Cumhurba kan Gül den ehit Yak n ve Gazilere ftar. Cumhurbaşkanı. Gül iftardan önce eşi. Hayrünnisa Gül ile birlikte konuklar n



Benzer belgeler
OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Çarşamba, 02 Şubat :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 05 Şubat :13

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

MİLLİ SARAYLARA BAĞLI BİRİMLERİN TAHSİSİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Cumartesi, 03 Ağustos :00 - Son Güncelleme Cumartesi, 03 Ağustos :05

Sosyal Güvenlik Haftası Çeşitli Etkinlik ve Ziyaretlerle Kutlandı

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

Sayıştay. Haber Bülteni. 2 Nevzat Altan 3. Daire. 3 Ali Osman Güçlü Sayıştay. 4 Bekir Aydınlı Sayıştay. Taykan Ataman 5. Daire Başkanlığına Seçildi

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

E-BÜLTEN. twiitter.com/edremitticaret

GERÇEKLEŞEN FAALİYETLER

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

TRABZONSPOR ŞENOL GÜNEŞ STADYUMU AÇILIŞI

Şerif Kocadon için mevlit

Sosyal Faaliyetler. Ankara Sanayi Odası Yılı Faaliyet Raporu

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

MİLLİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞINA BAĞLI BİRİMLERDE FOTOĞRAF ÇEKME VE GÖRÜNTÜ ALMA YÖNETMELİĞİ

BODRUM EMNİYET MÜDÜRÜ HALUK BAŞ HAKKARİYE TAYİN OLDU

TED OKULLARI 14. MÜDÜRLER TOPLANTISI ESKİŞEHİR DE YAPILDI

Onur Konuğumuz Prof. Dr. Gülten UYER. Acıbadem Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

OYAK Çimento Grubu nda görev değişikliği

Kendi Kaleminden öğretmen özgeçmişleri. Muharrem NAZLI TD ve Edebiyatı/ Müdür Başyardımcısı

ÇANKIRI MÜFTÜLÜĞÜ 15 TEMMUZ 2018 PROGRAMLARI

Sanayicilerden destek

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok

Huzurevlerinde yapılacak programların daha verimli olmasını sağlamak amacıyla İlimiz Müftülüğünce Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından Huzurevi

24 Kasım Öğretmenler Günü Beykoz'da Coşkuyla Kutlandı

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

15 günlük kısa dönem Avrupa gönüllü hizmeti projemi bitirdikten sonra Türkiye ye döndüm ve sizinle oradaki anılarımı bir raporda paylaşmak istedim.

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Beşiktaş Gazetesi. Gençlere anlatacaklar

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE KALİTE GELİŞTİRME ÇALIŞMA KOMİSYONU TOPLANTISI

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

Bodrum-Kos arasındaki turizm ve ticaret işbirliği

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

SEDAŞ ın Geleneksel İftar Yemeği SEDAŞ Ailesi Ramazan İftar Programlarının İlkini Sakarya da Gerçekleştirdi

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ GEÇİN DEN ÖZEL AÇIKLAMALAR

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a

Administrator tarafından yazıldı.

2013/2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.. ORTAOKULU 7.SINIFLAR YIL SONU ŞUBE ÖĞRETMENLER KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Genel Müdürümüz Sayın İsmail GÜNEŞ Isparta ve Burdur da Toplu Temel Atma ve Açılış Merasimine İştirak Etti

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 30.VELİ BÜLTENİ


SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

BASIN YAYIN BİRLİĞİ OCAK-ŞUBAT 2015 ETKİNLİK BÜLTENİ

YARIM ELMA ETKİNLİĞİ

İKÇÜ'lü öğrencilerden polise destek DHA

Öğretmenleri Bilgi Paylaşım Seminerleri

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Torba Cafe Plaj hizmete açıldı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

GENÇ ERKEK HENTBOL TAKIMIMIZ İL İKİNCİSİ OLDU

UZAKTAN ÖĞRETİM SİSTEMİ ORYANTASYON SEMİNERİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

İAÜ TARMER, İAÜ TÖMER, İAÜ ISSA ve EURAS Uluslararası Öğrenci Sempozyumu Düzenliyor!

Türkiye Diyanet Vakfı Afyonkarahisar Sosyal Tesisi Yılı Faaliyet Raporu

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ YERLEŞKESİ OKULLARI EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 1.VELİ BÜLTENİ

TÜRKİYE FİLATELİ DERNEKLERİ FEDERASYONU İSTANBUL KONU: 2014 KIBRIS TÜRK POSTALARI 50. YILI ULUSLARARASI PUL SERGİSİ

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Ak Parti 14.Dönem Siyaset Akademisi Ödül Töreni Yapıldı

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ. Türkiye İnovasyon Haftası 2015 KBÜELAR Takımı Faaliyet Raporu KBÜ ELAR

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

Türk Armatörler Birliği

T.C. ATABEY KAYMAKAMLIĞI ATABEY ÖĞRETMENEVİ VE ASO

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

CHP milletvekili adaylarının tanıtıldığı kahvaltılı toplantı Konca Garden tesislerinde yapıldı.

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

Sivas ı Turizm Profesyonelleriyle Buluşturuyoruz Kasım 2014 TÜRSAB İstanbul Bölgesi Acentaları Sivas Tanıtım Gezisi

DALYAN INNER WHEEL KULÜBÜ BÜLTEN TARIHI: TOPLANTI NO: 5 BÜLTEN NO

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

adet) T.C. ORDU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı

Rize Tüccarı İftarda Buluştu Odamız Geleneksel İftar Programını Gerçekleştirdi

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

cafe Aktif yaşayanlara sağlıklı lezzetler

Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti

Transkript:

Cumhurba kan Gül iftardan önce e i Hayrünnisa Gül ile birlikte konuklar n Hasbahçe nin giri inde kar layarak, tek tek ellerini s kt. Gül 56 ilden 261 ehit yak n ve gaziye Dolmabahçe Saray nda iftar yeme i verdi. Cumhurba kan Gül den ehit Yak n ve Gazilere ftar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eşi Hayrunninuklarını Hasbahçe nin girişinrine, gazilerine sahip çıkmayan Gül, iftar yemeğinde yaptığı Hayrünnisa Gül ile birlikte ko- Cumhurbaşkanı Gül: Şehitle- Cumhurbaşkanı Abdullah sa Gül ün himayelerinde 13 Ağustos Cuma günü şehit olanların yakınları ve gazilere iftar yemeği verildi. Cumhurbaşkanı Gül iftardan önce eşi de karşılayarak, tek tek ellerini sıktı. Gül 56 ilden 261 şehit yakını ve gaziye Dolmabahçe Sarayı nda iftar yemeği verdi. milletten iş gelmez. O milletin geleceğinde iş yoktur. Onun için biz şehitlerimize, gazilerimize daima sahip çıkacağız ve onları baş tacı edeceğiz dedi. Devletimiz, milletimiz teröre asla fırsat vermeyecektir. Türkiye nin birliği, bütünlüğü, esenliği, halkımızın geleceği için ne gerekirse onu yapmaya konuşmada, bu göreve geldikten sonra ilk kez 2007 de başlattıkları iftar geleneğinin bugün 4 üncüsünün gerçekleştirildiğini belirterek, daha öncekileri Ankara Çankaya da yaptıklarını, bugün de şehit yakını ve gazileri tarihi Dolmabahçe Sarayı na davet ettiklerini kaydetti. bütün gücümüzle devam edeceğiz Yemekte, Cumhurbaşkanı diye belirtti. Valiler, emniyet müdürleri, kaymakamlar ve belediye başkanlarının kapılarının şehit ailelerine ve gazilere sonuna kadar açık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, herhangi bir yerde arzu ve sorunlarını onlara söylemelerini veya kendisine iletmelerini istedi. Gül ile eşi Hayrünnisa Gül, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve bazı şehit aileleri ile aynı masada oturdu. İftara katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, onlardan, memleketlerine döndüklerinde ailelerine, yakınlarına, komşularına selamlarını götürmelerini istedi. İletişim: www.millisaraylar.gov.tr

Saraylar m za Ziyaretçi Ak n TBMM Milli Saraylar Daire Kasrı, Florya ve Yalova Atatürk Başkanlığı bünyesinde bulunan Köşkleri ise bu dönemde toplamda tarihi saray, köşk ve ka- sırlar 2010 yılının ilk altı ayında yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Bu dönemde Milli Saraylar a bağlı saray, köşk ve kasırları yerli ve yabancı toplam 566 bin 735 ziyaretçi gezdi ve bu ziyaretçilerden 5 milyon 236 bin 828 TL gelir elde edildi. 29 bin 868 yerli, 208 bin 329 yabancı, 93 bin 420 öğrenci 45 bin 133 yerli ve yasırlar bancı ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Yine bu dönemde yabancı ziyaretçiler arasında ilk sıraları İspanyol, Yunan, Uzakdoğulu ve Arap turistler aldı. 2010 yılı ilk altı ayında toplamda 106 bin 487 yerli, 242 bin 946 yabancı,133 bin 404 öğrenci ve 83 bin 907 kişinin ücretsiz ziyaret ettiği Milli Saraylar da, 4 milyon 614 ve 62 bin 681 i ücretsiz Milli Saraylar içinde en çok zi- yerli ve 23 bini öğrenci olmak bin 905 TL si Dolmabahçe olmak üzere toplam 349 bin 298 kişiyle Dolmabahçe Sarayı 2010 yılının ilk altı ayında yaretçi çeken mekan olurken, Beylerbeyi Sarayı aynı dönemde 31 bin 840 ı yabancı, 63 bini üzere toplam 127 bin ziyaretçiyi ağırladı. Yıldız Şale, Küçüksu Kasrı, Maslak Kasrı, Ihlamur Sarayı ndan olmak üzere toplamda 5 milyon 236 bin 828 TL ziyaretçi geliri elde edildi. Ku luk Kafeterya Hizmete Aç ld Dolmabahçe Sarayı Kuşluk Bahçe kafeteryası ziyaretçilerin hizmetine açıldı. Harem ve Selamlık bölümlerinin ortasında bulunan bahçede açılan kafeterya havuz başı ve açık alan olarak hazırlandı. Kuşluk kafeteryada, diğer kafeteryalarda bulunan tüm menüler bulunmakta. Kafeterya, Pazartesi ve Perşembe günleri dışında her gün sabah 09:00 ila 18:00 arasında hizmet vermektedir. Daire Ba kanl m zdan Personele ftar Yeme i Daire Başkanlığımız, 26 Ağustos Perşembe günü personele iftar yemeği verdi. Hasbahçe manolya ağaçları altında verilen davete TBMM Genel Sekreteri Sadettin Kalkan ve Genel Sekreter Yardımcısı Sadık Yamaç da katıldılar. 150 personelimizin katıldığı programın açılış konuşmasında Daire Başkanımız Yasin Yıldız, bu davetin amacının personelimizle kaynaşmayı sağlamak olduğunu, bu kutsal günlerin buna vesile olacağını belirtti. Genel Sekreter Yardımcısı Sadık Yamaç da davet için teşekkür etti ve personele başarılı çalışmalar diledi. Genel Sekreterimiz Sadettin Kalkan ise yaptığı konuşmada Milli Saraylar Daire Başkanlığı nın çalışmalarını takdir ettiklerini, kurumda çalışanların kendisi de dâhil olmak üzere çok şanslı olduğunu ve bunun farkında olduklarını belirtti. Kalkan konuşmasını davet için teşekkür ederek tamamladı. 2

Konukevlerimiz Rezervasyon Sistemine Geçti Nihat Ergün den Dolmabahçe Ziyareti Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 2 Temmuz Cuma günü Dolmabahçe Sarayı nı ziyaret etti. Geziden önce Nihat Ergün, Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız ve Daire Başkan Yardımcılarıyla birlikte sohbet ederken Tablo Koleksiyonu kitabını inceledi. Ergün saray gezisinde avizeler ve dekorlarla yakından ilgilendi. Atatürk ün odalarına ve Muayede salonuna hayran kalan Nihat Ergün ziyaretten çok memnun kaldığını ifade etti. Milli Saraylar için yapılan çalışmalardan memnuniyet duyduğunu belirten Bakan Ergün Milli Saraylar Dairesi yönetimine teşekkür etti ve başarılar diledi. Milli Saraylar Daire Başkanlığı Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı bütün rezervasyonları tek bir merkezden alıp yönetmek ve çağrı merkezinde kullanılmak üzere Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü tarafından Rezervasyon Sistemi yazılımı geliştirildi. TBMM Genel Sekreterliği Milli Saraylar Daire Başkanlığı Sosyal Tesisler İşletme Uygulama Esasları na göre düzenlenen yazılım, çağrı merkezinde çalışan personele önemli ölçüde kolaylık sağlayacak şekilde hazırlandı. Geliştirilen bu yazılım sayesinde rezervasyon çakışmaları önlenmekte, TBMM ve Milli Saraylar daki yöneticiler konukevlerinin son durumunu izleyebilmektedir. Çağrı merkezinden alınan rezervasyonlar anında konukevlerinde çalışan resepsiyon görevlilerin ekranına yansımaktadır. Bu sayede tek bir merkezden çıkan hızlı ve güvenilir bir bilgi akışı sağlanmakta, dolu ve boş oda sayıları, genel doluluk oranları ve oda arıza durumları gibi birçok istatistiksel veri seçilen herhangi bir tarihe göre veya canlı olarak bilgisayardan izlenilebilmektedir. Aynı program ile zengin bir raporlama sitemi, koşul, parametre ve zamana göre raporlama da yapılabilmektedir. Recep Akda dan Daire Ba kanl m za Ziyaret Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 29 Temmuz Perşembe günü Milli Saraylar Daire Başkanlığına ziyarette bulundu. Konuk Bakanı, Daire Başkanımız Yasin Yıldız ve Başkan Yardımcılarımız karşıladı. Başkanlık makamında gerçekleşen ziyaret sırasında, Daire Başkanımız Yasin Yıldız konuk bakana Milli Saraylar hakkında bilgi verdi. Milli Saraylar için yapılan çalışmalardan memnuniyet duyduğunu belirten Bakan Akdağ Milli Saraylar Dairesi yönetimine teşekkür etti ve başarılar diledi. 3

Mobilya Birimi Kültür Başkan Yardımcılığı na Mobilya Birimi bunların bağlı bir birim olarak 1987 yanı sıra sorumluluğu altındaki eser grubunun restorasyon yılından beri faaliyet gösteren Mobilya Birimi, Milli Saraylar Daire Başkanlığı na bağlı sa- etmekte ve restorasyon yön- faaliyetlerini yakından takip ray, köşk ve kasırlarda bulunan temlerini araştırmaktadır. Restorasyon Atölyeleri ile birlikte her türlü mobilyanın yazılı ve görsel dokümanlara dayalı olarak malzeme ve teknik açıdan ve uygulama konusunda istişa- her bir eser için doğru yöntem araştırmasını ve bilimsel kayıt re yapılarak yürütülen çalışmalarda her geçen gün yeni bilgi- (döküm) işlemlerini yürütmektedirlere ulaşılmaktadır. Mobilya birimi aynı zamanda sarayların özgün tefrişine ulaşmada kilit noktayı oluşturmaktadır. Mobilyalar, fonksiyonları ve hacimleri gereği Milli Saraylar bünyesindeki saray, köşk ve kasırların tefrişinde ana eser grubunu oluşturmaktadır. Bu bakımdan mobilyaların saraylarımıza geliş tarihleri, kullanılış biçimleri, şu anda ve geçmişte kullanılmış oldukları yerlerle ilgili görsel ve yazılı kaynak araştırmaları yapmak ve elde edilen bilgiler doğrultusunda Osmanlı döneminde kullanıldığı şekliyle doğru mekanlarda bulunmalarını ve sergilenmelerini sağlamak birimin en önemli faaliyetlerindendir. Birim, Osmanlı saraylarının Milli Saraylar idaresine intikalinden günümüze kadar geçen zaman içinde parçaları muhtelif mekânlara dağılmış mobilya takımlarının bir araya getirilerek estetik bütünlüğünün sağlanması amacıyla araştırmaları aralıksız olarak sürdürmektedir. Bunlarla birlikte saraylarımızda bulunan her türlü mobilyanın menşeine ve zanaatkârlarının tespitine yönelik eser üstünde ve yazılı kaynaklarda araştırmalara devam etmektedir. Mobilya Biriminin en önemli sorunu ve üzerinde hassasiyetle durduğu nokta ise birim kapsamında görülen ve tamamı organik malzemeden oluştuğu için sürekli ve ağır bir yaşlanma süreci içinde olan eserlerin onarımı ve korunmasıdır. Mobilya Birimi, onarım işlemleri için gerekli işlemleri yaparken restorasyon işlemlerini yürüten atölyeleri ve atölyelerde yapılan onarımları takip eder. Milli Saraylar bünyesinde mobilya restoratörü olmayıp tüm işlemler zanaatkârlar tarafından uygulanmaktadır. Bunlarla birlikte, Mobilya Birimi faaliyetleri arasında, saraylarımız ve 19. yüzyıl saray yaşantısının tanıtımına yönelik kurumumuzca hazırlanan yayınlara katkı yapmak da bulunmaktadır. Mobilya Biriminde araştırmacı olarak üç kişi, bu birime bağlı olarak çalışan atölyede ise altı kişi görev yapmaktadır. 4

Bültenin Eylül sayısı için MS Şutuk Atölyesi ustalarıyla röportaj yaptık. Türkiye de bu alandaki tek örnek olan bu atölyemizde dört kişi çalışıyor ve kurumumuza bağlı bütün saray, köşk ve kasırlarda değerli çalışmalarına devam ediyorlar. Hilmi KARADUMAN; 1969 yılında Erzurum da doğan Hilmi Usta 12 yaşına kadar dedesiyle birlikte Erzurum da kaldı. 1981 senesinde dedesini vefatı üzerine İstanbul a ailesinin yanına geldi. İlkokulu bitirdikten sonra genellikle boya işlerinde çalışan Hilmi Usta 1987 yılında açılan sınavı kazanarak Milli Saraylar daki iş hayatına Boyacı Ustası olarak başladı. Kurumumuzda 12 sene boyacı ustası olarak çalıştıktan sonra 2003 yılında 4/C statüsüne geçti. Uzun yıllardır kurumumuzda önemli göreveler yerine getiren değerli ustamız bu yıl 4/A statüsüne şutukçu ustası olarak geçti. Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Hilmi Usta evli ve 3 çocuk babasıdır. Halil GÜNDOĞDU; İstanbul a 1988 yılında taşınan Halil Usta 1971 de Sivas ta doğdu. İki yıla yakın dışarıda inşaatta çalıştıktan sonra Milli Saraylar ın 1990 yılında açtığı sınavı kazanarak kurumumuzdaki iş hayatına başladı. 4/C statüsünde çalışan Gündoğdu Usta evli ve 2 çocuk babasıdır. Rasim BAŞSÖZ; 1981 yılında İstanbul a çalışmak için gelen Rasim Usta 1966 da Ordu Kumlu da dünyaya geldi. Kurumumuzda işe başlamadan önce 9 sene inşaat alanında sıva üzerine çalıştı. Milli Saraylar ın işçi alımı için açtığı sınavı kazanarak 7 Mayıs 1990 da kurumdaki iş hayatına başlamış oldu. 4/C statüsünde kurumumuzda görev yapan Başsöz evli ve 3 çocuk babasıdır. Ahmet KARADUMAN; 1986 yılında Erzurum Aşkale de dünyaya gelen Ahmet Usta 2001 senesinde İstanbul a geldi. Yedi yıl kadar farklı inşaatlarda genelde alçı ve boya işlerinde çalıştı. 2008 senesinde Hilmi Usta nın tavsiyesiyle kurumda 4/C statü- utuk (Stucco) Atölyesi sünde işe başlayan Karaduman şuanda nişanlı. - Hilmi Usta söyleşimize başlamadan önce MS Bülten olarak Temmuz sayımızda sizinle ilgili kadro haberi verilirken unvanınız Şutukçu yerine Stokçu diye yanlış yazılmıştı. Bu vesileyle size olan özür borcumuzu da ifade ederek sorumuza geçelim. Hilmi Bey Şutuk Atölyesi nasıl kuruldu? Öncelikle ben de özrünüzü kabul edip teşekkür ediyorum. Efendim Milli Saraylar Daire Başkanlığına bağlı saray, köşk ve kasırlardaki şutukların restorasyonuna ihtiyaç duyulmasından ve ülkemizde ustasının bulunmamasından dolayı böyle bir atölyenin kurulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu yüzden 2004 yılında Grup Başkanı olan Yunus AYDIN ın talimatıyla kalemkar, boyacı ve sıvacı ustasından bir ekip oluşturuldu. Böylece atölye kurulması için ön hazırlık yapılmış oldu. Yaklaşık 6 ay Arkeolog İnci DURAK hanımefendi ile atölye çalışması yaptık. Daha sonra kalemkar arkadaş ekipten ayrılınca sıvacı ustasıyla yolumuza devam ettik. Burada şunu da ilave etmek isterim; babam uzun yıllar kurumumuzda çalıştı ve bir dönem İtalya ya eğitime gönderildi. Orada hem boya hem de şutuk yapımı için eğitim aldı ve Avrupa da birincilik kazandı. Ama maalesef o dönemki yönetim şutuk yapımıyla ilgili yaptığı şeylere pek önem vermedi. Bunun üzerine babam şutuk yapımını evde bizlere öğretti. Babamdan ve İnci Hanımdan şutuk yapımı için öğrendiklerimizi birleştirip geliştirdik. Kurumumuzda bunun ilk uygulamasını 2006 senesinde Ihlamur Kasrı Maiyet Köşkü nde gerçekleştirdik. Bu çalışmanın başarılı olmasıyla atölyemizin temelleri sağlam bir şekilde atılmış oldu. - Hilmi Usta ülkemizde şutuk yapımı yaygın değil. Hatta yok bile diyebiliriz. Alanın ustası olarak şutuğun yapımıyla ilgili olarak bizleri aydınlatır mısınız? İlk önce şunu söyleyerek soruya cevap vermek istiyorum. Bu işe başladığımız dönemde etrafımızdaki birçok kişi başaramazsınız dedi. Fakat her şeye rağmen vazgeçmedik ve sonunda başarılı olduk. Şutuğun yapımına gelince; şutuk kelimesi kısaca mermer taklidi anlamına gelmektedir. Alabastır alçısı, doğal pigmentler (toz boya), tavşan tutkalı karışımından oluşur ve mum cila ile parlatılır. Şutukta renk ve estetik sonsuzdur. Mermerden hafiftir ve binaların iç kısmında uygulanır. Ayrıca kullanıldığı mekanları sıcak tutma özelliği vardır. Bakımı iyi yapılırsa gittikçe sağlamlaşır ve sertleşip daha dayanıklı hale gelir. - Bugüne kadar Milli Saraylara bağlı olan hangi saray, köşk ve kasırlarda şutuk restorasyonu gerçekleştirdiniz? Şutuk restorasyonunu tamamladığımız tarihi mekanlarımızı şöyle sıralayabiliriz: Ihlamur Kasrı Maiyet ve Merasim Köşkleri, Beylerbeyi Sarayı Mermer Köşkü, Beylerbeyi Sarayı Orta Merdiven, Beylerbeyi Sarayı Deniz Köşkleri, Aynalıkavak Kasrı, Dolmabahçe Sarayı Kristal Merdiven, Dolmabahçe Sarayı Somaki Oda, MSGSÜ Resim Heykel Müzesi şutuklarının onarımları. - Kurumumuzun 23 yıllık bir mensubu olarak çalışma hayatınızda sizin için önemli yer tutan bir anı var mı? Zamanını hatırlamıyorum ama Beylerbeyi Sarayı ndaki Mermer Köşkün şutuk restorasyonu için iki İtalyan teklif vermiş. Fakat teklif yüksek bulunduğu için restorasyon işlemi yaptırılmamış. Biz 2007 senesinde aynı köşkü 9 ay gibi kısa bir sürede hem de İtalyanların teklifinin 50 katı daha az bir maliyetle tamamladık. Bu bizler için hem gurur kaynağı hem de milli servetin korunması açısından unutulmayacak bir hatıradır. - Hilmi Usta atölyenizde çalışırken karşılaştığınız sorunlar nelerdir? Benim şahsi kanaatim genel olarak atölyelerimizin en önemli sorunu sanatkar ile vasıfsız elemanın aynı kefeye konmasıdır. Bu da bizim gibi işine saygı ve muhabbetle bağlı olan ustaların çalışma şevkini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca vasıfsız çalışanların sanatı öğrenme isteği ve kabiliyeti genelde eksik oluyor. Bu nedenle yapılan işin kalitesi ve değeri azalıyor. Şunu unutmamak gerekiyor: Eğer sanatçıyı korursanız, sanatı da korumuş olursunuz. - Son olarak Milli Sarayların hayatınızdaki ifadesi nedir? Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki atölyemizi kendi evim gibi görüyorum. Öyle zamanlar oldu ki öğlen arası vermeden çalıştık. Mesela Mermer Köşkün şutuk restorasyonunu yaparken verimi artırmak için sabahları 8 gibi erken bir saatte işe başlayıp öğlen mola vermeden 4 ay boyunca çalıştık. Bunun yanısıra tarihi mekanları gezerken o mekanların her parçasına, varsa şutuklarına daha dikkatlice bakmaya, bazen uzun uzun incelemeye başladım. 5

Milli Saraylar Koruma ube Müdürlü ü Zeki TAŞKIN; 1965 Yozgat Sarıkaya doğumlu. Kayseri Erciyes Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdi. 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İstatistik Bölümünde yüksek lisans tezini Dolmabahçe Sarayını Ziyaret Edenlerin Ziyaret Nedenleri ve Memnuniyeti Araştırması üzerine tamamladı. 1991 de Ankara Polis akademisinden mezun olduktan sonra 1991 2007 yılları arasında İstanbul Emniyet Müdürlüğünün değişik birimlerinde görev yaptı. 2007 yılının haziran ayından beri Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğü görevini yapan Zeki Taşkın evli ve üç kız çocuk babasıdır. - Zeki Bey üniversite bitiren biri olarak polislik mesleğini seçmenizin sizin için özel bir nedeni var mı? 1991 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra devlet kurumlarında çalışmak için sınavlara girdim, fakat tercihim polis akademisinden yana oldu. Şunu da ilave etmek isterim ki coğrafi koşullar ve iklim şartlarından dolayı -biz Yozgat lılargenellikle ya polis ya asker ya da öğretmen oluruz. - Peki sizce TBMM Milli Saraylar Koruma Şube Müdürü olarak çalışmakla emniyet teşkilatının diğer birimlerinde çalışmak arasında bir fark var mı? Çok ciddi fark var. Benim için bir ayrıcalık olarak görüyorum. Bizim için burası rehabilitasyon merkezi gibidir. Zira burada muhatap olduğumuz insanlar bizim meslekte muhatap olduğumuz insanlardan çok farklı. Buraya gelenlerin maksadı kültürel bir aktiviteyi yerine getirmek olduğu için karşılaştığımız sorunlar genellikle küçük ve çözümü kolay olmakta. - Dolmabahçe Sarayı nı dünyanın diğer tarihi mekanlarıyla kıyaslarsanız ne gibi farklar ortaya çıkar? Avrupa saraylarına nazaran daha vasat bir saray diyebiliriz, fakat şunu mutlaka belirtmemiz gerekir ki Dolmabahçe Sarayı herşeyiyle orijinal bir saraydır. Yani sarayımız yaşayan bir tarihe ev sahipliği yapmaktadır. Avrupanın bir çok sarayı gibi yeniden yapılmamıştır. Şunu da vurgulamak gerektiğine inanıyorum; rehberli anlatımın Dolmabahçe Sarayı na katkısı çok büyüktür. Zira audioguide sistemindeki anlatım tamamen mekaniktir. Bu yüzden rehberlik sisteminin benim gözümde ayrı bir önemi sahiptir. - Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğü görevini yaklaşık 3 yıldır başarıyla sürdürüyorsunuz birim olarak arasıra da olsa karşılaştığınız sorunlar nelerdir? Milli Saraylarda sorumlu olduğumuz 9 tane tarihi mekan var. Geçtiğimiz yıllarda bazı mekanlardan askerin çekilmesi ile sorumluluk alanımız daha da arttı. Fakat personel sayımız zaman zaman yetersiz kalmakta. Personel sayımızın arttırılmasıyla bu sorunun çözüleceğine yürekten inanıyorum. - Zeki Bey, personelinize yönelik yaptığınız çalışmaları ve hizmet içi eğitimleri bizlere anlatır mısınız? Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; 2008 yılında çıkarılan yeni bir yönetmelikle Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğüne atanacak personeli bizler seçmeye başladık. Bu bizim için önemli bir adımdır. Personelimiz için hizmet içi eğitime çok önem veriyoruz. Geçen yıl personelimize İngilizce eğitimi verilmişti. Bu sene kurumumuza yeni tayin edilen 60 kişilik personele göreve başlamadan önce üç günlük bir seminer verilecek ve akabinde hizmet içi eğitimleriyle beraber kurumdaki görevlendirilmeleri yapılacak. Ayrıca ben ve tüm personelimiz gönüllü olarak Daire Başkanlığımızın yapacağı diğer tüm eğitim ve seminerlere de katılmak istiyoruz. Son olarak bülten vasıtasıyla şu müjdeyi vermek isterim; Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğü olarak bir tiyatro ekibi kurduk ve Kasım ayı içinde Yıldız Şale Köşkü nde bir gösteri yapacağız. Hulusi ERGÜL; Aslen A. Yozgat nüfusuna kayıtlı olan Hulusi Ergül 1971 yılında Bitlis te doğdu. 1990 senesinden beri emniyet teşkilatında görev yapan Ergül, 1994 yılında Ankara Polis Akademisini bitirdi. 2004 senesinde TBMM de göreve başlayan Ergül, 2005 te Dolmabahçe ye tayin oldu. Şu anda İstanbul Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılapları Enstitüsünde Atatürk ün Dolmabahçe Günleri konulu yüksek lisans tezini hazırlıyor. Önümüzdeki ay İstanbul Emniyet Müdürlüğü nde yeni görevine başlayacak olan Hulusi Ergül evli ve üç çocuk babasıdır. - Hulusi Bey emniyet teşkilatında çalışmayı neden tercih ettiniz? Benim babam da emniyet teşkilatının emekli bir mensubudur. Bu yüzden çocukluğumdan beri emniyet teşkilatının bir mensubuyum diyebilirim. Severek ve isteyerek bu mesleği tercih ettim. - Meslek hayatınız boyunca çok farklı yerlerde görev yaptığınız için birçok tarihi yeride görme imkanı bulmuşsunuzdur. Bu açıdan bakarsanız kurumumuzun gözünüzdeki değeri nedir? Ben ülkemizin merkezinde, doğusunda ve batısında emniyet teşkilatının farklı birimlerinde görev yaptım. Ayrıca 2002 de Almanya ve Hollanda, 2003 te İtalya, 2004 te Amerika gibi yabancı devletlere de görevli olarak gittim. Yapmış olduğum gözlemlerde Amerika da yaşamanın ülkemize nazaran daha zor, Avrupa da ise daha kolay olduğunu gördüm. Sadece meslek hayatımda değil tüm hayatım boyunca Milli Saraylarda kaldığım dönemi severek hatırlayacağım. Çünkü burada çok güzel dostluklar edindim. Bu yüzden Koruma Şube Müdür Yardımcılığı görevimi noktaladığım için biraz üzüntü duyuyorum. Ulu önderimiz Atatürk ün biz polisler, askerler ve sivil çalışanlara emanet ettiği Milli Saraylara gözümüz gibi bakmamız gerektiğine inanıyorum. - Hulusi Bey son olarak kurumumuz çalışanlarına söylemek istediğiniz bir şey var mı? Öncelikle onlara şunu tavsiye ediyorum; tarihî önemi çok 6

büyük olan bu güzide eserin kıymetini bilsinler. Çünkü böyle güzel bir yerde çalışmak herkese kolay kolay nasip olmaz. Bununla beraber burada mesai harcadığım herkese teşekkürlerimi sunuyor, tüm çalışan arkadaşlara huzurlu ve mutlu bir hayat diliyorum. Hülya KILIÇ; İstanbul doğumlu olan Hülya Kılıç 1991 de Balıkesir polis okulundan mezun oldu. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yüksek Okulunu bitirdi. 2004 te Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğünde göreve başladı. Evli ve bir çocuk annesidir. - Hülya hanım, bayan bir polis olmak nasıl bir duygu? Mesleğimden dolayı bence polis olmak özgür olmak gibi birşey, örneğin bir çok kişinin giremediği yerlere bizler görev icabı rahatlıkla girebiliyoruz. Fakat mesai saati farklı olduğu için eşinize ve çocuğunuza ayıracağınız vakit sınırlı oluyor. Bu anlamda aile hayatını çok etkiliyor. - Peki Dolmabahçe de çalışmanın emniyet teşkilatının diğer birimlerinde çalışmaktan farkı nedir? Öncelikle burada mesai saatiniz belli ve düzenli. Bizlerde buradaki görevimiz icabı daha nazik ve kibar iş yapıyoruz. Gelen ziyaretçilerin en güvenli şekilde gezi yapmalarını temin etmeye çalışıyoruz. Tabi dışarıda da güvenlikle uğraşıyoruz ama çok farklı türden insanlarla karşılaşabiliyoruz. - Peki Hülya hanım, yaklaşık 4 ay sonra emekliye ayrılacaksınız. Son olarak bizlere ne söylemek istersiniz? Öncelikli olarak işinizi severseniz hem çalıştığınız yeri, hem mesai arkadaşlarınızı seviyorsunuzdur. Çünkü birşeyleri severek yaparsanız herşeyden zevk alırsınız. Mesela ben buraya sabahları geldiğim zaman kendimi sanki cennete gelmiş gibi hissediyorum, çünkü burası benim mesleğimde sivilleştiğim bir yer. Buradan emekli olunca benim için çok şey değişmeyecek, fakat şöyle birşey var; polisler ve askerler emekli olsa da hayatlarında çok şey değişmez. Bundan sonra çocuğuma ve eşime daha çok vakit ayırma imkanı bulacağımı düşünüyorum ve bu beni rahatlatıyor. Ali Hikmet DUMAN; 1960 Uşak Eşme doğumlu. Askerlik hizmetini tamamladıktan sonra polislik sınavını kazandı. 1985 yılında Elazığ Polis Okulu ndan mezun olup aynı yıl Ankara Emniyet Müdürlüğü nde göreve başladı. Mesleğine devam ederken Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Bilimler Bölümü nü okudu ve 1999 yılında bu bölümü başarıyla bitirdi. 2005 senesinde Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğündeki görevine başlayan Hikmet Duman evli ve iki çocuk babasıdır. - Hikmet Bey, bu mesleği seçmenizin özel bir nedeni var mı? O günkü koşulları düşünürsek devlet memuru olmanın zor olduğu bir dönemde polis olmak bana çok cazip gelmişti. Ayrıca isteyerek yaptığım bir iş. Zaten uzun zamandan beri bu görevi bırakmamam mesleğime olan sevgimi ve bağlılığımı göstermekte. - Hikmet Bey bu kurumdaki görevinizin polislik mesleğinize ve özel hayatınıza getirdiği yenilikler veya herhangi bir katkısı var mı? Ben burada çalışmaya başlamadan önce de tarihi yerlere ilgi duyardım ve elimden geldiği kadar bu yerleri gezerdim. Fakat Milli Saraylarda göreve başladıktan sonra bu ilgim daha da pekişti. Özel hayatımda ise birçok şeye karşı bakış açım olumlu anlamda değişti. Şaban ATUĞ; Aksaray da 1962 yılında dünyaya gelen Şaban Atuğ 1985 senesinde Samsun Polis Okulu ndan mezun oldu. Mesleğe ilk olarak İstanbul Kadıköy de başladı. Polislik görevini yaparken bir yandan öğrenim hayatına devam eden ATUĞ 2006 senesinde Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Polis Meslek Eğitimi Bölümünü bitirdi. Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğü nde 2004 yılından beri görev yapan Şaban Atuğ evli ve üç çocuk babasıdır. - Şaban Bey uzun zamandır bu işi yapan biri olarak emniyetin diğer birimleriyle Milli Saraylar Koruma Şube :Müdürlüğünü kıyaslarsanız ne gibi farklardan bahsedebilirsiniz? Gerçekten birbirlerinden çok farklı olduklarını söyleyebilirim. Dışarıda daha çok suç ve suçluya karşı mücadele edip halkın güvenliği için görev yapıyoruz. Oysa burada, ziyaret için gelen insanlarla muhatap oluyoruz. Bu yüzden çalışma ortamımız emniyetin diğer birimlerine nazaran daha sosyal ve rahat. Bununla birlikte bizler kurumumuzun bir mensubu olarak ülkemizi, tarihimizi ve kültürümüzü dışarıya karşı iyi şekilde tanıtma ve temsil etme görevini de yerine getiriyoruz. - Şaban Bey emniyetin farklı birimlerinde görev yapan bir polis memuru olarak, bu kurumun hayatınıza getirdiği yeniliklerle ilgili olarak bizlere neler söylemek istersiniz? Görev yaptığım yerlerde mesleğim gereği genellikle suçlularla muhatap oldum. Bu yüzden insanlara bakış açım dardı. Fakat buradaki işin getirdiği kültürel ortam kişisel gelişimime önemli katkı sağladı. Farklı kültürden birçok kişiyle tanışma, diyalog kurma ve fikir alışverişi yapma olanağı buldum. Haliyle bu durum kendimi geliştirmeme, yeniliklere daha açık olup ilgimin artmasına neden oldu. İnanın aile yaşantım bile birçok yönden değişti. Kenan SEMİZOĞLU; 1962 Rize doğumlu Kenan Semizoğlu 1986 yılında Samsun Polis Okulu ndan mezun oldu. Polislik hayatına Ankara Çevik Kuvvette çalışmakla başladı. Yurtiçinde emniyete bağlı farklı yerlerde görev yapan Semizoğlu Dışişleri Bakanlığına bağlı birimlerde yurtdışında İtalya ve Belçika gibi ülkelerde ateşe olarak ülkemizi temsil etti. On bir değişik ülkeyi gezme imkanı buldu. Mesleğini yaparken eğitimine devam eden Semizoğlu 1995 senesinde Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İktisat Bölümünü bitirdi. Evli ve iki kız çocuğu babasıdır. - Kenan Bey bu mesleği tercih etmenizin sebebini öğrenebilir miyiz? 12 Eylül 1980 dönemi koşullarının bu mesleği tercih etmemde belirleyici olduğunu söyleyebilirim. Çünkü o zamanki ekonomik zorluklar ve işsizlik birçok kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemişti. Mesleğin getirdiği zorluklara rağmen pişmanlık duymadan işimi severek ve mesleki bağlılığımı hiç kaybetmeden yirmi dört yılı geride bıraktım. Bugün yine polis olmak ister misin diye sorsalar, hiç tereddüt etmeden evet derim. - İtalya ve Belçika gibi yabancı ülkelerde bir dönem ateşe olarak çalıştınız. O ülkelerdeki tarihi yerleri gezme imkanı buldunuz. Dolmabahçe Sarayını oralardaki tarihi yerlerle mukayese ederseniz bizlere neler söylersiniz? O ülkelerde birçok tarihi yeri gezdim ve çok güzellikler gördüm, ancak benim için İstanbul ve Dolmabahçe Sarayının yeri çok ayrıdır. Özellikle sarayımızın büyük tören salonu tüm ihtişamıyla beni her görüşümde ayrı büyülemiştir. Sarayımızın Asya ve Avrupa nın birleştiği bir şehirde, deniz kenarında olması ona farklı bir değer ve önem kazandırmaktadır. Çünkü dünyada denize sıfır saray görmek zordur. 7

Huzur Dersleri, Osmanlılar da 1759 dan 1924 yılında hilâfetin kaldırılmasına kadar ramazan ayında padişahın huzurunda yapılan tefsir dersleridir. Kuruluş yıllarından itibaren Osmanlı padişahları gerek ilmî ortamı canlandır mak, kültürel gelişmeyi sağlamak, gerek se iktidarlarını çeşitli kesimler nezdinde desteklemek ve hanedanın meşruiyetini ortaya koymak gibi düşüncelerle huzur larında ilmî toplantılar yapmak üzere et raflarına ulemâyı toplama, hatta özel ho ca edinme konusuna önem vermişlerdir. Ancak bunun düzenli bir şekilde tertip edilme si XVIII. yüzyılın ikinci yansından sonra gerçekleşmiştir. Daha önce 12 Muharrem 1080 (12 Haziran 1669) tarihinde IV. Mehmed in akşam ve yatsı namazları arasında Şeyhülislâm Minkârîzâde Yahya Efendi ye Beyzâvî nin Envârü t-tenzîl ve es-rârü t-te vîl adlı tefsirinden ders verdir diği ve bunu âdet haline getirdiği, döne min ünlü vaizi ve padişahın hocası Vanî Mehmed Efendi ye de haftada iki defa ders yaptırdığı bilinmekteyse de bunlar münferit uygulamalar olup XVIII. yüzyıl ortalarına kadar huzur dersleri adıyla ramazan ayına mahsus ders takririnin sürekli bir şekilde yapıldığı söylenemez. Ancak arada önemli farklar bulun makla birlikte Önceki derslerin, daha son ra sadece ramazanda yapılan düzenli ders lere örnek teşkil ettiği düşünülebilir. Meclislerin toplantı yerini padişah be lirlerdi. Burada mukarrir padişahın sağın da, muhataplar ise mukarririn yanında yarım daire şeklinde önlerinde rahlelerle minderlere otururlardı. Erkek ve kadınlardan huzurda ders dinlemek Tarih ten Notlar üzere ka lacakların isimlerinin padişahın tasvibin den geçmesi gerekirdi. Sultan Abdülaziz döneminde Dolmabahçe Sarayı nın Muayede Salonu nda ya pılan huzur dersleri II. Abdülhamid zama nında Yıldız Sarayı nın Çit Kasrı nda icra edilmiştir. Padişah burada yüksekçe bir mindere oturur, karşısında önlerinde rahlelerle mukarrir ve muhataplar yerlerini alırlardı. Ramazan ayı boyunca haftada iki gün devam eden ve iki saat süren bu derslerde mâbeyn dairesinin büyükleriyle davet üzerine bazı vükelâ ve devlet adam ları da bulunabilirdi. Her dersin mukarrir ve muhatapları farklı olurdu. Ders sonun da kendilerine eskiden olduğu gibi atıyyeler, cübbe ve şal verilirdi. Huzur dersleri, Sultan Mehmed Reşad zamanında Dolmabahçe Sarayı nın Zülvecheyn sofasında ramazan ayının ilk on gününde sekiz oturum halinde yapılırdı. Derslere şehzadeler ve devlet vükelâsı da davet edilirdi. Hünkâr deniz tarafında kanepenin üzerine yerleştirilmiş mindere otururdu; sağ tarafında hanedan men supları, sol tarafında da mâbeyn erkân ve memurlarıyla bendegân bulunurdu. Harem kadınları ise dersleri bir paravana arkasından takip ederdi. Mâbeyn başkâ tibi Halit Ziya nın da katıldığı bu derslerde mukarrir siyah, muhataplar mavi cübbe giyerlerdi. Sultan Vahdeddin ve Halife Abdülmecid Efendi zamanında Dolmabahçe Sarayı nda devam eden derslerin sonuncusu 1341 Ramazanında (Mayıs 1923) yapılmış, 26 Receb 1342 (4 Mart 1924) tarihinde hilâfetin ilgası ile birlikte huzur dersleri de tarihe karışmıştır. Böylece bu dersler 1759-1924 yılları arasında 165 yıl devam etmiştir. * * * Eylül 2010 Osmanl Saray nda Huzur Dersleri ve Hoca shak Efendi Harputlu bir aileye mensup olan Hoca İshak Efendi, İstanbul da Fatih Medreselerinde ders görerek dersini ikmâlle icâzet aldıktan sonra yine aynı medreselerde ders okutmağa başlamıştır. Az zaman içerisinde şöhret kazanmış ve 1866-1870 târihleri arasında Sultan Azîz in sarayına dâ vet edilmiştir. Sultan Azîz le görüşmelerinde pâdişâhın sevgi ve teveccühünü kazanmış olacak ki, kendisine huzur hocalığı verilmiştir. Sultan Azîz in ölümünden sonra Sultan Hamid, Hoca İshak Efendi yi dâima nezaret altında bulundurmuş, bir taraftan da yazdıkları ilmi makaleleri ta kib eder, okur : Bizim İshak Hoca yine çoştu, dermiş. Sultan Aziz devrinde bir Kadir gecesi Beylerbeyi sarayında bir merasim tertib edilmiş ve fevkalâdeden olarak o geceye mahsus ders vermesi için Hoca İshak Efendi dâvet edilmiştir. Padişahın ve devlet erkânının hazır bulunduğu bu mecliste Sultan Aziz israfiyle meşhur bir padişah olduğu için, Hoca İshak Efendi bu dersin mevzuunu bililtizam israf bahsine tahsis etmiş ve padişahı bu vesile ile tenkit etmeğe başlamıştır. Bu sözlere canı sıkılan padişah sağa sola bakmağa, pencereden saray önünde resmi geçit yapan donanmayı seyretmeğe koyulduğu bir sırada, Hoca İshak Efendi önünde bulunan rahlenin üstüne elile vurmuş, talebesi olan padişahı dersi dinlemeğe davet etmiş, fakat padişahın hareketlerinde bir değişiklik olmadığını görünce kızarak: Beni buraya lüzumsuz yere getirdiniz, halbuki beni dışarıda dinlemek isteyen çok kimseler var, Selâmün-aleyküm! diyerek toplantıyı terk etmiştir. O gece sarayda misafir edildikten sonra ertesi sabah Bursa ya nefyedilmiştir. Bursa da valinin misafiri olarak bir gece geçirmiş, sabahleyin ilk iş olarak arabasının hazırlanmasını istemiş ve : Hünkâra arzedin, emrettiler geldik, geceyi misafiriniz olarak burada geçirdik. Ders aldılar, bilirler: Ülülemre itâat vaciptir, vazifeye icabet ise farzdır, beni talebem bekliyor! diyerek menfâdan vazifesi başına dönmüştür. Yine Anadolu daki memuriyyetleri sırasında bir ara Isparta kadılığına tâyin edilmiş, şehrin valisi kendisine lüzumundan fazla alâka göstererek evvelâ bir köşk hazırlayıp burada misafir etmiştir. Bu vaziyetten hiç memnun kalmıyan hoca efendi, müteakıp günlerde kendine uygun bir yer bulup oradan taşınmıştır. Bir müddet sonra maaşının gecikmesini vesile ittihaz ederek kendisine bir torba altın hediye gönderen valinin bu hareketine son derece sinirlenerek altınları getiren şahsın başına birer birer fırlattıktan sonra: Topla bunları, götür efendine ver, cesaretin varsa benim yaptığım gibi kafasına çal! demiştir. Hoca İshak Efendi, bütün hayatı boyunca dâima hak ve hakîkatın bir mücahidi ve yılmayan bir müdafii olmuştur. 1309 (1891) senesinde 93 yaşında vefat etmiştir. Fatih türbesi hazîresinde medfundur. [Geniş bilgi için bkz.: Huzur Dersleri mad., Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi; Ebül ulâ Mardin, Huzur Dersleri, 3 cilt, (İstanbul: İsmail Akgün Matbaası, 1951-1966).] 8 TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Adına: Yasin YILDIZ Yayın Kurulu Adına Editör: Dr. Halil İbrahim ERBAY Adres: TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş, İSTANBUL. Tel: 212 236 90 00 - Faks 212 227 66 73 www.millisaraylar.gov.tr Baskı: Renk Matbaası 0212 612 11 27