Y ld z da Neler Gördüm?

Benzer belgeler
Mabeyn Kâtibinin Kaleminden. Abdülhamid ve Çevresi HATIRA. Yıldız da Neler Gördüm?

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

BAŞHUKUK MÜŞAVİRİ ve MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLERİ

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR

Havayolu Pilotlarının Sırları

OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI - 7. PARMAKKIZ Andersen ISBN

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

25 y ld r iddetli migren a lar ya ayan anne, diyetinden sadece 2 g day ç kararak sa kl hayat na sonunda geri döndü.

Dönemin İtalya başbakanının Türk-İtalyan Savaşı na dair hatıraları. Trablusgarp ı Nasıl Aldık? HATIRA

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 4

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

CEZA HUKUKU. 27 aralık 1968 tarihli ve sayılı Resmî Gazetede yayınlanmış 1072 sayılı «Rulet, tilt, langırt ve benzeri oyun âlet ve makinaları

YABANCI İŞÇİLERİN ÜÇ AYDAN SONRA SİGORTALI OLMALARI ZORUNLU MU? I- GİRİŞ :

ATATÜRK ÜN SOYKÜTÜĞÜ ATATÜRK ÜN BABA SOYU: KIZIL OĞUZ YAHUT KOCACIK YÖRÜKLERİ. ATATÜRK ÜN ANNE SOYU: KONYARLAR.

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Karar No : 2174 Karar Tarihi : 01/11//2015

Araştırma Notu 15/177

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

Doç. Dr. Mehmet Derviş KILINÇKAYA

19 ARALIK 2011 PAZARTESİ

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİ I AİT Yok. Ön Koşul Dersleri.

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TORKIYE'DE MiSYONERLİK

Büyükşehir Bodrum halkına yeni süreci anlattı

HESAP UZMANLARI KURULU BAŞKANLARI

TÜRKİYE KANO FEDERASYONU BAŞKANLIĞINCA TOHM MERKEZLERİNE ALINACAK VE FEDERASYON FAALİYETLERİNDE KULLANILMAK ÜZERE ALINACAK MALZEME ALIMI SÖZLEŞMESİ.

T E K L İ F M E K T U B U D U R GÖZLÜ TARIM İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ ALIM-SATIM VE İHALE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ MECLİSİ NİN TARİHLİ OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI MÜZAKERE TUTANAĞI

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL KİMLİK KARTLARI YÖNERGESİ

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

MALİYE TETKİK KURULU BAŞKANLARI

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN

BİRİM FİYAT TEKLİF MEKTUBU.. İHALE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA.. /.. /... İhale Kayıt Numarası 2016/ İhalenin adı

Bu feryadımı askeriyeden atılan subayların feryadına bir tercüman olması hasebiyle dile getiriyorum.

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Karar No : 405 Karar Tarihi : 18/04/2011

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

SİRKÜLER RAPOR MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:30) Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/58

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

ĐŞKUR sitesine giriş şifremizi hatırlamadığımız için, şifremi unuttum kısmını tıklıyoruz.

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

ÖLÜMÜNÜN B R NC YILDÖNÜMÜNDE BAHT YAR VAHAPZADE SEMPOZYUMU

Beşiktaş Belediyesi. 1 milyar kadın...

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Müsteşarlığı. Sayı : B.O8.0.MÜB.O / /06/2007

BAġVURU MEKTUBU..ĠHALE KOMĠSYONU BAġKANLIĞINA.. /.. /... Ġhale Kayıt Numarası 2011/10809 Ġhalenin adı

ÖĞRENCİLER DAMLA PROJESİ İLE MANİSA DA GÖNÜL BAĞI KURDU

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞINA

Kuruluşumuz. Ocak 2011

Araştırma Notu 11/113

İHALE İLANI DENİZ ALANLARINDA VERİ TOPLAMA İŞİNDE KULLANILMAK ÜZERE DESTEK GEMİSİ HİZMET ALIMI İHALESİ YAPILACAKTIR

Adı ve Soyadı/Ticaret Unvanı Kaşe ve İmza 2 EK: Birim fiyat teklif cetveli 1

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış...

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos :35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos :44 1 / 9

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri,

Davlumbaz Kullanma Kılavuzu ADV 9910 I

3. İnşaat Mühendisliği eğitimi : İnşaat mühendisliği veya genelde mühendislik eğitimi için başlangıç noktası olarak 1747 yılı kabul edilmektedir.

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun

SEKTÖR UYGULAMASI STAJ DEFTERİ

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

mekan YÜK. MİMAR BEYZA ŞENER Mekteb-i Tıbbiye-i SONBAHAR 2013 SAYI: 301 Bakıp da görmediklerimiz, görüp de bilmediklerimiz

İstek Özel Kemal Atatürk Anaokulu. Kanaryalar Sınıfı

29 Ekim coflkusu Ekim Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek


NEW ANTİQUE SANAT GALERİSİ AÇILDI

BÜLTEN Tarih:

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

Soner Yalçın ı hem Sözcü hem de sahibi olduğu site sansürledi!

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

BOLU ÇĠMENTO SANAYĠĠ A.ġ. ESAS SÖZLEġME DEĞĠġĠKLĠK METNĠ

Stalin in Burnunu Kırmak

İttihat ve Terakki ye. Açık Mektuplar. Prens Sabahaddin. Türkiye Nasıl Kurtarılabilir? ve İzahlar ARAŞTIRMA-İNCELEME

FATURANI PAYLAŞ TARİFE KAMPANYASI BİREYSEL ABONE (ÇALIŞAN)

Transkript:

HATIRA Mabeyn Kâtibinin Kaleminden Abdülhamid ve Çevresi Y ld z da Neler Gördüm? HATIRA İsmail Müştak Mayakon Notland rarak Haz rlayan: Ali Y lmaz Bu PDF dokümanı, kitabın bir kısmını içermektedir. DBY okurları için özel olarak oluşturulmuştur.

Mabeyn Kâtibinin Kaleminden Abdülhamid ve Çevresi Y ld z da Neler Gördüm? İsmail Müştak Mayakon DÜN BUGÜN YARIN YAYINLARI, 2010 DBY: 3 Hat ra: 3 ISBN: 978-605-61331-4-5 Sertifika No: 18188 İstanbul, Ağustos 2010 Notland rarak Haz rlayan: Ali Y lmaz Editör: Ersan Güngör Yay n Yönetmeni: İrfan Güngörür Sayfa Düzeni: DBY Kapak Tasar m: Sercan Arslan Bask /Cilt: Şeny ld z Yay. Matbaac l k Ltd. Şti. Gümüşsuyu Cad. No: 3, K: 2 Topkap /İstanbul Tel: 0212 483 47 92 (Sertifika No: 11964) DÜN BUGÜN YARIN YAYINLARI Ticarethane Sokak Tevfikkuşoğlu İşhan No: 11/36 Sultanahmet - Fatih / İstanbul / Türkiye Tel. - Faks: +90 212 526 98 06 www.dby.com.tr dby@dby.com.tr İçindekiler Sunuş... 7 Enis Tahsin Til in Kaleminden İsmail Müştak Mayakon... 15 Önsöz... 23 Birinci Bölüm Y ld z da Neler Gördüm? Başlang ç... 27 Mektepten Saraya... 33 Vazifeye Başlarken... 43 Bayram Alay... 51 Hayat ve Saltanat... 57 Sultan Hamid in Dindarl ğ... 85 Alayl Hükümdar... 91 Sultan Hamid ve Reşad Efendi... 99 Sultan Hamid ve Hanedan...105 Beşiktaş Y ld z Yolu...111 Eski Bir Hat ra...117 5

İkinci Bölüm Y ld z Hat ralar Bu Hat ralar Niçin Yazd m?...127 Hasanpaşa Karakolu nun Hat rlatt klar...129 Y ld z Ayinleri...135 Muhaf zlar: İkinci F rka...143 Muhaf zlar: Tüfekçiler...151 Günlük Mesai...159 Hafiyeliğe Genel Bak ş...167 Jurnalciliğin İki Büyük Hedefi...175 Jurnalciliğin Hedefi Veliaht Reşad Efendi...183 Hafiyelik: Hükümet Dairelerinde...189 Hafiyelik: Y ld z n İçinde...199 Hafiyelik: Ecnebilerde...207 Dizin...219 Sunuş Hat ralar kişilerin ayn zamanda milletlerin haf zalar d r. Abdülhak Hamid Tarhan Hayat zaten bir hat rattan ibarettir. der. Tanp nar da hat ra için Galiba bütün sanatlar n anas di yerek onun önemini ortaya koyar. Hat ralar sübjektif de olsa- bilinmeyenleri bilinir k ld ğ ndan önemlidir. Hat ratlara yönelik ilginin bir hayli artt ğ günümüzde yeteri kadar ilgi çekmemiş bir hat rat olan; fakat bizim önem atfettiğimiz 1901 y l nda Dâhiliye Nezareti Mektubî Kalemi ne, 1902 de Y ld z Saray 3. Kâtipliği ne, 1908 de de Meclisi Âyan Umumî Kâtipliği ne atanarak devlet hizmetinde bulunmuş olan İsmail Müştak Mayakon un Y ld z da Neler Gördüm 1, adl eseri hayatta iken tamamlanamam şt r. İsmail Müştak Mayakon un vefat ndan sonra: Fikir hayat n n en verimli ve en olgun çağ nda kaybettiğim İsmail Müştak n gazete veya mecmualar sahifelerinde inti- 1 İsmail Müştak Mayakon, Y ld zda Neler Gördüm kitab ilk defa İstanbul da 1940 y l nda Semih Lütfi Kitabevi taraf ndan yay nlanm şt r. 6 7

İsmail Müştak Mayakon Eserde anlam bilinmeyen ya da aç klanma ihtiyac duyulan ke lime, kavram, yer ve şah s adlar gerek dipnotlarla, gerekse köşeli parantezler içindeki aç klamalar ile izah edilmiştir. Metinde ikilemeler aras na virgül konulmas ya da virgüllerle, bağlaçlarla uzun cümleler kurulmas gibi anlam ve anlat m güçleştiren baz hatalar düzeltilmiştir. Baz paragraflar anlam zorluğundan dolay sadeleştirilmiştir. Kitab n ilk bask s nda yer almayan başl klar taraf m zdan konmuştur. Kitab n kültür hayat m za faydas en büyük temennimdir. Enis Tahsin Til in Kaleminden İsmail Müştak Mayakon 2 Ali Y lmaz Üsküdar / 15 Temmuz 2010 Mabeyn kâtipliğinden gazeteciliğe geçen bir muharrir hayat -Müştak kimdir?- Ak c üslupla güzel yaz lar - Rahat bat rd İstiklâl Mahkemesi nden milletvekilliğine Meşrutiyet in ilan ndan sonra ç kmaya başlayan Tanin de ara s ra Müştak imzal makaleler görülüyordu. Ak c bir üslupla yaz lm ş güzel yaz lar. Bu yaz lar n muharriri kimdi? O zamanlar pek az duyulmuş olan Müştak ismi müstear bir ad m yd? Okuyuculardan birçoğu bunu merakla birbirlerine soruyordu. Müştak imzas n n Tevfik Fikret in olduğunu iddia edenler vard. Çok geçmeden iş anlaş ld. Müştak, Tevfik Fikret değil, bir zamanlar Mabeyn kâtipliğinde bulunmuş olan Küçük İsmail Hakk Bey di. O zamanlar İsmail Hakk lar çok olduğundan 2 Enis Tahsin Til, Gazeteler ve Gazeteciler, Haz: İbrahim Şahin, Bilge Yay., Ank., 2004, s. 93-97. 13 15

Y ld z da Neler Gördüm? Şeyh Sait İsyan nda alakam z olmak töhmetiyle İstiklâl Mahkemesi ne gönderiliyoruz. Mahkemeye hesap vereceğiz. Fakat ink lâp taraftar insanlar s fat yla böyle bir itham alt nda kalmak bizi çok müteessir etti. Bilmem acaba bir hata m işledik, diye düşündürdü. Bu vaziyet karş s nda gazetecilikle alakam z kesmeye kati surette karar verdik. Bu karar size hürmetle bildirerek hürmetler dileriz. Telgraf çok hürmetkarane bir lisanla yaz lm şt. Müştak diğer arkadaşlar na da telgraf imza ettirdi. İstiklâl Mahkemesi kendilerini tabii eldeki vesikalara göre muhakeme etti ve neticede mahkûmiyetlerini mucip olacak delil göremeyerek beraatlar na karar verdi. Fakat Müştak ve arkadaşlar daha evvel Atatürk nazar nda beraat etmek istemişler ve çekilen telgrafla buna muvaffak olmuşlard. Milletvekilliği İsmail Müştak, İstiklâl Mahkemesi nden döndükten sonra ticaretle uğraşt. Sonra Halk Partisi ne girdi ve Siirt milletvekili seçildi. Çok zeki ve çal şkan olduğu için Atatürk ün teveccühünü kazand. Huzuru mutat zevat aras na girdi. Bütün seyahatlerinde Atatürk e refakat ediyordu. Dil meseleleriyle meşgul olarak dil ink lâb na dair yaz lar yazmaya başlad. Deniz Bank doğru değildir, Deniz Bankas demek laz md r bir muharrire Deniz Bank n doğru olduğunu iddia ederek sert bir lisanla verdiği cevap meşhurdur. İsmail Müştak 1938 de rahats zl ğ n tedavi ettirmek için gittiği Paris te vefat etti. Soyad kanunu ç kt ktan sonra Mayakon ad n alan İsmail Müştak n Birinci Dünya Harbi nin sonunda Sabah taki baş- İsmail Müştak Mayakon muharrirliğinden, Viyana Opereti hakk ndaki bir yaz s n n kopard ğ f rt nadan diğer bir yaz da bahsedeceğiz. Miloviç i Yerin Dibine Bat ran Bir Yaz - Harp zenginlerini müdafaa eden bir makalenin sebep olduğu dedikodular 1915 senesinde Diran Kelekyan Efendi ayr ld ktan sonra Sabah gazetesi başmuharrirsiz kalm şt. Semih R fat Bey bir müddet bu vazifeyi yapt. Sonra: Ben bu işe uzun müddet devam edemem bir başmuharrir bulun dedi. Hariciye Nezareti nin eski Umur Siyasiye Müdürü Salih Bey e müracaat edildi. Bir zamanlar gazetelerde mütercimlik, muharrirlik yapm şt ; mesleğin yabanc s değildi. Başmuharrirliği kabul etti, işe başlad. Salih Bey hoşsohbet, çok zeki ve zarif bir zatt. Çok okumuş, kültürlü idi. İyi makaleler yaz yordu. Fakat bir sene kadar zaman geçince o da itiraz etti. Anadolu hatt boyunda oturuyorum. S cak havalarda serin ağaç gölgesini b rakarak matbaaya kadar gelmek yoruyor. K ş n ise l k odadan ç kmak istemiyorum. Gerçi makaleyi bir adamla göndermek kabil. Fakat bir başmuharrir her gün matbaaya uğramal, muharrirlerle temas etmeli, vaziyeti yak ndan görmeli. Ben art k bunu yapamayacağ m, dedi. Salih Bey den sonra Ahmet Emin başmuharrir oldu. Tanin in harp muharriri s fat yla harp cephelerini gezmiş, gönderdiği mektuplar alaka uyand rm şt. Sabah a gelince planl bir çal şma ile işe başlad k. Sabah n sat ş mütemadiyen artt. Bu vaziyet karş s nda bir gün kendi hesab m za bir gazete ç karmay düşündük. Ahmet Emin, Mehmet As m n da bu 18 19

Y ld z da Neler Gördüm? Avusturya sefaretinin Schroker ad nda bir matbuat ataşesi vard. Yaz y tercüme ettirip Miloviç e takdim etmiş, Miloviç okuyunca yerinden s çram ş. Herkesin o kadar hürmet ettiği bir sanatkâr bu kadar ağ r surette tenkit eden muharrir kimdi? Bunu anlamak, muharririni görmek istiyordu. Schroker vas tas yla kendisini, bir akşam yemeğe davet etti. Görüştüler ve ahbap oldular. İsmail Müştak harp zenginlerinin birlikte yemek yiyebilmek için avuç dolusu para sarf ettikleri meşhur artiste, cebinden beş para ç kmadan güzel bir akşam geçirmiş!... Önsöz Politikada Başmuharrirlik Müştak Bey in Sabah başmuharrirliği esnas nda kayda şayan bir hadise harp zenginlerini müdafaa eder yolda bir başmakale yazmas d r. Bu makale o zaman birçok dedikodulara sebep olmuş, Ahmet Emin in Vakit te bir musahabesini davet etmişti. Müştak Bey mütarekeye kadar Sabah başmuharrirliğinde kald. Mütarekeden sonra Ayan daki vazifesiyle meşgul oldu. Ayan lağvedilince tekrar gazeteciliğe dönerek iptida Tanin de çal şt, sonra İstiklâl i ç kard. Bir müddet de politika gazetesinde başmuharrirlik yapt. Mebus seçilince gazetecilikten kati surette ayr ld. Fikir hayat n n en verimli ve en olgun çağ nda kaybettiğim İsmail Müştak n gazete veya mecmualar sahifelerinde intişar etmiş veyahut da müsvedde halinde kalarak tab na f rsat bulunamam ş olan yaz lar n toplamaya karar verdim. Memleketin tahrir [yaz ] hayat nda senelerce yer tutan bu değerli eserlerin dağ l p bir kenarda perişan kalmas na gönlüm raz olmad. Bu suretle Müştak n aziz ruhuna karş sevgi ve bağl l k vazifemi yapmakla beraber memleketimin tarih ve edebiyat na da hizmet etmiş olacağ na kaniim. Tarihimizin son devirlerinin ön saflar nda yaşam ş, insanlar ve hadiseleri bütün hususiyetleriyle yak ndan görmüş ve tahlil etmiş, ateşli bir zekâ ve kuvvetli bir kalemin mahsulü olan bu metrukat mevzular itibariyle k s mlara ay rarak bir kitap silsilesi halinde ç karmay muvaf k buldum. Bu seriye Müştak n faziletli ve çal şkan resmi hayat n n başlang c na ait olan (Y ld z da Neler Gördüm?) adl eseriyle başl yorum. 22 23

Y ld z da Neler Gördüm? Tarihimiz de meş um olduğu kadar ehemmiyetli bir yer tutan Y ld z saltanat n n bu canl ve renkli hat ralar talihin garip ve ac bir cilvesiyle maalesef bir türlü ikmal olunamam şt r. 1911 de Mahmut Şevket Paşa n n bir müdahalesiyle intişar durdurulan bu yaz lar, 1937 de tekrar yaz lmaya başlam ş fakat bu defa da Müştak n ulu halaskar m z [kurtar c ] Atatürk ün şerefli huzurunda mütemadi bir tarzda çal şmak mecburiyetinde kalmas üzerine şahsi ve hususi iştigalat imkân maddi kalmam ş ve tabii olarak yar da kalm şt. Nihayet aziz Müştak n hiç beklenilmeyen insafs z hastal ğ ve onu takip eden ac kl ölümü bu saray hat ralar n n katiyen natamam kalmas na sebep olmuştur. İşte ben şimdi 1911 de Tanin de ç kan makalelerle 1937 müsveddelerini bir araya getirerek bir kitap halinde muhterem karilere takdim ediyorum. Ömrümün kalan k sm n, yukar da bahsettiğim kitap silsilesini tanzim ve neşretmeye hasredeceğim. Belki birçok kusurlar m olacakt r, bunlar n aczime ve hüsnü niyetime bağ şlanacağ ndan eminim. Sadiye Mayakon Birinci Birinci Bölüm Y ld z da Neler Gördüm? 24

Y ld z da Neler Gördüm? Başlang ç Meşrutiyet in ilan ndan üç y l sonra, Tanin de Y ld z Hat ralar unvan yla tarihi bir tefrikaya başlam şt m. Daha ilk günden kuvvetli bir alakayla karş lanan bu tefrika bilhassa Saray çevresinde çok dikkati celbetmişti. Filhakika yaz dizisine başlarken; Bugün milletin tasarrufuna geçen ve yar n günahkâr simas ve çamurlu elleriyle tarihin huzuruna ç kacak olan maziyi gelecek nesillerin gözü önüne koymakta, millete dün kendisini idare edenlerin karakterlerini ve yaşam ş olduğu muhitin hal ve şan n öğretmekte fayda gördüğümü ileri sürerek Y ld z Saray nda beş buçuk sene resmi bir vazife işgal etmiş olman n verdiği salahiyetle Y ld z hayat n, Y ld z facialar n gördüğüm ve işittiğim, okuduğum ve öğrendiğim gibi yazacağ m ilan etmiştim. Ve hakikaten öyle oldu. Yaz dizisi ilerledikçe Saray n telaş art yordu. Osmanl taht nda oturan Sultan Reşad, kendisinin otuz üç y l fas las z ve merhametsiz bir nezaret alt nda, t pk bir kalebent gibi yaşatan Abdülhamid in hat ras ndan bile korkuyordu. S ras geldikçe hanedan azas ndan, bunlar n oynad klar rollerden, içtimai ve hususi vaziyetlerden bahsedecektim. Şuras muhakkak ki Sultan Reşad bu tefrikay hoş bir nazarla görmüyor, saray n hoşnutsuzluğunu anlatan haberler bana kadar geliyordu. Ben o tarihlerde Ayan Meclisi nin umumi kâtibi idim. Bir gün Harbiye Nâz r Mahmut Şevket Paşa n n yaverinden telefon ald m: Paşa hazretleri yar m saate kadar sizi görmeye gelecekler O devrin en nüfuzlu simalar ndan say lan Mahmut Şevket Paşa, parlamentoya bile nadir uğrayan insanlardand. Bir âyan umumi kâtibini ziyaret etmesi o günlerin siyasetine göre akla s ğar bir şey değildi. Birçok düşündüm, fakat ziyaretin nas l bir sebebe dayanm ş olabileceğini bir türlü bulamad m. Mahmut Şevket Paşa, tayin olunan saatte âyan umumi kâtipliği odas na geldi. Teklifsiz bir tav rla, gülerek elimi s kt. İlk önce yaz lar m pek beğendiğinden bahsederek, bir hayli övgüde bulundu. Ben bu iltifata teşekkür etmekle beraber Mahmut Şevket Paşa gibi bir adam n s rf beni methetmek için tâ Harbiye Nezareti nden kalk p F nd kl ya geleceğine hiç ihtimal vermiyordum. Nitekim öyle oldu: Paşa medh ve sitayiş fasl n k sa keserek as l mevzua girdi: Y ld z Hat ralar n dikkatle ve zevkle okuyorum. Çok canl yaz yorsunuz. Ancak zat şahane[padişah] bu yaz lardan müteessir olmuşlar, üzüntülerini bana bizzat ifade buyurdular. Kendileri gibi melekhaslet bir hükümdar n rencide olmalar n hiç kimse arzu etmez. Tefrikaya nihayet vermenizi sizden ricaya geldim. Lütfedersiniz değil mi? 27 28

İsmail Müştak Mayakon Mahmut Şevket Paşa n n bu nazikâne ricas ndaki manas n anlamak güç bir şey değildi. En nihayet âyan riyasetine merbut bir memur olduğum için beni o vas ta ile de susturabilirdi. Veliahtl ğ zaman nda her türlü hürriyetten mahrum yaşam ş bir adam n hürriyet sayesinde ve hürriyet yolu ile padişahl ğa ç kar ç kmaz velev mülâyim şekilde de olsa- fikir ve kalem hürriyeti aleyhine vaziyet almas bende müthiş bir hayal k r kl ğ uyand rd. Derhal karar m verdim: yaz dizisini durduracakt m. Mahmut Şevket Paşa bundan çok memnun kald ve geldiği gibi güler yüzlü ve övgü dolu sözlerle ç kt gitti. Y ld z Hat ralar senelerce, kalbimde ve hayalimde öksüz bir çocuk mahzunluğuyla yaşad durdu. Abdülhamid devrinin tarihini yazacak tarihçiler için ufak, fakat k ymetli bir vesika haz rlamak zevkinden bu suretle mahrum kald m. Y llar geçtikçe haf zam ve hat ralar m tozlan yordu. Vakit vakit içimde bir hasret, o öksüz çocuk için bir elem duyuyor, bazen vazifesini tan mam ş bir adam gibi kendi kendime ç k ş yordum. Nihayet, bundan dört sene evvel, bir yaz günü, bahçemin kocaman bir ağac alt nda, bilmem nas l oldu maziye doğru bir seyahat yaparken yolum Y ld z semtine uğram şt. Derhal o öksüz yaz gözümün önünde canland. Birden karar verdim: Hat ralar ma devam edecektim. Bu yaz lar o karar n mahsulüdür. O günle bugün aras nda üslup fark ndan ve isim tebeddülünden başka hiçbir ayr l k yoktur. Esasen Y ld z Hat ralar unvan n fazla iddial buluyorum. Yaz lar m lây k olduklar mütevaz çerçeve d ş na taş mamak için bunlara Y ld zda Neler Gördüm? unvan n verdim. Ve yazmaya başlad m. Y ld z da Neler Gördüm? Bu yaz lar ne Abdülhamid devrinin bir siyasi tarihidir ne de Y ld z da yaşam ş bir diplomat n siyasi hat rat Bunlar olsa olsa yirmi beş y l evvele ait müşahedelerimin izleri üstünde bugün yap lm ş bir kalem gezintisidir. İddias z ve sade bir gezinti Esasen bundan fazlas na da hakk m yoktu. Çünkü ben Y ld z denen ucu bucağ bulunmaz âlemde bir seyirciden başka bir şey değildim. Benim orada mütevaz bir pencerem vard. O zaman o pencereden seyrettiklerimi bugün yaz yorum. Dün gören bir seyirci, bugün kaybeden bir kâtip. İşte bütün rolüm! Başlamadan evvel söyleyeyim ki, bu yaz lar ne bir kimseye cevap ve mukabeledir, ne de ç banbaş koparmak maksad yla yaz lm ş bir tahrik ve müdahaledir. Maksad m belirli bir tarihin belirli bir cephesini ayd nlatmakt r. Buna muvaffak olursam kendimde vazifesini yapm ş bir adam n hazz n duyacağ m. Vazife diyorum; çünkü Abdülhamid devrini yaşam ş, hele Y ld z Saray nda bir mevki ve sanat sahibi olmuş bir mütefekkir için o devrin tarihine hizmet etmek, o Saray n içyüzünü zapt edip yazmak bir vazifedir. Bunlar vazifelerini yapmad klar için Abdülhamid devri ve Y ld z Saray masal ve roman mevzular n geçememiştir. Hâlbuki o, başl baş na bir tarihtir. Bu tarihin yapraklar boş kalmas ndan yahut yanl ş yaz larla dolmas ndan o mütefekkirler derece derece mesuldürler. Yaz lar mda belli başl iki kaynağ m var: Gördüklerim, işittiklerim Abdülhamid devrini yaşam ş olanlar bilirler ki, o zaman Osmanl hükümeti demek Y ld z Saray demekti. Bu Saray kulislerinde olup biten şeyleri görmek, bu Sarayda bin bir delikten ç kan sesleri işitmek, Sultan Hamid in saltanat n yazmak isteyen bir adam için oldukça zengin iki vas tad r. 29 30

İsmail Müştak Mayakon Filhakika Y ld z Saray durmadan çal şan bir sinema perdesi, geceli gündüzlü devam eden bir tiyatro sahnesi idi. Perdeye akseden manzaralar o kadar aşikâr idi ki, görmemek mümkün değildi. Sahnenin oyuncular o kadar yüksek konuşuyorlard ki, işitmemek için sağ r olmak laz md. O vakit benim gözlerim kuvvetliydi. Kulaklar m da sağ r değildi. O zaman görüp işitmek tabii bir hadise idi, şimdi de düşünüp yazmak tarihi bir vazife olmuştur. Eksik görmüş, noksan işitmiş olabilirim. Fakat ne gördümse, ne işittimse, görüp işittiklerim bende ne intiba b rakt ise, hepsini sadakatle yazacağ m. Şunun veya bunun siteminden, muahezesinden çekinmeyeceğim. Yaz lar mda şah slara tesadüf edilse bile, şah slar n yeri olmayacakt r. Karar m budur ve sonuna kadar bu çerçeve içinde işleyeceğim. İsmail Müştak Mektepten Saraya Mülkiye mektebinden ç kar ç kmaz içişleri bakanl ğ kaleminde altm ş kuruş maaşla kâtipliğe tayin olunmuştum. Ayn sene içinde, mektebin ödül dağ t m töreninde haz r bulunan Dâhiliye Nâz r Memduh Paşa, şahadetname alan s n f arkadaşlar m nam na o gün söylediğim bir nutku pek beğenerek maaş m yüz yirmi kuruşa ç kartm şt. Vazifemden memnundum. Âmirlerim de benden hoşnut idiler. 1903 senesine tesadüf eden bir ramazan ay n n yirmi alt nc günü Görevimde masam n baş nda oturuyordum. Vakit öğle sonudur. Odan n havas nda ramazan günlerine mahsus bir ağ rl k var. Kap önünde uyuklayan ihtiyar odac dan dört köşe sakal yla bir Âsuri papaz n and ran kalem müdürüne kadar herkes az çok tiryaki Bir aral k omzuma bir el dokundu. Döndüm, ihtiyar odac, bir baş işaretiyle, beni d şar ya çağ r yordu. Ç kt m ve sofada Mülkiye Mektebi Müdürü Recai Efendi nin odac s Nuri Ağa ile karş laşt m. Nuri Ağa kulağ ma eğilerek: 31 33

Y ld z da Neler Gördüm? Müdür Bey şimdi sizi ve Esad Efendi yi mektepte bekliyor, dedi, birden midem buland. Recai Efendi den gelen bu davet hayra alamet değildi. Gerçi mekteple alâkam kesileli alt ay olmuştu. Fakat Recai Efendi Allah r zas na ayk r harekette bulunanlar alt y l sonra da yakalay p Abdülhamid in siyasetgâh na götüren bir adamd. Mülkiye mektebinde onun tek vazifesi talebenin fikir ve vicdan na sokulmakt. İkide bir Bize boynuzlu koyun laz m değil, derdi. Recai Efendi ye göre boynuzsuz koyun demek, mektebe gözü kapal girip yine gözü kapal ç kan talebe demektir. Serbest düşünen, muhalefet ve tenkit yapan, Avrupa dakilerle münasebet veya yak nl ğ olan her talebe boynuzlu koyun say l rd. Böyle boynuzlar k rmak hususunda onun şeytanca bir mahareti ve bunu yapmak için de Sarayla s k f k bir münasebeti vard. Kendinden evvel müdürlükte bulunan Abdurrahman Şeref Efendi nin ayağ n bu mahareti sayesinde kayd rd ğ rivayet olunurdu. Recai Efendi ye kalsa, seri halinde mal ç karan fabrikalar gibi, o da mülkiye mektebinden bir tipte, bir düşüncede yahut ayn düşüncesizlikte kendisine bağl yetiştirecekti. Arkadaş m Esad ; Kapal f r n civar nda oturduğu bir bekâr odas nda aramaya giderken kafam n içinden hep bunlar geçiyordu. Kendi kendime: Acaba bugünlerde bir ters halt m ettim? diyordum. Esad odas nda buldum Recai Efendi den gelen davet haberini söyledim. O da benim gibi şaşalad. Uzak yak n her nerede olursa olsun bir vilâyet maiyet memurluğu yakalayarak gitmeyi düşünen Esad, yol ortas nda arabas n n tekerleği k r lan bir adam gibi, melül melül yüzüme bak yordu. Mektepte s n f arkadaş m, sonralar Âyan Meclisi nde mesai yoldaş m olan Esad, zekâ ve kabiliyetin vefa ve necabetin Dizin 31 Martç lar 82 31 Mart İhtilali (İsyan, Vakas ) 75, 81, 82 A Abdurrahim Efendi 107 Abdurrahman Şeref Efendi 34 Abdülgani Ağa, K zlarağas 96 Abdülmecid Efendi 109 Ahmet Emin 16, 19, 20, 22 Ahmet R za Bey 75 Akaretler 109,112 Âkil Muhtar Bey 66 Alatini Köşkü 83 Ali Ekrem Bey 46 Ali Suavi Vakas 100, 112, 130 Ali Şamil Paşa 64, 65 Anadolu 19, 130, 147, 148, 180, 186, 195, 196 Antuvan Efendi 45 Arap 37, 38, 39, 53, 69, 70, 78, 148, 154 Arnavut 37, 38, 49, 68, 70, 78, 135, 148 Arnavutluk 87, 106, 148, 159, 194 Atatürk 4, 17, 18, 24 At f Bey 74 Atina 119 Avrupa 34, 44, 60, 66, 70, 71, 72, 76, 92, 95, 107, 108, 140, 169, 183, 184, 195, 196, 209, 210, 212, 213, 214, 215, 216 Ayan Meclisi 11, 17, 28 Ayasofya 82 Ayazpaşa 121 Ayestefanos 82, 172 Aziziye Karakolu 136, 150 B Balkan Harbi 59 Balmumcu Çiftliği 101 Barbaros 112, 130 Beşiktaş 36, 50, 52, 68, 100, 103, 104, 111, 116, 130, 134, 135, 136, 157, 185 Beşiktaş Muhaf zl ğ 68, 100 Beylerbeyi Saray 59, 63, 66, 84 Birinci Dünya Harbi 18 Boğaziçi 135, 145 Brüksel 70 34 219

Burhaneddin Efendi 51, 105, 107 C Cemaleddin Efendi 72 Cenova 70 Cülus- Hümayun 63 Ç Çaml ca 109 Çatalca 81 Çerkez 78, 108, 154 Ç rağan 100, 101, 130, 157, 183, 184 Çit Köşkü 83, 137 D Damat Kemaleddin Paşa 106 Direkleraras 50 Dolmabahçe Saray 52, 64, 70, 83, 111, 153, 156, 177, 184, 185, 187 E Ebülhüda Efendi 95, 113 Edirne 74, 193, 194 Elaz ğ 17 Emanuel Karasu 83 Ermeni 71, 195, 196 Esad Efendi 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 43, 45, 49, 83 Evkaf Nâz rl ğ 87 F Faik Bey 49 Fethi Paşa 61 F nd kl 11, 28 Frenk 87, 215 Fuat Paşa 54, 55, 64, 75 G Galata 36, 136, 145, 207, 216 Galata Köprüsü 145 Gazi Osman Paşa 105 Göztepe İstasyonu 64 H Had mköyü 81 Hakk Şinasi Paşa 106 Halep 4, 16, 45 Halk Partisi 18 Hamidiye Camisi 37, 71, 114 Harbiye Nezareti 11, 28, 168 Hareket Ordusu 81, 82, 102 Hariciye Nezareti 19, 211 Hasan Paşa, Beşiktaş Muhaf z 68, 100, 101, 111, 112, 113, 129, 130, 131, 132, 206 Hasanpaşa Karakolu 35, 36, 111, 129, 130 Hasan R za Paşa 78 H rka-i Saadet Alay 88, 90, 157 Hilafet 88, 90 Hürriyet ve İtilaf F rkas 96 Hüseyin Hilmi Paşa, Rumeli Umumi Müfettişi 74 I Ihlamur 111, 129 İ İkinci F rka 78, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 150, 153, 155, 157, 161, 165, 166 İsmail Mahir Efendi 78 İsmet Bey, Essvapç baş 97 İstanbul 2, 4, 7, 17, 21, 37, 45, 46, 59, 60, 64, 67, 68, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 79, 80, 81, 82, 83, 101, 102, 106, 107, 112, 113, 131, 135, 136, 140, 144, 148, 149, 150, 151, 155, 156, 157, 165, 166, 173, 178, 185, 186, 190, 193, 194, 195, 196, 197, 209, 210, 212, 213, 216 İstanbul Evkaf Müdüriyeti 107 İstiklâl 17, 22 İstiklâl Mahkemesi 15, 17, 18 İtalyal Romei Paşa 114 İttihatç lar 73, 74, 83 İttihat ve Terakki Cemiyeti 70, 71, 73, 74, 77, 78, 80, 82 İzzet Paşa (Arap İzzet) 35, 36, 38, 39, 40, 44, 86, 95, 141, 161, 163, 213 J Jön Türk 60, 71, 215 Jön Türk Gazetesi 60 jurnal 47, 60, 69, 87, 98, 103, 108, 109, 120, 146, 149, 165, 171, 172, 176, 181, 186, 190, 196, 201, 203, 204, 206, 213 K Kabasakal Mehmet Paşa 68 Kadir Alay 39 Kâğ thane 145 Kanuni Esasi 73, 74, 75, 78 Karadeniz 67, 68, 69, 159 Kemalzade Sait Bey 75 Ketenciler Hamam 111, 112, 129 K zkulesi 69 Kuyumcu Kostranda Biraderler 103 Kürt 64 L Laz 67 Lûtfullah Bey 75 M Maçka Silahhanesi 150 Mahmut Şevket Paşa 8, 10, 11, 12, 24, 28, 29 Malta Köşkü 95 Manast r 74 Manyasizade Refik Bey 78 Marmara 135, 139 Marsilya 67, 68 Mazhar Paşa 112, 131 Mecidî Nişan 45 Mehmet Ali Bey, Suriye Devlet Başkan 38 Mehmet As m 19 Mekke 39 Memduh Paşa, Dâhiliye Nâz r 33 Mesajeri Maritim Kumpanyas 67 Meşihat Dairesi 104, 187 Meşrutiyet 10, 15, 17, 27, 48, 49, 73, 75, 76, 77, 81, 194, 197, 202 Midilli 62, 77 Musevi 83 Mustafa Hayri Hoca 96 220 221

N Naime Sultan 105, 106 Naz m Bey, Selanik Merkez Kumandan Muavini 74 Nişan Efendi 96 Nuri Ağa, Mülkiye Mektebi Müdürü Recai Efendi nin Odac s 33, 35 Nuri Bey, Hariciye Kâtibi 96 O Ortaköy 69, 111, 129 Osmanl 10, 11, 12, 27, 30, 47, 52, 53, 56, 57, 59, 62, 63, 68, 91, 94, 100, 105, 117, 150, 162, 168, 175, 209, 217 P Paris 4, 18, 35, 44, 70, 108, 215 Profesör Bergman 89, 94 R Rag p Paşa, Mabeyn Kâtibi 88 Recai Efendi, Mülkiye Mektebi Müdürü 33, 34, 35, 36, 37, 48 Resne 74 Reşit Bey 46, 48 R dvan Paşa, Şehremini 46, 64 R fat Hüsameddin Paşa, Doktor 106 R za Paşa, Serasker 51, 78, 87 Rumeli 73, 74, 102, 122, 180, 194, 202 S Sabah 18, 19, 20, 22, 135 Sadeddin Paşa, Müşir 107 Safer Efendi 96 Sahip Molla, Şuray Devlet üyesi 88 Salih Bey, Umur Siyasiye Müdürü 19 Samsun Liman 67 Selanik 59, 74, 77, 78, 79, 80, 81, 83, 202 Serencebey Yokuşu 111, 112, 129 Serez 74 Serveti Fünun 46 S rr Bey, Rüsumat Müdür-i Umumisi 96 Siirt 4, 18 Sultan Aziz 71, 83, 92, 93, 95, 169, 176, 177, 179, 184, 209 Sultan V. Murad 59, 63, 71, 101, 109, 183 Sultan Reşad 11, 27, 28, 183 Sultanzade Sabahaddin 75 Ş Şale Köşkü 111, 129 Şam 39, 64, 148 Şemsi Paşa 73, 74 Şeyh Sait İsyan 17, 18 Şeyh Zafir Efendi Tekkesi 113, 131 Şuray Devlet 88, 191 T Tahir Paşa, Van Valisi 36 Tahsin Paşa, Başkâtip 44, 45, 46, 52, 53, 59, 61, 62, 65, 66, 77, 86, 87, 98, 118, 121 Talimhane Meydan 113 Tanin 8, 10, 12, 15, 16, 17, 19, 22, 24, 27, 77, 125, 127 Taşk şla 44, 82, 150 Taşk şla Divan- Harbi 44 Tatar Osman Paşa 74 Tatar Şakir Paşa 46, 47, 68, 114 Terzi Vidoviç 103 T bbiye Mektebi 66 Tophane Müşirliği 68 Topkap Camisi 88 Topkap Saray 70, 88 Toptani Esad Paşa 83 Trablusgarp 41, 65, 113, 131 Turhan Paşa 87 Tüfekçi bölüğü 152 Tüfengi bölüğü 152 Türk 4, 60, 69, 70, 154 V Vahdeddin Efendi 83 Vakit 20, 22 Veladeti Hümayun 63 Y Yahya Sezai Bey 46, 47 Yeni Mahalle 111 Yusuf İzzeddin Efendi 77, 83, 108 Z Zeki Paşa, Tophane Müşiri 52, 68, 69 Zekiye Sultan 105 Zeytinburnu 69 Zülüflü İsmail Paşa 68, 186 222 223