İSKELET VE KAS İLİŞKİSİ Kaslar iskeletle birlikte hem hareket etmemizi sağlar hem de bedenimize destek olur. İskeletin dikliği ve bedenin şekil alması kaslar sayesinde olur. Kaslar bazı organları oluşturur ya da çalışmasını sağlar. Kaslar üç çeşittir. 1 Çizgili Kaslar (İskelet kasları) 2 Çizgisiz Kaslar (Düz kaslar) 3 Kalp Kası Çizgili kas Çizgili kas ÇİZGİLİ KASLAR (İSKELET KASLARI): Çizgili kaslar isteğimizle çalışır. İskeletimize bağlı kaslardır. Renkleri kırmızı olduğu için onlara Kırmızı kas da denir. Çizgisiz kas ÇİZGİSİZ KASLAR (DÜZ KAS): Çizgisiz kaslar istek dışında (Biz fark etmeden) çalışır. Bunlara düz kaslarda denir. İç organlarımız düz kaslardan oluşur. Mide kasları isteğimiz dışında çalışan kaslardandır. 4. SINIF VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM TÜM KONULARIN ÖZETİ Sayfa 1 Kalp kası KALP KASI: Kalp çizgili kastan oluşmuştur ama çizgisiz kaslar gibi hareket eder, isteğimiz dışında çalışır. Sadece kalpte bulunan bir kas çeşididir. Sayfa 16
İSKELET Kemiklerden oluşan ve hareket edebilmemizi sağlayan yapıya iskelet denir. İskelet yaklaşık olarak 206 tane kemikten oluşur. İskeletimiz olmasaydı vücudumuz bir et yığını olurdu.iskeletimiz sert ve dayanıklı kemiklerden oluşmuştur. Şekillerine göre kemikler üç gruba ayrılır: 1. Uzun kemikler 2. Kısa kemikler 3.Yassı kemikler 1. Uzun kemikler:kol ve bacaklarda bulunan kemikler uzun kemiklerdir.baldır kemiği, kaval kemiği, uyluk kemiği, köprücük kemiğini, el ve parmak kemiklerini uzun kemiklere örnek verebiliriz.uzun kemiklerin ortasında sarı ilik vardır.kırmızı ve sarı ilikler kan hücreleri yaparlar. 2. Kısa kemikler: Eni boyu ve kalınlığı hemen hemen birbirine eşit olan kemiklerdir. Omurga, el ve ayak bileklerini kısa kemiklere örnek olarak verebiliriz. 3. Yassı kemikler:genişliği fazla olan kemiklerdir.kafatası, alt çene kemiği, kaburgalar, kalça (leğen) kemiği ve kürek kemikleri yassı kemiklerdir. İSKELETİN TEMEL KISIMLARI: İnsan iskeleti dört kısımda incelenir: 1. Kafatası: Kemikler birbirine çok sıkı bağlanmıştır. Aralarında oynamaz eklemler vardır. Yassı kemiklerden oluşur. Beyin kafatası kemikleri tarafından korunur. Kafatasında alt çene kemiği oynar eklemlidir. NOT: Eğer parmaklarınız yalnızca birer kemikten oluşsaydı ve eklemlerimiz olmasaydı, kaşığı tutamaz, yemek yiyemezdiniz. Neden mi? Çünkü dimdik duran bir kemiği bükemezsiniz. Parmaklarınızı bükemeyeceğiniz için de cisimleri kavramanız, bir yere tutunmanız, yazı yazmanız, yemek yemeniz olanaksızlaşır. BİLGİ Kafatasımızdaki 22 kemikten 14 ü yüzümüzde bulunur, Omurga, vücudumuzun ana desteğidir. 33 omurdan oluşur. Vücudumuzdaki en büyük kemik uyluk kemiğidir. Jimnastikçilerin eklemlerinin hareket kabiliyeti daha fazladır. Çünkü jimnastikçiler özel çalışmalar yaparlar. KASLAR KAS: Derimizin altında bulunan, vücudumuza biçim kazandıran, iç organlarımızın ve iskeletimizin hareket etmesini sağlayan yapılara KAS denir. Kaslarımız iplik demetlerine benzeyen kas lifler inden oluşur. Kaslar lifli bir yapıya sahip oldukları için kasılıp gevşerler. Böylece vücudun hareket etmesine yardımcı olurlar. Kaslar kasılınca boyları kasılır ve kas kısalmış olur. Kaslar gevşerken boyları uzar ve normal şeklini alır. Kas dinlenmiş durumdayken ise normal şeklini alır. Kaslarını çok kullanan kişilerin kasları gelişmiştir. Kaslar çalıştıkça gelişir. Sayfa 2 Sayfa 15
EKLEMLER Eklem: İskeletimizde kemiklerin bir birine bağlandıkları yere Eklem denir. Eklemler kemiklerin hareket etmesini sağlar. Hareketi sağlayan üç çeşit eklem var dır. OYNAMAZ EKLEMLER: Sabit hiç hareket etmeyen eklemlerdir. Kafatası, kalça kemiği leğen kemiği gibi iskeletin hareket etmeyen kısımlarındaki kemiklerde görülür. Eklemleşen kemikler çok sıkı bir şekilde birbirlerine testere dişi gibi girinti ve çıkıntılarla bağlanmışlardır. omurlarının arasında bulunan eklemlerdir. YARI OYNAR EKLEMLER: Çok az hareket edebilen eklemlerdir. Omurgamızda bulunan omurlar arasındaki eklemler buna örnek verilebilir. Omurlar arasındaki kıkırdaklar esneklik sağlanmasında yardımcı olur. OYNAR EKLEMLER: Vücudun hareketini üstlenmiş kemiklerde görülen, tam hareketli eklemlerdir. En hareketli eklemlerimiz omuz, dirsek, el bileği, kalça diz ve alt çene eklemleridir. 2. Göğüs kafesi: 12 çift kaburga kemiği ve göğüs kemiğinden oluşmaktadır. Akciğerleri ve kalbi korur. Nefes alıp vermemize yardımcı olur. Kemikleri yassıdır. Esnek yapılıdır. 3. Omur ga: Omurga, omur denilen 33 tane ortası delik kısa kemiğin birbirleri üzerinde dizilmesiyle oluşmuştur. Hafif S şeklindedir.vücudumuzun üst kısmının ağırlığını taşır. Dik durabilmemizi omurgamızın bu şekline borçluyuz. Vücudumuzun arka kısmındadır. İçindeki boşluğa omurilik kanalı denir. Yarı oynar eklemlerden oluşmakta ve biraz eğridir. Omurgaya bel kemiği de denilmektedir. 4. Kollar ve bacaklar: Çoğunlukla uzun kemiklerden oluşmuştur. Kollar ve bacaklar gövdeye kemik köprülerle bağlanmıştır.aralarında tam oynar eklem vardır. Bacağın gövdeye bağlandığı yerde kalça kemiği(leğen kemiği) vardır. Bacağımızda, uyluk kemiği, baldır kemiği, kaval kemiği, ayak bilek, ayak tarak ve ayak parmak kemikleri vardır. Kollarımız, önde köprücük arkada kürek kemiği ile bağlantılıdır. Kollarda pazu kemiği, ön kol, dirsek, bilek, tarak ve parmak kemikleri bulunur. İSKELETİN GÖREVLERİ: 1.Vücudumuza genel şeklini verir. 2.Kan hücrelerini üretir. 3Vücudumuza desteklik sağlar. 4.İç organlarımızı korur. 5.Vücudumuzun dik durmasını ve hareketini sağlar. Sayfa 14 Sayfa 3
EKLEMLER Vücudumuzdaki kemiklerin birbirine bağlandığı yere eklem denir. Eklemler kemiklerimizin hareket etmesini sağlar. EKLEM ÇEŞİTLERİ: Oynar Eklem:Kol ve bacaklarda bulunur. Yarı Oynar Eklem:Hareketleri oynar eklemlere göre daha sınırlıdır.daha az hareket ederler.omurga ve göğüs kafesini oluşturan kemiklerin hareketleri daha sınırlıdır. Oynamaz(Hareketsiz) Eklem:Hareketsiz eklemlerdir.bu eklem kemikleri birbirine iyice kaynaşmıştır. Kafatasını oluşturan kemikler arasında ki kemikler hareket etmez. KASLAR Kaslar, iskeleti dıştan sararak kemiklerle birlikte vücuda genel şeklini verir.ayrıca iç organların çalışmasında da görevlidir. Kaslar lifli bir yapıya sahiptirler.kas lifleri bir araya gelerek kas demetlerini oluşturur.kas demetlerinin üzeri zarla çevrilidir. Kaslar her zaman kemikten kemiğe bağlı olmayabilir.vücudumuzda kemikten deriye veya deriden deriye bağlanan kaslarda vardır. Yüz kaslarını deriden deriye bağlanan kaslara örnek verebiliriz. Bir kemiğin hareket etmesini iki kas grubu birbirine zıt çalışarak sağlar. Örneğin; kolumuzun ön kısmındaki kaslar kasıldığında, arka kısımdakiler gevşer.böylece kolumuz bükülmüş olur. Kolumuzun arka kısmındaki kaslar kasıldığında, öndekiler gevşer. Böylece kolumuz düzleşir. Vücudumuzdaki en hareketli kaslar göz kaslarıdır. Vücudumuzdaki en güçlü kas çene kaslarıdır. Vücudumuzda en büyük kas ise kalça kısmında yer alır. Sayfa 4 Aşağıdaki cümleler de boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle tamamlayalım. vücudumuza şekil veren, organlarımızın korunmasını sağlayan ve hareket etmemize yardımcı olan sistemdir. Beynimizin korunmasında görevlidir. içinde kalp ve akciğer bulunur. Kalınlıkları az, fakat yüzeyleri geniş olan kemikler.. kemiklerdir. Kemiklerin birbirine bağlandıkları yerlere denir. Derimizin altında bulunan, vücudumuza biçim kazandıran, iç organlarımızın ve iskeletimizin hareket etmesini sağlayan yapılara denir. Havadan oksijen alınıp, karbondioksitin verilmesi olayına.. denir.. havanın akciğerlere iletilmesini sağlar. Akciğerlerimizin hemen altında düz kaslardan oluşmuş bir yapı olan kası bulunur. havadaki tozların ve mikropların tutulmasını sağlar.. içerisinde oksijen, besin gibi yararlı, karbondioksit gibi zararlı maddeler bulundurur. Kalbin çalışması sırasında yaptığı harekete denir. Kalpten pompalanan kanın, damar duvarına vuruşuna. denir. Kanın dolaşımında.. ve görevlidir. Vücudumuzda, ve. olmak üzere üç çeşit kas vardır. Sayfa 13
ÖNEMLİ NOT: KEMİĞİN YAPISI : Kemiklerin dışı beyaz renkli olup kemik zarı ile örtülüdür. Kemik zarı kemiğin enine kalınlaşmasını sağlar. Kırılma ve çatlamalarda kemiği korur. Kemik zarının altındaki sert tabaka kemiğin sağlamlığını sağlar ve kemiğe şekil verir. Uzun kemiklerin ortasında sarı ilik bulunur. Uzun kısa ve yassı kemiklerde kemik zarı sert kemik ve süngerimsi kemik bulunur. Yalnız uzun kemiklerde kemik kanalı ve sarı ilik bulunur. YAVRULARIM ÖĞRENDİKLERİMİZİ HATIRLAYALIM MI? Aşağıdaki ifadelerden doğr u olanın başına D yanlış olanın başına Y yazalım. ( ) Uzun kemiklerin içinde bulunan ilik, kan yapar. ( ) Omurga kemiği boyundan başlar, kuyruk sokumuna kadar devam eder. ( ) İç organlar üzerinde isteğimiz dışında çalışan düz kaslar vardır. ( ) İskelet, kemikten ve kıkırdaktan oluşur. ( ) Bacakları taşıyan kalça kemiği iki kemikten oluşur. ( ) Çizgili kaslar kırmızı renktedir. ( ) Vücudumuzda iki kemiğin birbirine bağlandığı yere eklem denir. ( ) Farklı yapıdaki dokular bir araya gelerek organları oluşturur. ( ) Kol ve bacak kemikleri kısa kemiklerdir. ( ) Kafatası eklemleri az hareketlidir. ( ) Yassı, uzun ve kısa kemikler vücudumuzu oluşturan kemik çeşitleridir. Kasılan Bir Kasın Özellikleri: Boyu kısalır. Kalınlığı artar. Sertleşir. Bol enerji harcanır. Gevşeyen Bir Kasın Özellikleri: Boyu uzar. Kalınlığı azalır. Yumuşaklaşır. Dinlenme haline geçmiştir. Ancak enerji tüketimine devam eder. Yapılarına göre kaslar üçe ayrılır: 1 Çizgili (Kır mızı) Kaslar: İskelete dıştan bağlanırlar ve iskeleti sarar. Bizim isteğimizle çalışırlar. Genellikle kırmızı renklidir. Çabuk kasılır, gevşer.çabuk yorulurlar. Kirişlerle kemiklere bağlıdırlar. Baş, boyun, el, ayak, parmak, göz kapağı kasları çizgili kaslardır. 2 Düz (Beyaz) Kaslar: İç organlarımızdaki kaslardır. İsteğimiz dışında çalışırlar. Renkleri beyaz olarak adlandırılır. Yavaş, ritmik ve sürekli çalışırlar. Geç yorulurlar. Yemek borusu, mide, bağırsaklar düz kaslardan oluşmuştur. 3 Kalp Kası: Kısa çizgili kastır. İsteğimiz dışında çalışır. Vücudumuzun en güçlü kasıdır. Sürekli çalışır. Sayfa 12 Sayfa 5
KASLARIN GÖREVİ: Solunum sistemimizi çalıştırır. Konuşmamıza yardımcı olur. Kemiklerin hareketini sağlar. Vücut organlarımızın hareketini gerçekleştirir. Vücudumuza asıl şeklini verir. Vücudun gıda ve enerji depolarıdır. Kalp kası ile vücuda kan pompalanır. İSKELET VE KAS SAĞLIĞI Düzenli ve dengeli beslenmeliyiz. Ağır darbe ve vurmalardan kaçınmalıyız. Uygun oturuş ve duruş biçimimize dikkat etmeliyiz. Düzenli ve yaşımıza uygun sporlar yapmalıyız. Temiz hava ve güneş ışığından yeteri kadar yararlanmalıyız. Kemik yapısı için; kalsiyum, potasyum, fosfot içeren gıdalar tüketmeliyiz. Ağır işlerden kaçınmalıyız. Dar ve yüksek topuklu ayakkabılar giyinmekten kaçınmalıyız. SOLUK ALIP VERME Solunum:Dışarıdan temiz, oksijenli havayı içimize çekme ve daha sonra kirli havayı dışarı verme olayıdır. Solunum, dinlenirken, uyurken, çalışırken, koşarken kısacası sürekli yaptığımız bir olaydır. Kısacası solunum yapmadan duramayız. Neden Solunum yaparız? Büyümemiz, gelişmemiz, günlük işlerimizi yapmak için vücudumuz enerjiye ihtiyaç duyar. Yiyeceklerle vücudumuza besinleri alırız, solunum yaparak besinleri yakarız ve enerji elde etmiş oluruz.besinleri solunumla aldığımız oksijen sayesinde hücrelerimizde yakarak ısı ve enerji elde ederiz. Bundan dolayı solunum yapmak zorundayız. EGZERSİZİN NABZA VE SOLUK ALIP VERMEYE ETKİSİ Belli bir program içinde yapılan egzersiz günlük hayatta yaptığımız içlerde daha az yorulmamızı sağlar. Örneğin, merdiven çıkma, otobüse koçma, hızlı yürüme ve bir yükü kaldırma veya taşıma gibi içleri daha az zorlanarak yaparız. Egzersiz yaptığımızda normalden daha fazla enerji harcanır. Artan enerji ihtiyacının karşılanması için kanın, daha hızlı bir şekilde vücutta dolaşarak besin ve oksijeni taşıması gerekir. Bunun içinde kalp daha hızlı çalışmaya başlar ve daha fazla kan pompalar. Daima yaşımıza ve vücudumuz özelliklerimize uygun egzersizler yapmalıyız.. Egzersiz sayesinde; Kas ve kemik gelişimi sağlıklı olur. Kötü yağların yakımı sağlanır. Daha zinde ve güçlü hissetmemizi sağlar. Hayata daha güzel ve olumlu bakmamızı sağlar. Kalp ve damar sağlığı için yaralıdır. Egzersiz Soluk Alıp Ver me İlişkisi: Egzersiz yaptığımızda vücut daha çok besine ihtiyaç duyar. Vücudun oksijen ihtiyacını karşılamak için daha çok soluk alıp veririz. Soluk alıp verme ve nabız sayımız sadece egzersiz yaparken artmaz. Heyecan, sevinç, öfke ve korku gibi durumlarda da soluk alıp verme sıklığımız ile nabız sayımız artar. 30.) Bir kenar uzunluğu 25 m olan kare şeklindeki bahçenin çevresi kaç hm dir? Sayfa 6 Sayfa 11
İNSANDA KAN DOLAŞIMININ SAĞLIĞI: o Kan dolaşımının sağlığını olumsuz yönde etkileyen en önemli etkenler sigara ve hava kirliliğidir. o Alkol damarların esnekliğini bozup, kan dolaşımını yavaşlatır. o Vücuttaki iltihaplanmalar (kulak,bademcik) kalp kapakçığının bozulmasına neden olur. Sarilik, lösemi(kan kanseri), anemi(kansızlık), hemofili(kanın pıhtılaşmaması) birer kan hastalığıdır. o HİV virüsü kan hastalıklarından biri olan AIDS hastalığını ortaya çıkardığından kan alış verişinde dikkat edilmelidir. NABIZ Kalbin, kani damarlara her pompalayışında damarlarda getirdiği etkiye nabız denir. Vücut dinlenme halinde iken kalp atim hızı düşer.nabız da düşer.(uyku gibi) Egzersiz yaparken bedenin daha çok oksijene ve besine ihtiyacı olur. Besin ve oksijen tüketimi artınca karbon dioksit üretimi de artar. Bu nedenle nabız sayısı artar, nabız atışları duyulur. Egzersiz yaparken soluk alıp verme de artar. Korku, heyecan, sevinç veya sinirli olma hali kalp atışına ve buna bağlı olarak nabız sayısının artmasına sebep olur. Nabız sayısı sağlıklı yetişkinlerde 70 80, çocuklarda 80 100, bebeklerde ise 100 120 arasındadır. TANSİYON Kalbin kani pompalanması ile damarda meydana gelen basınçtır. STETOSKOP: Doktorlar tarafından vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi cihazdır. Stetoskopla; o Kalbin, o Akcigerlerin cikardigi seslerle o Mide ve bagirsaklarda ortaya cikan sesler dinlenir. Sayfa 10 SOLUK ALIP VERMEDE GÖREVLİ YAPILAR: 1 Burun 2 Yutak 3 Gırtlak 4 Soluk Borusu 5 Akciğerler 1. Burun: Solunum organımızdır. İnsanda soluk alma burunda başlar. İçerisinde ince kıllar vardır. Alınan hava küçük ince kıllarla süzülerek temizlenmesi sağlanır, ısıtılır ve nemlendirilir. 2. Yutak: Ağız ve burun boşluğunun birleştiği yere yutak denir. Yutağa yemek ve soluk borusu açılır. 3. Gırtlak: Soluk borusu girişidir.ses telleri buradadır. Kıkırdaktan yapılmıştır. Ses gırtlakta oluşur. 4. Soluk Borusu: Gırtlaktan akciğere kadar uzanan üst üste kıkırdak halkalardan oluşmuştur. Alınan havayı akciğere iletir. İçi tüylüdür.yapısındaki kılları sayesinde havayı temizler ve tozları tutar. 5. Akciğerler: Soluk alıp vermede en önemli organımızdır.sağ ve sol olmak üzere ikiye ayrılır. Sağ akciğer üç parçalı sol akciğer iki parçalıdır.sol akciğere kalp dayandığı için sağ akciğere göre daha küçüktür. Hafif ve süngerimsi yapıdadır. İçinde bronşlar ve milyonlarca hava kesecikleri vardır. Görevleri: Dış ortamdaki havayı almak, havadaki oksijeni akciğer vasıtasıyla kana vermek. Akciğere gelen kirli kan içerisindeki karbondioksitin akciğerden dışarı atılmasını sağlamaktır. Diyafr am: Akciğerimizin altında bulunur. İsteğimiz dışında çalışır. Solunuma yardımcı olur. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayırır. Solunumda göğüs kasları da görevlidir. Sayfa 7
Soluk Alma: Hava burundan girer.sırasıyla yutak, gırtlak ve soluk borusundan geçerek akciğerlere ulaşır. Akciğerler havayla dolar. Göğüs kafesi genişler. Diyafram aşağı doğru düzleşir. Soluk Ver me: Akciğerlerdeki hava sırasıyla soluk borusu gırtlak, yutak ve burundan dışarı atılır. o Göğüs kafesi daralır. o Diyafram kubbeleşir. Doğr u soluk alıp verme: Soluk alma sırasında burun kullanılmalıdır.çünkü hava ile giren zararlı mikropları tutan, verimli soluk alıp verme için havayı ısıtan ve nemlendiren burun kullanılmalıdır. Koşarken, egzersiz yaparken burundan nefes almalı, ağızdan verilmelidir. Solunum Sisteminin Sağlığı Mümkün olduğunca burundan nefes alınmalıdır. Sigara kullanılmamalı ve içilen ortamda da bulunulmamalıdır. Soğuk, tozlu ve kuru havalardan kaçınılmalıdır. Nezle veya gribe yakalanmış olan kişilerden uzak durulmalıdır. Dengeli beslenmeliyiz. Bulunduğumuz ortamı sık sık havalandıralım. Nezle, bronşit, verem, kızamık gibi hastalıklar soluk alıp verirken yakalandığımız hastalıklardır. Sayfa 8 KANIN VÜCUTTA DOLAŞIMI Dolaşım Sistemi Organları: Kan, damar, kalptir.yaşayabilmek için besin ve oksijene ihtiyaç vardır.besin ve oksijeni vücuda kan taşır. Kanın vücutta dolaşımını sağlayan organ kalptir. Kanın vücudun her tarafına taşınması kan damarları ile sağlanır. Kanın Vücutta Dolaşımını Sağlayan Yapı ve Organlar: 1. Kalp:Göğüs kafesinin içinde akciğerler tarafından korunan organdır.her insanin kalbi yaklaşık yumruğu kadardır.görevi temiz kani vücuda pompalamaktır.kirli kani ise temizlenmesi için akciğere yollar. Kalbin en önemli özelliği durmadan çalışabilmesidir. Kalp hiçbir zaman kas yorgunluğu çekmeyen özel kaslardan oluşmuştur. Kalbin sol tarafında temiz, sağ tar afında kirli kan bulunur. 2. Kan Damarları:Kalpten cikan damarlar vücut icinde kücük dallara ayrilir. Kan damarlarinin gorevi temiz kani vücudun her tarafina taçimak, kirli kani alarak kalbe taçimaktir. Damarlarımız sadece kanın aktığı yer olmayıp, ayrıca organlarımızdaki madde alış verişinin gerçekleştiği yerlerdir. Resimlerde gosterilen mavi renkli damar kirli kani, kirmizi renkli damar temiz kani ifade eder.vücutta bulunan damarlarin bazilari yüksek oranda oksijen taçirken; bazilari yüksek oranda karbondioksit iceren kan açtir. Yüksek oranda oksijen içeren kanın rengi parlak kirmizi, yüksek oranda kar bondioksit içeren kanın rengi ise koyu kirmizidir. 3. Kan: Vücut ısısını ayarlar. Vücudun savunmasında görev yapar. Soluk alıp vermede rol alan oksijen, karbondioksit gibi gazları taçir. Besin maddelerinin gerekli yerlere taşınmasını saglar. Canlılık atıklarının boşaltım organlarına taşınmasını sağlar. Sayfa 9