IMPARATOLUK VE CUMHURtYET VAKIF HUKUKUNDA VAKIF ŞARTLARI



Benzer belgeler
İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

Kanunun Kabul Tarihi: ; Kanun No:903

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

BİRİNCİ KISIM: Feraiz Mukaddime. 1 inci Fasıl BİRİNCİ BAB

VAKIFLAR İÇİN FİNANS KAYNAĞI OLARAK İCÂRETEYN. Doç. Dr. Süleyman Kaya

Yrd. Doç. Dr. SENDİ YAKUPPUR TAPU KÜTÜĞÜNE GÜVEN İLKESİ

TÜRK MEDENÎ KANUNUNDA MİRAS HUKUKUNUN ESASLARI (IH)

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/182 Ref: 4/182

KATILIMCILARA TAHSİSLİ VE TAPUSU VERİLMİŞ ARSALARIN DEVİR VE SATIŞINDA KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI

GEMİ SATIŞ SÖZLEŞMELERİ İÇİNDEKİLER. Kısaltmalar. Av. Hakan TOKBAŞ

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME

T.C ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

TTK, Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunu, Yasası

İÇSEL BİLGİLERE İLİŞKİN ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

İçindekiler KIYMETLİ EVRAK. Yirmi Dördüncü Bölüm ESASLAR :

Sayı : 2013/ Tarih : Ö Z E L B Ü L T E N TAPU HARCI UYGULAMALARI

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

Muharrem İLDİR Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü

İÇİNDEKİLER. F. Unvan. III. Sermaye ve şirket mameleki A. Esas sermaye. B. Sermayenin paylara bölünmüş olması ;... 32

LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR VE ORTAKLARININ ŞİRKET AMME BORÇLARININ ÖDENMESİNE İLİŞKİN SORUMLULUKLARI

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

Özelge: Üyelerinize verilen kredi ve emekli ikramiyelerinin KDV Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu karşısındaki durumu hk.

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir.

TÜRK MEDENİ KANUNUNDA DEVLETİN MİRASCILIĞI.

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

MADDE METNİ : MADDE 11 : DEĞERLEME GÜNÜ

FAALİYETİNİ TERK EDEN BİR MÜKELLEFİN TERK DÖNEMİNE AİT ZARARLARININ MAHSUBU MÜMKÜN MÜDÜR

GÜLER YATIRIM HOLDİNG A.Ş. ESAS SÖZLEŞMESİ

Özelge: Şirket hissedarlarına ait arsanın kiralanarak arsa üzerine yapılacak binanın inşaasına ilişkin harcamaların GV ve KDV karşısındaki durumu.

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 59) Resmî Gazete: 14 Mart 2009/ 27169

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8:

14 Türk mevzuatında ticari senetler Bibliyografya... 1 Ehemmiveti... IV. POLİÇE (Genel olarak) ' 65

b) Muris veya tasarrufu yapan şahsın bu ikametgâhı yabancı bir memlekette ise Türkiye'deki son ikametgâhının bulunduğu;

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ

DEVRE MÜLK SATIŞ SÖZLEŞMESİ

Defterlerin Açılış Tasdiki, Ara Tasdik ve Kapanış tasdikleri söz konusudur.

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. DUYURU 2014/10

2017 YILINDA UYGULANACAK DAMGA VERGİSİ TUTAR VE ORANLARI

BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ YENİ ŞEKİL

Tel: Fax: ey.com Ticaret Sicil No : Mersis No: (1) SAYILI TARİFE

Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 61) ( t s. R.G.)

TASARRUFLARIN TEŞVİKİ VE KAMU YATIRIMLARININ HIZLANDIRILMASI HAKKINDA KANUN (1)

YENİ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU TASARISINA GÖRE TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI. İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

II 6183 SAYILI KANUNUN 79 UNCU MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK

BAKIŞ MEVZUAT. 2016/9641 sayılı BKK

VAKIF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. / VKGYO [] :05:34 Özel Durum Açıklaması (Genel)

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ALACAKLARINDA TEMİNAT OLARAK GÖSTERİLEN TAŞINIR-TAŞINMAZLAR VE DEĞER TESPİTİ

AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL METİNLERİ

1. Temel Mülkiyet ve Gayrimenkul Kavramları. 2. Tapu İşlemleri. 3. Türkiye de Kat Mülkiyeti Mevzuatı İle Site ve Bina Yönetimi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

Mal Rejimleri ve Tasfiyesi

6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

HKZ 412 DENİZ TİCARETİ SİGORTA HUKUKU PROF. DR. KEMAL ŞENOCAK DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR

Özelge: Vergi mükelle 䎘晐 olmayan kişilerden mal ve hizmet alınması halinde yapılacak ödemelerden hangi oranda tevkifat yapılacağı ve belge düzeni hk.

Özelge: Yurt dışı mukimi 硸rmalardanشى alınan hizmetlerin gelir ve kurumlar vergisi ile KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni hk.

TÜRK MEDENÎ KANUNUNDA MİRAS HUKUKUNUN ESASLARI

Madde 1- Aşağıda adları, soyadları, yerleşim yerleri ve uyrukları yazılı kurucular arasında bir anonim şirket kurulmuştur. Adresi

2017 YILI DAMGA VERGİSİ TUTARLARI

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

TÜRK MEDENÎ KANUNUNDA MAHFUZ HİSSE ÇEŞİTLERİ VE ROLÜ

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONUNUN KONTROLÜNDEKİ ŞİRKETLERİN TASFİYESİNE DAİR YÖNETMELİK

VAKIF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. / VKGYO [] :10:22 Genel Kurul Toplantısı Yapılmasına İlişkin Yönetim Kurulu Kararı

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

SİRKÜLER NO: POZ-2018 / 5 İST, yılında uygulanacak maktu damga vergisi tutarları belirlendi.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

-Satış konusunun taşınmaz, iştirak hissesi, kurucu senetleri,intifa senetleri, rüçhan hakkı olması,

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

T.C. HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin

PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

Orman Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (5192 sayılı, numaralı, nolu yasası)

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

HARCIRAH UYGULAMASI HARÇLAR

DOĞUŞ OTOMOTİV SERVİS VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS SÖZLEŞME TADİL METNİ

PTT ve TÜRK TELEKOM VAKFI EVLİLİK DESTEĞİ İSTEK FORMU/ TAAHHÜT VE KEFALET SENEDİ

Dr. Gülşah VARDAR HAMAMCIOĞLU. Medenî Hukuk ta Tasarruf İşlemi Kavramı

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ Sayılı Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hakkında TÜSİAD Görüşü

KAMULAŞTIRMA VE KENTSEL ALANLARIN DÜZENLENMESİ

Harçlar Kanunu Genel Tebliğ Taslağı. (Seri No: 59)

İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün Görevleri. MADDE İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün görevleri, aşağıda sıralandığı gibidir.

GAYRİMENKUL ALIM-SATIMINDA POTANSİYEL MÜKELLEFLER AÇISINDAN EN ÇOK YANLIŞ YAPILAN KONULAR

6098 Sayılı (Yeni) Türk Borçlar Kanunun Kira Hukuku Açısından Getirdiği Yenilik ve Değişiklikler (2 Alt Kira ve Kullanım Hakkının Devri)

Transkript:

IMPARATOLUK VE CUMHURtYET VAKIF HUKUKUNDA VAKIF ŞARTLARI Prof. Dr. Şakir BERKİ. i Vaktf yapmakla ilgili şartlar. (Ehliyet şartı)..2 Vakfın şâir şartları.. i Ehliyet şartı. İmparatorluk vakıflar hukukunda gayrimümeyyizin (delinin, küçüğün (sabi), matuhun) yaptığı vakıf, kat'iyetle mûteber değildir; yani keenlemyekûn dur. Vakıf hayatdaki tasarrufla veya vasiyetle yapılsın hüküm aynıdır. Binnetice, İmparatorluk vakıf hukukunda bir delinin veya şâir suretle gayrimi; meyyiz bir kimsenin vasiyetle yapmış olduğu vakıf, vasiyetin iptaline lüzum olmaksızın, bu hususda iptal davası aç mak icab etmeksizin hükümsüzdür. Kaide Cumhuriyet devri vakıf hu kukunda da aynıdır; şu manâda ki, an cak reşit ve mümeyyizler veya vakıl vasiyetle yapılacaksa mümeyyiz ve 15 yaşını bitirenler vakıf yapabilirler. Resmî senetle yapılacak olan vakfın muteber olabilmesi, vâkıfın, yani vakıf yapanın reşit ve mümeyyiz olması şartına bağlıdır. Aksi halde noterler resmî senedle vakıf tanzim edemezler. Rüştün her çeşiti muteberdir; binnetice 18 yaşı ikmal etmeyip kazaî rüşüdle veya «evlenme kişiyi reşit kılar» kaidesince rüşde vâsıl olmak kâfidir. Medenî kanunun 499 uncu maddesi vasiyetlerin iptal davâsı açılmadıkça mûteber olup, infazını âmirdir. Binnetice Cumhuriyet vakıf hukuku ile imparatorluk vakıf hukukunda burada önemli fark mevcuttur. Medenî kanuna göre l>ir delinin vasiyeti bile iptal davâsı'. açılıp iptal ettirilmemişse, mûteber ve kabili infazdır. Böyle bir vasiyetname ile yapılmış olan vakıf da mûteber olur. İmparatorluk hukukunda ise mezkûr vasiyet ve vakıf kendiliginen hüküm ifade etmez. Vâkıfın eski vakıf hukukunda da dinsiz veya başka dinden olmasının önemi yoktur. Ehliyet ve şekil şartlan mevcut oldukça her kes Türkiye'de veya yabancı memleketlerde vakıf yapabilir. Bir Türk vakfın neticelerini ölmeden evvel görmek isterse, resmî senetle, yani Türkiyede Noter veya Noter yetkisine sahip şâir memurlar huzurunda, yabancı memleketlerde Türk Konsolosluklarında, yahut o yerin yetkili makamları marifetiyle vakıf senedi tanzim edebilir. İkrahla yapılan vakıflarda rıza mâlûl olduğundan ve hattâ ihtiyar (irade) olup, rıza mevcut sayılamayacağından, İmparatorluk vakıf hukukunda vakıf hükümsüzdür. Cumhuriyet mevzuatında böyle bir netice, yani hükümsüzlük kendiliğinden doğmaz. Bilhassa vakıf vasiyetle yapılmış ise, mürurzaman müddeti içinde vasiyetin iptali davâsı açılmadığı takdirde, ikrahla dahi yapılmış olsa vakıf mûteber olur. İslâm vakıf hukukunda ise iptal davâsma lüzum yoktur. Zira bir kimseye tehdit suretiyle yaptırılan vakıf, esasen rıza yokluğu sebebiyle gayrımevcut ve bin- 1) M. K. Md: 501. Madde gereğince İptal davâsının üç çeglt zamanagımı vardır: 1,5 senelik ve 30 senelik. Bu sonuncu müruı zaman suiniyetli musaleyhlere kargı ağılacak olan İptal davâlarında câridir.

72 ŞAKİR BERKİ netice hükümsüzdür. Mamafih, ikrah kalktıkdan sonra vâkıf (vakıf yapan), vakfa rıza gösterdiği takdirde vakıl sahih hale geliı-*. Vâkıfın mutlaka hakikî şahıs olması da icab etmez; Hükmî şahıslar da vakıf yapabilirler. Nizamnamelerinde hüküm varsa o hükümler dâiresinde vakıf tesis ederler. Nizamnamelerinde (Tüzüklerinde) vakıf yapacaklarına dâir sarahat yoksa, Genel Kurulların karan ile vakıf yapmaları mümkindir. Meselâ bir Cemiyet veya şirket her hangi meşrû bir maksad için vakıf yapabilir. Kaydedelim ki, Tüzükde hükmî şahsın vakıf yapamayacağına dâir bir kayıt, Medenî Kanunun medenî haklann kullanıhnasından feragat sayılacağından, mûteber olmamak lâzımdır. Binnetice, bir Cemiyetin Tüzüğünde yahut bir Şirketin esas mukavelesinde öyle bir kayde rağmen Genel Kurul vakıf yapmak ehliyetine yine sahiptir. Hükmî şahıslar ancak resmî senetle vakıf yapabilirler; Hakikî şahıs (gerçek kişi) gibi ölümleri söz konusu olmadığından, vasiyetle, daha genel ifade ile, ölüme bağlı tasarrufla vakıf yapamazlar. îslâm hukukunda hükmî şahıs mefhumu bu günki gibi münkeşif olmadığından ve esasen cemiyet ve şirketler gibi hükmî şahıslar 18 inci asırdan sonra gelişip ehemmiyet kazanmaya başlamış olduğundan bu yüzyıl dan çok evvel teşekkül etmiş olan islâm hukukunda hükmî şahısların inkişaf etmemiş olduğu ve ehliyetlerinin bu günkü teferruatı ile incelenmemiş olduğu bu hukuk aleyhine tenkit vesiyle yapılamaz. Devletin vakıf yapmasına lüzum yoktur; çünki gâyesi esasen amme hizmeti görmektir^. Vakıftan faydalanacak olanların müslüman olması da gerekmez. Hattâ din sahibi olması da icab etmez. Amme mefhumuna dahil olan her kes vakıf tan faydalanır. Sadaka din farkı gözetilmeksizin emrolunmuş içtimaî (sos- 3'al) yardımdan ibaret olduğundan ve esasen vakıftan faydalananların din sahibi olup olmadıklarını tahkike de imkân bulunmadığından' islâm vakıf hukukundaki bu şart, Cumhurij'ct vakıf hukukunda da aynen câridir. Vakıf da ammeye teberrû, sadaka hükmündt olduğundan, ve sadakada rejim ve din değil, evvelâ insanlık düşünüldüğünden ve esasen dinli dinsiz bütün insan 1ar bütün sahih din kitaplarında da teslim edilmiş olduğu gibi bir ana ba badan geldiklerinden, neseben karde.'j de bulunduklarından vakfdan faydalanacakları dinli dinsiz, müslim gayrimüslim diye ayırd etmek vakıflara ve insanlığa aykırı düşerdi. Keyfiyet, bu günki vakıf hukukunda da aynıdır. Binnetice vakıf senetlerinde aksi kaydedilse, vakıf mûteber olur, şart nazara alınmaz. Fakat düşman devlete vakıf câiz değildir. Millî menfaate aykııı olduğundan keyfiyet bu gün de aynıdır. 1) Bu halde.veul vakfını İhdas yoksa İkrahla yapılan vakıfmı İhya edilmiş olur? ikrahla yapılan vakıfda vâkıf, korku sebebiyle olsa bile bir İrade (zoreüd İhtiyar) İzhar etmiş olduğundan tasarrufa vücut veren unsur (irade) nlsbl olsa bile mevcuttur. Bu İtibarla İkrahın kalkmasından sonra v&kıfın bu suretle mevcut vakfa sarih veya zımnî şekilde icazet vermesi İle eski vakfm İhya edllmlg olma.sını kabulde Isftbet olur. Evkafı erayn sahlha. İmparatorluk devrinde Devlet tarafından yapılan vakfa tekabül etmez; zira, bu çeşit tahsisler esasen hakiki manada vakıf değildir, çünki bu suretle tahsis edilen arazinin rakabesl Devlete ftlttlr. Halbuki İlerde görüleceği üzere, İmparatorluk vakıf hukukunda rakabenln vâkıf, dan çıkması, ammeye İntikal etmesi gerekir; İmparatorluk vakıf hukukunda bu gart vakfın asli şartlarındandır. 3) Meselâ bir cesme vakfı yanılsa, bu çeşmeden su İçenlerin dinil dinsiz olduklannr kontrol ürüı&n haricindedir. Hattâ bu çeşme suyundan hayvanlann bile faydalanması mümkündür. Bir köprü vakfı tesis olunsa, köprüden geçecek olanların dinil dinsiz oldukları da kontrol haricinde kalır.

İMPARATORLUK VE CUMHURİYET VAKIF HUKUKUNDA VAKIF ŞARTLARI 73.2 Vakfın diğer şartlan. 1 Vakfedilecek olan şey (Mevkuf) vakfedenin mülkiyetinde olmalıdır. Vakıf teberruun bir nev'i olduğundan' ve teberrû teberruda bulunacak olan kimsenin mamelekinden sarrufu, azalmayı gerektirdiğinden, başkasının mamelekine dahil mallarda kimsenin teberrû ve bu mallardan vakfetme hakkı yoktur. Bir kimse vakıf yaptığı zaman münhasıran kendi mülkiyetinde olmayan bir şeyi de vakfedemez : Meselâ iştirâk halinde mülkiyet konusu olan bir ev, şeriklerin hepsi tarafından vakfedilmedi kçe vakfedilmiş olmaz, isterse diğer büvnn ortaklar Noterde sened tanzim ve imza etsinler hüküm böyledir. İmparatorluk vakıf hukukunda esas bundan ibaret olduğu için Cumhuriyet hukukunda da başka türlü değildir, tslâm hukukçuları bu kaidenin bir istisnasını kabul etmişlerdir : Bir kimse başkasına âit şey'i vakfetse, mâlik vakfa icazet verse, vakıf sahihtir. Zira bu icazetle, icazet veren vakfedilen malın vakıf zamanında vakfedene teberrû etmiş ve onun mülkiyetine intikal ettirmeyi kabul eylemiş sayılır. Cumhuriyet devri hukukunda böyle icazetle vakfın mûteber olup olmayacağı üzerinde düşünmek vc bizce, menkullerde aynen İmparatorluk hukukundaki icazeti kabul etmek bu gün de uygulamak zarurîdir. Gerekçe aynıdır. Gayrimenkul vakıflarında ise, mücerret icazet kâfi olmayıp, gayrimenkul sahibinin başkası tarafından vakfedilmiş olan gayrımenkulü usulüne göre Vakıf hükmî şahsı namına Tapuya da tescil ettirmesi gerekir. Tapusuz gaynmenkuuerde bu tescil, bu gibi gaynmenkuller menkul hükmünde olduğundan, icab etmezi İcazetle sahih hale gelen vakıf hem şey kendisine âit olmadığı halde vakfedenin hem icazet verenin vakfı addedilmez; münhasıran vakıf zamanında şe> kendisine âit olmadığı halde vakfedenin vakfı addedilmek lâzımdır; zira, icazet vakfı yaparken vakfedilen şey kendi mülkiyetinde olmayan vâkıfa, va kıf zamanında mülkiyeti devreden bir muameledir. Başkasına âit şeyin mâlik olmayan tarafından yapılan vakfının icazetle sahihliği hn sebebe mebhidiı-'. Metrûk arâzinin her çeşidi* vakfedilemez. Bunların vakfı keenlemyekûndur. Çünki rakabesi devletindir ve esa sen amme menfaatine muhassasdır Binnetice, İhtiyar Hey'eti karar verse ve köyün mer'ada otlayacak hiç hayvanı da bulunmasa bile, mer'a vakfı bâtıldır. Keza o hükümde olan yaylak ve kışlakların vakfı da hiç bir netice tevlit edemez. Cumhuriyet devrinde de Devletin icazeti, bu vakıfları sahih hale getiremez. Bunun sebebi biraz evvel kaydolunmuştu. ^ Mücerret hibe vaadi üzerine lehine hibe yapılan şahıs tarafından hibe edileceği vaad edilen şey vakfedilemez. Zira evvelâ vaade istinaden lehine hi be vaadinde bulunulan şahsm vaad edileni mülkiyetine geçirmesi, yani vaadin icrasını temin etmesi lâzımdır. Çünki, icradan evvel hibe vaadinden 1) Bu hususda bakınız : Sakir Berki «Borçların özel hükümleri, Ankara, 1972, sa : 52-56 2) İcazetin vakıf senedine derci icab etmez; bizce, yazıh veya şifahî İcazet Iradeal kâfidir. Ancak gaynmenkuuerde Tapuya da teacil İüzumu mahfuzdur. Binnetice, İcazetle sahih hale gelmiş olan vakıf icazet verenin değit, vakıf zamanında vakfedilen şey kendisine âit olmayanın yani vakfı yapanın vakfı olarak devam eder. Bunun sebebini daha evvel kaydetmiştik..3) Kavdcdelim ki. tmnaratorluk vakıf hukukunda, Wr kimse icareteyinli vakfı veya tahsis kabilinden olan vakfı fgayrı sahih vakıf), vakfedemez. Zira bu vakıflarda rakabe valrfı yapana âlt değildir. Devlet de vakıf yapamayacağına göre. g. sahih vakıfların İcazetle sahih hale gelmesi de düşünülemez. " Metrûk arazî «-araziî murfaka» ve «arazii mahmiyye» olmak üzere ikiye aynhr. Yollar birinci çeşide, mer'alar, yaylak ve kışlaklar ikinciye dahildir.

74 ŞAKIR BERKI rücû mümkündür'. Şu halde henüz vaadin icrası istenerek lehine hibe vaadinde bulunulanm mülkiyetine hibesi vaad edilen şey intikal etmeden evvel vakıl câiz olmaz. // Vakıfla rakabe intikal eder : Vakfedilen şey'in mülkiyeti ammeye intikal eder. Binnetice, şahsî veya aynî hakla takyit edilmiş (kısıtlanmış) olan bir gayrimenkul bu takyitler vakıf yapıldığı anda mevcut olsa bile, vaku' sahih olur. Vakıf anında kirada' olan, yahut, irtifaklardan biri ile takyit edilmiş vaziyetde bulunan gayrimenkul vakfedilebilir. Bir gayrimenkul, gayrimenkul mükellefiyeti"' ile takyit edilmiş olduğu halde vakfechlse, vakıf mûteber olur. Ancak vakıf idaresi, mükellefiyeti yerine getirmeye mecbur olur: Meselâ bataklık kurutulsa, kurutulan yerin mülkiyetinin kurutana intikal edebilmesi için bu yerin bir anda batakhk haline getirlmemesi Tapuya şerhedilir Böyle bir arazîyi vakfetmek mümkündür. Ancak Vakıf idaresi arazînin ba takhk haline gelmemesine dikkat edecek ve bu husudaki her tedbiri masraf kendisine âit olmak üzere alacaktır Aksi halde Batakhklann kurutulması hakkındaki kanun mucibince vakfedi len gayrımenkulün Devlete veya şâir amme müessesesine rücû etmesi mevzuu bahis olur\ ipotek edilmiş olan gayrımenku 1ün vakfı da mûtebeı'dir; çünki ipotekli gayrimenkul borçlunun mülkiyetindedir. Alacaklıyı Vakıf idaresi de tatmin ederek vakfedilen gaynmenkulü ipotekten kurtarabilir. Vakıf idaresi gaynmenkulü ipotekten bizzat kurtarmasa bile, gayrımenkulün satılması neticesinde alacaktan fazla kalan meblâğ vakfedilmiş olur. Bu meblâğ ile vakfın gâyesi tahakkuk etmezse, âidi amme müessesesine intikali Medenî Kanunun vakıfla ilgili ahkâmı icabındandır. Keyfiyet İmparatorluk kunda da başka türlü değildi. huku Gerek kanunî, gerek akdî intifa ile mukayyet bir gayrimenkul de vakfedi lebilir. Ancak intifa hakkı sahiplerinin haklan sakıt olmayacağından, vakit idaresi bu hakkın kullanılmasına mâni olamaz : Meselâ mirasda fürû ile ha yatda kalan eş içtima etse, ve bu intifa hakkını kabul edip, rakabe verase tini red eylese, fürûun eşin inlila hak kı ile mukayyet olan gayrimenkul ya menkulü vakfetmeye hakkı vardır; zira rakabe ondadır. Bu halde vakıf idaresi eşin intifa hakkına mâni olamaz. Misaller çoğaltılabilir. /// Vakfedilen şey'in ayın olması lâzımdır. İmparatorluk hukukunda vakfe dilecek olan şeyin menkul veya gayri menkul olması lâzımdır. Zira ancak bunlar üzerinde rakabeden ve dâimılikten bahsedilir. Menkullerden bilhassa para vakıf konusudur, imparatorluk hukukunda hakkın vakfı sahih adde dilemezdi. Bir alacak da vakfedilemczdi'. islâm vakıf hukukunun ve binnetice imparatorluk vakıf hukukunun bu yolda olmasının sebebi, ilerde görüleceği üzere, islâm vakıf hukukunda vakfın dâimi, sürekli olması şartın dan ileri gelmektedir. Mülkiyetin gaytı menfaatler ve meselâ intifa hakkı daimî isede rakabe ile alâkalı hukukdan 1) Türk B.K. Md : 244-245. Bu maddelerden İlki elden yanılmıg olan hibe ile tama men veya kısmen tenflz edllmig hibeden rucûa, diğeri henüz vaad halinde bulunan ve tenflz edilmemiş hibe taahhüdünden caymaya ftittir. 2) Kira tapuya şeıh edllmig idl İse, kiracı, kira akdini Vakıf hükmî gahsına kargı dermeyan edebilir. Yani Vakıf İdaresi kiracıyı kira müddeti bitmeden tahliyeye zorlayamaz. 3) Türk. M.K. Md : 754 4) Bataklıkların Kurutulması H. Kamın, Md : 8-9. 5^ Ali Hi met Berki. «Vakıflar». Ankara, İkinci tab'ı 1946, sa : 54. Alacak ve İntifa gibi haklar vakfedllemez İse du.bunlar vasiyetle İntikal eder. ve

İMPARATORLUK VE CUMHURİYET VAKİF HUKUKUNDA VAKİF ŞARTLARI 75 olmadığından, bunların vakfı da mûteber sayılmamıştır. Cumhuriyet Vakıf hukuku, vakfın muayj'en bir zaman içi?:; de yapılabileceği tefsirine müsâit olduğundan' iktisâdi değeri olan her çeşit hakkın vakfı câiz görülmüştür^. IV Menkul vakfı akara tebaen mûteberdir. İslâm hukukunda bir menkulün vakfı ancak bu husus teâmül haline gelmiş ise mûteberdir. Bu içtihadm münasib olup olmadığı üzerinde uzun boylu durmaksızın şunları kayıtla yetinmek zaruridir : Para da menkuldür: Fakat islâm hukukunda da vakıf konusudur, v^c bunda hiç bir ihtilâf olamaz. O halde menkulün vakıf konusu olabilmesinin teâmüle bağlı olması şartını ileri süren Fıkıhcıların içtihadının paradan başka menkuler ve meselâ bir otomobilin, arabanın ilk., vakfı için mevzuubahis bulunduğunu kabul etmek lâzımdır. Bunların neden vakledilemeyeceğine gelince : imparatorluk hukukun da vakıf, dâimiyet, ebedîlik şartına vâbestedir. O halde islâm içtihadını bu hukukun vakıf nehci bakımından tenkit gerekmez. Filhakika, vakıf amme hizmeti gören özel bir teşebbüstür ve amme hizmetleri süreklidir; sürekliliği de mahdut, muayyen bir zamanla tak yid edilmiş değildir. Halbuki bir oto mobil veya bir matbaa makinesi ilh.. muayyen müddet sonra gâyeyi hâsıl edemez. Şurada kaydedelim ki, İslâm Ve Türk Osmanh İmparatorluğu vakit hukukunda bir kimse, menkullerin satılarak bedeli ile vakıf müessesatı ihdasını arzu edebilir bu halde vakıf sahih olur. Cumhuriyet vakıf hukukunda vakfın ebedîliği önemli unsur olmadığından, bir otomobil fakir çocukları, okul talebelerini mektebe götürüp getirmek için vakfedilebilir. Mamafih böyle bir vakfın mûteber olması için, otomobilin nakil vâsıtası olarak kullanılabilmesi için gerekli benzin, yağ ve bakım masraflarını karşılayacak olan bir meblâğın da vakfı şarttır. Aksi halde, vakıf hükümsüz olmaz; fakat mevkuf gayesinin tahakkukuna imkân olmadığından ilgili amme müessesesine intikal eder. İmparatorluk vakıf hukukunda menkulün vakfının mûteber olmayacağı, iki istisnaya mütehamil bir kaidedir : 1) Teâmül, 2) Akarla birlikde vakıf. Birinci hususda kâfi kayıt yapıl dıgmdan, ikinci üzerinde durulacaktır; Asıl vakıf konusu olan gaynmenkullere tâbi olan menkullerin bunlarla birlikde vakfı caizdir. Meselâ bir çift ligin vakfedilmesi halinde, çiftlikdeki ilgili menkuller de vakfedilmiş sayılır'. V Bina ve ağaçların vakfı. Vakfın dâimiliği sebebiyle arz üzerinde geçici olmayarak mevcut bina ve ağaçlar vakıf edilebilir. Fidan ve baraka gibi şeylerin vakfı sahih olmaz. Geçici olmayan bina ve ağaçların vakfının sahih olması için de hakkı karar mevzuu olmaları lâzımdır*. 1) Türk. M.K. Md : 73. Zira maddede ebedilik şartına zımnen dahi İşaret edilmiş değildir, 2) Türk. M.K. M : 73/2. Bu fıkraya Rö. re vakıf yapıldığı an henüz nüvesi mevcut, fakat kendisi mevcut olmayan hakkın «alacağın» da vakfedilebileceği mümkündür ki, tmoaratorluk hukuku ile bu hususta çok fark vardır. 3) Mamafih vakfi-ede aksine sarahat halinde menkuller vakfa dahil olmaz. Vakıf yapan menkullerin hepsini hariç tutabileceği gibi, bir kısmını da vakıfdan İstisna edebilir. 4) Türk MK Md : 648 650. Sonuncu madde hüsnüniyetli levazım sahibine kendisine âit olmayan arsa üzerine hüsnüniyetle, yanı kendisine âit zatıederek bina yapnuş olması ve binanın kıvmetinin de arsa kıyme tini açıkça geçmiş olması şartiyle arsayı temellik hakkı veriyor.

76 ŞAKtR BERKt Yani hakkı karar mevzuu olmayan bi na ve ağaçlar vakfedilemez: Bir kimse başkasına âit araziyi gasb edip dâimi mahiyetde bina yapsa veya ağaçlandırmış olsa, bu bina ve ağaçların arsa üzerinde karar hakkı yoktur. Çünki arsa sahibi bunları dilediği zaman refedebilir, söküp alabilir. Cumhuriyet vakıf hukukunda bu hususda Medenî Kanununun ıncı maddesindeki hüküme uyarak neticeye varmak lâzımdır : Bina ve ağaçlar eyiniyetle yapılmış ve dikilmiş ise ve kıymetleri de arsa bedelini geçiyorsa, binayı yapan ve ağaçlan diken binayı temellük etmiş olmak şartiylc bina vc ağaçları vakfedebilir. Bina ve ağaçlar suiniyetle dikilmiş ve yapılmış iseler, yapan ve dikenin temellük hakkı ol madığından bina ve ağaçlar arzda dâimi değildir, yani eski tâbiri ile hakkı karar vc istikrar yoktur; zira arsa sahibi bunları sökebilir veya yıkabilir; veya kendisi temellük edebilir. Bu itibarla binayı yapan veya ağaçlan diken bina ve ağaçlar mahiyet itibariyle daimî olsa bile bunları vakfedemez. Gölülüyor ki. Cumhuriyet hukukunda hakkı kararın bulunmaması ancak bina ve ağaçların suiniyetle yapılıp dikilmeleri halinde söz konusudur; imparatorluk hukukunda ise, suiniyetli veya hüsnüniyetli olunsun hüküm değişmez. Bu mevzuda bir de imparatorluk hukukunda gedikler vardır ki bunlar hakkında Ali Himmet Berkinin adı geçen eserinin 57-60 mcı sahifelerinde kâfi bilgi verilmiştir. Burada bunları zikretmeyişimizin sebebi ilga edil'niş olmalarındandır; binnetice Cumh ariyet hukukunda tatbik sahaları yoktur, VI Vakfedilecek olan malın muayyen olması. Her teberrû mevzuu muayyen olmalıdır. Aksi halde neyin icra edileceği bilinemez. Meselâ bir kimse iki otomobilimden birini filanâ hibe etmeyi vaad etse, bu vaad mûteber olmaz. Vasiyetde de böyledir. Vakıf da ammeye teberrû olduğundan ayni esasa tâbidir : Bir kimse iki tarlamdan veya evimden birini vakfettim dese, vakii sahih olmaz. Keza Bankadaki paramdan bir mikdar vakfettim dese, hüküm yine aynıdır'. İmparatorluk vakıf hukukunun bu esası, müşterek hukuk prensiple rindendir; bu itibarla aynı kaide Cumhuriyet vakıf hukukunda da tatbik olunmaktadır-. VII Taliki şartla vakıf. Vakıf, vakıf zamanında mevcut bir şcy'i konu edineceğinden, bu esasa aykırı düşen tâlikî şart vakıfta câiz görülmemektedir : Bir kimse filân hastahkdan kurtulması yahut oğlum askerden gelirse gibi şartlarla bir malını vakfeste, bu şartlar tahukkuk else bile vakıf mûteber olmaz\ imparatorluk vakıf hukukundaki bu esasın Cumhuriyet vakıf hukukunda da aynen uygulanması lâzımdır; Çünki vakıfla ilgili Medenî kanun ahkâmı arasında aksi sarih veya zımnî olarak kabu' edilmiş olmadığı gibi, Borçlar Kanununun 149 uncu maddesindeki şart, 1) Fakat bir gayrımenkuldeki hissel şâylanm vakfı mûteberdlr. Hissel ş&yla mevkuf arsada sonra sâbit olsa, yani vakıf yapıldıktan sonra meydana çıksa, vakıf göyl hisse dıgmdakl kısım için muteber olur, yoksa hükümsüz olmaz. 2) Türk. M.K. Md : 73. Gerek eski metinde, gerek 13.7.1967 tarih ve 903 sayıh kanunla deglgen metinde «Bir mahn» kaydı olup, «muayyen bir malm> denilmemiş olmasana rağmen, maksad muayyen bir maldır. (3) Bazı tek taraflı tasarruflarm mûteber olabilmesi, bunlarm lehine yapılmış olduğu şahıslar tarafından kabul edilmesine bag-- hdır. Hibe ve vasiyet bu kabil tek taraflı tasarruflardandır. Vakıf İse, vakfedenin münhasır İradesiyle tekemmül eder; mûteberligl ve hüküm ve netice tevuk etmesi kabule v&- beste değildir. Bu itibarla vakfa «tam manâsıjrle tek taraflı tasarruf» adını vermiş oluyoruz.

İMPARATORLUK VE CUMHURİYET VAKIF HUKUKUNDA VAKİF ŞARTLARI 77 münhasıran akitlerde, vârid olduğundan kıyas yoluyla vakfa tatbik edilmez. Zira vakıf, tam mânasiyle tek taraflı bir tasarruftur. Vasiyet, tâlikî şartla olamayacağından İmparatorluk vakıf hukukunda vasiyetle vakıf mûteberdi. Bu gün de böyledir'. Ölüm mutlak olan her halde yapılan vakıf, vasiyet hükmünde olduğundan, mûteberdir. Meselâ filân hastalıkdan ölürsem filân malı vakfettim dense, vakıf sahihtir. Lâkin üç ay sonra ölürsem filân malı vakfettim dense, vasiyet de vakıf da mûteber olmaz. VIII Vakfın müebbedliği. Vakıf, ferdî teşebbüsle amme hizmeti' ihdas ettiğinden, ve amme hiz metleri zamanla mukayyet olmayıp müebbed olduğundan, İmparatorluk Vakıf hukukunda vakfın geçici bir süre için tesis edilmesi kabul edilmemiş, müebbedliği, dâimiliği içtihad edilmiştir. Vakfın konusunun amme hizmeti olma-vı ve amme hizmetlerinin sürekliliği nazara alınacak olursa mezkûr içtihada ilmen tam bir isâbet olduğunda şüphe edilmezi imparatorluk vakıf hukukunun bu esasının Cumhuriyet vakıf hukukunda rededilmiş olduğu iddia olunamaz. Zira, 13.7.1967 tarih ve 903 sayılı kanunla değiştirilen vakıf müessesesine âit ve vakfın târifiyle ilgili olan ilk maddede (Md : 73) vakfın süreklilik vasfını bertaraf eden sarih veya zımnî bir kayıt yoktur. Şu halde. Cumhuriyet vakıf hukukunda da zamanla mukayyet ve müebbedliğe mâni bir şartla vakıf caiz olmamak gerekir. Kaydedelim ki, vakıf senedinde dâimîliğin zikri icab etmez. IX Muayyen bir maksad şartı. Vakıf, genelliği olan muayyen bir maksad için yapılır. Genel veya nisbî umumiyet gösteren bir intifa, ammemin intifamı gâye edinir. Bir köprü vakfı, amme hizmetliği vasfı genellik gösteren bir vakıftır; zira köprüden her kes geçer. Bir mera vakfı ise, yalınız bir veya bir kaç köyün hayvanlarının otlatılmasına dâir olduğundan, mevziî (nisbî) amme hizmetliği mevzuubahis olan bir vakıftır. Talebe yurdu vakfı da böyledir. Fakat bir çeşme vakfı genel amme hizmeti görme vasfı olan bir vakıftır. Vakıf senedinde ekseriya maksad belirtilir. Fakat gâye belirtilmeden yapılan vakıf da mûteberdi. Meselâ hakikî veya hükmî bir şahıs, «şu malımı vakfettim» dese, bu vakii sahih olup, örfen fakirler lehine yapılmış sayılır. Çünki islâm ve onu tâkip eden Osmanlı İmparatorluğu vakıf hukukunda, vakfın ilk gayesi, hattâ sebebi ihdası fakirlere yardımdır; ilk gâye hayrîdir. İmparatorluk vakıf hukukundaki bu esas, Cumhuriyet devri vakıf hukukunda da aynen câri olmak lâzımdır^ Aksi halde bu gibi vakıfla rın hükümsüzlüğü cihetine gidilmek icab ederdi ki, bundan ammenin zarav 1) Türk M.K. Md : 74. Maddede aynen şöyle denilmektedir : «Vakıf,... vasiyet yoluyla kurluur.,». 2) Vakıf yalnız câmi ve mescit için yapılmaz; öksüz yurdları, talebe yurtları, köprüler, kütüphaneler llh.. gibi münhasıran amme hizmetiyle llgiu müesseseler yaratmak için de yapıhr. 3) Esasen içtihad, Hadisi şerife müstenittir : Ali Himmet Berki, A, ge. sa : 63-64. 4) Medenî anunda bu husus mutlak sükûtla geçiştirilmig olduğundan imparatorluk vakıf hukukunda örfün ve hattâ vakıf müessesesinin mengeinin haklı kıldığı İçtihadın, Cumhuriyet hukukunda da uygulanması, kanunlarda sarahat olmayan halde örf hukukunun tatbik edileceğini açıkça ifade eden Medenî Kanunun _1 inci maddesi ile de teyid edilen bir keyfiyettir, örf varken içtihad c&iz değildir. Bu husus da aynı maddeden sarahatle anlaşılır. Elsasen örfe aykırı içtihad, tatbik kabiliyeti olan içtihad zümresinden de olamaz örf o kadar kuvvetli hukuk kaynağıdır ki, ahlâk ve âdâba aykın olmadıkça kanun koyucular bile kolay kolay izâle edemezler. Bunun içindir ki Medenî Kanunun 1 nci maddesi hâkimlere ve hukukun tatbiki ile ilgili şâir memurlara ve şahıslara, Kanunların sarih veya zımnî hüküm ihtiva etmemeleri halinde, örfe göre hükmedileceğim, örf varken içtihada gfidilemeyeceğini sarahatle be^an etmiştir.

78 ŞAKİR BERKİ görmesinden başka bir netice doğmayacağmdan, böyle bir neticeyi en basit mantık da tasvib edemez. X Vakıf yapıldığı anda lehine şart derpiş edilen kimsenin hayatda olmasına lüzum yoktur. Bir kimse vakıf yapıp da gailesini' evlâdına veya bilâhara tesis edeceği mektep, hastahane ilh gibi müesseselere tevcih etse, vakıf mûteber olur. Vakıf yapıldığı zaman henüz çocuk doğmamış veya mektep, hastahane ilh. inşa edilmemiş bulunsa dahi hükümdeğişmez^ Cumhuriyet vakıf hukukun da aynı esası tatbik etmekde zarar değil fayda vardır; esasen mezkûr esasın uygulanması da örfün zorladığı bir zarurettir. Zira Medenî Kanunda bu ihtimali derpiş eden bir hüküm yoktur. Bu boşluğun içtihadla değil, ancak örf le doldurulmasınm kanunî bir zaruret olduğuna biraz evvel delilleri ile işaret olundu. Lehine şart edilen, vakıf yapıldığı zaman mevcut ve bilâhare, yani vakıl yapıldıktan sonra gayrı mevcut olabi lir. Bazen de meşrutunleyhde inkıta hâsıl olabilir : Meselâ bir kimse gaileyi erkek evlâdına şart etse, erkek ev lâd sonra ölse, gaileden kız evlâdlaı faydalanamaz. Fakat kız evlâddan erkek evlâd doğsa, bu erkek evlâd do ğum tarihinden itibaren gaileye müstahak olur'- islâm ve imparatorluk vakıf hukukundaki mezkûr esas, yani vakıf yapıldığı anda meşrutunaleyhin mevcut olmamasınm vakfın sıhatine tesir etmeyeceği kaidesi, Hz. Ömer devrinden itibaren kabul edilmiş ve islâm vakıf hukukunu tatbik eden ülkelerin hep sinde uygulanmıştır. 1) Gaile, vakıf ıstılahında pelir demektir. 2) Hatta tesis edilecek okul veya hastahane veya benzeri müesseselerin vakıf zamanında nereye yapılacağının belirtilmiş olması da İcab etmez. Lâkin çocuk do&madan veya bu müesseseler yapılmadan evvel tahakkuk etmiş gaile fakirlere âlt olur; biriktirilerek bu müesseselerin veya doğacak çocuğun olmaz : Ali Himmet Berki, a, g, e, sa 66. 3) Görülüyor kl, vakıfla vasiyet bu hu. susda ayrılmaktadır: vasiyetden faydalanabilmek için, musaleyhln morisin ölümü anında hayatda olması lâzımdır.