Başak YETİŞEN TEKER BDDK Bankacılık Baş Uzmanı 2008 yılında yaşanan küresel finansal kriz ile birlikte finansal sistemlerin coğrafik sınırlardan bağımsız olarak birbirlerinden oldukça etkilenebilir oldukları bir kez daha anlaşılmış ve finansal sistemlerin daha sağlıklı ve sağlam bir yapıya dönüştürülmesi amacıyla bir dizi reform önerisi geliştirilmiştir. Bu kapsamda, G-20 (Group of 20), FSB (Financial Stability Board), BCBS (Basel Committee on Banking Supervision) tarafından çeşitli kararlar ve standartlar önerilmiştir. Bankacılık alanında yapılan düzenleme önerileri Basel-III çatısı altında toplanmış olup, söz konusu düzenleme önerileri temel olarak; sermaye standartlarının güçlendirilmesini, risk bazlı olmayan bir kaldıraç oranı getirilmesini, likiditeye ilişkin olarak uluslararası standart oranların geliştirilmesini ve karşı taraf kredi riskinin ölçümüne ilişkin daha kapsamlı uygulamalar geliştirmeyi amaçlamaktadır. 1 Ayrıca, yine BCBS tarafından yayımlanan dokumanda merkezi karşı taraflardan kaynaklanan risklerin bankalarca sermaye yükümlülüğü hesaplamalarında nasıl dikkate alınacağı ayrıntılı olarak ele alınmıştır. 2 Merkezi karşı taraflarla ilgili ilk karar 2009 yılı Eylül ayında Pittsburgh da gerçekleştirilen G-20 Zirvesinde alınmıştır. Bu çerçevede; standardize edilmiş tüm tezgah üstü türev sözleşmelerin organize borsalar veya elektronik işlem platformlarında işlem görmeleri, bu işlemlerin takasının merkezi karşı taraflar üzerinden gerçekleştirilmesi, bu sözleşmelerin raporlama kuruluşlarına rapor edilmesi ve takası merkezi karşı taraflar üzerinden gerçekleştiril- 1 http://www.bis.org/publ/bcbs189.pdf 2 http://www.bis.org/publ/bcbs227.pdf 185
meyen sözleşmeler için daha yüksek sermaye yükümlülüğü getirilmesi kararlaştırılmıştır. 2000 li yıllardan itibaren sürekli artış eğilimi gösteren tezgah üstü türev işlemlerin yapıları gereği karşı taraf kredi riskini içlerinde barındırmaları, özelleştirilmiş işlem olduklarından (tailor-made) sözleşme detayların bilinememesi, işlem yapıların oldukça kompleks olması ve nihai olarak sistemik risk yaratmaları gibi nedenlerden dolayı yukarıda bahsedilen düzenlemelerin hazırlanmasına ihtiyaç duyulmuştur. Temel olarak bu sözleşmelerden kaynaklı sistemde ne kadarlık bir risk üstlenildiğinin bilinmemesi en önemli sorunu oluşturmaktaydı. 2008 Eylül ayında A.B.D nin en büyük yatırım bankalarından biri olan Lehman Brothers ın iflas etmesi, AIG nin devlet desteği ile kurtarılmak zorunda kalması tezgah üstü işlemlerin çift taraflı takası yerine merkezi karşı taraflar aracılığıyla sıkı bir gözetim ve denetim kapsamına alınması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Merkezi karşı taraf uygulaması hem bankacılık sistemini hem de sermaye piyasalarını yakından ilgilendiren çok boyutlu bir konu olduğu için birçok kuruluş reformların şekillendirilmesi aşamasına dahil olmuştur. FSB, BCBS dışında IOSCO (The International Organization of Securities Commissions) ve CPSS gibi diğer bazı kuruluşlar da (The Committee on Payment and Settlement Systems) konuyla ilgili bir takım standartlar yayımlamıştır. A.B.D konuyu Dodd Frank Kanununda çok detaylı hükümler ile düzenlerken, Avrupa Birliği tarafından yayımlanan EMIR (European Market Infrastructure Regulation) düzenlemeleri ile standartlaşmış türev işlemlerinin merkezi olarak takas edilmesi öngörülmüş ve Basel III standartları ile merkezi karşı taraftan kaynaklanan riskler için ne şekilde sermaye yeterliliği hesaplanacağına ilişkin öneriler sunulmuştur. Ayrıca, EBA (European Banking Authority) merkezi karşı tarafların kendilerinin ne kadar sermaye bulundurması gerektiğine ilişkin standartları içeren bir düzenleme de yayınlamıştır. Merkezi karşı taraflara ilişkin getirilmesi planlanan düzenlemeler ile ilk olarak tezgah üstü işlemlerde veya bu işlemlere ilişkin süreçlerde standartlaşma sağlanarak şeffaflık ve fiyat bilgisi hakkında önemli iyileşmeler sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, mevcut durum itibariyle iki taraf arasında yapılan bu tür işlemler yeni düzenlemeler ile bütün piyasa oyuncularının nihai olarak tek bir merkezi karşı taraflara ile netleştirme yapacağı işlemlere 186
dönüşeceğinden merkezi karşı taraflarca takasın gerçekleştirilmesi suretiyle sistemdeki toplam riskin azaltılması sağlanmış olacaktır. Ayrıca, iki tarafın arasına merkezi karşı tarafı dahil etmek ekonominin stresli dönemlerinde kaçıs riskini (Run risk) de azaltacaktır. Böylece, taraflardan biri diğerinin durumunun kötü olduğunu veya kötü olacağını düşündüğü zaman aniden işlemden çekilerek piyasadaki likidite durumunun daha da kötüleşmesine yol açamayacaktır. Diğer taraftan, raporlama kuruluşlarına (Trade Repository) raporlama zorunluluğunun getirilmesi ile sözleşme detayları izlenebilecek ve bu sayede sistemdeki riskin boyutu düzenli olarak takip edilebilecektir. Son olarak yukarıdan sayılan unsurları teşvik etmek amacıyla merkezi karşı taraflarca gerçekleştirilen işlemlere daha düşük risk ağırlığı vermek veya merkezi karşı taraflarca takası gerçekleştirilemeyen işlemler için daha sıkı teminat şartları getirilmek suretiyle teşvik mekanizmaları kurulması amaçlanmaktadır. Başarılı bir merkezi karşı taraf uygulaması için en önemli unsurlardan biri kurumlar arası işbirliğinin sağlanabilmesidir. Dünya uygulamasında çoğunlukla merkezi karşı taraflar sermaye piyasası düzenleyici otoritesinin altında gözetim ve denetime tabi tutulmaktadırlar. Bununla birlikte, bankacılık otoritesi ile Merkez Bankasının da birincil sorumlu otorite ile sürekli koordinasyon halinde olması uygulamanın sıhhati açısından gereklidir. Ayrıca, ülkemizde ve dünyada gerçekleştirilen tezgah üstü türev işlemler incelendiğinde; işlemlerin önemli bir kısmının yurtdışı ayaklı gerçekleştiği gözlenmektedir. Bu kapsamda, diğer ülke otoriteleri ile de yakından işbirliği içinde olmanın da büyük önem taşıdığı düşünülmektedir. Ayrıca, merkezi karşı taraf uygulamasının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için merkezi karşı taraflara erişimin tüm piyasa oyuncularına açık ve aynı kurallara tabi olması gerekmektedir. Öte yandan, merkezi karşı taraflara uygulanan standartlar arasında tüm dünyada bir uyum sağlanması yasal arbitrajın ortaya çıkmaması açsından da önem arz etmektedir Bu konuda FBS nin sınır ötesi çalışmaları takip etme ve uyumlaştırma çalışmaları sürmektedir. Merkezi karşı taraf uygulaması ile karşı taraf kredi riski büyük ölçüde azaltılmakla birlikte nihai olarak merkezi karşı tarafın üzerinde risk toplanmaktadır. Bu nedenle, merkezi karşı tarafın etkin risk yönetimi sistemine sahip olması ve likidite ve sermaye açısından oldukça sağlam bir yapıya ol- 187
ması başarılı bir merkezi karşı tarafın olmazsa olmaz şartlarındandır. Piyasa katılımcılarından biri temerrüt ettiği zaman merkezi karşı tarafın teminatı anında likidite ederek yükümlüklerini zamanında karşılayabilmesi sistemin sağlıklı işleyişi açısından önem taşımaktadır. Bu noktada uluslararası arenada hala tartışılmakta olan Merkez Bankası kaynaklarına ulaşma imkanının bu kuruluşlara sağlanmasının da faydalı olabileceği düşünülmektedir. Son olarak da merkezi karşı taraflar için baştan iyi tasarlanmış uygulanabilir çözümleme ve kurtarma sistemi kurulması önem taşımaktadır. Merkezi karşı tarafların yapıları gereği yüksek risk konsantrasyonunu bünyelerinde barındırmaları nedeniyle herhangi bir kriz anında piyasada paniğe yol açmamaları için çok iyi çözümleme mekanizmaları olmalıdır. Herhangi bir yeniden sermayelendirme durumunda piyasa hizmetlerinin aksamaması gereklidir. Merkezi karşı taraf uygulamasına ilişkin sermaye gereksinimi hesaplamasının merkezi karşı taraftan alacaklar için sermaye gereksinimi hesaplaması ile merkezi karşı tarafın kendisi için sermaye gereksinimi hesaplaması incelenmesi gereken iki boyutu bulunmaktadır. Basel II standartlarında merkezi karşı taraf ile yapılan işlemlerde karşı taraf kredi riski SIFIR olarak kabul edilmekteydi. Ancak, 2008 yılında yaşanan küresel kriz sonrasında karşı taraf kredi riskinin öneminin artması ve merkezi karşı taraflar ile de yapılsa karşı taraf riskinin tamamen ortadan kalkmamasının anlaşılması nedeniyle söz konusu risk ağırlığı Basel III standartları ile yüzde 2 ye çıkarılmıştır. Merkezi karşı taraflardan kaynaklanan riskler için sermaye yükümlülüğünün hesaplanmasında öncelikle söz konusu alacağın nitelikli nitelikli mi nitelikli olmayan bir merkezi karşı taraftan kaynaklandığının belirlenmesi gerekmektedir. Bir merkezi karşı tarafın nitelikli merkezi karşı taraf sayılabilmesi için CPSS ve IOSCO kriterlerine uyum sağlamış olması ve bu çerçevede denetlenmesi gerekmektedir. Nitelikli merkezi karşı taraf kriterini haiz ise, sermaye yükümlülüğü, gerçekleşen işlemin türüne göre merkezi karşı taraf olmaktan kaynaklan alacaklar (Trade exposure) veya temerüt fonuna yapılan katkılardan (Default Fund Exposure) kaynaklanan bir alacak olmasına göre hesaplanacaktır. Merkezi karşı tarafın kendisinin tabi olduğu sermaye yükümlülüğünün hesaplanması ise karşılanmış riskler (Covered Risk) ve karşılanmamış risk- 188
ler (Uncovered Risk) olmak üzere iki grupta ele alınmaktadır. Bu itibarla, merkezi karşı taraf olmaktan kaynaklanan karşılanmış riskler belirli şartları taşımaları kaydıyla sermaye yükümlülüğünden muaf tutulmaktadır. Merkezi karşı tarafın karşılanmamış riskleri için bankacılık standartları kapsamında sermaye yükümlülüğü hesaplaması gerekmektedir. Merkezi karşı taraf olmaktan kaynaklanan risklerin, işlem teminatları, temerrüt fonları ve kendi sermayesinden tahsis edilmiş özel kaynaklarla karşılanmış olması nedeniyle bu işlemler için ilave sermaye yükümlülüğü hesaplanmayacaktır. Karşılanmayan riskler incelendiği zaman bunların çoğunun bankaların maruz kaldığı riskler olduğu görülmektedir. Bu nedenle bu riskler için bankaların bu riskler için bulundurması gereken sermayeyi hesaplama yöntemlerinin esas alınması öngörülmektedir. Bu çerçevede yasal riski de içeren operasyonel risk, kredi riski, karşı taraf kredi riski ve piyasa riski için Avrupa Birliğinin sermaye yeterliliğine ilişkin CRD/48/EC ve CRD/49/EC sayılı Direktiflerinde belirtilen yöntemler ile sermaye yükümlülüğü hesaplanacaktır. Merkezi karşı tarafın iş modeli bankalardan farklı olduğu için iş riski ve yeniden yapılandırma riskleri için daha farklı yöntemler öngörülmüştür. BDDK düzenlemelerinde merkezi karşı taraf uygulaması ise kamuoyunda Basel-II düzenlemeleri olarak bilenen 28/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik ve eklerinde düzenlenmiştir. Hâlihazırda bankaların merkezi karşı taraflardan olan alacakları yüzde 0 risk ağırlığına tabi tutulmakta iken, taslak çalışmaları süren Basel III düzenlemeleri kapsamında söz konusu risk ağırlığı yüzde 2 olarak belirlenmiştir. Merkezi karşı taraf uygulaması açısından izlenmesi gereken süreçler incelendiğinde; ilk olarak hangi sözleşme türlerinin standartlaştırılabileceğine karar verilmelidir. Standardizasyon ile sadece sözleşmenin standartlaştırılması değil, aynı zamanda sözleşmeye ilişkin süreçlerin de standardize edilmesi anlaşılmalıdır. Öncelikle her ülkenin kendi piyasası tarafından yoğun olarak kullanılan sözleşme türlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gerek ülkemizde gerekse de dünyada organize borsalar üzerinden gerçekleştirilen işlemlerin miktarı ve adetleri tezgahüstü türev işlemler ile karşılaştırıldığında son derece düşüktür. Ülkemiz türev işlem piyasalarının yapıları incelendiğinde işlemlerin yüzde 99.5 i tezgahüstü piyasalarda gerçekleşmekte olup 189
yapılan işlemlerin de yüzde 79 u yurtdışı bankalar ile gerçekleşmektedir. Bu nedenle her ülkenin kendi yapısal koşullarını dikkate alarak sürecin netleştirmesi daha uygun olacaktır. Standardizasyona ilişkin süreç tamamlandıktan sonra ikinci aşamada hangi işlemlerin organize borsalarda işlem görebileceği belirlenmelidir. Ayrıca, söz konusu işlemlerin takasının yurt içinde gerçekleşmesi özendirmek için vergisel bir takım teşvik mekanizmaları da düşünülebilir. Merkezi karşı taraf uygulaması aşamasında standardize edilebilecek işlem türlerinin azlığı, yüksek kalitede teminat kuralları sonucu işlem maliyetlerinin artması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca, ulusal ve uluslararası düzenlemeler arasında çatışma veya çakışma olmaması da önemlidir. Takası merkezi karşı taraflarca gerçekleştirilmeyen işlemler için başlangıç teminatının (Initial Margin) volatiliteye göre ayarlanması zorunluluğun piyasalarda döngüsellik etkisini artıracağını görüşünü ileri sürenler olmakla birlikte, bu uygulamanın olmamasının yaratacağı sorunların döngüsellik etkisinden daha önemli olacağı düşünülmektedir. Ayrıca, merkezi karşı taraf uygulaması ile batmayacak kadar büyük sistemik öneme haiz kuruluşlar da yaratılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Sonuç olarak merkezi karşı taraf uygulaması ile karşı taraf riski tamamen bertaraf edilememekle birlikte, mevcut riskin daha etkin bir şekilde yönetimi sağlanarak olası kriz zamanlarında daha kolay müdahale edilebilir bir sistem tesis edilmiş olmaktadır. Bu da finansal istikrar açsından büyük önem taşımaktadır. 190
Merkezi Kar Taraf (MKT) Uygulamas Ba ak Yeti en Teker Düzenleme Daire Ba kanl Bankac l k Ba uzman Bankac l k Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 1 13 May s 2013 stanbul çerik Giri Nedenler Uluslararas Yasal Çerçeve BDDK Mevzuat nda MKT Süreçler ve Olas Sorunlar 2 191
Yeni Finansal Mimari 3 F NANSAL ST KRAR S STEM K R SK Basel III Düzenlemeleri Bankalar n Özkaynaklar na li kin Yönetmelik Tasla Bankalar n Kald raç Düzeyinin Ölçülmesine ve De erlendirilmesine li kin Yönetmelik Tasla Bankalar n Likidite Kar lama Oran Hesaplamas na li kin Yönetmelik Tasla 1 ubat 2013 14 Mart 2013 Çal malar devam ediyor. 4 Kar Taraf Kredi Riski Düzenlemesi Bankalar n Sermaye Yeterlili inin Ölçülmesine ve De erlendirilmesine li kin Yönetmelikte De i iklik Tasla Çal malar devam ediyor. 192
çerik 5 Küresel Bazda Tezgah Üstü Türev lemlerin Geli imi Giri Nedenler Uluslararas Yasal Çerçeve BDDK Mevzuat nda MKT Süreçler ve Olas Sorunlar 6 Kaynak: BIS 193
Türk Bankac l k Sektöründe Türev lemlerin Geli imi* 7 *Türev i lemler çift bacakl olarak al nm t r. Kaynak: BDDK Tezgah Üstü Türev lemlere Özgü Sorunlar Karma k Finansal Araçlar? 8 194
Kar Taraf Kredi Riski Örnekleri 9 çerik Giri Nedenler Uluslararas Yasal Çerçeve BDDK Mevzuat nda MKT Süreçler ve Olas Sorunlar 10 195
??? 11 MKT Uygulamalar na li kin Uluslararas Çerçeve 12 196
MKT Uygulamalar na li kin Uluslararas Yasal Çerçeve 13 Reform Önerilerinin Amaçlar (I) F NANSAL ST KRAR 14 197
Reform Önerilerinin Amaçlar (II) REFORM HEDEFLER MKT Takas Raporlama Elektronik Platformlar effa n Art r lmas Sistemik Riskin Azalt lmas Piyasa istismar n Önleme Sermaye/ Teminat Te vikleri 15 Ba ar l bir MKT Uygulamas 16 198
Kurumlar Aras birli i SPK MKT BDDK 17 TCMB S n r Ötesi Kurulu lar Sermaye Yeterlili i Uygulamas 18 Basel Standartlar CRD IV Hükümleri EMIR EBA Düzenlemeleri 199
MKT lerden Alacaklar çin Sermaye Yeterlili i Uygulamas %2 RA Avantajl Risk A rl (RA) Basel II RA %0 19 Bankalar n MKT lerden Olan Alacaklar na li kin Sermaye Yeterlili i Uygulamas % Hesaplanacak RA 20 200
MKT nin Kendisi için Sermaye Yükümlülü ünün Hesaplanmas Belirli artlar Haiz Olmak Kayd yla lave Sermaye Yükümlülü ünden Muaf K s m Bankac l k Standartlar Kapsam nda Hesaplanacak K s m 21 Kar lanmam Riskler (I) CRD 2006/48 22 201
Kar lanmam Riskler (II) 23 Tas ye ve Yeniden Yap land rma Riskleri CRD 2006/49 Y ll k Brüt Faaliyet Giderlerinin %25 i 6ayl k Brüt Faaliyet Giderleri çerik Giri Nedenler Uluslararas Yasal Çerçeve BDDK Mevzuat nda MKT Süreçler ve Olas Sorunlar 24 202
MUAF YET BASEL- II Sermaye Yeterlili i Yönetmeli i Md.3/ Merkezi Takas Kurumu (MTK) Md./5 MTK ile yap lan i lemlere ili kin risk tutarlar Ek-2/6 MTK ile yap lan i lemlerde kar taraf kredi riski SIFIR" BDDK Aç s ndan MKT (I) Sermaye Yeterlili i Yönetmeli i Md.3/ Merkezi Kar Taraf (MKT) Md./5 MKT ile yap lan i lemlere ili kin risk tutarlar Ek-2/6 MTK ile yap lan i lemlerde kar taraf kredi riski %2" Ek-4 YEN MKT ler den Kaynaklanan Riskler çin Sermaye Yükümlülü ünün Hesaplanmas BASEL- III 25 BDDK Aç s ndan MKT (II) SPK YETK LEND RME TAKASBANK lgili Düzenlemelerin Tamamlanmas SPK ca MKT olarak yetkilendirilen piyasalarda, Belirli ko ullar n sa lanmas ko ulu ile BDDK kapsam ndaki sermaye yükümlülü ünden 26 203
çerik Giri Nedenler Uluslararas Yasal Çerçeve BDDK Mevzuat nda MKT Süreçler ve Olas Sorunlar 27 zlenecek Süreçler 12345 28 204
Türkiye de Türev lemler Piyasas n n Yap s 29 Kaynak: BDDK Olas Sorunlar 30 L K D TE DÖNGÜSELL K S STEM K ÖNEME HA Z MKT ler LEM MAL YET TCMB DESTEK 205
SON SÖZLER (I) 31 SON SÖZLER (II) Warren Buffet : Derivatives are nancial weapons of mass latent, destruction, carrying dangers, that, while now latent, are potentially lethal. JPMorgan Chase CEO Jamie Dimon: Certain products are gone forever.fancy derivatives are mostly gone. Prop trading is gone. There s less leverage everywhere. Mortgages are back to old-fashioned conservative mortgages. 32 206
TE EKKÜRLER Ba ak YET EN TEKER byetisen@bddk.org.tr http://www.bddk.org.tr 33 207
Tezgahüstü Piyasalarda Merkezi Karşı Taraf (MKT) Sorunlar & Öneriler Dr. M. Cüneyt SEZGİN 13 Mayıs 2013 İÇERİK I. Tezgahüstü Piyasalar - 2008 e kadar II. Tezgahüstü Piyasalar - 2008 den sonra III. Tezgahüstü Piyasalarda Sorunlar IV. Merkezi Karşı Taraf (MKT) V. MKT ile ilgili Düzenlemeler VI. MKT lerin Tezgahüstü Piyasa Sorunlarına Getirdiği Çözümler VII. MKT lerdeortaya Çıkabilecek Sorunlarve Çözüm Önerileri VIII.MKT lerde Yönetişimin Önemi IX. BASEL in Getirdiği Sermaye Yükümlülükleri X. Dünya da MKT Örnekleri ve Ürün Bazında İşlem Hacimleri XI. Türkiye de Tezgahüstü Piyasalar XII. Türkiye de MKT XIII.Kaynakça 208
TEZGAHÜSTÜ PİYASALAR - 2008 e kadar 700 600 500 400 300 200 100-40 35 30 25 20 15 10-5 Tezgahüstü Türev Ürünleri (Trilyon dolar) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Döviz Söz. Hisse Senedi Söz. Kredi Temerrütü Takaslar Faiz Söz. Emtia Söz. DiğerSöz. Tezgahüstü Türev Ürünleri (brüt piyasa değeri, trilyon dolar) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Döviz Söz. Faiz Söz. Hisse Senedi Söz. Emtia Söz. Kredi Temerrütü Takaslar Diğer Söz. Kaynak: BIS Tezgahüstü piyasalar, işlem taraflarının kendi ihtiyaçları doğrultusundaalım satım işlemlerini yaptığı platformdur. Tezgahüstü türev piyasaları 1980 li yıllarda gelişmeye başlamış ve nominal hacmi 2008 yılına kadar artan bir seyir izlemiştir. 2008 de piyasa değerinde yaşanan artış? Türev ürün piyasası 2007 ve 2008 yıllarında nominal olarak aynı büyüklükteyken, piyasa değeri 2008 yılında 2007 yılına kıyasla çok daha fazla yükselmiştir. O dönemde piyasalarda artan risk iştahına bağlı olarak piyasa değerlerinde hızlı bir artış izlenmektedir. 3 TEZGAHÜSTÜ PİYASALAR - 2008 den sonra 2008 finansal krizinde, eksik ve riskli yönleri daha iyi anlaşılan tezgahüstü piyasalardaki ürünlerin piyasa değeri 2008 den sonra düşüş yaşamıştır. Tezgahüstü Türev Ürünleri (brüt piyasa değeri, trilyon dolar) Lehman Brothers ın iflası, kredi, türev ve swap piyasalarındaki pozisyonları sebebiyle türev ürünlerdeki değer kaybında önemli bir rol oynamıştır. Tezgahüstü Türev Ürünleri (Trilyon dolar) Haziran 2012 de nominal değeri 494 trilyon dolar olan faize dayalı kontratların en yüksek paya sahip olduğu görülmektedir. Bu kontratları dövize dayalı kontratlar ile kredi temerrüt takası (CDS) kontratları takip etmektedir. Kaynak :BIS Not: Veriler G-10 ülkeleri ve İsviçre rakamlarından oluşmaktadır. Aralık 2011 den itibaren Avustralya ve İspanya da dahil edilmektedir. 209
TEZGAHÜSTÜ PİYASALARDA SORUNLAR TEZGAHÜSTÜ PİYASALARDA SORUNLAR Şeffaflık Yetersizliği Bilgi Tutarsızlığı/ Yetersizliği Farklı kaynaklardan edinilen fiyat ve hacim bilgileri farklı olup tam ve kapsamlı olarak bütün piyasa oyuncularına iletilememektedir. Hatalı Değerlendir me Şeffaflığın olmadığı piyasalar, maruz kalınan risklerin doğru tahlil edilememesine yol açmaktadır. (Örneğin sistemik risk) Güvensizlik Piyasa büyüklüğü ve riskinin bilinmemesinden dolayı piyasanın işleyiş mekanizmasına güveni sarsılan finansal kurumlar, piyasaya kaynak sağlamaktan çekinmektedir. Likidite Sıkıntısı Piyasaya kaynak sağlanmadığınd a oluşan likidite eksikliği 2008 finansal krizinde önemli sıkıntılara yol açmıştır. 210
TEZGAHÜSTÜ PİYASALARDA SORUNLAR Karşı Taraf Riski Şeffaflığın olmadığı piyasalarda farklı fiyatlama yöntemleri ve risk ölçüm modelleri mevcuttur, bu sebeple karşı taraf riski de doğru olarak ölçülememektedir. Karmaşık borç alacak zinciri sebebiyle, bir kurumun içinde bulunduğu finansal sıkıntı doğrudan borçlu olmadığı diğer kurumları da etkileyebilmektedir. Kullanılan teminatlar, maruz kalınan riski genelde karşılayamamaktadır. Teminat değerlemelerinin yeterli sıklıkta yapılmaması yüksek miktarda teminat tamamlama çağrılarına yol açmakta, tarafların kullandıkları değişik risk modellerinden farklı değerleme sonuçları çıkmaktadır. TEZGAHÜSTÜ PİYASALARDA SORUNLAR Operasyonel Risk Teyitleşme Süreci Kurumlar arasında teyitleşme e-mail veya telefonla yapılmaktadır. Standardizasyon İşlemlerin takasları, raporlanmaları, marj hesaplamaları, yasal altyapıları, kontrat biçim ve kuralları standart değildir. Takas İşlemleri İşlemlerin yükümlülükleri çok sayıda kurumla yerine getirilmeye çalışıldığı için takas işlemlerine ait operasyonlar güçleşmektedir. 211
MERKEZİ KARŞI TARAF (MKT) Merkezi karşı taraflar, tezgahüstü piyasalardaki karşı taraf riskini azaltmak ve piyasa koşullarının şeffaflığını artırmak amacıyla düzenlenmiş kurumlardır. Alıcı ve satıcı tarafların haklarını ve üstlendikleri sorumlulukları takip eden tüzel kişilikler (Commerzbank, 2011) A Bankası (Satıcı) MKT Alıcı Satıcı Rolü Rolü B Bankası (Alıcı) 1974 Herstatt Bankası nın ABD Doları yükümlülüğünü yerine getirememesinden dolayı kapanması Kaynak: Bankacılar Dergisi, 2013 Continuous Linked Settlement (CLS) sistemikonseptinin oluşması & 2002 de CLS Bank ın ödeme/takas sistemi şeklinde hizmet vermesi Tezgahüstü enerji piyasası oluşturulması için ICE ın, enerji, metal, tarım ürünleri, kredi temerrüt takası, faiz swapı ve dövize dayalı kontratlariçin takas hizmeti veren CME Clearport un kurulması 2008 krizinde Lehman Brothers ve Bear Stearns in batması ile MKT lerin önem kazanması ve uluslar arası düzenlemeler MERKEZİ KARŞI TARAFLA İLGİLİ DÜZENLEMELER Amerika 2009 G-20 Pittsburgh Toplantısı ve Dodd-Frank Kanunu (21.07.2010) The Commodity Futures Trading Commision (CFTC) ve The Securities and Exchange Commission (SEC) ABD de tezgahüstü türev piyasalarının düzenleyicileridir. Tezgahüstü türev işlem kontratlarının takasları 2012 itibariyle MKT ler üzerinden yapılmalıdır. Toplam türev piyasa riski izlenmeli, raporlama kuruluşları tarafından raporlanmalıdır. MKT ler üzerinden gerçekleşmeyen kontratlar için yüksek sermaye yeterlilik koşulları getirilmelidir. Swap işlem hacimleri ve fiyatlama bilgileri kamuyla paylaşılmalıdır. BENZERLİKLER Avrupa EMIR (15.09.2010)* European Securities and Markets Authority (ESMA) MKT leri denetlemek ve tezgahüstü piyasaları şekillendirmekle sorumludur. Tezgahüstü türev işlemlerinin takası MKT üzerinden yapılmalıdır. Tezgahüstü türev işlemi yapan tarafların işlemleri raporlanmalıdır. MKT üzerinden gerçekleşmeyen tezgahüstü türev işlemlerinin teyitleşme işlemive risk takipleri zamanında yapılmalıdır. Bu tür işlemleriçinayrıca yedek sermaye bulundurulmalıdır. (*) European Market Infrastructure Regulation Kaynak: Bankacılar Dergisi-2013 212
MERKEZİ KARŞI TARAFLA İLGİLİ DÜZENLEMELER Amerika 2009 G-20 Pittsburgh Toplantısı ve Dodd-Frank Kanunu (21.07.2010) ABD finansal piyasalarındaki sorunları gideren ve yatırımcıları koruyan yasadır. FARKLAR Nitelik & Kapsam EMIR (15.09.2010)* Avrupa Sadece tezgahüstü piyasaları konu almıştır. Finans sektörü dışında malve hizmet veren kuruluşları (hava şirketleri gibi) kendi faaliyetleri alanında ve hedge amaçlı yaptıkları işlemlerde MKT zorunluluğundan muaf tutmaktadır. Takasın merkezileşmesi ile ilgili herhangi bir sınır koyulmamıştır. Muafiyetler Takasın Merkezileşme Biçimi Herhangi bir muafiyet yoktur. Yoğunluklu olarak AB ülkelerinde ve euro cinsinden yapılan işlemlerin takasının Avrupa Birliği içinde bulunan MKT ler nezdinde merkezileşmesini istemektedir. Herhangi bir delegasyon düzenlemesi yoktur. Raporlama Biçimi Finansal olmayan kuruluşların yaptıkları işlemlerin raporlanması, karşı tarafın raporlamasını yapan kuruluşa delege edilebilir. (*) European Market Infrastructure Regulation Kaynak: Bankacılar Dergisi-2013 MKT LERİN TEZGAHÜSTÜ PİYASA SORUNLARINA GETİRDİĞİ ÇÖZÜMLER ŞEFFAFLIK Regülasyon çerçevesinde türev ürünler standartlaştırılmaktadır. Pozisyonlara ilişkin kümülatif bilgiler tam, kapsamlı ve zamanında erişime sunulmaktadır. KARŞI TARAF RİSKİ MKT ler takas üyelerinin alacağı pozisyonlara karşı taraf olmaktadır. Sık pozisyon netlemesi ve teminat istenmesi (variation margining) ile risklere karşı yeterli kaynak bulundurulmaktadır. Takas üyeleri, MKT bünyesinde gerekli durumda kullanılmak üzere bir temerrüt fonu oluşturmaktadır. OPERASYONEL RİSK Operasyonel risklerini tanımlamaktadır. Kontrol mekanizmaları oluşturmaktadır. Takasları, raporlamalarını, değerlemelerini, marj hesaplamalarını, kontrat biçim ve kurallarını standart hale getirmektedir. Gerekli durumda kaynak kullanım önceliklendirilmesi ile manevi zararların ve yayılma etkisinin önüne geçilmektedir. Teyidleşme süreci elektronik ortamda yapılacak ve iki kurum arasındaki birçok işlemin net tutarı hesaplanıp ödenecektir. 213
MKT LERDE ORTAYA ÇIKABİLECEK SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Muhtemel Sorunlar Merkezi karşı taraf riski Sistemik risk Pazar payındaki etkinlik Çözüm Önerileri MKT lerin güçlü sermaye yapısına sahip olması MKT lerde ihtiyatlı risk yönetimi politikalarının uygulanması MKT lerin merkezi otorite ve takas üyelerince desteklenmesi MKT lerin işleyişinin merkezi otoritelerce doğru anlaşılması ve yönetilmesi MKT lerin cazip hale getirilmesi: MKT üzerinden yapılan işlemlerde marjların esnek olması MKT üzerinden yapılmayan işlemlerde yüksek sermaye yeterlilik istenilmesi MKT LERDE YÖNETİŞİMİN ÖNEMİ - I RİSK YÖNETİMİ Yönetim kurulunun belirli bir yüzdesinin bağımsız üyelerden oluşması Kendi üyelerinin temsilcilerinden ve bağımsız üyelerden bir risk komitesi oluşturması Risk komitesinin ihtiyatlı risk yönetimi politikaları uygulaması Risk komitesinin; risk yönetiminin yanı sıra yeni üye kabullerinden, üye seçimindeki kriterlerden, takası yapılacak yeni işlemlerin seçiminden sorumlu olması Risk yönetimi fonksiyonu ile operasyonel işlemleri yürüten fonksiyonların raporlama kanallarının arasında net bir ayırım olması Yasal gereklilikleri ve operasyonlarının güvenilirliğini sağlamak için kendi içsel politikalarını ve prosedürlerini oluşturması Yeterli ve gerekli kontrol/denetim süreçlerinin yerleştirilmesi ve düzenli bağımsız denetimlerin yapılmasının sağlanması Standartlardan taviz vermeden etkili bir risk yönetimini teşvik edecek ücretlendirme politikasına sahip olması Kendilerine risk teşkil etmediği sürece veri erişimini kısıtlamaması, özellikle üyelerine karşı, fiyatlandırma yapıları, riskleri ve risk yönetimi yapılarıyla ilgili şeffaf olması 214
MKT LERDE YÖNETİŞİMİN ÖNEMİ - II RİSK YÖNETİMİ ARAÇLARI Üyelerin temerrüt olasılıkları karşısında alınan marjların hesabında etkili ve yeterli modellerin kullanması, Hesaplanan marjların tüm üyelerden eksiksiz toplanmasının sağlanması Marj olarak geçerli kabul edilen teminat türlerinin açıklanması Finansal yapılarının daha da güçlendirilmesi: -Temerrüt fonu - Sigorta politikası / üçüncü taraflardan sağlanabilecek olan finansal garantiler -Tedbirli kar dağıtım politikası ve özsemayenin güçlendirilmesi Maruz kaldıkları risklerin büyüklüğü sebebiyle işlem değerini düzeltmeye, ilave marj çağrısı yapabilmeye, ve takası tamamlanan işlemlerin risklerinin kontrol edilmesine imkan sağlayan uygulamaların yerleştirilmesi İş sürekliliği politikası ve felaketten kurtarma planı oluşturulması Çeşitli ve karmaşık işlemleri gerçekleştirebilecekve MKT üzerinden geçen tüm işlemlerin kayıt altına alınmasını sağlayacak gelişmiş bilgi teknoloji sistemlerine ve altyapıya sahip olması MKT ÜYELERİNİN KORUNMASI MKT LERDE YÖNETİŞİMİN ÖNEMİ - III ÜYE SEÇİM KRİTERLERİ Kendisinin ve üyelerinin temerrüt olasılıklarını belirli bir seviyede tutabilmek amacıyla, üye kabulünde belirli finansal standartlar uygulaması Minimum temerrüt fonunu belirlemelidir. TEMERRÜT FONU Temerrüt fonu, üyelerinin toplam hacimlerinden en büyüğü ya da enbüyük ikinci ve üçüncünün toplamı kadar büyüklükte olmalıdır. Temerrüt fonuna katılım, her bir üyenin yaptığı toplam işlem hacmi ile doğru orantılı olmalıdır. Her işlem türü için ayrı temerrüt fonu oluşturulabilir. Bu durumda temerrüt fonu sadece ilgili işlemi yapan üyelerden toplanmalıdır. Üyelerden birinin batması durumunda temerrüt fonu tekrar hesaplanıp diğer üyeler tarafından tamamlanmalıdır. EMIR uygulamaları dikkate alınmıştır. 215
BASEL İN GETİRDİĞİ SERMAYE YÜKÜMLÜLÜKLERİ MKT ye olan Yükümlülükler Ticari Yükümlülükler Standart yaklaşıma göre, tezgahüstü işlemlerde karşı taraf riski için risk ağırlığı, dış derecelendirmeye bağlı olarak %20-150 aralığında belirlenirken, MKT üzerinden yapılan işlemlerde %2oranına kadar düşebilmektedir. MKT üyesinin müşterisine, MKT nin ve MKT nin başka bir müşterisinin temerrüdüne karşı korunmuyorsa da %4oranında risk ağırlığı uygulanmaktadır. Sermaye yükümlülüğü oranının belirlenmesinde MKT üyesinin kaybı geri ödeme opsiyonu önem kazanmaktadır. Temmerrüt Fonu Yükümlülüğü MKT lerin ortak kaybı bölüşmek amacıyla kurduğu fondur. Üyelerin katılımı zorunludur. MKT üyelerinin fon katılımları işlem hacimlerine göre ağırlıklandırılır. Nitelikli Olmayan MKT ye olan Yükümlülükler Nitelikli MKT ile yapılan işlemler tezgahüstü piyasa işlemi olarak nitelendirilmektedir. Basel III kapsamında, tezgahüstü piyasalarda ve nitelikli olmayan MKT ler üzerinden yapılan türev ürünlerde, kredi değerleme ayarlaması (credit valuation adjustment-cva) ile ilave sermaye yükümlülüğü gerekmekte, Basel IIile kıyaslanıldığında karşı taraf riski için sermaye yükümlülüğü iki katına* çıkabilmektedir. MKT üzerinden yapılan işlemlerde ise bu yükümlülük söz konusu değildir. Nitelikli MKT : CPSS-IOSCO prensiplerine uygun düzenlemelere tabi olup MKT lisansı olan kuruluşlardır. Nitelikli Olmayan MKT: MKT lisansı olmayan kuruluşlardır. (*) BDDK-Risk Bülteni-Temmuz 2011 DÜNYA DA MKT ÖRNEKLERİ VE ÜRÜN BAZINDA İŞLEM HACİMLERİ Kaynak:The OTC Space 216