Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi



Benzer belgeler
Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile ortak basın toplantısında konuştu

Sosyal Güvenlik Alanındaki Hukuki İhtilafların Azaltılması Çalıştayı

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SIRA SAYISI: 679 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

Cumhuriyet Halk Partisi

Devrim Öncesinde Yemen

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

Biz yeni anayasa diyoruz

Suç ekonomisi ile kayıt dışı ekonominin örtüştüğünü ifade eden Sayın Şimşek, bu konuyla mücadelede son derece kararlı olduklarını vurguladı.

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

Erdoğan ve Maduro görüşmesinin ayrıntıları neler?

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Nisan Birleşim : 5 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : Birleşim Saati : 17.30

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Cumhuriyet Halk Partisi

ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: BAŞBAKAN IN İLETİŞİM VERGİSİNDE KAMUYA VERDİĞİ BEYANAT, BİZİM İÇİN BİR

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Öğretim Yılı Yabancı Dil ve Pilot Okul Çalışmaları by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Siirt Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi

SIRA SAYISI: 338 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

SIRA SAYISI: 587 TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında Yükseköğretim ve Bilimsel

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 40. Hafta (4-10 Ekim 2010)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 5. Hafta (31 Ocak 6 Şubat 2011)

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI

Başbakan Yıldırım, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Gemlik-Bursa Kesimi Açılış Töreni nde konuştu

Öğrenmek İstiyorum Kampanyası

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Hiç kimse imtiyaza sahip değil

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Kuzey Kıbrıs ta. Bir Çay Molası. Ekonomik ve Kültürel İşbirliği Buluşması Kasım Lefkoşa - Güzelyurt - Girne - İskele - Gazimağusa

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri nin saygın yüksek öğretim kurumlarından Yale Üniversitesi nde tarih bölümü öğretim üyesi olarak çalışan ve eski LGBT

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

TBMM (S. Sayısı: 674)

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

2 Kasım Sayın Bakan,

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

İstanbul 13. Müebbet çıktı

GENEL BAŞKANIN MESAJI

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

Yeni Anayasa Nasıl Olmalı, Nasıl Yapılmalı?

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

TÜRK DÜNYASI KIZIL ELMA ÖDÜLLERİ SUNUŞ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Güneş (Kıbrıs)

ACR Group. NEDEN? neden?

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

İ Ç İ N D E K İ L E R

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Transkript:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ AYLIK HABER BÜLTENİ Sayı 193 Ocak 2014 Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi 28 Mayıs 2012 tarihinde başlayan, TBMM ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa yürütülen, Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesinin kapanış töreni, TBMM de gerçekleştirildi.

TBMM MUSTAFA NECATİ KÜLTÜR EVİ OCAK AYI KÜLTÜR ve SANAT ETKİNLİKLERİ 04-09 ŞUBAT 2014 GÜLİZ KIVANÇ YAĞLI BOYA RESİM SERGİSİ 11-16 ŞUBAT 2014 GÜLİZAR KILIÇ YAĞLI BOYA RESİM SERGİSİ 18-23 ŞUBAT 2014 NURULLAH ERDOĞAN YAĞLI BOYA RESİM SERGİSİ 25 ŞUBAT - 02 MART 2014 HASAN RÜZGAR KUMLAMA TEKNİĞİ İLE RESİM SERGİSİ Tel: (0312) 431 04 51 431 14 51 Açılış ve Kokteyl her hafta Salı günü yapılmaktadır. Sergiler, Pazartesi hariç her gün 09.30-18.30 saatleri arasında gezilebilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Aylık Bülteni Ocak 2014 Sayı: 193 ISSN: 2146-7730 s.3 TBMM Başkanı Çiçek, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Görüştü s.10 Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi Kapanış Töreni TBMM Başkanı Çiçek in Kuveyt Ziyareti 2 Çiçek, Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi 6 Röportaj / Çözüm Süreci Komisyonu Başkanı Naci Bostancı 12 20 23 24 2014 TBMM Onur Ödülüne Başvurular Başladı 15 26 Kamu Denetçiliği Kurumu İlk Raporunu Komisyona Sundu 19 30 Makale / AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması ve Vize Muafiyeti Konusu İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Suriye deki İşkenceyi Kınadı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Üstün, Irkçı ve Yabancı Düşmanlığı İçerikli Eylemler Raporunu Açıkladı TBMM yayınıdır. TBMM Adına Yayın Sahibi Ali ÖZER Yazı İşleri Müdürü Hilmi AŞIK Editör Rabia TÜRKTAN Grafik Tasarım Uğur SAÇI Yayın Ekibi Metin GÜMÜŞ Filiz TÜRER Halil Alper DURMAZ Meltem SALİMOĞLU M. Fatih KILIÇ Banu DOĞAN Berna ÇUHADAR Redaksiyon Aydın SARAÇ Fotoğraflar Orhan AYDEMİR Haydar AKTAŞ Meral TEKİNARSLAN Erhan CANKURTARAN Bülent YILMAZ Adres TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Tel.: (0312) 420 78 28 420 69 19 Faks: (0312) 420 78 31 İnternet Adresi www.tbmm.gov.tr www.meclishaber.gov.tr twitter.com/tbmmresmi twitter.com/tbmmgenelkurulu facebook.com/tbmmresmi facebook.com/pages/tbmm-genel- Kurulu/147994631981141 Baskı TBMM Basımevi

2 Parlamenter Diplomasi TBMM Başkanı Çiçek in Kuveyt Ziyareti Şahkulubey, İsmet Su, CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve MHP Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Erdem eşlik etti. Kuveyt Veliaht Prensiyle Görüştü Çiçek, resmî temaslarda bulunmak için gittiği Kuveyt te, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Navvaf el Sabah ile görüştü. Görüşmede, Kuveyt Millet Meclisi Başkanı Merzuk Ali el Ganim, Kuveyt- Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Faysal el Şaya da yer aldı. Çiçek ve beraberindeki heyet, daha sonra Kuveyt Başbakanı Şeyh Cabir Mübarek el Sabah ile bir araya geldi. TBMM Başkanı Çiçek, daha sonra Kuveyt Millet Meclisi Başkanı Merzuk Ali el Ganim ile görüştü. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, resmî temaslarda bulunmak üzere 5 Ocak ta Kuveyt e gitti. TBMM Başkanı Çiçek e Türkiye-Kuveyt Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı İsrafil Kışla, AK Parti Milletvekilleri Gönül Bekin Çiçek, el Ganim ile görüşmesinin ardından Kuveyt Ulusal Meclisinin oturum salonunu ziyaret etti. Kuveyt ziyaretini tamamlayan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 7 Ocak ta Bahreyn e geçti. TBMM Başkanı Çiçek, resmî temaslarda bulunmak için geldiği Bahreyn de ilk olarak Kral Hamad bin İsa el Halife tarafından kabul edildi. Görüşmede, Çiçek in Bahreyn Temasları Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı Halife Bin Ahmed el Dahrani, Türkiye nin Bahreyn Büyükelçisi Hatun Demirer yer aldı. Çiçek ve beraberindeki heyet, daha sonra dünyanın çeşitli bölgelerinden getirilmiş, İslam tarihinin farklı dönemlerine ait nadir el yazması Kur an-ı Kerim örneklerinin bulunduğu Kur an Evi Müzesini ziyaret etti. Serbest Ticaret Anlaşması Hayata Geçirilmeli Çiçek, aynı gün Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı Halife Bin Ahmed el Dahrani ile de bir araya geldi. Çiçek, Türkiye ile Bahreyn in dost ve kardeş ülkeler olduğunu belirterek Ülkelerimiz arasındaki iyi ilişkilerin ticaret alanında da geliştirilmesi için serbest ticaret anlaşmasının bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. dedi. TBMM Başkanı Çiçek, Bahreyn deki son temasında Bahreyn Şura Meclisi Başkanı Ali bin Salih el Salih ve Meclis üyeleriyle bir araya geldi. Resmî temaslarını tamamlayan Çiçek ve beraberindeki heyet, 8 Ocak ta Türkiye ye döndü.

Parlamenter Diplomasi TBMM Başkanı Çiçek, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Görüştü 3 Çiçek, KKTC bir azýınlýık meselesi deðğil, Kýıbrýıs ýın asli unsurudur. Bu devlet 30 yýıldýır varlýıðğýınýı sürdürüyor. Bunun kabul edilmesi lazýım. Orada barýıþş tesis edilecekse bunun kalýıcýı ve adil olmasýı lazýım. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 16 Ocak ta TBMM Başkanı Cemil Çiçek i ziyaret etti. TBMM Başkanı Çiçek, konuşmasında Kıbrıs meselesinin, hem KKTC nin en önemli sorunu olduğunu hem de Türkiye nin dış politikadaki en önemli sorunlarının başında geldiğini söyledi. Bu konunun, BM nin önündeki en uzun süredir çözülmemiş sorunlardan biri olduğunu belirten Çiçek, sorunun çözülemediğini ifade ederek sorunun çözülebilmesi için önce adadaki Türk varlığının kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Çiçek, KKTC bir azınlık meselesi değil, Kıbrıs ın asli unsurudur. Bu devlet 30 yıldır varlığını sürdürüyor. Bunun kabul edilmesi lazım. Orada barış tesis edilecekse bunun kalıcı ve adil olması lazım. dedi. KKTC nin her geçen gün gelişmesi, güçlenmesi, ayakları üzerinde durması, refahın artmasını temenni ettiklerini vurgulayan Çiçek, ortak çabalarının da böyle bir hedefe yönelik olduğunu belirtti. Uzlaşıcı Tavır Sergiliyoruz KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC halkının hep uzlaşma, anlaşmadan yana tavır sergilediğini, davaya her zaman sahip çıktığını, çözüm arayışı içinde millî dava anlayışını sürdürdüğünü söyledi. Haklı olduklarına inandıkları için müzakerelerden kaçan taraf olmadıklarını belirten Eroğlu, BM anlaşma metinlerine evet diyerek, uzlaşıcı tavır sergilediklerini anlattı.

4 Parlamenter Diplomasi Çiçek, Gürcistan Devlet Başkanı ile Görüştü TBMM Baþşkanýı Çiçek, Kafkaslarda barýıþş, huzur ve istikrar için Gürcistan stratejik deðğeri yüksek ve önemli bir ülkedir. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 20 Ocak ta Gürcistan Devlet Başkanı Giorgi Margvelashvili ile görüştü. Görüşmede İçişleri Bakanı Efkan Ala da hazır bulundu. TBMM Başkanı Çiçek, konuşmasında Türkiye ile Gürcistan ın bölgenin iki önemli ülkesi olduğuna vurgu yaptı. Çiçek, Kafkaslarda barış, huzur ve istikrar için Gürcistan stratejik değeri yüksek ve önemli bir ülkedir. dedi. Çiçek, devletten devlete sürdürülen ilişkileri, parlamentolar olarak da sürdürmek istediklerini ifade ederek ilişkilerin her alanda çok iyi gittiğini ancak yapacakları daha çok iş bulunduğunu belirtti. Gürcistan ın egemenliği, toprak bütünlüğüne önem verdiklerini belirten Çiçek, sorunların diyalog ve barışçıl yolla çözüme kavuşacağına olan inancını dile getirdi. Çiçek, Türkler ve Gürcülerin birbirine akraba topluluklar olduklarını belirterek bunların iki ülke ilişkileri bakımından önemli temas noktaları olduğunu söyledi. Çiçek, ekonomik, ticari, siyasi ilişkilere paralel olarak kültürel ilişkilerin de gelişmesinin son derece yararlı olduğunu vurguladı. İlişkilerin Zehirlenmesine Fırsat Vermeyin 1915 olaylarıyla ilgili olarak 2015 e doğru Ermenistan ve diasporanın karalama kampanyası yaptıklarını belirten Çiçek, Bugüne kadar gösterdiğiniz tavır, bizim bakımımızdan takdirle karşılanan bir husus, devamını arzu ederiz. İlişkilerin zehirlenmesine fırsat vermeyin. dedi. Gürcistan Devlet Başkanı Margvelashvili, yasama organı ziyaretlerinde ülkenin nabzını da tuttuklarını belirtti. Başlayan çok önemli uluslararası projeler olduğunu anımsatan Margvelashvili, bu projelerin sadece Gürcistan a değil, bütün dünya ve dünya halklarına yarar sağladığını anlattı. Margvelashvili, bölgelerinde barış, huzur ve istikrarın oluşmasından yana olduklarını da belirtti. Margvelashvili, amaçlarının, sorunları barışçıl yollar, işbirliği ve yakın ilişkilerle çözümlemek olduğunu, hiçbir şekilde askerî çözüme doğru gitmediklerini söyledi.

Parlamenter Diplomasi KKTC Başbakanı Yorgancıoğlu nun Ziyareti TBMM Baþşkanýı Çiçek, KKTC adýında 30 yaþşýında bir devlet var. Onu da herkesin kabul etmesi lazýım. Adada çözüm olacaksa adaletli, kalýıcýı ve eþşitlik temelinde olacak. 5 TBMM Başkanı Cemil Çiçek, KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu ve beraberindeki heyeti 30 Ocak ta kabul etti. Kabule, TBMM İdare Amiri ve Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dostluk Grubu Başkanı Ömer Faruk Öz ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır da katıldı. Kıbrıs ta bir Türk varlığı ve Türk toplumu var bunu yok farz ederek ya da azınlık kabul ederek bir çözüm mümkün değildir. şeklinde konuşan TBMM Başkanı Çiçek, KKTC adında 30 yaşında bir devlet var. Onu da TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ile 15 Ocak ta görüştü. Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ile basına kapalı görüşen Çiçek, daha sonra konuk Cumhurbaşkanı onuruna öğle yemeği verdi. Yemeğe, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile Türkiye-Slovenya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca da katıldı. Slovenya Cumhurbaşkanı Pahor ile TBMM Başkanı Çiçek, bir süre Genel Kurul çalışmalarını da izledi. herkesin kabul etmesi lazım. Adada çözüm olacaksa adaletli, kalıcı ve eşitlik temelinde olacak. dedi. Taşınmaz Mal Komisyonunun kurulmasının önemli olduğunu ancak bu müessesenin aşındırılmaması gerektiğini vurgulayan Çiçek, Taşınmaz Mal Komisyonu, Türkiye nin 50 yıllık Kıbrıs meselesindeki önemli kazanımlardan birisidir. Türkiye nin örnek bir kısım davalardan dolayı ne kadar zarara girdiğini herkes biliyor. Çözüm yolu olsun diye böyle bir Komisyon kuruldu. Bu bizi bazı noktalarda da rahatlattı. şeklinde konuştu. Çözüm İçin Uğraşıyoruz KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu ise yaptığı konuşmada Uzun yıllardır devam eden bir Kıbrıs sorunu var ama adı üzerinde sorun ve çözülmesi gerekiyor. Biz hükümet olarak Türkiye hükümeti ile iyi bir iletişim içerisinde Kıbrıs halkının eşitlik temelinde çıkarlarını koruyarak federal yapıyı ve iki halktan oluşan bir egemenliği içeren bir çözüm için uğraşıyoruz. dedi. Slovenya Cumhurbaşkanı TBMM yi Ziyaret Etti

6 Haber Çiçek, Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi Kuvvetler ayrýılýıðğýı söz konusu olduðğunda, hiç kimse ve hiçbir kurum, kaynaðğýınýı anayasadan almayan bir yetki kullanamaz. Bu ülkede kaynaðğýınýı anayasadan almayan, bazen tüzükten, bazen yönetmeliklerden, bazen kanun maddesinden alarak yetkiler kullanýılmýıþştýır, siyaset alanýına müdahaleler olmuþştur, siyaset alanýı daraltýılmýıþş, adeta merdiven altýında siyaset yapýıldýıðğýı dönemler olmuþştur. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 3 Ocak ta basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Seçim sürecinin resmen başladığını hatırlatan TBMM Başkanı Çiçek, İnanıyorum ki milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bu seçimlerde de engin sağduyusu, hoşgörüsü ve tecrübesiyle en doğru kararı verecek ve siyaset yapan insanlara düşündüklerini, beklentilerini ve önümüzdeki döneme yönelik olarak alınması gereken istikamet ne ise bunu bir defa daha ortaya koymuş olacaktır. dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk defa bu yıl içinde halkın yapacağını hatırlatan Çiçek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin genel seçimlere ve mahalli idare seçimlerine nazaran Türkiye de her zaman sancılı seçimler olduğunu söyledi. Çiçek, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine giderken Türkiye de bir kısım hareketlerin olduğunu, bir demokratik ülkede olmaması gereken bir kısım çabaların olduğunu ve seçim sürecine müdahaleler olduğunu kaydetti. Abdullah Gül ün 11. Cumhurbaşkanı olduğunun altını çizen Çiçek, en azından yedisinin, sekizinin seçiminde Türkiye nin bir kısım sancılar ve sıkıntılar yaşadığını ifade etti. Çok partili hayata geçildiği 1950 yılından bu tarafa 63 sene geçtiğini hatırlatan Çiçek şunları kaydetti: Uzlaşı adına her sene bir örneği ortaya koyabilseydik, bugün insanımıza, geleceğe 63 tane pozitif güzel örnek koyabilirdik. Uzlaşı adına örnekler verildiğinde hâlâ batıdan örnekler veriyoruz. 63 yıllık süre içerisinde biz hangi konularda anlaştık da güzel örnekler ortaya koyabildik. Burada bir temel yanlışımız var. Uzlaşmayı

Haber 7 biz zafiyet olarak ve ideolojik sapma olarak görüyoruz. Eğer söylediğimiz fikirlerden bir adım geri çıkabilsek, ileri gidebilsek bunu bir sapma olarak değil birlikte yaşamanın ön şartı olarak kabul etmek lazım. Bunu yapabildiğimiz sürece Türkiye daha huzurlu olacaktır. Türkiye nin uzlaşmaya en az oksijen kadar ihtiyacı var. Ama kullandığımız dil ve üslup, bir uzlaşma dili midir dersek, bana kalırsa kenarından bile geçmiyor. En Fazla Yetkisi Gasp Edilen Kurum TBMM TBMM Başkanı Çiçek, demokrasilerde en belirgin ve belirleyici kuralın kuvvetler ayrılığı olduğunu söyledi. Kuvvetler ayrılığının kuvvetlerin birbirine sırt dönmesi, hasım olması, husumet içerisinde olması anlamına gelmediğine işaret eden Çiçek, tam tersi birbiriyle dayanışma içinde, ama kendi hudutlarında görev yapması anlamına geldiğini kaydetti. Çiçek, üç kuvvetin 63 yıllık çok partili hayatta dostça ilişkiler içerisinde olduğunun, yan yana olduğunun her zaman görülemeyeceğini belirterek, Demokrasinin nekahet dönemlerinde birinin diğerinin yerine geçerek, birinin yetkilerini gasp ederek, bu alana müdahale etmiş olmasından dolayı bu toplum çok sıkıntılar çekmiştir. dedi. Çiçek, kuvvetler ayrılığının birçok modeli olduğunu, Türkiye deki kuvvetler ayrılığının nasıl bir model olduğunun anayasada belli olduğunu söyledi. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: Uzlaşarak, anlaşarak bir anayasa yapamadığımız için, anayasalarda kurulan modeller çoğu zaman tepki esasına dayalıdır. Bazen yürütmenin öne çıktığı, bazen yasamanın öne çıktığı, 1982 Anayasasında olduğu gibi siyaset kurumunun temsil edildiği Parlamentonun ise yürütme ve yargı tarafından faaliyet alanının önemli ölçüde daraltıldığı bir model. Böylesine bir modelden dolayı Türkiye, her gün yeni anayasa sorunları ile karşı karşıyadır. Biz yeni bir anayasa yapamadık, sadece 60 madde de uzlaşabildik. Yeni bir anayasa yapılıncaya kadar ona uymak demokrasinin gereğidir. Kuvvetler ayrılığı söz konusu olduğunda, hiç kimse ve hiçbir kurum, kaynağını anayasadan almayan bir yetki Siyaset, bürokrasi ve iþş dünyasýında kurala, hakka, hukuka uygun görev yapan insanlar var ama bu üç köþşeden birinde konumlanmýıþş az sayýıdaki insanlar yüzünden maalesef hepimiz zan altýında kalýıyoruz, vicdan azabýı, sýıkýıntýı çekiyoruz ve toplum karamsarlýıðğa itiliyor. kullanamaz. Bu ülkede kaynağını anayasadan almayan, bazen tüzükten, bazen yönetmeliklerden, bazen kanun maddesinden alarak yetkiler kullanılmıştır, siyaset alanına müdahaleler olmuştur, siyaset alanı daraltılmış, adeta merdiven altında siyaset yapıldığı dönemler olmuştur. 1982 Anayasasının üzerinden geçen 31 yılda birçok olumsuz örnekleri yaşadık, yetki gasplarına şahit olduk, en fazla yetkisi gasp edilen kurum ise TBMM dir. Zaman olmuştur, yürütme organı yasama alanına müdahale etmiştir. Bu Anayasa sebebiyledir ki TBMM nin gündemi yürütme organı tarafından belirlenir. Hangi kanunun ne zaman çıkacağına yürütme organı karar verir. Adeta yürütme organından gelen kararların veya başka türlü yerlerden alınan kararların TBMM de meşrulaştırılması gibi çok dar bir alana hapsedilmiş bir yetkisi ve konumu var. Kimse Kendini Kanunların Üstünde Kabul Edemez Çiçek, soruşturmaların gizliliğine uyması gerekenlerin buna uymadığını söyleyerek Soruşturma yapanlar, başkaları hukuka uymadı diye soruşturma yapıyorlar, yaparken kendilerinin de hukuka uyması lazım. Uymayanlar varsa bunlar için de gereğinin yapılması lazım. Soruşturmayı yaparken kimse kendini kanunların, hukukun üstünde kabul edemez. dedi. Sıkça vurgu yaptığımız ama o lafı söylerken tersi yönde davranış ortaya koyduğumuz bir husus var: Masumiyet karinesi ifadesini kullanan Çiçek, Hâlbuki şimdi kendi kafamızda, beynimizde hüküm verdiğimiz birçok olay var. Daha ilk derece mahkemesi bile bitmemiş, bitmiş olanlar Yargıtay da bitmemiş, orada bitmiş olsa bile olağan ve olağanüstü kanun yolları bitmemiş ama biz çoktan kişileri kendi vicdanımızda mahkûm etmişiz ama masumiyet karinesi diye vurgu yapmaya çalışıyoruz. Onun için hiçbir konuda sonuca varamıyoruz. diye konuştu. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: Tüm bunlar, çok sansasyonel olayların ya da soruşturmaların sonucunda hatırladığımız konular. Bunların başında da yolsuzluklar konusu geliyor. Yolsuzluklar konusu, müzmin bir illet.

8 Haber Türkiye de siyaset alanýınýın önemli bir kýısmýında kayýıt dýıþşýı unsurlar siyaset yaptýı bugüne kadar. Sermaye gruplarýı var. Siyasetin finansmanýınýı hâlen netleþştiremedik. Siyasetin finansmanýı netleþşmeyince çýıkar amaçlýı gruplarýın ya da sosyolojik gruplarýın, siyaset alanýınýı daralttýıðğýı, kuralýı ve yöntemleri belli olmayacak þşekilde siyaset alanýına müdahale ettiðğini görüyoruz. Toplumsal değerleri tahrip eden, devleti çürüten, kuralları aşındıran, hak ve adalet duygusunu derinden yaralayan bir hastalıktır. Bunun üç ayağı var. Bir köşesinde siyaset, bir köşesinde bürokrasi ve öbür köşesinde iş dünyası. Bir şeytan üçgeni. Ne dönüyorsa bu üçünün arasında dönüyor. Kurala, hakka, hukuka uygun görev yapan bu üç alanda insanlar var ama bu üç köşeden birinde konumlanmış az sayıdaki insanlar yüzünden maalesef hepimiz zan altında kalıyoruz, vicdan azabı, sıkıntı çekiyoruz ve toplum karamsarlığa itiliyor. Bazı Alanlarda Kayıt Dışılık Var Türkiye de bazı alanlarda kayıt dışılık olduğunu belirten Çiçek, bunlardan birinin kayıt dışı ekonomi olduğunu ifade etti. Çiçek, Bunca çabaya, gayrete rağmen, yasalara, kurumlara rağmen ekonomimizin hâlen önemli bir kısmı kayıt dışıdır. Bu haksızlığa ve hukuksuzluğa sebep veriyor. Adaleti de ortadan kaldırıyor, haksız rekabete yol açıyor. Kayıt dışı ekonomi hâlen ülkemizin en önde gelen sorunlarından birisi diye konuştu. Ekonominin önemli bir kısmı kayıt dışıysa hiç tereddütsüz siyasetin bir kısmı da kayıt dışı olur ifadesini kullanan Çiçek, sözlerini şöyle devam ettirdi: Türkiye nin ikinci kayıt dışılığı siyasettir. Seçime girecek 25 siyasi parti kayıt içinde faaliyet gösteriyor. Yanlış yapan varsa hesabı, kitabı denetleniyor, kamuoyuna açık, karar organları belli. En azından tabloda bunlar görülüyor ama siz inanıyor musunuz ki Türkiye de yapılan siyasetin tamamını bu partiler ya da kayıt içindekiler yapıyor. Türkiye de siyaset alanının önemli bir kısmında kayıt dışı unsurlar siyaset yaptı bugüne kadar. Sermaye grupları var. Siyasetin finansmanını hâlen netleştiremedik. Siyasetin finansmanı netleşmeyince çıkar amaçlı grupların ya da sosyolojik grupların, siyaset alanını daralttığı, kuralı ve yöntemleri belli olmayacak şekilde siyaset alanına müdahale ettiğini görüyoruz. Bunun mutlaka şeffaflaşması lazım. Şeffaflaştığı nispette kafamızda olan soruların önemli bir kısmını çözme imkânı buluruz. Tutuklu Milletvekili Konusu Hâlâ Gündemde Haziran 2011 den itibaren tutuklu milletvekili konusunun gündemde olduğunu anımsatan Çiçek, Dönem bitiyor hâlen çözemedik. Alt alta yazdığımızda kocaman kitapçık hâline gelecek bu konuda verilen demeçler var. Çağrının yapılması yetmiyor. dedi. Çiçek, uzun tutukluluk süreleriyle ilgili, tutuklamanın bir tedbir olduğunu, mahkûmiyete dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi. Çiçek, 2012 yılı içinde ceza mahkemelerinde 4 milyon 442 bin 282 karar verildiğini, bunun 1 milyon 514 bin 825 i olan yüzde 34 ünün mahkûmiyet, yüzde 21 inde beraat olduğunu bildirdi. Çiçek, her 5 kişiden 1 inin beraat ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: O hâlde tutuklanmaması esastır. Çok mecbur kalmadıkça CMK 100 deki şartlar iyice olgunlaşmadan insanların özgürlüklerinden mahrum kalması doğru değil. Ama eskiden başkaca tedbirler yoktu. Adli kontrolü getirdik. İddianamede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacak olsa bile mahkeme bakacak, sonuçta beraat imkânı varsa bu insanları tutuklayıp sonra beraat ettirmek yerine, tutuksuz yargılayıp hükümle beraber tutuklamak daha doğru. Bunun için kanunların çıkması tek başına yetmiyor. Bizim kanun uygulayıcılarından beklentimiz, yasama organının muradı neyse kanunları ona göre yorumlaması.

Haber 9 Çiçek, Eski TBMM Başkanlarıyla Yemekte Buluştu TBMM Baþşkanýı Cemil Çiçek, 21 Ocak ta eski TBMM Baþşkanlarýıyla yemekte bir araya geldi. Bu yýıl ikincisi düzenlenen Meclis Baþşkanlarýı yemeðğine Ferruh Bozbeyli, Cahit Karakaþş, Ýİsmet Sezgin, Mustafa Kalemli, Hikmet Çetin, Yýıldýırýım Akbulut, Ömer Ýİzgi, Bülent Arýınç, Köksal Toptan ve Mehmet Ali ÞŞahin katýıldýı.

10 Haber Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi Kapanış Töreni TBMM Baþşkanýı Çiçek, AB küresel bir güç olacaksa Türkiye nin farkýında olmalýı ve kýıymetini bilmelidir. 28 Mayıs 2012 tarihinde başlayan, TBMM ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa yürütülen, Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi nin kapanış töreni, 16 Ocak ta TBMM de gerçekleştirildi. Törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu ve AB Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Bela Szombati katıldı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek yaptığı konuşmada projenin sağladığı katkılar ve Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Projenin Türkiye ve AB arasında, demokrasinin temel unsurlarından biri olan diyaloğu artırdığını belirten Çiçek, şöyle konuştu: Meclislerin en önemli işlevlerinden biri toplumsal taleplerin milletin temsilcileri tarafından tüm toplumsal aktörleri kapsayacak şekilde tartışılmasıdır. Buradaki amaç, rasyonel ve katılımcı bir tartışma platformu sağlayıp kamu yararına en uygun görüşün belirlenmesidir. AB Ortaya Samimi Bir Yol Haritası Koymadı 2013 yılının Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında ortaklık ilişkisini kuran Ankara Anlaşmasının imzalanmasının ellinci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: Bugün AB 1963 yılındaki altı üyeli bir ekonomik topluluğun ötesindedir. Türkiye de gerek ekonomik, gerek siyasi ve başka açılardan Ankara Anlaşmasının imzalandığı 1963 yılında olduğundan oldukça farklı bir noktadadır. Türkiye bugün Avrupa nın altıncı, dünyanın ise on altıncı büyük ekonomisidir. Son yıllarda gerçekleşen küresel ekonomik krizler karşısındaki direnç ve performansıyla uluslararası alanda dikkatleri üzerine çeken ülkemizin bugün toplam ticaretinin yaklaşık yüzde kırkı AB ülkeleriyle yapılmaktadır ama ne yazık ki bu ekonomik ilişkiler, müzakere sürecindeki ivmeye şu ana kadar yansımamıştır. AB tarafının ortaya samimi bir yol haritası koyamadığını ve Türk halkının da üyelik konusunda geleceğe ümitle bakmadığını söyleyen TBMM Başkanı Çiçek, kendisinin de bu görüşü paylaştığını ifade etti. Çiçek, Özellikle siyasi mülahazalarla üç yıldır sadece bir fasıl açılabilmiştir. Son olarak Kasım 2013 te 22. faslın açılmasına ilişkin olarak alınan karar önemlidir ancak yeterli olmaktan çok uzaktır. Bu olumsuz görüntüye rağmen Türkiye, teknik düzeyde tüm fasıllar için gerekli hazırlıkları yapmaktadır ve hızla bu fasılları kapatabilecek seviyeye gelmektedir. dedi. Türkiye nin hedefinin tam üyelik olduğuna dikkat çeken Çiçek, AB küresel bir güç olacaksa Türkiye nin farkında olmalı ve kıymetini bilmelidir dedi.

Haber 11 AB Bakanýı ve Baþşmüzakereci Çavuþşoðğlu, gerçekleþşen projeler sayesinde hükümet temsilcilerinin dahi konuþşamadýıðğýı pek çok konunun ele alýınarak gayrýı resmî konuþşulabildiðğini, buradan alýınan mesajlarýın ise ülke meclislerinde çýıkan yasalarda dahi etki edebildiðğini söyledi. Diyalog, Ön Yargıdan Arınmak İçin Önemli AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu ise yaptığı konuşmada gerçekleşen projeler sayesinde hükümet Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ın Türkiye ziyaretine eşlik eden Fransa parlamentosu heyeti, 27 Ocak ta TBMM Türkiye-Fransa Dostluk Grubu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ile bir araya geldi. Fransa Ulusal Meclisi Fransa-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Christophe Boullion ve beraberindeki heyette Fransa Bilimsel Araştırmalar Merkezi Araştırma Direktörü edebiyatçı Nedim Gürsel de yer aldı. Fransa dan Türkiye ye 22 yıl sonra devlet başkanı düzeyinde gerçekleşen ziyaretin ülke açısından büyük önem ve anlam ifade ettiğini dile getiren Gülpınar, Türkiye- Fransa ilişkilerinin bu ziyaretle daha ileriye taşınması temennisinde bulundu. temsilcilerinin dahi konuşamadığı pek çok konunun ele alınarak gayri resmî konuşulabildiğini, buradan alınan mesajların ise ülke meclislerinde çıkan yasalarda dahi etki edebildiğini söyledi. Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi kapsamında halkların yaşadığı ortak sorunlara da değinildiğini belirten Çavuşoğlu, terör, göç, ekonomik, mali kriz, cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, çocuklara cinsel istismar konularında da karşılıklı fikir alışverişlerinin olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, diyaloğun önyargılardan arınmak için önemli bir faktör olduğunu vurguladı. Kâğıt Üzerindeki Standartları Önemsiyoruz Kapanış töreninde, projenin içeriği, amaçlar, hedeflerle ilgili bir sunum gerçekleştiren AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Proje Lideri Mehmet Tekelioğlu, projenin amacının, Türkiye nin AB üyesi ülkelerde tanıtımı ve sivil toplum diyaloğunun güçlendirilmesi olduğunu söyledi. Tekelioğlu, Türkiye nin AB vizyonunda bir değişiklik olmadığını, her kademede gayret olduğunu vurguladı. AB standartlarının kâğıt üzerinde ve uygulamada farklılıklar gösterdiğini söyleyen Tekelioğlu, Biz kâğıt üzerindeki standartları önemsiyoruz. dedi. Türkiye nin AB ye Katılım Sürecine Katkı Sağlayacak AB Delegasyonu Maslahatgüzarı Bela Szombati ise yaptığı konuşmada projenin bin 200 parlamenter, sivil toplum örgütü, gazeteci ve akademisyeni bir araya getirdiğini milletvekilleri arasında 36 karşılıklı değişim gerçekleştiğini söyledi. Projeyle hedeflenenin; deneyimlerden faydalanmak ve zorlukları anlayabilmek olduğunu belirten Szombati, göç ve terör gibi uluslararası önemi olan konuların da proje kapsamında ele alındığını belirtti. Fransa Parlamentosu Heyeti TBMM yi Ziyaret Etti

12 Röportaj Çözüm Süreci Komisyonu Başkanı Naci Bostancı: Barışı ve çözümü en fazla isteyenler, yakınını kaybeden insanlar. Berna ÇUHADAR Türkiye de þşimdiye kadar yerel yönetimlerin güçlendirilmesine yönelik siyasi akýıl çalýıþşýırken ne onu engelliyordu: Güvensizlik. Ýİnsanlar diyorlar ki yerel yönetimlerin güçlendirilmesi neticesinde acaba hakikaten bizim düþşündüðğümüz problemlerin yerinde yönetimi dediðğimiz iþş mi olacak yoksa Türkiye nin bölünmesi için yeni bir fýırsat ve imkân kapýısýı olarak mýı bakýılacak? Kamuoyunda Çözüm Süreci Komisyonu olarak da adlandırılan Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, çalışmalarını tamamlayarak raporunu Aralık ayında Meclis Başkanlığına sundu. Bu rapor neler getiriyordu, çözüm süreci açısından beklentileri karşılayabildi mi, bu konuları Çözüm Süreci Komisyonu Başkanı AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı ile konuştuk. Mecliste böyle bir komisyonun kurulması büyük bir heyecanla karşılandı. Çok da ilgi gördü, toplumdan ve basından. Yoğun bir çalışma dönemi geçirdiniz. Raporunuzu tamamladınız ve Meclis Başkanlığına sundunuz. Komisyon Başkanı olarak komisyonun hazırladığı raporu siz genel hatları ile nasıl değerlendiriyorsunuz? Maalesef Türkiye çok uzun ve kanlı bir süreç yaşadı. Akıl, sağduyu, demokrasi, özgürlükler temelinde çözülmesi gereken bir mesele silahın, şiddetin ve kanın görme biçimimizde yarattığı kırılganlıklarla dolu 30 yıl yaşamamıza sebep oldu. Çok sayıda insanımızı kaybettik. Bunların hepsi bizim vatandaşımız. Bu ülkenin insanları. Bu problemi nasıl çözeceğiz? Problemi çözmeyi esas alırken demokratik haklar, özgürlükler temelli bir yaklaşım her türlü aksi yöndeki çırpınışlara rağmen telaffuz edildi. Bu çok önemli bir ortak nokta. Komisyon olarak çalışırken şunu gördük: Yakınını kaybeden insanlar, en fazla barışı ve çözümü isteyenler. Bu çok önemli. Kimse onların acılarına atıf yaparak daha fazla kan dökülmesi için şiddet çağrısı yapamaz. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu meseleyi muhakkak sağduyu, akıl ve demokrasi temelli çözme zorunluluğu vardır. Eğer biz bu bölgede güçlü, büyük, iddialı bir ülke ve devlet olmak istiyorsak silahın gölgesinde, otoriter yöntemlerle birliği ve beraberliği sağlayan ses çıkaran, itiraz edenleri de tersleyen hatta bunlar birtakım yollara tevessül ederse o yollara karşı da en sert müdahalelerde bulunan bir yaklaşım bu iddialarımızla telif edilemez. Büyük devlet olacaksan muhakkak insanları kazanmaya göre -kaybetmeye ve dışlamaya göre değilbir yaklaşım sergilemelisin. Bu sadece strateji de değildir. Bu devletin insana ve vatandaşına gösterdiği saygısının bir neticesidir. Komisyon böyle bir bağlamda teşekkül etti.

Röportaj 13 Ana dilde eðğitim, kitabýı Türkçe deðğil de Kürtçe yazmak deðğil. Ne yazacaksýın, içini neyle dolduracaksýın, hangi referanslarýı koyacaksýın, kim nasýıl anlatacak, bunun neticesinde ne olacak? Mesele sadece ana dilde eðğitim deðğil aynýı zamanda bir müfredat meselesi olarak karþşýımýıza çýıkýıyor. Ortak Noktalar Belirlemek Mümkün Çalışmalarımız herkese şöyle bir hususu öğretti: Beraberce tribünlerin kışkırtıcılığına kapılmaksızın bu meseleleri konuşmak, muhakeme etmek ve birtakım ortak noktalar belirlemek mümkün. Çünkü eğer bu ülkede barışı ve selameti sağlayacaksak sağduyuya yaslanan yaklaşımları egemen kılmamız gerekir. Dövüşmek, çatışmak, reddetmek, terslemek, bağırmak, çağırmak bunlar problemi çözecek yöntemler değil. Her konuda anlaştık mı, hayır. Anlaşamayız zaten ama sonuçta biz dört ay yürütülen bir çalışma neticesinde ortaya bir komisyon raporu koyduk. Bu komisyon raporunun birinci değeri beraberce çalışmaktır; ikinci değeri de ortaya koyduğu neticelerdir. Asimilasyon üzerine tespitler önemliydi. Sizin de yaptığınız değerlendirmeler vardı. Siz ne diyorsunuz bir asimilasyon politikası uygulanmış mı, asimilasyondan söz edilebilir mi? Devletin otoriter yöntemlerle vatandaşını yönlendirmeye çalışması, onları kültürel bir kimlik olarak değiştirmesi kabul edilemez. Demokrasi ve insan haklarının söz konusu olduğu bir yerde bu tür yöntemler geçerli olamaz. Türkiye nin geçmişinde bu tür yöntemlere tevessül edildi mi, edildi; dönüştürülmeye çalışıldı mı, çalışıldı; bunlara karşı eleştirileri söylüyor muyuz, söylüyoruz. Bugün bütün bunlar yok; bunlar artık yapılmıyor diyor muyuz, diyoruz. Bu ülkede her kim kendisini nasıl görüyorsa öyle olsun. Zaten mesele Kürt olmak, Türk olmak değil; içini doldurmak ama beraberce ortak bir ideale doğru yürüyeceksen o zaman Türksün veya Kürtsün bununla gurur duy. Mesele kimlik değil, kimliğin içi aynı zamanda. Bir de milletin tanımını yaparken derler ki: Millet sadece ne olduğumuz değil, aynı zamanda ne olmak istediğimizdir. Ne olmak istediğimize ilişkin baktığımızda biz bir ortak kader etrafında buluşuyor isek ille de üzerine etnik bir etiket koymanın manası yok, aynı kulvarda buluşuruz. Kürt de olabilir, Arap da ama bu coğrafyada beraber yaşamanın şartlarını beraber oluşturalım. Bizim komisyonun yapmaya çalıştığı da buydu. Çözüm Süreci Herkes İçin En İyisidir Çözüm süreci boyunca en çok eleştirilen noktalardan biri karakolların yapımının devam ettiği, yenilerinin eklendiği yönündeki haberlerdi. Bu konuda raporda yapılmış istatistiki bir değerlendirme de var. Karakolların sayısı son 10 yıl içinde 1060 tan 840 a düşmüş. Eğer bu artış olarak okunuyor ve daha çok karakol yapılıyor deniyorsa o zaman benim matematik bilgim sıfır demektir. Mesele şu: Bir ülke kendini güvende hissetmiyorsa karakol yapar, güvende hissediyorsa karakol yapmaz. Eğer yarın barış yapacaksak, bugün barış yolunda ilerliyorsak, kimse dağda kalmayacaksa karakolla uğraşmanın bir manası var mı? Aman karakollar olmasın diyene B planın mı var, diye sorarlar. Ben kimsenin B planı olsun istemem. Bu çözüm süreci, herkes

14 için en iyisidir. Bölgeye gittik, yaralı insanlarla ve onların yaralarını paylaşan insanlarla konuştuk. Kimse artık kan dökülsün istemiyor. O zaman B planlarından vazgeçmek lazım. Korucularla ilgili durumu değerlendirir misiniz? Koruculuk ne zaman tamamen kaldırılacak? Koruculuğu kaldırmanın da şartları var, bugünden yarına nasıl kaldıracaksın? İnsanları bir günde korucu yaptıysan bir günde de kaldırırsın, öyle bir şey mümkün değil. Birçok insan çeşitli nedenlerle -kendini güvende hissetmediği, köyüne baskın yapıldığı, yaşama şartlarından kaynaklanan güvensiz ortam ve geleceğe ilişkin endişeleri sebebiyle- korucu olmuş. Devletten silah almış, belli bir maaşa bağlanmış. Bugün o tehdit ortadan kalkacaksa insanları niye tutacaksın orada? Son zamanlarda, güvenlik ortamı oluşmaya başlamasıyla şehirlerde bulunan korucular kamu hizmetlerinde çalışmaya başladı. Bunun bir de sosyal maliyeti var. Bir günde koy, bir günde kaldır. Bu işler böyle olmaz ama Türkiye de barış ve çözüm nihai olarak sağlansın, korucu olmaz. Eğer korucu olması istenmiyorsa aynı zamanda silahlı eylemlerin olmamasını istemek gerekir. Bu durumlar olmasın korucular da olmaz. Yoksa korucular olmasın; öbür tarafa ilişkin hiçbir şey söylemezsen orada problem var, demektir. Bu ikisi birbirinin kardeşi. Silahlı eylem varsa korucu olur. Güvenlik arttıkça korucu sayısı azalıyor. Ana Dilde Eğitim Aynı Zamanda Müfredat Meselesi Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve demokratik özerklik konusunda neler söyleyeceksiniz? Biz yerel yönetimler meselesini de tartıştık. Kimileri demokratik özerklik gibi içinin nasıl doldurulacağı kestirilemeyen, daha çok bir mitos şeklinde oluşturulan ve herkesin başka anlamlar atfedeceği bir kavram kullanıyor. Bunu ben çok anlamlı bulmuyorum. Dünyanın gittiği istikamet yerel yönetimlerin güçlendirilmesidir. Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde bizim de bu yönde taahhüt ettiğimiz Röportaj birtakım uluslararası sözleşmeler var. Bizim söylediğimiz Türkiye de yerel yönetimlerin güçlendirilebileceği. Bu önemli bir önermedir. Peki, Türkiye de şimdiye kadar yerel yönetimlerin güçlendirilmesine yönelik siyasi akıl çalışırken ne onu engelliyordu: Güvensizlik. İnsanlar diyorlar ki yerel yönetimlerin güçlendirilmesi neticesinde acaba hakikaten bizim düşündüğümüz problemlerin yerinde yönetimi dediğimiz iş mi olacak yoksa Türkiye nin bölünmesi için yeni bir fırsat ve imkân kapısı olarak mı bakılacak? Bu endişe çok önemli. Bu endişe yok sayılamaz. İnşallah çözüm süreci başarıyla devam ettiğinde bu tür problemlerin çözümü için de imkân sağlanmış olacak. Yerel yönetimler güçlendirilir ama insanlar bu güçlendirme neticesinde düşünülenden daha farklı bir tabloyla karşı karşıya kalmayacaklarına inanırlarsa bu çok önemli bunun altını çizmek isterim. Mesele yerel yönetimlerin güçlendirilmesine karşı olmak değil, mesele bundan başka bir şey çıkartmak. Öyle yapıyorum derken başka bir şey yapıyor olmak. Bu kaygı toplumun çok önemli bir kaygısıdır. Bu kaygıyı hesaba katmaksızın davranamazsınız. Ana dilde eğitim hakkı da en çok vurgu yapılan konular arasında. Bu konu o kadar siyasi polemiklerin konusu yapıldı ki doğru bir çerçevede tartışılmadı, konuşulmadı. Çünkü meselesinin derin bir arka planı var. O hiç gündeme gelmiyor. Mesele sadece ana dilde eğitim, kitabı Türkçe değil de Kürtçe yazmak değil. Ne yazacaksın, içini neyle dolduracaksın, hangi referansları koyacaksın, kim nasıl anlatacak, bunun neticesinde ne olacak? Mesele sadece ana dilde eğitim değil, aynı zamanda bir müfredat meselesi olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların ana dilleriyle eğitim alma hakları var mıdır, evet böyle bir hakları vardır ama bu hak aynı zamanda bir ülkenin birliği ve dirliği ile anlam kazanabilir. Eğer bu yaklaşımı sergileyemez, bu yaklaşımla çelişki doğuracak tarzda bir siyasal müktesebata yaslanarak bu işin mücadelesini yürütürsen o zaman yanında çok fazla insan bulamazsın. Türkiye nin problemi güvensizlik diyoruz ya güvensizlik. İsim Üzerinden Mühendislik Olmaz Demokratikleşme paketini siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle bu kaygılara yönelik bir adım olarak da nitelendiriliyor. Türkiye, demokratikleşme doğrultusunda adımlar attı. Kürt kelimesinin telaffuz edilemediği bir dönemden bu işleri konuştuğumuz bir döneme geldik. İnsanlar unutuyorlar. Yeterli bulmayabilirsiniz ama Türkiye nin siyasal gerçekliği ve kamusal müzakere alanı demokrasi ve haklar istikametinde bir dönüşüm yaşıyor. Birtakım itirazları dile getirirken aynı zamanda olumlu dönüşümleri de repertuarın içerisine koymak olumlu etki bırakır. Hiçbir şey veya her şeye dayalı bir anlatımın hiçbir faydası yok. Paketler açıklandığında da hiçbir şey yok bu pakette, denildi. Böyle başlarsan bu olumlu bir katkı sayılmaz. TRT 6 açıldı. 10 sene önce açılsaydı öyle görünmezdi. Türkiye çok olumlu bir istikamette ilerliyor. Yer adlarıyla ilgili çekinceler de dile getirildi bu dönemde. Yer adlarına ilişkin, yaşayan isimler diyoruz. Sen Türk milliyetçiliğine, ulusalcılığına itiraz ederken bu defa mukabil ulusallığın inşası için yer adlarına bakarsan o da problemdir. Tarihin derinliklerinden acaba hangi mitosa yaslanan ismi çıkaracaksın da koyacaksın. İtiraz ettiğine benzemeye başlarsın. Neye itiraz ediyorsun o zaman, o da haklı, seninle aynı kategoride. İsim neyse onun peşine düşeceksin. Bizim diğer isimlere yaklaşımımız budur. İsim üzerinden bir mühendislik olamaz. İnsanların dilinde hangi isimler varsa onu koyarsın. Nitekim Tillo ismi öyle konuldu. Birileri dedi ki İstanbul a da Konstantinopolis mi diyeceksiniz. Var mı İstanbul a Konstantinopolis diyen? İzmir e Smirna mı diyeceksiniz? Bu kışkırtıcılıktır. Eğer İstanbul dakiler, 10-12 milyon insan, burayı Konstantinopolis yapalım derse zaten olur. Demezse senin de bunu söylemenin hiçbir manası yok. Ama Tillo ya Tillo diyorlarsa Tillo diyeceksin. İsim üzerinden mühendislik olmaz. İsimleri kendi hâline bırakacaksın. Yaşayan, insanların gündelik hayatlarında kullandıkları isimleri esas alacaksın.

Haber 15 2014 TBMM Onur Ödülüne Başvurular Başladı TBMM Onur Ödülüne başvurular 2 Ocak ta başladı. Başvurular, 28 Şubat Cuma gününe kadar yapılabilecek. TBMM Başkanvekili ve Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Başkanı Ayşe Nur Bahçekapılı, yaptığı yazılı açıklamada, 2005 yılının TBMM nin 85. açılış yıldönümü nedeniyle Milli Egemenlik Yılı ilan edildiğini, bu bağlamda düzenlenen kutlama etkinlikleri kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Egemenlik Onur Ödülü ve Üstün Hizmet Ödülünün verilmeye başlandığını hatırlattı. Ödül ile ilgili esaslar ve süreç şöyle olacak: TBMM Onur Ödülü, bilimsel çalışmaları, kültür ve sanat eserleri, topluma fayda sağlayan faaliyetlerle ulusal ve uluslararası alanda başarı gösteren ve Türkiye nin temsil edilmesinde önemli rol oynayan herkese verilebilecek. Ödül için, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları tek başına ya da ortak aday gösterebilecek. Söz konusu kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri, kendilerini ya da yöneticilerini aday gösteremeyecek. Yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olanların adaylığı kabul edilmeyecek. Başvurular, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığına yapılacak olup sürece ilişkin bilgiler, belirtilen irtibat adres ve telefonlarından alınabilir: Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Sekretaryası Ziyaretçi Kabul Binası 3. Kat No: 304 Bakanlıklar ANKARA. Tel: 0(312) 420 66 15 18 Faks: 0(312) 420 66 16 Web: www.tbmm.gov.tr/kultursanat e-posta: kultur.sanat@tbmm.gov.tr Başvuru Süresi 28 Şubat ta Sona Erecek Adayların ön değerlendirmesi Kültür ve Sanat Yayın Kurulu tarafından yapılacak. Ön değerlendirme işlemi 4 Nisan 2014 tarihinde tamamlanacak. Kurul, belirlediği listeyi TBMM Başkanlığına sunacak. Son değerlendirme TBMM Başkanlık Divanı tarafından yapılacak ve sonuç kamuoyuna ilan edilecek. Ödül, düzenlenecek bir törenle takdim edilecek. TBMM tarafından 2005 yılında başlatılan TBMM Onur Ödülünü şimdiye kadar tıp, tarih ve eğitim alanlarında Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Prof. Dr. Halil İnalcık ve Prof. Dr. Kemal Karpat aldı.

16 Haber Başkanlık Divanı Toplandı TBMM Başkanlık Divanı, TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında 22 Ocak ta toplandı. Toplantıda, Erzurum Harp Tarihi Müzesi olarak düzenlenmek istenen Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan 22 adet tabya ile Konya da bulunan Büyük ve Küçük Kubad Abad Sarayının restorasyon çalışmaları için TBMM nin ödenek aktarması benimsendi. Yalova Termal Sosyal Tesislerinin daha iyi hizmet verebilmesi için tadilata alınması ya da bir süreliğine kapatılması da toplantıda ele alındı. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, TBMM Kâtip Üyesi Mine Lök Beyaz ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz den oluşan komisyonun tesislerde incelemelerde bulunması kararlaştırıldı. Başkanlık Divanı nda 11 yasama uzman veya uzman yardımcısının, mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, araştırma ve incelemelerde bulunmak veya kurs görmek üzere, 4 yasama uzmanının ise lisansüstü eğitim için yurt dışına gönderilmesi benimsendi. TBMM ikincil mevzuatından; Milli Saraylar Daire Başkanlığı Emniyet ve Muhafaza Yönetmeliği ile Millet Meclisine Bağlı Eski Eserler ve Anıtların Bakım, Onarım, Restorasyon ve İkmal İşlerinde Uygulanacak Esaslar yürürlükten kaldırılması, TBMM Başkanlığı Haberleşme Yönetmeliği Kapsamındaki Haberleşme Hizmet Alımlarına İlişkin Usul Ve Esaslarda, TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Personeli Giyecek Yardımı Yönetmeliğinde ve TBMM Koruma Daire Başkanlığı Kuruluş Görev ve Çalışma Yönetmeliğinde değişiklik yapılması ile TBMM Başkanlığı Bilgi Edinme Hakkı Yönetmeliği kabul edilmiştir. Eski TBMM Başkanlarından TBMM üyeliği devam etmeyenlerin irtibat bürosu olarak kullanabilecekleri bir mekanın tahsis edilmesi uygun bulundu. Genel Kurulda Ant İçme Töreni Ýİçiþşleri Bakanlýıðğýına atanan Efkan Ala, 2 Ocak taki Genel Kurulda ant içti. Ala, Anayasa ve TBMM Ýİçtüzüðğü uyarýınca Bakan sýıfatýınýı taþşýıdýıðğýı sürece milletvekillerinin tabi olduðğu kayýıt ve þşartlara uyacak, yasama dokunulmazlýıðğýına sahip olacak. Ala, TBMM Genel Kurulu çalýıþşmalarýına katýılacak ve konuþşma yapacak, ancak oy kullanamayacak. BDP Mardin Milletvekili Gülser Yýıldýırýım, ÞŞanlýıurfa Milletvekili Ýİbrahim Ayhan, ÞŞýırnak milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarýıyýıldýız ile Van Baðğýımsýız Milletvekili Kemal Aktaþş Genel Kurulun 7 Ocak taki oturumunda ant içti. BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan BDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş

Haber Sporda Doping Sorununu Araştırma Komisyonu Çalışmalarına Devam Ediyor 17 Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Baþşkanýı Erdener, Kimse yemeyle, içmeyle dopingli çýıkmaz. Kafeinden dopingli çýıkmak için kontrolden önce üst üste 20 fincan kahve içmek gerekir. TBMM Sporda Doping Sorununu Araştırma Komisyonu Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Üyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener den 9 Ocak ta bilgi aldı. Dopingle mücadelenin her geçen gün arttığını belirten Erdener, Analiz yöntemleri teknolojiye paralel bir şekilde çok ciddi değişim geçiriyor. Artık nanoteknolojiler kullanıyorlar. dedi. ABD li bisikletçi Lance Armstrong un doping yaptığının ortaya çıkarılması ve bunu itiraf etmesinin önemli değişikliklere yol açtığını kaydeden Erdener, Bu, sporcunun geriye dönük analizleriyle tespit edilen bir vakaydı. Bizim sporcularımız da geriye dönük sorgulanıyor ve yakın zamanda bunların sonuçları olumlu veya olumsuz ortaya çıkacaktır. Türkiye de dopingli yakalanan sporcularda, Ben masumum, yemeğime katmışlar gibi bir savunma mekanizması geliştiğini vurgulayan Erdener, Bu ifade resmen alay etmektir. Kimse yemeyle, içmeyle dopingli çıkmaz. Kafeinden dopingli çıkmak için kontrolden önce üst üste 20 fincan kahve içmek gerekir. ifadelerini kullandı. Doping olayları nedeniyle olimpiyat ruhu nun yara aldığını dile getiren Erdener, aynı zamanda yeni bir felsefe ve yaklaşım geldiğini söyledi. Komisyon Sözcülüğüne Şahin Seçildi Komisyon, AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak başkanlığında 16 Ocak ta toplandı. Toplantıda komisyon sözcülüğüne AK Parti Ankara Milletvekili Fatih Şahin seçildi. Seçim sonrasında Türkiye Atletizm Federasyonundan Milli Takım Antrenörleri Artun Talay, Hacı Ahmet Pekel ve Atletizm Federasyonu eski Teknik Kurul Başkanı Muharrem Or ile Türkiye Halter Federasyonundan Milli Takım Antrenörü Talat Ünlü, Türkiye Vücut Geliştirme Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonundan Milli Sporcu- Antrenör Seydi Ali Tunca sporda doping sorunu, kendi deneyimleri ve dopingle mücadele alanında alınması gerekli tedbirler hakkında sunum yaptı.

18 Haber TİSK Heyeti, Çiçek i Ziyaret Etti TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini 20 Ocak ta kabul etti. TİSK in iş dünyasının seçkin ve önde gelen bir kuruluş olduğunu belirten TBMM Başkanı Çiçek, Ülkenin huzuru, refahı, geleceği hepimizi ama en çok da sizi ilgilendiriyor. Ülkede huzur, istikrara, güven varsa bu yatırım ortamını teşvik ediyor, yerli-yabancı yatırımların ülkemize kazandırılmasında çok önemli rol oynuyor. dedi. Anayasa ihtiyacının her gün arttığını belirten Çiçek, mevcut yöntemle Anayasa yapılamadığını söyledi. Çiçek, şahsi önerisinin dört siyasi partinin yüzde 98 mutabık kaldığı metin üzerinde çalışılması olduğunu söyledi. TBMM Başkanı Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: Şüphesiz, huzurun istikrarın sağlanmasında Anayasa son derece önemli. Sizlerin de katkısı ve desteğiyle uzun bir çalışma yaptık. Bu Türkiye için çok önemli bir çalışmadır. Henüz olumlu sonuçlandıramadık ama Türkiye bir kazanım elde etti. Bundan sonra bu iş yapılacak. Bu Anayasa ile Türkiye yoluna devam edemez. Anayasadan Vazgeçmemek Lazım Anayasa değişikliği için vakit geç değil. diyen Çiçek, Anayasa ihtiyacı, yaşadığımız sorunları da dikkate aldığımızda her geçen gün artıyor. Anayasadan doğan boşluğu kanun değişiklikleriyle tek başına bertaraf etme imkanı yok. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Kudatgobilik ise şunları söyledi: Anayasadan vazgeçmemek lazım. Anayasasız olmaz. Sizin de belirttiğiniz gibi hâlâ mazot yakıyoruz, kırmızı ışıkta. Türkiye yeni çağda eski Anayasa ile devam edemez. Komisyon Başkanları Değişti AK Parti Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber AK Parti Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu AK Parti Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu başkanlarının bakan, Dilekçe Komisyonu Başkanının da belediye başkanı adayı olmasıyla boşalan 5 ihtisas komisyonu başkanlığı için seçim yapıldı. Seçim sonuçlarına göre komisyonların yeni başkanları şöyle: Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Plan ve Bütçe Komisyonu Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Dilekçe Komisyonu AK Parti Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber AK Parti Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu AK Parti Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey