2015 KɅYMUN KAYSERI MODEL UNITED NATIONS CONFERENCE KOMITE: MODEL BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 1. GENEL KURUL- ÇEVRE ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR AJANDA: FOSİL KAYNAK TÜKETİMİNİN YENİLENEBİLİR ENERJİYE OLAN ZARARININ ENGELLENMESİ YAZAR: M. HALUK OVACIK- KOMİTE BAŞKANI 1
Araştırma Raporu Giriş Dünya enerji piyasası doğal kaynakları hızla tüketmektedir ve bu tüketim çevreye ağır zararlar vermektedir. Bu zararların engellenmesine yönelik geliştirilen yenilenebilir enerji teknolojileri bir nebze doğaya umut vermiş olsa da, fosil yakıt tüketiminin yoğunluğu yenilenebilir enerji kaynaklarına zarar vermeye başlamıştır. Çevre, Enerji ve Doğal Kaynaklar komitesi olarak ajandamıza aldığımız bu konuyu irdeleyeceğiz Anahtar Kelimeler Fosil Yakıt: Oluşumu milyonlarca yıl süren yüksek karbon içerikli mineraller. Yenilenebilir Enerji:Doğal enerji akışına zarar vermeden bu akıştan elde edilen enerji. Kyoto Protokolü:Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi dâhilinde imzalanan ve imzalayan ülkelerin atmosfere saldıkları karbon seviyesini 1990 yılındaki seviyeye düşürmesini gerektiren aksi takdirde yaptırımlarda bulunan anlaşmadır. CO2: Karbondioksit. BTU: British Thermal Unit (İngiliz Isı Birimi). Enerji miktarıdır. 252Cal = 1055,07Joule Genel Bakış Sanayi devriminden itibaren hayatımıza giren ve günümüz modern dünyasında hayatımızın her noktasında bulunan elektrik enerjisi; hayati birçok fonksiyonun kendisine bağlanmasına neden olmuştur. Sanayide, ulaşımda, sağlıkta, eğitimde ve daha birçok alanda hayatımızı kolaylaştıran bu kaynağın ardında ise bazı sıkıntılar saklanmaktadır. Elektrik, günümüzde fosil yakıtlar ve yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere 2 farklı kaynaktan üretilmektedir. Bu kaynaklar: Doğalgaz Kömür Fosil Yakıtlar Yenilenebilir Enerji Kaynakları Rüzgar Güneş 2
Petrol Jeotermal Hidrolik Biokütle Hidrojen Bu tabloda sıkıntıların barındığı taraf fosil yakıtlardır. Çünkü fosil yakıt tüketiminin sonucunda atıklar oluşmakta, özellikle sera gazı salınımdan dolayı çevremiz ağır zarar görmektedir. Yapılan ölçümlere göre sanayi devriminden bu yana 0,74 o C lik sıcaklık değişimi olmuştur. Bu sıcaklık değişiminin 2 o C yi aşması durumu ise felaket olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda fosil yakıt tüketimin çevreye verdiği zararlara dikkat çekilip yenilenebilir enerjiler desteklense de maalesef gereken adımlar tam anlamıyla atılmamaktadır. Çünkü devletlerin enerji üretimindeki düşünme şekli: 1. Maliyet, 2. Piyasa koşulları ve enerji imkânları, 3. Market alım gücü ve dışa satım imkânları, 4. Çevresel sonuçlar ve sosyal tepki, şeklindedir. Bu sıralamaya baktığımızda devletlerin neden fosil kaynaklara daha fazla önemsediği ve ekosistemdeki değişimlere gereken cevabı vermediği, sürdürülebilir yaşamın en son noktada ele alındığı, anlaşılmaktadır. Bunlara ilaveten fosil yakıt teknolojilerinin daha gelişmiş olması ve yenilenebilir enerji için altyapı sistemlerinde büyük değişikliklere ihtiyaç duyulması da bu eğilimin nedenleri arasındadır. 4. Madde olan çevresel sonuçlar için alınmış tedbirler ise sınırlı olmakla beraber uluslararası çapta alınmış en önemli tedbir, CO2 salınımını azaltmak için Birleşmiş Milletler tarafından imzalanmış olan Kyoto Protokolüdür. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapıldığında vergilendirmeler ve masraflardan ötürü halka elektrik daha pahalıya yansıtılmaktadır. Bundan dolayı son yıllarda özellikle Avrupa ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerde halkın daha ucuz elektrik için fosil yakıt kullanılmasını desteklediği görülmektedir. Yine bir başka örnek olan ABD, yenilenebilir enerji piyasasında liderken son zamanlarda fosil kaynaklara yeniden ağırlık vermeye başlamıştır. Avusturalya da ise hükümet sanayicilerin baskısı yüzünden karbon vergisini kaldırmayı planlamaktadır. Bu 3
örneklerden, uzun vadeli düşünce sistemi yerine kısa süreli düşünme sisteminin etkin olduğu anlaşılmaktadır. Teknolojik yetersizlik ve maliyet yüzünden yenilenebilir enerjiye gerekli özen gösterilmemektedir. Ancak uzmanların fosil yakıtların tükenmesinin kaçınılmaz olduğunu belirttiği bir noktada yenilenebilir enerjiye gerekli özenin gösterilmemesi ne boyutta doğrudur? Komite çalışmalarında bu noktaya dikkat edilmesi gerektiğini hatırlamanız gerekmektedir. Çünkü dünyada fosil kaynakların tükendiği noktada yenilenebilir enerjiye yönelimin gerçekleşeceği kabul edilmektedir. Yani o noktaya ulaşıldığında yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olmak önem arz ediyor. Peki, fosil kaynak tüketimi yenilenebilir enerjiye zarar verebilir mi, verirse ne yönde zarar vermektedir? Ajandamızın amacı bu zararları tespit edip engellemektir. Zararların ne yönde olduğunu tespit etmeden önce dünyada enerji tüketimin; Nüfus artışından, Sanayideki gelişimlerden, Kaynakların verimsiz kullanılışından, Enerji tasarrufundaki bilinçsizlikten, dolayı artmakta olduğunu; 2005 yılında 462 katrilyon BTU tüketiminin 2030 yılında %50 lik bir artışla 695 katrilyon BTU ya ulaşmasının beklendiğini, bunun sonucunda 2010 yılında 31 milyar ton olan CO2 salınımının 2030 yılında 43 milyar ton CO2 salınımına ulaşacağının beklendiğini biliniz. (BTU: 252 Cal =1055,07 Joule) Zararlar Fosil kaynak tüketiminin sonucunda atmosferdeki sera gazı artmaktadır. Bu artış günümüzde küresel ısınma olarak karşımıza çıkmaktadır. Küresel ısınma, dünyaya yansıyan güneş ışınlarının azalmasına ve su kaynaklarının azalmasına ya da dengesiz dağılımına, iklimlerin sürekli değişimine neden olmaktadır. Büyük hidroelektrik santraller gelen yıllık su miktarları (40 yıllık tablolar) incelendiğinde su trendinin azaldığı görülmektedir. Diğer bir açıdan küresel ısınma iklim değişikliklerine neden olmaktadır. Bu yüzden kışlar daha uzun geçmekte ve aşırı 4
sıcaklar yaşanmaktadır. Kışların uzun geçmesi güneş enerjisi santrallerinin verimine zarar vermektedir. Aşırı sıcaklar sonucunda ise kuraklıklar yaşanmakta, bu kuraklıklardan ötürü rüzgâr akışı bozulmakta ve direkt olarak rüzgâr enerjisi santrallerinin verimi zarar görmektedir. Aynı zamanda sera gazı tarıma da zarar verdiğinden biokütle enerji de zarar görmektedir. Küresel ısınmanın en iyi gözlemlenebildiği noktalar buzullardır. Buzullar her geçen yıl erimekte ve deniz seviyesi yükselmektedir. Son yapılan bir gözleme göre 1990 dan günümüze denizlerde su seviyesi 8 cm artmış, önümüzdeki yüzyıl sonuna kadar su seviyesinin 100 cm yüksekliğe ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu birçok deniz kenarı şehri için su altında kalma riski teşkil etmektedir. Yani birçok şehir için yenilenebilir enerji kullanma fırsatı bile ortadan kalkabilir. Fosil kaynak tüketimi sonucunda ortaya çıkan zararların devamı durumunda yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesi düzeltilemez şekilde bozulma riskiyle karşılaşmaktadır. Bu yüzden Çevre, Enerji ve Doğal Kaynaklar Komitesi olarak zararları engellemeye çalışacağız. Olayların Zaman Çizelgesi 17. yy da kömür kullanımı yoğunlaştı. 18. yy da Sanayi Devrimi başladı ve enerji ihtiyacı doğdu. 19. yy da kömüre alternatif kaynaklar araştırılmaya başlandı. 1839 da petrol ve güneş enerjisi bulundu. 20. yy da nükleer enerji üretimi başladı, zararlar fark edilmeye başlandı, küresel ısınma ortaya çıktı. 21. yy da yenilenebilir enerji kaynaklara ilgi arttı. Günümüz, yenilenebilir enerjiye doğru önem halen verilmedi, küresel ısınma büyümekte. Antlaşmalar ve Olaylar Yapılan tek anlaşma Kyoto Protokolüdür. İmzalayan ülkelerin atmosfere saldıkları karbon seviyesini 1990 yılındaki seviyeye düşürmesini gerektiren aksi takdirde yaptırımlarda bulunan anlaşmadır. Yaptırımları arasında olan, hedefi tutturamayan ülkelere ceza olarak hedefleri büyütmesi cezası yüzünden süreci kitlenmektedir. Çünkü ülkeler, hedefleri tutturmak için gereken özeni 5
göstermezken hedeflerin daha da büyümesi onları karbon seviyesini düşürme eğiliminden caydırmaktadır. Önceki Çözüm Girişimlerinin Değerlendirilmesi Dünya çapında yenilenebilir enerji konusunda bir bilinç oluşmuştur. Fosil kaynakların kullanımdan dolayı ortaya çıkan zararlar, nükleer yapılarda meydana gelen felaketler ve atıkların dünyayı ekosistemdeki değişimler ile etkilemesi gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda ülkeler, atık seviyelerinin düzenlenmesi ve atıkların depolanması konusunda belirli anlaşmalar ve kanunlarla düzenlemeler yapmışlardır. Ancak çözüm girişimlerinin yetersiz kaldığı küresel ısınmanın arttığı her geçen gün kendi göstermektedir. Sera gazı seviyesi kontrol altına alınamamaktadır. Çözümlerin geliştirilmesi gerekli görülmektedir. Çözüm Önerileri 2 o C lik sıcaklık değişimin ulaşmamak. Yenilenebilir enerji bilincinin arttırılması. Enerji tasarrufu sağlayan enerji tüketici araçların teşvik edilmesi. Yenilenebilir enerji sistemlerinin cazip hale getirilmesi Verimsiz enerji tesislerine, fosil yakıt ve nükleer santrallere tanınan tüm teşvik ve desteklerin devreden çıkarılması. Fosil kaynak tüketimi sonucunda ekosisteme zararlı atık atanların ceza ödemek zorunda kalacağı bir ticaret sisteminin oluşturulması. Zorlayıcı ve sürekli gelişen verimlilik standartlarının getirilmesi. Yenilenebilir enerji hedeflerinin yasalaştırılması. Yenilenebilir enerji kaynaklarına destek mekanizmasının oluşturulması. Yenilenebilir enerji kaynaklarının önündeki engelleri kaldırıp elektrik piyasasında reform yapmak. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, düşük karbonlu araçlar, yenilenebilir enerjinin pazarlanması, enerjide bilinç artırma eğitimlerinin ve araştırmalarının gerçekleştirilmesi. 6
Kaynakça Greenpeace, (2007,Nisan), Ulusal Enerji Senaryosu Richard Bridle&LucyKitson, (2014, Aralık), GSI Report http://unfccc.int/kyoto_protocol/items/3145.php http://www.enerjiatlasi.com/video/ataturk-baraji-maliyeti-ni-5-kez-cikardi.html http://enerjienstitusu.com/2013/12/19/alternatif-enerji-petrol-ve-dogalgaza-rakip-mi/ http://www.bilgiustam.com/fosil-yakitlarin-gelecegi-ve-cevresel-etkileri/ Yardımcı Sorular Bu bölümdeki soruların cevaplanması ülkenizin politik bakışını ve komitenizdeki konunun içeriğini daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Soruların cevaplanmasında internet, kitap, aile, arkadaş, öğretmen vb. yerlerden yardım alabilirsiniz. Soruları cevaplama zorunluluğunuzun olmadığını hatırlatmakla beraber mükemmel bilgiye sahip olmadan da komite çalışmalarına katılabileceğiniz bilmelisiniz. 1. Yenilenebilir enerji denince hangi kaynaklar aklınıza geliyor? 2. Ülkenizin bu konu hakkındaki görüşleri nelerdir? 3. Ülkeniz bu konuda herhangi bir çözüm çalışması yürütüyor mu? 4. Ülkenizin enerji politikası nasıldır? 5. Ülkenizdeki halkın enerji konusundaki görüşü ve talebi nedir? 6. Dünya enerji rezervlerinin gidişatı hakkında neler beklenmektedir? 7. Enerji alıp sattığınız ülke bulunmakta mıdır? 8. Fosil kaynak tüketimi için alınan önlemler nelerdir? 9. Yenilenebilir enerji konusunda atılan adımlar var mıdır? 7