HABER BÜLTENİ. 5 Aralık 2007



Benzer belgeler
Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

GÜNLÜK ORTADOĞU BÜLTENİ I 20 OCAK 2010

20 Mart-20 Nisan. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Analiz Mayıs 09 Cilt 1 - Sayı 5 > 72

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Kuzey Irak'a harekat

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

> 107. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Güncesi. Zafer Çömez, ORSAM Ortadoğu Asistanı. Ortadoğu Analiz Mayıs 10 Cilt 2 - Sayı 17

ANKARA FORUM (Bilgi Notu)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Devrim Öncesinde Yemen

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Irak'ın çeşitli kentlerinde meydana gelen şiddet olaylarında 10 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. (Türkmeneli TV)

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt

ABD'den NATO ülkelerine ültimatom: Savunma harcamalarını arttırın

ORTADOĞU GÜNCESİ 1 ŞUBAT - 29 ŞUBAT Günce No: 87. Firuze Yağmur GÖKLER

Suudi Arabistan'dan Yemen'e operasyon

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

> 83. Ortadoğu Güncesi. Bilgay Duman Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Analiz Şubat 09 Cilt 1 - Sayı 2

MİT'ten yurt dışındaki FETÖ'cülere 3 aşamalı operasyon

GÜNLÜK ORTADOĞU BÜLTENİ 11 ARALIK 2009 IRAK

Sahtekarlıkta tüm sınırlar aşıldı : Beyaz Miğferler'in Suriye'deki 'icraatları'

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile ortak basın toplantısında konuştu

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Cumhuriyet Halk Partisi

Brüksel'de art arda patlamalar: En az 26 ölü

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

Bağdat hükümeti ilerleyemiyor: Musul'da son durum ne?

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü PAZARA GİRİŞ KOORDİNASYON YAPISI VE HEDEF ÜLKELER

2017 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Erdoğan ve Maduro görüşmesinin ayrıntıları neler?

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

15 GÜNLÜK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ. Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı Firuze Yağmur Gökler, ORSAM Araştırma Asistanı.

Amerikan Stratejik Yazımından...

AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ CENTER FOR EURASIAN STUDIES RUSYA/KARLOV: ŞİÖ KONUSUNDA KARAR ANKARA'NIN Bloomberght, 30 Kasım 2016

Yine tehtid ettiler

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)

İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi?

Kenyada otele saldırı: 12 ölü

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

ABD'nin Fransa'ya Reaper İnsansız Uçak Satışı ve Türkiye'nin Durumu 1

HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 13 Ekim 2008

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI. ( tarihi İtibariyle) Yayımlandığı Resmi Gazete

Suriye Arap Cumhuriyeti. Enformasyon Bakanlığı. Enformasyon Bakanlığı

Sektör Haberleri 22 ARALIK 2017

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

AFRİKA BÜLTENİ (29 Eylül-17 Ekim)

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti


ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: BAŞBAKAN IN İLETİŞİM VERGİSİNDE KAMUYA VERDİĞİ BEYANAT, BİZİM İÇİN BİR

Araştırma Notu 15/179

Cihatçıların silahları : Alıcı Suudiler, aracı Ürdün ve Türkiye, yüklenici Bulgaristan!

Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Moldova, Rusya, Türkiye ve Ukrayna da kamu sektöründe çalışan 20 genç yönetici adayına

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Türkiye 1991 den sonra İsrail ile ilişkilerinde genelde İsrail in en çok sorun yaşadığı Filistin

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

MEDYANIN EYLÜL AYI GÜNDEMİ - DÖRDÜNCÜ KUVVET MEDYA - Özgür Gazeteciler Platformu Salı, 04 Ekim :31

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

2017 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

Transkript:

HABER BÜLTENİ 5 Aralık 2007 Haber Özetleri Irak Irak Parlamentosunun Türkmen milletvekili Fevzi Ekrem Terzi nin, yaklaşık 50 milletvekilinin imzasını alarak, Irak Anayasasının 140. maddesini görüşmek amacıyla, Kerkük Normalleştirme Komisyonu üyelerini Irak Parlamentosuna davet ettiği bildirildi. Bunun üzerine parlamento toplantısına katılan Kerkük Normalleştirme Komisyonu parlamentoya bir ifade sundu. Yapılan toplantıda Komisyonun ifadesine karşılık ilk konuşmayı yapan Fevzi Ekrem Terzi, şunları söyledi ve cevap istedi: 1- Kerkük ten başka şehirlere göç eden ailelerin zorla göç ettirildiklerine dair ellerinde bir kanıt var mı? Kerkük ten giden bazı aileler göç ettirilmemiş ve kendi istekleri ile gitmiş olabilir. 2- Geri dönen ve tazminat verilmesi gereken ailelerin toplam sayısı ne kadardır? 3- Komisyon un, 140. maddenin öngördüğü uygulamaları (normalleştirme ve sayım) gerçekleştirmeyerek, bu uygulamaları yok saymakta ve direkt olarak 3. aşamaya (referandum çalışmaları) geçtiği görülmektedir. 140. maddeyle ilgili düzenlemeler yapılmazken, sadece son aşama için çalışıldığı ve bu bağlamda göçmen ailelerle ilgili bölümün uygulamaya başlandığı ortadadır. Tazminat olarak ödenmesi gereken kayıt altında olan 260 milyar dinarın yaklaşık 40 milyar dinarın harcandığı görünüyor. Yaklaşık 1 yıldan fazla yapılan bu çalışmaların tamamlanması için ne kadar daha para sarf edilmesi gerekmektedir? 4- Komisyon üyeleri arasında bir mutabakat olmadığı gözlemlenmektedir. 5- Kerkük kentindeki göçmenlere ve geri dönenlere ödenen tazminat dosyalarının incelemesi yapıldı mı? Cevabınız evetse, bu inceleme Komisyon üyeleri tarafından mı yoksa başka bir heyet tarafından mı yapılmıştır? 6- Komisyon un mekanizması, düzenlemesi ve sistematik çalışmalarını kim onaylamıştır? 7- Komisyon, özellikle normalleştirme ile ilgili düzenlemeler konusunda büyük bir yetkiye sahip olmasına rağmen, sadece tazminatlarla ilgilenen bir kurum gibi göze çarpmaktadır. 8- Mülk davalarının ne kadarının elinize ulaştığını ve hangilerinin çözüldüğünü tespit edebildiniz mi? 1

9- Kerkük Mülk Komisyonuna karşı bazı engellemelerin olduğu, hatta Kerkük teki il yönetiminin yetkilileri tarafından bazı büroların kapatıldığı bilinmektedir. 10- Komisyon un mekanizmasının yeniden tartışılması gerekmektedir. 11- Komisyon un çalışmalarının ne kadar açık ve şeffaf çalıştığını bilmek için tüm siyasi grupların temsilcilerinin yer alacağı yeni bir heyet teşkil edilmelidir. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı ve Irak Parlamentosunun Türkmen üyesi Sadettin Ergeç ise parlamentoda yaptığı konuşmada, Fevzi Ekrem in yaptığı açıklamaları desteklediğini dile getirdi. Ayrıca Irak Parlamentosu ve Kerkük Normalleştirme Komisyonu üyesi İman El-Esedi de, Fevzi Ekrem in konuşmasını destekledi. Irak Parlamentosundaki diğer bir Türkmen milletvekili Abbas El-Beyati ise bu sıkıntılı dönemde 140. maddenin uygulanmasının doğru olmadığını söyledi. (www.bizturkmeniz.com) ABD Savunma Bakanı Robert Gates, temaslarda bulunmak üzere Irak'a gitti. ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Geoff Morrell, Gates'in, son ziyaretinden bu yana gelinen noktayı görmek üzere Irak'ı ziyaret ettiğini söyledi. Irak ziyaretine Musul'dan başlayan Gates'in, ilk etapta bu ülkedeki Amerikalı komutanlarla bir araya geleceği, daha sonra görüşeceği Iraklı yetkililerden, azalan şiddet olaylarını fırsat bilerek Şiilerle Sünniler arasında köprü kurulmasına yönelik imkânlar üzerinde durulmasını isteyeceği belirtildi. Morrell, Gates'in Irak'ta bulunduğu sırada Başbakan Nuri El Maliki ile görüşeceğini de söyledi. (AA)(AP)(REUTERS) Irak ın kuzeyinde KDP ve KYB arasında yapılan anlaşmaya göre, önümüzdeki ayın sonunda sözde Kürt bölgesi yönetiminin Celal Talabani nin liderliğinde olan KYB ye geçeceği bildirildi. KDP nin siyasi büro üyesi Mahmut Mehmet, her iki partinin henüz anlaşma konusunu görüşmek amacıyla bir araya gelmediğini belirtirken, KYB siyasi büro üyesi Sadi Ahmet de, iki parti arasında yapılan anlaşmaya uymaları gerektiğini söyledi. (www.iraqpa.net) Koalisyon güçleri yayınladığı bir bildiride, Irak Uzlaşma Cephesi Başkanı Adnan El-Düleymi nin evine yapılan operasyona koalisyon güçlerinden katılım olmadığı, operasyonun Irak güvenlik güçleri tarafından düzenlendiği açıklandı. (www.wasatonline.com) Katar da toplanan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) yayınladığı bildiride, Irak ın güvenlik durumunda ilerleme sağlanmasının, Körfez Ülkelerini rahatlattığı ifade edildi. Körfez İşbirliği Konseyi, Irak hükümetinden, ulusal barışın gerçekleşmesi için iki kat çaba harcaması talebinde bulundu. (www.hewarat.dk) Avrupa Güvenlik ve Savunma Parlamenterler Asamblesi (AGSPA) genel kurulunda, Türkiye'ye terörle mücadele konusunda gerekli desteğin verilmesi istendi. İngiliz raportör Robert Walter tarafından hazınlanan rapor ve buna bağlı karar tasarısı tartışılarak onaylandı. Kararda, "AB ülkelerinin, kendi topraklarında terör örgütünün uyuşturucu trafiği, kara para aklanması, silah ticareti, şiddet ve nefreti körükleyici faaliyetleriyle yeni terörist adayları toplama arayışlarına karşı gerekli önlemleri alması" istendi. Kararda ayrıca, "Irak merkezi yönetimi ve Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimin, terör örgütünün 2

faaliyetlerini kontrol altına alma çabalarına destek verilmesi" çağrısında bulunuldu. AB'nin Türkiye'ye, terör örgütüne yönelik olarak "orantısız" bir askeri operasyon yapmaması yolunda tavsiyede bulunması istenen kararda, terör örgütünün son saldırılarının, bölgeyi her an patlamaya hazır ciddi bir gerginliğe sürüklediği belirtildi. Kararda ayrıca, Türkiye'den Kürt kökenli yurttaşlar da dahil olmak üzere bütün yurttaşların haklarına saygı gösterecek, siyasi reform sürecini devam ettirmesi istendi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de genel kurulda yaptığı konuşmada, "PKK terör örgütünün elebaşılarıyla birlikte teröristlerin yüzde 70'inin Irak ın kuzeyindeki kamplarda barındığının tahmin edildiğini'' söyledi. Haklarında uluslararası tutuklama emri çıkartılan terör örgütü elebaşılarının, hiçbir sınırlama ve denetime tabi tutulmadan her türlü faaliyeti Irak ın kuzeyinde sürdürdüğünü belirten Gönül, ''Türk güvenlik güçlerinin, sınır ötesi operasyonunun tek ve açık bir hedefi bulunduğunu, bunun da terör örgütünün Irak ın kuzeyindeki varlığına son vermek olduğunu'' kaydetti. (AA) ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin, terör örgütü PKK'ya karşı hafta sonunda düzenlediği operasyonu kendi ulusal güvenlik kaygılarından dolayı gerçekleştirdiğini belirterek, ''Türkiye, eylemleri için ABD'den yeşil ışık veya kırmızı ışık almaz'', ifadesini kullandı. Bakanlık sözcüsü Tom Casey, operasyona ilişkin bir soru üzerine, ''diğer dostlarımız ve müttefiklerimiz gibi Türk hükümeti, eylemleri için ABD'den yeşil ışık veya kırmızı ışık almaz. Türk hükümeti bunu, ulusal güvenlik kaygılarından ve PKK'nin hepimize karşı oluşturduğu ortak tehditten dolayı yaptı'', dedi. Casey, düzenlediği günlük basın toplantısında, ''daha önce de dile getirdiğimiz gibi bizim kesinlikle PKK'nın tasfiye edildiğini ve hiçbir yerde güvenli sığınak bulamadığını görmek şeklinde ortak bir hedefimiz var. Başkan Bush'un, Başbakan Erdoğan'a görüşmelerinde belirttiği gibi bu konuda Türk hükümetiyle işbirliği içinde çalışmaya niyetliyiz'', diye konuştu. Sözcü Casey, bu sorunla, geniş çaplı bir kara operasyonuyla değil ilgili herkesin birlikte çalışması yoluyla mücadele edilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini koruduklarını da kaydetti. (AA) Irak Uzlaşma Cephesi milletvekillerinden Abdulmutlak El-Cuburi, kapatılan Baas Partisi üyelerinin üst düzey devlet görevlerine getirilmesini önleyen Baasçıları Temizleme Yasasının, Sünnileri cezalandırmaya yönelik ırkçı bir yasa olduğunu söyledi. Daha önce başbakan yardımcılığı görevinde de bulunan Abdulmutlak El-Cuburi, Baasçılarla ilgili söz konusu yasanın maddelerinin görüşüldüğü parlamento oturumunda yaptığı konuşmada Baasçıları Temizleme Yasası, Baas Partisi nin kökünü kurutamaz, bu yasa Irak halkının bir bölümünün kökünü kurutmuştur, dedi. Cuburi, demokrasinin ırkçılık ve ayrımcılıkla birlikte sürdürülemeyeceğini söyledi. Cuburi nin konuşmasını kesen Irak Uzlaşma Cephesi üyesi ve Parlamento Başkanı Mahmud El-Meşhedani ise Cuburi den siyasi demeçler vermeyi bırakarak yasanın teknik boyutlarıyla ilgili görüşlerini açıklamasını istedi. (www.yakindoguhaber.com) BM'nin, Irak'ta şiddetin azalmasına paralel olarak evlerine dönen 5 bin Iraklı mülteci için 11,4 milyon dolarlık yardım programı oluşturduğu bildirildi. BM temsilcisi Staffan de Mistura, Irak Göçmen Bakanı Abdül Semad Rahman ile düzenlenen ortak basın toplantısında, Irak hükümetinin verilerine dayanarak, 3

yakında yurt dışından Irak'a 40 bin mültecinin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş 10 bin Iraklının evlerine döndüğünü söyledi. De Mistura, oluşturdukları yardım programının herhangi bir hükümet yardımına katkı olacağını belirtti. Bakan Rahman da, eve dönüşte önceliğin, Iraklı mülteci ailelerine uygun hizmeti veremeyen komşu ülkelerdeki Iraklılara verileceğini bildirdi. Rahman, diğer ülkelerdeki Iraklı ailelerden, Irak'taki durum tamamen istikrara kavuşuncaya kadar beklemelerini isteyeceklerini belirtti. (AA)(AP) KDP Dış İlişkiler Sorumlusu Sefin Dizai, Irak'ın kuzeyindeki sözde yönetimin lideri Mesut Barzani'nin yakında Erbil'e döneceğini söyledi. Dizai muhabirine yaptığı açıklamada, Barzani'nin Irak dışında olduğunu ve birkaç gün içinde döneceğini belirterek, ''Barzani'nin önümüzdeki hafta içerisinde burada bir dizi randevu ve görüşmeleri bulunmaktadır. Bu nedenle Mesut Barzani yakında Erbil'e dönüyor'', dedi. Bazı basın yayın organlarında bir süredir Irak'ın kuzeyindeki sözde yönetimin lideri Mesud Barzani'nin kayıp olduğu yönünde haberler yer almıştı. (AA) İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Lübnan'daki binlerce Iraklı mültecinin Irak'a "zorla" geri gönderilme veya Lübnan'da ne zaman sona ereceği belli olmayan hapis hayatı arasında seçim yapmaya zorlandığını bildirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün dün yayımladığı "Burada çürümek veya orada ölmek: Lübnan'daki Iraklı mültecilerin kederli seçimi" adlı raporda, Lübnanlı yetkililer, geçerli vizeleri bulunmayan Iraklı mültecileri gözaltına almak ve bu kişileri Irak'a geri dönmeye zorlamak için hapishanelerde tutmakla suçlandı. Raporda, Lübnan'daki 50 bin Iraklı mülteciye, belirsiz bir süre için gözaltında kalmak veya Irak'a geri dönmeyi kabul etmek şeklinde iki kötü seçenek sunulduğuna dikkat çekildi. Lübnan polisinin tutuklamalarının sistemli olmadığına değinilen raporda, Lübnan hükümetine, bu kişilere çalışma izni ve uzatılabilir oturma iznini garanti edecek geçici bir yasal statü verilmesi ve sığınma hakkı konusundaki düzenlemeleri ve yasaları kabul etmesi çağrısında bulunuldu. (AA)(AFP) BM'nin Irak'taki özel temsilcisi Steffan de Mistura, ülkenin, savaştan kaçan mültecilerin kitlesel olarak dönüşüne hazır olmadığı uyarısı yaptı. Steffan De Mistura, Bağdat'ta yaptığı basın toplantısında, geçen haftalarda binlerce Iraklı'nın ülkeye dönmesiyle ilgili olarak, "Bu kitlesel bir dönüş değil ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, durumun hassasiyeti nedeniyle kitlesel bir dönüşü tavsiye etmiyor" diye konuştu. Irak'taki güvenlik durumunda gelişmelerin bulunduğunu kaydeden De Mistura, politik gelişmenin yavaş olması nedeniyle güvenlik durumunun hala istikrarlı olmadığını söyledi. De Mistura, hükümetin "daha büyük rakamlar için acil olarak hazırlık yapması gerektiğini" belirterek, dönüş yapan Iraklıların kısa vadede kendilerini mutlu hissedebileceğini, ancak orta vadede güvenlik sorunları ve insani sorunlarla yüz yüze kalacakları uyarısında bulundu. Savaş nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon Iraklının ülke içinde göç ettikleri 2,2 milyonunun ise ülke dışına kaçtıkları belirtiliyor. (AA)(REUTERS) Irak, BM Güvenlik Konseyinden koalisyon güçlerinin görev süresini bir yıl daha uzatmasını isteyecek. Hükümet sözcüsü Ali Dabbağ, yaptığı açıklamada, hükümet içinde, koalisyon güçlerinin bu yılın sonunda dolacak görev süresinin 4

son kez uzatılması konusunda anlaşma sağlandığını söyledi. Irak Başbakanı Nuri El Maliki de, geçen ay sonunda yaptığı bir açıklamada, BM Güvenlik Konseyinden çok uluslu gücün görev süresini 2008'de sona erecek biçimde son kez uzatmasını isteyeceklerini bildirmişti. BM himayesindeki ABD güçleri ve diğer ülkelerin birliklerinin Irak'taki görev süresinin uzatılması için her yıl Güvenlik Konseyinden onay alınması gerekiyor. (AA)(REUTERS) Irak'ın kuzeyindeki uluslararası Musul Havaalanının 14 yıl aranın ardından Pazar akşamı yeniden açıldığı bildirildi. Amerikan ordusundan yapılan yazılı açıklamada, bakım gören havaalanının 14 yılın ardından yeniden hizmete girdiği belirtilirken, ilk seferin Pazar akşamı Bağdat üzerinden Suudi Arabistan'a yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, ilk seferde, Mekke'ye gidecek hacı adaylarının taşındığı, Irak Havayolları'na ait uçağın 152 yolcuyla kalktığı bildirildi. Askeri olan Musul'daki havaalanı 1992'de ticari uçuşlara açılmış, ancak Körfez Savaşı'ndan 2 yıl sonra, 1993'te Amerikan ordusu alanı uçuşa yasaklı bölge ilan edince, seferler durmuştu. Havaalanı terminal binası ile pistin, Amerikan ordusu tarafından yenilenip bakım yapılarak, uluslararası uçuşlara hazır hale getirildiği belirtiliyor. (AA)(AFP) Iraklı radikal Şii lideri Mukteda Sadr hareketi, Irak'ın güneyinde El Kaide'yle mücadele amacıyla ABD'ye bağlı aşiret milisleri kurulmasını reddetti. Sadr hareketinin Basra'daki bürosunun lideri Şeyh Abdürrezzak El Nidavi, Necef'te, hareketin genel merkezini ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, "Bu tür grupları reddediyoruz. Bu girişimin doğrudan Sadr hareketini hedeflediğini düşünüyoruz. Basra'nın böyle gruplara ihtiyacı yok", dedi. Amerikan ordusunun, aşiretleri ve Sünni toplumunu El Kaide'ye karşı seferber etme programı çerçevesinde, çok sayıda eski direnişçi hükümet güçlerine katılmıştı. (AA)(AFP) Irak'ta 5 İngiliz'i kaçırdığını ileri süren bir Şii örgüt, El Arabiye televizyonunda yayınlanan bir video kasette, İngiltere'den 10 gün içinde askerlerini Irak'tan çekmesini istedi. Televizyonun haberine göre, 5 İngiliz'i mayıs ayından bu yana rehin tutan örgüt, kaydı 18 Kasımda yapıldığı görülen video kasetin yayınlanmasından itibaren 10 gün içinde İngiltere'nin Irak'taki askerlerini çekmesi istedi, aksi durumda ''ilk uyarı olarak'' rehinelerden birini öldüreceği tehdidinde bulundu. Video kasetin yayınında, Şii ''Irak İslami Direnişi'' örgütü pankartı önünde oturan bir rehinenin, ''Adım Jason. Bugün 18 Kasım. 173 gündür buradayım ve unutulduğumu düşünüyorum'', şeklinde ifadesi de yer aldı. Kasette, ayrıca rehinenin üzerine silahlarını doğrultan maskeli iki militan görüldü. (AA)(REUTERS) Ermenistan, Irak'taki askerlerinin görev süresini uzattı. Ermenistan Savunma Bakanı Mihail Harutiunyan parlamentonun, Irak'taki askerlerin görev süresinin bir yıl daha uzatılmasını onayladığını belirtti. Harutiunyan, "Ermenistan'ın bu barış operasyonuna katkısının, ABD ve NATO ile işbirliğini derinleştirmeyi sağladığını" söyledi. Ermenistan'ın 46 askeri, 25 Ocak 2005'ten bu yana Irak'ta görev yapıyor. (AA)(AFP) Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeyinde direnişçilerin saldırısına uğrayan Amerikan askerlerinden 2'sinin öldüğü bildirildi. Amerikan ordusundan yapılan 5

açıklamada, Selahaddin vilayetinde dün düzenlenen operasyon sırasında yapılan saldırıda 2 askerin de yaralandığı belirtildi. Amerikan Associated Press haber ajansının verilerine göre, Irak Savaşının başladığı 2003 yılının Mart ayından beri Irak'ta hayatını kaybeden Amerikan askerlerinin sayısı 3885'e ulaştı. (AA)(AP) Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeydoğusunda düzenlenen intihar saldırısında en az 8 kişinin öldüğü bildirildi. Polis açıklamasında, intihar eylemcisinin bir polis merkezini hedef aldığı saldırıda 30 kişinin de yaralandığı kaydedildi. Polis, ölenlerden 4'ünün polis, 2'sinin peşmerge, 2'sinin sivil olduğunu açıkladı. (AA)(AP) Irak'taki ABD ordusu adına yapılan açıklamada, Amerikan askerlerinin, El Kaide militanlarına yönelik operasyonlar sırasında yanlışlıkla 4 Iraklı sivili vurduğu ve bu kişilerden birinin öldüğü bildirildi. Açıklamada, Bağdat'ın 30 kilometre kuzeyindeki Termiye'de dur ihtarına uymayan ve iki uyarı ateşine rağmen askerlere doğru ilerlemeye devam eden araca ateş açan Amerikan askerlerinin, aracın içindeki 4 kişiyi vurduğu kaydedildi. Yaralanan yolculardan birinin hastaneye kaldırılırken yolda öldüğü belirtilen açıklamada, "Koalisyon güçlerinin gayretle Irak'ı terör ağlarından kurtarmaya çalışırken Iraklıların yaralanması ve ölmesinden üzüntü duydukları" ifade edildi. ABD ordusu adına iki hafta önce yapılan benzer bir açıklamada da Amerikan askerlerinin iki ayrı olayda, biri çocuk 5 Iraklı sivili öldürdüğü bildirilmişti. İki hafta önceki olaylarda da dur ihtarına uymadığı ileri sürülen araçtakiler vurulmuştu. Amerikan askerlerinin 2003'teki işgalden bu yana özellikle hava saldırılarında ve "Humvee" tipi zırhlı araçlarla konvoy halinde gezerken aşırı güç kullanımının Irak halkının öfkesine neden olduğu bildiriliyor. (AA)(REUTERS) Amerikan ordusunun geçen ay, Irak'taki El Kaide örgütünün liderinin yakın çevresinden bir kişiyi öldürdüğü bildirildi. Amerikan ordusu tarafından yayımlanan bildiride, Samarra'da 17 Kasımda düzenlenen operasyonda El Kaide örgütünün bir üyesinin öldürüldüğü, yapılan DNA testlerinin ardından bu kişinin Ebu Maysara olduğunun belirlendiği belirtildi. Ebu Beşh'ir adıyla da bilinen Maysara'nın Suriye uyruklu olduğu kaydedildi. Bildiride, Maysara'nın terörist eylemlerin dini ve ideolojik meşrulaştırılmasından sorumlu olduğu, aynı zamanda örgüt operasyonlarına lojistik destek sağladığı ve örgütün medya ağının önde gelenlerinden olduğu belirtildi. (AA)(AFP) Irak'ın kuzeyinde bomba yüklü araçlarla düzenlenen iki ayrı saldırıda, ilk belirlemelere göre 4 kişinin öldüğü, 19 kişinin yaralandığı bildirildi. Polis yetkililerinin açıklamalarına göre, Kerkük kentinde bir polis konvoyunun geçişi sırasında park halindeki patlayıcı yüklü aracın infilak etmesi sonucu 3 peşmerge öldü, 12'si yaralandı. Saldırı sırasında konvoyda Süleymaniye'den doğuya giden bir polis şefi bulunduğu bildirildi. Musul kentinde yine park halindeki bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda, hedef alındığı düşünülen polis konvoyunun isabet almadığı, bir sivilin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı kaydedildi. (AA)(AP) Ortadoğu 6

Amerikan istihbaratı, Irak'ta hiçbir zaman doğrulanmayan kitle imha silahlarının varlığına dair geçmişteki başarısızlıklarının ardından, İran'ın nükleer silah programını 2003'te durdurduğuna ilişkin dün yayınladığı şaşırtıcı raporla, yöntem değişikliğine gittiğini gösterdi. Amerikan istihbaratının 16 ajansının raporunda, İran'ın nükleer silah elde etme çabalarını 2003 sonunda durdurduğu, ancak bu ülkenin 2010 ve 2015 arasında nükleer silaha sahip olabilecek duruma gelebileceğinin altı çizildi. Amerikan istihbaratının bu raporu, askeri amaçlarla uranyum zenginleştirmekle suçladığı İran'a karşı 3. dalga yaptırımların kabul edilmesi için çabalarını artıran Bush yönetiminin tutumuyla çelişirken, isminin açıklanmasını istemeyen Amerikalı istihbarat yetkilileri, 2005'te İran'la ilgili son nükleer program değerlendirmesinden beri, bu ülkeyle ilgili yeni istihbarat ve analiz yöntemlerinin kullanıldığını belirttiler. Amerikalı yetkililer, yeni yöntemlerin Irak'ta geçmişte kaydedilen başarısız istihbarat raporlarından sonra benimsendiğini söylediler. ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi'nden uzman Michael Levi ise, İran'ın nükleer silah programını 2003 sonunda askıya almasının savaşa karşı bir koz olduğunu, ancak Washington ve Avrupalı müttefiklerinin, tüm nükleer faaliyetlerinden vazgeçmesi için Tahran üzerindeki baskıyı sürdürmelerinin gerekli olduğunu söyledi. Amerikan raporuna göre, İran'ın 2003 sonunda nükleer silah programını durdurduğu yolunda "yüksek derecede güvenilir" ve bu programın bu yılın ortasında başlatılmadığına dair de "orta derecede güvenilir" istihbarat bulunduğunu belirten Levi, "Bu acil bir sorunla karşı karşıya bulunmadığımızı göstermiyor, zira İran'ın giderek daha fazla nükleer malzeme üretme kapasitesi hala tehlike oluşturuyor", diye konuştu. Nükleer terörizmle ilgili bir kitabın yazarı Amerikalı uzman, "İran'ın silahlanma konusunda isteği bulunmadığını düşünmek açıkça yersiz", dedi. (AA)(AFP) İran yönetimi, Amerikan istihbaratının nükleer programına yönelik açıkladığı raporu olumlu karşıladı. Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, rapora ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, "Barışçıl amaçlı nükleer faaliyetlerimiz hakkında geçmişte şüpheleri olanların düşüncelerini gerçekçi bir şekilde düzeltmelerini olumlu karşılıyoruz", dedi. Mutteki, ülkesinin nükleer faaliyetlerinin dünya için giderek daha "şeffaflaştığını" da kaydetti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) da, Amerikan istihbaratının "İran'ın nükleer silah programını 2003'te durdurduğuna" ilişkin raporunun, kurum müfettişlerinin İran'ın nükleer silah programıyla ilgili bulgularını desteklediğini bildirdi. UAEK'nın üst düzeydeki bir yetkilisi, Amerikan istihbaratının son raporunun, UAEK Başkanı Muhammed El Baradei'nin de defalarca belirttiği gibi, "Kurum müfettişlerinin bulgularına göre, İran'ın nükleer silah programı açık ve mevcut bir tehlike oluşturmuyor, müzakereler için bol bol zaman var" şeklindeki değerlendirmelerini desteklediğini söyledi. Yetkili, Amerikan raporunun, kurumun "İran'ın, herhangi bir yerinde nükleer silah programıyla ilgili, ilan edilmemiş bir istihbarat bilgisi ne de kanıtı var" açıklamalarıyla uyumlu olduğuna da dikkati çekti. ABD Başkanı George W. Bush ise, ABD istihbaratının İran'ın nükleer programıyla ilgili son raporunun, bu ülkenin nükleer niyetleri konusunda "uyanık olmaları" gerektiğini gösterdiğini söyledi. Bush, düzenlediği basın toplantısında, "Bu raporu bir uyarı sinyali olarak görüyorum. Nükleer programları vardı, programı durdurdular. Uyarı sinyali olmasının nedeni ise programı tekrar başlatabilecek olmalarıdır", dedi. Yeni istihbarat raporundan geçen hafta haberi olduğunu belirten Bush, bu raporun 7

diplomatik baskıyı azaltma nedeni olmayacağını, İran'a karşı "değerli bir cephane" olacağını söyledi. Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, ABD ve müttefiklerinin, İran'ın nükleer hakkını kabul etmekten başka seçenekleri olmadığını öne sürdü. (AA) Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) yıllık olağan zirvesi sona ererken, Körfez monarşileri paralarını düşmesine rağmen Amerikan dolarına endekslemeye devam etme kararı aldı. Katar Başbakanı Şeyh Hamad Bin Cassem El Hani, Katar'ın başkenti Doha'da dün başlayan zirvenin kapanışındaki konuşmasında, "Şu andaki siyaset, dolara endekslenmeye devam etmektir. KİK dolar nedeniyle endişelenmektedir" dedi ve ortak para birimi konusunda henüz karar alınmadığını açıkladı. KİK Genel Sekreteri Abdurrahman El Attiya da liderlerin 2010 yılına kadar ortak para birimine geçmek için çalışmaya devam etmeye karar verdiklerini belirtti. Körfez monarşilerinin 1 Ocak 2008'de ortak pazar ilan edeceği açıklanmış, El Attiya, "Ortak pazar, KİK devletlerinin vatandaşlarına Körfez ekonomisi tarafından sunulan fırsatlardan yararlanma imkanı verecek ve üye ülkelerle yabancılara yatırımlar yapmaları için çok daha önemli sahalar açacak" demişti. Zirvede, İran'ın nükleer faaliyetleri de gündemdeydi. KİK üyeleri, İran'ı, nükleer programı nedeniyle Batı ile arasındaki krize barışçı yollardan çözüm bulmaya çağırdı. KİK'in nihai bildirisinde, "Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Umman ve Bahreyn liderleri İran'ı uluslararası toplumla diyaloğa devam etmeye ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliği yapmaya davet etmektedir", denildi. KİK'in bu zirvesine, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın katılımı damgasını vurmuştu. İran, Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın da katıldığı KİK zirvesinde ilk kez yer almış oldu. (AA) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) 28. Zirvesi için Katar'ın başkenti Doha'da bulunan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, dün zirvenin kapanış oturumuna katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen zirveye katılan Aydın, önceki gün Katar Emiri Şeyh Hamid Bin Halife El Tani'nin verdiği akşam yemeğine katıldı ve Katar Emiriyle görüştü. Aydın, dün ise zirvenin kapanış oturumuna katıldı. Ekonomik işbirliği, güvenlik ve teknolojik gelişmeler gibi konuların ele alındığı zirvede, Türkiye gözlemci sıfatıyla bulundu. KİK zirvesinin kapanışında, Körfez monarşilerinin 1 Ocak 2008'de ortak pazar ilan edeceği duyuruldu. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Umman ve Bahreyn'in oluşturduğu KİK'in bu zirvesine, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın katılımı damgasını vurdu. (AA) İran, Basra Körfezi ülkelerine, bölgedeki güvenliğin artırılması için "ortak askeri güç" kurmayı önerdi. Yarı resmi Fars ajansının bildirdiğine göre, resmi temaslar için 2 gündür Tahran'da bulunan Umman üst düzey askeri heyeti bugün, İran Savunma Bakanı Mustafa Muhammed Neccar ile görüştü. İran'ın dış siyasetinin bütün ülkelerle, özellikle komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurulması olduğunu söyleyen Neccar, Körfez ülkelerine, "bölge güvenliğinin artırılması, kaçakçılık ve terörle mücadele için" ortak askeri güç kurulmasını önerdi. Bölgesel güvenliğin artırılmasının bölge ülkelerinin işbirliğine bağlı olduğunu vurgulayan Neccar, "Yabancı güçler bölgedeki kaynakları yağmalamak ve kendi uzun vadeli emellerine ulaşmak için bölge ülkelerini İran'dan korkutarak uzaklaştırmak istiyorlar", dedi ve Körfez ülkelerinden bu tehditlere 8

aldırmamalarını istedi. Neccar, "İran'ın askeri alandaki bağımsız ve yerel teknolojisini" Umman ve diğer Körfez ülkelerine aktarmaya da hazır olduğunu belirtti. İran Savunma Bakanı, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine katılmasını da Körfez ülkeleriyle ilişkilerde "dönüm noktası" olarak nitelendirdi. (AA) Filistinli başmüzakereci Ahmed Kurey, 12 Aralıkta başlayacak İsrail-Filistin barış müzakerelerinde her alandan uzmanlardan oluşan 7 ila 9 ekiple yürütüleceğini söyledi. Kurey yaptığı açıklamada, her iki taraftan sınırlar, toprak, yerleşim birimleri, Kudüs, mülteciler, su, çevre, güvenlik ve ikili ilişkiler gibi farklı dosyalar üzerinde çalışan 7 ile 9 ekibin bulunacağını ve gelecek günlerde müzakereleri izlemek ve müzakerecilere tavsiyelerde bulunmak üzere bir Filistin Yüksek Komitesi kurulacağını belirtti. Her bir Filistinli ekibin, alanında uzman kişilerden oluşacağını da kaydeden Kurey, "Gizli müzakere olmayacak; çünkü buna ihtiyacımız yok. Bununla birlikte görüşmeler basından uzakta yapılacak ve içerikleri hakkında basına hiçbir açıklama yapılmayacak", dedi. Müzakerelerin sonuçları hakkında iyimser olup olmayacağının sorulması üzerine de Kurey, Annapolis zirvesinin yeni bir başlangıç noktası olduğunu, zirveden sonraki dönemin karmaşık ve zorlu olduğunu ve 7 yıl sonra müzakerelere başlayacak olmasının iyimserlik telkin ettiğini söyledi. Kurey, "Yollarımıza çiçekler serpilmeyecek, tersine dikenlerle dolu olacak", ifadesini de kullandı. (AA)(AFP) Fransa'nın başkenti Paris'te 17 Aralıkta yapılması planlanan ve Filistin devletinin kurulmasını mali açıdan desteklemek amacındaki bağışçılar konferansına 90 kadar heyetin davet edildiği açıklandı. Fransa Dışişleri Bakanlığı, 68 ülkeye davetiye gönderildiğini, davetliler listesinde, ABD'nin Annapolis kentinde 27 kasımda yapılan geniş katılımlı Ortadoğu Konferansına katılan ve aralarında İsrail, Suudi Arabistan ve Suriye'nin de bulunduğu ülkelerin yanı sıra bütün AB ülkeleri, bütün G-8 ülkeleri, Brezilya, Endonezya ve Hindistan gibi büyüyen ülkelerle Şili gibi Filistin kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerin yer aldığını açıkladı. Bakanlık açıklamasında, davetiyelerin BM Genel Sekretaryası, AB Komisyonu ve Parlamentosu, Arap Birliği, İslam Konferansı Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara da gönderildiği kaydedildi. Açıklamada, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Arap kalkınma fonları gibi uluslararası finans kurumlarının da davet edildiği, Fransa'nın başkanlığındaki konferansa, Ortadoğu Dörtlüsü'nün temsilcisi Tony Blair, geleneksel olarak İsrail ve Filistin arasında barışa çok katkı sağlayan Norveç ile Avrupa Komisyonunun eşbaşkanlık yapacağı ifade edildi. Söz konusu konferansın, 1996'dan beri Filistin konulu en geniş katılımlı bağışçılar konferansı olacağı belirtiliyor. (AA)(AFP) Filistin Yönetimi, Batı Şeria'daki Filistin kentlerinde huzur ve güvenliği sağlama planı doğrultusunda, Nablus'tan sonra Tulkarem'e de eğitimlerini yeni tamamlamış Filistin polislerinin konuşlandırılmasına başladı. Tulkarem Valisi Talal Dweykat, Filistin resmi haber ajansı Ma'an'a yaptığı açıklamada, yönetimin talimatları doğrultusunda halkın huzur ve güvenliğini sağlamak, yasaları hâkim kılmak amacıyla bu sabahtan itibaren kentin her bölümüne yeni güvenlik ekiplerinin yerleştirilmeye başlandığını söyledi. Kente en az 500 yeni güvenlik gücünün yerleştirilmesi öngörülüyor. Ekipler, kontrol noktaları ve 9

bariyerler oluşturarak kentte trafik ruhsatı olmayan, bir anlamda çalınmış araçları, ayrıca ruhsatsız silahları toplayacaklar. Tulkarem Valisi Dweykat, hiçbir fark gözetmeksizin yasaları herkese karşı eşit uygulayacaklarını söyledi. Vali, güvenlikle ilgili tüm kuruluşların bu konudaki çabalara katılacaklarını belirtirken, güvenlik uygulamasının başarısının, güvenlik kuruluşlarıyla yerel konseyler ve ulusal güvenlik güçlerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da yakın işbirliğine bağlı olduğunun altını çizdi. Güvenlik planı uygulamasına geçilen Batı Şeria'daki iki kentte de mevcut polis ekiplerine dışarıdan yeni "özel tim" desteği sağlanması, herhangi bir olay meydana geldiğinde intifa olaylarını hep birlikte yaşamış Filistinli güvenlik güçlerinin, militanları, arkadaşlarını kayırabileceği, onlara müdahale etmeyecekleri endişesinden kaynaklanıyor. "El Kuvve Hassa - Özel Kuvvet" olarak adlandırılan yeni Filistinli polisler, belirli koşulları taşıyanlar arasından seçildikten sonra Eriha'da özel eğitime tabi tutuluyor. Özel kuvvette yer alanlarla mevcut polis gücünün maaşları arasında bir fark bulunmuyor. (AA) İsrail'in Doğu Kudüs'te 300 yeni konut inşa etmeyi planlaması Filistinlilerin tepkisine yol açtı. İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in sözcüsü Mark Regev, yeni konut inşaatının Filistinlilerle barışı sağlayacak "Yol Haritası"na aykırı olmadığını öne sürdü. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yardımcısı Nimer Hammad ise bu girişimin barış sürecini engelleyebileceği uyarısında bulundu. İsrail'in barış sürecini durduracak politikalarda ısrarlı olduğunu belirten Hammad, inşaat projelerinin sürmesi kararının ayrıca, "uluslararası toplumun ve Annapolis konferansının çabaları ile barış sürecinin destekçisi ABD'nin inanılırlığını zedeleyeceğini" kaydetti. İsrail, 1967 Arap-İsrail Savaşı sırasında Doğu Kudüs'ü ele geçirmişti. (AA)(REUTERS) İsrail'in, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde düzenlediği saldırıda 3 Filistinli öldü, 5 Filistinli yaralandı. Filistinli sağlık görevlileri ve bölge sakinleri, saldırıda, İzzeddin El Kassam Tugayları'nın hedef alındığını söylediler. Görgü tanıkları, İsrail tanklarının, Filistinli gruba ateş açtığını belirtti. İsrail ordusu ise bölgeye hava saldırısı düzenlendiğini açıkladı. İsrail, saldırıyı düzenlediği tarım bölgesinde, İsraillilere yönelik roket saldırılarının önüne geçmek için sık sık operasyon düzenliyor. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'ı vurmaya devam etmekte kararlı olduğunu söyledi. (AA)(AP)(AFP) İsrail'deki gönüllü arama kurtarma örgütü Zaka, Hamas'ın Şam'daki lideri Halid Meşal hakkında, savaş suçu işlediği gerekçesiyle Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açıyor. Yedioth Ahranot gazetesinin haberine göre, Zaka Başkanı Yehuda Meşi-Zahav, amaçlarının, Hamas ile mücadelede uluslararası yargı sistemini kullanmak olduğunu belirtti. Meşal'e yönelik suikast teşebbüslerine atıfta bulunan Meşi-Zahav, "Eğer onu Ürdün'de öldürmeyi başaramadılarsa bir başka ülkede tutuklanmasını sağlayabiliriz", diye konuştu. Hazırlanan dava dosyasında, Gazze Şeridi ile sınırdaki, Kassam roketlerinin hedefi olan Sderot kentinin Belediye Başkanı Eli Moyal ile birlikte, Zaka yöneticileri Yehuda Meşi-Zahav ve Dudi Zilberşlag, Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal'in, 2002 yılından bu yana İsrail'de düzenlenen intihar eylemleri ve terör saldırılarında, 176 İsrailli'nin öldürülmesinden ve yüzlercesinin yaralanmasından sorumlu olduğu öne sürülüyor. Askeri hedeflere saldırılar ise 10

dava dosyasında yer almadı. İsrail hükümeti, Lahey'deki mahkemeyi resmi olarak tanımıyor. (AA) Kafkasya ve Orta Asya Cumhurbaşkanı Vekili Nino Burcanadze, yaptığı açıklamada, 5 Ocaktaki seçimlere Rusya'dan gözlemci davet etmeyeceklerini belirtti. Rusya'nın da seçimlerde Gürcistan'dan gözlemci davet etmediğini hatırlatan Burcanadze, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluştan gözlemcinin ülkelerine geleceğini ifade etti. Burcanadze, ''Rus gözlemciler tarafsız olmayacak ve bu nedenle de kendilerini davet etmedik'', dedi. Parlamentonun Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Givi Targamadze de, açıklamasında, Rusya'daki seçimlerin demokratik bir ortamda yapılmadığını belirterek, o nedenle Rus gözlemcilerin olmamasının Gürcistan'daki seçime gölge düşürmeyeceğini ifade etti. (AA) Ukrayna'da Batı yanlısı "Turuncu Devrim"e bağlı iki partinin oluşturduğu koalisyon hükümeti, başbakan adayı olarak Yulia Timoşenko'yu gösterdi. Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko'nun partisi Bizim Ukrayna'nın milletvekilleri ve Timoşenko'nun bloğu, parlamento binasında yapılan toplantıda eski başbakan Timoşenko'nun adaylığını oy birliğiyle kabul etti. Koalisyonun şimdi, Timoşenko'nun adaylığını devlet başkanının onayına sunması bekleniyor. Timoşenko'nun başbakan olabilmesi için en son 450 sandalyeli parlamentonun onayını alması gerekiyor. Koalisyon hükümetinin ayrıca, parlamento başkanlığı için Dışişleri Bakanı Arseniy Yatsenyuk'un adaylığını oy birliğiyle kabul ettiği bildirildi. Ukrayna'da 30 Eylülde yapılan seçimlerin ardından Batı yanlısı iki parti, geçen ay sonunda hükümet kurma konusunda anlaşmıştı. (AA)(REUTERS) Özbekistan, 2008 yılında Tacikistan a bin metreküpünü 100 dolardan sattığı doğal gaz fiyatını arttıracağını açıkladı. Ülkedeki tek doğal gaz taşımacılığı ve dağıtımı yapan Uztransgaz, bununla ilgili olarak Tacikgaz işletmesine 1 Ocak 2008 itibarıyla satacağı doğal gaz fiyatının artırılmasıyla ilgili uyarı yazısı gönderdi. Tacikgaz Genel Müdürü Fethiddin Mahsiddinov da Tacikgaz heyetinin bu hafta Özbek tarafıyla doğal gaz fiyatını görüşeceğini kaydederken, Tacikistan ın 2008 yılında 1 milyar metreküp doğal gaz satın alacağını belirtti. Toplam doğal gaz rezervleri 6,25 trilyon metreküp olan Özbekistan'da, 2007 yılında toplam 65 milyar metreküp doğal gaz üretilmesi hedeflenirken, bunun büyük bir kısmının ülke içinde tüketilmesinin yanı sıra 10 milyar metreküpünün Rusya ya, 3 milyar metreküpünün Kazakistan a, 850 milyon metreküpünün Kırgızistan a ve 700 milyon metreküpünün ise Tacikistan'a ihraç edilmesi öngörülmüştü. Doğal gaz üretiminde Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri arasında 2'nci, dünyada ise 10'uncu sırada bulunan Özbekistan, 2006 yılında doğal gaz ihracatından 1.038 milyar dolar elde etmişti. (AA) Diğer Haberler 11

Cezayir ile Fransa, sivil nükleer enerji alanında işbirliği anlaşmasını parafe etti. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ziyareti dolayısıyla Cezayir'de bulunan Fransız heyetinden adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, nükleer enerjinin barışçı amaçlarla kullanılmasını ve geliştirilmesini öngören anlaşmanın parafe edildiğini açıkladı. Yetkili, anlaşmanın, araştırma, teknoloji transferi, eğitim, elektrik üretimi ve uranyum zenginleştirilmesi konularında işbirliğini öngördüğünü belirtti. Bu arada, Sarkozy'nin Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika ile bir kez daha bir araya geldiği, görüşmede Cezayir İçişleri, Dışişleri ve Maliye Bakanının yanı sıra Buteflika'nın dışişleri danışmanının hazır bulunduğu bildirildi. Fransa Dışişleri Bakanı ve Sarkozy'nin dışişleri ve teknik danışmanlarının da katıldığı görüşmeden sonra Sarkozy ve Buteflika'nın birlikte yemek yedikleri de ifade edildi. (AA)(AFP) Kosova'nın nihai statüsüyle ilgili sona eren ek müzakerelerin arabulucuları Avrupa Birliği (AB) özel temsilcisi Wolfgang Ischinger, ABD özel temsilcisi Frank Wisner ve Rusya özel temsilcisi Aleksandr Bocan-Harçenko'dan oluşan ''troyka'', kendilerine verilen görevi yerine getirdiklerini bildirdi. Priştine'de önceki akşam Kosova Birlik Ekibi üyeleriyle yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, uluslararası troykanın 10 Aralık 2007'de görevinin son ereceği bir kez daha hatırlatıldı. Troyka temsilcileri, gelecek hafta BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a sunacakları raporda, Kosova'nın geleceğiyle ilgili herhangi çözüm önermeyeceklerine dikkati çekti. Kosova Başkanı Fatmir Seydiu da, Priştine için müzakerelerin son bulduğunu belirtti, "Troyka" üyelerine katkıları için teşekkür etti. En üst düzeyde Priştine ve Belgrad ekipleri arasında 120 gün süren ek müzakerelerin sonunda Kosova'nın nihai statüsü konusunda uzlaşma sağlanamadı. İlgili müzakerelerde, Kosova "bağımsızlık", Sırbistan'sa ''Belgrad egemenliğinde genişletilmiş özerklik" çözümlerinde ısrar etti. Belgrad ve Priştine'deki son temasların ardından, rapor taslağı üzerindeki son müdahaleyle birlikte "Troyka" raporunu, 10 Aralık 2007 günü Temas Grubu'na sunacak. Temas Grubu ise son raporu BM Güvenlik Konseyinin onayına havale edecek. Kosova'nın nihai statüsüyle ilgili temas grubunu ABD, Rusya, İtalya, Almanya ve İngiltere oluşturuyor. BM Güvenlik Konseyinin ek müzakere raporunu, 19 Aralık 2007'de görüşmesi bekleniyor. (AA) Dünya Basını İngiltere basını, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki istihbarat kurumlarının hazırladığı ve İran'ın nükleer silah programına 2003'te son verdiğini ortaya koyan raporu tartışıyor. Gazeteler, "Amerikan Başkanı George W. Bush'un üçüncü dünya savaşı" olarak adlandırdıkları, İran'a yönelik askeri harekât ihtimalinin ortadan kalktığında birleşiyor. Ancak bundan sonra olabilecekler konusunda görüşler muhtelif. Guardian yazarlarından Simon Tisdall, bu konuda şu görüşleri dile getiriyor: "Bush yönetimi içinde, Tahran'a yönelik askeri müdahaleden yana olanlar, artık bunu savunmakta daha büyük güçlükle karşılaşacak. George Bush'un 'üçüncü dünya savaşı" askıya alınmıştır. En azından şimdilik." "Amerika Birleşik Devletleri resmi görüşünde, CIA'in Ulusal İstihbarat Öngörüsü'nde ifade bulan bu sürpriz U dönüşü, Tahran ile ciddi diyalog kapılarının 12

aralanması için de nadir bir fırsat sunuyor." "Ancak hikâye sona ermiş değil. Mahmud Ahmedinecad ve çevresindeki sertlik yanlılarının, Amerika'nın uzattığı bu havucu kabul edip etmeyecekleri, Washington un tavır değişikliğinde sonucu kestirilemeyen unsurlardan biri." "İran Cumhurbaşkanı nükleer kartını, kamuoyu desteğini harekete geçirmek, Arap komşularını tehdit etmek ve Batı'yı, İran'ı ciddiye almaya zorlamak için kullandı. Yani nükleer program konusundaki bu belirsizlik Ahmedinecad'ın işine yaradı." "Şimdi nükleer silaha sahip olmadığı görüşüne Washington un da katılmasından hoşnut olmayacak ve soracaktır: 'Eğer Amerikan yönetimi aktif bir nükleer programın varlığına inanmıyorsa, neden İran'ı cezalandırmaya devam ediyor?" Amerikan istihbarat kurumlarının, İran'ın nükleer silah programına dört yıl önce son verdiğini savunan raporu, Başkan Bush tarafından sahiplenilmedi. Bush dün yaptığı açıklamada, Tahran'ın tehdit arz etmeye devam ettiğini dile getirdi. Peki Washington'dan yükselen bu iki ses arasındaki farkı nasıl yorumlamak lazım? Guardian yazarı Simon Tisdall'ın yanıtı şöyle: "Ulusal İstihbarat Öngörüsü raporu, genelde ya tamamen gizli tutulur, ya da bir kısmı basına sızdırılırdı. Bunun alışılmadık bir şekilde açıkça yayınlanması, herkesi hazırlıksız yakaladı. Raporun vardığı sonuçtan Bush'un bile geçen hafta haberi oldu." "Görünürde bu tercih, Washington'daki derin siyasi manevraların bir ürünü olarak algılanabilir. Bu kez Irak savaşında olduğu gibi, mevcut politikaya uygun istihbarat üretmeye zorlanmamakta kararlı olan istihbarat kurumları ve askeri yetkililerin önleyici saldırısı olarak..." "CIA ve diğer istihbarat kurumlarının böyle bir darbe yapabilmiş olması, Bush'un güçsüzlüğünün yanı sıra, kendilerinin de Irak'ın kitle imha silahları fiyaskosu konusunda ne kadar kızgın olduklarını gösteriyor. Buradaki ironi ise şu: Irak konusunda yanılan istihbarat kurumları, İran konusunda pekâlâ yanılıyor olabilir." Amerikan Ulusal İstihbarat Öngörüsü raporunda, İran'ın nükleer silah programına son vermekle beraber, uranyum zenginleştirmeye de devam ettiği vurgulanıyordu. Financial Times da olayın bu boyutuna eğiliyor ve uranyum zenginleştirmenin nükleer silah üretme ile sonuçlanmaması için, Tahran'a yönelik havuç - sopa politikası öneriyor. Gazete bu politikanın unsurlarını şöyle sıralamış: "İran ile müzakere eden altı güç; Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya, Birleşmiş Milletlerden çıkarılacak yaptırım kararlarını sertleştirmeli. Ancak öte yandan Amerika, Tahran'a yönelik düşmanca tutumuna son verip havuç uzatmalı." "Nükleer programını temize çıkarma karşılığında, İran'a güvenlik garantileri ve ekonomik ilişkiler sunulmalı. Bunlar İran'a statü kazandıran ve Orta Doğu'da istikrardan çıkar elde etmesini sağlayan adımlar olmalı. Bu, kaçırılmaması gereken bir fırsat." Times gazetesi ise, Ulusal İstihbarat Öngörüsü raporunun sonuçları karşısında rehavete kapılmayıp, İran'a yönelik baskının sürdürülmesini savunuyor. Gazetenin başyazısında dikkat çeken satırlar şöyle: "Raporun yanlış amaçlara alet edilmesi en büyük tehlike. Amerika'da Demokratlar bunu kullanarak, İran'ın oluşturduğu tehdide yönelik uyarılarla dalga geçecekler. Bu, raporu yanlış okumaktır, çünkü rapor İran'ın nükleer silah programından vazgeçtiğini değil, bunu ertelediğini savunuyor." "Ayrıca bu tavır, İran'ın komşularının duyduğu kaygıları da göz ardı etmek olur. Birleşmiş Milletler çerçevesinde daha sert yaptırımları veto eden Çin ve Rusya, şimdi bu raporun 13

Batı'yı haksız çıkardığını savunacaklardır. Oysa tam tersine, bu rapor uluslararası baskının Tahran'ı etkilemekte başarılı olabildiğinin açık kanıtıdır. Dolayısıyla baskıyı hafifletmek yanlış olur." Times gibi, Daily Telegraph da İran'ın hala nükleer bir tehdit oluşturduğunu savunuyor. "İngiltere hükümeti, İran'ın ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini savunarak, rapor ile arasına mesafe koymakta haklıydı. İran, bu ülkenin de düşmanıdır aynı zamanda. Sağladığı silahlar ve desteklediği militanlar, Irak ve Afganistan'daki İngiliz askerlerini öldürüyor." "Bu U dönüşü, İsrail'i de etkilemedi. Savunma Bakanı Ehud Barak, İran'ın, nükleer programını bir süreliğine askıya almış olsa da, daha sonra bunu yeniden başlattığına inandıklarını söyledi. Mantıklı olan işte bu temkinli tavırdır. Tek bir istihbarat raporuna dayanarak gardımızı indirmek aptallık olur." Guardian gazetesi, İngiltere'de yaşayan Ermeni kökenli yazar George Jerjian'ın yayıncısı Ragıp Zarakolu'nun, bugün Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinden hakim karşısına çıkacağını yazıyor. "George Jerjian'ın, Türkler ile Ermeniler arasında uzlaşmayı savunan kitabını yayınladığı için, Ragıp Zarakolu üç yıl hapis cezası alabilir. Jerjian'ın Türkçe'ye iki yıl önce çevrilen Gerçek Bizi Özgür Kılacak adlı kitabı, 20'inci yüzyıl başlarındaki Ermeni katliamından bir Osmanlı subayının yardımıyla kurtulan babaannesinin hikâyesi." "Kitap Türkiye'nin yanı sıra, başta Amerika'dakiler olmak üzere, Ermeni diasporasında da büyük tartışma yarattı." Bugün İstanbul'daki duruşmaya katılacak olan Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkan Yardımcısı Richard Howitt, George Jerjian'ın son derece ılımlı görüşlere sahip saygı değer bir yazar olduğunu dile getirdi ve ekledi: 'Eğer suçlu bulunursa, bu Türkiye'nin ifade özgürlüğü konusunda daha ne kadar yol alması gerektiğinin işareti olacaktır." 14