VATAN TOPRAĞI KUTSALDIR KADERİNE TERK EDİLEMEZ K. ATATÜRK



Benzer belgeler
VATAN TOPRAĞI KUTSALDIR KADERİNE TERK EDİLEMEZ K. ATATÜRK

VATAN TOPRAĞI KUTSALDIR KADERİNE TERK EDİLEMEZ K. ATATÜRK

VATAN TOPRAĞI KUTSALDIR KADERİNE TERK EDİLEMEZ K. ATATÜRK

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü : km² dir. (Türkiye nin 1/55 dir.) Nüfus : ( ) İl Trafik No : 03

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

ŞANLIURFA YI GEZELİM

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2

1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI; BİLGİ, BELGE ve VERİ TOPLAMA SÜRECİ MEVCUT ÇEVRE DÜZENİ PLANLARI PLANLAMA BÖLGESİ NDE MEVCUT DURUM

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Büyük baş hayvancılık

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? Çevre Sorunları Konu Değerlendirme Testi

TARİH BOYUNCA ANADOLU

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

MANİSA İLİ, SELENDİ İLÇESİ, ESKİCAMİ MAHALLESİ, 120 ADA, 1 PARSELE İLİŞKİN NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

Çevre İçin Tehlikeler

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları


ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

2010 ÖSYS YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARI EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLARI LİSTESİ (Tablo 3A)

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Kınık Özet Raporu

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

Seyitgazi, Eskişehir il merkezinin 43 km. güneyinde bulunmaktadır. Yüzölçümü 1516,36 km 2, deniz seviyesinden yüksekliği 1040 m. dir.

SUSURLUK. Ekonomik İstatistik Raporu. TiCARET BORSASI. Sayı: 2

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

SEÇİLMİŞ GÖSTERGELERLE AFYONKARAHİSAR 2013

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

KÜTAHYA. Dr. Kamil TÜRKMEN- Kütahya İl Sağlık Müdürü

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

T.C. BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ. Plan Açıklama Raporu.

1/5000 ÖLÇEKLİ, İLAVE NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz.

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Alanında Kapasitesinin Güçlendirilmesi için Teknik Yardım Projesi

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

Akhisar nüfusu (2012),Akhisar ilçe merkezi , Beldeler ( 9 adet) Köyler (86 adet) , İlçe toplam nüfusu kişidir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

ANKARA VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA İL ÇEVRE DURUM RAPORU

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

İ t ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU. Tarih: BİRİM TALEP SAHİBİ

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

ULAŞIM. AFYONKARAHİSAR

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

AKÖREN İLÇE RAPORU 2014

Transkript:

1

VATAN TOPRAĞI KUTSALDIR KADERİNE TERK EDİLEMEZ K. ATATÜRK 2

SUNUŞ Çevreyi;içinde bulunduğumuz,faaliyetlerimi zsonucunda etkilediğimiz,değişen değerleri sonucu etkilediğimiz fiziki çevre ve insanların oluşturduğu çevre olarak betimleyebiliriz. Fiziki çevre; taşı toprağı, bitkive hayvan topluluğu, tüm toprak üstü ve toprak altı zenginlikleri ile bizleri ve bizden sonraki nesilleri de içinde barındıracak sistemdir. Bu nedenledir ki korunmak, korunarak kullanmak, iyileştirilmeli ve geliştirilmelidir. Hızla gelişen ve değişen dünyamızda insan sağlığı ve huzuru açısından çevre sorunları giderek artan bir öenm kazanmaktadır. Artan nüfus, gelişen teknoloji ve sanayileşme pek çok evrensel değişime yol açmaktadır. Hızlı nüfus artışına, çarpık kentleşmeye bağlı olarak sosyal ve kültürel çevrede etkilenmekte, kentlerimiz bellek kaybına uğratılmakla kültürel kalıtlar ise ya tamamen ya da niteliksel açıdan değer yitirmektedir. İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce her yıl güncelleştirilen ve kullanıcılara sunulan Çevre Durum Raporu nun bu bağlamda önemli yararı olacağına inanıyorum. Haluk İMGA Afyonkarahisar Valisi 3

SUNUŞ Anayasamızın 56. maddesinde belirtildiği gibi herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda devlete ve vatandaşlara önemli görevler düşmektedir.ortak varlığımız olan çevreyi i korumak ve gelecek kuşaklara güvenli bir şekilde aktarmak için toplumun tüm kesimleri üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmelidir. Çevrenin bize geçmişten kalan bir miras değil, korunması geliştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel şekilde devredilmesi gerekne bir emanet olduğunun bilincindeyiz.bu bilinç doğrultusunda hava kirliliği, yer aktı sularının bilinçsizce kullanılması, yerüstü sularının kirletilmesi, atıklardan kaynaklanan kirlilik ve gürültü kirliliği konularında Çevre Kanunu ve bağlı yönetmelikler çerçevesinde çalışmalarımıza büyük bir hevesle devam etmekteyiz. Çevre Yönetimi ve ÇED Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporn, bundan sonraki yıllarda hazırlanacak Çevre Durum Raporlarına kaynak teşkil edebilmesi ve çevre ile ilgili yapılacak faaliyetlere ışık tutması dileğimle... Raporun hazırlanmasında emeği geçen dökümanları bizlerden esirgemeyen Resmi Kurum ile İl Çevre Orman Müdürlüğümüz personeline teşekkür ederim. Nazmiye UZUN İl Çevre Orman Müdürü 4

T.C. AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ HAZIRLAYANLAR Süleyman Sercan KOÇAN Çevre Mühendisi 5

A. COĞRAFİ KAPSAM 16 A.1.Giriş: 16 A.2. İl ve İlçe sınırları: 22 A.3. İlin Coğrafi Durumu: 50 A.4. İlin Topografyası ve Jeomorfolojik Durumu: 53 A.5. Jeolojik Yapı ve Stratigrafi: 60 A.5.1. Metamorfizma ve Mağmatizma: 60 A.5.2. Tektonik ve Paleocoğrafya: 66 B. DOĞAL KAYNAKLAR 77 B.1. Enerji Kaynakları 77 B.1.1. Güneş: 77 B.1.2. Su Gücü: 77 B.1.3. Kömür: 77 B.1.4. Doğalgaz: 78 B.1.5. Rüzgar: 79 B.1.6. Biyokütle 79 B.1.7. Petrol: 79 B.1.8. Jeotermal Sahalar: 79 B.2. Biyolojik Çeşitlilik 87 B.2.1. Ormanlar: 87 B.2.1.1. Odun Üretimine Ayrılan Tarım Alanları: 87 B.BALTALIK 87 B.2.2. Çayır ve Mera: 87 B.2.3. Sulak Alanlar: 88 B.2.4. Flora: 89 B.2.5. Fauna: 89 B.2.6. Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı, Tabiatı Koruma Alanları ve Diğer Hassas Yöreler: 91 B.3. Toprak: 92 B.4. Su Kaynakları: 94 B.4.1. İçme Suyu Kaynakları ve Barajlar: 94 B.4.2. Yeraltı Su Kaynakları: 94 B.4.3. Akarsular: 95 B.4.4. Göller ve Göletler: 97 B.5.1. Sanayi Madenleri: 110 B.5.2. Metalik Madenler: 111 B.5.3. Enerji Madenleri: 113 B.5.4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 113 C. HAVA (ATMOSFER İKLİM) 113 C.1. İklim ve Hava 113 C.1.1. Doğal Değişkenler 113 C.1.1.1. Rüzgar: 114 6

C.1.1.2. Basınç: 115 C.1.1.3. Nem: 115 C.1.1.4. Sıcaklık: 116 C.1.1.5. Buharlaşma 117 C.1.1.6.1. Yağmur: 118 C.1.1.6.2. Kar. Dolu. Sis ve Kırağı: 118 C.1.1.7. Seller: 120 C.1.1.8. Kuraklık: 130 C.1.1.9. Mikroklima: 130 C.1.2. Yapay Etmenler 130 C.1.2.1. Plansız Kentleşme: 130 C.1.2.2. Yeşil Alanlar: 131 C.1.2.3. Isınmada Kullanılan Yakıtlar 131 C.1.2.4. Endüstriyel Emisyonlar: 131 C.1.2.5. Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar: 133 C.2. Havayı Kirletici Gazlar ve Kaynakları 133 C.2.1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman: 134 C.2.2. Partikül Madde (PM) Emisyonları: 135 C.2.3. Karbonmonoksit Emisyonları: 135 C.2.4. Azot Oksit (NOx) Emisyonları: 135 C.2.5. Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları: 135 C.3. Atmosferik Kirlilik 135 C.3.1. Ozon Tabakasının İncelmesinin Etkileri: 135 C.3.2. Asit Yağmurlarının Etkileri: 138 C.4. Hava Kirleticilerinin Çevreye Olan Etkileri 141 C.4.1. Doğal Çevreye Etkisi: 141 C.4.1.1. Su Üzerindeki Etkileri: 141 C.4.1.2. Toprak Üzerine Etkileri: 141 C.4.1.3. Flora ve Fauna Üzerinde Etkisi: 141 C.4.1.4. İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi: 141 C.4.2. Yapay Çevreye (Görüntü Kirliliği Üzerine) Etkileri 141 D. SU 142 D.1. Su Kaynaklarının Kullanımı 142 D.1.1. Yeraltı Suları: 142 D.1.2. Jeotermal Kaynaklar: 143 D.1.3. Akarsular: 144 D.1.4. Göller. Göletler ve Rezervuarlar: 144 D.1.5. Denizler: 146 D.2. Doğal Drenaj Sistemleri: 146 D.3. Su Kaynaklarının Kirliliği ve Çevreye Etkileri: 146 D.3.1. Yeraltı Suları ve Kirlilik: 146 D.3.2. Akarsularda Kirlilik: 146 D.3.3. Göller. Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik: 152 D.3.4. Denizlerde Kirlilik: 152 D.4. Su ve Kıyı Yönetimi. Strateji ve Politikaları: 152 D.5. Su Kaynaklarında Kirlilik Etkenleri: 152 D.5.1. Tuzluluk 152 D.5.2. Zehirli Gazlar 153 7

D.5.3. Azot ve Fosforun Yol Açtığı Kirlilik: 153 D.5.4. Ağır Metaller ve İz Elementler: 154 D.5.5. Zehirli Organik Bileşikler: 155 D.5.5.3. Polikloro Naftalinler ve Bifeniller: 155 D.5.5.4. Pestisitler ve Su Kirliliği: 156 D.5.5.5. Gübreler ve Su Kirliliği: 156 D.5.5.6. Deterjanlar ve Su Kirliği: 156 D.5.6. Çözünmüş Organik Maddeler 156 D.5.7. Patojenler 157 D.5.8. Askıda Katı Maddeler 157 D.5.9. Radyoaktif Kirleticiler ve Su Kirliliği 157 E. TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI 158 E.1. Genel Toprak Yapısı 158 E.2. Toprak Kirliliği: 159 E.2.1. Kimyasal Kirlenme: 159 E.2.1.1. Atmosferik Kirlenme: 159 E.2.1.2. Atıklardan Kirlenme: 159 E.2.2. Mikrobiyal Kirlenme: 159 E.3. Arazi 160 E.3.1. Arazi Varlığı 160 E.3.1.1. Arazi Sınıfları: 160 E.3.1.2. Kullanım Durumu: 161 E.3.2. Arazi Problemleri 162 F. FLORA FAUNA VE HASSAS YÖRELER 163 F.1. Ekosistem Tipleri 163 F.1.1. Ormanlar: 163 F.1.2. Çayır ve Meralar: 169 F.1.3. Sulak Alanlar: 169 F.1.4. Diğer Alanlar (Stepler vb.): 169 F.2.Flora: 170 F.2.1. Habitat ve Toplulukları: 170 F.2.2. Türler ve Populasyonlar: 172 F.3. Fauna: 172 F.3.1. Habitat ve Toplulukları: 172 F.3.2. Türler ve Populasyonları: 178 F.3.3. Hayvan Yaşama Hakları: 178 F.4.Hassas Yöreler Kapsamında Olup (*) Bölümündeki Bilgilerin İsteneceği Alanlar 180 F.4.1. Ülkemiz Mevzuatı Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar 180 F.4.2. Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslar arası Sözleşmeler Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar 182 F.4.3. Korunması Gereken Alanlar 183 F.5.1. Milli Parklar: 184 F.5.2. Tabiat Parkları: 189 F.5.3. Tabiat Anıtı: 189 F.5.4. Tabiatı Koruma Alanları: 190 F.5.5. Orman İçi Dinlenme Yerleri: 190 F.5.6. Sulak Alanlar: 191 F.5.7. Biyogenetik Rezerv Alanları: 191 8

F.5.8. Biyosfer Rezerv Alanları: 191 F.5.9. Özel Çevre Koruma Bölgeleri: 191 F.5.10. Av Hayvanlarını Koruma ve Üretme Sahaları: 191 F.5.11. Su Ürünleri Üretim Sahalarının Çevresindeki Kıyılar: 191 F.5.12. Endemik Bitki ve Hayvanların Yaşama Ortamları Olan Alanlar: 191 F.5.13. Koruma Altına Alınan Yabani Fauna ve Floıranın Yaşama Ortamı Olan Alanlar: 191 F.5.14. Akdenize Has Nesli Tehlikede Olan Deniz Türlerinin Yaşama ve Beslenme Ortamı Olan Alanlar: 191 F.5.15. Kültür ve Tabiat Varlıklarının Bulunduğu Koruma Alanları: 191 F.5.16. Sit Alanları: 192 F.5.16.1. Kentsel Sit: 192 F.5.16.2. Tarihi Sit: 192 F.5.16.3. Arkeolojik Sit: 193 F.5.16.4. Doğal Sit: 201 F.5.17. Dünya Kültür ve Tabiat Mirasının Korunması Sözleşmesinde Yer Alan Kültürel Miras ve Doğal Miras statüsü verilen Kültürel, Tarihi ve Doğal Alanlar 203 F.5.17.1. Kültürel Miras Kapsamına Giren Alanlar: 203 F.5.17.1.1. Anıtlar: 203 F.5.17.1.2. Yapı Toplulukları: 215 F.5.17.1.3. Sitler: 224 F.5.17.2. Doğal Miras Kapsamına Giren Alanlar: 225 F.5.18. Akdeniz de Ortak Öneme Sahip Kıyısal Tarihi Sit Alanları: 225 F.5.19. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'ne Göre Belirlenen " Kıta İçi Yüzeysel Suları Kapsayan İçme ve Kullanma Suyu Rezervuarları" 225 F.5.19.1. Mutlak Koruma Alanları: 225 F.5.19.2. Kısa Mesafeli Koruma Alanı: 225 F.5.19.3. Orta Mesafeli Koruma Alanı: 225 F.5.19.4. Uzun Mesafeli Koruma Alanı: 225 F.5.20. Hava Kalitesi Kontrol Yönetmeliği'nde Belirlenen Hassas Kirlenme Bölgeleri: 225 F.5.21. Jeolojik ve Jeomorfolojik Oluşumların Bulunduğu Alanlar: 225 BÖLGENİN JEOLOJİSİ 232 F.5.22. Tarım Alanları: 233 F.5.22.2. 1.2.3. Sınıf Tarım Alanları 234 F.5.22.3. Özet Mahsul Plantasyon Alanları: 234 G. TURİZM 235 G.1. Yörenin Turistik Değerleri: 235 G.1.1. Yörenin Doğal Değerleri : 235 G.1.1.1. Konum: 235 G.1.1.2. Fiziki Özellikleri: 235 G.1.2. Kültürel Değerler: 235 G.3. Turistik Altyapı: 243 G.4. Turist Sayısı: 243 G.5. Turizm Ekonomisi: 243 G.6. Turizm - Çevre ilişkisi: 243 H. TARIM VE HAYVANCILIK 245 H.1. Genel Tarımsal Yapı: 245 H.2. Tarımsal üretim: 246 H.2.1. Bitkisel Üretim 247 9

H.2.1.1. Tarla Bitkileri 247 H.2.1.1.1. Buğdaygiller: 247 H.2.1.1.2. Baklagiller: 247 H.2.1.1.3.Yem Bitkileri: 248 H.2.1.1.4. Endüstriyel Bitkiler: 248 H.2.1.2. Bahçe Bitkileri 249 H.2.1.2.1. Meyve Üretimi: 249 H.2.1.2.2. Sebze Üretimi: 250 H.2.1.2.3. Süs Bitkileri: 253 H.2.2. Hayvansal Üretim 253 H.2.2.1 Büyükbaş Hayvancılık: 254 H.2.2.2. Küçükbaş Hayvancılık: 254 H.2.2.3. Kümes Hayvancılığı (Kanatlı Üretimi): 254 H.2.2.4. Su Ürünleri: 254 H.2.2.5. Kürk Hayvancılığı: 255 H.2.2.6. Arıcılık ve İpekböcekçiliği: 255 H.3. Organik Tarım: 255 H.4. Tarımsal İşletmeler 255 H.4.1. Kamu işletmeleri: 256 H.4.2. Özel işletmeler: 256 H.5. Tarımsal Faaliyetler: 258 H.5.1. Pestisit Kullanımı: 260 H.5.2. Gübre Kullanımı: 260 H.5.3. Toprak Kullanımı: 261 İ. MADENCİLİK 262 İ.1. Maden Kanununa Tabi Olan Madenler ve Doğal Malzemeler 263 İ.1.1. Sanayi Madenleri: 263 İ.1.2. Metalik Madenler: 263 İ.1.3. Enerji Madenleri: 263 İ.1.4. Maden Kanunu na Tabi Olan Doğal Malzemeler: 263 İ.2. Madencilik Faaliyetlerinin Yapıldığı Yerlerin Özellikleri: 266 İ.3. Cevher Zenginleştirme: 266 İ.4 Madencilik Faaliyetlerinin Çevre Üzerine Etkileri: 266 İ.5 Madencilik Faaliyetleri Sonucunda Arazi Kazanım Amacıyla Yapılan Rehabilitasyon Çalışmaları: 266 J. ENERJİ 269 J.1. Birincil Enerji Kaynakları 269 J.1.1. Taşkömürü: 269 J.1.2. Linyit: 269 J.1.3. Asfaltit: 269 J.1.4. Bitümlü Şist: 269 J.1.5. Hampetrol: 269 J.1.6. Doğalgaz: 269 J.1.7. Nükleer Kaynaklar (Uranyum ve Toryum): 269 J.1.8. Orman: 269 J.1.9. Hidrolik: 269 J.1.10. Jeotermal: 269 10

J.1.11. Güneş: 270 J.1.12. Rüzgar: 270 J.1.13. Biyokütle: 270 J.2. ikincil Enerji Kaynakları: 270 J.2.1. Termik Enerji: 270 J.2.2. Hidrolik Enerji: 271 J.2.3. Nükleer Enerji: 271 J.2.4. Yenilebilir Elektrik Enerjisi Üretimi: 271 J.3. 2007 Yılı İtibarıyla Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı:, 271 J.4. Enerji Tasarrufu İle İlgili Yapılan Çalışmalar: 271 K. SANAYİ VE TEKNOLOJİ 272 K.1 İl Sanayiinin Gelişimi, Yer Seçimi Süreçleri ve Bunu Etkileyen Etkenler: 272 K.2 Genel Anlamda Sanayi Gruplandırılması: 272 K.3 Sanayiinin İlçelere Göre Dağılımı: 274 K.4. Sanayi Gruplarına Göre İşyeri Sayılan ve İstihdam Durumu: 275 K.5 Sanayi Gruplarına Göre Üretim Teknolojisi ve Enerji Kullanımı: 281 K.6. Sanayiden Kaynaklanan Çevre Sorunları ve Alınan Önlemler 281 K.6.1. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği: 281 K.6.2. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Su Kirliliği: 282 K.6.3. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Toprak Kirliliği: 282 K.6.4. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Gürültü Kirliliği: 282 K.6.5. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Atıklar: 282 K.7. Sanayi Tesislerinin Acil Durum Planı: 282 L. ALTYAPI VE ARAZİ KULLANIMI 283 L.1. Altyapı 283 L.1.1. Temiz Su Sistemi: 283 L.1.2. Atık Su Sistemi, Kanalizasyon ve Arıtma Sistemi: 283 L.1.3. Yeşil Alanlar: 284 L.1.4. Elektrik İletim Hatları: 288 L.1.5. Doğalgaz Boru Hatları: 288 L2. Ulaşım: 288 L.2.1. Karayolları: 288 L.2.1.1. Karayolları Genel: 288 L.2.1.2. Ulaşım Planlaması: 288 L.2.1.3. Toplu Taşım Sistemleri: 289 L.2.1.4. Kentİçi Yollar: 289 L.2.1.5. Araç Sayıları: 289 L2.2. Demiryolları : 289 L.2.2.1. Kullanılan Raylı Sistemler: 289 L.2.2.2. Taşımacılıkta Demiryolları: 289 L.2.3. Deniz Göl ve Nehir Taşımacılığı: 289 L.2.3.1. Limanlar: 290 L.2.3.2. Taşımacılık: 290 L.2.4. Havayolları: 290 L.3. Haberleşme: 290 11

L.4. İlin Plan Durumu: 291 L.5. İldeki Baz İstasyonları: 292 M. YERLEŞİM ALANLARI VE NÜFUS 294 M.1. Kentsel ve Kırsal Planlama 294 M.1.1. Kentsel Alanlar 294 AFYON KARAHİSAR KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI 294 M.1.1.1. Doğal Özelliklerin Kent Formuna Etkileri 294 M.1.1.2.Kentsel Büyüme Deseni 294 M.1.1.3. Planlı Kentsel Gelişme Alanları 295 M.1.1.4 Kentsel Alanlarda Yoğunluk 296 M.1.1.5. Kentsel Yenileme Alanları 298 M.1.1.6. Endüstri Alanlarında Yer Seçimi 302 M.1.1.7. Tarihi, Kültürel, Arkeolojik ve Turistik Özellikli Alanlar 302 M.1.2. Kırsal Alanlar 302 M.1.2.1.Kırsal Yerleşme Deseni 302 M.1.2.2. Arazi Mülkiyeti 303 M.2. Altyapı: 303 M.3. Binalar ve Yapı Çeşitleri 303 M.3.1. Kamu Binaları: 303 M.3.2. Okullar: 303 M.3.3. Hastaneler ve Sağlık Tesisleri: 316 M.3.4. Sosyal ve Kültürel Tesisler 317 M.3.5. Endüstriyel Yapılar: 317 M.3.6. Göçer ve Hareketli Barınaklar: 317 M.3.7. Otel-Motel ve Turizm Amaçlı Diğer Yapılar: 317 M.3.8. Bürolar ve Dükkanlar: 321 M.3.9. Kırsal Alanda Yapılaşma: 322 M.3.10. Yerel Mimari Özelikler: 322 M.3.11. Bina Yapımında Kullanılan Yerel Materyaller: 322 M.4. Sosyo-Ekonomik Yapı: 323 M.4.1. İş Alanları ve İşsizlik 323 M.4.2. Göçler 323 M.4.3. Göçebe İşçiler (Mevsimlik): 323 M.4.4. Kent Toprağının Mülkiyet Dağılımı: 323 M.4.5. Konut Yapım Süreçleri: 323 M.4.6. Gecekondu Islah ve Önleme Bölgeleri: 324 M.5. Yerleşim Yerlerinin Çevresel Etkileri 324 M.5.1. Görüntü Kirliliği: 324 M.5.2. Binalarda Ses izolasyonu: 324 M.5.3. Havaalanları ve Çevresinde Oluşturulan Gürültü Zonları: 324 M.5.4. Ticari ve Endüstriyel Gürültü: 324 M.5.5. Kentsel Atıklar: 324 M.5.6. Binalarda Isı Yalıtımı: 325 M.6. Nüfus : 325 M.6.1. Nüfusun Yıllara Göre Değişimi: 325 M.6.2. Nüfusun Yaş, Cinsiyet ve Eğitim Guplarına Göre Dağılımı: 325 M.6.3. İl ve ilçelerin Nüfus Yoğunlukları: 325 M.6.4. Nüfus Değişim Oranı: 325 12

N. ATIKLAR 326 N.1. Evsel Katı Atıklar: 326 N.2. Tehlikeli Atıklar: 327 N.3. Özel Atıklar : 327 N.3.1. Tıbbi Atıklar: 327 N.3.2. Atık Yağlar: 327 N.3.3. Bitkisel ve Hayvansal Atık Yağlar: 327 N.3.4. Pil ve Aküler: 327 N.3.5. Cips ve Diğer Yakma Fırınlarından Kaynaklanan Küller: 327 N.3.6. Tarama Çamurları: 327 N.3.7. Elektrik ve Elektronik Atıklar: 327 N.3.8. Kullanım Ömrü Bitmiş Araçlar: 327 N.4. Diğer Atıklar : 329 N.4.1. Ambalaj Atıkları: 329 N.4.2 Hayvan Kadavraları: 329 N.4.3. Mezbaha Atıkları: 329 N.5. Atık Yönetimi: 329 N.6. Katı Atıkların Miktar ve Kompozisyonu: 329 N.7.Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma Merkezleri: 329 N.8. Atıkların Bertaraf Yöntemleri : 330 N.8.1. Katı Atıkların Depolanması: 330 N.8.2. Atıkların Yakılması 330 N.8.3. Kompost: 330 N.9. Atıkların Geri Kazanımı ve Değerlendirmesi: 330 N.10. Atıkların Çevre Üzerindeki Etkileri: 330 O.1. Gürültü: 331 O.1.1 Gürültü Kaynakları 331 O.1.1.1. Trafik Gürültüsü: 331 O.1.1.2. Endüstri Gürültüsü: 331 O.1.1.3. İnşaat Gürültüsü: 331 O.1.1.4. Yerleşim Alanlarında Oluşan Gürültüler: 331 O.1.1.5. Havaalanları Yakınında Oluşan Gürültü: 331 O.1.2. Gürültü İle Mücadele: 331 O.1.3. Gürültünün Çevreye Olan Etkileri : 332 O.1.3.1. Gürültünün Fiziksel Çevreye Etkileri: 332 O.1.3.2. Gürültünün Sosyal Çevreye Olan Etkileri: 332 O.1.4. Gürültünün insanlar Üzerine Olan Etkileri 332 O.1.4.1. Fiziksel Etkisi: 332 O.1.4.2. Fizyolojik Etkileri: 332 O.1.4.3. Psikolojik Etkileri: 333 O.1.4.4. Performans Üzerine Etkileri: 333 O.2. Titreşim: 333 P. AFETLER 334 P.1. Doğal Afetler 334 P.1.1. Depremler: 334 13

P.1.2. Heyelan ve Çığlar: 337 P.1.3. Seller: 337 P.1.4. Orman ve Otlak ve Sazlık Yangınları: 338 P.1.5. Ormanlar Üzerinde Biyotik veya Abiyotik Faktörlerin Etkileri: 339 P.1.6. Fırtınalar: 339 P.2. Diğer Afetler 339 P.2.1. Radyoaktif Maddeler: 339 P.2.2. Denize Dökülen Petrol ve Diğer Tehlikeli Atıklar: 339 P.2.3. Tehlikeli Maddeler: 339 P.3. Afetlerin Etkileri ve Yardım Tedbirleri: 339 P.3.1 Sivil Savunma Birimleri:, 339 P.3.2. Yangın Kontrol ve Önleme Tedbîrleri: 340 P.3.3. İlkyardım Servisleri: 340 P.3.4. Afetzedeler ve Mültecilerin Yeniden İskanı: 340 P.3.5. Tehlikeli ve Zehirli Maddelerin Sınırlararası Taşınmağı İçin Alınan Tedbirler: 341 TEHLİKELİ MADDELERİN TAŞINMASI: 341 P.3.6. Afetler ve Büyük Endüstriyel Kazalar: 342 R. SAĞLIK VE ÇEVRE 343 R.1.Temel Sağlık Hizmetleri 343 R.1.1. Sağlık Kurumlarının Dağılımı: 343 R.1.2. Bulaşıcı Hastalıklar: 343 R.1.2.1. İçme, Kullanma ve Sulama Suları: 343 R.1.2.2.Denizler: 344 R.1.2.3.Zoonoz Hastalıklar: 344 R.1.3. Gıda Hijyeni: 344 R.1.4.Aşılama Çalışmaları : 345 R.1.5. Bebek Ölümleri: 346 R.1.6. Ölümlerin Hastalık, Yaş ve Cins Gruplarına Göre Dağılımı: 346 R.1.7. Aile Planlaması Çalışmaları: 346 R.2. Çevre Kirliliği ve Zararlarından Oluşan Sağlık Riskleri: 347 R.2.1. Kentsel Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 347 R.2.2. Su Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 351 R.2.3. Atıkların İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 351 R.2.4. Gürültünün İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 351 R.2.5. Pestisitlerin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 352 R.2.6. İyonize Radyasyondan Korunma 355 R.2.7. Baz İstasyonlarından Yayılan Radyosyonun İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 360 S. ÇEVRE EĞİTİMİ 362 S.1. Kamu Kuruluşlarının Çevre Eğitimi île ilgili Faaliyetleri: 362 S.2. Çevreyle İlgili Gönüllü Kuruluşlar ve Faaliyetleri: 362 S.2.1. Çevre Vakıfları 362 S.2.2. Çevre Dernekleri 362 S.2.3. Çevreyle İlgili Federasyonlar 363 T. ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANLAMA 364 T.1. Çevre Kirliliğinin ve Çevresel Tahribatın Önlenmesi: 364 14

T.2. Doğal Kaynakların Ekolojik Dengeler Esas Alınarak Verimli Kullanımı, Korunması ve Geliştirilmesi: 364 T.3. Ekonomik ve Sosyal Faaliyetlerin Sonuçlarının Çevrenin Taşıma Kapasitesini Aşmayacak Biçimde Planlanması: 364 T.4. Çevrenin İnsan-Psikososyal İhtiyaçlarıyla Uyumunun Sağlanması: 364 T.5. Çevre Duyarlı Arazi Kullanım Planlanması 364 T.6. Çevresel Etki Değerlendirmesi 364 ŞEKİLLER DİZİNİ 365 15

A. COĞRAFİ KAPSAM A.1.Giriş: İlin Adının Kaynağı Afyonkarahisar Kalesi, şehrin güneyinde, çok yüksek ve yalçın bir dağın tepesindedir. Adını dünyanın oluşumunun dördüncü zaman diliminde bir yanardağ ağzında meydana gelen sarp kayalar üzerine kurulan kaleden (Karahisar) ve ilk defa Synnada antik kenti sikkelerin de karşımıza çıkan haşhaş (Opium-Afyon) dan alan Afyonkarahisar M.Ö. 2.000 yıllarına kadar uzanan bir tarih şeridi yaşatır. İlk yerleşim izine, II. Murşil in Arzava seferinde kullanıldığından bahsedilen ve Hapanova (Yüksek Tepe) olarak adlandırılan Kalede rastlamaktayız. Günümüze kadar ulaşan Hitit sur parçalarından da burasının Hititlerce ilk defa kullanıldığını öğrenmiş oluyoruz. Hititlerden sonra Anadolu da uygarlık kurmuş olan Frigler in izlerine, sarp kayalık üzerinde tespit ettiğimiz Frig ihrabı, sunu çukurları, Frig basamaklı sunağı gibi kayalığın zirvesinde bulunan Frig kaya tapınağında rastlamaktayız. Sarp kayalık üzerinde günümüze kadar korunarak gelmiş dinî amaçlı yapılanmadan, burasının Frigler döneminde dinî bir merkez olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Roma ve Bizans döneminde Asya ve Anadolu eyaletine bağlı bir yerleşim yeri olan ilimizin adı, Akronıum (Yüksek Tepe) dir. Bu dönemde, kaplıcaları, Frigya Salutaris (Şifalı Frigya) adıyla ün yapmıştır. Afyonkarahisar, asıl önemine Selçuklular döneminde kavuşmuştur. Milâdî 1147-1157 yılları arasında Sultan I. Mesud un emri ile Karahisar adı ile tanınan kalenin eteklerine, bir Türk boyu olan Karaşar lar yerleştirildiler. Stratejik yolların kavşağında çok çetin bir kalesi bulunması dolayısıyla, kale ile Hıdırlık (kalenin güneyinde bulunan tepe) tepesi arasındaki yerleşim alanı çok kısa sürede genişlemiştir. Bu gelişmeyi hızlandıran diğer bir olay da, Sultan I. Alâaddin Keykubat ın tahta çıkar çıkmaz başlattığı yurt kalelerinin onarımı sırasında Afyonkarahisar Kalesi nin de onarılmasını buyurmasıdır. Sultan I.Alâaddin Keykubat, 1231 yılında lalası ve mimarı Bedrettin Gevhertaş ı kale dizdarı olarak Afyonkarahisar a gönderir. Gevhertaş, kalenin burç ve bedenlerini onardıktan sonra, yukarı Kale de küçük minareli mozaik çini mihraplı bir mescit ve onun doğu yanına da bir saray yaptırır. Ayrıca Alâaddin Medresesi adlı Hisarardı Medresesi ni yaptırır. Sarp kayalar üzerindeki kalesi sağlam ve güvenilir olan Afyonkarahisar da Selçuklu Devleti nin hazineleri saklanır olmuş ve adına da Karahisar-ı Devle denilmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti nin 1243 Kösedağ Savaşı sonrasında Moğolların hâkimiyetine girmesiyle Afyonkarahisar da Sahipata Beyliği kurulmuş, daha sonra sırayla Eşrefoğulları, Germiyanoğulları ve Karamanoğulları Beylikleri egemenliğinde kalmıştır. Şehir, Osmanlı İmparatorluğu döneminde genişleyerek büyümüştür. Fatih Sultan Mehmet in sadrazamlarından Gedik Ahmet Paşa, Karaman Seferi sırasında Afyonkarahisar da konaklamış ve 1472-1477 yılları arasında yapımı tamamlanan Gedik Ahmet Paşa Külliyesi ni(sübyan mektebi, medrese, hamam, imaret ve camii den müteşekkil) yaptırmıştır. Bunun yanında çok sayıda mescit, cami, medrese yapılmıştır. Mevlevîlik tarikatının yayıldığı merkez olan Afyonkarahisar daki Mevlevi Tekkesi nin 19.yy. da yanmasından sonra dönemin padişahı II. Abdülhamid Han tarafından yaptırılan Mevlevî Tekkesi (Bugün cami olarak kullanılmaktadır.) önemli mimarî eserlerdendir. İstiklâl Savaşı yıllarında Afyonkarahisar, Başkomutanlık Karargâhı olmuş, Millî Mücadeleyi zafere ulaştıran Başkomutanlık Meydan Savaşı, Afyonkarahisar da da verilmiştir. Kurtuluş Savaşında, Büyük Taarruzdan bir gün sonra 27 Ağustos 1922 günü, saat:17.oo de Türk orduları Afyonkarahisar a girmiş bundan sonra Başkomutanlık ve Garp Cephesi Karargâhı Afyonkarahisar a taşınmış ve karargâh olarak kullanılmıştır. Atatürk, 28 Ağustos1922 günü Afyonkarahisar daki karargâhına gelmiş, büyük zafere kadar çalışmalarını buradan idare etmiştir. 1-Tarih Öncesinde Afyonkarahisar: Afyonkarahisar topraklarında ilk insan topluluklarına ne zaman rastlandığını bilemiyoruz, ancak çevre illerde yapılan kazılar, Afyonkarahisar da da tarih öncesi çağlarda yerleşme yerleri bulunacağını göstermektedir. M.Ö.3000 yıllarından itibaren yoğunlaşan, yerleşim yerleri bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi Kusura Höyük tür. Bu dönem, ilk kez madenin işlendiği, Tunç un kullanıldığı dönem olması Tunç Çağı olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde madenle birlikte, kullanıma ve ihtiyaca göre, taş ve kilden yapılan kap türü eşyalar görülmektedir. 2-Tarihte Afyonkarahisar: a) Hititler (M.Ö. 1800-1200): M.Ö. 1800 den sonra Anadolu da Afyonkarahisar ın da içinde bulunduğu, Hitit Krallığı kurulmuştur. Hitit Devleti nin bu ilk dönemi, Hint- Avrupa kaynaklı bir kültürün etkisi altındadır. Bununla birlikte Hatti lerin din ve kültür özellikleri yok olmamıştır. Bu döneme ait Seydiler kasabası Yanarlar mevkiinde yapılan kazı ile eski Hitit küp mezarlığı ortaya çıkartılmış olup, Eski Hitit Krallığı nın batı sınırının Afyonkarahisar olduğu anlaşılmıştır. Hitit Devleti nin M.Ö. 1500 lerde başlayan İmparatorluk döneminde, kral soyunun da Hatti kökenli olduğu bilinmektedir. 16

Hititler, M.Ö. 1380 dolaylarında Arzuva üzerine (batı) bir sefer düzenleyerek, bu beylikleri denetimi altına almış ve o dönemin en uzun ticaret yolunu (Boğazköy-Apassa[Efes]) Hitit ticaretine açmışlardır. Sonraları Kral Yolu adını alacak olan bu yol, Sivrihisar dan geçerek, Hisarköy, Bolvadin ve Dinar üzerinden Ege ye ulaşmaktadır. b) Frigler (M.Ö. 1200-546): M.Ö. 1200 yıllarından itibaren Anadolu ya yayılmaya başlayan Frigler, M.Ö.IX.yüzyıldan itibaren Kızılırmak kavisi ile Sakarya nehirleri arasında siyasî hâkimiyet kurmuşlar ve Gordion u siyasî merkez, Pessinus u da dini merkez yapmışlardır. M.Ö. 660 yılında kuzeydoğudan gelen Kimmerler in saldırısıyla yıkılan Frig hakimiyeti, Afyonkarahisar, Eskişehir, Kütahya illeri arasında bulunan kayalık ve ormanlık bölge olan Yazılıkaya (Midas ın Şehri), İhsaniye ve Altıntaş çevresinde yeniden kurulmuş; Dinar a, hatta son yıllarda yapılan kazılar sonucuna göre Elmalı ya (Antalya) kadar yayılmıştır. Frig egemenliğinin Pers dönemiyle yok olmasına rağmen, bölgede benimsenen Frig din, kültür ve dilinin Bizanslılar döneminde bile ilimiz sınırları içinde Frigya bölgesi adıyla varlığını korumuş olduğu bilinmektedir. c) Lidyalılar (M.Ö. 660-546): Manisa ilinde bulunan Sart antik kentini merkez edinen Lidyalılar M.Ö. VII.yüzyıldan itibaren görülmeye başlamış olup Kimmerler in M.Ö.660 yıllarında Frig egemenliğini yıkmasıyla Lidya nın siyasi hakimiyeti, Dinar, Dazkırı ilçelerimiz ile Burdur iline kadar yayılmıştır. M.Ö.546 yılında Perslerin Anadolu ya egemen olmasıyla birlikte, Lidya dönemi de tarihten silinmiş oldu. İlimizin güney kesiminde bu dönem izleri vardır. d) Persler (M.Ö. 546-333): İran da Akamenid ve Pers olarak adlandırılan devlet, Kimmerlerin Anadolu ya yaptıkları akınlar ile Frig hâkimiyetini çökertmesi sonucu M.Ö. 6.yüzyıl başlarından itibaren Anadolu ya girmeye başlamış ve Geleneia (Dinar) kentini Anadolu nun eyalet merkezi yaparak M.Ö. 546 yılından itibaren de tamamen egemen olmuşlar, hatta imparatorluk sınırlarını Makedonya ya kadar uzatmışlardır. M.Ö. 334 yılında Büyük İskender le yapılan savaşta yenilince, bütün imparatorluk sınırlarını Hellen hâkimiyetine kaptırmışlardır. e) Hellenistik Dönem (M.Ö. 333-281): M.Ö. 336 da Makedonya kralı Flip, ordusu ile Anadolu ya geçtiği zaman Heredot tarafından ortaya atılıp, Sokrat tarafından geliştirilen, Birleşik bir Yunan milletinin Asya yı fethetmesi düşüncesini gerçekleştirmek için ilk adımı atmıştır. Yerine geçen oğlu İskender (Alexandros) önce güneye indi. İssos da yapılan savaşta (M.Ö. 334) III. Darius komutasındaki Pers ordusunu yendi. Pers hükümdarının tacını giydi. Hayber geçidi yolu ile Hindistan a ulaştı. Doğu ile batıyı birleştirmek istedi. Perslerin yıllarca süren hakîmiyetine son vererek yeni bir uygarlık anlayışını (HELLENİZM) devrini başlatmış oldu. Büyük İskender M.Ö. 323 te Babil de öldü. Komutanları, zaptettikleri ülkeleri paylaşmak için birbirleriyle mücadeleye giriştiler. Mısır, Babil, Makedonya ya sahip olan komutanlar ile Anadolu hâkimi komutan Antigonos ile olan mücadele İpsos-Julia da (Çay) yapıldı (M.Ö.301). Antigonos a karşı galip gelen komutanlardan Babil hâkimi Selevkos, M.Ö. 282 de Batı Anadolu nun üzerine yürüdü. Trakya ve Makedonya hâkimiyetleri zamanında, yeni uygarlık anlayışı ile ilgili bir iz barakmamışlarsa da, ilimiz sınırları içinde kendi adına sikke (para) basabilecek bağımsız 16 kent devleti kurmuştur. Bunlardan önemlileri; Apemeia, Synnada, Docimeon, Amorium ve Pentapolis adlarıyla bilinen kentlerdir. f) Romalılar (M.Ö. 133- M.S. 395): Selevkosların en parlak devirleri Kral Antiochos II. (M.Ö. 233-183) zamanıdır. Çünkü batıda kudretli bir devlet kuran Romalılar ın Asya işlerine karışmaları bu devirde başlamıştır. Ön Asya da kuvvetli bir hükümdarın bulunmasını Akdeniz siyaseti ve geleceğine ait emelleri bakımından zararlı ve tehlikeli gören Romalılar, M.Ö. 191 yılında Selevkosları Magnesia (Manisa) da harbe zorlamışlardır. Kazandıkları zaferler ile Anadolu nun tek kuvvetli devletini tesirsiz hâle getirmişlerdir. Romalılar ve Selevkoslar arasında üç yıl sonra Apameia da yapılan anlaşma gereğince, Romalılar, Torosların güneyine kadar uzanan topraklara sahip oldular. M.Ö. 120 de Roma senatosu, aldığı kararla Anadolu da bir Asya eyaleti kurulmasını lüzumlu görmüş, Batı Anadolu nun tamamı Roma İmparatorluğuna bağlanmıştır. M.Ö. 48 de Spartaküs isyanını sona erdiren Romalı komutan Luculluse, Anadolu yu Ermenistan a kadar zeptetmiştir. Böylece Anadolu, Roma hâkimiyetine girmiştir. Roma hâkimiyeti sırasında, Anadolu da birçok antik şehir kurulmuştur. Afyonkarahisar ili de bu kurulan şehirler arasındadır. Afyonkarahisar ın bu devirdeki adı AKRONİUM dur. Bu antik şehrin kalıntılarına rastlanamamıştır. Bölgede adı geçen şehir SYNNADA (Şuhut ilçesi) dır. Bu antik şehire ait paralar üzerinde görülen haşhaş bitkisi resmi, haşhaşın tarihi hakkında ayrıca bilgi vermektedir. Seyahati çok seven Roma İmparatoru Hadriyan ın (117-138) Pamphiaylia dan Synnada ya geldiği kaydedilmektedir. Çavdarlı Kovalık höyükte yapılan kazılardaki Roma tabakasında ele geçen paralar (sikkeler) üzerinde İmparator Antonius (130-161) ile Constatinus un (306-337) isimleri geçmektedir. Amorium (Hisar köyü), Docimeia (İscehisar ilçesi), Prymnessus (Süğlün kasabası) gibi antik Roma şehir kalıntılarından ele geçen eserlere ve yazıtlara göre Afyonkarahisar bölgesinde Roma devri yerleşmesi 4.yüzyıla kadar sürmektedir. g) Bizans Dönemi (395-1068): İmparator Constantinnus un Yunan koloni şehri Byzantionu başşehir yapmasının (330) sebepleri bilinmemektedir. Daha sonra Constantionopolis (İstanbul) ve Nova Roma (Yeni Roma) adını alan şehir, Anadolu ya hâkim olan yeni siyasî birliğin başkenti olmuştur. Roma İmparatoru Teodosios un ölümünden sonra (395) İmparatorluk ikiye ayrılmış, Frigya bölgesi büyük oğlu Arkdios un payına düşmüştür. Batı Roma nın tamamen ortadan kalkmasından sonra, doğuda hâkimiyetlerini sürdüren Bizanslılar zamanında, Amorium önemli şehir olmuştur. Abassam (Bayat ilçesi) Docimeum (İscehisar) ve Ayazin de geniş bir sahaya yayılmış olan oyma kilise ve manastırlar, dinî yapılara ait mimari kalıntılar M.S. 6.yüzyıldan başlayarak 10.yüzyıla kadar tarihlenmektedir. Buna göre Bizanslılar, bu devirde, buralarını dini merkez olarak seçmişlerdir. 9. ve 10. yüzyıl Türklerin Anadolu yu tehdit ettiği devirdir. Kapadokyalı komutan Romanos Diogenes, Bizans İmparatoru olduğu 17

zaman (1068) bütün kuvvetini doğuda Selçuklularla yapılacak savaş için toplamış, Selçuklu Sultanı Alparslan a yenilmiş, esir düşmüştür (1071). 3) Afyonkarahisar da Türk Hakimiyeti : a) Beylikler Döneminde Afyonkarahisar : Selçuk Türklerinin Anadolu fethine başladıkları tarihte Anadolu, Bizans idaresinde 21 eyalete ayrılmış bulunuyordu. Afyonkarahisar ili, bu eyaletlerden, merkezi Konya(Conia) olan Anatolik eyaletine bağlı bulu- nuyordu. Malazgirt Zaferinden sonra yapılan antlaşmayı Bizanslıların tanımaması üzerine, Büyük Türk Sultanı Alparslan, Kutalmışoğlu Süleyman Şah tan Ege ve Marmara ya kadar Anadolu nun fethini istemişti. Süleyman Şah Başkomutan olarak Türk ordusu başında Anadolu içlerine girmiş Artuk, Tutuk, Saltuk, Mengücek, Ebulkasım ve Atsız Bey gibi büyük komutanların idaresindeki akıncı müfrezeleriyle birkaç yıl içinde Anadolu nun fethini tamamlamıştır. 1071-1243 yılları Anadolu Selçuklu Türklerinin siyasî birlik olarak güçlü oldukları devirdir. 1157 de Sultan Sancar ın ölümü ile Büyük Selçuklular sona ermiş, büyük hakanlık tacı batı ya, Anadolu Selçuklularına geçmiştir. 1243 te Kösedağ da Moğollarla yapılan savaşta uğranılan bozgundan sonra dünyanın en güçlü devleti olma imtiyazını kaybetmiş, Moğal tahakkümü altına düşmüş, İlhanlılara tâbi beyliklere ayrılmıştır. Selçuklulara bağlı olarak Anadolu da kurulan ilk beyliklerden biri de SAHİB-ATA OĞULLARI dır. Bu beyliğin kurucusu Sahib-Ata Fahrettin Ali, hayatını mülkü saydığı Afyonkarahisar da geçirmiştir. O zamana kadar Karahisar denilen şehre onun adına izafeten Karahisar-ı Sahib denmiştir. Afyonkarahisar, uzun süren bu beyliğin başkenti olarak kaldı(1265-1333). Sahib-Ata nın yerine geçen torunu Şemsettin Ahmet Bey, Germiyanoğlu nun damadı idi. Ölümünden sonra yerine geçen oğulları Nusrettin Ahmet ve Muzaffereddin Devlet Beylerden Ahmet Bey, ana tarafından bağlı bulunduğu Germiyan sarayına gitmiştir. Önce bütün Afyonkarahisar çevresine hâkim iken, gittikçe küçülen beylik zamanında (1260-1428) Devlet Beyin oğulları şehirde hüküm sürmüşlerdir. Germiyan Beyi II.Yakup samimî bir Osmanlı dostu idi. 1390 dan 1399 a kadar İpsala da Osmanlı ülkesinde oturmuştur. Beyliğini vasiyet yolu ile II. Murat a bırakmış, böylece Germiyan beyliği içinde bulunan Afyonkarahisar da OSMANLILAR ın idaresine girmiştir. (1428). b) Osmanlı İdaresinde Afyonkarahisar: Afyonkarahisar, Beyazıt devrinde 1390 yılında Osmanlılara geçmiştir. Ankara Savaşı nın ardından Germiyanoğulları tekrar eski topraklarına sahip olmuşlarsa da, son Germiyan Hükümdarı Yakup Bey in 1429 da ölümü üzerine vasiyeti gereği bu topraklar tekrar Osmanlı hakimiyetine alınmıştır. XV.Yüzyıl ortalarına doğru Osmanlıların, Rumelide Haçlılarla uğraştığı bir sırada durumu fırsat biler Karamanoğulları, Kütahya, Karahisari Sahip, Hamid taraflarına kadar akınlarda bulunarak bu yerleri yakıp yıkmışlardır. Karamanoğulları ile Osmanlılar arasındaki bu gibi mücadelelerden oldukça etkilenen Afyonkarahisar havalisi, II. Mehmet in Karamanoğullarını ortadan kaldırmasıyla kesin bir şekilde Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. XVII. yüzyılda başlayan Celâlî isyanlarından zaman zaman Afyonkarahisar bölgesi de etkilenmiştir. 1833 te bir süre II.Mahmut ile mücadele hâlinde olan Mısır Valisi İbrahim Paşa nın eline geçen şehir, beş yüz yılı aşan Osmanlı hâkimiyeti devrinde Anadolu Beylerbeyinin bir sancağı olmuştur. Afyonkarahisar, 1917 yılına kadar Bursa ya bağlı kalmış, I. Dünya Savaşı sonuna doğru bağımsız mutasarrıflık olmuştur. c) Afyonkarahisar ın İstiklâl Savaşı Tarihindeki Yeri: Adımızı bütün dünyaya altın harflerle yazdıran İstiklal Savaşımızın geçtiği ilimiz, coğrafi konumu dolayısıyla her dönem insanların ele geçirmek istediği bir yerdir. Bu sebeple İstiklâl Savaşında Afyonkarahisar ın önemli ve seçkin bir yeri vardır. Afyonkarahisar, Kurtuluş Savaşı açısından son derece önemli bir bölgedir. Bunun sebepleri şöylece özetlenebilir: Afyonkarahisar bölgesi, Yunanlıların son durağı olduğundan, istikbâldeki Millî Mücadele bu topraklar üzerinde başlayacaktı. Ayrıca Afyonkarahisar, Ege Bölgesi ndeki sivil direnişin temel taşlarından biri olan Afyonkarahisar Kongresi ni gerçekleştirmekle Doğu da yapılan kongrelerle Batı da yapılan kongrelerin birleşmesini sağlamış, iki bölge arasında çıkması muhtemel sürtüşmeler bu toplantıyla önlenmiştir. Bu kongreyle bütün müdafaa-i hukuk, redd-i ilhak ve kuva-yı milliye harekâtı Türkiye Büyük Millet Meclisi nin denetimi altına alınmıştır. Ayrıca Afyonkarahisar, Afyonkarahisar-Eskişehir, Afyonkarahisar-Kütahya, Afyonkarahisar-Uşak demiryollarının odak noktası olması hasebiyle silâh, cephane, erzak naklinde son derece önemli rol oynamış, ordumuzun nakliye ihtiyacı daha çok bu demiryolları vasıtasıyla sağlanmıştır. Ayrıca Afyonkarahisar, İzmir-Afyonkarahisar demiryolu hattıyla İstanbul-Bağdat demiryolu hattı Afyonkarahisar da birleştiklerinden, bölgeler arası nakliyenin büyük yükünü Afyonkarahisar çekmiştir. Yunanlılar, İngilizler tarafından Anadolu yu işgale teşvik edilmişler ve onlardan büyük destek görmüşlerdir. Yunanlılar Ege Bölgesi ni, dolayısıyla onun son kalesi ve durağı konumunda olan Afyonkarahisar ı da bu yüzden işgal etmişlerdir. Afyonkarahisar, Yunanlılar tarafından iki defa işgal edilmiştir. Birinci işgal pek etkili olmayıp saman alevi biçiminde tezahür etmiş, ikinci işgal ise yaklaşık olarak 14 ay sürmüştür. Afyonkarahisar, Yunanlılar açısından son derece stratejik öneme sahip bir bölgedir. Bunun sebebi, Afyonkarahisar ın yolların birleştiği mevkide bulunmasıdır. Afyonkarahisar-İzmir demiryolu hattının başlangıç noktası Afyonkarahisar dır. Bu demiryolu hattına sahip bir Yunan Ordusu iaşe ve ikmalini emniyetli ve süratli bir şekilde karşılama imkânına sahiptir. Ayrıca muhtemel bir geri çekilme harekatında bu demiryolu canlarının güvencesidir. Ayrıca Milli Mücadele nin kalbi olan Ankara nın hemen yakınında bulunması onunla komşu olmasıdır. Afyonkarahisar ın bu yönü, bilhassa Sakarya Muharebesi nde ortaya çıkmış düşman, Emirdağ (Aziziye) yolu ile Polatlı önlerine kadar geldiğinde önemini göstermiştir. Ayrıca Afyonkarahisar, muhtemel bir Anadolu harekâtının kilit noktasıdır. Yunanlılar, Türklüğü Anadolu dan silmek sevdasına kapıldıklarından ve Anadolu içlerine yapılacak bir askerî harekâtın başlangıç noktası, Afyonkarahisar ı gördüklerinden dolayı ordularının cephede yerleşmesi bu duruma göre düzenlenmiştir. Afyonkarahisar dan kuzeye, Eskişehir e doğru uzanan ve 300 18

kilometreyi bulan geniş cephede, daha az kuvvet bırakılmıştı. Afyonkarahisar Bölgesi, Yunanlılar tarafından hem güvenlikleri, hem de muhtemel harekatları açısından son derece öneme haiz bir bölge olarak mütalaa edilmiş, kaderleri de bu topraklarda belirlenmiştir. Şekil 1 Afyonkarahisar İl Merkezi ve Afyonkarahisar Kalesi Mondros Barış Andlaşması ndan (Aralık-1918) hemen sonra İngiliz, Fransız ve İtalyan birlikleri yer yer Osmanlı topraklarına girdiler. Bu arada, 16 Nisan 1919 da Fransızlar Afyonkarahisar istasyonuna yerleşti. 21 Mayıs 1919 da iki subay ve 262 erden meydana gelen bir İtalyan birliği de Afyonkarahisar a geldi. Bu birlikler, 17 Mart 1920 de buradan çekilerek yerlerini Yunanlılara bıraktılar. Çok kısa süren birinci işgalden sonra, 13 Temmuz 1921 de Afyonkarahisar ikinci kez işgal edildi ve tam bir yıl, bir ay, 25 gün Yunan işgali altında kaldı. İlimiz topraklarına yerleşmiş bulunan Yunan kuvvetleri, önce Sakarya da, daha sonra da bu yenilgiden kurtulamadan ve güçlenme fırsatı bile bulamadan Kocatepe-Dumlupınar arasında 26-30 Ağustos 1922 günlerinde Büyük Taarruz Harekâtı mızla daha büyük bir darbe yiyerek yurdumuzdan kovulmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi nden sonra Yunanlılar Afyonkarahisar da yayılmak ve temelli yerleşmek istediler. Afyonkarahisar ın Türk Millî Mücadelesinde şeref duyacağı bir husus da, düşmana ilk kurşunun, bir Afyonkarahisarlı Komutan olan Ali Çetinkaya tarafından atılmış olmasıdır. (28-29 Mayıs 1919 172.Alay Komutanı Ayvalık). 19

Afyonkarahisar ın kurtuluş plânları Akşehir de yapıldı. Daha sonra Şuhut a gelindi. Atatürk, İnönü ve Fevzi Paşa nın gizlice hazırladıkları Büyük Taarruz plânları Afyonkarahisar da eski Belediye Binasında yapıldı. Millî Mücadelenin kazanılmasında Afyonkarahisar halkının büyük katkısı vardır; çünkü Afyonkarahisar halkı, Atatürk ve millî kuvvetlere manen ve maddeten büyük desteklerde bulundu. 26 Ağustos 1922 günü, saat 05.30 da top ateşiyle aydınlanan Kocatepe den fırlayan ordumuz, sıra sıra tel örgülü, makinalı tüfek ve top yuvalarıyla pekiştirilmiş Yunan mevzilerine, büyük bir insan üstü güçle atılarak saldırıya geçmiş, makasla, dipçikle hatta elleriyle, bedenleriyle parçaladıkları tel örgüleri aşıp, mevzileri bir bir ele geçirerek Kurtuluş Savaşı destanını yazdırmıştır. Başkomutanımızın önderliğinde, Milletimizin bütün insanlarının büyük çaba ve destekleri ile yurdumuz içinde bir tek düşman eri bırakılmayıncaya dek bu taarruz harekatımız sürdürülmüş ve İzmir de noktalanmıştır. İlk gün 1 ve 2 nolu tepeler, Tınaztepe, Kılıçarslan 1. ve 2. noktaları, Belentepe, Erkmentepe, ikinci gün Çiğiltepe ve Afyonkarahisar( 27 Ağustos 1922, saat 17.oo) ele geçirildikten sonra, üçüncü gün Batı Cephesi ve Ordu karargâhları Afyonkarahisar a getirilip Belediye Binasında (bugünkü Zafer Müzesi) üslendirilmiş ve 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi buradan yönlendirilmiştir. Mustafa Kemal Paşa, 21 Ekim 1925 günü Afyonkarahisar Türk Ocağında ve Başkomutanlık Savaşının ilk kutlanışında, 30 Ağustos 1924 günü Dumlupınar yakınlarında ki Çataltepe de öğleden sonra saat 03.30 da söylediği nutkun özetinde: Afyonkarahisar, Son Büyük Zaferin Kilidi Oldu, Esası Oldu, Afyonkarahisar ın Tarihi Savaşımızda Unutulmaz Parlak Bir Sayfası Vardır. Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Muharebeleri, Türk Ordusunun, Türk Subay ve Komuta Heyetinin Yüksek Gücünü ve Kahramanlığını Tarihte Bir Daha Tespit Eden Çok Büyük Bir Eserdir. Bu Eser Türk Milletinin Hürriyet ve İstiklâl Fikrinin Ölmez Anıtıdır. demiştir. Gazi Mustafa Kemal, 26 Ağustos ta başlayıp 30 Ağustos ta kesin bir sonuca bağlanan 5 günlük Başkomutanlık Savaşı sırasında, 27 Ağustos 1922 de düşmandan temizlenen Afyonkarahisar a 23 Mart 1923 te gelmiş, Afyonkarahisar halkının sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Dumlupınar Zaferi nin 3.yıldönümünde Afyonkarahisar gençlerinin telgrafına Gazi Mustafa Kemal şöyle cevap veriyor: Dumlupınar ın 3.Yıldönümünü kutlarken beni hatırladığınız ve hakkımda gösterdiğiniz samimi duygular için teşekkürlerimi sunarım. Asrın bütün icaplarını tamamıyla anladıklarına inandığım, Sayın Karahisarlıların askerî zaferimizde olduğu gibi ve sosyal devrimimizin en ön saflarında da kendine yaraşan saygılı yerde yürüyeceklerine eminim. Bu bakımdan bana düşen vazifelerin yerine getirilmesi ve belli edilmesinde bir an bile tereddüt etmeyerek, Milletin güven ve sevgi ile bağışladığı, kuvvet ve yetkiyi iyiye kullanacağımı arz etmekle seviniyorum. Hepinize selâm ve sevgiler. 20

Şekil 2: Afyonkarahisar İl Merkezi Uydu Görüntüsü 21

A.2. İl ve İlçe sınırları: Şekil 3: Afyonkarahisar İl ve İlçe Sınırları İLİN GENEL İDARİ YAPISI İLÇELER İLE BELEDİYE KÖY MAHALLE KURULUŞ UZAKLIĞI SAYISI SAYISI SAYISI YILI MERKEZ İLÇE 0 16 31 133 1924 BAŞMAKÇI 129 2 13 10 1987 BAYAT 46 1 12 4 1988 BOLVADİN 61 5 12 71 1924 ÇAY 48 9 14 48 1958 ÇOBANLAR 25 2 3 9 1991 DAZKIRI 140 2 15 8 1959 22

BAŞMAKÇI DİNAR 106 9 56 62 1924 EMİRDAĞ 70 6 70 25 1924 EVCİLER 132 2 6 6 1991 HOCALAR 100 2 14 7 1990 İHSANİYE 35 9 23 18 1959 İSCEHİSAR 23 3 11 12 1990 KIZILÖREN 87 1 4 2 1990 SANDIKLI 60 11 47 37 1924 SİNANPAŞA 33 13 23 57 1953 SULTANDAĞI 68 7 7 31 1958 ŞUHUT 29 7 31 36 1946 T O P L A M 107 392 576 İl merkezine 129 km karayoluyla bağlı Söğüt dağlarına yaslanmış şirin bir ilçedir. Afyonkarahisar-Burdur karayolua 23 km uzaklıkta bulunan Başmakçı 1988 yılında ilçe olmuştur. Isparta, Kula, Lâdik, Hereke tipi halı dokumacılığı, gül yetiştiriciliği, kuş cenneti Acıgöl'ü ve tavuk çiftlikleriyle ünlü Başmakçı, Türkiye yumurta borsasının merkezidir. İlçenin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. İlçenin kurulu bulunduğu alanın ova ve yeşil olması sebebiyle sûvarilerin atlarını besledikleri ve arazileri arpalık olarak kullandıkları söylenmektedir. Yörede ayakkabıcılık ileri olduğundan, sûvarilerin, çizmelerini burada yaptırdıkları, bu yüzden ilçenin, adını "ayakkabı ve çizme" anlamına gelen "Başmak" kelimesinden aldığı rivayet edilmektedir. Toplu bir yerleşim merkezi olarak 1200-1300 yıl önce kurulduğu ve zaman içerisinde Eti, Lidya, Roma, Bizans ve Selçuklu egemenliğine girdiği söylenmekle birlikte bilinen yazılı tarihi Hacı Ahmet Hafız'a ait mezar taşına göre 470 yıllıktır. İlçe, İlimizin en güney ucunda yer almaktadır. İlçemiz batıdan Dazkırı, kuzey doğudan Isparta-Keçiborlu ilçesi, güneyden ise Burdur- Yeşilova ilçe toprakları ile Denizli-Çardak ilçesiyle çevrilidir. İlçe merkezinin rakımı 836 m olup, doğuya doğru genişleyen ova ile güneybatıda Yandağı, Söğüt dağlarıyla çevrilidir. İlçemizde Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. İlçenin Toplam Tarım Alanı ve Arazinin Genel Dağılımı Alan Ha. Yüzölçümü : 37.625 Tarım Alanı : 12.496 Ormanlık ve Fundalık : 15.527 Çayır ve Mera : 7836 Tarım Dışı Arazi : 1.766 Tarla Arazisi : 6076 Meyve Arazisi : 402 Sebze Arazisi : 970 Süs Bitkileri Arazisi : 888 Nadas : 2754 Tarıma Elverişli Olup Kullanılmayan Arazi : 187 Toplam Sulanan Tarım Alanı : 1813 Toplam Kuru Tarla Alanı :10683 İlçenin nüfusu 2007 adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre 11.329' dur. Bunun 5.899'u ilçe merkezinde yaşamaktadır. İlçe nüfusunun 5.704 ü kadın geri kalan 5.625 i ise erkeklerden oluşmaktadır.başmakçı ilçe merkezinin nüfusu 5.899 dur.başmakçı Belediye sinden başka Yaka Beldeside belediyeliktir. İlçede 12 ilköğretim okulu ile 1 çok Programlı Lisede eğitim verilmektedir. İlçemiz merkezinde Habibe EREN Ana Okulunda 2 öğretmenle eğitim-öğretim verilmektedir. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile halkın istekleri doğrultusunda kurslar açarak hizmet vermektedir. İlçede 50 yataklı 1 devlet hastahanesi, ilçe merkezinde 2 adet,beldelerde 1 adet olmak üzere 3 adet sağlık ocağı bulunmaktadır. 23

İlçede 500 seyirci kapasiteli 1 stadyum bulunmaktadır. İlçenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. İlçede daha çok gül, şekerpancarı ve haşhaş bitkileri yetiştirilmektedir. İlçe itibariyle 1478 dekarlık sahada yağ gülü bahçesi olup, yılda 446.976 ton civarında gül çiçeği üretilerek, bu gül çiçeklerinden 20 kg dan fazla ekolojik ve ince gül yağı üretimi gerçekleşmektedir. Üretilen gül yağları başta Almanya olmak üzere, çeşitli Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir. Sulama alanlarının değerlendirilmesinde önemli bir yeri olan şeker pancarı 1700 dekar sahada ekilmiş olup, 8500 ton pancar üretimi elde edilmektedir. İlçe ve çevresinin geleneksel tarımını yaptığı haşhaş bitkisi, yaklaşık olarak 1600 dekarlık sahada ekilmekte, 182 ton kapsül, 170 ton dane alınmaktadır. 24

Şekil 4 : Başmakçı Acıgöl de Flamingolar 25

Ayrıca, ilçenin dağlık bölgelerinde hayvancılık yapılmakta olup, koyun, keçi yetiştiriciliği ile büyükbaş hayvan ve yumurta tavukçuluğu daha fazla görülmektedir.tarımsal kalkınma kooperatifi adedi 7'dir. Tavukçuluk kooperatifinin Başmakçı ekonomisine katkısı yıllık 3.135.000. YTL'dir.Yine bunun yanında gül kooperatifi üretmiş olduğu ekolojik gül yağı ile gül çiçeğini dünya pazarlarına ihraç etmektedir. Kooperatifin yıllık satışı 500.000 Euro dur. Ayrıca ilçe merkezinde 1, köylerinde 2 olmak üzere, 3 adet sütçülük kooperatifi hizmet vermektedir. İlçe merkezindeki sütçülük kooperatifinin ilçe ekonomisine yıllık katkısı 700 bin YTL'dır. Hayvan türlerinin dağılımı Yerli koyun : 14682 At : 138 Merinos koyunu : 0 Katır : 32 Kıl keçisi : 12300 Eşek : 958 Tiftik keçisi : 0 Tavuk : 1424743 Sığır (saf kültür) : 7523 Ördek : 0 Sığır (kültür melezi) : 603 Kaz : 600 Sığır (yerli) : 90 Hindi : 800 Manda : 1 Arı kovanı : 335 İlçenin merkez ve köylerinde halı dokumacılığının mazisi çok eskilere dayanmaktadır. Önemli bir geçim kaynağı durumundadır. İlçe itibariyle 650 halı tezgâhında 1100-1200 genç kız halı dokumaktadır. İlçenin güney batısında yer alan Acıgöl, başta nesli tükenmekte olan flâmingo kuşları olmak üzere, turna, kuğu, pelikan, meke, karabatak, yaban ördeği, kaz ve çeşitli kuş türleriyle görülmeye değer bir kuş cenneti durumundadır. BAYAT İlçemiz, Afyonkarahisar - Ankara karayolu üzerinde il merkezine 46 km uzaklıktadır. 1988 yılında ilçe olmuştur. Kilim dokumacılığıyla dikkat çeken ilçede üretilen kök boyalı Bayat kilimleri Amerika, Japonya ve birçok Avrupa ülkesinden sipariş alacak kadar ün kazanmıştır. 1116 yılında Bizanslılarla Selçuklular arasında cereyan eden bir savaşta, Büyük Sultan ordusunu güneydeki dağın yamacına, Emir Mengücek de ordusunu kuzeydeki dağın yamacına yerleştirmiş, işte bu durum üzerine sultanın çekildiği dağa Sultandağı, Emir'in çekildiği dağa da Emirdağı denilmiştir. Sultan Mesut bu mücadelelerden sonra zamanını bu yerlerin iskânına ayırmıştır (1147-1157). Bayat ilçesi Oğuz Türklerinin Bayat'boyu tarafından 1147'de bugünkü yerinde, Bayat Çayının kenarında kurulmuştur. Barçınlı ve Han Barçın adlarıyla da anılan Bayat ilçesi İstanbul-Bağdat kervan yolu üzerinde olduğundan Bizans ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir konaklama yeri olmuştur. İlçe kuzey doğudan Çal dağları, kuzeyinden Hendi Baba dağları, batıdan Bey ve Asar dağları, güneyden kazankaya dağları, güneydoğusundan Mekecik ve Çal dağlarıyla çevrilidir. İlçemiz kara iklimine sahiptir. Yazları çok sıcak ve kurak sebebiyle kışları ise uzun ve soğuk geçmektedir. İlçenin dağlık olması sebebiyle ovası yoktur. En önemli yaylaları ise Bayat, Çöğürlü, Çanacık, Mekan, İnpazarcık ve Esenlik yaylalarıdır. İlçenin nüfusu 2007 yılında yapılan adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 9.287 çıkmıştır. Bunun 5.217'si ilçe merkezinde yaşamaktadır. Yüzölçümü 465 km²'dir. İlçede 4'ü merkezde, 10 adedi köylerde olmak üzere 14 ilköğretim, 1 çok programlı Lise bulunmaktadır. Ayrıca İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne ait merkez ilçe ve köylerinde kilimcilik ve halıcılık kursları yedi yıldır devam etmektedir. İlçede üretilen kök boyalı kilimler halkın başlıca gelir kaynağıdır. İlçenin 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi, 2 Sağlık Ocağı,bulunmakta olup, halkımıza hizmet vermektedir. Bayat ve çevresinde halkın gelir kaynakları tarım ve hayvancılığa dayanır. Çevrede ekilebilir arazi nüfusa yetecek oranda değildir. Yakın bir zamana kadar çevredeki tepeler ve yüksek dağlar oldukça zengin ormanlarla kaplı iken, kaçak kesim, tarla açma ve keçi yetiştiriciliğiyle orman örtüsü tahrip edilmiştir. Bugün, yeni geliştirilen "mekecik ormanları"tdiye adlandırılan ormanları mevcuttur. İlçede en çok yetiştirilen tarım ürünlerinin başında arpa, buğday ve haşhaş gelmektedir.bayat'da toplam alanın ancak 1/3'ü ekilebilir durumdadır. Hayvancılık için bol ve geniş merası bulunmaktadır. Dağlık bölgelerinde hayvancılık yapılmakta ve koyun, tiftik keçisi, mandofon kırması ile yerli kara sığır beslenmektedir. 1993 yılında D.S.İ. tarafından yaptırılan Bayat göletinde balık üretimi yapılmaktadır. 26

Hayvan türlerinin dağılımı Yerli koyun : 33950 At : 138 Merinos koyunu : 2350 Katır : 32 Kıl keçisi : 4000 Eşek : 958 Tiftik keçisi : 0 Tavuk : 1424743 Sığır (saf kültür) : 235 Ördek : 0 Sığır (kültür melezi) : 3087 Kaz : 600 Sığır (yerli) : 200 Hindi : 800 Manda : 2 Arı kovanı : 335 İlçenin Toplam Tarım Alanı ve Arazinin Genel Dağılımı Alan Ha. Yüzölçümü : 41.982 Tarım Alanı : 11.552 Ormanlık ve Fundalık : 26.135 Çayır ve Mera : 3.670 Tarım Dışı Arazi : 623 Tarla Arazisi : 7.606 Meyve Arazisi : 108 Sebze Arazisi : 422 Süs Bitkileri Arazisi : 0 Nadas : 1.715 Tarıma Elverişli Olup Kullanılmayan Arazi : 208 Toplam Sulanan Tarım Alanı : 1.257 Toplam Kuru Tarla Alanı :10.295 İlçede 750 seyirci kapasiteli stadyum bulunmaktadır. İlçede bulunan meslek yüksek okulunun işletme ve dış ticaret programlarında 74 öğrenci öğrenim görmektedir. İlçe eski bir tarihî yerleşim bölgesi olması sebebiyle ilçe yakınlarında Kurtini, İnpazarcık, Asarkale,Elicek ve Yanıkin adlarıyla bilinen Bizans dönemi yerleşim alanları vardır. Dört bir yanı çam ve meşe ormanlarıyla kaplı Köroğlu Beli, Mekân Yaylası, İnpazarcık, Kolaylıtaş ve Çatal Çeşme, mesire alanları olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Köroğlu Beli'nde yeme-içme ve konaklama tesisi bulunmaktadır. İlçede her yıl Temmuz ayında Bayat Oğuz- Türkmen Festivali düzenlenmektedir. BOLVADİN Afyonkarahisar-Konya karayolundan 13 km içeride, il merkezine 61 km uzaklıkta, Antik Kral Yolu üzerinde ve Eber Gölü kenarında kurulmuş, Afyonkarahisar'ın merkez ilçeden sonra en büyük ilçelerindendir. Yüzölçümü 926 km2'dir. 1924 yılında ilçe olmuştur. Tarım, ticaret, giyim ve toprak sanayi üzerinde gelişmiştir. Anadolu'daki en eski yerleşim merkezlerinden biri de Bolvadin'dir. Bolvadin Cilâlı Taş-Maden devirlerini, Hitit, Frig, Lidya, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerini yaşamıştır. Bolvadin'de ilk yerleşim yeri, Üçhöyükler mevki indeki "Kayster Pedion" şehridir. Bolvadin, 1107 tarihinde Emir Mengücek Bey'in komutasındaki Türk birlikleri tarafından fethedilmiş olup, kaleye Yazır, Karkın, Çepni, Avşar ve Oğuz boyları yerleştirilmiştir.selçuklular döneminde Haçlı Seferlerine sahne olmuştur.tarih içinde Selçuklular, Sahipata, Karaman- Beyşehirli oğulları toprakları içinde yer almıştır. Bolvadin, I.Sultan Murat zamanında Osmanlı topraklarına katılmış, 1881 yılında da Sinanpaşa büyük bir külliye yaptırmıştır. 27