OSMANLI DEVLETİ NDEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ NE GEÇERKEN MERSİN DE EĞİTİM

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "OSMANLI DEVLETİ NDEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ NE GEÇERKEN MERSİN DE EĞİTİM"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ORTA ÖĞRETİM ve SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TARİH ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI OSMANLI DEVLETİ NDEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ NE GEÇERKEN MERSİN DE EĞİTİM YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN PROF.DR. RAMAZAN TOSUN HAZIRLAYAN AHMET NALCI KONYA 2007

2 ÖNSÖZ Zaman itibariyle eğitimin ehemmiyetinin iyice anlaşıldığı ve bu alanda ciddi yatırımların yapıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık, devletler en önemi önceliğini eğitime vermekte, iyi yetişmiş, kendini tahsilinde ispatlamış ve vatan ve millet için çalışacak bir nesil adına plan ve proje üretmenin sancısını çekmekteler. Geçmişe baktığımızda da dünyada güç dengesini ellerinde bulunduranlar hep eğitime kıymetler üstü kıymet vermiş, önemli makamlara getirecekleri insanlara daha küçük yaşta iken kabiliyetlerini geliştirmeleri için mükemmel bir eğitim vermek istemişlerdir. Mesela Osmanlı Devleti ne baktığımız zaman en güçlü devirleri eğitimin en haki manasıyla verildiği dönemlerdir. Günümüz eğitimine bakıldığında ise fevkalade aşamaların geçildiği görünmektedir. Bununla beraber tam manasıyla her şeyin rayına oturduğundan, öğrencilerin gerçekten her yönüyle eksiksiz yetiştiğinden ise maalesef bahsedemeyiz. Anlaşılacağına göre eğitim arayışları hiçbir zaman bitmeyecektir. Osmanlı Devleti nden Türkiye Cumhuriyet ine geçerken her alanda önemli değişiklikler ve yenilikler oldu. Bundan en fazla etkilenen kurumların başında da eğitim gelir. Mersin de yaptığım ön çalışma burada da önemli gelişmelerin olduğunu görme fırsatı elde ettim. Tabi Mersin deki gelişmeleri iyi anlayabilmek için o dönemde ülke çapında neler olduğunu da iyice analiz etmek gerekir ki bu tez de bilhassa Cumhuriyet dönemine girerken eğitimdeki durumumuz hakkında da bilgi mevcut. Döneme yön veren Atatürk ün eğitim hakkındaki düşünceleri ve yaptıklarının kısa bir değerlendirmesi de yine tezin ayrı bir zenginliği. Cumhuriyetle birlikte Mersin de görülen gelişmenin benzerinin Türkiye genelinde olduğu da ayrı bir gerçek. Bu çalışma ile birlikte; Osmanlı dan Türkiye ye eğitim adına kalan neler vardı, bu yönüyle Mersin de durum ne idi; Cumhuriyet ile birlikte hangi okullar açıldı ve bunları açılmasında kimler etkili oldu; Cumhuriyet in ilk yıllarında öğrenci-öğretmen dengesi istatistik olarak dengeli miydi; Halkevlerinin faaliyetleri nelerdi ve ne gibi bir fonksiyon üslenmişti; Yabancı okulların durumu ne idi, farklı çalışmaları var mıydı?... gibi sorular cevabını bulacaktır. ii

3 Bu mühim konunun bundan önce ciddi bir şekilde araştırılmayışı beni bu mevzuyu seçmeye teşvik eden en önemli sebepti. Bu tezle beraber Mersin ve Eğitim adına önemli bir boşluğun doldurulacağına inanıyorum. Konunun asıl merkezi Mersin iken Mersin in şu anda en büyük ilçeleri olan Silifke ve Tarsus a dair de bulabildiğimiz kadar malumat eklemeye çalıştık. Zira bazı dönemler itibariyle bu ilçeler Mersin den daha fazla ilerlemeler göstermiş. Osmanlı da Meşrutiyet Devrinde eğitime büyük bir önem verildiğini biliyoruz. Mersin de ilk açılan ilkokullara baktığımızda bunların hemen hemen Meşrutiyet sonrasına denk geldiğini görüyoruz. Kayatepe İlkokulu, İleri İlkokulu, İnönü İlkokulu bunların en başında geliyor. Mersinliler ilk liselerine geç sayılabilecek bir zamanda kavuşmuşlardır. Bu lise da, dönemin valisinin ismiyle açılan Tevfik Sırrı Gür lisesidir. Daha öncesinde ise ortaokul düzeyinde Mersin, Silifke, Tarsus ta olmak üzere - okullarla idare edilmektedir. Mersin de Cumhuriyet in ilk yıllarında eğitimde mesleki anlamda bir gelişme göremedik. Bu yönüyle hem meslek okullarını hem de sanat okullarını araştırmanın kapsamı dâhiline alamadık. Ayrıca diğer kurumlar yönüyle de sıkıntılar da yok değil. Tezin bir bölümü de Mersin de eğitimin gelişmesi sırasındaki meselelerden oluştu. Mersin eğitiminde ehemmiyetli bir yet tutan diğer bir kurum da Halkevi dir. Açtığı okuma, biçki-dikiş kursları, resim sergileriyle, yapılan önemli toplantılarla, verilen konferanslarla şehrin eğitim ve kültür yönüyle nabzını tutmuştur. Tez de bu konuyla alakalı fevkalade doyurucu bilgiler bulmak mümkün. Yabancı okullardan özellikle Tarsus Amerikan Koleji, mühim simaları yetiştirmesi ve misyonerlik yaptığı şeklindeki tartışmalarla devamlı gündeme gelmektedir. Veri arama yönüyle Mersin de çok fazla belge bırakıldığını söylemem oldukça zor. Ankara daki Milli Kütüphane de bulunan Maarif Salnamelerinde Osmanlı nın son dönemine dair bazı bilgilere ulaştım. O dönemde Adana ya bağlı olan Mersin Sancağı nda eğitim adına çok da büyük gelişmelerden bahsetmek kolay değil. Bununla birlikte okullarda yaptığım görüşmelerden kayda değer sonuçlara ulaştım. Ayrıca dönemin yerel gazete ve dergilerinde araştırmama kaynak teşkil edecek önemli haberlere ulaştım. Bilhassa Yeni Mersin Gazetesinden çokça istifade ettim. iii

4 Son olarak, hem okulları ziyaretim esnasında, gazete ve dergi araştırmalarımda bana yardımcı olan idarecilere ve tez hazırlarken yol gösteren hocalarıma şükranı bir borç biliyorum. Ahmet NALCI KONYA 2007 iv

5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... ii İÇİNDEKİLER... vii TABLOLAR... vii GİRİŞ...1 I. BÖLÜM: OSMANLI SONA ERERKEN MERSİN'DE EĞİTİM...3 I. I ) İlk Öğrenim...10 I. II. ) Orta Öğrenim...15 I.III ) Medrese...23 I. IV ) Gayri Müslim ve Yabancı Okullar...27 II. BÖLÜM: CUMHURİYET'İN İLK YILLARINDA TÜRKİYE'DE EĞİTİME VERİLEN ÖNEM...33 II.I. Milli Mücadele DönemindeEğitim...33 II.II. Atatürk'ün Eğimci Kişiliği...36 II.III. Atürk'ün Eğitim Alanında Yaptıkları...41 II.III.I. Tevhid-i Tedrisat...42 II.III.II. Yeni Türk Alfabesi...44 II.III.III. Yeni Tarih Anlayışı...44 II.III.IV. Türkçe Üzerine Çalışmalar...45 II.III.V. Halkevleri...46 II.III.VI. Ünversite Reformu...46 III. BÖLÜM: CUMHURİYET İN İLK YILLARINDA MERSİN DE İLK ÖĞRENİM...49 III.I. İlk Öğrenimin Gelişimi...49 III.II. Mersin'de İlk Açılan İlkokullar...54 III.II.I. Kayatepe İlkokulu...54 III.II.II.İleri İlkokulu...55 III.II.III. Tarla Mektebi...56 III.II.IV. Necatibey İlkokulu...56 III.II.V. Gazipaşa İlkokulu...57 III.II.VI Kurtuluş İlkokulu...58 III.II.VII. İnönü İlkokulu...59 v

6 III.II.VIII. Cumhuriyet İlkokulu...59 III.II.IX. Çankaya Mektebi...61 III.II.X. Yanık Mektep...62 III.II.XI. Tarsus Türkocağı İlkokulu...63 IV. BÖLÜM: CUMHURİYET'İN İLK YILLRINDA MERSİN'DE ORTA ÖĞRENİM...64 IV.I. Mersin Ortaokulu...64 IV.II. Silifke Ortaokulu...68 IV.III. Tarsus Ortaokulu...69 IV. IV. Mersin de İlk Lise: Tevfik Sırrı Gür...69 V. BÖLÜM: MERSİN DE YABANCI OKULLAR...73 V.I. Yabancı Okulların Misyonu ve Gelişimi..73 V.II. Tarsus Amerikan Koleji..79 VI. BÖLÜM: CUMHURİYET İN İLK YILLARINDA MERSİN DE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEKİ MESELELELER.85 VII. BÖLÜM: MERSİN NDE HALKEVİ...92 VII.I. Halkevi Faaliyetleri...95 VII.II. Mersin Halkevi'nde Kutlamalar...96 VII.III. Halkevi Şubeleri ve Faaliyetleri VII.III.I. Dil, Tarih ve Edebiyat Şubesi VII.III.II. Güzel Sanatlar Şubesi VII.III.III. Temsil Şubesi VII.III.IV. Spor Şubesi VII.III.V. İçtimai Yardım Şubesi VII.III.VI. Halk Dersanaleri ve Kursları Şubesi VII.III.VII. Kütüphanecilik ve Neşriyat Şubesi VII.III.VIII. Köycülük Şubesi VII.III.IX. Müze ve Sergi Şubesi SONUÇ ÖZET SUMMARY BİBLİYOĞRAFYA EKLER vi

7 TABLOLAR LİSTESİ Tablo (1): Mersin Sancağı ndaki İptidailer(1901) 13 Tablo (2): 1321(H) tarihili Salnamede Mersin İptidai okulları 14 Tablo(3): Mersin de Rüştiye Mektepleri 17 Tablo (4): 1316 Maarif Salnamesi'ne Göre Rüştiye Mektepleri 19 Tablo (5): 1903 Maarif Salnamesi ne göre Mersin de Rüştiyeler 20 Tablo(6): Maarif Salnamelerine Göre Mersin Sancağı nda Medreseler 27 Tablo (7): 1903 yılı Mersin'de gayrı Müslim okulu 31 Tablo (8): 1903 yılı Mersin'de Yabancı Okullar 32 Tablo (9): 1923 te Mersin ve Silifke Vilayetlerinde Okul-Öğretmen ve Öğrenci Durumu 51 Tablo (10): 1923 ten 1933 yılına kadar Mersin de okul-talebe ve öğretmen sayıları 51 Tablo (11): Mersin de Kent ve Kır İlkokullarında Öğrenci Sayısı 54 Tablo (12): Kayatepe İ.Ö.O. öğrenci öğretmen durumu 55 Tablo (13): arası İleri İlk okulu Mezuniyet Durumları 56 Tablo (14): arası Cumhuriyet İlköğretimi mezuniyet durumu 60 Tablo (15): Mersin de Ortaokul, Öğrenci ve Öğretme Sayıları 64 Tablo (16): Okulun, dönemi öğrenci mevcudu 65 Tablo (17): Öğretim Yılında Mersin Ortaokulu 67 Tablo (18): Öğretim yılında Silifke Ortaokulu 68 Tablo (19): Öğretim Yılında Tarsus Ortaokulu 69 Tablo (20): Mersin de Lise, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları 72 Tablo (21): yılları arasında Amerikan Okullarının Durumu 78 Tablo (22): Tarsus Amerikan Koleji Ders Dağıtma Çizelgesi 83 Tablo (23): Tarsus Amerikan Koleji, Öğretim Yılı Öğretmen-Öğrenci Durumu 84 Tablo (24): Halkevleri ve Halkodalarının Yıllara Göre Sayıları 113 Tablo (25): Mersin Halkevi nde şubelere göre bay ve bayan üye sayısı ( 1935 ) 114 vii

8 viii

9 ix

10 GİRİŞ XVII.yy. dan XIX. yüzyıla kadar Avrupa devletlerinin üstünlüğünü yalnız askeri sahada gören ve mesafeyi kapatmak için, askeri müesseseleri Batı ilim, teknik ve eğitim tarzına göre ıslah etmeyi yeterli bulan Osmanlı devlet adamları; I. Mahmut ve Tanzimat devirlerinde, Batı nın her alanda üstünlüğünü kabul ederek, devletin bütün müesseselerinde ıslahat yapmak ihtiyacını hissetmişlerdir. Ne var ki ilk önce ıslahatın veya yeniliğin hangi alanlarda yapılması gerektiği hususunda bir plan, program ve düşünceye sahip değildiler. Ancak ıslahatçılar, uzun zaman ulema ve onun kontrolü altında bulunan halkın tepkisine yol açacak; asırların meydana getirdiği, fakat hayatiyetini kaybetmiş kültür, eğitim, hukuk ve diğer sosyal müesseselerde ve bunların toplumda yarattığı yaşayış ve düşünce tarzında değişiklik ve yenilik yapacak köklü tedbirler almaya teşebbüs etmeliler. Bu yüzden eğitim ve öğretim alanında XIX. yüzyıl ın ikinci yarısına kadar ciddi hiçbir yenilik hareketine girişilmemiştir. 1 II. Mahmut dönemi eğitim adına ciddi manada gelişmelerin olduğu bir devirdir. Bu dönemde Türkçe okuma-yazmayı daha küçük yaşta öğretebilmek için Rüştiye mektepleri (1839), Rüştiye düzeyinde olan ve öncelikle sivil memur yetiştirmeyi amaçlayan II. Mahmut un mahlası adli olduğu için bu adı olan Mekteb-ı Maarif-i Adliye(1839), yine rüştiye düzeyinde olan ve gerek halka gerek memur olacaklara yanlışsız yazı yazabilme, bir konuyu kaleme alabilme öğretimi yapmak üzere Mekteb-i Ulum-i Edebiye(1839) açılmıştır. 2 Tophane de Tophane Mekteb-i Harbiyesi açıldı. Mızıka-i Hümayun Mektebi ise Donizetti Paşa organizasyonu ile 1835 te hizmete girmiştir. II. Mahmut un eğitim konusunda attığı en önemli adım, erkek çocuklarının sıbyan mekteplerine devam etmesini sağlayan fermanıdır. 3 Böylece; ilköğretim zorunlu hale gelmiştir. II. Mahmut ( ) döneminin son on beş yılında, yabancılarla ilişkiler ve Avrupa usullerine yönelmeler her geçen gün önem kazanmaya başlamıştır lu yıllarda 150 Müslüman çocuğun Avrupa ya öğrenime gönderilmesine karar verilmiştir ten itibaren ise Viyana, Paris ve özellikle Londra ya gittikçe artan sayıda askeri 1 Bayram Kodaman, Abdülhamit Devri Eğitim Sistemi, TTK., Ankara, 1991, s. 1 2 Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, İstanbul, 1999, s Necdet Sakaoğlu, Osmanlıdan Günümüze Eğitim Tarihi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2003, s

11 öğrenci ve genç subay gönderilmiştir. Avrupa da okuyanlar, dönünce önemli görevler üstlenmişler, yararlı hizmetlerde bulunmuşlardır. 4 Tanzimat Devri nde eğitim reformlarında düşünülen konu, sadece yeni okullar açmak ve bütün ülkede eğitimi yaygınlaştırmak değil, aynı zamanda eğitimin kalitesini yükseltmekti. Gerçi Türkiye de eğitim reformları XVIII. yy. ın ortalarında başlamıştı. Fakat bunların pek çoğu İstanbul a ait kalmamıştı. 5 Tanzimat maarifin getirdiği yeniliklerin başında mektep denen kurumun salt İstanbul için gerekli olmadığı, ülkenin her yanında eğitime muhtaç çocuklar ve gençler bulunduğu gerçeğinden hareketle, önce büyük vilayet merkezlerinde olmak üzere taşrada da okullar açılması gündeme gelir. Aslında, eğitimin yaygınlaştırılması ilkesi de bir Tanzimat düşüncesidir. Kızların eğitimi, sıbyan mekteplerinin ıslahı usul-i atika denen eski öğretim metotlarının yerine usul-i cedide (modern eğitim) metotlarının benimsenmesini, idadiye, sultani, darülmuallim denen, öğretimin rüştiyeden sonraki aşamaların açılması bu dönemdedir. 4. Akyüz, a.g.e., s Cahit Yalçın Bilim, Türkiye de Çağdaş Eğitim Tarihi ( ), Anadolu Üniversitesi Yayınları, 1998, s

12 I. BÖLÜM: OSMANLI SONA ERERKEN MERSİN DE EĞİTİM Tanzimat a girilirken ülkedeki eğitim; her ikisinin de kaynağı olan, taşrada ve İstanbul da dine dayalı eğitim ile; İstanbul la sınırlı Batı örneği eğitimdi. Medreseler, taşrada bütünüyle geri ve sönük manzaralar yansıtıyordu. İstanbul dakiler ise 17. yüzyıldaki düzeyin de gerisinde ve bağnazdı. Batı kurumlar ise askeri ağırlıklı okullardı. Böyle bir durumda Abdülmecit in, gelişmenin gerçekleşmesi, gerek alim gerek dünya işlerinde bilgisizliğin giderilmesine bağlı; bilimlerin ve fenlerin öğretileceği sanayi okullarının kurulmasını en öncelikli işlerden saymaktayım, demesi Meclis-i Vala yı bir eğitim programı hazırlama konusunda harekete geçirmiştir. Din, ordu, bürokrasi kesimlerinden seçilen uzman ve aydınlardan, 13 Mart 1845 te Meclis-i Maarif-i Muvakkat kuruldu. Meclis-i Vala nın bir komisyonu olan bu kurulun üyeleri Batı kültürüne ya da görüşüne sahiptiler. 6 Bütün iyi düşüncelere rağmen Tanzimat Dönemi bekleneni tam olarak gerçekleştirememiş, hayalleri inkıtaa uğratmıştır. Tanzimat döneminde eğitim konusundaki çalışmalar eğitim sisteminin oluşumunu sağlamıştır, ama bu sistem büyük sayılarda eğitim yapar hale gelememiştir. Tanzimat döneminin eğitim gelişmeleri İstanbul içinde kalmış ve imparatorluk sathına yayılmamıştır. 7 Tanzimat ın 1869 da Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayınlanıncaya kadarki ilk otuz yılı sistemsizdir. Akla gelen, gereksinim duyulan okullar açılmış, ama neyin, neye dayanması gerektiği üzerinde durulmamıştır. Maarif örgütü de biri Meşihat a, öteki Babıali ye bağlı iki ayrı merkezden ; Mekatib-i Umumiye Nezareti ile Meclis-i Umar-ı Nafia tarafından yönlendirilmişti. Bu otuz yıllık sürede taşra için uygun görülen okul sayısı ise çok yetersizdir. Kısacası, Tanzimat ın başında ve 1869 Nizamnamesi çıkıncaya kadar, eğitim, bir karmaşa havasında yol aldı. Askeri ve sivil, kız ve erkek okulları açıldı. Hepsinde bir takım aksilikler, şanslıklar yaşandı. 8 Eğitim bir türlü tam olarak düzene girmedi. Eğitimde sistemleşme II. Abdülhamit döneminde kıvamını bulacaktır. Devletin, Tanzimat la birlikte eğitim görevini üstlenmesi, kurulu eğitim müesseselerinin yanına çoğunlukla alternatif olabilecek yeni eğitim kurumlarının açılması 6. Sakaoğlu, a.g.e., s İlhan Tekeli, Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, T.T.K. Basımevi, Ankara, 1993, s Sakaoğlu, a.g.e. s. 75 3

13 ile sonuçlanmıştır. Tanzimat boyunca süren bu çalışmalar II. Abdülhamit döneminde de artarak devam etmiştir. Tanzimat ve II. Abdülhamit dönemi devlet adamları ve aydınların hazırladığı ıslahat planlarında eğitim öncelikli konulardan biri haline gelmiştir. Çünkü bu dönemde eğitim, hem meselelerin kaynağı ve hem de ıslahı ile memleketin selametini temin edecek yegane yol olarak görülmüştür. Abdülhamit dönemi eğitimin layihalara yansımasını konu alan bu yüksek lisans tezinde de o dönemin eğitim durumu hakkında bilgi edinebiliyoruz: okuma, yazma bilen Müslümanların oranı % 1 lik oran dikkate alınırsa halkın on bini okuma yazma bilir. Islahat planının uygulanma şekline değinen bir başka bölgede planın kademeli olarak tatbik edilmesi görüşüne yer verilmiştir. Şeyh Muhammed Abduh ise, medreseleri de dahil ederek eski ve yeni tüm okulların ıslahı vacip kılacak fikri ve ahlaki yetersizliği nden şikayet etmiştir. Hayreddin Paşa ise ülkedeki eğitim seviyesini Avrupa ile mukayese ederek belirlenmiştir. Avrupalının telgraf ve şimendiferler sayesinde bilgi ağı kurduğuna temas eden Paşa Osmanlı ilim ve Fende olduğu gibi eğitimde de Avrupalının gerisindedir hükmüne varır. Genel durum bu iken öğretim seviyesi itibariyle iç dengeleri Hayreddin Paşa 30 Temmuz 1881 tarihli aynı layihasında Berlin Antlaşması ile hukuki ve siyasi eşitlik elde eden gayr-i Müslimler hem eğitimde hem de servette Müslümanların önündedir. şeklinde izah eder ki böylece eğitimin sanayi ve ticaret üzerinde ki belirleyici rolüne de küçük bir atıfta bulunmuş olur. Müslümanların, devleti oluşturan diğer unsurlara göre eğitimsiz bulunmaları özellikle Anadolu dan gönderilen tahrirat ve layihalarda mükerreren ifade edilmiştir. 9 II.Abdülhamit in en yakın vezirlerinden Sait Paşa, eğitime ilişkin görüşleriyle padişahı etkilemiştir. İllerde ki eğitim örgütlerinin genişletilmesini, her vilayette bir sultani açılmasını, ilköğretim masraflarının halka yüklenmesini, rüştiyelere Fransızca konmasını, paralı Darülfünun ve sanayi-i nefise mektebi açılmasını öneren Sait Paşa çöküşün eğitimsizlikle ilgisini vurguluyordu. Sait Paşa 1881 de de bir eğitim programı hazırlamıştı. Yüksek, teknik, ve genel öğretimi düzenleyen bu program küçük sanat okulları vasıtasıyla köylere kadar iş eğitimi götürülmesini hedef almaktaydı. II.Abdülhamit bu telkinlerin etkisiyle eğitim adına önemli telkinler gerçekleştirmiştir Gülmisal Emiroğlu, II.Abdülhamit Dönemi Layihaları nda Eğitim ve Öğretim Meseleleri, Konya, 1996, Y,Lis. Tezi, s Sakaoğlu, a.g.e., s. 98 4

14 Sait Paşa nın görüşünde eğitim reformu, bütün diğer gelişmelerin ön şartı idi ve Abdülhamit rejimi ilk ve en büyük çabalarını bu alanda gösterdi. 11 Bu devirle ilgili Mahmut Cevat Efendi nin eserinde de önemle taylar mevcut. Kitabın 1883 ile 1893 dönemini anlatan bölümünde yabancı gözlemlerden yararlandığını görüyoruz. Mesela, Les Debats gazetesinin İstanbul muhabiri tarafından mensup olduğu gazeteye yazdığı uzun mektup dikkat çekiyor. Mektupta okulların olumlu manada değerlendirilmesi ve dolayısıyla eğitimin Osmanlı da ne kadar geliştiğini anlatan bölümü dikkat çekiyor. Diğer yandan eserde orta dereceli okullarla ilgili talimatnamelere ve ders notlarına geniş bir şekilde yer verilmiştir. Bu programlarda dikkatinizi çeken hususlardan biri; mevzuların bugün ancak üniversitelerde okutulabilecek seviyede teferruatlı ve hacimli olmasıdır. Eğer hakikaten bu programlar tatbik edilebilmiş ise o günü lise talebelerinin bugünün üniversite talebelerinden fersah fersah ileride olduklarını çok rahatlıkla söylememiz mümkündür. Ancak devletin o gün içinde bulunduğu zor şartlar, maddi imkansızlıklar ve yetişmiş eleman eksikliği hedeflerin gerçekleşmesin zorlaştırmıştır. Tamamı tatbik edilememiş olsa bile Osmanlı eğitimcilerinin bu mevzuları resmi okul programlarına dercetmeleri bile takdire şayan bir düşüncedir. Netice itibariye, Avrupa daki imi gelişmelerin yakından takip edilesi, yeni keşif ve teorilerin üzerinden çok kısa bir zaman geçmiş olsa bile mektep kitaplarında yerini alması fevkalade önemli ilerlemelerdir. 12 II. Abdülhamit imparatorlukta devlet ve özel okulların süratle yayıldığı bir dönemde saltanat sürmüştür. Bu dönem zarfında Osmanlıların Batı etkisini algılayışları bütünüyle değişmiştir. Bu dönüş en açık haliyle eğitim dünyasında gözlenir. Batı kaynaklı her çeşit müdahaleye karşı uyanık olma, genelinde Batı ya karşı daha savaşçı bir tutuma ve Batı kurumlarını uyarlamakta daha seçici bir yaklaşıma dönüşmüştür. Hamidiye (II.Abdülhamit) döneminde gerçekleşen eğitsel değişimlerin küçümsenmesi, tasarısı Tanzimat dönemine dayanan okullardan çok azının gerçekten 1876 da Abdülhamit in başa geçmesiyle bağlantılı olarak inşa edildiğini düşündüğümüzde daha şaşırtıcıdır. Seleflerin kağıt üzerinde kalan planlarını 11 Bernard Lewıs, Modern Türkiye nin Doğuşu, T.T.K., Ankara, 2000, s Mahmut Cevat İbnu Şeyh Nafi, XIX. Asır Osmanlı Maarif Tarihi, Haz: Tacettin Kayaoğlu, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2001, s

15 tuğlaya, harca çevirme işi II.Abdülhamit e kalmıştır ve oda bunu kazılmaya değer bir enerji ve kararlılıkla üstlenmiştir. 13 Bayram Kodaman, yılları arasının ilk ve orta öğretim alanında, Tanzimat devrinde yapılan konuların uygulanması ve eksiklerin giderilmesi devri olduğunu söyler. Yani 1876 dan önceki fikirlerin meyvesi II.Abdülhamit zamanında alınmıştır. 33 yıllık gayret sonunda, pek çok şey başarılmış; rüştiyeler 250 den 600 e, idadiler 5 ten 104 e, Darülmuallimler 4 ten 32 ye çıkarılmış, 1876 dan önce sayıları 100 olan iptidai okullarına civarında yenileri eklendiği gibi e yakın sıbyan okulu usul-ı cedide tahsil etmiştir. Bütün bu gelişmeler aksaklıklarıyla birlikte, daha çok yapılacak maarif reformlarının temelini oluşturmuşlardır. Bu okulda genel bilgiler talebelere az çok kazandırılmakla beraber ilk ve orta öğretim, hiçbir zaman Avrupa daki emsalleri seviyesine ulaşamamıştır. Bu dönemde dikkati çeken maarif bir başka husus, maarif hizmetlerinde, devrin en iyi maarifçilerine görev verilerek, bunların fikirlerinden yararlanılmış olmasıdır de Meşrutiyet in ikinci defa ilanıyla birlikte eğitim de tekrar önemli bir gündem olmuş, eğitimin zamanın gereklerine göre yeniden ele alınması ve tüm halka mal edilmesi adına çalışılması gerekti üzerinde durulmuştur. Ayrıca bu döneme eğitimin yüksek öğrenim kısmına mı yoksa ilköğretim kısmına mı önem verilmesi gerektiği konusunda tartışmalar yapılmış ve bu konular oldukça da ilgi görmüştür yılında Tedrisat-ı İptidaiye Kanunu muvakkatı çıkartılarak daha iyi bir eğitim programı e örgütlenmesi gerçekleştirilmek istenmiştir. O zamana kadar iptidai ve rüştiye adlarıyla var olan okulla birleştirilerek, Mekatib-i İptidaiye-i Umumiye adını almıştır. İlköğretim bu şekilde altı yıl olarak belirlenmiş ve her bir iki yıl süreli üç dereye ayrılmıştır. İdadilerde ise daha detaylı yenilikler yapılmıştır. On iki vilayet merkezindeki idadinin ismi sultani olarak değiştirilmiştir. I. Dünya Savaşı yılarında Sultanilerin sayısı 50 olmuştur den sonra, bilhassa Balkan Savaşı nın ağır yenilgisi sonrası milli eğitim gündeme gelmiştir. Düşmanı Çatalca ya kadar yaklaşması bir bakım herkesin kurtuluşu eğitimde görmesini sağlamıştır Benjamin C. Fortna, Mekteb-i Hümayun, İletişim Yayınları, İstanbul, 2005, s Kodaman, a.g.e., s İlhan Tekeli, a.g.e., s Sakaoğlu, a.g.e., s

16 II. Meşrutiyet döneminde Erkek ve Kız Sanayi Mektepleri geliştirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, nitelikli ve çok sayıda öğretmen yetiştirilmesi düşüncesi önem kazanmış ve bazı uygulamalara gidilmişse de, gerek kayırma, gerekse mesleğin öneminin yeterince kavranılamaması nedeniyle, meslek okulları dışından birçok kimse mesleğe alınmıştır. Maarif Nazırı Emrullah Efendi, 1910 da gazetelere ilan vererek yalnızca okuma-yazma bilenlere bile öğretmenlik ehliyeti verileceğini, bu kişilerin öğretmen olabileceklerini duyurmuştur. 17 Böylece birçok kişinin öğretmen olabilme isteklerinin nündeki engel de kalkmıştır. Yine bu dönemde özel eğitim kurumlarının oldukça geliştiğini görüyoruz ki, bunda devrin başında basın, yayın ve örgütlenme özgürlüğünün tanınmasının büyük rolü olmuştur. Türkler bir taraftan özel öğretimi geliştirmeye çalışırken, diğer yandan da yabancı özel okullardan çocuklarını kurtarmak için eşitli cemiyetler kuruyorlardı. Azınlıklar, bu dönemin özgürlükçü havasından yararlanarak, başlangıçta eğitimlerini denetlemeye, kısıtlamaya yönelik her türlü girişime karşı çıkarak, bu çabaları sonuçsuz bırakmışlardır. Yabancıların bun dönemde okluları artmasına karşın, I. Dünya Savaşı nda Osmanlı Devleti, İtlaf Devletlerine Ait okulların çoğunu kapatmıştır. Ancak savaşın sonucunda alınan yenilgi ile birlikte azınlık ve yabacılar ülkedeki özel öğretimi daha da geliştirmek için fırsat bulmuşlardır. II. Meşrutiyet Devrin heyecanı ve karışıklığı eğitimde de aynan yaşanmıştır. Öğretmenler ilk kez yasal bir güvenceye kavuşup, meslek örgütlerini kurabilmişlerdir. Kadınların eğitimin tüm aşamalarından yararlanma olanağı buldukları, eğitim ve öğretime yönelik yayınların diğer yayınlara göre arttığı, öğretim birliği düşüncesinin ortaya çıktığı, okul kitabı, yöntem, öğretmen kavramının topluma mal edildiği dönem II. Meşrutiyet dönemidir. Bu dönemin iç ve dış eğitim dinamikleri, doğan çelişkileri, Cumhuriyet in çözüme kavuşturacağı olumlu bir miras olarak bırakmıştır. 18 Osmanlı Devleti nin son dönemlerine genel olarak bir baktıktan sonra, şimdi Mersin e geçelim. Mersin deki eğitimin gelişimini incelemeden önce, Mersin in etnik ve demografik yapısındaki gelim sürecine bakmakta fayda var. Öncelikle Mersin in senelere göre büyük oranda değişen nüfusuna bir göz atalım: 17 Akyüz, a.g.e., s Sakaoğlu, a.g.e.,

17 1831 sayımına göre, İçel Sancağı nın toplam erkek nüfusu olup, bu nüfusun sını Yörükler, 481 ini Kıptiler oluşturmaktadır. Demek ki nüfusun üçte birini Yörükler oluşturmaktadır Adana Vilayet Salnamesi, İçel Sancağı nda hanede toplam nüfusun bulunduğunu ve bu nüfusun i Müslüman ve i Gayrimüslim olarak vermektedir. Bu da sayıca Müslümanların epey üstün olduğunu göstermektedir. XIX. yüzyılın sonlarında İçel yöresinde nüfus bileşimi oldukça renklidir. Müslüman, Rum Ortodoks, Ermeni Grogeryan, Katolik, Protestan ve Monofizitlerin yanı sıra dini inançları belli olmayan topluluklar da bulunmaktadır. Cüinet, 1890 larda yörede sayıları i biraz aşan Çerkez, Kürt ve Türkmen aşiretleri ile İçel Sancağı nda Yörüklerin yaşadığını belirtmektedir. 19 Mersin in XIX. Yüzyılda sahip olduğu renkli yapı en iyi şekilde eski şehir dokusuna izlenmektedir. Müslüman yerli halk şehrin eski çekirdek mahallelerinde, mübadele ile Girit ten gelenler Girit Mahallesi nde, Mısır dan gelen Fellahlar Bahçe Mahallesi nde, Lazkiye ve Trablusşam dan gelenler Kiremithane Mahallesi nde, Bulgaristan göçmenleri Homurlu Köyü nde, Selanik ten gelenler Osmaniye Mahallesi nde, Tahtacı adı verilen Nusayriler ormanlık kesimde, Yörükler değişik kesimlerde, Niğde, Kayseri ve adalardan gelen Rumlar,Ermeniler ve XX. Yüzyılın başında gelen Yahudiler, şehrin belli kesimlerinde yaşamaktadırlar. Ticaretin önemli bir bölümünü elinde tutan zengin Beyrutlu Hıristiyan Araplar il yabancı kökenli tüccarlar, şehrin kıyı şeridine yerleşmişlerdir yılında nüfus 3010 Müslüman olmak üzere 4070 dir kayıtlarına göre; Kadın Erkek Müslüman Rum Ortodoks Ermeni Katolik yılında Cuinet e göre nüfus durumu şöyledir; 19 Dursun Aslan, Tevfik Sırı Gür ve İçel Valiliği, Mersin Ünv., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tez, s a.g.e., s. 48 8

18 Müslüman 5240 Rum Ortodoks 2700 Ermeni 800 Katolik 260, olmak üzere toplam nüfus 9000 kişidir. Köyleri ile birlikte ise kişidir. Bu tarihte Mersin e bağlı iki bucak, 87 köy bulunmaktadır. Ayrıca tek camiye karşılık 4 kilse bulunmaktadır. İki han, iki otel, 2 hamam, 90 antrepo, 3 değirmen mevcuttur. 21 XIX. Yüzyılın ortalarından başlayarak şehrin gelişimine ve kozmopolit yapısına paralel olarak çok sayıda anıtsal bina yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı nda Fransızların bölgeyi işgal etmeleri ve yanlarında da Ermenileri getirmeleri bölgenin demografik yapısını etkilemiştir. Ankara Anlaşması ile çekilen Fransızların yaklaşık Ermeni yi de beraberlerinde götürdükleri tahmin edilmektedir de toplam nüfus tür. Bunun ü erkek, kişisi kadındır yılında Mersin Belediye sinin kendi imkanları ile merkezde yaptırdığı sayıma göre ise hayatta olan kişi tespit edilmiştir te merkezde , tüm vilayette ise kişi sayılmıştır. 23 İl nüfusunun gelişimi içinde döneminin özel bir yeri vardır. Çünkü, 1933 te Silifke merkezli İçel ve Mersin merkezli Mersin illerinin, İçel adı altında birleştirilmeleri ile nüfus kişilik artışla yaklaşık 1927 dekinin 2,5 katına çıkmıştır. Tabi, bunun sebebi insan sayısının artmasından ziyade idare alanındaki değişikliktir. 24 Mersin deki eğitim durumuna gelince, Osmanlı nın son yıllarında görülen eğitimde okul çeşitliliği, Mersin de görülmektedir. Osmanlı Döneminde Mersin de eğitimin tarihi gelişimi ekonomi de olduğu kadar hızlı olmamıştır. 19. yüzyılın sonlarında Mersin de yabancı okulların sayısı, Türk okulların sayısına eşitti. Nüfus oranına aktığımız zaman Türklerin eğitime oldukça geri kalığını görülür. 25 Mersin de eğitimin gelişmesi ve kentte eğitim alanında yapılan çalışmaları Mutlu, şöyle değerlendirir; Mersin de maarif hayatın banisi 1905 tarihinde buraya gelen Nazım Paşa dır. Bu devirlerde bir rüşdiye, iki sıbyan mektebi vardı. Bu mektepte, muallimlerine 21 Develi, a.g.e., Aslan, a.g.e., s Develi, a.g.e., Aslan, a.g.e., s Şinasi Develi, Dünden Bugüne Mersin, Mersin, 2001, s

19 düzenli ve devamlı ücret verilemediğinden tedrisat muntazam olmuyordu. Çok maarifperver, çalışkan, iyi bir iare adamı olan Nazım Paşa, bu bozuk ve düzensiz vaziyeti ıslah etti. Mersin maarifine daimi gelir olabilecek emlak da yaptırdı. I. Dünya Harbi nin başladığı yıllarda Mersin Sancağı nda okul, öğrenci ve öğretmen sayısı bakımından eğitimin görünümü şöyle idi.(1914) Mersin Sancağı okul Öğretmen Öğrenci Merkez Köyler Bu okullardan 4 ü kız 1 i de karma olarak eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmekteydi. Ayrıca bu yıllarda 93 mevcutlu öğrencisi ile Mersin İdadisinde 8 öğretmen görev yapmadaydı. 26 I.I. İlk Öğrenim Mersin de Cumhuriyet ten önceki ilköğretim düzeyindeki okullara bakacak olursak bu anlamda vasati bir çizgide olunduğunu görürüz. Sıbyan mektepleri, Osman Ergin in ifadeleriyle, çocuklara Kur an okutmak, namaz kılınması usullerinin ve namazda okunacak ayetleri ve duaları öğretmek ve birazda yazı yazdırmak gibi üç gaye ile kurulmuşlardı. Buradaki yazı, kaligrafi karşılığıdır. Yoksa yazı yazmayı, yani bir şeyi kaleme almayı öğretmek değildir. 27 Bahaeddin Yusuf tarafından hazırlanmış 5 Ocak 1895 tarihli bir layihada Müslüman halkın içinde bulunduğu şartlar, eğitim seviyesi ve bunun sonuçları açıkça ifade edilmiştir. Bahaeddin Yusuf Müslüman köylerdeki okulların pek çoğunu eğitim seviyesi itibarı ile yetersiz olması ve hatta bazı köylerin tamamen okulsuz bulunmasının halkın okuma, yazma ve dört işlem gibi en temel bilgilerden mahrum kalmasına neden olduğunu belirtmektedir. 22 Haziran 1896 tarihli bir maruzattan da anlaşılacağı üzere maarif müdürü eğitiminde önceliği bir çok eğitimci gibi iptidailere vermektedir. İptidailere yüklenen bu görevler devletin karşılaştığı meselelerin bir aynası gibidir. Özellikle Anadolu kaynaklı 26 İbrahim Bozkurt, Salnamelerle Mersin, Mersin Ünv. SBE.,(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), 2001, s Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, Eser Matbaası, İstanbul, 1977, s

20 belgelerden de anlaşılacağı gibi iptidailer, mevcut sorunların şifahanesi olarak görülmektedir. Tanzimat ta başlayan eğitimdeki ikilik ilk öğretimde, sıbyan ve iptidai şeklinde zuhur etti. Birincisi olan Mekatip-i sıbyaniye usul-i atika denilen eski yeni geleneksel yollardan eğitime devam ediyordu. Mekatib-i iptidaiye ise Tanzimatçıların eskiye dokunmadan yenisini yapmak siyasetine uygun olarak daha 1863 lerde sıbyan okulları seviyesinde iptidai namıyla yeni okulların açılması fikri ortaya atılmıştır. Bu fikir,ancak1872 yılında açılan iptidai numune mektebi ile tatbikata geçmişti.bu ikilik Usul-u atika ve usül-ı cedide olarak da temelde uzun bir süre devam etmiştir den sonra Maarif Nezareti bu ikiliği kaldırmak için, ağırlığı iptidai okullarını kaydırmaya başlamıştır. Bundan sonra da sıbyan okullu usul-ı cedideye dönüştürülmesi hızlanmış ve 1909 kadar pek çok okul yeni usül öğretimi uygular hale gelmiştir. 28 Adana Vilayet Salnameleri ne göre 1876 da Müslümanlar için Mersin Kasabası nda 1, köylerinde 9 olmak üzere toplam 10 sıbyan mektebi bulunmaktaydı yılında ise, Mersi kasabasında 30 öğrencisi bulunan bir mekteb-i iptidadiye bir de sıbyan mektebi olmak üzere 2 ilkokul bulunmaktaydı lü yılların başında okul sayısı kızlar için bir, erkekle için dört olmak üzere 5 e yükselmiş, köylerinde de okul sayısı 17 yi bulmuştu. 29 Mekteb-i İptidai olarak ifadelendirilen, ilkokullarımızın, ilk teferruatlı müfredat programının yapıldığını da milli eğitim işlerimizde geniş ölçüde bir düzenleme harekette şahit olduğumuz 1891 yılında görmekteyiz. Bu programa göre şekillerde iptidai mektepleri üç sınıfa indirilmekte ve köy okulları için program yine dört yıllık bir öğretim süresine göre ayarlanmış bulunmaktadır. Programda önce Osmanlı tarih ve coğrafyasına da son sınıflarda 2 saat ayrılmış iken, bu defa köy okullarından bu dersin zaman zaman kaldırılması teşebbüs edildiği ve nihayet II. Abdülhamit in emriyle bütün okul programlarının özel bir komisyon tarafından incelenerek, 1904 yılında yeniden tespit edildiği sırada milli ve insani kültürün bu iki temel dersinin ilkokul programlarından tamamen çıkarıldığını görmekteyiz. 30 Taşraya istenilen ölçülerde ilköğretim hizmetleri götürülememiştir. O zamanki devlet bütçenin de maarife ayrılan paranın yetersizliği köylerin çokluğu ve dağınıklılığı, ulaşım 28 Kodaman, a.g.e., s Bozkurt, a.g.e.,s Hasan Ali Koçer, Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, M.EB. Yayınları, İstanbul, 1991, s

21 şartlarının sınırlı oluşu ve bunların ötesinin de halkın eğitime olan ilgisizliği göz önüne getirilirse, ilköğretimin neden hedefine ulaşamadığı kendiliğinden anlaşılır. Bunlarla beraber, 1900 yılında maarif dahilinde ilkokul ve kız erkek öğrencinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 31 Sakaoğlu ise 20. asra girerken ülkenin eğitim isteğiyle alakalı olumlu bir hava çizer: Zaten, halkta da yavaş yavaş bir kıpırdanma görülüyordu. Ülkenin her tarafında usul-i cedide program ve yönteminin uygulanacağı iptidailerin açılmasını ilgi vardı. Halk, eski sıbyanların yenileştirilmesine, rüştiyeler, idadiler, hatta sultaniler açılmasını istemekteydi. Bu dönemde Kırklareli, Edirne, Amasya, Aydın, Balıkesir, Üsküp, İzmir, okullaşmanın yoğun olduğu iller olarak dikkat çeker. 32 Anadolu da, özellikle Doğu Anadolu da köylerin küçük ve dağınık olması, resmi ilkokulların yapılmasına imkan vermiyordu. Bundan ötürü devlet, her köye bir ilkokul yaptırmak gibi altından kalkamayacağı teşebbüse girişmekten kaçınmıştı. Halbuki 1896 yılından itibaren bölge ilkokulları fikri ortaya atılınca (birbirine yakın köylerin bir mahiye bölgesi haline getirilip, her köye yarım saat veya üç çeyrek kadar mesafede bulunan nahiye merkezlerine birer iptidai okulu açılması), hükümet mali görünen hafifliliğini usul-ü cedide öğretimini etkili olacağını ve siyasi faydalarını düşünerek bunu birer iptidai yapılması ve öğretmenlerin derhal tedariki yolunda emir vermiştir. Böylece nahiye merkezlerinde usul-ü cedide okulları yapılması önem vermiştir tarihine kadar, ilköğretimin ıslahı ve yayılması konusunda, yukarıdaki tedbirler üzerinde durulmuş ve bunlardan uygulanmasına çalışılmıştır. Bunun sonucu, ilkokul sayısı Anadolu da yaklaşık e ulaşmış ve buraya devam eden öğrenci sayısı ise e yükselmiştir (1319) yılında yayınlanmış lan Maarif Salnamesi ne göre Mersin de ulunan sıbyan ve iptidai mekteplerin durumu şöyle idi: 31 Kodaman, a.g.e., s Sakaoğlu, a.g.e., s Kodaman, a.g.e., s

22 Mektebin Mektebin Yapım İnşa Açıklama Derecesi bulunduğu Tarihi Masrafı Mevki (Kuruş) Erkek İptidai Erkek İptidai Bağçe Mahallesi İane-i ahali ile Bağçe Mahallesi İane-i ahali ile Erkek İptidai Hükümet Konağı Yakınında İane-i ahali ile İptidai Gülek Nahiyesi İane-i ahali ile İptidai Bağçe Mahallesi İane-i ahali ile Tablo (1): Mersin Sancağı ndaki İptidailer(1901) Maarif Salnamesi nde ise şöyle bir tablo vardır: Liva Kaza Mahalle Tedrisin Usülü Mersin Mersin Cami-i Şerif Cedid Mersin Mersin Bağçe Cedid Mersin Mersin Hamidiye Cedid Mersin Mersin Cami-i Şerif Cedid Mersin Mersin Apsun Cedid Mersin Mersin Erçel Cedid 34 Bozkurt, a.g.e., s

23 Mersin Mersin Bozovak Cedid Mersin Mersin Akarıca? Cedid Mersin Mersin Kozacı Cedid Mersin Mersin Alatana Cedid Mersin Mersin Kara Hıdır Cedid Mersin Mersin Sorgun Cedid Mersin Mersin Efrenek Cedid Mersin Mersin Efrenek Cedid Mersin Mersin Dinikar? Cedid Mersin Mersin Dinikar? Cedid Tablo (2): 1321(H) tarihili Salnamede Mersin İptidai okulları 35 Silifke örneğine bakacak olursak 1879 da sıbya mekteplerini sayısı 5 görünürken, 102 de bu sayının 57 ye çıktığı görülmektedir. Bu yı bir de iptidai mektep açılmıştır. 36 Develi nin eserinde Osmanlı Dönemi Mersin indeki İptidaiye mektepler şöyledir. Camiatik İptidaiye Mektebi : Eski Cami Yanındaki Vakıf Binasında idi. Hamidiye İptidaiye Mektebi : Mersin Mutasarrıfı Cemal Bey tarafından 1902 yılında tesis edilmiştir. Mersin de kız-erkek muhtelit ilkokuldur. Müftü köprüsünü geçince sağ taraftaki tek katlı binada öğrenim yapıyordu. Kıbrıs İptidaiye Mektebi : Soğuksu Caddesinde şimdi yıkılmış olan Akdeniz Koleji binasında. arkasında. Şükraniye Kız İptidaiye Mektebi: Mederi Vatan İptidaiye Mektebi : Şimdiki Halkın Bankasının bulunduğu binanın Şimdiki Borsa Sarayı yerinde, eski Halkevi Numune İptidaiye Mektebi : Şimdi Kayatepe ilkokulunda 35 Salname-i Nezaret-i Maarif-i Umumiye, a.g.e., s Yalçın, a.g.e., s

24 Mersin deki ilkokullarda toplam 408 talebe, 8 i bayan olmak üzere 22 öğretmen görev yapmaktaydı. 37 I.II. Orta Öğrenim Orta Öğrenimin en önemli kurumu rüştiyelerdi. Akyüz, rüşdiyeler ile ilgili şu değerlendirmeleri yapar: Rüşdiyeler kuruldukları zaman ilkokulların uzantısı gibi düşünülmüş, daha üst düzeyde eğitim veren üt sınıflar durumunda idi. Çocukların rüşvet yanına kadar bu yeni okullarda okumaları düşünüldüğü için bunlara Rüşdiye adını 2. Mahut vermiştir. Böylece 14 yaşında rüştiye bitirilmiş olacaktı. 38 François Georgeon son makalelerinden birinde 1860 ların ortalarındaki Osmanlı eğitimini şöyle tanımlıyor: Parçalanmış ve kompartımanlaşmış. Boşluklar,özellikle de ilköğretim okullarıyla yüksek okullar arasındaki ve hatta gerçek bir halk eğitimi politikasından söz edilmesi mümkün değil. Farklı tip okullar arasında ne bir bağ, ne bir örgütlenme, nede bir oluşum olmasından ötürü de kompartımanlaşmış 39 Bu yıllardan sonra yapılacak yenilikler ve okullaşma çabaları bu yorumun galiba değişmesine sebep olacak. II. Abdülhamit in ilk saltanat yıllarında rüştiyelere yoğun bir ilgi gösterilmiştir. Hem İstanbul ve hem de vilayetlerde sayıları süratle arttırılan rüştiyeler tarihleri arasında 300 den 470 e çıkartıldı. Fakat 1880 de sonra idadilerin önemi kazanması rüştiyelere olan rağbeti nispeten azalttı. Buna rağmen 1909 da İstanbul da bulunan 76 rüştiyenin % 80 i yılları arasında yapılmış ve ülke genelinde ise rüştiye sayısı 619 a ulaştırılmıştır. 40 Rüştiyelerde nicelik itibariyle ile sağlanan bu gelişme ülkenin genişliği oranında ihtiyacı tam olarak karşılayamayacaktır. Nitekim Halil Rıfat Paşa nın 29 Nisan 1896 tarihli mazuratında vilayet-i sitenin liva ve kazalarında rüştiye yoktur cümlesi bu durumu açıkça göstermektedir. Maarif Komisyonu 1888 de rüştiyelerce dair mali sıkıntının da izlerini taşıyan şu kararları almıştır: 37 Develi, a.g.e., s Akyüz, a.g.e., s Fortna, a.g.e., s Kodaman, a.g.e.,

25 1 Rüştiye tahsili iki yıla inecektir. 2 İdadi bulunan yerlerde rüştiyeler idadilerle birleştirilecektir. 3 Öğrencisi az olan kaza ve kasaba rüştiyelerinin binaları iptidailere verilecektir. 4 Bundan sonra yapılacak iptidaiye binaları rüştiye sınıflarını da ihtiva edecektir. Kız Rüştiyeleri nin de açılmış olduğunu gösteren 17 Mayıs 1899 da tarihli bir mutlak ise mevcut hali ile rüştiyelerin fayda sağlamadığı ve mutlak suretle ıslah edilmeleri gerektiği belirtilmiştir. 41 Islahat raporları doğrultusunda bazı yenililer yapılmıştır. Önce, 1869 Nizamnamesinde görülen 4 yıllık rüştiye tahsili 1892 de üç yıla indirilmiştir. Taşrada bazı yerlerde rüştiyeler idadi okullar bünyesine alınmıştır da Sadr-ı azam Sait Paşa rüştiye programlarına Fransızca koymuş bununla ticarete, ziraata, sanata ve hatta devlet memnuniyetine ait bağdaş bilgilerin kolayca temin edilmelerini amaçlamıştı.bu dersle birlikte rüştiyelerde şu dersler okutulmaktaydı: Fransızca, Arapça, İmla, İlm-i hal, Ahlak, Farsça, Hesap, Coğrafya, İnşa ve Kıraat, Gülistan, Fezleke, Tarih-i Osman, Cebir Hendese Bu program 1892 de dil ve din derslerinin çoğaltılması yönünden biraz değiştirilmiştir. Bu devirde rüştiye öğretim kadrolarına çeşitli okullardan mezun, herkes öğretmen olarak alınmışsa da çoğunluğu Darülmuallimin çıkışlı kimselerdir. 42 Mersin Rüştiyesi 1872 yılında açıldı yılında Mersin de 15 öğrencili bir rüştiye mektebi bulunmaktaydı yılında ise Mersin deki tek rüştiyenin öğrencisinin 80 e çıkmış olduğunu görüyoruz. Duyun-ı Umumiye yetkilisi Vital Cuinet de1890 yılında Mersin de Müslümanlara ait bir tane rüştiye olduğunu belirtmiştir yılında yayınlanmış Devlet Salnamesi ne göre Mersin Sancağı nda 30 öğrencili bir rüştiye mektebi bulunmaktaydı. Ancak 1900 yılına ait olduğunu düşündüğümüz Adana Vilayeti ni tümünü kapsayacak şekilde eğitimle ilgili bilgi veren belgede, Mersin Sancağı nda 40 öğrencili bir kız, 206 öğrencili iki erkek rüşdiye mektebi ulunduğu belirtilmiştir. 41 Gülmisal Emiroğlu, a.g.e., s Kodaman, a.g.e., s

26 edilebilir: Adana Vilayet Salnamelerine göre eğitime ilişkin veriler, tablo halinde şöyle ifade Tarih Okul Öğrenci Kaynak Sayısı Sayısı AVS AVS AVS AVS AVS AVS AVS AVS AVS AVS Tablo(3): Mersin de Rüştiye Mektepleri deaçılan Mersin Rüştiyesi nde medrese eğitimine ek olarak fen bilimleri 1894 ten sonrada Fransızca dersi okutulmuştur. 24 öğrencisi bulunan bu okulun ilk öğretmeni Ahmet Sami Efendi dir. Rüştiyeler, iptidaiye ile idadi arasında 6 yıllık kullardı; ancak Mersin Rüştiyesi 4 yıllıktı 1895 te Mersin Mutasarrıfı Nazım Paşa, eğitime gelir sağlamak amacıyla özel bir komisyon kurmuş; Maarif oteli ve bir iskele bu amaçla yaptırılmıştır. Buradan sağana gelirlerle öğretmen maaşları ve okul giderleri karşılanmış; Mersin de Kayatepe Okulu ve 43 Bozkurt, a.g.e., s

27 köylerde birkaç okul daha açılmıştır. ayrıca, u dönemde, Camiatik, Kıbrıs, Şükraniye Kız, Maderi Vatan Numune, Bahçe iptidaiye Mektepleri de açılmıştır ( ) Maarif Salnamesine göre Mersin, Tarsus, Silifke kazalarında orta öğrenim durumu şu şekilde: Mersin Rüştiyesi Muallim-i Evvel Ali Rıza Efendi Muallim-i Sani Ahmet Hamdi Efendi Hat Muallimi Ahmet Hamdi Efendi Muallim-i Salis Ahmet Hamdi Efendi Lisan Muallimi Ali Rıza Efendi Talebe Adedi 62 Tarsus Kazası Mekteb-i Rüşdiyesi Muallim-i Evvel Hacı Ahmet Efendi Muallim-i Sani Hüseyin Efendi Hat Muallimi Rıfat Efendi Talebe 86 Silifke Mekteb-i Rüşdiyesi Muallim-i Evvel Hasan Nazmi Efendi Hat Muallimi Hasan Nazmi Efendi 44 Metin Yılmaz, Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet Sonrası İçel de Eğitim, İçel İl Milli Eğitim Yayınları, Mersin, 1998, s

28 Talebe 74 Tablo (4) 1316 Maarif Salnamesi ne Mersin de Rüştiyeler Maarif Salnamesi ne baktığımızda ise Mersin Rüştiyesi ile ilgili şu detayları görebiliyoruz: Mersin Mekteb-i Rüştiyesi Muallim-i Evvel Muallim-i Sani Muallim-i Salis Hat Muallimi Fransızca Muallimi Mehmet Nuri Efendi Ahmet Hamdi Efendi Ahmet Efendi Hamdi Efendi Memduh Efendi Talebe Adedi 76 Hademe 1 Tarsus Mekteb-i Rüştiyesi Muallim-i Evvel Muallim- i Sani Hat Malimi Şevket Efendi Hoca Efendi Rıfat Efendi Talebe Adedi 130 Hademe 1 Silifke Mekteb-i Rüştiyesi Muallim-i Evvel Hasan Nazmı Efendi Maarif Salnamesi, s

29 Muallim-i Sani Muallim-i Hat Sıdkı Efendi Sıdkı Efendi Talebe Adedi 37 Hademe 1 Mersin İnas Rüşdiyesi Muallim Servet Hanım Talebe 40 Hademe 1 Tablo (5): 1903 Maarif Salnamesi ne göre Mersin de Rüştiyeler Ayrıca buradaki tablolara baktığımızda çoğunluk itibariyle eğitimde yeni (cedide)ye geçildiğini görüyoruz. 46 Yukarıdaki iki tabloyu karşılaştırdığımızda hem öğretici yönüyle, hem talebe yönüyle mühim değişiklilerin olduğunu görebiliyoruz. Gazeteci Ahmet Şerif Mersin e geldiği 1910 yılında, kentte bir rüşdiye kulunun bile olmadığını belirtmiştir. Ancak, Türkiye nin bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı nı yapmış olan Hasan Ali Yücel, kentte 1919 yılına kadar bir rüşdiye okulunun olduğunu aktarmıştır. Yücel, ifadelerinde, ders yılı başında bugün Kayatepe Okulu nun bulunduğu maarife ait binadaki rüşdiye, beş senelik idadiye ve o zamandan 1919 kapanma tarihine kadar vazifesini yamaya devam ettiğini belirtmiştir. 47 Mersin Rüştiyesi 1909 da Mersin İdadisi ne dönüştürülerek, eğitim ve öğretime devam etmiştir. İdadiler bugünün lise ayarında ve öğrencileri yüksek öğrenime hazırlayan okullardır. 48 Silifke deki rüştiye Mektebi 1877 ılında kurulmuştur. Okulun öğrenci sayısı 1898 de 74 tür (M ) yılına ise öğrenci sayısı 66 dır. Silifke bir sancak merkezi olması rağmen arası dönemde lise düzeyinde bir okula sahip değildir. İçel ile 46 Salname-i Nezaret-i Maarif, , Asr matbaası, Bab-ı ali Cedidesi, no. 4, s Hasan Ali Yücel, Türkiye de Orta Öğretim, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994, s Develi, a.g.e., s

30 birlikte Adana vilayetine bağlı tüm sancaklar için İdadi eğitimi Adana merkezde açılan bir okulda yapılmaktadır. 49 İdadilere de bir atfı nazar edecek olursak, buna Fortna nın şu düşünceleri ile başlamak uygun olur; Tanzimat dönemindeki eğitim kampanyasının etkisi ile orta öğrenimde büyük bir boşluk bırakılarak, sistemi tabanından yüksek öğrenime doğru ve yukardan dayatma okullar yapılmıştır. Bu boşluk, tasarlanarak meydana gelmemiştir. Devlet okul sistemi için düşünülen asıl planda üç kademe bulunmaktadır: sübyan(ilkokul); rüştiye(ortaokul); Darülfünun(üniversite). Ancak finanssal yokluk ve yeni sisteme uygun öğretmen yetiştirmekten kaynaklanan gecikmeler gibi bir dizi sorunla bağlantılı olarak, sistemin iki alt kademesi yüksek kademeler için yeterli niteliklere sahip öğrenciler yetiştirememiştir. Bu nedenle rüştiye sınıfı öğrencilerinin statüsü zorunlu olarak tabandaki yetersizlikleri gidermek maksadıyla ileri derece ilköğretim okulları düzeyine indirilmiştir. Bu indirim, ilk çabaların kısmi başarısızlığı olarak bu sessiz mutabakat, rüştiye ve sultani okulları arasındaki boşluğu dolduracak yeni bir okul kademesine ihtiyaç doğurmuştur. II.Abdülhamit 1876 da tahta çıkmadan önce bu boşluğun farkına varılmıştı te, nüfuslu, Osmanlı din adamı, reformcu ve dini Ahmet Cevdet Paşa idadi okullarının yapısının gerekliliğini savunduğu bir muhtıra hazırlar. Bunun yapılmaması halinde imparatorluğun ilerlemesinin tehlikeye gireceğinden endişe etmektedir.1869 Maarif Nizamnamesi nde yer alan ifadelere değinerek Cevdet Paşa, özellikle vilayetlerde idadi okullarının eksikliğine dikkat çekmekte ve bu üzücü durumu tersine çevirmek için ne gibi adımlar atılmasından bahsetmektedir. Cevdet Paşa, vilayetlerin özenmesi için model oluşturacak bir idadi okulunun, askeri benzerleri yanında sivil idadilerin görülmeye başladığı İstanbul da kurulmasını önerir. Kamil Paşa da 1881 tarihli muhtırasında okul sistemini tamamlamaktaki başarısızlık sadece kaçırılmış bir fırsat değil, aynı zamanda yabancıların Osmanlı gençliğini kendi milli hedeflerine göre imparatorluktan ayırma girişimlerindeki ısrarlı fesatlıklarında başarı kazanmalarında müsaade etmekte eşdeğerdir. Abdülhamit döneminde idadiler kurma kampanyasının en belirleyici özelliği okulların inşa hacmini karşılayabilmek için bir finans mekanizması yaratmış olmasıdır te eğitim fonunun oluşturulması devletin bütünleşmiş sisteminin uygulanması karşısında temel engelin, kronik sermaye eksikliğini alt edilmesini sağlayacak önemli bir 49 Yalçın, a.g.e., s

31 gelişmedir. Eğitim fonu özel olarak, öşür miktarının yükseltilmesi ilk oluşturulmuştur. Bu eğitim fonu özel olarak idadi okul yapımı kampanyası ile bağlantılıdır. Tasarlanan çok sayıda idadiyi finansa etmenin bir yolu olarak düşünülmüştür. Bu fonun oluşturulması ile birlikte idadi kurumlarının sayısı muazzam ölçüde artmıştır yılında toplanan Maarif Komisyonu nda bundan sonra idadi yapımının yavaşlandırılıp, iptidaiye önem verilmesi üzerinde durulmuş; üç yıl olan harfle idadi tahsili dört yıla çıkarılmış, taşra idadileri sultanileri değil, Darülfünun a ve Harbiye ye mahreç gösterilmiş; taşradaki gündüzlü olarak açılmış ve sadece bulundukları şehirlerin çocuklarına faydası dokunan idadilerin yatılıya çevrilmesi kararlaştırılmıştır. 51 Bundan sonra özel bir komisyona hazırlatılan 13 Haziran 1892 tarihinde kabul olunan program, II. Meşrutiyet devrinde lise ve Sancak idadileri için yeni kabul edilen programlara kadar geçerliliğini devam ettirmiştir. İlk üç sınıfı Rüştiye sınıflarını da kapsayan programın beşinci sınıfa kadar olanı gündüzlü sancak yatılı Vilayet idadileri, ortaöğretimi tamamlamış bulunuyordu. Bazı büyük şehirlerde ayrı binalarda müstakil Rüştiyeler mevcut olduğu için bunlarda sadece dört sınıf bulunmakta idi. Bazı öğrencisi az memleketlerde müstakil rüştiyeler kaldırılarak idadilerle birleştirilmiştir. Fakat bu teşkilat ve programın pek Akademik oluşunun ve mesleği yönetme bakımından eksikliğinin bir müddet sonra dikkat çektiği 1902 de Vilayet merkezlerindeki yatılı idadilerin temel dersler birlikte okutulmak ve öğrencinin süresi ziraat için altıya indirilmek, diğerleri için sekize çıkarılmak suretiyle bir kısmını ziraat, bir kısmına ticaret ve sanayi şubeleri bir kısmına da her iki şubenin birden ilavesi suretiyle değişiklikler yapılmıştır. Ancak bu teşebbüsten beklenen sonuç alınamamış olacak ki, 1906 da okullar tekrar eski durumlarına dönüştürülmüş ve öğretim süresi yine yedi yıl olmuştur. 52 Mersin İdadisi ise, -yukarıda da geçtiği gibi öğretim yılı başında bugünkü Kayatepe İlköğretim Okulu nun yerinde bulunan ve Maarif e ait olan Rüştiye Mektebinin, eş yıllık idadiye dönüştürülmesi ile kurulmuştur yılında yapılan düzenleme ile İdadiye bir de ticaret şubesi eklenmiştir Fortna, a.g.e., s Kodaman, a.g.e., Unat, a.g.e. s Bilim, a.g.e., s Tekeli, İlkin, a.g.e. s

32 1919 a kadar öğretime devam eden Mersin İdadisi, Mersin in işgalinde Fransız Kumandanı Bnb. Anfre tarafından kapatılmış ve okul müdürü Mersin den uzaklaştırılmıştır. Bu okul Cumhuriyet ten sonra tekrar eğitime başlamıştır. 55 I.III. Medrese Yaygın eğitim kurumları olan medrese, toplumu derinden etkileyen kurumlardır. Orta ve yüksek öğretim kurumlarının temeli medreselere dayanır Arapça, Farsça ve din eğitimi ağırlıklı medreseler, İçel de de eğitim ve kültür hayatına yön vermektedir. Tarsus ta Tarsus Mehmet Efendi nin; Mersin Çopurlu Köyünde Hacı Habip Efendi nin kurdukları medreseler ülke çapında tanınmıştı. Mersin de ilk medrese 1882 de Hamidiye Mahallesi nde Müftü Cami yanında açılmıştır. Camii Şerif Mahallesi ndeki Mağribi Camisi karşısında İlyas Efendi tarafından açılmış bir medrese daha varsa da bilgi edinilmemiştir. 56 Klasik Osmanlı Eğitim ve hukuk örgütlenmesinin kadrolarını, kısaca,ilmiyenin kadrolarını sağlayan medreseler uzun süre varlığını devam ettirmiştir. Taşra ve özellikle kasaba medreseleri eğitim düzeyi açısından genellikle ortaokul düzeyinde eğim vermektedir. Medreseler idari açıdan Şeyhülislam a bağlıdırlar. 57 Yükselme döneminin gözde kumları olan medreseler zamanla ihtişamlarını kaybetmişlerdir. II. Abdülhamit döneminin son dönemi de medreselerin ilim seviyesi bakımından en düşük olduğu devirlerdir. Askerlikten muafiyet gibi medreselere verilen bazı haklar buralara ilgiyi artırmış, askerlikten kurtulmak isteyen herkes İstanbul medreselerine koşmuştur. 58 Medreselerin ıslahı konunda II. Meşrutiyet döneminde önce ve sonra hemen herkes önerilerde bulunmuştur. Bu öneriler medreselerin kayıt kabulünden mezuniyet sonrası alna kadar konunun bütün yönlerini kapsıyordu. Herkes kendine göre bozulduğunu gördüğü veya eksikliğini duyduğu noktalarda bazı değişiklikler yapılmasını istiyordu. 59 II. Meşrutiyet ilan edildikten, hele 31 Mart olaylarından sonra her tarafta medreseleri düzeltmek için yoğun çalışmalar başlatılmıştır. Devletin merkez idaresi İstanbul daki 55 Develi, a.g.e., s Metin Yılmaz, Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası İçel de Eğitim, Mersin, 1998, s İ.Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlılarda İlmiye Teşkilatı, TTK Yayınları, Ankara, 1988, Mustafa Ergün, II Meşrutiyet Derinde Eğim Hareketleri( ), Ocak Yayınları, Ankara, 1996, s a.g.e., s

33 medreseleri düzeltmeye ve disiplin altına almaya çalışırken taşradaki idari örgütler de kendi yörelerindeki medreseleri düzeltmek için dernekler kurarak çalışmalara başlamışlardır Meşrutiyet yönetimin medreselerin ıslahı konusunda yaptığı en mühim başarı 26 Şubat 1909 da kabul edip uygulamaya koyduğu Medaris-i İlmiye Nizamnamesi dir. Medreselerin iç düzeninin sağlanması, devamsızlığın sıkı takibi, medrese odalarını kullanma durumu, yıl öğretim süresinin 9 ay olduğu ve ders programı gibi bir çok husus Nizamnamede yer almıştı. Bütün bu çalışmalara rağmen yeni medrese düzenlemesinin taşraya yayıldığını pek söyleyemeyiz. Bir çok sıkıntı hala deva ediyordu. Müderrislerin çoğunda müderrislik vasfı yoktu. Zaten öğreticilere maaş genellikle verilemiyordu. Para yokluğu en önemli sorun idi. 60 Hasılı bir dönem itibariyle dünyaya yön verecek şekilde insan yetiştiren medreseler zamanla bu özelliğin yitirmiş sonra da yerini yeni eğitim kurumlarına bırakmıştır Adana Vilayet Salnamesi ne göre Mersin Kazasında 25 medrese vardı Adana Vilayet salnamesi ne göre ise, köyleriyle birlikte Mersin de toplam 44 medrese vardı Maarif Salnamesi nde Mersin, Tarsus, Silifke Anamur, Gülnar ve Mut taki medreseler ile, ilk üçündeki medrese sayılarına yer verilmektedir Maarif Salnamesi ne göre Tarsus Kazasındaki medreseler ve öğrenci sayıları Kubad Paşa 23 Mehmet Efendi 29 Niyazi Efendi 80 Kurai Efndi 31 Niyazi Efendi 80 Kurai Efendi 31 Süleyman Efendi 31 Koyuncu Efendi a.g.e., s Yurt Ansiklopedisi, İçel kalemi, s

34 Hazırlı Efendi 23 Rüştem Bey 39 Kara Müftü Bey 36 Şeyh Ömer Bey 49 Cami-i Cedd 27 Küçük Minare 43 Külek (Gülek) 12 Kargılı 30 Ulaş 91 Namrun 11 Boztepe 10 TOPLAM 594 Mersinde Medreseler ile Öğrenci Sayıları Müftü 4 Burhan 20 Meziyetli 15 Bekir dede 6 TOPLAM 45 Silifke Kazsındaki Medreseler ve öğrenci Sayıları Hamidiye 110 Karşıyaka 30 Türe 56 Uzuncaburç 22 Kavak 32 Kürkçü 30 Kızıl Abalı 40 25

35 Bahçe dere 12 Hacı Ahmet 16 Yeni su 15 İnceağrı 58 TOPLAM 483 Anamur da Berebucak Medresesinde 79 Öğrenci okumaktaydı. Nasrettin, Pazarcı, Sultan Alaeddin ve Gürcü Bel adlı 4 medrese daha vardır. Gülnar da Saitler, Çıtak, Zeyne, Daracık, Eski Yörük, Libas, Gezende, Kalfalar, Alışıklı ve Tul olmak üzere 10; Mut ta ise Laal Paşa, Feyziye, Hacı Ahatlı, Kürkçü, Yalızcabağ ve Ilıca adında 6 medrese vardır yılı Maarif Salnamesi ne baktığımızda ise Tarsus ta 17 medrese görünüyor. Yukarıda yer alan Boztepe ve Hazırlı Efendi medreseleri bu salnamede mevcut değil. Mersin de yine 4 tane medese olduğunu görüyoruz Maarif Salnamesinde dikkatimizi çeken ayrı bir konu da Mersin Livasının yanında İç il Livasının da ayrı olarak ele alınması. Mersin Livası içerisinde Mersin ve Tarsus Kazası yer alırken İç İl Livasında Anamur, Gülnar, Ermenek, Gülnar ve Silifke yer almış. İç İl de ise Anamur da 6, Gülnar da 9, Ermenek te 14, Mut ta 6, Silifke de 13 medrese bulunuyor. 63 Başka bir kaynağa baktığımız zaman 1898 yılında Silifke Kazası genelinde orta düzeyde eğitim veren toplam 12 adet medrese mevcuttur. Buralarda toplam 48 öğrenci eğitim görmektedir. Bu tür medreselerde verilen dersler de Kur an, tefsir, hadis, fıkıh, kelam, siyer, Arapça gibi derslerdir. Ayrıca, medreselerin çoğu halk tarafından yapılmıştır yılına gelindiğinde, medreselere sadece Nuru da bir yenisi eklenmiştir. Öğrenci sayısı ise 526 ya çıkmıştır ile 1900 yılları arasında, yani 30 yıl içinde kasalar hatta köylere kadar medreselerin hızla yaygınlaştığı görülmektedir. Bu durum daha ziyade, Osmanlı ileri gelenlerinde camilerle birlikte medrese de inşa etme geleneğinin sürmesiyle açıklanabilir. Yerel ileri gelenlerdeki bu eğilimin 2. Abdülhamit idaresince memnunlukla karşılanmış ve teşvik edilmiş olmalıdır Maarif Salnamesi, s ( ) Maarif Salnamesi, s (1900) Maarif Salnamesi, s Ayhan Yalçın, Geç Devir Osmanlı Silifkesi ( ), Taşucu Belediyesi Yayınları, 2004, Silifke,s

36 Medreselerin durumunu şu tablo izah ediyor Medresenin Yeri Müderrisi Öğrenci Medresenin Kaynak Adı sayısı banisi Müftü Müftü Abdullah Efendi 30 Müftü Emin Efendi 1319 SM Burhan Burhan - 4 Ahali 1319 SM Mezitli Mezitli Mehmet Efendi 15 Ahali 1319 SM Bekirdede Bekirdede - 6 Ahali 1319 SM Müftü Müftü Abdullah Efendi 4 Mehmet Emn Efendi 1321 SM Burhan Burhan - 20 Ahali 1321 SM Mezitli Mezitli Mehmet Efendi 15 ahali 1321 SM Bekirdede Bekirdede - 6 Ahali 1321 SM Tablo(6): Maarif Salnamelerine Göre Mersin Sancağı nda Medreseler 66 I.IV. Gayrimüslim ve Yabancı Okullar Gayr-i Müslimlere imtiyaz hakkı tanıyan fermanlar sayesinde, bu unsurlar kendi okullarını açmak için dayanak bulmuşlardır. Yabancılara ait okullar ise başlangıçta kapitülasyonlar sayesinde aldıkları imtiyazlarla kiliseye bağlı kurum faaliyetinde idi. Dini niteliğe bağlı bu okullarla birlikte bunların yanına açılan elçilik okulları zaman içerisinde amaçları dışına çıkarak yabancı devletlerin siyasi faaliyet vasıtaları durumuna geldi. Hukuki dayanaktan yoksun bu okullar 1850 yılı itibariyle Osmanlı Devleti nin her köşesine yayıldı 66 Bozkurt, a.g.e., s

37 1869 Maarifi Umumiye Nizamnamesi ile kontrol altına alınmaya ve bir usule bağlanmaya çalışılan bu okullar II.Abdülhamit layihalarında oldukça önemli bir yer işgal eder. Zira yoğun propaganda faaliyetleri neticesinde bu özel okulların varlığı ve sorunları daha iyi görülmüştür. Kamil Paşa nın kapitülasyonlara ve ıslahat teşebbüslerine bakışı oldukça önemlidir. Paşa ya göre en kuvvetli olunan dönemlerde eğitimle ilgili olmasa da imtiyazlar verilmesi ve zaaf dönemlerinde ise her icraatın Avrupa Devlet lerinin desteğini konuşmak uğruna yapılması Osmanlı yı Berlin Antlaşmasının 62. maddesine götürmüştür. Bu madde ile yabancı ülkeler, kapitülasyonlarda olduğu gibi ikili zeminde değil, ulusal platformda, kendi kurumlarını açma iznini almışlardır Osmanlı Rus Savaşı ndan sonra Rumeli de kurulan Sırp ve Bulgar hükümetleriyle, o zamana kadar Türkiye de okul açmamış olan Rusya, Avusturya, Macaristan ve İran İstanbul da okullar açmışlardır. Katolik ve Protestan okulları da hem sayısal bakımdan büyük artış göstermişler, hem de tam bir denetimsizlik içerisinde, çok zararlı propaganda kurumları olarak eylemlerini sürdürmüşlerdir yılında o sırada Maarif Nazırı olan Zühdü Paşa nın Padişah a sunduğu raporda oldukça aydınlatıcı bilgiler mevcuttur. Zühdü Paşa, Protestan ve yabancı okulların Osmanlı ülkesinde bu kadar fazla yayılmasını göz yumma ve kayıtsızlığa bağlıyor. O sırada ülkede 392 protestan ve Amerikan okulu olduğunu, bunların 108 inin Abdülhamit döneminde, 284 ünün ise daha önce açıldığını söylüyor. Ayrıca, Zühdü Paşa, bu okulların çoğunun izinsiz olarak açıldığını, okulların kuruluşunda misyoner örgütlerinin aktif rol aldığını, okulların Anadolu nun her yerine yayılmaya çalıştığını, detaylı bir şekilde ele alıyor. Zühdü Paşa derslerde izlenen amaçları özetle ve bugünkü dille, şöyle açıklıyor: 1. Türkiye de Protestanlığı yaymak. 2. Zihinleri karıştırmak ve halkın merkezi yönetime bağlılığını sarsmak. 3. Öteki yabancı ve özellikle Fransız okullarının kültürel etkisi ile mücadele etmek, bu etkiyi silip kendi etkilerini ön plana çıkarmak. Bu okulların öğrencilerinin çoğu Türk ve Müslüman ailelerinin çocukları idi. 67 Emiroğlu, a.g.e., s

38 Maarif Nazırı Zühdü Paşa, bu okulların kitap ve programlarını, öğretmenlerini denetleyemediklerini, okul kapılarını müfettişlerin yüzüne çarpıldığını, yabancıların tam bir fırsat ve meydan bulduklarını söyler ve böylece Abdülhamit döneminde yabancı devletlerin ne ölçüde devletin içişlerine karışıp sözlerini geçirdiğini itiraf temekte ve devletin acınacak halini dile getirmektedir. 68 Zühdü Paşa nın hazırladığı 1894 tarihli raporda, Osmanlı topraklarında yabancılara ait 413 ve gayr-i Müslimlere ait özel okul bulunduğu, bunlardan 498 inin ruhsatlı, unun ise ruhsatsız olduğu belirtilmiştir. 69 Bir başka layihada 1898 de Anadolu Genel Islahat Müfettişi Şakir Paşa nın Amasya dan yine Padişah ın Sekreterliğine gönderdiği rapordur. Şakir Paşa, Anadolu daki yabancı okulların zararlarına ve azınlıkların da okulları ülkenin sanayi ve ticaretini tümüyle ellerine geçirme tehlikesine karşı, bu ya tamamen kapatılmasını, veya hiç değilse hükümetçe sıkı bir denetime tabi tutulmalarını ve bu önlemlerin yanında Doğu Anadolu da Türk Sanat Okulları açılmasını tavsiye ediyor. 70 Ayrıca Münif Paşa Biga da bulunan Amerika Kolejinin tehlikesine işaret ederek özel okulların faaliyetlerine somut bir örnek olarak Bulgar okullarını verir ve bu okulların, Bulgaristan ın bağımsızlığını korunmasında Rusya dan daha etkili olduğunu belirtir. 71 Osmanlıların yüzleştiği rakipleri arasında en tehlikeli sayılanı, Batılı Misyonerlerdi. Vilayetlerdeki ilk modern okullar yabancıların okullarıydı, dolayısıyla bunlar, kendilerinden sonra kurulan kurumlar için standardı belirlemiş oluyorlardı. Yabancı okulların örnek maddi olarak etkisi öncelikle yerel azınlık gruplarında ve sonrada gelişmekte olan iyi niyetli Müslüman toplumlarda hissedildi. Yabancı okulların 1880 lerde ve 1890 larda sayılarının hızla artması ile ilgili endişelere neden olmuştur. Osmanlı Devleti nin misyoner eğitimle ilgili endişelerini yansıtan bir örneğe değinelim yılında Beyrut un durumu kritikti. Valinin bildirdiği kadarıyla, sadece Beyrut ta 4400 öğrencinin kayıtlı olduğu beş Fransız, dört İngiliz okulu bulunuyordu. Bunların haricinde Amerikan misyonerler ve İtalyan Alman hükümetleri idaresinde hatırı sayılır miktarda okul mevcuttur. Bu okullarda ve Maruni, Katolik Yunan ve Ortodoks Yunan idaresi altındaki okullarda ortalama 500 öğrenci bulunuyordu. Yani, yüzde doksanı 68 Akyüz, a.g.e., s Tekeli, İlkin, a.g.e. s Akyüz, a.g.e., s Emiroğlu, a.g.e., s

39 Osmanlı nüfusunun çocukları olan kız ve erkek 5000 den fazla öğrenci Beyrut taki yabancı okullarda devam ediyordu. İşin kötüsü, yabancı okullar bir hayli destek görmektedirler. Örneğin, Fransız hükümetinin Beyrut için eğitim sübvansiyonuna dört misline çıkardığı vali tarafından bildirilmiştir. Rakamların gösterdiğine göre 1888 de Beyrut ve çevresinde eğitim için harcanan paranın miktarı, sadece bir yabancı hükümet için, Osmanlı hükümetinin bütün Beyrut vilayeti için ayırtabildiği yıllık eğitim fonunun üç misliydi. Beyrut valisi bunlarla savaşabilmek için çocukların bu yabancı okullarına gönderilmesini yasaklamayı ve devlet vasıtasıyla kurulacak dengi okullara sevk edilmelerini öneriyordu. Gerçekten bu istekler merkezce olumlu karşılanmış, maddi açıdan yardımcı olunmaya çalışılmıştır. İşlevsizliğe terk edilmiş olan Mekteb-i Sultani 200 öğrenci barındırarak şeklinde yeniden hizmete sokulmuştur yılı için verilen bilgilere göre Beyrut vilayetinde sivil devlet okullarına devam eden 672 erkek öğrenci, özel halk okullarında 832 ve yabancı okullarında 1307 öğrenci vardır. Eğitimdeki bu rekabet farklı vilayetlerde değişik usullerle devam etmiştir. Yani Osmanlı eğitim politikası rekabet ruhuyla şekillenmiştir. 72 Azınlıklarda bu devirde özel öğretim adına önemli girişimlerde bulunmuşlardır. Rum, Ermeni ve Yahudi mektepleri de bu dönemde İstanbul da ve taşrada büyük gelişme göstermişlerdir. Azınlıklar, devletin eğitim yoluyla Osmanlılık politikasına ilgi duymamışlar, kendi okullarını çoğaltıp geliştirerek, ayrılıkçı emellerini güçlendirme politikalarını sürdürmüşlerdir. 73 Sayılara gelince, 1880 lerde Rumların 66, Ermenilerin 45, Katoliklerin 9, Musevilerin 34, Bulgarların 3, Protestanların 11 ilkokulu, gerçek birer eğitim yuvası havasındadır yılından kalan bir Osmanlı envanterinde imparatorlukta 427 yabancı okul bulunduğu kayıtlıdır. İlber Ortaylı 1886 da sadece Amerikan okullarının sayısının 400 e yakın olduğunu savunur tarihli bir belgeye göre ise imparatorlukta o tarihte daha önce yer verdiğimiz üzere erkek ve kız, gündüzlü ve yatılı olmak üzere 392 Protestan ve Amerikan okulu mevcuttur Fortna, a.g.e., s Akyüz, a.g.e., s Sakaoğlu, a.g.e., s Fortna, a.g.e.,

40 Bu tablo yönetimce de görüldükten sonra yabancı azınlık okullarına karşı alınan tedbirlerin arttığı, teftişlerin sıklaştığı ve kendi okullarımıza biraz daha yoğunlaşıldığı görülmektedir yılında Mersin merkezinde gayrimüslimlere ait iki okul bulunmaktaydı yılında ise bu sayının 4 e yükseldiği görülmektedir. Cuinet göre 1890 da Mersin Sancağı nda gayrimüslimlerin eğitim kurumlarının görünümü şöyle idi: Ortodoks Rumların, Arapça, Fransızca ve Yunancanın okutulduğu özel bir okullar bulunmaktadır. Ayrıca sadece modern Yunancanın öğretildiği bir okulları daha vardır. Bunarın yanında bir de kızlara ait bir okulları daha bulunmaktadır. Gregoryen olan Ermenilerin, Fransızca, Ermenice ve Türkçe eğitim yapan bir erkek okulları vardı. Katolikler 45 öğrencinin mevcut olduğu bir okula sahiptiler. Bu okul, bir Kapusen rahibinin yönetiminde olup bu okulda, Türkçe ve Fransızca derleri verilmektedir.(resim 17) Saint-Joseph rahibelerin bağlı bir kız okulları vardı. Bu okulun öğrenci sayısı 2 genç kızdan ibarettir. Bu öğrencilerin 4 ü yatılıdır. Ayrıca çeşitli din ve mezhebe mensup 45 geç kızın eğitim aldıkları, Saint-Joseph rahibelerine bağlı parasız bir okul daha bulunmaktadır yılı salnamelerine göre Mersin de azınlık ve yabancı okul durumu şu şekildedir. Mekatib-i Gayrı Müslim Liva Kaza Mektebin ismi Cemaat Derecesi Ruhsat Mersin Mersin Ortodoks Rum İdadi yok Tablo (7): 1903 yılı Mersin'de gayrı Müslim okulu Bozkurt, a.g.e., s Salname-i Nezaret-i Maarifi Umumiye, 1321, s

41 Mekatib-i Ecnebi 78 Liva Kaza isim Millet Müdür Mesulü Derece tarihi küşadı Ruhsat Mersin Tarsus Sinepol Amerika Ms. Karsti İdadi Tablo (8): 1903 yılı Mersin'de Yabancı Okullar 79 Bu bilgilerin 1905 te de değişmediği yine döneme ait salnamede görünmektedir. 80 Ayrıca, XIX. Yüzyılda Mersin de bulunan Katolik Kilisesin himayesinde kızlar ve erkekler içi olmak üzere iki ayrı okul faaliyetlerini sürdürmekteydi yılında Francavillalı Peder Antonio, erkek çocuklarının devam edebileceği Colleggio di Sant Antonio adında bir oku açmıştı. Bu okulun 1884 yılında 30 öğrencisi ardı e gelindiğinde öğrenci sayısındaki artış nedeniyle Fransa dan 3 hoc getirildi. Öğrenim Fransızca yapılıyor, bunun yanında Türkçe ve Arapça dersleri de veriliyordu. 1. dünya Savaşı süresince okul kapalı kaldı da tekrar açıldı 1923yılında okulun 63 Katolik, 14 Ortodoks, 18 Musevi, 10 Musevi olmak üzere 105 öğrencisi vardı. Öğretim kadrosu ise 5 rahip, 1 Fransız hoca, 3 Suriyeli hoca ve 3 Türk hocadan oluşmaktaydı. Okul ilkokul öncesi hazırlık döneminden lise son sınıfa kadar eğiti verebilmekteydi. 1 Mayıs 1924 te okul kapatılmıştır. Mersin Katolik kilisesine bağlı Kız Okulu ise, 1887 yılında Peder Basilio tarafından kız çocuklarının öğrenim görebilmesi için açılmış, 1888 yılında da büyültmüştü. Yeri, Colleggio di Sant Antonio nun yanında idi. Öğrenim dili Fransızca olup dersler Fransa dan gelen rahibeler ile yürütülüyordu. Okul, ilk ve orta kısımdan oluşuyordu.1891 v 1897 yıllarında okula ilaveler yapılarak büyütüldü Erkek okulu gibi aynı yıllarda u okulda resmi kanallar yoluyla kapatılmıştır tarihli Maarif Salnamesi ne göre 92adet talebesi mevcuttur. 79 a.g.e., s Bkz. Maarif Salnamesi, 1323, c. 5, s Bozkurt, a.g.e., s

42 II. BÖLÜM: CUMHURİYET İN İLK YILLARINDA TÜRKİYE DE EĞİTİME VERİLEN ÖNEM II. I. Milli Mücadele Döneminde Eğitim Meşrutiyet idaresi Osmanlı eğitiminde nispi bir gelişme meydana getirmişti. Bununla beraber bu devirde de cehalet ve taassup etkisini eğitim ve öğretim alanından büsbütün çekmiş değildi. Bu durum Milli Mücadelenin başlangıcına ve Türkiye Cumhuriyeti ni kuruluşuna kadar devam etti. Atatürk, daha Milli Mücadele döneminde eğitime büyük önem vermiştir. 1 Mart 1922 tarihinde TBMM de verdiği bir nutukta aynen şunları söylemişti: Devletin e başarılı ve en önemli grevi eğitim faaliyetidir. Bunda başarılı olabilmek için öyle bir program uygulamamız lazım bu program milletimizin bugünkü haliyle sosyal ve hayati ihtiyaçları ile çevre şatlarına ve çağın gereklerine tamamen uygun olsun Atatürk ün milli eğitime verdiği büyük önemi gösteren en ilginç davranışı da daha Milli Mücadele sırasında Sakarya Savaşı nın en buhranlı günlerinde Ankara da bir Milli Eğim Kongresi toplamış olmasıdır. 82 Kurtuluş Savaşı yılları Osmanlı aydınlarını Anadolu halkının sorunları ile karşı karşıya gelmiştir. Büyük güçlükler içinde bunalıp da, son dayanaklarını ancak Anadolu halkı olduğunu görünce aydınlar, birdenbire bu halkla aralarındaki ayrılığın farkına varmışlar şaşkınlığa düşmüşler. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi diyor ki: Efendiler, Anadolu bize yabancıdır. Anadolu bizim için bilinmeyen bir ülkedir. Tokat Milletvekili Mustafa bey bu meçhul ülke nin eğitim durumunu belirtiyor: Benim livamın nüfusu 100 bin küsurdur. Burada aydın olarak iki kişi bile yoktur. Neden okulların tümünü İstanbul a, Bursa ya yaptılar da bizi eğitimden yoksun bıraktılar. Bu derdi biz halletmeliyiz. Sen araba ile geziyorsun ben yayan. Eğitimde de böyle, bura eğitimine başka gözle bakılıyor. 83 Ankara Hükümetin eğitimle ilgili programı şöyle özetlenebilir: Çocuklarımıza verilecek eğitimi dini ve milli bir duruma getirmek. 82 Vakur Versan, Atatürk İlkeleri Işığında Eğitim Birliği, Belgelerle Türk Tarih Dergisi, sayı 79, 2003, s İlhan Başgöz, Türkiye nin Eğitim Çıkmazıve Atatürk, T.C. Kültür Bakanlığı Yay. Ankara, 1995, s

43 Çocuklarımızı üretici duruma gelecek, kendilerine güvenen, iş kurabilen kişiler olarak yetiştirmek, okullarımızı ve eğitim kurumlarımızı bilimsel ve çağdaş temeller üzeride yeniden düzenlemek, Milli mizacımıza, tarihi, coğrafi ve sosyal özeliklerimize uygun yeni ve bilimsel ders kitapları hazırlamak; halk dilinden Türkçe kelimeleri toplayarak, dilimizin bir sözlüğünü yapmak, Doğunun ve Batının klasiklerini dilimize çevirmek, Eski eserlerimizi saptamak ve korumak, Bugün ilk işimiz eldeki okulları iyi idare etmektir. İlk Milli Eğitim Bakanı Rıza Nur, programını açıklarken diyor ki: tabii şimdilik hiçbir şey yapmayacağız. Bu vartadan kurtulana dek eldekini koruma için, iyi idare için çalışacağız. Mili Eğitim programı hazırlanmış olduğu, bir de Eğitim bakanı olduğu halde, ortada bir bakanlık örgütü yok. Milli Eğitim Bakanlığı binaları, arşivleri, dosyaları ve memurları İstanbul dadır ve İstanbul işgal altındadır. Her şeyi yeni baştan ve yoktan kurmak gerekmektedir. Ankara Hükümet inin bütün bu yokluklar içinde büyü bir üstünlüğü vardır. İdealist ve memleketini gerçekten seven aydınlar seçilip Ankara ya gelmektedir. Zorluklarla toplanan istatistiklere göre Ankara Hükümeti ne bağlı 38 il ve sancakta 2345 ilk okul vardır.bu okullardan 581 tanesi kapalıdır. İlk okulların öğretmen sayısı 2384 ü erkek, 677 si kız olmak üzere 3061 dir. Bunların ancak 875 i öğretmen okulu mezunudur. Geri kalanlar çeşitli kaynaklardan öğretmenlik yapmak için derlenip toplanmışlardır. Orta öğretiminde 28 sultani adarı idadi ve 18 kadar öğretmen okulu vardır. Bu rakamların neyi ifade ettiğini anlamak için ancak 1927 nüfus sayımı sonuçlarına dayanarak çözümleme yapılabilir istatistiklerine göre memlekette 46 bin köy vardır. Ortalama olarak alırsak, her vilayette 1197 köy sayabiliriz. Demek ki bu köylerin 1137 sindeokul yoktur. İlk okulların şerhlerde ve kasabalarda toplandığını da hesaba katarsak, savaş yıllarında Anadolu köylerinden %98 inin okulsuz olduğu ortaya çıkmaktadır. 84 Mersin in de bu genel durumdan farkı yoktur Başgöz, a.g.e., s Mersin ve bilhassa Çukurova bölgesinin Kurtuluş Savaşı yıllarındaki durumu için, bkz. Osman Tufan Paşa, Kurtuluş Savaşı Hatıraları, Arma yayınları, İstanbul,

44 Genel hesaplara göre savaş yıllarında eğitime ayrılan para, genel bütçe giderlerinin % 06 sı kadardır. Her şeyin memleket savunmasına ayıldığı bu yokluklar yılında Eğitim akanlığı elbette ellerindeki okulları iyi idare etmek ten ibaret programında bile güçlüklerle karşılaşır. Yeni okullar açılamadığı gibi eldekilerde üst üste kapanmaktadır: Eğitime bir salgın gelmiş, eğitimi kırıp geçiriyor. Kimi yerde ilkokulu, kimi yerde Sultaniyi, kimi yerde öğretmen okulunu kapatıp duruyorlar. Bunu bazen idareciler yapıyor. Bazen ahali isteyip yaptırıyor. Ayıntap ta 44 okul varmış, bir yıl içinde 23 ü kapanmış. Savaş yıllarının en zor eğitim sorunlarından biri, ilk okul öğretmelerine maaş verebilmek olmuştur. Maaşlarını il özel dairelerinden alan ilk okul, liva idadileri ve öğretmen okulu öğretmenleri maaşlarını bir türlü düzgün alamamışlardır. Bazen 8-10 ay bazen bir yıldan faza maaş yüzü göremeyen öğretenler olmuştur. 86 Ankara Hükümeti eğitim çalışmalarının en büyüğünü halk eğitimine harcamıştır. Halk eğitimi her şeyden evvel pratik bir zorunluluktu. Bir yandan işgal kuvvetleri, bir yandan Halife Ordusu, halkı milli mücadeleden vazgeçirmek için her şeyi yapıyordu. Gizli İngiliz derneklerinin Hilafet Ordusu na yazılanlara ödediği aylık, Ankara Hükümeti bakanlarının aylığını geçiyordu. Bunun için halkı milli mücadeleye inandırmak başarın ilk koşul halini almıştı. Meclis in açılasın dan kısa bir zaman sonra, Ankara Türkiye nin basın merkezlerinden biri durumuna geldi. Hükümetin resmi görüşünü yansıtan Hakimiyet-i milliye gazetesinden başka, Yeni gün, Öğüt, Köy Hocası, Yeni Dünya, Sebilürreşat gibi günlük veya haftalık gazeteler; Kalem, Anadolu Terbiye Mecmuası, Kızılay gibi dergiler Ankara da yayınlanmaya aşladı. Yokluklar içinde ve işgal altında yürütülen bu eğitim çalışmaları halkın inancını yanlış tutmuş, Ankara da büyük idealizmin yer etmesine yardım etmiştir. Memlekete faydalı olmak gayreti, bilmek arzusunu kamçılamış, Ankara en çok kitap aranan ve okunan bir kent halini almıştır. İstanbul dan katır sırtından taşınan kitaplarla Ankara nın kitapçı dükkanları kurulmaya başlanmış ve okuma açlığı buralardan karşılanmıştır. Savaş yıllarında birkaç kez Anakara yı ziyaret etmiş olan Fransız gazeteci Mm.Gaulis, Paris ten ayrılırken bir dostuna şunları yazıyordu, Yakında Ankara ya dönüş armağanı olarak bir bavul kitap götürüyorum. Şimdi orada en çok aranan şey kitaptır a.g.e., s Başgöz, a.g.e., s

45 II.II. Atatürk ün Eğitimci Kişiliği Atatürk ün çeşitli zaman ve mekanlardaki davranışları ve sözleri O nun eğitimci kişiliğini oldukça güzel bir şekilde yansıtmaktadır. Baş öğretmen unvanını alarak elinde tebeşir, kara tahta başında ve halkın içinde halka okuma yazma ve çeşitli bilgiler öğretmeye girişmiş öğretmenlere çok değer vermeyi, her fırsatta okullara gitmeyi, derslere girmeyi ders kitapları yazmayı;her yerde ve her zaman eğitimde,öğretimde bulunma amacını gütmeyi kolayca öğretmeyi, çok açık anlaşılır ve inandırıcı konuşmayı, açıklamalarında araç ve gereç kullanmayı, çok okumayı ve okuduklarını paylaşmayı, eğitimin bilime dayanmasını amaç olarak göstermesi bunlardan bazılarıdır. 88 Mustafa Kemal in ülkesini eğitim meseleleriyle yakından ilgilendiğini yukarıda arz etmeğe çalışmıştık.onun eğitimi ne kadar önemsediğini şu satırlarda okuyabiliyoruz. İşte 27 Ekim 1922 de Bursa daki öğretmenlere hitabında birkaç pasaj : Hanımlar,Beyler! Görülüyor ki en mühim ve feyizli vazifeleriniz maarif işleridir. Maarif işlerinde behemehal muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin halası hakikisi ancak bu suretle olur. Bu zaferin temini için hepimizin yek can ve yek fikir olarak esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence bu programın esaslı noktaları ikidir: 1-Hayat-ı içtimaiyemizin ihtiyacı tetabuk etmesi 2-İcabatı asriyeye tevafuk etmesidir. Hanımlar Beyler! Ordularımızın ihraz ettiği zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı Hakiki zaferi siz ihraz ve idame edeceksiniz ve behemehal muvaffak olacaksınız. Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz ve sizin tesadüf edeceğiniz mevanii kıracağız. 89 Mustafa Kemal in en çok yakındığı mesele toplumumuzda yaygın bir bilgisizlik olduğu düşüncesidir. Milleti yüzyıllarca başkalarının hırs ve faydalarına aracı kılan en büyük düşmanı bilgisizliktir. Milleti yüzyıllarca kendi benliğine sahip yapmayan, milleti yüzyıllarca kendi hakkında ihtiyatsız bulunduran hep bu bilgisizliktir. Hükümdarların 88 Vasfi Bingöl, Atatürk ün Milli Eğitim İle ilgili Düşünce ve Buyrukları, T.D.K.Yay., Ankara, 1979, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri II s

46 şunun bunun milleti esir gibi, köle gibi kullanmaları, bütün vatanı kendi öz arazileri saymaları hep milletin bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi. Gerçek kurtuluşu istiyorsak, her şeyden önce, bütün kuvvetimiz, bütün süratimizle bu bilgisizliği yok etmeğe mecburuz. Burada bilgisizliği yalnız okuyup yazmak manasına almıyoruz. Biz cahil dediğimiz vakit mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim hakikati bilmektir.yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören hakiki alimler çıkar. 90 Samsun İstiklal Ticaret mektebinde öğretmenler tarafından verilen çay ziyafetinde 22 Eylül 1924 deki konuşmasında ise tarihe geçecek şu ifadeleri kullanır: Efendiler; dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir,fendir! İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir Mart 1924 de Kütahya da irfan ordusu üzerinde durur: Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde derse etsi o zaferlerin payidar netice vermesi ancak irfan ordusuyla kaimdir.bu 2. ordu olmadan birici ordunu semeratı üful eder. Milletimizi hakiki saadet ve selamete isal etmek istiyorsak ve milletimize en iyi ve müstefiz bir ati bahşeylemek istiyorsak bizi ölümden kurtaran ve hayata getiren bu günkü şekli idaremizin ebediyetini istiyorsak bir an evvel büyük,mükemmel nurlu bir irfan ordusuna malik olmak zaruriyetinde bulunduğumuzu inkâr edemeyiz 92 Yine Atatürk ün yıllarda en çok üzerinde durduğu bir mesele de eğitimin her yönüyle sağlam insan yetiştirmesi gerektirdiğidir. Ona göre maalesef eğitimimizin amacı kendini, hayatı bilmeyen; her konuda yüzeysel bilgi sahibi, tüketici insan yetiştirmek olmuştur. Mustafa Kemal, her maarif nazırının başka bir program uygulattığını söyledikten sonra der ki: Bütün bu uygulama ve programlar ne veriyordu? Çok bilmiş, çok öğrenmiş, bir takım insanlar ama neyi bilmiş? Bir takım nazariyatı bilmiş.. fakat neyi bilmemiş, yaşamak için lazım olan her şeyi bilmemiş ve aç kalmış. İşte bu öğrenim tarzının uğursuz 90 Akyüz, a.g.e., s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri II s a.g.e., s

47 sonucu olarak denilebilir ki memlekette aydın olmak çok bilmiş olmak demektir. Sefahate ve fakirliğe mahkum olmak demektir. 93 Eğitim sistemimizde teorik bilgi çoğu zaman önde olmuş, pratik bilgiye geçilememiştir Bu da kafasında ilgi olan ama bunu kullanamayan nesiller meydana getirmiştir. Evet, hızlı bir şekilde yeni devletimizin temelleri atılıyordu. Her şey düşünülmeye çalışılıyordu. Peki, gençlik ne olacaktı? Gençliğin eğitimi artık, eskiden beri süre gelen, denenmiş ve değersizliği de aşikar bir surette belli olan bu sistemle yürümezdi. Türk Milletini ileri götürecek insancıl akılcı yeni eğitim ilkelerine ihtiyaç vardır. Ancak bu, göründüğü kadar kolay bir işte değildir. Atatürk, medreselerin 17. asırdan sonra asıl hüviyetini kaybettiğini, pozitif bilimlere yeterince eğilinmediğini biliyordu. Atatürk, Osmanlı Devletinde yabancı okulların ve her çeşit etnik toplulukların eğitim yoluyla devleti yıkmaya yönelik çalışmalar içinde olduklarını gözlemlemişti. Türklerin ise etkisiz, pek de anlamı olmayan, köksüz bir eğitimle yetiştiklerini görüyor bu da Atatürk ü yepyeni bir eğitim felsefesi bulmaya ve bunu millete anlatmaya itiyordu. İşte onun bu konudaki mühim sözleri: 25 Ağustos 1924 te Muallimler Birliği Kongresi üyelerine hitabında : Muallimler yeni nesli, cumhuriyetin muallim ve mürebbileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Esrin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakarlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır. Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli, bu evsaf ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. 94, sözleriyle öğretmenliğin ehemmiyetini anlatmıştır. 14 Ekim 1925 te İzmir Erkek Öğretmen Okulu nda şereflerine verilen çay ziyaretinde ise şu tespitlerde bulunmuştur: Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak muallimlerdir. Muallimden, mürebbilerden, mahrum bir millet henüz millet namını almak istidadını kaybetmemiştir. Ona alelade bir kitle denir, millet olamaz bir kitle millet olabilmek için mutlaka mürebbilere, muallimlere muhtaçtır Temmuz 1927 de Dolmabahçe Saray ında ki bir mülakatında ise, Muallimler her verilerden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber ve halk, muallimin çocuğa yalnız 93 Akyüz, a. g e., s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri II, s a. g. e., s

48 alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. 96, diyerek öğretmenlerin her daim halkla beraber olması gerektiğini anlatmıştır. İşte muhtelif yerlerde ki beyanlarından bir kaçı: Yeni nesil en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştireceği öğretmenlerden alacaktır. 97 Yeni Türkiye nin birkaç seneye sığdırdığı askeri, idari, siyasi inkılaplar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılaplar, sayın öğretmenler sizin; toplumsal ve fikri hayattaki muvaffakiyetinizle desteklenecektir.hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden fikri hür vicdanı hür nesiller ister! 98 İsterim ki daima idealimi gençlere aşılayasınız ve daima korumak hususunda çalışasınız. 99 Atatürk e göre eğitimimiz milli olmalı, yani bizim değerlerimizle donatılmalı. M. Kemal Atatürk, önceki dönemlerdeki felaketlerin nedenini milli olmayan eğitim olduğunu belirtmiştir. 22 eylül 1924 te Samsun İstiklal Ticaret Mektebinde ki konuşması bu mevzu ile yakından alakalıdır: Efendiler: Milli terbiyenin ne demek olduğunu bilmekte artık guna teşebbüs kalmamalıdır. Birde milli terbiye esas olduktan sonra onun lisanını, vasıtalarını da paslandırıcı, uyuşturucu, hayali zeaifce doldurmaktan dikkatle içtinap etmek lazımdır. 100 Münevverlerimiz, milletimizi en mesut millet yapalım der. Başka nasıl olmuşsa onu da aynen öyle yapalım der. Lakin düşünmeliyiz ki, böyle nazariye hiçbir devir muvaffak olmuş değildir. Bir millet için saadet olan bir şey diğer millet için felaket olabilir. Aynı sebep şerait birini mesut ettiği halde diğerini bedbaht edebilir. Onun için bu millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü keşfiyatından terakkiyatından istifade edelim, lakin unutmayalım ki asıl temeli kendi içimizden çıkarmak mecburiyetindeyiz 101 Anlaşıldığı üzere Atatürk, her milletin kendine has özellikleri, geleneği, adeti olacağını, bu sebeple örnek olacağımız milletlerin tüm özelliklerini değil, bize uygun ve bize inkişaf ettirecek nitelikte olanları tercih etmemiz gerektiğini belirtiyor. 96 Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, II, s Utkan, Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düşünceleri, Turhan Kitapları, 1984 s a.g.e. s Kocatürk, a. g. e., s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri II s a.g.e.ii s

49 M. Kemal bir taraftan Türk milletini eğitim safhasında en ileriye götürmeye amaçlarken, diğer taraftan da yeni nesilleri Türk olma gururuna eriştirmeyi amaçlıyor. Atatürk şimdiye kadar yapılan eğitimin bünyemize yabancı olduğunu vurgulamış ve milli dil milli tarih, milli sanat yani milli kültürün gelişmesine uygun düşmediğini söylemiştir. Bu sebeple de çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte değildir. 102 Atatürk bilimin her alanda olduğu gibi eğitimde de bize tek rehber olması gerektiğini söylemiş, eğitim tarihimizde yepyeni bir çığır açmıştır. Onuncu yıl nutkunda bunu şöyle ifade etmiştir: Türk Millet inin yürümekte olduğu medeniyet ve ilerleme yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet ilimdir. 103 Atatürk e göre eğitim işe yarar, üretici ve hayatta başarılı olacak insanlar yetiştirmelidir. Atatürk gerilemenin önemli nedenlerinden biri olan memur olmaya aşırı düşkünlüğü ortadan kaldırmaya çalışmış yeni ve aktif bir insan tipi yetiştirmeyi hedef göstermiştir. Ona göre bilgi, bir süs, zevk ya da baskı aracı değil, hayatta başarıyı sağlayan, kullanılabilir bir araç olmalı, her öğretim düzeyinde, iktisadi hayatta etki olacak uygulamalı bilgiler, kazandırmalıdır. 104 Atatürk öğrencilerimizin kendine ve milletine güven duygusu ile yetişmelerini, asla aşağılık duygusuna kapılmamalarını da ister da şöyle demiştir: Türkiye cumhuriyetinin özellikle bu günkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bu gün batı nihayet teknikte bir yükselme gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahatte senin değil, senden evvelkilerin affolunmaz ihmalinin bir neticesidir. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! Malum, fakat zekanı unut! Daima çalışkan ol. 105 Atatürk şimdiye kadar yapılan eğitimin bünyemize yabancı olduğunu vurgulamış ve milli dil, milli tarih, milli sanat, yani milli kültürün gelişmesine uygun düşmediğini söylemiştir. Bu sebeple de çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte değildir. Şu halde eğitimin Türk milletine etkili olabilmesi için ne yapılmalıdır? 102 Özkan İzgi, Atatürk ün Eğitim ve Üniversiteye Bakış Açısı, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, cilt I, sayı:i, Kasım, 1984, s Menendi Erdem, Bir Eğitim Lideri Olarak Atatürk, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi cilt: XIV sayı.40 Mart 1998 s Akyüz, a. g. e., s Akyüz, a. g. e., s

50 İşte bu sorunun cevabını yine Atatürk ün sözlerinden gayet açık bir şekilde öğrenebiliyoruz: Bir milleti duçar olduğu herhangi bir felaketten kurtarmakta bir milleti irşat etmekte, ricalinin haiz olduğu büyük ehemmiyet gayri kabili inkardır. Hatta diyebiliriz ki, bugünü görmek; millet ricalinin iffet ve namusu, gayret-i milliye-i vatanperveranesi ve bilhassa menafi-i istihkar hisleri sayesinde müyesser olmuştur. Fakat bugün vasıl olduğumuz nokta, halas-ı hakiki noktası değildir. Bu fikrimi izah edeyim: bir milletin maruz-u felaket olması demek, o milletin hasta, mariz olması demektir binaenaleyh halas, heyet-i içtimaiyedeki marazı teşrih ve tedavi etmekle elde edilir. Marazın tedavisi ilmi ve fenni bir tarzda olursa şifabahş olur. Yoksa bilakis maraz müzmin olur ve gayri kabil-i tedavi bir hale gelir. Bir heyet-i içtimaiyenin marazı ne olabilir? Milleti millet yapan, ilerletip yükselten kuvvetler vardır: fikir kuvvetleri ve içtimai kuvvetler 106 Mustafa Kemal, Mersin ziyaretlerinde de yine Milli Mücadele ve sonralarında da eğitim ve kalkınma üzerinde durmuştur.(resim ) II. III. Atatürk ün Eğitim Alanında Yaptıkları Atatürk eğitimle ilgili teşhislerde bulunmak, öneri ve görüşler ileri sürmekle kalmamış, milletimizin öğretmeni ve eğitim uygulayıcısı da olmuştur. Atatürk I. Dünya Savaşı yıllarından başlayarak çeşitli vesilelerle öğretmenlere, halka seslenmiş ve eğitimle ilgili konuşmalar yapmıştır. O ayrıca, her zaman okulları ziyarete derslere girip öğretmenleri izlemeye, ve onlara sorular sormaya böylece onları bireysel olarak aydınlatmaya da önem vermiştir. Atatürk, belki de eğitimin, öğretmenin önemini en iyi anlamış ve anlatmış devlet adamıdır Temmuzunda, Sakarya Savaşı ndan az önce, bir ara cepheden Ankara ya dönerek öğretmenlerden oluşan Maarif Kongresi ni açması ve orada çok önemli bir konuşma yapması bunu kanıtlayan en mühim hadisedir. Hakimiyet-i Milliye gazetesi bu olay için şunları yazmıştır: Mustafa Kemal Paşa, 3. Yunan taarruzunun en ateşli zamanında muallim ordusunun müstakbel vazifesi ile meşgul bulunuyor. Bu necip ve ulvi 106 İzgi, a. g. e., s

51 misal Türk tarihinin misli ender bulunan kıymetli hatıralarından biri olacaktır. Gerçekten, bu, dünya tarihinde de benzeri bulunmayan bir örnektir. 107 İstiklal savaşı zaferle sona erdikten sonra, kendisine, işte memleketi kurtardınız, şimdi ne yapmak istersiniz? diye sorulduğunda, Atatürk şu cevabı vermiştir: Eğitim bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir. 108 O, her zaman okul programları ve kitapları ile ilgilenir, bunları gözden geçirirdi. Atatürk eğitim alanındaki inkılapları ile yeni bir yapı ve davranış oluşturmuş, o güne kadarki uygulamalar tamamen değişmiştir. Dini eğitim yerine laik eğitim yapılmaya; Arap harfleri yerine Latin Türk harfleri kullanılmaya; metafizik yerine müspet ilim gösterilmeye; Türk dili Arapça ve Farsça dan arındırılmaya, Türk tarihi gerçek yönleriyle ortaya çıkarılmaya başlanmıştır. II.III.I Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 mart 1924 te Halifeliğin Kaldırılması kanunuyla birlikte Tevhid-i Tedrisat kanunu da kabul edildi ve bu kanunla medreseler önce milli eğitim bakanlığına devredildi, sonra da kapatıldı. Atatürk Tevhid-i Tedrisat kanunun kabulünden sonra bir yurt gezisinde yaptığı şu konuşmayla eğitim ve öğretim birliğine verdiği önemi şu şekilde vurguladı: Eğitim ve öğretimi birleştirmedikçe aynı fikirde aynı zihniyette fertlerden kurulu bir millet yapmaya imkan aramak abesle uğraşmak olmaz mı? Dünya medeniyet ailesinde saygı toplayan bir yerin sahibi olmaya layık Türk milleti evlatlarına vereceği eğitimi mektep ve medrese adında birbirinden büsbütün başka iki çeşit kuruluşa bölmeye katlanabilir miydi? Bir süre sonra Türkiye deki yabancı okulların ilk kısımları kapatıldı. Böylece bütün Türk çocuklarının aynı programı uygulayan mecburi ilköğretimden geçmeleri ilkesi güçlendirilmiş oldu. Azınlık okullarıyla yabancı okulların orta kısımlarının da Türkçe, tarih, coğrafya ve yurt bilgisi derslerinin Türk öğretmenleri tarafından Türkçe okutulması esası kabul edildi. Bu da eğitim birliği yönünde atılmış önemli bir adımdı Ali Güler, Suat Akgül; Atatürk ve Eğitim, Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 1999 s Akyüz, a. g. e., s Erdem, a. g. e., s

52 Netice olarak; genel bir eğitim devriminin ilk büyük adımı olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile milli birlik ve beraberliği bozucu öğretimde ikilik sorunu tarihe karışmış, Türk devrimlerini temel kanunlarından biri gerçekleştirilmiş; tüm eğitim-öğretim kurumlarının devlet elinde toplanmasıyla bir yandan laik bir neslin temelleri atılırken, öte yandan milli bir terbiye sistemi kurulmuştur. Atatürk dönemindeki uygulamalar ve yazılı belgeler incelendiğinde eğitimin işlevselliği üzerinde önemle durulduğu görülmektedir. Örneğin; 1926 yılında hazırlanan Maarif Teşkilatı Hakkında Layiha da aşağıdaki görüşlerin yer aldığı görülmektedir bu görüşlerin bu günde canlılığını koruduğu dikkati çekmektedir: Okul ile hayat arasında çin settinin kaldırılması Ders konularının çevreden alınması Memleketin hakiki hayat v iş okuluna ihtiyacı bulunduğu Okulun sosyal hayatta aydınlatıcı bir merkez olması Eğitim sisteminin kökten bir reforma tabi tutulması Doğa ile çocuk arasında kara kitap bulunduğu Üretici bir eğitime önem verilmesi gerektiği Genel ve teknik öğretimin birbirinden ayrılamayacağı Atatürk dönemindeki eğitim sisteminin diğer bir özelliği de yerel ihtiyaçlara duyarlı olmasıdır. Eğitim ile sanayi, tarım ve diğer kesimler arasında bilgi alış veriş yollarının açık tutulmasıdır. 3 Nisan 1926 tarihinde Talim ve Terbiye Dairesi ile eğitim hizmetlerinin taşra teşkilatında yer alan Maarif Eminlikleri kurulmuştur. Eminliklerin kurulması iki önemli kavrama yer verildiğini göstermektedir: (1) yerel ihtiyaçların eğitime yansıması (2) eğitimin bürokrasiden bağımsız hale getirilmesi Atatürk döneminde eğitim sistemi ile diğer kesimler arasındaki ilişkiler ve ortak çalışmalar çok ileri bir düzeye ulaşmıştır buna bir örnek olarak mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesine ilişkin bakanlıklar arası çalışmalar verilebilir Hıfzı Doğan, Atatürk ün İşlevsel Eğitim Anlayışı, Önder Matbaa, Ankara, 1997, s

53 II.III.II. Yeni Türk Alfabesi Atatürk zamanında yapılan bir başka önemli değişiklik alfabe de olmuştur. Bununla ilgili demeçleri şöyledir: Bir milletin, bir heyet-i içtimaiyenin yüzde onu okuma yazma bilir,yüzde sekseni bilmez nevidedir. Bundan insan olanlar utanmak lazımdır. 111 Her vasıtadan evvel büyük Türk milletine onun bütün emeklerini kısır yapan çorak yol haricinde kolay bir okuma yazma anahtarı vermek lazımdır. 112 Milletimiz yazısıyla, kafasıyla bütün alemi medeniyetin yanında olduğunu gösterecektir. 113 Bu düşünceler ışığında 1 Kasım 1928 de yeni Latin Türk alfabesi kabul edilmiştir. Latin harflerinin kabul edilmesi ile aynı gün alınan eğitim bütçesinin artırılmasına yönelik karar, dil ve alfabe sistemi alanında yapılmış çalışmaların ilki ve en önemlilerinden birisidir de de Millet Mektepleri Teşkilatı kurulmuş, bu vesileyle de yaklaşık 1,5 milyon yetişkin okuma-yazma öğrenmiştir. Harf Devrimi tek başına bir reform değil; özellikle dil ve tarih alanındaki devrimlerle birlikte radikal bir kültür değişiminin de bir parçasıdır. II.III.III. Yeni Bir Tarih Anlayışı Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı tarih anlayışına karşı çıkarak, Türklerin binlerce yıllık bir tarihi ve uygarlığı olduğunu savunmuş, özellikle İslamiyet e geçişinden önceki dönemler üzerinde çok daha fazla durmuştur. M. Kemal Atatürk bu konuyu ele aldığı konferanslarda şu açıklamalarda bulunmuştur: Türk Devriminin temeli Türk Milliyetçiliğine dayanır. Türk Tarih Kurumu nun kuruluş amacı: Türk ün geçmişini karanlıktan kurtarmak için sürekli araştırmalar, bilimsel çalışmalar yapmak ve milletleşme çabalarına katkıda bulunmaktır. 111 Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, II, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, I, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, II, s

54 Türk tarihi ile ilgili çalışmalar başlatılmasını genel nedenlerini Atatürk ün millet ve o milletin geçmişi, bugünü ve yarını için en önemli dayanaklardan birisi olarak tarihi görmesidir. Atatürk e göre, milletleşmemiş, millet olmamış toplulukların bile tarih yaratmak için çalıştıkları, kendilerini geçmişe bağlamak istedikleri bir çağda Türklerin bu yönde hareket etmemesi düşünülemezdi. Çünkü dünyanın en eski, en köklü bir milleti olan Türklerin, uygarlıklar yaratmış bir milletin bireylerinin tarihlerini özel amaç güden yabancıların eline bırakması ve onların yazdıklarından öğrenmesi Cumhuriyet yönetiminin kabul edeceği bir durum değildir. Bu düşüncelerle Nisan 1931 de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti işbaşı yapmıştır. Tabi, derneğin kurulması ve ilk toplantısını yapması M. Kemal in önergesi ile olmuştur. Türk Tarih Kurumu kurulduğu günden başlayarak Türk Tarihi ile ilgili pek çok yayının ve bilginin ortaya çıkmasını sağlamış, bunların milletler arası bilim kuruluşlarınca da benimsenmesinde önemli rol oynamıştır. Daha da önemlisi Türklere millet olma bilinci bu kurumun çalışmaları ile, Türk ün geçmişini karanlıktan kurtarmak yolunda önemli adımlar atılmıştır. 114 II.III.IV. Türkçe Üzerine Çalışmalar Bilindiği üzere Türkler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde çok çeşitli milletlerle bir arada yaşamış, bu da onların dilinden etkilenmelerine sebep olmuştur bu nedenle o zamanki dilde Arapça, Farsça, Fransızca gibi dillerden kelimelerin bulunuşunu bu yönüyle doğal karşılamak lazımdır. Yabancı dillerin etkisi zamanla baskıya dönüşmüş; benliğini hızla yitiren Türkçe, kırsal kesimlerdeki halkın konuştuğu kaba bir dil konumuna düşmüştür. Böylece Türkçe, varlığını konuşma dili olarak sürdürürken, yazı dili ne lisan-ı osmani denilen sun-i ve karma bir dil hakim olmuştur. Öyle ki aydınlar ve halk arasındaki ilişkileri yok eden bu konuşma dili yazı dili ikilemi nedeniyle aydın kesim ; hüner göstermek istediklerinde bu sun i dile,öğretmek ve halka faydalı olmak istediklerinde de konuşma dili olan Türkçe ye başvuruyorlardı. Böyle bir dil karmaşası içinde 1900 lü yıllara gelindiğinde, zamanın aydınları Türkçe nin tamamen çıkmaza girdiğini hissetmişler ve bu duruma çareler aramaya koyulmuşlardır. 114 Erdem, a. g. e., s

55 II. meşrutiyet döneminden itibaren güçlenen Türkçülük akımının da etkisi ile dilde hızlı bir sadeleşme gerçekleşmiştir. Türkçemizin hem sadeleşmesi hem de gelişmesi amacına yönelik olarak M. Kemal Atatürk önderliğinde 12 Temmuz 1932 de Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulmuştur.1 Kasım 1932 de Meclis e hitaben; Türk dilinin kendi benliğine aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz. diyen Atatürk, böylelikle dil çalışmalarının git gide artırılmasını istiyordu. 115 II.III.V Halkevleri Mili mücadele ile kazanılan askeri zaferden sonra Lozan da siyasi bir başarıda kazanılmış, böylece Türk devletinin varlığı dünyaya kabul ettirilmiştir.ardından siyasi ve hukuki reformlar yapılmış; laik ve ulus temeline dayalı Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Artık, bundan sonra, yüzyıllarca geri kalmışlığa itilmiş halkı eğitmek, sosyal ve kültürel hamleler yapmak gerekmekteydi.hele de devrimlerin art arda yapıldığı bu dönemde, yapılanları, halka iyi sunabilmek için eğitime verilecek olan değerin ehemmiyeti iyice artıyordu. İşte bu amaçlarla Cumhuriyet Halk Partisi Hükümeti 14 Şubat 1932 de Halkevleri açmaya kara vermiştir. 116 Belki de dünya kültür tarihinde benzerine az rastlanan; tüm ülke genelinde köylere varıncaya değin yaygınlaşmış olan halkevleri ile eğitim, kültür ve sanat adına önemli gelişmeler olmuştur. II.III.VI Üniversite Reformu Üniversiteler en sade tanımıyla, toplumları geliştirecek fikir ve buluşları üreten kurumlardır. Üniversiteler bu işlevlerini yerine getirebilmek için özgür düşünce ve bilimsel araştırma merkezleri olmak zorundadırlar. Osmanlı Devleti zamanında 1863 te, Osmanlı Darülfünunu kurulmuş, bugünkü üniversitelerin gördüğü işlevi üstlenmişti. Ancak zamanla dar bir çerçevede varlığını 115 a. g. e., s a. g. e., s

56 sürdürmeye, pozitif bilimler ağırlığını yitirmeye başlamış, gerçek bir üniversite anlamını çok uzağında bir yere yerleşmişlerdir. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde darülfünun; başına buyruk, sosyal gelişmelerden habersiz, toplumdan uzak bir görüntü içersindeydi. Atatürk ise, Türk topraklarında maddenin manalaştığı, hayatın kıymet olduğu laboratuarları bir başka deyişle Türk nesillerinin ruhsal oluş ve istiklallerinde yapıcı bir unsur olarak gördüğü Türk üniversiteleri nin kurulmasını istiyordu. Üniversiteye olan acil ihtiyaç ile bu yöndeki sosyal zorunluluklar nedeniyle Atatürk bu mevzunun üzerine gitmiş ve 31 Mayıs 1933 te İstanbul Darülfünunu nün ilgasına ve maarif vekaletince yeni bir üniversite kurulmasına kara verilmiştir. Bundan sonra 1 Ağustos ta İstanbul Üniversitesi açılmış ve 18 Kasım da da derslere başlamıştır. İstanbul Üniversitesi ni kurulduğu yıl Ankara da bir Yüksek Ziraat Enstitüsü açılmış ve bunu gene aynı düzeyde bir yüksek okul olan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi izlemiştir.daha sonra bu iki fakülte birleşerek Ankara Üniversitesi nin temelini oluşturmuşlardır. 117 Atatürk ün, üniversite reformu ile yeni Türkiye Cumhuriyeti nde büyük atılımlara paralel olarak Türk biliminin temeli atılmış, üniversitelerimize özgür düşünce ve bilisel araştırmanın Türk ulusuna da gerçek bilgi ve aydınlanmanın kapıları açılmıştır. O, üniversitelere verdiği önemi çeşitli yerlerde yaptığı konuşmalarıyla ortaya koymuştur. İşte,onlardan bir kaçı: Arkadaşlar, üniversite tesisine verdiğimiz ehemmiyeti beyan etmek isterim.yarım tedbirlerin kısır olduğuna şüphe yoktur. Bütün işlerimizde olduğu gibi maarifte ve kurulan üniversitede radikal tedbirlerle yürümek kati kararımızdır. 118 İşaret ettiğim umdeleri, Türk gençliğinin dimağında ve Türk milletinin şuurunda daha canlı bir halde tutmak, üniversitelerimize ve yüksek okullarımıza düşen başlıca vazifedir. Bunun için memleketi şimdilik 3 büyük kültür bölgesi halinde mütalaa ederek ;garp bölgesi için, İstanbul Üniversitesi nde başlanmış olan ıslahat programını daha radikal bir 117 a. g. e., s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, I, s

57 tarzda tatbik ederek Cumhuriyete cidden modern bir üniversite kazandırmak; merkez bölgesi için Ankara Üniversitesi ni az zamanda kurmak lazımdır ve doğu bölgesi için,van Gölü sahillerini en güzel bir yerinde, her şubeden ilkokullarıyla ve nihayet üniversitesiyle modern bir kültür şehri yaratmak yolunda, şimdiden fiiliyata geçilmelidir. 119 Atatürk, Osmanlı eğitim sisteminin düzeltilmesini olanaksız olduğuna inandığı için yeni ve çağdaş ilkelere dayanan bir Türk Milli Eğitim Sistemi ni kurdu. Bu ilkeler, Türk devriminin de temelleridir. Yani, ulusal, demokratik ve laik bir eğitim sistemidir. Atatürk, eğitimi; millet olmanın, bayındır bir vatan kurmanın temel koşulu olarak görmüş, milli mücadelede elde edilen askeri zaferin kültür, ekonomi ve Milli Eğitim deki başarılarla tamamlanması gerektiğine inanmıştır. Atatürk ün önderliğinde gerçekleştirilen Milli Eğitim İnkılapları ; Onun görüşlerine uygun olarak eğitimin milli olması, eğitim öğretim birliğinin temel alınmasına, Milli Eğitim Sistemi nin bilime dayandırılması, laikliğin esas alınması, eğitimin yaygınlaştırılması, kadınların eğitimine eşit biçimde önem verilmesi, eğitimde düşünce ve hareket birliğinin sağlanması, uygulamaya öncelik verilmesi, öğretmenlik mesleğinin çekici hale getirilmesi, vb. ilkeler çerçevesinde düzenlenmiştir a. g. e., s Mehmet Kayıran; Atatürkçü Düşünce Işığında: Çağdaş Eğitim, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, cilt:14, sayı:42, Kasım 1998, s

58 III. BÖLÜM: CUMHURİYET İN İLK YILLARINDA İLK ÖĞREMİM III.I. İlk Öğrenimin Gelişimi Mersin de eğitimin gelişimi ekonomi de olduğu kadar süratli olmamıştır li yıllarda Mersin de 7yabancı okul bulunduğu halde, ancak bu kadar Türk Okulu vardı. O tarihlerdeki Türk ve yabancı nüfus dikkate alındığında gelişimdeki gerilik daha bariz bir hal alır. Mersin de eğitimin gelişmesinde Adana Valileri Ziya Paşa, Abidin Paşa, Sırrı Paşa ile Mersin Mutasarrıfları Neşet Paşa, Cemal Be ve Nazım Paşa nın büyük hizmetleri geçmiştir yılında Mersin Mutasarrıfı olan Nazım Paşa zamanında okulları yaşabilmesi için, bunlara gelir kaynaklar aranmış, okulların idaresi derneklerin ellerinden alınmış ve özel bir komisyona devredilmiştir. Kayatepe ile İnönü okullar bu komisyonun eseridir. 121 Cumhuriyet in kuruluş yıllarında Osmanlıca eğitim okulların yanında, parasal kaynağı dış ülkelerden karşılanan yabancı dil eğitimli çeşitli okullar da vardı. Amerikan Koleji, Katolik Erkek Koleji, Katolik Kız Koleji, Rum Ortodoks Erkek Mektebi, Arap Okulu bunların başlıcalarındandı. Cumhuriyetle birlikte ülke genelinde olduğu gibi Mersin de de eğitim alanındaki çalışmalara hız verildi. Dönemin olumsuz koşullarına rağmen çıkartılan yasalarla medreseler ve tekkeler kapatılmış, eğitim çalışmaları planlı bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştır. Mersin de Cumhuriyet in 15.yılında okur yazar oranı ülke ortalamasının üzerindedir. Bunda Halkevlerinin çalışmalarının önemli oranda katkısı vardır. Bu kuruluşların başlattığı okuma-yazma seferberliği sonucunda İçel de okur-yazar oranında geçmişe oranla büyük artış olmuştur. 122 Cumhuriyet ten itibaren eğitimin hızla gelişmesinde ilin ekonomik bakımından gelişkinliği ve nitelikli işgücü gereksiniminin yüksek oluşu başlıca etkenlerdir. Okuryazarlık ve ilkokul eğitimi açısından parlak duru süren ilde, yine de eğitimde kapatılması gereken açıklar vardır. Öğretmen ve eğitim araç ve gereçleri sorunlardan bir kısmıdır. Ayrıca, il ekonomisinin hızla gelişmesi halka kısa sürede gerekli ilgi ve becerileri aktaracak yaygı eğitin önemini büyük ölçüde artırmaktaydı. Eğitimin sosyo-ekonomik gelişmeye ayak uydurması için eğitim yatırımlarına ağırlı verilmesi gerekiyordu. 121 Develi, a.g.e., s Yılmaz, a.g.e., s

59 1927 de 144 ilkokul bulunan ilde, bu sayı eğitmen programının uygulanmasına karşın 1943 e kadar yalnızca % 15 oranında artmıştır. Kent ilkokullarında, kentsel nüfusun söz konusu olduğu dönemde görece durağan olmasına bağlı olarak, hemen hemen hiç artmamıştı yılları arsında kent ilkokullarının sayısı yalnızca 15 ten 22 ye gelmişti.ilkokul sayısındaki artış asıl olarak eğitmenli okullardan gelmekteydi te 22 olan kent ilkokulları sayısı 1960 ın başında iki katına çıkmıştı. Köy okullar ise bu sürede üç katını aşmıştı. Böylece, yıları arasındaki artış hızı döneminin çok üstünde gerçekleşmiştir Okul sayındaki artışa bağlı olarak öğrenci sayısı da arasında % 119 artarak 8000 den e yükselmiştir. Öğrenci sayısındaki artış, köylere % 92, kentlere ise % 124 olmuştu. İzlen 20 yılda öğrenci sayıları daha hızlı artarken 1962 de 2, katına ulaşmıştır te ildeki ilkokul öretmeni sayısı 60 idi ya kadar bu sayı 2,5 katından fazla bir artış göstermiştir. Bu sayı 1943 te 330 a kadar yükselmiştir. Bu dönemde öğretmenlerden içte birinden fazlası kent ilkokullarında idi. Bundan sonra müthiş bir artış olmuş ve sayı 1962 de 1267 olmuştur. 123 Okul ve öğrenci durumuna bir bakalım: İlkokul İlçe Ortaokul Şehir Köy Öğretmen Sayısı Öğrenci Sayısı Mersin Tarsus Silifke Anamur Gülnar Mut Toplam Yurt Ansiklopedisi, s

60 Tablo (9): 1923 te Mersin ve Silifke Vilayetlerinde Okul-Öğretmen ve Öğrenci Durumu 124 Mersin Cumhuriyet ilan edildiğinde Adana Vilayeti ne bağlı bir sancak merkezi iken 1924 te vilayet statüsü kazanmıştır. 125 Cumhuriyet in ilk yıllarında okulların durumuna bir bakalım: Yıl İlkokul Öğrenci Öğretmen * Tablo (10): 1923 ten 1933 yılına kadar Mersin de okul-talebe ve öğretmen sayıları de Mersin Merkez de 7 ilkokul vardı. Bu okullar; Çankaya İlkokulu, Cumhuriyet İlkokulu, İsmet Paşa İlkokulu (Tarla Mektebi), Necati Bey İlkokulu, Gazipaşa İlkokulu, Kurtuluş İlkokulu ve İnönü İlkokulu idi. Bir de kurs hüviyetinde öğretim yapan Akşam Tecim Ticaret Okulu bulunuyordu Yeni Mersin, 29 Birinci teşrin Develi, a.g.e., 109 * Bu yılda Mersin, Silifke Vilayeti ile birleşmiştir. 126 Develi, a.g.e., s a.g.e, s

61 Anaokulu yönüyle de Mersin çok da talihli değildir te Isı Yuva Anaokulu açılıncaya kadar Mersinliler anaokuluna sahip değildiler. Isı Yuva Anaokulu 1934 te Mürşide Sümer tarafından kurulmuştur. Eğitim hayatına 1 öğretmen, 60 öğrenci ile başlamıştır. 128 Bu kadar öğrencinin gelmesi okulun ne kadar ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır yılında Mili Eğitim Bakanı nın Mersini ziyareti sırasında hazırlamış bir broşürde ilin eğitim durumu şöyledir: 1- İlin Nüfusu: Erkek: Kadın: Toplam: Tahsil çağındaki çocuk miktarı: Öğretmenli ilkokul adedi: İlkokul öğrenci adedi: Erkek: Kadın: Toplam: Tahsil çağına gelmiş çocuk sayısına göre % 43 okuyan ve % 57 okumayan vardır. 6- Öğretmen durumu: Erkek Kadın Toplam Şehir ve kabalarda Köylerde Hususi mu Köylerde Enstitü Mezunu Eğitmen Durumu ders yılında öğretmenli ilk okullarda öğrenci varken, bugün öğrenci var dır ki, geçen yıla nazaran 7463öğrenci fazladır. 9- Orta dereceli okullar durumu Okulun adı Öğretmen Öğrenci Mersin Ortaokulu Silifke Ortaokulu Tarsus Ortaokulu Mersin Orta Ticaret 4 65 Mersin Kız Enstitüsü 5 97 Tarsus Akşam Sanat Yeni Mersin, 27 Eylül

62 10- Tarsus ta orta ve lise sınıflarını barındıran Amerikan Koleji, Mersin de ana ve ilk sınıfı bulunan Isı Yuva Ana Okulu vardır. 129 Günümüze kadar olan gelişmeyi daha iyi görebilmemiz için bir de 1983 teki duruma bakalım; İlkokullarda öğrenim gören öğrencinin sini kız öğrenciler,geri kalan sini erkek öğrenciler oluşturuyor. Bu öğrencilerden ü Mersin merkezde diğerleri ilçelerde eğitim görüyor. Orta dereceli okullarda toplam öğrencinin i erkek öğrencilerden, u da kız öğrencilerden meydana geliyordu. Bu öğrencilerden i Mersin de diğer kalanları ise ilçelerde eğitim görüyor. Mersin deki ilkokullarda, ortalama olarak her 25 öğrenciye bir öğretmen düşüyor. Orta dereceli okullarda ise her 17 öğrenciye bir öğretmen düşüyor. İlde görev yapan toplam ilkokul öğretmeninden ü Mersin Merkez de görev yapıyor. Orta dereceli okullarda görev yapan toplam öğretmenden sı merkezdeyken diğerleri ilçelerde vazifesi yürütüyor. Mersin de toplam 902 ilk ve orta dereceli okul bulunuyor. Bunların 316 sı ilkokullar oluşturuyor, ayrıca 42 bağımsız ortaokul, 44 lise ve meslek lisesi bulunuyor. 316 ilkokuldan 150 si, orta dereceli okullardan ise 16 sı merkezde bulunuyor. Ayrıca, Mersin de 58 ilkokula bağlı olarak 106 ana sınıfı bulunuyor. 130 Sonraki yıllarda değişim ise şu yönde olmuştur: Kent Kır Toplam Yıllar Erkek Kız Kent Toplam Erkek Kız Kır Toplam Erkek Kız Genel Toplam Mili Eğitim Bakanı İlimizi Ziyaretlerinde İçel İlinin Mili Eğitimini Gösterir Broşürdür, Türkiye Cumhuriyeti MEB İçel illi Eğitim Müdürlüğü Haber Bülteni, 1983,s

63 Tablo (11): Mersin de Kent ve Kır İlkokullarında Öğrenci Sayısı 131 III.II. Mersin de Açılan İlk İlkokullar III.II.I. Kayatepe İlkokulu Bugün Mersin de mevcut kullarda açılış tarihi en eski okul Kayatepe İlköğretim okuludur ılında halk tarafından yapılan okul eğitim öğretime deva ettiği sürece birçok adın kişi yetiştirmiştir yılında Fehim Paşa nın mutasarrıflığı döneminde Maarif Komisyonu tarafından ilkokul halin getirilmiştir. Bir ara kilise olarak da kullanıldığı hakkında bilgiler vardır yılında rüştiye haline getirilen okul bir müddet bu şekle eğitime devam etmiştir yılında iptidai mektep haline getirilen okul, Mersin in Fransızlar tarafından işgali ile kapanmıştır. Halkımızın mücadele gücü ile 1919 yılında Numune Mektebi adı ile tekrar ilkokul olarak eğitim öğretime başlamıştır. Tabi, bu sıralarda Mersin, Fransız işgali altındadır. Mersin halkı Kuva-yı Milliye şeklinde örgütlenip Toros Dağlarında mücadele vermektedir. Bu mücadele esnasında şehit olan Halil adında bir öğretmeni adı okula verilmiştir yılında Şehit Halil adını alan okul 1927 yılına kadar bu isimle eğitime devam etmiştir.1927 yılında İstiklal Savaşı nda Batı Cephesi Kumandanlığının karargah kurduğu yerin adı olan KAYATEPE ismini almıştır. İşte bu tarihten itibaren, bu isimle hizmetlerine devam etmektedir. 133 Okulda 1939 yılında 228 öğrenci ve 4 öğretmen bulunmaktadır te ise 289 öğrenci, 6 öğretmen vardır ve bu sayının arttığını göstermektedir yılında okul 60 öğrenciye yardım yapmıştır. Demirbaş açısından zengin olan okulda öğrenciler teneffüs vaktini değerlendirecek mekan sıkıntısı çekiyorlardı. Okulun bir kooperatifi olduğunu da eklemek gerekir yılında çıkan yeni yasa gereği 8 yıllık kesintisiz İlköğretim okulu olarak eğitim ve öğretime devam etmektedir.(resim 18) 131 Yurt Ansiklopedisi, s Develi, a.g.e, s Kayatepe İlköğretim Müdürlüğü, Okul Bülteni Yılda İçel, s Yeni Mersin,16 Haziran

64 Şu anki durum ise şöyledir: Yerleşim Öğretim Öğrenci Öğretmen Derslik Derslk başına Yeri Şekli Sayısı Sayısı Sayısı düşen öğrc sayısı Merkez İkili Tablo (12): Kayatepe İ.Ö.O. öğrenci öğretmen durumu 136 III.II.II. İleri İlkokulu Cumhuriyet in ilk yılarında yapılan ilkokullardan birisidir.(resim 19) 1934 yılında İleri İlkokulunun temeli atıldı. O tarihte Mersin de Maarif Müdürü ve Mersin Ortaokulunda Yurt Bilgisi Öğretmeni olan Nahit Cemal Bey, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, temelin ilkokul olarak atıldığını ancak okun ileride lise düşünülüğünü belirtiştir. İleri İlkokulu 1937 yılında öğretime geçmiştir liraya mal olan okulun ilk Müdürü Niyazi Arığ Bey dir. Çankaya Mektebi Müdürlüğünden bu okula atanan Niyazi Bey önemli çalışmaları ile takdir toplamıştır. 137 Okulun bina oturumu 1139,80 m2, oyun sahası ve bahçe kesimi 3435 m2 dir yılında okul, 596 öğrenci ve 12 öğretmen ile eğitim yapmıştır. 139 Bu da o döneme göre okulun büyük ilgi gördüğünü gösteriyor yılında okuldan 40 ı kız 50 si erkek, 90 öğrenci mezun olmuştur. Bu yıla kadar ayrıca okuldan 884 kişi diploma almıştır. Okulda bulunan öğretmen kütüphanesinde 313, öğrenci kütüphanelerinde de 1428 kitap bulunuyordu. Okul müzesi de fevkalade idi. Okulun bir de Himaye Heyeti vardı ve önemli faaliyetlerde bulunuyorlardı. Heyet, 1945 yılındaki Cumhuriyet Bayramı ve 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramında 75 öğrenciye elbise, 68 öğrenciye kitapkırtasiye yardımı yapmış ve ayrıca 10 hasta öğrencini sağlık giderlerini karşılamıştır Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü, Okul durumları çizelgesi 137 Develi, a.g.e., s İleri İlkokulu Müdürlüğü, Okul Bülteni 139 Yeni Mersin, 19 Haziran Yeni Mersin, a.g.e. 55

65 Yıl Mezun Tablo (13): arası İleri İlk okulu Mezuniyet Durumları 141 Tablodan anladığımıza göre bilhassa 2. Dünya Harbi nin olumsuz koşullarının eğitimi de ciddi manada sarstığını görüyoruz. III.II.III. Tarla Mektebi Bugünkü Salim Güven İlkokuludur. İlk adı, Cumhuriyet Müttehit ilk Mektebidir. Sona tarla ortasında olduğunda olduğundan Tarla, sonrada da İsmet Paşa İlkokulu olmuştur. Bina Cumhuriyet ten evvel Gregos adında ir Ermeni evi iken, sonra Ermeni Protestan Kilisesi olarak kullanılmıştır. Mersin de kız erkek birlikte eğitim yapa okullardan birisi olarak tanınır. Bigam Bey, Müdürlük yapış, eşi Behiye Hanım ise hem öğretmenlik hem de öğrencilere bazı dans ve oyunları öğretiştir da okulda 288 öğrenci ve 5 öğretmen vardı teki rakamlara baktığımız zaman örenci mevcudu olarak 269 u, öğretmen olarak da 6 kişiyi görüyoruz yılındaki mezun öğrenciler için 12 Haziran 1945 tarihinde bir diploma töreni yapılmış ve törene Maarif Müdürü ve çok sayıda öğrenci velisi katılmıştır. Bu sene okuldan 37 öğrenci diploma almıştır. Okul kütüphanesinde 313 kitap vardı. Okul Himaye Heyeti öğrencilere ardım konusunda oldukça aktiftiler. 143 III.II.IV. Necatibey İlkokulu 141 İleri İlk Okulu Arşivi, Diploma Kayıtlar 142 Develi, a.g.e., s Yeni Mersin, 14 Haziran

66 Kıbrıs İptidai Mektebi olarak açılan okul 144, Küçük İlk mektep te Necati Bey İlkokulu olarak hizmet vermiştir. Soğuksu Caddesindir de Mersin de bütün ilkokullardaki trahomlu öğrenciler bu okula alınarak öğrenimlerine devam etmişlerdir. 145 Necati Bey in kim olduğuna dair okuldan aldığım bilgiler ise şöyle: 1894 te İzmir de doğdu, tahsil hayatını burada tamamladı. Aslen ise Malatyalı bir aileden geliyor te İstanbul Hukuk Fakültesi ni bitirdi. Sonra bir zaman öğretmenlik yaptı. Yunanlılar İzmir e çıkmadan önce halkın örgütlenmesi için çalıştı. Müdafa- i Hukuk grubuna katıldı. Vasıf Çınarlı ile birlikte İzmir e Doğru gazetesini çıkardı. Milli Mücadeleden sonra Aydın Milletvekili oldu. Daha sonra çeşitli bakanlıklarda görev aldı. En önemli icraatlarını Milli Eğitim Bakanı iken yaptı. Öğretmen okulları ve ilk öğretme derneğini kurulmasında yer aldı. Köy Enstitüleri kurdu. Terbiye dergileri çıkardı. Daha 36 yaşında iken öldü yılında okulda 189 öğrenci, 3 öğretmen vardır ders yılına vazifelerini iyi yaptıklarından dolayı, Başöğretmen İbrahim Dalgün ve Nimet Oktay Milli Eğitim tarafından takdir edilmiştir. 148 Okul, bugün de daha yeni bir binada eğitime devam etmektedir.(resim 22) III.II.V. Gazipaşa İlkokulu 1905 yılında Hana Butros adında bir eczacı tarafından ev olarak yatırılmış, 1923 te Maarif Cemiyeti tarafından kamulaştırılarak okul haline getirilmiştir. 149 Silifke Caddesi üzerinde bulunan okulun lira olan kamulaştırma bedelinin lirasını deniz işler ile uğraşa Hadra lar vermişlerdir. Hakkı Akif Bey okulda uzun sür müdürlük yapmıştır. 150 Okul un çıkardığı dergiye göre ise okul 1874 yılında yaptırılmıştır te 2. kat eklenmiştir. Hanne Bedros (Butros) 1900 yılında okulu savaş zengini Dadasakiye satmıştır de Mersin Mutasarrıfı Fahrettin Bey, özel saymanlığa 6500 lira ayırmış, savaş zenginlerinden Hadra da 500 lira bağış yapmış, bu ev satın alınarak okul olarak hizmete girmiştir. Fransızlar çekilince okul, Melari Vatan Kız Okulu olmuştur te alt kattaki 144 Halk Katkıları, Okul Yapma Seferberliğinde Devlet-Millet Elele, Milli Eğitim Müdürlüğü Yayınları, 1997, s Yılmaz, a.g.e.,s Necati Bey İlk Öğretim Okulu Müdürlüğü 147 Yeni Mersin, 3 Şubat Tebliğler Dergisi, 5 Kasım 1945, sayı: 353, s Yılmaz, a.g.e., s Develi, a.g.e., s

67 küçük daların ara duvarları yıkılmış ve dalar genişletilmiştir Ekim 1927 yılında okulun adı Gazipaşa İlkokulu olarak değiştirilmiştir. 152 Daha sonra bahçenin ortasında bulunan yanık ev kaldırılarak bahçe genişletilmiştir yılarında bahçe duvarlarında onarım yapıldı. Yıpranmış bina 1960 yılında tamamen yıkılarak, batısında bulunan dükkanlar ve fırın istimlak edilerek okul bahçesi iyice genişletildi; okul duvarları yapıldı. Şimdiki okul binası 1961 yılında tamamlandı. Oklumuz bahçe duvarları ile birlikte e mal oldu. Bu, yen haliyle yıllarında tekrar eğitime açıldı yılında 263 öğrenci ve 5 öğretmen görev yapmaktadır te ise bu sayı öğrenci 402 ye, öğretmen ise 9 dur yılında okuldan 26 öğrenci mezun olmuş ve törenle diplomaları verilmiştir. Ayıca, okul 8 derslikli idi. Oku bahçesi müsait olduğu için, bahçe de değişik hayvanlar beslenmekteydi. 154 Okulun öğretmenler kütüphanesinde 420, öğrenci kütüphanesinde 325, sınıflarda 806 olmak üzere 1550 adet kitap vardı. Okul Himaye Heyeti nin bu okulda da mühim çalışmaları vardı ve 1945 yılına 70 fakir öğrenciye elbise, 30 öğrenciye ayakkabı, 60 öğrenciye de kitap yardımı yapmıştır. 155 (Resim 13) III. II.VI. Kurtuluş İlkokulu 1888 de Esat Hayık tarafından ev olarak yaptırılmıştır te kamulaştırılarak okul haine getirilmiştir. Sonra ise Çankaya İlkokulu olmuştur da Mersin in bütün kullarında okuya öğrenciler, dktor muayenesinden geçirilerek trahomlu olanlar ayrılmış ve bu okulda birlikte okumuşlardır. Bir yıl sonra is Küçük ilk mektebe nakledilmişlerdir. 157 Okulun öğrenci ve öğretmen sayıları ise, 1945 te 330 öğrenci, 6 öğretmen şeklindedir yılında okuldan 34 öğrenci mezun olmuştur. Törene, Mektupçu 151 Gazipaşa Eğitim Kültür Dergisi ve Okul Müdür Yardımcısı Ali Opçin İle 9 Mayıs 2007 tarihli görüşmeden. 152 Gündüz Artan, Mersin Tarihi Kronolojisi, Mersin, 2003, s Ali Opçin İle 9 Mayıs 2007 tarihli görüşmeden. 154 Yeni Mersin, 15 Haziran Yeni Mersin, a.g.e. 156 Yılmaz, a.g.e., s Develi, a.g.e., s

68 Şevket Eren, Belediye Başkanı, Ziraat Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, Orta ve Ticaret Okulları Müdürleri, öğretmenler ve veliler katılmıştır. 158 Dönemin gazete haberlerinden anladığımıza göre, okulun bir müzesi ve kütüphanesi de mevcuttur. Okulun Himaye Heyeti, 80 öğrenciye elbise yardımı yapmıştır. 159 Okul binası şu anda 4. Anadolu Lisesi olara hizmet vermektedir. III.II.VII. İnönü İlkokulu İnönü İlkokulu 1897 de kız okulu olarak inşa edilmiştir. Mahmudiye Mahallesinde bu okul, bir ara Kız Rüştiyesi olarak hizmet vermiş, sonradan ilkokul olmuştur. 160 Okulun öğrenci ve öğretmen sayılarına ilişkin ilk veriler, öğretim yılına aittir. 230 erkek, 124 kız olmak üzere 354 öğrenci; 1 bayan 2 erkek, toplam 3 öğretmen vazife yapmaktadır. 161 Okulun binası 1982 de yıktırarak erine Mehmet Fatih Deveci tarafından yeni bir okul binası yaptırılmış ve oklun adı Mehmet Fatih Deveci İlkokulu olarak değiştirilmiştir. Okul eğitim hayatına bu adla devam etmektedir. III.II.VIII. Cumhuriyet İlkokulu Şimdi, Özel İdare İşhanı nın bulunduğu yerdeki okul, Cumhuriyet ten önce Rum Ortodoks Erkek Okulu idi. Cumhuriyet ten sonra Mersin Ortaokulu olarak hizmet vermiş, daha sonra Çakmak Caddesi ne taşınmasından itibaren ilkokul haline dönüştürülmüştür. 162 İlkokul olarak kullanılmaya başlamasının tarihi dir.zamanla öğrenci ihtiyacını karşılamak amacı ile geniş bahçesine yılında yapılan yeni ilkokul 1958 yılında eğitim vermeye başlamıştır. Cumhuriyet ilkokulu ile Fatih İlkokulu beş sene aynı bahçede öğretime devam etmişlerdir Yeni Mersin, 15 Haziran a.g.e. 160 Develi, a.g.e. s yılda İçel, s Yılmaz, a.g.e., s Şinasi Develi, Eserleri ile Anıtlaşan Vali Tevfik Sırrı Gür, Akdeniz Belediyesi, 2004, s. 7 59

69 Bu okulun sahip olduğu Laboratuar malzemesi dolaysıyla diğer okullar, haftanın belirli günlerinde tatbiki dersleri buradaki Laboratuar da verirlerdi. Ortaokul halindeyken okulun müdürü Ramiz Bey di. 164 Okul 1935 yılında tamir edilmiştir. Okulun 1945 ılında 346 öğrencisi ve 7 öğretmeni vardır te okuldan 20 (6 kız, 14 erkek) öğrenci mezun olmuştur. Okul Kütüphanesi nde 402 kitap vardı. Sınıf kitaplıklarında da öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak kitaplar vardı ve yeni kitaplar da takip edilmekteydi. Okulun Himaye Heyeti, 54 öğrenciye elbise, 25 öğrenciye kundura, 78 öğrenciye de defter ve kalem yardımı yapmıştır. Okulun müzesine bulunan araçlar da tamir edilmiştir. 166 Yıl Mezun Tablo (14): arası Cumhuriyet İlköğretimi mezuniyet durumu 167 Yukarıdaki tablo okulun 1934 ile 1950 yılları arası mevcudunun pek de değişmediğini gösteriyor. Okulun, yine arşivinde yaptığımız çalışmada ilk öğretmenlerin de isimlerine ulaştık. Şöyle: Meveddet Türkan : 1928 Mehmet Celal Toroğlu : Bekir Soykan : Mevlüt Yılmaz : Mehmet Salih Timuçin : Okul, şimdi Pozcu semtinde eğitim ve öğretimine devam etmektedir.(resim 7-20) 164 Develi, Dünden Bugüne Mersin, s Yeni Mersin, 17 Haziran Yeni Mersin, a.g.e. 167 Cumhuriyet İlköğretim Okulu Arşivi, Diploma Kayıtları 168 a.g.e. 60

70 III.II.IX. Çankaya Mektebi Çankaya İlkokulu 1924 te açılmıştı te kurulup yılında lağvedilen Çankaya İlkokulu yılında yine Çankaya Mahallesi nde öğretime başlamıştır. İlk kuruluşu eski Namık Kemal okulu binasındadır. Daha sonra yılları arasında İleri İlkokulu taşınmıştır. Bu okuldan bina yetersizliği nedeniyle, eşyaları ve öğrencileri ile semt okullarına yerleştirilmiştir. 170 Zeytinli Bahçe Caddesinin Silifke Caddesine birleştiği yere yakın, şimdiki Bit Pazarı nın karşısında bunan bu okul, Mersin in Rum zenginlerinden Mavromati ye ait sonradan Milli Emlaka dönüştürülen binada tedrisat yapıyordu. O zaman okulu adı, Mavromation Partenagogion idi yılına kadar 5 sınıftan müteşekkildi. Bu tarihten sonra ise sadece 4. ve 5. sınıfların okumasına ayrılmış; alt sınıftaki öğrenciler diğer okullara ayrılmıştır. Okul Müdürü, Niyazi Arığ Bey di ve disipline fevkalade önem verirdi. Öğrenciler evlerine üst sınıftan bir öğrencinin gözetiminde giderdi. Çarşamba günleri Öğleden sonra, öğrencilere Laterna dan müzik dinletilirdi. Öğe yemeğine eve gitmeyen öğrenciler getirdikleri yemekleri öğretmen nezaretende yiyebiliyorlardı. 171 Okula talep çoktu, ancak okul bunlara tam olarak cevap veremiyordu. 172 Okulun 1939 yılında 93 erkek, 181 kız öğrencisi; 5 de öğretmeni vardı te ise 407 öğrenci, 11 öğretmen vardır yılında okuldan 23 kız, 29erkek olmak üzere 52 öğrenci mezun olmuştur. Diploma törenine Mektupçu Şevket Eren, Milli Eğitim Müdürü Şefik Ergündüz, okulun Himaye Heyeti, orta öğrenim okulların Müdürleri, Belediye Başkanı Fuad Morel ve öğrenci velileri katılmıştır. Okulda 2 kütüphane vardı ve birinde 350, diğerinde 550 olmak üzere 900 kitap bulunuyordu. Oklun ayrıca müzesi de vardı. Okulun Himaye Heyeti, yılında 100 çocuğun giyim, kitap ve kırtasiye ihtiyaçlarını karşılamıştı. Okuldaki kimsesiz çocuklara giyim yardımı da yapılmıştı. 175 (Resim 21) 169 Okul Müdürlüğü, Çankaya İlk okulu Bülteni 170 a.g.e. 171 Develi, a.g.e., s Yeni Mersin, 18 Teşrinievvel Yılda İçel, s Yeni Mersin, 19 Haziran Yeni Mersin, 19 Haziran

71 III.II.X. Yanık Mektep Mersin in kurtuluşundan sonra işgalde Fransızlar tarafından kapatılan Mersin İdadisi nin tekrar açılması, fakat u defa ticari bilgi ağırlıklı olarak öğretim yapması düşünülmüştü. Okul, bugünkü, Özgür Çocuk Parkı nın olduğu mekândaki bina da öğretime başlamıştır. 176 Okul, Rüştiyelerin Meşrutiyet ten itibaren kaldırılması üzerine İdadi olarak 1919 yılına kadar öğretim yapmıştır. Sultanilerde orta tedrisat- lise düzeyinde okullar idi. Adana da Sultani mevcut olduğu halde, Mersin de bu düzeye yakın sadece bu okul vardı. Genelin aksine bu okulda hazırlık sınıfı bulunuyordu. Okul, ders programı yönünden bugünkü okullarla mukayese edilmeyecek kadar zengindi. Okutulan dersler; Türkçe, İma, Tahrir- Kompozisyon, Cebir-Hendese, Tarih, Coğrafya, Hıfzısıhha, Fansızca, Arapça, Din Bilgisi, İlmihal, Tevhit, Ticari Muhasebe, Malumatı Ticariye, Emteayı Ticariye, Muhaberat Ticariye, Malumatı Hukukiye, Teknoloji, Resim, Hendesi Resim, Terbiye-i Bedeniye, Müzik. Okul açıldığında, Müdürü Ferruh Şevket Bey dir. Diğer öğretmenlerden bir kısmı: Matematik: Agâh Bey Tarih-Coğrafya: Fehmi Bey Fransızca :Seman Efendi Emteayı Ticari: Mazhar Hasan Bey Hıfzısıhha: Dr. Hıfzı Muhtar Hukuk, Türkçe: Reşit Galip Muhasebe: Din Dersi: Rasim Bey Hadımlı Ahmet Efene Türkçe-Yazı: Süleyman Vahit Bey Muhasip: Emin Efendi 177 Okul 3 katlı idi ve Sursok lara aitti. Bir ara okul yanmış, yandıktan sonra, okul, eğitimine şimdiki Latin Kilisesi yanında, sonradan Fransız Konsolosuğu olan binada ve daha sonra da Ziya Paşa Gazinosunun üst katındaki binada devam etmiştir yılında 176 Yılmaz,a.g.e., s Develi, a.g.e., s

72 Harf İnkılâbından sonra Mersin Orta Mektebi ile şimdiki Özel İdare İş Hanının bulunduğu ve daha önce Cumhuriyet İlkokulu olan binaya geçmiştir. Bundan sonra İlkokula dönüştürülmüştür. Okulun öğrenci mevcutları ise bu döneme kadar şık şekildedir: : : : III.II.XI. Tarsus Türkocağı İlkokulu Tarsus un en eski ilkokuludur da mektebi İptida Umumi adı ile 1910 da ilkokul olarak eğitime başlamıştır. Cumhuriyet yıllarında Türk ocağı Mektebi adı ile şimdi yıkılmış olan eski binasında öğretime devam etmiştir ılında, kul binasında yarılma ve çatlama olduğu için eğitim Barbaros Ortaokuluna taşınmıştır de eski bina yıkılarak yerine bugünü bina yapılmıştır.1967 yılında da bu yeni bina taşınmıştır. 179 Okul şimdi, Kerim Çelik taş Türk ocağı İlköğretim Okulu olarak eğitim-öğretime devam etmektedir. 178 Develi, a.g.e., s Yılmaz, a.g.e., s

73 IV. BÖLÜM: ORTA ÖĞRENİM Mersin, ortaöğretimin Cumhuriyet öncesi dönemde gelişmeye başladığı bir ildir. Çağdaş denebilecek ilk orta öğrenim kurumu, 1892 yılında kurulan Mersin Rüştiye Mektebi dir. Bu okulda klasik Arapça, Farsça eğitimi dışında tarih, coğrafya, matematik ve Fransızca da okutulmaktaydı. İlde, 1885 den beri eğitim vere bir de yabancı kolej vardı: Tarsus Amerikan Koleji. Diğer illere göre erken ortaokul açmış Mersin de liseler için aynı şeyi söyleyemeyiz. İlin ilk lisesi olan Tevfik Sırrı Gür ün yapımına 1944 te başlanmıştır. Bu zamana kadar Mersinli gençler, lise öğrenimi için, her gün68 km. uzaklıkta olan Adana ya gidip gelmek zorundaydılar. 19. yüzyılın sonlarına doğru kurulmaya başlanan ortaokullarda Cumhuriyet i ilk yıllarında görece yavaş bir gelişme olmuştur. 180 Bundan sonra ise istatistik olarak gelişme şu şekilde olmuştur Okul Erkek Öğrenci Kız Toplam Öğretmen Tablo (15): Mersin de Ortaokul, Öğrenci ve Öğretme Sayıları IV.I. Mersin Ortaokulu ders yılbaşında bugünkü Kaya tepe Okulu nun bulunduğu maarife ait binadaki rüştiye, beş senelik idadiye ve o zamandan 1 2 Teşrin 1919 kapanma tarihine kadar vazifesini yapmakta devam etmiştir tarihinde Mersin i işgal eden Fransız kuvvetleri kumandanı tarafından Müdür Nazmi Efendi ye okulu derhal kapatması ve kendisinin de 24 saat süresinde şehri terk 180 Yurt Ansiklopedisi, s

74 etmesi tebliğ olunmuştur. 181 Bu suretle beş senelik Mersin İdadisinin kapıları mecburen kapanmıştır. Milli Mücadele de kazanılan büyük zaferle Mersin İdadisi nin de tekrar açılmasının önünde herhangi bir engel kalmamıştır. Bu arada programlara mesleki ve ticari dersler de ilave edilerek, 1922 yılında Mersin Ticaret İdadisi adıyla yeniden açılmıştır yılı başında ticaret idadinse ait hususi teşkilat kaldırılarak ortaokula çevrilmiştir. Ortaokulun bugünkü binası, Hacı Kozma adındaki bir şahıstan kalma olup 1931 tarihinde okula verilmiştir. Binada zaman zaman ve bilhassa 1933 yılında ciddi değişiklikler yapılmıştır. 182 Yıl Öğrenci Tablo (16): Okulun, dönemi öğrenci mevcudu Develi, a.g.e., s Yücel, a.g.e., s Develi, a.g.e., s

75 Ortaokulda okuyan öğrenci sayısının devamlı artışına bağlı olarak binada derslik sıkıntısı oluşmaya başlamıştır.1935 te ortaokulun birinci sınıfına iki, üçüncü sınıfına da bir şube ilave ederek gelen bütün öğrencilerin okula alınması sağlanmıştır yılında orta öğretim kurumlarındaki öğrenci sayısı i bulunca bina ve öğretici yetersizliğinden dolayı, Türkiye de bazı lise ve ortaokullarda ikili öğretim uygulamasına geçiliştir. Bundan Mersin Ortaokulu da nasibini almış ve ikili öğretime geçmiştir da öğrenci sayısının devamlı artışı üzerine kız öğrenciler için Necati Bey İlkokulu içerisinde 5 şube açılıştır. 185 Okulun en büyük problemlerinde birisi de binasının aslında ev olarak inşa edilmiş edilmesiydi. Okul, 1933 te istimlak edilen iki arsa e bahçesi ile genişletilmiştir da okulun ir laboratuarı, bir kütüphanesi ve 7 dersliği vardı. 22 öğretmen okulda vazifeliydi. Kütüphane de kitap bulunuyordu. Okulun 60 kişilik korosunun olması, sosyal faaliyetlerin olduğunu göstermektedir. 186 İçel Rehberi ne göre 1942 de okulun kadrosunda Müdür Ferit Kuran, Müdür Yardımcısı Sait Aksal, Türkçe Öğretmenleri Asım Argelen; Rahmi Öztop; Samime Altay; Burhanettin Altay, Tarih ve Coğrafya Öğretmenleri Sami Onur; Muammer Gökarıksel; Muhiddin Demiray; Arif Bilge Matematik Öğretmenleri Tahsin Kut; Zübeyde Oruç; Seyit Turgay; Yusuf Yönoğlu, Tabiiye Öğretmenleri Kasım Gömeçil; Durmuş Özbek, Fransızca Öğretmenleri Kemal Özbek; Ulviye İsran; Zeynep Odabaşı, Resim Öğretmeni Vasık Ünal, Jimnastik Öğretmeni Hüsnü Kutluğ, Musiki Öretmeni Hikmet Hazar, İngilizce Öğretmeni Hatice Güllü, kul Doktoru Nurettin Saydam, Askerlik Öğretmeni Nafiz Göğen, İdare Memuru Muhtar Pamay vardı. 187 Okulda ara sıra olumsuz hadiseler de olmuyor değildi de Ortaokula, Maraş Öğretmen Okulundan bir Müdür atamıştı. Set tutumları ile okulda gerginlik oluşturmuştu. Ve bir gün, derslerinde başarılı olamayıp okulu bitiremeyen Muhittin isimli öğrenci tarafından vurularak öldürüldü. 7 Ekim 1937 Perşembe günü öğleden sonra Asım Hoca nın Türkçe Dersini verdiği 3/B sınıfına Ejder Bey ve arkasında eli tabancalı Muhittin girdi v mermilerin üzerine boşaltılası ile orada can verdi. Yaşı küçük olduğu için idam kararı, müebbet hapse çevrildi. Ertesi gün de buna benzer bir olay, Tarsus Amerikan Koleji 184 Yeni Mersin, 29 Eylül Yeni Mersin, 30 Ağustos Yeni Mersin, 4 Haziran Fuat Akbaş-Sait Uğur, İçel Rehberi, 1944, s

76 Müdürü ne yapıldı, fakat müdür yara almadan kurtuldu. Vurmak isten öğrenci ise intihar etti. 188 (Resim 16) Okul Adı Sınıflar Ders Alan Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı E K Toplam E K Toplam Mersin Ortaokulu Toplam Tablo (17): Öğretim Yılında Mersin Ortaokulu 189 Okulun eski binası olan Mersin Tevfik Sırrı Gür Lisesi nde en eskiye dair diploma defterlerinde okulun eğitim döneminde 79, de 39, eğitim yılında ise 62 mezun verdiğine ulaştık. 190 Yıllar arasındaki mühim farkın oluşmasında okulun ara sıra açtığı dışarıdan bitirme yoluyla verdiği diplomaların etkisi büyüktür öğretim yılında eski Erkek Sanat Enstitüsü binasında öğretimine devam etmektedir. 8 şubesi, 326 öğrencisi ile 12 öğretmeni vardır. 191 Okulun şimdiye kadar olduğu binalar: 1- Mersin İdadisi: eski rüştiye, şimdiki Kaya tepe ilkokulu 2- Mersin İdadisi: Ziya paşa Oteli 3- Mersin İdadisi: Fransız kilssine ait mektep 4- Mersin Ticaret İdadi: Mavromati ailesine ait ev 5- Mersin Ortaokulu: Madam Füliye evi 6- Mersin Ortaokulu: Manolyan Ei 7- Mersin Ortaokulu: Hacı Kozma ya ait ev (kısmen) 188 Develi, a.g.e., s Durmuş Aslan, Tevfik Sırrı Gür ve İçel Valiliği, Mersin Ünv., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tez, s Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi Arşivi 191 Yılmaz, a.g.e., s

77 8- Mersin Ortaokulu: Şimdiki Cumhuriyet İlkokulu 9- Mersin Ortaokulu: Hacı Kozma ya ait bina (tamamen) 192 IV.II. Silifke Ortaokulu Cezayir Bahri Sefit Valisi Abidin Paşa tarafından 1884 yılında yaptırılmış, ancak 5 sene sonra varisleri tarafından hazineye bağışlanıştır senesinden, senesine kadar olan dönemde idadi halinde, sonra da ortaokul düzeyinde ders vermiştir senesinde kız öğrenci de alınıp karma ortaokul haline getirilmiştir. 193 Okul Adı Sınıflar Ders Alan Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı E K Toplam E K Toplam Silifke Ortaokulu Toplam Tablo (18): Öğretim yılında Silifke Ortaokulu 194 IV.III. Tarsus Ortaokulu Ortaokul 1924 yılının Eylülünde açılmıştır. İlk ve ortaokul birlikteydi. Her iki kısımda da birinci ve ikinci sınıflar teşekkül etti te üçüncü sınıf da eklendi da ortaokul ilk mezununu verdi. İlkokul bölümü de kaldırıldı. Bu şekilde 131 yılına kadar devam etti de birinci ve ikinci kısımlara birer şube eklendi. Bugün yine ortaokul olarak hizmet vermeye devam etmektedir Yücel, a.g.e., s Yücel, a.g.e., s Arslan, a.g.e., s Yücel, a.g.e., s

78 Okul Adı Sınıflar Ders Alan Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı E K Toplam E K Toplam Tarsus Ortaokulu Toplam Tablo (19): Öğretim Yılında Tarsus Ortaokulu 196 IV.IV. Mersin de İlk Lise: Tevfik Sırrı Gür Bu okul açılana kadar Mersinliler lisede yoksundu. Sadece bir süre eğitim vermiş bir ticaret okulu vardı. Ortaokulu bitiren öğrencilerin ise öğrenimini yapma isteği İçel de önemli bir sorun olarak yıllarca sürmüştü. Mersin i ve Tarsus un gençleri yıllarca lise öğrenimi için Adana ya gelip gelmişlerdi. Bu şekilde okumanın dayanılmaz ağır yükü önemsenmese bile eğitsel yönden derin bir yara alıyordu. 197 Adana da Kız Lisesi, Erkek Lisesi, Öğretmen Okulu, Ziraat Okulu açılmış, ancak bunlardan birinin Mersin e açılması düşünülmemişti. Tevfik sırrı Gür ün gayreti ile kendi adını taşıyan lise açılmamış olsaydı, belki daha uzun süre Mersin liseye hasret çekecekti. Atatürk ün Mersin e 3. gelişinde kendisine Mersin Ziraat Odası tarafından verilen ziyafette, Mersin in diğer ihtiyaçları yanında lise açılması isteği de iletilmiş, Atatürk te durumu Maarif Vekaleti ne bildirerek bir çözüme gidileceğini belirtmiştir. Böylelikle, Mersin de, Tarsus ta ve Silifke de ortaokul okuyan gençler liseye de devam etme şansı bulacaklardı. 198 Lisenin açılması adına Mersinliler ellerinden geleni yapmaya gayret etmişlerdir te Mersin den Vali, CHF. Başkanı, ve Belediye Başkanından oluşan bir heyet 196 Arslan, a.g.e., s Yılmaz, a.g.e., s Develi, a.g.e., s. 139; Adana da okumak oldukça zordu. Ev tutma imkanı olmamış ise, aylık bedeli 300 kuruş olan bir paso alınıyordu. Mersin den 5.20 de hareket eden tren Tarsus ve diğer istasyonlardan binen talebeleri alıp toplar ve böylece ortalama bir vagon dolardı. Şakir Paşa İstasyonu, İstiklal Mahallesi nde bulunan Erkek Lisesi ne daha yakın olduğu için buradan inilerek, yaya liseye gidilirdi. O tarihte hava meydanı olmadığı için onun civarı gidiş yolu idi.ikindi üzeri da kalkan trenle Mersin e dönülürdü. Tren Mersin e saat ye doğru gelirdi. 69

79 Ankara ya giderek, bu yöndeki taleplerini iletmişlerdir. Buna cevap olarak Maarif Vekaleti, bir bina bulunduğu takdirde diğer ihtiyaçlar noktasında yardımcı olacağını belirtmiştir. Ancak bu yıllarda kayda değer herhangi bir gelişme olmamıştır. 199 Cumhuriyet Halk Partisinin vilayet içindeki tüm kongrelerinde yurttaş daima lise ihtiyacından dert döktü ve lise açılmasını istedi. Bu istekler de merkeze bildirildi, zamanı gelmemiş olmalı ki, gerçekleşmedi. Memleketin aydınları Mersin de yayınlanan gazetelerle zaman zaman lise ihtiyacından bahsettiler, mahalli halkın yardımıyla lise binasının yaptırabileceği üzerinde durup, çözüm aradılar. Sonra 2. Dünya Savaşı başladı. Memlekette iktisadi birlik olan İthalat ve İhracat Birliği Mersin de oluşturuldu. Buradaki tüccarlar karlarının belli bir miktarını birlik hesabına terk etmeyi kararlaştırdılar. Bu karardan kısa bir zaman sonra haylice para birikti. Biriken bu liranın Mersin de öteden beri yaptırılması düşünülen ve kültür alanında hakikaten büyük bir ihtiyaç olan Lise binasına sarf edilmesini, daha önceden bu parayı Birliğe bırakan hamiyeti tüccarlarımız tekrar karar altına aldılar. 200 Mersin de Belediye Başkanı ve hayırsever yurttaşlar Lise Yapma Komitesi ni kurdular. Fikri Mutlu, Yusuf Kılınç, Enver Germen ve Fuad Morel in hizmetleri şükranla anılacaktır. Lise yaptırma Komitesi, İthalatçılar Birliği nin Mersin de tüccarlardan topladığı lira ile e başlayacağı sıra yeni atanan Vali Tevfik Sırrı Gür, bu girişimi benimseyerek Mersin de Türk Maarif Cemiyetinin açmasını sağlar. 201 Maarif Cemiyeti, işte bu Mersin in en önemli problemini halletmek için, hemen gelir arama işine koyulmuştur. İthalat ve İhracat Birliği lise için lira yardım yapma sözü vermiştir. Bu sözü verirken, paranın lise binasının yapımında kullanılmasını şart koşmuştur. Bu arada Mersin Belediyesi de uygun bir yer bulunduğu takdirde bunun arsa olarak verileceğini belirtmiştir. 202 Arsa, istimlak, plan ve proje işleri hızlı bir şekilde tamamlanarak, 1944 te inşaata başlanmıştır. Vali Tevfik Sırrı Gür, liralık yardımda bulunan vatandaşların adının dersliklere verilmesi fikrini ileri sürmüştür. Liseyi ziyaret edenler sınıfların çoğunun üstünde hayırsever Mersinlilerin adını göreceklerdir. Bunların asında eski Başbakanlardan Şükrü Saracoğlu da vardır. 203 Yani 1944 senesi genel olaak lise binasının plan ve 199 Yeni Mersin, 10 ocak Mersin Lisesinin Yaptırılma Tarihçesi, Türk Maarif Cemiyeti, Yeni Mersin Basımevi, Mersin, 1946, s Yılmaz, a.g.e., s Yeni Mersin, 3 Ekim Yılmaz, a.g.e., s.36 70

80 projesinin hazırlanması ve bina yapımına hazırlıkla geçti. Bayındırlık Bakanlığı buraya özel olarak mimar, mühendis gönderdi. Deprem talimatnamesine uygun bir proje hazırlatıldı. Lise için şantiye bina yaptırıldı. İnşaat için 50 metre mikâp kereste ve 50 ton çimento satın alındı. 204 Temelin atılması ve hılı bir şekilde lise yapımını sürmesi milleti sevince gark etmiştir. 38 derslik ve idare odalarından oluşan binanın temel, su basmanı, 26 dersliği ile idare odalarından oluşan 6 parçası tavan ve tabi ki döneme eksikleri ile 8 ayda tamamlanmıştır. 205 Okul, eğitim-öğretim yılında ve 162 öğrenci ile maarif hayatına başlamıştır. İlk asil Müdürü, Orhan Dengiz dir. Okulun Lise 2 ve 3 öğrencileri de vardı ve bunlar dışarıdan geçiş yapanlardı. Okuldan 29 öğrenci diploma almıştır. 206 Okulun arşivinde yaptığımız çalışmada da Mersin Lisesi ile ilgili ilk diploma kayıtlarını görebildik. Buna göre Mersin Lisesi nde yılında 114 öğrenci diploma almış öğretim döneminde 98 öğrencinin diploma aldığını görüyoruz ders yılında mevcut ihtiyaca yetmediğinden Maarif Vekaleti tarafından 13 oda, iki büyük salonla diğer bir kısım müştemilat binaya ilave edilmiştir. 208 Aynı sene yine Maarif Vekaleti nin yardımıyla 17 odanın tavanı yapılmıştır. Ayrıca Vali Cavit Okyayuz, Mersin Belediyesi ve hamiyetli Mersinlilerle Hulusi Açıkalın bakanlığında Halim Baylan, Fethi Hallaç, Turgut Burgaç, Nimet Tufan, Hüseyin Erkal, Zekeriya Ergenç ten müteşekkil Lise Koruma ve Kalkındırma Derneği nin himmetleriyle 150 yataklı pansiyonla 14 dükkanı ihtiva eden bir bina daha kazanmıştır. Yine aynı yıl içerisinde Mersin Belediye Meclisi okulun bitişiğindeki 17 dükkanı olduğu gibi Mersin Lisesi Kalkındırma ve Koruma Derneği ne hibe etmiştir. 209 Okuldan mezun olan ünlüler de ayrıca dikkate değer ir konu. Özdemir İnce, Ali Püsküllüoğlu gibi yazarlar; Atıf Yılmaz, Çetin Tekindor, İsmet Barlas gibi sanatçılar; Ahmet Mete Işıkara, Oya Araslı, Doğan Tuna gibi Öğretim Görevlileri; Halil Cin, Rüştü 204 Mersin Lisesinin Yaptırılma Tarihçesi, a.g.e., s Yeni Mersin, 29 Ekim Okul Müdürü ile yapılan Mülakattan, 11 Mayıs Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi Arşivi 208 Yılmaz, a.g.e., s Tevfik Sırrı Gür Lisesi Müdürlüğü ile mülakattan, 16 Mayıs

81 Kazım Yücelen gibi politikacılar; Gazanfer Uğural, Yücel Çelik gibi işadamları bunlardan bazılarıdır. 210 (Resim 23) Lisenin u ana kadar mezunu olduğu belirtiliyor. 211 Okul, bugünde eğitimöğretim faaliyetlerine devam etmektedir. (Resim 14) Sonraki yıllardaki muazzam gelişmeyi görmek için aşağıdaki tabloya bakalım: Okul Erkek Öğrenci Kız Toplam Öğretmen Tablo (20): Mersin de Lise, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları Ekin Dergisi, Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi yayın organı, Sayı: 8, s Tevfik Sırrı Gür Lisesi Müdürlüğü ile mülakattan, 16 Mayıs Yurt Ansiklpedisi, s

82 V. BÖLÜM: MERSİN DE YABANCI OKULLAR V.I. Yabancı Okulların Misyonu ve Gelişimi 16. yüzyılda açılmaya başlayan yabancı okullar uzun süre varlıklarını korumuşlar, çoğu zamanda da faaliyetleri ile tepki çekmişlerdir. Yalnız Türk çocukları için değil, azınlık çocukları için bile sakıncalı oldukları ifade elden bu okullar, çok defa Osmanlı Devleti nin iznini bile beklemeden açılmışlardır ve Osmanlı Devleti buraları uzun süre denetleyememiştir. Çoğunluğu dini amaçlı dernekler tarafından açılan bu okullar savaş yıllarında daha da sıkıntı oluşmuyorlardı. 213 Osmanlı ülkesinden çıkar elde etmek isteyen Yabancı Devletler, azınlıkların haklarını korumak bahanesi ile onları kendirline ısındırıyor, bu yola maddi manevi hiçbir destekten kaçınmıyorlardı. 214 Birinci Dünya Savaşı ndan yenik ve yorgun olacak çıkan Osmanlı Devleti Milli Mücadele adlı verdiğimiz yeni bir savaşa girmiştir. Ama artık devlet var ola ve yok olma mücadelesinden alığı tecrübe ile eski şartların yaşanmaması için tedbirler almıştır. Yabancı okullarda çalışanlar işgal kuvvetlerine her türlü yardımı yapmışlar, ellerindeki müesseseleri işgal kuvvetlerinin ellerine vermişlerdir. Merzifon Amerikan Koleji b duruma bir örnektir. Bütün Rumların Yunanlık amal-i milliyetsiyle her tarafta şımardığı gibi Ehhniki Hitario Cemiyeti propagandacıları ve Merzifon Amerikan Koleji tarafından manen yetiştirilen ve maddeten takviye ve teşçi edilen, bu havalideki Rum Kütlesi de müstakil bir Pontus Hükümeti teşkil etmek emeline düştü. (Nutuk) Böyle düşüncelerin olması bu okullar hakkındaki şüpheleri artırmıştır senesinde Bursa Amerikan Kız Okulu ndaki üç kız öğrencini Hıristiyan olması yabancı okullar hakkındaki şüpheleri daha da artırmıştır. 215 Yabancı okullar içinde en yaygın olanı Amerikan okullarının gelişimi Protestan cemaatinin oluşumu ile paralellik arz eder. Bu okulların gelişiminin Ortadoğu da Amerika nın ticaretinin gelişmesi ile ilgisi olduğu kadar misyonerler eliyle örgütlenmesi yönüyle dini boyut da göz ardı edilemez bir gerçektir. Bu okulların kurulmasında Amerikan misyonerlerinin büyük katkısı olmuştur, hocaları da Amerika dan getirilmektedir. İlkokullar ile kolejlerin durumu biraz farklıdır. Kolejlerin yöneticileri 213 Ayla Oktay, Osmanlı Devleti nde Eğitim ve Öğretimin Tarihi Gelişimi, Belgelere Türk Tarihi Dergisi, Ekim 2003, Sayı 81, s Belleten, Sayı 203, s Süleyman Büyükkarcı, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti nde Yabacı Okullar, Selçuk Ünv. Eğitim Fak., Konya, 1996, s

83 Amerikan misyonerlerdir. Ders kitapları İngilizce ve yoğun şekilde İngilizce eğitimi vardır. Masraflar misyon kuruluşlar tarafından karşılanır. Aslında bunlara Amerikan misyoner okulları da denebilir yılında Amerikalıların 465 misyoner okulu ve bu okula da örencisi vardı. 217 Okullar misyonerlik yönüyle oldukça fazla şüphelere sebep olmuştur. misyonerlere gayelerinde yardımcı olabilecek en elverişi yer okullardı. Hem halkla kaynaşabilmek, hem de onları kendi dini ekollerine uyandırabilmek için okul şarttı. Misyoner okullarının ya da misyonerlerin etki ettiği ve yarım ettiği okulların en önemlileri Amerika misyoner teşkilatına ait olanlarıydı. 218 Birleşmiş kiliseler ve dünya misyonerlerinin İstanbul daki merkezi olan Bible House (İncil Evi) vasıtasıyla yayınlanan broşürde: Kırk senedi misyon üyeler, bilhassa Türkiye deki Hıristiyanlığı sistematik bir şekilde aşılamaya muvaffak olmuşlardır. Bu gaye için grup haline çalışan öğretmen, doktor, hastabakıcı ve sair misyonerler dünya kiliselerinden devamlı maddi yardım görmekte ve maksatlarına erişmek için he türlü yola başvurmaktadır denilerek misyonerlerin faaliyetleri çok çık bir şekilde ortaya konulmaktadır. Yani, bakıldığı zaman görünen şudur ki, 19. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Osmanlı ülkesine gelmeye başlayan Amerikalı misyonerler Protestanlığı aymada araç olarak gördükleri eğitim ve öğretim kurumları okulları açmışlardır. Amaç, hem Hıristiyanlığı yaymak hem de başta Ermeni ve Rum gibi azınlıkları etkileyerek onları Osmanlı dan koparmak ve ülkelerinin siyasi Emelleri için kullanmaktı. 219 Amerikalıların Osmanlı Devleti ne ilgi göstermesinin üç mühim sebebi vardı: Ekonomik durum ve imkânlar, Politik ve stratejik konum, Misyonerler ve onlar tarafından kulan eğitim ve hayır kurumlarının varlığı. Osmanlı Devleti nde kalıcı Amerikan bağı misyonerlerce kurulup işletilen eğitim ve hayır kuruluşlarının faaliyetlerinin sonucunda oluşmuştur. Amerikan misyonerlerinin sahip oldukları mülk varlığının 1879 da 100 milyon Amerikan doları olduğu tahmin 216 Tekeli, İlkin, a.g.e., s Belleten, Sayı: 203, s İlknur Polat Haydaroğlu, Osmanlı İmparatorluğu nda Yabancı Okullar, Ocak Yay., Ankara,1993, s Ayten Sezer, Atatürk Döneminde Yabancı okullar, T.T.K., Ankara, 1999, s

84 edilmektedir lere gelindiğinde Osmanlı ülkesinde 1000 den fazla Amerikan misyonerinin değişik kisveler altıda çalıştığı bilinmektedir. İlk Amerikan misyonu 1820 tarihinde İzmir de Amerika Misyonlar Yönetim Kurulu nun Yabancı Misyonlar Bölümü misyonerlerince kurulmuştur. Ancak Osmanlı Döleti nde kurulan ilk kalıcı misyon 1831 de Wlliam Goodel tarafından kurulmuş olanıdır. 220 Haydar oğlu, yaptığı çalışmada Amerikalıların okullarda 3 şeye önem verdiğini belirtiyor: 1- Eğitim: Modern eğitim için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamışlar, hatta diğer devletlere örnek olmuşlardır. Bu yönleri ile Türk eğitim kurumlarına da olumlu manada tesir ettikleri söylenebilir. 2- Siyasi Faaliyetler: Azınlıkları desteklemişler, hatta azınlık sorunlarının çıkmasında çok etkili olmuşlardır. 3- Dine ve mezhebe din kardeşi kazandırma girişimleri: bu düşünce okulların başlangıcında ve Osmanlı nın çöküşünde başlıca etken olmuştur. Normal ve huzurlu bir şekilde Osmanlı vatandaşlıklarını sürdüren azınlık milletler, özellikle yabancı okullardan alıkları tesirlerle Osmanlı ya karşı oyla başladılar. 221 Osmanlılar ise yabancı misyonerlerin faaliyetlerine neredeyse hiç müdahale etmemişler, bunlara bile müsamaha gösterişlerdir. Bundan d iyice güç alan misyonerler Osmanlı topraklarını sömürge haline getirecek fikri yapıyı bilhassa okullar vasıtasıyla gerçekleştirmişlerdir. En önemli yoğunlaşma sahalarından birisi de azınlıklardı. İstanbul da 1863 te kurulan Robert Koleji ile Beyrut ta bulunan Amerikan Protestan Koleji nin Osmanlı tarihinde oynadıkları rol hemen aynıdır. Robert Koleji Bulgar komitacılarca lider yetiştirirken, Beyrut Koleji de Arap milliyetçiliği fikrini geliştiren kimseleri yetiştirmiştir. Misyoner okulları Batılı emperyalistlerin Emellerini gerçekleştirme yolunda kullandıkları en güçlü silah olmuş ve bu okullar Osmanlı Devleti ni yıkmak yolunda n verimli şekilde kullanılmışlardır. Bu devletle köylere yayılan okulları ile bu 220 M. Hidayet Vahapoğlu, Osmanlı dan Günümüze Azınlık ve Yabancı Okulları, Boğaziçi Yay., Ankara, 1989, s Haydaroğlu, a.g.e., s

85 bölgelerde nüfuz sahibi oldukları gibi bu okullarda verilen Türk düşmanlığı fikri ile bölücülük körüklemiştir. 222 Osmanlı, 1895 lerde Yabancı okulların imkânlarını kısıtlama yoluna gidiyor, Avrupalı Devletler, Osmanlı yı sert ir dille uyarıyor ve hatta savaşla tehdit ediyorlardı. 223 Amerikan misyonerlerinin çabalar sonucunda ortaya çıkan en önemli olgu Ermeniler arasında Türk düşmanlığı yatmaktı da Baston da kutulan Amerikan Board Misyoner teşkilatı 1821 de ilk misyonerlerini göndermeye başladı. O zamana kaar Osmanlı Hıristiyanlarından Bulgarlarla Ermeniler arasında Osmanlı dan kopmak, bağımsız olmak fikri henüz uyanmamıştı. Öyleyse uyandırmak gerekiyordu ve bu bilinçlendirme ile onları Osmanlı Devleti nden koparak lazımdı. İşte bu düşünceyle Osmanlı topraklarına gelen Amerikalı misyonerler 1830 larda İstanbul merkez olmak üzere 4 ayrı çalışma bölgesi belirlediler. 224 Yabancı devletlerin Osmanlı Devleti paralanırken ön plana aldıkları konu, azınlıkla her bakımda destek olmak ve bu yolla Osmanlı toplumu ve yönetimi üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkin olmaktı. Bunu yolu da Osmanlı tebaasını oluşturan çeşitli millet v toplulukları kendi tarafına çekmekten geçiyordu. Gayr-ı Müslim topluluklara yaklaşmayı sağlayan okullardı. Onlara yapılan yardımlardan en etkili ve uzun süreli olanı da okullar konusunda olmuştur. Okullar, genç beyinlerin beğenisini v sempatisini, hatta bağılığını kazanmada her yöntemden her çabadan daha etkili oldu. Çünkü tüm kaynakların seferber edildiği bir alanın istenen sonucu en kısa zamanda ve istenen şekilde vereceği açıktı. Azınlıklara yapılan bu teşvik ve tahrikler iki yönde gerçekleştirildi. Öğrenciler ve aileleri, öğretmenlerin desteği, gazete, dergi, kitap ve broşür gibi malzemelerin yardımı ve ders programları yoluyla, milli tarihleri anlatılarak dilleri öğretilerek, maddi olanaklar sağlanarak etki altın alınmıştır. 225 Okulları nasıl bir hayat tarzı sunduğun dair, Konsolos David J, Hill şunları söylemektedir: Şu anda Amerika dan ülkeye getirile en öneli şey kolejin bütün sınıflarından Amerikan ticari yaşantısı, konfor ve servet hakkında bilgi verilmiş olmasıdır. Daha 222 Vahapoğlu, a.g.e., s Türkiye de Misyonerlik Faaliyetleri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1996,s Haydaroğlu, a.g.e., s Haydaroğlu, a.g.e., s

86 önemlisi Amerikanvari yaşama idelini, iş ahlakını, zaman kavramını ve benzeri bütün konularda modern bilimdeki gelişmeleri, Asya nın bu doğal bahçesine ekmektir. Bu kolej Amerikan düşünce metotlarını ve hayat kazanma biçimini geniş ölçüde bütün sınıflarda canlandırıp öğretmektir. 226 Yabancı okulların siyasi faaliyetleri doğrulusunda günümüzde de huzursuzluğu hissedilen Kürtleri etkileme çabaları b okulların Zaralı çalışmalarına bir örnektir. Yabancı okulların milliyetçilik fikirlerinin de yardımıyla bir ok gruba destek olarak, onları Osmanlı Devleti nden ayırmak yanında, günümüzde de devam eden büyük sorunlar oluşturmuşlardır. 227 Yabancı okullar konusunda vardığımız sonucu iki ana madde de verecek olursak; 1- Okul sayılarındaki özellikler; yayılma hızını ve belli amaçlarla çoğaldıklarını, yayıldıkları bölgeleri göstermesi bakımından önemlidir. Yabancı okullar İstanbul, Filistin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi belli başlı yerlerde toplanmışlardır. 2- Bu okullar yeni sorunlar yaratmışlardır. Bugün için Arap sorunu, bir Kürt, Ermeni, Filistin sorunu bir ölçüde bu okullar arcılığı ile ortaya çıkmış, günümüze kadar süre gelmiştir. Halen de çözüme ulaşmamış u konulara olan yabancı okulların etkisi, belgelerle anlaşılmaktadır. 228 Olumlu yanlarından bahsedecek olursak, bu kurumlar pozitif bilimlerde yeterli donanıma sahip olup, ülkelerindeki programları uyguluyorlardı. Bu yönleriyle e Cumhuriyet dönemi eğitim politikasına katkı sağlamaktaydılar. Hatta Cumhuriyet yöneticilerinin bu okullardaki eğitime paralel programları oluşturmak ve yabancı dil öğretme, teknik elemanlar temin etme konuları da faydalanmak istedikleri görülmektedir. Yani, yabancı dil bilgisi vermeleri batı ilim ve tekniğini öğrenciye kazandırmaya çalışmaları bir başka deyişle batı düşüncesini yerleştirmede öncülük etmeleri bakımından Türk Milli Eğitimine olumlu katkılarda bundukları söylenilebilir. 229 Milli Mücadele hareketinin başarıya ulaşmasından sonra toplanan Lozan Konferansı na ABD müteahhit heyetle katılmıştı. Bu gözlemci heyetin garantiye 226 a.g.e., s a.g.e., s Haydaroğlu, a.g.e., s Sezer, a.g.e.,s

87 kavuşturmasını istediği noktalar arasında Amerikan misyoner ve eğiti faaliyetlerinin çalışma bağımsızlığın korumak üzere muhafazasının sağlanması da vardı Ayrıca dönemin Amerikan büyükelçisi Grew in daha önce çeşitli sebeplerle kapanan okulları yenide açmak için girişimlerde bulunduğu bilinmektedir. Grew, bu amacını gerçekleştirmek için 1927 Kasım ında Tevfik Rüştü Bey le yaptığı görüşmede yardım istedi. Rüştü Bey, Amerikan oklarlının tamamen açılmasının mümkün olmadığını, fakat bazılarının faaliyetlerine izin verilebileceğini söyledi. Bu çabalar sonucu bazı okullar açılmışsa da pek ok Amerikan okulu bir daha açılmadı. OKUL SAYISI TOPLM ÖRENCİ SAYILARI MEZUNLAR Yıllar Orta Lise Toplam Öğrt. S İlk Orta Lise İlk Orta Lise Tablo (21): yılları arasında Amerikan Okullarının Durumu te yapılan çalışmaya göre halen faaliyette olan Amerikan okulları şunlardır: İzmir Amerikan Kız Koleji, İstanbul Amiral Bristol Okulu,İstanbul Amerikan Koleji, Robert Koleji, Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, Tarsus Amerikan Koleji Sezer, a.g.e. s Haydaroğlu, a.g.e., s

88 V.II. Tarsus Amerikan Koleji Aziz Pavlov Enstitüsü olarak isimlendirilen Tarsus Amerikan Koleji halen öğretime devam etmekte olup, eski bir geçmişe sahiptir yılında Kudüs e hacı olmaya giden New Yorklu zengin işadamı Alay Eliot Shephard, Tarsus tan geçmiş ve buransı çok beğenmiştir. Okul açma fikri misyoner örgüt tarafından da desteklenince kuruluş gerçekleşti. Amerikalılardan oluşan bir mütevelli heyet teşekkül ederek, 1887 yılında okulun kuruluş sözleşmesi New York Eyaletince onaylandı. New York un ünlü 5. Caddesindeki Presbyterian Kilisesi papazı Howard Croslby ın başkanlığındaki mütevelli heyet para bulmak üzere kolları sıvadı. Bu ara kuruluğu sırada okulu yönetmek üzere dördü Amerikalı, dördü Ermenilerden oluşan bir Danışma kurulu tekil ederek kulun başına Harutyan S. Cenanyan adında bir Ermeni nin getirilmesi kararlaştırıldı. 22 Kasım 1888 tarihinde Aziz Pavlov Enstitüsü Tarsus ta 3 öğretmen ve 17 öğrenci ile öğretime başladı. Harutyan, 1893 yılında Tarsus tan ve dolayısıyla oku yönetiminden ayrıldı. Okula, tescilli bir misyoner olan Dr. Thomas D. Christie müdür olarak atandı. Bu sırada ölen Albay Shepard mirasından dolarlı bölümünü okula bıraktı. Dr. Christie döneminde oku gelişti ve Mütevelli Heyeti tarafından 1903 yılında misyoner kuruluşa bırakıldı. 232 Kolej ilk açıldığında biri İlahiyat, diğeri de yüksek öğretime hazırlık bölümü olmak üzere iki kısımdan ibarettir. Her öğrenci günde en az iki saat el işleriyle meşgul olur, 8 aylı eğitim süresi içinde 15 Lira öderdi. Önemli eğitim prensiplerinden kabul edilen öğrencilere meşgul olma prensibini Mr. Christie kendine şiar edinmişti. Hatta yemeklerin bile öğrencileri ile birlikte yerdi. Enstitü de beşi akademik kısmı için, beşi de kolej kısmı için olmak üzere on yılık bir program uygulanırdı. Enstitü nün yıllardaki kataloguna amaçları şöyle ifade edilmektedir: İnsanları iş hayatına, Akademi deki öğrencileri de Kolej e hazırlamaktır. Kolej in amacı da öğrencilerini tüm Hıristiyani branşlar için yetiştirmek ve tam anlamıyla onları bun amaç için yetiştirmektir insanları Maraş İlahiyat Okuluna gitmeye yönlendirmek, kabiliyetlileri Beyrut Protestan Tıp Fakültesine hazırlamak. Ayrıca azınlık ve yancı okullar için öğretim elemanı yetiştirmektir. 232 Develi, a.g.e.,

89 öğretim yılında okula 204 öğrenci kayıt olur. Bunların 138 i yatılıdır. Ayrıca bu 204 öğrencinin 152 si Ermeni, 36 sı Yunan, 12 si Arap, 2 si Türk, 1 i İtalyan ve bir tanesi de Kürttür. Okulda günlü dua Ermenice, Yunanca ve İngilizce olarak yapılmaktadır. Öğrenciler tabi Anadolu nun değişik yerlerinden gelmektedirler. Bunların Kolej için ortalama yaşları 19, kademi için 14 tür. Enstitü nün Dr. Christie ve hanımı tarafından bağışlanan üç bin ciltlik bir kitaplığı vardır. Ayrıca kolej dikkate değer bir mal varlığına sahiptir. Mesela, 1920 de değeri dolar eden üç bin hektarlık bir araz yanında, birisi oldukça geniş 4 bina bunların donanımı, laboratuarlar, ders alet ve malzemeleri, taşınabilir ve taşınamaz birçok emlak ve emtia bu varlığın sadece ir kısmıdır. 233 Buradaki Misyonerler, Ermeni katliamının, bu yörede de 13 Nisan dan başlayarak Mayıs ın sonuna kadar devam ettiğini (1909) iddia ederler. Bu yüzden okulun bu sıralarda yetim Ermenilerle dolduğunu, onlara büyük bir sığınak olduğunu ifade ederler. Bu iddiayı daha ziyade Kolej deki öğrencilerin silahlanmalarını mazur göstermek için yaparlar. Zaten, 1914 te idarecilerin göz yummaları neticesine öğrenciler silahlanmıştır. Tabi, idareciler bunlara göstermelik cezalar vermektedir. Tarsus, Fransız kuvvetleri tarafından işgal edildiğinde, işgal kuvvetlerinin komutanlık merkezi Kolej in tam karşısına kurulur. Bu, Kolej in Fransız kuvvetlerine danışmanlık yapması demektir. Milli kuvvetler de bunun fakına varmış olmalı ki, Kolej in müdürü Nilsons ı kaçırırlar. İşgal kuvvetleri komutanlığı derhal harekete geçer. Tarsus ta ileri gelen Müslüman liderlerden dokuzunu Nilsons a karşılık olmak üzere hapseder. Neticede her iki taraf ta takas üzerine anlaşır ve Nilsons un serbest bırakılmasıyla dokuz Müslüman lider salıverilir. Fransızlar, işgalleri sırasında halkı inanç ve ahlak yönünde en kısa zamanda çökertmenin yollarını ararlar. Bu noktada da yardımcıları kolejdir. İşgal kuvvetleri bir taraftan Müslüman Türkü yıkmaya uğraşırken, diğer andan da azınlıkları olanca güleriyle destekler. Bu açıdan azınlıklara her türlü yardım yapılır yılını Tarsus Amerikan Koleji nde geçiren 30 yıllık İngilizce öğretmeni Yücel Özen Karan a göre, bu okulların Türkiye ye hiçbir katkısı olmamıştır. Onlar vermek için 233 Necmettin Tozlu, Kütür ve Eğitim Tarihimizde Yabancı Okullar, Akçağ Yayınları, Ankara 1991, s a.g.e., s

90 eğil, alma için yani iyi beyinleri çalmak için açılmışlardır. O na göre misyonerler bu okullar sayesinde kendilerine bir durak yeri açıp yeni bir Haçlı Seferini özellikle Hıristiyanlık ve ABD yararına olacak biçimde yürütmüşlerdir yıllarında 260 öğrencinin bulunduğu ve bu öğrencilerin % 13 ünün Müslüman, kalanının Hıristiyan olduğu ifade edilmektedir yılına gelindiğinde okulun öğrenci sayısı 139 olarak gösterilir. Bunların 94 ü Türk tür. Bu sayı 1924 te 73 e düşmüş ve okul aynı yıl Hıristiyanlık propagandası yaptığı gerekçesiyle kapatılmıştır. Ancak, ertesi yıl yenide açılır. Bu arada öğrenci sayısı oldukça azalarak 25 e düşmüştür. 2/3 oranındaki bu düşüş 1927 ya gelindiğinde tekrar artmış ve toplam öğrenci sayısı 80 e ulaşmıştır. Bunların 75 inn Türk olduğu belirtilir istatistiğine göre öğrenci sayısı 14 ü gündüzlü, 36 sı yatılı olmak üzere 50 ye düşmüş ve aynı yıl okuldan 9 ı orta, 8 i lise kısmından olmak üzere 17 öğrenci mezun olmuştur. 7 si erkek toplam 8 öğretmenin görev yaptığı okulda öğretmenleri yarısı yabancı üniversite mezunuydu ders yılında toplam geliri lira olan okulda, u gelirin 9680 lirası dışarıdan gelen yardım iken öğrenciden yalnız 3000 lirası alınmıştır. Zaten gelirin 2/3 ü öğretmenlerin maaş ve ücretlerine gitmektedir. 236 Kolej in nasıl bir eğitim uyguladığını daha iyi görme için der saatlerine bakmak da faydalı olacaktır. Orta Lise Dersler Hazırlık Türkçe, Lisan ve Edebiyat Tarih Coğrafya Yurt Bilgisi 2 2 Sosyoloji 3 Psikoloji Sezer., a.g.e., s Sezer, a.g.e., s

91 Felsefe 1 Lojik 1 İngilizce- Edebiyat Fransızca- Edebiyat Hıfzısıhha 3 Fen Bilgisi 4 Fen Bilgisi: Fizik, Kimya,Biyoloji 5 Botanik, Zooloji, Fizyoloji 6 Fizik 5 Kimya 6 Aritmetik 3 Aritmetik ve Geometri 4 Cebir 4 Düzey Geometri 4 Cebir ve Trigonometri 3 Defter Usulü 3 Uzay Geometri 3 Kozmografya 1 Ekonomi 2 Askerliğe Hazırlık Marangozluk 4 Daktilografi

92 Beden Eğitimi Musiki TOPLAM Tablo (22): Tarsus Amerikan Koleji Ders Dağıtma Çizelgesi 237 Şu anki durumuna bakmamız bakımından, Okul Müdürü Wallace M. Robeson ve Tür Müdür Yardımcısı İmamedin Oygen in imzası ve mührü bulunan tarihli formdaki bazı bilgileri incelememiz faydalı olacaktır. Okulumuzun kuruluşundan itibaren artan öğrenci sayısına bağlı olarak öğretim ve yatakhane binalarının sayıları devamlı yükseltilmiş,; laboratuarları araç ve gereç bakımından ihtiyacı karşılayacak şekilde zenginleştirilmiştir. Ayrıca, eğitimin kalitesini artırmak üzere; a) İngilizce okutulacak derslerin öğretmen seçinde, öğretenlerin tecrübeliler arasıdan seçilmesine ve en az iki yılık özleşme ile görevlendirilmelerine; b) Türkçe-Kültür dersleri öğretmenlerinin eski yıllarda ücretli olmalarına karşılık bütün mesaimizi okulumuza ayırabilecek asıl görevli olarak alınmasına ve kıdemli eski olanlardan seçilmelerine özen gösterilmiştir. Okulumuz 90 yılı aşkın bir süredir Türk çocukların eğitim ve öğretime imkanı sağlamak üzere hizmet etmiş, başarılı ve saygın mezunları ile Türk toplumunun ilerlemesine katkıda bulunmaya çalışmıştır. Yabancı bir dil bilmesinin değişik bir kültürü tanımasının kazandırdığı imkanların yanında, Türk gelenek ve göreneklerin bilen, onlara candan bağlı ve Atatürk ilkeleri doğrulusunda eğitilmekte olan öğrencilerimiz, katıldıkları birçok kültüre ve sportif mücadelelerde başarılı olmuşlardır. 238 Tarsus Amerikan Koleji Talimatnamesinden birkaç madde: 237 Süleyman Büyükkarcı, Türkiye de Amerikan Okulları, Mikro Yayınları, Ankara, 2002,s Büyükkarcı, a.g.e., s

93 Tarsus Amerikan Koleji, geceli ve gündüzlü olup, yalnız erkek öğrencilere mahsustur. Okulda Kültür Bakanlığı nca Türkçe olarak okutulması tebliğ edilen derslerden başka dersler İngilizce olara okutulur. Kolejde Fransızca dersleri de okutulur. Tarsus Amerikan Koleji orta ve lise kısımlarını ihtiva eder. Orta kısmı üç, lise kısmı da üç sınıftan müteşekkildir. Ayrıca bir de hazırlık sınıfı da vardır. Koleje girmek için en aşağı ilkokul tahsilini bitirmek şarttır. Öğretim yılı sonunda dört dersten kalan örenci sınıfta kalır Okul doktoru muayyen zamanlarda okula gelir. Ders yılı başında tüm öğrencileri muayene eder. Okulun sıhhi vaziyetleri hakkında okulun direktörü ile istişare eder. Her ders 45 dakika devam eder, öğle teneffüsü en az bir saattir. 239 Okul Adı Sınıflar Ders Alan Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı E K Toplam E K Toplam Hz Tarsus Erkek Amerikan Koleji Orta Kısmı Toplam Tablo (23): Tarsus Amerikan Koleji, Öğretmen Yılı Öğretmen-Öğrenci Durumu 240 Okul şu anda da Salık ve Eğitim Vakfı na bağlı olarak eğitim ve öğretime devam etmektedir.(resim 12-24) 239 Büyükkarcı, a.g.e, s Arslan, a.g.e., s

94 VI. BÖLÜM: CUMHURİYET İN İLK YILLARINDA MERSİN DE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEKİ MESELELELER İlk yıllarda her yerde olduğu gibi Mersin de de en mühim sıkıntı oku sayısının yeterli olmayışı idi. Hatta okullarda yer olmadığı için okullara kaydedilemeyen çocuklar da oluyordu. Bilhassa maarife dair vergisi 241 ini dahi ödemiş olan veliler böyle bir durumla karşılaştıklarında iktidara karşı tepki göstermekteydi. Bunda dönemin getirdiği sıkıntılar olduğu gibi Maarif yönetiminin sistemli ve planlı çalışmayışının da etkisi vardır. Mersin Gazetesine göre ise bu dönemdeki okul sorununun en önemli nedeni Özel Muhasebe gelirlerinin Adana ya bağlı olması, gelirlerinin de çoğunun ilin başka işlerine ayrılmasıydı. İlkokul giderlerini özel idare bütçelerinden karşılanması 1920 den sonra kamuoyunda tartışma mevzuu haline gelmiştir. Millet okullar için toplanan paraların başka maksatlara kullanılması karşısında tepkisini ifade etmiştir tarihili İlk Mektepler talimatnamesinde çocuklara Türk Devrimi bu devrimlerin kazanımları ve bu günlere gelmemizde hangi olayların ve kişilerin rol oynadığını anlatmak kararlaştırılmıştır. Milli bayramlarda da çocuklara yurttaşlık dersleri verilmesi yoluna gidilmiştir. Böylece bu günlerden azami şekilde yararlanılacaktı. Cumhuriyet döneminde en çok üzerinde durulan meselelerin başında ilköğretime devam gelir. Bunda da etki olan düşünce ilköğretimin, Cumhuriyet ilkelerini, inkılaplarını topluma benimsetecek ve özellikle de şehir dışında yaşayan insanlara ulaşmada en önemli vasıta olarak değerlendirilmiştir. 243 Mersinde 15 Ekim 1928 de başlayacak olan eğitim-öğretim yılında, öğretmenlerin yeni harfleri öğrenmiş olarak derslere başlamaları için kurslar düzenlenmiştir. Fakat öğretmenlerin yeni harfleri tam olarak öğrenememeleri nedeniyle derlere anca Kasım ayı ortalarında başlanabilmiştir. 244 İlkokulların öğretim süresi Mersin de Maarif Vekaleti tarafından valiliklere gönderilen ilkokullara ait talimatnameye gör belirlenmiştir. Buna göre öğretim süresi en az, büyük kentlerde 40, küçük kentlerde 35, köylerde ise 30 olarak belirlenmiştir Yeni Mersin, 16 Eylül İlhan Başgöz, a.g.e. s Akyüz, a.g.e.. s Şinasi Develi, Harf Devrimi ve 1Kasım 1928 de Mersin Okulları, İçel Sanat Klubü Bülteni, 1995, s Yeni Mersin, 15 Eylül

95 Mersin de eğitim çalışmalarını hızlandırmak için ara ara toplantılar yapılmıştır. Eylül 1937 de ilkokul başöğretmenlerinin katıldığı bir toplantı yapılmış ve mühim kararlar alınmıştır. Bunlardan bazıları; Okullarda tek kitap uygulamasına geçilmesi, Okul kitaplarının sadece kitapçılar tarafından satılması, Okul kooperatifçiliğinin daha a yaygınlaştırılması, Öğrencilerden para toplama işini öğretmenlerin yapmaması gibi önemli kararalar almıştır yılları arasına ilköğretimin geliştirilmesi için bütün ülkede olduğu gibi Mersin de de yoğun bir gayret olduğu göze çarpmaktadır. Bu amaçla İçel Valiliği tarafından 1944 yılında bir bildiri yayınlanış ve bildiri de 7 16 yaşları arasındaki tüm çocukların okula devam mecburiyetinde oldukları, evladını okula göndermemiş veler hakkında yasal işlem yapılacağı belirtilmiştir öğretim yılı başında da ilkokul öğretmenleri toplanmış, toplantı da yıllık ve günlük ders planları, ders gezintileri ders araçları ve müfredatın diğer konuları üzerinde durulmuştur. 248 Mersin de eğitim üzerine yapılan toplantılar devam etmiştir yılında da yine Vali Tevfik Sırı Gür başkanlığında bir toplantı yapılmış ve ilköğretim meselesi konuşulmuştur. Maarif Müdürü Şefik Ergündüz şöyle demiştir, İçel Halkının İlköğretim mezunda üzerine düşeni yapacağından bir tereddüdüm yok Önümüzdeki ders senesinde özellikle devamsızlık işi ile çok yakından ilgilenileceğini ve bu konuda hiçbir müsamahanın olmayacağını belirtmek isterim. Yine bu toplantıda en son sayıya göre ilde öğrenim çağında ocuk olduğu açıklanmıştır. Bunlardan sı öğretmenli okullara, inin de eğitmenli okullara devam ettiği belirtilmiştir. Bu da gösteriyor ki öğreti yılında çocuk okula gidememiştir senesinde Maarif Müdürü Şefik Ergündüz, Mersin deki tüm ilkokul öğretenlerini toplamıştır. Toplantıda Cumhurbaşkanı İsmet İnönü nün 19 Mayıs 1944 de söylediği Nutuk ve Maarif Vekili nin bu konuyla ilgili bütün okullara gönderdiği genelgeler okunmuştur. İlkokul öğretmenleri de başlatılan bu okuma yazma seferberliğinde üzerlerine düşen her şeyi yapma gayreti içinde olacaklarını 246 Yeni Mersin, 28Eylül Yeni Mersin, 14 Eylül Yeni Mersin, 25 Birinci teşrin Yeni Mersin, 16 Eylül

96 belirtmişlerdir. 250 Şubat 1945 te de Şefik Ergündüz başkanlığında, ilköğretim bölge müfettişleri ve ilkokul başöğretmenlerinin Maarif Müdürlüğü nde toplantı yaptıkları ve burada öğrencilerin okul ve aile terbiyesi ile yetiştirilmeleri konusuna ilişkin sorunlar üzerinde durdukları basın yansımıştır. Toplantıda ayrıca okul ve aile arasındaki bağın daha da güçlendirilmesi, çevrenin çocuk üzerindeki etkinsini nasıl olup da olumluya dönüştürüleceği ve okul çocuklarının öğretmen veya ailesi olmadan sinemaya götürülmeleri konusunda sıkı önlemler alınması gerektiği kararlaştırılmıştır yılının Şubat ayıda da Mili Eğitim Müdürü Nazmi Vural ın başkanlığında ilköğretim müfettişlerinin katılımıyla 4 gün süren mesleki bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda ilköğretimin ve özellikle köy öğretim ve eğitiminin başarılı sonuçlar alması için öğretmen e eğitmenlerin dikkat edeceği hususlar, okul bina ve müştemilatının, ders araç ve gereçlerinin kullanılması ve tamir edilmesi üzerinde durulmuştur Ocak 1946 da yapılan bir toplantıda öğrencilerin eğitim ve öğretim işlerinin esaslı bir şekilde yürütülmesi için okul aile işbirliğinin daha da geliştirilmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Bunun sağlanması için her okulda iki haftada bir veli kabul günleri düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu günlerde öğrencilerin devamı, sağlığı ve eğitim öğretim durumu öğretmenler ve aileler tarafından ele alınıp masaya yatırılması konuşulmuştur Aralık 1946 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanı Şemseddin Sirer başkanlığında toplanan Üçüncü Milli Eğitim Şuası nca ilk ve orta dereceli okullarda Okul-Aile Birlikleri kurulması kararlaştırılmıştır. Kabul elden bu esaslar İ Milli Eğitim Müdürlüklerine bildirilince Mersin Milli Eğitim Müdürü de derhal bir toplantı yaparak uygulama safhasında nelere dikkat edileceği üzerinde durmuştur. 254 Yine dönemin gazetelerinden bu düşüncenin hemen eyleme geçirilmesi için çalışmalara başlanıldığı ve 18Ocak 1947 de Mersin merkezindeki lise, orta ve ilkokullarda öğrenci velilerinin katılımı ile toplantılar yapılarak okul-aile birlikleri kurulmuştur da Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu, yeni Eğitim sezonu açılacağında valiliklere bir genelge göndererek, öğrenim yaşı gelen çocukların mutlaka okula gönderilmesini, okul binalarından azami ölçüde yararlanılmasını, derslik sayısının yeterli hale getirilmesini, mecbur kalınırsa artık ikili öğrenim yapılmasını, öğretmenlerin okul dışı 250 Yeni Mersin, 24 Eylül Yeni Mersin, 10 Şubat Yeni Mersin, 23 Şubat Yeni Mersin, 31 Ocak Yeni Mersin, 11 Ocak Yeni Mersin, 21 Ocak

97 işlerle kullanılmaması ve değişik mekanlar kullanılarak halkın Mili Eğitim işlerine yardımcı olmasını sağlanması gibi konular üzerinde durmuştur. 256 Ekim 194 da da Milli Eğitim Müdürlüğü bir bildiri yayınlayarak, ildeki var olan ve yeniden açılan okullarla çevredeki tüm çocuklara hitap edilebileceği, bu nedenle okul çağında olup, hala okula kaydolmayan talebelerin derhal en yakındaki okula yazılmalarının zorunlu olduğu bildirilmiştir. Bunu dikkate almayan talebe velileri hakkında anayasal işlem yapılacağı da belirtilmiştir. 257 Mersin de eğitimle alakalı en ciddi sıkıntı tüm çalışmalara rağmen tam olarak halledilemeyen okulların kapasitesiydi. Artan talepler karşısında okul yönetimleri alternatif arayışlara giriyordu. Yoğun ilgi karşısında ilkokullarda yeni şubeler açılarak yüzlerce öğrenciye yer bulunmuş ve ilkokulların öğrenci sayıları düzenlemeye çalışılmıştır eğitim-öğretim yılında bir evvelki yıla göre okullara iki at daha fazla öğrenci alındığı göze çarpmaktadır. Mersin de artık anne babalar çocuklarını okutabilmek için yoğun bir gayret içine giriyorlardı. Kayıtlar esnasında okullar dolup taşıyor, uzun uzun bekleme zorunda kalıyorlardı. Tabi ki bu ilin eğitimli hale gelmesi noktasında oldukça sevindirici bir tabloydu öğretim yılında da yine okullara gelen talep geçen seneye göre artmış, bununla beraber açıkta kalan talebe kalmamıştır eğitim-öğretim yılında da okullara yüksek sayıda başvuru olduğunda Mersin Kültür Direktörlüğü öğrenim çağındaki çocukların tümünün okula alınması için çalışmalar yapmıştır. Bazı oklularda ikili öğrenime geçilmiş ve okula alınman öğrenci kalmamıştır. Önceki yıllarda okula alınmayıp da okumak isteyenler de yaşlarına bakılmaksızın okullara kabul edilmiştir ders yılında a buna benzer bir çalışmanın olduğunu görüyoruz. Mersin Gazipaşa İlkokulu binasının hacmi genişletilmiş, Çankaya İlkokuluna öğretmen takviyesi yapılmış, merkezdeki 9 okula da yine ekler yapılmıştır. İkili öğrenim yapan Cumhuriyet İlkokulu ikiye bölünerek bir başöğretmen idaresi altında ve sadece öğleden önce öğretim faaliyetleri devam ettirirken, aynı binada yeni açılan Namık Kemal ilkokulu da öğleden sonra ayrı bir başöğretmen idaresi altında öğretim faaliyetlerini sürdürmek durumunda kalmıştır. Merkezdeki İleri, 5 Ocak ve Necati Bey İlkokullarına da birer sınıf ilave edilmiştir Yen Mersin, 20 Eylül Yeni Mersin, 25 Ekim Yeni Mersin, 9 Eylül Yeni Mersin, 29 Eylül Yeni Mersin, 2 Ekim

98 Yukarıda belirttiğimiz çalışalar aslında meseleyi tam olarak çözmekten ziyade bir süreliğine daha idare etmeye yönelik çalışmalardı dönemine baktığımızda yeni okullaşma çabalarının olduğunu görüyoruz. Mesela, bunlara dair ilk örneklerden bazıları bir Cumhuriyet Bayramı nda 29 Ekim 1937 de İleri, Necati Bey ve Isı Yuva adıyla üç oku binasının açılmasıydı. Bunlardan İleri İlkokulu Cumhuriyet döneminde Mersin de açılan ilk modern ilkokuldur ve uzun yıllar Mersine hizmet vermiştir. 261 Ayrı bir mevzuda öğretmenlerin yeterliliklerinin artırılası idi ve bu yönüyle arasında öğretmenlerin mesleki bilgilerini artırmak ve kendilerin geliştirebilmeleri için bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu amaçla Mersin ve Tarsus ta iki öğretmen kütüphanesi açılması kararlaştırılmış ve buralardan bütün öğretmenlerin faydalanması düşünülmüştür. Böylece de öğretmenlerin öncelikle kendilerini geliştirmeleri sağlanmak istenmiştir. 262 Maarif Müdürlükleri Talimatnamesi gereğince her yıl il sınırları içindeki okul yaşı gelmiş çocukların sayımları yapılıyordu. Bu nedenle Milli Eğitim Müdürü başkanlığında, köy okulu öğretmen v eğitmenleri, bucak müdürleri ve muhtarların katımlı ile yapılan toplantılarda sayım işlemi hakkında bilgi veriliyordu ta kaza merkezlerinde sayım işlemi bülten yöntem ile yapılıyordu. Sayımdan iki gün önce aile cetvelleri dağıtılmış ve aile reisleri tarafından doldurulan belgeler sayım günü toplanmıştır. Köylerde ise bu iş, ilköğretim müfettişleri, köy muhtarları, başöğretmenler ve nahiye müdürleri tarafından yapılmıştır. Sayımların sonucuna bağlı olarak okul çağındaki öğrenci sayısı ve buna paralel olarak öğretme ihtiyacı tespit ediliyordu. Sayım neticesinde şehirde okul çağında i kız, i erkek olmak üzere çocuk oluğu belirlenmiştir. 263 Bu dönemde CHP nin Mersin de eğitimle alakalı ciddi çalışmaları oluğunu görüyoruz. CHP İl Yönetim Kurulu, öğretim yılının sonunda öğretmenlere bir çay ziyafeti vermiş, burada konuşan İl Yönetim Kurulu Üyesi Doktor Muhtar Berker, Bizler hepimiz aynı yolun yolcusu, aynı ülkünün ülkücüleriyiz. Parolamız milli kurtuluşumuzun ve inkılâbımızın remzi olan altı prensibi ifade eden altı oktur. Toplantıda söz alan Mersin Kültür Direktörü Nahit Cemal Toker de yaptığı konuşmada, Yenilik tarihimize bir göz atacak olursak görürüz ki geri unsurların en çok koktuğu iki müessese vardır: kışla ve 261 Yeni Mersin, 29 Birinci teşrin Yeni Mersin, 15 Temmuz Yeni Mersin, 30 Nisan

99 mektep. Birinin karşısında ocak diğerinin karşısında boy boy irili ufaklı medreseler var. Kışla görevini tamamlamış, okul ise modernleşme yolunda ilerlemeye devam edecektir. 264 Cumhuriyet dönemine tüm ülkede olduğu gibi Mersin merkezdeki oklarda da erli Malı Haftası nın kutlandığı görülmekteydi. Kültür Bakanlığı okullarda Tasarruf Haftası nın kutlanması ile ilgili yapılacak işleri içere bir genelge gönderiri ve buna göre törenler yapılırdı. Aralık 935 de Mersin merkezdeki tüm ilkokullarda öğrenciler öğretmenlerinin gözetiminde, ellerinde halkı tasarrufa e yerli malı kullanmaya teşvik eden afişlerle Cumhuriyet alanında afişlerle toplanmışlar ve buradan önlerinde Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumunun hazırlamış olduğu büyük kumbara ve Halkevi Bandosu eşliğinde yürüyüşe geçmişlerdir. Bando eşlinde yerli malla marşları söyleyerek belli yerlerde artırma ve kumbara gösterileri yapmışlardır. İlkokullar bu hafta boyunca hazırladıkları yerli malı ve tasarruf konu müsamereleri Halkevi nde sergilemişleridir. Ayrıca Halkevi Salonunda yeli malı ile ilgili dergi açılmış ve halktan büyük ilgi görmüştür. 265 O dönemde okullarda değişik kutlamalar da olmaktaydı. Bunlardan biri de Birleşmiş Milletler Günü kutlamasıdır. Bunlardan biri 1949 da yapılmıştır. Mili Eğitim Bakanlığı 24 Eki Birleşmiş Milletler Günü nün okullarda kutlanası ile ilgili bir genelge göndererek bütün okullarda Birleşmiş Milletlerin kuruluşu, tarihçesi, başarıları ve amaçları hakkında konuşmalar yapılacaktı. Mersin Halkevi sinem salonunda 24 kim 1949 tarihinde yapılan kutlamalara halk ile beraber öğrenci ve öğretmenler de katılmıştır. 266 Şehir de böyle gelişmeler yaşanırken köyler de ise eğitimle alakalı sacılar vardı. Köylerde yaşanan bu sorunlar CHP Bucak Kongrelerinde de tartışılırdı. Okul binası, kız çocukların okula devamı, bazı öğretenlerin okulu ciddi manada ihmal etmesi gibi sorunlar tartışmaların odağındaki meselelerdi. CHP Bucak Kongrelerinde ortaya konan bu meseleler Türkiye nin özellikle kırsal yerlerindeki sorunların vahametini göstermekte ve Hükümetlerin bu konuda başlattığı seferberliklerin ne kadar acil, mühim ve gerekli olduğunu ortaya koymaktadır. Köy okullarının yapımına harcanmak üzere Milli Eğitim Bakanlığından yardım alarak 1946 ve 1947 yıllarında gönderilen paraların hangi köylere, ne miktarda verildiği hakkındaki Milli Eğitim in yazılı açıklaması üzerine tartışmalar çıkmış ve yapılan dağıtımın adil olmadığı eleştirisi yöneltilmiştir Yeni Mersin, 2 Haziran Yeni Mersin, 17 Birinci kanun Yeni Mersin, 25 Ekim Yeni Mersin, 28 Eylül

100 Öğretmenlerin durumu da ayrı bir meseleydi. Tepe Bucak Kongresinde köy öğretmenlerinin çocukları yetiştirmede yetersiz kaldığı, köy okullarında beşi bitirenlerin şehir okulların anca üçüncü sınıfına denk olduğu ve çocukların ilkokuldan sonra tahsile devam edemedikleri konuları görüşülmüştür. Ayrıca, bugünde ala bazı yerlerde devam eden köy okullarına tek bir öğretmenin eğiticilik yapmasının yeterli olmadığı ve daha fazla öğretmen gönderilmesinin gerektiği belirtilmiştir. 268 Demokrat Parti de o dönemde yaptığı bucak kongrelerinde eğitim konusunu gündeme almıştır yılı kongrelerinde köylüler için okul inşaatının bir sorun olduğu, okul yaptıracak gücü olmayan köylerin çocuklarını uzak köylere göndermeyi tercih ettikleri konuları görüşülmüştür. 269 Köy okullarını binaları 1947 yılına kadar köyüler tarafından yapılmış, bu tarihten sonra devletten de yardım gelmiştir den sonra da köylere okul inşası işini tamamen devlet üzerine almıştır. 268 Yeni Mersin, 30 Aralık Yeni Mersin, 10 Aralık

101 VII. BÖLÜM: MERSİN HALKEVİ Türkiye Milli Mücadele den büyük bir destan yazarak çıkmış, yaralarını sarmakla meşguldü. Bu arada en önemli mesele yeni rejimin sağlam bir şekilde halka benimsetilmesiydi. Bunun için yeni yeni çalışmalar yapıldı. İşte bu çalışmalardan biri de halkevlerinin açılmasıydı. Bu düşüncelerle 1932 yılında halkevi açılmasına başlanıldı. 19 Şubat 1932 dekurulan halkevleri Atatürk devriminin, bu devrimle başlatılan ulusal kültür yaratma çabalarının, bu kültürü yayma girişimlerinin halka açılan kapıları; ekin i tüm içeriği ve alanlarıyla geniş kitlelere benimsetme; olguda kadın erkek, yaşlı genç tüm yurttaşları görevli kılma, çalışmaya itme, ekinsel çalışma ve girişimlere katılmalarını sağlama merkezleridir. 270 Önce Ankara da açılan halkevleri kısa zamanda tüm illere yayılarak, halka dönük bir kültür örgütü haline geldi yılında bu sayı beş yüze yaklaşmıştı. Bucaklara ve köylere dek uzanan bu halk okulları halk Odaları adıyla sayıları 4500 e yaklaşan gerçek bir halk kültür devrimi gücünde gelişiyordu. Halkevlerin amacını Recep Peker açış söylevinde şöyle anlatıyordu: biz Halkevlerinin samimi ve bütün Türk vatandaşlarını eşit onu mevkiinde gören düşünceyle kurulmuş çatıları altında toplamaya ve özenli bir kültür çalışması içinde milli birliği yükseltmeye azmetmiş bulunuyoruz izlediğimiz amaç, ulusu bilinçli, birbirini seven, ideale bağlı bir halk kitlesi halinde örgütlemektir 271 Gelişmiş ülkelerdeki halk örgütlenmeleri de yine Halkevleri kurulmasında mühim rol oynamıştır. Anıl Çeçen de eserinde Mustafa Kemal in Halkevlerine verdi önemi anlatır. Ona göre Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı nı sadece bağımsızlık için de değil ayı zamanda yeni bir rejim için de yapıyordu. Bu yönde bir halk devrimi yapmıştı. Bütün yabancı güçlere, bizi boğmak isteyen kapitalist saldırıya, yutmak isteyen emperyalist güçlere karşı Mustafa Kemal, Anadolu halkının endi gücünü örgütlemenin çabası içerindeydi. Sonraki aşamada Halkevi örgütünün kurulması, Milli Mücadeledeki halkçı düşüncenin toplumsal bir tabana 270 Prof. Dr. Suna Kili, Türk Devrim Tarihi, S: 174, İstanbul, Tekin Kitabevi 271 Cevdet Perin, Doğumunu Yüzüncü yıldönümünde Atatürk Kültür Devrimi,s: inkılap ve Ata Kitapevleri, İst.,

102 oturtulması amacının yansımasıydı. 272 Yine, Anıl Çeçen, Halkevlerinin dinsel bir toplum yapısından laik bir toplum yapısına geçişin bir basamağı olduğunu söyler. Osmanlılar döneminde halkın gideceği camiden başka pek bir şey yoktu. Camiler, Osmanlılarda toplumun merkezi görevi yerine getiriyordu. Halkevleri bir anlamda camilerin yerine yeni bir toplanma merkezi olarak kuruluyordu. 273 Halkevleri kurulmadan önce Avrupa nın değişik ülkelerine genç araştırmacılar gönderilmiş ve bu ülkelerde yaygın kitle eğitiminin nasıl yapıldığı araştırılmıştır. İlk olarak Türkiye nin on dört kent merkezinde çalışmalarına başlayan halk merkezleri, devletin desteği ile kısa zamanda ülkenin dört bir yanında örgütlenerek geniş bir örgüt ağı ile bütün ülkeyi sarmıştır. Önce büyük kentlerde daha sonra ilçelerde şubeler açılmıştır Halkevleri kurulurken bağımsız bir dernek ya da vakıf statüsü altında değil ama devleti ve rejimi kuran, Kuva-yı Milliye örgütünün devamı olan Cumhuriyet Halk Partisi nin bir yan kuruluşu olarak oluşturulmuştur. O günün koşullarında en uygun çözüm olarak böyle bir yapılanma düşünülmesinin ana nedeni, Halkevlerinin yeni kurulan devletin ideolojik aygıtı olarak düşünülmesidir Halkevleri açılırken, hem Türk ocakları, hem mason locaları hem de etkin çalışan birçok kültür kuruluşu kapatılıyor ve hepsi halkevleri çatısı altında bir araya gelmeğe yönlendiriliyordu. Ülkede var olan tüm sosyal ve kültürel potansiyel, Kemalist devrimin ilkeleri doğrultusunda yeni bir cumhuriyet ve toplumu yaratılmağa yönlendirilmiştir. Böylece de, kısa zamanda büyük kampanyalar ve seferberlikler devreye sokularak, on yılda yepyeni bir toplum yapısı yaratılmıştır Halkevleri bir anlamda hiçbir şeyin olmadığı bir toplum yapısında, halk kitlelerine her şeyi götürme çabası olarak nitelenebilir. Halkevleri girişimi, devrim yönetiminin tek taşla birkaç kuş vurma çabası olarak da değerlendirilebilir. Yıllar süren imparatorluk döneminden yokluklarla çıkan Anadolu halkına, kısa zamanda birçok hizmetin tek elde götürülmesi gerekiyordu. Cumhuriyeti kuran kadronun aldığı kararlar, belirlediği politika ve ilkelerin kısa yoldan halk kitlelerine ulaşabilmesi için bir yaygı kitle iletişim ağına gereksinim bulunuyordu. İşte halkevleri hem çeşitli hizmetleri merkezden taşraya, tepeden tabana doğru götürerek, Cumhuriyet rejiminin kitleleşmesine katkıda bulunuyor, hem de yeni bir kitle iletişim ağı olarak taban ila tavan arsındaki karışlıklı iletişim hizmetlerinin yerine gelmesine yardımcı oluyordu. Hükümet ya da parti yönetimi bir karar adlımı bu, hem parti örgütü ile hem de halkevleri ağı ile kitlelere yansıtılıyor, ayrıca halkın tepkileri 272 Anıl Çeçen, Halkevleri, Ankara, 1990, s Çeçen, a.g.e., s

103 ve istekleri yine Halkevleri şubeleri aracılığı ile belirlenerek, parti ve devlet yönetimlerine aksettiriliyordu. Halkevleri, Cumhuriyetin ideolojik aygıtı görevini yerini getirirken aynı zamanda da ulusal iletişim aygıtı olarak da görev yapıyordu arasında toplam 478 halkevi ve 4322 halk odası açıldı. Ayrıca kültür ataşeliği gibi hizmet veren Londra Halkevi de vardı. CHP nin 1939 daki V. Kurultayında halkevleri örgütlenmesinin daha da yaygınlaştırılması kararlaştırıldı ve 1940 tan az nüfuslu kasaba ve köylerde Halk odaları açıldı. Halkevlerinin merkezi ayın organı olan Ülkü dışında, 40 kadar yayını vardı. Örgüt ayrıca çok sayıda kitabın yayınlanması, zengin kütüphaneler oluşturulması ve okuryazarlık oranının yükseltilmesinde etkili oldu. 275 İşte yukarıda genel anlamda amaçlarını belirttiğimiz Halkevleri Mersin de de açılması için düşünüldükten kısa zaman sonra girişimlere başlanmıştır. Mersin Halkevi nin açılış programı hazırlandıktan sonra geceli gündüzlü bir çalışma başlamıştır. Açılma töreninde İstiklal Marşı nın musiki ile birlikte söylenilmesi için öğretmenler akşamları Cumhuriyet Mektebi nde, şehir Tiyatrosu grubu da temsil vermek üzere her gün provalar yapmaktadırlar. Açılma gününde söylenilecek Cumhuriyet yeminin notası Ankara da getirilmiştir. Bunun a provaları Halkevi nde yapılmıştır. 276 Halk, Halkevi nin açılışına büyük ilgi göstermiştir. Halk 24 Şubat 1923 günü saat 13 en itibaren gruplar halinde Halkevi salonunu doldurmaya başladı. Saat 14 e geldiğinde salon dolmuştu. Hatta o kadar ki alt kat ve bahçede yer kalmadığından bazıları geri dönüyordu. 277 Yeni Mersin gazetesi de Mersin Halkevinin amacını şöyle tarif eder: Mersin Halkevi kaynaşma sevişme yeri olarak halka kucağın açmış gayesine doğru geniş adımlarla yürümüştür. 278 Mersin Halkevi Türkiye de ilk açılan halkevlerinden yaklaşık bir yıl sonra 24 Şubat 1933 yılında açılmıştır. 279 Mersin Halkevi için şimdiki borsa sarayının bulunduğu yerde mülkiyeti Özel İdareye ait geniş odaları ve salonu bulunan iki katlı bir bina verilmiştir Pof. Dr. Anıl Çeçen, Atatürk ve Halkevleri, www. ATATÜRK.net FORSNET 275 Ana Britannica Ansiklopedisi, c. 4, s Yeni Mersin, 12 Şubat Yeni Mersin, 26 Şubat Yeni Mersin, 23 Şubat! a.g.e. 24 Şubat Şinasi Develi, Dünden Bugüne Mersin, MTSO, 2001, s: 72 94

104 Dönemin gazetelerinde açılışla ilgili önemli detaylar göze çarpıyor; halkevi bize büyük ümitler veriyor. Şimdiden sonra kıymetli zamanlarımız boş boşuna gitmeyecek, bu samimi yuva bedeni, fikri, içtimai ihtiyaçlarımızı tatmin edecektir. Halkevine bütün münevverlerimiz gençlerimiz ve her vatandaş girecekler ve burada faydalı işler göreceklerdir. 281 Halkevi açılacağı kesinleştiği zaman CHP tarafından Mersin Halkevi başkanlığına Liman İnhisar Şirketi Genel Müdürü Mansur Bozdoğan Bey getirilmiştir. 282 Bundan sonrki atamalarda da CHP nin belirleyici rolü devam edecektir. Halkevleri açtığı şubeler ile halkın aydınlatılması adına ok mühim çalışmalarda bulunmuşlardır. Devlet desteği ile yurdun her tarafında beli bir düzeye gelmişlerdi. Çok partili hayata geçildikten sonra ise Halkevlerinin çalışmalarında bir duraksama olmuştur. Halkevlerinin CHP ye bağlıkları DP tarafından mütemadiyen tenkit konusu olmuştur. 283 Mersin Halkevi bütçesinin belirlenmesi şöyle olurdu. İdare heyeti kendi bütçesini gerekli gördüğü ihtiyaçlar nispetinde tespit eder ve Parti Vilayet İdare Heyetine gönderirdi de gelecek senenin bütçesi yapılırken, Kitapsaray ve Yayın Şubesi ne bir dergi çıkartılması için fazla para ayırarak destek olmuştur. 284 Mersin halkevin açıldıktan sonra hemen çalışmalara başladığını ve neler yaptığını yine dönemin yayın organlarında görebiliyoruz. Mersin Halkevi ni özel bando teşkilatının yanı sıra, matbaası ve şehir içine yayın yapan hoparlör donanımı da vardı. 285 Bu ifadelerden çalışmaların doğrudan halk olduğu anlaşılıyor. VII.I. Halkevi Faaliyetleri Halkevi toplumun ihtiyaçların cevap verme adına mühim icraatlar yapmıştır. İçel adında bir derginin yayınlanması ve çıkarılması, Anadolu Ajansı nın hoparlörlerle halka durulması, kimsesiz öğrencilere kitap yardımı yapılması, köy sorunları içi öğretmen, muhtar ve ihtiyar heyetinin çağırılıp görüşülmesi, konferanslarla birlikte aile toplantılarının 281 Yeni Mersin, 23 Şubat Yen Mersin, 12 Şubat Çeçen, Halkevleri, s Yeni Mersin, 24 Haziran S. Vural, Eski Mersin Yapılarından Halkevi Binası, Mozaik 10,

105 yapılması, Halkevine bir büfenin açılması, kütüphanedeki kitapların ciltlenmesi ve bayramlarda programlar hazırlanması gibi önemli karala alıp uygulanmasını sağlamıştır. 286 Peki, bu halkevleri ihtiyaçlarını nereden karşılıyorlardı? Halkevlerinin ihtiyaçları, CHP il İdare Heyetlerinin sağlayacağı ve tespit edeceği bir bütçe ile idare edilir. İhtiyaçlar Parti Vilayet idare heyetleri tarafından yeter derecede karşılanmadığı takdirde genel merkezden gerektiği kadar yarım yapılmıştır. 287 VII.II Mersin Halkevi nde Kutlamalar Mersin Halkevi özel gün ve haftalarda programlar düzenleyerek, bu günlerin vesilesiyle milletin aydınlatılmasına çalışmıştır. Bu önemli günlerde Halkevi çoğu zaman organizeyi gerçekleştiren olmuş, bu görevi de hep başarıyla yapmıştır. Halkevi tüm milli bayramlar değerlendirerek kutlamalar yapmıştır. Bununla ilgili haberleri dönemin gazete ve dergilerinde bulmak oldukça mümkün. Mesela, İçel Dergisinde şu ifadelere rastlıyoruz. Ar Şubesi bütün ulusal günlerde ve Bayramlarda şehrin süslenmesi işini üzerine almış ve milli kurumlar tarafından tertip edilen balo ve müsamerelerde ışıklama ve bezeme faaliyetlerinde esaslı yardımlarda bulunmuştur. Bayramlarda organizenin nasıl olduğunu da Artan ın şu ifadelerinden anlıyoruz. Halkevi Güzel Sanatlar Şubesi nin Ar Kolu, Cumhuriyet Bayramları nda şehrin süsleme işiyle uğraşırdı. Halkevi Bando Takımı bütün bayramlarda olduğu gibi Cumhuriyet Bayramı nda da görev alırdı. Temsil Şubesi bayramda oynanmak üzere piyes hazırlıkları yapardı. Halkevinin Yayın Kolu ise, Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarını, yapılan konuşmaları ve konferansları şehir içine kurulan hoparlörlerle halka duyururdu. 288 Hangi faaliyetlerin yapıldığını bir Cumhuriyet Bayramı örneğinde görecek olursak; 1935 yılında Cumhuriyet Bayramı için önemli planlar yapıldı. Sakarya adlı piyes sergilenecek, 29 Ekim günü dan itibaren 3,5 saat konferanslar, dan ye kadar da Halk kürsülerinden Halk hatipleri tarafından konuşmalar yapılacaktı da 286 Yeni Mersin, Faaliyetleri, 29 Ekim Çalışmaları, 1940,s: Artan, a. g. e., s: 5 96

106 Fener Alayı yapılacak, 30 kim de günü de faaliyetler devam edecek; yarışlar ve spor şenlikleri düzenlenecekti da Cumhuriyet Bayramı na hazırlık için Halkevi nde Vali Rükneddin Nasuhioğlu başkanlığında bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıdan sonra Halkevi bütün kollarıyla Cumhuriyet Bayramı hazırlıkları için çalışmalara başlamıştır. Temsil Kolu bayramda Ziya Boral ın Yaşayan Ölü adlı oyununu sahnelemek için provalara başlamış, piyes için yeni dekorlar yapılmıştır. Ev müsamere salonu için 500 sandalye ısmarlanmıştır. Ar ile müzik kolları Cumhuriyet Bayramı nda verecekleri konser için Batı tekniği ile halk türküleri üzerinde çalışmaktadırlar. 290 Halkevi için önemli tarihlerden biri de şüphesiz 1946 dır. Zira, Halkevi2nin yeni binası bu yıl açılmıştır. Tarih olarak da 29 Ekim gününe denk getirilmiş, açılışa Ankara Devlet Konservatuarı 70 kişilik kadrosu ile katılmıştır. 291 Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramında da kutlamalar yapılmıştır. Dönemin mecmualarına bakacak olursak, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında 1-3 ile 3-6 yaş gruplarında olan çocuklar arasında Gürbüz Çocuk yarışması yapılır da Halkevinde Sağlık Müdürünün başkanlığında yapılan Gürbüz Çocuk Yarışması nda çocuklar ciddi bir muayeneden geçirilmiş, daha sonra birinci derecede gürbüz çocuklar seçilmişlerdir çocuk Haftası nedeniyle Nisan 1936 da Halkevi Isı Yuva tarafından Çocuk Balosu düzenlenmiş, baloya Mersin in ileri gelenleri ile Hıristiyan aileler davet edilmiştir. İstiklal Marşı ile başlayan balo çocukların oyunları ve dans gösterileri ile sona ermiştir. Mersin de ilk kez böyle bir balo düzenlenmiştir. 293 şeklinde eğlenceli ve faydalı aktivitelerin yapıldığını görürüz. Ayrıca dönemin eserlerinden Halkevi Temsil Şubesi nin her önemli gün ve haftada güzel bir tiyatro oyunu sahnelediğini de görüyoruz. Önemli zaferlerin olduğu günlerde ede kutlamalar yapılmıştır; İnönü Zaferinin yıldönümü günü evimizde büyük merasimle kutlanmıştır. Yapılan büyük toplantı da Vasfi Raşit Sevig ve doktor Tahsin Soylu tarafından iki muhasebe yapıldı. Genç bayanlar ve baylar tarafından İnönü şiirleri okundu. 294 Ayrıca, Montrö Anlaşması Saat de 289 Yeni Mersin, 24 Ekim Yeni Mersin, 17 Ekim Yeni Mersin, 1 Ekim Yeni Mersin, 22 Nisan Yeni Mersin, 26 nisan İçel, Şubat 1940, Sayı: 25 97

107 Halkevi üst katındaki salonunda toplanılarak bu büyük gün kutlanacaktır. 295 bakarak da Halkevlerinin halkın nabzının attığı yer olduğunu söyleyebiliriz. haberine 1941 tarihinde İnönü Zaferinin yıldönümü merasimi yapılmış. Edebiyat Şubesi azasından Sami Onur bugünün önemi hakkında bir hitabede bulunmuş ve ortaokul talebeleri tarafından şiirler okunmuş ve marşlar söylenilmiştir. 296 Buradan da anlaşılıyor ki, Halkevleri her mühim gün ve haftayı fırsat bilerek milletin bilinçlenmesini sağlamaya çalışmıştır. Ayrıca, Halkevlerinde Ekonomi ve Yerli Mallar Yedi Günü, Dil Bayramı, Mersin in Kurtuluş Günü, Atatürk ün Mersin e İlk Ziyareti, 10 Kasım Atatürk ü Anma, II. İnönü Zaferinin Yıldönümü gibi günlerde kutlanmıştır. Bunlarla ilgili haberlerden bazı alıntılar şu şekilde: Mersin Halkevi nde her yıl yerli malı haftasında sergiler açılır. Yerli malı kullanmanın önemi anlatılır, şarkılar söylenir, konferanslar düzenlenir, misafirlere yerli yiyecek ve içecekler ikram edilirdi. Mersin Halkevi nde yerli malı haftası Ulusal Ekonomi ve Artırma Kurumuyla işbirliği ile gerçekleşirdi. 297 Halkevi nde Dil Bayramı hazırlıkları başladı 298 Her yıl 26 Eylül de Mersin Halkevi Dil, Edebiyat Komitesi tarafından hazırlanan program ile Dil Bayramı kutlamaları yapılırdı. Dil Bayramı nda şehir bayraklarla süslenir, Atatürk ün Türk diline verdiği önem ve ana dilin geniş varlıklarını bulmak içim konferanslar verilir, Ankara ve İstanbul dan yapılan konuşmalar radyodan dinlenir ve Temsil Kolu müsamereler verirdi. 299 Mersin in Kurtuluş günlerinde yapılan konuşmaların çoğu Halkevi üyeleri tarafından yapılırdı. Müdafaa-i Hukuk Teşkilatının Mersin grubunda yer alan kişiler daha sonra Halkevi çalışmalarına katılırlardı. Mersin in 17 Kurtuluş Günü nde Fener Alayı Silifke Caddesi ni takiben Atatürk Parkına, oradan Halkevi Binası nın önüne gelerek son bulmuştur kutlamaları münasebetiyle Halkevi Müsamere salonunda Halkevi Gösterit Komitesi bir temsil vermiştir Yeni Mersin, 21 Temmuz İçel, Mart-Nisan 1941, Sayı: 38-39, s Yeni Mersin, 12 Aralık Detaylı bilgi için: Yeni Mersin, 19 Eylül Yeni Mersin, 27 Eylül Yeni Mersin, 3 Ocak

108 Atatürk ün Kurtuluş Savaşı ndan sonra 1923 te Mersin i ilk ziyareti olan 17 Mart, 1934 te Halkevi tarafından Atatürk Günü olarak kabul edilmiştir. 301 Atatürk Günü nedeniyle 17 Mart 1937 de Halkevi nde bir toplantı yapılmış ve bir müsamere verilmiştir Mart 1941 tarihinde Evimiz Salonunu dolduran memur, öğretmen, doktor, tüccar ve esnaftan ibaret büyük bir halk kütlesinin iştirakiyle Ebedi Şefimiz Atatürk ün Mersin e ilk ayak bastıkları günün yıldönümü yapılmış, Belediye Reisimiz Bay Mithat Toroğlu Ebedi Şefin hayatına ve Mersin e ilk gelişlerine dair o zamanki hatıralarını anlatmış ve manzumeler okunmuştur. 303 Bu alıntı da ortaya koyuyor ki bu önemli günler her yıl, yani sürekli olarak hatırlanmakta ve kutlanmaktadır. 10 Kasım 1938 de Atatürk ün ölümünü haber alan halk, Halkevi müsamere salonuna dolarak cenaze törenini radyodan dinlemişlerdir. Ata nın ölümünden beri Mersin de hiçbir tarafta hareket yoktu. Dükkânlar, mağazalar, çarşı ve pazarlar, büyük küçük tüm müesseseler kapanmıştı. Hiçbir yüz gülmüyor, hiçbir göz parlamıyordu. Bayraklar yarıya indirilmiş, binlerce halk radyonun önünde Ankara da yapılan cenaze törenini dinliyordu. Halkevi müsamere salonu dolmuştu. 304 Halkevi 1938 de 1 Mayıs Bahar Bayramı nı Kazanlı Köyü nde aynı zamanda bir Hars Bayramı olarak da yaşatmayı kararlaştırmıştır. 305 Yukarıya alınan haberlerden anlaşılacağı üzere Halkevi herkes için önemsenen gün ve haftalarda mühim faaliyetler yapmış, günün anlam ve öneminin daha iyi anlaşılması ve hatırlanması adına elinden geleni yapmıştır. Milletin aydınlatılması ve inkılapların sağlam bir biçimde millet tarafından benimsenmesi için değişik günleri fırsat bilerek programlar düzenlemiştir. 301 Yeni Mersin, 17 Mart Yeni Mersin, 18 Mart İçel, 1941, Sayı: 38-39, s Yeni Mersin, 22 Kasım Yeni Mersin, 29 Nisan

109 VII.III. Halkevi Şubeleri ve Faaliyetleri Halkevlerinde açılması öngörülen dokuz şubenin tümü Mersin Halkevinde açılmış ve faaliyetlere başlamıştır. Mersin Halkevi nde Açılan Şubeler şunlardı: Dil, Tarih, Edebiyat Güzel Sanatlar Temsil Spor İçtimai ve Yardım Halk Dershaneleri ve Kursları Kütüphane ve Neşriyat Köycüler Müze ve Sergi 306 VII.III.I. Dil, Tarih, Edebiyat Şubesi Dil devriminin yerleşmesi için faaliyetlerde bulunur. Çevrenin genel bilgisinin artmasına, yurttaşlık görevleri duygusunun yükselmesine çalışır. Dergi ve benzeri yayınlar çıkartır, gençler arasında bilim ve edebiyata ilgi duyanlara yardım eder ve desteklerdi. Şubenin icraatlarına bir göz atacak olursak, şunları görürüz yılında Dil, Tarih, Edebiyat Şubesi, dil çalışmaları ile ilgili tasnif ettiği fişleri Dil Tetkik Kurulu Genel Sekreterliği ne gönderilmek üzere vilayet idare heyetine sunmuştur. 307 Dil, Tarih, Edebiyat Şubesi, daha iyi çalışmalar yapabilmek için kendi içinde üç ayrı kola ayrılır. Dil Kolu, dil anketi ve söz derlemeleri ile, Edebiyat kolu, halk arasındaki bilgileri toplamakla, Tarih Kolu ise, çevrenin tarihini ve tarih eserlerini araştırmakla uğraşır yılı raporuna göre Dil, Tarih, Edebiyat Şubesi nde 22 si bayan ve 97 si bay olmak üzere 119 üye kayıtlıdır. Yine bu yıl Dil, Edebiyat kolu, Toros köylülerinin yaşayış, 306 Yeni Mersin, 17 mart Yeni Mersin, 26 Haziran Yeni Mersin, 22 Mart

110 evleniş, eğleniş, inanç, kültür ve merasimlerini araştırarak bu konular hakkında bilgi toplamışlardır. Dil, Edebiyat kolu tarafından 3. Dil Kurultayına bir delege gönderilmiştir. Kurultaya giden delege, dönüşüne edindiği bilgileri konferanslarla Hakevi nde halk anlatmıştır. 309 Dil, Tarih, Edebiyat Şubesinin çalışmalarını daha iyi değerlendirmek için 1938 yılının ilk altı aylık değerlendirmesine bir bakalım: 1- Altı ayda 11 toplantı yapmıştır. 2- Türkçe dili incelenerek birçok Türkçe kelimeler bulunmuştur. 3- ata sözleri, türküler, maniler, koşmalar, bozlaklar, destanlar, ağıtlar, öğüşler ve mizahi türküler tetkik edilmiş ve toplanmıştır. 4- İçel Tarihi tetkik edilerek toplanmakta bulunmuştur. 5- İçel in adet, anane, yaşayış ve sairesine ait tetkikat yapılmış ve yazılmıştır. Kitap halinde neşredilecektir. 6- Halk Şairlerinden Bayan Hasibe tarafından evimizde Yörüklerin düğün ve yaşayışları, türkü ve düğünleri hakkında izahat verilmiş ve milli halk şarkıları ve destanları söylenilmiştir. 7- Kazanlı Etiler Köyüne gidilmiş ve orada Eti Tarihi ve Etilerin Türk olduklarını gerek biz ve Kazanlı köylüleri tarafından söylevler verilmiş milli oyunlar oynanarak iyi ir kaynaşma yapılmıştır. 8- Toplanan Dil, Edebiyat ve Tarihe ait yazılan müsamere ve konferanslar evimiz tarafından çıkarılan İçel dergisinde neşredilmektedir. 310 VII.III.II. Güzel Sanatlar (Ar ) Şubesi Müzik, resim, heykel, mimari gibi alanlarda çalışır. Halkevinde yapılacak tören ve toplantılara müzik ve oyun programları hazırlayan Ar Şubesi, halk için müzik geceleri de hazırlamıştır. Şu faaliyet raporu Ar Şubesi nin ne gibi mühim icraatlar yaptığını göstermektedir. 309 Yeni Mersin, 21 Şubat İçel, 1938, Sayı: 8, s

111 Altı ay içerisinde bütün ulusal günlerde ve bayramlarda şehrin süslenmesi işini üzerine almış ve milli kurumlar tarafından tertip edilen balo ve müsamerelerde ışıklama ve bezeme çalışmalarında esaslı yardımlarda bulunmuştur. Temsil kolu,ile işbirliği etmiş, dekor ve sahne tertibatı işlerini de başarmıştır. Bu komite himayesinde yetişen bando ve orkestra, caz müzik faaliyetlerini devam ettirmiş ve köy gezilerinde bando ile iştirak eylemiştir. Evlerde yapılan yerli malları, resim, biçki ve dikiş yurdu sergilerinin tanzim ve tezyin işlerinde ar kolunu faydalı faaliyetleri görülmüştür. 311 Güzel Sanatlar Sevgisinin aşılanması yönüyle de bu şubenin önemli çalışmaları olmuştur. 193 da Halkevi Salonunda kursa devam eden 17 öğrencinin yapığı eserlerden oluşan bir resim sergisi açılmıştır. Yağlı boya levhalar, tablolar gelen izleyicilerin hayranlığını celbetmiştir. Sonra sergilenen resimler incelenmiş, en güzellerine ödüller verilmiştir. 312 Vatandaşları sanata yönelik yeteneklerini meydana çıkarabilmeleri için Halkevi uygun ortam hazırlamışlardır. Sergilere katılanlar arasında en iyi çalışmaları yapanlar ödüllendirilerek teşvik edilmiştir.mersin Halkevi nde 1941 in Ocak ayında 62 eser sergilenmiştir. Resim dalında birinciliği kazanan Cemil Tanrıverdi nin portakal ve mandalinalarla ilgili tablosu serginin en çok ilgi çeken eseri olmuştur. 313 VII.III.III. Temsil ( Gösterit ) Şubesi Amaç, halkevlerinde bir hayat ve hareket uyandırmak, şehir ve kasabaların tiyatro ihtiyaçlarını gidermeye yardım etmek, gençleri güzel ve serbest konuşmaya alıştırmak, gençlerin fikir, sanat ve dil terbiyelerine yardım etmek, ülkede tiyatro sanatı yerleşmesi için çalışmalar yapar. Temsil Şubesi ayrıca kukla ve karagöz gibi geleneksel gösterilerinde sevdirilmesine çalışmıştır. İşte Temsil Şubesinin icra ettiği mühim faaliyetlerden bir hulasa: Altı ayda 16 toplantı yapmış; bu devrede gençlerin büyük bir faaliyetle hazırladıkları altı temsil sahneye konmuş ve bu temsillerde 6335 vatandaş bulunmuştur. İlkokulların müsamere salonunda verdikleri müsamerelerde lazım gelen yadımlar yapılmıştır a. g. e 312 Yeni Mersin, 7 Haziran Yeni Mersin, 22 Ocak a. g. e 102

112 Halkevi kurulmadan önce tiyatro adına pek bir faaliyet yoktu larda Celal Bey (Abaç) Mersin Belediyesi nin desteği ile Şehir Bando ve Tiyatro Mektebi ni kurmuştu. Halkevi açıldıktan sonra Celal Abaç ın kurduğu Bando ve Tiyatro Mektebi Halkevi himayesine girmiş, böylece temsil şubesinde hazır bir tiyatro grubu oluşmuştur. 315 Bu yıl içinde şah eserler, eski, mahkeme, zelil padişahlar, kozan oğlu, bir facia, akın, mavi yıldırım, eski mektep, canavar, şeytana uydum piyeslerini temsil ettikleri gibi asker mektubu, vatandaş Türkçe konuş gibi monologlar da yapmışlardır. 316 Halkevi temsillerine özellikle bayanların katılmalarına büyük gayret gösterilmektedir. Kadınları ön plana çıkartılıp erkeklerle beraber toplum önünde sosyal, ekonomik ve kültürel faaliyetlerde bulunmalarına çalışılmış, kadınlara yönelik geçmişten gelen ikinci plana itilmişlik gibi olumsuz izlenimlerin ortadan kaldırılarak uygar bir toplumda yerlerini almalarına çalışılmıştır. Sahnede kadın rollerinin erkeklere verilmemesine dikkat edilmiş, aile kızlarının oynamaları sağlanmıştır. Halkevinde verilen konferanslara halkın ilgisini toplayabilmek amacıyla, konser ve tiyatro oyunları programa dahil edilirdi. Bu görevi Güzel Sanatlar ve Temsil Komiteleri yerine getirirdi. Temsil Kolu gençlerinden bazıları konferanslardan önce tiyatro oyunları sahnelemenin yanında monologlar, manzumeler, marşlar ve şarkılar söyleyerek halkın ilgisini toplamaya çalışmışlardır. 317 Halkevleri o dönemde inkılapların yerleşmesi adına da önemli rol üslenmiştir; Halkevi sahneleri, Türkiye de devrim hamlelerinin gelişmesi ve yerleşmesinde büyük çapta hizmet etmiştir. Halkevlerinde sahneye konan eserler ilk senelerde hep devrimlere ait ve onları destekleyici piyeslerden oluşmaktadır. Daha sonra milletin tiyatroya ilgisi artınca, halkı sosyal konular üzerinde düşündürücü, güldürücü, duygulu piyesler aranmaya başlanmıştır. Bunu için dünya klasiklerinden dilimize çevrilmiş CHP nin gönderdiği eserler sanatseverlere sunulmuştur. 318 Halkevinde verilen konferanslara halkın ilgisini toplayabilmek için konser ve tiyatro oyunları programa dahil edilirdi. Bu görevi Güzel Sanatlar ve Temsil Komiteleri yerine getirirdi. Temsil Kolu gençlerinde bazıları konferanslardan önce tiyatro oyunları sahnelemenin yanında, monologlar, manzumeler, arkılar söyleyerek halkın ilgisini 315 Artan, a.g.e., s İçel, 1939, sayı: 9, s: Yeni Mersin, 21 Ocak Yeni Mersin, 29 Ekim

113 çekmeye çalışmışlardır. 319 Bazı temsillerin verilmesinde ise asıl maksat bazen, halkı bilgilendirmek oluyordu. Ağustos 1939 da halkı Zehirli Gazlar ve Pasif Korunma konusunda herkese açık temsiller verilmiştir. Halkın bu şekilde bilgilemesine yönelik temsiller sık sık yapılmaya çalışılmıştır de Mersin Halkevi tarafından düzenlenen festivalde Şeriye Mahkemesi adlı oyun sergilendikten sonra Temsil Şubesi, 1951 yılına kadar, üç yıl boyunca tiyatro gösterileri ile ilgili etkinlik yapmamıştır senesinde yapılan da milletin beğenisini sağlayamamıştır yılları arasında perdesini hiç açmayan Halkevi Temsil Kolunun kapandığı zannedilir. 321 VII.III.IV. Spor Şubesi Amaç ulusal karakterin kökleştirilmesi, toplumsal yapının sağlamlaştırılması, ülkeye sağlıklı, ahlaklı ve dürüst insanlar yetiştirilmesi için sporun sağlamlaştırılması için sporu yaygınlaştırmaktır. Bu amaçla Halkevi bütün spor dalarından yaralanmaya çalışmıştır. Halkevi Spor Komitesinin 1936 yılı kış mevsimi programında şu çalışmalar görülmektedir. Spor ve kış koşuları Deniz müsabakaları Futbol turnuvası Atletizm Güreş müsabakası Yaya cirit müsabakası Binicilik Bisiklet yarışları Boks müsabakaları Voleybol müsabakası Tenis turnuvası 319 Yeni Mersin, 21Ocak Yeni Mersin, 29 Ağustos Yeni Mersin, 13 Şubat

114 Yaya yürüyüşü Atıcılık 322 Halkevi Spor Şubesi, bölgede spor etkinliklerinde bulunan grup ve kulüplerin gelişmesinde desteğini esirgememiştir. Mersin İdman Yurdu nun daha iyi çalışması için her türlü yardım Halkevi tarafından yapılmış, konferans salonu kulübün emrine bırakılarak bina ihtiyaçları karşılanmıştır. 323 Spor Komitesi 1936 yılında 32 toplantı yapmış, şubede ise 180 kişi kayıtlıdır spor bakından Mersin de oldukça canlı geçmiştir. Sporcuların daha serbest ve geniş bir yerde çalışabilmeler için kendilerine özel bir bina ayrılmış ve tüm ihtiyaçları giderilmeye çalışılmıştır. Stadyumun eksikleri tamamlandığı aletler için ayrıca bir koşu pisti yaptırılmıştır. Mersin in ilçeleri olan Silifke ve Tarsus a geziler düzenlenerek gençliğin tanışıp kaynaşmasına çalışılmıştır. 324 Spor Şubesi 1938 yılının Haziran-Aralık ayları arasında genlerin daha verimli çalışmaları için turnuvalar düzenlemiş ve böylece müsabakalar yapılmıştır. Tarsus, Silifke gibi komşu kaza sporcuları ile futbol ve atletizm maçları yapılmış, Silifke atletizm yarışmalarına katılan Halkevi takımı bölge birincisi olmuştur. Gençlik ve Spor Bayramı nda program dahilinde eğlence ve müsabakalara Halkevi sporcuları da katılmıştır. 325 VII.III.V. İçtimai (Sosyal) Yardım Şubesi Halkevinin bulunduğu yerde muhtaç, kimsesiz kadınlar, çocuklar, sakatlar, ihtiyarlar ve hastalara yardım eli uzatmak, onların sorunlarını çözmek için faaliyetlerde bulunmak ve topluma kazandırır. İşsizlere iş bulma, dilenciliği ortadan kaldırma, halkın sağlık bilgisini artırmak için konferanslar verme, cezaevindeki muhtaçları gözetmek, köylerden gelen muhtaç çiftçilerin ve ailelerin şehir ve kasabalarda barındırılmasına ve tedavisine yardım etmek, okula giden 322 Yeni Mersin, 8 Ekim Fuad Mörel,, Halkevlerinin Mesaisi, Yeni Mersin, 28-29,Şubat Yeni Mersin, 21 Şubat Yeni Mersin, 19 Şubat

115 kimsesiz çocukları barındırma, fakir olan hastalara parasız ilaç verme, tedavilerinde yardımcı olmak, sosyal yardım şubesinin görevleri arasında yer alır. 326 Şubenin faaliyetlerinin pratikteki uygulamalarından birkaçına bakalım; Yoksul ve düşkün hastaların muayene ve tedavileri için bir bakımevi açılmış, bunların ilaçları temin edilerek tedavileri için hastanelere yatırılmıştır. Bundan başka aşevinde yemekleri verilmiş ve bazı fakirler memleketlerine gönderilmiş. Okullarda buluna şehirli ve köylü fakir çocukların kitap paraları verilerek işsiz kimselere iş bulunmuştur. 327 Ortaokulu bitirdikten sonra fakirlik nedeniyle okuluna devam edemeyen iki öğrenciye şube tarafından el uzatılmış ve bunların kitap, elbise ve kundura gibi ihtiyaçları karşılanmıştır. Komite, ayrıca yoksullara yardım maksadıyla bir garden partisi düzenlemiş, vazifesi başında ölen bir memurun ailesine yol parası vermiş, paraları olmayan 3 vatandaşı da memleketlerine yollamıştır. 328 Bunlar Halkevi nin n gibi önemi sosyal rollerinin olduğunu gösteriyor. Sosyal Yardım Şubesi faaliyetlerinde doktorlardan büyük bir yardım görmüştür. Doktorlar da hastanedeki görevlilerin yanında özveriyle halkevinin bu şubesiyle gönüllü olarak çalışmıştır. Halkevinin köy ziyaretlerine katılarak hasta köylüleri ziyaret etmişler ve halka sağlık konusunda bilgiler vermişlerdir. Yine oklulardaki öğrencilerin de muayeneleri de doktorlar tarafından yapılmış ve tedavileri uygulanmıştır. 329 Şube iş bulma kurumu gibi çalışarak işsiz vatandaşlara boş kalmamaları için iş bulmuştur da Erzincan da meydana gelen deprem sırasında evleri yıkılıp Mersin e göç etmek durumunda kalan deprem mağdurlarına Halkevi Sosyal Şubesi kucak açmıştır. Erzincan depreminde Mersin e 371 kişi gelmiştir. Halkevine getirilen felaketzedeler burada ağırlanmış, aşevinde karınları doyurulmuş sonra da kendilerine kalmaları için Milli Yardım Komitesi tarafından kiralanan 42 ev ve apartmana yerleştirilmişlerdir. 331 Bu yardım eli de Mersin Halkevi nin imkanı nispetinde tüm muhtaçlara el uzatmaya çalıştığını göstermektedir. 326 Halkevleri Çalışma Talimatnamesi, 1940, Zerbanat, s: İçel, 1939, Sayı: 9, s: Yeni Mersin, 20 Ocak Halkevlerinin 1934 Senesi faaliyet raporları hulasası, 1935,Ulus, s İçel, Ekim İçel, Ocak 1940, s:

116 VII.III.VI. Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi Halkın seviyesini yükseltecek olan okuma-yazmayı geniş ölçüde yaymak, yetiştirme kursları açarak teknik bilgileri halk arasında artırmak ve el sanatlarını teşvik etmek genişlemesini sağlamak amacıyla kurulmuştur. 332 Dönemin dergi ve gazetelerine göre, Halk Dershaneleri ve kurslar Şubesi, halk okuma odaları açarak, vatandaşlara okuma-yazma öğretmiştir. Bu dershanelerde kimseden para alınmayacağı gibi her yaşta insanın gidip kayıt yaptırabileceği yerdir. Ayrıca resim, biçki, dikiş, nakış kursları açarak yetenekli insanların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Mesela onlardan birkaçı; 1936 da Türkçe okuma yazma bilmeyen vatandaşlara Kurslar Komitesi, Türk dilini öğretmek üzere İsmet Paşa, Gazi Paşa, Necati Bey okullarında kurslar açmıştır. Bu kurslara 56 bayan ve 46 bay olmak üzere 102 vatandaş devam etmiştir.komite Mersin Hapishanesi nde bulunan okuma yazma bilmeyen tutuklulara bir öğretmen temin ederek haftada üç gün ders verdirmektedir. 333 Halka zehirli gazlardan korunma çareleri öğretme üzere de kurs açılmış ve bu kurslara devam ederek muvaffak olanlara vesikaları verilmiştir. Bando ve müzik kursları devam ettirilmiş ve gençlere müzik zevki verilmiştir. Ar Kolu ile işbirliği yapılarak bir resim kursu, bir de Türk işçileri yapı kursu açılmıştır. 334 Halkevinde açılan bir başka kurs ta piyano, mandolin ve keman kursudur. Mersin de müzik alanında görülen eksiklikten dolayı Kurslar Komitesi Halkevi nde verilmek üzere 1940 ta Hayri Koray yönetiminde mandolin ve keman kursu açmıştır. 335 Komite, 1939 da halk dershanelerini bitiren 53 vatandaşa belgelerini vermek için bir tören yapmıştır. Törende Gazi Paşa Okulu baş öğretmeni Hayri Oktar, bir konuşma yaparak kurulduğu günden beri memlekete bir çok kıymetli hizmetler yapan Halkevi nin en önemli işlerden birinin de vatandaşlara okuma-yazma öğretmek olduğunu belirtmiş, bunda emeği olan herkese teşekkürü bir borç bildiğini aktarmıştır. Halkevi Başkanı da şimdiye kadar okuma-yazma öğrenmemiş olan halkımızı gece-gündüz durmadan çalışarak aydınlatan ve okuma yazma öğreten öğretmenlere teşekkür etmiş ve bu olumlu neticelerin 332 Talimatname, 1940, s Yeni Mersin, 21 Şubat İçel, 1938, Sayı 8, s Yeni Mersin, 10 Mart

117 öğretmenlere ait olduğunu söylemiştir. 336 Komite, 1940 senesinde de ikisi kadınlara, ikisi erkeklere ve birisi de cezaevindeki mahkumlara olmak üzere beş dershane açmış ve böylelikle 180 vatandaşa okuma yazma öğretmiştir. 337 VII.III.VII. Kütüphane ve Yayın Şubesi Halka okuma sevgisi aşılamak, seyyar kütüphaneler oluşturmak, yeni çıkmış kitapları tanıtmak dergi ve gazete okuma kültürünün oluşmasını sağlamak gibi ehemmiyetli amaçları vardır. İşte bu şubenin faaliyetlerini daha iyi anlamamıza yarayacak haberler: Mersin Halkevi nde bir kütüphane açmak yer darlığı nedeniyle başlangıçta problem olmuştur. Ancak Halkevi kütüphanesinin açılması için Maarife ait bir odanın verilmesi ile bu sorun çözülmüştür. 338 Kitap saray kolu okuyucuları faydalandırmak için 1936 da kitap sayılarını artırmaya çalışmış bir yıl var olan kitaplara ek olarak 320 kitap daha alınmıştır da 7315 kişi Halkevi Kütüphanesinden yararlanmıştır de e kitap sayısındaki artış devam etmiştir. Bu sene bir kitap para ile satın alınmış, 68 kitap CHP den, 21 i çeşitli Halkevlerinden, 12 si bazı bakanlıklardan, 6 da hediye olarak gelmiş ve böylelikle bu sene kütüphaneye giren kitap sayısı 108 i bulmuştur. Ayrıca, bu yıl 103 kitap ta ciltlenmiştir. Bunlardan başka komşu şehirlerin günlük gazeteleri, İstanbul da çıkan Akşam, Cumhuriyet ve bazı gazetelerle dergilerin getirtilmesine, yerel olarak çıkan Yeni Mersin ve Ege gazetelerinin alınmasına çalışılmıştır. Halkın her yönüyle geliştirilmesi en büyük amaç olmuştur. 340 Halkevlerinin siyasi kuruluşlar haline gelmesi kütüphaneli ve kitap köşelerini olumsuz etkilemiştir den sonra kapanan bu kuruluşların pek çoğunun binası ve içindeki kitaplarla birlikte kütüphaneleri Milli Eğitim Bakanlığı ndaki o zamanların Kütüphaneler Müdürlüğüne devredilmişti. Ancak bu kütüphanelerin çok az bir kısmı hizmete sunulabilmiştir Yeni Mersin, 18 Mart Yeni Mersin, 28 Ocak Yeni Mersin, 2 Mart Yeni Mersin, 21 Şubat Yeni Mersin, 22 Ocak Mersin Kültür ve Eğitim Sempozyumu Bildirileri, Halk Eğitimi Açsından Halk Kütüphaneleri ve Halkevleri, Müjgan Cunbur, Mersin Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Yayınları, 1987, Mersin 108

118 Büyük bayramlarda tören ve toplantılarda şenliklerde söylevler ve konferanslar verilmiştir. Bir radyo alınarak arkadaşları yaralanması temin edilmiştir. Kitap saraya 221 ( 1 yılda ) kitap eklenmiş ve ciltsiz kitaplar ciltlendirilmiş, kitapların fihristleri yapıştırılmış ve fasikül halinde bastırılarak dağıtılmıştır. Yeni Mersin ve Ege gazetelerine makaleler ve yazılar yazılmıştır. 342 Belirli gün ve haftalarda halka yapılan konuşmalar ve konferanslar da bu komitenin önemli çalışmaları bulunmaktadır de yerli malı haftası dolayısıyla nutuk ve konferanslar da bu komite tarafından hazırlanmıştır. 343 Komite uzun kış gecelerinde vatandaşlara faydalı bilgiler vermek amacıyla seri konferanslar da vermiştir. 344 Bunda en ehemmiyetli amaç halk ile Halkevi arasındaki ilişkileri geliştirerek halkı bilgilendirmek olmuştur. Buna yönelik de Dil, Tarih ve Edebiyat Şubesi ile birlikte bir çok konferans düzenlenmiş ve bu konferanslar bazen hoparlörle şehir halkına dinlettirilmiştir. 345 En önemli problemlerden birisi ise mekan sıkıntısı olmuştur. Halkevi binası yetersiz olduğundan Mersin Halkevi Kütüphane ve yayın kolu çalışmalarını istediği bir ortamda sürdürememiştir. Kütüphane salonu 1940 yılında tadilat dolayısıyla ki aya yakın bir süre kapalı tutulduğundan okuyucu sayısında ciddi bir azalma olmuştur. 346 Halkevi idare Heyeti 26 Kasım 1937 günü Başkan yönetiminde toplanarak Bir Halkevi dergisi çıkarma işini görüşmüş ve kararlaştırılmıştır. Halkevi tarafından ayda bir defa çıkarılacak ve Mersin in tanıtımında mühim rol oynaması düşünülen İçel dergisinin 1938 yılının ilk ayından itibaren yayınlanması görüşülmüş, vilayet makamından bu dergi için izin alınmıştır. 347 Mersin halkevi yayın organı İçel Ocak 1938 de yayın hayatına başlamıştır. Halkevi nin kendi matbaasında ayda bir sürekli olarak basılan dergi, 1942 de Ocak-Şubat olarak birlikte basılan sayıdan sonra, 5 yıl ara ile Ağustos 1945 te tekrar yayın hayatını sürdürmüş ve Temmuz 1946 da kapanmıştır. Derginin yayın hayatına ara vermesinin 342 İçel, 1939, Sayı 9, s Yeni Mersin, 16 Ekim Yeni Mersin, 4 Ocak Yeni Mersin, 19 Şubat Yeni Mersin, 28 Şubat Yeni Mersin, 28 Kasım

119 sebebi 2. Dünya savaşı nın getirdiği ekonomik sıkıntılar ile bütçenin Mersin Halkevi binası inşaatına ayrılmasıdır. 348 VII.III.VIII. Köycülük Şubesi Köylerin sağlık, sosyal, estetik olarak gelişmesi için köylü ile şehirli arasında karşılıklı sevgi ve dayanışma duygularının kuvvetlenmesine çalışırdı. Cumhuriyet rejimini ve devrimlerini köylüye götürmek ve benimsetmek esas amaçtı. Bu şube özellikle şehirli-köylü arasındaki uçurumun kalkması rejimin benimsetilmesi, köylünün de ülkenin kalkınmasında önemli rol oynayabilmesi için önemli toplantılar yapar, burada çıkan kararların köylüye indirilmesi adına da fevkalade gayret içine girilirdi. Köycülük Şubesi ne ait bazı anekdotları aşağıya sıralıyorum: Mersin Halkevi Köycüler Şubesi ilk açıldığı zaman üye sayısı 133 tü. Sonraki yıllarda bu şubedeki üye sayısı 300 ün üzerine çıkmıştır. 349 Köycüler Şubesi köylere giderken, okula giden köylü çocuklar için defter, kitap, kalem, şeker, hastalar içi ilaç, temel gereksinimlerden olan sabun, tuz gibi köylüye gerekli olan malzemeler götürürdü. 350 Ayrıca hayvan hastalıkları ve zirai bilgileri artıracak küçük broşürler de köylüye dağıtılırdı e çıkarılmaya başlayan Halkevi yayını İçel de köylere gönderilirdi. Köylere giden kafileler çerisinde hasta köylüleri muayene etmek için bay ve bayan doktor, havya hatsalları ile ilgilenmek için baytar, zirai teknik bilgiler için ziraatçı, öğretmen ve devlet erkanın dan elemanlar bulunurdu. 351 Köycüler Şubesi tam bir köy bürosu şeklinde faaliyetlerini sürdürmüştür te 17 köy gezisi düzenleyerek köylülerle temas edilmiş, onlar üzerinde büyük tesirler bırakılmıştır. Merkez okullarda okuyan yoksu köylü ocukları Köycülük Komitesi tarafından himaye atına alınmış ve ihtiyaçları karşılanmıştır. 352 Mayıs 1937 de de 20 kişilik bir kafileyle Mersin in köylerine gezi düzenlemiştir. Ayarlanan bir kamyonla önce Çiftlik Köyü ne gidilmiş, ektikler yapılmış ve bulaşıcı bir hastalığın olmadığı tespit edilmiştir. Mektepli çocuklara kırtasiye malzemesi dağıtılmış, küçük çocuklara da şeker 348 Yeni Mersin, 22 Ocak Yeni Mersin, 17 Mart Yeni Mersin, 10 Haziran Yeni Mersin, 12 Temmuz Yeni Mersin, 23 Şubat

120 dağıtarak gönülleri alınmıştır. Sonra da Mezitli, Aladağ, Tömük ve Elvanlı köylerine gidilmiştir. Her gidilen köyde de çocuklara hediyeler verilmiştir. Ayrıca köylerdeki eksikler de tespit edilmiştir. 353 Köycülük Şubesi insanları her türlü ihtiyaçlarına yardımcı olmaya çalışıyordu de şehrin ortaokuluna devam etmek için müracaat eden yoksul köylü çocuklarının kitapları, elbiseleri temin edilmiş, kaldıkları evin kiraları ödenmiş, hastalığı ağır olan köylüler hastaneye yatırılmış ve hastalıklardan korunma yollarını anlatan broşürler dağıtılmıştır. 354 Halkevi köylerde araştırmalar yapmak köylüye bili vermek amacıyla bir de İrşat Heyeti adında bir kurul oluşturmuştur. Bu heyet 1939 da kurulmuştur. İrşat Heyeti ziraat müdürü, ziraat fen memurları, bahçeci, çitilerden oluşmaktadır. Heyet köyleri dolaşarak köylülere yardımcı olmaya çalışmıştır yılında köylünün sorunlarını çözmek için bulaşıcı hastalıklara karşı mücadele etmek, tohumların ıslah çarelerini aramak, ağaçlandırma çalışmaları yapmak, köyler arasında yeniden yol yapmak veya mevcut yolları yeniden tamir etmek için devlet kuruluşları ile işbirliğine gitmek, kurslar açmak köylülere devlet kanunlarını öğretmek, kötü alışkanlıkları kaldırılması için telkinlerde bulunmak, okumayı teşvik etmek ve milli marşları öğretmek için önemli kararlar almışlardır. 356 Evet, bu bilgilerden de anlaşıldığı gibi, Köycülük Şubeleri, köylülere yardımcı olmak, onların dertlerini paylaşmak, kalkınmalarını hızlandırmak için var güçleriyle seferber olmuşlardır. VII.III.IX. Müze ve Sergi Şubesi Halka, tarih bilinci ve sevgisi aşılamak, tarihi eserlerin korunmasını ve anlaşılmasın sağlamak, kültürel eserleri bularak, halkın aydınlatılmasına katkıda bulunmak ve bu eserleri tanıtmak için müze ve sergi açar. Şube, ayrıca tarihle ilgili konferanslar verir, yerel tarih hakkında bilgiler depolamaya çalışır, elde edilen arkeolojik eserleri müzelere 353 Yeni Mersin, 25 Mayıs Yeni Mersin, 22 Ocak Yeni Mersin, 20 Eylül Yeni Mersin, 18 Nisan

121 gönderir, eski milli eserler, tüfekler, kitaplar gibi folklor ve etnoloji malzemesi toplamaya çalışır ve bunları sergilerdi. 357 Müze ve Sergi Şubesinin icraatlarına bakacak olursak, gerçekten milletin aydınlanması adına önemli gayretlerin içinde yer almıştır. ekonomi ve artıra yedi gününe Halkevinin üst katında yerli mallar sergisi açmış bu sergiye 4950 vatandaş katılmıştır. Ayrıca şube çevrede bulunan eski tarihi eserleri ve paraları toplayarak halkevinde sergilemiştir de de önemli çalışmalara devam edilmiştir. Altı ay içinde eski eserler satın almış, eski paraları tasnif ederek bir camekan içersinde muhafazasının ve sergilenmesini sağlamıştır. Komite, halkın elinde bulunan eski eserleri, kıymetli kitapları iyi paralar vererek satın almıştır. Bu gibi eserlerin alımında Halkevi hiçbir masraftan çekinmemiştir. Ellerinde eski esereler bulunanlar Müze Komitesi ne satarak paralarını alabiliyorlardı yılının ilk altı aylık diliminde Şube nin faaliyetlerine bakacak olursak, icraatları daha iyi değerlendirme fırsatımız olacaktır: Kayıtlı üye 172 dir. Bu devrede 13 toplantı yapmıştır. Okullarda bulunan kimsesiz ve yoksul çocuklara elbise, kitap ve para yardımı yapmış, yatacak yerler temin etmiştir. Birçok yoksul vatandaşa nakdi yardım yaparak memleketine gidebilmeleri içi,n yol paralarını vermiştir. Bu kolun himayesinde bulunan muayene evinde 234 fakir vatandaşın muayeneleri yapılmış ve bunları ilaçları verilmiştir. Yine bu kola bağlı aş evinde altı ayda 141 yoksul, çocuk, kadın ve erkek yoksulların her gün muntazaman yemekleri temin edilmiştir. 360 Tablolarla Halkevi: Açıldığı yıl Halkevi sayısı Halk odası sayısı Halkevleri Çalışma Talimatnamesi, 1940, Zerbamat, s: Yeni Mersin, 23 Şubat Detaylı bilgi için bkz: Yeni Mersin, 21 Mart İçel, 1939, Sayı: 8, s:

122 Toplam Tablo (24): Halkevleri ve Halkodalarının Yıllara Göre Sayıları Nurhan Karadağ, Halkevleri Tiyatro Çalışmaları, Ankara, TC. Kültür Bakanlığı, 1988, s:

123 Mersin Halkevi Şubeleri Bayan Bay Dil, Tarih ve Edebiyat Şubesi Güzel Sanatlar Şubesi Temsil Şubesi 4 40 Spor Şubesi 1 50 Sosyal Yardım Şubesi 4 98 Hak Dershaneler ve Kursları 4 74 Kütüphane ve Yarın Şubesi 3 50 Köycülük Şubesi Müze ve Sergi Şubesi 3 22 Tablo (25): Mersin Halkevi nde şubelere göre bay ve bayan üye sayısı ( 1935 ) 362 Halkevlerinin ne kadar anlamlı çalışmalar yaptığını o dönemin eserlerinde ve o dönemi aydınlatmaya çalışan kitaplardan aktarmaya çalıştık. Sadece bunlar da değil, bu çalışmalara ilave edilecek yine birçok şeyin oldu da ayrı bir gerçektir. Halkevi tarafından tertip edilen tiyatro çalışmaları, sinema etkinlikleri, şenlikler, verilen konferanslar unlardan bazılarıdır de açılmaya başlayan Halkevleri, çok partili hayat ile birlikte tartışılmaya başlamıştır. Bilhassa 2. Dünya Savaşı nın etkilerinden olumsuz etkilenen Halkevleri o dönemde eskisi kadar aktif de değildir. Mesela, Mersin Halkevi Başkanı bir Konuşmasına bayanı ve bayı az Sayın Halkevliler diye başlayarak tepki göstermiştir Raporu, 1936: Ayrıntılı bilgi için bkz: N. Karadağ, a.g.e.; Yeni Mersin, Yeni Mersin, 22 Eki

124 CHP nin hükümetten uzaklaşması da Halkevleri için iyi olmamış, etkisizleşmesini hızlandırmıştır. Bunda son dönem Halkevlerinin CHP nin yayın kolu gibi çalışması ve dolayısıyla CHP tarafından desteklenmesi de öneli rol oynamıştır. 365 Sonunda DP milletvekilleri tarafından verilen kanun teklifi 8 Ağustos 1951 de de kabul edilmiş ve Halkevleri kapatılmıştır müdahalesinden sonra tekrar açıldıysa da eskisi kadar etkili olamamış ve bugün eski aydınlık günlerinden çok uzakta var olma mücadelesi veriyorlar. Cevdet Perin ise Halkevlerinin yerinin doldurulamadığını, bundan hareketle Halkevlerinin zamanında kapatılmayıp; CHP nin tekelinden alıp, yeni bir yas ile halka mal edilerek kültür hareketlerine ve çalışmalarına devam etmesi sağlanabilirdi. 366 Mersin de şu anda Mersin ve Demirtaş Halkevi olmak üzere iki Halkevi bulunuyor. Eski Halkevi Binası ise u anda İçel Kültür Merkezi ve İçel Müzesi olarak hizmet veriyor. Bale, Prova, Koro, Şan, Çok Amaçlı Salon ve Şeref Salonu günümüzde hala kullanılan salonlar durumunda. Yine müze bölümünde taş eserler ve etnoğrafik eserler sergilenmektedir. Bu yönüyle Mersin in Kültürel ve Sanatsal yaşamında çok önemli bir boşluğu doldurmaya çalışıyor. 367 (Resim ) 365 Yeni Mersin, 13 Ocak Cevdet Perin, Doğumunun Yüzüncü Yıldönümünde Atatürk Kültür Devimi, İnkılap ve Aka Kitapevleri, İst., 1981, s: Kültür Merkezi Müdürü Kerim Kınıcan ile yapılan mülakattan 115

125 SONUÇ Mersin, Osmanlı döneminde Adana Vilayetine bağlı bir kaza iken Cumhuriyet döneminde M. Kemal Atatürk ün talimatıyla il yapılan bir şehrimiz. Elimizdeki bu çalışmada her iki dönemi Osmanlı nın sonu ve Türkiye nin ilk yılları olmak üzere de incelemeye çalıştık. Eğitim adına ilk kıpırdanmalar 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren görülüyor te Sıbyan Mektebi ve Rüştiye Mektebi nin, 1882 de ilk medresenin Müftü Emin Efendi tarafından Efrenk Deresinin doğusunda, 1887 de Latin Katolik Kilisesi yanında Katolik Kız Koleji nin, 1890 da Kız Okulu nun, 1896 da Numune Mektebi nin(şimdi Kayatepe İlk okulu), 1897 de Kız İptidai Mektebi nin açılması, 368 bu dönemin en mühim okullaşma hadiseleridir. Develi, eserinde 1885 li yılarda Mersin de 7 yabancı okul bulunduğu halde, ancak bu miktarda Türk okulu olduğunu belirtiyor ki, bu Mersin de o dönem itibariyle eğitimde yavaş bir gelişmenin olduğunu gösteriyor. 369 Yine bu dönemde yabancıların Mersin e okul açmak için yoğun bir uğraş verdiğini görüyoruz. Bunda hem yabancıların ülkemize artan ilgisi olduğu kadar, Mersin in özel mevkiinin de etkisi vardır. Milli Mücadele sırasında bundan en çok etkilenen kurumların başında eğim gelmiştir. Pek çok öğrenci ve öğretmen cephelere koşmuş, eğitime ödenek ayrılamamış, okullar kapanma noktasına gelmiş ve bazıları da kapanmıştır. Milli Mücadeleyi atlatan Türkiye Cumhuriyeti idarecileri ilk önceliklerinden biri olarak eğitimi belirlemişler ve Mustafa Kemal öndeliğinde bu yönde atağa geçmişlerdir. Tevhid-i Tedrisat ile eğitimde dağınıklığın giderilmesi, Harf İnkılabı ile Latin Alfabesinin kabul edilmesi en ehemmiyetli atılımlardır. Ayrıca Mustafa Kemal in gittiği hemen hemen her yerde eğitimin, irfanın öneminden bahsetmesi, halkın bilinçlenmesi adına ciddi faydalar sağlanmıştır. Mesela, bunlardan birinde 1922 de Bursa da yaptığı bir konuşmada öğretmenlere şu şekilde seslenmiştir: Hanımlar Beyler! Ordularımızın ihraz ettiği zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı Hakiki zaferi siz ihraz ve idame edeceksiniz ve behemehal muvaffak 368 Artan, a.g.e., s Develi, a.g.e., s

126 olacaksınız. Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz ve sizin tesadüf edeceğiniz mevanii kıracağız. 370 Mustafa Kemal, 24 Mart 1924 te de Kütahya da irfan ordusu üzerinde durur: Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde derse etsi o zaferlerin payidar netice vermesi ancak irfan ordusuyla kaimdir. Bu 2. ordu olmadan birici ordunu semeratı üful eder. Milletimizi hakiki saadet ve selamete isal etmek istiyorsak ve milletimize en iyi ve müstefiz bir ati bahşeylemek istiyorsak bizi ölümden kurtaran ve hayata getiren bu günkü şekli idaremizin ebediyetini istiyorsak bir an evvel büyük,mükemmel nurlu bir irfan ordusuna malik olmak zaruriyetinde bulunduğumuzu inkâr edemeyiz 371 Cumhuriyet in ilk yıllarında Mersin de, özellikle ilkokul açılımında önemli teşebbüslerin olduğunu görüyoruz. Kayatepe, İleri, Çankaya, Cumhuriyet, Tarla, Necati Bey, Gazi Paşa, Kurtuluş, İnönü İlkokulları bunların en önde gelenleridir. Orta öğrenim adına ise Cumhuriyet in ilk yıllarında kısır bir tablo görüyoruz. Ortaokul olarak bu dönemde Mersin, Silifke, Tarsus Ortaokulu ve Tarsus Amerikan Koleji vardır. Mersinliler liseye ise çok geç bir zaman olarak niteleyebileceğimiz 1945 te kavuşmuştur. Bu lise, bilhassa Vali Tevfik Sırrı Gür önderliğinde açılmış olan Mersin lisesidir. Bugün de Tevfik Sırrı Gür adıyla eğitim-öğretime devam etmektedir. Lisenin açılması adına Mersinliler çok çaba sarf etmişlerdir. Mesela, 1933 te Mersin den Vali, CHF. Başkanı, ve Belediye Başkanından oluşan bir heyet Ankara ya giderek, bu yöndeki taleplerini iletmişlerdir. Buna cevap olarak Maarif Vekaleti, bir bina bulunduğu takdirde diğer ihtiyaçlar noktasında yardımcı olacağını belirtmiştir. Ancak bu yıllarda kayda değer herhangi bir gelişme olmamıştır. 372 Bununla birlikte bu istek ve arzu neticede geç de olsa gerçekleşmiştir. Mersin de Cumhuriyet dönemi eğitimi anlatırken en fazla üzerinde durulması gereken konulardan biri de Halkevleridir te Mersin de açılan Halkevi yaptığı mühim çalışmalarla halkın yeni rejime ayak uydurmasında, yapılan yeni inkılapların benimsetilmesinde, sosyal ve kültürel olarak gelişmesine fevkalade mühim bir rol oynamıştır. Halkevlerinin bu önemli rolü 1951 e kadar devam etmiştir. Bu tarihten önce de gerek yönetimde siyasi düşüncenin değişmesi gerekse II. Dünya Savaşı nın ortamı 370 Atatürk ün Söylev ve Demeçleri II s a.g.e., s Yeni Mersin, 10 ocak

127 olumsuz etkilemesiyle Halkevlerinin faaliyetlerinde ve üyelerinde bir azalma görülmüştür larda tekrar bir oluşum teşebbüsleri olduysa a bunda pek başarılı olunamamıştır. 118

128 ÖZET Eğitim, bir milletin gelişmesinde ve ilerlemesinde en önemli amillerden birisidir. Bir millet hakiki manada eğitime önem veriyor, eğitimin gelişmesi için her bakımdan seferberlik yapıyorsa, bu millettin ilerlememesinin önünde hiçbir engel yok demektir. Osmanlı Devleti, genel olarak bakıldığında eğitime ciddi önem veren bir devlettir. Bunu, bilhassa 16. ve 17. yüzyılda yetiştirmiş olduğu büyük alim ve bilginlerden anlayabiliyoruz. Ancak, bu yüksek performansını uzun süre devam ettirememiş, 18. yüzyılda itibaren de Avrupa karşısındaki üstünlüğünü yitirmiştir. Bu da, zaten beraberinde çöküşü getirmiştir. Milli Mücadele Anadolu insanı için her yönüyle zor olmuştur. Bu zorlu mücadeleden çıkarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti eğitimi, en acil üzerine gidilmesi gereken mesele olarak görmüş ve önemli çalışmalar yapmıştır. Mersin, 1933 yılında vilayet olmuştur. Osmanlı döneminde Silifke ve Tarsus la birlikte çok sayıda medrese açılmış, bunların yanında da sıbyan ve rüştiye mektepleri yerini almıştır Maarif Salnamesi ne göre Mersin de 16 adet iptidai mektep, Mersin, Silifke ve Tarsus ta ise toplam 4 rüştiye görünmektedir. Medrese sayısı ise 1903 te Mersin de 4 tür. Fakat bu yıllar eğitimde çok fazla farklılığın ve çeşitliliğinin olduğu yıllardır. Bir tarafta Osmanlı nın eski mektepleri (mahalle mektepleri), diğer tarafta yeni açılan modern mektepler bulunuyordu. Bunlarda müfredat bile farklıydı. Ayrıca, yabancı ve azınlık okullar da ayrı bir vadide eğitim vermekteydi. Yeni devlet ilk olarak bunlarda bir düzenlemeye gitmiş ve eğitimi birleştirmiş; tüm okulları Milli Eğitim Bakanlığı na bağlamıştır. Cumhuriyet in ilk yılları biraz durgu geçse de 1930 dan itibaren atılım yılları başlamış, Atatürk ün önderliğinde kısa zamanda büyük ve önemli işler başarılmıştır. Bir tarafta yeni açılan ilkokullar, ortaokullar, diğer taraftan Halkevi nin başını çektiği eğitim hamleleri ardı ardına mühim gelişmeleri beraberinde getirmiştir. 119

129 SUMMARY Education is one of the most important factors in the development and progress of a nation. There is no obstacle in front of a nation s development if it gives a great importance to education and if it does its best for the development of education. Ottoman Empire was a state that gives a serious importance to education. We can understand this from the great thinkers and scholars of sixteenth and seventeenth centuries. But, Ottoman Empire couldn t sustain its high performance for a long time, and from the eighteenth century it began to lose its power against Europe. And this situation brought the collapse. Independence War had been rather difficult in many respects for the Anatolian people. The newly found Turkish Republic saw education the most urgent issue and made remarkable studies. Mersin became province in In the period of Ottoman Empire, in Tarsus and Silifke many medrese, primary and secondary schools were opened. According to the annual education report of 1903,in Mersin there were 16 primary schools. Totally in Mersin, Tarsus and Silifke there were 4 secondary schools. The number of medrese school in Mersin was 4. But in these years there were many varieties and differences. On one hand the old schools of Ottoman, on the other hand the new modern schools. The curriculum was even different in these schools.and also there were foreign and minority schools. The new state firstly arranged these schools, unified the education and connected all the schools to the Ministry of National Education. The first years of Republic were steady.but from the 1930s, the developments began. The newly opened primary, secondary schools and educational enterprises of Halkevi brought new reforms and developments. 120

130 BİBLİYOĞRAFYA A- Arşiv Belgeleri 1316 Maarif Salnamesi 1318 Maarif Salnamesi 1321 Maarif Salnamesi Cumhuriyet İlköğretim Okulu Arşivi, Diploma Kayıtları, / İleri İlk Okulu Arşivi, Diploma Kayıtları, / Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü, Okul durumları çizelgesi Salname-i Nezaret-i Maarif, , Asr matbaası, Bab-ı ali cedidesi, no. 4 Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi Arşivi, / B- Tetkik Eserler a) Kitaplar Ana Britannica Ansiklopedisi, c: 14 Akbaş, Fuat-Uğur, Sait, İçel Rehberi, Mersin, 1944 Akyüz, Yahya, Türk Eğitim Tarihi, Alfa, İstanbul, 1999 Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, I-III, Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Tarih Kurumu Basım Evi, 1997 Başgöz, İlhan, Türkiye nin Eğitim Çıkmazı ve Atatürk, T.C. Kültür Bakanlığı Yay. Ankara, 1995 Berkes Niyazi, Türkiye de Çağdaşlaşma, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002 Bilim, Cahit Yalçın, Türkiye de Çağdaş Eğitim Tarihi, Anadolu Ünv. Yayınları, 1998 Bingöl, Vasfi, Atatürk ün Milli Eğitim İle ilgili Düşünce ve Buyrukları, T.D.K.Yay., Ankara, 1979 Büyükkarcı, Süleyman, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti nde Yabacı Okullar, Selçuk Ünv. Eğitim Fak., Konya, 1996 Büyükkarcı, Süleyman, Türkiye de Amerikan Okulları, mikro Yayınları, Ankara,

131 Cicioğlu, Hasan, Türkiye Cumhuriyeti nde İlk ve Orta Öğretimin Tarihi Gelişimi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1982 Çeçen, Anıl, Atatürk ve Halkevleri, FORSNET Develi, Şinasi, Dünden Bugüne Mersin, Mersin, 2001 Develi, Şinasi, Eserleri ile Anıtlaşan Vali Tevfik Sırrı Gür, Akdeniz Belediyesi, 2004 Doğan, Hıfzı, Atatürk ün İşlevsel Eğitim Anlayışı, Önder Matbaa, Ankara, 1997 Ergin, Osman, Türk Maarif Tarihi, Eser Matbaası, Ankara, 1977 Ergün, Mustafa, II. Meşrutiyet Devrinde Eğitim Hareketleri ( ), Ocak Yayınları, Ankara, 1996 Fortna, Benjamin C, Mekteb-i Hümayun, İletişim Yayınları, İstanbul, 2005 Gök, Fatma, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, 1998 Güler, Ali; Akgül, Suat; Atatürk ve Eğitim, Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 1999 Halk Katkıları, Okul Yapma Seferberliğinde Devlet-Millet Elele, Milli Eğitim Müdürlüğü Yayınları, 1997 Halkevleri Çalışma Talimatnamesi, 1940, Zerbamat Halk evlerinin 1934 Senesi, Faaliyet Raporları Hülasası, 1935, Ulus Haydaroğlu, İlknur Polat, Osmanlı İmparatorluğu nda Yabacı Okular, Ocak Yay., Ankara,1993 Karadağ, Nurhan, Halkevleri Tiyatro Çalışmaları, T.C. Kültür Bakanlığı, Ankara,1988 Kili, Suna, Türk Devrim Tarihi, Tekin Kitap evi, İstanbul,1982, 2.Baskı Kocatürk, Utkan; Atatürk ün fikir ve Düşünceleri, Turhan Kitap evi, Ankara,

132 Koçer, Hasan Ali, Türkiye de Modern Eğitin Doğuş ve Gelişimi, M.E.B. Yayınları, İstanbul, 1991 Kodaman, Bayram, II. Abdülhamit Dönemi Eğim Sistemi, T.T.K. Basımevi, Ankara, 1991 Lewis, Bernard, Modern Türkiye nin Doğuşu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Çeviren. Metin Kıratlı, Ankara, 2000 Mersin Lisesinin Yaptırılma Tarihçesi, Türk Maarif Cemiyeti, Yeni Mersin Basımevi, Mersin, 1946 Perin, Cevdet, Doğumunun Yüzüncü Yıldönümünde Atatürk Kültür Devrimi, İnkılap ve Aka Kitapevleri, İstanbul, 1981, 2. Baskı Sakaoğlu, Necdet, Osmanlıdan Günümüze Eğitim Tarihi, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2003 Sezer, Ayten, Atatürk Döneminde Yabancı Okullar, T.T.K., Ankara, 1999 Tekeli İlhan, İlkin Selim, Osmanlı İmparatorluğunda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1993 Tozlu, Necmettin, Kültür ve Eğitim Tarihimizde Yabancı Okullar, Akçağ Yayınları, Ankara 1991 Tufan, Osman, Kurtuluş Savaşı Hatıraları, Arma yayınları, İstanbul, 1998 Türkiye de Misyonerlik Faaliyetleri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1996 Unat, Faik Reşit, Türkiye Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi bir Bakış, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1964 Vahapoğlu, M. Hidayet, Osmanlıdan Günümüze Azınlık ve Yabancı Okulları, Boğaziçi Yay., Ankara, 1989 Yalçın, Ayhan, Geç Devir Osmanlı Silifkesi ( ), Taşucu Belediyesi Yayınları, 2004, Silifke Yılmaz, Metin, Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet Sonrası İçel de Eğitim, İçel İl Milli Eğitim Yayınları, Mersin,

133 Yücel, Hasan Ali, Türkiye de Orta Öğretim, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994 Uzunçarşılı, İ. Hakkı, Osmanlılarda İlmiye Teşkilatı, TTK Yayınları, Ankara, 1988 Yurt Ansiklopedisi b) Makaleler Erdem, Menendi; Bir Eğitim Lideri Olarak Atatürk, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, cilt:14, sayı:40, Mart 1998 Cunbur, Müjgan, 1. Mersin Kültür ve Eğitim Sempozyumu Bildirileri, Halk Eğitimi Açısından Halk Kütüphaneleri ve Halkevleri, Mersin Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Yayınları, 1987, Mersin Develi, Şinasi, Harf Devrimi ve 1Kasım 1928 de Mrsin Okulları, İçel Sanat Klubü Bülteni, 1995 İzgi, Özkan; Atatürk ün Eğitim ve Üniversitelere Bakış Açısı, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, cilt:1,sayı:1, Kasım 1984 Kayıran, Mehmet; Atatürkçü Düşünce Işığında: Çağdaş Eğitim, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, cilt:14, sayı:42, Kasım 1998 Mili Eğitim Bakanı nın İlimizi Ziyaretlerinde İçel İlinin Mili Eğitimini Gösterir Broşürdür Oktay, Ayla, Osmanlı Devleti nde Eğitim ve Öğretimin Tarihi Gelişimi, Belgelere Türk Tarihi Dergisi, Ekim 2003, Sayı 81 Tekeli, İlhan, Osmanlı İmparatorluğu ndan Günümüze Eğitim Kurularının Gelişimi, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, 3. Cilt, İletişim Yayınları Versan, Vakur, Atatürk İlkeleri Işığında Eğitim Birliği, Belgelerle Türk Tarih Dergisi, sayı 79, 2003 c) Süreli Yayınlar Ekin Dergisi, Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi yayın organı, Sayı: 8 124

134 İçel; 1938, 1939, 1940, 1941 Türkiye Cumhuriyeti MEB İçel illi Eğitim Müdürlüğü Haber Bülteni, 1983 Yeni Mersin, 1933, 1934, 1935, 1936, 1937, 1938, 1939, 1940, 1941, 1942, 1943, 1944, 1945, 1946, 1947, 1948 C- Mülakatlar Çankaya İlköğretim Okulu Standını Ziyaret ; 7 Mayıs 2007 Gazipaşa İlköğretim kulu Müdür Yardımcısı Ali Opçin ile, 7 Mayıs 2007 İleri İlköğretim Okulu Müdürü ile ; 8 Mart 2007 Kayatepe İlköğretim Müdürlüğü, Okul Bülteni, 10 Mayıs 2006 Mersin Kültür Merkezi Müdürü Kerim Kınıcan ile ; 7 Mayıs 2007 Necati Bey İlk Öğretim Okulu Müdürlüğü, 16 Mayıs 2007 Okul Müdürlüğü, Çankaya İlkokulu Bülteni Semihi Vural (İçel Sanat Kulübü ilk başkanı-halkevleri üzerine araştırmaları ile tanınıyor) ile Görüşme, 7 Mayıs 2007 Tevfik Sırrı Gür Lisesi Müdürü ile; 8 Mart 2007 D- Tezler Aslan, Durmuş, Tevfik Sırrı Gür ve İçel Valiliği, Mersin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001, Tez Bozkurt, İbrahim, Salnamelerle Mersin, Mersin Üniversitesi, SBE.,(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), 2001 Emiroğlu, Gülmisal, II. Abdülhamit Dönemi Layihaları nda Eğitim ve Öğretim Meseleleri, Konya, 1996, Yüksek Lisans Tezi 125

135 EKLER 126

136 127

137 128

138 129

139 130

140 131

141 132

142 133

143 134

144 135

145 136

146 137

147 138

148 139

149 140

150 141

151 142

152 143

153 144

154 145

155 146

156 147

157 148

158 149

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Medreseler çok güçlü yaygın eğitimi kurumu haline gelmiş ve toplumu derinden etkilemiştir.

Detaylı

OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ

OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2012/2, Cilt:11, Sayı: 22 Sf. 125-167 OSMANLI DEVLETİ NİN 1907-1908 YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ Nuri GÜÇTEKİN* Bu çalışmada, Maarif-i Umumiye İstatistik Dairesince

Detaylı

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK Meslekleşme ölçütleri Öğretmenlik Mesleğinin Yasal Dayanakları Öğretmenlik Mesleğinin Temel Özellikleri Türkiye de Öğretmenliğin Meslekleşmesi Öğretmenlerin hizmet öncesinde

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Eğitim Tarihi Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sunu İçeriği: A. Program Akışı B. Derslerin İşlenişi C. Başlıca Kaynaklar D. Değerlendirme Esasları

Detaylı

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılapların amaçları; Laik ve çağdaş bir eğitim ile bilimsel eğitimi gerçekleştirebilmek Osmanlı Devleti nde yaşanan ikiliklere

Detaylı

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar.

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar. TÜRKİYE DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM Türkiye de ki okul öncesi eğitimin gelişmesini imparatorluk dönemindeki okul öncesi eğitim ve Cumhuriyet ten günümüze kadar olan okul öncesi eğitimi diye adlandırabilir. İmparatorluk

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4. Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları 1. T.C. Anayasası, 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar 3. Milli Eğitim Şuraları 4. Kalkınma Planları 5. Hükümet Programları Milli Eğitim Temel Kanunu

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ Dersin verildiği Fakülte: Bölüm: Öğretim Üyesi: İletişim: Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma Doç.Dr. Şakir ÇINKIR scinkir@gmail.com 5.Hafta: EĞİTİM SİSTEMİNİN

Detaylı

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... V GİRİŞ...1 1. Eğitime Neden İhtiyaç Vardır?...1 2. Niçin Eğitim Tarihi Okuyoruz?...2 I. BÖLÜM İSLAMİYET TEN ÖNCEKİ TÜRK EĞİTİMİ 1. Eski Türklerde Eğitim Var mıdır?...5 2. Hunlarda

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM KURUMLARINA YÖNETİCİ SEÇME SINAVI ÖRNEK SORULAR

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM KURUMLARINA YÖNETİCİ SEÇME SINAVI ÖRNEK SORULAR MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM KURUMLARINA YÖNETİCİ SEÇME SINAVI ÖRNEK SORULAR 1. Modern insan çoğunlukla, doğaya kaçmaktansa doğayı kentin içine taşımayı tercih eder. Bina cephelerini süsleyen mermer sütunlarda

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ Prof. Dr. Mustafa KESKİN - Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ İÇİNDEKİLER Sunuş Önsöz Giriş I. Tarihi Seyri İçerisinde Kayseri II. Şehrin Kronolojisi III. Kültürel Miras A. Köşkler

Detaylı

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz? On5yirmi5.com İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz? İmam Hatip Liseleri Son günlerin en gözde hedefi Katsayı, Danıştay, ÖSS ve başörtüsüyle oluşan okun saplandığı tam 12 noktası. Kimilerinin ötekileri Yayın Tarihi

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

EĞİTİM DENETİMİ VE SORUNLARI

EĞİTİM DENETİMİ VE SORUNLARI EĞİTİM DENETİMİ VE SORUNLARI TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDE DENETİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1824 II. Mahmut un fermanıyla ilköğretimin İstanbullu erkek çocuklara zorunlu kılınması 1826 Fermanın taşrayı da içine alacak

Detaylı

Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi

Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi 1880 yıllarındaki kayıtlardan Bodrum da: birisi Çarşı Mahallesi nde, diğeri Tepecik Mahallesi nde olmak üzere iki medrese ve yine Çarşı Mahallesi nde

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ 1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ BAKİ SARISAKAL 1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ BİNALAR VE ARAZİ LİSTESİ Manastır Vilayetinde Nüfus Cemaati İslam Ulah ve Rum Ermeni Bulgar Yahudi

Detaylı

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU 2013 BASIN RAPORU ARAPÇA HEYECANI 4 YAŞINDA Son zamanlarda coğrafyamızda meydana gelen politik ve ekonomik gelişmeler, Arapça dilini bilmenin ne kadar önemli olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen

Detaylı

Milli Eğitim Bakanlığının Sosyal Bilimler Lisesi açmasının amaçları şu şekilde özetlenebilir:

Milli Eğitim Bakanlığının Sosyal Bilimler Lisesi açmasının amaçları şu şekilde özetlenebilir: SOSYAL BİLİMLER LİSELERİ HAKKINDA TÜM BİLGİLER Milli Eğitim Bakanlığı sosyal alanda iyi yetişmiş kültür alanına zenginlik ve ufuk kazandıracak elemanları yetiştirmek amacıyla Türkiye'de ilk kez 2003-2004

Detaylı

12. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN. ztekin@karabuk.edu.tr

12. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN. ztekin@karabuk.edu.tr 12. HAFTA PFS105 Prof. Dr. Zeki TEKİN ztekin@karabuk.edu.tr Karabük Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi 2 İçindekiler CUMHURİYET DÖNEMİNDE ORTA ÖĞRETİMDE YENİLİK VE GELİŞMELER...

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Türk İdare Tarihi TİT323 5 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır. SİSTEM: Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere, biraraya gelen (getirilen), birbirine dayalı ve birbirini düzenli biçimde etkileyen parçalardan oluşan anlamlı bir bütündür. Sistemler, çevrelerinden girdiler

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİN İLK YILLARINDA İZMİT TE EĞİTİM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİN İLK YILLARINDA İZMİT TE EĞİTİM TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİN İLK YILLARINDA İZMİT TE EĞİTİM M. Serhan YÜCEL* Taner BİLGİN** Giriş Milli Mücadelenin ardından 29 Ekim 1923 tarihinde gerçekleşen Anayasa değişikliği Ankara merkezli yeni bir devleti

Detaylı

SELANİK ÖĞRETİM YILI TÜRK OKULLARI İSTATİSTİĞİ

SELANİK ÖĞRETİM YILI TÜRK OKULLARI İSTATİSTİĞİ SELANİK 1910-1911 ÖĞRETİM YILI TÜRK OKULLARI İSTATİSTİĞİ BAKİ SARISAKAL SELANİK 1910-1911 ÖĞRETİM YILI TÜRK OKULLARI İSTATİSTİĞİ Kaza Okulun Adı Okulun İlkokul Öğrenci Kız okulu Selanik Osmaniye 1715 İlkokul

Detaylı

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar Eda Yeşilpınar Hemen her bölümün kuşkusuz zorlayıcı bir dersi vardır. Öğrencilerin genellikle bu derse karşı tepkileri olumlu olmaz. Bu olumsuz tepkilerin nedeni;

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Fen-edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Edebiyat Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı 1980-1984 Lisans Selçuk Üniversitesi Bölümü Türk Dili

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Sizlerle tekrar bir arada olmaktan mutluluk duyduğumuzu ifade ederek, hoş geldiniz diyor; şahsım ve

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi Journal of Atatürk and the History of Turkish Republic I/1, (2017 Yaz), ss

Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi Journal of Atatürk and the History of Turkish Republic I/1, (2017 Yaz), ss Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi Journal of Atatürk and the History of Turkish Republic I/1, (2017 Yaz), ss. 311-316. Kitap Tanıtımı Book Review Selçuk Akşin SOMEL: Osmanlı

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ Dersi Veren: Osman SEZGİN Telefon: (216) 521 97 97 E-posta:

Detaylı

NEVŞEHİR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Nevşehir de Göçmen Eğitimi Uygulamaları ve Sorunları

NEVŞEHİR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Nevşehir de Göçmen Eğitimi Uygulamaları ve Sorunları Nevşehir de Göçmen Eğitimi Uygulamaları ve Sorunları NEVŞEHİR İLİ KISA TARİHÇESİ İlin tarihi M.Ö. 7000 yıllarına kadar uzanır. Nevşehir Güzel Atlar Ülkesi anlamına gelen (Farsça Katpatuka) Kapadokya Bölgesinin

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları)

Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları) Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları) Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 7 Şubat 2015 SUNUŞ 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu nun 28. maddesi ile ortaöğretim

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük SANAT VE SPOR - ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI - SOYADI KANUNU

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük SANAT VE SPOR - ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI - SOYADI KANUNU 1 2 Atatürk e göre; «Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, nağme ile olursa musiki, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.» «Efendiler!

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

ss de yayımlanmıştır. 1 Bu yazı, Dünden Bugüne Türkiye de Din Eğitimi, Kamuda Sosyal Politika, Ankara 2014, yıl:8, sayı:29,

ss de yayımlanmıştır. 1 Bu yazı, Dünden Bugüne Türkiye de Din Eğitimi, Kamuda Sosyal Politika, Ankara 2014, yıl:8, sayı:29, DÜNDEN BUGÜNE TÜRKİYEDE DİN EĞİTİMİ 1 Prof.Dr. Mehmet Zeki AYDIN 2 Giriş Cumhuriyetten önce din eğitimi camiler, medreseler, tekkeler, enderun, sıbyan mektepleri, rüştiye, idadi ve sultaniler gibi çeşitli

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr Sunu İçeriği: A. Programın İçeriği B. Derslerin İşlenişi C. Değerlendirme Esasları D. Kaynaklar E. Beklentiler

Detaylı

İstanbul Dârulmuallimîni ( ) Uğur Önal-Toğay Seçkin Birbudak ATAM, Ankara, 2013, 360 sayfa, ISBN:

İstanbul Dârulmuallimîni ( ) Uğur Önal-Toğay Seçkin Birbudak ATAM, Ankara, 2013, 360 sayfa, ISBN: İstanbul Dârulmuallimîni (1848-1924) Uğur Önal-Toğay Seçkin Birbudak ATAM, Ankara, 2013, 360 sayfa, ISBN: 978-975-16-2535-9 Fatih AKMAN Türk eğitim sisteminin temelleri, Cumhuriyet ten evvel, Osmanlının

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ

EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ Arş.Gör. Vehbi ÇELİK* Çağımız bir değişme çağıdır. Hızlı bilimsel ve teknolojik gelişmeler değişim sürecini hızlandırmakta, örgütleri yenileşmeye zorlamaktadır. Bu olgu

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme

Detaylı

T.C. SORGUN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü... MÜDÜRLÜĞÜNE SORGUN

T.C. SORGUN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü... MÜDÜRLÜĞÜNE SORGUN T.C. SORGUN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Sayı : 62220638/774-E.5138454 18.05.2015 Konu: Haziran 2015 Mesleki Çalışmalar Kurul Onayları.... MÜDÜRLÜĞÜNE SORGUN İlgi : DÖGM. nün 04/05/201S tarihli

Detaylı

*; Erdal ZORBA Gazi Üniversitesi BESYO ANKARA

*; Erdal ZORBA Gazi Üniversitesi BESYO ANKARA BEDEN EĞĐTĐMĐ VE SPOR ÖĞRETMENLĐĞĐ BÖLÜMLERĐNĐN PROGRAMLARININ ĐNCELENMESĐ ZORBA. E., (2007)., Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerinin Programlarının incelenmesi, 5. Ulusal Beden Eğitim ve Spor

Detaylı

Konya Vilayeti Sancak Merkezlerinde Eğitim Veren Darülmualliminler

Konya Vilayeti Sancak Merkezlerinde Eğitim Veren Darülmualliminler TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 665 Konya Vilayeti Sancak Merkezlerinde Eğitim Veren Darülmualliminler Darulmuallimin In The Sanjak Centers Of Konya Provincial Seyit TAŞER * ÖZET Osmanlı Devleti nde öğretmen

Detaylı

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ GİRİŞ Prof.Dr. Zekai Celep İnşaat Mühendisliğine Giriş GİRİŞ 1. Dersin amacı ve kapsamı 2. Askeri mühendislik ve sivil mühendislik 3. Yurdumuzda inşaat mühendisliği 4. İnşaat

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

Paydaşlarına Göre İMAM-HATİP ORTAOKULLARINDA DİN EĞİTİMİ

Paydaşlarına Göre İMAM-HATİP ORTAOKULLARINDA DİN EĞİTİMİ Paydaşlarına Göre İMAM-HATİP ORTAOKULLARINDA DİN EĞİTİMİ Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Ensar Neşriyat a Aittir. ISBN : 978-605-4036-86-8 Kitabın Adı: Paydaşlarına Göre İMAM-HATİP ORTAOKULLARINDA

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Dr. Ali Gurbetoğlu

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Dr. Ali Gurbetoğlu EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr Sunu İçeriği: A. Program Akışı B. Derslerin İşlenişi C. Başlıca Kaynaklar D. Değerlendirme Esasları E. Genel İlkeler 20.10.2018

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com Özel okul anlayışı, tüm dünyada olduğu gibi Avrupa Birliği ülkelerinde de farklı uygulamalar olmakla birlikte vardır ve yaygınlık

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

YENİ OKUL SİSTEMİ (4+4+4) UYGULAMALARININ YANSIMALARI

YENİ OKUL SİSTEMİ (4+4+4) UYGULAMALARININ YANSIMALARI YENİ OKUL SİSTEMİ (4+4+4) UYGULAMALARININ YANSIMALARI İsa KORKMAZ Giriş Yöntem Bulgular Tartışma, Sonuç ve Öneriler Kaynakça DOI: http://dx.doi.org/1.14527/978653183563.11 Giriş Türkiye de cumhuriyet dönemi

Detaylı

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ. ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ No.41, No.23, OCAK MART 2017 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ NO.41, OCAK 2017 YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK

Detaylı

TUZLA YUNUS EMRE ORTAOKULU. Öğretmen El Kitabı

TUZLA YUNUS EMRE ORTAOKULU. Öğretmen El Kitabı TUZLA YUNUS EMRE ORTAOKULU Öğretmen El Kitabı 2014 2015 İçindekiler 1.Okulumuzun Tarihçesi... 3 2.Misyonumuz... 5 3.Vizyonumuz... 6 4.Okulumuzun İlkeleri... 7 5.İzinler... 8 6.Kim Kimdir?... 9 7.Okulda

Detaylı

TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ Türk Eğitim Sisteminin, günümüze kadar olan gelişim sürecine bakıldığında; *İslam Öncesi Dönem *Osmanlı Dönemi *Cumhuriyet

Detaylı

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI DA 18. YÜZYIL GERİLEME DÖNEMİ DİR. Yaklaşık 100 yıl sürmüştür. 18. Yüzyıldaki Islahatların Genel Özellikleri -İlk kez Avrupa daki

Detaylı

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I Prof. Dr. Coşkun ÇAKIR Ders saati: Salı, 09.00 10.30 Perşembe, 09.00 10.30 Ders Asistanı: Mustafa Batman Ofis saati: Salı, 11.00-12.00 Perşembe, 11.00 12.00 Ders Tanımı

Detaylı

İnönü Soyadı ve Eğitim

İnönü Soyadı ve Eğitim Atatürk ün Dünyası Cengiz Önal 84 İnönü Soyadı ve Eğitim 1930 lu yıllarda gerçekleştirilen devrimler arasında, 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilen soyadı kanunu da vardı. İsmet Paşa da bir soyadı alacaktı

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİNDE İLKÖĞRETİM

TANZİMAT DÖNEMİNDE İLKÖĞRETİM Buluç, B.(1997).Tanzimat döneminde ilköğretim. Çağdaş Eğitim Dergisi. 232, 36-39. TANZİMAT DÖNEMİNDE İLKÖĞRETİM * Bekir BULUÇ Eğitim sistemi, tarih boyunca tüm ülkeleri ve yönetimleri yakından ilgilendiren

Detaylı

SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ

SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ SORU 1: Bu yasal değişikliğe neden gerek duyuldu? CEVAP 1 Dünya genelindeki ortalama eğitim süresi 11-12 yıl veya daha üzerindedir. Türkiye de

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur. Türkiye de Nüfusun Tarihsel Gelişimi Türkiye de Nüfus Sayımları Dünya nüfusu gibi Türkiye nüfusu da sürekli bir değişim içindedir. Nüfustaki değişim belirli aralıklarla yapılan genel nüfus sayımlarıyla

Detaylı

Türkiye de Zorunlu Din Dersi Uygulaması

Türkiye de Zorunlu Din Dersi Uygulaması Türkiye de Zorunlu Din Dersi Uygulaması Derya Kap* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin (AİHM)16 Eylül 2014 tarihli zorunlu din dersinin mevcut içerikle uygulanamayacağına dair hükmü, Türkiye de din dersi

Detaylı

YENİDEN YAŞAMA KATKI KAMPANYASI PROJE TEKLİFİ

YENİDEN YAŞAMA KATKI KAMPANYASI PROJE TEKLİFİ YENİDEN YAŞAMA KATKI KAMPANYASI PROJE TEKLİFİ İçerik: 1. Amaçları, hedefleri ve hedef grubu 1.1. Hangi değişiklikleri oluşturmaya çalışacak? 1.2. Neden bu proje yürütülecek? 1.3. Beklenen sonuçlar ne?

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM İHH Projeler Birimi ARALIK 2013 PROJENİN KONUSU Bu proje, Vietnam ın Hochiminh City bölgesinde 639,98 metrekare büyüklüğünde 3 katlı bir Medrese ve

Detaylı

A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 44 ERZURUM 2010,

A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 44 ERZURUM 2010, A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 44 ERZURUM 2010, 307-324 XIX. YÜZYILIN II. YARISINDA ORDU KAZASI * ile ÇEVRESİNDE TRABZON SALNAMELERİNE GÖRE MÜSLÜMAN ve GAYRİMÜSLİMLER AÇISINDAN SAYILARLA

Detaylı

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Prof. Dr. Fethi GEDİKLİ İÜ Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskı İÇİNDEKİLER

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ

TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ ANKARA ROTARY KLÜBÜ 14 MART 2018 HİLTON OTEL, ANKARA Türkiye de 14 Mart ta Kutlanan Tıp Bayramının Anlamı: Tıp alanından çalışanların hizmet sorunlarının tartışıldığı, bilime

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi Neslihan Erkan Meşrutiyetin İlk Seçimi Seçimin başlıca iki partisi: İttihat veterakki & Ahrar Fırkası İki dereceli seçim İttihat ve Terakki nin seçim zaferi

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

Tanzimat tan Cumhuriyet e Modernleşme Sürecinde Mersin de Eğitim

Tanzimat tan Cumhuriyet e Modernleşme Sürecinde Mersin de Eğitim Tanzimat tan Cumhuriyet e Modernleşme Sürecinde Mersin de Eğitim İbrahim BOZKURT * Özet Osmanlı da 19.yüzyılda başlayan modernleşme hareketinin önemli alanlarından birisi de eğitimdir. Bu çalışmada Türkiye

Detaylı

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) İlimiz tarihinde yer alan bütün kavimlerin kültürel ve dini kimliğinin ele alınarak inceleneceği Geçmişten Günümüze Giresun

Detaylı

Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK

Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK ÖZGEÇMİŞ 10 Ocak 1983 tarihinde Ankara da doğdu. İlköğrenimini Ankara Aydınlıkevler İlkokulu Okulu ve Bilecik İnhisar İlkokulu nda tamamladı. Daha sonra Bilecik Bozüyük

Detaylı

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017 İktisat Tarihi I 5/6 Ocak 2017 I. Dünya Savaşı öncesinde merkezi devletin yıllık vergi gelirleri, imparatorluk ölçeğindeki toplam üretim ve gelirin % 11 ini aşıyordu İlk dış borçlar 1840 lı yıllarda Galata

Detaylı

Önsöz... iii İçindekiler v Tablolar Listesi vii Şekiller Listesi... ix Grafikler Listesi. ix

Önsöz... iii İçindekiler v Tablolar Listesi vii Şekiller Listesi... ix Grafikler Listesi. ix İÇİNDEKİLER Önsöz... iii İçindekiler v Tablolar Listesi vii Şekiller Listesi... ix Grafikler Listesi. ix I.GİRİŞ 1 II. SORUN.7 III. NİÇİN KENT ENSTİTÜLERİ PROJESİ.. 10 IV. TÜRKİYE NİN EĞİTİM HARİTASI.12

Detaylı

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası AHMETLER İLKOKULU Ahmetler Köyü İlkokulu 1947 yılında köylüler tarafından imece yöntemiyle yapıldı. Bundan önce köy odasının alt katında hazırlanan yer, "Mektep" olarak kullanılıyordu. Mektep'te ilkokul

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA ANADOLU LİSESİ PANSİYONU BİLGİLENDİRME DOSYASI

KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA ANADOLU LİSESİ PANSİYONU BİLGİLENDİRME DOSYASI KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA ANADOLU LİSESİ PANSİYONU BİLGİLENDİRME DOSYASI SUNUŞ Bilim ve teknolojinin geliştiği çağımızda ülkemizi ileri ülkeler seviyesine çıkarabilmek için, gelişmeleri yakından takip edecek

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3 A. Tarihin Tanımı...3 B. Tarihin Kaynakları...4 C. Tarihe Yardımcı Bilim Dalları...4 D. Tarihte Yüzyıl, Yarı Yüzyıl,

Detaylı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL TÜRK SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL TÜRK MİLLİ İNİN AMAÇLARI TÜRK MİLLİ İNİN TEMEL İLKELERİ TÜRK SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASINDA BAŞLICA BELİRLEYİCİLER

Detaylı

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği BİRİ MATEMATİK Mİ DEDİ? BİZ KİMİZ? Yüce Rabbimiz dünya hayatını insanoğluna imtihan yeri kılmış, sırat-ı müstakim olarak göndermiş olduğu dinin yaşanabilmesi ve birbirlerine ulaştırılabilmesi için Müslümanları

Detaylı

KKTC de EĞİTİM ve ÖĞRENİM. GÖRÜŞLER ve ÖNERİLER

KKTC de EĞİTİM ve ÖĞRENİM. GÖRÜŞLER ve ÖNERİLER KKTC de EĞİTİM ve ÖĞRENİM GÖRÜŞLER ve ÖNERİLER Prof.Dr. Ufuk TANERİ, IOM, HE 2003-03-14 Eğitim-Öğrenim Doğuş anı ndan başlayıp Ömür Boyu süren bir Süreç, yüzyılımız ve gelecek nesiller beklentilerinin

Detaylı

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Prof. Dr. Cazim HADZİMEJLİS* BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Osmanlıların Balkanlarda çok büyük bir rolü var. Bosna Hersek te Osmanlıların çok büyük mirası

Detaylı