KİMLİK, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK BAĞLAMINDA İRAN İSLAM CUMHURİYETİ. Hazar Vural *



Benzer belgeler
ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Devrim Öncesinde Yemen

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Amerikan Stratejik Yazımından...

Asker-İhvan-Devrim üçgeninde Filistin ve Türkiye dayanışma hareketi

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1


TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

Taliban Sözcüsü: Her ülke ile meşru yoldan diplomasi geliştiriyoruz

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

Proje Koordinatörü. Talha Köse. Katkıda bulunan. Selin Bölme. Proje Asistanları. Ahmet Selim Tekelioğlu. Ümare Yazar

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

SURİYE SORUNU VE TÜRK DIŞ POLİTİKASINA TOPLUMSAL BAKIŞ *

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

İran Seçimlerinin Orta Doğu Politikasına Yansımaları

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Türkiye ve İran arasında 'mantık evliliği'

Türkiye-Rusya Krizinin Geleceği Üzerine Bir Değerlendirme

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

Ömür Çelikdönmez : İran ve İsrail istihbaratı birlikte çalışıyor, MOSSAD casusları İran'da...

Kitap Tanıtımı/ Book Review

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Çarşamba İzmir Basın Gündemi

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ


İran Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında bilinmesi gerekenler

İran neden 'milis güçlere' fon sağlıyor? (Birinci Bölüm)

16 Ağustos 2013 BURHANETTİN DURAN

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

Sayın DEİK Başkanım, Kıymetli Konuklar, Değerli Basın Mensupları, Hepinizi Türkiye İhracatçılar Meclisi ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

İran Nereye Doğru Gidiyor?

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

Araştırma Notu 15/179

DIŞ POLİTİKA AKADEMİSİ - III

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları


tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Rusya nın DTÖ Üyeliğinin Türk-Rus Ticari İlişkilerine Olası Etkileri

İş Yeri Hakları Politikası

Türkiye nin Güvenlik Stratejileri Çerçevesinde Irak ve Suriye

TÜRK DIŞ POLİTİKASI YILLIĞI 2012

Aylık Dış Ticaret Analizi

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

Transkript:

KİMLİK, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK BAĞLAMINDA İRAN İSLAM CUMHURİYETİ Hazar Vural * Özet İran İslam Cumhuriyeti, farklı kimlik yapısıyla Ortadoğu nun öteki si olarak algılanmakta ve uluslararası ilişkilerin ortasındaki ülke olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle 1979 İslam Devrimi itibariyle, eskisinden de fazla önem arz eden İran, iş başına gelen yeni Cumhurbaşkanı ile gündemdeki yerini bir kez daha almıştır. Ülkenin dış politikası ve nükleer çalışmaları gibi konularda bir değişiklik olacak mı? sorusuyla gözler İran a çevrilmiştir. Hızla değişen ve dönüşen dünyada güvenlik algılamaları da değişmekte ve ülkelerin politikaları da bu hızlı değişimden etkilenmektedir. Ortadoğu da, 2010 sonu itibariyle başlayan ve günümüze kadar devam eden Arap coğrafyası hareketliliği ile bir kez daha güvenlik sorunları en üst seviyeye çıkmıştır. Bölge ilişkileri ve güvenliği gerek bölgesel aktörler gerekse başat güçler tarafından dikkatle takip edilmektedir. Bu çalışma ile bölgesel olaylar ve aktörler temelinde, İran ın stratejik çıkarları doğrultusunda bölge politikaları değerlendirilecek ve güvenlik algılamaları ortaya konmaya çalışılacaktır. Çalışmamızda, İran ın Ortadoğu da çeşitli ülkelerde yaşayan Şii grup ve topluluklar üzerindeki etkinliği, bölgedeki jeostratejik çıkarları, ABD ve İsrail ile yaşadığı sürtüşmeler başta olmak üzere İran ve bölge güvenliği için birinci dereceden önem içeren konulara değinilecektir. Bu çalışmanın amacı İran ın bölgedeki güvenlik endişeleri ve önceliklerini ortaya koymaktır. Çalışmanın bir diğer amacı ise, mezhepsel dış politika güttüğü düşünülen * Yıldız Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Doktora Öğrencisi, hazarvural@gmail.com 355

İran ın dış politikasının aslında ülke çıkarları ve stratejik kazanımlar üzerinden yürüdüğünü açıklamaya çalışmaktır. Anahtar Kelimeler: İranlı Kimliği, İran İslam Cumhuriyeti Dış Politikası, Ortadoğu Güvenliği, Arap Baharı, Şii Hilali Kavramı. İranlılar yüzlerce yıldır bugün bulundukları topraklarda yaşamaktadırlar. Her devlet kadar İranlılar da geçmişleriyle ve medeniyetleriyle onur duyarlar ve bunu sık sık hatırlatırlar. Bulundukları toprak parçası tarihsel süreç içinde coğrafi olarak küçülmüş olsa da bu denli zorlu bir coğrafyada varlığını sömürge olmadan sürdürebilmiş olması İranlı kimliğinin sağlam temeller üzerinden şekillendiğinin bir göstergesi sayılabilir. İran mezhepsel anlamda Şii çoğunluğa sahip tek ülke olmamasına rağmen, bu mezhebi anayasası ile kabul etmiş tek İslam devletidir. Eyaletlere ayrılarak merkezden yönetilen İran bir ulus-devlettir. İran, temelde 11 farklı etnik köken olmak üzere, mezhepsel ve dinsel çeşitlilikleri bulunan, resmi mezhebi Şii liğin Caferi kolu olan ve %89 u Şii Müslüman olan bir devlettir. 1 İran tarihsel süreç itibariyle, İslamiyet i kabul ettiği zamandan başlayarak bulunduğu geçiş coğrafyası olarak tarif edilebilecek konumuyla her zaman önemini korumuş ve baskın kültürüyle yakın coğrafyasında etkiler bırakarak kendi kimliğini sürdürmüştür. Yüzlerce yıl boyunca Türk hanedanlar (Kaçarlar vd.) tarafından yönetilen İran, 1925 sonrası Fars - Pehlevi hanedanı tarafından yönetilmiştir. 1979 sonrası İslam Cumhuriyeti yönetiminde de bölgesel açıdan aktif bir güç olmuştur. Bölgesel planları olan her devlet tarafından hesaba katılması gereken bir güç olan İran, Ortadoğu daki birçok yapay sınırın aksine suni bir devlet değildir ve medeniyeti bünyesinde barındırır. Bununla vurgulanmak istenen yalnızca ülke 1 Türkiye Cumhuriyeti Tahran Büyükelçiliği internet sitesi, http://tahran.be.mfa.gov.tr/showinfonotes.aspx?id=192874 (e. t. 15. 09. 2013). 356

coğrafyasının doğal şekli değil, İran ı oluşturan birçok unsurun uzun süreçlerden sonra şekillenerek bugüne geldiğidir. İran İslam Cumhuriyeti Yönetim Yapısı İran da 1978 yılında Şah ve monarşi karşıtı bir hareket olarak başlayan gösteriler, devamında bir İslam Devrimi ile sonuçlanmıştır. 1979 da İslam Cumhuriyeti nin kuruluşu ile sonuçlanan bu devrim ile 20. yüzyılın belki de en ilginç kırılmalarından biri yaşanmıştır. Bir İslam Cumhuriyeti nin doğuşu tahmin edilmeyen bir olay idi. Bugün İran ın kendine özgü yönetim sistemi ve ülke kimliği de bu olay sonucunda şekillenmiştir. İran ın yönetim sistemi için bir çeşit atanmışlar ve seçilmişlerin birlikte olduğu teokratikdemokrasi tanımı yapmak mümkündür. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı na ek olarak, onu görevden alma yetkisine sahip, başta ordunun lideri konumu olmak üzere birçok yüksek güçle donatılmış bir dini lider / Rehber ülkenin gerçek yöneticisidir. Rehberi ülkenin asıl lideri ve İslam Cumhuriyeti nin koruyucusu olarak gördükten sonra, Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere birçok farklı ve güçlü kurumdan bahsedilebilir. Uzmanlar Meclisi 2, Anayasa Koruyucular Konseyi, İslam ın Yüksek Çıkarlarını Koruma Konseyi, İran İslami Danışma Meclisi, Devrim Muhafızları Ordusu sayılabilir. Bu kurum ve kuruluşların kendi aralarında çeşitli denetleme faaliyetleri mevcuttur. Denetim mekanizmasının kurulma amacı, kurumlardaki kişilerin değişiminin, yönetim sisteminde yaratbileceği büyük değişimleri ve olası istikrarsızlıkları engellemektir. Öteki Olma Meselesi İran hem etnik, hem mezhepsel açıdan bölgede öteki dir. Mezhep konusu, Şii-Sünni ayrımında tarihsel birtakım hatıraların, güvensizliklerin kolaylıkla atlatılamamasına ek, 2 T.C. Dışişleri Bakanlığı internet sitesinden http://www.mfa.gov.tr/iran-siyasi-gorunumu.tr.mfa (e. t. 01.08.2013). 357

küresel güçlerin özellikle 2003 Irak işgali sonrası mezhep temelli çatışmaları geçtiğimiz on yıllık süreçte derinleştirmesiyle ve son kertede Arap coğrafyası hareketlerinin de eklenmesiyle durum, İran ı öteki ve tehdit kılan bir gerçeklik halinde algılanmasına sebep olmuştur. Buna ek olarak 1979 öncesi Pehlevi Hanedanı döneminde devlet politikası olarak İran ın Fars kimliğinin öne çıkarılması da bir diğer gerçekliktir 3. Bunun yarattığı sorun şüphesiz mezhep kadar derin olmamakla birlikte Arap devletleri içinde, Türklerle beraber bir diğer Arap olmayan devletin yani öteki nin varlığıdır. Bu etnik kimlik politikaları Pehlevi döneminde ülke içerisinde Azerbaycanlılar diye anılan ve ülkenin özünü oluşturan Türk kökenli İranlıların tepkisine sebep olmuştur. Bir kimliğin ön plana çıkarılması olumsuz tepkiler doğurmuştur. İran Azerileri de kendilerini İranlı kabul etmekle birlikte etnik kökenleri olan Türklüğe de sahip çıkmakta ve her iki kimliği kabul etmektedirler. Coğrafyadaki Arap Devletleri nin İran ı öteki saymalarındaki en büyük sebep hemen hemen hepsinin kendi içlerinde azımsanamayacak yüzdelerde (hatta Bahreyn ve Irak ta çoğunlukta 4 ) bulunan Şii nüfuslar üzerinde İran ın etki oluşturması korkusudur. Bu korku devrimden hemen sonra, devrimini yakın ve komşu bölgelere ihraç etmeye çalışmış İran için yersiz olmamakla birlikte, yıllar itibarıyla dış politikada bazı değişimlerin de olduğunu ve bu politikadan vazgeçilerek başka politikaların yürütüldüğü unutulmamalıdır. Kuruluşu itibarıyla bölge üzerinde izlediği aktif dış politika sayesinde İran, Sünni nüfus üzerinde de etki kurmaktadır 5. Bunun en büyük örneği Filistin davasını desteklemesi, İsrail ve ABD karşıtı duruşunun bölge toplulukları üzerinde yarattığı etkide görülebilir. Fakat Suriye politikasıyla son dönemde Sünni topluluklar tarafından gördüğü destek düşmüştür. 3 G. Yenisey, İran da Etnopolitik Hareketler, 2008, İstanbul: Ötüken Yayınları, Syf:149. 4 Ü. Gündoğan, İran ve Ortadoğu, 2010, Ankara: Adres Yayınları, Syf:332,333. 5 M. Şahin, İran Dış Politikasının Dini Retoriği, Türel Yılmaz ve Mehmet Şahin (Der.), Ortadoğu Siyasetinde İran içinde, 2011, Ankara: Barış Kitap. Syf:174. 358

Kimliğin Güvenliğe Yansıması Güçlü İranlı kimliğinin güvenliğe nasıl yansıdığı analiz edilmeden İran ın bölgesel faaliyetlerini anlamak güç görünmektedir. Arjomand a göre, Devrimci rejimlerin dış politikaları yerel politikalarıyla bir bağlantı içindedir ya da daha net bir ifadeyle devrimin devamı niteliğindedir. 6 Şah sonrası özellikle dış ilişkiler anlamında farklı bir politika izlenmiştir. 1979 itibariyle oluşan bu yeni İranlı kimliği Kuran ı referans alan, daha iyi bir yönetim mümkün şiarıyla hareket eden, pragmatist (faydacı) bir temelde, duygusal olmakla nitelenen/etiketlenen fakat belki de birçok devlete göre daha somut ve ülke çıkarları temelinde kendince rasyonel olarak şekillenen bir İran dış politikası değerlendirilmektedir. Başta anayasası olmak üzere, yöneticilerin değişmeyen söylemlerine, vurgularına baktığımızda, tüm Müslümanları kardeş olarak gören, mazlumun, ezilenlerin yanında olduğunu söyleyen, Batılı devletlerin coğrafyadaki tarihsel sömürülerinden dolayı sömürge karşıtı olan ve bir başka yol mümkün anlayışıyla İslami yönetimi referans alan bir politika mevcuttur. Şii politikası ya da Şii Hilali oluşturma iddiaları noktasında ise, İslam Cumhuriyeti politikalarıyla İran ın bölgede kurmaya çalıştığı temelde bir direniş hattı dır. İran ın 1980 lerde Ayetullah Humeyni desteğiyle Lübnan Hizbullah Hareketi nin kuruluşunda rol oynaması ve bugün örgütün geldiği noktada çok boyutlu desteği, günümüzde Suriye yönetimine desteği, Filistin direnişine verdiği önemin temelinde bu direniş hattı yatmaktadır. Fakat bütün bunlara yüklenmesi gereken anlam aslında bir devletin kendine özgü yönetim sistemiyle üzerine kodlandığı yapısının ayakta kalma mücadelesidir. İran İslam Cumhuriyeti bu açıdan bakıldığında daha kolay anlaşılabilir. Bir başka örnekle açıklamaya çalışırsak, bu bakış açısı İran - Latin Amerika ilişkilerini anlamaya ışık tutmaktadır. Farklı coğrafyalarda yer alan, farklı yönetim sistemlerine sahip Küba ve Venezüella ile yakın ilişkileri bunlara verilebilecek örneklerdir. İran ın oluşturmaya çalıştığı aslında ABD nin 6 S.A. Arjomand, After Khomeini, USA: Oxford University Yayınları. Syf:133. 359

hemen yakınındaki emperyalizm karşıtı oluşumlara kayıtsız kalmaması olarak değerlendirilebilir. Şüphesiz ki bu noktada ağır ambargo ve yaptırımların İran ı farklı dış politik açılımlara ittiği de göz ardı edilmemelidir. İran ın zaman zaman ABD ve İsrail ile yaşadığı söylem krizlerini İran ın savunma politikasının bir parçası olarak görmek mümkündür. Nükleer programdan vazgeçmeyeceğini açıklayarak, -ambargolara rağmen- yerel savunma sanayii ürünlerini sürekli geliştirerek ve çeşitlendirerek, güç gösterisi olarak algılanacak askeri tatbikatlarını devam ettirmektedir. Bunun yanında ülkelerle kurduğu ilişkileri çeşitlendirme yoluna giden İran ın politikalarını en azından, kendi içinde rasyonel ve kendine yönelik oluşabilecek tehditlere karşı önleyici hareketler bütünü olarak tanımlamak mümkündür. İran ın kimliksel açıdan kendine özgü durumu, reelpolitik söz konusu olduğunda diğer devletlerden farklılaşmamaktadır. İran için denge unsuru olarak adlandırılacak direniş 7 hattının zarara uğraması şüphesiz İran ın çıkarlarında olumsuzluklara sebep olacaktır, fakat düşünüldüğü gibi bir çöküşün başlangıcına gideceğini söylemek için herhangi bir veri bulunmamaktadır. Bu korunma da eylemsel çeşitlilikten dolayıdır. Körfez de, dünyanın birçok noktasına enerji akışının yapıldığı Hürmüz Boğazı konusundaki restleşmenin yanı sıra, bölgesel gerilimin bir diğer yansıması da ABD nin silah ihracatının yüzde % 65 8 ini karşılayan bölgenin bir diğer önemli aktörü olan Suudi Arabistan dır. Bu noktada İslamiyet in Sünni Arap ve Şii Fars politikaları temelinde ayrışan, 1980 lerden başlayarak zaman zaman ısınan Körfez bölgesinde bir taraf ABD müttefiğiyken, diğerinin temel öteki lerinden birinin ABD olduğu düşünüldüğünde tarihsel ayrışmalara ek başka bir 7 Talha KÖSE, SETA Lübnan Raporu 2006, http://file.setav.org/files/pdf/lubnanda-istikrar-arayislari.pdf (e. t. 15. 09. 2013). 8 ABD Silah Satışlarını Üçe Katladı Ağustos 2012 tarihli haberi, http://www.cnnturk.com/2012/guncel/08/28/abd.silah.satislarini.uce.katladi/674481.0/ (e.t. 01.08.2013). 360

ayrışmadan bahsedilebilir. Bölgesel bir güç olma çalışmaları ve bunu koruma çabaları perspektifinden de etki alanları üzerinde değerlendirilebilir. İran ve Nükleer Çalışmalar Nükleer çalışmalar ise İran ın bir diğer öteki olma sebebidir. İran uzun yıllar önce (1974 de) NPT 9 ye taraf olmuş olsa da farklı devlet sistemi ile bölgesel ve küresel aktör olarak istenmemesine karşı varlığını sürdürmesinin tek çaresi çeşitlendirdiği ilişkileri arttırmak ve her açıdan donanımlı, güçlü bir devlet olmaktır. Buradan hareketle bölgede İsrail veya ABD tarafından sürekli tehditler alan ve bunlara aynı şekilde cevap veren İran ın, 1957 yılından beri yürüttüğü nükleer çalışmalarında geldiği nokta ambargo ve yaptırımlara rağmen bugün durdurulamaz bir seviyededir. Bu İran ın nükleer çalışmalarının silah üretme maksatı taşıdığı anlamına gelmemektedir. İranlı liderler her fırsatta söylemlerinde NPT ye taraf olan İran ın barışçıl nükleer enerji çalışmaları yapmasının her devlet kadar hakkı olduğunu dile getirmektedirler. UAEA ile görüşmelerin, denetleme ve müzakerelerin istenildiği/beklenildiği sağlıkta olmasa da devam etmektedir. İran ın nükleer çalışmaları ile ilgili sorun olarak algılanan ilk nokta enerji zengini bir ülkenin nükleer çalışmalara ihtiyaç duymasında ortaya çıkmaktadır. Bir diğer eleştiri ise UAEA ile olması gerektiği ölçüde paylaşıma gidilmediği yönündedir. Özellikle Fars Körfezi batısındaki devletlerin İran ın nükleer çalışmalarından kaygı duydukları, buna ek olarak asıl kaygılarının, İran ın ABD ve İsrail ile yaşayacağı çatışmaya varması muhtemel bir krizin, coğrafi yakınlıktan ötürü kendilerine yansımasıdır. Nükleer çalışmaların nereye evrileceği noktası gelecekte de tartışılmaya devam edecektir. Fakat denetlemelerde şeffaflığını artırması noktasında İran ın üzerine düşeni yapması, diğer tarafların da İran ın rahatsızlığı bulunan neyi ne kadar yapması gerektiği üzerine 9 Şah döneminde Nükleer Silahsızlanma Antlaşması nı imzalayan İran, İslam Cumhuriyeti sonrasında da antlaşmaya sadık olduğunu yinelemiştir. 361

söylemlerden uzak durarak, P5+1 ile diyalogların hiç kesilmemesi ve UAEA nın önderliğinde bir yola devam edilmesi faydalı görülmektedir. İran ın İlgi Alanları İran Şah dönemi itibariyle Filistin sorununa başta halk düzeyinde, sonra yönetimsel açıdan tepkisiz kalmamıştır. İran her ne kadar İsrail i tanıyan ilk Müslüman ülkelerden olsa da Şah, İsrail ile özellikle ticari ilişkilerini kendi halkından gizli bir şekilde yürütmüştür. İslam Cumhuriyeti sonrası ise devlet düzeyinde ülkenin ismi bile zikredilmeyerek tüm ilişkiler kesilmiştir. Filistin davası 1979 itibariyle devlet politikası düzeyinde algılanarak desteklenmiştir. 2013 Ağustos unda Ahmedinejad ın görevi Hasan Ruhani ye devretmeden önce söylemlerinde İsrail in haritadan silinmesi yönündeki demeçleri çeşitli devlet ve uluslararası örgütlerce büyük tepkiye sebep olmuştur. İran dış politikası sanılanın aksine salt dinsel dayanaklardan beslenen/oluşan bir politika değildir. Mezhebin farklı kollarından olan İran Caferileri ve Suriye Nusayrileri arasında fark bulunmaktadır. Suriye nin Nusayri yönetimi ile mezhepsel yakınlığa sahip olan İran ın bu davranışı dinsel bir eylem olmaktan ziyade mantık ve çıkar temelli bir dış politik duruş olarak değerlendirilmelidir. Politikanın çıkar temelli şekillendiğine verilebilecek bir diğer örnek, bizzat Ayetullah Humeyni tarafından verilen fetva ile günah ilan edilerek durdurulan nükleer çalışmalara İran-Irak Savaşı nın ortasında geri dönülmesidir. Bölgedeki Arap Krallıklarının inandığı ya da işaret ettiği üzere İran, bir Şii Hilali politikası izlediği yönündeki iddiaları kesin dille reddetmekte ve Müslümanlar arasında bu tür meselelerin yalnıza tali meseleler olarak durduğunu, bundan nemalanan devletlerin kim olduklarına ve ne yaptıklarına bakmak gerekliliği dile getirilmektedir. Buna rağmen Lübnan da büyük güç olarak tanımlanabilecek Şii Hizbullah örgütü ile organik ve inorganik açıdan bağları soru işareti doğursa da bu bölgesel bir güç olmanın getirisi olarak da değerlendirilebilmektedir. İran, Şii Hizbullah ın 362

ortak düşman İsrail ile mücadelesine her türlü destek olduklarını açıklamaktadır. Bir diğer açıdan doğrudan Rehber den emir alan Quds (Kudüs) Gücü diye adlandırılan sınır ötesi istihbarat örgütünün de varlığı bilinmektedir. Bu noktada Filistin e kadar uzanan ya da güvenlik tehdit algılamalarını en temelde karşılıklı yaşadığı İsrail e kadar varan bir güç çemberinden bahsedilebilir. Suriye deki yönetimin düşmesi halinde, gelecek hükümetin Esad ı koşulsuz desteklediği düşünülen İran ın, Esad ın gidişi halinde kurulacak yeni yönetimle arasının olumlu temeller üzerine kurulması bu durumda pek beklenmemektedir. Bu ilişkilerin kesintiye uğraması şüphesiz devletin kendi varlığını inşa ettiği değerler üzerinde bir kesintiye sebep olacaktır, fakat bunlardan geriye dönüş beklemek çok da gerçekçi görünmemektedir. İranlı yetkililer ise koşulsuz bir destekleri bulunmadığını, İran ın her duruma hazırlıklı olduğunu buna ek olarak Suriye liderini desteklediklerini ifade etmektedirler. Rusya nın varlığını yeniden hissettirmeye başladığı son yıllarda şüphesiz İran ile olan ilişkilerinin gerek İran gerekse bölgedeki önem verdiği ülkeler için olumlu bir etken olduğu değerlendirilmektedir. Uluslararası sistemde gerek ABD İran restleşmelerinde, gerekse Suriye konusunda Rusya nın ağırlığını görmek mümkündür. B. Esad ın birçok batılı devlet tarafından düşüşü beklense de durumun karmaşıklaşmasına rağmen iki yılı aşkın bir süredir Esad ın yönetimi hala elinde bulundurmasında Rusya nın bölgedeki etkisini görmek mümkündür. İran - Çin ilişkilerine baktığımızda ticari alışveriş ve diplomatik ilişkiler iyi seviyede devam etmekte ve bölgesel konularda Çin kendi felsefesinden dolayı şahin bir duruş sergilememektedir. Çin, bölgedeki sorunların bölge dışı bir gücün müdahalesi olmaksızın, BMGK ve uluslararası hukukun gerektirdiği şekilde çözülmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu durum bölge güvenliği açısında bir denge unsuru olarak düşünülmektedir. Arap coğrafyası hareketlerini İslami Uyanış olarak algılayan İran, kendisinin 1979 da yaşadığı bu dönüşümü coğrafyanın henüz gerçekleştirdiğini ve bunun da olumlu bir değişim 363

olduğunu dile getirmektedir. Fakat Bahreyn in Şii çoğunluklu nüfusu Sünni azınlıkça yönetilirken, stratejik öneme sahip Körfez in bu küçük adasında bu süreçte yaşanan toplumsal hareketlerin S. Arabistan güçlerinin desteğiyle kanlı bastırılmasına, uluslararası toplumun sessiz kaldığını iddia ederek eleştirmektedir. Hareketlerin İslam toplumları için bir uyanış ve değişimin İslami anlamda olumlu olduğunu savunurken, Suriye deki mevcut yönetime verdiği destek ise sorgulanmaktadır. Savunma sanayii ise bir diğer önemli konu olarak karşımıza çıkmaktadır. İran ın nükleer çalışmaları sebebiyle uzun yıllar birçok defa maruz kaldığı ambargo ve yaptırımların devam etmesi sebebiyle, savunma sanayiinde üretken ve kendi kendine yeterli olma çabaları mevcuttur. ABD nin, uluslararası örgütler vasıtasıyla İran a yaptırım uygulanması konusundaki girişimleri mevcuttur. Asya-Pasifik in iki önemli gücü Rusya ya ve Çin e müdahil olamasa da, içinde Türkiye nin de bulunduğu devletlerle İran a ekonomik açıdan baskı kurmaya çalışmaktadır. Özellikle 2012 yılında Türkiye nin İran dan aldığı petrol oranını düşürme girişimleri gündeme gelmiştir. Bu ve benzeri müdahaleler şüphesiz ki günümüzde İran ekonomisi üzerinde olumsuz etki etmektedir. Sonuç Bugün İran ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile büyük değişimler beklemek İran için çok olası değildir. Cumhurbaşkanı nın çizgisi ve gücünün yeterliği göz önüne alınırsa ufak nüans değişiklikleri haricinde devletin dış politikasında büyük bir değişiklik olması beklenmemektedir. Rehber ve sistemin dengeleri dâhilinde faydacı birtakım kısıtlı açılımlar olması daha kabul edilebilir görünmektedir. İran bölgesel bir güçtür ve tüm bölgesel yalnız lığına rağmen bölgesel güç olma durumunu sürdürmek için çalışmaktadır. Petrol ve çok çeşitli uluslararası işbirlikleri elindeki en önemli kartlardandır. 364

Ambargo ve yaptırımların İran üzerinde kendi kendine yeterliğinde büyük katkı sağladığı değerlendirilmektedir. Fakat olumsuz bir yansıma açısından ambargo ve yaptırımlarla kuşatılmış durum ülke ekonomisini zorlamaktadır. Farklı sistemi ve kimliği göz önüne alınırsa İran ın hayatta kalabilmek için güçlü olmaktan başka şansı yoktur. Güçlü sistemin sağladığı en büyük başarısı ise yanı başında bölge alt üst olurken bölgedeki istikrarsızlıklardan fazla etkilenmemesi olarak gösterilebilir. Bu durum İranlı kimliğinin oturmuş olması ile açıklanabilir. Bu noktadan bakıldığında ülke içinde yönetimin şekline tamamen bir desteğin var olduğu algılanmamalıdır. Özellikle kişisel haklar ve özgürlükler temelinde sorunlar, rahatsızlıklar ve talepler mevcuttur. Fakat İran halkı ülkelerine herhangi bir dış müdahale olduğunda tüm farklılıklarını bir yana bırakarak topyekün bir mücadele ile ülke savunmasında bulunacaklarını dile getirmektedirler. Dışarıdan bakıldığında bölgeye yönelik senaryolar ve çalışmalar İran için geçerli görünmemektedir. Gerek yönetim yapısı, gerek kimliği ile İslam Cumhuriyeti nin 35. yaşında İran, güçlü devlet geleneğini ülke çıkarları ile birleştirerek oluşturduğu kendine özgü yapısı ile ortaya koymakta ve tüm gücüyle bu yapının devamı için çabalamaktadır. KAYNAKÇA Arjomand S. A., After Khomeini, USA: Oxford University Yayınları. CNN Türk Haber, ABD Silah Satışlarını Üçe Katladı Ağustos 2012 tarihli haberi, http://www.cnnturk.com/2012/guncel/08/28/abd.silah.satislarini.uce.katladi/674481.0/ ağustos 2013 tarihinde erişildi. GÜNDOĞAN Ü, İran ve Ortadoğu, 2010, Ankara: Adres Yayınları. İran ülke künyesi, Türkiye Cumhuriyeti Tahran Büyükelçiliği internet sitesi, http://tahran.be.mfa.gov.tr/showinfonotes.aspx?id=192874 15 Eylül 2013. 365

KÖSE T., SETA Lübnan Raporu 2006, http://file.setav.org/files/pdf/lubnanda-istikrararayislari.pdf 15 Eylül 2013 tarihinde erişildi. SARAY M, Türkiye-İran İlişkileri, 1999, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları. ŞAHİN M, İran Dış Politikasının Dini Retoriği, Türel Yılmaz ve Mehmet Şahin (Der.), Ortadoğu Siyasetinde İran içinde, 2011, Ankara: Barış Kitap. T.C. Dışişleri Bakanlığı internet sitesi, http://www.mfa.gov.tr/iran-siyasi-gorunumu.tr.mfa adresinden Ağustos 2013. Yenisey G, İran da Etnopolitik Hareketler. İstanbul: Ötüken Yayınları. 366