Bir ya da birkaç kişinin, sistematik bir biçimde, etik dışı iletişim ile düşmanca davranışlarda bulunarak, genelde bir kişiye karşı gerçekleştirdikleri ve onu çaresiz, savunmasız bıraktıkları durum Leymann ADAMI DELİRTİR DAMA ÇIKARIRLAR, SONRA DA ADAM DELİRDİ DİYE BÜTÜN KÖYÜ BAŞINA TOPLARLAR!!!!
Türkiye de bu olguyu tanımlamak için, Duygusal taciz Psikolojik taciz Psikolojik terör yada İşyerinde yıldırma terimleri de kullanılmaktadır.
Organizmanın fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanması sonucunda vücudun çeşitli faktörlerden ileri gelen değişik koşullara uyum güçlüğü! Zorlayan,kısıtlayan,engelleyen olaylar ve durumlar karşısında verilen tepkilerin tümü!
Stres kaçınılmazdır. Stresin tamamen yok olması yaşamın bitmesiyle mümkündür. Stres yaşıyor ve çalışıyor olmanın tek ürünüdür. Stres kişiseldir. Stres cinsiyete, yaşa ve kalıtsal özelliklere göre de farklılık gösterir. Stres meslek gruplarına göre de farklılık gösterir.
Olumlu Stres: Bireyi güdüleyici ve teşvik edici rol oynar. İşte ilerleme gibi istenilen fırsatları yakalamadaki zorluklar iyi stres olarak adlandırılmıştır. Zaman baskısı yaratıcılığı harekete geçirebilir. Çoğu kez stres heyecan verici olabilir. Stres bazı mesleklerin temelidir. Koruyucu Bir Tepkidir Uyarıcı Etki Yapar Zor Durumlarla Başa Çıkmamızı Sağlar
Olumsuz Stres: Çok az veya çok fazla gerilim altında olunduğunda ortaya çıkar. Ölüm, işsizlik, mesleğinde ilerleme gösterememe gibi durumlar, olumsuz yaşam deneyimleri kötü stres olarak adlandırılır. Sağlığımız Etkilenir Kolay Yorulur ve Sinirleniriz Enerji ve Güdüde Azalma Olur Performansımız Olumsuz Etkilenir Davranışlarımız Genellikle Aleyhimize Değişir
Der Spieger in araştırmasına göre iş ve özel yaşamda yaşanan stres ; Kalbe zarar vermekte Bağışıklık sistemini zayıflatmakta Hafızayı olumsuz yönde etkilemekte Mide hastalıklarına ve Kilo alınmasına neden olmaktadır.
STRESİN kalp krizine yol açma ihtimalinin sigarayla eşdeğer olduğu kanıtlanmıştır. Sigara kullanımı kalp krizi riskini 3 kat, yaşanılan stresin ise 2.5 kat arttırmaktadır!!!!
Organizmanın strese tepkisi!!! Direnç Dönemi Alarm Reaksiyonu Tükenme
Beyin, stres yaratan faktörü algılar. Böbrek üstü bezde adrenalin ve kortizol hormonlarının salgılanması artar ve organizma sempatik hiperaktivite durumuna gelir. Göz bebekleri büyür, yüz solar, kalp atışları hızlanır, tansiyon ve kan şekeri yükselir. Kişi istenmeyen koşuldan ya kaçar ya da mücadele eder! Stres faktörü ortadan kalkarsa, gevşeme, uyku, sindirim gibi durumlarda vücut hareketleri yavaşlar. Stres durumu devam ederse 2. aşamaya geçilir.
SAVAŞ VEYA KAÇ TEPKİSİ **Tehdit ve zorlamalar karşısında kendini korumaya yönelik olarak savaş veya kaç diye adlandırılan cevap ortaya çıkar. **Başa çıkılamayacağına inanılan tehditten uzaklaşmaya çalışılır yada başa çıkılacağına inanıldığı takdirde savaşılır ve böylelikle yeni duruma bir uyum sağlanır. ** Hayatta kalmak için stres tepkisi verilir!
İnsan vücudu sinir sistemini uyararak ve çeşitli hormonlar salgılayarak cevap verir. Stres durumunda katekolamin denilen adrenalin (epinefrin) ve noradrenalin (norepinefrin), kortizol, endorfinler, büyüme hormonu ve testosteron düzeylerinde değişiklikler görülür. Beyinde bulunan hipotalamus isimli bölge böbrek üstü bezlerini uyararak buradan adrenalin ve kortizol hormonlarının kana salınmasını sağlar. Bu hormonlar; kalp hızını, solunum sayısını, kan basıncını ve metabolizmayı arttırır.
*Kan akımı beyine ve kaslara yönelir, düşünce ve hafıza keskinleşir *Tükürük artar *Ter bezi faaliyetleri artar,soğuk ter boşalır *Solunum sayısı artar *Depolanmış yağ ve şeker kana karışır *Göz bebekleri büyür *Kalbin atım sayısı artar, kan basıncı yükselir *Kan pıhtılaşma mekanizması harekete geçer *Sindirim yavaşlar, mide asidi artar
Stres yaratan duruma rağmen, organizma uyum sağlamaya çalışır. Alarm dönemindeki belirtiler ortadan kalkar. Hormon salgılanması normale döner. Vücut direnci normalin üzerinde olur. Bu dirençle stresi yenmek mümkündür!!!! Ancak yoğun ve sürekli gerilim organizmanın savunmasını zayıflatır ve bir sonraki aşamaya geçilir.
Stres orta şiddette ve kısa süreli olduğunda; Uyarılmışlık, canlılık ve güdülenme artışı Metabolik enerji üretimi ve kullanımında artış Protein üretiminde artış Serbest radikal birikiminde azalma Yaşam süresini uzatma, yaşlanmayı geciktirme
Devam eden streste ise; Protein sentezinde, özellikle immun proteinlerin sentezinde azalma Kan basıncında artış İmmün sistemin baskılanması Mide ülseri, kardiyovasküler patolojiler ve beyin biyokimyasında değişiklikler Kısa süreli belleğin bozulması, impulsif davranışlar ve yargılamada bozulma
Stres verici olay çok ciddi ise ve uzun sürerse ve kişinin direnme gücü zayıfsa ( her canlının uyum yeteneği ve enerjisi farklıdır) denge bozulur, uyum enerjisi biter bunların ardından tükenme ve bitkinlik nöbetleri gorülür. Uykusuzluk, canlılığını yitirme, baş ve göğüs ağrıları, ani öfke patlamaları, sürekli kızgınlık, yardım istememe, yalnızlık duygusu, çaresizlik, engellenmişlik, şüphecilik, cesaretsizlik ve can sıkıntısı ortaya çıkar. Artık geri dönüşü olmayan izler organizmaya kazınmaya başlar!!!! Kişilik, sosyal hayat ve iş doyumuna olumsuz etki!
** Erkekler; daha fazla yönetici mobbingine maruz kalırken,kadınlar daha fazla çalışma arkadaşlarının mobbing davranışlarıyla karşılaşmaktadır ** Kadınların %43 ü erkek mobbinginden yakınırken, erkeklerin %80 i kendilerine mobbing yapanın erkekler olduğunu ifade etmektedir ** Yaşın ilerlemesiyle, mobbinge uğrama riski
ŞOK EVRESİ olarak adlandırılır. Birey kendisine yapılan davranışları algılamakta zorluk çeker. Amaçsız ve kontrolsüz bir şekilde iş yaşamını sürdürmeye çalışan mağdurda öfke hali, aşırı duygusallık, uyku bozuklukları ve konsantrasyon kayıpları başlar. Yıldırma davranışlarının devam etmesi halinde mağdurun durumu ikinci derece yıldırmaya dönüşür.
Mağdurun direnci kırılır. İş ortamından uzaklaşmaya başlar. Psikolojik yıldırmaya karşı direnemez ve mağdurda ruhsal veya fiziksel rahatsızlıklar görülür. Yaşanan şok etkisi ile her şeyi kabullenir ve mağdur öz güvenini yitirir. Bunun sonucunda ruhsal sıkıntılar ve fiziksel sorunlar (yüksek tansiyon, sindirim sistemi bozuklukları), alkol ve ilaç kullanımı, depresyon görülür.
Mağdur oldukça telaşlıdır ve kendisindeki stresi kontrol edemez. İş ortamından ayrılır. Profesyonel bir yardıma ihtiyacı vardır. Fiziksel ve ruhsal sağlığını büyük ölçüde kaybeder. Şiddetli depresyon, panik atak, kalp krizi geçirme ihtimali artar. Yaşadığı travmaların etkisi ile çevresindekilere ve kendisine şiddet uygulamaya çalışır (intihar!)
İsveç te intiharların %10-20 sinin mobbing sonucu gerçekleştirildiği belirtilmiştir. 1990 yılında Japonya da gerçekleşen 21,346 intihar olgusunun %4,3 ü işyeri stresinden kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu yüzde yıllar geçtikçe artmış ve 1999 daki 33,048 intihar olgusunun %5.6 sının şüphelisi olarak işyeri stresi kayıtlara geçmiş, bunlar ijime yani işyeri intiharları olarak adlandırılmıştır.
Alkol kullanımı Sigara kullanımı İlaç kullanımı Beslenmede değişiklikler! Görünümüne aldırış etmeme!
Human Resource Management in Türkiye de yapmış olduğu ölçek sonuçlarına göre; mağdurların %27 si çalıştıkları işlerden istifa etmiş, %25 i ise yaşadıklarını görmezden gelerek çalışmaya devam etmiştir.
Bağışıklık sisteminin zayıflaması Göğüs ağrısı Anjin Yüksek kan basıncı Felç Rahatsız barsak sendromu Hormonal problemler (Menstrüal dönemde bozulma, dismenoria, libido kaybı, impotans)
Özellikle el, ayak ve dudaklarda fiziksel duyu kaybı Kaşıntı, cilt problemleri (egzema, sedef, zona, ürtiker ve ülserler) Sırt ağrısı Göz rahatsızlıkları
Dünya sağlık örgütünün (WHO) tanılama el kitabı olan ICD-10 (1992) de, kronik TSSB den yakınan (ICD-KOD F 62.0) kişilerdeki klinik kişilik değişim semptomları tarif edilmiştir. Bu değişimler, iki baskın endişe bozukluğundan birinin etkisiyle ortaya çıkar: Ciddi depresyon yada Ciddi obsesyon Obsesyon çoğu zaman depresyonla birlikte görülme özelliğine sahip olduğundan, TSSB yaşayan mobbing madurlarında semptomların büyük bölümü görülür!!!!
Mobbing sürecinin uzunluğu ile mobbingin neden olduğu hasar arasında doğru orantı vardır; Mobbing atakları günlük sıklıkta olduğunda kurbanların %50 den fazlasında tedavi gerektiren hasar oluşur!!!! Ayda birkaç kez gerçekleşen mobbing atakları kurbanların %30 unda hasara neden olur. Düşünsel olarak sürekli işyerindeki saldırılara odaklanan mobbing kurbanı, hikayeleri etraftakilere anlatma ihtiyacı duyar. Zaman içinde obsesif-kompulsif bir hal alır ve dinleyicileri bunaltarak kendisinde uzaklaştırır. Kurbanların çaresizliği ve depresif duygu durumları şiddetlenir.
Şaşkınlık ve kafa karışıklığı Aşırı utanç duyma ve özsaygı kaybı Depresyon Nedensiz korkular Derin bir aldatılmışlık ve değersizlik hissi Konsantrasyon bozuklukları İlaçlara bel bağlama (kafein, nikotin, alkol, uyku ilaçları, sakinleştiriciler, antidepresanlar) Çok rahat para harcama (ve takip eden finansal problemler
Kendini izole etme Kendini toplumun bir parçası olarak görmeme (yabancılaşma) Dünyaya karşı eleştirel tutum sergileme
İNSAN BEDEN VE ZİHNİYLE BİR BÜTÜNDÜR. BEDENİMİZDE OLANLAR ZİHNİMİZİ, ZİHNİMİZDE OLANLAR DA BEDENİMİZİ ETKİLER.
Psikolojik yıldırma konusunda bilgili olmak ve bilinçli davranmak Psikolojik yıldırmaya karşı savaş vermek Psikolojik yıldırma karşısında geri çekilmesini bilmek Hayır diyebilmek Kendini soyutlamamak Özgüveni ve öz saygıyı yüksek tutmak Yakın çevreden ve uzmanlardan destek almak Yasal yollara başvurmak Stresi yönetmeyi bilmek MOBBİNG BİR İNSAN HAKLARI İHLALİDİR!
Egzersiz Davranışsal açıdan kişinin kendini kontrol etmesi İletişim kurma, hobiler, dışa dönüklük Meditasyon, dua, ibadet, maneviyata yönelme Düzenli uyku, beslenme kontrolü Kafein, şeker, alkol ve sigaradan uzak durmak ve sebze, meyve ve su tüketimini arttırmak!
Beni öldürmeyen, güçlendirir Nietzche
Teşekkürler...