Çörek otu yağının sıçan karaciğer gelişimine etkisi



Benzer belgeler
Kimyasal Sistit Modelinde Human Chorionic Gonadotropinin Etkisi

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Amikasin toksisitesine bağlı deneysel akut böbrek hasarı modelinde parikalsitol oksidatif DNA hasarını engelleyebilir

ÇÖREKOTU YAĞI (Nigella sativa, Black seed)

Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

ALKOLE BAĞLI OLMAYAN HEPATİK FİBROZ MODELİNDE BETAİN TEDAVİSİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Kronik Hepatit B'li Genç Hastalara Karaciğer Biyopsisi Hemen Yapılmalı mı?

Arı sütünün besinsel içeriği aşağıdaki tabloda yer almaktadır

Histoloji ve Embriyolojiye Giriş. Histolojiye Giriş

ADI SOYADI (Name Kasım TAKIM

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

Arş.Gör. ÖZLEM SULTAN ASLANTÜRK

Doç. Dr. Kültigin TÜRKMEN Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Eğitim Yılı. Dönem IV. Klinik Patoloji (Seçmeli) Staj Eğitim Programı

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

RATLARDA FRUKTOZ İLE OLUŞTURULMUŞ METABOLİK SENDROM MODELİNDE ALLOPURİNOLUN BÖBREK FONKSİYONLARI ÜZERİNE KORUYUCU ETKİSİ

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

AKUT EGZERSiZ VE CViTAMiNi UYGULA MASININ sıçan BEYiN MALONDiALDEHiT VE GLUTATYON DÜZEYLERiNE ETKisi

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

DÜZCE TIP DERGİSİ DÜZCE MEDICAL JOURNAL

MODELi OLARAK KISA SÜRELi YÜZME EGZERSizi*

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ

Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

1.YARIYIL, DERS KURULU II: TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ II

Emzirme Döneminde İlaç Kullanımına Dair Kanıta Dayalı Bireysel Risk Değerlendirme Raporu

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Yrd.Doç.Dr. Sevinç AYDIN

Persistan ALT Yüksekliği ile Seyreden Kronik Hepatit B (KHB) Hastalarında Karaciğer Hasarının Öngörülmesinde HBV DNA Seviyesi Ne Kadar Önemli?

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Oksijen tüketimi 1,63-2,17 ml/g/ saat /dk ml/kg / mmhg Eritrosit 7,0-12,5 x 10 6 / mm 3 Hematokrit % ,2-16,6 mg/dl L

14 Aralık 2012, Antalya

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1 Terapötik endikasyonlar NIZORAL Ovül, akut ve kronik vulvovajinal kandidozun lokal tedavisinde kullanılır.

AKADEMİK PERSONEL CV FOTOĞRAF: 1. ADI: Güldal 2. SOYADI: Mehmetçik 3. DOĞUM YERİ: KKTC 4. DOĞUM TARİHİ(GG.AA.YYYY): İLETİŞİM BİLGİLERİ:

Özel Konakta Viral Hepatitler: «Gebelik» Dr. Berivan Tunca Kızıltepe Devlet Hastanesi

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Nar yaprak, meyve, kabuk ve kök gibi pek çok kısmı tedavi amacıyla kullanılan bir ağaçtır. Ayrıca son yıllarda nar çekirdek yağı da kullanılmaktadır.

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Farmakoloji IV (2 0 2)

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III

Deneysel Çalışmalarda Hayvan Kullanımı

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Daha zinde bir yaşam için

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Arzu Keskin Aktan 2. Doğum Tarihi : 29/04/ Unvanı : Doktor Öğretim Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora

Sadık Yurttutan, Ramazan Özdemir, Fuat Emre Canpolat, Mehmet Yekta Öncel, Hatice Germen Ünverdi, Bülent Uysal,Ömer Erdeve, Uğur Dilmen Zekai Tahir

7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

TÜRKÇE VE İNGİLİZCE BİLİMSEL YAYINLARI

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

ALFA LİPOİK ASİT (ALA)

Anahtar Kelimeler: Apoptoz, Hücre döngüsü, Kanser kök hücresi, Multiselüler tümör sferoid, Prostat,Trabectedin

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Y. Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Doktora Fizyoloji Hacettepe Üniversitesi 1997

KOMİTE II KOD DİSİPLİN TEORİK PRATİK TOPLAM MED ANATOMİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ 3- TIBBİ BİYOKİMYA TIBBİ MİKROBİYOLOJİ

XXVII. ULUSAL BİYOKİMYA KONGRESİ

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

ECF301 BİYOKİMYA LABORATUVARI

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

Fesleğenin (ocimum bacilicum) Antibakteriyel Etkisinin Araştırılması. Grup Ege

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

Kronik Hepatit B li Hastalarda Oral Antiviral Tedavilerin Değerlendirilmesi

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

ET İ UYGULAYALIM MI?

PİNEAL BEZİ ÇIKARILMIŞ HAMSTER VE GERBİLLERDEKİ KAN GLİKOZ DEĞERLERİNİN VE VÜCUT SICAKLIĞININ GÜN İÇİNDEKİ DEĞİŞİMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Haliç Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, İstanbul, Türkiye Lise Sayısal bölümü, Davut Zeki Akpınar Lisesi, Şanlıurfa, Türkiye.

1. Adı Soyadı: Emel Serdaroğlu Kaşıkçı. 2. Doğum tarihi: 1975 / İstanbul. 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ LABORATUVAR TEKNİKLERİ PROGRAMI II DERS İÇERİKLERİ:

Handan Tanyıldızı 1, Nami Yeyin 2, Aslan Aygün 2, Mustafa Demir 2, Levent Kabasakal 2 1. İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Nükleer Fizik ABD 2

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DOKU BİYOLOJİSİ

Deneysel Kontrast Nefropatisi Modelinde İndometazin yerine Tenoksikam

EXELDERM KREM KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. : % 1 Sulkonazol nitrat

ÜLKEMİZDE DENEYSEL ÇALIŞMALAR YAPAN LABORATUARLARDAN BİR ÖRNEK GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI ABD HÜCRE KÜLTÜRÜ LABORATUARI

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Kafeik asit fenetil ester, karbon tetraklorür, akciğer, sıçan.

Transkript:

Gaziantep Tıp Derg 13;19(3): 180-184 Gaziantep Med J 13;19(3): 180-184 Gaziantep Tıp Dergisi Gaziantep Medical Journal Araştırma Makalesi Research Article Çörek otu yağının sıçan karaciğer gelişimine etkisi Effects of Nigella sativa oil on rat liver development Mehmet Yüncü 1, Mehmet Şahin 2, Nuray Bayat 3, İbrahim Sarı 4 1 Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Gaziantep 2 Gaziantep Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi, Merkez Biyokimya Laboratuarı, Gaziantep 3 İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Malatya 4 Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Gaziantep Özet Çörek otu ve çörek otu yağı halk arasında sıklıkla kullanılmaktadır. Fakat gebelerin kullanımında yavruya toksik etkisi bilinmemektedir. Biz bu çalışmada çörek otu yağının sıçan fetüslerinde karaciğer gelişimine etkisini araştırmayı amaçladık. Çalışmamızda 4 tanesi kontrol, 6 tanesi deney grubu olmak üzere 10 adet dişi sıçan kullanıldı. Sıçanlar gebe bırakıldıktan sonra kontrol grubuna gebelik süresince 2.5 ml/kg/gün serum fizyolojik, deney grubuna ise 2.5 ml/kg/gün çörek otu yağı orogastrik yolla verildi. Gebelerin doğumlarını takiben yavru sıçanlar tartılıp servikal dislokasyonla sakrifiye edildi. Yavru sıçanlardan alınan karaciğerler tespit ve doku takibi işlemlerinden geçirildi. Karaciğer bloklarından alınan kesitler hemotoksilen-eozin ve Masson trikrom boyalarıyla boyanıp ışık mikroskobunda incelendi. Gruplar karşılaştırıldıklarında deney grubuna ait yenidoğan karaciğer dokularındaki histopatolojik bulguların, hidropik dejenerasyon dışında, kontrol grubundan istatistiki olarak farklı olmadığı görüldü. Sonuç olarak, gebelikte kullanılan çörek otu yağı, fetüste karaciğer üzerinde önemli bir toksik etki yapmamıştır. Anahtar kelimeler: Çörek otu yağı; karaciğer; sıçan; yenidoğan Abstract Nigella sativa and its oil are frequently consumed among the people. However, its toxic effect on fetus is not known when used during pregnancy. In this study, we aimed to investigate the effect of Nigella sativa oil on the liver development of rat fetus. Ten female rats were used in this study; four of them consist of control group and six of them composed of the experimental group. When the pregnancy was started, 2.5 ml/kg/day saline or 2.5 ml/kg/day Nigella sativa oil were administered by oral orogastric route for control and experimental groups, respectively. After deliveries, newborn rats were weighed and sacrificed by cervical dislocation. Livers, obtained from newborn rats, were fixed with formalin and embedded with paraffin wax to prepare blocks. Sections obtained from liver blocks were stained with hematoxylin-eosin and Masson trichrome, and examined by light microscope. There were no statistically significant differences between groups in histopathological findings of liver tissues of newborns, except hydrophic degeneration, when the groups were compared. In conclusion, using Nigella sativa oil during pregnancy do not produce toxic effects on fetus liver. Keywords: Nigella sativa oil; liver; rat; newborn Giriş Ranunculuceae familyasına ait olan Nigella sativa bitkisi çok ilginç bir tıbbi geçmişe sahiptir (1). Ülkemizde; ekmek, çörek ve bazı peynir çeşitlerinde yaygın olarak kullanılan bu bitkinin tohumları eski Mısır ve Yunan hekimleri tarafından baş ağrısı, burun tıkanıklığı, diş ağrısını tedavi etmek, bağırsak kurtlarının dökülmesini sağlamak, menstrüasyonu düzenlemek ve anne sütünü arttırmak için kullanılmıştır (1). Astım, bronşit, baş ağrısı, dizanteri, enfeksiyonlar, şişmanlık, sırt ağrısı, hipertansiyon ve mide bağırsak yolları problemleri dahil geniş bir hastalık grubunun tedavisinde geleneksel ilaç olarak Orta Doğu ve Uzak Doğuda halk arasında uzun süredir kullanılmaktadır (2,3). Hippokrates ve Dioscorides eserlerinde çörek otundan Melanthion adıyla söz etmişlerdir. Çörek otu taneleri ayrıca farenjit, grip, paralizi, karın ağrısı ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır (4). Çörek otu tohumları iştah açıcı, süt artırıcı, adet düzenleyici, sarılık giderici, gaz giderici, idrar söktürücü (diüretik) gibi amaçlar için de kullanılmaktadır (5). Çörek otu yağının antibakteriyel (1), antifungal (6), antidiyabetik (7,8), immunomodülatör (9), antienflamatuar (10,11), analjezik (12), antiviral (13), İletişim/Correspondence to: Mehmet Yüncü, Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Gaziantep, TÜRKİYE Tel:+90 3423606060 / 77781 yuncu@gantep.edu.tr Geliş Tarihi:09.07.13Kabul Tarihi:06.09.13 Received:09.07.13Accepted: 06.09.13 180 antioksidan (1) ve antihiperlipidemik (14) etkileri bildirilmiştir. Belli nörofarmokolojik etkileri bildirilmiş, hatta bir çalışmada timokinonun (TQ) hafif epilepside antikonvülsan olarak kullanılabileceği gösterilmiştir (15,16). Çörek otunun etkin maddesi olan TQ un aynı zamanda izole sıçan hepatositlerinde tetra-bütilhidroperoksid ile indüklenmiş oksidatif hasara karsı koruyucu bir etkiye sahip olduğu ve intrasellüler glutatyon (GSH) üretimini arttırdığı kantitatif olarak saptanmıştır (17). Yapılan arastırmalarda, çörek otunun çeşitli kanser hücrelerini öldürdüğü ve tümöre karşı özel antikorların üretimini uyardığı, ayrıca makrofaj hücrelerinin sayısı ve aktivasyonunda da artışa neden olduğu saptanmıştır (18-). Çörek otu ekstresinin kemik iliğinde bağışıklık sistemi ile ilgili hücrelerin sayılarında artışa neden olduğu, ayrıca myelopoezisi uyardığı gösterilmiştir (19). Çörek otunun normal hücrelere toksik etkisinin olmadığı da belirlenmiştir (19). Çörek otu tohumunda bulunan ß- sitosterol un vücutta salgı aktivitesini artırdığı ve kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü, prostat büyümesinde tedavi edici özellikte olduğu belirtilmiştir (21). Çörek otunun uçucu yağ asitlerinin; bakteri, mantar ve halk arasında şerit olarak bilinen sestodlara karşı etkili olduğu bildirilmiştir (22,23). DOI: 10.5455/GMJ--13-162 http://gul6.bim.gantep.edu.tr/~tipdergi ISSN 10-0888

Gaziantep Tıp Derg 13;19(3): 180-184 Gaziantep Med J 13;19(3): 180-184 Nigella sativa L. tohumları doymamış ve esansiyel yağ asitleri açısından zengindir (24). Nigella sativa tohumu %0.4-2.5 oranında uçucu yağ ihtiva etmektedir (15). Nigella sativa tohumlarının en önemli bileşiği olan TQ ilk olarak 1959 yılında sentez edilmiştir (25). Timokinon uçucu yağda %27.8-57.0 oranında bulunur (15). Ghosheh ve ark. (26) tarafından yapılan bir çalışmada, çörekotu yağında bulunan, farmakolojik etkiye sahip olan bileşenlerin miktarının HPLC yöntemiyle analiz edilmesi sonucunda; timokinon (0.0526 g/100 g), timohidrokinon (0.000767 g/100 g), ditimohidrokinon (0.000212 g/100 g değerinin altında) ve timol (0.00912 g/100 g) olarak belirlenmiştir. Karaciğer ilaç ve toksinlerin biyotransformasyonunda önemli bir rol oynadığından, ilaçlarla oluşan hasarların ana hedefidir. Ancak literatürde daha çok çörek otunun karaciğer üzerindeki hasarlara karşı koruyucu etkileri üzerinde durulmuştur. Örneğin, TQ un, izole edilmiş farelerin hepatositlerinde tersiyer butilhidroperoksit toksisitesine karşı hepatoprotektif etkisi incelenmiştir. Tersiyer butilhidroperoksit ile hepatositlerde oksidatif hasar oluşmuş, hücre içindeki GSH nun boşalmasına, ALT, AST azalması ile hücre canlılığında kayıplar olmuştur. TQ verilmesi ile azalan ALT ve AST değerlerinde düzelme olmuştur (17). Nigella sativa uçucu ve sabit yağın hepatoprotektif etkisi karbon tetraklörür (CCl 4 ) ile indüklenen modelde test dilmiştir. Karaciğerin histopatolojik incelenmesi sonucu da belirgin bir hepatoprotektif etki saptanmıştır (27). Karbon tetraklörür ile indüklenen karaciğer hasarlarına karşı koruma sağlaması antioksidan etkisine bağlanmıştır. Çörek otu (Nigella sativa) yağının özellikle hamilelerde hekim kontrolünün dışında ve belli bir doz standardının olmaksızın kullanılması nedeniyle yavrulara etkisi bilinmemektedir. Biz çalışmamızda gebelik süresince çörek otu yağı verilen sıçanların yavrularının karaciğerleri üzerinde olumsuz bir etkisinin olup olmadığına bakmayı amaçladık. Gereç ve yöntemler Gereç Bu çalışma Gaziantep üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurul undan 13.04.10 tarih ve 04-10-23 sayılı karar onayı alınarak Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı nda gerçekleştirildi. Çalışmaya alınan sıçanlarda deneylerin tüm aşamalarında hayvan hakları evrensel bildirgesi kurallarına uyuldu. Çalışmamızda ortalama ağırlıkları 0-250 g arasında olan 10 adet Wistar-Albino cinsi dişi sıçan kullanıldı. Deney hayvanları Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Deney Hayvanları Merkezi nden temin edildi. Çalışma süresince hayvanlar 22±1 C sıcaklıkta, 12 saat aydınlık ve 12 saat karanlık döngüsü olan bir ortamda tutuldu. Hayvanlar deney süresince standart sıçan yemi ve çeşme suyu ile beslendiler. Çalışmada soğuk presleme yöntemiyle elde edilen (T Life) çörek otu yağı kullanıldı. Yöntem Hayvanların 6 tanesi deney ve 4 tanesi de kontrol grubu olmak üzere rastgele belirlendi. Hayvanlara her gün vaginal smear yöntemiyle gebelik muayenesi yapılarak gebe oldukları tespit edilen hayvanlara, gebeliğin ilk gününden itibaren, deney grubundakilere 2.5 ml/kg/gün çörek otu, kontrol grubundakilere ise aynı miktarda serum fizyolojik gebelik süresince orogastrik yolla verildi. Her bir anneden doğan yavruların rastgele 5 er tanesi çalışma için ayrıldı, diğer yavrular ve anneler deney hayvanları merkezine iade edildi. Çalışmaya alınan yenidoğan yavrular, ağırlıkları tartılarak kaydedildikten sonra servikal dislokasyonla sakrifiye edildiler. Dokuların hazırlanması Yavruların batınları usulüne uygun açılarak çıkarılan karaciğerler 48 saatlik %10 formalin fiksasyonundan sonra, rutin histolojik doku takibinden geçirilerek parafin doku blokları hazırlandı. Parafin bloklardan 5-6 µ kalınlığında alınan kesitler, hemotoksilen-eozin (HE) ve Masson trikrom (MT) ile boyandı. Histopatolojik değerlendirme BX50 model Olympus marka araştırma mikroskobu ile histolojik gözlem yapıldı ve bulgular görüntülendi. Her doku blokunun üç ayrı bölgesinden alınan kesitler değerlendirildi ve üç sonucun ortalaması alındı. Preparatlar Knodellskorlamasına göre 4 puan üzerinden değerlendirildi (28). Puanlar şu esaslara göre verildi: 0: herhangi bir patolojik hasarın olmaması, 1: az ya da zayıf hasar olması, 2: orta derecede hasar olması, 3: önemli derecede hasar olası, 4: çok şiddetli hasar olması. İstatistiksel analiz Çalışmada elde edilen bulguların, normal dağılımda Mann Whitney U ve Student t testiyle istatistiksel analizleri yapıldı. Yapılan karşılaştırmalarda P<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular Gözlem Deney grubundaki hayvanlar ile kontrol grubundaki hayvanlar arasında görünüm olarak bir fark gözükmedi. Deney grubundaki hayvanlardan doğan yavru sayıları 5-9 (ort:7) kontrol grubundaki hayvanlardan doğan yavru sayısı 4-8 (ort: 6) arasındaydı. Kontrol grubundaki yavruların ortalama ağırlıkları 5.139 gram deney grubundan doğan yavruların ağırlık ortalamaları ise 5.131 gramdı. Ortalama ağırlıklar arasında anlamlı bir fark yoktu. Histopatolojik bulgular Kontrol grubuna ait doku kesitlerinde genel olarak normal karaciğer dokusu gözlendi (Resim 1). Belirli bazı yerlerde hemopoetik alanlar, yer yer sinüzoidal genişleme, hidropikdejenerasyon, portal ven ve santral vende konjesyon gözlemlendi. Bazı kesitlerde de hafif iltihabi hücre infiltrasyonları vardı. Deney grubuna ait doku kesitlerinin ışık mikroskobik incelemesinde yine yer yer hemopoetik alanlar görüldü (Resim 2). Bu hemopoetik alanlar istatistiksel olarak 181

Gaziantep Tıp Derg 13;19(3): 180-184 Gaziantep Med J 13;19(3): 180-184 kontrol grubundan farklı değildi. Deney grubuna ait doku kesitlerinde histopatolojik bulgu olarak sinüzoidal genişleme (Resim 3), iltihabi hücre infiltrasyonu (Resim 4) portal ve santral ven (Resim 5) konjesyonu gözlendi. Tüm bulgular kontrol grubundan daha şiddetli ise de istatistiksel olarak anlamlı değillerdi (Tablo 1). Bulgular Hidropik dejenerasyon Hemopoetik alan Portal ven konjesyonu Santral ven konjestonu İnflamatuar hücre infiltrasyonu Sinuzoidal genişleme Histopatolojik bulgularımızdan sadece hidropik dejenerasyon (Resim 6) istatistiksel olarak anlamlı (P < 0.05) çıkmıştır (Tablo 1). Kontrol Grubu Ortalama±SEM 1.00±0.725 2.50±0.946 1.60±0.503 1.00±0.562 1.00±0.725 1.00±0.527 n Deney Grubu Ortalama±SEM 1.63±1.066 2.77±0.817 1.90±0.845 1.17±0.699 1.00±0.743 1.27±0.691 n P 0.016 0.294 0.123 0.357 1.000 0.141 Tablo 1. Kontrol ve deney grubundaki histopatolojik bulguların skor ortalamasının karşılaştırılması. reaksiyonlarına bağlı hasarın çoğu iyileşir. Eğer tedaviye devam edilirse hasar genellikle daha da ilerler ve şiddetlenir. İlaçla oluşan karaciğer hasarı nadir bir durum olmayıp hastaneye yatan sarılıklı hastaların %2 sinde, fulminan hepatit ve karaciğer yetersizliği olanların %25 inde ve patoloji laboratuarına gönderilen tüm karaciğer biyopsilerinin %5-10 unda ilaçların rolü olduğu belirlenmiştir (29,). Resim 1. Kontrol grubuna ait kesitte karaciğerin normal yapısı; vena centralis (siyah ok) ve belirli bölgelerde hemopoetik alanlar görülmektedir (Beyaz ok) (HE ). Resim 3. Deney grubuna ait kesit; sinuzoidlerde genişlemeler gözükmektedir (HE 40). Resim 2. Deney grubuna ait kesit; belirli bölgede hemopoetik alanın (beyaz ok) devam ettiği görülmektedir (HE 40). Tartışma Karaciğer ilaç ve toksinlerin biyotransformasyonunda önemli bir rol oynar. Bu nedenle ilaçlarla hasar oluşan başlıca organlardandır. Karaciğer hasarına yol açan ve hemen hemen her tür karaciğer hastalığı tablosuyla sonuçlanabilen 600 den fazla farklı ilaç vardır. Uygulanan tedavi ortadan kaldırıldığında ilaç Resim 4. Deney grubuna ait kesit: portal alan ve çevresinde iltihabi hücre infiltrasyonu görülmektedir (HE ). 182

Gaziantep Tıp Derg 13;19(3): 180-184 Gaziantep Med J 13;19(3): 180-184 Bizim çalışmamızda deney grubu ile kontrol grubu karşılaştırıldığında hidropikdejenerasyon istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Hidropik dejenerasyonun zedelenen hücrelerde ilk çıkan belirtilerden biri olduğu göz önüne alınırsa, bu sonucun hayvanların bağışıklık sisteminin verdiği bir tepkiden kaynaklanabileceği düşünülebilir (35). Dolayısıyla reversibl bir erken hücre hasarı belirtisi olan hidropik dejenerasyonun, yaygın görülmesi ve immunolojik herhangi bir reaksiyonla ortaya çıkabileceğini dikkate alarak göz ardı edilebileceğini düşündük. Diğer bulgularımızda ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmedi. Aynı zamanda karaciğerlerin ağırlıkları arasında da bir fark yoktu. Resim 5. Deney grubu: santral venkonjesyonu görünümü (MT ). Resim 6. Deney grubuna ait histopatolojik bulgularımızda hidropik dejenerasyon görülmektedir (HE 40). Tıbbi amaçlı kullanılan bitkiler arasında Ranunculaceae familyasına ait bir tür olan Nigella sativa ile ilgili olarak son zamanlarda yapılan klinik ve deneysel çalışmalarda, bu bitkinin birçok terapötik etkilerinin yanında özellikle antikanserojen, hepatoprotektif ve immunmodülatör etkilerinin olduğu ortaya konmuştur (27,31,32). Farelerde doksorubisin ile indüklenen serumdaki üre, total trigliserit ve total kolesterol artışını TQ (10 mg/kg/gün) tedavisi belirgin olarak düşürmüştür (14). TQ un, izole edilmiş farelerin hepatositlerinde tersiyer butilhidroperoksit toksisitesine karşı hepatoprotektif etkisi gösterilmiştir (17). Nigella sativa tohumlarının hem ekstre hem de yağ biçiminde kullanılmasıyla, antioksidan özelliklerinin aracılık ettiği potansiyel antitoksik etkilerinin olduğu anlaşılmaktadır (27,33,34). Tüm bitkisel ilaçlar gibi, çörek otu da zararsız olarak algılanmakta ve bu nedenle belirli bir doz standardı ve hekim kontrolü olmadan, yaygın olarak, bu arada gebelerde de bilinçsizce kullanılmaktadır. Bununla beraber gebelikte kullanımı sonucu fetüs üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Çörek otu ile ilgili birçok çalışma yapılmış olup bu çalışmalar genel olarak sistem, organ ve dokuya zarar verecek bir kimyasal madde verip oradaki hasara karşı çörek otunun koruyuculuğu veya kimyasal maddenin kötü etkisini azaltıp azaltmadığını araştırmaya yönelik olmuştur. Biz çörek otu veya yağının gebelik esnasında alınımının fetüs üzerindeki toksik etkisi ile ilgili yeterli tatmin edici bir bilimsel çalışmaya rastlanmadık. Sonuç olarak, bu çalışmada çörek otu yağının histopatolojik düzeyde bir toksisitesi ispatlanamamıştır. Ancak literatürde yeterli çalışmanın olmaması da göz önüne alınarak daha ileri çalışmaların yapılması gerekir. Biyokimyasal, immünohistokimyasal ve elektron mikroskobu gibi daha ileri teknolojilerin kullanıldığı ve farklı dozların uygulandığı daha detaylı çalışmalar yapılarak çörek otu yağının karaciğer ve diğer organların gelişimi üzerine etkisini daha açıkça ortaya koyacak çalışmalara ihtiyaç vardır. Teşekkür Çalışmamızı maddi olarak destekleyen Gaziantep Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi ne, istatistiksel değerlendirmeler sırasındaki desteklerinden dolayı Dr. Seval KUL a, bulguların değerlendirilmesinde emeklerini esirgemeyen Histoloji ve Embriyoloji öğretim üyelerinden Dr. Ayhan ERALP ve Dr. Mehmet TÜRKER e teşekkür ederiz. Kaynaklar 1. Salem ML. Immunomodulatory and immunotherapeutic properties of the Nigella sativa L. seed. Int Immunopharmacol 05;5(13-14):1749-70. 2. Ahmad A, Husain A, Mujeeb M, Khan SA, Najmi AK, Siddique NA, et al. A review on therapeutic potential of Nigella sativa: A miracle herb. Asian Pac J Trop Biomed 13;3(5):337-52. 3. Salem EM, Yar T, Bamosa AO, Al-Quorain A, Yasawy MI, Alsulaiman RM, et al. Comparative study of Nigella sativa and triple therapy in eradication of Helicobacter pylori in patients with non-ulcer dyspepsia. Saudi J Gastroenterol 10;16(3):7-14. 4. Kanter M, Coşkun Ö, Budancamanak M. Hepatoprotective effects of Nigella sativa L and Urtica dioica L on lipid peroxidation, antioxidant enzyme systems and liver enzymes in carbon tetrachloride-treated rats. World J Gastroenterol 05;11(42):6684-8. 5. Baydar H. Tıbbi, aromatik ve keyf bitkileri bilim ve teknolojisi. Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Yayın No:51, Isparta, 05;157-9. 6. Bita A, Rosu AF, Calina D, Rosu L, Zlatian O, Dindere C, et al. An alternative treatment for Candida infections with Nigella sativa extracts. Eur J Hosp Pharm 12;19(2):162. 7. Fararh KM, Atoji Y, Shimizu Y, Shiina T, Nikami H, Takewaki T. Mechanisms of the hypoglycaemic and immunopotentiating effects of Nigella sativa L. oil in streptozotocin-induced diabetic hamsters. Res Vet Sci 04;77(2):123-9. 8. Abel-Salam BK. Immunomodulatory effects of black seeds and garlic on alloxan-induced diabetes in albino rat. Allergol Immunopathol (Madr) 12;40(6):336-40. 9. El-Mahmoudy A, Matsuyama H, Borgan MA, Shimizu Y, El- Sayed MG, Minamoto N, et al. Thymoquinone suppresses expression of inducible nitric oxide synthase in rat macrophages. Int Immunopharmacol 02;2(11):1603-11. 183

Gaziantep Tıp Derg 13;19(3): 180-184 Gaziantep Med J 13;19(3): 180-184 10. Al-Okbi SY, Ammar NM, Soroor KA, Mohammed DA. Impact of natural oils supplements on disease activity and antioxidant state of Egyptian patents with rheumatoid arthritis. Medical Journal of Islamic Academy of Sciences 00;13(4):161-71. 11. Alemi M, Sabouni F, Sanjarian F, Haghbeen K, Ansari S. Antiinflammatory effect of seeds and callus of Nigella sativa L. extracts on mix glial cells with regard to their thymoquinone content. AAPS PharmSciTech 13;14(1):160-7. 12. Abdel-Fattah AM, Matsumoto K, Watanabe H. Antinociceptive effects of Nigella sativa oil and its major component, thymoquinone, in mice. Eur J Pharmacol 00;400(1):89-97. 13. Salem ML, Hossain MS. Protective effect of black seed oil from Nigella sativa against murine cytomegalovirus infection. Int J Immunopharmacol 00;22(9):729-40. 14. Badary OA, Abdel-Naim AB, Abdel-Wahab MH, Hamada FMA. The influence of thymoquinone on doxorubicin-induced hyperlipidemic nephropathy in rats. Toxicology 00;143(3):219-26. 15. Hosseınzadeh H, Parvardeh S. Anticonvulsant effects of thymoquinone, the major constituent of Nigella sativa seeds, in mice. Phytomedicine 04;11(1):56-64. 16. Ezz HS, Khadrawy YA, Noor NA. The neuroprotective effect of curcumin and Nigella sativa oil against oxidative stress in the pilocarpine model of epilepsy: a comparison with valproate. Neurochem Res 11;36(11):2195-4. 17. Daba MH, Abdel-Rahman MS. Hepatoprotective activity of thymoquinone in isolated rat hepatocytes. Toxicol Lett 1998;95(1):23-9. 18. Swamy SM, Tan BK. Cytotoxic and immunopotentiating effects of ethanolic extract of Nigella sativa L. seeds. J Ethnopharmacol 00;70(1):1-7. 19. Medenica R, Mukerjee S, Huschart T, Koffskey J, Corbit W. Nigella sativa plant extract increases number and activity of immune component cell in humans. Exp Hematol 1993;21(8):1186.. Bourgou S, Pichette A, Marzouk B, Legault J. Antioxidant, antiinflammatory, anticancer and antibacterial activities of extracts from Nigella sativa (Black Cumin) plant parts. J Food Biochem 12; 36(5):539-46. 21. El-Fatatry HM. Isolation and structure assignment of an antimicrobial principle from the volatile oil of Nigella sativa L. seeds. Pharmazie 1975;(2):109-11. 22. Rathee PS, Mishra SH, Kaushal R. Antimicrobial activity essential oil, fixed oil and unsaponifiable matter of Nigella sativa L. Indian J Pharma Sci 1982;44(1):8-10. 23. Akhtar MS, Riffat S. Field trial of Saussurealappa roots against nematodes and Nigella sativa seeds against cestodes in children. J Pak Med Assoc 1991;41(8):185-7. 24. Randhawa MA, Al-Ghamdi MS. A review of the pharmacotherapeutic effects of Nigella sativa. Pakistan J Med Res 02; 41(2):77-83. 25. Al-Ghamdi MS. The anti-inflammatory, analgesic and antipyretic activity of Nigella sativa. J Ethnopharmacol 01;76(1):45-8. 26. Ghosheh OA, Houdi AA, Crooks PA. High performance liquid chromatographic analysis of the pharmacologically active quinones and related compounds in the oil of the black seed (Nigella sativa L.). J Pharm Biomed Anal 1999;19(5):757-62. 27. Türkdoğan MK, Özbek H, Yener Z, Tuncer I, Uygan I, Ceylan E. The role of Urtica dioica and Nigella sativa in the prevention of carbon tetrachloride-induced hepatotoxicity in rats. Phytother Res 03;17(8):942-6. 28. Knodell RG, Ishak KG, Black WC, Chen TS, Craig R, Kaplowitz N, et al. Formulation and application of a numerical scoring system for assessing histological activity in asymptomatic chronic active hepatitis. Hepatology 1981;1(5):431-5. 29. Jick H, Walker AM, Porter J. Drug-induced liver disease. J Clin Pharmacol 1981;21(8-9):359-64.. Lee MG, Hanchard B, Williams NP. Drug-induced acute liver disease. Postgrad Med J 1989;65(764):367-70. 31. Salomi NJ, Nair SC, Jayawardhanan KK, Varghese CD, Panikkar KR. Antitumor principles from Nigella sativa seeds. Cancer Lett 1992;63(1):41-6. 32. Türkdoğan MK, Ağaoğlu Z, Yener Z, Sekeroğlu R, Akkan HA, Avci ME. The role of antioxidant vitamins (C and E), selenium and Nigella sativa in the prevention of liver fibrosis and cirrhosis in rabbits: new hopes. Dtsch Tierarztl Wochenschr 01;108(2):71-3. 33. Nagi MN, Alam K, Badary OA, Al-Shabanah OA, Al-Sawaf HA, Al-Bekairi AM. Thymoquinone protects against carbon tetrachloride hepatotoxicity in mice via an antioxidant mechanism. Biochem Mol Biol Int 1999;47(1):153-9. 34. Meral I, Kanter M. Effects of Nigella sativa L. and Urtica dioica L. on selected mineral status and hematological values in CCl 4-treated rats. Biol Trace Elem Res 03;96(1-3):263-70. 35. Kumar V, Cotran R. Robbins Basic Patology. Çevikbaş U (Editör). İstanbul: Nobel kitabevi, 03:24,82. 184