clark 10-14 Mar t 2011 tarihleri arasında gerçekleşen Türkiye ziyareti kapsamında Ankara ve İstanbul un yanı sıra Kars ı da ziyaret etti. Ankara, Nisan 2011 Ziyareti kapsamında Ankara, İstanbul ve Kars ta temaslarda bulunan Helen Clark, UNDP Başkan Yardımcısı Kori Udovicki, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Shahid Najam ve BM Ortak Programı ekibi ile birlikte 12 Mart Cumartesi günü Kars a gitti. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın işbirliği ve UNDP nin yanı sıra UNESCO, UNICEF ve BM Dünya Turizm Örgütü ortaklığı ile Kars ta yürütülen Doğu Anadolu da Kültür Turizmi İçin İttifaklar BM Ortak Programı kapsamında Kars a gelen olan Helen Clark başkanlığındaki heyet, önce Kars Valiliği ni ziyaret etti. Kars Valisi Ahmet Kara tarafından kabul edilen heyet BM Ortak Programı na sağladığı destek için Vali Ahmet Kara ya teşekkür ederek ulusal ve yerel ölçekte sahiplenme desteğin Ortak Program ın başarısı için anahtar kavram olduğunu bir kez daha vurguladı. Yeni Vali Ahmet Kara da BM Ortak Programı nın Kars ı seçmesini önemli bir şans olarak gördüklerini belirterek desteklerinin süreceğini söyledi. Valilikte yapılan görüşmenin ardından, Ocak 2011 de hizmete açılan Kars Çocuk Müze Odası na geçildi. Helen Clark başkanlığındaki heyet burada Kars Müzesi ve Çocuk Müze Odası hakkında bilgi aldı, çocuklara verilen müze eğitimini izledi ve çocuklarla sohbet etti. Karslı aşıklar, yöresel peynir Helen Clark daha sonra Kars Âşıklar Kültür Evi nde BM Ortak Programı Hibe Programı ndan yararlanan proje sahipleri ile bir araya gelerek yürütülen çalışmalar hakkında BM Ortak proje sahiplerinden bilgi aldı. Kurulan stantlarda projelerinin ürünlerini ve çıktılarını sergileyen proje sahipleri Helen Clark la sohbet ederek projelerini anlatma fırsatı buldular. Stantlarda sergilenen ürünlere de büyük ilgi gösteren Clark burada Kars yöresine özgü lezzetli peynirleri tatma şansı da buldu.

Ziyaretin küçük sürprizleri ise Helen Clark a proje sahipleri tarafından hediye edilen keçe şal ve fotoğrafının basıldığı tabaklar oldu. Kültür Evi ndeki ziyaret Karslı Âşıkların performanslarının ardından Helen Clark ın yaptığı konuşma ile sona erdi. Helen Clark başkanlığındaki BM heyeti 13 Mart Pazar sabahı ise Ani Antik Şehri ni ziyaret etti. Heyet, Ani ziyaretinin ardından Kars tan ayrılarak İstanbul a hareket etti.

Açılan yeni merkez ne iş yapacak? Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı tarafından İstanbul da açılan Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi, yoksullukla mücadele çabaları ve daha fazla iş imkanı yaratmak için özel sektörün daha fazla görev üstlenmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. Ankara, Nisan 2011 Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH) ve uluslararası alanda kabul edilmiş diğer kalkınma taahhütlerinin başarısı için özel sektörün etkin katılımı büyük önem taşıyor. Ana iş faaliyetleri, kapsayıcı piyasa uygulamaları ve özellikle kurumsal sosyal sorumluluk etkinlikleriyle özel sektör, sürdürülebilir kalkınmayı sağlama, istihdam yaratma, büyüme; ayrıca ürün ve hizmetlere erişimi kolaylaştırmadaki önemli rolünü kanıtlamış durumda. Türk Hükümeti ve BM Kalkınma Programı (UNDP) bu bağlamda, İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi ni (İUÖSKM) kurma kararı aldı. İUÖSKM in amaçları neler? UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi nin temelinde Türkiye nin birleştirici gücü ve dinamik özel sektörünün yanı sıra, UNDP nin kalkınma sorunlarının çözümü yolundaki küresel ve yerel çabalara özel sektörün yapıcı katkılarda bulunmasını sağlama hedefi yer alıyor. İUÖSKM nin amaçları şöyle sıralanıyor: 1) Ekonomik kalkınmayı nihai hedef alarak, yoksulları üretici, işveren, tüketici ve girişimciler olarak değer zincirine dâhil eden kapsayıcı ve rekabetçi piyasaların ve kapsayıcı iş modellerinin geliştirilmesini desteklemek. 2) Binyıl Kalkınma Hedefleri nin (özellikle sağlık, tarım, eğitim, barınma ve su gibi önemli sektörler ve gençlik, cinsiyet, çevre gibi konularda) ve dünyaca kabul görmüş (iklim değişikliği ile mücadele gibi) diğer kalkınma hedeflerinin yerine getirilmesi için, özel sektör bağlantısını ve konunun savunulmasını teşvik etmek. 3) Üçlü Kalkınma İşbirliği ve Güney-Güney Ortaklığı nı güçlendirmenin yanı sıra beceri geliştirme, yatırım odaklı finansmana erişim, girişimcilik ve tarafların harekete geçmesini destekleme amaçlı kapasite geliştirme etkinlikleri bağlamında bir mükemmeliyet merkezi olmak. 4) Kalkınma gündemine destek için, işletmeler ve destekleyici tarafların diyalogunu geliştirip eyleme dönük ortaklıklar oluşturmalarını sağlamak. Merkezin stratejisi nedir?

Konulan hedeflere, araştırma, politikaların istişare ve iletişimi, bilgi üretim ve yönetimi, BKH odaklı ortaklıklar, ayrıca program destek ve kapasite geliştirme yoluyla ve tek bir noktadan hizmet sunulması yöntemi ile ulaşılacak.

Sorularla Kapsayıcı Piyasa Modeli İstanbul da açılan Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi yeni bir kavram üzerine çalışacak: "Kapsayıcı piyasa modeli". Bu konuyla ilgili merak ettiklerinizi soru-yanıt biçiminde toparladık. Ankara, Nisan 2011 Türkiye de kapsayıcı piyasalar uygulamaları nasıl? Gelişmekte olan Avrupa ve Orta Asya devletleri ele alındığında, Türkiye nin bu ülkeler arasında en yüksek ikinci yoksul insan sayısına sahip olduğu görülüyor. Satın Alma Gücü Paritesi ne (2005) göre Türkiye de yaklaşık 7,5 milyon kişi, günde $2.15 ile yaşıyor. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri arasında yer alan aşırı yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması büyük önem taşıyor. Türkiye, yoksul sayısını azaltmak, insani kalkınmayı gerçekleştirebilmek ve özel sektörün de bu sürece katılımını arttırabilmek amacıyla, kapsayıcı iş modellerini destekleyen bir piyasa işleyişini benimsemesinde fayda görülüyor. Bu şekilde, düşük gelirli gruplar hem talep tarafında tüketici ve müşteri, hem de arz tarafında çalışan, üretici ve girişimci olarak yer alabilecek. Örnek vermek gerekirse, kapsayıcı piyasa mantığıyla operasyon planlaması yapan Hey Tekstil, üretim tesislerini Türkiye nin daha uzak bölgelerine yönlendirerek, hem maliyetlerini düşürüp kârlılığını %10 arttırmış, hem de (yüzde 50 si kadın olmak üzere) binden fazla düşük gelirli kişiye iş olanağı sağlamıştır. Bu başarılı örnek, diğer özel sektör kuruluşlarının da benzer girişimlerde bulunmasında esin kaynağı olabilir. Ancak, Türkiye de kapsayıcı piyasaların işlevsel hale gelmesi, sadece özel sektörün sorumluluğunda da değil. Gerek yasal düzenlemeler yoluyla devlet, gerek teknik bilgi ve finansman olanaklarıyla kalkınma ortakları, gerekse savunuculuk ve farkındalığı arttırma faaliyetleriyle sivil toplum örgütleri, bu süreçte aktif olarak yer almalı. Böylece, düşük gelirli insanların piyasalarda yer almasının farklı açılardan faydaları daha net görülebilecek, aktörlerin çeşitliliği de projeye geçerlilik ve güvenilirlik sağlayacak. Bu bağlamda Türk hükümetinden çeşitli yerel sivil toplum kuruluşlarına kadar her kuruluş, bu sorumluluğun altına girmeli ve Hey Tekstil in stratejisine benzer uygulamaların benimsenmesinde rol oynamalı. Kapsayıcı iş modelleri kurumlara ve ülkelere ne yarar sağlıyor? Kapsayıcı iş modellerini benimseyen şirketler, artan kârlılık, yeni pazarlar yaratmak, girişimciliği sağlamak, istihdamı nitelik ve niceliğini arttırmak, değer zincirlerini güçlendirmek gibi olumlu sonuçlara ulaşabiliyor. Düşük gelirli insanların yaşam kalitesinin iyileşmesi, onları daha güçlü bir tüketici haline getiriyor, bu da özel sektörün kârlılığını artırıyor. Örneğin Ukraynalı içecek firması Vitmark, bulunduğu bölgedeki halkı iş gücüne katma, hammadde tedarikini yöredeki çiftçilerden sağlama, çiftçilere finansal destek ve eğitim olanakları sağlama ve düşük gelirli tüketicilere uygun fiyatla kaliteli ürün sunma gibi stratejiler ile 1999 yılında yüzde 7 olan pazar payını 2008 itibariyle yüzde22 ye çıkardı. Kapsayıcı iş modelleri, daha önce göz ardı edilen veya gelişmemiş pazarlara giriş olanağı da sağlıyor. Mesela, Tacikistan da bulunan Tojiksodirotbonk bankası, önceden odaklanılmamış bir pazara yönelerek, 2007-2009 yılları arasında 150 küçük

ölçekli çiftliğe 4,2 milyon dolar tutarında kredi vermiş ve pamuk sektöründe 8.400 den fazla kişiye istihdam yarattı. Kapsayıcı piyasalarda yoksullara tüketici olarak ulaşma stratejisi, girişimcilik çalışmalarını da destekliyor. Düşük gelirli kesime uygun fiyatlı ürün sunabilmek, maliyet düşürmeyi sağlayan planlar gerektiriyor. Bu arayış da inovasyon ve girişimciliğe uygun bir alt yapı oluşturuyor. Kapsayıcı iş modelleri, özel sektöre daha önce iş gücüne dâhil olamayan nüfusu da dâhil ediyor, var olan iş gücünü de eğitim yoluyla daha nitelikli hale getiriyor. Ayrıca, yoksul insanların değer zincirinin farklı noktalarında üretici, toptancı, tüketici gibi roller üstlenebilmesi, şirketlerin genel masraflarını da aşağı çekerek esneklik sağlıyor. Ülkeler, kapsayıcı iş modellerini destekleyerek, hem özel sektörün gelişmesine hem de insani gelişmenin sağlanmasına katkıda bulunuyor. Bu piyasa işleyişinin benimsenmesiyle, ülkenin üretkenliği artırılıp toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla sürdürülebilir büyüme sağlanabilir. İş dünyası kapsayıcı iş modellerine son yıllarda daha fazla önem vermeye başladı. Bu durum iş dünyasına ve ülkelere nasıl katkı sağlıyor? Gelir Piramidi nin Tabanı diye tabir ettiğimiz satın alma gücü paritesi ile yıllık geliri 3,000 doların altında olan yaklaşık 4 milyar insanın oluşturduğu bir pazara ulaşmak artık bütün büyük şirketlerin hedefi haline geliyor. Birçok şirket tarafından yükselen/gelişen tüketiciler olarak da adlandırılan bu grup şimdiye kadar ekonomik aktivitenin dışında tutuldu iş planlarında kendilerine yer verilmedi. Bu durum piramidin tabanını oluşturan bu insanlara özel sektör tarafından sağlanan birçok hizmetin de ulaşamamasına neden oldu. Kapsayıcı iş modellerinin benimsenebilmesi, özel sektörün finansal ve stratejik desteğini gerektiriyor. Şirketlerin yatırım kararlarında, operasyonel faaliyetlerinde ve karar verme süreçlerinin tümünde kapsayıcı piyasa mantığıyla hareket etmesi, öncelikle bu kurumlar için artan rekabet gücü, yükselen kârlılık oranı, daha nitelikli iş gücü, yeni üretici ve tüketiciler, daha yaratıcı çözümler anlamına geliyor. Vitmark (Ukrayna), Tengizchevroil (Kazakistan), Tinex (E.Y. Makedonya C.) gibi şirketlerin bu yöndeki faaliyetleri ve hem kurum hem de insani kalkınma açısından alınan olumlu sonuçlar, iş dünyasının kapsayıcı iş modellerine ilgisini artırıyor. Böylece kapsayıcı piyasalara olan ilgi de artıyor. Ayrıca, şirket çalışanlarının motivasyonunun arttırılması, güçlü bir marka değeri oluşturma gibi açılardan da fayda sağlanıyor. Ülke açısından bakıldığında, temel ihtiyaçların karşılanması ve özellikle kamu sektörünün yetersiz kalabildiği sağlık, eğitim gibi alanlarda kapsayıcı piyasanın önemi daha açık bir şekilde görülebiliyor. Devletin yetersiz kaldığı nüfus segmentleri ve bölgelere, kapsayıcı iş modellerini uygulayan şirketler giriyor. Örneğin Hindistan da bulunan Narayana Hrduayalaya Hastaneler Zinciri, yoksul insanları hedef kitle seçerek 2004 yılında ülkenin en büyük özel hastanesinden yaklaşık yüzde 4 daha fazla kâr etti. Filipinler de ise telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren Smart şirketi, cep telefonlarını tüm Filipinliler için uygun fiyata sağlamayı hedef seçerek hareket etti ve 2003 yılında 288 milyon dolar kâr ederek 5.000 büyük firma arasında en kârlısı oldu. Bu örnekler, kapsayıcı iş modelleriyle sadece şirketlerin daha güçlü bir ekonomik pozisyona sahip olduğunu değil, aynı zamanda halkın ve özellikle yoksul kesimin de temel ihtiyaçlarının karşılandığını da gösteriyor. Bununla birlikte kapsayıcı piyasa mantığının ülke boyutundaki önemi de ortaya çıkıyor. Türkiye de kapsayıcı piyasalar alanında önceliği olan konular

nelerdir? Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Büyüyen Kapsayıcı Piyasalar (GIM/BKP) Girişimi tarafından hazırlanan Herkes için Değer Yaratmak: Yoksul Kesimle İş Yapma Stratejileri raporu, bu alandaki kısıtları beş ana noktada topluyor. Bunlar sınırlı pazar bilgisi, yetersiz mevzuat altyapısı, yetersiz fiziksel altyapı, bilgi ve beceri eksikliği ve finans hizmetlerine sınırlı erişim şeklinde sıralanabilir. Yapılan vaka çalışmalarında, bilgi ve beceri eksikliğinin en fazla görülen sorun olduğu tespit edildi. Bu noktada öncelikle devletin kapsayıcı piyasalar adına gerekli yasal alt yapıyı hazırlaması öncelik taşıyor. Yatırım ortamını iyileştirecek gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve esnek-işlevsel bir piyasa yaratılmasıyla daha fazla şirket kapsayıcı iş modellerini benimseyebilir. Özel şirketler açısından bakıldığında, kapsayıcı iş modellerinin, sadece uzun dönemde insani gelişmeye değil, aynı zamanda şirketin kârlılığı, pazar payı, değer zinciri gibi kısa vadede önem taşıyan hedeflerine de katkıda bulunduğunun vurgulanması gerekiyor. Şirketleri bu yönde politikalar çizmeye yöneltebilecek diğer önemli kurumlar ise kalkınma ortakları ve sivil toplum kuruluşları. Hükümetlere ve şirketlere teknik destek vermek, kamuoyunun farkındalığını arttırmak gibi faydalar sağlayabilecek bu aktörlerin, politika belirlenmesi, araştırma ve savunma, finansman ve tamamlayıcı olanakların sağlanması gibi alanlarda da merkezi bir rol üstlenmesi gerekiyor. Hangi sektör kurumları kapsayıcı iş modellerine yönelmeli? Kapsayıcı iş modelleri, çok farklı alanlardaki şirketler tarafından değişik ülkelerde uygulanmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Yoksul insanların hem tüketici, hem müşteri, hem de değer zincirindeki diğer rolleri üstlendiği bu işleyiş şekli, sağladığı faydalar açısından gerek KOBİ ler, gerek büyük çaptaki ulusal şirketler, gerekse kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından tercih ediliyor. Örneğin, tarım ve gıda alanında Ukraynalı şirket Vitmark dışında, Begeli (Gürcistan), Eco Farm Mavrovic Ltd. (Hırvatistan), Marap (Özbekistan) gibi şirketler bu stratejiyi benimsemiş durumda. Begeli, düşük gelirli çiftçilere pazarlama kanalı sağlarken, Eco Farm da sosyal olarak dışlanmış grupları rehabilitasyon programıyla çiftçilik alanında yetiştiriyor. Özbekistan daki Marap şirketi, çevresel olarak geri kalmış alanlara yatırım yaparak ürün kalitesini artırıyor, böylelikle yerel yoksul aileler için de ek gelir sağlayan güzel bir örnek oluşturuyor. Petrol alanında çalışan Tengizchevroil, kredi ihtiyacı olan küçük ölçekli tedarikçilerin faiz ve banka masraflarını ödeyerek işlerini büyütmelerini sağladı. Bunların dışında finans sektöründe Voronezh Oblast Rusya Devlet Fonu, Moldova dan Rural Finance Corporation, Tacikistan dan Tojiksodirotbank şirketleri; bilgi işlem teknolojilerinde Sırbistan dan Temerin Telecottages Beyaz Rusya dan MTS; imalat alanında Türkmenistan dan PTF, Türkiye den Hey Tekstil, Azerbaycan dan Gadim Guba; perakende alanında Makedonya dan Tinex turizm sektöründe Ermenistan dan Tufenkian, Kırgızistan dan TTT; atık yönetimi sektöründe Karadağ dan Cistoca, Bosna- Hersek ten Industrijski Otpad, Arnavutluk tan Edipack gibi şirketler de benzer stratejileri izleyen örnekler. Bu farklı sektör ve ülkelerden şirket profilleri, kapsayıcı iş modellerinin çok çeşitli alanlarda başarılı olarak uygulanabileceğini gösteriyor. Kapsayıcı iş modelleri ile KSS projelerinin farkları neler? Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri, kalkınma konusunda da fayda sağlayabilecek iş odaklı sosyal ve sorumlu yatırımları içeriyor. Kapsayıcı iş modelleri ise direkt olarak ana faaliyet alanındaki işleyişi etkiliyor. Bir

yandan şirketin operasyonlarını yoksul kesimleri de değer zincirine dâhil edecek şekilde yönlendirirken, diğer yandan da Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşmayı amaçlıyor. Şirketin karar verme mekanizmaları, finansal süreçler ve stratejik planlamaların da belirleyici olması açısından, kapsayıcı iş modellerinin KSS projelerine göre daha fazla ve daha büyük sosyal etki içerdiği söylenebilir. Yoksul yanlısı iş modelleri, başarılı olarak uygulandığında, hem kalkınma açısından hem de iş dünyasına katkı açısından daha yararlı olabilecek. Firmanın ana iş alanına girmeyen, sistematik ve stratejik olmayan projeleri Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesi olarak almamak gerekiyor. Yeşim Tekstil in Geri Dönüşüm Programı, Coca Cola nın su kullanımı politikası gibi stratejik ve sistematik projeler bu kapsamdadır. Dünyadaki en çarpıcı, karşılıklı fayda sağlayan Kapsayıcı İş Modelleri hangileri? Dünyada çok çarpıcı örnekler var. Bunların en başında Nobel Ödülü sahibi Muhammed Yunus un kurduğu Grameen Bank ı sayabiliriz. Hindistan da geliştirdikleri iş modeli ile kalp ameliyatı gibi çok maliyetli tıp hizmetlerini çok cüzi ücretlerle sunabilen firmalar var. Ukrayna şirketi Vitmark ve Beyaz Rusya firması MTS nin uygulamış olduğu modeller, dünyadaki en önemli örnekler arasında. Vitmark, değer zincirinin hem tüketici hem de arz noktalarında düşük gelirli insanları dâhil etti. İçecek yapımında kullandığı 40 bin ton meyve ve sebzeyi yöresel küçük ölçekli çiftçilerden ve bölgesel büyük üreticilerden temin ediyorlar. Bu yolla Vitmark, Ukrayna nın ekonomik olarak çok gelişmemiş bölgelerindeki yoksul ailelere gelir şansı yaratmış, stratejisini eğitim, ulaşım gibi olanaklarla da zenginleştirerek nitelikli iş gücü oluşmasına da katkıda bulunmuş durumda. Kaliteli ürünlerini düşük maliyetle elde etmesi sonucunda, bunları bölge halkına da ucuz fiyatla sunabilmiş, bu olgu kapsayıcı iş modelinin tüketim açısından da başarılı olmasına yol açmıştır. MTS ise kapsayıcı iş modelini Beyaz Rusya da kardiyovasküler hastalıkların yaygın olmasından yola çıkarak uygulayan bir telekomünikasyon şirketi. MTS, hastaların belirli bir ücret karşılığında, hastaneye gitmeden, telefon yoluyla doktorlarla görüşme ve bilgi almasını sağladı. MTS nin bu hizmeti, hem yoksul insanların ulaşım masrafları olmadan hızlı ve etkili bir biçimde tedavi olmasını hem de ulaşımın ortadan kalkmasıyla karbon salımının azalmasını sağladı. Bu yolla, kalkınma konusunda hem yoksulluk hem çevre açısından ilerleme sağlandı, aynı zamanda şirket de oluşturduğu bu yeni tele-tedavi segmenti sayesinde kârlılığını arttırmış oldu. Türkiye deki örnekler hangileri? Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı nın Herkes için Değer Yaratmak: Yoksullar ile İş Yapmak için Stratejiler (2008) adlı raporu, kapsayıcı iş modellerinin belgelendiği dünyadaki en önemli yayınlardan biri. 2008 yılındaki bu raporun devamı niteliğinde olan ve gelişmekte olan Avrupa ve Orta Asya daki örnekleri inceleyen bölgesel raporumuzda, Türkiye deki kapsayıcı iş modelleri açısından önemli örneklerden biri olarak Hey Tekstil gösterildi. Bu firma, kapsayıcıyı piyasanın hem insani kalkınma hem de şirket operasyonları açısından yararlı olduğu konusunda birebir deneyim kazanmış durumda. Hey Tekstil, maliyetlerini düşürmek amacıyla Türkiye nin çok da yatırım amacıyla tercih edilmeyen, ana iş merkezlerinin yer almadığı uzak bölgeleri tercih etti. Netice olarak, şirket hem binden fazla yoksul insana iş olanağı tarattı, hem de kârlılığını yüzde 10 artırdı. Kapsayıcı piyasaların Türkiye geneline yayılabilmesi ve farklı iş

modellerinin oluşturulabilmesi için, Hey Tekstil gibi örneklerin artması ve şirketleri bu konuda yönlendirebilecek tüm kurumların gerekli rolleri üstlenmesi gerekiyor. Hey Tekstil dışındaki bazı firmaların da benzer stratejiler uyguladığı biliniyor, ancak henüz bu konuda kapsamlı bir araştırma yapılmış değil. Yine Türkiye de UNDP, Intel, Turkcell iş birliği ile yapılan Tele-tıp pilot projesi Beyaz Rusya da MTS nin geliştirdiği projenin esin kaynağı olmuştur. Hazırlanan rapora dayanarak MTS Beyaz Rusya da tıbbi hizmetlere kısıtlı erişimi olan birçok insanın hayatını kolaylaştıran projeyi hayata geçirmiştir. UNDP nin dünyada örnek olarak gösterilebilecek çalışmaları neler? UNDP, dünyada değer zinciri entegrasyonu ve yoksul yanlısı servis ve ürünlerle yapılan yatırım alanlarında önemli projeler gerçekleştirdi. Örneğin, Unilever ile birlikte Tanzanyalı çiftçilerin bitkisel yağ üretimine katkıda bulunuldu, fizibilite çalışmalarına kaynak sağlanması, çiftçilere eğitim verilmesi gibi aktivitelerin sonucunda altı bin çiftçinin gelirine yıllık 140 dolarlık ilave artış sağlandı. Bunun dışında Malavi kahvesinin adil ticaret şartlarına göre satılabilmesi için Malavi Özel Kahvesi markası oluşturulmasına ve yüksek verimli ağaçların teminiyle üretkenliğin arttırılmasına katkıda bulunuldu. UNDP nin bu çalışması sonucunda 3,200 çiftçiye yılda ilave bin dolar gelir sağlandı. Aynı şekilde Madagaskar da sıtmayla savaş ve çiftçilerin gelir artışı konusunda çalışmalar yapıldı, sıtmayla mücadelede çiftçilerin desteğinin alınması, bu hastalığa karşı kullanılan Artemisinin hammaddesinin üretilmesi sonucunda hem çiftçilere ek gelir sağlandı, hem de hastalıkla mücadelede yol kat edildi. Başka bir projede, Ericsson la birlikte hareket eden UNDP, Tanzanya da kırsal alanlarda bilgi işlem teknolojilerine ulaşım konusunda çalıştı. Gerekli altyapı yatırımlarının sağlanması, ortak kullanım yoluyla araç maliyetlerinin azaltılması, telefona erişim konusunda yeni bir model geliştirilmesi gibi atılımlar sonucunda yoksul kesimlerin de telekomünikasyon hizmetlerinden etkin ve verimli bir şekilde yararlanması amacına ulaşıldı.

Helen Clark a medya ilgisi Daha önce uzun süre Yeni Zelanda başbakanlığı yapan ve Mart ayı içinde dördüncü kez Türkiye ye gelen UNDP başkanı Helen Clark, ziyaret ettiği illerde yoğun medya ilgisi ile karşılandı. Ankara, Nisan 2011 Helen Clark ın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı basın açıklaması başta Anadolu Ajansı ve TRT olmak üzere pek çok yayın kuruluşu tarafından yansıtıldı. Clark, İstanbul daki Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi açılışı sırasında CNBC-e ve Bloomberg TV nin sorularını yanıtladı. BM tarafından desteklenen kültür turizmi projelerini yerinde incelemek üzere Kars ı da ziyaret eden Helen Clark, burada da hem ulusal gazete ve televizyonların yerel temsilcileri hem de yerel gazeteciler tarafından izlendi. Türkiye ziyaretinin son gününde İstanbul daki Değişim Liderleri Zirvesi ne katılan Helen Clark, burada da çok sayıda ulusal televizyon ve gazeteye röportajlar verdi. Gazeteciler Helen Clark a bu röportajlar sırasında en çok Binyıl Kalkınma Hedefleri nin 2015 yılına kadar ne ölçüde başarılabileceği ve Türkiye nin bu alanda ne kadar ilerlediği sorularını yöneltti.

UNDP Başkanı Helen Clark'ın konuşması: Değişim Liderleri Zirvesi UNDP Başkanı Helen Clark ın Konuşması: Değişim Liderleri Zirvesi, İstanbul, 13 Mart 2011 Ankara, Nisan 2011 Kalkınmada Yeni Bir Açı başlıklı bu panele katkı sağlama fırsatını yakalamış olmaktan memnuniyet duyuyorum. Son yıllar kalkınma konusunda muazzam zorlukları beraberinde getirdi. Gıda ve enerji krizi, bazı kuzey ülkelerinin piyasalarında başlayan, ancak çok kısa sürede dünyanın en ücra köşelerine kadar yayılıp en çok da yoksulları etkileyen küresel resesyonun önüne geçti. Büyük doğal afetlerden ötürü birçok geçim kaynağının, toplumun zarar gördüğüne ve birçok kişinin yaşamını yitirdiğine de tanık olduk. Yeni Zelanda, Christchurch te meydana gelen, ciddi mal ve can kaybına yol açan depremin hemen ardından ağır bir deprem felaketinin olumsuz sonuçlarına göğüs geren ve aslında gelişmiş bir ülke olan Japonya halen aklımızda. Yalnızca bir yıl önce Haiti ölümcül bir felaket yaşamıştı; ondan önce Çin ve Pakistan, onlardan da önce Hint Okyanusu ndaki tsunaminin etkilediği ülkeler ve daha da önce Türkiye, İran ve diğerleri. Bu tür felaket risklerini yönetebilmek çok büyük bir sorun. İklim değişikliği, onunla beraber değişken ve ölçüsüz hava koşulları, birçok ülkenin profiline risk faktörünü de ekliyor. Özellikle çevresel bozulma ve ayrıca biyolojik çeşitliliğin yok olması, bu gezegendeki yaşamın önünde büyük birer tehdit olarak durmakta. Bazı ülkelerde süregiden ve kalkınmanın önüne set çeken çatışmalar, ayrıca resmen çatışma alanı olarak tanımlanmamış birçok ülkede yüksek seviyede silahlı şiddet bulunuyor. Bu zorluklara rağmen, dünya Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH) ve uluslararası düzeyde kabul edilmiş diğer hedefleri gerçekleştirmede büyük bir ilerleme kaydetti. Ancak BKH leri ve diğer ulusal, uluslararası kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için bu süreci hızlandırmalıyız. Bu ihtiyaç, çok acil. Dünyamız, umutları, gelecekle ilgili düşleri olan; ama bir yandan da sık sık geleceklerine dair derin endişeye kapılan büyük bir genç nüfusa sahip. Mevcut ekonomik büyüme oranları ve mevcut ekonomik modeller ile gerçekten ihtiyacı olanlara çok az iş ve geçim kaynağı yaratılabiliyor.

Fırsat yoksunluğu ve yaşanan güçlükler nedeniyle duyulan derin hayal kırıklıkları, daha fazla katılım, ayrıca haysiyet ve adalet konusunda bastırılmış bir arzunun ifadesi ile birleşerek, Arap ülkelerinde bu yıl meydana gelen bir dizi ayaklanmada rol oynadı. Eğer bu ihtiyaç ve talepler geniş olarak karşılanmazsa, istikrar ve barış için gerekli olan kalkınma ivmesi elde edilemez. Kapsayıcı büyümenin önemi Geçen yıl New York'ta düzenlenen Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi ne kadar geçen zamanda UNDP, ulusal BKH ilerleme raporları ve bir dizi ülkede ders alınan hususlara dikkat çeken, hedeflere ulaşmanın ne kadar zaman alacağına değinen bir Uluslararası Değerlendirme hazırlamıştı. Buna göre, ilerlemenin tespit edilen itici güçlerinden biri, yoksulluğu azaltmada, insana yakışır iş ve sürdürülebilir geçim kaynağı yaratmada başarılı olabilecek kapsayıcı ekonomik büyüme modellerine daha fazla duyulan gereksinim. Yüksek ekonomik büyüme düzeyleri kendiliğinden bunu elde edemez. Kaynak tüketici sektörler aracılığıyla üretilen bu türden büyümenin yerel insani gelişmeye çok az katkısı olduğuna sıklıkla tanık olduk. Dahası ben, daha kapsayıcı büyüme modellerinin, ulusların doğal zenginliklerinin getirilerinden birçok ülkenin şimdiye kadar yapabildiğinden daha fazla yararlanabilmesi için akıllı stratejileri içermesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu etkin bir biçimde yapmak sadece istihdamı ve yerel işletmeleri büyütmeyi, teknoloji transferini ve altyapı katkısını gerektirmeyecek, aynı zamanda güçlü ve yetenekli, insani gelişime adanmış kurumlara ve liderliğe ihtiyaç duyulacaktır. Kapsayıcı büyümenin sağlanması, aynı zamanda, yoksul insanların çalıştığı ve yaşadığı bölgeleri, sektörleri ve faaliyetleri hedeflemek anlamına geliyor. Gelişmekte olan ülkelerde, 2,5 milyar insan geçim kaynağı olarak tarıma bağlı. Gübre, kredi ve sulama hizmetlerine erişim sağlama gibi önlemlerle, tarımsal üretimin artırılması yoksulluğu azaltacak ve gıda güvenliğini geliştirecektir. Gana ve Uganda, tarımsal ve kırsal sektörlere yatırımın bu türden bir etkisi olduğuna dair örnek teşkil ediyor. Uganda'da, tarım sektöründeki büyüme sayesinde 1992 ve 2003 yılları arasında yoksul kişi sayısı yarıdan fazla azaldı. Hakkaniyetin rolü Kapsayıcı büyümenin, adil bir büyüme olması için de gayret gösterilmesi gerekiyor. Bu durum mantığa aykırı görünse de, mutlak yoksulluğun azalması aslında daha büyük eşitsizliklere yol açıyor. Bu da toplumsal uyum ve istikrarda zorlanmalar ortaya çıkarıyor. Hakkaniyeti teşvik için, altyapıda, sağlık ve eğitim gibi sosyal hizmetlere erişimde yatırımları genişletmek ve sürdürmek önem arz ediyor. Hindistan Kırsal İstihdamı Geliştirme Ulusal Programı gibi kamu istihdam projeleri ve sosyal koruma programları, kişilerin minimum refah seviyesinin altına düşmesini engellemek ve krizlere karşı dayanıklılığı geliştirmek anlamında çok yararlı olabilir. Latin Amerika da ise düşük gelirli haneleri hedef alarak yoksulluk düzeyinin düşürülmesine yardımcı olma, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi artırma anlamında, Brezilya'daki Bolsa Familia, Kolombiya daki Familias Accion ve diğerleri gibi, nakit transfer programları bulunuyor. Burada, Türkiye'de ise, nakit transfer programları, yoksul hanelerin beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasını ele alarak bu ailelerdeki kız çocukların okula gitmesine ve böylece onların gelecek için güçlenmelerine yardımcı oluyor. Eşitsizlik, gelir dağılımının ötesine geçiyor. Cinsiyet, etnik köken, inanç, engellilik, coğrafi konum ve diğer nedenlerden kaynaklanan eşitsizliklerin üstesinden gelmek çok önemli. Örneğin, kadınlar ve kız çocukları için fırsatlar yaratmak hakkaniyet ve insan hakları açısından yapılması gereken tek doğru şey olmasa da toplumlar ve nesiller arasında kalkınma için çarpan etkileri bulunuyor. Ayrıca, arazi ve mülkiyet hakları gibi imkânlara daha adil erişim için planlı stratejiler de gerekli. Herkesin işine yarayan, yoksulların yasal haklara erişimini sağlayan yasal çerçeveler oluşturulması gerekiyor.

İnsana yakışır işler Kapsayıcı büyüme için odaklanılacak nokta, insana yakışır iş tanımını hak eden istihdamın arttırılması olmalı. Gençler için iş olanakları yaratmak, onların enerji ve yeteneklerini kullanmak şu anda büyük önem arz ediyor. Küresel genç işsizlik oranının geçen yıl, 2009 yılındaki yüzde 11,8 lik orandan yüzde 12,6 ya yükseldiğini gösteren son ILO tahminlerinin ortaya koyduğu üzere küresel ekonomik kriz, gençlere büyük zarar verdi. Gençler arasında gerçek işgücüne katılım da krizin başlangıcı ile düştü. Yani daha az genç aktif olarak iş aramakta. Cesareti kırılan bu gençler işsiz olarak sayılmadığından, genç işsizliği seviyesi de azımsanıyor. Bu sorun da, çalışan yoksulların büyük bir kesiminin gençlerin oluşturmasıyla işsizliğin de ötesine geçiyor. Genç kadınlar ise özellikle dezavantajlı durumda. Genç işsizliğinin maliyeti, sadece gençlere değil; ekonomilere ve toplumlara da bir bütün olarak yansıyor. Son yıllarda, en yüksek bölgesel genç işsizlik oranları, gençlerinin şimdi protesto için sokaklardan başka bir yere gitmediği Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da görülmüştü. UNDP'nin İnsani Gelişme Raporları, birkaç yıldır, bölgede gençliğin katılımı ve fırsat eksikliğinin sonuçları hakkında uyarılarda bulunuyordu. Oysa büyüme, insana yakışır işteki hızlı artışları desteklediği zaman, gelir ve fırsatlar da artacaktır. Bu durum, eğitim, sağlık ve altyapı yatırımlarını daha fazla desteklemek için ek kamu gelirleri oluşturan doğru faaliyet döngülerini teşvik edecek, böylece büyüme ve istikrara daha da katkıda bulunacaktır. Daha kapsayıcı yönetişim Arap ülkelerinde yaşanan son olaylar da, büyüme ve istikrarın muhafaza edilebilmesi için, daha kapsayıcı siyasal sistem ve yönetimlerin, daha kapsayıcı ekonomilerin artışına eşlik etmesi gerektiğine işaret etmektedir. UNDP'nin 2010 Mısır İnsani Gelişme Raporu, genç Mısırlıların gençler ile hükümet arasında daha fazla istişare ve iletişim olmasına yönelik çağrı yaptıklarını vurgulamıştı. Bu rapor özellikle şu anda bakıldığında epey ileri görüşlü görünmekte. Bu yıl Tunus ta yaşanan geçişin ilk günlerinden itibaren, UNDP, işleyen bir demokratik yönetim sistemi ve ekonomik toparlanma için zemin teşkil edebilecek bir strateji oluşturulmasına destek sağlamıştır. Dahası, UNDP, bölgedeki ülkelerle, istedikleri takdirde, daha kapsayıcı siyasi ve ekonomik katılımın teşviki ve huzurlu bir geçiş sağlanması için çalışmaya kararlıdır. Kalkınma ortaklıkları Bugünün kalkınma sorunları ile mücadele, güçlü ortaklıklar gerektiriyor - ve Güney-Güney işbirliğinin, büyük yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin hızlıca büyümesi ve de özel sektörün artan ilgisi ile bu ortaklıklar için kapsam da hızla genişliyor. Türkiye, uluslararası kalkınma işbirliğine önemli katkısı olan, büyük ve dinamik, gelişmekte olan bir dizi ülke arasında.

UNDP olarak, daha geniş bir jeopolitik rol oynayan bu tür uluslarla olan ilişkilerimizi yeni bir seviyeye taşımanın yollarını aramamız gerektiğini fark ettik. Geçen Cuma, Ankara'da Türkiye Dışişleri Bakanı ile Türkiye ve UNDP nin kalkınmayı ilerletebilmek için küresel işbirliğine temel olacak yeni bir Ortaklık Çerçeve Anlaşması imzaladım. Benzer anlaşmalar daha önce de Çin ve Brezilya ile imzalanmıştı, diğerleri de şu anda oluşturulma aşamasında. UNDP olarak fark ettik ki, Güney-Güney işbirliği ile sağlanan strateji, politika, beceri ve uzmanlık alışverişi Güney de karşılaşılan kalkınma güçlüklerine karşı kullanılabilecek çoğu zaman için en iyi araçlardır. Dünya çapında örgütlü olan küresel bir kalkınma ağı olarak bizler, tecrübeleri paylaşmayı kolaylaştırmak, ders alınan konuları ve en iyi uygulamaları paylaşmak için birçok ortak ile çalışmaktayız. Türkiye ile ikinci bir anlaşma da İstanbul Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi nin kuruluşu amacıyla imzalandı. Burası, özel sektörün kalkınmaya katılımı ve bunun etkileri üzerine bir mükemmeliyet merkezi olacak. Değer zincirlerinde mikro düzeyden yukarı doğru yerel işletmeler için fırsatlar sunmak ve istihdam sağlanması için olumlu olan kapsayıcı iş modellerini teşvik eden bu merkezin çalışmalarını görmeyi çok arzu ediyorum. Bu politika merkezinin kuruluşu Türkiye'nin cömert destekleri ile mümkün olmuştur. Bu yıl meydana gelecek başka bir önemli olay da, Türkiye'nin uluslararası kalkınmaya yaptığı vurgunun altını çiziyor. İki ay sonra, BM Dördüncü Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı burada, İstanbul'da yapılacak. İnanıyorum ki, en az gelişmiş ülkeler bu konferansta, son yıllarda Türkiye ve gelişmekte olan diğer ekonomileri ileriye götürmekte rol üstlenmiş olan büyüme, istihdam, ticaret ve yatırımın önemini vurgulayan bir sonuç görmek isteyecekler. Sağlanan bu ivme daha kapsayıcı ve sürdürülebilir insani gelişmeyi teşvik eden politikalar ile bir araya geldiğinde dünyamız şu anda karşı karşıya olduğu pek çok güçlüğün üstesinden gelmek için çalışabilecektir.

UNDP nin Bölgesel Raporu İstanbul da açıklandı: Yoksullar yeni bir iş fırsatı olabilir Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan ve alanında ilk olan bölgesel bir rapor, Gelişen Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde kapsayıcı iş modellerinden yararlanan şirketlerin, hem yoksul kesime, hem de yoksulluğun bilançosuna olumlu katkı sağlayabileceğini gösteriyor. Ankara, Nisan 2011 Yoksulluk için İş Çözümleri Gelişmekte Olan Avrupa ve Orta Asya'da Herkes için Kapsayıcı İş Modelleri Nasıl Yaratılabilir? adlı rapor bölgedeki 19 ülkeden vaka çalışmalarına yer veriyor ve kapsayıcı iş modellerinin nasıl geliştirileceğine dair uygulamaya dönük öneriler sunuyor. Gelişmekte olan Avrupa ve Orta Asya daki örnekleri inceleyen bölgesel raporda, Türkiye deki kapsayıcı iş modelleri açısından önemli örneklerden biri olarak Hey Tekstil gösteriliyor. Bu firma, kapsayıcıyı piyasanın hem insani kalkınma hem de şirket operasyonları açısından yararlı olduğu konusunda birebir deneyim kazanmış durumda. Hey Tekstil, maliyetlerini düşürmek amacıyla Türkiye nin çok da yatırım amacıyla tercih edilmeyen, ana iş merkezlerinin yer almadığı uzak bölgeleri tercih etmişti. Sonuç olarak, şirket hem yarısı kadın binden fazla yoksul insana iş olanağı yarattı, hem de karlılığını yüzde 10 artırdı. Kapsayıcı piyasaların Türkiye geneline yayılabilmesi ve farklı iş modellerinin oluşturulabilmesi için, Hey Tekstil gibi örneklerin artması ve şirketleri bu konuda yönlendirebilecek tüm kurumların gerekli rolleri üstlenmesi gerekiyor. UNDP Başkan Yardımcısı ve Doğu Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Bürosu Bölge Müdürü Kori Udovicki, raporun amaçlarını şöyle anlatıyor: "Yoksulları müşteri ve tüketici olarak talep tarafına ve/veya üretici, çalışan ve işletme sahibi olarak arz tarafına dahil eden işletmelerin, yoksullar için değer yaratırken, yoksulluğun bilançosunu da iyileştirebileceğine dair artan kanıtlar bulunuyor. Yeni raporumuz da, kapsayıcı iş modelinin mümkün olduğunu ve başarılı modellerin Avrupa ve Orta Asya bölgesinde sınanmış olduğunu göstermek için tasarlandı." Dünyada giderek daha fazla firma, düşük gelirlilerin de aslında potansiyel bir pazar ve fırsat oluşturduğunu kabul ediyor. Bu konuda şu ana kadar Avrupa ve Orta Asya bölgesinden de bazı örnekler mevcut. Rapor hazırlanırken, araştırmacıların bu bölgedeki her ülkeden başarılı kapsayıcı iş modeli örneklerini bulmaları istendi. Tarım, finansal hizmetler, bilgi ve iletişim teknolojileri, turizm ve atık yönetimi, raporda ele alınan sektörlerden bazıları. Rapor ayrıca piyasa verilerinin yanı sıra bölgede kapsayıcı iş modelini destekleyebilmek için somut öneriler de sunuyor. İhtiyaçlar ve fırsatlar, raporda da belirtildiği gibi, bu iş modellerini geliştirmede önem taşıyor. Avrupa ve Orta Asya bölgesinde yaklaşık 130 milyon kişi günde 4,30 dolar veya daha azıyla hayatını sürdürüyor. Bölgede 11 milyon kişi işsiz; 140 milyon kişi ise kayıtdışı olarak çalışıyor. Neredeyse 19 milyon kişi temiz sudan ve yaklaşık 40 milyon kişi de sıhhi

altyapıdan yoksun. Sağlık hizmetleri genellikle pahalı ve kalitesiz. Oysa bu ihtiyaçlar kapsayıcı iş modeli aracılığıyla karşılanabiliyor. Aynı şekilde, mal ve hizmetlere erişim verimliliği de arttırabiliyor. Bölgede 5 milyon fazla kişinin elektriğe, 150 milyonu aşkın kişinin de mali hizmetlere erişimi yok. İnternet erişiminin de geliştirilmesi gerekiyor. Bölgedeki 8.5 milyon adet mikro ve küçük boy işletme (gayri resmi olanlar da sayılırsa bu sayı artıyor) ve milyonlarca küçük tarım alanı, aslında mal ve hizmet tedariki alanında hizmet sunabilir. UNDP nin Avrupa ve Orta Asya bölgesinde Büyüyen Kapsayıcı Piyasalar Projesi, bölgede kapsayıcı iş modellerinin gelişimini destekliyor. Bratislava daki UNDP Bölge Merkezi nde bulunan ilgili ekip ve beş bölge ülkesinde bulunan temsilciler, şirketler için danışmanlık ve aracılık hizmeti sunarken, daha kapsayıcı bir piyasa ortamı oluşturulabilmesi konusunda hükümetler ile istişarelerde bulunuyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) öncülüğündeki Büyüyen Kapsayıcı Piyasalar Girişimi, toplumsal refahın oluşturulması ve insani gelişme yolunda karşılıklı avantaj yaratabilecek daha kapsayıcı iş modelleri için tüm aktörlerin katılımını kolaylaştırmayı amaçlayan bir platform. Girişim, ilgili bilgileri toplayıp iyi örneklere vurgu yaparak, uygulamaya dönük faaliyet stratejileri geliştiriyor ve diyalog için bir alan oluşturuyor. Daha fazla bilgi için: www.growinginclusivemarkets.org UNDP, değişimi savunan ve insanların daha iyi yaşamlar kurmaları yolunda ülkeleri bilgi, deneyim ve kaynaklar ile buluşturan, BM'ye bağlı küresel kalkınma ağı. Kuruluş, faaliyet gösterdiği 166 ülkenin küresel ve ulusal kalkınma sorunlarına kendi çözümlerini bulmaları için onlarla beraber çalışıyor.

Yaratıcılık ve kültür bağlantılı sektörler krizlere daha dayanıklı Birleşmiş Millletler in New York taki merkezinde 30 Mart ta açıklanan Yaratıcı Ekonomi 2010 Raporu na göre kreatif sektörler, geleneksel imalat sektörlerine kıyasla küresel ekonomik krizin etkilerine karşı daha dayanıklı çıktı. Ankara, Nisan 2011 Rapora göre, yaratıcı ürün ve hizmetlerin dünya çapındaki ihracat tutarı 2002 ile 2008 yılları arasında iki kattan fazla artış kaydederek 600 milyar dolara yaklaştı. Yaratıcı ürün ve hizmetler, güzel sanatlar, el işi, görsel işitsel yayınlar, kitap, tasarım, film, müzik, yeni medya, görsel ve performansa dayalı sanatlar gibi yaratıcılık merkezli sektör ve fikirleri kapsıyor. 2008 yılında küresel ticarette görülen yüzde 12 lük düşüşe rağmen, yaratıcı ürün ve hizmetlerin dünya çapındaki ticaret hacmi yıllık ortalama yüzde 14 lük bir oranla büyümeye devam etti. Yaratıcı Ekonomi: Uygulanabilir bir Kalkınma Seçeneği başlıklı rapor yaratıcılık odaklı sektörlerin kapsayıcı ekonomik büyümenin de bir kaynağı olduğu saptamasında bulunuyor. UNDP ve BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından hazırlanan raporda Afrika ve Asya daki moda sektöründen, Meksika ve Brezilya daki dizi filmlere, Hindistan daki sinema sektöründen Jamaika daki reggae müziğine ve Brezilya ile Karayipler deki karnavallara kadar 40 ı aşkın somut örnek de yer alıyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki bu sektörler ticareti desteklemenin yanı sıra sıklıkla yoksullara yönelik mesleki eğitim ve istihdam olanakları da sağlıyor. Örneğin Nijerya nın 2,75 milyar dolar büyüklüğündeki sinema endüstrisi, ABD ve Hindistan ın ardından dünyadaki en büyük üçüncü film sektörü. Nijerya daki Nollywood yılda bini aşkın film üretiyor, binlerce kişiye istihdam sağlıyor ve petrolün ardından ülkenin en önemli ikinci sektörü konumunda. Sektörün öneminin farkında olan Nijerya hükümeti sinema endüstrisine yatırım yaparak, konuyla ilgili politikalarını yeniledi, film üretim ve dağıtımını desteklemek amacıyla mesleki eğitim olanakları sağladı. 2010 Yaratıcı Ekonomi Raporu, yaratıcı sektörlerin kapsayıcı büyümeyi nasıl destekleyebileceğine ilişkin on maddelik bir politika tavsiyesini de içeriyor.font> Raporda Türkiye 2010 Yaratıcı Ekonomi Raporu na göre Türkiye'de yaratıcı ürün ihracatı 2003-2008 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 14,96 oranında büyüdü.

Rapora göre Türkiye, yaratıcı ürün ihracatında, 2008 rakamlarına göre, dünyadaki ilk yirmi ülke arasında 16. sırada yer alıyor. Gelişmekte olan ekonomiler arasında ise Türkiye, yaratıcı ürün ihracatında Çin, Hong Kong ve Hindistan'ın ardından dördüncü sırada bulunuyor. Türkiye kişisel, kültürel ve eğlence/dinlenceye dayalı yaratıcı sektör hizmetleri ihracatında ise gelişmekte olan ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. Türkiye, performans sanatları ihracatında ise yine gelişmekte olan ülkeler arasında onuncu sırada. Yaratıcı Ekonomi Raporu nasıl hazırlandı? Rapor UNDP nin Güney-Güney İşbirliği Özel Birimi ve UNCTAD tarafından hazırlandı. UNDP ve UNCTAD, 2010 baskısını hazırlarken BM Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO), Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) gibi diğer BM kuruluşlarının katkılarından da yararlandı.

İstanbul Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması: Herkes için daha eşit bir dünya Türkiye de toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki çabaların güçlü bir şekilde devamının sağlanması amacıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi ( TBMM) Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ve UNDP Türkiye or taklığında, Daha Eşit Bir Dünya İçin Eşitlik Komisyonlarının Rolü temalı Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması, Mar t ayı sonunda İstanbul da düzenlendi. Ankara, Nisan 2011 TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu nun ikinci kuruluş yıldönümü vesilesiyle başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın katılımıyla düzenlenen buluşma, karar alma süreçlerinin her aşamasında ve vatandaşın günlük yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının yerleştirilmesi, bu alandaki çabaların zenginleşmesi ve çeşitlenmesine katkıda bulunmayı hedefledi. Buluşma, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Arap Parlamentolar Arası Birlik temsilcileri, çeşitli ülkelerin parlamentolarından fırsat eşitliği komisyonu başkanları ve ombudsmanları dâhil olmak üzere toplumsal cinsiyet eşitliği alanında görev yapan uluslararası toplumun temsilcileri, parlamenterler, medya, sanat, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerini bir araya getirdi. İstanbul Buluşması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin politika oluşturma ve uygulamanın tüm aşamalarına dahil edilmesine yönelik ulusal ve uluslararası deneyimleri paylaşmak, bu alanda farkındalık yaratmak ve bu farkındalığın kurum işleyişinin bir parçası haline gelmesine destek vermek yolunda olanak sağladı. Buluşma BM Kadın Başkanı Michelle Bachelet, İtalyan Fırsat Eşitliğinden Sorumlu Bakan Maria Rosaria Carfagna, Arap Devletleri Ligi Temsilcisi Mohammed El Fatah Naciri nin katılımına da ev sahipliği yaptı. Yedi farklı oturumdan oluşan buluşma kapsamında, karar alma ve politika oluşturma süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği, paydaşların katılımı, kadının işgücüne katılımı, kadının eğitime erişimi, cinsiyet duyarlı bir toplum oluşturma yolunda toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonlarının ve medyanın rolü konularında son eğilimler, gelişmeler ve karşılaşılan güçlüklere ilişkin tartışmalar yapıldı, güncel bilgiler paylaşıldı. Bazı sonuçlar Buluşma kapsamındaki oturumlarda yapılan tartışmalar doğrultusunda, aşağıdakilerle sınırlı olmamakla birlikte, şu gibi önemli sonuçlara ulaşıldı: Toplumsal cinsiyet eşitsizliği dünyanın her yerinde kadınların karşı karşıya kaldığı bir sorundur ve bu durum, kadınların kırılganlığını evrensel bir hale getirmektedir;

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir insan hakkı konusudur ve kadın haklarının teşvik edilmesi hususuna özel önem atfedilmesi gerekmektedir; Kamu sektöründe kadın istihdamına ilişkin özel önlemler alınmalıdır; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonları toplumsal cinsiyet eşitliği alanında görev yapmakta olan diğer paydaşlarla doğrudan ilişki ve etkin işbirliği içinde olmalıdır. Bu kapsamda, Komisyonların bağımsız bütçelerinin olması gerekliliği önemlidir; 10 sene öncesine kıyasla toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığın büyük oranda artmış olması büyük önem taşımaktadır. Fakat, konunun önemini yitirmemesi için, titizlikle ve stratejik bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir; Kadın, medyada çoğu zaman nesne, nadiren özne olarak yer almaktadır; Hala eşitliği konuşuyor olmak bir toplumdaki eşitsizliğe ilişkin en önemli göstergedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve parlamentoların, özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonlarının rolü konusunda ise katılımcılar, cinsiyet duyarlı siyaset, parlamento ve toplum oluşturmasına ilişkin olası yöntemleri tartıştı. Buluşmada, kadının mağdur, değişimin pasif aktörü veya yardım alan olarak görülmemesi gerektiği, aksine değişimin aktörü ve lideri olduğu da vurgulandı. Her yıl tekrarlanacak Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması nın, dünya çapında toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonları arasında sürdürülebilir bilgi ve deneyim paylaşımını sağlayacak bir iletişim ağı oluşturma yolunda ilk adım olması ve buluşmanın her yıl farklı ülkelerin ev sahipliğinde tekrarlanması umuluyor. Buluşmanın sonuçları, basılacak bir yayında bir araya getirilecek, bu yayın toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışan ulusal ve uluslararası aktörlerle paylaşılacak.