Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe giriş ve uygulanma şekli hakkında kanun lâyihası ve Adliye Encümeni mazbatası d/151)



Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM SİCİLE KAYITLI OLMAYAN GEMİLERİN REHNİ İKİNCİ BÖLÜM SİCİLE KAYITLI OLAN GEMİLERİN REHNİ BİRİNCİ KISIM

TİCARİ İŞLETME REHNİ SİCİLİ TÜZÜĞÜ

İçindekiler KIYMETLİ EVRAK. Yirmi Dördüncü Bölüm ESASLAR :

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

Staja Baþlama Ticaret Hukuku Çýkmýþ Soru ve Cevap Gönderen : guliz - 12/05/ :31

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI BİRİNCİ BÖLÜM

(Resmî Gazete ile ilânı : 28. V Sayı: 7218) Kabul tarihi 5394 < 24. V. 1949

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

TTK, Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunu, Yasası

REHİNLİ ALACAKLARDA EŞYA VE GAYRİMENKULÜN AYNINDAN DOĞAN VERGİLERİN TAHSİL SIRALAMASI DEĞİŞTİ

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

14 Türk mevzuatında ticari senetler Bibliyografya... 1 Ehemmiveti... IV. POLİÇE (Genel olarak) ' 65

TİCARî İŞLETME REHNİ KANUNU. Kanun No R. Gazete No Kabulü: R.G. Tarihi:

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONUNUN KONTROLÜNDEKİ ŞİRKETLERİN TASFİYESİNE DAİR YÖNETMELİK

AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL METİNLERİ

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

UMUMĠ MAĞAZALAR KANUNU. Bu Kanun ile ilgili tüzük için "Tüzükler Külliyatı nın. kanunlara göre düzenlenen nümerik fihristine bakınız.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

Kabul Tarihi :

İCRA ve İFLÂS KANUNU

Sirküler, 2013/15. Sayın MeslektaĢımız; KONU: Vadeli Çekler de reeskonta tabi tutulabilir.

Değişiklik Yapılan Madde (1) Bu Tebliğde geçen; (1) Bu Tebliğde geçen;

Y. Doç. Dr. Vural SEVEN. İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı

TİCARET HUKUKU NDA SON VİRAJ

BAKIŞ MEVZUAT TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1 DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: A SIRA NO: 11) BAŞLIK.

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No Kabul Tarihi :

İÇİNDEKİLER TÜRK HUKUKU 1

Dr. Aslı MAKARACI BAŞAK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Yardımcı Doçenti. Taşınır Rehni Sözleşmesi

TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

Tel: Fax: ey.com Ticaret Sicil No : Mersis No: (1) SAYILI TARİFE

TİCARÎ İŞLETME HUKUKU

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

: Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) yayımlandı.

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 59) Resmî Gazete: 14 Mart 2009/ 27169

Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1 de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 11)

7099 Sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı-II

EŞYA HUKUKU. Cilt II REHİN HUKUKU. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE

TAKİP HUKUKU EL KİTABI

LİMİTED ŞİRKETLER. Ortakların sayısı ikiden az ve elliden çok olamaz. (TTK 504)

PRİM TAHSİLAT DAİRE BAŞKANLIĞI TEMMUZ 2009

TİCARİ İŞLETME REHNİ KANUNU (1)

1. -Ortaklık Paylarının ve Ortaklık Haklarının İncelenmesi Birleşmenin, Bölünmenin ve Tür Değiştirmenin İptali ve Eksikliklerin Sonuçları-49

19 Aralık 2012 ÇARŞAMBA. Resmî Gazete. Sayı : TEBLİĞ. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığından: TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞ

2015 Yılı Yargı Harçları

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Bankalar Kanunu Hükümlerine İstinaden Bankacılık İşlemleri Yap

SİRKÜLER RAPOR. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2009/6

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8:

SGK TEFTİŞİNE İLİŞKİN İŞVEREN REHBERİ

Herkes İçin Hukuk: 15 İHTİYATİ HACİZ

"d) Yurdun faaliyet göstereceği bina kurucuya ait ise malik olduğuna dair beyan.

Arkan&Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR VE ORTAKLARININ ŞİRKET AMME BORÇLARININ ÖDENMESİNE İLİŞKİN SORUMLULUKLARI

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

Sirküler Rapor Mevzuat /31-1

Dr. Cengiz Serhat KONURALP İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi. İcra ve İflas Hukukunda İhtiyati Tedbirler

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERİN BORÇLARININ TECİLİ VE BAKANLAR KURULUNA TANINAN TECİL YETKİSİ

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite, sorumluluğu sınırlı olanlara komanditer denir.

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

ĠÇĠN BAKANLAR KURULUNA YETKĠ VERĠLMESĠ HAKKINDA KANUN

HARCIRAH UYGULAMASI HARÇLAR

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

Gemi Alacaklısı Hakkı ve Gemi İpoteği Hakkında 1993 Cenevre Sözleşmesi ve Yeni Türk Ticaret Kanunu

İdari Para Cezaları (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası)

AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

Anonim Şirket ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluk Durumları

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/182 Ref: 4/182

UŞAK TİCARET VE SANAYİ ODASI TİCARET SİCİL BÖLÜMÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

SÖRMAŞ SÖĞÜT REFRAKTER MALZEMELERİ ANONİM ŞİRKETİ ANA SÖZLEŞME TADİL METNİ TASLAĞI

Yeni TTK na Göre Şirket Birleşmeleri ve Bölünmeleri. Mustafa TAN E. Gelirler Başkontrolörü YMM

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2012 YILI )

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU NDA 6335 VE 6353 SAYILI KANUNLARLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

S İ R K Ü L E R : / 2 8

Tİ CARET HUKUKU SORU TAHMİ NLERİ

KONU : 56 SERİ NO LU DAMGA VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANMIŞTIR.

KARŞILAŞTIRMALI YENİ TÜRK TİCARET KANUNU & MEVCUT TÜRK TİCARET KANUNU BAŞLANGIÇ HÜKÜMLERİ

21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58 inci maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

Muharrem İLDİR Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Kanun No Kabul Tarihi :

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/33 Ref: 4/33. Konu: ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN YAYINLANMIŞTIR

Transkript:

Devre : X İçtima : 2 S. SAYISI : 199 Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe giriş ve uygulanma şekli hakkında kanun lâyihası ve Adliye Encümeni mazbatası d/151) t T. C. Başbakanlık 2. VII. 1952 Muamelât Umum Müdürlüğü Tetkik Müdürlüğü Sayı: 71/1886, 6/1873 Büyük Millet Meclisi Yüksek Başkanlığına Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe giriş ve uygulanma şekli hakkında Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca 3.VI. 1952 tarihinde Yüksek Meclise sunulması kararlaştırılan kanun tasarısının gerekçesiyle birlikte sunulmuş olduğunu saygılarımla arz ederim. Başbakan A. Menderes GEEEKÇB Yeni Türk Ticaret Kanununun uygulanmasını kolaylaştırmak ve kanun yürürlüğe girmeden önce yapılan muamelelerin ve meydana gelmiş olan müesseselerin hukuki durumunu açık hükümlere bağlamak maksadiyle hazırlanmış olan işbu kanun iki-bölümden ibarettir. I - îlk bölümün ihtiva ettiği intikal hükümleri Medeni Kanunun sureti meriyet ve şekli tatbiki hakkında kanundaki esaslara uygun olarak tanzim edilmiştir. Kanunun makabline şâmil olmaması esası kabul edilmekle beraber bu esasın bâzı istisnaları teklif edilmiştir. Bu istisnalar bilhassa âmme menfaati mülâhazasiyle münasip görülmüştür. II - Kanunun ikinci bölümü Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi yüzünden kaldırılması veya değiştirilmesi lâzımgelen diğer kanunların hükümlerini ihtiva etmektedir. 1. Kaldırılması teklif edilen Borçlar Kanununun maddelerine tekabül eden hükümler yeni Ticaret Kanununda mevcuttur. Borçlar Kanununun 179 ve 180 nci maddelerinin tercümesi düzeltilerek yeni Ticaret Kanununun esaslarına uygun bir şekilde kaleme alınmıştır. (Ticaret Kanununa mütaallik gerekçe $ 16 Be). Kaldırılmış olan Ticaret Kanununun 845 nci maddesi ipka edilmiş olan Borçlar Kanununun 416 ncı maddesine nazaran daha geniş olduğundan Borçlar Kanununun 416 ncı maddesi dışında kalan haller hakkında yeni 430 neu madde teklif edilmiştir. (Madde 40, No. 1) Komisyon sözleşmesinde vekâlet hükümleri de tatbik olunduğundan vekâlet veren kimsenin (âmir) olarak değil (müvekkil) olarak adlandırılması iktiza eder. (Madde 40, No. 2) 453 ncü maddeye eklenmiş olan yeni fıkra, kaldırılmış olan Ticaret Kanununun 100 ncü maddesinin yerine geçmiştir. (Madde 40, No. 3) 2. İcra ve İflâs Kanununun bâzı maddelerinin teklif edilen şekilde değiştirilmesine sebep, gemi üzerindeki akdî rehin haklarına ipotek mahiyetinin verilmiş olmasıdır. Diğer değişiklikler yalnız eski terimlerin yerlerine yenilerinin konmasından ibarettir. (Madde 41, No. 1-12, 16, 18, 21) Ticari rehin hakkındaki özel kaideler kaldırıldıktan sonra 27. V. 1933 gün ve 2228 sayılı Kanunla 45 nci maddeye eklenmiş olan son fıkranın hikmeti vücudu kalmamıştır. Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye'deki malları iflâsa tâbi olduğun-

2 dan yetkili mahkemenin gösterilmesi faydalı görülmüştür. (Madde 41 No. 13) Kooperatifler, kanunlarına bakılmaksızın ticaret ortaklığı mahiyetini haiz olduğu ve limitet ortaklıkların da yalnız esas sermayeleriyle mesul oldukları için kanunun 179 ve 200 ncü maddelerinin değiştirilmesi lâzımgelmiştir. (Madde 41, No. 15, 17) Kolektif ve komandit ortaklıklar mevzuatımıza göre tüzel kişiliğe sahibolduğundan 345 nci maddenin son fıkrası kaldırılmıştır. İhtiyati haciz hakkındaki teklif edilen hüküm gemi alacağının hukuki mahiyetinden istihracedilen zaruri bir neticedir. (Madde 41, No. 20) Kambiyo senetleri hakkındaki takipte teminat, takibin konusunu teşkil edemediğinden buna dair hüküm kaldırılmıştır. (Madde 41, No. 14) Yeni Ticaret Kanununun 468 nci maddesiyle güdülen maksadı temin etmek üzere, anonim ve sair ticaret ortaklıkları tarafından müstahdem ve işçileri lehine ayrılmış olan yardım akçelerine mütaallik borçları ikinci sıraya dercetmek zaruri görülmüştür. (Madde 41, No. 19) 3. Denizde Can ve Malkoruma hakkındaki Kanunun tadillerine gelince : Ticaret Kanununa mütaallik gerekçede ($ 37 1 I) gösterildiği gibi (denize elverişlilik) başka, (yola elverişlilik) başka bir şeydir. Bu tefrik adı geçen kanunda da fiilen yapılmış olduğu halde her nedense (denize elverişlilik belgesi) tâbiri değil, sehven (yola elverişlilik belgesi) 'tâbiri kullanılmış ki bu hata Ticaret Kanunu tasarısının 817 nci maddesine uygun olarak düzeltilmiştir. Deniz raporunun tesbit şekli Alman mehazına uygun ve maksada elverişli bir tarzda Ticaret Kanunu tasarısının 982-985 nci maddelerinde düzeltildikten sonra 4922 sayılı Kanunun 13 ncü maddesinin son cümlesinin kaldırılması ve aynı maddenin ilk cümlesiyle 27 nci maddenin yazılış şeklinin yeni hükümlere göre değiştirilmesi lâzımgelmiştir. 4. Ceza Kanununun 201 nci maddesinin birinci fıkrasının yeni şekli, maddenin mânasını tahrif eden bir tercüme hatasının düzeltilmesinden ibaredir. 349 ncu maddenin 2 nci fıkrasına gelince : Bugünkü şekil kambiyo senetleriyle emtia senetlerinin tedavül emniyetini kâfi derecede temin edemediğinden fıkra, 1947 de Brüksel'de toplanmış olan Sekizinci Ceza Hukuku Birleştirilmesi Milletlerarası Konferansında teklif edilen projeye uygun olarak değiştirilmiştir. 5. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 11 nci maddesinin tadiline sebep; gemi ile yajpılmış olan ticaret işlerinde, geminin kayıtlı bulunduğu yerin değil, belki bağlama limanının merkez yerini teşkil etmesidir. ( S. Sayısı : 199 )

BİRİNCİ BÖLÜM İntikal hükümleri A) Genel hükümler I) Kanunun makabline şâmil olmaması 1 - Esası a) Hâdise ve muameleler ~ 3 HÜKÜMETİN TBKLÎFÎ Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe giriş ve uygulanma şekli hakkında kanun tasarısı MADDE 1. Bu kanunda aksi hüküm bulunmadıkça: 1. Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önceki hâdiselerden doğmuş olan hukuki neticeler bu hâdiselerin vukuları zamanında yürürlükte olan kaideler; 2. Zikri geçen tarihten önce yapılmış olan muamelelerin hüküm ifade edip etmemeleri ve hukuki neticeleri bu tarihten sonra dahi vukuları zamanında yürürlükte olan kaidelere; 3. Zikri geçen tarihten sonra vukubulmuş olan hâdiseler ise yeni kaidelere; tâbidir. b) Sözleşmelerin şekli MADDE 2. Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önce yapılan bir sözleşme; şekli itibariyle yeni kaidelere uymasa dahi muteber kalır. c) Zamanaşımı MADDE 3. Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önce başlamış olan zamanaşımı ve hakkı düşürme süreleri eski kaidelere tâbidir. Şu kadar ki, yeni kaidelerin tâyin ettiği süreler eskilerinkinden dûn ise sürelerin cereyanı ancak bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren başlar. Aynı ândan itibaren zamanaşımı ve hakkı düşürmenin diğer bütün hususları da yeni kaidelere tâbidir. 2. İstisnaları a) Muhtevası kanunca tanzim edilmiş münasebetler MADDE 4. Muhtevası tarafların arzu ve iradeleri nazara alınmaksızın kanunca tanzim edilen hukuki münasebetler yeni kanunun yürürlüğe girmesinden önce vücut bulmuş olsa bile kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yeni kaidelere tâbidir. b) Yeni kaidelere göre talep haklarım doğuran hâdiseler MADDE 5. Eski kanun yürürlükte iken vukubulmuş olup da Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önce hukukan himaye edilmiş bir talep hakkına vücut vermemiş olan hâdiselerin hukuki neticeleri yürürlük tarihinden itibaren yeni kaidelere tâbidir. II - Atıflar MADDE 6. işbu kanunla Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe ıgirmeleriyle kaldırılmış veya değiştirilmiş sayılan maddelere diğer mevzuat tarafımdan yapılmış olan atıflar zikri geçen maddelere tekabül eden kaidelere yapılmıç gibi telâkki olunur. III - Ticari dâvalar MADDE 7. Türk Ticaret Kanununun ticari dâvalara mütaallik 4 ve 5 nci maddeleri kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan dâvalarda uygulanır. Şu kadar ki : 1. Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki muamele ve işlere mütaallik deliller ve bunlarm ikamesi hakkında eski kaideler; 2. Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olup da yürürlük zamanında kesin hükme bağlanmamış dâvalar hakkında ise ticaret mahkemelerinin iş sahasına mütaallik 5 nci maddenin son fıkrası uygulanır. IV Ticari rehnin paraya çevrilmesi MADDE 8. Ticari rehnin paraya çevrilmesi hakkında Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce vâki olan taleplere vukuları zamanındaki kanunun hükümleri uygulanır. ( S. S&ym : 199 )

B. Özel hükümler I - Tüzel kişilik MADDE 9. Türk Ticaret Kanununa tâbi olan tüzel kişilerin haklardan istifade ehliyetlerinin şümul ve derecesi, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yeni kaidelere göre tesbit olunur. // - Kanuni faiz MADDE 10. Türk Ticaret Kanununun ticari işlerdeki kanuni faize anütaallik 9 ncu maddesi, borcun oluş zamanına bakılmaksızın vâde bitimi veya ihtar günü kanunun yürürlüğe girmesinden sonra olan (borçlar hakkında uygulanır. Şu kadar ki, verilen avans veya yapılan masraflar için kanuni faiz istenir veyahut sözleşmede muayyen faiz miktarı tâyin edilmiyerek kanuni faizin verilmesi kararlaştırılmışa bu nevi borçların oluşları zamanındaki kanuni faize mütaallik kaideler uygulanır. III.- Ticari satım MADDE 11. Türk Ticaret Kanununun temerrüt halinde bulunan alıcıya karşı caiz olan tedbirlere mütaallik 25 nci maddesinin 2 nci bendi, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemelerce verilecek satış izinleri hakkında uygulanır. IV - Hapis hakkı MADDE 12. Türk Ticaret Kanununun tanıdığı hapis hakkı kanunun yürürlüğe girmesinden önce alacaklının eline geçmiş olan mallar hakkında dahi cari olacağı gibi zikri geçen andan önce meydana gelmiş alacaklar için de uygulanabilir. V - Ticaret sicili 1. Genel olur ak MADDE 13. Eski kaidelere göre tutulan ticaret sicilleri yeni kanunun uygulanışı bakımından da ticaret sicili sayılır. Türk Ticaret Kanununun 28 nci maddesi saklıdır. Ticaret sicilindeki kayıtların ilânı hakkında, kaydına tâbi olan hususun vukubulduğu zamandaki kaideler uygulanır. KS.--.Sa2 2. Ticaret unvanı MADDE 14. Türk Ticaret Kanunu gereğince bir ticaret unvanı seçerek işletmelerini ve varsa şubelerini ticaret siciline kaydettirmeye mecbur olup da kanunun yürürlüğe girmesinden önce bu görevi: 1. Eski kaidelere uygun bir surette tamamlamış olanların hakları saklı kalmaktadır. Şu kadar ki, bunlar hakkında yeni kanunun 42 nci maddesinin 2-4 ncü fıkralariyle 45, 47 ve 50 nci maddeleri cari olacağı gibi kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ticaret unvanına mütaallik ilâve, değişme ve devirler hakkıoıda yeni kaideler uygulanır. 2. Hiç veya eski kaidelere uygun bir surette yapmamış olanlar kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde kayıt muamelesini yeni kaideler uyarınca yapmaya mecburdurlar. Bu süre geçtikten sonra kanunun 35 ve 40 nci maddeleri uygulanır. 3. İsletme adı MADDE 15. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanında bir işletme adını kullanıp da bunu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde tescil ettirmezse kullandığı işletme adı üzerindeki hakkını kaybedeceği gibi hakkında kanunun 53 ve 54 ncü maddeleri uygulanrı. 4. Tüccar memuru ve tüccar mümessilleri MADDE 16 Umumi vekâlete istinaden (tüccar memuru) veya (tüccar mümessili) sıfatiyle ticaret siciline kaydolunan kimseler (ticari mümessil) sayılır. Umumi vekâlete istinadetmeksizin (tüccar memuru) veya (tüccar mümessili) sıfatiyle ticaret siciline kaydolunan kimseler (ticari vekil) sayılır. Mezkûr kayıtlar Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden üç ay sonra re'sen silinir. Meğer ki ilgili tacir mezkûr kimseleri ticari mümessil olarak tâyin ettiğini aynı süre içind'e ticaret sicili memurluğuna gereği gibi bildirmiş ola. 5. Kolektif ve komandit ortaklık MADDE 17 Ortak olmamakla beraber kolektif ve komandit ortaklığı idare hak ve ı : 199)

görevini haiz olan kimse (ticari mümessili) sayılır. VI - Ticari defterler MADDE 18 Türk Ticaret Kanununun ticari defterlere mütaallik bölümünden: 1. 66, 67, 69, 70, 71, 76, ve 77 nci maddeleri kanunun yürürlüğe girmesi gününde veya o günden sonra başlıyan iş yılı; 2. 72, 75, 457-469, 489 ve 453 ncü maddeleri kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak envanter ve bilançolar; 3. 78 nci maddesi kanunun yürürlüğe girmesinden sonra toplanan kurulları; 4. 79-86 nci maddeleri kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olupta yürürlüğe girmesi zamanında kesin hükme bağlanmamış dâvalar; hakkında uygulanır. 68 nci maddedeki saklama süresi hesabına kanunun yürürlüğe girmesinden önce geçen süre dâhil olur. VII - Anonim ortaklık * 1. Genel olarak MADDE 1,9. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanında ticaret sicilline kaydedilmiş olan anonim ortaklıklar hakkında yeni kanunun 317-346, 360-363, ( 370, 374, 385 398 nci maddeleriyle ana sözleşmelerinin hükümlerine aykırı olmıyan diğer maddeleri de uygulanır. Yeni kanunun denetçilerin haiz olmaları lâzımgelen niteliklere mütaallik 347 nci maddesinin 4 ncü fıkrası kanunun yürürlüğe girmesinden sonra seçilecek olan denetçiler hakkında uygulanır., 2. Ana sözleşmenin yeni kaidelere uydurulması MADDE 20. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanında ticaret siciline kaydedilmiş olupta ana sözleşmeleri yeni kaidelere uymıyan anonim ortaklıklar zikri geçen andan itibaren bir yıl içinde ana sözleşmelerini yeni kaidelere uydurmazlarsa işbu kanunun 23 ncü maddesi saklı kalmak üzere btı sürenin geçmesiyle münfesih sayılır. Esas sermayesi yüz bin Türk lirasından aşağı olan bir anonim ortaklık Türk Ticaret Kanu- 5 XS, Sayı» ;19») nunun 563 ncü maddesi uyarınca bir limitet ortaklığa çevrilirse aynı kanunun 554 ncü maddesi, ve eğer esas sermaye yüz bin liraya kadar çoğaltılırsa aynı kanunun 391 nci maddesi uygulanmaz. Bu maddedeki işlere mütaallik genel kurul kararları hakkında yeni kanunun 388 nci maddesinin 4 ncü fıkrasının son cümlesiyle 5 ve 6 nci fıkraları uygulanır. Bakanlar Kurulunun müsaadesi alınmıyacaktır. 3. Müstahdem ve işçiler lehinde yardim akçesi MADDE 21. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce anonim ortaklığı müstahdem ve işçileri için yardım sandıkları ve sair yardım tesisatı kurulmuş ve idamesi maksadiyle akçe ayrılmış ise akçeye tahsis olunan mallar, zikri geçen andan itibaren bir yıl içinde, ortaklık mallarından ayrılacak ve bunlarla Medeni Kanun hükümleri gereğince bir tesis kurulacaktır. Türk Ticaret Kanununun 468 nci maddesinin 3 ve 4 ncü fıkraları da uygulanır. 4. Ortaklıkça iktisabedilmiş olan pay senetleri a MADDE 22. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanında kendi paylarına malik olan anonim ortaklık hakkında yeni kanunun 329 ncu maddesinin son fıkrası uygulanır. 5. Pay senetlerinin itibari kıymeti MADDE 23. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce anonim ortaklıklar tarafından çıkarılmış olup da itibari kıymeti yüz Türk lirasından aşağı olan pay senetleri ileride de muteber olacağı gibi zikri geçen andan itibaren üç yıl içinde yapılacak olan esas sermayenin azaltılmasından dolayı pay senetlerinin itibari kıymeti yüz Türk lirasından aşağı olabilir. Şu kadar ki, birinci fıkraya göre muteber sayılan pay senetlerinin en az yirmi lira veya yirmi liranın misli olması lâzımdır. VIII - Sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklık MADDE 24. îşbu kanunun anonim ortaklıklara mütaallik 19-23 ncü maddeleri Türk Ticaret Kanununun 476 nci maddesinin çizdiği çer-

-e çeve içinde sermayesi paylara bölünmüş kornan- dit ortaklıklar hakkında da uygulanır. IX - Kooperatif ortakhk MADDE 25. işbu kanunun anonim ortaklıklara mütaallik 19-22 nci maddeleri Türk Ticaret Kanununun 489 ncu maddesinin çizdiği çerçeve içinde kooperatif ortaklıklar hakkında da uygulanır. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde 492 nci maddesinin son fıkrasının birinci cümlesi uyarınca ortaklar listesinin ticaret siciline tevdii mecburidir. Ay-^ nı fıkranın son cümlesi bu liste hakkında uygulanmaz. X - Limitet ortakhk MADDE 26. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanında ticaret siciline kaydedilmiş olup da, ortaklık sözleşmeleri yeni kaidelere uymıyan limitet ortaklıklar zikri geçen andan itibaren bir yıl içinde ortaklık sözleşmelerini yeni kaidelere uydurmaya ve lazımsa esas I sermayelerini kanunun 507 nci maddesinde yazılı miktara kadar çoğaltmaya mecburdurlar. Aksi takdirde bu sürenin geçmesiyle münfesih sayılırlar. Bu süre içinde de yeni kaideler uygulanır. Meğer ki, ortaklık sözleşmesinin hükümlerine aykırı olsun. Şu kadar ki, ortaklık sözleşmesinin hükümlerine aykırı olsa dahi yeni kanunun 540-547 nci maddeleri kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren uygulanır. Eski sözleşmeyi yeni kaidelere uydurma işleri hakkında yeni kanunun 513 ncü maddesinin 2 nci fıkrası uygulanmaz. XI - Kıymetli evrak 1. Nama yazûı senetler I MADDE 27. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce nama yazılı senet ola- I rak tanzim edilen tasarruf cüzdanı; depo senetleri gibi evraka borçlu sarahaten, evrak ibraz I edilmeden veya iptal kararı alınmadan borcunu I yerine getirmiyeceğine dair bir ihtirazi kayıt koymamış olsa bile yeni kanunun 569 ncu maddesi zikri geçen evrak hakkında da uygulanır. i M. Emnbiyo ««netleri MADDE 28. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce tanzim edilen kambiyo senetleri bütün hususlar itibariyle eski kaidelere tâbidir. Şu kadar ki, zikri geçen andan sonra çekilecek protestolar hakkında yeni kaideler uygulanır. 3. Emtia senetleri MADDE 29. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce tanzim edilen konişanentü, makbuz senedi, varant, taşıma senedi gibi emtiayı temsil eden senetler bütün hususları itibariyle eski kaidelere tâbidir. XII - Denig ticarşti 1. Gemi sicüi a) Genel olarak MADDE 30. Türk Ticaret Kanununun 865 nci maddesi saklı kalmak şartiyle eski kaidelere göre tutulan gemi sicilleri yeni kanunun uygulanışı bakımından da gemi sicili sayılır. b) Âmme itimadı prensibi MADDE 31. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanında gemi sici'inin muhtevası gerçek hukuki duruma uymadığı takdirde sicil kaydına istinadeden kimse; hakkı tescil edilmemiş veya yanlış tescil edilmiş yahut hüjriimsüz bir takyit veya tahdidin tescili neticesinde hakkına dokunulmuş bulunan kimseye karşı Türk Ticaret Kanununun 885 nci maddesi hükmünü dermeyan edebilir. Meğer ki, bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren cereyan etmeye başlıyan üç aylık süre içinde gemi sicilinin kaydı tâdil edilmiş veyahut bir muhalefet şerhi verilmiş ola., 2. Gemi a) Mülkiyeti tebeddülü MADDE 32. Gemi mülkiyetine mütaallik bir tebeddül gemi siciline geçirilmek üzere Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce sicil memurluğuna bildirilmiş ise değişikliklerin teseiîî hakkındaki eski hükümler uygulanır.

b) îktisabi zaman a %rm 7 MADDE 33. Gemiler hakkındaki iktisabi zamanaşımı yürürlüğe girmesinden itibaren Türk Ticaret Kanununa tâbidir. Şu kadar ki eski kanun yürürlükte bulunduğu zaman, yeni kanunda dahi muteber bîr zaman aşımı başlamış olduğu takdirde yeni kanunun yürürlüğe girmesine kadar geçen süre yeni kanunun kabul ettiği zaman aşanı süresine mütenasiben mahsubedilir. c) Gemi refrni MADDE 34. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanında gemi sicilinde kayıtlı bulunan rehin hakkı o andan itibaren (gemi ipoteği) sayılır. Zikri geçen zamanda bir gemi ipoteğine sahibölan alacaklı, derece sırasına göre ön gelenin veya aynı derecede bulunan diğer bir gemi ipoteğinin sükutu halinde bunun terkinini, Türk Ticaret Kanununun 932 nci maddesine göre kendi lehinde bir şerh mevcutmuş gibi istemek hakkını haizdir. Zikri geçen zamanda bir gemi payı üzerindeki rehin hakkı o andan itibaren bir hak üzerindeki Tehin hakkı sayılarak hakkında Medeni "Kanunun 868-875 nci maddeleri uygtûanır. d) Cebri icra MADDE 35. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce bir genrinin cebrî satışına hükmedilmiş veya yapılmakta olan bir gemi haczedilmiş ise paraya çevrilme iıususunda eski hükümler uygulanır. 3. Deniz raporu MADDE 36. Türk Ticaret Kanununun deniz Taporuna mütaallik 982-985 nci maddeleri kanunun yürürlüğe girmesinden önce vukubulan ve fakat o zaman rapora henüz bağlanmamış olan hâdiseler hakkında uygulanır. 4. Dispeç MADDE 37. Türk 'Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce vukubulan hâdiselere mütaallik dispeçler eski kaidelere tâbidir. Dispeç ile ilgili olan taşıma sözleşmelerinden yalnız bîri, zikri geççn andan önce yapılmışsa bu andan (&Saw n49j>) sonra "vukubulan hâdiselere mütaallik dispeç dahi eski kaidelere tâbidir. 5. Tabyanın tazminat borcunun en yüksek haddi MADDE 38. Para kıymetinin değişmesi halinde bıkanlar Kurulu, Türk Ticaret Kanununca 1114 ncü maddesinde tesbit edilen tazsnv nat borcunun en yüksek haddini Hali» icabına uygun olarak yeniden tesbit etmeye yetkilidir. XIII - Sifföftatar MADDÎT39. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi zamanmda mevcudolup da kanunun 1264 ncü maddesine aykırı sigorta sözleşmeleri, eski kaidelere göre muteber oldukları takdirde eskiden gibi hüküm ifade «der. Yenilenmeleri halinde yeni kaideler uygulanır. ÎKÎNCI BÖLÜM Diğer kanunların kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümleri Birinci Kısım Böfçfor Xfrft»ft«MADDE 40. Borçlar Kânununun 48 nei maddesiyle 103 ncü maddesinin son cümlesi ve 431-448 nci maddeleriyle 473 ve 477 nci maddelerinin 2 nci fıkraları kaldırılmış ve 179, 180, 416, 430 ve 453 ncü maddeleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 1. 179, 180 ve 430 ncu maddelerin yeni şekilleri : Bir mamelekim, veya bir işletmenin temi^mkü Madde 179. Bir mameleki veya bir ticari işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte temellük eden kimse bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilân ettiği tarihten itibaren onlara -karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mesul olur, Şu kadar ki, iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisiyle birlikte müteselsilen mesul kalır; bu müddet muaccel borçlar için'ihbar veya ilân tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Borçların bu suretle naklinden doğan hükümler tek bir borcun nakli akdinden mütevellit olan hükümlerin aynıdır. Bir ticari işletmenin diğeriyle birleşmesi ve şeklini değiştirmesi Madde 180. Ticari bir işletme diğer bir işletme ile, aktif ve pasiflerin karşılıklı olarak temellükü suretiyle birleştirilirse, her iki işletmenin alacaklıları bir mamelekin temellükünden doğan hakları haiz olup bütün alacaklarını yeni işletmeden istifa edebilirler. Evvelce gerçek veya tüzel bir kişiye aidolup da kolektif veya komandit ortaklık haline konulan ticari bir işletmenin borçları hakkında da aynı hüküm tatbik olunur. Diğer komisyon işleri Madde 430. Malzemesi iş sahibi tarafından verilmek suretiyle imal edilecek menkul eşya hakkındaki komisyon işleri, eşya mislî şeylerden olmasa da, alım ve satım komisyonu hükmündedir. Alım ve satım komisyonu sayılmıyan işleri ücret mukabilinde kendi namına ve müvekkili hesabına deruhde eden alım ve satım komisyoncusu ile'komisyon işlerini kendisine sanat etmeyip bunları arızi olarak deruhde eden tacir hakkında da bu babın hükümleri tatbik olunur. Taşıma işleri komisyonculuğu hususi hükümler mahfuzdur. hakkındaki 2. 416-429 ncu maddelerdeki (âmir) kelimesinin yerine (müvekkil) kelimesi geçmiştir. 8 ' Madde 28. Gayrimenkul dâvalarında davacının lehine hüküm sadır olduğu takdirde mahkeme davacının talebine hacet kalmaksızın hükt(s. Sayıaı : 199) 3. 453 ncü maddeye şu fıkra eklenmiştir : Mağaza içinde müşterilerin kolaylıkla görebilecekleri şekilde, aksi ilân edilmedikçe toptan, yari toptan, veya perakende satış mağazası memur ve müstahdemleri o mağazanın mûtat Satış muamelelerinin hepsini icra ve ifasına, bunların ifa edilmesi veya hiç, yahut gereği gibi ifa edilmediği hakkındaki beyanlarla mukavelelerin ifası için teslim edilen mallara dair ayıp ihbarlarını ve muamelelerle ilgili bütün ihtar, ihbar gibi hak koruyan beyanları mağaza sahibi namına kabule ve yapmaya salahiyetli sayılırlar. Şu kadar ki, kendilerine sarih mezuniyet verilmedikçe mağaza dışında ve eğer kasa memuru varsa mağaza içinde de semeni talep ve kabzedemezler. İkinci Kısım İcra ve İflâs Kanunu, MADDE 41. İcra ve iflâs Kanununun 45 ve 345 nci maddelerinin son fıkraları kaldırılmış ve 23, 26, 27, 28, 29, 31, 43, 45, 73, 94, 97, 136, 144, 153, 154, 167, 168, 173, 176, 179, 190, 191, 200, 206, 257 ve 288 nci maddeleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 1. 23 ncü maddenin yeni şekli şudur : Kanundaki ıstılahlar Madde 23. Bu kanunun uygulanmasında : (ipotek) tâbiri ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, gemi ipoteklerini eski hukuk hükümlerine göre yapılmış gayrimenkul rehinlerini, gayrimenkul mükellefiyetlerini, bâzı gayrimenkul üzerindeki hususi imtiyazları ve gayrimenkul teferruatı üzerine rehin muamelelerini, (Menkul rehni) tâbiri teslimi meşrut rehinleri, hayvan rehinlerini, hapis hakkını, alacak ve sair hakların terhini, Sadece (rehin) tâbiri, (ipotek) ve (menkul rehni) tâbirlerine giren bütün menkul ve gayrimenkul rehinlerini ihtiva eder. (Gayrimenkul) tâbiri gemi siciline kayıtlı olan gemilere de şâmildir. 2. 26 nci maddedeki (gemi) tâbirinin yerine (gemi siciline kayıtlı olan gemi) kelimeleri geçmiştir. 3. 27 nci maddeye şu fıkra eklenmiştir : Gemi siciline kayıtlı olan gemi borçlunun yedinde bulunmazsa alacaklı borçlunun gemiyi işgal etmekte olan şahsa karşı sahibolduğu hakları haiz olur. Şu kadat ki gemi üçüncü bir şahıs tarafından dâvadan sonra ve hükümden önce gemi siciline geçirilmiş bir akde müsteniden işgal edilmekte ise birinci fıkranın hükmü tatbik olunur. 4. 28 nci maddenin yeni şekli şudur : Gayrimenkul dâvalarında hükümlerin tapu ve gemi sicili dairelerine tebliği

mün tefhimi ile birlikte hulâsasını tapu veya gemi sicili dairelerine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan gayrimenkul veya geminin kaydına şerh verir. Gayrimenkul dâvası ileride davacının aleyhine kesinleşirse mahkeme derhal bu hükmün hulâsasını da tapu veya gemi sicili dairesine bildirir. 5. 29 neu maddenin yeni şekli şudur : Gayrimenkul hakkındaki hükümden sonra yedin tebeddülü Madde 29. Hükmün tapu veya gemi sicili dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra muamelelerine tesiri olmaz. Hükümde gösterilen şey kimin yedinde ise ondan alınıp alacaklıya teslim olunur. Şu kadar ki o yer veya gemide bulunan üçüncü şahıs yedini veya mülkiyetini borçludan telâkki etmeyi doğrudan doğruya işgal ettiğine dair tapu veya gemi sicili kaydı gösterirse mahkemeye müracaatla dâva açması için kendisine yedi gün mühlet verilir. Bu müddet içinde dâva açılırsa icra geri bırakılır. 6. 31 nci maddenin yeni şekli şudur : İrtifak haklariyle gemi üzerindeki haklarına mütedair ilânlar intifa Madde 31. Bir irtifak hakkının veya gemi siciline kayıtlı olan bir gemi üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasına yahut öyle bir hakkın tahmiline mütedair ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 ncü maddede yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilâmın hükmü zorla icra olunur. 7. 43, 45, 73, 167, 173, 176 ve 191 nci maddelerde (emre muharrer senet) tâbirinin yerine (bono) tâbiri geçmiştir. 8. 94 ncü maddenin 2 nci fıkrasının yeni şekli şudur : Borçlunun reddetmediği miras ve başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet ve diğer ayni hakların borçlu namına tescili, alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairelerine ve icabında mahkemeye bildirir. ( S. Sayısı : 199 ) 9. 97 nci maddenin 7 nci fıkrasının yeni şekli şudur : Kiralanan yer veya gemilerdeki hapis hakkına tâbi eşyaya mütaallik istihkak dâvaları Borçlar Kanununun 268 nci maddesinin birinci fıkrasında yazılı hükümlere (uygun) olmadıkça talik emri verilemez. 10. 136'nci maddenin yeni şekli şudur : Gemiler hakkında Madde 136. Gemi siciline kayıtlı olan gemilere de şâmil olan bu faslın hükümlerinin uygulanışı bakımından (tapu) ve (tapu sicilli) tâbirleri (gemi sicilini); (irtifak hakkı) tâbiri ise gemi üzerindeki intifa hakkını ihtiva eder. 11. 144 ncü maddeye şuı fıkra eklenmiştir : Gemi siciline kayıtlı olan bir gemiyi paraya çeviren icra dairesi o gemi üzerindeki ipotek ve intifa haklarına dair kayıtların gemi sicilinden terkin ve nakillerini de yaptırır. 12. 153 ncü maddeye şu fıkra eklenmiştir: Türk Ticaret Kanununun gemi ipoteği hakkındaki 930 ve 931 nci maddeleri saklıdır. 13. 164 ncü maddeye şu fıkra eklenmiştir: Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmeler hakkında salahiyetli merci, Türk Ticaret Kanununun 42 nci maddesinin 4 ncü fıkrası gereğince tâyin edilen temsilcinin ikametgâhı n- daki icra dairesidir. 14. 168 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci bendinin yeni şekli şudur: 2. Borç ve masrafların beş gün içinde Ödenmesi. 15. 179 ncu maddenin yeni şekli şudur: Anonim, Limited ve kooperatif ortaklıkların iflâsı Madde 179 Anonim, Limited ve kooperatif bir ortaklığın borçları mevcut ve alacağından ziyade olduğu ortaklığın yönetim ve temsilile görevli kimseler ve ortaklık tasfiye halinde ise tasfiye memurları tarafından beyan veya alacaklı tarafından ispat edilirse Önce takibe hacet kalmaksızın iflâsına karar verilir. 16. 190 mcı maddenin son fıkrasının yeni şekli şudur: Bu mallar iflâsın ilânından evvel taşıma senedi, konişmento, makbuz senedi, varant gibi emtiayı temsil eden bir senetle hüsnüniyet sahibi

üçüncü bir şahsa satılmış veya rehnedilmiş olursa bunlar geri alınamaz. 17. 200 ncü maddenin son fıkrasının yeni şekli şudur: Anonim, limited ve kooperatif bir ortaklığın iflâsı halinde ana sözleşme gereğince verilmesi lâzımgelen pay bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımları veya konması taahhüt edilen ve fakat konmamış olan sermaye, ortaklığın borçlariyle takas edilemez. 18. 206 neı maddenin 3 ncü fıkrasına şu cümle eklenmiştir :. Alacakları gemi ipoteği ile temin edilmiş olan alacaklılarla gemi alacaklıları hakkında bu hususlara mütaallik Türk Ticaret Kanununun Özel hükümleri tatbik olunur. 19. 206 ncı maddenin 4 ncü fıkrasının (ikinci sıra) adlı bendine şu hüküm eklenmiştir : Patronların; müstahdem ve işçiler için yardım sandıklan ve sair yardım tesisatı kurulması ve idamesi maksadiyle ayrılmış ve tesis olarak tüzel kişiliği kazanmış yardım akçelerine olan borçlan. 20. 257 nci maddeye şu fıkra eklenmiştir : Gemi alacaklıları Ticaret Kanununun 1236-1240 ncı maddelerinde yazılı bulunan şey ve alacaklardan başkalarını ihtiyaten haczettiremezler. 21. 288 nci maddenin birinci fıkrasının yeni şekli şudur : Tetkik merciince mühlet ilân olunur ve icra dairesiyle tapu ve gemi sicili idarelerine bildirilir. Borçlu tacirden ise ticaret sicili memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise liman idaresine de haber verilir. Üçüncü kısım Denizde Can ve Mal Koruma hakkında Kanun MADDE 42. 10. Yi. 1946 gün ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki Kanunun 4, 5, 6, 13, 20 ve 27 nci maddeleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir : 1. 4, 5, 6 ve 20 nci maddelerdeki (yola elverişlilik belgesi) kelimelerinin yerine (denize elverişlilik belgesi) kelimeleri geçer. 2. 13 ncü maddenin yeni şekli şudur : (S: Sayı^i 190) Madde 13. Türk Ticaret Kanununun 980 ve 984 ncü maddeleri gereğince yetkili mahkemeye deniz raporu tesbit ettirmekle ödevli her kaptan, bu raporun tasdikli bir suretini d«kazadan sonra uğradığı, liman başkanlığı bulunan ilk limanda, liman başkanlığına verir. 3. 27 nci maddenin yeni şekli şudur : Madde 27. Türk Ticaret Kanununun deniz kazalarından bahseden bölümünün (çatma) ve (kurtarma ve yardım) kısımlariyle Belediye Kanununun 15 nci maddesinin 9 ncu fıkrası ve Umumi Hıfzıssıhha Kanununun gemilerin sağlık bakımından denetlenmesine ait hükümleri saklıdır. Dördüncü kısım Ceza Kanunu MADDE 43. Ceza Kanununun 201 nd maddesinin birinci fıkrasiyle 349 ncu madde* sinin 2 nci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 1. 201 nci maddenin birinci fıkrasının yeni şekli şudur : Madde 201 : Herkim cebrüşiddet veya tehdit ile sanat veya ticaret, serbestisini her ne suretle olursa olsun tahdit veya menederse bir aydan iki seneye kadar hapis ve otuz liradan yüz elli liraya kadar ağır para cezasına mahkûm olur. 2. 349 ncu maddenin 2 nci fıkrasının yeni ekli şudur : Emre veya hamile yazılı olarak tanzim edilen kambiyo -senetleriyle emtiayı temsil eden evrak resmî varaka hükmündedir. Beşinci kısım Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu MADDE 44. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun II nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir : Madde II - Suç açık denizlerde veya yabancı liman ve kara sularında Türk bayrağını taşıyan deniz ve hava nakil vasıtalarında veya böyle bir nakil vasıtasiyle işlenmişse suçun işlenmesinden sonra vasıtanın Türkiye'de ilk uğradığı yerin veya bağlama limanının mahkemesi salahiyetlidir.

Son hükümler MADDE 45. tşbu kanun, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte yürürlüğe girer.. / MADD&46. Bu kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. Başbakan Devlet Bakanı A. Menderes * Başbakan Yardımcısı 8. Ağaoğlu Devlet Bakanı Adalet Bakam H. Ndsuhioglu u Millî Savunma Bakanı JET. Köymen Dışişleri Bakanı F. Köprülü Millî Eğitim Bakam T. İleri Eko. ve Ticaret Bakam Muhlis Ete G. ve Tekel Bakanı 8. YtrcaU Ulaştırma Bakam 8. Kurtbek İçişleri Bakam Maliye Bakanı H. Polatkari Bayındırlık Bakam K. Zeytinoğlu Sa. ve So. Y. Bakam Dr. E. H. Üstündağ Tarım Bakam N. ökmen Çalışma Bakam ve işletmeler Bakam V. N. özmm <&$İW: W)

Madde 2 : Hükümet tasarısındaki sözleşmelerin şekline ait ikinci madde, birinci maddedeki hükümlerin tabiî bir neticesi olduğundan ve bu noktada herhangi bir tereddüde yer bulunmadığından lüzumsuz görülerek çizilmiş ve hükümet tasarısındaki üçüncü madde ikinci madde olarak kaleme alınmış ve madde numaraları bu esasa göre teselsül ettirilmiştir. Madde 3 : Hükümet tasarısının üçüncü maddesinin birinci ve ikinci cümleleri hükmü encümen tasarısının ikinci maddesinin birinci fıkrası olarak yeniden ve daha anlaşılır şekilde kaleme almmış ve son cümle ise daha anlaşılır bir şekilde ikinci maddenin üçüncü fıkrası halinde yeniden yazılmıştır. Eski kanunun 1440 ilâ 1446 ncı maddeleri hükmünce alacağın doğduğu senenin geçmesiyle işlemeye başlıyacak olan müruruzamanların tasarının 1261 nci maddesi hükmünce muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlaması kabul edildiği cihetle bunun neticesi olarak eski kanun zamanında alacağı doğuran hâdisenin meydana gelmiş olmasına rağmen sırf hâdisenin vukubulduğu senenin geçmiş olmaması dolayısiyle işlemeye başlamamış olan müruruzamanın yeni kanunun meriyete girdiği tarihte işlemeye başlaması uygun görüldüğünden bu -12 - r. B. M. M. Adliye Encümeni mazbatası Adliye Encümeni 4, VI. 1956 Esas No. 1/151 Karar No. âl Yüksek Reisliğe Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe giriş esası anlatan bir hüküm, ikinci fıkra olarak ve uygulanma şekli hakkında hükümetçe hazırlanan 2 nci maddeye ilâve edilmiştir. ve Yüksek Meclise takdimi kararlaştırı Madde 5 : Hükümet tasarısının bu madde lıp Başvekâletin 3. VI. 1952 tarih ve 7.1/1886, siyle henüz müktesep hakka, vücut vermemiş 6/1873 numaralı tezkeresiyle gönderilen kanun olan hâdiseler kastedildiğinden Medeni Kanunun meriyet kanununda kullanılan ıstılah ile lâyihası encümenimize havale olunmakla tetkik ve müzakere olundu. ahenkli olarak madde dördüncü madde olarak Umumi düşünceler : Kanunun dili bugün mer'i yeniden kaleme alınmış ve matlabın yazılışı da olan Teşkilâtı Esasiye 'Kanununda kullanı maddeye uydurulmuştur. lan ıstılahlara göre düzeltilmiş ve kendileri Madde 7 : Yeni kanunun 4 ncü maddesinin hakkında ayrıca izahat verilmiyen maddeler sırf 1 nci fıkrasındaki hüküm usuli bir hüküm olduğundan daha iyi anlaşılmaları maksadiyle yazılış bakı eski kanun zamanında doğmuş olan mmdan değiştirilmiş bulunmaktadır. Esastan haklara aidolarak yeni kanunun meriyete girmesinden değiştirirüen maddeler hakkında ayrıca izahat sonra açılacak olan dâyalara da tat verilmiştir. biki gerektir. Bundan başka, eski kanun zamanında Aşağıdaki madde numaraları, hükümet tasarı - açılmış olan dâvanın yeni kanunun 4 ncü smdaki madde numalarıdır. maddesi hükümlerince vazifesizlik karariyle (S. Sayısı : 199 ) diğer mahkemeye gönderilmesi uygun bulunmadığından bu cihet birinci fıkranın ikinci cümlesi olarak kanuna konulmuştur. Fakat, vazife sahası hakkındaki yeni kanunun beşinci maddesi hükümlerinin daha önce açılmış bulunan dâvalara da tatbiki tabiî bulunduğundan 6 ncı maddenin son fıkrasına hükümet tasarısının ikinci bendindeki hüküm konulmuş ve fakat kanunun 5 nci maddesindeki iptidai itirazın meriyetten itibaren on gün içinde ileri sürülmüş olması da şart kılınmıştır. Hükümet tasarısındaki birinci bent hükmü de ikinci fıkra hükmü olarak metne alınmıştır. Madde 10 : Faiz hakkındaki bu maddeye eklenen fıkra ile eski kanun zamanında işlemeye başlamış bulunan temerrüt faizlerinin yani kaideten yüzde beş olan faizin meriyetten itibaren yeni kanun hükümlerine tâbi olması yani yüzde ona çıkarılması hükmü konulmuştur ve madde numarası 9 olarak düzeltilmiştir. Madde 13 : Bu maddenin numarası 12 olarak kaleme alınmış ve hükümet tasarısının ilk fıkrası bu maddenin ilk fıkrası olarak yazılmıştır. Yalnız sicil durumunun yeni kanunun meriyeti zamanında yeni kanun hükümlerine uydurulması ticari emniyet bakımından pek mühim bir teminat teşkil eden ticaret sicilli müessesesinin doğru işlemesini

13 sağlama maksadiyle zaruri görüldüğü cihetle 6 aylık bir devre içinde tescil ve ilân işlerinin yeni kanuna uydurulması esası benimsenmiş ve bu maksatla ikinci ve üçüncü fıkralar kabul edilmiştir. Yeni kanunun 37 nci maddesi hükmünce çıkarılacak olan gazetenin yayınlanmasına kadar ilânların ne şekilde yapılacağı,hakkında 4 ncü fıkra hükmü konulmuş ve yine mer'i kanunun Tatbikat Kanunundaki hükümle ve mer'i Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunundaki hükümlerle esas kanuna ait hükümet tasarısının 26 ncı maddesinden çıkarılan fıkra hükmü ile ahenkli olarak ticaret sicilli kurulmamış olan yerlerdeki sicil işlerinin nasıl görüleceği 5 nci fikra ile tanzim olunmuştur. Eski kanun zamanında işlenmiş bulunan sicil suçları için memurun suçluya haber verme mükellefiyeti bulunmadığından haber verme mükellefiyetinin ancak yeni kanun zamanında işlenmiş bulunan suçlar için tatbiki uygun görülmüş ve altıncı fıkra bu maksatla metne ilâve olunmuştur. Yeni kanunun 37 nci maddesinde derpiş edilen gazete hakkında İsviçre'de olduğu gibi bir nizamname çıkarılması yerinde görüldüğünden bu cihet de ayrı bir fıkra ile metne ilâve olunmuş ve nihayet ticaret sicilli ve gemi sicilline ait nizamnamelerle 37 nci maddedeki gazeteye ait nizamnamenin kanunla beraber meriyete konulması kanunun tatbiki için zaruri bulunduğundan hükümetin yeni kanuna ait tasarısında mevcudolup yeri Tatbikat Kanunu olması itibariyle o tasarıdan çıkartılan hükümden ilham alınarak bu nizamnamelerin esas kanunla beraber meriyete konulması mecburiyeti derpiş edilmiştir. Nihayet Medeni Kanunun 917 nci maddesinin tatbiki ancak yeni kanunun meriyetinden sonraki hâdiseler hakkında doğru olacağından bu ciheti bildiren bir hüküm son fıkra olarak ilâve olunmuştur. Madde 14 : Bu madde hükümleri intikal devrinin ihtiyaçlarını daha esaslı olarak karşılıyabilecek şekilde tamamlanmıştır ve 13 ncü madde olarak kaleme alınmıştır. Madde 1$ : Bu madde 17 nci madde olarak kaleme alınmış ve bunun ikinci fıkrası encümen metninin de ikinci fıkrası olarak kabul edilmiştir. Yalnız birinci fıkra hükümlerinde lüzumsuz ( S. Sayısı : 199 ) birtakım tafsiller bulunduğundan ve ticaret defterleri hakkındaki hükümlerin tatbikinde bu tafsiller yüzünden birtakım karışıklıklar meydana geleceğinden defterlere ait hükümlerin kanunun meriyete girdiği takvim yılının sona ermesinden itibaren tatbik olunacağı istisnasız olarak ve defterlerin ispat kuvveti hakkındaki hükümlerin ise yeni kanun uyarınca defterlerin tutulması lâzımgelen tarihten sonraki hâdiseler için tatbik. olunacağı kabul edilmiş ve birinci fıkra bu şekilde kaleme alınmıştır. İlâve olunan madde 18 : Hükümet tasarısında kollektif ve komandit şirketlerin yeni kanun zamanında muteber kalıp kalmıyacakları ve bunların esas mukavelelerinde yeni kanunun âmir hükümlerine aykırı hükümler bulunması halinde bunların yeni hükümlere uydurulması cihetine gidilip gidilmiyeceği meskût bırakılmıştır. Bundan başka encümenimizce hükmi şahısların kolektif şirketlerde ortak ve komandit şirketlerde komandite ortak olamıyacaklarımn kabulü üzerine bunun aksine eski kanun zamanında kabul edilmiş bulunan durumun devam edip etmiyeceği de tereddütlere yol açacak mahiyettedir. Bu eksikleri tamamlamak üzere encümenimizce hükümet tasarısında bulunmıyan" hükümler 18 nci madde olarak kaime alınmıştır. Madde 19 : Bu maddenin birinci fıkrasındaki atıflar arasına 386 ncı maddenin de konulması uygun görülmüştür, murakıplerin ehliyetlerine ait şart encümenimizce esas kanuna ait tasarıdan çıkarılmış olduğundan bu tasarının 19 ncu maddesinin ikinci fıkrasını teşkil eden atıf hükmü de çizilmiştir. Madde 20 : Bu maddenin birinci fıkrası hükmü ile 19 ncu madde hükmü arasındaki münasebeti göstermek ve yeni kanunun ancak âmir hükümlerine aykırılık halinde bu birinci fıkranın tatbik olunabileceğini belirtmek üzere birinci fıkra kısmen değiştirilmiştir ve kısa görülen intibak müddeti iki yıla çıkarılmıştır. Hükümet tasarısında encümenimizce yapılan değişikliklerin neticesi olarak ikinci ve üçüncü fıkralardaki yüz bin lira rakamları beş yüz bin lira olarak değiştirilmiş ve yapılan atıflar düzeltilmiştir. Madde 22 : Bu maddedeki atıf esas kanuna ait tasarıda yapılan değişikliğin neticesi olarak düzeltilmiştir.

14 Madde 23 : Bu maddedeki yüz lira rakamı esas kanuna ait tasarıdaki değişikliğin neticesi olarak, beş yüz lira olarak düzeltilmiş ve yine ikinci fıkradaki yirmi lira rakamı da az görüldüğünden elli liraya çıkarılmıştır. Madde 25. : Bu maddenin ikinci fıkrasındaki atıf, esas kanuna ait tasarı maddesinde yapılan değişikliğin neticesi olarak düzeltilmiştir. Madde 26. : Birinci fıkra, bu tasarının Anonim şirketler hakkındaki hükümleriyle ahenkli hale getirilmiştir ve hükümet tasarısının ikinci fıkrasının ikinci cümlesi encümen tasarısının birinci fıkrasına eklenmiştir. Madde 27. : Eski hükümlere göre iptal usulüne tâbi bulunmıyan vesikaların kanun değişmesi sebebiyle bu usule tâbi tutulması yersiz olduğu gibi tatbikatta bu kabil vesikalar gayet az mevcut bulunduğu cihetle böyle bir hüküm konulması için tatbikat bakımından zaruret bulunmadığından hükümet tasarısının 27 nci maddesi çıkarılmış ve madde sırasını bozmamak üzere hükümet tasarısındaki madde numaraları değiştirilerek sıra temin olunmuştur. Madde 28. : Kambiyo senetlerinin her cihetçe ihdas edildikleri zamana ait hükümlere tâbi kılınmaları uygun bulunduğundan ve protestoyu* istisna etmek için her hangi bir sebep görülemediğinden 28 nci madde hükmü de çizilmiştir. Madde 29. : Bu madde 27 nci madde olarak encümen tasarısına alınmıştır. îlâve edilen 28 nci madde : Tatbikatta çok geçön bir mesele, senetlerin kaybedilmesi sebebiyle iptali cihetidir. Bunun için en amelî usul, iptal dâvasının açıldığı tarihte meriyette olan kanun hükümlerini esas tutmaktır. Bu bakımdan 28 nci madde hükmü olarak tasarıya bu cihet ilâve edilmiştir. Madde 30 : Bu madde 29 ncu madde olarak ve daha açık şekilde yazılmıştır. Bir de ticaret sicili ile gemi sicili hükümleri arasındaki birliği sağlamak üzere bu kanunun 12 nci maddesine atıf yapılması gerekli görülmüş ve maddeye bir fıkra eklenmiştir. Madde 31 : Bu madde encümen tasarısının 30 ncu maddesini teşkil etmektedir. Yalnız son cümledeki 3 aylık müddet kısa görüldüğünden 6 aya çıkarılmıştır. İlâve edilen madde 32 : Gemiler üzerindeki ayni hakların eski hükümlere tâbi kalıp kalmıyacağı ciheti hükümet tasarısında açıklanmamış (S. Sayısı : 499) ve yeni kanun hükümlerince baymak çekme hakkının bulunmaması halinde eski kanun zamanında müktesep bir hak haline gelmiş bulunan bayrak çekme hakkının hemen nihayete ermesi esası benimsenmiş bulunmaktadır. Halbuki bu hakkın yeni kanun zamanında da bir müddet devamı yerinde bir tedbir olur. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere hükümet tasarısında bulunmıyan hükümler 32 nci madde olarak encümen tasarısına konulmuştur. Madde 33 : Hükümet tasarısındaki bu maddenin ikinci cümlesinin tatbiki hiçbir faydası bulunmadığından bu cümle çizilmiştir. Çünkü, mer'i kanun hükmünce ne menkul ve ne de gayrimenkul sayılan geminin iktisabı müruruzamanla temellükü mümkün değildir. Madde 34 : Bu maddenin ikinci fıkrasında esas kanunun 932 nci maddesine yapılan atıf lüzumsuz görüldüğünden çizilmiştir. Üçüncü fıkradaki (gemi payı) sözleri yerine esas metnin 965 nci maddesindeki ıstılahla ahenkli olarak (iştirak payı) denilmiştir. Madde 35 : İcra hükümleri bakımından^ icra takibinin kesinleşmesi tarihinin esas tutulması uygun ve ilamsız icra hakkındaki hükümlerle ahenkli bulunduğundan, madde bu esasa göre yazılmıştır. Madde 37 : Birçok kimseleri ilgilendiren gemi ve yük alacaklısı durumuna ait hükümlerin ne zamandan itibaren tatbik olunacağı hükümet tasarısında meskût bırakıldığı gibi hukuki bakımdan bir bütün teşkil eden bir yolculuğun devamı sırasında yeni kanunun meriyete girmesi halinde yolculuğun bir kısım hâdiselerine eski kanun ve bir kısm hâdiselerine de yeni kanunun tatbiki birtakım karışıklığı meydana getireceğinden 37 nci maddedeki prensip bir tarafa bırakılarak gemi ve yük alacaklılarına ve çatmaya ait hükümleri de içine almak üzere 37 nci madde yeniden kaleme alınmıştır. Eklenen madde 40. Yeni kanunun 23 ve 92 nci maddelerinin ne zamandan itibaren ve hangi akitler hakkında tatbik edilebileceği tereddüt uyandıracağından bunların yeni kanu&un meriyetinden sonra gönderilen mektuplar ve hesap cetvelleri hakkında eski kanun zamanında başlamış muameleler için dahi tatbik yeri bulacağı kabul edilmiştir ve böylece hükümet tasarısında bulunmıyan 40 neı madde kaleme alınmıştır. Bunun

neticesi olarak hükümet tasarısındaki 40 ve sonraki madde numaraları encümen tasarısında birer numara yüksek olarak yazılmıştır. Madde 40. Encümen tasarısında bu madde 41 nci madde olarak kaleme alınmıştır. Esas kanuna ait tasarıda faiz hakkında kabul edilen hükümler neticesinde Borçlar Kanununun 308 nci maddesinin 3 ncü fıkrasının son cümlesi hükmünün de kaldırılması gerektiğinden, kaldırılan maddeler arasına bu da ilâve edilmiştir. Buna karşılık ticari sahadaki haksız rekabet için konulmuş bulunan haksız rekabet hükümleri iktisadi hayatın diğer sahalarında tatbik yeri bulamıyacağmdan, Borçlar Kanununun 48 nci maddesinin kaldırılması teklifi uygun görülmemiş fakat bu maddedeki hükümle yeni Ticaret Kanunu tasarısındaki haksız rekabet hükümleri arasındaki tatbik sahası farkını belirtmek üzere Borçlar Kanununun 48 nci maddesine bir fıkra eklenmesi uygun bulunmuştur. Bir de hükümet tasarısının 41 ve encümen tasarısının 42 nci maddesini teşkil eden îcra ve îflâs Kanununa ait değişiklikler arasında geçen. îcra ve îflâs Kanununun 28 nci maddesine eklenmesi zaruri görülen cümle dolayısiyle Medeni Kanunun 920 nci maddesinin 2 nci fıkrasındaki bir tercüme yanlışlığının düzeltilmesi zaruri görüldüğünden adı geçen hüküm de Borçlar Kanunundakilerle beraber değiştirilen hükümler arasına konulmuştur. Memleketimizde mer'i bulunan tababet ve şuabatı hakkındaki kanun doktorların alacaklarını hususi bir müruruzamana tâbi tuttuğundan, Borçlar Kanununun 126 ncı maddesinin 3 ncü bendindeki bu cihete ait hüküm lüzumsuz hale gelmiş ve bundan başka iş hayatında çok geçen ve tarafların alacaklarını zamanında istememeleri yüzünden birçok karışık ve çözülmesi gayet zor dâvalara sebebiyet veren şirket akdinden, vekâlet akdinden, komüsyondan, acentelikten ve âdi tellâllıktan ve istisna akdinden doğan dâvalar hakkında on yıllık müruruzaman çok uzun ve bugünkü hayat ihtiyaçlarına aykırı görüldüğünden,. bunların da beş senelik müruruzamana tâbi tutulması uygun bulunmuş ve bu bakımdan Borçlar Kanununun 126 ncı maddesine 4 ncü bent hükmü eklenmiştir. Bunun neticesi olarak aynı maddenin 3 ncü bendindeki bâzı hallerin de oradan çıkarılması gerekmiştir. Bütün bu, prensiplere 15 uygun olarak Borçlar Kanununun 126 ncı maddesinin 3 ncü bendi yeniden kaleme alınmıştır. Borçlar Kanununun 179 ve 180 nci maddelerindeki (işletme) sözleri îsv;çre metninde mutlak olarak yazılmış bulunduğundan ve böylece yeni kanun hükmünce ticari işletme sayılmayan ve esnaflara ait bulunan işletmelerle ticari şekil ve mahiyet kazanmamış olan zirai işletmeleri de içine almak üzere sevk edilmiş bulunduğundan, îçviçre'deki aslına uygun olarak (ticari) sözleri çizilmiştir. Büyük bir kısmı itibariyle ticari mahiyette bulunan îş Kanununa tâbi iş akitlerinde iş verene düşen, işçinin sıhhi şekilde çalışmasına ihtimam borcunu yerine getirmemesi halinde işçinin uğradığı cismani zararların tazmini için îş Kanununda başka bir hüküm bulunmadığı cihetle bu kabil iş akitlerinde de tatbik yeri bulan Borçlar Kanununun 332 nci maddesindeki bir eksiğin tamamlanması zaruri görülmüştür; o da, iş verenin 332 nci madde uyarınca kendisine düşen ihtimam borcunu yerine getirmemesi neticesinde işçinin ölümü halinde onun yardımından mahrum kalanların, ancak haksız fiil esaslarına göre yani Borçlar Kanununun 45 nci maddesinin son fıkrası hükmünce tazminat istiyebilmeleri cihetidir. Bu kabil tazminatlara hükmolunabilmek için iş verenin kusurlu olduğunun ispat edilmesi lâzımdır ve tyu tazminatlar Borçlar Kanununun 60 ncı maddesi hükmünce bir senelik müruruzamana dahi tabidirler. Halbuki ölüme sebebiyet veren kusur, akdî bir kusur olması itibariyle bu tazminat dâvalarının bilhassa kusurun isbatı ve müruruzaman bakımından akit hükümlerine tâbi tutulması adalet ve hakkaniyete uygun düşer. Bu ihtiyacı karşılamak üzere Borçlar Kanununun 332 nci maddesine bu kabil tazminatların akde aykırı hareketten doğan tazminatlar hakkındaki bütün hükümlere tâbi olduğu yollu bir fıkra eklenmesi lüzumlu görülmüştür. Tazminatın miktarı bittabi mahrum kalman yardımın karşılığı olacaktır. Mânevi tazminata gelince; Borçlar Kanununun 98 nci maddesinin son fıkrası yoliyle 47 nci maddesi hükmünce mânevi tazminata da hükmolunabileceğinden, bunun için ayrıca hüküm konulması lüzumsuz görülmüştür. Bu yeni hüküm xicabı, iş verenle yardımdan mahrum kalanlar arasındaki dâvalar iş mahkemelerinde görülecektir ki, bu da mühim bir kolaylıktır. l< (S. Sayısı : 199 }

Tatbikatta gayrimenkul tellâllığına ait faaliyetler de önlenmesi lâzımgelen birtakım kötü hareketlere mevzu olmaktadır. Bunlardan başîıcası bir kimsenin her hangi bir iş için vazifelendirmediği bir tellâlın onun peşini kovalıyarak bir gayrimenkul alım satımı yapılmış olduğunu tesbit edince bu alım satımın kendi aracılığı ile yapılmış olduğu iddiası ile dâvalar açması ve böylece birtakım redde mahkûm yersiz dâvaların mahkemeleri boş yere uğraştırmakta olmasıdır. Hem gayrimenkul tellâlları içinde doğrulukla iş görenleri üzüntüye uğratan hem de birçok iş sahiplerini yersiz ve sebepsiz dâvalarla işgal eden durumlara kesin olarak son vermek maksadiyle gayrimenkul tellâllığı akdinin muteber olması için yazılı şekle bağlanması zaruri görülmüş ve bu itibarla Borçlar Kanununun 404 ncü maddesine bunu bildiren bir hüküm eklenmiştir. Şirket münasebetlerinde ortakların birbirleriyle olan hesaplarını uzun yıllar mühmel bıraktıkları ve birtakım avanslar alarak kâr payı alacaklarını almayıp tasfiyeye ait hesapların görülmesini zorlaştırdıkları, hattâ her iki tarafın ölümünden sonra mirasçıları arasında onar, on beşer sene süregelen dâvalar çıktığı görülmektedir. Bu durumları bir dereceye kadar önlemek üzere Borçlar Kanununun 530 ncu maddesine eklenen 2 nci fıkra ile her yıl bir defa hesap görme ve kâr paylarını ödeme mecburiyeti âmir hüküm olarak konulmuştur. Bu hüküm sayesinde ortakların hesap görmekte daha dikkatli davranacakları ve gerek kendileri ve gerek evlâtları arasında düşmanlık sebebi teşkil eden ve mahkemeleri çok defa boş yere meşgul eden birçok dâvaların önleneceği kabul olunabilir. 'Madde 41 : Hükümet tasarısının bu maddesi 42 nci madde olarak kaleme alınmıştır. İcra ve İflâs Kanununun 26 nci maddesindeki gemi sözleri, sicille kayıtlı gemi olarak değiştirildiğinden ve fakat bu 26 nci maddenin 3 ve 4 ncü fıkraları menkul hükmünde bulunan yani sicille kayıtlı olmıyan gemiler hakkında da tatbik olunabileceğinden 24 ncü maddeye eklenen 7 nci fıkra ile bu ihtiyaç karşılanmıştır. icra ve İflâs Kanununun 28 nci maddesinin birinci fıkrası hükmünce tapu ve gemi sicillerine verilecek şerhin hukuki neticeleri Borçlar - 16 ( S. Sayısı : 199 ) Kanununun 9120 ve Ticaret Kanunu tasarısının 879 ncu maddesinin 2 nci fıkrasına atıf yapılarak gösterilmesi uygun görülmüştür. Bu itibarla birinci fıkraya bir cümle eklenmiştir. İcra ve İflâs Kanununun 206 nci maddesinin 4 ncü fıkrasının (2 nci sıra) adlı bendinin B kısmının, yeni hükümler karşısında bir mânası kalmadığından oraya hüküm eklenmesi yerine hükümet tasarısındaki teklifin daha açık bir şekle konularak B kısmının değiştirilmesi gerekli görülmüştür. İcra ve İflâs Kanununun 206 nci maddesinin 4 ncü fıkrasındaki 3 ncü sıraya acentelerin müvekkillerinden olan alacaklarına ait hüküm. İsviçre Borçlar Kanununun 19-49 yılındaki değiştirilmesiyle o kanuna eklenen hükümden ilham alınarak konulmuştur. İhtiyati haciz meselesinde. mesuliyetin sadece gemi ve navlunla mahdut yani mahdut ayni mesuliyet veyahut hem ayni hem de şahsi mesuliyet veyahut belli bir miktar ile mahdut şahsi mesuliyet oluşuna göre birtakım hükümler koymak tatbikatı kolaylaştırma bakımından zaruri görüldüğünden 257 nci madde yeniden kaleme alınmıştır. Böylece gemi alacaklısına karşı donatanın tâbi olduğu mesuliyetin, sadece mahdut ayni mesuliyetten ibaret olduğu yollu düşüncenin yanlış bulunduğu ve kanun hükümleri incelendikte üç şekil mesuliyetin dahi hâdisesine göre nıevcudolabileceği belirtilmiş bulunmaktadır. İcra ve İflâs Kanununun 285 nci maddesinin birinci fıkrasına Ticaret Kanununun mecburi defterler hakkında kabul ettiği esasın bu madde hükmüne tesirini belirtmek üzere bir cümle eklenmesi uygun görülmüş ve bu cihet hükümet tasarısına eklenmiştir. Konkordato mehlinin tapu siciline şerh verilmesi, Medeni Kanunun 920 nci maddesinin birinci fıkrasının 2 nci bendi hükmünce mecburi olduğu gibi geminin sicilde kayıtlı gemilerden bulunması halinde donatana verilen konkordato mehlinin gemi siciline de kaydedilmesi doğru olaca- ğmdan 288 nci maddenin hükümet tasarısında teklif edilen metnine bunu sağlıyan ve şerhin hukuki neticesini gösteren bir cümle eklenmiştir. Esas kanuna ait tasarıda 66 nci madde hükmiyle tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmaması halinde değil, ancak 66 nci maddenin 1, 2 ve 3 ncü bentlerinde adları anılan def-

t«ri6rin tutulmaması halinde cezai müeyyide kabul edilmiş bulunduğu cihetle bunun neticesi olarak taksiratlı iflâsa ait hükmün de değiştirilmesi gerektiğinden, icra ve İflâs Kanununun 310 ncu maddesinin 5 nci bendi bu esasa uygun bir hale konulmak üzere değiştirilmiş ve bu cihet de encümenimizce hükümet tasarısına eklenmiştir. Eklenen madde 46. Yeni kanunun 4 ncü maddesiyle kabul edilmiş bulunan esasın neticesi olarak Temyiz Mahkemesi Ticaret Dairesinin göreceği işlere aidolan Temyiz Teşkilât Kanununun 3 ncü maddesindeki hüküm yeniden kaleme alınmıştır. Temyiz incelemeleri sırasında icra ve iflâs Kanununa tâbi iptal dâvalarının âdi veya ticari mahiyette olmaları ciheti birtakım tereddütlere sebebiyet verdiğinden ve bu dâvaların gayeleri bakımından takip hukukiyle olan yakın ilgileri itibariyle tek bir merci tarafından Temyizce incelenmeleri ve icra ve iflâs Dairesine ait olması lâzımgeldiğinden bu dairenin vazifesine aidolan hükme de bu ihtiyacı karşılıyacak bir ibare eklenmiştir. İT Türk Ticaret Kanununun meriyet ve tatbik şekline ait hükümet tasarısının bu mazbatada ayrıca münakaşa mevzuu yapılmamış olan maddeleri encümenimizce uygun görüldüğünden tasarının Ticaret Kanununun tâbi tutulduğu şekilde kül halinde ve müstaceliyetle ve diğer kanunlara takdimen müzakere ve kabulü Yüksek Umumi Heyetin tasviplerine arz olunmak üzere lâyiha ve mazbata yüksek reisliğe takdim olunur. Reis Bu M. M. Kâtip Muğla» Konya Kocaeli İV. özsan H. Aydıner 8. Dinçer Ankara Aydın Aydın Z. Gökçer N. Geveci C. Ülkü Çanakkale Çoruh Çorum S. Sezgin M. önal M. K. Biber oğlu Erzincan Eskişehir Malatya S. Perinçek H. Sezen N. Ocakctoğlu Samsun Sivas Tokad R. O. Gümüşoğlu. Ecevit O. Hacıbaloğlu Yozgad Zonguldak M. Ataman N. Kirişcioğlu ( S. Sayısı : 199 )

18 ADLİYE ENCÜMENİNİN TADİLİ Türk Ticaret Kanununun meriyet ve tatbik şekli hakkında Kanun BÎRÎNCI FASIL İntikal hükümleri A) Umumi hü- MADDE 1. Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça : kümler. 1. Türk Ticaret Kanununun meriyetinden önceki hâdiselerin 7 - Kanunun ma- hukuki neticeleri bu hâdiselerin vukuları zamamnda mer'i olan kabline şâmil kaidelere; olması. 2. Yeni kanunun meriyet tarihinden önce yapılmış olan mua- 1. Esas. melelerin hüküm ifade edip etmemeleri ve hukuki neticeleri bu a) Hâdise ve tarihten sonra dahi vukuları zamanında mer'i olan kaidelere; muameleler. 3. Meriyet tarihinden sonra vukubulmuş hâdise ve muameleler ise yeni kaidelere; tâbidir. B) Müruruzaman. MADDE 2. Türk Ticaret Kanununun meriyetinden önce işlemeye başlamış bulunan müruruzaman müddetleriyle hak düşüren müddetler eski kanun hükmüne tâbi kalırlar. Şu kadar ki; mezkûr müddetlerin geri kalan kısmı, yeni kanunun tâyin ettiği müddetten uzun ise, meriyetinden itibaren yeni kanunun tâyin ettiği müddetin geçmesiyle müruruzaman tamamlanmış veya hak düşmüş olur. Eski kanunun 1444 ilâ 1446 ncı maddeleri hükmünce alacağın doğduğu senenin geçmesiyle işlemeye başlıyacak olan müruruzaman müddetleri, yeni kanunun meriyete girdiği tarihte işlemeye başlar. Müruruzamanın hükümleri, mukavele ile değiştirilemiyeeeği ve diğer bütün cihetleri meriyetinden itibaren yeni kanuna tâbidir. 2. İstisnalar. MADDE 3. Muhtevası tarafların iradeleri nazara alınmaka) Muhtevası ka- sızın kanun tarafından tanzim edilen hukuki münasebetler, yeni nun tarafından kanunun meriyetinden önce vücut bulmuş olsalar bile meriyetiyle tanzim edilen beraber yeni kanuna tâbi olurlar. münasebetler. b) Müktesep MADDE 4. Bir müktesep hak meydana getirmemiş olan hakkm bulun- hâdiseler, meriyetinden itibaren yeni kanuna tâbi olur. maması. II - Atıflar. ^ MADDE 5. Bu kanunun ve Türk Ticaret Kanununun meriyete girmesiyle kaldırılmış veyahut değiştirilmiş bulunan maddelere diğer mevzuat tarafından yapılan atıflar o maddelere tekabül eden yeni hükümlere yapılmış sayılır. 77/ - Ticari MADDE 6. Türk Ticaret Kanununun 4 ncü maddesinin dâvalar. birinci fıkrası hükmü, eski kanun zamanında meydana gelmiş olan hâdiselere ait ve kanunun meriyete girdiği tarihten sonra açılacak olan dâvalara dahi tatbik olunur. Yeni kanunun meri-? ( S. Saonsı : 199 )

19 -yete girmesinden önce açılmış bulunan dâvalarda mahkemeler bunun meriyetinden sonra dördüncü madde hükmüne dayanarak vazifesizlik kararı veremezler. Yeni kanunun dördüncü maddesinin ikinci fıkrasının hükmü, ancak kanunun meriyete girmesinden sonra yapılacak muamele ve işler hakkında tatbik olunur. Yeni kanunun beşinci maddesi hükümleri, meriyete girdiği tarihte açılmış bulunan bütün dâvalara da tatbik olunur. Şu kadar ki; bu maddedeki iptidai itirazın meriyete girmesinden itibaren on gün içinde ileri sürülmüş olması şarttır. MADDE 7. Ticari rehnin paraya çevrilmesi hakkında es- IV Ticari rehnin ki kanunun meriyeti zamanında ileri sürülmüş olan taleplere paraya çevrilmesi. eski kanun hükümleri tatbik olunur. MADDE 8. Türk Ticaret Kanununa tâbi olan hükmi şa- B) Hususi hühıslarm medeni haklardan istifade ehliyetlerinin şümul ve de- kümler. recesi, meriyete girmesinden sonra yeni kanuna göre tesbit I - Hükmi şahsiyet. olunur. MADDE 9. Yeni kanunun faize ait 9 neu maddesi, borcun doğduğu zamana bakılmaksızın vâde bitimi veya ihtar günü yeni kanunun meriyetinden sonra olan borçlara tatbik olunur; şu kadar ki, verilen avans veya yapılan masraflar için kanuni faiz istenirse veyahut mukavelede faiz miktarı gösterilmiyerek kanuni faizin verilmesi kararlaştırılmış olursa avansın verildiği veya masrafın yapıldığı zamanda mer'i olan kanuni faize ait hükümler tatbik olunur. Eski kanun zamanında işlemeye başlamış olan temerrüt faizleri meriyetinden itibaren yeni kanun hükümlerine tâbi olur, MADDE 10. Yeni kanunun temerrüt halinde bulunan alıeıya karşı caiz olan tedbirlere ait 25 nci maddesinin ikinci bendi, meriyete girmesinden sonra mahkemelerce verilecek satış izinleri hakkında tatbik olunur. MADDE 11. Türk Ticaret Kanununun tanıdığı hapis hakkı veya kanuni rehin hakkı kanunun yürürlüğe girmesinden önce alacaklının eline geçmiş olan mallar hakkında dahi cari olacağğı gibi meriyetten önce meydana gelmiş alacaklar için de tatbik edilebilir. l - ***& M Ticari satış. MADDE 12. Eski hükümlere göre tutulan ticaret sicille- V - Ticaret sicili. ri yeni kanunun tatbiki bakımından da ticaret sicili sayılır. Ti- * Umumi olarak. caret sicili nizamnamesine ait hükümler mahfuzdur. Eski kanun zamanında geçmiş olupta tescile tâbi bulunmadığı halde yeni kanun hükmiyle ticaret siciline tescili mecburi kılman ve yeni kanun zamanında devam eden bir hâdise veya muameleyi ilgililerin yeni kanunun meriyete girmesinden itibaren altı ay içinde tescil ettirmeleri mecburidir. Esası eski kanun zamanında tescil edilmiş olup da bâzı cihetleri tescile tâbi tutulmamış olan bir vakıa veya muamelenin o cihetlerinin yeni ( Ş. Sayısı : 199 ) IV-Hapis hakkı veya kanuni rihin.

2. Ticaret unvanı. -20 - kanunla tescile tâbi tutulması halinde dahi hüküm böyledir. Altı aylık müddetin ilgililerce geçirilmesi halinde yeni kanunun 35 nci maddesi hükümleri tatbik olunur. Bu hükümler yeni kanunla konulmuş olan ilân mecburiyeti hakkında da caridir. Yeni kanunun 37 nci maddesinin 4 ncü fıkrasında yazılı gazete çıkarılıncaya kadar ticaret siciline ait ilânlar o yerde çıkan ticaret sicili gazetesiyle ve bulunmayan yerlerde diğer bir gazete ile ve hiç gazete çıkmıyan yerlerde en yakın yerdeki bir gazete ile yapılır. Ticaret sicili henüz kurulmamış olan yerlerdeki sicil işleri, Adliye Vekâletinin isteği ile ve mahkemenin nezareti altında ticaret ve sanayi odaları veya onlara niyabeten ajanlıkları tarafından görülür. Yeni kanunun 35 nci maddesiyle sicil memuruna yükletilen ihbar mükellefiyeti, ancak onun meriyete girmesinden sonra işlenmiş bulunan suçlar için tatbik olunur; daha önce işlenmiş olanlar eski hükümlere tâbi kalır. Yeni kanunun 37 nci maddesinde derpiş edilen gazeteye ait hükümetçe bir nizamname çıkarılır. Nizamname ile bu gazeteyi çıkartmak vazifesi, 3460 sayılı kanun hükümlerince kurulacak bir İktisadi Devlet Teşekkülüne bırakılabileceği gibi bu gazeteyi çıkarmak vazifesi Başvekâlet veya Ticaret Vekâletine de verilebilir. İlânların en geç kaç gün içinde yayınlanmasının mecburi olduğuna dair nizamnameye hükümler konur. ' Gerek bu nizamnamenin, gerekse 28 nci madde hükmünce çıkarılacak nizamnamenin ve gerekse gemi sicili nizamnamesinin kanunla beraber meriyete konulması mecburidir. Medeni Kanunun 917 nci maddesinin ticaret ve gemi sicillerine tatbikine ait hükümler ancak yeni kanun meriyetinden sonraki hâdiseler dolayısiyle tatbik olunur. MADDE 13. Yeni kanun gereğince bir ticaret unvanı seçerek işletmelerini ve varsa şubelerini tescil ettirmeye mecbur olanlardan bu mükellefiyeti eski kanun zamamnda ve o zamanki hükümlere uygun olarak yerine getirmiş olanların hakları mahfuz kalır. Aşağıdaki hallerde meriyetinden itibaren yeni. kanun hükümleri tatbik olunur : 1. Eski hükümlere uygun olan tescillerin yeni kanunun 42 nci maddesinin 2-4 ncü fıkraları ile 45, 47, 48 ve 50 nci maddeleri hükümlerine uygun bir şekle getirilmesi gerektir. 2. Yeni kanunun meriyetinden sonra unvana ait ilâveler, değişiklikler veya devirler yeni hükümlere tâbidir. 3. Unvan seçme ve tescil ettirme mükellefiyetini eski kanuna göre hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş olanlar yeni kanunun meriyetinden itibaren kanuni mükellefiyetlerini yeni hükümler uyarınca yerine getirmeye mecburdurlar. Birinci ve üçüncü bentlerde gösterilen mükellefiyetleri yeni kanunun meriyete girmesinden itibaren altı ay içinde hiç veya ge- (S,. Sayısı : 199)