Fırat Üniv. Fen ve Müh. Bil. Dergisi Science and Eng. J of Fırat Univ. 19 (3), 265-272, 07 19 (3), 265-272, 07 Dil balığı, Solea lascaris (Risso, 18) te Otolit Yapısı, Otolit Boyutları-Balık Boyu İlişkileri ve Yaş Tayini Derya BOSTANCI 1 ve Nazmi POLAT 2 1 Ordu Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, 52750 Perşembe Ordu 2 OMÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, 55139 Kurupelit Samsun deryabostanci@gmail.com (Geliş/Received:25.01.07; Kabul/Accepted:05.03.07) Özet: Dil balığının kör bölge otolitinde merkez tam ortada bulunurken, gözlü bölge otolitinde ise otolitin posterior kısmına daha yakındır. Bundan dolayı, opak ve hiyalin halkalar kör bölge otolitinde hem anterior hem posterior kısımda gözlenebilirken, gözlü bölge otolitinde merkez posterior tarafa daha yakın olduğu için halkalar bu kısımda çakışmakta ve halka devamlılığının takibi güçleşmektedir. Bu populasyonda yaş dağılımı bütün otolit okumalarına göre 2-4, kırılıp yakılan otolit okumalarına göre 2- yaşları arasındadır. Kör ve gözlü bölge ortalama otolit boyları 2.455±0.031 mm ve 2.288±0.029 mm (P<0.05), genişlikleri 2.097±0.021 mm ve 2.081±0.019 mm (P>0.05), ağırlıkları 0.0049±0.0001g ve 0.0042±0.0001 g (P<0.05) olarak belirlenmiştir. Balık boyu ile otolit ağırlığı arasında yüksek korelasyonlu bir ilişki bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Dil balığı, Solea lascaris, Kırma-Yakma Metodu, Otolit Ağırlığı Otolith Structure, Otolith Dimensions-Fish Length Relationships and Age Determination in Sole, Solea lascaris (Risso, 18) Abstract: The core is centric in the sole s blind side otoliths where it is near the posterior area in the ocular side otoliths. Consequently, while the opaque and hiyalin rings were observed both anterior and posterior area on the blind side otoliths, rings were overlapped on the ocular side otoliths, because of having a core nearly posterior area and this made it difficult to follow the continuity of zones. The estimated age range were 2-4 years for whole otolith and 2- years for broken-burnt otolith in this population. The mean values of the blind and ocular side otoliths were 2.455±0.031 mm and 2.288±0.029 mm (P<0.05) in length, 2.097±0.021 mm and 2.081±0.019 mm (P>0.05) in width, 0.0049±0.0001 g and 0.0042±0.0001 g (P<0.05) in weight respectively. There was relationship with high correlation coefficient between fish length and otolith weight. Key Words: Sole, Solea lascaris, Broken-Burnt Method, Otolith Weight 1. Giriş Dil balığı, Solea lascaris (Risso, 18) Soleidae familyasında, gözleri sağ tarafta bulunan yassı balıklardandır. Yumurtadan çıktıklarında bilateral simetrili olup, geçirdikleri metamorfoz ile bu simetrilerini kaybedip asimetrik bir yapı kazandıkları bilinmektedir. Yassı balıkların morfolojilerinde oluşan bu değişim onların otolitlerinde farklı bir durumun oluşmasına neden olmaktadır. Yassı balıklarla yapılan çalışmalarda, Yabuki [1], Tanakius kitaharai de kör ve gözlü bölge otolitlerinin şekil olarak birbirinden farklı olduğunu, halkaların kör bölge otolitinde hem anterior hem de posterior kısımda, gözlü bölge otolitinde ise sadece anterior bölgede gözlenebildiğini belirtmiştir. Bunun sebebi olarak da merkezin kör bölge otolitinde ortada, gözlü bölge otolitinde ise posterior kısımda bulunmasını göstermiştir. Benzer durum, kör bölge ile gözlü bölge otolitlerinin morfolojik farklılığı Pseudopleuronectes americanus da Sogard [2], Pleuronectes flesus luscus da Polat ve diğ. [3], Psetta maxima da Zengin ve diğ. [4] tarafından rapor edilmiştir. Balıklarda kemikleşmenin derecesine bağlı olarak farklı yapılar yaş tayini işleminde güvenilir sonuçlar verebilmektedir. Kemiksi yapıların büyüme tarzlarına bağlı olarak güvenilir yaş verilerinin alındığı yapılardaki değişmelere ait bir durum, Merlangius merlangus euxinus [5] ve Solea lascaris [6] ile yapılan çalışmalarla açıklanmıştır. Bu çalışmalarda otolitin farklı bir özelliği ile karşılaşılmış, otolitlerin yüzeyden yapılan
D. Bostancı ve N. Polat okumalarında, yapıdaki merkezi kalınlaşma nedeniyle sağlıklı yaş okumaları yapılamamıştır. Allometrik büyümeye bağlı olarak oluşan kalınlaşma hem merkez hem de ilk yaş halkasını gizleyebilmektedir [7]. Bu nedenle tam merkezden geçecek şekilde otolitler kırılıp yakıldığında hem merkez bölgesi görülebilmiş, hem de ilk yaş ve ardından sıralanan yaş halkaları üzerinde sağlıklı yaş okumaları yapılabilmiştir. Dolayısıyla bu iki türün yaş tayinlerinde otolitlere kırma yakma metodunun uygulanması gerektiği vurgulanmıştır [5,6]. Bütün otolit yaşları ile kesit otolit ya da kırılmış otolit yaşları arasında bir karşılaştırma yapıldığında genellikle, kesit ve kırılmış otolitlerden alınan yaşların bütün otolitlerden alınan yaşlara göre daha büyük olduğu görülmektedir. Bir başka deyişle balığın yaşı belirlenirken bütün otolitler kullanıldığında balıkların yaşı gerçek yaştan daha küçük olarak saptandığı anlaşılmıştır. Bu yanlıştan uzaklaşmak için böyle türlerde yaşın, ya kesiti alınmış ya da kırılarak yakılmış otolitlerden belirlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır [8-13]. Balıkların kemiksi yapıları ile balık boyu büyümesi birbiriyle ilişkilidir. Kemiksi yapıya göre değişmekle beraber en, boy, ağırlık gibi çeşitli yapı boyut ölçümlerinin alınarak bunların balık boyu ile ilişkilendirilmesi ve bu ilişkiye göre büyüme tarzının belirlenmesi son zamanlarda yaygın olarak sürdürülen çalışmalar arasındadır. Böylece, ilişki denkleminden yararlanmak suretiyle yapı boyutundan ait olduğu balığın boyu hakkında bilgi edinilebilmektedir. Buna ek olarak balık yaşı ile yapı boyutu arasındaki ilişkiden yararlanmak suretiyle yaş belirleme de yapılabilmektedir. Otolit ağırlığının tespiti, otolit uzunluğu ve genişliğinin ölçülmesi işlemine göre çok daha kolay bir teknik olmakla birlikte son yıllarda bu ilişkilerin belirlenmesinde yaygın olarak da kullanılmaktadır [14-19]. Yurdumuzda, Carassius auratus gibelio, Pleuronectes flesus luscus, Capoeta capoeta umbla, Neogobius melanostomus, Psetta maxima gibi türlerde balık boyu ile kemiksi yapı ölçümü arasındaki ilişkiler belirlenmiştir [-23, 4]. Bu çalışmada ise Solea lascaris in otolit boyu, genişliği ve ağırlığı ile balık boyu arasındaki ilişkilerin belirlenmesi ve kör bölge otoliti ile gözlü bölge otoliti arasındaki farklılığın değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 2. Materyal ve Metot Çalışma materyalini oluşturan Solea lascaris türüne ait olan toplam 93 örnek Şubat- Mayıs 06 tarihleri arasında Sinop ta çalışan trol avcılarından temin edilmiştir. Laboratuara getirilen balıklar öncelikli olarak ağırlık ölçümünü etkileyecek olan, yakalanma anında ya da ağların toplanması sırasında balığa takılan çeşitli maddelerden temizlemek amacıyla suyla yıkanmıştır. Ardından örneklerin total ve standart boyları ±1 mm ve ağırlıkları ± 1g hassasiyetle ölçülmüş ve tüm bilgiler kataloglara kaydedilmiştir. Bu ölçüm işlemlerine ilave olarak her bir balıktan otolitler çıkarılmıştır. Yassı balıkların morfolojik yapılarından kaynaklanan ve yassı balıklara özel olan kör bölge ve gözlü bölge otolitleri ayrı ayrı AND marka HM 0 serisi hassas terazi ile ± 0.0001 g hassasiyetle tartılmış ve aralarındaki fark t-testi ile araştırılmıştır. Otolit boyutları Nikon SMZ- 2T marka stereo mikroskopta µ hassasiyetli mikrometrik oküler yardımıyla ölçülmüştür. Otolit boyutlarına ait ölçümler iki eksen üzerinde yapılmıştır. Birincisi, otolit çapı ya da otolit genişliği olarak adlandırılan ve dorsoventral doğrultudaki eksenin uzunluğudur. İkinci ölçüm ise otolit uzunluğu olarak adlandırılan, otolitin anterior ucundan posterior ucuna kadar olan uzunluktur. Bu uzunlukların ölçümü, kırık parçası olmayan otolitlerde distal yüzeyde ve aynı eksen üzerinde yapılmıştır. Bu ölçümler de yine kör bölge ve gözlü bölge otolitlerinde ayrı ayrı yapılmış ve otolit çiftleri arasındaki fark t- testi ile araştırılmıştır. Otolitler bütün haldeyken binoküler mikroskopta x1.5 büyütme ile siyah zemin üzerinde, içerisinde alkol bulunan bir kapta üstten aydınlatma ile incelenmiştir. Bu inceleme sonrasında oluşan kalınlaşmadan kaynaklanan halka kaybını engellemek amacıyla aynı otolitlere kırma yakma metodu uygulanmıştır [6]. Bu metodun doğru biçimde uygulanabilmesi için bazı hususlara dikkat edilmiştir [24, 25]. Öncelikli olarak otolitler tam merkezden geçecek şekilde bistüri bıçağıyla ikiye kırılmıştır. İkiye kırılan her bir otolit parçası ayrı ayrı ispirto alevinde yakılmıştır. Yakma işleminden sonra 266
Dil balığı, Solea lascaris (Risso, 18) te Otolit Yapısı, Otolit Boyutları-Balık Boyu İlişkileri ve Yaş Tayini uygulanan, metodun ikinci aşaması ise yakılan otolitlerin macun içerisine yerleştirilmesi ve bitkisel yağ kullanılarak parlatılmasıdır. Kırılıp yakılan otolitler x3 büyütme ve üstten aydınlatma ile incelenmiştir. 3. Sonuçlar Otolit morfolojileri incelendiğinde iki farklı durum dikkat çekmiştir. Bunlardan birincisi kör ve gözlü bölgeden çıkartılan otolitlerin birbirleriyle aynı görüntüde olmayışıdır. Kör bölge otolitinde merkez tam ortada bulunurken, gözlü bölge otolitinde merkez otolitin posterior kısmına daha yakındır. Buna bağlı olarak da aynı balıktan alınan otolit çiftinde halkanın devamlılığının takibi aynı biçimde yapılamamaktadır. Şekil 1. Aynı balığın kör ve gözlü bölgesinden çıkarılan otolitlerinde merkez ve yaş halkalarının görünüşü (K: Kör bölge otoliti, G: Gözlü bölge otoliti) Şekil 1 de görüldüğü gibi opak ve hiyalin halkalar kör bölge otolitinde hem anterior hem posterior kısımda gözlenebilirken, gözlü bölge otolitinde merkez posterior tarafa daha yakın olduğu için halkalar bu kısımda çakışmakta ve devamlılığının takibi güçleşmektedir. Otolit morfolojisinde dikkati çeken ikinci konu ise merkeze çok yakın bir biçimde bulunan, büyümenin durduğunu ifade eden, ancak ardından sıralanan hiyalin halkalardan çok daha dar olan bir halkanın varlığıdır (Şekil 2). Gerçek yaşı ifade etmeyen bu halka özellikle otolit kalınlaşmasının çok fazla olmadığı ilk yaşlardaki balıkların otolitlerinde oldukça belirgin bir biçimde gözlenebilirken, ileriki yaşlarda otolit kalınlaşmasına bağlı olarak belirginliği kaybolmaktadır. Şekil 2. İlk yaş halkası önündeki ek halkanın görünüşü (noktalar ek halkanın yerini göstermektedir) Yaş okumaları, opak ve hiyalin halkaların devamlılığı daha rahat takip edilebildiğinden kör bölgeden alınan otolitlerde gerçekleştirilmiştir. Okumalar önce bütün otolitlerde yapılmış ve yaş dağılımının II-IV yaşlar arasında olduğu belirlenmiştir (Şekil 3). Otolit kalınlaşması nedeniyle kaçırılan halkaların gözlenebilmesi amacıyla kırma yakma metodu uygulandığında yaş dağılımının II-X yaşlar arasında olduğu görülmüştür (Şekil 4). Birey sayısı 40 30 0 33 36 24 2 3 4 Yaş Şekil 3. Bütün otolit okumalarına göre yaş dağılımı 267
D. Bostancı ve N. Polat Birey sayısı 30 7 12 11 7 6 0 2 3 4 5 6 7 8 9 Yaş Şekil 5. Bütün otolit yaşının kırık otolit yaşından sapma dereceleri Şekil 4. Kırık otolit okumalarına göre yaş dağılımı En yüksek yaş bütün otolit okumalarına göre 4, kırık otolit okumalarında göre olarak belirlenmiştir. Başka bir ifadeyle bu populasyonda kırık otolit okumalarıyla görülen toplam 9 yaş grubu, okumalar bütün otolitte yapıldığında 3 yaş grubuna düşmektedir. İki metotla yapılan okumalarda yaş değerleri başka bir açıdan değerlendirildiğinde toplam 19 (%,43) bireyde aynı yaşlar okunmuştur (Şekil 5). Bütün otolitlerle yapılan okumalarda 22 bireyde (% 23,66) II, 19 bireyde (%,43) III yaş küçük yaş tespiti yapılmıştır. Kalınlaşma artmasına bağlı olarak 19 bireyde (%,43) IV, 8 bireyde (% 8,63) V, 6 bireyde de (% 6,45) VI yaş sapma oluşmuştur. Tam merkezden geçecek biçimde otolitin kırılması ve yeterli miktarda yakıldıktan sonra bitkisel yağ ile parlatılması yaş halkalarının çok rahat gözlenebilmesini sağlamaktadır (Şekil 6). Şekil 6. Solea lascaris in kırılarak yakılmış otoliti (yaş:) 268
Dil balığı, Solea lascaris (Risso, 18) te Otolit Yapısı, Otolit Boyutları-Balık Boyu İlişkileri ve Yaş Tayini Tablo 1. Dil balıklarında (n=93) kör ve gözlü bölge otolitlerinin genişlik, boy (mm) ve ağırlıkları (g) Kör bölge otoliti Gözlü bölge otoliti (ort±sh) (ort±sh) Otolit genişliği (mm) 2.097±0.021 2.081±0.019 P>0.05 Otolit boyu (mm) 2.455±0.031 2.288±0.029 P<0.05 Otolit ağırlığı (g) 0.0049±0.0001 0.0042±0.0001 P<0.05 Total boy (cm) 25 15 y = 8,7142x - 1,0798 r=0,83 1,5 2 2,5 3 Otolit genişliği (mm) Kör ve gözlü bölge ortalama otolit boyları 2.455±0.031 mm ve 2.288±0.029 mm (P<0.05), genişlikleri 2.097±0.021 mm ve 2.081±0.019 mm (P>0,05), ağırlıkları 0.0049±0.0001g ve 0.0042±0.0001 g (P<0,05) olarak belirlenmiştir. Kör ve gözlü bölge otolit genişliği arasındaki fark önemsizken (P>0.05 t=0.58), otolit boyu (P<0.05 t=3.90) ve otolit ağırlıkları (P<0.05 t=2.86) arasındaki fark önemli bulunmuştur (tablo 1). Total boy (cm) 25 15 y = 5,677x + 3,2719 r=0,82 1 2 3 4 Otolit boyu (mm) Balık boyu ile otolit genişliği arasındaki ilişkinin belirlenmesinde her iki bölgeden alınan otolit kullanılabilirken, balık boyu ile otolit boyu ve otolit ağırlığı arasındaki ilişkinin belirlenmesinde kör bölge otolitinin kullanılması gerektiği belirlenmiştir. Buna ilave olarak otolit boyu, genişliği ve ağırlığı ile balık boyu arasındaki ilişkiler ayrı ayrı belirlenmiş ve Şekil 7 de sunulmuştur. Otolit ağırlığı-balık boyu arasında daha kuvvetli bir ilişki olduğu görülmektedir (r=0.85). 4. Tartışma Total boy (cm) 25 15 y= 0,965x+12,462 r=0,85 0 4 8 12 Otolit ağırlığı (mg) Şekil 7. Balık boyu ve otolit boyutları ilişkileri 269 Dil balığının otolitleri oldukça küçük olduğundan, balığın başı kesildiğinde otik kapsüllerden çıkartılması oldukça zor olmaktadır. Bu aşamada çiftler halinde çıkarılan otolitlerin hangisinin balığın kör bölgesinden hangisinin gözlü bölgesinden alındığına dikkat edilmelidir. Eğer bu aşamada otolitlerin alındığı bölge karıştırılıyorsa, mikroskop incelemeleri sırasında merkezin bulunduğu yere göre otolitler birbirinden kolayca ayrılabilmektedir. Yabuki [1] bir yassı balık türü olan Tanakius kitaharai de kör ve gözlü bölge otolitlerinde merkezin farklı bölgelerde bulunduğunu belirtmiştir. Aynı araştırıcı, Solea lascaris otolitlerinde de (Şekil 2) görüldüğü gibi, merkeze çok yakın olarak yerleşen, bir yıllık
D. Bostancı ve N. Polat büyümeyi ifade etmeyen halkanın, yassı balığın metamorfoz geçirerek pelajikten demersale geçtiği dönemde oluştuğunu belirtmektedir. Şekil 2 de görülen, birinci yaş halkası öncesinde ve merkeze çok yakın olarak bulunan bu halkanın, yaşadığı metamorfoz sonucu bilateral simetrisini kaybederek asimetrik bir yapı kazandığı ve pelajikten demersale geçtiği bu dönemde oluştuğu düşünülmektedir. Balığın yaşı okunurken bu halkaların varlığına dikkat edilmelidir. Yaş okumaları sırasında, mikroskopta gözlenen kemiksi yapıdaki halkalardan bazıları gerçek yaş halkası olmayabilir. Bu nedenle yaş tayini, kemiksi yapıda gözlenen halkaların sayılmasından ibaret bir işlem değildir. Çünkü bazı balık türlerinin yapılarında o türle ilgili olarak farklı faktörlerin etkisiyle oluşmuş ve gerçek annulus olarak adlandırılması doğru olmayacak bazı halkalarla karşılaşılabilmektedir. Bunlardan bir tanesi Casas ve Pineiro [26] tarafından Phycis blennoides otolitinde gözlenen ve demersal işaret halkası olarak adlandırılan halkadır. Otolitin merkez bölgesinde, nukleusa yakın, çok belirgin, ardından sıralanan hiyalin halkalardan daha dar ve onlardan daha bağımsız olarak karakterize olan ve muhtemelen pelajikten demersal yaşama geçişteki beslenme ve çevresel değişikliklerle bağlantılı, bir halka rapor edilmiştir. Buna benzer şekilde, Merluccius hubbsi otolitlerinde birinci annulus öncesinde yer alan bir pelajik bir de demersal halkanın varlığı Norbis ve diğ. [27] tarafından gösterilmiştir. Otolit halka yarıçaplarının ölçüldüğü ve geri hesaplama metodunun kullanıldığı çalışmalarda pelajik ve demersal halkaların varlığı, ölçüm işlemi sırasında dikkat edilmesi gereken bir konudur [28]. Yaş tayini çalışmalarındaki asıl zorluk, doğrulanmış yaş tayini metotlarının tür, habitat ve zamana bağlı olarak değişebilmesidir. Balıkların yaş tayininde kemiksi yapılar kullanıldığında yapının kemikleşme özelliğine dikkat edilmelidir. Eğer otolitlerden yaş belirlenmek isteniyorsa allometrik büyümenin olup olmadığı belirlenmelidir. Böyle durumlarda otolitte oluşan kalınlaşma otolitin yüzey okumalarında (bütün otolit okumalarında) gerçek yaştan daha küçük yaşların okunmasına yol açabilecek ve otolite kırma yakma ya da kesit alma metodunun uygulanmasını zorunlu kılacaktır. Bütün otolit yaşları ile kesit otolit yaşları arasında bir karşılaştırma yapıldığında genellikle, kesitlerden ya da kırık otolitlerden alınan yaşların bütün otolitlerden alınan yaşlara göre daha büyük olduğu görülmektedir. Bir başka deyişle balığın yaşı belirlenirken bütün otolitler kullanıldığında balıkların yaşı gerçek yaştan daha küçük olarak saptandığı anlaşılmıştır [5, 6, 25]. Bu yanlıştan uzaklaşmak için böyle türlerde yaşın, kesiti alınmış ya da kırılarak yakılmış otolitlerden belirlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Kırma yakma metodunda başarılı olabilmek amacıyla bazı hususlara dikkat edilmelidir. Bunlardan birincisi otolitlerin tam merkezden kırılması konusudur. Merkezden uzaklaşarak yapılan otolit kırma işlemlerinde halka kaybedilmesi ve yaşın gerçeğinden daha küçük okunması söz konusu olabilmektedir. İkinci konu otolitlerin ne kadar yakılması gerektiğidir. Yakma işleminde çok kuvvetli bir alev kullanıldığında ya da otolitler uzun süreli yakıldığında otolitlerin parçalanarak dağıldığı görülmektedir. Otolitin çok fazla yakılması onun parçalanmasına yol açarken, az yakılması da opak ve hiyalin halkaların birbirinden ayırt edilmesini zorlaştırmaktadır. Otolitin yeterli miktarda yakılması opak ve hiyalin halkalar arasındaki kontrastı belirginleştirmekte ve yaş okumasını kolaylaştırmaktadır. Dikkat edilecek bir diğer konu ise yakılan ve macuna yerleştirilen otolitlerin yağ ile parlatılmasıdır. Yağın fazla sürülmesi mikroskop yaş okumasında, ışığın çok fazla yoğunlaşmasına yol açmaktadır. Ancak yeterli miktarda yağ ile parlatılması da yaş okumalarını kolaylaştırmaktadır. Tam merkezden kırılan, yeterli sürede ve kuvvetteki ispirto alevinde yakılan ve yağ ile parlatılan otolitlerde halka kaybı olmadan, çok rahat ve doğru bir biçimde yaş okumaları yapılabilmektedir (Şekil 6). Otolite uygulanan iki farklı yaş okumaları karşılaştırıldığında, Şekil 5 de de görüldüğü gibi elde edilen yaş verileri arasında sapmaların olması beklenen bir gerçektir. Bu çalışmada incelenen Solea lascaris bireyleri için maksimum yaşın bütün otolite göre 4, kırık otolite göre olarak belirlenmesi bu türde doğru verilerinin alınabilmesi için otolitlere 270
Dil balığı, Solea lascaris (Risso, 18) te Otolit Yapısı, Otolit Boyutları-Balık Boyu İlişkileri ve Yaş Tayini kırma yakma işleminin uygulanması gerektiğini işaret etmektedir. Argyrozona argyrozona bireylerinde bütün otolit verilerine göre maksimum yaşın 16, kesit otolit verilerine göre 27 olarak belirlenmesiyle bu türün yaş verileri için otolitlerden mutlaka kesit alınması gerektiği belirtilmiştir [13]. Balık populasyonlarının büyüme ve üreme sabitlerinin belirlenmesi gibi diğer bir ifadeyle yaş verilerinin kullanılacağı tüm çalışmalarda, yaşın güvenilirliği araştırılmış yapılardan belirlenmesine dikkat edilmelidir. 5. Kaynaklar 1 Yabuki, K. (1989). Age determination of yanagimushigarei Tanakius kitaharai (Pleuronectidae) from otoliths in the Sea of Japan off Kyoto prefecture. Nippon Suisan Gakkaishi, 55, 1331-1338. 2 Sogard S. M., (1991). Interpretation of otolith microstructure in juvenile winter flounder (Pseudopleuronectes americanus): Ontogenetic development, daily increment validation, and somatic growth relationships. Can. J. Fish. Aquat. Sci., 48, 1862-1871. 3 Polat, N., Bostancı, D., Yılmaz, S., (01). Comparable age determination in different bony structures of Pleuronectes flesus luscus (Pallas, 1811) inhabiting Black Sea, Doğa Tu. J. of Zoology, 25, 441-446. 4 Zengin, M., Gümüş, A., Bostancı, D., (06). Age and growth of the Black Sea turbot, Psetta maxima (L. 1758) (Pisces: Scophthalmidae) estimated by reading otoliths and backcalculation. Journal of Applied Ichthyology, 22, 374-381. 5 Polat, N., Gümüş, A., (1996). Ageing of whitting (Merlangius merlangus euxinus, Nord. 1840) based on broken and burnt otolith, Fisheries Research, 28, 231-236. 6 Bostancı, D., Polat, N., (00). Karadeniz de yaşayan Solea lascaris te yaş belirleme yöntemleri, Doğa Tu. J. of Zoology, 24, 21-29. 7 Fujiwara, S., Hankin, D. G., (1988). Aging discrepancy related to asymmetrical otolith growth for sablefish Anoplopoma fimbria in Northern California. Nippon Suisan Gakkaishi, 54, 27-31. 8 Yoneda, M., Sakai, T., Tokimura, M., Horikawa, H., Matsuyama, M., (02). Age and growth of the lizardfish Saurida sp. 1 in the East China Sea using otolith ring marks. Fisheries Research, 55, 231-238. 9 Ihde, T. F., Chittenden, Jr. M. E., (02). Comparison of calcified structures for aging 271 spotted seatrout, Transactions of the American Fisheries Society, 131, 634-642. Sipe, A. M., Chittenden, Jr. M. E., (02). A comparison of calcified structures for aging bluefish in the Chesapeake Bay Region, Transactions of the American Fisheries Society, 131, 783-790. 11 Dwyer K. S., Walsh, S. J., Campana, S. E. (03). Age determination, validation and growth of Grand Bank yellowtail flounder (Limanda ferruginea). ICES Journal of Marine Science, 60, 1123-1138. 12 Laiding, T. E., Pearson, D. E., Sinclair, L. L., (03). Age and growth of the blue rockfish (Sebastes mystinus) from central and nothern California. Fishery Bulletin, 1, 800-808. 13 Brouwer, S. L., Griffiths, M. H., (04). Age and growth of Argyrozona argyrozona (Pisces: Sparidae) in a marine protected area: an evaluation of methods based on whole otoliths, sectioned otoliths and mark-recapture. Fisheries Research, 67, 1-12. 14 Cardinale, M., Arrhenius, F., Johnson, B., (00). Potential use of otolith weight for the determination of age-structure of Baltic cod (Gadus morhua) and plaice (Pleuronectes platessa). Fisheries Research, 45, 239-252. 15 Labropoulou, M., Papaconstantinou, C., (00). Comparison of otolith growth and somatic growth in two macrourid fishes. Fisheries Research, 46, 177-188. 16 Newman, S. J., Cappo, M., Williams, D. McB., (00). Age, growth, mortality rates and corresponding yield estimates using otoliths of the tropical red snappers, Lutjanus erythropterus, L. malabaricus and L. sebae, from the central Great Barrier Reef. Fisheries Research, 48, 1-14. 17 Araya, M., Cubillos, L. A., Guzmán, M., Peñailillo, J., Sepúlveda, A., (01). Evidence of a relationship between age and otolith weight in the chilean jack mackerel, Trachurus symmetricus murphyi (Nichols). Fisheries Research, 51, 17-26. 18 Pilling, G. M., Grandcourt, E. M., Kirkwood, G. P., (03). The utility of otolith weight as a predictor of age in the emperor Lethrinus mahsena and other Tropical fish species. Fisheries Research, 60, 493-506. 19 Pino, C. A., Cubillos, L. A., Araya, M., Sepúlveda A., (04). Otolith weight as an estimator of age in the patagonian grenadier, Macruronus magellanicus, in Central-south Chile. Fisheries Research, 66, 145-156. Bostancı, D. (05). Bafra Balık Gölü ve Eğirdir Gölü nde Yaşayan Balık Populasyonlarında Opak Birikim Analizi İle Yaş Doğrulaması.
D. Bostancı ve N. Polat Doktora Tezi, OMU Fen Bilimleri Enstitüsü, 136s. 21 Şahin, T., Güneş, E., (1998). Relationship between otolith and total lengths of flounder (Pleuronectes flesus luscus Palas, 1811) collected in eastern Black Sea Coast of Turkey. Turkish J. Marine Sciences, 4, 117-123. 22 Şen, D., Aydın, R., Çatla, M. (01). Relationships between fish length and otolith length in the population of Capoeta capoeta umbla (Heckel, 1843) inhabiting Hazar Lake, Elazığ, Turkey. Arch. Pol. Fish., 9(2), 267-272. 23 Kurt, A. (05). Karadeniz de yaşayan Benekli Kaya Balığı, Neogobius melanostomus (Pallas, 1814) (Gobiidae) ta yaş tayini yöntemlerinin ve büyüme parametrelerinin belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, OMU Fen Bilimleri Enstitüsü, 84s. 24 Polat, N. (00).Balıklarda yaş belirlemenin önemi. IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran, Erzurum, 9-. 25 Polat, N., Bostancı, D., Yılmaz, S., (05). Differences Between Whole Otolith and Broken-Burnt Otolith Ages of Red Mullet (Mullus barbatus ponticus Essipov, 1927) Sampled from Black Sea (Samsun, Turkey). Turkish Journal of Veterinary & Animal Sciences, 29, 429-433. 26 Casas, J. M., Pineiro, C., (00). Growth and age estimation of greater fork-beard (Phycis blennoides Brünnich, 1768) in the north and northwest of the Iberian Peninsula (ICES Division VIIIc and IXa). Fisheries Research, 47, 19-25. 27 Norbis, W., Lorenzo, M. I., Torres, G. J., (1999). Intra-annual growth variations of young-of-theyear hake (Merluccius hubbsi) of the Uruguayan continental shelf based on otolith analysis. Fisheries Research, 44, 129-137. 28 Landa, J., Pineiro C., (00). Megrim (Lepidorhombus whiffiagonis) growth in the North-eastern Atlantic based on backcalculation of otolith ring. ICES Journal of Marine Science, 57, 77-90. 272