The Study of Pre-Learning Abilities of the Children in Five-Six Years of the Families with Lower and Upper Socio-Economical Levels

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "The Study of Pre-Learning Abilities of the Children in Five-Six Years of the Families with Lower and Upper Socio-Economical Levels"

Transkript

1 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Alt ve Üst Sosyo- Ekonomik Düzeydeki Ailelerin Beş- Altı Yaş Çocuklarının Erken Öğrenme Becerilerinin Bazı Değişkenler Yönünden İncelenmesi Adalet Kandır Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi akandır@gmail.com Maide Orçan Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi maideorcan@gmail.com Özet Bu araştırma, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden farklı sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin beşaltı yaş çocuklarının erken öğrenme becerilerini bazı değişkenlere göre incelemek amacıyla yapılmıştır. Konya il merkezinde Milli Eğitim okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden farklı sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin beşaltı yaş çocukları araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ne merkeze bağlı özel ve resmi ilköğretim okullarının anasınıflarına devam eden altı yaşındaki çocuklar arasından 0,95 güven düzeyi, 0,05 hoşgörü miktarına göre tesadüfî küme örnekleme yoluyla seçilen, 162 çocuk araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, çocuğa ilişkin bilgileri içeren Genel Bilgi Formu ile Somwari (1977) tarafından geliştirilen ve geçerlilik güvenilirlik çalışması Başaran (2006) tarafından yapılan Erken Öğrenme Becerileri Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Genel Bilgi Formu ile elde edilen veriler için frekans ve yüzdelik dağılımlar kullanılmıştır. Erken Öğrenme Becerileri Değerlendirme Ölçeği ile elde edilen verilerin ise; Erken Öğrenme Beceri Toplam puanı (EÖBTP) ile Düşünme, Dil ve Sayı Alt Ölçek Toplam Puanlarının ortalama ve standart sapma değerleri alınmış, cinsiyete göre EÖBTP ve Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Ölçek Toplam Puanlarının arasında farklılık olup olmadığı ile sosyo-ekonomik düzeye göre cinsiyet ve okula başlama yaşı arasında farklılık olup olmadığı Mann Whitney U testi ile analiz edilmiştir. Bağımsız değişkenlerin ölçek toplam puanı ve alt ölçek toplam puanları ile ilişkisi için ise korelasyon değerleri hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda; Alt sosyo-ekonomik düzey ailelerin anasınıfına devam eden kız çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarının, anasınıfına devam eden erkek çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Anasınıfına devam eden alt ve üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Erken Öğrenme Becerileri Toplam Puanı (EÖBTP), Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri alt toplam puanlarının arttığı saptanmıştır. Üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının devam ettiği okullarda çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Dil ve Sayı Becerileri puanlarının anlamlı düzeyde arttığı bulunmuştur. Üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının devam ettiği okullarda çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşının anlamlı derecede düşük olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Erken Öğrenme Becerileri, Okul Öncesi Dönem, Okul Öncesi Eğitim The Study of Pre-Learning Abilities of the Children in Five-Six Years of the Families with Lower and Upper Socio-Economical Levels Abstract This study was performed to analyze the early learning abilities of the children of the families with different socio-economical levels who attend pre-school education institutions using some variables. The five-six year of children of the different socio-economical level families who attend to the National Education pre-school education institutions in the Konya province constitutes the cosmos of the research.162 children that were selected among the students attending kindergarten classes of private and public primary schools that are under the control of Provincial 1

2 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Directorate of Education in Konya and were chosen through random classification sampling among the students with 0.95 of reliance level and 0.05 tolerant level constitute the sampling of the study. For the data of the study, The General Information Form that was developed by Somwari (1977) and consist of the information related to the children The Evaluation Scale for Early Learning Skills developed by Başaran (2006) for validity and reliability were use. The information obtained through General Information File was used for frequencies and percentage allocation. The Evaluation Scale of Early Learning Abilities was used to obtain average and standard deviation value through Total Scores of Early Learning Abilities and the presence of difference between the sex and the age of beginning to school according to the socio-economical level was analyzed using Many Whitney U Test. The correlation scores were computed for the relations between total measurement scores of independent variables and sub-measurement scores. At the end of the study, the girls of lower socio-economical levelled families who attend the kindergarten classes were found to have significantly higher scores of Ability of Thinking than the boys attending the kindergarten class. It was determined that Total Scores of Early Learning Abilities (EOTB) and sub-total scores of Thinking, Language and Numeracy Abilities increased when the beginning age of the pre-school education lowered for the children of families with lower and upper socio-economical levels. It was found that the scores of Language and Numeracy Abilities increased when the beginning age of the pre-school education lowered for the children of families with upper socio-economical levels. It was determined that the beginning age to start school was significantly low for the children who attend the schools of upper socio-economical levels. Key Words: Early Learning Skills, Pre-School Period, Pre-School Education Giriş Eğitim sisteminin bütünlüğü içersinde yer alan okul öncesi eğitim çocuğun doğumundan itibaren ilkokula başladığı güne kadar olan yılları içine almakta ve her geçen gün önemi artmaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuğun formal eğitime geçme aşamasında önemli bir rol oynamaktadır. 0 6 yaş arası yılları kapsayan okul öncesi yıllar kişiliğin oluşumu ve şekillenmesi, temel bilgi ve becerilerin kazanılması ve geliştirilmesinde ileriki yıllara olan etkisi nedeniyle yaşamın en kritik dönemleridir. Gelişimin kritik olduğu bu dönemde büyüme ve gelişimi destekleyen deneyim fırsatlarının sağlanmasının gerekliliği bilinmektedir. Yapılan birçok bilimsel araştırma, çok küçük yaşta eğitime başlanmasının nitelikli, sağlıklı bireyler yetiştirmek açısından gerekliliğini ortaya koymaktadır (Başaran, 2006:1). Çocuklarda gelişim ve öğrenme arasında bir paralellik söz konusudur ve çocuklardaki gelişimin en iyi yolu öğrenme ile gerçekleşmektedir. Bu da çocukların merak etmesini sağlamak, araştırma yapmalarına fırsat tanımakla mümkün olabilmektedir. Çocukların bilişsel gelişimine katkıda bulunabilmek, onların soru sorma- cevaplama, araştırma yapma ve problem çözme yeteneklerini ortaya koyabilmelerine olanak tanımakla mümkün olacaktır. Öğrenme becerilerinin gelişimi, bilginin yapı taşlarını oluşturmaktadır. Çocuklardaki öğrenme becerilerinin ve kavramların erken yaşlarda gelişmesi onlara aldıkları bilgiyi organize etme ve sınıflandırma olanağı verir. Erken çocukluk döneminde, çocuklarda etkin olarak öğrenme becerilerinin gelişimi üzerinde durulması, onların farklı yapısal deneyimler kazanmalarını da sağlamaktadır (Charlesworth ve Radeloff, 1991:1; Jackman, 2005:145). Çocuklar okul öncesi dönemde tüm yaşantılarını adeta birbiri üzerine koyarak biriktirir, bunlar arasında ilişki kurmayı başarır. Bunun başarılabilmesi, bir yandan olgunlaşmaya bir yandan da verilecek eğitime bağlıdır. Burada yetişkinin öğrenilen konular arasındaki ilişkilere yönelik olarak vereceği destek çok önemlidir. Her öğrenme faaliyeti diğeriyle ilişkili olduğu için öğretmeye önce çocuğun bildiği şeylerden başlanmalıdır. Konuları birbiriyle ilişki içersinde ele 2

3 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 alarak başlamak, kalıcı öğrenmeyi oluşturur. Bu yolla çocuk, eski bildikleriyle yeni öğrendikleri arasında bağlantı kurmayı öğrenir. Böylece öğrenme daha anlamlı hale gelir ve daha kalıcı olur (Oktay, 2002: 137). Çocuklardaki öğrenme becerileri; düşünme becerisi, sayı becerisi ve dil becerisi gibi bilişsel süreçleri içermekte ve bunlar birbirleri ile etkileşerek gelişmekte, böylelikle birbirlerini tamamlamaktadırlar. Öğrenme becerileri de bu boyutlarda incelenmelidir. Öğrenme becerilerinin gelişiminde bilişsel gelişimle ilişkili önemli diğer bir nokta da düşünme becerileri ile ilgilidir. Çocuğun çevresini ve dünyayı anlamaya ve öğrenmeye başlamasıyla birlikte düşünme süreci de başlamış olur. Bu, çocuğun bebeklikten yetişkinliğe kadar devam eden öğrenme yaşantısının da başlaması demektir. Düşünme becerisi, çocuğun dünyayı anlamasında ve öğrenmesinde nesnel sosyal çevresi ile ilgili bilgilerini edinmesini ve edindiği bilgileri kullanmasını sağlayan tüm süreçleri içermektedir. Öğrenme becerisinin bir yönü olan düşünme becerisi çocukta algılama, karışık sınıflama, problem çözme gibi yeteneklerinin erken gelişmesini sağlayan bir sürecin başlangıcını oluşturur. Çocukta düşünme becerisi gözlemleme, düzenleme ve ilişkilendirme gibi doğal yetenekleri temsil eder. Yapılan etkinliklerin sonuçlarını gözden geçirir, verilerin her gün geri bildirimini alır ve verileri daha sistemli bir biçimde analiz edebilir. Çocuklarda öğrenme becerilerinden kavramların yerleşmesi yavaş gelişen ve oldukça zor bir süreçtir. Çocuklar her gün yeni bilgilerle donanırlar ve bu bilgileri ya var olan kavramlarla ilişkilendirirler ya da bunlara karşı gelen kavramlar yaratırlar. Artan deneyimler ve sözcük dağarcığı ile çocuğun kavramları zihninde farklılaşmaya başlar. Bu nedenle çocukta algısal uyarıcıları düzenleme yeteneği geliştikçe, kavramlar ve düşünme arasındaki ilişki öğrenilmeye başlanır. Kavramlar öğrenme becerilerini geliştirmek, problem çözmek ve düşünmeyi sağlamak için gereklidir. Kavramlar somut ve soyut olabilirler. Erken çocukluk döneminde, kavramların gelişmesi somuttan soyuta doğru bir gelişim gösterir. Yapılan araştırmalar; çocuğun kavramları öğrenirken daha çok çevreden etkilendiği, kavramları daha çok model alma yoluyla öğrendiği üzerinde durmaktadır (Copley, 2000: 4 43; Jackman, 2005: 156; NAEYC, 2002; Benson, 2007). Çocukların erken öğrenme becerilerinden sayı kavramını kazanmaları; birbirine benzeyen nesneleri sınıflara ayırmaları yani sınıflandırma becerisi, nesnelerin farklılıkları arasında bir düzenleme yapma yani sıralama becerisi, sayısal eşitliği ifade eden bire bir eşleştirme kavramını anlamaları ile yakından ilgilidir. Bu nedenle de okul öncesi öğretmenlerin bol miktarda sınıflama, sıralama ve bire bir eşleme çalışmalarına yer vermesi ve çocukların bu becerileri kazanma durumları objektif bir biçimde ölçekler kullanılarak değerlendirilmelidir. Erken çocukluk dönemi, çocuğun etkin olarak öğrenme becerilerini edindiği ve temel kavramları kazandığı, gelişimin en hızlı olduğu dönem olduğundan, çocuğun daha sonraki yıllarda kullanacağı matematiği anlayabilmesi için bu dönemde, gerekli düşünme yöntemlerinin ve becerilerinin gelişmesi gerekmektedir. Matematik ve diğer bilimlerin anlaşılmasında gerekli olan temel becerilerin bu dönemde kazandırılmasıyla, çocuğun daha sonraki okul yaşamı için gerekli olan matematik bilgisinin ve kavramlarının temeli oluşturulmaktadır. Bu durum çocuğun daha sonraki öğrenim yaşantısını kolaylaştırarak başarıyı arttıracak, problem çözme becerilerini kazandırarak, üretken ve verimli olmasını sağlayacaktır (Jackman, 2005: ; Fromboluti ve Rinck, 2002, hirleys-preschool-activities.com/preschool-math-activities.html) Çocukların öğrenme becerilerinin gelişiminde dilin etkisi de yadsınamayacak bir gerçektir. Çocuklar dil sayesinde öğrendiklerini karşı tarafa aktarabilirler, kendi durumunu 3

4 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 değerlendirebilirler, düşüncelerini düzenleyebilirler, sonuca gidebilirler ve sonra da sebepleri açıklayabilirler (Arı ve Gönen, 1988:5; Yavuzer, 1998:46). Sonuç olarak; sayısal becerilere ilişkin kavramların kazanılması, düşünme ve dil becerilerinin değerlendirilmesi çocuklardaki öğrenme becerilerinin gelişimi için büyük önem taşımaktadır. Geleneksel eğitim yöntemleri, çocuktaki düşünme, dil ve sayı becerilerini kazandırmada yetersiz kalmaktadır. Özellikle ezberciliği, problemleri bilinen yöntemlerle adım adım çözmeyi teşvik eden yaklaşım çoğu zaman çocukların düşünme becerilerinin gelişimini kısıtlamakta ve erken öğrenmelerine engel oluşturmaktadır. Her şeyden önce bu tarz yaklaşımlar çocuğun var olan potansiyelini sonuna kadar kullanmasında ve düşünme becerilerinin geliştirmesinde güçlükler yaratmaktadır. Çocuğun eğitiminde rol alan herkesin çocuğu düşünmede özgür bırakacak, araştırıcı, soru soran, sorun çözen, keşifler yapmaya istekli ve meraklı kılacak yöntemleri bilmesi ve uygulaması gerekir. Ancak bu şekilde çocukların düşünme becerilerinin bir bütün olarak çalışması sağlanabilir. Matematik ise çocukların erken öğrenmesinde ve düşünme becerilerinin gelişmesinde son derece önemli ve gerekli bir araçtır. Zira yaşamın kendisi matematikseldir ve bu çocukla birlikte yaşam boyu devam eder. Matematik çocukların erken öğrenme becerilerini, olumlu yönde etkilediğinden dikkatle ele alınmalıdır. Bu onların aynı zamanda düşünme becerilerinin de temelini oluşturacaktır. Erken Öğrenme Becerilerinin çocukların yaşamlarına etkisi düşünülecek olursa, buna etki eden etmenlerin de önemi artmaktadır. Bu noktadan hareketle bu araştırmada, çocuklarda erken öğrenme becerileri bazı değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırmanın Amacı: Bu araştırma, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden alt ve üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin beş- altı yaş çocuklarının bazı değişkenlere göre erken öğrenme becerilerini karşılaştırmalı olarak incelemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem Araştırma genel tarama modelindedir. Araştırmanın evrenini, Konya ili merkez ilçelerinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim okullarının anasınıflarına devam eden beş altı yaş çocukları oluşturmuştur. Örneklemin oluşturulmasında, ilk olarak, ilköğretim okulları belirlenmiştir. Bunun için Konya il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden mevcut Konya il merkezi Selçuklu ilçesine bağlı okulların listesi elde edilmiştir. Bu listeden, anasınıfına devam eden çocuk sayısı 50 nin altında olmayan alt ve üst sosyo-ekonomik düzeyi temsil eden ilköğretim okulları arasından tesadüfî örnekleme yöntemi ile okullar belirlenmiştir. Belirlenen okullara devam eden, daha önce Erken Öğrenme Becerileri Destekleyici Programını almamış anasınıfı çocukları arasından tesadüfî olarak seçilen 162 çocuk örneklemi oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Genel Bilgi Formu ve Başaran (2006) tarafından geçerlik güvenirliği yapılan Erken Öğrenme Becerileri Değerlendirme Ölçeği (Early Learning Skills-TELS) kullanılmıştır. Genel Bilgi Formunda, çocuğa ilişkin sorular yer almıştır. Somwari (1977) tarafından geliştirilen Erken Öğrenme Becerileri Değerlendirme Ölçeği ise; Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri alt bölümlerinden oluşmaktadır. Ölçeğin içinde her biri 18 er maddeden oluşmuş toplam 54 madde bulunmaktadır. Ölçeğin geçerlilik ve güvenirlik 4

5 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 çalışmaları Kanada ve Amerika da yapılmıştır. Ölçeğe 1978 yılında norm çalışması yapılmıştır. Ölçeğin amacı; çocuğun öğrenme becerilerine ilişkin bireysel yeteneklerini ve eğitim gereksinimlerini belirlemek, öğretmenlerin çocukların öğrenme becerilerinin geliştirilmesine yönelik eğitim gereksinimlerine uygun bir eğitim programı hazırlanmasına ya da hazırlanan eğitim programlarının değerlendirilmesine yardımcı olmaktır. Ölçeğe ilişkin geçerlik güvenirlik sonuçları; Düşünme Alt Ölçeği için α=.76, Dil Alt Ölçeği için α=.51, Sayı Alt Ölçeği için α=.80 ve EÖBT tüm ölçek için α=.86 dır. Araştırmada Genel Bilgi Formu ve Erken Öğrenme Beceri Ölçeği ile toplanan veriler, SPSS 13 istatistik paket programı ile değerlendirilmiştir. Genel Bilgi Formu ile toplanan çocukların cinsiyetlerine, okul öncesi eğitime devam etmelerine, okul öncesi eğitime başlama yaşlarına ve sosyo-ekonomik düzeylerine ilişkin veriler frekans ve yüzdelik dağılımlar halinde verilmiştir. Erken Öğrenme Beceri Toplam puanları ile Düşünme, Dil ve Sayı alt ölçek puanlarının ortalama ve standart sapma değerleri alınmış, sosyo-ekonomik düzeye göre cinsiyet ve okula başlama yaşı arasında farklılık olup olmadığı Many Whitney U testi ile analiz edilmiştir. Bağımsız değişkenlerin ölçek toplam puanları ve alt ölçek puanları ile ilişkisi için ise korelasyon dağılımlarına bakılmıştır. Bulgular ve Tartışma İlköğretim okulları anasınıflarına devam eden alt ve üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin beş- altı yaş çocuklarının Erken Öğrenme Becerilerini karşılaştırmalı olarak incelemek amacıyla yapılan bu araştırmada elde edilen bulgular; Çocuklara ve Ailelerine İlişkin Genel Bilgilere İlişkin Tablo1 - Tablo 3 arasında, Sosyo-ekonomik Düzeye Göre Erken Öğrenme Becerilerine Bazı Değişkenlerin Etkisine İlişkin Bulgular ise Tablo 4 - Tablo 8 arasında olmak üzere aşağıda Tablo lar halinde verilmiştir. Çocuklara ve Ailelerine İlişkin Genel Bilgiler Tablo 1. Çocukların Cinsiyete Göre Dağılımı Cinsiyet n % Erkek 86 53,1 Kız 76 46,9 Toplam Tablo 1 de, erkek çocukların % 53,1, kız çocukların ise %49,9 olduğu gözlenmektedir. Buna göre çocukların cinsiyetlerine göre dengeli bir dağılım gösterdikleri söylenebilir. Tablo 2. Çocukların Okul Öncesi Eğitime Devam Etme Sürelerine Göre Dağılımı Okul Öncesi Eğitime Devam n % Etme Süreleri İki yaşından itibaren 5 3,1 5

6 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Üç yaşından itibaren 10 6,2 Dört yaşından itibaren 20 12,3 Beş yaşından itibaren 35 21,6 Altı yaşından itibaren 92 56,8 Toplam Tablo 2 incelendiğinde, çocukların %56,8 inin altı yaşından itibaren, %21,6 sının beş yaşından itibaren,%12,3 ünün dört yaşından itibaren,%6,2 sinin üç yaşından itibaren, %3,1 inin iki yaşından itibaren bir okul öncesi eğitim kurumuna devam ettikleri görülmektedir. Buna göre çocukların büyük çoğunluğunun altı yaşından itibaren bir kurumda okul öncesi eğitim almaya başladıkları söylenebilir. Tablo 3. Çocukların Ailelerinin Sosyo-Ekonomik Düzeylerine Göre Dağılımı Sosyo- Ekonomik n % Düzey Üst 80 49,4 Alt 82 50,6 Toplam Tablo 3 incelendiğinde, çocukların % 50,6 sının alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin, % 49,4 ünün ise üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarından oluştuğu görülmektedir. Bu bağlamda alt ve üst düzeydeki ailelerin çocuklarının dengeli bir dağılım gösterdikleri söylenebilir. Sosyo-ekonomik Düzeye Göre Erken Öğrenme Becerilerine Bazı Değişkenlerin Etkisine İlişkin Bulgular Tablo 4. Çocukların Cinsiyetine göre EÖBTP ve Alt Ölçek Toplam Puan Karşılaştırmaları Sıra Cinsiyet N X Ss u p Ortalaması Erkek 86 25,6 7,6 76,8 0, EÖBTP Kız 76 27,1 7,3 86,8 p 0,05 Toplam 162 Erkek 86 8,4 3,2 73,7 0,024* Düşünme 2600 Kız 76 9,6 3,2 90,3 p 0,05 Becerileri Toplam 162 Dil Becerileri Erkek 86 7,8 2,4 80, ,776 6

7 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Sayı Becerileri Kız 76 7,8 2,7 82,6 p 0,05 Toplam 162 Erkek 86 9,4 3,0 80,5 3184, 0,778 Kız 76 9,6 2,9 82,6 5 p 0,05 Toplam 162 Tablo 4 e göre, anasınıfına devam eden çocukların Erken Öğrenme Becerileri Toplam Puanları (EÖBTP) ile Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri puanları (Alt Ölçek Puanları) cinsiyet ayrımında incelendiğinde; sadece Düşünme Becerileri puanları açısından cinsiyetler arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Anasınıfına devam eden kız çocuklarının Düşünme Becerileri puanları anasınıfına devam eden erkek çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek görülmektedir. Diğer puanlar açısından cinsiyetler arasında anlamlı farklılık görülmemektedir (p>0,05). Metin ve Dağlıoğlu (2004) Bolu İl Merkezinde Anasınıfına Devam Eden Altı Yaş Grubu Çocukların Günlük Yaşam Olaylarındaki Bazı Matematiksel Kavramlarla İlgili Başarı Düzeylerinin İncelenmesi konulu araştırmalarında, Bolu ilinde ilköğretim okullarının anasınıflarına devam eden altı yaş grubu çocuklar üzerinde yürüttükleri araştırmalarının sonucunda; eşleştirme, gruplama, serileme ve çıkarma işlemlerinde kızların, toplama işlemlerinde erkeklerin daha başarılı olduğu ve ayırt etmede ise kız ve erkek çocukların benzer düzeyde başarı gösterdikleri bulunmuştur. Buna göre matematik becerilerinin farklı yönlerinde kız ve erkek çocukların başarılı olduğu söylenebilir. Tablo 4 de Düşünme becerileri yönünden farkın anlamlı çıkması; toplumdaki geleneksel anlayışın bazı konularda erkek çocuklar lehine ayrıcalık sunmasından dolayı, erkek çocuklarına problem çözme, analiz, sentez yapma gibi bilişsel beceriler yönünden daha fazla deneyim ve kendini ifade etme fırsatı verilmesine bağlanabilir. Tablo 5. Sosyo-Ekonomik Düzey Ayrımında Çocukların Cinsiyetine Göre EÖBTP ve Alt Ölçek Toplam Puan Karşılaştırmaları Sosyoekonomik düzey Üst Sosyo-Ekonomik Düzey - E k o n o Cinsiyet N Ortalama Ss Sıra Ortalaması Erkek 40 32,6 3,8 38,1 704,5 0,356 EÖBTP Kız 40 32,8 4,4 42,9 Toplam 80 Erkek 40 11,1 1,9 36,6 Düşünme 642,5 0,124 Kız 40 11,8 2 44,4 Becerileri Toplam 80 Erkek 40 9,8 1,5 40,3 Dil 790,5 0,925 Kız 40 9,8 1,4 40,7 Becerileri Toplam 80 Erkek 40 11,6 1,8 41,4 Sayı 766 0,74 Kız 40 11,3 2,5 39,7 Becerileri Toplam 80 EÖBTP Erkek 46 19,6 4,3 38,3 680,5 0,166 u p 7

8 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Düşünme Becerileri Dil Becerileri Sayı Becerileri Kız 36 20,7 3,3 45,6 Toplam 82 Erkek 46 6,1 2 36,3 Kız 36 7,1 2,3 48,1 Toplam 82 Erkek ,5 44,2 Kız 36 5,6 2 38,0 Toplam 82 Erkek 46 7,5 2,5 39,5 Kız 36 7,7 2,2 44,1 Toplam ,025* 702,5 0, ,385 Tablo 5 de, anasınıfına devam eden çocukların cinsiyetler arasındaki EÖBTP ve Alt Ölçek Toplam Puanlarının karşılaştırmaları sosyo-ekonomik düzeye göre incelendiğinde; üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının cinsiyetleri arasında anlamlı farklılık görülmemektedir (p>0,05). Buna karşın alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının cinsiyetleri arasında EÖBTP ve Alt Ölçek Puan karşılaştırmasına bakıldığında, Düşünme Becerileri Toplam Puanları açısından cinsiyetler arasında anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,05). Alt sosyo-ekonomik düzey ailelerinin kız çocuklarının Düşünme Becerileri Toplam Puanlarının anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Diğer puanlar açısından cinsiyetler arasında anlamlı farklılığa rastlanmamıştır (p>0,05). Buna göre, alt sosyo-ekonomik düzey aileler tarafından geleneksel anlayışın etkisiyle kız çocuklarına daha fazla sorumluluk verilmesi ve ailelerin kız çocuklardan daha fazla beklentilerinin olması bu sonucu etkilemiş olabilir. Ancak üst sosyo-ekonomik düzey ailelerinin çocuk eğitimi konusuna alt sosyo-ekomik düzeydeki ailelere göre daha fazla önem vermelerinden dolayı kız ve erkek çocuğa bakış açılarının aynı şekilde olması ve çocuklarını daha erken yaşlarda okul öncesi eğitime başlatmaları nedeniyle üst sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının arasında cinsiyetler açısından anlamlı fark bulunamadığı söylenebilir. Haktanır (1994) Yedi-On Yaşlarındaki Çocuklarda Sayı, Madde, Uzunluk, Miktar, Ağırlık, Alan Ve Hacim Korunumu İlkesinin İncelenmesi konulu araştırmasında Ankara il merkezindeki farklı sosyo-ekonomik düzeydeki semtlerden 7 10 yaşlarındaki 240 çocuk tesadüfî örnekleme yöntemiyle seçilmiş ve araştırmada Kademeli Örnekleme Metodu kullanılmıştır. Araştırma sonuçları arasında, çocukların korunum ilkelerini anlamalarında sosyo ekonomik düzey ve cinsiyetin etkili olduğu yer almaktadır. Erdemir (2001) Aylar Arasındaki Türk Çocuklarının Dil Yapılarının Anlamsal Yönden İncelenmesi konulu araştırmasında kız ve erkek çocuklar arasında alıcı dil gelişimi açısından genel olarak bir farklılığa rastlanmamıştır. Develi ve Orbay (2002) 4 6 yaş grubu çocuklarda sayı kavramının gelişim düzeylerini saptamak üzere toplam 95 çocuk üzerinde çalışmışlardır. Araştırma sonuçları arasında cinsiyetler arasında matematik kavramlarının gelişimi açısından bir farklılık bulunamamıştır. Yukarıdaki araştırma sonuçları Tablo 6 da yer alan araştırma bulguları ile paralellik göstermektedir. 8

9 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Tablo 6. Çocukların Okula Başlama Yaşı ile EÖBTP ve Alt Ölçek Toplam Puanlar Arasındaki Korelasyon Dağılımları Düşünme Dil Sayı EÖBTP Becerileri Becerileri Becerileri Kaç Yaş İtibari ile Okul Öncesi Eğitime Devam Ettiği r -0,621-0,555-0,558-0,549 p 0,000 0,000 0,000 0,000 N Tablo 6 ya göre, anasınıfına devam eden çocuklarda okul öncesi eğitime başlama yaşı ile EÖBTP, Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri puanları arasında anlamlı ters yönlü bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Okul öncesi eğitime başlama yaşı ile EÖBTP arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki görülmektedir (p= 0,0001<0,05 ve r= -0,621). Okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, EÖBTP nın arttığı belirlenmiştir. Okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Düşünme Becerileri puanı arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir (p= 0,000<0,05 ve r= -0,555). Okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Düşünme Becerileri puanı artmaktadır. Okul öncesi başlama yaşı ile Dil Becerileri puanı arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki görülmektedir (p= 0,000<0,05 ve r= -0,558). Okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Dil becerisi puanı artmaktadır. Okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Sayı Becerileri puanı arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki görülmektedir (p= 0,0001<0,05 ve r= -0,549). Okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Sayı Becerileri puanı artmaktadır. Buna bağlamda daha erken yaşlarda kurumlarda okul öncesi eğitim alan çocukların erken öğrenme beceri puanlarının arttığı söylenebilir. Okul öncesi eğitimin erken yaşlardan itibaren verildiğinde çocukların bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor gelişimlerini önemli derecede etkilediği ve yaşamları süresince kritik bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu doğrultuda Tablo 6 da yer alan okul öncesi eğitimi alma yaşının düştükçe çocukların erken öğrenme beceri puanlarının yükselmesi beklenen bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Tablo 7. Sosyo-Ekonomik Düzeye Göre Çocukların Okul Öncesi Eğitime Başlama Yaşı Puan Karşılaştırması Kaç Yaş İtibari ile Okul Öncesi Eğitime Devam Ettiği Sosyo- Ekonomik Düzey Üst Sosyo- Ekonomik Düzey Alt Sosyo- Ekonomik Düzey N X Ss Sıra Ortalaması U p 80 3,575 1,076 51,1 82 4,865 0, ,2 847,5 0,0001* 9

10 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Toplam 162 Tablo 7 incelendiğinde, Üst ve Alt Sosyo-ekonomik düzey okullara devam eden çocuklar arasında okul öncesi eğitime başlama yaşı açısından anlamlı farklılık görülmektedir (p=0,0001<0,05). Üst sosyo-ekonomik düzey okullarda okul öncesi eğitime başlama yaşı anlamlı derecede düşük görülmektedir. Bu durum üst sosyo-ekonomik düzey ailelerin okul öncesi eğitime daha fazla önem vermelerinden kaynaklanabilir. Güven ve Balat (2004) 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin matematik yeteneklerinin okul öncesi eğitim alıp almamalarına ve kurumda veya aile yanında kalma durumlarına göre karşılaştırılması konulu araştırmayı yürütmüşlerdir. Çocukların matematik yeteneklerini belirlemek için Erken Matematik Yeteneği Testi 2 (EMYT) bireysel olarak uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarında, grupların ortalamaları dikkate alındığında üst sosyo-ekonomik düzey çocukların en yüksek, kurum bakımından olan çocukların ise en düşük ortalamaya sahip olduğu bulunmuştur. Araştırmaya katılan birinci sınıf çocukların okul öncesi eğitimden yararlanma düzeylerine göre EMYT 2 formu ortalamaları arasında fark anlamlı bulunmazken ikinci sınıfa devam eden çocukların okul öncesi eğitimden yararlanma düzeylerine göre (EMYT 2) puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Grupların sıra ortalamaları dikkate alındığında 3 yıl okul öncesi eğitimden yararlanan çocuklar en yüksek, okul öncesi eğitimden yaralanmayan çocuklar ise en düşük puan ortalamalarına sahip olmuşlardır. Bu sonuç Tablo 7 de yer alan araştırma bulgularını destekler niteliktedir. Tablo 8. Sosyo-Ekonomik Düzeye Göre Çocukların Okula Başlama Yaşı ile EÖBTP ve Alt Ölçek Toplam Puanlar Arasındaki Korelasyon Dağılımları Sosyo- Ekonomik Düzey EÖBTP Düşünme Becerileri Dil Becerileri Sayı Becerileri Üst Sosyo- Ekonomik Düzey Alt Sosyo- Ekonomik Düzey Kaç Yaş İtibari ile Okul Öncesi Eğitime Devam Ettiği r -0,167-0,094 0,082-0,267 p 0,140 0,406 0,470 0,016 N r -0,121 0,019-0,073-0,212 p 0,279 0,864 0,512 0,056 N Tablo 8 e göre, anasınıfına devam eden çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Erken Öğrenme Becerileri Toplam Puanları ile Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri puanları arasındaki ilişkiye sosyo-ekonomik düzey ayırımında bakıldığında; üst sosyo-ekonomik 10

11 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 düzeydeki ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Sayı ve Dil Becerileri puanları arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir (p=0,016<0,05 ve r= - 0,267). Üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Dil ve Sayı Becerileri puanı artmaktadır. Bu durum üst sosyo-ekonomik düzeydeki okullarda bulunan fiziksel donanım, uygulanan program ve kullanılan materyaller vb nin daha yeterli olabilmesinden ve yine üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının eğitimi konusunda daha bilinçli olabilmesinden kaynaklanmış olabilir. Alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının puanları ile okul öncesi eğitime başlama yaşı arasında anlamlı bir ilişki görülmemektedir (p>0,05). Bu durum alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının büyük çoğunluğunun erken yaşlardan ziyade altı yaşlarında ağırlıklı olarak anasınıflarına gitmelerinden kaynaklanmış olabilir. Sonuç ve Öneriler Araştırma kapsamına, anasınıfına devam eden 86 sı erkek ve 76 sı kız olmak üzere toplam 162 çocuk alınmıştır. Araştırmaya katılan çocukların % 50,6 sının alt sosyo-ekonomik düzey ailelerin, % 49,4 ünün ise üst sosyo-ekonomik düzey ailelerin çocuklarından oluştuğu görülmektedir. Araştırma sonucunda; Anasınıfına devam eden çocukların Erken Öğrenme Becerileri Toplam Puanları (EÖBTP) ile Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Puanları (Alt Ölçek Puanları) cinsiyet ayrımında karşılaştırıldığında; sadece Düşünme Becerileri puanları açısından cinsiyetler arasında anlamlı fark bulunmuştur. Anasınıfına devam eden kız çocuklarının Düşünme Becerileri puanları, anasınıfına devam eden erkek çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek tespit edilmiştir. Anasınıfına devam eden çocukların cinsiyetler arasındaki EÖBTP ve Alt Ölçek Puan karşılaştırmalarına sosyo-ekonomik düzeye göre bakıldığında; üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının cinsiyetleri arasında anlamlı farklılık görülmüştür. Aynı şekilde alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının cinsiyetleri arasında puan karşılaştırmasına sosyo-ekonomik düzey ayrımında bakıldığında Düşünme Becerileri puanları açısından cinsiyetler arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Alt sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının kız çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarının anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmüştür. Anasınıfına devam eden çocuklarda okul öncesi eğitime başlama yaşı ile EÖBTP, Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Toplam Puanları arasında anlamlı ters yönlü bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, EÖBTP, Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Toplam Puanlarının arttığı belirlenmiştir. Anasınıfına devam eden çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Erken Öğrenme Becerileri Toplam Puanları ve Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Toplam Puanları arasındaki ilişkiye sosyo-ekonomik düzey ayrımında bakıldığında; sadece üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Dil ve Sayı Becerileri puanı artmaktadır. Bu sonuçlar doğrultusunda; sosyal dezavantajlı bölgelerde yaşayan ailelerin çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda bilinçlendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması, bu bölgelerde okul öncesi eğitim kurumu sayılarının arttırılması, kurumsal eğitimin götürülemediği durumlarda mobil (gezici) anaokullarından yararlanılması, özellikle okul öncesi öğretmenlerinin bu 11

12 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 bölgelerde yaşayan ailelerin ve çocukların eğitim gereksinimleri konusunda bilgilendirilmeleri önerilebilir. Kaynakça Arı, M. ve Gönen, M. (1988). Dil Gelişimi ve Çocuk Kitapları. Ankara: Aşama Matbaası. Başaran, N. (2006). Erken Öğrenme Becerilerini Değerlendirme Aracının Tokat Örnekleminde Aylık Türk Çocuklarına Uyarlanması, Yüksek Lisans Tezi, Ankara: G.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Charlesworth, R. ve Radeloff J. D. (1991). Experiences in Math for Young Children. (Second Edition). New York: Delmar Publishers Inc. Albany. Copley, J. V. (2000). The Young Child and Mathemamatics. USA: National Association for The Education of Young Children. Develi, H. ve Orbay, K. (2002). İşlem Öncesi Dönem Çocuklarında Sayı Kavramının Gelişimi, tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır: Erdemir, N. (2001) Aylar Arasındaki Türk Çocuklarının Dil Yapılarının Anlamsal Yönden İncelenmesi. Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi. Fromboluti, C. S. ve Rinck, N. (2002). Early Childhood: Where Learning Begins Mathematics, Mathematical Activities for Parents and Their 2- To 5-Year-Old Children, Thinking Mathematics, (Edited by Diane Magarity). Utah State University: The U.S. Department of Educational Research and Improvement National Institute on Early Childhood Development and Education tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır: Güven, Y. ve Bolat, G. U. (2004). 1. ve 2. Sınıf Öğrencilerinin Matematik Yeteneklerinin Okul Öncesi Eğitim Alıp Almama ve Kurumda veya Aile Yanında Kalma Durumlarına Göre Karşılaştırılması, I. Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi Bildiri Özetleri, İstanbul: Ya-Pa Yayınları, Haktanır, G. (1994) Yaşlarındaki Çocuklarda Sayı, Madde, Uzunluk, Miktar, Ağırlık, Alan ve Hacim Korunumu İlkesinin İncelenmesi, Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. Jackman, H. L. (2005). Early Education Curriculum: A Child s Connection to the World. (Third Edition). New York: Thomson Delmar Learning. Metin, N. ve Dağlıoğlu, E. (2004). Bolu İl Merkezinde Anasınıfına Devam Eden 6 Yaş Grubu Çocukların Günlük Yaşam Olaylarındaki Bazı Matematiksel Kavramlarla İlgili Beceri Düzeylerinin İncelenmesi, Okul Öncesi Eğitim Kongresi Bildiri Özetler, İstanbul: Ya-Pa Yayınları. Oktay, A. (2002). Yaşamın Sihirli Yılları: Okul Öncesi Dönem. İstanbul: Epsilon Yayıncılık. Yavuzer, H. (1998). Çocuk Psikolojisi. (Onbeşinci Basım). İstanbul: Remzi Kitabevi. (2002) Mathematics through Play tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır: NAEYC, (2002). Mathematics through Play tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır: 12

13 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009 Benson, C. (2007). I Don t Think I Can Do It; I Can t Work It Out For Myself, The Importance of Providing Primary Children with Thinking Skills for Their Future Lives tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır: (2007). Preschool Math Activities, Preschool Math Activities And Numeracy Involves Learning About Numbers, Counting And Quantity tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır: 13

14 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 14-30, 2009 Küreselleşme, Eğitim ve Gelecek 1 İkram Çınar Kafkas Üniversitesi ikramcinar@gmail.com Özet Bu çalışmada küreselleşme olgusu ve boyutlarına değinildikten sonra Türkiye için gelecekteki eğitim yöneliminin nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuştur. Eğitim bir gelecek tasarımı sonucu birey ve toplumu hedeflenen noktaya taşıma çalışmasıdır. Türkiye, birçok bakımdan yol ayrımında olan, geleceğini tartışan bir ülkedir. Türkiye hem bilişim devrimi ve küresel gelişmeler hem de dış siyasal ve kültürel faktörlerce etkilenen bir ülkedir. İçinde bulunulan yıllarda toplum geleceğini tartışmakta ve bunun yarattığı kararsızlık eğitim kurumunu ve felsefesini etkilemektedir. Çalışmada bilişim ve küreselleşmenin sonuçlarıyla eğitim ilişkileri ortaya konmuştur. Yeni bilim felsefesinin etkileri incelenmiş, küreselleşmeyle Türkiye nin olanakları ve ülkeye yönelen riskler tartışılmıştır. Çalışmada, ülkede nasıl bir toplumsal tasarım yapılır ve yön verilirse verilsin, eğitimin bu ulusa ve bu kültüre göre yani millî olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar sözcükler: Küreselleşme, bilişim toplumu, eğitim politikası Abstract Globalization, Education and Future This study first deals with the phenomenon and dimensions of globalization and dwells on some projections about the education trends in the future of Turkey. Education is an effort to convey the individual and the society to a targeted point planned as a result of future projection. Turkey is a country which is at the crossroads in many aspects and always discussing about its future. Nowadays the society is discussing its future and the resulting instability affects the institution and philosophy of education. This study puts forward the results of information and globalization and their relations with education. Also the effects of new science philosophy were examined and Turkey s abilities and the risks exposed were discussed in terms of globalization. As a result it was concluded that the education must be according to the country and culture, i.e. it must be national, no matter what social designation is done and directed in a country. Keywords: Globalization, information society, policy of education Küreselleşme Küreselleşme; gruplar, ülkeler, bölgeler arasında ekonomik, teknolojik, siyasal ve kültürel ilişkilerin artması, karşılıklı olarak daha fazla etkileşimi, sınır tanımaz gelişmelerle millî sınırların zayıflatılması ve bunlara bağlı olarak küresel toplum ve vatandaşlık bilinci geliştiren süreçler, kabuller ve yaptırımlara dair geniş içerikli bir kavramdır (Karabağ, 2006: 151). Başka bir tanımla küreselleşme, Batı nın Doğu ile ilişkileri sonucu geç Ortaçağ döneminde şekillenmeye başlayan ve zamanla 1 Bu çalışma, Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 100. Yılında Eğitim Kurultayı İnönü Üniversitesi, Malatya, (24-26 Nisan 2008) bildiri olarak sunulan metnin geliştirilmiş halidir. 14

15 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 14-30, 2009 kolonist-kapitalist sömürge sisteminin çeşitli aşamalarından geçerek geldiği yeni bir yapılanmadır (Kaçmazoğlu, 2002: 48). Küreselleşmeyi İstanbul un fethi sonrasında başka yollardan Doğu ya ulaşma çabasına giren Batılıların başlattığı coğrafi keşiflerle 15. yüzyıldan itibaren başlatanlar bulunmaktadır (Karabağ, 2006: 152; Kızılçelik, 2002a: 14; Yılmaz, 2006: 83; Kaçmazoğlu, 2002). Tarih boyunca dünyanın başka yerlerinde olup biten ekonomik, bilimsel, teknolojik gelişmeler, dünyanın geri kalan kısmını etkilemiştir sonrasında da olan budur. Ancak 1990 sonrasını öncesinden ayıran bu etkinin hızı, şiddeti ve toplumun tüm kesimlerine olan etkisidir. Bu gelişmeler şöyle sıralanabilir (Çınar, 2006: 125): o Bilişim teknolojisinin gelişmesiyle (telefon, bilgisayar, internet, uydu teknolojisi gibi) bilgi üretimi ve iletiminin büyük boyutlara ulaşması ve bunun sonuçları. o Ulaşım araçlarının gelişmesi ve yaygınlaşması (uçak ve hızlı tren); malların pazara daha hızlı ve ucuz olarak ulaşmasını sağlayarak ticareti geliştirmesi ve sonuçları. o Sermayenin bazı Çok Ülkeli Şirketlerde (ÇÜŞ) toplanması, finans piyasalarının bilişim yoluyla birbirine bağlanarak finans oligarşisini bütünleştirmesi, bu oligarşinin gücünün artması ve sonuçları. o Kültür imal endüstrisinin gelişmesi, gelişememiş ülke aydınları ve halkında aşağılık duygusu ve sömürge bilincinin yerleştirilmesi. Burada dikkati iki nokta çekmektedir: Bilişim teknolojisinin (BT) olanakları ve bundan yararlanan Batı ve neoliberal ideoloji. BT boyutuyla küreselleşme kaçınılmazdır ve insanlığa yeni olanaklar sunmaktadır. Liberalizm boyutu ise sömürgeci bir anlayış olarak toplumsal, ekonomik ve kültürel yönler başta olmak üzere insanlığın büyük kısmını tehdit etmektedir sonrası dönemde sosyalist Doğu bloğunun dağılmasıyla seçeneksiz kalan ve ideolojik bir boşluk bulan liberalizmin sosyal devleti de ortadan kaldırarak sermaye lehinde çalışan bir yeni düzen inşası içinde olduğu dikkat çekmiştir. Yukarıdaki sıralanan gelişmeler sonucunda kaçınılmaz bir süreç olan küreselleşme, kapitalizmin elinde ve onun istediği yönde şekillenmiştir. İnsanlık, tarihinin en keskin dönemeçlerinden birini çok hızlı bir biçimde geçmektedir. Değişimin kendisinin ötesinde hızı bile toplumsal, siyasal ve kültürel depremler yaratmaktadır. Değişimin yönünü ve doğasını kavramış, hazırlıklı toplumların ayakta kalabileceği bir dünya ortaya çıkmaktadır. Küreselleşme, Amerika ve Avrupa nın çıkarına bir dünya kurma düşüdür. Zaten küreselleşme, onların çıkarına bir dünya düzeni inşa etmiştir. Küreselleşme, dünya toplumları arasında kutuplaşmaya, düzensizliğe, eşitsiz gelişmeye yol açtı ve eşitsizliklerin boyutlarını yükseltti (Kızılçelik, 2002a: 14). Türkiye de küreselleşme sürecine katılan ülkelerdendir. Türkiye, 1980 yılında 24 Ocak kararları, 1991 de yürürlüğe giren 32 sayılı kararla (RG: Türk Parasının Kıymetini Koruma) ve 21 Haziran 2001 tarih ve 4686 sayılı Uluslararası Tahkim Anlaşması Kanunu ile mal ve sermaye piyasalarını son dönem küreselleşmesine açmıştır. Küreselleşme, uluslararası ticaret ve toplumların birbirini etkilemesi anlamında ele alınırsa, bunun tarihin her döneminde olduğu bir gerçektir. Günümüzdeki farklılık bilişim teknolojisinin sağladığı olanaklar ile bu etkileme ya da etkileşimin hızı ve şiddetindedir. Eğitim 15

16 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 14-30, 2009 Eğitim, insan yavrusunu kültürleyerek insanlaştırma sürecidir ve bu bir insan hakkıdır. Bu hakkın karşılanması ailenin ve devletin başta gelen görevlerindendir. Aile, kendi kültür kalıbına, devlet de üretim biçimi ve siyasal felsefesine göre yurttaşların eğitilmesine katkı sunar. Eğitimin küresel kapitalizmin ihtiyaçları doğrultusunda yapılandırılmasına yönelik sahte sosyal adaletçi ve özgürlükçü argümanlarının aksine, bugün OECD ülkeleri hariç tüm dünyada eğitim yatırımları ciddi bir biçimde azalmıştır. Aynı zamanda ekonominin genel göstergelerinde yoksullar aleyhine oluşan eşitsizlikler de eğitimde gerilemeye neden olmuştur. Bunun sonucunda hem çocuk ve gençlerin okullaşma oranları kayda değer düzeyde düşmüş, hem de eğitimde kalitesizleşme artmıştır (Sayılan, 2007: 68). Küreselleşme sürecinde okullar insanlaşma idealini, erdem ve değerleri aktarma, dünya ve toplumları tanıma ve anlamanın bir aracı olmak yerine piyasanın üretim gücü ve tüketicisi olan insanı yetiştirmekle görevlendirilmek istenmektedir. Bu süreçte okullar bu amaca hizmet ettikçe anlamlıdır. İnsanlığın taleplerinin piyasanın taleplerine kurban edilmesi yeni sorun alanlarını ortaya çıkarabilir. Küreselleşmeyi tartışmalı hale getiren, sürecin patronajını yapan neoliberalizmin eşitsizlikçi kuram ve uygulamalarıdır. Bu anlayış eğitime de yansımaktadır. Zira, uluslar arasında mazlum milletler, ülke içinde de yoksul kesimler küreselleşme sürecinde eğitimden yeterince pay alamamaktadırlar. Küreselleşmenin Boyutları Küreselleşme, ekonomik, teknolojik, siyasal, kültürel, ekolojik ve çevresel boyut ile mekânsal yönlerden etkileri bakımından boyutlandırılmaktadır (Karabağ, 2006: ). Bu boyutlar insanları etkilemektedir. İnsanın çevreye uyumunu sağlamak bağlamında eğitim bu gelişmeleri dikkate almak ve müfredata eklemek durumundadır. Aşağıda bu boyutlar etki ve sonuçlarıyla tartışılmaktadır. Ekonomik boyutta yeni piyasalar ortaya çıkmıştır. Bu piyasalar geçmiştekinden farklı olarak 24 saat işlem yapabilmekte ve bilişim teknolojisinin imkânlarından yararlanarak paranın dünya çapında hareket etmesini sağlayabilmektedir. Birleşmiş Milletler raporlarına göre günde 1,5 trilyon dolardan fazla para el değiştirmektedir (Yılmaz, 2006: 85). Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Para Fonu, ÇÜŞ ve küresel gönüllü kuruluşlar yeni ekonomik aktörler olarak ortaya çıkmıştır. Bu örgütler ulusal hükümetleri bağlayan güçlü yaptırım mekanizmaları geliştirmiş, çok taraflı anlaşmalarla gerektiğinde ulus devletlerin gücünü azaltmıştır (MAI, Tahkim anlaşmaları gibi). Küresel sermaye geniş bir hareket serbestîsine kavuşmuştur. Sermayenin siyasal erki baskılamasının en önemli yöntemlerinden biri de, ağır vergi ya da diğer yükümlülükler karşısında ekonomiyi terk edebileceği tehdididir. Böyle bir tehdit karşısında, siyasal erk vergi salma gücünü yumuşatabileceği gibi, halkın aleyhine ve tüm yükü halka yıkarak sermayeye bazı kolaylık ve avantajlar sağlayabilir (Önder, 2006: 24). Küresel sermayeye güç uygulayamayan zayıf hükümetler, özelleştirmeler yoluyla sağlanan geçici gelirlerle günü kurtarma çabası içinde olmaktadırlar. Birbiriyle iç içe geçmiş ya da eklemlenmiş bir ekonomi uluslar arasında ve hayatın birçok boyutunda insanları birbirine yakınlaştırmaktadır. Benzer işleri yapan ya da çok ülkeli şirketlerde çalışanlar benzer normları paylaşmakta, benzer kurallara bağlı kalmaktadır. Bu gelişmeler çalışanların farklı toplum ve kültürleri tanımalarını gerektirmektedir. Eğitim kurumu kendisini bu yönde 16

17 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 14-30, 2009 hazırlayarak gereken insan gücünü yetiştirme zorunluluğunu hissetmektedir. AB ülkelerinin zorunlu eğitimi bitiren her öğrencinin üç dil bilme zorunluluğu getirmiş olması bunun bir sonucudur. Ulusal ekonomiler öylesine birbirlerine bağlanmıştır ki herhangi bir ülkede meydana gelen ekonomik bunalım onunla ticareti olmayan ülkeleri bile etkilemektedir. Ülkeler ekonomik kararlarında uluslararası durumu dikkate almak zorunda kalmaktadırlar. Bu bağlamda Türkiye AB ile yaptığı Gümrük Birliği anlaşması nedeniyle dış ticarette büyük ölçüde AB kararlarına uygun hareket etmek durumunda kalmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde özelleştirme ve devleti küçültme söylemi adeta çılgınlık boyutuna ulaşmıştır. Özelleştirmelerin yabancılaştırmaya ve örtülü işgale dönüştüğü sesleri yükselmektedir. Yabancı yatırımcı çekebilmek için getirilen teşvikler (vergi muafiyeti ve kâr transferi gibi) ve ekonominin yabancı ellere geçmesi ulusal ekonomiyi ortadan kaldırabilir. Ulus devlet, ulusal ekonomiyle vardır. Kaldı ki devletin ekonomiden elini çekmesi her toplum ve ülke için doğru bir yaklaşım değildir. Geçmişte ve günümüzde devletçi veya yarı devletçi modelle hızla kalkınan birçok ülke bulunmaktadır. Bilişim teknolojisinden yararlanarak dünyayı sadece pazar olarak gören kapitalizmin bir yerde tıkanacağı düşünülebilir. Devleti küçültme eyleminin sonucu, sosyal devletin ortadan kalkacağıdır. Sosyo-ekonomik gerilik ve eşitsizliğin yaşandığı Türkiye gibi ülkelerde beşeri sermayenin geliştirilmesi imkânsız hale gelebilir. Kalkınmanın eğitilmiş nitelikli insanların eseri olduğu dikkate alınırsa, eğitimde fırsat ve imkân eşitsizliği toplumun zekâ ve yetenek kaynağını harekete geçirememeye yol açar ve kalkınma engellenir. Teknolojik boyutta bilgisayar, internet ve uydu haberleşmesinin gelişmesi küreselleşmenin en önemli itici gücünü oluşturur. Bu teknoloji zaman, mekân ve işlem hızıyla büyük dönüşüme sebep olmuştur. Bilgisayarlar veri ve malûmatı (enformasyonu) hızla işleyen makineler olarak ortaya çıkmıştır. İnternet adeta dijital sinir sistemi gibi dünyayı sarmakta ve bilgisayarların işlediği bilgileri dağıtıp, toplamaktadır. Uydu haberleşmesi, e-ticaret, para transferi, askeri alan ve özellikle televizyon yayıncılığında büyük etkiye sahip olmuş, Amerikan kültürünün evrensel kültür olarak sunulmasına yol açmıştır. Bu süreçte ulus devletler ellerinde tuttukları bilgi tekelini kaybetmiş, bilginin kontrolü yoluyla sürdürdükleri iktidar büyük ölçüde parçalanmıştır. Küreselleşmenin teknoloji boyutu, alt kimlik ve yerel değerlerin de bilhassa internet ve uydu yayınları aracılığıyla bir yolunu bularak kendilerini ifade etmesini ve varlıklarını öne çıkarmasını kolaylaştırmıştır. Bu durum küreselleşmenin egemen düşüncesine de uygundur. Siyasal boyutta ulus devletlerin ve büyük anlatıların parçalanmasına hizmet eden bir süreç yürürlüktedir. Bu süreçte entelektüeller ve sivil toplum desteği ön plandadır. Küreselleşmenin egemenleri, karşılarında olabildiğince büyük bir güç (ulus devlet gibi) görmek istememektedir. Bu anlamda din ve ideolojilerin parçalanmasına yönelik sivil toplumcu, yönlendirilmiş okumuşlar aracılığıyla kitle ve kültürleri ayrıştırarak ulus devleti çözme politikası sürdürülmektedir. Küreselleşme, siyasal boyutta en büyük tahribatı ulus devlet üzerinde göstermektedir. Ulus devlet; kendi halkının çıkarlarını her şeyin üstünde tutan, temel hedefleri ulusun çağdaşlaşması, ülkenin sanayileşmesi ve gelişmesi, sosyal adaleti geliştirmek olan, ulusal varlığa ve benliğe sahip çıkan devlet şeklidir (Dura, 2006: 47). Ulus devletin gücünü yitirmesi, halkın, temel amacı kâr etmek olan şirketlerin ve piyasanın insafına bırakılması demektir. Sönmez (2002: 10), küreselleşmenin bir yandan evrenselleşmeyi savunurken, diğer yandan alt kültürleri, yerelleşmeyi, geleneği, göreneği, farklılıkları öne çıkardığını saptamaktadır. Sönmez, 17

18 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 14-30, 2009 bunların derinleşmesinin evrenselleşmeyi gerçekleştirmeyeceğini, ayrıca evrenselleşme ile yerelleşmenin birbiriyle çeliştiğini belirtir. Buradan neoliberal küreselcilerin asıl niyetleri ortaya çıkmaktadır: Ulus devleti alt kültürlere, farklı inanç ve değerlere bölerek zayıflatmak ve giderek ortadan kaldırmak. Sönmez, böylece kabileleşen toplulukların farklı inançlarla bilinçsizleştirilerek, daha kolay egemenlik altına alınabileceğini söylemektedir. Kızılçelik (2002b: 27) de özellikle üçüncü dünyada etnikliğin yükselişine, yeni etnik ideoloji ve oluşumların körüklenmesine katkı sunduğunu ve toplumları böldüğünü belirterek, küreselleşmenin, toplumların özgünlüklerini bitirdiğini, toplumsalı tahrip ettiğini, ulusal bağları kırdığını, ulus-devletin yapısını kökten değiştirdiğini ve ulus-devlet yapısını tehdit ettiğini vurgulamaktadır. Kaçmazoğlu (2002: 51) ise, küresel güçlerin bir yandan azınlık sorunları ile ülkelerin dikkatleri ve kaynakları başka tarafa kaydırılırken, diğer taraftan siyasal ve ekonomik anlamda zayıflıklardan yararlanarak çeşitli yaptırımlar için diretmektedir çıkarsamasını yapmaktadır. Büyük güçler çevresel güçleri paralel yönetimler aracılığıyla kontrol etmektedirler. Paralel yönetim, demokrasi projesinin unsurlarından biridir. Ülkelerin iç düzenlerinde toplumla devlet arasına giren bir örgütleme ile devlet egemenliğine paralel bir egemenlik kurmaktır (Yılmaz, 2006: 42). Bu strateji ülkeden ülkeye farklılık gösterse de ana program değişmemektedir. İçine sızılan devlet bürokratlarının da yardımıyla, yaygın bir medyatik ve entelektüel güç operasyonuyla, kamuoyunun algılama dizgesini üretme sürecinde, ülke insanlarının, aslında kendilerine benimsetilmiş olan düşünceleri ya da eylem planlarını, bizzat kendi kurumlarının, kendi beyinlerinin ürünüymüş gibi algılayıp uygulamaya geçmeleri sağlanmaktadır (Yıldırım, 2004: 33). Demokrasi projesi ne katılan ABD eski Dışişleri Bakanlarından G. Schultz, demokrasinin geliştirilmesinde birbiri ile örtüşen faaliyetlerden birinin de eğitim olduğunu belirtir. Bu bağlamda eğitim, müdahale edilen ülkenin eğitim sistemleri ve medyası kullanılarak ABD politika veya demokrasisinin prensipleri ve pratiği ile ABD nin karakteri ve değerlerinin hedef kitlelere öğretilmesi faaliyetidir (Yılmaz, 2006: 43). Bu sürecin bir kısmına aşağıdaki kültürel boyutta değinilmiştir. Bir yandan farklılıklar yoluyla parçalama diğer yandan ekonomik, kültürel ve siyasal bütünleşme politikaları, Batılılar açısından küreselleşmenin geleceğine yatırım anlamına gelmektedir. Çünkü Batı dışı ülkelerdeki ayrımlar çatışmaya dönüştürüldükçe, Batı karşıtı bir gücün oluşumu, Batı dışındaki birikimlerin yatırıma yönelmesi, güçlü bir alternatifin üretilmesi engellenmekte ve emperyalist düzen yeni aşamasını rahatlıkla gerçekleştirmektedir (Kaçmazoğlu, 2002: 50) lı yıllarda sosyalist Doğu bloğunun dağılmasından sonra tek kutuplu bir uluslararası sistem ortaya çıkmış, bu kutbun merkezi olarak ABD nin politikaları Türkiye de dahil birçok ülkeye zarar vermiştir. Soğuk Savaş yıllarında Doğu karşısında Batı müttefiki olan Türkiye, tek kutuplu dünyada ulusal çıkarlarını koruyamaz hâle gelmiştir. Birçok uluslararası konuda (Irak, Kafkasya, Orta Asya, Balkanlar gibi) Batının çıkarları ile Türkiye nin çıkarları çelişmektedir. Batının sömürgeciyayılmacı politikaları yüzünden devletler, çok kutuplu bir dünya arayışına girmiş görünmektedirler. Küreselleşmenin bir yandan parçalayıcı bu süreci yaşanırken diğer yandan da ulus üstü (supranational) birliklerin kurulmaya çalışıldığı gözlenmektedir. Bunlar AB, NAFTA, ASEAN ve Avrasya da Şanghay İşbirliği Örgütü dür. Bunlar ulus üstü bütünleşmelerdir ve yeni kutuplar oluşturma arayışından kaynaklanmaktadır. Bu bütünleşme sürecinde Türkiye AB projesi içinde yer alma iradesi göstermektedir. Ancak bu süreçte AB çevreleri, eşit ve ortak bir Türkiye yi içlerine sindiremeyeceklerini ama dışlamak da istemediklerini beyan etmektedir. 18

19 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 14-30, 2009 Türkiye seçeneksiz değildir ve farklı seçenekler de üretmektedir. Bunlar Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) ve D-8 seçenekleridir. Bunların yanı sıra Avrasya oluşumuna katılma ve Anıl Çeçen (2007) tarafından ileri sürülen Ortadoğu da MEDEB (Merkezi Devletler Birliği) gibi tarihteki Büyük Selçuklu modeline benzer oluşumlar da entelektüel çevrelerde tartışılmaktadır. Kültürel boyutta bilişim teknolojisi ve uydu yayınları desteği ile Amerikan sinema endüstrisinin katkısıyla yeni bir kültür imâl edilmektedir. Bu kültür medya ve eğitim müfredatı ile toplumlara yerleşmektedir. Ülkeler henüz kültürel gümrük duvarları örememiş, toplumlar Amerikanlaşma karşısında özdeğerlerini koruyamaz duruma düşmüşlerdir. Ayrıca küreselleşme demokrasi projesiyle etnikçi, dinci, mezhepçi, cemaatçi, cinsiyetçi ayrıştırmayla da ulusal dokuları tahrip etmektedir. Küreselleşmeyle birlikte insanlar, en arkaik kimlik özelliklerine bile âdeta saldırmaktadır. Daha önce desteklenen ulusal devlet ve modernleşmiş toplum yapısı modeli, etnik, kültürel ve post modern ayrımlarla paramparça edilmektedir (Kaçmazoğlu, 2002: 50). Küresel güç, ulusal olana karşı çıkan her türlü düşünceyle ittifak içindedir. Oysa her ulusun kendini bir arada tutacak ortak değerlere ihtiyacı vardır. Bu bağlamda üzerinde durulması gereken demokrasi projesi aslında Türkiye nin NATO ya girmesinden sonra örtülü biçimde de olsa yürürlükteydi. Örneğin eğitim programlarımızın nasıl olması gerektiği konusunda ABD nin yardım ve desteğin ötesinde yönlendirme hatta baskıları olmuştur ilkokul programından (Ergun, 1987: 43) Türk seçkinlerinin yetiştirilmesine (Fulbright), 1997 öğretmen yetiştirme programlarından (Okçabol 2005: 130) 2004 ilköğretim müfredatına kadar birçok etkisi olmuştur. İmzalanan ikili anlaşmalar gereği (Tunçkanat, 2001: 36) Millî Eğitim Bakanlığında Amerikalı uzmanlar görev yapmaktadırlar. Önerilen ve uygulanan programlar Türk kültürü ve Türkiye gerçeklerinden çok AB ve ABD çıkarlarına uygun insan yetiştirmeyi hedeflemiş gibidir (Çınar, 2006). Küreselleşmenin yararlananı olarak kapitalizmin yarattığı tüketim kültürü kaynakları, hatta her şeyi sürekli tüketen bir anlayışı ortaya çıkarmıştır. Değerler bile tüketilir olmuştur ve bunda eğitim ve kültür politikaları baş aktör durumundadır. Eğitim açısından okullardan daha çok etkili olabilen televizyon yayınları aracılığıyla imgeler, beğeniler, arzu ve bakış açıları değiştirilmekte ve toplum tüketime yönlendirilmektedir. Küreselleşme ile birlikte, ileri teknoloji baskısıyla hâkim kültürlerin iktisadi ve teknolojik açıdan zayıf olan toplumların kültürleri üzerinde kültürel değişikliklere yol açacak hâkimiyetleri söz konusudur (Berber, 2003: 183). Sonuçta, küreselleşme çeşitli boyutlarda ilerlemeler, fırsatlar, riskler ve tehditler taşımaktadır. Bunlar bütün ülkeler için olmakla beraber, gelişmelerden ülkeler ve ülkelerdeki sınıfsal yapılar farklı etkilenmektedir. Sermayenin biriktiği ülkelere bakarak, küreselleşmenin güçlülerin kazanıp, zayıfların mazlumlaşarak kaybettiği yeni sömürgecilik dönemi başlattığı söylenebilir. Bilişim Toplumu Bilişim teknolojisi yeni bir ekonomi yaratmıştır. Buhar makinesi, insanın fiziksel gücünü nasıl artırmışsa, bilgi makineleri de insan aklının gücünü öyle artırmıştır. Geçmişte buhar makinesi kesin olarak ekonomik ve sosyal değişimleri etkilediği gibi, günümüzde de bilgi ve iletişim teknolojileri insan ilişkilerini devrimci kılmaktadır (Splichal, 1998: 161). Toffler ın (1992: 82) açıkladığı ve daha çok ekonomist ve sosyologların tercih ettikleri sınıflamaya göre insanlık tarım, sanayi ve bilişim toplumu aşamalarını yaşamış ve bir kısmı bu aşamalarda ilerlemeye devam etmektedir. Gelişim aşamalarında önde olan toplumlar bilişim toplumunu yaşamaktadırlar. Çağdaş toplumlar sanayi ekonomisinden bilgi/bilişim ekonomisine 19

20 Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 14-30, 2009 geçmektedir. Bu toplumlarda ekonomik yapı, bilgi yoğun bir yapıya dönüşmüştür. Bilgi ekonomisi rekabet avantajını makinelerin ya da teknolojinin üstünlüğünün değil; çalışanların bilgi ve becerilerinin belirlediği tüm iş ve sektörlerden oluşur (Lengnick-Hall ve Lengnick-Hall, 2004: 31). Bilişim teknolojisi sayesinde gelişen iletişim ağları ekonomideki para, mal ve hizmet dolaşımının önündeki fiziksel engelleri kaldırmıştır. Bilgi otoyolları sayesinde piyasalar dinamikleşmiş, rekabet ulusal ölçekten küresel olana doğru kaymıştır (Özsağır, 2007: 24). Bilişim teknolojisi bilgi yönetimi gibi bir alanı ortaya çıkarmıştır. Küreselleşme bağlamında bilginin üretilmesi, dağıtılması, kullanılması ve depolanmasına yönelik bu alanda da ciddi sorunlar vardır. Dağıtılan ya da herkese açık olan bilgi ile çok az sorun çözülebilir. Bilgi üretme ya da sorun çözmede kullanılan asıl bilgi örtük bilgidir. Know-how türündeki bu bilgi hem erişil(e)mez hem de internet ile ulaşıl(a)maz bilgidir (Çınar, 2002). Kısacası parmakların ucunda olan bilgi sanıldığı kadar etkili değildir. Başkasının ürettiği bilgi, diğeri için haber/enformasyon değeri taşır. Herkes kendi bilgisini kendisi üretir. Kalkınmada insan sermayesi maddi servetin önüne geçmiştir. Kalkınmanın temel amacı, maddi zenginliği yaratmadan öte, zenginliği yaratacak ve sürdürecek yüksek nitelikte insan gücü yaratmak şeklinde dönüşüme uğramıştır (Özsağır, 2007: 131; Türk, 2003; Rodrigues, 2004; Stewart, 1997). Yüksek nitelikteki insan gücü eğitim yoluyla elde edilebilir. Burada eğitimden en geniş anlamda, örgün ve yaygın eğitimi ve bunun yaşam boyu sürmesi anlaşılmalıdır. Bu durum, çağı ve değerlerini iyi kavramış, çağın gerektirdiği becerilere sahip eğitimcilerin yetiştirilmesi ve eğitime ulusal gelirden daha fazla pay ayırmak gerektiği sonucu çıkmaktadır. Yeni Bilgi Anlayışı ve Bilim Felsefesi Copernik, Galileo ve Newton dan kaynaklanan ve mekanik bir paradigmaya sahip olan modern dönem bilim anlayışı, kuantum fiziğindeki gelişmelerle değişmeye başlamıştır. Modern dönemin Newtoncu bilim anlayışı sebep-sonuç ilişkisini kurmaya dayalıdır. Pozitivisttir. Pozitivizm, sahip olduğu determinist özelliğe dayanarak iki olay arasındaki etkileşimi veya bir olayın gelecekteki evriminde hangi sonuçların doğacağını deney ve gözlemler ışığında, neden-sonuç ilişkisine bağlayarak açıklamaktadır (Şahin ve İtler, 2006: 656). Sebep, sonuç üstünde bir hâkimiyete sahiptir ve bir cisim üzerinde etkili olan kuvvetle (sebep) o cismin başlangıçtaki seyrinden sapması (sonuç) arasında her zaman doğrusal (lineer) bir ilişki vardır (Marshall ve Zohar, 2002: 24). Newtoncu klasik fizik, mikro evreni (atom altı) açıklamada yetersiz kalmıştır. Oysa makro evrendeki gelişme ve değişmeler mikro evrendeki gelişmelerin sonucudur. Dolayısıyla makro evreni anlamak için mikro evrendeki kanun ve gelişmeleri bilmek gerekir. Böylece Comte un tanımladığı anlamda insan algısına dayalı pozitivizmden postpozitivist bilim anlayışına geçilmiştir. Kuantum fiziğinin bulguları pozitivizmin tersine, hangi sonuçların daha olası gelebileceğini kestirmeye çalışıp; yapılan kestirimlerin doğru olmayabileceğini göstermektedir. Kuantum mekaniğinin gelişimiyle deterministik görüş yıkılmıştır. Atomistik düzeyde doğa yasalarının temeline belirsizlik ilkesi ve olasılık kavramı yerleşmiştir. Maddenin atomik ve atom altı düzeydeki davranışı deterministik olmayan ve nedensellik ilkesine uymayan kuantum mekaniği yasalarına uymaktadır (Bozdemir ve Eker, 2007: 46). Nedensellik ilkesine göre bir şey olduğunda bunun mutlaka bir nedeni vardır. Ancak kuantum dünyasındaki olaylar için bunun doğru olduğu söylenemez. 20

The Study of Pre-Learning Abilities of the Children in Five-Six Years of the Families with Lower and Upper Socio-Economical Levels

The Study of Pre-Learning Abilities of the Children in Five-Six Years of the Families with Lower and Upper Socio-Economical Levels Alt ve Üst Sosyo- deki Ailelerin Beş- Altı Yaş Çocuklarının Erken Öğrenme nin Bazı Değişkenler Yönünden İncelenmesi Adalet Kandır Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi akandır@gmail.com Maide Orçan

Detaylı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department 71 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2009, 71-76 Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Başarılarına Etki Eden Değişkenler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Detaylı

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 58 2009 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı:25, s.58-64 ÖZET EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 Bu çalışmanın

Detaylı

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ * Abant Ýzzet Baysal Üniversitesi Eðitim Fakültesi Dergisi Cilt: 8, Sayý: 1, Yýl: 8, Haziran 2008 KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI Arş.Gör. Duygu GÜR ERDOĞAN Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dgur@sakarya.edu.tr Arş.Gör. Demet

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi Yahya İLTÜZER Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results: ÖZET Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin akılcı ilaç kullanma davranışlarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel türde planlanan araştırmanın evrenini;; bir kız ve

Detaylı

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS Dersin Adı GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS MATEMATİK EĞİTİMİ Dersin Kodu OKÖ206 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Lisans Dersin AKTS Kredisi 5 Haftalık Ders

Detaylı

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK Matematik,adını duymamış olsalar bile, herkesin yaşamlarına sızmıştır. Yaşamın herhangi bir kesitini alın, matematiğe mutlaka rastlarsınız.ben matematikten

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. SEZAİ KOÇYİĞİT

Yrd.Doç.Dr. SEZAİ KOÇYİĞİT Yrd.Doç.Dr. SEZAİ KOÇYİĞİT Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Eğitim Fakültesi Temel Eğitim 1996-2000 Lisans Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bölümü

Detaylı

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Fakültesi 2 Giriş Dünyadaki hızlı

Detaylı

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ Yrd. Doç. Dr. Sevinç MERT UYANGÖR ArĢ. Gör. Mevhibe KOBAK Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi OFMAE-Matematik Eğitimi Özet: Bu çalışmada

Detaylı

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ AN INVESTIGATION OF SCIENCE TEACHERS INTERPERSONAL SELF-EFFICACY BELIEFS IN TERMS OF SOME VARIABLES

Detaylı

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1 İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları İbrahim Üstünalp Mersin Üniversitesi İngilizce Öğretmen Adaylarının

Detaylı

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Fulya USLU, Rıdvan KETE Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi,

Detaylı

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz i ÖNSÖZ Bu çalışma uzun ve zor, ancak bir o kadar da kazançlı bir sürecin ürünüdür. Öncelikle; bilgi ve deneyimleri ile bu süreçte bana yol gösteren, anlayışlı tutumuyla beni motive eden tez danışmanım

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi Cilt:7 Sayı:2 Yıl:2010 Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi Hüseyin Ünlü 1 Bendü Güven Karahan 2 Özet Bu araştırmanın amacı, beden eğitimi öğretmen

Detaylı

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Gülay EKİCİ Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, ANKARA Özet Bu

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO535 Eğitimde Araştırma Yöntemleri

Detaylı

Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği ABD Ders Ġçerikleri

Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği ABD Ders Ġçerikleri Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği ABD Ders Ġçerikleri 5.DÖNEM 6.DÖNEM DERSLER T U K ECTS DERSLER T U K ECTS SNF 301 FEN VE TEK. ÖĞR. 4 0 4 6 SNF 304 TÜRKÇE ÖĞRETIMI 4 0 4 6 SNF 303

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Buket TAŞKIN & Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

OKUL ÖNCESİ EGİTİMİNÖGRENCİLERİN GELİşİM ÖZELLİKLERİÜZERİNDEKİETKİsİNİN İNCELENMESİ. Özel

OKUL ÖNCESİ EGİTİMİNÖGRENCİLERİN GELİşİM ÖZELLİKLERİÜZERİNDEKİETKİsİNİN İNCELENMESİ. Özel Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi Yd: 2005 Sayı: 11 OKUL ÖNCESİ EGİTİMİNÖGRENCİLERİN GELİşİM ÖZELLİKLERİÜZERİNDEKİETKİsİNİN İNCELENMESİ Özel Mehmet KÖK -.. M. Nur TUGLUK.u Erdal BAY Bu c,:altşmanm

Detaylı

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi** Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi** Düşünme; duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine

Detaylı

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ Uluslararası 9. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi 19-22 Ekim 2017 Antalya/Türkiye BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ Öznur KARA

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU iii TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Rabia HOŞ tarafından hazırlanan " Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında

Detaylı

Tablo 2- Öğretim Yılı ve Eğitim Seviyesine Göre Okullaşma Oranları

Tablo 2- Öğretim Yılı ve Eğitim Seviyesine Göre Okullaşma Oranları Tablo 2- Öğretim Yılı ve Eğitim Seviyesine Göre Okullaşma Oranları Öğretim Yılı Educational Year Okullaşma Oranı Schooling Ratio Yaş - Age Okul Öncesi Pre Primary Education İlkokul Primary School Ortaokul

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ Furkan Güldemir, Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihsel Süreç Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık

Detaylı

PANSİYONLU OKULLARDA ÇALIŞAN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZ SAYGI ve KARAR VERME STİLLERİ

PANSİYONLU OKULLARDA ÇALIŞAN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZ SAYGI ve KARAR VERME STİLLERİ PANSİYONLU OKULLARDA ÇALIŞAN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZ SAYGI ve KARAR VERME STİLLERİ Yasin DEMİRCAN, Vedat AYAN Tekışık Anadolu Lisesi, GİRESUN Karadeniz Teknik Üniversitesi

Detaylı

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU efe.atauni.edu.tr Bu çalışma TÜBİTAK tarafından 114K725 nolu proje kapsamında desteklenmektedir. Araştırmaya gönüllü

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE

Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitim Bilgileri Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul 1999-2003 Lisans Hacettepe Üniversitesi Öncesi 2003-2006 Yüksek

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI GÜNCELLENMİŞ TEZ KONULARI LİSTESİ

MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI GÜNCELLENMİŞ TEZ KONULARI LİSTESİ MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI GÜNCELLENMİŞ TEZ KONULARI LİSTESİ (Not: Tez konuları listesi 25 yeni tez konusu da ilave edilerek güncellenmiştir.) 1. Öğretmen yetiştirme sisteminde mevcut durum analizi

Detaylı

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Uluslararası 9. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Yalçın UYAR - Hakan SUNAY yuyar@ankara.edu.tr- hsunay@ankara.edu.tr

Detaylı

Prof. Dr. Serap NAZLI

Prof. Dr. Serap NAZLI Prof. Dr. Serap NAZLI Eserler Listesi (2014) A. Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makaleler: A1. Nazlı, S. (2006). Comprehensive Guidance and Counselling Programme Practices in Turkey. Mediterranean

Detaylı

Araştırma Görevlisi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD, 2

Araştırma Görevlisi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD, 2 ANAOKULLARINA DEVAM EDEN 6 YAŞ ÇOCUKLARININ SOSYAL BECERİ DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Hilal İlknur TUNÇELİ 1 Berrin AKMAN 2 Sakarya Üniversitesi, htunceli@sakarya.edu.tr Hacettepe

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Yaşam Temelli Öğrenme. Yazar Figen Çam ve Esra Özay Köse

Yaşam Temelli Öğrenme. Yazar Figen Çam ve Esra Özay Köse Bilginin hızla yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme becerilerine bağlı bulunmaktadır. Bu becerilerin kazanılması ve hayat boyu sürdürülmesi

Detaylı

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ Mehmet Akif YÜCEKAYA*, Mehmet GÜLLÜ* 1 İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü* İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

OKUL ÖNCESİ EĞİTİME GİRİŞ

OKUL ÖNCESİ EĞİTİME GİRİŞ OKUL ÖNCESİ EĞİTİME GİRİŞ 2016-2017 Öğretim Yılı Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Müge YURTSEVER KILIÇGÜN OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN TANIMI, KAPSAMI, ÖNEMİ, AMAÇLARI ve TEMEL İLKELERİ İnsanın gelişim öyküsü doğum

Detaylı

Gelişimi Risk Altında Olan Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Sosyal Beceri Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Gelişimi Risk Altında Olan Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Sosyal Beceri Düzeylerinin Değerlendirilmesi DOI: 10.13114/MJH.2016.291 Geliş Tarihi:26.05.2016 Kabul Tarihi:22.11.2016 Mediterranean Journal of Humanities mjh.akdeniz.edu.tr VI/2 (2016) 151-172 Gelişimi Risk Altında Olan Okul Öncesi Dönem Çocuklarının

Detaylı

Beden eğitimi ve spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının istihdam durumlarına yönelik. öğrenci görüşleri

Beden eğitimi ve spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının istihdam durumlarına yönelik. öğrenci görüşleri Cilt:5 Sayı:1 Yıl:2008 Beden eğitimi ve spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının istihdam durumlarına yönelik öğrenci görüşleri Süleyman Murat YILDIZ* Selçuk ÖZDAĞ** Özet Beden eğitimi ve spor eğitimi

Detaylı

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler;

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler; Dersi iyi planlamak ve etkili sunmak öğrenci başarısını artırmanın ve sınıf düzenini sağlamanın yanında öğretmenin kendine olan güveninin de artmasını sağlar. Öğrenci hakkında varsayımlar; 1. Öğrenci saygılı

Detaylı

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Ramazan YİRCİ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Uğur ÖZALP Millî

Detaylı

Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü

Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü Ek 1 ÖZ DEĞERLENDİRME FORMU (Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterliklerine İlişkin) Sayın Öğretmenim, Bu form, sizin kişisel ve mesleki yeterlik düzeyinizi kendi bakış açınızla değerlendirmeniz için hazırlanmıştır.

Detaylı

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BİLİM DALI OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN

Detaylı

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ Yrd.Doç.Dr.Cavide DEMİRCİ Uzman Esra ÇENGELCİ ESOGÜ Eğitim Fakültesi

Detaylı

EĞİTİMDE PLANLAMA 1. DERS

EĞİTİMDE PLANLAMA 1. DERS EĞİTİMDE PLANLAMA 1. DERS I. KALKINMA VE EĞİTİM Dünya üzerindeki tüm ülkelerin amacı kalkınmış bir ülke olmaktır. Bir ülkenin kalkınmışlığının göstergesi, sahip olduğu teknolojik düzeyle ilgilidir. Sadece

Detaylı

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II Öğretme ve Öğrenme ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II Dr. Mesut Saçkes Öğrenme bireyin çevresiyle etkileşerek geçirdiği yaşantılar sonucu davranışlarında oluşan kalıcı değişmelerdir. Öğretme öğrenmenin sağlanmasına

Detaylı

center towns. In order to determine the language development of children, Turkish Language Activities Observation Form developed by Ömeroğlu and

center towns. In order to determine the language development of children, Turkish Language Activities Observation Form developed by Ömeroğlu and ALTI YAŞ ÇOCUKLARININ TÜRKÇE DİL ETKİNLİKLERİNDE DİL KAZANIMLARI İLE ANNE BABA İŞLEVLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN CİNSİYET, DOĞUM SIRASI, OKULA DEVAM SÜRESİ GİBİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ Arş. Gör. Uzm.Derya

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS002 2 + 0 2 4 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin Amacı Dersin

Detaylı

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI BİLİMSEL HAZIRLIK GÜZ YARIYILI DERSLERİ EGB501 Program Geliştirmeye Giriş

Detaylı

1,2 1,2 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS Ön Koşul Dersleri - Türkçe

1,2 1,2 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS Ön Koşul Dersleri - Türkçe DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS108 2 3 3 4 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ 359 BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ Osman ÇİMEN, Gazi Üniversitesi, Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı, Ankara, osman.cimen@gmail.com Gonca ÇİMEN, Milli

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME Fatih KALECİ 1, Ersen YAZICI 2 1 Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Matematik Eğitimi 2 Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,

Detaylı

Tıp ve Eczacılık Alanında Bilgi ve Belge Yöneticisi nin Temel Görevleri

Tıp ve Eczacılık Alanında Bilgi ve Belge Yöneticisi nin Temel Görevleri Tıp ve Eczacılık Alanında Bilgi ve Belge Yöneticisi nin Temel Görevleri Organizasyonun bilgi ihtiyacını analiz etmek ve bu ihtiyacı karşılamak için enformasyon planı geliştirmek, Bilgi ve Belge işlemlerini

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : BORÇLAR HUKUKU Ders No : 00005008 Teorik : Pratik : 0 Kredi : ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 3(1): 191-198 Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Özet Bu çalışmanın amacı, üniversite

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion: ÖZET Amaç: Yapılan bu çalışma ile Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Eğitim Hastanesinde görevli hemşirelerin zihinsel iş yüklerinin değerlendirilmesi ve zihinsel iş yükünün hemşirelerin sosyo-kültürel özelliklerine

Detaylı

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Fatma Kübra ÇELEN & Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

28.02.2011 1. Çocuk Hakları Kongresi, 25-27 Şubat 2011, Istanbul

28.02.2011 1. Çocuk Hakları Kongresi, 25-27 Şubat 2011, Istanbul Okulöncesi Eğitimde Fırsat Eşitliği Uzm. Dilek EROL SAHĐLLĐOĞLU MEB Öğretmenim Anaokulu Müdür Yardımcısı 1 Sunu Planı Okulöncesi Eğitimin Tanımı Okulöncesi Eğitimin Önemi Eğitim Hakkı Sayılarla Okulöncesi

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ sıradan olmakla özel olmak arasındaki farktır. HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ MİLLETİN SEVGİSİ EN BÜYÜK SEVGİDİR ATATÜRK ELDE ETMEYİ DÜŞÜNDÜKLERİMİZİN İÇİNDE HİÇ BİR ŞEY, BİZE HALKIN SEVGİSİ

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ T.C. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi vturker@marmara.edu.tr 2.DERS İnsan Kaynakları Yönetiminin günümüz organizasyonları için önemi 21. YÜZYILDA REKABETİN DİNAMİKLERİ KÜRESELLEŞME

Detaylı

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında

Detaylı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT The purpose of the study is to investigate the impact of autonomous learning on graduate students

Detaylı

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Geleceğimizi tehdit eden çevre problemlerinin özellikle çocuklara erken yaşlarda verilmesi ve böylece çevre duyarlılığı,

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Eğitimde Rehberlik *Rehberlik, bireyin en verimli bir şekilde gelişmesini ve doyum verici

Detaylı

Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart

Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart Bengisu Özenç Araştırmacı Selin Arslanhan Araştırmacı TEPAV Politika Notu Aralık 2010 Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart Aralık 2010 tarihinde yayınlanmış olan

Detaylı

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir. BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir. 1.1.Sonuçlar Öğretmenlerin eleştirel düşünme becerisini öğrencilere

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI. 07-09 Ekim, 2015 Mersin

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI. 07-09 Ekim, 2015 Mersin 13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI 07-09 Ekim, 2015 Mersin 2 İÇİNDEKİLER Davet Mektubu... 5 Genel Bilgiler... 7 Kurullar... 8 Davetli Konuşmacılar... 12 Paneller

Detaylı

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN 2016 TEMMUZ AĞUSTOS - SEKTÖREL KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN Bilişim teknolojilerinin ucuzlaması ve yaygınlaşması bilgi akışını hızlandırdı. Bunun sonucunda da yoğun bilgi

Detaylı

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK - 2009, S. 20-29 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2009 http://www.marmaracografya.com

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK - 2009, S. 20-29 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2009 http://www.marmaracografya.com MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK - 2009, S. 20-29 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2009 http://www.marmaracografya.com SOSYAL BİLGİLER VE SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ COĞRAFYA DERSLERİNE YÖNELİK

Detaylı

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSLERİNDE ALTERNATİF ÖLÇME-DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ KULLANILMASINA İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSLERİNDE ALTERNATİF ÖLÇME-DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ KULLANILMASINA İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSLERİNDE ALTERNATİF ÖLÇME-DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ KULLANILMASINA İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ Onur ÖZKOPARAN MEB Gümüşhacıköy Anadolu Lisesi, Amasya ozkoparanonur@hotmail.com

Detaylı

Matematik Başarısında Dünya Ülkeleri İçerisinde Türkiye nin Konumu: TIMSS * Verileri

Matematik Başarısında Dünya Ülkeleri İçerisinde Türkiye nin Konumu: TIMSS * Verileri Matematik Başarısında Dünya Ülkeleri İçerisinde Türkiye nin Konumu: TIMSS * Verileri Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi ndedeoglu@sakarya.edu.tr *TIMSS-Trends in International

Detaylı

Türk Bakış Açısından Pisa Araştırma Sonuçları. Prof. Dr. Giray Berberoğlu

Türk Bakış Açısından Pisa Araştırma Sonuçları. Prof. Dr. Giray Berberoğlu Türk Bakış Açısından Pisa Araştırma Sonuçları Prof. Dr. Giray Berberoğlu Bilindiği gibi PISA 2003 şu üç soruya cevap aramaktadır. 1. Onbeş yaş öğrencileri bilgi toplumunda karşılaşacakları sorunlarla ne

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2018 Cilt: 7 Sayı: 3 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2018 Cilt: 7 Sayı: 3 ISSN: ELEKTRİK ENERJİ SEKTÖRÜNÜN MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNDEN BEKLENTİLERİ Öğr. Gör. Emrah Gürkan İnönü Üniversitesi Arapgir Meslek Yüksekokulu emrah.gurkan@inonu.edu.tr Öğr. Gör. Murat Ulaş İnönü Üniversitesi

Detaylı

25.03.2010. Açık Sistem Öğeleri

25.03.2010. Açık Sistem Öğeleri Eğitim insanların mükemmelleştirilmesidir (Kant). İyi yaşama imkanı sunan etkinliklerin tümüdür (Spencer). Fizik ik ve sosyal faktörlarin insan üzerinde meydana getirdiği tesirlerdir (Durkheim). Bireyin

Detaylı

Portfolyo, Portfolyo Değerlendirme Nedir? (öğrenci gelişim dosyaları)

Portfolyo, Portfolyo Değerlendirme Nedir? (öğrenci gelişim dosyaları) Portfolyo, Portfolyo Değerlendirme Nedir? (öğrenci gelişim dosyaları) Öğrencilerin belirli bir zaman diliminde, belirli bir amaç dahilinde becerilerini, yeteneklerini, zayıf ve güçlü yönlerini öğrenme

Detaylı

Eğitimin Ekonomik Temelleri

Eğitimin Ekonomik Temelleri Eğitimin Ekonomik Temelleri Ekonomi, doğadaki kıt kaynakların en verimli biçimde kullanılması artırılması inceleyen bir bilim dalıdır. İnsanlar var oluşlarının itibaren doğadaki kaynakları kullanarak yaşamlarını

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4. 1. SOSYAL SERMAYE 1. Sosyal sermaye OECD tarafından grup içerisinde ya da gruplar arasında işbirliğini kolaylaştıran anlayışlar, paylaşılan değerler, normlarla birlikte ağlar olarak tanımlanmaktadır (1).

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

İNSAN HAYATINI ŞEKİLLENDİRMEK: OKULÖNCESİ EĞİTİM

İNSAN HAYATINI ŞEKİLLENDİRMEK: OKULÖNCESİ EĞİTİM İNSAN HAYATINI ŞEKİLLENDİRMEK: OKULÖNCESİ EĞİTİM Bir bireyin eğitimi, doğumuyla birlikte başlar ve yaşam boyu sürer. Sosyal bilimciler tarafından yapılan pek çok araştırma, öğrenmenin önemli bir kısmının

Detaylı

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını uygulanmıştır. Ayrıca her iki gruptan 6 şar öğrenci ile görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel yöntemlerle değerlendirilerek deneme ve kontrol grupları arasında anlamlı farklar olup olmadığı

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Güz 2001 Sayı 5 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET Erdoğan GAVCAR * Meltem ÜLKÜ

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

FARKLI YAŞ DÜZEYİNDEKİ ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİN ÇEVRE BİLİNCİ

FARKLI YAŞ DÜZEYİNDEKİ ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİN ÇEVRE BİLİNCİ FARKLI YAŞ DÜZEYİNDEKİ ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİN ÇEVRE BİLİNCİ The Echological Understanding of The Gifted Students at The Different Ages ÇEKEN, Ramazan. Yrd. Doç. Dr. Sinop Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR KULLANIMI VE TEKNOLOJİK YENİLİKLERİ İZLEME EĞİLİMLERİ (YEREL BİR DEĞERLENDİRME)

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR KULLANIMI VE TEKNOLOJİK YENİLİKLERİ İZLEME EĞİLİMLERİ (YEREL BİR DEĞERLENDİRME) FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR KULLANIMI VE TEKNOLOJİK YENİLİKLERİ İZLEME EĞİLİMLERİ (YEREL BİR DEĞERLENDİRME) Hatice GÜZEL Selçuk Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, OFMAE Bölümü, Fizik Eğitimi A.B.D.,

Detaylı

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak

Detaylı

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme Giriş Öğretim bir sanattır ve her sanat dalında olduğu gibi öğretim alanında da incelikler vardır. Disiplinler arası

Detaylı

PISA SONUÇLARI VE OKUL DÜZEYİNDE YAPILABİLECEKLER. Sadegül AKBABA ALTUN

PISA SONUÇLARI VE OKUL DÜZEYİNDE YAPILABİLECEKLER. Sadegül AKBABA ALTUN PISA SONUÇLARI VE OKUL DÜZEYİNDE YAPILABİLECEKLER Sadegül AKBABA ALTUN akbabas@baskent.edu.tr Hatırlatma PISA ülkeler empoze edilen bir şey değil tercihtir. PISA okul sistemindeki eşitlik, adalet ve etkililiği

Detaylı