BERLİN'DEKİ TÜRK KADıN İşçİLERİNİN SÜT VE DıŞKıLARıNDA YAPILAN PARAZİTOLOJİK ARAŞTIRMALAR



Benzer belgeler
Zoonoz parazit nedir?

GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI

Barsak parazitozları. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

NEMATODLARIN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR. Prof. Dr. Y. Ali Öner

Gastrointestinal Sistem Örneklerine Yaklaşım: Paraziter Etkenler

Aydın Yöresi Sokak Köpeklerinde Dışkı Bakısına Göre Saptanan Mide Bağırsak Helmintleri

Ankara Vniversitesi, Veteriner Fa~filtesi Protozooloji, Tıbb Artropodoloji ve Paraziter Hastalıklarta Savaş Kürsüsü Prof Dr.

ZOONOZ HASTALIKLAR İNSAN HAYVAN

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ VPR-YL

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 3 Kasım 2017 Cuma. Dr.

1. O. Veteriner Fakültesi Doğum ve linekolııji Kürsüsü

Diyarbakır İlinde Sokak Köpeklerinde Görülen Mide Bağırsak Helmintleri**

PARAZİTER HASTALIKLARDA KONTROL ve KORUNMA

J. (J. Tıp Fakültesi Tropikal Hastalıklar ve Parazitoloji

Van Yöresi Köpeklerinde Bulunan Endoparazitler ve Halk sağlığı Yönünden Önemi

A. (J. Veteriner Fakültesi Parazitoloji ve Helmintoloji Kürsüsü Prof. Dr. Nevzat Güralp Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Dr. S.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

ODA HARARETİNDE VE BUZ DOLABINDA(+4 C) MUHAFAZA EDİLEN KAN SERUMUNDA KLOR YÖNÜNDEN ARAŞTIRMALAR. Ethenı Ersoy* Giriş

UZM. DR. SALİH MAÇİN Şırnak Devlet Hastanesi

b. o} V. GIDA, T ARlM VE HA YV ANCILIK BAKANLIG I Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü T.C.

Kancalı Kurtlar Strongyloides stercoralis Larva Migrans Etkenleri

KONAK PARAZİT İLİŞKİSİNİN TİPLERİ

OLGULARLA KLİNİK PARAZİTOLOJİ

Kayseri Yöresinde Dışkı Muayenesine Göre Köpeklerde Bulunan Sindirim Sistemi Helmintleri ve Bunların Yaygınlığı *

GEREÇ VE YÖNTEM BULGULAR

Olgularla Parazitoloji. Doç. Dr. Gülay ARAL AKARSU Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji Bilim Dalı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü GENELGE 2006/2

Teoman Zafer APAN 1 Ayşegül TAYLAN ÖZKAN 2 Ümran DAĞAŞAN ÖZLÜK 3 ÖZET

Giriş. Sonuçlar ve Tartışma

PROSPEKTÜS SADECE HAYVAN SAĞLIĞINDA KULLANILIR CANIVERM. Oral Pat. Antihelmintik

Afyonkarahisar İlinde Saanen Keçisi Yetiştiriciliği Yapan Bir Çiftlikte Helmint Enfeksiyonlarının Araştırılması

yıllarında Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Laboratuvarı na başvuran hastalarda bağırsak parazitlerinin dağılımı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde Farklı Yıllarda Bağırsak Parazit Dağılımlarının Değerlendirilmesi

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ

Helmint Enfeksiyonlarına Güncel Yaklaşım

Ordu ilinde bağırsak parazitleri sıklığı

Kedi ve Köpeklerde Ancylostomatidosis

Doç. Dr. Rifat CANTORAY*

AYDIN YÖRESİNDE SALATA MALZEMESİ OLARAK KULLANILAN ÇİĞ SEBZELERDEKİ HELMİNT YUMURTALARININ TESPİTİ

Kayseri İli Parklarında Bulunan Oyun Alanlarının Askarit Türleri İle Kontaminasyonunun Parazitolojik ve Moleküler Yöntemlerle Araştırılması [1]

PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI. Haftalık Ders. Öğrenci Kredisi

ELAZIG ATIKSU ARITMA TESisi ARITMA ÇAMURLARıNDA BULUNAN PARAZiT YUMURTALARı Erdal ÖBEK 1,2 Ubeyde ipek 1 Berrin ÇlNARCI1

ANDAZOL 400 mg FİLM TABLET

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

Van Yöresinde Koyunlarda Trichostrongylidosis

DIŞKININ TOPLANMASI ve SAKLANMASI


Bir üniversite hastanesi parazitoloji laboratuvarında belirlenen intestinal ve hepatik parazitler

KAYSERİ YÖRESİNDE SIĞIR VE KOYUNLARDA KENE TÜRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Investigation of Tick Species on Sheep and Cattle Around of Kayseri

Tokat Halk Sağlığı Laboratuvarında Ocak 2007 Aralık 2009 Yılları Arasında Saptanan Bağırsak Parazitlerinin Dağılımı

AKCİĞER KİST HİDATİĞİ. Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi AD

Paraziter diyare tedavisi

Antiprotozoal ilaçlar

Sivas Belediyesi Çevre-Gıda ve Tıbbi Tahlil Laboratuvarına Yıllarında Başvuran Hastalarda Bağırsak Parazit Dağılımlarının İncelenmesi

İSTANBUL'DA BİR KEDİDE CHEYLETIELLOSIS OLGUSU. Aynur GÜLANBER* A case of cheyletiellosis in a cat in istanbul, Turkey. Giriş

Yüzey suyu ve sulama amaçlı atık sularda fekal kirlilik düzeyleri ile helmint yumurta ve protozoa kistlerinin araştırılması *

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİNDEN İTİBAREN GEÇERLİ DERS MÜFREDATI

The effect of experiment al Fasciola gigantica infection on the weight gain of sheep

1.Yarıyıl Ders Planı Ders Ders Adı T+U Zorunlu/Seçmeli AKTS Grup Kodu

ANTELMENTİK İLAÇLAR. Nematod Sestod Trematodlara etkir.

13ve 14.Hafta: Parazitoloji GENEL PARAZİTOLOJİ

HİTİT ÜNİVERSİTESİ DERS BİLGİ FORMU

KONYA TARIM İŞLETMESİ SIGIRLARINDA PARAİNFLUENZA VİRUS TİP 3 ENFEKSiYONU ÜZERİNDE

Genetik (T) Anatomi I (T) Seçmeli Ders (T) Anatomi I (U- Grup I) Medikal Kimya (U)

Elektronik:ISSN: , Baskı ISSN:

KÖPEKLERDE ASCARİDOStS'lN YENİ BİR ANT- HELMİNTİK OLAN TETRAMİsOLE* ile TEDAvtsİ. Cahit Özcan** Giriş

Helmint Enfeksiyonları Prof. Dr. A. Yüksel Gürüz

Gebelik Döneminde Mide-Bağırsak Nematodları ile Doğal Enfekte Koyunlarda Parazit Yükünün Takibi *

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ VETER.PARAZİTOLOJİ(DOKTORA) PROGRAMI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS KATALOĞU

DİYARBAKIR KENT MERKEZİNDE BARSAK PARAZİT PREVALANSI 2001 THE PREVALENCE OF INTESTINAL PARASITES IN DIYARBAKIR CITY IN 2001

Türkiye de Sarcosporidiosis

Galaktojen Yol: Parazitlerin Yeni Bir Konağa Ulaşmasında Alternatif Bulaşma Yolu Rukiye Şahin 1, Kader Yıldız 2

Yaş Doğrulama Metotları

T. C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI

Periparturient Dönemdeki İneklerde Trichostrongylid Nematod Yumurta Atılımı Üzerine Araştırmalar

O. Üstün Yıldırım. Yazan/ar: Doç. Dr. Nuri Yavru, Doç. Dr. Kadircan Özkan, Dr. Ertuğrul

FARELERDE DENEYSEL TOXOCARA CANIS LARVA MIGRANSINA KARŞI LEVAMIZOL HIDROKLORID, İVERMEKTİN VE ALBENDAZOLÜN ETKİLERİ *

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı

ANKARA ARILARıNDA GÖRÜLEN BRAULA COECA NITZSCH, 1818 ARI BİTİ (ARI SİNEGİ)

WHO/UNICEF-Initiative

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI HELMADOL 400 mg film tablet

TABLO 5 Yıl boyunca, kanunen gerekli olan işlemlerde kullanılan hayvanların sayısı

GeroBarometre Nisan 2017

Hasan İÇEN 1, Aynur ŞİMŞEK 1

MANDALARIN SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLARI. Doç. Dr. Bülent Elitok İç Hastalıkları A.B.D.

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene

Yozgat İl Merkezinde Farklı Sosyo-Ekonomik Bölgelerdeki İki İlköğretim Okulunda Bağırsak Parazitlerinin Araştırılması

PARAZİTOLOJİDE TANI YÖNTEMLERİ

BAL ÜRETİM SÜRECİNDE KRİTİK KONTROL NOKTALARININ BELİRLENMESİ, SEKONDER KONTAMİNASYON KAYNAKLARININ

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her 5 ml süspansiyon 250 mg baza eşdeğer 725 mg Pirantel pamoat içerir.

Kliniken der Stadt Köln ggmbh, Kinderkrankenhaus Amsterdamer Straße 59, Klinik für Kinderchirurgie und Kinderurologie

Dr. Mustafa ÇETİNDAĞ. EĞİTİM BİLGİLERİ. Veteriner Fakültesi Parazitoloji Veteriner Fakültesi

OKSİYUR YUMURTASI ARAŞTIRILMASI

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine Yılları Arasında Başvuran Kişilerde Saptanan Bağırsak Parazitlerinin Dağılımı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI. Hastalık ilk defa 1944 yılında Kırım da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesinin Beş Yıllık Bağırsak Paraziti Prevalansının Türlere ve Cinsiyetlere Göre Dağılımı

T.C. UFUK ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ DERS ADI: MİKROBİYOLOJİ PARAZİTOLOJİ BÖLÜMÜ: TEMEL TIP

Şehir, İlçe ve Köy İlköğretim Okulu Öğrencilerinde Bağırsak Parazitleri Görülme Sıklığı

Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığının Kontrolüne Tabi Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği 2013/5)

Transkript:

A. Ü. Veteriner Fakültesi Genel Paradtol~ji ve Helmintoloji Kürsüsü Prof Dr. Nevzat Güralp BERLİN'DEKİ TÜRK KADıN İşçİLERİNİN SÜT VE DıŞKıLARıNDA YAPILAN PARAZİTOLOJİK ARAŞTIRMALAR Turan Oğuz* Uber parasitologische Untersuchungen von Milch und Kot türkischer Gastarbeiterinnen in Berlin Zussanıınenfassung: 287 Milchproben (meistens Kolostrum) von 81 türkischen Fraueıı, die im Urban-Krankenhaus frisch entbunden halten, wurden hinsichtlich des Vorkommens von Hakenwurmlarven untersucht. Dcr Befund war negativ. Von elenselben Müttern stammten 44 Kotproben, die restliehen 37 von anderen Frauen. Von diesem 81 Kotproben waren 3 i postivit (38.27 %). Es entrielen 24.69 % aur Trichuris trichura, i i.11 % auf Taenia saginata, 8.64 % auf Ascaris lumbricoides ullc! 2.46 % aııf Ancylostomidae spp. Özet: Berlinde'ki Urban hastanesinde doğu ın yapan 81 Türk işçisi kadından temin edilen 287 süt (çoğu kolostruın) numunesi, kancalı kurt larvaları bakımından muayene edilmiş ve negatif bulunmuştur. Aynı hastcneye baş vuran Türk kadınlarından 81 inin dışkı muayenesi (bunlardan 44 ü doğum yapanlara aittir) yapılmış, neticede 31 tanesi (% 38.27) müsbet bulunmuştur. Bulunan parazitler sırasıyla % 24.69 Trichuris trichiura, % iı.ıi Taenia saginata, % 8.64 Ascaris lumbricoides ve % 2.46 da Ancylostomidae türleri olarak saptannuştır. GİRıŞ Kan dolaşım) ile çeşitli organ ve dokulara özellikle subcutis'e gelen ve buralarda inaktif halde bekliyen bir kısım Nematodların enfektif larvaları gebelik esnasında aktive olarak fötüsa geçmek suretiyle yavruyu henüz doğmadan (prenatal) veyahut kolostrum ve süte geçerek (galaktogen) doğumdan sonra da enfekte ettikleri, yapılan bir çok sun'i ve tabii enfeksiyon araştırmaları sonu ortaya konmuştur. Ankara, *A.ü. Veteriner Fakültesi Genel Parazitoloji ve Helmintoloji Kürsüsü Doçenti, Türkiye.

76 Turarı Oğuz :\'itekim Lyons ve arkadaşları (8) tarafindan koyun ve sığırlarda Strongyloides papillosus, Moncol (9) domuzlarda S. ransomi, Enigk ve Stoye (4) köpeklerde Aneylostoma caninum, Toxocara canis, Swerczek ve arkadaşları (21) kedilerde T. cati, Olsen ve Lyons (10) fok balıklarında Uncinaria lucasi, Warren (22) ve Shobo (I 5) sığırlarda Neoascaris vitulorum enfektif larvalarının sütle çıkarıldıklarını tesbit etmişlerdir. Aynı zamanda yukarıda bildirilen hayvanlardaki adı geçen parazitlerde prenatal enfeksiyonların meydana geldiği de saptanmış bulunmaktadır (5, 6, 1I, 14, 16, 17, 19,20). İnsanlarda parazitlenen ve yukarıda bildirilen parazitlerinkine benzer bir evrim gösteren kancalı kurtlar, AnC)'lostoma duodenale ve Necator americanus'da da bu yollarla bir bulaşmanın olabileceğini akla getirmektedir. ~itekim Hinz (7)'in, Güney Nijerya'daki 6 şehrin hastanesinde yapılan dışkı muayenelerinde tesbit edilen helmintlerin yaşlara göre dağılımını verdiği cetvelden, i yaşından küçük çocuklarda kancalı kurt enfeksiyonunun 3 şehirde görülmemiş olmasına karşılık diğer 3 şehirde sırasıyla % 2.5, % 3. 4 ve % 3. 8 nisbetinde yaygın olduğunun anlaşılması, aynı zamanda Stone ve Smith (18)'in bildirdi k- lerine göre Hollander ve Bronx tarafindan 33 günlük bir bebekte 175 ergin Necator americanus'un, Howard tarafindan 14 günlük, Costas ve Torres tarafından da 44 günlük bebeklerin dışkılarında kancalı kurt yumurtalarının tesbit edilmesi bu görüşü kanıtlar durumdadır. Buna rağmen Dönges ve Madecki (3), 1968 yılında kancalı kurt bakımından endemik bir bölge olan Güney Nijerya'da, 66 kadından aldıkları 71 süt (çoğu kolastrum) numunesinden menfi sonuç almışlardır. Berlin'de misafir araştırıcı olarak bulunduğum sırada işçilerimizin yoğun olarak bulunduğu şchrin Kreuzberg semtindeki Uroan hastanesinde doğum yapan Türk kadınlarından kalostrum ve süt numuneleri almak suretiyle bu yönde bir kerede biz bir araştırma yapmaya karar verdik. Kolostrum ve süt muaycneleri yanında, mide-barsak helmintleri, bilhassa kancalı kurt enfeksiyonu bakımından ne durumda olduklarını saptamak bakımından mümkün mertebe aynı şahısların dışkılarınında muayenelerini yapmayı düşündük. Bu düşüncemize bir neden de Almanya'da çalışan yabancı işçiler arasında parazitolojik yoklamaların bilhassa Türk işçileri açısından alınan kötü sonuçlar olmuştur. Nitekim Beckenkamp ve Schon (I), 136 Türk, 75 İtalyan ve 68 Alman işçisinden yaptıkları dışkı muayenesi sonucunda invaziyon oranını sırasıyla % 56. 6, % 8 ve %0 olarak tesbit etmişlerdir. Yazarlar (1)

Berlin'ueki Türk Kauııı İşçilerini" Sül ye D'şk,)arınua... 77 aynı zamanda Türk işçilerinde en çok gördükleri parazitleri sırasıyla Triclıuris trichiura, Ascaris lumbricoides, Ancylostoma duodenale, Taenia saginata ve Trichostrongylus orientalis olarak bildirmişlerdir. Beckenkamp (2), Schon ile 1964(1965 yıllarında yaptıkları bu araştırmaya paralel olarak ı965 /1970 yılları arasında bu yöndeki çalışmalarına Türk işçileri arasında devam etmiş ve muayene ettiği 482 işçimizde yine aynı oranda bir helmint invaziyonun varlığını tesbit etmiştir. Yazar (2) kanuni yollarla Almanya'ya gelen bu işçilerimizin tamamının önce türk hekimleri, sonra Türkiye'deki alman hekimleri tarafından muayene edildiklerini bildirmekte ve dış kı muayene/erine gerekli önemin verilmediğini kaydetmektedir. Peters (i 2), Heidelberg ve civarında yaşıyan yerli halk ve yabancı işçiler arasında geniş bir araştırma yapmış, bunları yaşa, cinsiyete, geldikleri ülkelere ve bulduğu çeşitli parazitlere göre bir takım sınıflandırmalara tabi tutarak her biri için ayrı ayrı cetveller yapmıştır. Araştırıcı (12), toplam olarak 2949 yerli ve 897 yabaneıdan yaptığı muayenelerinin sonucunda Almanların % 0.8, Hindlilerin % 47. I, Türklerin % 35. I, Yugoslavların % 16. 4, Kuzey Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinden gelenlerin ise % O oranında, bir veya birden hızla çeşitli He/mint türleri ile enfekte olduklarını tesbit etmiştir. Peters (i 3) l\ledical Tribune'nün muhabiri ile yaptığı bir reportajda yabancı işçilerin taşıdıkları yüksek orandaki enfeksiyonların meydana getireceği tehlikeye değindikten sonra bu hususta yapılacakların en iyisinin, bunların kendi yurtlarında he/mintler bakımından muayene edilmesi gerektiğine işaret etmekte, veya lıiç değilse Almanya'ya geldiklerinde ücretsiz muayene ve tedavi edilmelerinin sağlanması ve ancak bundan sonra işe alınmalarının gercğine inandığını söylemektedir. Materyal Ve Metod Muayene edilen kalastrum veya süt ile dışkılar, Berlin'in Kreuzberg semtindekivrban hastanesinde doğum yapan Türk işçisi kadınlarından temin edilmiştir. Olanaklar elverdiğince her kadından doğumdan evvel dışkı, doğumu müteakip de :> gün süre ile I5-20 ee kolastrum veya süt alınması kararlaştırılmıştır. Nitekim ancak 8 ıkadından toplam 287 süt (çoğu kolostrum) numunesi muayene edilebilmiştir. Zira kadınlardan en az ı, en çok da 5 (ortalama 3.5) numune almak mümkün olabilmiştir. Hastahane ve Enstitü arasının çok uzak olması nedeni ile alınan sütlcr aynı gün veya 2-3 gün buz dolabında be k- letildikten sonra ancak bize gönderilebilmiştir. Ayrıca her numunenin alındığı kadının yaşı, yap.tığı doğumun tarihi ile numunelerin alındıkları günler bir protokolla belirtilmiştir.

78 Turan Oğu? En az 24 saat sedimentasyona tabi tutulmuş olan süt'lerin üst kısmı, tüpte 2-3 cc. kalıncaya kadar alınmış, dipteki kısım azar azar Lım üzerine alınarak mikroskopta muayene edilmiştir.üst kısım yarıyarıya damıtık su ilc karıştırıldıktan sonra 1500 g de 20 dakika santrifüje edilmiş, dipteki tortunun araştırma veya steoroskopik mikroskopta larva yönünden bakısı yapılmıştır. Az miktarda gelen numunelerde (takriben 5-10 cc.) yarı yarıya damıtık su ilc karıştırıldıktan sonra yukarıda belirtildiği şekilde santrifüje edilerek muayeneye tabi tutulmuşlardır. Sindirim sistemi helmintieri bakımından m ua yene için 8 ı kadından temin edilen dışkılardan 44 tanesi doğum yapan kadınlara, diğer 37 si ise doğum için hastaneye baş vuran fakat çeşitli nedenlerle muayene için süt temin edilemeyenkrc aittir. Dışkılar, flotasyon metodu ile muayene edilmiştir. Bu teknikte dışkılar, 1 kısım doymuş ZnCı ile 2 kısım doymuş NaCl solüsyonunun karışımında 300 g. de 3 dakika santrifüje edilmişlerdir. Sonuç Doğumu müteakip günlerde 81 kadından alınan 287 kolostrum veya süt numunesinin nmayenesi sonuçları nematod larvaları bakımından negatif bulunmuştur. Sindirim sistemi helmintleri yönünden muayene edilen 8 ı dışkının 31 inde (%) 38.27 oranında) bir, hazende iki tür parazit yumurtasına rastlanmıştır. 8 ı dışkının 20 sinde (%) 24.69) Triclmris trichura, 9 unda (CJ;, ı i. ı ı) Taenia saginata, 7 sinde (% 8.64) Ascaris!umbriwides, 2 sinde (% 2.46) An(:.y!ostomidae yumurtaları saptanmıştır. Bir vak'ada Trichuris ve Taenia, 5 vak'ada Trichuris ve Ascaris, 1 vak'ada da Ascaris ve Aııcylostomidae müşterek olarak bulunmuştur. Tartışma Çeşitli araştırıcılar, tabii ve sun'i enfeksiyonlar sonucu Strongyloides, Ancylostoma, C ncinaria, Toxocara, Neoscaris gibi değişik cinslere bağlı, hayvanlarda yaşayan parazit türlerinin 3. devre enfektif larvalarının doğumu müteakip kolostrum ve sütle çıkarıldıklarını bildirmişlerdir. (4,8,9,10,15,21,22). Bu durumun yukarıdaki parazitlerin biyolojilerine benzer bir yol takip eden ve insanlarda parazitlenen kancalı kurt enfeksiyonlarında da görülebileceğini akla getirmiştir. Nitekim 1 yaşından küçük hatta 14 ilc 44 günlük çocuklarda bile bu paraziderin görülmesi (7, 18), bu yargıyı doğrular durum-

Berlin'deki Türk Kadın İşçilerinin Süt ve Dışkılarmda... 79 dadır. Ancak Dönges ve Madecki (3), kancalı kurt enfeksiyonu bakımından endemik bir bölge olan Güney Nijerya'da 61 kadından aldıkları 71 süt (çoğu kolostrum) numunesinde hiç bir larvaya rastlamamışlardır. Bizim, Berlin'de 8 i Türk işçi kadından temin ettiğimiz 287 süt nümunesinin muayenesinde bir sonuç vermemiştir. Buna rağmen kesin bir fikir edinilinceye kadar bu yöndeki çalışmaların devamında fayda görmekteyiz. Kadın işçilerimizden yaptığımız dışkı muayeneleri sonucu, bunların % 38.27 gibi oldukça yüksek bir oranda helmintlerle enfekte olduklarını saptadık. Bu sonuç, Türk işçilerine ait gerek Beckenkamp'ın (2) ve gerekse aynı yazarın (i) Schon ile 1964-1970 yıııarı arasında yaptıkları araştırmaların sonuçları ile Peters'in (12) bulgularını teyit eder durumdadır. Bu araştırıcılar gibi biz de en çok rastlanan parazitleri sırasıyla Triehuris triehiura, Taenia saginata, Aseari, lumbrieoides ve Aneylostomidae türleri olarak saptamış bulunuyoruz. Sonuç olarak yurt dışına giden işçilerimizin iyi bir parazitolojik yoklamadan geçirilerek gönderilmesinin, menfi yönde oluşan bilim ve kamu oyu çevrelerindeki düşünceleri silmesi bakımından yararlı bulmakta yız. Literatür 1- Beekenkaınp, H. ve Sehon, K. (1965) Über den Helminthenbefall türkischer und ilalieniseher Arbeiter und dessen arbeitsmedizinisehhygienisehe Bedeulung. Zent. f. Arbeitsmed. u. Arbeitsschutz. 15, 185-190. 2- Beekenkaınp, H. (i 970) : Die Wurmerkrankungen türkischer Gastarbeiter. Arzliche Paraxis, 22, 4 i9 ı. 3- Dönges, U. ve Madeeki, O. (1968) : Tlze possibility Cl! hookworm infeeıion through breast milk. German Medical Monthly, 13,391-392 4- Enigk, K. ve Stoye, M. (ı 967) : Untersuehungen über den Infeetions weg von Anqlostoma eaninum Ereolani 1859 (Aneylostomidae) beim Hund. Kongress bericht über die III. Tagung der Deutschen Tropen medizinischen. Geseıı-schaft e. V., i01-1 ı3. Urban Schwarzenberg. 5- Foster, A.O. (1932) : Prenatal infeetion with the dog hookworm, Aneylostoma eaninum. J. Parasit. 19, 112-118. 6- Herlieh, H. ve Porter, D.A. (1953) : Prenatal infeetion of ealf witlz the nematode Neosearis vitulorum. J. Parasit. Suppl. 39, 33-34.

80 Turan Oğuz 7- Hinz, E. (1967): Cesehleehts-und Altersunterschiede im Darmhelminthenbefallbei der Bevölkerung Südnigerias. Z. Tropenmed. ParasiL, 18, 162-171. 8- Lyons, E. T., Drudge, J. H. ve Tomver, S. (i 970): Strongyloides larvae in milk oj sheep and ealtle. Med. vet. PracL, 51, 65-68. 9- Moncol, D.J., ve Batte, E.G. (i 966): Transcolostral injeetion oj newbom pigs wit Strong)ıloides ransomi. Vet. Med. Smail An. eli. 61, 583-586. 10- Olsen, O.W. ve Lyons, E.T (1962): Life C)'cle oj the hookworm uneinaria lueasi Stiles, of northern jur seals, Callorhinus ursinus, on the Pribiloj lslands oj the Bering Sea, J. Parasit. Suppl., 48, 42-43. 11- Olsen, O. W., ve Lyons, E. T. (1965): Life C)cle of {Jneinaria lueasi Stiles, 1091 (Nematode: AnC)'lostomatidae) oj jur seals, Callorhinus, ursinus Linn., on the Pribiloj islands, Alaska. J. Parasit. 5I, 689-700. 12- Peters, H. (I 97 I): Befiillshaujigkeit mit intestinal-pathogenen Würmern bei Einheimisehen und Gastarbeitern. Münch. med. Wschr., 113, 425-431. 13- Peters, H. (1972): Reihenunterssuehungen auj Wurmbefall bei Castarbeitem in der BRD unerlasslieh. Med. Tribunc 7, 6. 14- Pfeiffer, H. (1962): Die pranatale invasion on Strollı!,yloides papillosus beim Rind. Z. Parasit Kde., 22, 104-105. 15- Shoho. C. (1970): Observations on a eow, artifieally injeeted with the embıyonated eggs oj Neosearis vitulomm during pregnanc)' and her newbom eaif.}. Pm'asit. 56 (See. II), 318. 16- Sprent, J. F. (1958): O bservations on the development oj toxoeara eanis (Werner, 1782) in the dog. Parasitology 48, 184-209. 17-- Stewart, T. B., Smith, W. N. ve Jones, D. J. (1963): Prenatal injeetion oj pigs with the intestinal threadworm, Strong)'loides ransami. J. Parasit. 49, (See. 2), 45. 18- Stone, W. ve. Smith, F. W. (1973): Injeetion oj mammalian hosts by milk.bome nematode larvae: A Review. Exp. Parasit. 34, 306-312. 19-, Stone, W. M. (I 964):,)'trongyloides ransami prenatal infeetion in swine. J. Parasit. 50, 568. 20- Supperer, R. ve Pfeiffer, H. (1967): <um Problem der "Pranatalen" strongyloidesinvasion beim sehwein. 'Wien. tierarztl. Mschr., 54, 101-103.

Berlin'deki Tü"k Kadın İşçilerin;n Süt ve Dışkılarında... 81 21- Swerczek T. W., Nielsen, S. W. ve Helmbold, C. F. (1971): Transmammary passage of Toxocara cati in the cat. Am. J. vet. Res., 32, 89-92. 22- Warren, E. G. (1969): Nematode larvae in milk. Aust. vet..i., 45, 388. Yazı "Dergi Yazı Kuruhl"na 22.1. i976 günü gelmiştir.