Sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni



Benzer belgeler
Toplumda gelişen pnömonide kombinasyon ve kinolon tedavisinin karşılaştırılması

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner

Türkiye de Yoğun Bakım Gerektiren Toplum Kaynaklı Pnömonide Mortalite Belirteçleri

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum


Toplum başlangıçlı Escherichia coli

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

ÇIKAR ÇATIŞMALARI. Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Dr.Önder Ergönül. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

PNÖMONİLER. Dr. M. Sezai Taşbakan Ege ÜTF Göğüs Hast. AD.

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ: KİMİ AYAKTAN VE NE İLE TEDAVİ EDELİM?

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ OLGULARINDA HASTANEDE YATIŞ SÜRESİ VE MORTALİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi

Türk Toraks Derneği. Erişkinlerde Hastanede Gelişen Pnömoni (HGP) Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Yoğun bakımda izlenen toplum kökenli pnömoni olgularının hastalık ağırlık skorlamaları ve mortalite üzerine etkili faktörler

TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

AÜTF İBN-İ SİNA HASTANESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE HASTALIKLARININ SİGARAYLA OLAN İLİŞKİSİ

Ýç Hastalýklarý Yoðun Bakým Ünitesinde Ýzlenmiþ Hastalarda Mortalite ve Morbiditeyi Etkileyen Faktörler


İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER

ERİŞKİNLERDE TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ TANI VE TEDAVİSİ. Dr.Sedat ÖZBAY

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Toplum Kökenli Pnömoni Hastalarının Takibi ve Takipte Kılavuzlara Uygunluğun Değerlendirilmesi

Ventilatör İlişkili Pnömoni Patogenezi ve Klinik

Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu KLİMİK AYLIK TOPLANTISI 19 KASIM 2015, İSTANBUL

Hastane Kökenli Ağır Pnömonilerde. Prognostik faktörler.

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ventilatör ilişkili pnömoninin önlenmesinde bundle stratejisi

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

Antibiyotik Direncinde ve Kontrolünde Güncel Durum

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

Toplumda Gelişen Pnömoniler (TGP) Tedavi Yaklaşımları

Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon. Hastane Kaynaklı Solunum Sistemi İnfeksiyonlarında Antibiyoterapi

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Hastaneye Yatarak veya Yoğun Bakımda Tedavi Görmesi Gereken Toplum Kökenli Pnömonilerde Hastanede Yatış Süresini Etkileyen Faktörler ve Maliyet #

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

Türkiye de Toplumda Gelişen Pnömoni Verileri

Pnömoni Ağırlık Skorlama Sistemlerinin Hastanede Yatarak Tedavi Endikasyonları Açısından Karşılaştırılması

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

Toplumsal Kaynaklı Pnömoniye Acil Yaklaşım

Hasta Çalışan Güvenliğinde Enfeksiyon Risklerinin Azaltılmasına Yönelik Đstatistiksel Kalite Kontrol Çalışmaları

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

ANTİBİYOTİK DİRENCİNİN KLİNİK VE EKONOMİK SONUÇLARI

Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi

Ciddi Toplum Kökenli Pnömonide Etyoloji ve Prognostik Faktörler

Yoğun Bakım Ünitesinde Uzun Süre Tedavi Edilen Kritik Durumdaki Hastalarda Sağlık Bakımıyla İlişkili İnfeksiyonların Değerlendirilmesi

DİRENÇLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLERLE HASTANE KÖKENLİ KAN DOLAŞIMI ENFEKSİYONU GELİŞMESİNİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER

Pnömoni tedavisinde biyomarkırların kullanımı. Dr. Münire Çakır Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A. D.

Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon. Hastane Kökenli Pnömonilerde İnfeksiyona Neden Olan Mikroorganizmalar

Göğüs ğ Hastalıkları Servisinde İzlenen 90 Yaş ve Üzeri Geriatrik Hastaların Değerlendirilmesi

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Hastane kökenli pnömoni olgularında etken dağılımı ve prognoza etkili faktörler

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

Pnömoni tanısı ile hastanede yatarak tedavi gören yaşlı hastaların prognozunun yaş gruplarına göre incelenmesi

Staphylococcus Pyogenes Aureus

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Acinetobacter baumannii'de kolistin direncine yol açan klinik ve moleküler etkenler

Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır, Bilgecan Özdemir, Kübra Köken, İdil Bahar Abdüllazizoğlu

GÖĞÜS HASTALIKLARI SERVİSİMİZDE İZLENEN 85 YAŞ VE ÜZERİ GERİATRİK HASTALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Pozitif kan kültürü şişesinden doğrudan MALDI-TOF MS ile identifikasyon

EVDE BAKIM HASTASINDA ENFEKSİYONLARA YAKLAŞIM

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Nötropeni Ateş Tedavisinde Yenilikler Dr. Murat Akova. Hacettepe Universitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Ankara

Hastane kökenli pnömonide antibiyotik kullanımı endikasyonunun konulması ve seçimi

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE GELİŞEN SAĞLIK BAKIMI İLE İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLARIN MALİYET ANALİZİ

ULUSAL HASTANE ENFEKSİYONLARI SÜRVEYANS AĞI (UHESA) RAPORU ÖZET VERİ, 2011 Yoğun Bakım Ünitelerinde İnvaziv Araç İlişkili Hastane Enfeksiyonları

Özlem Akdoğan 1, Yasemin Ersoy 1, Funda Yetkin 1, Ender Gedik 2, Türkan Toğal 2, Çiğdem Kuzucu 3

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

Yoğun Bakım Ünitelerimizdeki Alt Solunum Yolu İnfeksiyonları: 3 Yıllık Analiz

Transkript:

Sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni doi 10.5578/tt.9397 Tuberk Toraks 2015;63(2):86-93 Geliş Tarihi/Received: 20.11.2014 Kabul Ediliş Tarihi/Accepted: 06.04.2015 KLİNİK ÇALIŞMA RESEARCH ARTICLE Sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni Burcu KARABOĞA 1 Ruşen UZUN 2 Aykut ÇİLLİ 3 1 Ağrı Devlet Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği, Ağrı, Türkiye 1 Clinic of Chest Diseases, Agri State Hospital, Agri, Turkey 2 Çivril Devlet Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği, Denizli, Türkiye 2 Clinic of Chest Diseases, Civril State Hospital, Denizli, Turkey 3 Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Antalya, Türkiye 3 Department of Chest Diseases, Faculty of Medicine, Akdeniz University, Antalya, Turkey ÖZET Sağlık bakımı ile ilişkili pnömoni Giriş: Son yıllarda sağlık sistemindeki değişiklikler sonucunda, hastaneye yatış, uzun süreli bakım evinde kalma, ayaktan infüzyon tedavisi, evde bası yarası bakımı, hemodiyaliz merkezinde tedavi öyküsü bulunanlarda gelişen pnömoni sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni olarak tanımlanmaktadır. Materyal ve Metod: Bu çalışmanın amacı 1 Ocak 2009-1 Haziran 2012 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği'nde yatan sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni (SBİP) olguları retrospektif olarak değerlendirildi. Bu dönemde tanı almış toplam 195 pnömonili olgunun, 76 (%38.9) sı SBİP li ve 119 (%61.1) u toplumdan gelişen pnömonili (TGP) idi. Bulgular: SBİP olgularının, 61 (%80.3) inin son 90 gün içinde iki veya daha fazla gün hastaneye yatış öyküsü, 7 (%9.2) sinin son 30 günde hemodiyaliz merkezinde tedavi alma öyküsü, 3 (%3.9) ünde evde bası yarası tedavisi uygulanması, 1 (%1.3) olguda ise uzun süreli bakımevinde kalma öyküsü ve evde infüzyon tedavisi alma öyküsü olduğu saptandı. TGP li grup ile karşılaştırıldığında SBİP olgularının komorbiditesi daha fazla (%94.6 ya %73.1; p< 0.001) ve ortalama PSI skoru (104.4 e 90.2; p< 0.05) daha yüksek idi. 18 SBİP (%23.6) ve 11 (%9.2) TGP olgusunda etken saptanmış idi. En sık izole edilen mikroorganizmalar, SBİP te Streptococcus pneumonia, Acinetobacter baumannii, Staphylococcus aureus (MRSA) iken, TGP de Streptococcus pneumonia, Klebsiella spp.; Pseudomonas aeruginosa, Moraxella catarrhalis idi. Ulusal ve uluslararası rehberlere göre SBİP grubunda olguların %73.7 si, TGP grubunda ise %98.3 ünde uygun tedavinin başlandığı saptandı (p< 0.001). Ortalama hastanede yatış süresi (12.7 ± 1.1 e karşı 7.8 ± 0.5 gün; p< 0.05) ve mortalite oranı (%22.4 e %4.2; p< 0.001) SBİP grubunda TGP ye göre yüksek idi. Ortalama yatış maliyetleri incelendiğinde, SBİP maliyetinin (4150.6 ± 892 TL ye karşı 2078.7 ± 571 TL; p< 0.05) TGP den daha fazla olduğu saptandı. Sonuç: Sonuç olarak, SBİP li hastaların hasta özellikleri, komorbid durumları, etken mikroorganizmaları, yatış süreleri, maliyetleri ve prognozları TGP grubundan farklıdır. Pnömoni tanısı konulan hastalar SBİP açısından sorgulanmalı ve ampirik antibiyotik tedavisi başlanırken geniş spektrumlu (dirençli mikroorganizmaları kapsayacak şekilde) antibiyotikler tercih edilmelidir. Anahtar kelimeler: Sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni, mortalite, maliyet Yazışma Adresi (Address for Correspondence) SUMMARY Dr. Burcu KARABOĞA Health-care associated pneumonia Ağrı Devlet Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği, AĞRI - TURKEY Introduction: Health-care associated pneumonia (HCAP) is defined as pneumonia that develops in patients with a history of recent e-mail: burcuclnk@yahoo.com 86

Karaboğa B, Uzun R, Çilli A. hospitalization, hemodialysis as an outpatient, residence in a nursing home, outpatient intravenous therapy and home wound care. Materials and Methods: We retrospectively assessed patients who have been hospitalized in Department of Chest Diseases, Akdeniz University, Faculty of Medicine due to HCAP between 1 January 2009 and 1 June 2012. Of the total 195 pneumonia cases, 76 (38.9%) was HCAP and 119 (61.1%) was CAP. Results: Among HCAP cases, 61 (80.3%) had recent hospitalisation in the last 90 days, 7 (9.2%) went under hemodialysis in the last 30 days, 3 (3.9%) had a history of decubitus management in house, 1 (1.3%) had a long term accomodation in social-care center and 1 (1.3%) had a history of infusion therapy at home. Comorbidity in HCAP group was higher than CAP group (94.6% vs resp. 73.1%; p< 0.001) and mean PSI scores were also higher in HCAP group (104.4-90.2; p< 0.05). A causative microorganism was detected in 18 HCAP (23.6%) and in 11 CAP (9.2%) cases. It was determined that appropriate treatment was started in 73.7% of HCAP cases and 98.3% of CAP cases according to national and international guidelines (p< 0.001). Both mean hospitalization duration (12.7 ± 1.1 vs 7.8 ± 0.5 days, resp; p< 0.05) and mortality rates (22.4% vs 4.2%; p< 0.001) were higher in HCAP group. Furthermore, mean cost of hospitalization was also greater for HCAP group than CAP group (4150.6 ± 892 TL vs 2078.7 ± 571 TL; respectively p< 0.05). Conclusion: In conclusion; patient characteristics, comorbidity status, causative organisms, duration and cost of hospitalization and prognosis of patients with HCAP was different from patients with CAP. Key words: Health-care associated pneumonia, mortality, cost GİRİŞ Günümüzde artan huzurevinde kalma öyküsü, evde bakım tedavileri ve diyaliz merkezlerindeki tedavi uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan pnömoniler toplumdan gelişmelerine karşın, etken patojenlerin ve prognozların daha çok hastanede gelişen pnömonilere (HGP) benzediği saptanmıştır (1,2). Bu nedenle, 2005 yılında American Thoracic Society (ATS) / Infectious Diseases Society of America (IDSA) da yeni bir pnömoni kategorisi olarak Sağlık Bakımıyla İlişkili Pnömoni (SBİP) tanımı ortaya konuldu (1). SBİP li olgularda potansiyel olarak çok ilaca dirençli etkenler (Staphylococcus aureus, Pseudomonas aeruginosa, Acinetobacter baumannii) önemli yer tutmaktadır (3,4). Yabancı literatürlere bakıldığında SBİP le ilgili çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Çalışmalar yayımlandıkları ülkelerin demografik verileri, etken patojenleri ve prognozlarını yansıtmaktadır. Ülkemizde ise SBİP le yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, SBİP tanısıyla hastanede yatan olguların demografik verilerini, etken dağılımlarını, ampirik antibiyotik tedavilerini, mortalite oranlarını, prognozlarını, hastanede yatış sürelerini, maliyetlerini ortaya koymayı ve bunları toplumda gelişen pnömoni (TGP) olguları ile karşılaştırmayı amaçladık. MATERYAL ve METOD Çalışma, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurul Onayı alındıktan sonra, Ocak 2009 ile Haziran 2012 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği nde çalışma kriterlerine uyan ardışık olarak yatan TGP li hastaların dosyaları retrospektif incelendi. Çalışma, uluslararası etik kurallar ile Helsinki Deklerasyonu ilkelerine uyularak gerçekleştirildi. Pnömoni tanısı için hastada ateş, öksürük ve pürülan balgam şikayetlerinden en az birinin bulunması ve beraberinde PA akciğer grafisinde yeni bir infiltrasyonun gelişmesi şartı arandı. Bu olgulardan dosya bilgilerinde, aşağıdaki risk faktörlerinden en az birine sahip olanlar SBİP olarak, olmayanlar TGP olarak tanımlanmıştır (1): Son 90 gün içinde iki veya daha fazla gün hastanede yatış, Uzun süreli bakımevinde kalma, Evde infüzyon tedavisi (antibiyotik dahil), Evde bası yarası bakımı, Son 30 gün içerisinde hemodiyaliz merkezinde tedavi, Aile bireylerinde çok ilaca dirençli bakteri infeksiyonu varlığı. Çalışmada olguların sağlık bakımı risklerinin yanı sıra, komorbid hastalıkları, yaş-cinsiyet gibi demografik verileri, mortalite riski yüksek hastaları ayırt etmek için tanımlanmış bir puanlama sistemi olan Pnömoni ağırlık indeksi (PSI) ve konfüzyon, üre, solunum sayısı, kan basıncı, yaş > 65 (CURB-65) skoru değerleri, başvuru anındaki solunum ve kan örneklerinin kültürlerinde saptanan etken mikroorganizmalar kaydedildi (5,6). Başlangıç ampirik antibiyotik tedavileri ve 87

Sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni saptanan etkenlere göre bu tedavilerin uygunluğu ulusal ve uluslar arası rehberlere göre incelendi. Olguların prognoz göstergeleri olarak; hastanede yatış süreleri, entübasyon uygulamaları, yoğun bakıma yatış gereklilikleri ve ilk 30 günlük mortaliteleri kaydedildi. Yine her iki grupta yatış maliyetleri karşılaştırıldı. İstatistiksel Yöntem Analizler SPSS 18 paket programı ile yapıldı. Tanımlayıcı istatistikler frekans, yüzde, medyan, minimum, maksimum değerleri ile sunuldu. İki grubun ölçümleri arasındaki farkların analizinde normal dağılım testi yapılarak Mann-Whitney U testi kullanıldı. İki grubun kategorik değişkenlerle ilişkisinin analizinde beklenen değeri 0.05 den küçük hücre bulunduğu durumda Fisher Kesin Ki-kare testi, bulunmadığı durumda Pearson Ki-kare testi kullanıldı. BULGULAR Çalışmaya alınan 195 olgudan 76 (%38.9) sı SBİP, 119 (%61.1) u TGP idi. SBİP olgularının; 61 (%80.3) inin son 90 gün içinde iki veya daha fazla gün hastaneye yatış öyküsü, 7 (%9.2) sinin son 30 günde hemodiyaliz merkezinde tedavi alma öyküsü, 3 (%3.9) ünde evde bası yarası tedavisi uygulanması, 1 (%1.3) olguda ise uzun süreli bakımevinde kalma öyküsü ve evde infüzyon tedavisi alma öyküsü olduğu saptandı. Aile bireylerinde çok ilaca dirençli bakteri infeksiyonu olan SBİP olgusu izlenmedi. Toplam 3 hastada ise SBİP kriterlerinden 2 sini birden taşımaktaydı (Tablo 1). SBİP olgularının yaş ortalaması 63.39 ± 1.73 yıl, TGP olgularınınki ise 61.06 ± 1.60 idi. SBİP li olguların 52 (%68) si, TGP lilerin ise 76 (%64) sı erkek cinsiyete sahipti. Çalışmaya alınan SBİP ve TGP li olguların demografik özellikleri ve radyolojik bulguları Tablo 2 de verilmiştir. Hastalıklara eşlik eden komorbid durumlar SBİP grubunda (%94.6), TGP grubuna (%73.1) göre belirgin yüksekti. Balgam kültüründe SBİP te 14 (%36.8), TGP de 8 (%9.2); kan kültüründe ise SBİP te 4 (%5.3), TGP de 3 (%2.5) olguda üreme saptandı. Hem kan hem de balgam kültüründe SBİP te TGP ye göre anlamlı yükseklik saptandı. En sık izole edilen mikroorganizmalar: SBİP te S. pneumonia, A. baumannii, S. aureus (MRSA) iken, TGP de S. pneumonia, Klebsiella spp., P. aeruginosa, M. catarrhalis idi. SBİP grubunda en fazla önerilen antibiyotik grubu antipseudomonal beta-laktam ± makrolid (%69.7), TGP grubunda ise beta-laktam ± makrolid (%54.6) idi. SBİP grubunda olguların %73.7 sinde, TGP grubunda ise %98.3 ünde rehberlere uygun tedavinin başlandığı saptandı (p< 0.001). SBİP grubunda antibiyotik değişikliğinin daha fazla uygulandığı ve tedavi başarısının daha düşük olduğu görüldü (p< 0.001). Yine tedavi başarısızlığı sonucu entübasyon ve yoğun bakım uygulamasının SBİP grubunda daha yüksek seyrettiği saptandı (p< 0.05). 30 günlük mortalite SBİP te 17 (%22.4), TGP de ise 5 (%4.2) olguda izlendi. SBİP te mortalite istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p< 0.001). SBİP olgularında mortalite ile ilişkili olabilecek üç değişkene lojistik regresyon analizi uygulandı. Akciğer kanserinin mortalite ile ilişkili bağımsız değişken olduğu saptandı (Tablo 3). Ortalama hastanede yatış süresi SBİP te 12.7 ± 1.1 gün, TGP de ise 7.8 ± 0.5 gündü. Ortalama yatış maliyetleri SBİP te 4150.6 ± 892 TL, TGP de 2078.7 ± 571TL idi. Hem yatış süresi, hem de maliyet SBİP te istatistiksel olarak anlamlı idi. SBİP ve TGP olgularında tedavi sonuçları Tablo 4 te verilmiştir. Tablo 1. SBİP dahil edilme kriterlerine göre hasta dağılımı Kriterler Hastalar n (%)= 76 Son 90 gün içinde iki veya daha fazla gün hastanede yatış öyküsü 61 (80.3) Uzun süreli bakımevinde kalma öyküsü 1 (1.3) Evde infüzyon tedavisi (antibiyotik dahil) 1 (1.3) Evde bası yarası bakımı 3 (3.9) Son 30 günde hemodiyaliz merkezinde tedavi 7 (9.2) Aile bireylerinde çok ilaca dirençli bakteri infeksiyonu varlığı - Son 90 gün içinde iki veya daha fazla gün hastanede yatış öyküsü ve evde infüzyon tedavisi 1 (1.3) (antibiyotik dahil) Uzun süreli bakımevinde kalma öyküsü ve evde infüzyon tedavisi (antibiyotik dahil) 2 (2.6) 88

Karaboğa B, Uzun R, Çilli A. Tablo 2. Çalışmaya alınan olguların demografik özellikleri Karakteristik özellikler SBİP grup n (%)= 76 TGP grup n (%)= 119 p değeri Ortalama yaş (yıl) (ortalama ± SD) 63.39 ± 1.73 61.06 ± 1.60 0.513 Cinsiyet (E/K) 52/24 76/43 0.514 Komorbid durumlar 72 (94.6) 87 (73.1) < 0.001 KOAH 34 (44.7) 21 (17.6) < 0.001 Akciğer kanseri 12 (15.8) 3 (2.5) < 0.001 Diğer kanserler 25 (32.9) 10 (8.4) < 0.001 KAH 13 (17.1) 26 (21.8) 0.419 SVO 11 (14.5) 11 (9.2) 0.260 DM 13 (17.1) 26 (21.8) 0.419 KBY 6 (7.9) 3 (2.5) 0.158 Kronik karaciğer hastalığı 3 (3.9) 2 (1.7) 0.38 Astım 3 (3.9) 8 (6.7) 0.533 Hipertansiyon 21 (27.6) 8 (6.7) < 0.001 Alzheimer / demans 3 (4) 3 (2.5) 0.678 Sigara kullanımı 47 (61.8) 73 (61.3) 0.94 Bilateral tutulum 30 (39.5) 29 (24.4) <0.05 Son 3 ayda antibiyotik kullanım öyküsü 63 (82.9) 32 (26.9) < 0.001 Düşük PSI Risk Skoru (I-III) 27 (35.5) 65 (54.6) <0.05 Yüksek PSI Risk Skoru (IV-V) 49 (64.5) 54 (45.4) <0.05 Düşük CURB-65 Risk Skoru (0-2) 60 (78.9) 88 (73.9) 0.426 Yüksek CURB-65 Risk Skoru ( 3) 16 (21.1) 31 (26.1) 0.426 KOAH: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, KAH: Koroner arter hastalığı, SVO: Serebrovasküler hastalık, DM: Diabetes Mellitus, KBY: Kronik böbrek yetmezliği. Tablo 3. SBİP olgularında mortalite ile ilişkili lojistik regresyon analizi Değişken Odds Oranı %95 CI p değeri Akciğer kanseri 5.26 1.31-21.2 0.019 Ortalama PSI skoru 1.026 0.99-1.05 0.081 Ortalama CURB-65 skoru 1.114 0.51-2.42 0.785 Tablo 4. SBİP ve TGP olgularında tedavi ve sonuçları Tedavi ve sonuçları SBİP TGP n (%)= 119 p değeri Tedavinin rehbere uygunluğu 56 (73.7) 117 (98.3) < 0.001 Yoğun bakım uygulaması 11 (14.5) 5 (4.2) < 0.05 Entübasyon uygulanması 12 (15.8) 7 (5.9) < 0.05 Ortalama hastanede kalış süresi (Gün) 12.7 ± 1.1 7.8 ± 0.5 < 0.05 Otuz günlük mortalite oranı 17 (22.4) 5 (4.2) < 0.001 Ortalama yatış maliyeti (TL) 4150.6 ± 892 2078.7± 571 < 0.05 Tedavi başarısızlığı 18 (23.7) 7 (5.9) < 0.001 Antibiyotik değişikliği 4 (5.3) 1 (0.8) < 0.05 89

Sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni TARTIŞMA SBİP olgularının TGP ile karşılaştırıldığı çalışmamızda; SBİP için en önemli risk faktörünün, son 90 gün içinde iki veya daha fazla gün hastaneye yatış öyküsü (%80.3) olması ve ikinci sırada ise hemodiyaliz merkezinde tedavi görülmesi (%9.2) idi. En az saptanan risk faktörlerleri ise, uzun süreli bakım evinde kalma (%1.3) ve evde infüzyon tedavisi alma öyküsü (%1.3) idi. Çalışmamızda, aile bireylerinde çok ilaca dirençli bakteri infeksiyonu olan SBİP olgusu izlenmedi. Japonya dan Watanabe ve arkadaşlarının yaptığı büyük ve küçük hastanelerdeki SBİP olgularını karşılaştıran çalışmada, büyük hastanelerde ( 200 yatak) ve küçük hastanelerde (< 200 yatak) yatan SBİP olguları için en önemli risk faktörünün uzun süreli bakım evinde kalma öyküsü (sırasıyla %65.6 - %85.7) olduğu bildirildi (7). Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nde yapılan başka bir çalışmada, en sık izlenen risk faktörü bakım evinde kalma öyküsü (%49.6) idi (2). Sağlık bakımının hastane dışına kaydığı ülkelerde yapılan çalışmalarda en önemli risk faktörünün bakım evlerinde kalma öyküsü olduğu saptanmıştır. Bizim çalışmamızda bu oranın düşük saptanması bakım evlerinin ülkemizde kullanımının yaygın olmaması ile ilişkili olabilir. İspanya da yapılan 126 SBİP olgusunu içeren bir başka çalışmada, en önemli risk faktörü yine çalışmamıza benzer şekilde son 90 gün içinde iki veya daha fazla gün hastaneye yatış öyküsü (%43.7) olması olarak bildirilmiş (8). Türkiye den Taşbakan ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada ise, hastaneye yatış öyküsü (%65.3) en önemli risk faktörü olarak bulunmuştur (9). Kliniğimizin dahil olduğu Türkiye de yapılan çok merkezli 578 TGP hastası ile 207 SBİP hastasının karşılaştırıldığı çalışmada en sık risk faktörlerinin son 90 gün içerisinde hastaneye yatış (%67.6) ve hemodiyaliz (13.5) uygulanması olduğu bulunmuştur (10). Literatürde SBİP dahil edilme kriterleri çalışmadan çalışmaya değişiklik göstermektedir. Bazı çalışmalar son 90 gün, bazıları ise 180 veya 365 gün içerisinde hastanede yatış öyküsü olma kriterini SBİP tanısında kullanmıştır (11,12). Bu farklılık da SBİP risk faktörünü değiştirebilmektedir. Çalışmamızda, komorbid durumlar açısından SBİP grubunda TGP ye göre belirgin yükseklik saptandı. KOAH, akciğer kanseri ve diğer maligniteler SBİP grubunda istatistiksel olarak anlamlı yüksek idi. Literatürde 126 SBİP li olgunun değerlendirildiği bir çalışmada, SBİP li grupta TGP ye göre komorbidite yüksek oranda saptanmıştır (8). Komorbid hastalıklardan ise maligniteler, KOAH ve serebrovasküler hastalıklar yüksek bulunmuştur. Çalışmamızda, SBİP olgularında ortalama PSI skorunu (104.42 ± 3.52 e karşın 90.23 ± 3.24) TGP grubundan daha yüksek bulduk. Ortalama CURB-65 skorunda ise farklılık saptamadık. Gündüz ve arkadaşlarının çalışmasında da buna benzer olarak SBİP olgularında PSI skorunun daha yüksek olduğu (SBİP 103.9 ± 37.2 ve TGP 94.6 ± 35.4, p= 0.002) bulunmuştur (10). Yine çalışmamızda yüksek PSI risk skoru olan olgu sayısını SBİP li grupta fazla saptarken (%64.5 e %45.4), yüksek CURB-65 risk skorunda farklılık bulmadık. 727 hastayı kapsayan bir çalışmada yüksek PSI risk skoru (IV-V) olan grup SBİP te %67.5, TGP de ise %48.8 ini oluşturmuş (8). Kore den Jung ve arkadaşlarının 231 SBİP ve 296 TGP li olguyu karşılaştırdığı çalışmada, ortalama PSI skorunu SBİP li grupta TGP ye göre (113.7 ± 32.2 ye karşın 92.2 ± 33.6) yüksek saptamışlar (13). Yine aynı çalışmada PSI IV-V olan olgu sayısı SBİP li grupta TGP ye göre (%76.2 ye karşın %46.2) daha yüksek imiş. Çalışmalarda, SBİP grubunda ortalama PSI skorunun ve yüksek PSI risk skoru olan grubun daha yüksek olduğu tespit edilmiş. PSI skoru ağırlıklı olarak mortalite riskini artıran komorbid durumlar üzerinden skorlama yapmaktadır. Bu nedenle, çalışmamızda ve diğer çalışmalarda komorbid durumların SBİP grubunda yüksek olması nedeniyle belirgin olarak PSI skorunun bu grupta yüksek olabileceğini düşündük. Bu bulgu ayrıca, SBİP in TGP ye göre daha ağır presente olabileceğini düşündürmektedir. CURB-65 değerlerinin her iki grupta benzer çıkmasını ise bu skorlamanın komorbid durumlar yerine doğrudan hastalığın klinik tablosu üzerinden değerlendirme yapmasından kaynaklanabileceğini düşündük. Kollef ve arkadaşlarının yaptığı retrospektif çok merkezli bir çalışmada, toplam 4543 kültür pozitif hastanede yatan pnömoni olgusu incelenmiş (2). Bu çalışmada, SBİP grubunda en sık izole edilen etken S. aureus (%46.7) imiş. Bunu sırasıyla P. aerigunosa (%25.3), Klebsiella spp. (%7.6) takip etmiştir. TGP grubunda ise, sırasıyla S. aureus (%25.5), P. aerigunosa (%17.1), S. pneumonia (%16.6), Haemophilus spp. (%16.6) saptanmış. İspanya dan Carratala ve arkadaşlarının yapmış olduğu 727 olguyu içeren tek merkezli, prospektif başka bir çalışmada, hem SBİP, hem de TGP grubunda en sık izole edilen ajan S. pneumonia (sırasıyla %27.8 e %33.9) imiş (8). Bununla birlikte S. aureus SBİP grubunda TGP ye göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek imiş (8). Türkiye den yapılan 90

Karaboğa B, Uzun R, Çilli A. çalışmada ise SBİP li olguların %38.9 unda etken patojen saptanırken, en sık izole edilen mikroorganizmalar SBİP de P. aeruginosa ve A. baumannii iken, TGP de S. pneumonia ve H. influenzae olmuş (9). Bizim çalışmamızda ise SBİP li olguların %23.6 sında etken saptadık. En sık izole edilen mikroorganizmalar ise SBİP te S. pneumonia, A. baumannii, S. aureus (MRSA) iken, TGP de S. pneumonia, Klebsiella spp., P. aeruginosa ve M. catarrhalis idi. SBİP grubunda MRSA nın yüksek olmasını, bu grupta daha fazla yoğun bakıma yatış ve risk faktörü olarak kateter uygulanması olabileceğini, yine A.baumannii sıklığının fazla olması SBİP grubunda daha fazla entübasyon uygulanması ve yoğun bakım öyküsü olmasından kaynaklanabileceğini düşündürmektedir. Çalışmamızı, Taşbakan ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışma ile karşılaştırdığımızda MRSA sıklığının bizim hasta grubumuzda daha fazla olduğunu tespit ettik. MRSA pnömonisi için risk faktörlerinden olan hastanede yatış öyküsü olması (%80.3 e karşın %65.3), son 30 gün içerisinde hemodiyaliz merkezinde tedavi öyküsünün (%9.2 ye karşın %6.1) bulunması, bizim çalışmamızda Taşbakan a göre daha yüksek idi. MRSA nın daha sık saptanması, bu iki risk faktörünün bizim çalışmamızda daha yüksek bulunmuş olması ile ilişkili olabilir. Çalışmamızda, etkene yönelik ampirik antibiyotik tedavilerinin her iki grup içindeki dağılımına bakıldığında, SBİP de en fazla önerilen antibiyotik grubu olarak antipseudomonal beta-laktam ± makrolid (%69.7), TGP grubunda ise beta-laktam ± makrolid (%54.6) idi. Uygunsuz ampirik tedavi oranı SBİP grubunda %26.3, TGP grubunda ise %1.7 idi. Çalışmamızda uygunsuz ampirik tedavi oranı Türkiye den yapılan çalışma ile benzerlik göstermesine karşın yabancı literatürlerle belirgin farklılıklar göstermiştir. Taşbakan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada SBİP grubunun %25.8 inde uygunsuz antibiyotik tedavisi başlanırken, TGP olgularının tamamına uygun tedavi başlanmış (9). Yurtdışı çalışmalara bakıldığında SBİP grubunda Shindo ve arkadaşları %20.8, Jung ve arkadaşları %37, Carratala ve arkadaşları %5.6, Park ve arkadaşlarının %24.6 olguda uygunsuz tedavi başladıkları görüldü (8,13-15). SBİP ile ilgili tedavi rehberlerinin henüz tam oluşmaması ve hekimler arasında bilinilirliğinin az olması uygunsuz tedavinin SBİP li grupta yüksek saptanmasına yol açmış olabilir. Ayrıca dirençli bakteriyel etkenlerin hastaneler arasında farklı oranlarda saptanması, uygunsuz ampirik tedavi oranını değiştirmiş olabilir. Taylor ve arkadaşları hemodiyaliz uygulanan SBİP gelişen hastalarda geniş spektrumlu ile dar spektrumlu antibiyotik tedavisinin karşılaştırdığı çalışmada tedavi başarısının her iki grupta benzer olduğu, geniş spektrumlu tedavide yatış süresi ve intravenöz tedaviye bağlı komplikasyonların arttığı görülmüş (16). Mortalite açısından çalışmalara bakıldığında farklılıklar izlenmektedir. Çalışmamızda 30 günlük mortalite oranlarına baktığımızda, SBİP grubundaki mortalite oranı (%22.4 e %4.2) TGP den belirgin olarak daha yüksekti. Carratala ve arkadaşlarının yapmış olduğu toplam 126 SBİP ve 601 TGP li olgunun karşılaştırıldığı çalışmada 30 günlük mortalite oranı SBİP li hasta grubunda belirgin yüksek saptanmış (%10.3 e %4.3; p= 0.007) (8). Taşbakan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada mortalite oranları SBİP grubunda (%34.7 ye karşı %9) TGP grubundan daha yüksek bulunmuştur (9). SBİP deki mortalite oranını, Taşbakan ve arkadaşlarının çalışmasına göre (%22.4 e karşın %34.7) daha düşük saptadık. Bizim çalışmamızda, S. pneumonia sık saptanan patojen iken, mortalite ilişkili olabilecek P. aeruginosa nın Taşbakan ın çalışmasında sık saptanan patojen olması bu sonuca yol açmış olabilir. Komorbid durumlardan SVO öyküsü de Taşbakan ve arkadaşlarının çalışmasında anlamlı derecede yüksek saptanmış olmasının da artmış mortalite ile ilişkili olabilir. Çalışmamızda, Carratala ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmaya göre SBİP li olgularda mortalite oranı (%22.4 e karşın %10.3) daha yüksek saptandı. Bunun sebebi, uygunsuz antibiyotik tedavi oranının (%26.3 e karşın %5.6) bizde daha yüksek saptanması ile ilişkili olabilir. Bir diğer nedende, mortalite ile ilişkili olan gram-negatif basiller (%4) ve S.aureus (%2.4) un Carratala nın çalışmasında düşük oranda saptanmış olması olabilir. Çalışmamızdaki SBİP mortalite oranı, literatürdeki bir diğer çalışma olan Micek ve arkadaşlarının yaptığı çalışma ile benzer mortalite oranına (%22.4 e karşın %24.6) sahip olduğu gördük (17). Benzer mortalite oranı, iki çalışmanın uygunsuz antibiyotik tedavi oranının (%28.3 e karşın %26.3) birbirine yakın olması ile ilişkili olabilir. Valles ve arkadaşlarının TGP, SBİP ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda gelişen pnömonili hastaları karşılaştırdıkları 726 hastayı içeren çalışmada bağışıklığı baskılanmış hastalarda mortalite oranı (%38.6) daha yüksek olmasına rağmen SBİP (21.2 %) ve TGP (%18.4) gruplarında benzer oranda mortalite geliştiği saptanmıştır (18). Türkiye de yapılan çok merkezli çalışmada da SBİP grubunda mortalite oranı (%8.7 ile %5.7) yüksek olsada istatistiksel farklılık saptanmamıştır (10). 91

Sağlık bakımıyla ilişkili pnömoni Çalışmamızda ortalama hastanede yatış süresi SBİP te 12.7 ± 1.1 gün, TGP de ise 7.8 ± 0.5 gündü (p <0.05). Gündüz ve arkadaşlarının çalışmasında da SBİP olgularında yatış süresinin daha uzun olduğu görülmüştür (8.6 ± 5.5 ile 7.5 ± 6.1 gün, p= 0.03). SBİP maliyeti ile ilgili ülkemizde yapılan ilk değerlendirme olan çalışmamızda, ortalama yatış maliyetleri SBİP te 4150.6 ± 892 TL iken, TGP de 2078.7 ± 571 TL idi. Hem yatış süresi, hem de maliyeti SBİP te istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptadık. ABD den yapılan hem maliyetin hem de hastanede yatış süresinin değerlendirildiği bir çalışmada, toplam 4543 kültür pozitif pnömoni olgusu değerlendirilmiş. SBİP li olguların ortalama hastanede kalış süresi 8.8 gün, TGP li olguların ise 7.5 gün imiş. SBİP li olguların hastanede kalış maliyeti 27.647 USD iken, TGP lilerin ise 25.218 USD imiş. Hem maliyet, hem de hastanede kalış süresi SBİP grubunda istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptanmış (p< 0.001) (2). Labelle ve arkadaşlarının kültür pozitif ve negatif 870 SBİP olgusunu karşılaştırdığı başka bir çalışmada, hastanede kalış süresi kültür pozitif ve negatif SBİP li olgularda sırasıyla 12.1 ve 6.7 gün olarak saptanmış (16). Kültür pozitifli grupta hastanede kalış süresi istatistiksel olarak anlamlı yüksek imiş (p< 0.001). Türkiye de yapılan çalışmada hastanede yatış süresi SBİP de TGP ye göre (14.4 ± 11.4 e karşın 10.7 ± 7.9) yüksek saptanmıştır (9). Ewig ve arkadaşlarının CAPNETZ veri tabanında yer alan TGP ile SBİP hastalarını prospektif olarak karşılaştırdıkları çalışmada hastalık ağırlığının SBİP hastalarında daha fazla olduğu görülmüş (19). Gruplar arasında benzer oranda mekanik ventilasyon ihtiyacı olduğu, etiyolojide her ki grupta en sık patojenin S.pneumonia olmasına rağmen kısa ve uzun dönem mortalitenin SBİP grubunda belirgin yüksek olduğu (%26.6 ya %7.2 ve %43.8 e %14.6) saptanmıştır. Polverino ve arkadaşlarının İspanya da yaptıkları çalışmada SBİP ve TGP gruplarında benzer etiyolojik ajan (SBİP ve TGP: S. pneumoniae: %51 ile %55; virüs: %22 ile %12; Legionella: %4 ile %9; gram-negatif basil: %5 ile %4; P. aeruginosa: %4 ile %1) saptanmış (20). SBİP grubunda mortalite oranında (1 aylık: SBİP, %12; TGP %5; 1 yıllık: SBİP, %24; TGP, %9), hastanede yatış süresinde (9 ile 7 gün), bir aylık tedavi başarısızlığı (%5.5 ile %1.5) ve hastaneye tekrar başvuruda (%18 ile %11) daha yüksek olduğu görülmüştür (p< 0.005). Çalışmamızın retrospektif, tek merkez verilerinin incelenmiş olması ve az sayıda hasta grubunda yapılmış olması temel kısıtlılıklarıdır. Bu nedenle çok merkezli geniş hasta grubunu içeren çalışmalara ihtiyaç vardır. Sonuç olarak, SBİP li hastaların hasta özellikleri, komorbid durumları, etken mikroorganizmaları, yatış süreleri, maliyetleri ve prognozları TGP grubundan farklıdır. Bu nedenle pnömoni tanısı konulan hastalar SBİP risk faktörleri açısından sorgulanmalı ve ampirik antibiyotik tedavisi başlanırken geniş spektrumlu (dirençli mikroorganizmaları kapsayacak şekilde) antibiyotikler tercih edilmelidir. ÇIKAR ÇATIŞMASI Bildirilmemiştir. KAYNAKLAR 1. American Thoracic Society; Infectious Diseases Society of America. Guidelines for the management of adults with hospital-acquired, ventilator-associated and health care associated pneumonia. Am J Respir Crit Care Med 2005;171:388-416. 2. Kollef MH, Shorr A, Tabak YP, Gupta V, Liu LZ, Johannes RS. Epidemiology and outcomes of health-care-associated pneumonia: results from a large US database of culturepositive pneumonia. Chest 2005;128:3854-62. 3. Restrepo MI, Anzueto A. The role of gram-negative bacteria in healthcare associated pneumonia. Semin Respir Crit Care Med 2009;30:61-6. doi: 10.1055/s-0028-1119810. 4. Shorr AF, Zilberberg MD, Micek ST, Kollef MH. Prediction of infection due to antibiotic-resistant bacteria by select risk factors for health care-associated pneumonia. Arch Intern Med 2008;168:2205-10. doi:10.1001/archinte.168.20. 2205. 5. Fine MJ, Auble TE, Yealy DM, Hanusa BH, Weissfeld LA, Singer DE, et al. A prediction rule to identify low-risk patients with community-acquired pneumonia. N Engl J Med 1997;336:243-50. 6. Lim WS, van der Eerden MM, Laing R, Boersma WG, Karalus N, Town GI, et al. Defining community acquired pneumonia severity on presentation tohospital: an international derivation and validation study. Thorax 2003;58:377-82. 7. Watanabe M, Kato K, Takeda K, Konishi T, Kurai J, Tatsukawa T, et al. Difference of health-care associated pneumonia between large hospitals and small hospitals in Japan. J Med Invest 2011;58:67-74. 8. Carratala J, Mykietiuk A, Fernandez-Sabe N, Suárez C, Dorca J, Verdaguer R, et al. Health care-associated pneumonia requiring hospital admission: epidemiology, antibiotic therapy and clinical out comes. Arch Intern Med 2007;167:1393-9. 9. Taşbakan MS, Bacakoğlu F, Başoğlu ÖK, Gürgün A, Başarık B, Citim Tuncel S, et al. Sağlık bakımı ile ilişkili pnömoni ve toplum kökenli pnömoni tanıları ile hastanede yatan olguların karşılaştırılması. Tuberk Toraks 2011;59:348-54. 92

Karaboğa B, Uzun R, Çilli A. 10. Gündüz C, Taşbakan S, Sayıner A, Sakar Coskun A, Durmaz F, Cilli A, et al. Comparison of health care associated pneumonia and community acquired pneumonia in Turkish Thoracic Society pneumonia database. ERJ 2014;44(Suppl 58):S2524. 11. Micek ST, Kollef KE, Reiceley RM, Roubinian N, Kollef MH. Health care associated pneumonia and community-acquired pneumonia: a single-center experience. Antimicrob Agents Chemother 2007;51:3568-73. 12. Venditti M, Falcone M, Corrao S. Licata G, Serra P. Outcomes of patients hospitalized with community-acquired, health care-associated and hospital-acquired pneumonia. Ann Intern Med 2009;150:19-26. 13. Jung JY, Park MS, Kim YS, Park BY, Kim SK, Chang J, et al. Healthcare-associated pneumonia among hospitalized patients in a Korean tertiary hospital. BMC Infectious Dis 2011;11:61. doi: 10.1186/1471-2334-11-61. 14. Shindo Y, Sato S, Maruyama E, Ohashi T, Ogawa M, Hashimoto N, et al. Health-care-associated pneumonia among hospitalized patients in a Japanese community hospital. Chest 2009;135:633-40. doi: 10.1378/chest.08-1357. 15. Park HK, Song JU, Um SW, Koh WJ, Sun GY, Chung MP, et al. Clinical characteristics of health care-associated pneumonia in a Korean teaching hospital. Respir Med 2010;104:1729-35. doi: 10.1016/j.rmed.2010.06.009. 16. Taylor SP, Taylor BT. Health care-associated pneumonia in haemodialysis patients: clinical outcomes in patients treated with narrow versus broad spectrum antibiotic therapy. Respirology 2013;18:364-8. 17. Labelle AJ, Arnold H, Reichley RM, Micek ST, Kollef MH. A comparison of culture-positive and culture-negative health care-associated pneumonia. Chest 2009;137:1130-7. doi: 10.1378/chest.09-1652. 18. Fine MJ, Auble TE, Yealy DM, Hanusa BH, Weissfeld LA, Singer DE, et al. A prediction rule to identify low-risk patients with community-acquired pneumonia. N Engl J Med 1997;336:243-50. 19. Polverino E, Torres A, Menendez R, Cillóniz C, Valles JM, Capelastegui A, et al. Microbial aetiology of health care associated pneumonia in Spain: a prospective, multicentre, case-control study. Thorax 2013;68:1007-14. 20. Valles J, Martin-Loeches I, Torres A, Diaz E, Seijas I, López MJ, et al. Epidemiology, antibiotic therapy and clinical out comes of health care-associated pneumonia in critically ill patients: a Spanish cohort study. Intensive Care Med 2014;40:572-81. doi: 10.1007/s00134-014-3239-2. 93