EL DOKUMASI HALICILIĞIN SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠĞĠNE ĠTHALATIN ETKĠLERĠ



Benzer belgeler
HALI SANAYİ. Hazırlayan Ümit SEVİM, Alpaslan EMEK T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

HALI SANAYİ. Hazırlayan Tuğrul SOMUNCUOĞLU T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Halı ve Kilim Yıllık Ortalama Sanayi Üretim Endeksi (2010 = 100) Yıllar Endeks Değeri Kaynak: TUİK

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

İçindekiler 1.DÜNYA HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ Dünya Ticareti Türkiye Hazır Giyim Sektörü Türkiye nin Dış Ticaret

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

Dünya Halı Pazarları ve Türkiye nin Durum Tespiti. Fazıl ALKAN Ar-Ge ve Mevzuat Şubesi 2008

Ayakkabı Sektör Profili

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar Kasım 2014

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TEKSTĠL VE KONFEKSĠYON MAKĠNELERĠ SEKTÖR NOTU

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Şubat Ayı İhracat Bilgi Notu

ALKOLLÜ VE ALKOLSÜZ İÇECEKLER

TÜRKİYE'NİN KONFEKSİYON YAN SANAYİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

MEYVE SULARI DÜNYA TİCARETİ. Dünya İhracatı. Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ

TEKNİK TEKSTİL SEKTÖRÜNE İLİŞKİN GÜNCEL BİLGİLER

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu

TÜRKİYE. PLASTİK AMBALAJ SEKTÖRÜ 2010 YILI DEĞERLENDİRMESİ ve 2011 YILI BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci Genel Müdür

İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 İHRACAT... 4 İTHALAT... 5 TÜRKİYE DE ÜRETİM... 6 TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ... 6 İHRACAT... 7 İTHALAT...

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu

ALKOLLÜ VE ALKOLSÜZ İÇECEKLER

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Şubat Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Temmuz Ayı İhracat Bilgi Notu

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Temmuz Ayı İhracat Bilgi Notu

Bebek Hazır Giyim Sektörü Dış Ticaret İstatistikleri Raporu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Ağustos Ayı İhracat Bilgi Notu

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Ağustos Ayı İhracat Bilgi Notu

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI AĞUSTOS AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

OTOMOTİV SANAYİİ-2014 ve GELECEK. 24.Ekim.2014 Tarihinde MDK Toplantısı FIRAT Üniversitesi Mühendislik Fakültesi / ELAZIĞ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu

Dış Ticaret Verileri Bülteni

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 / DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2010 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI TEMMUZ AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

DÜNYA VE TÜRKİYE PLASTİK MEDİKAL MALZEMELER SEKTÖR RAPORU PAGEV

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

BAĞLANTI ELEMANLARI SEKTÖR NOTU

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

ALTIN, KIYMETLİ MADEN VE MÜCEVHERAT SEKTÖRÜ

Trakya Kalkınma Ajansı. İhracat Planı Hazırlanması Süreci

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET BÜLTENİ 30 Eylül 2015

Transkript:

EL DOKUMASI HALICILIĞIN SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠĞĠNE ĠTHALATIN ETKĠLERĠ Filiz Nurhan ÖLMEZ Ġhsan AKKUġ GĠRĠġ El dokuması halıcılık ata sanatımız olup teknik ve motifleriyle sağlam bir geleneğe dayanmaktadır. Bununla birlikte, el dokuması halıcılık sektörünün sorunları her geçen gün biraz daha artmaktadır. Mevcut sorunlar sadece ülkemizle sınırlı kalmayıp, halıcılıkla uğraşan tüm ülkelerde kendini göstermektedir. Küresel ekonomi, AB politikaları, uyum süreci çalışmaları, halıcılık alanında da geleneksel üretim süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. I. Dünya Savaşı na kadar dünya halı ticaretinin merkezi ve transit pazarı durumunda olan ülkemize, 2000 li yıllarda ne olmuştur da bu niteliğini yitirmiştir? Uluslar arası halı ticaret merkezlerinde meydana gelen değişiklikler, ülkemizde sıkça yaşanan ekonomik krizler, sağlıklı bir halıcılık mevzuatının düzenlenip uygulanamaması, son yıllarda ithalatın üretime oranla hızla artması, bu sektörün kalkınmasını olumsuz yönde etkileyen hususlar olarak dile getirilmektedir. Tüm bu hususlar insansal ve materyal kaynakların azalması ile de yakından ilişkili olup, dünya koşullarına ayak uydurabilen akılcı yönetim biçimleri ile telafi edilebilecek sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Değişen ve gelişen dünyada yeni kavram ve yönetim biçimlerinin halıcılık sektöründe ele alınıp, gerekli düzenlemelerin yapılması acil bir zorunluluk olarak görülmektedir. Bu bildiride el halıcılığının günümüzdeki ve dünyadaki durumu rakamlarla ortaya konulup, ithalatın el halıcılığı üzerindeki etkileri sektörde söz sahibi olan firmaların görüşleri doğrultusunda irdelenecek, sorunların temel kaynağı aranarak, çözüm önerilerine katkı sağlamak amacıyla, toplam kalite yönetimi ve el halıcılığında sürdürülebilir kalkınma kavramları üzerinde durulacaktır. TÜRKĠYE DE EL HALICILIĞI Sorunların kaynağına inebilmek için, ülkemizde el halıcılığına; talep, üretim, ithalat, ihracat pencerelerinden genel olarak bakmak gerekmektedir. El dokuması halıcılıkta üretim talebe göre belirlenmekte, bu nedenle de stok miktarları çok az olmaktadır. El dokuması yün halı üretiminde yurt içi talebi belirleyen en önemli unsurlar tekstil, inşaat ve mobilya-dekorasyon sektöründeki gelişmelerdir. 5 Nisan 1994 de ekonomik önlemlerin uygulanması sonucunda el dokuması halı sektörüne olan iç talepte bir daralma olduğu gözlenmiştir. El dokuması halı talebi 1995 yılında bir önceki yıla göre %20.2 oranında artmış, 1996 yılında ise bir önceki yıla göre %0.2 oranında azalmıştır 1. Bu azalma günümüze kadar devam etmiştir. Türkiye deki el halısı üretiminin 2002 yılında 2,4 milyon m² ve el halısı talebinin ise 2,2 milyon m² olduğu bilinmektedir. İç talep turistik bölgelerdeki yabancı turistlere yapılan satışları da kapsamaktadır 2. 1996 yılında 4 milyon m 2 el dokuması halı üretimi gerçekleşmiş olup, 1995 yılında bir önceki yıla göre yıllık artış miktarı %5.6 iken, 1996 yılında yine bir önceki yıla göre bu oran %2.8 olmuş yani önceki yıllara göre üretim miktarında bir düşüş yaşanmıştır 3. El halısı üretimi 2001 yılında azalırken 2002 yılında yeniden artış eğilimine geçmiştir. 2002 yılındaki % 19 luk üretim artışına rağmen, halı üretimi 2000 yılındaki seviyesinin gerisinde kalmıştır. 1990 lı yıllarla kıyaslandığında el dokuması halı üretiminin tedrici olarak azaldığı Yard. Doç. Dr. Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü, 32100 ISPARTA, 0.246.2282992/152; filizolmez@sdu.edu.tr **Öğr. Gör. Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü, 32100 ISPARTA, 0.246.2282992/152; iakkus32@hotmail.com 1 Anonim,1997. Ekonomik ve sosyal sektördeki gelişmeler. 7. B. Y. K. P. 1996 Yılı P. D. Çal. (1996-2000), DPT. Yay.Ank. 2 Anonim, 2004. Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler Başbakanlık 8. B. Y. K. P. D. P. T. Yay, Ank. 3 Anonim, 1997 A.g.e.

dikkati çekmektedir. Sektörde çalışan dokuyucu sayısının 600.000-700.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ülkeye önemli miktarda döviz girdisi sağlayan yün halı ihracatımız ise dünya çapında üretici bir ülke konumunda olmamıza karşın, üretim hacmimize kıyasla çok azdır. El dokuması halıcıkta ihracatın üretim içindeki payı 1990 lı yıllarda %20 dolayındadır. Oysa üretimi Türkiye den çok daha fazla olmayan İran da %50 civarındaki bu oran İran- Irak savaşından önce %70 e kadar çıkmıştır. Üretimi Türkiye den çok geri olan Hindistan, Çin, Pakistan ve Afganistan ın ise ihracatları üretim miktarlarına göre %90 dolayındadır 4. 1995 yılında el dokuması halı ihracatımız, bir önceki yıla göre %23.3 oranında düşüş göstererek 3.764 trilyon TL den 2.888 trilyon TL ye gerilemiştir. Bunun başlıca nedeni ise, Almanya ve İsviçre pazarının doyuma ulaşmasından dolayı bu ülkelere yapılan ihracatlardaki azalmadır. İhracatta görülen bu azalma 1996 yılında %18.9 oranında gerçekleşmiş, elde edilen gelir 2.888 trilyon TL den 3.434 trilyon TL ye yükselmiştir. Çizelge 1 de günümüzde el dokuması halı ihracatımızın yıllara göre dağılımı verilmiştir. Çizelge 1. Günümüzde Türkiye'nin yıllar itibariyle el dokuması halı ihracatı El Halısı 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 (*) M² 896.723 783.557 713.258 1.068.165 948.306 1.002.231 1.221.221 $ 136.938.577 103.073.898 98.740.647 97.957.441 77.812.175 71.083.471 87.058.347 $/M² 153 132 138 92 82 71 71 Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı (*) : Kasım 2004 Sonu İtibariyle 1996 dan 1998 e kadar ihracatta gözlenen artış, 2003 e kadar düşüş seyri göstermiş ancak 2004 de yeniden canlanmaya başlamıştır. El halısı ihracatımız 1990 yılında 144 milyon dolar, 1992 yılında 154 milyon dolar, 1998 yılında 136 milyon dolar, 1999 yılında 103 milyon dolar ve 2003 yılında ise 71 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2004 yılı Kasım sonu itibarıyla 87 milyon dolara olduğu açıklanmıştır. 1990-2004 yılları arasında toplam halı ihracatımız artarken el halısı ihracatımızın toplam halı ihracatı içerisindeki payı sürekli azalmış, 1989 yılında %72,6 iken, 2003 yılında % 18,6 ya gerilemiştir. Ülkemizin turistik bölgelerinde yabancı turistlere önemli oranda halı satışı yapılmaktadır. Turistlere satılan el dokuması halı ve kilimlerin değerinin 1-1,5 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilmektedir. El halısı ihracatımız, dünya piyasalarında genel alıcı olan refah seviyesi yüksek batılı ülkelere yapılmaktadır. En fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Almanya, ABD, İngiltere, Japonya, İtalya ve İspanya dır. Türkiye nin el halısı ihracatındaki azalma ülkeler bazında da açıkça görülmektedir. Örneğin 1990 yılında Almanya ya yapılan ihracat 56 milyon dolarken, 2003 yılında bu rakam 16,6 milyon dolara gerilemiştir. Aynı şekilde 1990 yılında 23 milyon dolar ihracat gerçekleştirilen Fransa ya, 2003 yılında sadece 0,6 milyon dolar ihracat yapılmıştır. Diğer ülkelerde de benzer eğilimler dikkati çekmektedir 5. İthalata bakıldığında ülkemizde halı ithalatının %40.5 ini el halıları oluşturmaktadır (Çizelge 4). Halı sanayi ülkemizin dış ticaret fazlası veren sektörlerinden biridir. 2003 yılında halı sektörü 312 milyon dolar fazla vermiştir. Çizelge 2 de ülkemizin halı ithalat rakamları verilmiştir. Çizelge 2. Türkiye nin halı ithalatı 1989-2003 (1 000 $) Ürün 1989 1990 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 El halısı 113 370 593 252 287 598 12,479 18,754 15,434 14,721 25,701 27,797 25,447 27,833 Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı Bu rakamlara göre el halısı ithalatı 1989 yılında 113 bin dolar iken bu rakam 1995 yılında 598 bin dolara, 1996 yılında 12 milyon dolara ve 2003 yılında ise 25 milyon dolara 4 Anonim,1997. A.g.e. 5 Dış Ticaret Müsteşarlığı, 2005. Halı Üretim, İthalat, İhracat Miktarları. Ank. 2

yükselmiştir. 2004 yılı Kasım sonu itibarıyla 35 milyon dolar olduğu açıklanmıştır. Türkiye nin Gümrük Birliği öncesi el halısındaki dış ticaret fazlası 108 milyon dolarken bu rakam her yıl azalmış ve 2002 yılında 43 milyon dolara gerilemiştir. Çizelge 3 de ülkemizin halı ithal ettiği ülkeler verişmiştir. Çizelge 3. El dokuması halı ithalatı yaptığı ülkeler ve ithalat değerleri 1989-2003 (1 000 $) ÜLKE 1990 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Çin Halk Cumhuriyeti 95 100 40-61 3,193 6,432 7,162 3,023 7,936 10,394 11,426 10,281 Hindistan - - - - - 6 783 436 417 1,134 1,943 2,065 3,851 Nepal - - - - - 19 30 55 160 1,220 1,043 1,764 3,793 Pakistan 12 - - - - 131 768 1,797 1,636 3,801 6,790 4,024 3,706 İran 2 1 - - - 174 959 229 700 1,025 1,678 2,050 2,889 Romanya - - - - - - 84 323 356 707 706 1,233 694 Almanya 45 30 56 1 149 4,913 5,206 3,616 4,410 4,134 704 719 438 A.B.D. 1 14 111 32 166 611 234 459 362 1,003 435 432 Güney Kore - - - - - - - - - 0 0 0 195 Azerb-Nahç. - - - - - 87 264 37 104 345 208 385 182 Diğer 215 462 142 176 356 3,790 3,617 1,545 3,457 5,039 3,328 1,346 1,372 Toplam 370 593 252 287 598 12,479 18,754 15,434 14,721 25,701 27,797 25,447 27,833 Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı Türkiye nin el halısı ithalatında en çok paya sahip ülkeler sırasıyla % 44 ile Çin, % 16 ile Pakistan, % 8 ile Hindistan ve İran dır. Bu ülkeler dünya piyasalarında bu sektörde en büyük rakiplerimizdir. Gümrük birliğinden önce bu ülkelerden hemen hemen hiç ithalat yapılmazken gümrük birliğinden sonra bu ülkelerden yapılan ithalat önemli ölçüde artmıştır. Türkiye ile AB arasında 6 Mart 1995 tarihli ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) ile Gümrük Birliği oluşturulmuş sözkonusu karar kapsamındaki yükümlülükler çerçevesinde Türkiye üçüncü ülkelere karşı Ortak Gümrük Tarifesini (OGT) uygulamaya başlamıştır. OGT, AB nin üçüncü ülkelere karşı uyguladığı gümrük tarifesidir. Türkiye nin üçüncü ülkelere karşı OGT yi uygulamaya başlamasıyla ithalatta uygulanan fonlar kaldırılmış ve gümrük oranlarının aşamalı olarak önemli miktarda indirilmesi sonucu el dokuması halı ithalatı iç piyasayı tehdit edecek boyutta artmış ve bu durum yerli üreticiyi zor duruma sokmuştur. Bu nedenle, Ortak Ticaret Politikası araçlarına uyum kapsamında, Topluluğun 518/94 (3285/94) ve 519/94 sayılı Konsey Yönetmelikleri ile DTÖ Korunma Tedbirleri Anlaşması hükümleri doğrultusunda hazırlanan, İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri ile Kota İdaresi ve Tarife Kontenjanı Hakkındaki 95/6814 sayılı Karar kapsamında el halısı ve kilim ithalatının gözetime tabi tutulması ve koruma önlemlerinin alınmasının faydalı olacağı düşünülmektedir 6. Çizelge 4 de el halısı ithalatının toplam halı ithalatı içerisindeki payı (%) verilmiştir. Çizelge 4. El halısı ithalatının toplam halı ithalatı içerisindeki payı (%) Yıllar 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 % Pay 9.7 5.5 16.3 10.7 3.6 6.0 8.2 28.6 34.4 28.8 32.6 40.8 53.8 44.3 40,5 Çizelge 4 de görüldüğü gibi el halısı ithalatının toplam halı ithalatı içerisindeki payı 1989 da %9.7 iken, çeşitli düşüş ve artışlarla 1998 yılına kadar gelinmiş ve 1998 de %28.8 den 2003 de %40.5 e yükselmiştir. DÜNYA DA EL HALICILIĞI Dünyadaki el halısı üretim ve ihracat faaliyetlerine bakıldığında İran, Çin, Pakistan, Hindistan, Türkiye, Nepal ve Tibet gibi ülkelerin faal olduğu dikkati çekmektedir. Dünya da halı en çok kullanılan yer kaplaması olmasına rağmen parke, ahşap döşeme, lamine, vinil 6 Emek, A., 2004. Türkiye de halı sanayi. İGEME S.D. Rap. Ank. 3

gibi diğer zemin kaplamalarına olan talebin artması nedeniyle son yıllarda halıya olan talep azalmıştır. Özelikle sıcak iklime sahip bölgelerde halı talebinde önemli daralmalar gözlenmekte olup dünya el halısı ticareti azalma eğilimindedir. Örneğin, dünya el halısı ithalatı son yıllarda azalma göstermektedir. 1997 yılında dünya el halısı ithalatı 2 milyar dolar iken 2001 yılında 1.7 milyar dolara gerilemiştir. Dünya da en çok el halısı ithal eden ülkeler sırasıyla: ABD, Almanya, Japonya, İtalya, İngiltere ve Fransa dır (Çizelge 5). Çizelge 5. Ülkelere göre dünya el halısı ithalatı* (1 000 $) ÜLKE 1997 1998 1999 2000 2001 ABD 352,147 441,937 494,959 619,844 576,384 Almanya 689,433 631,806 521,362 453,345 416,128 Japonya 140,873 97,507 90,706 99,124 84,375 İtalya 115,478 109,647 106,012 93,730 74,238 İngiltere 90,821 76,050 76,001 66,059 64,734 Fransa 54,381 56,477 57,296 52,336 57,966 İsviçre 74,446 67,499 53,729 50,384 48,667 Kanada 34,978 37,990 37,190 38,161 32,031 Türkiye 20,000 16,711 16,385 27,757 30,122 Diğer 434,236 348,058 340,177 308,904 266,798 Toplam 2,006,793 1,883,682 1,793,817 1,809,644 1,651,443 Kaynak: PC-TAS, International Trade System UNCTAD/WTO * 570110, 570190 ve 570210 Armonize Sistem numaralı ürünleri kapsamaktadır. İhracat penceresinden bakıldığında, dünya el halısı ihracatının % 70 i İran ve Çin tarafından yapılmaktadır. Ülkelere göre dünya el halısı ihracatı Çizelge 6 da verilmiştir. Çizelge 6. Ülkelere göre dünya el halısı ihracatı (1 000 $) ÜLKE 1997 1998 1999 2000 2001 İran 644,076 576,885 700,768 655,089 545,178 Çin 322,394 279,715 253,539 260,938 234,970 Türkiye 163,580 148,253 114,003 106,282 103,932 Almanya 83,349 79,048 72,517 70,187 57,787 Diğer Ülkeler 530,479 546,883 615,821 543,459 169,913 Toplam 1,743,878 1,630,784 1,756,648 1,635,955 1,111,780 Kaynak: PC-TAS, International Trade System UNCTAD/WTO Türkiye dünya el halısı ihracatında 2001 rakamlarına göre üçüncü sıradadır. Türk halısının pazar payı her geçen yıl bir önceki yıla kıyasla azalmaktadır. Türk el halıcılığı, 2005 teki mevcut konumu itibariyle yaklaşık 2 milyar dolarlık dünya halı ticareti içerisinde 2002 yılında 77.812.175 USD tutarında 948.306 m2 el halısı ihracatı, 25.446.902 USD tutarında toplam 934.483 m2 el halısı ithalatı gerçekleştirmiştir. Türkiye nin el halısı ithalat miktarında büyük bir artış kaydedilmesine karşın, parasal değer olarak düşüş meydana gelmiş olup, ithalatta daha ucuz halılara yer verildiği anlaşılmaktadır 7. ĠTHALATIN TÜRK EL HALICILIĞINA ETKĠLERĠ 7 Kayıpmaz, F., 2005. Türk el halıcılığı ile ilgili çözümler. http://www.halionline.net/haber/dergi/ 4

İthalat rakamları artarken, üretim rakamlarının düşmesi durumu, ithalat ülkemizde el halıcığının sürdürülebilirliği karşısında bir engelmidir? sorusunu karşımıza çıkarmaktadır. Bu sorunun cevabını alabilmek için, sektörde söz sahibi olan halı üreticilerinin olaya bakışını irdelemek gerekmektedir. Halı sektörünün yayın organlarından Halı dergisinde yayınlanan röportajlara bakıldığında halı sektörünün lider ve piyasa belirleyici firmalarından biri %40 ı kendi üretimleri iken %60 ını Çin, Hindistan, Nepal ve Vietman gibi ülkelerden modern dizaynlı halılar ithal ettiğini ifade etmektedir. 1996 yılından bu yana adı geçen ülkelerde şirketin anlaşması olan fabrikalar firma için fason üretim yapmaktadır. Başka bir deyişle firma bu ülkelerdeki bazı fabrikaları kiralamaktadır ve bu fabrikalar sadece bu firma için üretim yapmaktadır. Buralarda üretilen halılar ithal edilerek ülkemize girmektedir. Anlaşma yapılan fabrikalar, firmanın belirlediği koleksiyonları renk, desen ve ebatlarına göre üretmekteler 8. Bir diğer firma yöneticisi öncelikle ithalatçıların ülke ekonomisine negatif bir katkı sağladığını ve bunu özellikle hazır ürün getiren ithalatçılar açısından dile getirdiğini belirtmiştir. Firma hazır ürünler ithal etmekten ziyade, kendi tasarımlarını oluşturarak üretimi dışarıda yaptırmayı tercih etmektedir. İngiltere, Belçika, Nepal, Çin ve Hindistan olmak üzere 5 ayrı ülke ile çalışmaktadırlar. İthalat yapmalarının nedeni sorulduğunda, Uzakdoğu ülkelerinde maliyetlerin oldukça düşük olması nedeniyle bu ülkelerle rekabet etmelerinin mümkün olmadığını, bu anlamda farklı bir strateji uygulamaya karar verdiklerini ve müşterilerin arzu ettikleri renk, desen ve ölçüde üretim yapmaya başladıklarını belirtmiştir. Firma yetkilisi el halısını Türkiye de üretmenin neredeyse imkansız hale geldiğinden yakınmakta, sadece çok kaliteli, katma değeri yüksek ürünlerin ülkemizde üretilebileceğini savunmaktadır. Orta kalite halıları ülkemizde üreterek rakip ülkelerle başa çıkmanın mümkün olmadığını, örneğin Hereke kalitesinde halılar üreterek rekabet ortamına girebileceklerini belirtmiştir. Ayrıca ülkemizde halıcılık sektöründe araştırma geliştirme çalışmalarının olmadığını dile getirerek, yeni iplik türleri, yeni dokular yaratılması zorunluluğunu ifade etmiştir 9. Bir başka halı firması da benzer şekilde, Türk ve dünya pazarında alıcı bulacağına inandıkları kendi tasarımlarını ve bunun yanında Avrupalı halı tasarımcılarından satın aldıkları desenleri Nepal de ve Çin de fason olarak ürettirdiklerini belirtmektedir. 2003-2004 yılında Nepal hükümeti tarafından Nepal de üretim yaptıran yabancı firmalar arasında başarı ödülüne layık görüldüklerini ifade etmektedir. Firma yetkilisi Türkiye de dokunan halıların geleneksel Türk motiflerinden oluştuğunu belirterek, bu tarz tasarımların günümüz dekorasyonunda fazla tercih edilmediğinden yakınmaktadır. Nepal halısının dünyadaki tüm el halılarından farklı olduğunu, Nepal de halen ipliği ellerinde eğirdikten sonra, Tibet platosunda yetişen özel bitkileri kullanarak en eski geleneksel yöntemlerle ip boyamaya devam edildiğini anlatmaktadır. Ayrıca Nepal in de son yıllarda, kendi geleneksel motiflerinden ziyade Amerikalı ve Avrupalı halı tasarımcılarının istekleri doğrultusunda üretim yaptıklarını belirterek, günümüz ev dekorasyonuna uygun halı üretildiğini iddia etmektedir 10. Üretimin neden diğer ülkelerde yapılıp sonradan ithal edildiğinin cevabını ise bir başka üretici firma vermektedir; Kayseri de İpek halı üretimi yapan bir yetkili Halı dergisine verdiği röportajda yurtdışı fuarlarını takip ettiklerini, çeşitli uluslar arası ödüller aldıklarını, ancak Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmesi ve halı ithalatının serbest kalmasıyla ihracattaki şanslarının tükendiğini anlatmaktadır. İhracat yaptıkları yıllarda Avrupa, ABD ve Japonya gibi ülkelerle çalıştıklarını ancak Çin'den gelen mallarla mücadele etmelerinin imkansız olduğunu, çünkü orada malzeme ve işçiliğin ucuz olduğunu ve devletin halı sektörünü desteklediğini belirtmiştir. Ayrıca desen kopyacılığının Çin de yaygın olduğuna 8 http://www.floor.com.tr/abakli_5_devam.htm 9 http://www.halionline.net/haber/dergi/11/allmode_11_devam.htm 10 http://www.floor.com.tr/eldokumahali.htm 5

değinen üretici, Çin'e gittiğinde orada kendi desenlerini gördüğünü; bu ürünlerin Türkiye'ye de geldiğini ve nihai tüketicinin halıdaki desenin kime ait olduğunu bilmediğini belirtmiştir. Kopyalamanın yalnızca Çin'le de sınırlı kalmadığını; Hindistan ve Pakistan ın da desen kopyacılığı yapıldığını vurgulamaktadır. Öte yandan Nepal ın kesinlikle kopya ürün yapmadığını; Nepal'in kendine has bir halısı olduğunu belirtmektedir. İran ın da aynı sıkıntıyı yaşadığını, ama dünyadaki halıcıların %85'inin İranlı olduğunu ve İranlıların Çin'de de halı dokuttuğunu deneyimlerine dayanarak anlatmaktadır. Buna ek olarak üretici, işçiliğin en pahalı olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğunu, İran'daki işçilik maliyetlerinin dahi ülkemizden düşük olduğunu, Çin, Hindistan ve Pakistan'da da çok düşük işçilik maliyetleri bulunduğunu ifade etmektedir. Halı dokumacılığının Türkiye'de son zamanlarını yaşadığına inandığını eklemektedir 11. Bunun karşıtı görüş beyan eden halı üreticileri de vardır. Bir üretici şunları belirtmektedir Çoğu insan Türkiye'de işçiliğin pahalı olduğunu iddia ediyor ama bu iddia kesinlikle yanlıştır. Herkes Hindistan'da işçiliğin çok ucuz olduğunu söylüyor ama Türkiye Hindistan'dan daha ucuz. Türkiye'de bu sektörde bazı bölgemizde 40-60 $ a insanlar çalışıyor. Bizim Mersin-Mut ta imalat atölyemiz vardır. Bu bölgede 60 $ a insan çalışıyor. Türkiye'nin problemi yüksek işçilik maliyetleri değil; asıl sorun üretim kapasitemizin çok düşük olmasıdır. Gelişmiş ülkelerin üretimini daha ucuz olan Uzak doğu ülkelerinde yaptırdığını biliyoruz bu da Türkiye'deki halıcılık bilgisiyle başka bir ülkede halı üretimi yaptırmayı zorunlu hale getirecektir. Döviz kurunun düşük olmasından dolayı ihracattan kazanamıyoruz. İhracatın güzel yanı ülkeye döviz giriyor. Türkiye'ye ithal gelen halıların %50'si yine yurtdışına gidiyor. Müşteriyi kandırmadığın sürece başka ülkelerden alınan malların yine başka ülkelere satılmasında bir sakınca yok 12. Bir diğer bakış açısı da Türkiye de tüketicinin istediği halıyı beğenme ve alma özgürlüğü olduğu, bunun da ithalatla sağlanabileceği yönündedir. El halıcılığında çalışma prensibi günümüz şartlarına uygun çalışmak olmalıdır. Renk, desen ve kullanılan materyaller tüketicinin istekleri doğrultusunda, doğru ürünlerde kullanılarak üretim yapılmalıdır. Ürün yelpazesi de bu kurallarla orantılı olarak geniş tutulmalı, farklı seçenekler sunulmalıdır. Tek bir ürün üzerinde durmaktansa geçmişi günümüze uyarlayıp yeni ürünler üretmeliyiz.tüketici Nepal halısı istiyorsa ve biz üretemiyorsak, olması gereken ürünü ithal edip, satmaktır görüşü de yaygındır 13. Bir başka firma yöneticisi Küreselleşmenin halıcılık sektörüne yansıması kaçınılmazdır. Hammadde, yani halı yünü sadece yün üretimi yapan Yeni Zelanda gibi ülkelerden dünyanın dört bir yanına dağılmaktadır. Desenler, basın, fuarlar, internet aracılığıyla her yere her sekil de ulaşabilmektedir. Böylece ürünün orijinini bilmek zorlaşmaktadır. Türk desenleri, gelişen teknoloji sayesinde tüm dünyada kullanılır hale gelmiştir veya başka ülkelerin desenleri Türkiye de yapılabilmektedir. Bu da ata sanatımız olan halıcılığın küresel bir kimlik kazanmaya başladığını gösterir. Yeni Zelanda yününü biz kullanıyorsak, Erzurum yününün de Hindistan da kullanıldığını bilmekteyiz şeklinde görüş beyan etmiştir 14. Halı sektöründe söz sahibi olan şirketlerin görüşleri böyle iken uluslar arası rekabetin başlıca sorunlarından birinin kopyacılık olduğu yadsınamaz. Örneğin kendi alanında ekol olan Hereke halısının bire bir kopyaları, Hindistan'da, Çin'de yapılarak dünya ülkelerine ve bu arada Türkiye piyasasına da sürüldüğü bilinmektedir. Çin, Hindistan, Tibet gibi ülkelerden düşük fiyatla üretilen ve yerli ürünlerin bire bir kopyası olan bu mallarla mücadele çabaları sonucunda, Isparta'da Halı İhtisas Gümrüğü kurulması yönünde gelişmeler sağlanmıştır. Ekspertiz işlemlerine başlanmıştır. Türkiye'ye giren halıların marka veya coğrafi işaret tescilleri Türkiye olanların taklit edilerek ülkeye getirilmemesi yolunda bakanlık çabaları vardır. 11 http://www.floor.com.tr/cepken_4_devam.htm 12 http://www.floor.com.tr/halikul_4_devam.htm 13 http://www.floor.com.tr/ithalat.htm 14 http://www.floor.com.tr/yenizellanda.htm 6

Çin, Nepal ve Tibet'te el halılarının ucuza üretilmesinin nedenini, bu ülkelerde işçilik ücretinin daha düşük olmasına bağlamak sağlıklı bir değerlendirme olmamaktadır. Böyle bir değerlendirmeyi yaparken bu ülkelerde klasik üretim tekniklerinin kullanılmıyor olmasını, Nippon düğüm tekniği gibi farklı üretim tekniklerinin uygulanıyor olmasını da göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu yöntemde düğüm bulunmamakta, çözgü üstüne tutturulan şişin altına ve üstüne iplikler bukle şeklin dolanmaktadır. Düğümü olmayan ancak düğümlü halıya çok benzeyen, havlı yüzeyli bir dokuma elde edilmektedir. Çabuk üretildiği için de doğal olarak maliyeti daha ucuz olmaktadır. Bu yöntemle üretilen halıların el dokuması halı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışma konusudur. Ancak gerçek olan el dokuması halı adı altında ithal edilen bu halıların ülkemiz piyasalarında satıldığıdır. Yukarıda görüşlerine yer verilen sektör firmalarının Belçika, Çin, Hindistan, Pakistan, Nepal ve Vietnam'dan modern dizaynlı halı ithalatı yaptıkları belirtilmiştir. İthalatçı firmaların ithalatta başlıca üç yöntem kullandıkları anlaşılmaktadır. Bunların; hazır ürün ithal etme yöntemi, söz konusu ülkelerde fabrika kiralayarak tüm üretimi belli bir süre bağlamak yöntemi ve program üretim yöntemi olduğu görülmektedir. Program üretim yönteminde firma yetkilisinin de belirttiği gibi belli desenlerden belli miktarlarda sipariş verilmektedir. Bu yöntemlerin şüphesiz avantajları ve dezavantajları vardır, firmalar kendilerine en uygun yöntemi belirleyip ithalat gerçekleştirmektedir. Burada önemli olan konu siparişlerin mümkün olan en kısa sürede yerine ulaştırılması ve teknik, renk, boyama, iplik kalitesi gibi unsurlarda standart kaliteye önem verilmesidir. İTKİB Halı İhracatçılar Birliği ülkemizde el halıcılığının geleceğinin olması için marka değerinin olması, marka yaratmak ve markayı nasıl koruyacağını bilmek, dünya taleplerini karşılayacak kadar üretim yapmak gerektiğini belirtmektedir 15. Sümerhalı A.Ş. Genel Müdürlüğü de benzer görüşleri paylaşmaktadır 16. Ülkemiz halıcılığında önemli bir yer tutan Kayseri de Kayseri halıcılılar Odası başkanı 1990'dan sonra Türkiye genelinde ve Kayseri'de el dokuma halı imalat ve ticaretinde görülen hızlı azalmanın ana nedeninin ithal makine halılarının ucuz olması ve tüketicinin tercihini bu yönde kullanmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Ayrıca 1975 yılından sonra el dokuması halılarda kirmen ipi yerine fabrika imalatı olan kalitesiz yün ipliklerin kullanılmasının da sorunu körüklediği üzerinde durulmaktadır. Dünyada halı imalatında söz sahibi olan ülkeler, 1980 yılından sonra atölye sistemi ile imalat yapmaya başlamış, ancak ülkemizde bu yol halı imalatçıları tarafından tercih edilmemiştir. Ayrıca İthalatçı ülkelerden gelen aynı model ve renkteki halıların, talepleri karşılayamadığı için pazar kayıpları yaşandığı, halı ihracatı yapanlar tarafından dış taleplerin de karşılanamaz hale geldiği belirtilmektedir. Oda başkanı temelde bu etkenlerin halıcılık sektörünü zora soktuğunu ifade etmektedir. Bunlara ek olarak Bağ-Kur Yasası kapsamına vergi mükellefi olan esnaflar dahil edilmişse de kendi nam ve hesabına vergiden muaf olarak halı ve kilim dokuyucularının bu kapsamda yer almamasının da önemli bir sorun olduğunu anlatmaktadır. Halı dokuyan köylünün işçi statüsünde görülmemesi, sosyal güvenliğin ne olduğunu öğrenen köylünün halı dokuma işinden elini eteğini çekmesine neden olduğuna dikkati çekmektedir. 6 metrekare halıyı 45-50 günde dokuyan dört bayanın, bugünkü değerlerle almış olduğu ücretin yetersizliği de ayrı bir neden olarak gösterilmektedir. Bunların yanında halı imalatçılarının ihracat koşullarında karşılaştığı zorluklar ve 1983 yılından itibaren hükümetler tarafından uygulanan KDV nin, ipek ve yün halı imalatçılarına ek bir yük getirmiş olduğu belirtilmektedir. Turistik yörelerde kalitesiz halıların kaliteli halılarmış gibi satılması sonucunda Türk halıları hakkında yurtdışında yapılan olumsuz propaganda ve turistlerin kendi ülkelerinde halı satıcılarımız hakkında yaptıkları şikayetlerin de halı pazarlarının kaybedilmesinde önemli bir unsur olduğu özellikle üzerinde durulan bir konudur. Türk ekonomisinde önemli bir yeri olan halıcılık sektörüne 15 http://www.floor.com.tr/terzioglu.htm. 16 Kayıpmaz 2005 A.g.e. 7

yönelik gereken yasal düzenlemeler yapılarak üretici birliklerinin kurulması sağlanmalıdır. Bu birlikler aracılığıyla üretilen mamuller dünya pazarlarına ihraç edilmeli, bu çerçevede imalatçı ve dokuyucularımıza devlet desteği sağlanmalıdır. Bu hususlar Kayseri halıcılılar Odası başkanı tarafından da dile getirilmekte tüm bunların yanında halı ihracatçısına kolaylıklar tanınarak, halı ticareti ve ikinci el halıların ihracatında teşvik sağlanması gerektiği belirtilmektedir 17. Bir başka önemli firma yöneticisi Türkiye deki üretim maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle firmaların ithalata yönelmelerinin kaçınılmaz olduğunu dile getirmektedir. Türkiye de üretim maliyetlerinin daha makul koşullara taşındığı taktirde üretimi burada gerçekleştirmeyi istediklerini dile getirmektedir. Firma olarak, Bünyan ve Ladik gibi yerli üretim halıların satışını yaptıklarını, bunlar dışında Hindistan, Çin, Pakistan ve Nepal gibi ülkelerden el halısı, hand tufted halılar ve son dönemde oldukça popüler olan shaggy halılar gibi çeşitli halılar getirdiklerini ifade etmiştir. Röportajda firmanın önemle üzerinde durduğu husus ithal halıların yerli üretimin şansını düşürdüğüdür. Bu anlamda Bünyan halısının üretiminin de oldukça düştüğünü belirtmişlerdir. İthal ürünlerin, yerli üretimdeki halıların satışını olumsuz etkilediğini vurgulamaktadır 18. Görüldüğü gibi, ülkemizdeki bir çok üretici firma ucuz işgücü nedeniyle Türk halılarını yurt dışında dokutturmakta daha sonra ise ülkemize ithal etmektedir. Böylelikle üretim yurt dışına yönelmektedir. Dünya el halısı pazarı çoğunlukla İranlı, Çinli ve Pakistanlı üretici/ihraçacıların kontrolünde bulunmaktadır. Sözkonusu ülkelerin dünya el dokuması halı pazarına hakim olmalarının sebepleri, bu görüşlerin bir özeti mahiyetinde, İGEME tarafından şu şekilde açıklanmaktadır 19 : İthalatçı ülkelerdeki dağıtım kanallarının, depoların ve perakende ağının büyük çoğunluğuna sahip olmaları Bu dağıtım kanallarında kendi ülkelerinin ürünleri dışında ürünleri satmamaları Bu ürünlerde en fazla maliyet kalemini oluşturan işçilik giderlerinin bu ülkelerde oldukça düşük olması nedeniyle ürünleri dünya pazarına düşük fiyatla sunabilmeleri Devletin bu ülkelerde el dokuması halı ve kilim sektörü için toparlayıcı ve koordine edici rolünün etkisi Bu ülkelerin uzun yıllardır ürünleri için batı pazarlarında oluşturdukları güçlü imaj Tüm bu görüş ve açıklamalardan problemin asıl kaynağının tek başına ithalat olmadığı kalite ve yönetimde karşılaşılan sorunların ve eksikliklerin önemli yer tuttuğu sonucuna varılmaktadır. EL HALICILIĞINDA SÜRDÜRÜLEBĠLĠR KALKINMA VE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ Nüfus artışı, az gelişmişlik, yetersiz sermaye, ve tasarruf birikimi, teknolojik gelişmelerin kaynak kullanımını hızlandırması, örgütlenme sorunu, az gelişmiş ya da gelişmemiş ülkelerde eski teknolojilerin büyüme uğruna kaynaklar üzerinde ağır baskı oluşturması, bilgi eksikliği, ülkeler ve bölgeler arası çıkar çatışmaları gibi temel sorunlar kaynakların doğal olarak kendini yenilemesini engellemektedir. Sürdürülebilir kalkınma bu sorunların çözümünü esas alan bir yaklaşımı benimsemekte, ülkelerin gelişme hedeflerine ulaşırken kaynakların kendilerini doğal olarak yenilemesine izin vermesini ön görmektedir. Aynı şekilde işgücü ve doğal hammadde gibi ülke kaynaklarının kullanımına son derece bağımlı olan el dokuması halıcılık sektörü de kaynakların rasyonel olmayan kullanımından etkilenmektedir. Çevresel, sosyal, kültürel etkilerin yanı sıra en ön sırada ekonomik etkiler gelmektedir. Sürdürülebilir kalkınmayla ilgili bir çok tanım vardır. Ancak bu kavramın halıcılığa uyarlanması konusunda her hangi bir literatürel bilgiye rastlanmamıştır. Sürdürülebilir kalkınma, insan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, gelecek 17 http://www.halionline.net/haber/dergi/12/kayseri.htm 18 http://www.halionline.net/haber/dergi/12/kayseri.htm 19 Emek 2004 A.g.e. 8

nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkan verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma sosyal, ekolojik, ekonomik, mekansal ve kültürel boyutları olan bir kavramdır. Bugünkü nesillerin ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini tehlikeye sokmaksızın karşılayabilen kalkınmadır. Sürdürülebilir kalkınma tanımlamalarından yola çıkılarak sürdürülebilir halıcılık kalkınması şu şekilde tanımlanabilir: Doğal hammaddeyi, tasarımda teknolojiyi ve bunun getirdiği çeşitlenmeyi, gerekli üretimsel süreci, potansiyel işgücünü ve kültürel entegrasyonu yerinde muhafaza ederken, ekonomik, sosyal, ve estetik ihtiyaçların tam olarak karşılanabileceği şekilde tüm kaynakların yönetimidir. Sürdürülebilir halıcılık, sosyal, ekonomik ve kültürel amaçlar arasındaki dengeyi kurmak için bir araç olarak kabul edilmeli, uzun vadeli hedefler açısından önemi üzerinde durulmalıdır. Sürdürülebilir halıcılık kalkınması sahip olduğu kaynakları koruyan, geliştiren ve optimum seviyede kullanan bir yönetim anlayışı olarak izah edilebilir. Bu tanımlamadan da anlaşılacağı gibi halıcılık sektöründeki materyal ve insansal kaynakların da teknolojik gelişme ve küreselleşme sürecinde bir kullanım sınırı vardır. Bu görüş ECRA nın (Avrupa Halı ve Kilim Derneği) amaçları ile de örtüşmektedir. Merkezi Brüksel de bulunan ECRA, Avrupa halı endüstrisi tarafından, iletişim hattı güçlü, geniş çapta destek gören, profesyonel bir kuruluş haline getirilerek yeniden organize edilen bir kuruluştur. Yeni ECRA, faaliyetlerine 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren başlamıştır. ECRA iki ayrı misyon üstlenmiştir; halı konusunda pozitif bir imaj yaratmak ve yeni AB politika ile yönetmeliklerine aktif karşılık verebilmek için Avrupalı makamlarla işbirliği içerisine girmek ve tüketicileri halıdan yana motive etmek. Bununla beraber ECRA, ekonomik, sosyal, yasal, çevresel ya da sağlık ve güvenlikle ilgili konular gibi çok farklı konularla da ilgilenmeyi misyon edinmiştir 20. Halıcılık sektöründen önemli ölçüde gelir elde ediliyor olması ve bu gelirden pay kapma çabaları ülkeler arasında rekabet meydana getirmekte, bu rekabetin sonucu olarak da hem halıcılık işletmelerinde yeni yönetim modeli arayışları hem de günümüzde kaçınılmaz olan ithalatın olumsuz etkilerini bertaraf etmeye yönelik tedbirler içeren sistem ve yönetim yaklaşımlarına yönelmek kaçınılmaz olmaktadır. Bu arayış bizi son yıllarda ivme kazanmaya başlayan Toplam Kaliteye Yönetimi (TKY) ve sürdürülebilir halıcılık kalkınması yaklaşımlarına götürmektedir. 1950 li yıllardan başlayarak devreye giren TKY ilk etapta sanayi işletmeleri için ortaya çıkmışsa da, 1970 li yılların sonundan başlayarak 90 lı yıllara kadar hizmet sektörleri içinde de genel kabul görmeye başlamıştır. Genellikle işletme bazında müşteri odaklı olarak tanımlanan TKY, son 10 yıldır toplumsal ve çevresel etkileri de içeren daha geniş bir kapsama kavuşmuştur. Halıcılık söz konusu olduğunda işletme bazında müşteri odaklı yönetimin yanında, kültürel etkileri de içeren turizm, toplum ve kültürel mirasın volarizsayonu açısından da TKY önemlidir. TKY nin stratejik olarak sadece işletme bazında değil, toplumsal ve kültürel faktörleri de kapsayacak şekilde tüm sektöre uygulanması halıcılığın uzun dönemde daha dengeli gelişmesine katkıda bulunacaktır. Kalite kısaca bir mal veya hizmetin müşterilerin beklentilerine uygunluk derecesi olarak tanımlanmaktadır 21. Bolat 22, bu tanıma ilave olarak ürün ya da hizmetin kabuledilebilir bir fiyat düzeyinde olmasını da eklemektedir. Kalite kavramı temel olarak, performans, özel nitelikler, güvenirlilik, konfor, dayanıklılık, servis, estetik ve algılanan kalite ya da markanın ünü gibi boyutları kapsamaktadır. Aynı şekilde ürün ya da hizmetin sunulduğu pazarın özelliklerine göre de bu boyutlar farklı değerlendirilebilmektedir. TKY ise müşteri odaklı ürün ve hizmetlerin kalitesinin yanında yönetimin de kalitesini ve verimliliğini artırmayı hedefleyen bir yönetim sistemidir 23. Tekin 24, rekabet, 20 http://www.halionline.net/haber/dergi/6/ecra_6_devam.htm 21 Tekin, M., 2000. Toplam Kalite Yönetimi. S-26.Ank. 22 Bolat, T., 2000. Toplam kalite yönetimi: Konaklama İşletmelerinde uygulanması. Meta Basım Yayım. S-2. İst. 23 Özalp, İ., Koparan, C., Berberoğlu, G., 1998. Yönetim ve organizasyon. Anadolu Ün. Yay.No:951. s-321. Esk. 9

kalite ve insan odaklı gelişen yeni bir yönetim felsefesi olarak tanımlamaktadır. Halıcılıkta toplam kaliteyi oluşturan temel unsurlar; 1.Müşteri odaklı olması; bu durum görüşleri burada sunulan bir çok firma yöneticisi tarafından özellikle belirtilmiştir, 2.Sürekli değişim ve gelişim; firma yöneticileri bu konudaki gereksinimlerini ve eksikliklerini hem halıcılık sektöründeki ar-ge faaliyetlerinin az olması hem de yeni tasarımlara ve teknolojilere talebin yoğun olması noktasında dile getirmektedirler. Halılar günümüzde önemli bir aksesuar niteliği kazanarak, dekorasyon anlayışına bağlı bir eşya, kolay yenilenebilir bir ev tekstili haline gelmiş, kendi modasını geliştirmiştir. Bunu yeni dekorasyon anlayışı, inşaat ve mobilya sektöründeki gelişmeler izlemiştir. Ev tekstili ve mobilya mağazalarına halı reyonları eklenmeye başlamıştır. Bu durum halıda desen konusunu yeniden gündeme taşımıştır. Türk halıcılığında halı deseni tasarımı başlı başına bir iş kolu olarak kendini göstermiştir. 90'lardan itibaren halı desinatörlüğü veya halı tasarımcılığı adında bir meslek kolu ortaya çıkmış ve son 5 yıl içinde büyük önem kazanmıştır. Güzel sanatlar fakültelerinin Geleneksel Türk El Sanatları ve Tekstil Tasarımı bölümlerinden mezun olan tasarımcılar halı tasarımı alanında çalışabilmektedir. Günümüzde halı tasarımları uzman bilgisayar programlarıyla yapılmaktadır. Piyasada yer bulan en ünlü halı tasarım ve desen programı Hollanda kökenli Nedgraphic olup bunu, Boria, Eres, Mira ve Css izlemektedir 25. Bu programlara erişebilen firma sayısı ise parmakla gösterilecek kadar azdır. 3.İnsan kaynakları yönetimi; hammaddeden, desene, dokumaya, pazarlamaya kadar bir çok değişik üretim aşaması içeren halıcılık sektöründe insan kaynağı üretimin temelini teşkil etmektedir. Akılcı bir yönetimle sektörün sorunlarının kaynağına inildiğinde, çözüm kendiliğinden gelecektir, 4.Eğitim; hacılık sektöründe söz sahibi olan firma sahiplerinin babadan oğula geçen bir sistemle halıcılıkla uğraştıkları, sektörün alaylı tabir edilen bir kesimden oluştuğu dikkati çekmektedir. Üretim aşamalarında rol alan çalışanların da dokuyucudan, pazarlama elemanına kadar, küçük kurslardan başka bu sektöre yönelik üniversite düzeyinde eğitim faaliyetlerinde yer almadıkları bilinmektedir. Ayrıca, tüketicinin eğitimle bilinçlendirilmesi ve halıya sadece mobilyasına uyan bir dekorasyon elemanı olarak değil, aynı zamanda görsel ve estetik bir sanat eseri, kültürel mirasımızı yaşatan bir organik varlık olarak görmesini sağlamak da oldukça önemlidir. 5.Veri toplama ve istatistiksel tekniklerin kullanımı: Firmaların üretim, ithalat, ihtacat rakamlarını kendi firmaları bazında derlemekte, ancak rakip ülkeler açısından bilgi edinme gereksinimi duymamaktadırlar. Bu tür gereksinimlerin ortaya çıkabilmesi de eğitim faktörüyle doğru orantılı olarak gelişebilecek bir eksikliktir. TKY nin genel hatlarıyla tanımlarına ve unsurlarına bakıldığında, çevresel, kültürel ve toplumsal faktörleri pek içermediğini, daha çok işletme içi verimliliği ele alarak müşterilerin beklentilerine uygun mal hizmetlerin üretimine odaklandığı görülmektedir. Ancak, son yıllarda ortaya çıkan gelişmeler tüketicilerin saf yün, doğal boyalı iplik gibi artık daha fazla çevre dostu ürünlere yöneldiğini, işletmelerin kamuoyu imajlarının da ürettikleri ürünlerin tercih edilme nedenlerinden biri olduğunu göstermektedir. Bu noktada devreye Stratejik Toplam Kalite Yönetimi (STKY) kavramı girmektedir. STKY sosyal sorumlulukları ve çevresel kararlarda kapsayan bir felsefe olarak temelini TKY den almıştır 26. Nitekim bazı firma yetkililerinin saf yün, doğal boyalı, elde eğrilmiş iplik vb kullanarak dokunmuş ekolojik ürünler, arzu edilen desenlerde halılar ithal etmesi, TKY de esas olan müşteri odaklı felsefenin, artık müşterilerinde giderek daha duyarlı ve seçici olduğu sosyal, toplumsal ve çevresel unsurları da içerecek şekilde tekrar yorumlanmasına neden 24 Tekin 2000 A.g.e s-34 25 Erim, L., 2005. Halıda Desen çağı. Yeni Para / 27 Mart - 2 Nisan 2005 Sayı: 2005 / 13 26 Özlem, İ., Doğan, E., Eriş, D., 2005. Stratejik toplam kalite yönetimi. D.E.Ü. Yay. İzm. 10

olmaktadır. Bu durumda günümüz işletmeleri TKY ni uygularken çevresel, sosyal, toplumsal faktörleri daha çok göz önüne almak zorunda kalmaktadırlar. Önemli bir sektör olan halıcılığın hammaddeden pazarlamaya bir çok bileşenden oluşması STKY felsefesinin boyutlarının bu sektörde çok geniş bir alana yayıldığını göstermektedir. Sektörde yer alan iplik üretimi, boyacılık, desen tasarımı, dokumacılık, restorasyon, pazarlama gibi birimlerin kısmen, mesela sadece iplik üretimi tesislerinin bu felsefeyi uygulaması yetersiz kalacaktır. Çünkü müşterinin sadece iplikten memnun kalması tek başına yeterli olmayacak, müşteri solmayan, arzu ettiği renkte ve dizaynda ürün almak ve aldığı üründen memnun kalmak isteyecektir. Bu da bize halıcılık faaliyetleriyle uğraşan tüm işletmelerde, kuruluşlarda ve çevresel alanlarda STKY nin uygulanmasını öngörmektedir. Müşteri ihtiyaç ve beklentileri uygun değer düzeyde tatmin edilirken kaynaklar ve kültür korunabilir, diğer taraftan ekonomik bir refah sağlanabilirse, bu da halıcılıkla uğraşan insanların subjektif refah sahibi olmalarına neden olabilecektir (Şekil1). Şekil 1. Kalkınmanın sağlıklı beşgeni 27 Şekilde görülen beşgeni oluşturan beş temel unsurun birbiri üzerinde baskın olmaması ve dengeli olması halıcılıkta kalitatif kalkınma için hayati önem taşımaktadır. Aralarında dengenin söz konusu olduğu açılardan biri diğerine baskın olursa, denge bozulacak, ve sağlıksız bir yapı ortaya çıkacaktır. Bunun uygulanması sadece müşterileri memnun etmekle kalmayacak, aynı zamanda halıcılık sektöründe hayati önemi olan ekonomik, kültürel ve tarihi kaynaklarında muhafaza edilmesine ve sonuç olarak halıcılıkta dengeli ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına katkıda bulunacaktır. KAYNAKLAR Anonim,1997. Ekonomik ve sosyal sektördeki gelişmeler. 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı 1996Yılı Program Destek Çalışmaları (1996-2000), D. P. T. Yayınları, Ankara. Anonim, 2004. Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Başbakanlık D. P. T. Yayınları, Ankara. Bolat, T., 2000. Toplam kalite yönetimi: Konaklama İşletmelerinde uygulanması. Meta Basım Yayım. S-2. İstanbul DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı, 2005. Halı Üretim, İthalat, İhracat Miktarları. Ankara 27 Müller, H., 1994. The Thorny Path to Sustainable Tourism Development. Journal of Sustainable Tourism Channel View Boks. Multilingual Matters Ltd. Vol:2, No:3, London p-131 11

Emek, A., 2004. Türkiye de halı sanayi. İGEME Sanayai Dairesi Raporu. http://www.igeme.org.tr/tur/arge/inceleme03073.htm Er. Tar. 15.07. 2006 Erim, L., 2005. Halıda Desen çağı. Yeni Para / 27 Mart - 2 Nisan 2005 Sayı: 2005 / 13 http://www.floor.com.tr/abakli_5_devam.htm Er. Tar. 08.11.2005 http://www.floor.com.tr/cepken_4_devam.htm Er. Tar. 09.06-2006 http://www.floor.com.tr/eldokumahali.htm Er. Tar. 08.11.2005 http://www.floor.com.tr/halikul_4_devam.htm Er. Tar. 08.06.2006 http://www.floor.com.tr/ithalat.htm. Er. Tar. 08.11.2005 http://www.floor.com.tr/yenizellanda.htm Er. Tar. 08.06.2006 http://www.floor.com.tr/terzioglu.htm. Er. Tar. 08.06.2006 http://www.halionline.net/haber/dergi/6/ecra_6_devam.htm Er. Tar. 06.06.2006. http://www.halionline.net/haber/dergi/11/allmode_11_devam.htm Er. tar. 08.06.2006 Kayıpmaz, F., 2005. Türk el halıcılığı ile ilgili çözümler. http://www.halionline.net/haber/dergi/ Er. Tar. 08.11.2005 Müller, H., 1994. The Thorny Path to Sustainable Tourism Development. Journal of Sustainable Tourism Channel View Boks. Multilingual Matters Ltd. Vol:2, No:3, London p-131-136 Özalp, Ġ., Koparan, C., Berberoğlu, G., 1998. Yönetim ve organizasyon. Anadolu Ün. Yay. No:951. s-321. Eskişehir. Özlem, Ġ., Doğan, E., EriĢ, D., 2005. Stratejik toplam kalite yönetimi. http://www.sbe.deu.edu.tr/yayınlar/dergi/dergi05/dogan.html. Er.Tar. 11.06.2006 Tekin, M., 2000. Toplam Kalite Yönetimi. S-26-34.Ankara 12