AYNI BEYAZLATMA AJANININ VİTAL DİŞLERDE GÜNLÜK DİYETİ FARKLI BİREYLER ARASINDA KLİNİK KARŞILAŞTIRMA BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Necmettin YETA



Benzer belgeler
Periodontoloji nedir?

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ

VivaStyle. Paint On Plus. Beyaza giden profesyonel yol. Diş beyazlatma ile ilgili sorular ve cevaplar

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Uykudan önce ASLA!!!

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

diastema varlığında tedavi alternatifleri

DİŞ BEYAZLATMASINDA KULLANILAN BİR OFFİCE MATERYALİNİN KLİNİK PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Periodontoloji nedir?

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ

VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA YÖNTEMLERİNİN İNCELENMESİ

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı

ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ ve ORTODONTİ

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER

Vital ve Devital Dişlerde Uygulanan Beyazlatma Yöntemleri adlı tez. çalışmamda bana yol gösteren değerli hocam Prof. Dr.

DİŞ BEYAZLATICI AJANLAR VE BUNLARIN DİŞ SERT DOKULARINDA MEYDANA GETİRDİKLERİ DEĞİŞİKLİKLER

VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA TEDAVİLERİ ARASINDAKİ FARKLAR

DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA YÖNTEMLERİ

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE;

Hd 50. Hidrojen Molekülleri. Hidrojen bakımından zengin alkali su. Gerekli mineral takviyeleri. Üstün antioksidan etkisi

FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI

HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER

Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu kabul edilmektedir. Ön dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanması, bu dişlerin kolay

Hisar Intercontinental Hospital

DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA YÖNTEMLERİ BİTİRME TEZİ

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) Faks.: +90 (216)

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

KULLANMA TALİMATI. DİYACURE 250 mg liyofilize toz içeren saşe Ağızdan alınır.

EPOCELL PR SOLVENTSİZ EPOKSİ ASTARI TANIM ÖZELLİKLER

Bugün farklı özellikte birçok diş macununa rastlamak mümkündür. Bir diş macununda kullanılan hammaddeler ve bunların etkilerini inceleyecek olursak;

Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları hakkında bilgi verdi.

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ UZMANLIK ÖĞRENCİSİ GENİŞLETİLMİŞ MÜFREDAT PROGRAMI

Hasta bilgilendirme broşürü. Tam-seramik. ile mükemmel dişler

Sağlıklı bir hamilelik için izlenmesi gereken 10 adım

KULLANMA TALİMATI. VITAMIN A-POS 250 I.U./g göz merhemi. Yalnızca göz kapağı içine uygulanır.

Ortodonti. İlk Muayene zamanı:

VivaSens. Hassasiyet giderici lak. Aşırı duyarlı dişler için çok yönlü koruma

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit.

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Gebelikte Beslenme Vitaminler

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

VİTAL DİŞ AĞARTMALARINDA YENİ BİR TEKNİĞİN KLİNİK BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA. Hakan Yusuf GÜNER Vali

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti

ERSAN İNCE MART 2018

Adet döneminin gecikmesi ile beraber göğüslerde aşırı şişkinlik ve hassasiyet oluşur. Gebelik ilerledikçe göğüsler büyür ve göğüs uçları koyulaşmaya

KİŞİSEL HİJYEN VE UYGULAMALARI

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. BATTICON Pomad. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM 100 g da: Etkin Madde Povidon iyot 30/06

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

SLİM 8. 4 farklı başlık ile aynı anda farklı bölgelerde uygulama imkanı ile zamandan tasarruf sağlar.

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler

Transkript:

T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Endodonti Bilim Dalı AYNI BEYAZLATMA AJANININ VİTAL DİŞLERDE GÜNLÜK DİYETİ FARKLI BİREYLER ARASINDA KLİNİK KARŞILAŞTIRMA BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Necmettin YETA Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Beyser PİŞKİN İZMİR - 2012

İÇİNDEKİLER: ÖNSÖZ... GİRİŞ... DİŞLERDEKİ RENKLENME NEDENLERİ... 1.1. Dışsal ve İçsel Renklenmelerin Kimyasal Mekanizması... N1 Tip Diş Renklenmesi... N2 Tip Mekanizma... 1.1.3 N3 Tip Diş Renklenmesi... 1.2.İçsel Renklenmeler... 1.2.1 Odontogenezis Esnasında Oluşan İçsel Renklenmeler... 1.2.1.1 Onkrozis... 1.2.1.2 Porfiri... 1.2.1.3 Hemolitik Anemiler... 1.2.1.4 Amelogenezis İmperfekta... 1.2.1.5 Dentinogenezis İmperfekta... 1.2.1.6 Beyaz Nokta Lezyonları... 1.2.1.7 Endemik Florozis... 1.2.1.8 Tetrasiklin Renklenmesi... 1.2.2 Odontogenezis Sonrasında Oluşan İçsel Renklenmeler... 1.2.2.1 Pulpa Nekrozu... 1.2.2.2 İntrapulpal Hemoraji... 1.2.2.3 Kalsifiye Metamorfoz... 1.2.2.4 Metaller... 1.2.2.5 Dental Materyaller... 1.2.2.6 Yiyecek ve İçecekler... 2.BEYAZLATMA ENDİKASYON ve KONTRAENDİKASYONLARI...

2.1 Endikasyonlar... 2.2 Kontraendikasyonlar... 3. BEYAZLATMA... 3.1 Beyazlatma İşlemi Nasıl Yapılır... 3.1.2 Vital (Canlı) Dişlerde Ağartma... 3.1.2.1 Ofis Beyazlatma... 3.1.2.2 Ev Tipi Beyazlatma... 3.1.2.3 Aşındırma Yöntemleri ile Ağartma... 3.1.3 Devital (travmaya uğramış ya da kanal tedavili dişler) Dişlerde Ağartma... 4. BEYAZLATMANIN BAŞARISI... 4.1. Beyazlatma Tedavilerinde Karşılaşılabilecek Komplikasyonların Önlenmesi... 5. BEYAZLATMANIN ÖMRÜ... 6. MATERYAL ve YÖNTEM... 6.1. Renk Değerlendirmesi... 6.1.1 Yotuel Special Beyazlatma Ürünü... 6.1.2. İçerik... 6.1.2.1 Ksilol... 6.1.2.2. Flor... 6.1.2.3 Potasyum... 6.1.3 Yotuel Special Uygulama Aşamaları... 6.1.4. Ağrı Değerlendirmesi... 6.1.5. AĞRI DERECELENDİRME SKALASI... 6.1.5.1. Hasta Memnuniyetinin Değerlendirilmesi... 6.1.5.2. HASTA MEMNUNİYET SKALASI... 7. VAKALAR... 7.1. Beyazlatma işleminden sonra renklendirici diyet kullanan birey... 7.1.1. Beyazlatma işleminden sonra renklendirici diyet kullanmayan birey... 8. BULGULAR...

TABLO... 9. TARTIŞMA... 10. KAYNAKLAR...

Önsöz Daha bir kaç yıl önce savaştan çıkmış Kosova Cumhuriyetinden geldim, Türkiye nin en güzel şehirlerinden biri olan İzmir de okuma fırsatını yakaladım. Öğrencilik hayatım boyunca, ister İzmir halkı olsun, ister okulumuzdaki hocalarımız, bizlerden sorumlu asistanlarımız bizlere yabancılık çektirmemiş hatta ilk başlarda okula adapte olmamıza yardımcı olmuşlardır. İzmir in en köklü üniversitesi olan Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi nde geçirdiğim her gün yeni bilgiler edinmek ve yeni dostluklar kurmakla geçti. Eğitimimiz her aşamasında, gerek hocalarımız, gerekse bizlerden sorumlu asistanlarımız sonsuz desteklerini sunmuşlardır. Bu tez çalışmasında, başta tez hocam Sn. Prof. Dr. Beyser Pişkin e, tez çalışmamda desteklerini esirgemeyen değerli asistan ablam sayın Dr. Ilgın Akçay a sonsuz teşekkür ederim. İzmir-2012 Stj. Dt. Necmettin YETA

GİRİŞ Bu tez çalışması, Youtuel Special vital diş beyazlatma sisteminin yiyecek ve içeceklerin neden olduğu renklenmelerin giderilmesi için nasıl uygulanması gerektiğini ve beyazlatma sonucu elde edilen rengin zamanla değişip değişmediğinin değerlendirilmesi amacıyla hazırlandı. Bu amaçla kullanılan Youtuel Special vital diş beyazlatma sistemi, %35 hidrojen peroksit, potasyum nitrat, ksilol ve flor içerir. Çalışmaya katılan hastalar yapılacak işlem konusunda bilgilendirilip onayları alındıktan sonra her bir grupta 5 hasta olacak şekilde iki gruba ayrıldı. Her iki gruptaki hastalara Youtuel Special vital diş beyazlatma sistemi uygulandı. Bu uygulama iki hafta arayla iki seans olacak şekilde yapıldı. Hastalar, uygulama sonrası gereki tavsiyeler verildikten sonra bir ay boyunca takip edildi. Bu bir ay içerisinde birinci gruptaki hastalara renklendirici yiyecek ve/veya içecek tüketmeleri yönünde tavsiyeler verildi. İkinci gruptaki hastalara ise renklendirici yiyecek ve içecek tüketmemeleri yönünde tavsiyeler verildi.

1. DİŞLERDEKİ RENKLENME NEDENLERİ Ağartmada en doğru yaklaşım renklenmede etkili olan etiyolojik faktörün iyi bilinmesidir. Başarılı bir tanı, doğru bir tedavi planı oluşturulmasını sağlar. Hekim renklenmenin özelliğine göre uygulayacağı ağartma tekniğini saptar. Renklenmenin derinliğine göre tedavi süresini ayarlar. 1.1. Dışsal ve İçsel Renklenmelerin Kimyasal Mekanizması Dışsal diş renklenmesinin oluşmasında değişik materyallerin diş yüzeyine çekilmesi önem taşır. Bu çekim kuvvetlerinden biri uzun dönem devam eden elektrostatik ve van der waals kuvvetleri şeklinde karşılıklı etkileşimlerken, diğeri kısa dönem etkileşimlerdir. Hidratasyon kuvvetleri, hidrofobik interreaksiyonlar, dipol-dipol kuvvetleri ve hidrojen kuvvetleri bunların arasında sayılabilir (1, 2). Bu etkileşimler renk veren maddelerin diş yüzeyine ulaşmasını ve bağlanmasını sağlar. Kromojen adezyonun yapışkan özelliği materyale ve zamana bağlı olarak değişir. Örneğin: çay ve kahvede taninin yarattığı renklenme, geçen yıllar ve yaşın ilerlemesine bağlı olarak çok daha zor ağartılabilir duruma gelmektedir (1, 2). 1.1.1 N1 Tip Diş Renklenmesi Renk veren materyalin dişte oluşturduğu renklenmenin, kendi rengi ile benzerlik gösterdiği durumlar, N1-tip mekanizmayı oluştururlar. N1 tip renklenmenin oluşma nedenlerinin başında tükürük pelikülünün oluşumu gelir. Renklenme tükürük bileşenlerinin mine içerisine girebilmesine bağlıdır ve hem kısa hem uzun dönem kuvvetlerin oluşmasına katkıda bulunur. Olayda elektrostatik kuvvetler baskındır. Çünkü mine net bir negatif yüke sahiptir ve bu da proteinlerin selektif adezyonuna neden olur. Bu bağlanma büyük bir olasılıkla kalsiyum köprüleri aracılığı ile olur. Çay, kahve ve şarap gibi içecekler bileşenlerini (kromojen) direkt dişin yüzeyinde biriktirerek renklenmeye neden olabilirler. Bu durumda dişte oluşan renk ile ağıza alınan maddelerin rengi aynıdır ve kromojenin direkt dişe bağlanması ile oluşur. Bu işlem N1-tip mekanizma olarak adlandırılır. Bu içeceklerin içindeki renklenmeye neden olan maddeler taninler olarak bilinir, kateşinler ve lökantosiyaninler gibi polifenollerden oluşurlar. Bu materyaller konjuge çift bağların varlığında renk oluştururlar. Bu bir iyon değiştime mekanizmasıyla diş yüzeyi ile reaksiyona girerek gerçekleştirildikleri düşünülmektedir (1, 2). 2

Pelikül bakteri adezyonu da N1-tip renklenmesi oluşturabilir. Bakterilerin tutunması selektif işlemdir ve elektrostatik kuvvetler, serbest yüzey enerjisi veya hidrofobik kuvvetler gibi fizikler kuvvetler tarafından sağlanır. Yüzey temizleyici ajanların fiziksel kuvvetleri bazen yok ettiğini, aynı zamanda dişin yüzeyindeki bakteri kolonizasyonunu da azalttığını gösteren bulgular, bu kuvvetlerin diş renklenmesindeki önemini gösterir (1, 2). Metaller de N1-Tip renklenme yaparlar. Mine, tükürük yıkadığı anda negatif yük karşıt iyonları tarafından hızlıca nötralize edilir. Karşıt yüklü iyonlar tabakası Stern veya Hidrasyon tabakası olarak adlandırılmıştır. Stern tabakasında bakır, nikel ve demirin olması diş renklenmesine neden olur. Bu durum nikel ve bakır endüstrilerinde çalışan işçilerde yeşil diş renklenmesi, demir işçilerinde veya demir alan insanlarda ise siyah diş renklenmesi olarak gözlenir (1, 2). 1.1.2 N2 Tip Mekanizma N2 tip dental renklenmede pigmente madde, ilk olarak diş yüzeyine veya peliküle bağlanır, daha sonra dişin rengini değiştirir. Bu tip diş renklenmesine örnek olarak dişin interaproksimal veya gingival alanlarında başta sarımsı olarak oluşan renklenmenin yaşlanma ile birlikte kahverengi pelikül formuna dönüşmesi verilebilir. Renkte değişiklik; birikimin devam etmesi, artması veya pelikül proteinlerinin kimyasal modifikasyonu (örneğin asitler ve deterjanlar aracılığı ile denatürasyon) sonucu oluşur. N1-tip gıda renklenmeleri de zaman içerisinde koyulaşarak, N2-tip renklenme oluşturabilirler. Bu tip renklenmenin neden daha zor ağartılabildiği anlaşılmamıştır. Renk değişikliğinin, polifenollerin hidroksil gurubu ve metal katyonu kapsayan bir metal mekanizması ile oluştuğu düşünülmektedir (1, 2) 1.1.3 N3 Tip Diş Renklenmesi Renksiz maddelerin dişe bağlanmasını takiben meydana gelen kimyasal reaksiyonlar ve transformasyonlar sonucu oluşan kromojenlerin neden olduğu diş renklenmesine N3-tip diş renklenmesi denir (1, 2). Prekromojen veya renksiz materyal, birkaç değişik fiziksel reaksiyon ile dişe bağlanabilir. Bu renklenmenin örneğin mine renklenmesidir. Klorheksidin renklenmesi sonucu oluşan kromojenin kimyasal analizi sonucunda, furfuraldehidlerin varlığı saptanmıştır (1, 2). 3

Bu bileşikler, şeker ve amino asitler arasında oluşan bir seri yeniden düzenleme reaksiyonlarının ürünleridir. Millard veya non-enzimatik kahverengileşme reaksiyonu olarak adlandırılır. Bu reaksiyonun en çarpıcı örneği, aşırı şeker ve karbonhidrat içeren elma ve patates gibi gıdaların açıkta bekletilince kahverengi renk almasıdır. Millard reaksiyonunun ağız içerisinde de oluşabileceği görüşü, klorheksidin renklenmesinin, karbonil gruplarıyla reaksiyona girebilen aminoguanidin gibi ajanlarla engellenebildiğinin anlaşılması ile destek bulmuştur (1, 2). Kalay florid gibi terapötik amaçla kullanılan maddelerinoluşturduğu renklenmeler de N3-tip diş renklenme sınıfındandır. Bu tip renklenmeler, pelil proteinlerinin sülfid grubu ile kalay iyonları arasında redoks reaksiyonu sonucu oluşur (1, 2). 1.2.İçsel Renklenmeler İçsel diş renklenmelerinin endojen veya eksojen kaynaklı birçok nedenleri vardır. Bu değişimler odontogenezis esnasında veya sonrasında oluşabilir. Odontogenezis sırasında dişler, mine ve dentinin nitelik ve niceliğine göre veya renklenmeye neden olan maddelerin sert dokulara bağlanmasıyla renklenebilir. Erupsiyon sonrası renklendirici ajanların diş sert dokularına girmesiyle oluşabilir. Bu durum pulpa kavitesi veya diş yüzeyinde olabilir (1, 2). 1.2.1 Odontogenezis Esnasında Oluşan İçsel Renklenmeler 1.2.1.1 Onkrozis: Alkaptanüri veya fenil ketonuri olarak da adlandırılır. Resesif geçen bir metabolizma bozukluğudur. Tirozinin ve fenilalaninin tam olmayan oksadizasyonu hemogenetik asit oluşturarak daimi dişlerde kahverengi renklenmeye neden olur (1, 2). 1.2.1.2 Porfiri: Porfiri, porfirin metabolizmasının ender görülen bir hastalığıdır. Çoğunlukla konjenitaldir fakat sonradan da kazanılabilir. Hastalığın gastro-intestinal, nörolojik ve psikolojik semptomları vardır. Hematoporfirin pigmenti dişlerde karakteristik kırmızı kahverengi renklenmeye neden olur. Bu durum eritrodonti olarak adlandırılır. Süt dişleri daha fazla etkilenir, renklenme bütün mine, dentin ve sementte yayıldığından 4

ortadan kaldırılamaz. Bu durum,diş ultraviyole ışığı altında muayene edildiğinde floresan kırmızı renk ile belirgindir (1,2). 1.2.1.3 Hemolitik Anemiler: Eritroblastozis fötalis (ikterus gravis neonatorum) yeni doğanların kan hastalığıdır. Bebeğin ve annenin kan uyuşmazlığı nedeniyle eritrositlerin aglutinasyonu ve hemolizi ile karakterlidir. Dolaşımdaki kan pigmentleri süt dişlerini ve doğum sırasında kalsifiye olan daimi dişleri boyayabilir. Dişler yeşilimsi mavi, mavimsi siyah veya esmer kahverengi renklenmeler gösterebilir. Bu dişlerin tedavisi gereksizdir. Çünkü çocuk büyüdükçe renklenme kaybolur (1, 2). 1.2.1.4 Amelogenezis İmperfekta: Genelde herediter bir defekt olarak kabul edilir ve her iki dentisyonda da mineyi etkiler. Prevalansı 1:14.000-16.000 dır. Otozomal dominant ve otozomal resesif geçişler gösterebilir. Amelogenezis imperfektanın hipoplastik ve hipokalsifiye olmak üzere iki şekli vardır. Hipoplastik şekilde minenin kalınlığı normalden azdır ve dişler mezyo-distal olarak kontak göstermezler. Klinik olarak kuronkuronlar düzensizlikler ve çukurcukla gösterseler bile sarı, düz parlak ve sert yapıdadırlar (1, 2). Hipokalsifiye amelogenezis imperfektada mine normal kalınlıktadır. Fakat yumuşaktır, bu nedenle sürmeden sonra kısa sürede aşınır (1, 2). Kuronlar beyazdan koyu kahverengiye donuk opak bir renk gösterir ve çoğunlukla yüzey düzensizdir ve çukurcuklar bulunur. Amelogenezis imperfektalı dişler kuronlanarak pulpa korunur ve estetik bir sonuç elde edilir. 1.2.1.5 Dentinogenezis İmperfekta Dişin şekli rengi ve fonksiyonunu etkileyen dentin ve pulpanın gelişim bozukluğudur. Otozomal dominant bir geçiş gösterir. Diş yapılarını etkileyen ve en çok görülen herediter distrofilerdendir. Süt dişlerini daimi dişlerden daha fazla etkiler. Erupsiyondan sonra dişlerin renkleri normaldir. Fakat daha sonra saydamlaşır, sarı veya kırmızı bir renk alır. Çoğu vakada mine kırılgandır ve dentin kanalları açığa çıkarak gıda pigmentleri ve kromojenik bakteri sızıntısıyla yumuşak dentinde boyama olur. Dentinogenezis imperfektanın tedavisi amelogenezis imperfektadan daha güçtür (1, 2). 5

1.2.1.6 Beyaz Nokta Lezyonları: Gelişimsel, kazanılmış veya her ikisi birden olabilir. Gelişimsel olanlar diş gelişiminin matris oluşumu veya kalsifikasyon dönemlerinde meydana gelir. Bununla beraber genetik, ateşli hastalıklar veya bilinmeyen başka nedenlerle meydana gelebilir. Gerçek neden açıklanmadığından dismineralizasyon terimi de kullanılmaktadır (1, 2). Kazanılmış beyaz nokta lezyonları diş sürmesinden sonra meydana gelir. Bu lokalize renklenmenin bir nedeni de kronik bakteri plağıdır. Bu durum özellikle ağız hijyeni zayıf ortodontik aparey bulunan kişilerde görülmektedir. Normal kalsifiye olmuş çevre mineye göre daha açık, iyi belirlenmiş alanlar olarak görülür. Şiddeti hafif bir renk değişikliğinden, opak tebeşirimsi görünüme kadar farklı renkler gösterir. Ebatları, dağılım ve penetrasyon derinliği değişir. Yüzeysel olanları asit abrazyona iyi cevap vermektedir. Derin olanlar veya dişin diğer bölümlerinin de renginin arzu edilmediği durumlarda ağartmaya başvurulabilir (1, 2). 1.2.1.7 Endemik Florozis: Endemik florosiz mine renklenmelerinin en çok görülen nedenidir. İçme suyunda flor oranının 1 ppm den fazla olduğu bölgelerde görülen endemik bir diş bozukluğudur. Renklenme opak noktalardan, vakanın şiddetine göre sarı kahverengi şeritlere kadar değişir. Florozis absorbe olan flor miktarı ile direkt ilişkilidir (1, 2). Diş erupsiyonundan birkaç sene sonra harici kaynaklı kahverengi boyama oluşturur. Floroziste renklenme tipik olarak simetriktir. Ülkemizde daha önceden belirlenmiş olan floroz bölgeleri Isparta, Havza, Vezirköpri, Samsun, Doğu Beyazıt ve Ağrı dır. Bu bölgelerimizde içme sularında gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Bunun dışında kırsal bölgede küçük yerleşim birimlerinde floroz olgularına rastlanabilmesi olasıdır. Florosiz en büyük sıklıkla ağartma, rezin restorasyon veya kombinasyonu ile tedavi edilir. Ağartmanın başarısı boyanmanın düzeyi ve süresine bağlıdır (1, 2). 1.2.1.8 Tetrasiklin Renklenmesi: Tetrasiklin geniş spektrumlu bir antibiyotiktir ve 1948 de kullanılmaya başlanmıştır. Araştırmacılar 1960 lı yıllarda kistik fibrozisli hastalarda tetrasiklin tedavisiyle diş renklenmesi ilişkisini kurmuşlardır (1, 2). 6

Kline ve arkadaşları, tetrasiklinin plasental bariyeri aşabildiğini göstermişlerdir. Süt dişleri gebeliğin 4. ayında kalsifiye olmaya başlamaktadırlar (1). Daimi diş kuronkuronları ise kısa bir süre sonra kalsifiye olmaya başlar ve 8 yaşa kadar tamamlanmış olur (1). Bu nedenle dişsel renklenmeyi önlemek için tetrasiklin gebe kadınlarda ve 7-8 yaş grubuna kadar olan çocuklarda zorunlu kalmadıkça kullanılmamaktadır. Dişlerde oluşan tetrasiklin renklenmesinin şiddeti, doza, süreye, verilme zamanına ve verilen ilaç tipine bağlı olarak değişir.(1) Tetrasiklin kalsiyuma olan yüksek afinitesinden dolayı (metalik katyon) mineralizasyon esnasında dentine tetrasiklin-kalsiyum orto fosfat kompleksi olarak bağlanır. Bevelander ve arkadaşları, sıçanlarda periyodik tetrasiklin enjeksiyonlarının ayrı floresan tabakalar ve bantlar oluşturduğunu, ultraviyole ışığında karakteristik altı floresans meydana getirdiğini bildirmişlerdir. Minenin daha fazla kalsiyum içermesinden dolayı tetrasikline daha fazla affinitesi beklenirken, Bennet ve Low bunun tam aksini göstermişlerdir. Araştırıcılar tetrasiklinin kemiğe bağlanma mekanizmasını araştırdıkları çalışmalarında ana yapı-kollagen ve mineral komplekslerini göstermişlerdir. Organik yapı dentinde %30, minede %30 dür. Tetrasiklinin dentin apatit kristallerinin yüzeyinde absorbe olduğu gösterilmiştir. Bu kristaller minenin apatit kristallerinden daha küçüktür ve daha büyük kollektif yüzey alanı vardır. Dolayısıyla tetrasiklin diş minesine bağlanıp renkli tortular, yapamaz. Feinman ve arkadaşları ( 1987) tetrasiklin lekelenmesini sınıflamışlardır (1, 2). Buna göre; 1. Derece: Minimal düzeyde renklenme bulunur ve özellikle dişin kesici 1/3 bölümünde açık sarı kahverengi ve grimsi renkler gözlenir. Bu renklenmeler genellikle akromisin alımına bağlı olarak gelişir ve ağartmaya cevap verir. 2. Derece: Miktar ve lokalizasyon olarak değişkendir. Genellikle bu renklenmeler, klortetrasiklin alımına bağlı olarak gelişir. Ağartmaya verdiği cevap renklenme ve yoğunluğuna bağlıdır. 3. Derece: Bantlaşma şeklinde gözlenen, koyu gri ve mavi renklenmelerdir. Bant oluşumunun nedeni, aralıklı olarak tekrarlanan ilaç alımına bağlıdır. Vital ağartmada prognoz kötüdür. Diş renginde bir miktar açılma gözlense de sonuç tatmin edici değildir. 7

4. Derece: çok koyu renklenmelerdir. Sonuç alınamayacağından, vital ağartmanın denenmesi gereksizdir. Yapılan çalışmalarda lokalizasyonlar histolojik kesitlerde incelenmiş ve hafif olanlarda predentin ve dentinin iç katmanlarında, orta şiddetteki vakalarda ise mine-dentin sınırına dek ulaşan bir yerleşim gösterdikleri saptanmıştır. Tetrasiklinin etkilediği dişlerin labial yüzlerinin kısa sürede gri ve kahverengiye dönmelerine karşın, azı dişlerin uzun süre sarı kalması bu nedenledir (1, 2). 1.2.2 Odontogenezis Sonrasında Oluşan İçsel Renklenmeler 1.2.2.1 Pulpa Nekrozu: Pulpanın bakteriyel mekanik veya kimyasal iritasyonu nekrozla sonuçlanabilir. Daha sonra doku yıkım ürünleri açığa çıkar. Bu renkli bileşikler çevre dentin kanalcıklarına yayılarak boyayabilir. Kuron bölümünde ve pulpa boynuzundaki pulpa parçaları da renklenmeye neden olabilmektedir. Ağartma bu gibi olgularda oldukça başarılı olabilir (1,2). 1.2.2.2 İntrapulpal Hemoraji: Diş pulpasındaki hemoraji kan pigmentlerinin dentin kanallarına nüfuzuna neden olur. Böylece başlangıçtaki pembeleşme, daha sonra kırmızı kahverengiye doğru değişir. Pulpa nekroze olmadığında, kuron yaralanmadan sonraki birkaç hafta içinde orijinal rengine döner. Renklenme periyodunun uzaması çoğunlukla pulpa nekrozunu gösterir. Mine yüzeyinde lokalize olarak genişleyen pink spot internal rezorbsiyonu gösterir. Pulpa nekrozu ve internal rezorbsiyon kök kanal tedavisi ile tedavi edilir. Bu dişlerde intrakuronal beyazlatmadan iyi sonuçlar alınır. Sürme öncesi dönemde, süt dişlerinin apeksleri ameloblastları veya mine matrisini zedeleyebilir, dentisyonun gelişmekte olduğu çenelerdeki kırıklarda, süt dişlerinin periapikal iltihaplarında veya gelişen diş tomurcuğunun diğer enfeksiyonlarında da daimi dişlerde renklenmele meydana gelmektedir. Renklenme diffuz değil, demarke veya spot şeklindedir. Çoğunlukla üst kesicilerde bir veya iki dişte görülür (1, 2). 1.2.2.3 Kalsifiye Metamorfoz: Yaşlanma sekonder veya tersiyer dentin oluşumu, pulpa taşları ve minedeki aşınmalar dişlerin sonradan sarı, kahverengi renklenmesine neden olur (1, 2). 8

1.2.2.4 Metaller: Direkt kontak veya oksidasyonla veya kan akımı veya tükürükten presipitasyonla metaller dentin, sement veya minede birikebilir. Renklenme metallerden dolayı oluştuğunda kan pigmentlerinden farklı olarak internal beyazlatma daha az başarılıdır ve olayın tekrarlama şansı artar. Metalik boyanmanın en çok görülen nedeni amalgam restorasyonlarından kaynaklanan korozyondur (1, 2). 1.2.2.5 Dental Materyaller: Terapötik ajanlar içeren materyaller dişlerde renklenmeye neden olabilir. Bunların arasında poliantibiyotik, esansiyel yağlar, iyotlu solüsyonlar sayılabilir. Gümüş içeren kanal dolgu maddeleri ve iyodoform patı da dişlerde renklenmelere neden olabilmektedir. Metalik bileşenler içeren patlar ağartmaya çok iyi cevap vermektedir. Kompozitler de mikro sızıntı nedeniyle dişleri renklendirebilmektedir. Bu gibi olgularda yeni bir dolgu yapmak yerinde olur. Koroner restorasyonlarda renklenme nedeni olabilmektedir. Amalgamın koyu renkli elementleri dentini koyu gri boyamaktadır. Bu boyanmaların ağartılması güçtür ve zamanla tekrar koyulaşabilmektedir.(1) 1.2.2.6 Yiyecek ve İçecekler: Renklenme; sigara, tütün çiğneme, çay ya da kahveden oluşabilir. Renklenmeye neden olan ajanların tipine, miktarına temas sıklığına ve süresine, minenin yüzey yapısına ve bireyin ağız hijyenine alışkanlıklarına bağlıdır.(1) 2. Beyazlatma Endikasyon ve Kontraendikasyonları 2.1 Endikasyonlar: 1. Çay ve kahve gibi kromojenik yiyecek ve içeceklerle oluşan renklenmeler 2. Sigaraya bağlı nikotin renklenmesi 3. Tetrasiklin gibi ilaç renklenmesi olan dişler 4. Travmaya bağlı oluşan renklenmeler 9

5. Eski kanal tedavisi gibi iatrojenik nedenlere bağlı renklenmeler 6. Florozise bağlı renklenmeler (5). Tetrasiklin renklenmeleri, beyazlatma tedavisine en zor yanıt veren olgulardır. Bu tür renklenme dişlerin oluşumu esnasında genç yaşlarda ilaç alımına bağlı olarak görülür. Tetrasiklin renklenmelerinde; hasta en az 2 aylık, gerektiğinde 12 aya kadar uzayabilecek bir tedaviye başlamaya istekli olmalıdır. 2.2 Kontraendikasyonlar: 1. Sistemik hastalık varlığında 2. TME rahatsızlık vakaları 3. Kullanılan ağartma malzemelerine karşı alerjisi olanlar 4. Hamileler ve süt veren anneler 5. On dört yaşın altındaki çocuklar 6.Çeşitli nedenlerden dolayı minede aşınma meydana gelip dentinin açığa çıktığı vakalar 7.Çeşitli periodontal hastalıkları olan vakalar 8. Dişeti çekilmesi nedeniyle sementin açığa çıktığı durumlar 9. Okronozis 10. Thalasemia (Akdeniz Anemisi) 11. Eritroblastozis fetalis (5). 3. BEYAZLATMA 3.1 Beyazlatma İşlemi Nasıl Yapılır? Beyazlatma, genelde hidrojen peroksit veya karbamit peroksitle hem evde hem de muayenehane ortamında uygulanabilir. 3.1.2 Vital (Canlı) Dişlerde Ağartma: 1.Ofis Beyazlatma 2.Ev Tipi Beyazlatma 3.Aşındırma yöntemleri ile ağartma (7). 10

3.1.2.1 Ofis Beyazlatma: Bu sistemde karbamit peroksit ısı veya ışık ile aktive edilir ve dolayısıyla oksijen açığa çıkar. Oksijen mine ve dentindeki renklendiricilerin oksidasyonunu sağlar. Günümüzde kullanılan muayenehane uygulamalı ağartma ürünlerinin aktif maddeleri %25-%40 lık hidrojen peroksit veya karbamit peroksittir. Tetrasiklin gibi difüz renklenmeler için kullanılır. Çabuk sonuç alınır, fakat pahalıdır. Dişler pomza ile temizlenip, ağızdaki doğal dişlerin hangi renk olduğu saptanır. Dudak ve dişetine uygulama esnasında zarar görmemesi için vazelin sürülür yada koruyucu uygulanır. Ağartıcı pat 1-2 mm kalınlığında dişler üzerine sürülür. Ağartma işlemini hızlandırmak veya etkiyi kuvvetlendirmek amacı ile ışık, özel lamba veya lazer uygulanabilir. Tedavi seansı bitince dişler yıkanıp temizlenir ve tekrar diş renklerinin kontrolü yapılır. Eğer arzulanan beyazlık elde edilemediyse başka randevular verilip işlem 2-3 seans daha aynı şekilde tekrarlanabilir. Seans süresi ortalama 30-45 dk dır. Seans sonralarında dişlerde hassasiyetler meydana gelebilir. Bunu önlemek için potasyum nitrat ya da flor jelleri uygulanabilir. Ayrıca hastanın 1-2 hafta renklendirici yiyecek ve içeceklerden ve de sigaradan uzak durması gerekir. Aksi takdirde dişlerin geçirgenliği artmış olduğundan daha da çabuk ve fazla renklenebilir (7). 3.1.2.2 Ev Tipi Beyazlatma: Beyazlatma, daha düşük yüzdeli karbamit peroksit içeren beyazlatma ajanları kullanılarak gerçekleştirilir. %10-%35 lik karbamit peroksit ile uygulanır. Dişler pomza ile temizlenip, ağızdaki doğal dişlerin hangi renk olduğu saptanır. Hastadan ölçü alınıp model elde edilir. Şeffaf bir plak ısı ve vakum altında hastadan alınan modele adapte edilir. Hazırlanan plak ve beyazlatıcı ajan içeren tüpler hastaya verilerek işlemi nasıl gerçekleştireceği açıklanır. Hasta ağartma ajanı ile plağın 11

2/3 ünü doldurduktan sonra plağı ağız içerisine yerleştirir. Tüm gece veya 6 saat plak takılmalıdır (maks. 12 saat). Dişetinde hassasiyet-iritasyon olursa takma süresi kısaltılır veya duruma göre tedaviye ara verilir. Tedavi sürecinde ve sonrasında 1-2 hafta renklendirici yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. İlk dikkat çekici sonuçlar 2-5 günde, final sonuç ise 2-6 haftada alınır. Tedavi bitiminde dişlerdeki hassasiyeti azaltmak için flor veya potasyum nitrat uygulanabilir (6). 3.1.2.3 Aşındırma Yöntemleri ile Ağartma: Bu yöntemlerde mine yüzeyi aşındırılarak renklenmiş doku uzaklaştırılır. Ayrıca daha sonra uygulanacak ağartma ajanları için daha derin bir penetrasyon sağlanır. Fiziksel olarak madde kaldırıldığından, fazla derin olmayan defektlerde ve mine renklenmelerinin tedavisinde kullanılan yöntemlerdir (7). 3.1.3 Devital (travmaya uğramış ya da kanal tedavili dişler) Dişlerde Ağartma: Devital dişlerdeki renklenmeler diğer dişlerden kolaylıkla ayırt edilebildiği için özellikle ön dişlerde estetik sorunlara yol açmaktadır. Kanal tedavisinde kullanılan endodontik materyaller (özellikle gümüş içerikli patlar), herhangi bir darbe ya da travma sonucu dişte meydana gelen nekrotik değişiklikler renklenmeye neden olmaktadır. Tedavisinde; termokatalitik yöntem, ev tipi beyazlatma, ofiste beyazlatma veya kombine teknikler uygulanabilir. Çok büyük restorasyonlu dişler, dişte çatlak ve lezyon varlığında, minenin çok incelip, dentin desteğini yitirdiği durumlarda ve metal tuzlarına bağlı devital renklenmelerde beyazlatma tedavisi uygulanmamaktadır. Devital ağartma tedavilerinde karşılaşılan en önemli problem kök rezorbsiyonlarıdır. Bunun nedeni hidrojen peroksidin dentin kanalları ve yan kanallar yolu ile periodontal membrana ulaşarak iltihabi reaksiyon başlatmasıdır (7). 12

4. Beyazlatmanın Başarısı: Özellikle çay, kahve, sigara gibi dışsal renklenmeler ve yaşa bağlı renklenmelerde başarı oranı ve hastanın memnuniyeti çok daha fazladır. Ancak; tetrasiklin veya aşırı flor alımına bağlı renklenmelerde çok iyi sonuçlar elde edilemeyebilir. Dişlerin ana renkleri de başarıda önemli bir etkiye sahiptir. Genel olarak bakıldığında sarıkahverengi lekelenmeler ağartma tedavilerine daha olumlu cevap verirken, gri-siyah renklenmeler daha yavaş cevap verir, mavimsi-gri renklenmeler ise neredeyse hiç yanıt vermezler. 4.1. Beyazlatma Tedavilerinde Karşılaşılabilecek Komplikasyonların Önlenmesi Diş hassasiyeti (sıcak-soğuk hassasiyeti) karbamit peroksit ile yapılan beyazlatma tedavilerinin en sık görülen yan etkisidir. Bu diş hassasiyetleri aktif veya pasif olarak tedavi edilebilir. Pasif yöntem: * Seans süresini azaltmak * Seans sıklığını azaltmak * Bazı durumlarda tedaviye 1-2 gün ara vermek hassasiyetin önlenmesinde etkili olmaktadır. Aktif Yöntem: * Flor uygulaması; flor dentin kanallarını tıkar ve hassasiyete neden olacak sıvı akışını yavaşlatır. * Potasyum nitrat, hassasiyet önleyici diş macunları. Diş hassasiyetleri beyazlatma tedavisi bittikten 1-2 hafta sonra tamamen geçmektedir. Beyazlatma tedavilerinde karşılaşılan bir başka komplikasyon da dişetinde meydana gelen iritasyonlar ve renk değişikliğidir. Beyazlatma tedavilerinde kullanılan taşıyıcı gibi malzemelerin neden olduğu mekanik iritasyonun yanı sıra beyazlatma ajanları yumuşak dokularda da kimyasal iritasyonlara yol açıp yanma gibi geçici şikayetlere neden olabilir. Karbamit peroksit ile diş hekiminin gözetiminde evde yapılan beyazlatma işlemi kanserojen risk taşımamaktadır ve minede geri dönüşümü olmayan bir etkiye neden olmamaktadır. Fakat evde 13

uygulanan tedavi sırasında hastanın beyazlatıcı jeli önerilen süreden fazla uygulaması, diş minelerinde aşınmaya neden olabilmektedir. 5. Beyazlatmanın Ömrü: Genel olarak bakıldığında fizyolojik renklenmelerde tedavinin ömrü 3 yıl kabul edilirken, patolojik renklenmelerde geri dönüşe rastlanmamaktadır. Kişiden kişiye değişen faktörlere bağlı olarak tedavinin ömrü de değişebilmektedir. Kazanılan beyazlığın daha uzun süreli olması açısından 6 ayda ya da yıl 1 sefer olmak üzere tek seans halinde beyazlatma işlemi uygulanabilir. En güvenli beyazlatma; mümkün olan en düşük konsantrasyonlu beyazlatma ajanı ile en uzun sürede gerçekleşen tedavi şeklidir. Bir beyazlatma tedavisinde ne kadar düşük konsantrasyonda beyazlatıcı kullanılır ve ne kadar uzun sürede, ne kadar yavaş beyazlatma sağlanırsa rengin geriye dönme riski o kadar azaltılmış olur. Beyazlatma sonrasında yapılacak olan kuron ve kompozit restorasyonlar, diş renginin sabitlendiği 1 hafta-15 gün sonra yapılmalıdır. Böylece hem renk uyumu daha iyi olur hem de kompozit dişe daha güçlü bağlanabilir. Sonuç olarak; Diş beyazlatma tedavilerinde hastayı memnun edecek şekilde bir estetik başarı amaçlanmaktadır. Bu başarı için de hastanın işbirliği oldukça önemlidir. Beyazlatma uygulaması kesinlikle hekim kontrolünde ve kurallara uygun şekilde yapılmalıdır. Dişlerin doğal rengi tespit edilerek, hastanın beklentisi de göz önünde bulundurularak uygun tedavi hekim tarafından belirlenmelidir. Vital beyazlatma ürünleri ilaç kategorisindedir ve dişhekimi onayı ve denetimi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır. 6. Materyal ve Yöntem 6.1. Renk Değerlendirmesi Dişlerin beyazlatma öncesi ve sonrası renk tesbiti için konvansiyonel Vita Tooth Guide 3-D Master Skalası kullanıldı. 14

6.1.1 Yotuel Special Beyazlatma Ürünü Diş beyazlatması 19 yy başlamış olup günümüze kadar süre gelmiştir. Bu güne kadar beyazlatmada birçok yöntem kullanılmıştır. Başlangıçta, beyazlatma ajanlarında ana madde olarak oksalik asit kullanılmaktaydı. Oksalik asit içeren ürünler devital beyazlatmada kullanılmıştır, daha sonraki dönemlerde ana maddesi hidrojen peroksit olan beyazlatma ürünleri kullanılmıştır. Diş beyazlatmada oluşan demineralizasyon ve post operatif hassasiyet gibi yan etkiler hem hastalarda hem de hekimlerde endişe yaratmaktaydı, ancak son dönemde geliştirilmiş beyazlatma sistemleri diş hekimi ve hastaların endişesini ortadan kaldırmaktadır. Yotuel, hidrojen peroksit, ksilol, flor, potasyum bileşiklerinden oluşan beyazlatma ürünüdür. Üretici firma, Yotuel ile yapılan beyazlatma sonrasında bireylerin, günlük yaşamlarına normal devam ettiklerini ve istedikleri her türlü renklendirici gıdayı tüketebileceklerini iddia etmektedir.(6) 6.1.2. İçerik: 1. %35 Hidrojen Peroksit 2. Flor 3. Ksilol 4. Potasyum kombinasyonundan oluşmaktadır. 6.1.2.1 Ksilol: Meyve ve sebzelerden elde edilen doğal bir tatlandırıcıdır. Ksilol sadece tatlandırmada değil çürüğü oluşturmayan ve çürük oluşumunu engelleyen ajan olarak da kullanılmaktadır (4). Yapılan çalışmalarda ksilolün tükrük oluşumunu sağlama ve Streptococcus Mutans ı azaltma özelliği olduğu ortaya konmuştur (4). 15

6.1.2.2. Flor: Yotuel %100 flor içermektedir, florun avantajı beyazlatma sırasında remineralizasyona katkıda bulunarak bakteriyel ataklara karşı diş yapısını korumaktır. 6.1.2.3 Potasyum: Potasyum, florla birlikte remineralizasyonu sağlar ve dental hassasiyeti önlemektedir. Bu kombine sistem, minimum yan etki ile optimum beyazlatma sağlanmaktadır. Sonuç itibariyle, Yotuel bilimsel olarak elementlerin karışımından oluşmaktadır. 6.1.3 Yotuel Special Uygulama Aşamaları: 1. Düşük hızda bir anguldruva kullanarak YOTUEL diş macunu ile dişler temizlenir. 2. Bir dudak ekartörü ya da pamuk rulolar ile dudaklar dişlerden uzaklaştırılır. 3. Düşük yoğunluktaki dişeti koruyucusu, dişlere yakın bütün dişeti bölgelerine uygulanır. 4. Hastaya koruyucu gözlük takılır. 5. Homojen bir toz karışımı elde edene kadar şişe 30 sn boyunca karıştırılır. 6. 15 damla aktivatör eklenir. 7. Jel kıvamı elde edilinceye kadar spatül ile karıştırılır. 8. Aktive edilmiş jeli, beyazlatmak istenilen dişlerin yüzeyine 1mm kalınlıkta yayılır. 9. İlgili dişin üzerine polimerizasyon lambası ile 2 dakika ışın uygulanır. 10. Polimerize edilmiş jel, dişler üzerinde 10 dakika bırakılr. 11. Jel, aktivatör ile ıslatılmış fırça yardımıyla dişler üzerinde dairesel hareketlerle karıştırılır. 12. Jel, dişler üzerinde 10 dakika daha bırakılır. 13. Jel yıkanır ve dişlerden uzaklaştırılır. 14. Şişede kalan jel 15 damla aktivatörle yeniden aktive edilir. 15. Spatül ile iyice karıştırılır. 16. Yukarıdaki uygulama basamakları tekrarlanır. 17. Diş eti koruyucusu çıkarılıp, yıkandıktan sonra dişlerde kalan jel uzaklaştırılır 16

6.1.4. Ağrı Değerlendirmesi: Beyazlatma işlemi sırasında hastaların ağrısı olup olmadığını değerlendirmek amacıyla 0 ile 5 arası numara ile skorlanmış bir skala hazırlandı. Buna göre hastalarda beyazlatma sırasında meydana gelen ağrının düzeyi belirlendi. 6.1.5. AĞRI DERECELENDİRME SKALASI Sizlere uygulanan diş beyazlatma tedavisi sırasında oluşan ağrı durumunuzu aşağıdaki şekillere bakarak değerlendiriniz. hiç ağrım çok az ağrım az ağrım ağrım çok ağrım çok fazla ağrım olmadı oldu oldu oldu oldu oldu 0- Hiç Ağrım Olmadı 1- Çok Az Ağrım Oldu 2- Az Ağrım Oldu 3- Ağrım Oldu 4- Çok Ağrım Oldu 5- Çok Fazla Ağrım Oldu 17

6.1.5.1. Hasta Memnuniyetinin Değerlendirilmesi: İkinci bir skala hastaların tedavi sonrası yapılan tedaviden memnuniyet derecelerini belirlemek amacıyla hazırlandı. 6.1.5.2. HASTA MEMNUNİYET SKALASI Sizlere uyguladığımız diş beyazlatma tedavi sonucunda, memnuniyet derecenizi aşağıdaki şekillere bakarak işaretleyiniz. 5 4 3 2 1 5-Çok memnun kaldım 4-Daha çok beklentim vardı 3- Memnun kaldım 2- İdare eder 1- Hiç memnun kalmadım 18

7. Vakalar: 7.1. Beyazlatma işleminden sonra renklendirici diyet kullanan bireyler: Vaka 1 Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonra kontrol: 19

Vaka 2 Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonra kontrol: 20

Vaka 3 Başlangıç: Bir ay sonar kontrol: 21

Vaka 4 Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonar kontrol: 22

Vaka 5 Başlangıç: Bitiş: Kontrol: Hasta kontrole gelmedi 23

7.1.1. Beyazlatma işleminden sonra renklendirici diyet kullanmayan bireyler: Vaka 6 Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonar kontrol: 24

Vaka 7 Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonra kontrol: 25

Vaka 8 Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonra kontrol: 26

Vaka 9 Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonar kontrol: 27

Vaka 10 Alt frenulum operasyon öncesi Başlangıç: Bitiş: Bir ay sonra kontrol: 28

8. Bulgular: Bu tez çalışmasında hastaların beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında ağrı, rengin geriye dönmesi ve beyazlatma işleminden memnuniyetlerini değerlendirdik. Bu uygulama işleminden sonra elde ettiğim bulgular şu şekildedir: Birinci olguda, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında herhangi bir ağrı oluşmadı. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde, renkte herhangi bir geriye dönüşüm görülmedi ve hastanın memnuniyet düzeyi; çok memnun (5) olarak belirlendi. İkinci olguda, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında herhangi bir ağrı oluşmadı. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde hastanın diş renginde, yoğun sigara kullanımına bağlı olarak, bir ton gerileme saptandı, ancak memnuniyet düzeyi; daha çok beklentisi vardı (4) olarak belirlendi. Üçüncü olguda, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında herhangi bir ağrı oluşmadı. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde hastanın diş renginde, yoğun yeşil erik tüketimine bağlı olarak, bir ton geriye gerileme gözlendi, ancak memnuniyet düzeyi; daha çok beklentisi vardı (4) olarak belirlendi. Dördüncü olguda, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında herhangi bir ağrı oluşmadı. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde, renkte herhangi bir geriye dönüşüm görülmedi ve hastanın memnuniyet düzeyi; çok memnun (5) olarak belirlendi. Beşinci olguda, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında herhangi bir ağrı oluşmadı. Bir ay sonraki kontrole hasta gelmediğinden dolayı memnuniyet düzeyini ölçemedim. Altıncı olguda, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında 2 saat süren post operatif ağrı gözlendi.bir ay sonra yapılan renk kontrolünde, renkte herhangi bir geriye dönüşüm görülmedi ve, hastanın memnuniyet düzeyi; çok memnun (5) olarak belirlendi. Yedinci olguda, olguda beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında ağrı oluşmadı. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde renkte herhangi bir geriye dönüşüm saptanmadı, hastanın memnuniyet düzey; daha çok beklentisi vardı (4) olarak kaydedildi. 29

Sekizinci olguda, olguda beyazlatma işlemi sırasında ağrı oluşmayıp, beyazlatma sonrasında 3ssat süren ağrısıoluştu. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde renkte herhangi bir geriye dönüşüm gözlenmedi, hastanın memnuniyet düzeyi ; çok memnun (5) olarak belirlendi. Dokuzuncu olguda, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında ağrı oluşmadı. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde herhangi bir geriye dönüşüm saptanmadı, hastanın memnuniyet düzeyi; çok memnun (5) olarak kaydedildi. Onuncu olgu bir tetrasiklin renklenmesidir, beyazlatma işlemi sırası ve sonrasında ağrı oluşmadı. Bir ay sonra yapılan renk kontrolünde herhangi bir geri dönüşüm oluşmadığı ve hastanın memnuniyet düzeyi ; memnun (3) olarak belirlendi. Elde ettiğimiz bulgular Tablo 1 de açıklanmıştır: Tablo1: Gruplara ait ağrı, memnuniyet ve renk skorları. 1. Grup: renklendirici gıda kullanan hastalar Ağrı skalası Memnuniyet skalası Renkte geri dönüş 1.hasta 0 5 0 2.hasta 0 4 1 3.hasta 0 4 1 4.hasta 0 5 0 5.hasta 0 5 0 2. Grup: renklendirici gıda kullanmayan hastalar 1.hasta 2 5 0 2.hasta 0 4 0 3.hasta 2 5 0 4.hasta 0 5 0 5.hasta 0 3 0 30

9. Tartışma: Diş renklenmelerinin etiyolojisi, görünümü, lokalizasyonu ve şiddeti çeşitlilik gösterir. Bu renklenmeler içsel, dışsal ya da hem içsel hem de dışsal olarak sınıflandırılabilir. İçsel renklenmeler odontogenesiz sırasında ya da diş sürme sonrasında kromatojenik materyallerin dentin ve mineyle birleşmesi sonucu meydana gelir (3). Kahve, çay, kırmızı şarap, portakal ve tütün gibi maddeler dişlerde dışsal renklenmelere neden olur. Dişlerin aşınması, yaşlanmaya ya da pulpa enflamasyonuna bağlı sekonder dentin ve sklerotik dentin oluşumu dişin ışık geçirme özelliğini etkiler ve bunun sonucunda dişte daha koyu alanların oluşmasına neden olur. Dişlerin kazınarak temizlenmesi ve parlatılması çoğu dışsal renklenmeyi ortadan kaldırır. Daha inatçı dışsal renklenmeler ve içsel renklenmeler için çeşitli beyazlatma teknikleri uygulanabilir (2). Vital diş beyazlatma evde ve ofiste olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Diş beyazlatma için Barghi (1998) tarafından dört farklı yaklaşım tanımlanmıştır: 1. Dişhekiminin uyguladığı beyazlatma: %35 den %50 ye kadar değişen oranlarda yüksek konsantrasyonlu hidrojen peroksit ya da % 35 ten %40 a kadar değişen oranlarda karbamit peroksit kullanılır, sıklıkla uygulama ısı ile desteklenir. 2. Dişhekiminin denetiminde uygulanana beyazlatma: %35-40 oranında karbamit peroksit bir plak yardımıyla uygulanır, bu işleme dişhekiminin muayenehanesinde 30 sn ile 2 saat arasında değişen sürelerde hastanın ağzına bu plak uygulanarak yapılır. 3. Dişhekiminin sağladığı beyazlatma, evde beyazlatma veya gece plakları ile beyazlatma olarak bilinir. Hasta; %5-22 lik karbamit peroksit solüsyonunu kendisine uyumlu hazırlanan plağın içerisine uygulayarak beyazlatma işlemi yapılır. 4. Tezgah üstü ürünlerle yapılan beyazlatma: çeşitli konsantrasyonlarda hidrojen peroksit ya da karbamit peroksit içeren ürünler ve prefabrik plaklardan oluşan set hasta tarafından uygulanarak yapılan beyazlatmadır (3). Diş hassasiyeti eksternal diş beyazlatma işleminin ortak bir yan etkisidir. %10 luk karbamit peroksit içeren bir çok çalışmadan alınan veriler hastaların %15-65 inde diş hassasiyetinde artma olduğunu kaydetmiştir. Isı ile kombine edilmiş hidrojen peroksit kullanılarak yapılan ofis beyazlatma işleminden sonra daha yüksek oranda diş hassasiyeti kaydedilmiştir (%67-78). Diş hassasiyeti normal koşullarda beyazlama işleminin durdurulmasından sonra dört gün süre ile devam edebilir ancak 39 güne kadar bu hassasiyetin devam edebileceği de kaydedilmiştir. Bir klinik çalışmada 31

%10 luk karbamit peroksit içeren iki farklı marka karşılaştırılmıştır. 64 hastanın %55 inde diş hassasiyeti ve/veya gingival iritasyon kaydedilmiş ve bu yan etkilerin görüldüğü hastaların %20 sinde tedaviden duydukları rahatsızlıktan dolayı tedavilerine son verilmiştir (3). Yotuel; içermiş olduğu hidrojen peroksit, ksilol, flor, potasyum ve nötr ph lı formülü ile bir diş beyazlatma ürünü için bütün tamamlayıcı özellikleri içermektedir. Yotuel in içindeki %10 flor içeriği beyazlatma sırasında remineralizasyona katkıda bulunarak bakteriyel ataklara karşı diş yapısını korumaktır. Potasyum, florla birlikte remineralizasyonu sağlar ve dental hassasiyeti önlemektedir (8). Bu kombine sistem, en az yan etki ile en etkili beyazlatmayı sağlayan elementlerin bilimsel karışımından meydana gelir (8). Çalışmamızda, hastaların beyazlatma işlemi sırasında ve sonrasında diş hassasiyeti olup olmadığı ve beyazlatma sonrası renkte değişiklik meydana gelip gelmediğini değerlendirdik. Bu amaçla, 10 hastaya Yotuel Special beyazlatma sistemi uyguladık. Çalışma sonucunda hastalarımızın 2 sinde uygulamadan sonra 2-3 saat süren diş hassasiyeti görüldü. Beyazlatma sonrası renk değerlendirildiğinde renklendirici gıdalardan uzak durması tavsiye edilen hastaların diş renklerinde herhangi bir geriye dönüş gözlenmedi. Aksine renklendirici gıdalar içeren diyet uygulanan hastaların sadece 1 inde diş renginde bir ton gerileme gözlendi. Bu çalışma bitirme tezim olduğundan dolayı hastaları birer aydan fazla takip edemedim, bu nedenle uzun dönemde ne gibi sonuçların ortaya çıkacağını tahmin etmek zor olmakla birlikte ilk bir aylık dönemde haztalarımın memnuniyet düzeyi oldukça yüksekti. 32

10. Sonuç: Vital dişlerde çeşitli kimyasallar kullanılarak uygulanan beyazlatma yöntemleri, doğru teşhis ve doğru tedavi yapıldığında güvenilir bir uygulamadır. Başarılı sonuçlar için hasta seçimi çok önemlidir. Doğru endikasyon koymak gerekmektedir. Ayrıca tedavi süresince oluşabilecek durumlar konusunda hasta bilgilendirilmelidir. Ofis beyazlatma tekniklerinin uygulanmasında hekimin tecrübesi ve becerisi kadar hastanın tedaviye gösterdiği özveri de prognozu önemli derecede etkilemektedir. 33

11. Kaynaklar: 1. Alaçam T, Alaçam A, Uzel İ, Aydın M: Barış Diş Beyazlatma Yayınları Ankara, 2000, 27, 587-612 2. Ceyhan Koruk D, Kırzıoğlu D: Çocuk ve Gençlerde Diş Beyazlatma İşlemlerine Yaklaşım, Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. 2010, 3, 44-55 3. Dahl J.E. and Pallesen U: Tooth Bleaching A Critical Review of The Biological Aspects, Crit. Rev. Oral Biol. Med. 2003, 14, 292 4. Gartner AP, Cortes M, Heyden Rynsch CR, EspinosanC, Sardon S: An Opinion Multi- Central Study on YOTUEL Advanced Whitening System, Quint Int 1989, 20, 2-4 5. Özel Y, Özel E, Attar N, Aksoy G: Diş Hekimliğinde Beyazlatma Ege.Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. 2007, 28, 33-40 6. Pedrigo J, Baratieri L, Arcari M: Contemporary Trends and Techniques in Tooth Whitening, Practical Procedures and Aesthetic Dentistry 2004, 16, 185-192 7. Pretty I.A, Edgar W.M. and Higham S.M: The Effect of Bleaching on Enamel Susceptibilty To Acid Erosion and Demineralisation, British Dental Journal 2005, 198, 285-290 8. Segghi R.R. and Denry I: Effects of External Bleaching on Indentation and Abrasion Characteristics of Human Enamel in Vitro, Journal of Dental Research 1992, 71, 13-40 34

Özgeçmiş: 18.11.1985 yılında Kosova Cumhuriyeti nin Prizren şehrinde doğdum, İlk Okulu Çiriyaz Kardeşler İlk Okulun da, liseyi Luciano Matroni Tıp Meslek Lisesin de tamamladım. 2005 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. 35