Rusya-Batı Krizi Çerçevesinde Rusya nın Yeni Askeri Doktrini

Benzer belgeler
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Rusya Güvenlik Stratejisi-2020 Belgesi

Rusya nın Batı-2017 Askeri Tatbikatı ve Batının Endişesi

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

Büyük Sekizliye Dönüşen Şanghay İşbirliği Örgütü

KGAÖ NÜN KOLEKTİF GÜVENLİK SİSTEMİ

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

AVİM Yorum No: 2014 / 79 Ekim 2014

Siber Savaş ve Terörizm Dr. Muhammet Baykara

Putin in Orta Doğu da Mekik Diplomasisi

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

Amerikan Stratejik Yazımından...

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ABD nin Doğu Avrupa Stratejisi: AB ve RF Arasındaki Stratejik Dengeler

RUSYA DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKALARININ KÜRESEL AMAÇLARI VE BÖLGESEL YANSIMALARI

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler

Araştırma Notu 15/179

ABD'nin Baltık politikası Rus işgaline kapı açıyor

NAZİLLİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ(TÜRKÇE) 2016/2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

AVUSTRALYA NIN İLK ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİSİ

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

Orta Asya daki satranç hamleleri

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Ermenistan daki Rus Askeri Üsleri: Bölgesel Güvenliğe Tehdit

Rusya nın Güney Asya Politikası Çerçevesinde Pakistan la İlişkiler

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

Kitap İncelemeleri / Book Reviews SOĞUK SAVAŞ SONRASI KAFKASYA

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

EGE ÜNİVERSİTESİ S.K.S DAİRE BAŞKANLIĞI Ege Üniv. Kampüsü Bornova/İZMİR-TURKEY

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

NATO Varşova Zirvesi nde Bizi Neler Bekliyor?

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

DİASPORA - 13 Mayıs

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Rusya nın IŞİD le Mücadele Politikası

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

Ülkelerin Siber Savaş Kabiliyetleri. SG 507 Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2013 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

NATO'yu nasıl bir gelecek bekliyor?

Türkiye de Yolsuzlukla Mücadelenin Kurumsal Altyapısı. Dr. Genç Osman YARAŞLI Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

Türkiye İle Yabancı Ülkeler Arasında Kültür, Eğitim, Bilim, Basın-Yayın, Gençlik Ve Spor Alanlarında Mevcut İşbirliği Anlaşmaları

RUSYA NIN ASKERİ YAYILMACILIĞI: GÜRCİSTAN, UKRAYNA VE SURİYE MÜDAHALELERİ

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER -BM(BİRLEŞMİŞ MİLLETLER) -NATO(KUZEY ANTLANTİK ANTLAŞMASI TEŞKİLATI) -OPEC(PETROL İHRAÇ EDEN ÜLKELER ÖRGÜTÜ)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

DEĞİŞEN DÜNYA DA TÜRKİYE-NATO İLİŞKİLERİ Şifa Boztepe *

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Lozan Çerçeve Antlaşması Sonrasında İran-Rusya İlişkilerinin Geleceği

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2011 OCAK - ARALIK İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

4. ULUSLARARASI ORTA DOĞU KONGRESİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Yrd.Doç.Dr. MERVE İREM YAPICI

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

ÖZET. İstanbul, 15 Ağustos 2016 KIRK YEDİNCİ GENEL KURUL

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Devrim Öncesinde Yemen

ÇANKIRI KARATEKĐN ÜNĐVERSĐTESĐ STRATEJĐ GELĐŞTĐRME KURULUNUN KURULUŞ VE ĐŞLEYĐŞĐ HAKKINDAKĐ YÖNERGE. BĐRĐNCĐ BÖLÜM Genel Hükümler

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE - ÇİN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Transkript:

Rusya-Batı Krizi Çerçevesinde Rusya nın Yeni Askeri Doktrini Elnur İSMAYILOV 26 Aralık 2014 tarihinde Rusya Federasyonu (RF) Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Rusya nın yeni askeri doktrinini imzalamıştır. 19 Aralık 2014 de Rusya Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmiş olan belge 4 fasıl ve 58 maddeden oluşmaktadır. 1 2010 tarihli bir önceki askeri doktrini geçersiz kılan 815 sayılı kararla kabul edilen bu yeni askeri doktrin, Mart 2014 den itibaren Kırım ın Rusya tarafından ilhak edilmesi ve sonrasında Ukrayna krizi ile gerilen Batı-Rusya ilişkileri sebebiyle Putin döneminde yayımlanan diğer askeri doktrinlerden üslup ve içerik olarak farklılık arz etmektedir. 21.yüzyılın başında Rusya da iktidara gelen Vladimir Putin, kısa bir süre içerisinde güvenlik, dış politika ve askeri politikaları kapsayan birçok doktrine imza atmıştır. Bu çalışmada yeni askeri doktrinin diğer doktrinlerden farkı ele alınmakta ve Putin in yeni askeri doktrine neden ihtiyaç duyduğu ve Rusya nın yakın gelecekte izleyeceği dış politikasına nasıl etkileyebileceği değerlendirilmektedir. Askeri doktrin bir devletin askeri-politik kararlarını açıklayan ve izlenecek 1 Военная доктрина Российской Федерации (Rusya Federasyonu nun Askeri Doktrini), http://news.kremlin.ru/media/ events/files/41d527556bec8deb3530.pdf (Erişim tarihi: 12 Ocak 2015) stratejiyi belirleyen diplomatik belge olarak bilinmektedir. AB ve NATO gibi Batılı kurumların 2014 yılı boyunca Rusya ile ekonomik ve askeri başta olmak üzere her alanda ilişkilere sınırlama getiren uygulamaları, Putin Rusya sını Eylül 2014 den itibaren yeni bir askeri doktrin hazırlamaya teşvik etmiştir. Ukrayna krizi ile şekillenen Rusya-Batı ilişkileri, NATO nun Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde askeri varlığını genişletme politikaları ve Avrupa daki füze sistemleri gibi sorunlar göz önüne alınarak Rusya nın askeri politikasını güncelleyeceği tahmin edilmekteydi. Zira Mart 2014 den itibaren NATO nun Baltıklarda, Romanya, Bulgaristan ve Rusya sınırına yakın diğer coğrafyalarda askeri tatbikatları artırması, Ağustos 2014 de NATO lu yetkililerin Doğu Avrupa da beş yeni üs kuracağını beyan etmesi 2, Finlandiya nın NATO ya üyeliğinin tekrar gündeme gelmesi Moskova tarafından güvenliğine tehdit olarak algılanmakta idi. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreter Yardımcısı Mihail Popov, Ukrayna krizi sonrasında NATO nun askeri varlığının Rusya sınırlarına doğru genişlemesini ülkenin güvenliğine yönelik en önemli dış tehdit olarak yorumlamıştır. 3 Bu anlam- 2 NATO plant fünf neue Militärstützpunkt in Osteuropa, Sputnik News, August 31, 2014, http://de.sputniknews.com/german.ruvr. ru/news/2014_08_31/nato-plant-funf-neue- Militarstutzpunkte-in-Osteuropa-FAZ-5145/ (Erişim tarihi: 13 Ocak) 3 Совбез РФ: к концу 2014 года Россия уточнит военную доктрину, RIA Novosti, 1

da, Arap baharı ve Ukrayna krizi sonrasında Rusya askeri güvenliğine yönelik tehditlere cevap olarak yeni bir askeri doktrine ihtiyaç duymaktaydı. Arap baharı ve Ukrayna krizi sonrasında Rusya askeri güvenliğine yönelik tehditlere cevap olarak yeni bir askeri doktrine ihtiyaç duymaktaydı. Rusya nın Askeri Doktrinleri Sovyetler Birliği nin yıkılmasının ardından 1993 yılına kadar Rusya da 1987 tarihli SSCB askeri doktrini ülkenin askeri politikasını belirlemekteydi. Fakat SSCB nin yıkılması ile önemini kaybeden doktrin, yeni Rusya nın jeopolitik, askeri politikasına ve güvenlik stratejisine uyum sağlayamamıştır. Soğuk Savaş sonrası dönemde Rusya da uluslararası sisteme adapte olabilecek yeni bir askeri doktrine ihtiyaç duyulmaktaydı. Rusya nın ekonomik ve politik alanlarda yaşadığı belirsizlikler ve sorunlar ülkenin askeri politikasını da etkilemekteydi. Kısa süre içerisinde askeri doktrin için birçok öneride bulunulduysa da, Kasım 1993 e kadar somut bir belge hazırlanamamıştır. Önerilen belgelerde eski Sovyet askeri doktrinindeki ideolojik yaklaşım göze çarpmaktaydı. Yeni askeri doktrin Rusya Güvenlik Konseyi nin onayını aldıktan sonra, Kasım 1993 de cumhurbaşkanı tarafından imzalanan 1833 sayılı kararla Geçiş dönemi RF nin Askeri Doktrininin Genel Hükümleri belgesi yürürlüğe girmiştir. Bu askeri doktrin içerik anlamında birçok açıdan zayıf olarak değerlendirilebilir. Söz konusu belge oluşan yeni dünya düzeninde politik ve askeri-stratejik durum yeteri kadar yorumlanmadan hazırlanmıştır. En önemlisi ise Rusya nın yeni dünya düzenindeki yeri ve rolünün ne olduğu, aynı zamanda ABD ve NATO ile ilişkilerinde izleyeceği politika net olarak belirlenememiştir. NATO ibaresinin belgede belirtilmemiş olması askeri doktrindeki eksikliği gözler önüne sermekteydi. Rusya nın silahlı kuvvetlerinin başka ülkelerdeki iç savaşlarda kullanabileceği ifadesi de belgede yer almaktadır. Belgede Rusya nın kendine herhangi bir devleti rakip olarak görmediği belirtilmekle birlikte; dış askeri tehditler kısmında askeri blokların ve birliklerin genişlemesi ve Rus sınırlarına doğru yaklaşması tehdit olarak nitelendirilmiştir. 2000 yılına kadar geçerli olan bu askeri doktrinin, NATO nun doğuya doğru genişlemesi ve Yugoslavya da yaşanan olaylar sebebiyle yenilenmesi ihtiyacı doğmuştur. 1993 doktrininden ol- Eylül 02, 2014, http://ria.ru/interview/20140902/1022334103.html (Erişim tarihi: 14 Ocak 2015) dukça farklı olan 2000 yılı askeri doktrininde ilk defa askeri güvenlik ön plana çıkarılmıştır. Ülkenin ihtiyaç duyduğu askeri-politik, askeri-ekonomik ve askeri-güvenlik unsurları belgede detaylı şekilde ele alınmıştır. 2000 yılında yayımlanan askeri doktrin 10 yıl süresince geçerliliğini korumuştur. Ancak Ağustos 2008 de patlak veren Rusya-Gürcistan Savaşı Moskova yı yeni bir askeri doktrin hazırlanmaya itmiştir. 2010 yılında yürürlüğe giren bu askeri doktrine ilerleyen bölümlerde 2014 yılı askeri doktrini ile karşılaştırmalı olarak değinilecektir. 2014 Yılı Askeri Doktrini 26 Aralık 2014 tarihli askeri doktrin, 1999-2008 yıllarında Rusya İstihbarat Bürosu (FSB) başkanlığını yapmış ve 2008 yılından itibaren Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri görevinde bulunan Nikolay Patruşev başkanlığındaki kıdemli asker ve istihbarat memurları tarafından hazırlanmıştır. Doktrin; genel hükümler, RF ye yönelik askeri tehlikeler ve askeri tehditler, RF nin askeri politikası ve savunmanın askeri-ekonomik teminatı başlıkları altında 4 bölümden oluşmaktadır. Doktrin üç ana soruya cevap vermektedir: mevcut uluslararası sistemde Rusya nın güvenliğini tehdit eden unsurlar nelerdir?; Rusya için askeri tehlike neden ve nereden kaynaklanmaktadır?; bu tehdit ve tehlikelere Rusya nın tepkisi nasıl olacaktır? Askeri Tehlikeler ve Tehditler başlıklı bölümde birçok bölgesel sorunun çözümsüz kalmasından ve bu sorunların güç kullanılarak çözülmesinden bahsedilmektedir. Mevcut uluslararası güvenlik sisteminde tüm devletlerin eşit haklarla güvenliğini temin edemediği vurgulanmaktadır. Belgede önemli dış askeri tehlikeler olarak, NATO nun güç kullanma potansiyelini artırması ve RF sınırlarına yaklaşması; Rusya ya ve müttefiklerine yönelik toprak talepleri ve ilgili devletlerin iç işlerine karışma eğilimi; BM Şartı nın ihlal edilerek Rusya ile müttefik olan devletlere karşı güç kullanılması belirtilmektedir. Doktrinin Rusya nın iç güvenliğine yönelik tehlikeler kısmında ülkenin anayasal düzeninin değiştirilmesine yönelik girişimler; toprak bütünlüğüne karşı terör örgütlerinin faaliyetlerinin dış güçler tarafından desteklenmesi ve politik istikrarsızlık için gösterilen çabalar belirtilmektedir. Ülkenin enformasyon alanını tehdit eden girişimlerle ilgili bir madde de doktrinde yer almaktadır. Belge; Putin hükümetinin Rusya nın çeşitli eyaletlerinde mevcut olan ayrılıkçı tehditlerin, sivil protesto hareketlerinin ve çatışmaların dış güçlerin ülkenin enformasyon alanına yönelik etkilerinden kaynaklandığı görüşünde olduğunu ortaya koymaktadır. 2

Kremlin nihai hedefin ülkede politik-ekonomik istikrarsızlık oluşturmak için karmaşa ortamı yaratmak olduğunu değerlendirmektedir. Bir önceki belgede olası tehlike olarak gösterilen bölgeler, yeni doktrinde gerçek tehlike şeklinde nitelendirilmektedir. Belgede bazı bölge veya ülkelerde yaşanan istikrarsızlığın küresel ve bölgesel boyutta sorunlar yaratabildiğine dikkat çekilmektedir. İstikrarsız bölgeler ibaresi sadece Ukrayna da yaşanan gelişmelere değil, aynı zamanda Rusya nın yakın çevre olarak gördüğü Güney Kafkasya ve Orta Asya gibi bölgelerdeki son dönemde gelişmelere de vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla yeni askeri strateji Ukrayna, Kuzey Afrika, Suriye, Irak ve Afganistan daki gelişmelerden doğan tehditler göz önünde tutularak hazırlanmıştır. Rusya nın güvenliğine yönelik askeri tehditlerden biri olarak küresel saldırı riski de belgede yer almaktadır. Bahsedilen diğer askeri tehditler ise uluslararası ilişkilerde askeri-politik ortamın gerginleşmesi ve güç kullanımı için uygun ortamın oluşması; Rusya da ve müttefik devletlerde yasal olmayan askeri birliklerin oluşturulması sayılmaktadır. Rusya sınırına yakın devletlerde gerçekleştirilen askeri güç gösterme amaçlı askeri tatbikatlar da doktrinde askeri tehdit olarak nitelendirilmektedir. Belgede Askeri Politika başlıklı bölümde Rusya nın askeri politikasının; federal yasalar, ulusal güvenlik stratejisi ve askeri doktrin doğrultusunda cumhurbaşkanı tarafından belirlendiği ifade edilmektedir. Nükleer savaş başta olmak üzere herhangi bir savaşın çıkmasına izin verilmemesi Rus askeri politikasının en önemli amaçlarından biri olarak belirtilmektedir. Savaşı önlemek amacıyla BM Şartı doğrultusunda uluslararası güvenliğin güçlendirilmesi için devlet ve uluslararası örgütler arasında işbirliğine önem verilmesi gerektiği de dile getirilmektedir. Doktrinde ülkenin güvenliğine yönelik tehlikeleri önleme amaçlı olarak Rus Silahlı Kuvvetleri nin geliştirilmesi, BRICS ve Latin Amerika ülkeleri ile askeri işbirliklerinin artırılması önerilmektedir. Buna ilaveten Kolektif Güvenlik ve İşbirliği Örgütü (CSTO) çerçevesinde güvenlik sisteminin geliştirilmesi ve bu sistemin diğer BDT ülkeleri ve Şanghay İşbirliği Örgütü ile işbirliğini yapılarak güçlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir. İlk defa bir askeri doktrinde Abhazya ve Güney Osetya ile ilişkilerden ayrıca bahsedilmektedir. Belgede ortak savunma ve güvenliğin temin edilmesi amacıyla Rusya nın bu bölgelerle askeri alanda işbirliği geliştirmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Böylece ilk kez Batı nın ayrılıkçı olarak nitelendirdiği ve bağımsızlığını tanımadığı bu devletler e askeri doktrinde yer verilmiştir. 2010 yılı askeri doktrininin kabul edildiği dönemde Rusya bu iki ayrılıkçı bölge ile ilişkilerini geliştirmiş olmasına rağmen ne Abhazya ne de Güney Osetya ismi ayrıca belirtilmemiştir. Yeni doktrinde iki bölgenin özellikle vurgulanması, muhtemelen Rusya nın Abhazya ve Güney Osetya ile son dönemde imzaladığı müttefiklik ve stratejik ortaklık antlaşmalarından kaynaklanmaktadır. Rusya, Asya-Pasifik bölgesi için yeni bir güvenlik modelinin oluşturulmasının gerektiğini düşünmektedir. Güvenlik modelinin kolektif olarak herhangi bir askeri blokla bağlantılı olmamak şartıyla geliştirmesi önerilmektedir. Yurtdışındaki etnik Rus nüfusun korunması amacıyla Rusya nın askeri güç kullanma yetkisinin bulunduğu ibaresi askeri doktrinde dikkat çeken en önemli hususlardandır. Bu anlamda Rusya nın çıkarlarının tehlikeye girmesi durumunda Moldova, Letonya, Estonya, Kazakistan gibi eski Sovyet coğrafyasındaki etnik Rus nüfusu korunma amaçlı hibrit savaşlar gerçekleştirebileceği ihtimal dahilindedir. Yurtdışındaki etnik Rus nüfusun korunması amacıyla Rusya nın askeri güç kullanma yetkisinin bulunduğu ibaresi askeri doktrinde dikkat çeken en önemli hususlardandır. Doktrinde Rusya nın da Batıyla eşit haklara sahip olarak iştirak edeceği füze savunma sistemleri oluşturulması önerilmektedir. 2010 belgesinde bununla ilgili olarak Rusya nın füze savunması amaçlı ikili ve çok taraflı işbirlikleri geliştirmesi önerilmekteydi. Ancak son dönemdeki Rusya-NATO ilişkileri göz önünde bulundurularak bu işbirliğinin NATO üyesi ülkelerle gerçekleme ihtimalinin düşük olduğu söylenebilir. Bu nedenle, yeni belgenin Rusya füze savunma sistemlerini Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgesinde kurmayı önerdiği tahmin edilebilir. Yeni belgede küresel terörizmin oluşturacağı tehditlerin gruplandırılma şeklinin daha farklı olduğu görülmektedir. Bir taraftan küresel radikal dinci terör tehlikesine vurgu yapılırken diğer taraftan radyoaktif ve toksik-kimyasal maddelerin kullanımıyla gerçekleştirilebilecek terör saldırılarının altı çizilmektedir. Askeri doktrinde ilk kez yasal olmayan silah ve uyuşturucu ticaretinden kaynaklanan sınıraşan organize suçların oluşturduğu tehditlerden bahsedilmektedir. Bu vurgunun sebebi, ABD askerlerinin Afganistan dan çekilmesi sonrasında Orta Asya da oluşabilecek tehdit ve bunun Kafkasya ya kadar genişleme ihtimali olarak değerlendirilebilir. 3

Yeni doktrinde Arktik bölgesinde Rusya nın çıkarlarının korunması ile ilgili bir madde de yer almaktadır. Bunun en önemli nedeni, NATO üyesi devletlerin son dönemlerde bölgede askeri tatbikatlara geniş yer vermesidir. Bilindiği üzere Arktik bölgesinin ulaşım açısından stratejik önemi ve yeraltı kaynakları açısından zengin oluşu Rusya ile Batı arasında rekabete yol açmaktadır. Askeri Doktrinde NATO ile İlişkiler NATO nun Rusya ile ilişkileri yeni askeri doktrinde öncekilere göre daha farklı şekilde ele alınmaktadır. Eylül 2014 de NATO nun Galler toplantısında Rusya ile ilişkiler açısından sert sonuçların çıkması, Moskova nın da aynı sert tutumu benimsemesine sebep olmuştur. Yeni askeri doktrinde NATO nun güç potansiyelini artırdığı ve coğrafi olarak genişlediğinden bahsedilmektedir. Rusya da NATO nun Ukrayna daki olayları bahane ederek, askeri gücünü kendi sınırlarına yaklaştırdığı algısı mevcuttur. Baltık ülkeleri, Polonya ve Karadeniz coğrafyası NATO nun kara, deniz ve hava birliklerini yerleştirdiği bölge olarak görülmektedir. Son dönemde NATO nun Doğu dan gelecek tehlikeyi önlemek amaçlı askeri tatbikatlar gerçekleştirmesi de Kremlin i rahatsız etmektedir. Aslında bu durum bir kaç defa Rus hükümeti tarafından eleştirilmiş, NATO nun genişlemesinin kendi güvenliğine doğrudan tehlike oluşturduğu beyan edilmiştir. Putin, Batılı devletleri NATO nun doğuya doğru genişlemesiyle Soğuk Savaş yıllarında olduğu gibi Rusya yı çevreleme politikası izledikleri konusunda eleştirmektedir. Rusya nın askeri müdahale ihtimalinin yalnız tüm askeri olmayan yollar ortadan kalktıktan sonra gerçekleşebileceği belirtilmiştir. Rusya nın kendi topraklarına veya askeri müttefiki olan bir ülkeye saldırı durumunda karşılık verme hakkına sahip olduğunun altı çizilmiştir. Son gelişmeler doğrultusunda NATO nun Ukrayna ya asker göndermesi durumunda bu maddenin işletileceği tahmin edilebilinir. Aralık 2014 de Ukrayna parlamentosu Cumhurbaşkanı Poroşenko nun önerdiği ülkenin bloklara katılmama statüsünün iptali ve NATO ile ilişkilerin geliştirilmesi ile ilgili yasayı kabul etmiş ve Rusya nın tepkisini çekmiştir. 4 Ancak yaşanan tüm gelişmelere rağmen, Kremlin NATO ile işbirliğini devam ettirmek istediğini vurgulamaktadır. Zira belgede Avrupa da güvenliğin tesisi için AB ve NATO ile eşit şartlarda diyaloğun devam ettirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Askeri doktrinin kabul edilmesi sonrasında Beyaz Saray dan yapılan açıklamada radikal unsurlar ve kitle imha silahlarının oluşturduğu tehlikelerle ilgili ABD nin Rusya nın yaklaşımını paylaştığı belirtilmektedir. Fakat Beyaz Saray sözcüsü, NATO nun demokratik değerler doğrultusunda Avrupa da istikrar ve güvenin oluşturulması görevinin bulunduğunu ifade etmiş ve doktrinde belirtilen NATO tehdidinin kabul edilemez olduğunu açıklamıştır. ABD ve diğer NATO üyelerinin Rusya için hiç bir tehdit oluşturmadığı; bilakis 20 yıldan uzun süredir NATO nun Rusya ile işbirliği oluşturma politikası yürüttüğünün altı çizilmiştir. NATO Basın Sözcüsü Oana Lungesku da askeri doktrinle ilgili yaptığı açıklamada örgütün savunma karakterli olduğunu ve Kırım ı işgal etmekle Rusya nın uluslararası antlaşmaları ihlal ettiğini belirtmiştir. 5 2010 ve 2014 yılı Askeri Doktrinlerinin Karşılaştırılması Bir önceki Rus askeri doktrini dönemin Cumhurbaşkanı Dmitri Medvedev tarafından Şubat 2010 tarihinde kabul edilmiştir. 4 fasıl ve 53 maddelik bu doktrininde ülkenin güvenliğine yönelik on bir farklı tehditten bahsedilmekteydi. 2014 askeri doktrini ise on dört farklı tehdide vurgu yapmaktadır. NATO nun doğuya doğru genişlemesi ve özellikle Rus sınırına yaklaşması ülke güvenliğine yönelik en önemli tehdit olarak ifade edilmiştir. Fakat NATO bir önceki belgede, Rusya nın kolektif güvenlik sisteminin güçlendirilmesi için işbirliği yapması gereken bir teşkilat olarak nitelendirilmekteydi. Bir önceki doktrine kıyasla yeni askeri belge daha sert bir üslupla yazılmıştır, fakat savunma karakterli olması itibariyle 2010 belgesinden çok da farklılık göstermemektedir. 2010 yılı doktrininde ideolojik çatışma ile ekonomik, askeri ve politik anlamda bir veya bir kaç devletin egemenlik çabası ve hegemonya istekleri vurgulanırken, 2014 belgesinde küresel çatışma tehlikesi, devletler arası ve dinler arası gerginliğin artması ve yeni güç merkezlerinin yaratılması tehlikesi belirtilmektedir. 2010 yılı belgesinde de tehlike olarak belirtilen yeni ekonomik ve politik güç merkezleri ile Çin Halk Cumhuriyeti kastedilirken, yeni belgede bu tehlikenin Batı güvenlik sistemi olduğu anlaşılmaktadır. Genel olarak son yıllarda kendi askeri ve politik ağırlığını artıran Rusya, mevcut olan ve yeni oluşan tüm güç merkezlerini kendi güvenliğine tehlike olarak görmektedir. Ülkenin varlığına yönelik bir tehdit durumunda Rusya önleyici nükleer saldırı gerçekleştirme hakkının bulunduğunu yeni doktrinde vurgulamaktadır. 2010 yılı doktrininde Rusya nın başlıca askeri hedefi olarak silahlı çatışmalara ve silahlanma yarışına izin verilmemesi ve nükleer savaşın 4 Украина в 2014 г: ассоциация с ЕС, стремление в НАТО и сложности с РФ, RIA Novosti, Aralık 31, 2014, http://ria.ru/ny2015_ resume/20141231/1040994906.html (Erişim tarihi 15 Ocak 2015) 5 NATO Poses no threat to Russia, Seeks Constructive Relations, Sputnik News, Aralık 26, 2014, http://sputniknews.com/military/20141226/1016285928.html (Erişim tarihi: 16 Ocak 2015) 4

önlenmesi belirtilmekteydi. Belgede Rusya nın AGİT ve Birleşik Milletler ile işbirliğine verdiği önem bir kaç defa tekrar edilmektedir. Ülkenin varlığına yönelik bir tehdit durumunda Rusya önleyici nükleer saldırı gerçekleştirme hakkının bulunduğunu yeni doktrinde vurgulamaktadır. Sonuç Rusya nın yeni bir askeri doktrine duyduğu ihtiyaç, Arap baharı ile başlayan ve Ukrayna krizi ile devam eden süreçteki yeni jeopolitik ortam ve kendi güvenliğine yönelik askeri tehditlerden kaynaklanmaktadır. Gelecek dönemde Rusya nın ABD ve AB ile ilişkilerinin eskisi kadar işbirliği ortamında gelişmeyeceğini tahmin etmek zor değildir. NATO nun doğuya doğru genişlemesi, Polonya ve Romanya gibi ülkelerde füze savunma sistemleri kurma girişimleri, eski Sovyet cumhuriyetlerinde renkli devrimlerin gerçekleştirilmesi Rusya tarafından tehdit olarak algılanmaktadır. Yeni askeri doktrinde belirtilen NATO nun doğuya doğru genişlemesinin yarattığı tehdit algısı yeni değildir. Dikkatle incelenirse söz konusu genişlemenin, eski-sovyet cumhuriyetlerinde patlak veren renkli devrimler döneminden itibaren Rusya için bir tehdit unsuru olduğu farklı şekillerde dile getirilmiştir. Öte yandan Rusya nın askeri doktrinin savunma karakterli olduğu söylenmekle birlikte, bazı ibareler doktrinin saldırgan karakterini net şekilde ortaya koymaktadır. 2014 doktrininde ilk defa nükleer silah kullanma hakkına yapılan vurgu buna örnektir. Rusya ile ABD arasındaki yeni bir Soğuk Savaş tan bahsedilen dönemde tarafların askeri doktrin ve/veya ulusal güvenlik stratejilerini revize etmesi bu yeni dönemde tarafların izleyeceği güç politikalarını üstü kapalı da olsa ortaya koymaktadır. Askeri doktrin Moskova nın tehdit algısını ve bu tehditlere ne şekilde cevap vereceğini belirtirken NATO nun Rusya nın başta gelen jeopolitik rakibi olduğunu net şekilde ifade etmektedir. Putin in ülkesine karşı herhangi bir savaşın kazanılamayacağını vurgulaması ve buna teşebbüste bulunan herkesin cevabını alacağını ifade etmesi, Rusya nın askeri gücünün ön planda tutulmaya devam edileceğine işaret etmektedir. 2015 te silahlı kuvvetlerin ve donanmanın modernleştirilmesi ve askeri altyapının geliştirmesi için devlet bütçesinden 50 milyar dolar ayrılmıştır. Buna ilaveten yeni askeri doktrinin kabulünden sonra, Rusya nın 2016-2025 yıllarını kapsayacak silahlanmayla ilgili devlet programı ile ülkenin askeri politikasının genel hükümlerini ve savunma politikasını açıklayan bir Beyaz Kitap yayınlaması da beklenmektedir. BİLGESAM Hakkında BİLGESAM, Türkiye nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olarak 2008 yılında kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak BİLGESAM; Türkiye deki saygın akademisyenler, emekli generaller ve diplomatların katkıları ile çalışmalarını yürütmektedir. Ulusal ve uluslararası gündemi yakından takip eden BİLGE- SAM, araştırmalarını Türkiye nin milli problemleri, dış politika ve güvenlik stratejileri, komşu ülkelerle ilişkiler ve gelişmeler üzerine yoğunlaştırmaktadır. BİLGESAM, Türkiye de kamuoyuna ve karar alıcılara yerel, bölgesel ve küresel düzeydeki gelişmelere ilişkin siyasal seçenek ve tavsiyeler sunmaktadır. Yazar Hakkında 2001 yılında Azerbaycan da Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Hukuk bölümünde lisans eğitimini tamamladı. 2007-2009 yıllarında Otto von Guericke Üniversitesi nde (Magdeburg/Almanya) Savaş ve Barış Araştırmaları bölümünde yüksek lisans eğitimini almıştır. Doktorasını Post-Sovyet Güney Kafkasya ve Orta Asya da ABD ve Rusya nın çatışan Neo-Emperyalist Dış Politikaları konusu üzerine Westfalya Wilhelm Üniversitesi nde (Münster, Almanya) yapmıştır. Rusya ve ABD nin post-sovyet ülkelerine yönelik dış politikaları; Güney Kafkasya ve Orta Asya da etnik çatışmalar; emperyalizm ve neo-emperyalizm; etnik milliyetçilik teorileri; AB nin post-sovyet ülkelerinde insan hakları ve demokrasi politikası alanlarında uzmanlaşmıştır. İsmayılov, BİLGESAM da Rusya, Kafkasya ve Orta Asya uzmanı olarak çalışmalarına devam etmektedir. 5