YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ GELENEKSEL TÜRK SANATLARI ANASANAT DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ GELENEKSEL TÜRK SANATLARI ANASANAT DALI"

Transkript

1 ASENA ERTAŞ GELENEKSEL TÜRK SANATLARI ANASANAT DALI TEMMUZ 2018 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA İLİ ETNOGRAFYA MÜZESİNDE BULUNAN BEYKOZ İŞİ CAM ESERLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ASENA ERTAŞ GELENEKSEL TÜRK SANATLARI ANASANAT DALI TEMMUZ 2018

2

3

4

5 ANKARA İLİ ETNOGRAFYA MÜZESİNDE BULUNAN BEYKOZ İŞİ CAM ESERLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Asena ERTAŞ DANIŞMAN: Dr. Öğr. Üyesi H. Serpil ORTAÇ YÜKSEK LİSANS TEZİ GELENEKSEL TÜRK SANATLARI ANASANAT DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ TEMMUZ 2018

6

7

8

9

10

11 ANKARA İLİ ETNOGRAFYA MÜZESİNDE BULUNAN BEYKOZ İŞİ CAM ESERLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (Yüksek Lisans Tezi) Asena ERTAŞ GAZİ ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ Temmuz 2018 ÖZET Bu araştırmanın konusu; Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserler Üzerine Bir Araştırma olarak belirlenmiştir. XIX. yüzyıl, Beykoz işi camların yapıldığı dönemdir. Bu dönemde İstanbul da mahalli karakterlerde cam eşya üreten imalathaneler kurulmuş ve bunların ilki ise III. Selim döneminde İtalya ya gönderilen Mevlevi Dervişi Mehmet Dede tarafından Boğaziçi Anadolu kıyısındaki Beykoz civarında kurulmuştur. Bu atölyelerde üretilen camlar genellikle Mehmet Dede efendi tarafından öğrenilip geliştirilen tekniklerle yapılmış olan gülabdan, laledan, sürahi, bardak, vazo gibi eserlerdir. Bu eserlerin bezemelerinde ise Türk zevkini çok iyi ifade eden kesme tekniği ve bitkisel motiflerin ağırlıkta olduğu mineleme tekniğinin yanı sıra yaldızlı bezemelerle de süslenmiş, süt rengi, beyaz yada mavi renkte bir cam hamurundan yapılmış karakteristik cam eşyalar üretilmiştir. Üretilen bu cam eserlere yapıldıkları yerle bağlantılı olarak Beykoz işi camlar adı verilmiştir. Beykozların Türk ulusuna nasıl mal olduğunu, Türk cam sanatçısının zeka ve kabiliyeti ile ortaya neler koyabileceğini ve ruhundaki güzel sanat duygusunu nasıl ince bir zevkle, motif motif işlediğini Beykoz işi cam eserlerde gözlemlemekteyiz. Günümüzde örneklerine nadir rastlanılan ve Ankara etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin geçmişini yansıtan bu nadide ürünleri incelemek, yapım teknikleri, süsleme teknikleri ile bezemelerinde kullanılan motifler hakkında bilgi edinmek ve Beykoz işi camlar ile ilgili yeni bir kaynak oluşturmak amacıyla bu araştırmaya başlanılmıştır. Araştırmada cam sanatının tarihçesi, yapım teknikleri, cam yapımında kullanılan hammaddeler, süsleme teknikleri, cam eşyaların kullanım alanları ve Ankara etnografya müzesinde bulunan Beykoz camlar hakkında bilgilerin toplandığı bir kaynak oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla Ankara etnografya müzesinde incelenen Beykoz cam örnekleri, fotoğrafları ile birlikte malzeme, teknik, renk ve kompozisyon özelliklerinin yanı sıra bilgi formları üzerinde analiz edilmiş olup 20 adet fotoğrafın bulunduğu bir katalog oluşturulmuştur. Alan araştırması ve kaynak taraması yapılmış, cam sanatı hakkında toplanan bilgiler ışığında Beykoz işi cam eserlerin teknik özellikleri tespit edilerek anlatılmıştır. Toplanan bilgiler doğrultusunda araştırmanın metni yazılmıştır. Bilim Kodu : Anahtar Sözcük : Etnografya, Beykoz cam, Gülabdan, Laledan, Üfleme tekniği Sayfa Adedi : 157 Danışman : Dr. Öğr. Üyesi H. Serpil ORTAÇ v

12 vi

13 A RESEARCH STUDY OF BEYKOZ GLASSWARE IN THE ETHNOGRAPHY MUSEUM OF ANKARA (Master s Thesis) Asena ERTAŞ GAZI UNIVERSITY INSTITUTE OF FINE ARTS Temmuz 2018 ABSTRACT Objective of this study is determined as A Research Study of Beykoz Glassware in the Ethnography Museum of Ankara. Beykoz glass works were produced in the 19 th century. In this century, several local glassware workshops were established in İstanbul and first of these workshops is founded near to Beykoz on the Anatolian side of Bosphorus by Mevlevi dervish Mehmet Dede, who was sent to Italy by Sultan Selim III. The glass works of these local workshops which are rose water sprinklers, glass tulip vases (laledan), decanters, cups, vases were produced by the techniques which Mehmet Dede learned and improved. Milkywhite and blue pastes were used to produce the glasses and they were decorated by gilt designs. Also, cutting technique which reflects definitely Turkish taste and glass-staining technique which displays mostly plant motives were used. Referring to production area, they are termed as Beykoz glassware. Beykoz glass works that are definitely belong to Turkish nation and each motive of these shows the creativity of smart and talented Turkish glass artist and greatly detailed taste of his fine art spirit. This study aims the examination of these products which reflects the Beykoz Glassware history in the Ethnography Museum of Ankara, getting information about production and decoration techniques, also motives of ornaments and creating a new source about Beykoz glassware. In this study history of glass art, production techniques, raw materials of glass production, decoration techniques, usage area of glass products and information about Beykoz glass works are collected to create a new source. In order to achieve this aim, the material, technique, colour and composition of Beykoz glassworks which were examined in the Ethnography Museum of Ankara are analysed on the information text and a catalogue with 20 pictures are created. Field study and literature mining are performed and technical specifications of Beykoz glass works are determined and explained in consideration of the collected information about glass art. This research study text is written with respect to this information. Science Code : Key Words : Ethnography, Beykoz glass, Rose water flask, Laledan, lassblowing technique Number of Pages : 157 Advisor : Dr. Öğr. Üyesi H. Serpil ORTAÇ vii

14 viii

15 TEŞEKKÜR Geleneksel Osmanlı Türk cam sanatı denildiğinde ilk akla gelen Beykoz camları, kendine özgü şekil ve desenleriyle o dönemin izlerini taşımaktadır. Beykoz işi cam sanatında sınırlı sayıda eser olduğu görülmekte ve bu eserler Osmanlı kültür ve sanatının birer simgesi olarak üretildiği dönemin özelliklerini yansıtmaktadır. Zengin dekorlu, kesmeli, altın işlemeli, bir anlamda başyapıt diyebileceğimiz eserler bugün müzelerde yer almaktadır. Osmanlı camcılığı kökenini Selçuklu camcılığından almış olmakla beraber zaman içerisinde kendine özgü bir yapıya kavuşmuş ve 19. Yüzyılda büyük canlanma göstererek parlak bir dönem yaşadığı bilinmektedir. Bu yüzyılda İstanbul da Beykoz civarında çok değişik özellikler taşıyan cam eşyanın üretildiği atölyelerin kurulduğu görülmektedir. Bugün birer el ustalığı eseri olarak nitelendirdiğimiz Beykoz camları yapıldıkları devirde zamanın en ileri teknolojisi ile üretilmiş cam ürünleridir. Günümüzde birçoğunun kaybolmuş olduğu, var olanlarının da müzelerde ya da özel koleksiyonlarda sergilendiği cam eserlerin tarihsel gelişimleri göz önünde bulundurularak bundan sonraki bilimsel çalışmalara kaynak teşkil etmek üzere belgelendirmek, cam sanatı ile ilgili yazılı kaynaklara güncellenmiş olarak bir yenisini katmak amacıyla bu çalışma önem arz etmektedir. Araştırmada her türlü katkı ve yardımlarından dolayı tez danışmanım. Dr. Öğr. Üyesi N. Tomris YALÇINKA ya teşekkürlerimi sunuyor, kendisini rahmetle anıyorum. Ayrıca tez danışmanım Dr. Öğr. Üyesi H. Serpil ORTAÇ a da desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. ix

16 x

17 İÇİNDEKİLER ÖZET... ABSTRACT... TEŞEKKÜR... İÇİNDEKİLER... v vii ix xi ÇİZELGELERİN LİSTESİ... xvii RESİMLERİN LİSTESİ... xix 1. GİRİŞ Problem Durumu Araştırmanın Amacı Araştırmanın Önemi Sayıltılar Sınırlılıklar Tanımlar İlgili Araştırmalar YÖNTEM Araştırma Modeli Evren ve Örneklem Verileri Toplama Teknikleri Verilerin Analizi KAVRAMSAL ÇERÇEVE Camın Tanımı Camın Tarihçesi Anadolu da Cam Sanatı Camın Yapısı Camın Hammaddesi xi

18 3.6. Camın Özellikleri Fiziksel özellikleri Kimyasal özellikleri Mekanik özellikleri Cam Türleri Kristal cam Alüminosilikat cam Silis cam Sodakalsik cam Borosilikat cam Kimyasal tablo ve analizler Cam Renklendirmesinde Kullanılan Oksitler ve Cama Verdikleri Renkler Cam Yapımında Kullanılan Fırınlar Cam Şekillendirmede Kullanılan Araç ve Gereçler Cam Şekillendirme Teknikleri İç kalıp tekniği Üfleme tekniği Serbest üfleme Kalıp içine üfleme Bin çiçek tekniği Kalıba döküm tekniği Döküm yöntemi Ezme tekniği Cam hamuru tekniği Çevirme savurma tekniği Çekme ( akıtma )tekniği Mozaik cam tekniği xii

19 3.12. Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerin Kuramsal Temelleri Ankara Etnografya müzesi hakkında bilgi Beykoz işi cam sanatı Beykoz işi camın kullanım alanlarına göre sınıflandırılması Beykoz işi üretiminde kullanılan camlar ve kullanılan süslemeler Renksiz (Billur) camlar Renksiz(Billur)camlara uygulanan süslemeler Renkli Beykoz camları Beykozlarda renkli camlara uygulanan süslemeler Beykoz işi opalin camlar Beykoz işi opalin camlara uygulanan süslemeler Çeşmibülbüller Beykoz işi cam eserleri benzerlerinden ayırt etmede kullanılan temel kriterler Camın dokusu Simetri kayması ve eğrilik Kesme süslemeleri Kapak tutamaçları ve şişe kapakları Gövde ve ayak bağlantısı, kulp ve emzik bölümleri Eserde kullanılan renkli ve altın yaldızlı desenler Beykoz camlarının cam biçimleriyle ilişkisi Beykoz Cam Ocağı vakfı Beykoz Cam Ocağı nda üretim Beykoz Cam Ocağı vakfı çağdaş cam koleksiyonundan bazı eserler Tarihi Beykoz camcılığının son kuşağı Paşabahçe cam fabrikası 62 xiii

20 Paşabahçe cam ın Beykoz işi koleksiyonu Beykoz işi Laledan cam eserlerin torna üzerinde yapım aşamaları Araç-gereçler Torna Şalomalar Hortumlar Cam Çubuklar Grafit aletler Cımbız ve maşalar Tavlama kumu Laledan yapım aşamaları BULGULAR VE YORUMLAR Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerin Genel Özellikleri Ankara etnografya müzesinde bulunan Beykozişi cam eserlerin kullanı alanları Gülabdanlar Kuş biçimli gülabdanlar Laledanlar İbrikler Daldırmalar ve bardaklar Kandiller, karlıklar ve sürahiler Vazolar Kase ve tabaklar Şişeler,helke ya da bakraç formunda Beykoz işi cam eşyalar Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerde Uygulanan Teknikler xiv

21 Üfleme tekniği Kalıplama tekniği Yaldız tekniği Mineleme tekniği Kesme tekniği Sıcak cam ekleme tekniği Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerde Renk Özellikleri Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerde Kompozisyon Özellikleri Ankara Etnografya Müzesi nde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerin Tipolojisinin Değerlendirilmesi Beykoz İşi Gülabdanların Tipolojisi Beykoz İşi İbrikli Gülabdanların Tipolojisi Beykoz İşi Laledanların Tipolojisi Tablolar ve Yorumları SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR EKLER EK-1. Ankara etnografya müzesi bilimsel müze araştırma yazısı ÖZGEÇMİŞ xv

22 xvi

23 ÇİZELGELERİN LİSTESİ Çizelge Farklı cam türlerinin genleşme ve dönüşüm sıcaklıkları Çizelge Cam renklendirmesinde kullanılan oksitler ve cama verdikleri renkler Çizelge Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin yapım tekniklerinin dağılımı Çizelge Beykoz işi cam eserlerin süsleme tekniklerine göre dağılımı Çizelge Beykoz işi cam eserlerde kullanılan cam çeşitlerinin dağılımı Çizelge Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan kompozisyon özelliklerinin dağılımı Çizelge Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan motif özelliklerine ait dağılım Çizelge Beykoz işi cam eserlerin zemin renk özellikleri dağılımı Çizelge Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan renklerin dağılımı xvii

24 xviii

25 RESİMLERİN LİSTESİ Resim Erken Roma İmparatorluk Çağı, M.S 1. yüzyıl Resim Volkanik Kayaç Obsidien Resim 3.3. Surname-i Hümayun, Nakkaş Osman, Topkapı Sarayı Müzesi 4/1334,32b). Cam işleri Resim Erken Dönem Cam Fırını Resim Cam fırını Resim Beykoz işi cam kimliğini taşıyan ürünlerin yapıldığı yıllarda kullanılan geleneksel araçlar Resim 3. 7.Üfleme Yönteminin Yapılışına Geçmişten Bir Örnek Resim 3. 8.Ankara Etnografya Müzesi Resim Ankara Etnografya Müzesi Resim Fransız kristalcilerin Türk stili olarak yaptıkları opal cam şekilleri. 43 Resim Kapaklı şerbet bardağı Resim Ankara Etnografya Müzesi kristal cam örneği Resim Ankara Etnografya Müzesi renkli cam örneği Resim Ankara Etnografya Müzesi opal cam örneği Resim Ankara Etnografya Müzesi Çeşm-i Bülbül cam örneği Resim Beykoz işi gülabdan ibriğin yapım aşamaları Resim Gülabdan Resim Gülsuyu Şişesi Resim Daldırma Resim Çeşm-i Bülbül cam eserin yapım aşaması Resim3.21. Çeşm-i Bülbül cam eserin gövde kısmının hazırlanması Resim Sanatçı Davide Salvadore eseri Resim Sanatçı Davide Salvadore eseri Resim Sanatçı Tim Shaw eseri xix

26 Resim Sanatçı Lino Tagliapietra eseri Resim Sanatçı Lino Tagliapietra eseri Resim Sanatçı Tim Shaw eseri Resim Beykoz Kırmızı Gülabdan Resim Beykoz Kırmızı Opal Gülabdan Resim Beykoz Kırmızı Opal Laledan Resim Beykoz Mini Gülabdan Laledan Seti Kırmızı Resim Beykoz Mini İbrik Laledan Seti Amber Resim Beykoz Kırmızı Kulpsuz Şekerlik Resim Beykoz Kırmızı Opal Şekerlik Resim Beykoz Kırmızı Kapaklı Bakraç Resim Beykoz Opal ve Kırmızı Kapaklı Bakraç Resim Beykoz Kırmızı Opal Kase Resim Çeşm-i Bülbül İbrik Resim Çeşm-i Bülbül Kobalt Kuşlu Şişe Resim Çeşm-i Bülbül Şekerlik Resim Çeşm-i Bülbül Lale Vazo Resim Beykoz Maydanoz Şekerlik Resim Torna Resim Şaloma Resim Hortum Resim Cam Çubuk Resim Farklı Çap ve Boyda Grafit Çubuklar Resim Saplı Grafit Plaka Resim3.49. Cımbız Resim Maşa Resim Tavlama Kumu xx

27 Resim Cam borunun tornaya yerleştirilmesi Resim Cam borunun tornaya yerleştirilmesi Resim Cam eserin şekillenmeye başlanması Resim Cam eserin şekillenmesi Resim Cam eserin gövde kısmına şekil verilmesi Resim Cam eserin ayak kısmına şekil verilmesi Resim Cam eserin kaide kısmına şekil verilmesi Resim Cam eserin kaide kısmına şekil verilmesi Resim Cam eserin maşa yardımı ile tornadan çıkartılması Resim Cam esrin ağız kısmının şekillendirilmesi Resim Cam esrin ağız kısmının şekillendirilmesi Resim Cam esrin tornadan çıkartılması Resim Cam esrin tavlama kumunda bekletilmesi Resim Cam esrin tamamlanmış hali Resim Kuş gülabdan Resim Daldırma Resim Anadolu camcılığında kullanılan teknikler Resim Anadolu camcılığında kullanılan teknikler xxi

28

29 1. GİRİŞ 1.1. Problem Durumu Sanat; İnsanların doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi araçlarla güzel ve etkili bir biçimde kişisel bir üslupla ifade etme çabasından doğan ruhsal bir faaliyettir (Aytaç, 1981, s. 11). El sanatları; bireyin bilgi ve becerisine dayanan genellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit aletler dışında makine gücüne ihtiyaç duyulmadan yapılan ve toplumun kültürünü gelenek ve göreneklerini folklorik özelliklerini taşıyan, yapan kişinin zevk ve becerisini yansıtan gelir sağlayıcı ve üretime yönelik etkinliklerdir (Öztürk, 1994, s. 1). Çok zengin bir el sanatları potansiyeline sahip olan Türk milletinin kültür tarihi incelendiğinde, asırlar öncesinde bile yaratıcı gücünü kullanarak madenlerden, taşlardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen hammaddeleri değerlendirerek çeşitli ihtiyaç maddeleri yaptığı görülmektedir. Orta Asya dan Anadolu ya uzanan göç yolunda karşılaştıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan el sanatlarımızı oluşturmuşlardır (Altuntaş, 1994, s. 1). Günümüzün en vazgeçilmez kullanım malzemelerinden biri olan cam bulunuşundan bu yana kimi zaman teknik kimi zamansa anlam dünyası olan bir madde olarak tanımlanmıştır. Eski çağda en değerli malzemelerden biri olarak değerlendirilen cam altın kadar pahalıydı. Dönem kaynaklarında camın değerini tanımlamak için kullanılan Bilgelik altın ve camdan daha değerlidir ifadesi oldukça önemli bir veri oluşturmaktadır (Atik, 2007, s. 12). Cam ısıtıldıkça akıcılık kazanan, soğudukça da sertleşen ve kırılabilen bir malzemedir (Küçükerman, 1995, s.14). Bu tanım geçmişte ve günümüzde de aynıdır. Cam soğurken kristalleşmeksizin donan inorganik bir eriyik üründür (Gürses, 1996, s. 2). Yüksek derecede ısıtıldığında yumuşayıp akıcı duruma gelen, soğuyunca ise katı bir hal alarak kullanılan cam, kesici alet, ok ya da mızrak ucu, kullandığımız gündelik eşya, takı veya süs eşyası, endüstriyel ürün olarak insanlığın yaklaşık 4500 yıllık 1

30 geçmişinden günümüze denk geçen sürede yaşamın hemen her alanında yer almıştır. Mezopotamya dan Mısır a, Akdeniz den Anadolu ya kadar pek çok yerde ilk camcılık örnekleri ile karşılaşmak mümkündür (Küçükerman, 1985, s. 33). İlk örneklerine Akdeniz çevresinde rastlanan camın bulunuşu pek çok kaynakta ilginç bir rastlantıya dayandırılmaktadır. Bu ilginç rastlantıyı ve ilk cam örneklerin ortaya çıkışını Önder Küçükerman şöyle açıklamaktadır: Camla ilgili bütün yayınlarda, onun bir rastlantı sonucu bulunduğu söylenir. Bunlar arasında tarihçi Pliny tarafından nakledilen öykü ise en yaygın olanıdır. Romalı tarihçi Pilunus un anlatımıyla camın bulunuşu aşağıdaki gibi olmaktadır: Plinius a göre bir ticaret gemisindeki gemiciler Fenike kıyılarına çıkarlar, nehir yatağında bir ateş yakarlar. Ertesi gün, yaktıkları ateşin külleri arasında, parlak, saydam cam parçaları bulurlar (Küçükerman, 1995, s. 29, 31). Gerçekte Akdeniz çevresinde yaygınlaşan cam tekniği eski Mısır da çok büyük aşamalar göstermiştir. Nitekim Mısır da Firavunlar, Helen, Roma ve İslam dönemlerinde yaratılmış bulunan cam sanatı ürünleri, bugün müzeleri çok değerli koleksiyonları arasında yer almaktadır. Tarihin müzelerdeki bu binlerce yıllık tanıklarına güvenerek, Mısır camcılığının Akdeniz cam kültürünün önemli kollarından birisi olduğu rahatlıkla söylenebilir (Küçükerman, 1991, s. 1). İnsanlığın en önemli yerleşim ve gelişim merkezlerinden biri olan Anadolu coğrafyası cam tarihi açısından da özel bir öneme sahiptir. Hammadde ihtiyacı düşünüldüğünde Anadolu nun oldukça elverişli bir coğrafya olduğu söylenebilir. Özellikle Ege ve Anadolu nun güneyi Anadolu camcılığının merkezini teşkil etmektedir. Çağlar boyu birçok uygarlığın soluk aldığı Anadolu nun önemli medeniyetlerinden biri olan Hitit yerleşimlerinde cam objelere rastlanılmıştır. Yapılan kazılarda ele geçirilen cam objelerin Hurri ve Mısır camcılığıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir (Gürses, 1996, s. 15). Özellikle Boğazköy de bulunan ve üzerinde cam reçeteleri işlenmiş çivi yazılı tabletler önemli buluntular olarak değerlendirilmektedir. Bu zaman dilimiyle ilgili bir başka veri de buradaki üretimin Mısır la paralellik göstermesidir. Bu benzerliklerden yola çıkılarak Hitit çağında Anadolu ile Mısır arasında önemli bir ilişki bulunduğu sonucu çıkartılabilir (Gürses, 1996, s. 15). Küçükerman Türk camcılık sanatının hangi yıllarda nasıl bir gelişim içinde bulunduğunu ayrıntılı olarak kesin kayıtlarıyla ve tarihsel belgeleriyle 2

31 bilemediğimizi (1985, s. 164) ifade etmiştir. Ancak, yakın çağlara ait kısmen belgelenebilen cam eserleri bilebiliyoruz. Türk sanatçısı camı, kullandığı diğer malzemelerden farklı tutmamıştır.13. yy da, Selçuklu döneminde çeşitli cam kaplar ve önemli mimari yapıların alçı pencerelerinde kullanılmak üzere düz cam levhalar üretilmiştir. Özellikle Artuklu ve Selçuklu dönemlerinde yapılmış olan mimari eserlerde cam kullanıldığı günümüze ulaşan eserlerden anlaşılmaktadır (Küçükerman, 1985, s. 166). Osmanlı camcılığı kökenini Selçuklu camcılığından almış olmakla beraber zaman içerisinde kendine özgü bir yapıya kavuşmuş ve 19. Yüzyılda büyük canlanma göstererek parlak bir dönem yaşadığı bilinmektedir. Bu yüzyılda İstanbul da Beykoz civarında çok değişik özellikler taşıyan cam eşyanın üretildiği atölyelerin kurulduğu görülmektedir. Bugün birer el ustalığı eseri olarak nitelendirdiğimiz Beykoz camları yapıldıkları devirde zamanın en ileri teknolojisi ile üretilmiş cam ürünleridir (Küçükerman, 1985, s. 166). Temelleri 1700 lerin başında atılan Beykoz camcılığı, 1800 lerde yapılan yenilikçi hareketlerle cam sanayindeki değişime ayak uydurmuştur lü yılların ortalarında Osmanlı nın yaptığı dış ticaret anlaşmaları cam sanayini sekteye uğratmış, dünyada hatırı sayılır bir yere sahip olan Osmanlı camcılığı ilerleyen yıllarda sanayi devriminin geliştirdiği yeni üretim teknikleri ve köklü değişimlere ayak uyduramadığından zaman içinde gerilemiştir (Abayoğlu, 2011, s. 39). Tanzimat Döneminde Sultan Abdülmecit tarafından Beykoz da yeniden geliştirilen camcılık günümüze kadar hiç kesilmeden sürmüştür (Abayoğlu, 2011, s. 39). İncirköy ve Beykoz da üretilen cam eserlere Beykoz işi denilmektedir. Bu eserlerin üretildiği dönemde Osmanlı Devleti başta Fransa ve Bohemya olmak üzere Avrupa ülkelerinden kendi beğenisine uygun biçimde imal edilmiş çok sayıda cam eşya ithal edilmiştir. Beykoz camları gelenek ile değişim arasındaki bir zincirin parçalarıdır. Beykoz camcılığının en ilginç yanı cam formların üretilmesinde kalıp kullanılmaması böylece bütün ürünlerin elle ve sınırlı sayıda üretiliyor olmasıdır (Küçükerman, 2008, s. 108). 3

32 Geleneksel Osmanlı Türk cam sanatı denildiğinde ilk akla gelen Beykoz camları, kendine özgü şekil ve desenleriyle o dönemin izlerini taşımaktadır. Osmanlı cam sanatı diğer sanat dalları kadar gelişme gösteremeyip varlığını uzun süre koruyamasa da 17., 18. ve 19. yüzyıllarda parlak bir dönem yaşamıştır. Türk cam sanatının zaman içinde gelişimini engelleyen en büyük etken ise Avrupa nın cam merkezleri olarak bilinen Venedik, Bohemya ve Fransa dan ithal edilen camlardır (İstanbulluoğlu, 1997, s. 6). Dışarıdan ülkeye çok sayıda getirilen bu camlar zamanla geleneksel Türk camcılığını olumsuz etkilemiş ve birçok cam atölyesi ekonomik krize uğramış, faaliyetlerini durdurmuştur. Bu sebeplerden dolayı da Beykoz camcılığı 20. yüzyılın başlarına doğru zamanla yok olma aşamasına gelmiştir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 6). Bu araştırmada, geçmişten günümüze ulaşan bir kültür ve sanat hazinesi olan ve İç Anadolu Bölgesi Ankara ili Etnografya müzesinde korunan Beykoz işi cam ürünlerinin kullanım yeri, kullanılan süslemeler, süsleme teknikleri, malzeme, renk ve kompozisyon özellikleri açısından incelenmeye çalışılmıştır. Araştırma aşamasında konuyla ilgili yazılı kaynaklar taranmış ve araştırma, Beykoz cam ürünleri ilgili belli sayıda örneğin bulunduğu Ankara Etnografya Müzesi nde yürütülmüştür Araştırmanın Amacı Geleneksel Türk camcılığı dendiğinde akla gelen sınırlı sayıda eser olduğu görülmekte ve bu eserler Osmanlı kültür ve sanatının birer simgesi olarak üretildiği dönemin özelliklerini yansıtmaktadır. Zengin dekorlu, kesmeli, altın işlemeli, bir anlamda başyapıt diyebileceğimiz eserler bugün müzelerde yer almaktadır. Bu günlük eşyalar arasında laledanlar, gülsuyu şişeleri, çeşitli içki takımları, Beykoz işi Çeşm-i Bülbüller, gülabdanlar, ibrikler, sürahiler, kandiller, karlıklar, şişeler, tabaklar, kaseler, bardaklar, lokumluklar, hokkalar ve buna benzeyen eserler bulunmaktadır. Türk cam sanatı örnekleri diğer malzemeler kadar dayanıklı olmayan yapısı nedeniyle geçmişten günümüze kadar gelebilen sınırlı sayıdaki örneklere dayanılarak 4

33 incelenebilmektedir. Bu güne ulaşan örnekler, büyük özenle korunabilen nadir çalışmalardır ve bu çalışmalar müzelerde, koleksiyonlarda yer almaktadır. Çalışmanın amacı kapsamında; -Ankara İli Etnografya Müzesi cam bölümü teşhir vitrinlerinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin kullanım yeri, malzeme, form ve teknik özellikleri, süsleme ve kompozisyon özellikleri açısından incelenmesi, -Beykoz camcılığının genel özelliklerinin tanıtılması, -Ankara İli Etnografya Müzesi ve cam sanatı örnekleri ile ilgili yazılı kaynaklar taranarak elde edilen bilgiler kavramsal çerçevede sunulması, - Araştırma kapsamında Ankara İli Etnografya Müzesinde bulunan Beykoz Cam sanatına ait eserlerin bulunduğu bir katalog oluşturulması Araştırmanın Önemi Araştırmaya konusu olan Ankara ili Etnografya müzesinde bulunan 19. Yüzyıla ait 20 adet Beykoz işi cam eserin kullanım yeri, malzeme, form ve teknik özellikleri, süsleme ve kompozisyon özellikleri açısından incelenmiş olması bu araştırmaya önem katmaktadır. El sanatlarımız; tarihi değerlerimizi gelecek nesillere taşımak açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. El sanatlarımız arasında büyük yeri olan cam sanatının gün yüzüne çıkması, belgelenmesi oldukça önemlidir. Bu sanat böylelikle nesilden nesile aktarılarak yaşatılacaktır. Günümüzde birçoğunun kaybolmuş olduğu, var olanlarının da müzelerde ya da özel koleksiyonlarda sergilendiği cam eserlerin tarihsel gelişimleri göz önünde bulundurularak bundan sonraki bilimsel çalışmalara kaynak teşkil etmek üzere belgelendirmek, cam sanatı ile ilgili yazılı kaynaklara güncellenmiş olarak bir yenisini katmak amacıyla bu çalışma önem arz etmektedir. 5

34 Küçük atölyelerde el işçiliği ile yapılan geleneksel Türk cam sanatı ürünleri gerek biçimleri gerekse süsleme açısından kültürel özelliklerimizi yansıtan birer simge olarak her dönemde olduğu gibi bu dönemde de önemini korumaktadır. Beykoz işi olarak adlandırılan bu cam ürünlerinin, bütün inceliğiyle Türk zevkini yansıtması ve geleneksel Türk cam sanatını simgeleyen örnekler olması ile birlikte geleneksel cam ustalarımızın ise değişik camcılık ürünlerine yönelmeden, tanımlanmış biçimler çevresinde yaşanmakta olan bu geleneği sürdürmüş olmaları da bu çalışmaya önem katmaktadır. Bu araştırma ile dönemin Beykoz camcılığı tipolojisini oluşturmak gelecek kültürlere de referans olacağı düşünülmektedir Sayıltılar 1. Araştırmada konu ile ilgili literatürden elde edilen kaynaklar, Beykoz camcılığı alanında geçerli ve bilimsel yayınlardır. 2. Araştırmanın amaçları doğrultusunda gerçekleştirilen bilgi formu, cam eserlerin tanıtılması açısından araştırmanın amaçlarına hizmet eder niteliktedir Sınırlılıklar 1. Bu araştırmanın kapsamı Ankara ili Etnografya Müzesinde korunan 20 adet Beykoz işi cam eser ile sınırlıdır. 2. Bu araştırmada eser bilgileri bilgi formları ile sınırlıdır. 3. Bu araştırma yazılı kaynaklar ve elektronik ortamdan elde edilen veriler ile sınırlıdır. 6

35 1.6. Tanımlar Aletle Şekillendirme: Yapıtın bir alet kullanılarak (kıskaç, maşa ya da kerpeten) şekillendirilmesidir. Kimi zaman kabın boyun kısmında görülen izler, yapıtın buradan aletle tutulduğunu göstermektedir (Balıkçı, 2007, s. 118). Alkali: Sodyum, potasyum gibi oksitler (Balıkçı, 2007, s. 118). Aşınma: Dış etkenlerin neden olduğu bozulmalardır. Yüzey pul pul dökülür, renk değişiklikleri olur. Isı ve nem değişiklikleri ile bazı toprak cinsleri buna yol açar (Özgümüş, 1991, s. 128). Ateşle Parlatma: Cam kabın ağız kenarı ve dış yüzeylerindeki pürüzler ve çapakların giderilmesi için yapılan son ısıtma işlemidir (Balıkçı, 2007, s. 118). Atmosferik Aşınma: Zaman aşımı, iç çürüme, dış etkenler, camın yüzeyinde ve dokusunda meydana gelen kötüye giden değişimler (Özgümüş, 1991, s. 128). Bezeme: Cam kapların, renkli ve düz lif ile sarılarak ya da serpme, sıçratma, çark kesme-torna kesme, sıkıştırma, kafesleme, çukurlaştırma, boyama gibi yöntemlerle süslenmesidir (Balıkçı, 2007, s. 118). Buzlu cam: Üstüne kum sürtülerek cilası ve parlaklığı giderilmiş ve yarı şeffaf hale getirilmiş olan camdır (Arseven, 2002, s ). Cam: Isıtıldıkça akıcılık kazanan, soğudukça da sertleşen ve kırılabilen bir malzemedir (Küçükerman, 1985, s. 20). Cam İpliği: Küçük bir hamurdan çekilmiş ince cam lif sarılarak yapılmış süsleme tekniğidir. İnce olanları yılan teli, kalın olanları yay diye tanımlanır. Serbest üfleme tekniği ile üretilmiş kaplara daha çekici görünüm veren bir süsleme tekniğidir. Genellikle kapla zıt renkli ince cam lifleri ile uygulanır (Özgümüş, 1991, s. 128). 7

36 Çarktraş: Cam kabı ince zımpara tozuyla beslenen çarka tutup aşındırma (Özgümüş, 1991, s. 128). Daldırma: Cam veya seramikten yapılmış bir çeşit kulplu kap (Balıkçı, 2007, s. 119). Dikrotik Cam: Arkadan gelen ışıkta başka, önden gelen ışıkta başka renk görünen camdır (Özgümüş, 1991, s. 128). Grafit: Siyah ile koyu çelik grisi arasında değişik renklerde bulunan bir karbon mineralidir. Grafit, karbonlu maddeler içeren tortulların başkalaşım geçirmesiyle oluşur. Bu malzemeyle cam şekillendirme aparatları üretilmektedir (Özgümüş, 1991, s. 128). Ergime Sıcaklığı: Viskozitenin 102P değerine karşılık gelen sıcaklık. Bu sıcaklıkta cam akışkandır (Balıkçı, 2007, s. 119). Fiber: Ergimiş camın belli bir açıklıktan akıtılması sonucu boşluklu ya da boşluksuz üretilen, çapları küçük cam çubuklar (Balıkçı, 2007, s. 119). Gülabdan: Dairesel bir ayak üzerine oturtturulmuş şişkin gövdeli, uzun boylu, gülsuyu ikramı için kullanılan cam objeye gülabdan denir (Bayramoğlu, 1974, s. 30). Habbe: Camdaki hava kabarcığına habbe denilmektedir (Arseven, 2002, s ). Harman: Uygun ham maddelerden oluşturulan karışım (Balıkçı, 2007, s. 119). Hare: Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler (Balıkçı, 2007, s. 119). Hokka: Metal, cam veya topraktan yapılmış, içine mürekkep konulan küçük kap (Balıkçı, 2007, s. 119). 8

37 İrrizasyon: Cam yüzeyinin değişik renkler alarak aşınmasıdır. Önce bulanık parçalar, sonra ilerlemiş safhada pul pul parçalar şeklindeki dökülmeler olur. Sonuçta kap toz haline gelerek dağılır (Balıkçı, 2007, s. 120). Kabarcık: Üretim sırasında cam içerisinde kalan fazların oluşturduğu baloncuk, hatadır (Arseven, 2002, s ). Kalıba Üfleme: Bu teknik cam üfleme tekniğinin bulunmasından sonra, olasılıkla MS 1. yüzyılın ilk çeyreğinde geliştirilmiştir. Yöntemin kullanılmaya başlamasıyla kilden, metal veya ahşaptan daha önce yapılmış kalıplar kullanılarak belli bir modelin kopyalarının üretilmesi mümkün olmuştur (Özgümüş, 1991, s. 130). Kesme: Cam yüzeyini çarkla derince oyarak yapılan süsleme tipine denilmektedir (Arseven, 2002, s ). Kimyasal Dayanım: Cam yüzeyinin çevresel şartlara ve çeşitli çözeltilere karşı Direnci (Balıkçı, 2007, s. 121). Kristal Camı: Sanatsal ürünlerde ve sofra ürünlerinin yapımında kullanılan kurşun içerikli cam (Balıkçı, 2007, s. 121). Lehim: Kalay-kurşun alaşımı olup ergime sıcaklığı düşüktür (Balıkçı, 2007, s. 121). Lehimleme Camı: iki farklı camı birbirine yapıştırmada kullanılan yüksek kurşun içerikli ve ergime sıcaklığı düşük cam (Özgümüş, 1991, s. 129). Malatura: Üflenen ve kesilen cam ürünlerin keskin kenarlarını aşındırarak düzeltmede kullanılmaktadır (Balıkçı, 2007, s. 133). Mandrel: Özellikle boncuk üretiminde kullanılan farklı çaplarda çelik çubuklardır (Özgümüş, s, 129). 9

38 Mineleme: Toz cam ve maden oksidi karışımının yüzeye sürülüp fırınlanmasıyla gerçekleştirilen süslemedir (Balıkçı, 2007, s. 133). Noble: Cam ustasının, kabın işlenmesi aşamasında camı tutmasına ve biçimlendirmesine yarayan uzun, metal çubuktur (Balıkçı, 2007, s. 133). Obsidyen (Doğal Cam ): Asit bileşimli çabuk katılaşmış bir lav. Genellikle içlerindeki su ölçüsüyle tanımlanan doğal camlardan obsidian, pekştayn ve perlitin toplam adı olarak da kullanılır (Özgümüş, 1991, s. 129). Pota: Cam ergitmesinde kullanılan haznedir. Potas Camı: Hammadde karışımında eritken olarak potasyum karbonat bulunan cama denilmektedir (Özgümüş, 1991, s. 130). Pürmüz Ocağı: Günümüz cam imalatında fazla kullanılmayan fakat özellikle tavlama uygulamasında tercih edilebilecek bir ocak türüdür (Çelik, 2009, s. 146). Sır: Seramik bünyelerin kaplanmasında kullanılan ince cam tabakası. (Çelik, s, 146). Tavlama: Cam terminolojisinde tavlama, parçanın sıcaklığın camın deforme olmaması için hâlâ çok sert ama iç gerilmeleri de rahatlatacak kadar yumuşak olacağı stress - relief noktasına ulaşıncaya kadar ısıtılması işlemidir (Çelik, 2009, s. 146). Yaldızlama: Altın tozu ve cıva karışımı ile yapılan bezeme şekli. Karışım fırça ile cam üzerine sürülür ve fırınlanır. Isı cıvanın altını bırakarak buharlaşmasına neden olur. Böylece motifler sabitleşir. soğuk yaldızlama denilen bir tip de fırınlanmadan yapılmaktadır. Madeni eşyalarda kullanılan bir yaldızlama da eser önce sıcak sirkede tutulur, sonra üzerine cıva sürülür ve bu cıvalı yüzeye altın varak yapıştırılır. Fırınlanınca cıva buharlaşır, altın varak madenin yüzeyine sıkıca yapışır (Özgümüş, 1991, s. 131). 10

39 1.7. İlgili Araştırmalar Aslan (2007) Cam Sanatının Eğitim Kurumlarındaki Yeri isimli Yüksek Lisans Tezinde; Türkiye de cam eğitimi veren kurumların, Türkiye deki ve dünyadaki cam eğitimine katkısı ve bu kurumlardaki cam sanatının yerinin ne olduğuna dair bilgilendirmenin bulunduğu araştırmada, ders programı ve ders içerikleri ile birlikte eğitim kurumlarının araştırma esnasındaki çekilen fotoğraflarla tanıtılması da sağlanmıştır. Araştırmada eğitim kurumlarının tanıtılması sağlanırken günümüze kadar yapılan cam resmi uygulamaları hakkında da fotoğraflar yardımıyla ve ilgili literatür taramalarından yararlanılarak bilgi verilmesine özen gösterilmiştir. Balıkçı (2007) İstanbul Müzelerinde Bulunan Bezemeli Dekoratif Cam Eserler isimli Yüksek Lisans Tezinde; Yakın tarihimize ait İstanbul müzelerinde bulunan bezemeli dekoratif cam eserleri yapım teknikleri, süsleme teknikleri ve malzeme açısından tanıtmak ve sonuçlar ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Bu araştırmanın konusu İstanbul müzelerinde bulunan bezemeli cam eserler kapsamına giren etnografik eşyaların yapım teknikleri, süsleme teknikleri ve malzeme açısından olarak incelenmesidir. Araştırmaya dâhil edilen müzelerde cam seksiyonu bulunmasına dikkat edilmiştir. Türk cam sanatının güzelliğini ve özeliklerini vurgulayan, müzelerde sergilenmekte olan bezemeli dekoratif eşyalar bu araştırmanın sınırlarını oluşturulmuştur. Eker (2014) Kahramanmaraş Müzesi ndeki Cam Eserler isimli Doktora tezinde; Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin birleştiği stratejik bir bölgedeki Kahramanmaraş ın antik çağ cam ticaretindeki yerinin, Kahramanmaraş Müzesi nde yer alan cam eserlerin incelenerek, yakın merkezlerdeki benzerleriyle karşılaştırmasıyla ortaya konulması amaçlanmıştır. Ayrıca benzer seramik formlar incelenerek aynı dönemde benzer formlarda cam kapların üretimi olup olmadığı; varsa benzerliklerinin neler olduğu ele alınmıştır. Cam fırınları konusu ayrıntılı bir şekilde incelenip günümüzde eski tekniklerin kullanıldığı atölyelerin olup olmadığı ve Kahramanmaraş ve çevresinde bir cam üretim merkezinin varlığı konusu ele alınmıştır. 11

40 Çelik (2009) Açık Alev Karşısında Kıvırma, Bükme, Üfleme Teknikler isimli Yüksek Lisans tezinde; A.A.K.C.Ş olarak tanımlanan Lampwörking tekniği günümüz cam şekillendirme yöntemlerinin en çok kullanılanlarındandır. Özellikle 20. yüzyılda cam kimyasındaki ve teknolojisindeki ilerlemeler A.A.K.C.Ş uygulamasını yaygınlaştırmıştır. Bu teknik uygulama ile kimyasal laboratuvar malzemeleri, biblolar, neon ışıklandırmalar, takılar ve küçük zücaciye ürünleri üretilebilmektedir. Bu çalışmada amaç Türkiye de A.A.K.C.Ş yöntemiyle yapılan üretimi ve atölyeleri tanıtmaktır. Yöntem olarak soru cevap şeklinde kurgulanan kısmen katılımlı bir gözlem seçilmiştir. Ülkemizde camcılık tarihiyle ilgili çalışmaların yetersizliği çalışmada bazı tarihlendirmeleri zorlaştırmaktadır. Bir ön çalışma olarak değerlendirilmesi gereken araştırma zaman içerisinde tamamlanacak, bu üretimin ülkemizdeki tarihsel ve teknik gelişmesi açığa çıkartılacaktır. 12

41 2. YÖNTEM Araştırmanın yöntem bölümünde Araştırma Modeli, Evren ve Örneklem, Verileri Toplama Teknikleri ve Verilerin Çözümlenmesi açıklanmıştır Araştırma Modeli Bu çalışma var olan durumu ortaya koymaya yönelik tarama modelinde betimsel bir araştırmadır Evren ve Örneklem Araştırmanın çalışma evrenini Ankara İli Etnografya Müzesinde korunan 19. yüz yıl cam eserler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise etnografya müzesinde sergilenmekte olan 20 adet Beykoz işi cam eserler oluşturmaktadır Verileri Toplama Teknikleri Araştırmada, Ankara İli Etnografya Müzesi nde korunan ürünlerden 20 adet Beykoz işi cam ürün örneği incelenmiş, müzedeki envanter bilgileri doğrultusunda bilgi formları düzenlenmiştir. Araştırma konusu ile ilgili yazılı kaynaklar ve elektronik ortamdan alınan bilgiler değerlendirilmiştir Verilerin Analizi Elde edilen tüm veriler analiz edilerek amaçlar paralelinde oluşturulan uygun başlıklar altında sunulmuş ve açıklanmıştır. Tespit edilen bulgular konuyla ilgili kaynaklardan yararlanılarak yorumlanmıştır. Bilgi formlarından elde edilen bulgular, ürünlerin teknik özelliklerine göre tablolaştırılmış ve yorumlanmıştır. 13

42 14

43 3. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 3.1. Camın Tanımı Türk Dil Kurumuna göre cam; Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşle erimesiyle yapılan, sert ve çabuk kırılır cisim dir. Diğer bir tanımlamasında ise, cam; içinde kristali olmayan ve homojen yapıya sahip bir materyaldir. Cam, malzemecilerin aşırı soğutulmuş sıvı olarak nitelendirdiği, kimyagerlerin ise doğrudan sıvı olarak tanımladığı bir malzemedir (Kanca, 2010, s ). Doğada obsidiyen halinde bulunan cam, yüksek sıcaklıkta eriyik halden hızlı bir biçimde oda sıcaklığına soğutularak ve bu süreçte kristalleşme göstermeyen amorf (yarı düzenli) yapıda bir malzemedir (Küçükerman, 1995, s. 21). Cam Küçükerman a göre şu şekilde de tanımlanabilir: Geçmişten günümüze kadar, gerek bulunuş öyküsü gerekse ilk yapım aşaması ile merak uyandıran cam; hammaddeleri arasında silis, potas, soda ve kirecin bulunduğu dolayısıyla yapısının çok yalın olduğu bilinen, yüksek ısıda ergitilerek, şekillendirilip soğuduğunda aldığı biçimi koruyan tesadüfî atom sıralamasının olduğu kristal dizilişli bir malzemedir (Küçükerman, 1995, s. 21). Cam örneği resim 3.1 de gösterilmiştir. Resim Erken Roma İmparatorluk Çağı, M.S 1. Yüz yıl. Buluntu yeri: Bodrum (Özet, 1998, s.92) 15

44 M.Ö yıllarından beri insanların yaşam sürecinde yer almış olan cam, silisyum, alkali ve toprak alkali metal oksitleri ve diğer bazı metal oksitlerin çözülmesinden oluşan, erime noktası yüksek, kristal yapısı diğer madenlere göre düzensiz bir malzeme olarak tanımlanabilir (Tüfekçioğlu, Ağatekin. 2010, s ). Cam ısıtıldıkça akıcılık kazanan, soğudukça da sertleşen ve kırılabilen bir malzemedir (Küçükerman, 1995, s. 14). Cam gerçekte bir sıvıdır ve saydamlığı da buradan kaynaklanmaktadır. Camın içinden geçmekte olan bir ışın, kırılma ve yansımaya uğramaz ve bu ışın sadece cam yüzeyinden geçerken hafifçe kırılır (Küçükerman, 1985, s. 5). Camın oluşumunu yine Küçükerman şöyle ifade etmiştir: Karışık bir kimyaya sahip bulunan camın temel öğesi silisyumdioksittir. Ayrıca potasyum, sodyum, kalsiyum ve öteki bazı maddeler bu oluşuma yardım eder. Cam için yapılan en kapsamlı tanım ısıtıldığı zaman yüksek derecede akıcılık kazanan, akıtıldıkça ve soğudukça katılaşan ve sonuçta durgunlaşan inorganik bir sistem tanımlamasıdır (Küçükerman, 1997, s. 312). Cam doğal olduğu halde yapay özelliklerde sergileyebilir ve bu durum maddenin dördüncü hali olarak değerlendirilen camın fizik yapısını belirtmektedir. Cam aslında dilimizde görünmeyeni tarif etmektedir. Cam gibi dediğimiz birçok şey şekilsiz, hareketsiz, dokusuz olandır ve boyut kazanıp farklılaşmaktadır (Uzuner, 2004, s. 2). Cam 16.yüzyıl araştırmacılarından G.Agricola ya göre taşlaşmış bir sıvı olup, Vincent Belluasensis e göre bir taş, G.Fallopius a göre ise bir cevherdir. Araştırmacıların bu farklı tanımlamalarının beraberinde 17. yüzyılın ünlü araştırmacılarından olan Antonio Neri L arte Vitrarıa ise (Cam Sanatı) adlı eserinde camı tanımlamış, birçok cam şekillendirme yöntemini görsel malzemelerle birlikte kitabında dile getirmiştir yılına tarihlenen bu eserde Neri camın 26 niteliğini sıralamış ve bazı tuzlarla birlikte kum ve taşların uygun sıcaklıkta eritilmesiyle oluştuğunu ifade etmiştir (Çelik, 2009, s. 9). 16

45 Camın tanımı günlük yaşantımızda ise, herhangi birine göre pencereyi, bardağı, vazoyu vb. çağrıştırabilirken, bir mühendis için sistemin en gerekli yapı malzemesi gibi unsurları temsil eder ve bir bilimci için ise saydamlığının ötesinde karmaşık ve kendine has bir niteliği olan kırılgan bir malzeme olarak değerlendirilmektedir Camın Tarihçesi İnsanoğlu var olduğundan beri obsidyen denilen doğal camla tanışmakta olup günlük hayatta kullanılan cam ise birkaç bin yıldır bilinmektedir. Milyonlarca yıl önce volkanik olaylar sonucu silikanın ergimesiyle obsidyen oluşmuştur. Obsidyene volkan camı da denir (Uzuner, 2000, s. 7). Lavın ani soğuması sonucu oluşur. Isıtıldığı zaman geçişli olarak erir. Siyah, kahverengi, yeşil renkleri bünyesinde barındırmakla birlikte yarı değerli süs taşlarından biridir. Geçmişte mızrak ucu, ok başı ve diğer keskin aletlerde, ayrıca mücevher yapımında kullanılmıştır. Parlak yüzeyleriyle, kırıldığında kolayca oluşabilen keskin kenarları ve sert yapısıyla ilk alet yapımında insanların çok işine yaramıştır (Uzuner, 2000, s. 7). Resim Volkanik Kayaç Obsidien (Ertaş, 2017) 17

46 İnsanların yaşam sürecinde önemli bir yeri olan cam, bulunuşundan bu vakte kadar ki süreçte fonksiyonelliği ile birlikte insanların duygularını dışarı vurmasında bir araç olarak kullanılmıştır. Isı ile şekillenebilen, renklendirilebilme özelliğine sahip, saydam ve yarı saydam bir madde olan cam, dokunulduğunda sert bir malzeme olsa da, sıvı halinde şekillenebilen yapısından dolayı yumuşak bir özelliğe sahiptir (Küçükerman, 1985, s. 5). Tarihin her döneminde fonksiyonel ve estetik alanlarda insana kolaylaştırıcı imkanlar sağlayan cam, tarihi süreç bakımından birbirine denklik gösteren medeniyetlerin gelişmesinde benzer faydalar sağlamıştır. Doğal camın rastlantı sonucu bulunduğu söylenilmektedir. Romalı tarihçi Pliny Finike li denizcilerin camı ilk olarak bulduğuna hikâyesinde belirtmektedir. Pliny in hikâyesine göre denizciler, Suriye'nin Prolemais bölgesindeki sahilde bir kamp kurarlar ve ateş yakarak kaplarını yük olarak taşıdıkları soda blokların üzerine koyarlar. Ertesi gün uyandıklarında, ateşin sıcaklığından dolayı kum ve sodanın camı oluşturduğunu görürler. Romalı tarihçi Pliny'nin bu hikayesi tartışılır olabilir fakat cam üretimi için gerekli olan doğru formülü içinde barındırdığı bir gerçektir (Küçükerman, 1985, s. 5). Camın tarihsel serüvenini ile ilgili olarak arkeolojik sonuçlar, cam yapımının M.Ö sonlarına doğru Mezopotamya da Bronz çağda meydana geldiğini göstermektedir. Bu buluntular daha çok boncuklar, fayanslar ve seramiklerde kullanılan sır üretimi ile ilgilidir (Küçükerman, 1985, s. 5). Mezopotamya dan Mısır a, Doğu Akdeniz den Anadolu ya kadar pek çok yerde camcılık örnekleriyle karşılaşmak olağandır. Mezopotamya da bulunan ve cam yapımını ayrıntılı bir şekilde anlatan, çivi yazısı ile yazılmış çeşitli kil tabletlerin bulunduğu da eski kaynaklarda belirtilmiştir. Başka bir kaynağa göre ise Doğu Akdeniz bölgesindeki ilk cam bulgularına, Antalya nın Kaş ilçesi yakınlarında, M.Ö yılı civarında, bir ticaret gemisinin kargo bölümünde rastlanıldığı söylenmektedir (Demirarslan, 2010, s ). 18

47 Erken dönemlerde, Mezopotamya dan Mısır a, Doğu Akdeniz den Anadolu ya kadar pek çok yerde ilk camcılık örnekleri karşımıza çıkmaktadır. Camın kullanımı ve kökeni tam olarak açıklığa kavuşturulamamış olsa da arkeolojik veriler camın ilk kez Mezopotamya da M.Ö. 3. bin yılda bir eşya olarak insanoğlu tarafından kullanıldığını göstermektedir. Yapılan araştırmalarda camın bulunuşunun, hayatımıza tesadüfen girmiş olduğunu göstermekte olup bulunuşunun ilk zamanlarda insanların, onca olumsuzluklara ve yetersiz şartlara rağmen tüm estetikliği ile boncuklarda, takılarda, mozaik ve kakmalarda, kâselerde, bardaklarda, kandillerde çeşitli renklerle birbirinde farklı ürünler yaptıkları bilinmektedir. Her dönemde kendi yaşam tarzlarını, inançlarını, kendileri için önemli saydıkları değerleri cam ile ifade etmeye çalışmışlarıdır. Uzuner e göre cam; insan deneyiminin, bilgisinin, zevk ve refah seviyesinin bir aracı olarak bulunmuştur. Bu nedenle, çağlar boyunca sadece kült objeler ile kıymetli süs eşyalarının yapımında kullanılmıştır (Uzuner, 2000, s. 7). Mısır da camdan oluşturulan boncuklar, altın gibi değer kazanmış ve takı malzemesi olarak kullanılmıştır. M.Ö ile M.Ö yılları arasında cam ilk kez dekoratif küçük boncuklar olarak kullanılmış olup M.Ö yıllarında ise günlük yaşamda kullanılan cam objeler yapılmıştır. Mezopotamya da eski seramik boncuklar, seramik sırrı ile kaplanırdı. Seramik üzerindeki sır bir çeşit camdır. M.Ö lerdeki boncuklar ise tamamen bu camdan yapılmıştır. Bu nedenle seramik üreticilerinin camı keşfettiği de düşünülmektedir. Dünyanın en eski cam yapım reçetesi ise M.Ö. 650 yılında Mezopotamya da bir kil tablete yazılmıştır. Yapılan araştırmalara göre MÖ 16. yüzyıl sonları ile 14. yüzyıl arasında üretilmiş kapların biçimleri birbirine benzer özellik göstermektedir. Bu kapların hemen hepsi aynı şekilde iç kalıplama yöntemiyle küçük şişe, bardak ve kadeh olarak üretilmiştir. Bu durum birbiriyle etkileşim halinde bulunan bölgelerde üretilmiş olduğunu ortaya koymaktadır. 19

48 Cam kap yapımında kullanılan kullanılan ilk teknik olan iç kalıp tekniği nde yapılan ilk örnekleri M.Ö. 16. yy a tarihlendirilmiş, Türkiye- Suriye yakınlarındaki Amik Ovasında bulunan Tell Atchana (Alalakh) daki yarı saydam mavi renk cam üzerine beyaz cam ipliği bezemeli bir şişe olduğu tespit edilmiştir (Eker, 2010, s.26-38). M.Ö.8.yy sonlarında ise cam üretiminde döküm tekniğinin kullanıldığı bilinmektedir. Bu teknikle üretilmiş nesnelerden biri Gordion da bulunan tabaktır. Bu tabak döküm tekniğinin ilk örneği olarak kabul edilir (Çelik, 2009, s. 13). Uzun yıllar çok yaygın kullanılan bu teknikler, üfleme çubuğunun bulunmasının ardından önemini yitirmiştir. Camın eski zamanlarda, gösterişli bir malzeme olması ve işlevselliği ile kralların himayesinde ve krala bağlı olarak faaliyet gösteren atölyelerde veya zengin zümrelerin gereksinimlerini karşılamak amacıyla üretilmiştir (Kanca, 2010, s ). Bu bağlamda M.Ö yıllarında Mısırlılar camı oldukça zahmetli bir şekilde elde etmişler ve bu yüzden de cam kıymetli eşya olarak görülmüştür. M.Ö. 300 ve M.Ö. 200 yıllarına gelindiğinde ise bugün Cam Üfleme Tekniği denilen tekniğe Sidon-Babylon bölgesinde, Suriyeli camcılar tarafından piponun kullanılmaya başlamasıyla geçilmiştir. Cam malzeme yapımı ve cam sanatındaki en önemli ilerleme üfleme yönteminin bulunmasından sonra başlamıştır (Özgümüş, 1991, s. 97). Diğer cam üretimi yöntemlerine göre pipo ile yapılan ürünlerin daha kolay ve gösterişli olması, üfleme tekniğini en sık kullanılan teknik halene getirmesine sebep olmuştur. Bu sayede üretimin hızlanması, çeşitliliğin artması ile artık cam, krallara ve varlıklı kesime hitap eden ürün olmaktan çıkmış daha geniş kitleler tarafından ulaşılabilir hale gelmiştir (Kanca, 2010, s ). Böylece üfleme tekniği de cam atölyelerinin ve cam üretiminin artmasına neden olmuştur. Camcılıkta seri üretim başlamış, böylece cam gündelik hayatta yer bulmuştur. Cam yüzyıllar boyunca sürekli gelişim içinde olan çok yönlü bir malzemedir. Bu özelliğinden dolayı birçok teknik kullanılarak cama form verilmeye çalışılmıştır. 20

49 Camın insan yaşamındaki yeri, şekillendirme tekniklerinin bulunuşuyla birlikte artarak gelişmiştir. Camın, sıcak olduğu zaman dövülme özelliğine soğuduğunda ise bükülebilme özelliğinde sahip olması, zanaatkârlara ustalıklarını sergileme imkanı sergilemiştir (Kanca, 2010, s ). Romalılar döneminde önceleri günlük kullanılan nesnelerde daha sonra ise pencere yapımında cam kullanılmıştır. Roma nın çöküşünden sonra Bizanslılar ve Araplar cam üretiminde ileri konumdayken, 7. yüzyıl ile 10. yüzyıl arası Venedik bu önceliği alarak önemli bir cam merkezi haline gelmiştir (Şen, 2010, s. 10). Bu zanaatın yabancıların öğrenmesi engellenmek istenmiş ve cam ustalarının Venedik dışına çıkmaları yasaklanmıştır. Fakat 19. yüzyıl başlarındaki siyasi ve ekonomik kriz, cam ustalarının Venedik ten ayrılmasına neden olmuş, İspanya, Portekiz, Fransa, Almanya ve Avusturya ya giderek cam sanatının yayılmasında etkili olmuşlardır. Böylece Venedik camcılığı gerilemeye başlamıştır (Şen, 2010, s. 10). Kuzey Avrupa ülkelerine kadar sıçramış ve ardından Doğu da Çin e kadar yayılmıştır Teknik açıdan etkin ve ağır bir endüstri dalı olan cam, 19. yüzyıla kadar küçük atölyelerde ve tamamen el ustalığı ile yapılmış ürünler halinde üretilirken, Sanayi devrimi ile birlikte geliştirilen yeni yöntemlerle birçok ürün kolay yapılabilir ve ucuz satılabilir duruma gelmiştir. Böylece cam üretiminde yoğun el emeğine dayanan üretim modelinin yerini seri imalat almıştır (Abayoğlu, 2011, s. 4) Anadolu da Cam Sanatı Anadolu oldukça elverişli coğrafyası cam tarihi açısından önemli bir konuma sahiptir. Akdeniz ve Ege bölgeleri Anadolu da ki camcılığın ilk merkezleri kabul edilir. Yapılan araştırmalarda Anadolu nun, cam boncuk aracılığıyla, cam sanatını tanımış olabileceği düşünülmektedir (Çelik, 2009, s. 14). Afyon Yanarlar, Hitit Mezarlığı buluntuları arasında küp mezarlarda ele geçen cam boncuklar bulunmuştur. Bu buluntuların İ.Ö. 2 binyılın ilk yarısına; Assur Ticaret Kolonileri Çağı sonları ile Eski Hitit Krallık Dönemi başlarına ait oldukları belirlenmiştir (Erten, 2010). Afyon, Kusura, Alişar ile Gordion kazılarında da İ.Ö. 2 21

50 binyıllık cam boncuklar bulunmuştur. Bu merkezlere daha sonra Gaziantep, Ilısu- Kargamış baraj alanında arasında Şaraga Höyük de yapılan arkeolojik kazılarında bulunan İ.Ö. 2 binyıla ait cam boncuklar da eklenmiştir (Erten, 2010, s ). Anadolu da bulunmuş olan en erken tarihli cam vazoya ait parçalar ise Hitit başkenti Boğazköy de tespit edilmiştir (Erten, 2010, s ). Ege kıyılarında ise, cam üretimi ile ilgili en önemli buluntular Kaş Uluburun kazılarında elde edilmiştir. Bu buluntular, Ege deki cam üretim merkezlerinin Doğu Akdeniz ile yakın bağlantı içinde olduklarını ve hammaddelerini buradan temin ettiklerini göstermektedir. Geç Bronz Çağı na ait Uluburun batığında bulunmuş olan bu boncuklar Doğu Akdeniz de camın ticaret maddesi olarak kullanılmasının kanıtıdır (Pulak, 1992, s. 219). Anadolu'da yapılan arkeolojik kazılarda, farklı özelliklerde cam tekniklerinin kullanıldığını gösteren çeşitli buluntulara rastlanılmıştır. Bu kazılarda rastlanılan cam nesnelerde, cam üretim tekniğinin en eski uygulamaları olan döküm, pres, iç kalıp tekniğiyle üretilmiş çeşitli objeler bulunmuştur (Pulak, 1992, s. 219). Cam üretimini yaygın olarak kullanan Roma İmparatorluğunun Anadolu da etkisi oldukça fazladır. Özellikle üfleme çubuğunun bulunmasıyla beraber cam üretiminde yaşanan artış tüm yakın coğrafyalar üzerinde etkili olmuştur. Bu teknikle yaygınlaşan cam üretimi birbirine benzer nesnelerin yapılmasını sağlamıştır (Çelik, 2009, s. 15). Anadolu coğrafyasında Bizans dönemine ait çok sayıda kadeh, şişe ve kandil buluntusu ortaya çıkarılmıştır. Anadolu da yoğun cam buluntusu olan Bizans ın yerleşim yerlerini Demre, İznik ve İstanbul olarak belirtmek mümkündür (Özgümüş, 1991, s. 104). Bizans ın zayıflamasının ardından yaklaşık 3 asır Anadolu da varlığını devam ettiren Anadolu Selçukluları ile ilgili kazılarda Suriye camlarıyla benzerlik gösteren örnekler tespit edilmiştir. Özellikle Kubadabad Sarayı kazılarında yoğun cam buluntu ele geçirilmiştir (Çelik, 2009, s. 15). 22

51 3. yy da, Selçuklu döneminde çeşitli cam kaplar ve önemli mimari eserlerde kullanılmak üzere cam levhalar üretilmiştir. Özellikle Artuklu ve Selçuklu dönemlerinde yapılmış olan mimari eserlerde cam yoğun olarak kullanılmıştır. Selçuklu mimarisi içinde cam, binaların aydınlatılmasından ziyade dekoratif bir güzellik veren fil gözü desenli, alçı pencerelerde kullanılmıştır (Bayramoğlu, 1974, s. 4). Selçuklu dönemi Türk camcılığına ilişkin bilgilerin sınırlılığı kısmen Osmanlı dönemi için de geçerli görünmektedir. Osmanlı camcılığının kökeni ise Selçuklu camcılığına dayanmış olup zaman içinde kendine has biçim ve desenleri ile cam sanatında varlığını sürdürmüştür (Bayramoğlu, 1974, s. 4). Camcılığa ilişkin doğrudan kaynaklara rastlanmasa da farklı konulardaki kaynaklardan Osmanlı döneminde Türk camcılığının geliştiği, önemli eserler verildiği ve merkezi İstanbul olmak üzere cam üretiminde pek çok camcının varlığı konusunda bilgi edinmek mümkündür (Küçükerman, 1985, s. 64; Bayramoğlu, s. 1974, s. 22). Osmanlı camcılığının kaynaklarına belli amaçlarla hazırlanmış Surname-i Hümayun (1582) (Resim 3.3) ve Surname-i Vehbi (1820) gibi minyatürlü kitaplarından, narh defterlerinden (1640 tarihli narh defteri), seyahatnamelerden (Evliya Çelebi Seyahatnamesi), tereke defterlerinden ve bazı gazetelerden (Takvim-i Vekayi, 19 Ocak 1847) ulaşılmış olup 19. Yüz yıla ait Beykoz camlarının dışında Osmanlı camlarını görmek pek mümkün değildir (Hayes, 1992, s ). 23

52 Resim Surname-i Hümayun, Nakkaş Osman, Topkapı Sarayı Müzesi 4/1334,32b). Cam işleri yapan Camcı Esnaf ve Ustalar (Bayramoğlu, 1974, s. 1). Osmanlı dönemi camcılığı ile ilgili bilgi edinilen en ünlü kaynak, bugün Topkapı Sarayı nda bulunan, 1582 yılında padişah III. Murat ın oğlu şehzade Mehmet in sünnet şenliklerini anlatan Sûrname-i Hümayundur. Eser içinde dönemin camcılarının geçit töreninin resmedildiği minyatürler yer almaktadır. Camgerân loncasının geçişi, cam fırını önünde cam üretenler, vitraycıların geçişi bu minyatürlerin konularını oluşturmaktadır. Bahsi geçen minyatürlerden biri, (Küçükerman, 1985, s ) tarafından ayrıntılı biçimde incelenmiş ve minyatürün cam üretimine ilişkin detaylarla gerçek bir cam ocağını ve üretimini yansıttığı tespit edilmiştir. Evliya Çelebi nin Seyahatnamesi nde İstanbul esnafına ilişkin kayıtlar arasında camcılar içindeki farklı kollara yer verilmiştir. Seyahatnameye göre, aynacılar, vitraycılar, şişeciler İstanbul daki esnafın bir bölümünü oluşturmaktadır (Sümer, 2007, s. 14). 24

53 Osmanlı dönemi camcılığında Beykoz işleri önemli bir yer tutmaktadır. XIX. yüzyılda canlanan cam üretiminin bir göstergesi olarak İstanbul da cam atölyelerinin artış gösterdiği belirtilmektedir (Sümer, 2007, s. 15). Bahsi geçen atölyelerin ilkini III. Selim döneminde cam bilgisini geliştirmesi amacıyla Venedik e gönderilen Mevlevi dervişi Mehmet Dede kurmuştur (Sümer, 2007, s. 15). Osmanlı dönemi camcılığı, devlet tarafından desteklenen bir sanayi kolu olarak düşünülmelidir. Cam ustaları ise değişik zamanlarda şehrin belirli bölgelerinde toplanmıştır. Yazılı kaynaklarda adı geçen veya kazılar sonucu ortaya çıkan bu bölgeler Bakırköy, Sultanahmet, Tekfur Sarayı, Sirkeci ve Beykoz dur. Osmanlılar ın 700 yıl önce başlayan ve dev bir imparatorluk oluşturan uzun yürüyüşünden günümüze eşsiz sanat eserleri kalmıştır (Sümer, 2007, s. 15). Cumhuriyet döneminde camcılığa baktığımızda atölyelerden ziyade fabrikaların cam üretiminde egemen olduğunu görülmektedir. Cumhuriyet in kurulmasının ardından ülkenin iktisadi kalkınma sürecinde cam sektörüne önem verilmiş, şişe ve cam sanayisini kurmak üzere, Türkiye İş Bankası na 25 yıl süreyle imtiyaz verilmiştir (Turan, 2007, s. 551). Bu çalışmaların ardından Paşabahçe Cam Fabrikası nın temeli atılmış, Türkiye İş Bankası teşebbüsüyle kurulan fabrika, 1934 yılındaki önemli hamlelerden biri olarak değerlendirilmiştir. Mayıs ayı içinde Atatürk ün ziyaret ettiği fabrika 29 Kasım 1935 tarihinde açılmıştır. Ülkemizde camcılığın Paşabahçe öncülüğünde büyük fabrikalarda sürdürülüyor olmasına rağmen geleneksel cam üretim teknikleri tümüyle üretim dışında bırakılmamış, el emeğine yönelik üretim diğer makineli üretimin yanında devam etmiştir. Paşabahçe Cam Fabrikası nın, kuruluşu sırasında hiçbir otomatik yapım makinesinin bulunmadığı ancak kısa sürede otomatik makineler aracılığıyla üretim kapasitesini artırdığı belirtilmektedir (Türk Ansiklopedisi, 1958, s. 224). Fabrikanın kuruluş yıllarında el emeğine dayalı üretimi gerçekleştiren vasıflı ustaların yurtdışından getirtildiği ancak zaman içinde tümüyle Türk işçilerle üretimin devam ettiği de bilinmektedir (Şafak, 2008, s. 32). 25

54 3.4. Camın Yapısı Uzun tarihsel geçmişine rağmen camın yapısı araştırmacıların hala ilgisini çeken bir konudur. Konu ile ilgili sağlıklı bir bilginin gerek bir malzeme olarak camın tanınmasında sağlayacağı fayda gerekse malzemenin yapısı ile özellikleri arasındaki ilişki göz önüne alındığında bu ilgi doğaldır (Kocabağ, 2002, s. 98). Düzensiz yapısından dolayı camsı yapının incelenmesinde kristal katların incelenmesi için kullanılan tekniklerin etkinliği büyük ölçüde azalmaktadır. Kristallerle çok sağlıklı neticeler veren X-ışını ve nötron kırılması gibi tekniklerle elde edilen neticelerin kesin olarak yorumlanması güçtür, çünkü birçok durumda birden fazla yapı modeli yan yana bulunabilir. Bir başka güçlük de testlerin yüksek sıcaklıkta sıvılar ve katılar üzerinde yapılması zorunluluğudur. Bu nedenle camın yapısı ile ilgili bilimsel düşünceler çok yavaş,gelişmiş olup bu gün de tam bir açıklığa kavuşmuş değildir (Kocabağ, 2002, s. 98) Camın Hammaddesi Cam imalatında kullanılan ham maddeler başlıca kum, sodyum, karbonat ve kireç taşı olmakla beraber ilaveten boraks, sodyum sülfat vs. ilave edilir. Kum : Cam sanayisinde en çok kullanılan hammaddedir. Kumun saf kurts olması ve özellikle demir oksit oranının optik camlar için % 0.01 den diğer iyi kalitede camlar için % 0,04 den küçük olması gerekmektedir (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Kireç Taşı : Kalsiyum oksit temin etmek için cam harmanına ya kireç taşı ya dolomitli kireç taşı veya sönmüş ve sönmemiş kireç ilave edilir. Optik camlar için çöktürülmüş kalsiyum karbonat kullanılır. Şişe ve cam sanayi kullandığı kireç taşını Marmara adasından temin etmektedir. Bu taştaki demir oksit oranı % 0,02 0,04 arasındadır (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Sodyum Karbonat : Cam içindeki sodyum oksitin başlıca kaynağı sodyum karbonattır ve içerisinde tuz bulunmaktadır. Bu tuz oranının ise % 0,5 ten az olması gerekmektedir (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). 26

55 Sodyum Sülfat: Diğer bir sodyum oksit kaynağıdır. Tank fırınlarında teşekkül eden köpüğün izolasyonunda kullanılır. Ülkemizde Konya Isparta arasında bulunan acı göllerin sularından elde edilir (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Boraks: Camın erime hızını ve kimyevi mukavemetini arttırmak için % 1 ya da daha az oranda ilave edilir. Ayrıca camın genişleme kat sayısını da azaltır (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Kırık Cam: Erimeyi kolaylaştırmak ve kırık camları değerlendirmek amacıyla cam harmanına % arasında cam kırığı ilave edilir (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29) Camın Özellikleri Fiziksel özellikleri Camların yoğunluğu bileşime bağlı olarak 2,2-8,0 g/cm 3 arası değişir. Bu değerler genellikle camdan istenen özelliklere göre değişmekte olup cam bileşimine ilave edilen hammaddelere göre değişir. Silikat camları oluşturmak üzere silikaya başka oksijenlerin ilavesi genel olarak yoğunluğu arttırır. Yoğunluk artışında en fazla etkiyi sırayla ZnO,BaO ve PbO gösterir (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Mohs sertlik skalasına göre silika camının sertliği apatit ile feldspat arasındadır. Buna göre daha sert malzemeler camı çizerken daha düşük malzemeler cam tarafından çizilir. Yüzeyinin sert olması camın aşınma direncini oldukça arttırır. Böylece cam ürünler, parlaklık ve saydamlıklarını uzun süre korurlar (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Camın kırılması cam yüzeyindeki çatlaklar ile oluşur. Çoğu durumda bu çatlaklar gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Çatlak boylarındaki değişimden dolayı kırılma gerilimlerinden de bir değişim söz konusudur. Camdaki gerilme farklılıkları birçok faktörden kaynaklanır. Bu faktörler arasında çevresel koşullar, cam tipi, üretim etkileri, nem oranı sayılabilir. Camın mükemmel elastik davranışları, çatlak mekaniğini keşfeden bilim adamlarınca deneysel malzeme olarak seçilmesini sağlamıştır (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Camın strüktür malzemesi olarak kullanılması konusunda Oxford üniversitesinde yapılmış bir çalışmada, sabit bir 27

56 genişlikte sayıları çoğaltılan cam kiriş katmanları ile araştırmalar yapılmıştır. Katların sayısı arttıkça, verilen kuvvetin altında kırılmanın azaldığı görülmüştür. Bu yöntem; güvenlik sağladığı için ve belli bir dayanıma sahip tek parça cam hacminden daha ekonomik olduğu için çatlamaya karşı önlem olarak kullanılır (Kahraman, 2003, s. 19) Kimyasal özellikleri Yüksek sıcaklıklar hariç silika camı, pratik olarak su ve benzeri nötr çözeltilerden etkilenmez. Amorf silikanın 25C 0 sudaki çözünürlüğü % 0,012 dir.çözünürlük sıcaklıkla artar ve çözünme sonucu iyonize olmamış monomerik silisikasit oluşur. Cam malzemeyi kimyasal olarak etkileyen sadece hidroflorik asittir (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). Soğuk ve durgunlaşmış bir cam, elle tutulduğunda sert ve durgun bir teki yapmasına ve sert bir zemine vurduğunda kırılmasına karşın yüksek ısıda yumuşamaya başlayarak yeterli ısı sağlandığında ise su gibi akıcılık kazanır. Camı diğer maddelerden ayıran en önemli özelliği erime değil yumuşama noktasına sahip olmasıdır. Yumuşayarak belirli bir akıcılığa erişen cam, çok farklı tekniklerle biçimlendirilmeye ve üfleyerek şişirilmeye hazır hale gelir (Küçükerman, 1985, s. 20). Aside karşı dayanıklılık, cam yüzeyinin kaynayan asit tuzunun eritme etkisine karşı gösterdiği dirençtir. Bu özelliğe göre camlar; aside dayanıklılık, asitte hafif veya orta çözülebilir olarak ayrılabilirler. Cam malzeme, yalnızca yüzeyin işlenmesi ve matlaştırılması için kullanılan hidroflorik asitten (HF) kimyasal olarak etkilenir (Kahraman, 2003, s. 21) Mekanik özellikleri Bütün kırılgan malzemelerde olduğu gibi camlarında çekme ve basma mukavemetleri arasında büyük farklar vardır. Bu fark camlarda 20 kata kadar çıkabilir. Camlarda çekme ve basma mukavemeti ile elastik modül gibi mekanik özellikler cam bileşimi ile değişmekte olup,sio2 içeriği arttıkça bu değerler yükselmektedir (Günay ve Yılmaz, 2010, s. 29). 28

57 Cam yapımında en dikkat edilecek nokta eritilerek belirli bir sıcaklığa erişen camın, daha sonra yavaşça soğuma ve sertleştirmeye bırakılmasıdır. Eğer soğuma çok hızlı bir şekilde gerçekleşirse içindeki bileşimler kristalize olur ve cam saydamlığını yitirir. Bu nedenle cam eşyaların soğuması ve sertleşmesi özel fırınlarda yapılır Cam Türleri Kristal cam Kristal cam, camın erime noktasını düşürerek yumuşama noktasını kalsiyumlu camların altına düşürür, camın kırılma indisini yükseltir, cama kolay işlenebilme, ışığı yansıtma ve yayma özelliği kazandırır (Kahraman, 2003, s. 16). Kurşunoksit (PbO) miktarının %80 i aştığı kurşun camı, özellikle alfa ve x ışınlarından korunmak için kullanılmaktadır. Kurşun camlarının maliyetinin yüksek olması nedeniyle bu camların yerine baryumoksitli camların kullanımı daha yaygındır (Kahraman, 2003, s. 16) Alüminosilikat cam Bileşiminde % 20.5 kadar alümin ile bor, kireç, manyezit ve alkali içerir. Bazı durumlarda alkali bileşime girmeyebilir. Ancak camın eritilmesi ve işlenmesi borosilikat camlardan daha zor bir hale gelir. Alüminosilikat cam, yumuşama noktasında yüksekliği nedeniyle projeksiyon ampulleri ve saydam fosforlu katot tüplerinde, ayrıca yüksek sıcaklıkta dielektrik kayıplarının küçüklüğü ve yine yumuşama noktasının yüksekliği nedenleriyle kullanılmaktadır (Kahraman, 2003, s. 17) Silis cam Erimiş silis tek başına çok nitelikli bir camdır. Ancak kumun erime noktası 1700 C nin üstünde olduğu için, böylesine yüksek sıcaklıklara ulaşılması üretim giderlerini büyük ölçüde arttırır. Bu nedenle silis camı, ürünün başka kimyasal maddelerle tepkimeye girme tehlikesi olan yerlerde, ani sıcaklık değişikliklerine karşı dayanıklılığın ya da başka özel üstünlüklerin arandığı durumlarda kullanılır. % 29

58 96 Silis içeren silis camı, geleneksel camların bir kısmı ile gerçekleştirilebilen presleme ve üfleme yöntemleriyle şekillendirilebilir (Kahraman, 2003, s. 17) Sodakalsik cam Cam üretiminin büyük bölümünü oluşturur. Kum, soda ve kireçtaşından elde edilmektedir. Ucuz olması, kolayca eritilebilmesi gibi önemli niteliklerine karşın her yerde kullanılabilen bir cam türüdür. Bu cam türünün çeşitli bileşimleri vardır. Normal elektrik ampulü, flüoresan ampuller, pencere camları vb. malzemelerin üretiminde kullanılır (Kahraman, 2003, s. 16) Borosilikat cam Borosilikat camlarının yumuşama noktası diğer cam türleriyle karşılaştırıldığında yüksektir. Bu tür camların kimyasal etkilere (su ve asitlere karşı) dayanıklılık, yüksek elektrik yalıtkanlığı gibi bazı üstünlükleri vardır. Bu özelliklerine bağlı olarak, laboratuar cam eşyası(teknik cam), ısıya dayanıklı mutfak eşyası, yansımalı teleskoplardaki aynaların yapımında yaygın olarak kullanılır. Teleskop aynalarında bu camların tercih edilmesinin başlıca nedeni, sıcaklık değişimlerinin ayna boyutlarını, dolayısıyla görüntüyü etkilememesidir (Kahraman, 2003, s. 17) Kimyasal tablo ve analizler Çizelge 3.1. Farklı cam türlerinin genleşme ve dönüşüm sıcaklıkları (Kocabağ, 2002, s. 48) Camın Tipi Genleşme Katsayısı, 0 C -1 Dönüşüm Sıcaklığı, 0 C Silika Camı 5,5 x Borosilikat Camı 40 x Soda-Kireç Camı 90 x Kurşun Kristal Camı 95 x

59 3.8. Cam Renklendirmesinde Kullanılan Oksitler ve Cama Verdikleri Renkler Çizelge 3.2. Cam renklendirmesinde kullanılan oksitler ve cama verdikleri renkler (Karasu, 2000, s.28) Renk Verici Madde Camdaki % oranı Elde edilen renk Bakır 0,03-0,1 Karmen kırmızısı Bakır Oksit Kadmiyum sülfo selenit 0,03-0,1 Karmen kırmızısı, turuncu Kadmiyum sülfit 0,03-0,1 Sarı Demir oksit 4,0 Sarı, yeşil Krom oksit 0,05-2,0 Yeşilden sarı-yeşile kadar Altın 0,01-0,03 Karmen kırmızısı Karbon kükürt bileşiği - Amber Demir oksit 1,0-2,0 Amber Magnezyum oksit 2,0-4,0 Amber Uranyum oksit 0,1 Sarı floresan yeşili Selenyum - Pembe Selenit - Amber Mangan oksit 5,0-3,0 Pembe Nikel oksit 0,05-0,5 Kahverengi ve mor Neodyumiyum oksit 2,0 Pembe Kobalt oksit 0,01-0,1 Mavi 3.9. Cam Yapımında Kullanılan Fırınlar Buluşundan bu yana cam üretiminde kullanılan cam fırınları günümüze kadar pek fazla değişiklik göstermemiştir. Genelde farklı formlar değiştiren fırınlar cam harmanın ısıtılarak sıvı hale gelmesinde kullanılan eşyalardır. Cam fırınlarına dair ilk izlenimler Abbot Rhabanus Maurus tarafından hazırlanan bir ansiklopedide yer almaktadır. Bu bilgilere göre 1023 yılından kalma bir el yazmasında, küçük ve kubbeli bir fırın tasviri vardır. Bu fırının önünde cam ustası oturmakta olup yanında da başka bir ustanın cam karışımı hazırladığı görülür. Fırının açık kısımlarında yanan alevler ve bitmiş camlar ise soğumaları için üst kısımda muhafaza edilmiştir (Weiss, 1971, s. 324). 12. yüzyılda yaşamış olan Theophilus in, ortaçağ cam fırınları hakkında verdiği bilgilerde fırın arası balçıkla sıvanmış, taştan inşa edilmiş olup 1.50 cm boyundadır. Dış taraftan ikiye bölünmüş olan fırınların ilk kısmında ateş yakılıp diğer kısmında ise ateşin ısısı ile ergiyen cama çubukla şekil verilir (Olcay, 1997, s. 91). 31

60 Rosehain tarafından, bilinen en eski cam fırınının tarifi ise tuğlalardan yapılmış küçük bir kutuya benzetilir. Ortasında erime potası, iki tarafında ise odun veya kömür kullanılan ısı kaynağı yer alır. Cam hamurunun eşit miktarda ısıya maruz kalması için ise potanın üzerinde durduğu ızgaranın potaya uygun ölçülerde yapılmış olması gerekmektedir. Bu ızgaralar geniş ve derin olmakta birlikte üzerinde ısı ve dumanın devinimi için konik bir baca bulunur (Rosenhain, 1908, s. 62). (Resim 3. 4) Resim 3.4. Erken Dönem Cam Fırını ( Çeşitli bölgelerde değişik formlarda biçimlendirilmiş cam fırınları hakkında kaynaklar, buluntular ve kazı sonuçları ile elde edilen bilgiler ışığında cam fırınlarının temelde ısıya dayanıklı tuğlalarda yapıldığı yuvarlak, oval, dikdörtgen formların tercih edildiği, her fırında ısı sağlamak için kullanılan bir bölmeciğin yanı sıra potalarla camın erimesi ve şekillendirilmesi için başka bir bölmecik bulunduğu daha büyük cam atölyelerinde ise bir bölümünde tavlama için ayrıldığı görülmektedir. Ayrıca cam fırınları içindeki havanın deviniminin sağlanması için birkaç yerde açık alan oluşturulmuş olup camın eritildiği potalarda ise cam ustasının çalışması için bir veya birden fazla açık alan bulunmaktadır (Yetişen, 2014, s. 16). 32

61 Resim 3.5. Cam fırını ( Cam Şekillendirmede Kullanılan Araç ve Gereçler Erimiş cam şekillendirme işinin bütün sırrı yumuşamış camı ustaca işlemekte yatar. Cam şekillendirme için asıl gerekli olan şey bir çift el ve alevdir. Cam şekillendirmenin en eski zamanlarından beri, cam ustaları çeşitli aletler kullanarak camı işlemeyi kolaylaştırmış ve yeteneklerini arttırmışlardır. Bu sayede de ürünlerinin çeşidini arttırmışlardır (Frost, 1986, s. 327). Graphite (grafit) ya da çelik yastıklar (yumuşak destekler, tıkaçlar), çubuklar (kamışlar) ve diğer şekiller cama şekil vermek için kullanılır. Pirinç, grafit veya ahşap kalıplar (genellikle elma veya kiraz ağacı) sıcak camı kalıplamakta kullanılabilir. Volfram kürdanlar camı yüzeyde sürüklemek ya da parçada delik açmada kullanılır. Genellikle balmumuyla kaplı olan Steel Jacks (çelik ) ise bir parçayı bükmekte ya da kesmekte kullanılır (Frost, 1986, s. 327). 33

62 Resim 3.6. Beykoz işi cam kimliğini taşıyan ürünlerin yapıldığı yıllarda kullanılan geleneksel camcılık aletleri (Küçükerman, 2002, s. 119) Cam Şekillendirme Teknikleri Cam sanatında tarih boyunca cam yapım teknikleri değişerek gelişmiştir. Günümüzde de uygulanan cam yapımlarında da hemen hemen aynı teknikler kullanılmaktadır. Bu teknikleri şu şekilde sıralayabiliriz. 34

63 İç kalıp tekniği Bu teknikte ergitilmiş cam hamuru içine bir iç kalıp yerleştirilerek, bu kalıbın dışına cam sarılır. Sonradan iç kalıp parçalanarak çıkartılır. Kalıp olarak genellikle kum ve çamur kullanılmıştır (Gevgili, Hasol, Özer, 1997, s. 312) Üfleme tekniği Özel tasarlanmış metal bir boru ergimiş cama daldırılır, boru döndürüldükçe cam, uç bölümünde toplanır ve bir kalıp içine sokulup borudan üflenerek kalıbın biçimini alması sağlanır (Gevgili, Hasol, Özer,1997, s. 312). Resim 3.7. Üfleme Yönteminin Yapılışına Geçmişten Bir Örnek ( Serbest üfleme Kalıp kullanılmadan yapılan bir yöntemdir. Ortası boş pipo adı verilen üfleme çubuklarıyla cama şekil verilir. Eriyik sıvı halden katı hale kısa sürede geçeceği için piponun ucundaki cam yine piponun yardımıyla avuç içinde hızlı bir şekilde döndürülerek şekillendirilmeye çalışılır. Yavaş yavaş pipo üflenerek cama şekil vermeye başlanır (Şenok, 2011, s. 24). 35

64 Kalıp içine üfleme Kalıp içine istenen şekil ve süslemeyi oluşturmak için uygulanan tekniktir. İstenen etkiye göre, üfleme borusu döndürülebilir ya da durağan kalabilir. Döndürülen borudan üflenerek cam küre şişirilir ve büyütülür. Kalıp içine sokulan camın borudan üflenerek, kalıbın biçimini alması sağlanır. Kalıptan çıkarılıp soğutulur. Ağzı kesilir ve düzeltilir. Kalıplar çeşitli malzemelerden yapılabilir. Geleneksel ağaç kalıplar, metal kalıplar, alüminyum, metal, bronz, çelik, grafit ve alçı silika karışımlı kalıplar kullanılmaktadır (Karasu ve Ay, 2000, s. 75). Çeşitli şişeler, sürahiler, kâseler, vazolar örnek olarak verilebilir Bin çiçek tekniği Eski Mısır döneminde, cam üretiminde renkli çubuklar kullanılarak Binçiçek (Mille-fiori) adı verilen bu yöntemle M.Ö 15. yüzyıldan bu yana ilginç cam kaplar üretilmiştir. Camdan yapılmış renkli çubuklar, ya da küçük cam kırıkları, bir çamur kalıp içine istenilen formda sıralanır ve bir bağlayıcı ile dağılması önlenir. Diğer yüzde bir destek yapılır. Bu destek, ısınma ve ergime sürecinde camın akarak biçiminin bozulmasını önler (Gevgili, Hasol, Özer, 1997, s. 312) Kalıba döküm tekniği Farklı malzemelerle, balmumu, kil, ahşap, taş, metal veya pişmiş toprak gibi tek veya çok parçalı kalıplara eriyik haldeki camın dökülmesi ile değişik formlu objelerin üretildiği tekniktir. Yarı eriyik haldeki cam bu kalıplara dökülür ve soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra kalıplardan eserler çıkarılır ve törpülenerek yüzeyi temizlenir (Barag, 1985, s. 36) Döküm yöntemi Camın, bir kalıp içine dökülerek biçimlendirilmesi ilk camcılık örneklerinden bu yana kullanılmaktadır. Eski uygulamalarda farklı yöntemler geliştirilmiştir. Bu 36

65 yöntemler arasında en sık kullanılanı seramik malzemeyle hazırlanan kalıpların iç boşluklarına camın akıcı durumdayken dökülmesidir (Küçükerman, 1985, s. 47) Ezme tekniği Erimiş camın en kolay ve hızlı şekillendirildiği bir yöntemdir. Uygun bir yüzey üzerine dökülen erimiş cama ezilerek ve sıkıştırılarak biçimlendirme yapılır. Camcılığın ilk uygulamalarında, daha çok düz yüzeyli biçimlerin üretilmesinde kullanılmıştır. Zamanla ezme tekniği çeşitli gelişmeler göstermiştir, ama temel ilkelerinde az değişimler olmuştur (Küçükerman, 1985, s ) Cam hamuru tekniği Bu teknikte renkli cam kırıkları dövülüp toz durumuna getirilir. Sonra bu toz değişik bağlayıcılarla çamur haline getirilip, tıpkı bir seramik çamuru gibi işlenir ve biçimlendirilir. Sonra belli ısılardaki fırınlarda pişirilerek camlaştırılır (Küçükerman, 1985, s. 39 ) Çevirme savurma tekniği Cam tarihinde her dönemde kullanılan bir tekniktir. Sıcak bir cam çubuk üzerine sarılıp, uygun bir hızla döndürülmesiyle, erimiş cam savrulur ve buna yönde formlar oluşur, dönme sırasında yavaş yavaş soğuyacaktır. Bu teknik cam üretiminin her türlü biçimlendirilmesinde kullanılır. Diğer bir deyişle camı dengeye getirme ve rahatlama işlemidir (Küçükerman, 1985, s. 64 ) Çekme ( akıtma ) tekniği Bulunan ilk mozaik cam eserlerde cam çubukların kullanıldığı bilinmektedir. Cam çekme yöntemi ile üretilen çubuklar, MÖ yıllarında bulunan mozaik tekniğinden çok daha önceki çağlarda da üretilebilmiş olabilirler (Balıkçı, 2007, s. 89). 37

66 Bu biçimlendirme yöntemine, her ne kadar çekme denilirse de akıtma da denebilir. Çünkü eritilip sıvılaşmış cam, zaten akmaya hazırdır. Akan bir malzeme, uygun araçlarla kesilebilir, ezilebilir, çekilebilir (Küçükerman, 1985, s. 81 ) Mozaik cam tekniği Önceden hazırlanmış farklı renk, biçim ve dokudaki cam parçalarının, bir kalıba yerleştirilmesi ve eriyip birbirine kaynaşıncaya kadar ısıtılması yöntemidir. Küçük cam parçaları ısıyla birbirine kaynaştırılıp tek parça olarak şekillendirilmesi diyebiliriz (Uzuner, 2000, s. 55) Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerin Kuramsal Temelleri Ankara Etnografya müzesi hakkında bilgi Mustafa Kemal Atatürk ün ilk istirahatgahı olan Etnografya Müzesi Ankara nın Namazgâh adı ile anılan tepede kurulmuştur. Söz konusu tepenin, kimi kaynaklarda kayalık bir maşatlık olarak adlandırılması bize Selçuklu öncesinde bu tepenin mezarlık olarak kullanıldığını anlaşılmaktadır. Daha sonra İzzeddin Keykavus un bu tepede, Etnografya Müzesinin bulunduğu yerde bir medrese yaptırmış olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir. Bu tepede halkın eskiden, kalker kayaların üstünde üç sıra halinde taşla örülmüş bir namazgahta bayram namazı kıldıkları ve yağmur duasına çıktıkları edinilen bilgiler arasındadır. Tepe Osmanlılar döneminde Müslüman mezarlığı olarak da bilinmektedir. Oldukça kutsal olan bu tepe üzerinde, özellikle milli mücadele yıllarında Namazgah Tepesi, önemli milli ve dini toplantılara, ayrıca törenlere sahne olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında da değişik kutsal törenler, yağmur duaları, askere uğurlama törenleri gibi olayların burada yapıldığı bilinmektedir (etnografyamuzesi. gov. tr). Atatürk ün emri ile 25 Eylül 1925 tarihinde ilk devlet müzesi örneği olan Ankara Etnografya Müzesi nin temeli, görkemli bir törenle atılmıştır. 38

67 Etnografya müzesinin mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu Cumhuriyet Döneminin en değerli mimarlarındandır. Arif Hikmet Koyunoğlu nun bu planı hazırlarken Anadolu nun geçmiş tarihini çok iyi bildiğini ve planda ilkçağdan itibaren tüm mimari özelliklerden örnekler kullandığı görülmektedir (etnografyamuzesi.gov.tr). Bina dikdörtgen şeklinde, açık avlulu ve dört eyvan şemalı ve ana giriş eyvan üzeri kubbeli şeklinde bir plânlıdır. Yapının taş duvarları küfeki taşı ile kaplanmıştır. Alınlık kısmı mermer olup üzeri oyma süslüdür. Müze binası 854 m 2 bir alan üzerine inşa edilmiş, girişe göre enine dikdörtgen planlı bir yapıdır. Kesintili bir bodrum kat üzerinde önde tek katlı müze, arkada iki katlı idari kısım olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır (etnografyamuzesi.gov.tr). Binaya 24 basamaklı bir merdivenle çıkılan anıtsal bir platform ve 4 sütunlu, üçlü bir giriş sistemi ile girilmektedir. Anadolu daki ilk çağ dan Cumhuriyet e kadarki süreç içerisinde Anadolu topraklarında uygulanan dönemsel mimari uygulamalardan örneklerin yer aldığını görmekteyiz. İlk olarak, seçilen yerin Ankara ya hakim bir tepe olması (Namazgah Tepesi), binanın anıtsal bir görünümde olması, yüksek bir platform ve merdivenlerle çıkılan sütunlu üçlü giriş özellikleri ile Anadolu daki ilk çağ mimarisinin en önemli yapıları olan tapınakların giriş özelliğini yansıtmaktadır (etnografyamuzesi.gov.tr). Türklerin mimariye kazandırdığı dört eyvanlı plan şemasının bu binada da açık avlulu şekilde uygulandığı, sivri kemerli ve mukarnaslı sütun başlıkları, taç kapı özelliğindeki giriş, cephedeki simetrik uygulama ve çatı alınlığında kullanılan dendanlı süslemeler ile Selçuklu mimarisi özelliklerini, dört eyvanlı plan şeması, giriş üzerinin kubbe ile kapatılması ve kubbe içindeki kalem işi süslemeleri, cephe düzenlemesindeki dikdörtgen pencere uygulamaları ve cephedeki davetkar yapısı ile Osmanlı dönemi özelliklerini aksettirmektedir (etnografyamuzesi.gov.tr). Bu açık avlunun ortasına mermer bir havuz yapılmış, çatı kısmı açık bırakılmıştır. Daha sonra bu iç avlu Atatürk e geçici kabir olarak ayrıldığında, havuz bahçeye nakledilerek, çatısı kapatılmıştır. İç avlunun etrafında simetrik olarak büyüklü küçüklü salonlar yer almaktadır. Gerek cephe düzeni, gerekse plan açısından 39

68 tamamen simetrik bir yapıdır. Ön cephesi kuzey-batıya bakan yapının planı oldukça sadedir İdare kısmı müzeye bitişik olup iki katlıdır (etnografyamuzesi.gov.tr). Türkiye Cumhuriyeti nin ilk müzesi olan Etnografya Müzesi nin yapımı 1926 yılında tamamlandı (Durukan, 2004, s. 231) yılında Etnografya Müzesi şeklinde düzenlendi. İstanbul müzeleri müdürü Halil Ethem Bey başkanlığında kurulan komisyon tarafından müzeye konmak üzere satın alınan eşyalar İstanbul dan müzeye getirilmiştir. Müze, 1930 yılında halkın hizmetine açılmıştır (Fırat, 1998, s. 23). Kültür, sanat ve eğitim alanında önemi büyük olan etnografya müzesi açıldığından itibaren bünyesinde değişik koleksiyonları bulundurmuştur de müzede genel etnografya ile ilgili balıkçılık, ziraat, işlemecilik, gümüşçülük gibi koleksiyonlar vardı. Ayrıca vaktiyle Hamburg dan satın alınan ilkel kavimlere ait balıkçılık, çiftçilik ve nakil vasıtalarını içeren koleksiyonlar müzede çok yer işgal ettiği için teşhir edilememiş ve ders aracı olarak Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji kürsüsüne iade edilmiştir (etnografyamuzesi.gov.tr). Müzenin zengin koleksiyonunda, Selçuklular döneminden başlayarak günümüze kadar üretilmiş çeşitli etnografik eserler yer alır (Durukan, 2004, s. 33). Müze; giysiler ve işlemeler seksiyonu, el dokumaları seksiyonu, madeni eserler seksiyonu, tekke eşyaları seksiyonu, cam eşyalar ve Besim Atalar seksiyonu, yazma eserler seksiyonu ve ahşap eserler seksiyonu şeklinde değerlendirilmiştir (Fırat, 1998, s. 29). Özellikle cam eserler bölümünde sergilenen Beykoz işi cam objeler görülmeye değerdir. Etnografya müzesinde bulunan cam ve çini eseler koleksiyonunda 13. yüzyıl Selçuklu Dönemine alt seramik tabak, vazo, tas, çanak gibi eserler ile Rakka seramikleri ve yüzyıl Osmanlı Dönemi çinileri sergilenmektedir. Burada bitkisel ve geometrik kompozisyonlar, hayvan ve insan figürleri görülmektedir. Geç döneme alt 19. yüzyıl yapımı Çanakkale seramiklerinden özellikle hayvan figürü şeklinde testiler, tabak ve şekerlikler, yine 19. yüzyıl yapımı yıldız porselenleri, 40

69 Beykoz camları, çeşm-i bülbüller, nargileler, maşrapa, ibrik, vazo, şekerlik gibi eşyalar bulunmaktadır. Burada ayrıca miğfer, ok, yay, ok siperi, şeşper, topuz, teper, dizlik, zırh, tabanca, tüfek ve yağdanlık gibi eserlerin sergilendiği de görülmektedir (etnografyamuzesi.gov.tr). Resim 3.8. Ankara Etnografya Müzesi ( Resim 3.9. Ankara Etnografya Müzesi ( 41

70 Beykoz işi cam sanatı Geleneksel Osmanlı Türk cam sanatında 19. yüzyılın başlarına doğru yeni bir gelişme gözlenmiş ve Mehmet Dede isimli bir Mevlevi dervişi, Sultan III. Selim tarafından (1807) cam sanatını öğrenmek ve bilgisini geliştirmek üzere İtalya ya gönderilmiştir. İtalya da bir süre çalıştıktan sonra İstanbul a geri dönmüş ve Beykoz ilçesinde bir cam atölyesi kurarak çeşitli cam eşyaları üretmeye başlamıştır (Bayramoğlu, 1974, s. 23). Zaman içinde çevre bölgeler olan Paşabahçe, İncirköy ve Çubukluda da atölyeler kurulmuş ve buralarda üretilen cam ürünlerin hepsi Beykoz işi (Canav, 1985, s. 98) olarak adlandırılmaktadır. Bu ürünler geleneksel Türk cam sanatının simgesel örneklerindendir. Beykoz camlarının Osmanlı imparatorluğunun birçok bölgesinde ve hatta uzak Müslüman ülkelerde büyük rağbet gördüğü ve yoğun talepten dolayı başka ülkelerde Beykoz camın kopyalarının üretildiği görülmüştür (Bayramoğlu, 1974, s. 24). Beykoz a benzer cam objelerin İran, Suriye, Lübnan, Yunanistan, Kıbrıs, Mısır ve hatta Hindistan a kadar yayıldığı da tespit edilmiştir (Bayramoğlu, 1974, s. 24). Ayrıca Beykoz atölyelerinde Avrupalı camcıların da çalıştığı bilinir. Çünkü İstanbul da, Cumhuriyet döneminden önce çok sayıda İtalyan sanatkar ve tüccarların yaşadığı bilinmektedir. İki ülke arasında kültür ve sanat alış verişinin eski bir tarihi vardır (Bayramoğlu, 1974, s. 22). Fakat üretilen eserler bütün inceliğiyle Türk zevkini yansıtır. En çok kullanılan formlar gülabdan, ibrik, vazo, lâledan, daldırma, kuş, şekerlik, kâse ve tabaktır. 42

71 Resim Fransız kristalcilerin Türk stili olarak yaptıkları opal cam şekilleri (Bayramoğlu,1974,s.25) Beykoz camlarından bazılarının kapak kulpları Mevlevi dervişlerinin başlıklarına benzer (Yazar ve Aslan,2013).Bu durumu cam ustası Mevlevi Mehmet Dedenin, Beykoz işi cam eşya üzerindeki etkisine bir kanıtı olarak göstermek mümkündür. Bu 43

72 açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Beykoz camcılığı ne kadar başka ülkelerden öğrenilen teknik bilgilerin ve ülkemizde çalışmalarda bulunan yabancı cam ustalarının ışığında gelişme gösterse de üretimi gerçekleştirilen cam eserlerin Türk kültürünü ve Türk estetiğini üzerinde taşıdığı görülmektedir. Resim Kapaklı şerbet bardağı (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Beykoz işi cam ürünlerini kristaller ve Renksiz camlar, renkli camlar, opal camlar ve Çeşm-i Bülbüller olarak dört ana grupta incelenmek mümkündür. Kristaller ve renksiz camlar Beykoz camları içinde ilk yapılanlar kristal ve renksiz camlarıdır. Bu dönemde 19. yy boyunca Beykoz işi tüm cam eşya üretiminde kullanılan temel formlardan başka leğen, ibrik, büyük kaseler ve büyük şişeler yapılmıştır. Bezeme için kullanılmış motifler genellikle yaldız ile yapılmış bitki şekilleri özellikle gül ve maydanozdur (Bayramoğlu, 1974, s. 28). 44

73 Resim Ankara Etnografya Müzesi kristal cam örneği (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Renkli camlar Beykoz tipi cam eşya temel formlarında renkli-saydam olarak üretilmişlerdir. Kırmızı, kobalt mavisi, menekşe rengi ve koyu mavi gibi renklerde örneklere rastlanır. Bezemelerinde yaldız veya hem yaldız hem mine bir arada kullanılmıştır (Bayramoğlu, 1974, s. 28). Resim Ankara Etnografya Müzesi renkli cam örneği (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) 45

74 Opal camlar Opal camlar Beykoz işi camların büyük kısmını oluşturur. Bu tip cam ürünler 16. yy da Venedik te 17. yy da Almanya da ve 18. yy da bütün Avrupa ülkelerinde yaygın olarak imal edilmiş olup ülkemize 19. yy da cam yapım tekniğini Batıdan öğrenmiş Türk ustalar ve Batılı ustalar tarafından getirilmiştir. Bu camlara önceleri opal taşı renginde üretildikleri için opal cam denilmiştir. Daha sonraları ise opal cam adı altında çeşitli renklerde cam ürünler üretilmiştir. Opal cam ışığa karşı tutulunca kırmızı yada koyu oranj renk verir. Bu tür camların diğer özelliği de ışığı kırma, yansıtma ve dağıtmanın bir arada bulunmasıdır (Bayramoğlu, 1974, s.27). Resim Ankara Etnografya Müzesi opal cam örneği (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Çeşm-i Bülbüller Çubuklu, İncirköy deki fabrikada üretilen ve 19. yüz yıl Türk camcılığında ayrı bir yeri olan camlardır. Bu camlara Çeşm-i Bülbül denilmesinin sebebi ise fabrikanın Çeşm-i Bülbül mahallesinde kurulu olması ve yapılan ürünlerin bülbül gözündeki harelere benzetilmesidir (Bayramoğlu, 1974, s. 27). Çeşitli cam çubukların saydam cama gömülmesi yoluyla yapılır. Burada sade cam veya sarma cam çubuklar kalıp içine yerleştirilir, içine saydam cam üflenir daha sonra kalıptan alınan camın üzerine de saydam cam kaplanır ve döndürülerek üflenip son şekli verilir. Prof. W.E.S. Turner e göre Türk Çeşm-i Bülbüllerinde ince çizgilerin yanında belirli aralıklarla 46

75 kalın çizgilerinde olması Türk işçiliğinin bir özelliğidir. Ayrıca kullanılan fıstık yeşili rengi de diğer ülkelerde kullanılmayan bir renktir (Bayramoğlu, 1974, s. 27). Resim Ankara Etnografya Müzesi Çeşm-i Bülbül cam örneği (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Beykoz işlerini başka Avrupa mamüllerinden ayıran özellik ise Beykozların arkasından ışık tutulunca kırmızı renkte bir ışık yansıttıkları tespit edilmiş olup diğer ürünlerde bu durumun görülmediği belirtilmiştir. Bu görünüşün Beykoz camlarının yapımında kullanılan kumun özelliğinden ileri geldiği düşünülmektedir (Bayramoğlu, 1974, s. 26). Beykoz camlarını yine diğer ürünlerden ayıran bir özellikte diplerindeki kesme göbeği veya çukuru denilebilen izlerin özelliği, kulpların ve ayakların yapıştırılmış şekilleri ile de ayrıldıkları söylenir. 47

76 Resim Beykoz işi gülabdan ibriğin yapım aşamaları (Küçükerman, 2002, s. 139) 48

77 Beykoz işi camın kullanım alanlarına göre sınıflandırılması Camın pahalı bir malzeme olması ve zenginlik ifade eden bir yanı olmasından dolayı lüks eşya olarak sınıflandırılmıştır. Cam, üzerine uygulanan süslemelere ve teknik özelliklere göre çeşitli sınıflamaya tabi tutulmuştur. Bunlar Lüks eşya sınıfında olan Beykoz camlar: Genelde saray ve çevresinde zengin kişilerin tercih ettiği objelerdir. Bu objeler; Legen, ibrik, nargile şişesi, vazo, daldırma, laledan, gülabdan, kuş ibrik gibi gruplandırılabilir. Günlük kullanım için üretilmiş Beykoz camlar: Bu tür eşyalar lüks objelerde bulunan süslemelere nazaran daha sade ve gösterişi az olan eşyalardır. Bunlar; ilaç şişeleri, kavanozlar lamba şişeleri, sofrada kullanılan çeşitli günlük cam objelerdir. Pencere camları ve vitraylar: Selçuklulardan Osmanlıya kadar mimaride çok önemli yeri olan pencere camları ve vitraylar renkli ve renksiz olarak kullanılmış olup ayrıca Beykoz ve çevresinde üretildiği bilinmektedir (Bayramoğlu, 1974, s. 26) Beykoz işi üretiminde kullanılan camlar ve kullanılan süslemeler Renksiz (Billur) camlar Renksiz (Billur) camdan yapılmış Beykoz işi camlar incelendiğinde camın dokusunda haresel çizgiler ve hava kabarcıklarına rastlanılır. Kolay işlenen bu camlardan büyük boyutlu şişeler, tabaklar, leğenler, nargile şişesi, fincan, kadeh, şekerlik, daldırma ve ibriklerin üretilmesine uygun olduğu için sık kullanılmıştır. Billur eşyaların yüzeyindeki süslemeler çoğunlukla altın yaldızla tasarlanmış olup yaldızın rengi sarı ve yeşile çalar. Cam objenin yüzey yaldız süslemesi tamamlandıktan sonra, yaldızı sabitlemek için obje düşük ısıda fırınlanmaktadır (İstanbulluoğlu, 1997, s. 13). 49

78 Renksiz camlar, cam fırınları ve potaları çevresindeki sıcak üretim işlemleriyle biçimlendirildikten sonra, kesme, kumlama, boyama ve altın yaldız gibi çeşitli soğuk işlem ve tekniklerle üretimi çeşitlendirmişlerdir. Resim Gülabdan (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Renksiz (Billur) camlara uygulanan süslemeler Billur camların bezemesinde hakim şekiller daha çok yaldızla yapılmış bitkisel motifler olarak özellikle de gül ve maydanoz bezemeleri çok sık kullanılmıştır. Beykozların bu çeşidine Maydanozlu denilmektedir. Kapaklı cam eşyaların kapak tutma kısımları ise Mevlevi Şeyhi sikkesine benzemektedir (Bayramoğlu, 1974, s. 28). Şeffaf camlarda mineleme tekniği ile bezemede tercih edilmiştir. Genellikle kesme ve yaldız tekniği birlikte kullanılmıştır. Mineleme tekniği ile küçük kompozisyonların yer aldığı örneklerde bulunmaktadır. Beykoz yapımı billur camların birçoğunda derin olmayan oval, yarı oval, dairesel, kenarları yuvarlatılmış görünümlü üçgensel ve ince uzun yapraksal formda kesmelere de sıklıkla rastlanılmıştır. Bu kesmelerin içine çeşitli altın yaldız süslemeler yapılmıştır. Bazı billur eşyalarda altın yaldızla çekilmiş tuğralara da rastlanılmıştır (İstanbulluoğlu, 1997, s. 14). 50

79 Renkli Beykoz camları Beykozların başka türü olan renkli fakat opalden olmayan ve kırmızı ışığı süzmeyen camlardır(bayramoğlu, 1974, s. 28). Saydam camların hamurlarının renklendirilmesi ve özel renk potalarının hazırlanmasıyla ile üretilen camlardır. Kullanılan renkler koyu kırmızı, yeşil, kobalt mavisi, koyu mavi, menekşe, sarı ve kahverengi olarak sıralanabilir. Bu renklerden kahverengi ve sarı olanları daha çok laledan yapımında kullanılmıştır. Renkli cam olarak üretilen eşyaları ibrik, laledan, gülebdan, daldırma, leğen, gülsuyu sişeleri ve kuş formlu şişeler olarak sıralayabiliriz. Resim Gülsuyu Şişesi (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Beykozlarda renkli camlara uygulanan süslemeler Cam hamuru renkli olarak hazırlanan bu camlar, renksiz camlarda olduğu gibi, çok çeşitli boyama, mine ve yaldız gibi bezemelerle zenginleştirilmiştir. Yapılan objelerin yüzeyleri yaldız veya renkli cam boyalarıyla süslenmiş olup kesme motiflerle yapılmış dekor işlemleriyle de zenginleştirilmiştir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 15). Bezemeler genellikle bitkisel ve geometrik olup zaman zaman yazılı ve sembolik motifler ile ay ve yıldız tasarımları da kullanılmaktadır. Mineleme tekniğinde kullanılan renkler genellikle zemin ile kontrast etki yapan renkler olmuştur. 51

80 Beykoz işi opalin camlar Türklerde Opal camlara bu isim kıymetli taşlardan olan opale benzerliğinden dolayı verilmiştir, Fransızlarda ise opalin diye anılan vazo, bardak vb. objelere verilen genel isimdir (Canav, 1985, s. 98). Opal cam teknik yönden, saydam camın çeşitli katkılar yardımıyla yarı geçirgen bir özellik kazanması ile elde edilmektedir. Opalin camda camın ana malzemesine bir miktar çinko, fosfata kalay oksit ve metalik oksitler ilave edilerek oluşturulur. İstenilen rengi verecek metal oksitlerin opal cam hammaddesine ilave edilmesiyle renkli opalin camlar yapılır. Beykoz işi cam eşyaların büyük bir kısmı opalin camdan üretilmiştir. Opal camların yapısında kullanılan değişik katkı malzemelerinin etkisiyle, camlar ışığa tutulunca kırmızı ile koyu portakal arasında değişen renkler görülmektedir. Camın yapımında kullanılan kumun Kumboğazı kumunun kalitesinden dolayı böyle bir renk görüldüğü bilinmektedir (Bayramoğlu, 1974, s. 23). Resim Daldırma (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Beykoz işi opalin camlara uygulanan süslemeler Opal cam kullanılarak yapılan renkli çalışmaların bezemesinde cam boyları ile yapılan mineleme tekniği ve altın yaldız kullanılarak yapılan yaldız tekniği birlikte kullanılmaktadır. Bezemelerde bitkisel motifler, geometrik motifler zaman zamanda sembolik ve yazılı bezemeler kullanılmaktadır. 52

81 Sıklıkla karşımıza çıkan motifler ise; meyve motifleri, çiçek ve yaprak desenleri(sıra halinde, kümeler halinde dizilmiş çiçekler), balık pulu desenleri, ay ve yıldız motifleri, yaldızla yapılmış eğrisel çizgili motifler ve süslemeler olarak sıralayabiliriz. Kapaklı opalin Beykoz işi cam eşyaların bazılarında meyve formunda tutamaçlara da rastlanılmaktadır. Bazı tutamaçların ise Mevlevi sarığına benzediği de gözlenmiştir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 16) Çeşmibülbüller Çeşmibülbülün kelime anlamı bülbül gözü demektir. Çeşmi Bülbülün İstanbul da ilk yapılmaya başlandığı dönemde fabrikanın karşısında bulunan ve çok güzel görünümü olan çeşmeden mi ileri geldiği yoksa bülbül gözünü andırdığı için mi bu ismi aldığı henüz netlik kazanmamışsa da araştırmacıların çeşmi bülbül isminin daha çok bülbül gözünü andırdığı için bu ismi aldığını düşündüklerini söylemek mümkündür (Hayat Ansiklopedisi, 1984, s.7 11). Bu tür cam objeler ışık altında çevrilerek, göze yaklaştırılıp uzaklaştırıldığında bülbül gözü gibi hareler oluşturduğundan bu tür eserlere çeşmibülbül denilir. Özel teknikle üretilen çeşmibülbüller ustasının yeteneğini de gözler önüne sermektedir. Bir kalıp içine düşey bir şekilde yerleştirilen renkli veya şeffaf cam çubukların ortasına, potadan üfleme çubuğu yardımıyla alınan cam üflenir. Soğuk cam çubuklar, üflenen sıcak cama yapışır. Kalıptan çıkartılan bu cam bir süre ısıtılarak çubukların camla bütünleşmesi sağlanır. Daha sonra üfleme çubuğunun ucunda ki bu parça tekrar potaya daldırılarak üzerine bir cam tabakasının sarılması işlemi uygulanır. Bu uygulamadan sonra üfleme çubuğunun belirli bir hızla çevirmesiyle çubukların cam gövde içinde burkulması sağlanır. İyi üretilmiş çeşmibülbüllerde cam çubukların kalınlığı eşit ve burkulmanın birbirine paralel olması gerekir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 17). Çeşmibülbüllerde kullanılan renkler pembe, beyaz, yeşil, mavi, koyu kırmızı, lacivert olarak sıralanabilir. Üretilen ürünler ise şekerlik, daldırma, fincan, tabak, kase, vazo gibi objelerdir. 53

82 Resim Çeşm-i Bülbül cam eserin yapım aşaması (Balıkçı, 2007, s. 182) 54

83 Resim Çeşm-i Bülbül cam eserin gövde kısmının hazırlanması (Balıkçı, 2007, s. 183) 55

84 Beykoz işi cam eserleri benzerlerinden ayırt etmede kullanılan temel kriterler Beykoz camlarına karşı ilginin giderek artması benzerlerinin İran ve Suriye gibi ülkelerde çok miktarda yapılmasına neden olmuştur. Bu ürünlerin hangisinin Beykoz hangisinin Beykoz tipi eşya olduğunu ayırt etmeye çalışan uzmanlar, bu ayrımı yaparken bazı temel kriterleri ve kişisel bulguları göz önüne almışlardır. Bu kriterler de ise camın özelliği, form, süsleme ve yapısal özellikleri baz alarak değerlendirme yapılmaktadır (Bayramoğlu, 1974, s. 26) Camın dokusu Beykoz yapımı camlarda, cam dokusu gün ışığına tutulduğunda haresel bir yapılaşma gözlenir. Ayrıca bazen yabancı maddelere, beyaz noktasal oluşumlara ve hava kabarcıklarına da rastlanır (İstanbulluoğlu, 1997, s, 21). Billur kapaklı kaselerin tutamaçlarında beyaz noktasal oluşumlar ve hava kabarcıklarına sıklıkla rastlanılır. Beykoz işi cam eserlerde kullanılan camın primitif bir yapıya sahip olduğu söylenilebilir Simetri kayması ve eğrilik Beykoz eserlerin birçoğunda simetri kaymasına rastlanılır. Örneğin, gülabdanların şişkin gövdelerinde ve boyunlarında simetri kayması dikkatlice bakıldığında fark edilmektedir. Beykoz işi ibrikler incelendiğinde ise kulp ve emzik kısımlarında hafifte olsa eğrilikler mevcuttur. Laledanlara da bakacak olursak boyun kısmındaki eğrilikler dikkat çekmektedir (İstanbulluoğlu, 1997, s, 21) Kesme süslemeleri Beykoz eserlerde en çok kullanılan süsleme çeşitlerinden olan kesmelerin primitif görünümü olduğu belirgindir. Bu kesme dekorlar kısmen gelişigüzel yapılmış görünümlüdür. Camın haresel dokusunun varlığı belirgin şekilde gözlenmektedir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 22). 56

85 Kapak tutamaçları ve şişe kapakları Tutamaçların bazıları Mevlevi sarığı formunda olup üzeri altın yaldızla süslenmiştir. Özellikle kapaklı billur eserlerin tutamaçlarında kesme ve altın yaldız süsleme birlikte görülür. Şişe, ibrik ve ilaç kavanozları da oldukça primitif görünümlüdür. Düzensiz kesme süslemeleri, haresel cam dokusu bu kapaklarda da gözlenmektedir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 24) Gövde ve ayak bağlantısı, kulp ve emzik bölümleri Beykoz işi gülabdan, ibrik, nargile, şamdan, fincan gibi şişelerinin gövde ve ayak bağlantısı gözle görülebilir bir şekilde ayrı iki bölümden oluştuğu bilinmektedir. Venedik, Bohemya ve Fransız yapımı eserlerde ise gövde ve ayağın birleşme izi gözle görülemez (İstanbulluoğlu, 1997, s. 24). Gövdenin zemine oturmasını sağlayan dairesel ayak tablasının kenar konturunun tam bir dairesel formda olmadığı gözlenmektedir. Beykoz işi eserlerin dairesel taban tablası dolgun etli bir yapıya sahip değildir. Avrupa merkezlerinde üretilen çeşitli gülabdanların taban tablalarının içi boş ve kalın etli olduğu bilinir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 24) Eserde kullanılan renkli ve altın yaldızlı desenler Beykoz işi cam eserlerin dış yüzeyleri renkli cam boyaları ve altın yaldızlarla birlikte kullanılarak çeşitli süslemeler yapılmıştır. Eserlerde kullanılan altın yaldızın sarısı kırmızıya çalmaz, yeşil altın rengindedir. Yaldızla yapılmış maydanoz motiflerinin Beykoz işi eserlerde saçaklı ve primitif görünümlü olduğu bilinmektedir. Eserlerin yüzeyleri altın yaldız ve cam boyaları ile dekorlandıktan sonra düşük ısıda bir süre fırınlanır. Bu şekilde yüzey dekorların kısa sürede yüzeyden silinmesi önlenmiş olur. Beykoz yapımı opalin eserlerin ise yüzeylerine renkli cam boyaların kullanımı ile pek çok motif ve süslemeler yapılmıştır. Bu bezemelerin çoğu Türk kültürünü ve zevkini yansıtan motiflerden oluşmaktadır. 57

86 Beykoz camlarının cam biçimleriyle ilişkisi Beykoz camların üretildiği dönemdeki camcılığın temel kuralları bu gün hemen hemen tümüyle bilinmektedir. Beykoz camların üretilmesinde ustalığın nerelerde aranması gerektiği de bu bağlamda bilinmektedir. Camın biçimlendirilmesinde kolay elde edilen form küredir. Kürenin oluşturulmasından sonra üzerinde birçok işlemle çeşitli biçimler verilebilir. Bu biçimlendirmeler cam ustasının ustalığını, kullanılan tekniklerin ne düzeyde olduğunu ortaya çıkartır (Küçükerman, 2002, s. 140). Beykoz cam ustaları cam biçimine kimlik veren işlemler doğrultusunda, üretimini kolaylaştıran pratik yollarla cam üretimine biçimler vermişlerdir. Beykoz cam eserlerinde ki kulpların, gövdelerin, ayakların, kapakların biçimlendirilmesinde belli ilkeler doğrultusunda en kolay yöntemleri belirleyerek üretimlerini sürdürmüşlerdir (Küçükerman, 2002, s. 140) Beykoz Cam Ocağı vakfı Beykoz camcılığının tarihi mirasını koruma ve geleceğe kazandırma yolunda faaliyet gösteren Cam Ocağı, Türkiye nin en büyük ve en donanımlı cam ve sanat merkezidir. Riva Deresi kıyısında kurulu, yemyeşil doğaya sırtını vermiş, dingin ama yaratıcılık ile dopdolu bir atmosfer içinde varlığını sürdürür. Cam ile ilgili çalışmaların merkezi olmak, insanların cama dokunmasını ve camı sevmesine aracı olmak, camın ülkemizde kabul gören temel sanat dallarından biri olmasını sağlamak amacıyla kurulan Cam Ocağı, bu anlamda türlü faaliyetler içindedir. Önce bir cam stüdyosu olarak tasarlanan ama kısa zamanda dünya çapında bir cam merkezine dönüşen Cam Ocağı nda eğitim ve üretim faaliyetleri kesintisiz olarak devam etmektedir (camocagi.org/tr/). Bünyesinde çağdaş cam sanatından örneklerin de yer aldığı bir cam koleksiyonunda bulunduğu Cam Ocağı, eğitim ve üretim faaliyetlerini mümkün olan en yaratıcı, verimli ve etkili şekilde gerçekleştirmeye özen göstermektedir. Her yaştan öğrencileri kapsayan okul gezileri, özel gösteriler, günlük, iki günlük ve iki haftalık atölye çalışmaları, günlük turlar, şirketler ve diğer gruplar için özel aktiviteler düzenlendiği gibi, meraklı ziyaretçilere de her an kapısı açıktır (camocagi.org/tr/). 58

87 Beykoz Cam Ocağı nda üretim Uluslararası bir cam ve güzel sanatlar merkezi olan Cam Ocağı, el yapımı ürünleri, farklı çizgisi, özgün tasarımları ve deneyimli ustalardan oluşan kadrosu ile Türkiye deki cam pazarına bir soluk katıyor. Eski çağlardan beri günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olan cam, tüm şeffaflığı ve ışıltısıyla Cam Ocağı nda yeniden can buluyor ve ateşle kumun birlikteliği bu yeni mekanda benzersiz tasarımlara dönüşüyor (camocagi.org/tr/). Türkiye deki cam pazarına farklı bir renk katmayı ve stüdyo camcılığını geliştirmeyi amaçlayan Cam Ocağı nın ürün yelpazesinde, dekoratif ve fonksiyonel ürünlerin yanı sıra yurtdışından gelen cam sanatçılarının ürettiği eserler de yer alıyor. Cam Ocağı, geleneksel yöntemlerin farklı bir şekilde yorumlandığı ürünlerin yanı sıra daha modern çizgiler taşıyan çağdaş tasarımlarıyla da cam pazarına farklı seçenekler sunuyor (camocagi.org/tr) Beykoz Cam Ocağı vakfı çağdaş cam koleksiyonundan bazı eserler Örnek No 1: Vazo Resim Sanatçı Davide Salvadore eseri ( 59

88 Örnek No 2: Vazo Resim Sanatçı Davide Salvadore eseri ( Örnek No 3: Kase Resim Sanatçı Tim Shaw eseri ( 60

89 Örnek No 4: Kase Resim Sanatçı Lino Tagliapietra eseri ( Örnek No 5: Vazo Resim Sanatçı Lino Tagliapietra eseri ( 61

90 Örnek No 6: Vazo Resim Sanatçı Tim Shaw eseri ( Tarihi Beykoz camcılığının son kuşağı Paşabahçe cam fabrikası Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1800'lü yılların ilk günlerinde başlatılmış olan eski "Boğaziçi Camcılığı", Türkiye Cumhuriyeti'nin 1935 yılında kurulacak olan yeni projesi Paşabahçe Cam Fabrikası'na, büyük ve zengin bir miras bırakmıştır (Küçükerman, 2002, s. 150). Dönemin başbakanı İsmet İnönü tarafından 1934 yılında temeli atılan ve 1935 yılında tamamlanan Şişe Fabrikası bu bağlamda hayati bir öneme sahiptir. Başlangıcından bugüne Paşabahçe Cam Sanayii Anonim Şirketi kendi içerisinde oldukça pozitif yönde gelişmeler göstermiş ve Beykoz u dünyanın en önemli camcılık merkezlerinden birisi haline getirmiştir ( Ancak o dönemdeki sınırlı koşullarda bile, tarihi Beykoz cam sanatının devam etmesi için uğraş vermiştir. Kısa bir süre sonra Beykoz cam sanatı daha yüksek düzeye çıkarılmış ve eski mirasın yeni kuşakları olan Beykoz cam yeniden yaşama geçirilmiştir. Bu camlar bugün, Şişecam Topluluğu na bağlı Denizli cam 62

91 fabrikasında geleneğe uygun olarak üretilmeye devam etmektedir (Küçükerman, 2002, s. 150) Paşabahçe camın Beykoz işi koleksiyonu Beykoz camları, Sultan 3. Selim döneminde ( ) Beykoz cam atölyelerinde üretilmeye başlanmıştır. Beykoz camlarının karakteristik özelliği kesme ve boyama süslemeciliğidir. Beykoz Süslemeleri opal ya da berrak camdan yapılmış ürünler üzerine altın veya cam boyaları ile elle uygulanır. Kullanılan altın yaldızın rengi sarı ve yeşile çalar. Desenler cam yüzeyine fırçalarla işlenir, daha sonra eserler alçak derecede fırınlanır ve yaldız dekor yüzeye fikse edilir. Eserlerde genellikle maydanoz desenler, yapraklı ve saplı çiçekler, kalp, ay yıldız, dairesel motifler, dalgalı kesik çizgiler ve taramalara rastlanır. Ayrıca bu eserlerin birçoğunda derin olmayan çeşitli formda kesmeler ve bu kesmelerin içinde de çeşitli altın yaldız süslemeler yapılır. İlk üretildiği günden beri büyük ilgi gören, önemli müze ve koleksiyonlarda bulunan Beykoz camlarının tıpkı yapımları eskiden olduğu gibi tamamen el hüneri ve işçiliği ile Paşabahçe Mağazaları tarafından üretilmektedir (pasabahcemagazalari.com/ ). Çeşm-i Bülbül üretimi ise renkli kristal çubukların belirli bir düzen içinde kristal kütlesine eklenerek döndürülmesi ve özel bir ustalıkla burulması ile ortaya çıkmıştır. Bu teknikte üretilen camların geleneksel üretim metodu ile üretilmesine devam edilmektedir (pasabahcemagazalari.com/ ). 63

92 Örnek No 1: Gülabdan Resim Beykoz Kırmızı Gülabdan ( Çap : 9 cm Boy : 28 cm Örnek No 2: Gülabdan Resim Beykoz Kırmızı Opal Gülabdan ( En : 8 cm Yükseklik: 23 cm 64

93 Örnek No 3 : Laledan Resim Beykoz Kırmızı Opal Laledan ( En : 8 cm Yükseklik : 20cm Örnek No 4: Laledan Resim Beykoz Mini Gülabdan Laledan Seti Kırmızı ( Çap : 5 cm Yükseklik : 11 cm 65

94 Örnek No 5: Laledan Resim Beykoz Mini İbrik Laledan Seti Amber ( Yükseklik : 11 cm Örnek No 6: Şekerlik Resim Beykoz Kırmızı Kulpsuz Şekerlik ( Çap : 12 cm Boy : 13 cm 66

95 Örnek No 7: Şekerlik Resim Beykoz Kırmızı Opal Şekerlik ( En : 13 cm Yükseklik : 16 cm Örnek No 8: Bakraç Resim Beykoz Kırmızı Kapaklı Bakraç ( 67

96 Örnek No 9: Bakraç Resim Beykoz Opal ve Kırmızı Kapaklı Bakraç ( Örnek No 10:Kase Resim Beykoz Kırmızı Opal Kase ( En:18cm Yükseklik : 7 cm 68

97 Örnek No 11 : İbrik Resim Çeşm-i Bülbül İbrik ( Çap : 9 cm Yükseklik : 27 cm Örnek No 12: Kobalt Kuşlu Şişe Resim Çeşm-i Bülbül Kobalt Kuşlu Şişe ( Çap : 10 cm Yükseklik : 30 cm 69

98 Örnek No 13 : Şekerlik Resim Çeşm-i Bülbül Şekerlik ( Çap : 16 cm Yükseklik : 18 cm Örnek No 14 : Lale Vazo Resim Çeşm-i Bülbül Lale Vazo ( En:12 cm Yükseklik : 18,5 cm 70

99 Örnek No 15 : Şekerlik Resim Beykoz Maydanoz Şekerlik ( Çap: 13cm Yükseklik : 20 cm Beykoz işi Laledan cam eserlerin torna üzerinde yapım aşamaları Araç-gereçler Açık alev ile şekillendirme tekniğinde kullanılan çok çeşitli âlet ve gereçler bulunmaktadır Torna Tornaya yerleştirilen cam borular şekillenmeye hazırlanır. Resim Torna (Ertaş, 2017) 71

100 Şalomalar Şaloma yüksek derecede alev üreten, cam eritmeye yarayan alete verilen addır (Geylani, 2015, s. 31). Resim Şaloma (Ertaş, 2017) Hortumlar Oksijenli şalomalarda oksijen ve gaz ile daha kuvvetli alev üretimini sağlamak için, şaloma ile torna arasındaki bağlantıyı sağlayan hortumlar bulunur. Resim Hortum (Ertaş, 2017) 72

101 Cam Çubuklar Yapılacak olan çalışmaya uygun renkte ve büyüklükte cam çubuklar ayarlandıktan sonra tasarıma yönelik şekillendirme işlemine geçilir. Resim Cam Çubuk (Ertaş, 2017) Grafit aletler Grafit, yumuşak ve yağlı, kağıt üzerinde iz bırakan, siyah renkli katı bir maddedir. Çok yüksek sıcaklıklara dayanabilen, yağlı yapısından dolayı açık alev ile cam şekillendirme işleminde kullanılır. Şekillendirme işleminin amacına göre farklı şekil ve büyüklüklerde grafit aletler üretilmiştir (Geylani, 2015, s. 37). Resim Farklı Çap ve Boyda Grafit Çubuklar (Ertaş, 2017) 73

102 Resim Farklı Çap ve Boyda Grafit Çubuklar (Ertaş, 2017) Resim Saplı Grafit Plaka (Ertaş, 2017) Cımbız ve maşalar Paslanmaz çelikten yapılan cımbızlar birçok kullanım amacına sahiptir. En önemli özelliği şalomoda ısıtılarak yumuşak hale gelmiş sıcak camdan istenmeyen parçaları ayırmak için kullanılmasıdır. 74

103 Resim Cımbız (Ertaş, 2017) Resim Maşa (Ertaş, 2017) Tavlama kumu Açık alev ile şekillendirme sonucu elde edilen camların ısısı, vermikülit kumun yalıtkan yapısı sayesinde dengeli olarak yavaşça dağıtılır. Termal şok oluşumu engellenir ve tavlama gerçekleşir (Geylani, 2015, s. 47). Resim Tavlama Kumu (Ertaş, 2017) Laledan yapım aşamaları Kalıp kullanılmadan, serbest üfleme tekniği ile yapılan Laledanlar ın işlem basamakları ile aşağıda sıralanmıştır. 1. Çalışmaya en uygun cam boru belirlenip torna başlığına yerleştirir. 75

104 Resim Cam borunun tornaya yerleştirilmesi (Ertaş, 2017) 2. Tornanın diğer başlığına da cam inceldiğinde takviye etmek için bir cam boru daha yerleştirilir. Resim Cam borunun tornaya yerleştirilmesi (Ertaş, 2017) 3. Yüksek derecede alev üreten şaloma yardımı ile cam eritilerek şekillenmeye başlanılır. 76

105 Resim Cam eserin şekillenmeye başlanması (Ertaş, 2017) 4. Cam boru tornada döndürülerek ve hortum yardımıyla üflenilerek şişirilmeye başlanır. Resim Cam eserin şekillenmesi (Ertaş, 2017) 5. Şaloma ile eritilerek ve saplı grafit plaka yardımıyla cam eserin gövdesi şekillendirilir. 77

106 Resim Cam eserin gövde kısmına şekil verilmesi (Ertaş, 2017) 6. Şaloma ile eritilen ve tornada sürekli döndürülen camın ayak kısmı için cam eklemesi yapılır. Saplı grafit plaka yardımıyla şekillendirilir. Resim Cam eserin ayak kısmına şekil verilmesi (Ertaş, 2017) 7. Şaloma ile eritilen ve tornada sürekli döndürülen camın kaide kısmı grafit çubuk yardımıyla şekillendirilir. 78

107 Resim Cam eserin kaide kısmına şekil verilmesi (Ertaş, 2017) 8. Şaloma ile eritilen ve tornada sürekli döndürülen camın kaide kısmı şekillendirilir. Resim Cam eserin kaide kısmına şekil verilmesi (Ertaş, 2017) 9. Ayak ve gövde kısmı tamamlanan cam eser, maşa yardımı ile tornadan çıkartılır ve ağız kısmı aşamasına geçilir. 79

108 Resim Cam eserin maşa yardımı ile tornadan çıkartılması (Ertaş, 2017) 10. Şaloma ile eritilen ve tornada sürekli döndürülen camın ağız kısmı şekillendirilir. Resim Cam esrin ağız kısmının şekillendirilmesi (Ertaş, 2017) 11. Şaloma ile eritilen ve tornada sürekli döndürülen camın ağız kısmı grafit yardımıyla şekillendirilir. 80

109 Resim Cam esrin ağız kısmının şekillendirilmesi (Ertaş, 2017) 12. Yapım aşaması tamamlanan cam eser, maşa yardımı ile tornadan çıkartılır. Resim Cam esrin tornadan çıkartılması (Ertaş, 2017) 13. Yapım aşaması tamamlanan eser tavlama kumuna alınır. 81

110 Resim Cam esrin tavlama kumunda bekletilmesi (Ertaş, 2017) 14. Yapım aşaması tamamlanan laledan cam eser. Resim Cam esrin tamamlanmış hali (Ertaş, 2017) 82

111 4. BULGULAR VE YORUMLAR 4.1. Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerin Genel Özellikleri Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin kullanım alanları, Beykoz işlerine uygulanan teknikler, kompozisyon ve renk özellikleri aşağıda detaylı olarak belirtilmiştir Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin kullanım alanları Gülabdanlar Dairesel bir ayak üzerine oturtturulmuş şişkin gövdeli, uzun boylu, gülsuyu ikramı için kullanılan cam objeye gülabdan denir. Ayak ve gövde olarak iki ayrı parçanın birleştirilmesiyle bu form oluşturulmuştur. Beykozların en çok görülen ve dolayısıyla en çok yapılmış oldukları inancı veren şekil olarak gül suyu serpmeye mahsus şişelerdir. Türklerde gülabdan denilen bu muayyen şekilli şişelere İran da Güleb-paş ve bizdeki gülabdanlara da Kalenderi denmektedir (Bayramoğlu, 1974, s. 30). Şekil, desen ve renkleri çok değişen bu şişelerin ağızları dişi yivli yapılmış olup, burgu şeklinde yiv açılmış, ortası delikli emzik kapaklar takılmak suretiyle yapılmıştır. Üzerlerinde hiç tezyinat olmayan süt renginden, mavi, yeşil, kırmızı renklerin çeşitli tonlarına kadar, opal cam, şeffaf cam veya kristal olarak birçok ton ve boyda yapılmış gülabdan örnekleri bulunmaktadır (Bayramoğlu, 1974, s. 30). Gülabdanların üzerinde, meyve, çiçek resimleri, büyük, küçük geometrik şekiller, ay yıldız bulunmaktadır. Form itibariyle de büyük bir çeşitlilik göstermektedirler. Elma veya diğer meyve resimleriyle süslü olanları geometrik motiflileri daha az bulunmakta ve dolayısıyla daha değerli sayılmaktadır. Gülabdanların üzerindeki bezemeler diğer Beykozlar üzerinde de görülmektedir. 83

112 Kuş biçimli gülabdanlar Kuş formlu gülabdanlara bağımsızlık, dokunulmamışlık, kutsallık, iyilik gibi pek çok anlam yüklenmiştir. Bu kuş biçimli gülabdanlar çok karmaşık cam tekniklerinin bir arada kullanımı ile gerçekleşmiş olduğu için ancak çok deneyimli ustalar tarafından yapılabilinmektedir (Küçükerman, 1985, s. 168). Kokular, kokulu sular Türk geleneğinde de yaygındır. Cam kaplar da buna uygun bir tamamlayıcı olmuştur. Üstelik cam, diğer malzemelere göre kimyasal bakımdan nötr olup, içine konulan malzemeyi etkilemediği için, önemli bir tercih nedeni olmuştur. Özellikle gülsuyu şişesi olarak yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Gülsuyu, sadece gülün suyu olmaktan çok, simgesel özellikler taşıdığı için gülsuyu kapları da birer simge özelliği taşımaktadır. Bir rivayete göre de kıymetli bir biblo olan bu kuşların kusursuz şekilde saklanması günahmış, onlara kutsallık verilmediğini, bir çeşit totem veya fetiş gibi saklanmadıklarını ispat etmek için kasten kırmak adetmiş (Bayramoğlu, 1974, s. 33). Resim 4.1. Kuş gülabdan (Ankara Etnografya Müzesi, 2014) Laledanlar Aslı laleden olan ve şükufedan (çiçeklik) da denilen vazolar, tek bir lale konulabilecek kadar ince olanlarından çeşitli boylara kadar mevcuttur. Az sayıda 84

113 çiçeğin konması ve dengede kalması için bu camlar daima uzun boyunlu geniş ve alçak gövdeli biçimde yapılmıştır. Bu yüzden laledanlar dengeye dayalı ve değişmez biçim almışlardır. Ayrıca böyle bir biçim, camcılık tekniği açısından kolay üretilmektedir. Boyun kısmı dar ve uzun, taban ile gövdenin birleştiği kısım geniş olarak yapılmaktadır. Bazıları renkli camdan bazıları ise opalinden üretilmiştir. Yeşil, sarı, kırmızı ve kahverengi camdan yapılmış bu eserlerin boyu cm.arasındadır. Hareli camdan yapılmış laledanlara da rastlanılır. Dairesel bir ayakla zemine oturmuş, şişkince gövdeli, zarif uzun ince boyunlu bu laledanların hemen hemen hepsinde bir simetri kayması vardır (İstanbulluoğlu, 1997, s. 18) İbrikler Gülsuyu muhafaza veya ikram etmeye yarayan Beykoz işi cam eşyadır. Dairesel bir ayak üzerine oturtulmuş şişkin gövde ve gövdeye oldukça primitif bir şekilde eklenmiş, sap ve emzik (ibrik) bölümlerinden oluşur (İstanbulluoğlu, 1997, s. 18). Beykoz ürünlerinin bol bulunan, hasar görmeleri daha kolay oldukları için daha kıymetli sayılan ikinci yaygın şekli, kulplu ve emzikli ibrik biçimindeki gül suyu serpicileridir. İbrikler desen ve renkleri bakımından gülabdanlar ile benzerlik göstermektedir. Opal camdan yapılan Beykoz işi ibrikler et kalınlığı bakımından daha ince oluşları, ışığa gösterilince kırmızı bir ışık vermeleri, kulplarının gövdeye yapıştırılış tarzları ile başka ülkelerde yapılan benzerlerinden ayrılmalarında kolaylık sağlamaktadır (Bayramoğlu, 1974, s. 33). İbrik, daldırma, şamdan vb. gibi iki parçadan oluşan cam eşyaların içinde veya altında bazen Latin harfli rakamlara rastlanmaktadır. İbrikler elle yapıldıkları için ağızları çeşitli genişlikte olduğundan, her ibriğin kapağının da birlikte yapılması gerekmektedir. Hangi kapağın hangi ibriğe ait olduğunu kolaylıkla anlayabilmek için, ikisine de aynı numaranın konması gerekmektedir (Bayramoğlu, 1974, s. 33). İbrik ile kapak numarasının aynı olması orijinal olduğunu netleştirmektedir. Bazı ibrik ve kapaklarda nadiren Arapça rakamlara rastlansa da genellikle numaralı ibriklerde Fransızca rakamlarının bulunması ibriklerin Beykoz değil, Avrupa işi olabilecekleri ihtimalini düşündürmektedir. Beykoz işi olduğu kesin olan gülabdan ve vazolardaki motif ve renklerin tıpatıp aynı motiflerle opal camdan yapılmış bulunan ibriklerde de öyle Fransızca numaraların bulunuşu Beykoz imalathanelerinde çalışan İtalyan veya 85

114 Fransız ustaların son kontrollerde kullanış kolaylığını temin için koymuş olduklarıdır. Fransızca numaralar, yurt dışına ihraç edilen ibriklere konulmuştur (Bayramoğlu, 1974, s. 33) Daldırmalar ve bardaklar Kapaklı veya kapaksız, kulplu bardaklara verilen bir addır. Çeşitli formlarda üretilmiş olan bu eserlerin şeffaf, kristal, opal ve renkli camdan çeşitli örnekleri bulunmaktadır. Opal camdan süt rengi ve başka renklerde kulplu, çiçeklerle bezenmiş su bardakları, günlük kullanma için yapıldıklarından ötürü, zamanla kırılarak çok az bulunur hale gelmiştir. Kulplar, ibriklerdeki sıcak cam ekleme tekniği ile yapıştırılmıştır. Çeşitli biçimlerde görülen, bardak gibi kullanılabilen ve daldırma adı verilen kulplu, bodur kupalar bulunmaktadır. Daldırmaların bazı örneklerinde kapak bulunmaktadır. Daha çok şerbet gibi geleneksel içecekleri tüketirken kullanılan kulplu bodur bardakların bezemesinde mineleme, yaldız ve kesme teknikleri kullanılmaktadır (Bayramoğlu, 1974, s. 34). Renksiz camdan, opal camlardaki gibi, kulplu, kapaklı ve kapaksız, yaldızla maydanoz ve kalp şekilleriyle bezemeli, genellikle tabakları da aynı desende bulunan, kupa ve bardaklar da vardır. Bu Beykoz kupalarında da kapaklar armut veya Mevlevi sikkesi biçiminde tutamaklarla süslüdür. Resim 4.2. Daldırma ( Ankara Etnografya Müzesi, 2014) 86

115 Kandiller, karlıklar ve sürahiler Karlıklar; sürahi şeklinde ana gövdenin, genellikle sapa yakın bölgede, içeri doğru bir kıvrımla oluşturulmuş cep şeklindeki boşluğa, kar konması suretiyle, içine konan suyun, şerbetin soğutulmasını sağlayan ve ikramda kullanılan bir tür sürahidir. Bunlar da çok nadir bulunan Beykoz eserleridir. Sürahiler, İçecek koymaya yarar. Türk cam sanatında genellikle kristal, şeffaf ve renkli cam kullanılarak yapılmıştır. Renksiz camdan olanlarına ve çeşm-i bülbül türlerine daha çok rastlanmaktadır. Sürahilerin boyunları dar, karlıklar da sürahiler gibi daha çok saydam cam ve çeşm-i bülbüldendir. Kandil, İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı olarak ifade edilir (Bayramoğlu, 1974, s. 33) Vazolar Beykoz camlar arasında olan vazolar genellikle opal cam ve renkli şeffaf cam kullanılarak yapılmış olup üzerleri mineleme tekniği ve yaldız tekniği ile bezenmiştir. Vazolar genellikle iki parçadan yapılmış olup taban ve gövde kısımları sıcak cam ekleme tekniği ile birleştirilmiştir. Vazoların ağzı geniş, boyunları dar, gövdeleri şişkin, tabanları yassıdır (İstanbulluoğlu, 1997, s. 18) Kase ve tabaklar Yapıldıkları cam türü, biçim ve bezemeleriyle çok çeşitlidir Kapaklı kâseler: Cam veya opal camdan, renksiz ve farklı renkte yapılmış, çeşitli boy ve biçimde olanları bulunmaktadır. Çorba kâsesi gibi büyük olanları ise genellikle renksiz cam ya da kristaldendir. Bu kapaklı kaselerin bir Mevlevi şeyhi külahına benzeyen kapakları bulunmaktadır Kulplu kâseler: Kapaklı kâselerin büyük bardaklara veya büyük daldırmalara benzeyen kulpluları da hem cam, hem opal camdan çeşitli renk ve 87

116 bezemelerle yapılmıştır. Bu kulplu ve kapaklı büyük boy daldırmaların daha çok aşure kasesi için kullanılmış oldukları bilinmektedir (Bayramoğlu, 1974, s. 36) Şişeler, helke ya da bakraç formunda Beykoz işi cam eşyalar Sürahilerin dışında kimisinin üzerinde yaldız bezemeleri olan, boyutları büyükçe, saydam ve renksiz cam şişeler Beykoz camlar içinde çeşitli ihtiyaçlara cevap vermek amaçlı üretilmiştir. Şişelerin bazılarının kulpları bakraç ya da helke şeklinde yapılmıştır Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerde Uygulanan Teknikler Üfleme tekniği Kalıp kullanılmadan yapılan üflemede piponun ucu kızıncaya kadar ısıtılır. Sonra suda biraz soğutularak ucuna potadan cam alınır. Camın akmasını önlemek için pipo hızla döndürülüp potadan dışarı alınır. Daha sonra yine döndürülerek götürüldüğü işleme masasında yuvarlanarak şekillendirilir (Bayramoğlu, 1974, s. 33). Sıvı durumdaki cam biraz soğuyup akıcılığı azalınca borunun diğer ucundan yavaşça üflenirse cam balon biçimini almaya başlar. Yumuşaklığını koruyan cam akmaması için döndürülerek üfleme işlemine devam edilir. Kısa bir süre sonra cam soğur, akıcılığını kaybeder ve katılaşmaya başlar (Bayramoğlu, 1974, s. 33). Elde edilen küre, yapılmak istenilen forma uygun olarak tekrar potada ergimiş camın içine daldırarak çevresine daha büyük bir cam kütlesi sarılır. İstenilen şekil elde dildiğinde ucunda bir parça erimiş cam bulunan noble kabın dibine yapıştırılır ve pipodan ayrılır. Meydana gelen delik işlenerek ağız haline getirilir. Daha sonra cam nobleden ayrılır ve tavlanır. Böylece üfleme tekniği ile biçimlendirilen objeler ortaya çıkmış olur. Bu teknikte kalıp kullanılmadığından ölçüler birbirinden farklıdır. 88

117 Kalıplama tekniği Üfleme çubuğunun ucundaki cam eriyiğinin pişmiş toprak, taş yâda ahşaptan yapılmış kalıp içinde üflenerek biçimlendirilir. Kalıplar yapılmak istenen esere göre iki veya daha çok parçalı olmaktadır (Şenok, 2011, s. 24). Kalıba üfleme tekniği ile çok kısa sürede üretimi sağlanan ve seri üretime geçilerek yaygınlaşan camın, böylece halka inmesi de olanak bulmuştur. Üfleme tekniğiyle yapılan birçok eser üzerinde renkli motifler yer alır. Kalıp içine sabit üfleme, genellikle köşeli ya da dönemeyecek biçimdeki camların üretiminde kullanılır (Küçükerman, 2002, s. 135). Kulp, taban, akıtma gibi sonradan eklenmesi gereken kısımlar sıcak cam ekleme tekniği kullanılarak gövdeye eklenmektedir. Elde edilen ürünlerin bezemesinde ise yaldız, mineleme ve kesme tekniği kullanılmıştır Yaldız tekniği Beykoz işlerinde çeşm-i bülbüller dışında tüm işlerde yaldız kullanılmaktadır. Renkli ve opal camlarda mineleme tekniği ile birlikte kullanılırken şeffaf camlarda kesme tekniği ile birlikte çok sık kullanılmıştır (Küçükerman, 1985, s. 121). Ürün yüzeyindeki belli başlı bölgeler metalik şeritler halinde süslenmiştir. Bu tür bir uygulama için öncelikle uygun kimyasal çözeltinin hazırlanması ve fırça ile tatbik edilmesi gerekir. Altın, civa veya altınla bal karışımı fırça ile cam yüzeyine sürülerek boyama yapılır. Daha sonra düşük bir ısıda fırınlanır. Bu ısı civanın veya balın altını bırakmasını sağlar. Böylece motifler sabitleşir. Cıva yerine kullanılan bal renklerin daha mat bir görünüme sahip olmalarına neden olur (Küçükerman, 1985, s. 121 ) Mineleme tekniği Bu teknikte camın üzerine düşük ısıda kolayca eriyen toz cam ve maden oksit karışımından oluşan mine sürülür. Fırınlama sonrası toz cam erir ve şeffaflaşarak cam yüzeye yapışır. Mineleme tekniğiyle çok renkli ve çeşitli desenlerde cam eşyalar üretilmiştir. Bazen mine yerine sadece yaldızla süsleme oluşturulduğu gibi her ikisi birlikte kullanılarak da bezeme yapılabilir. 89

118 Bu teknik genellikle opal camlarda bitkisel motifler kullanılarak uygulanmaktadır. Kullanılan boya malzeme bakımından camdır (Aslan, 2007, s. 94). Renkler boyandıktan sonra düşük ısıda yeniden fırınlanarak boyanın cam yüzeyine yapıştırılması sağlanır. Bu şekilde yapıla boyamada renkler çok uzun süre kendini muhafaza eder (Küçükerman, 1985, s. 121 ). 90

119 Kesme tekniği Dört aşamada sonuçlanan kesme tekniği ile bezeme genellikle şeffaf camlarda kullanılmış olup kesme tekniği ile birlikte yaldızda kullanılmaktadır. Bu tekniğini uygularken ilk işlem işaretlemedir; kesilecek yüzey kırmızı kurşunla çizilir. Daha sonra aşındırıcı olarak ıslak, ince kumla kaplı döner demir çarkla kabaca U veya V şeklinde kesilerek pürüzlenir. Üçüncü aşamada kabaca kesilmiş yüzey zımpara veya ince kumla kaplı, bakır ya da kumtaşı çark kullanılarak pürüzleri giderilip düzgünleştirilir. Son aşamada keçeli çark kullanılarak parlatma yapılır (Aslan, 2007, s. 84) Sıcak cam ekleme tekniği Ürünün gövdesi olarak tanımladığımız kısmının tamamlanmasından sonra sap, akıtma taban gibi parçalarının eklenmesinde kullanılan bu teknikte gövde ve eklenecek parça ısıtılarak birbirine yapışması sağlanır. Tabanlı gülabdanların, şişelerin, ibriklerin, vazoların taban ve gövde birleşiminde, daldırma, sürahi, ibrik, şekerlik gibi eşyaların saplarını gövdelerine birleştirmede sıcak cam ekleme tekniği uygulanmaktadır (Küçükerman, 2002, s. 123). 91

120 Resim 4.3. Anadolu camcılığında kullanılan teknikler (Küçükerman, 2002, s. 123) 1- Cam ezme ve çubuk çekme 2- Ezme 3- Üfleme ile cam üretimi 4- Üfleme camı çevirme ile açma 92

121 Resim 4.4. Anadolu camcılığında kullanılan teknikler (Küçükerman, 2002, s. 123) 1- Kalıba üfleme 2- Kalıpta döndürme 3- Kalıpta düşey biçimlendirme 4- Cam gövdelere parça takma 93

122 4.3. Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerde Renk Özellikleri Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi eserlerde kullanılan camları renkli camlar, opal camlar, şeffaf camlar ve çeşm-i bülbüller olarak sınıflandırabiliriz. Opal camlarda kullanılan renkler genellikle beyaz olmak üzere, turkuaz, kobalt mavisi, açık mavi kullanılmıştır. Renkli şeffaf camlarda ise kırmızı tonları, mürdüm, yeşil renginin tonları ve mavi rengin tonları tercih edilmiştir. Eserlerin üzerindeki bitkisel bezemelere uyum sağlayacak renkler kullanılmış olup birçok bitkisel ve geometrik bezemelerde ise yaldız kullanılmıştır. Bunun yanı sıra Çeşm-i bülbüllerde kullanılan renkler de mavi tonlarının ağırlıkta olduğu görülmekte olup pembe renge de rastlanılmaktadır Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerde Kompozisyon Özellikleri Şeffaf cam ile yapılan billur objelerde maydanoz adı verilen yaprak desenleri, saplı ve yapraklı gül gibi çiçek motifleri, ay yıldız, kalp, dalgalı ve kesikli çizgiler ve geometrik bezemeler kullanılmaktadır. Renkli Beykoz işi cam eşyalarda altın yaldız ve renkli cam boyaları kullanılarak çiçek ve yaprak motifleri, ay yıldız motifleri, geometrik formlar, çizgisel taramalar tercih edilmiştir. Opalin camlarda da altın yaldız ve cam boyaları ile yapılmış çeşitli süslemeler bulunmaktadır. Bezemelerinde meyve motifleri, sıra hainde dizilmiş tekli çiçek motifleri yada demetler, geometrik motifler ve ay yıldız motifleri kullanılmıştır. Çeşm-i bülbüllerde ise tekniğin gerektirdiği çizgisel bezemeler bulunmaktadır Ankara Etnografya Müzesi nde Bulunan Beykoz İşi Cam Eserlerin Tipolojisinin Değerlendirilmesi Aynı cinsten varlıkların veya nesnelerin temel özellikleri, tiplerin benzerliklerine göre sınıflandırılması, alt bölümlerin kategorilerin oluşturulması tipoloji olarak nitelenmektedir (Meydan Larousse, Cilt 12, s. 170). 94

123 Ankara Etnografya Müzesi nde bulunan 20 adet cam eserin tipolojisi incelendiğinde, formlarına göre Gülabdan, İbrikli Gülabdan ve Laledan olmak üzere 3 ayrı gruba ayrılmıştır. Yapılan bu ayırımdan sonra formlarda kendi içerisinde tiplere ayrılmıştır Beykoz İşi Gülabdanların Tipolojisi Gülsuyu ikramı için kullanılan Gülabdanların tipolojisine bakıldığında, dairesel bir ayak üzerine oturtturulmuş, şişkin gövdeli, uzun boylu cam objedir. Şekil, desen ve renkleri çok değişen bu şişelerin ağızları dişi yivli yapılmış olup, burgu şeklinde yiv açılmış, ortası delikli emzik kapaklar takılmak suretiyle yapılmıştır (Bayramoğlu, 1974, s. 30). Mevcut bilgiler ışığında araştırmaya konu olan Gülabdanların üç ayrı formda oldukları görülmektedir. Bu farklılığın daha çok kaideye kadar uzanan ayak kısımlarında, boy uzunluğu ve çap genişliğinde olduğu tespit edilmiştir. Uzunlukları yaklaşık olarak 25 cm ile 29 cm arasında değişen ve çapları ise 6 cm ile 8 cm arasında farklılık gösteren cam eserlerdir Beykoz İşi İbrikli Gülabdanların Tipolojisi Gülsuyu muhafaza veya ikram etmeye yarayan Beykoz işi cam eşyadır. Araştırmaya konu olan İbrikli Gülabdanlar, dairesel bir ayak üzerine oturtulmuş şişkin gövde ve gövdeye oldukça primitif bir şekilde eklenmiş, sap ve emzik (ibrik) bölümlerinden oluşur (İstanbulluoğlu, 1997, s. 18). Mevcut bilgiler ışığında araştırmaya konu olan İbrikli Gülabdanlar tipolojik olarak incelendiğinde, benzer forma sahip oldukları görülmekte olup, boyları 19 cm ile 24 cm arasında değişen ve çapları ise; yaklaşık 5 cm ile 8 cm arasında farklılık gösteren cam eserlerdir Beykoz İşi Laledanların Tipolojisi Mevcut bilgiler ışığında Laledanlar, tipolojik açıdan değerlendirildiğinde; Boyun kısmı dar ve uzun, taban ile gövdenin birleştiği kısım geniş olarak yapılmaktadır. Dairesel bir ayakla zemine oturmuş, şişkince gövdeli, zarif uzun ince boyunlu, dışa taşık yuvarlak ağızlı bu Laledanların hemen hemen hepsinde bir simetri kayması vardır (İstanbulluoğlu, 1997, s. 18). Araştırmaya konu olan Laledanların ağız 95

124 kısımlarında farklılıklar olduğu görülmektedir. Tek bir lale konulabilecek kadar ince olan Laledanların boyları ise 22 cm ile 23 cm arasında değişen ve çapları 7 cm ile 9 cm arasında farklılık gösteren cam eserlerdir Bilgi Formları Araştırma kapsamında 16 adet Beykoz işi Gülabdan ve 4 adet Beykoz işi Laledan incelenmiş olup ürünlerin motif, desen, renk ve kompozisyon özellikleri detaylı bir şekilde bilgi formu altında verilmiştir. 96

125 Bilgi formu 1 Örnek No : 1 Resim No : 1 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Opalin Boyutlar : Uzunluk: 25,8 cm Çap: 6,8 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam Durumdadır. Onarım Durumu : Onarım Görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnogafya Müzesi 97

126 İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera /Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 300- Kompozisyon : Mavi opalinden, Beykoz işi, geniş kaideli, armudi gövdeli, ince uzun boylu bir gülsuyu şişesidir. Gövde üzerinde kaydırmalı olarak yapılmış yaldız dilimler içinde çiçek motifleri bulunmaktadır. Renkleri beyaz, yeşil, bordo ve turuncudur. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 98

127 Bilgi formu 2 Örnek No : 2 Resim N : 2 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Beykoz Boyutlar : Uzunluk: 25 cm Çap: 8 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

128 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 350- Kompozisyon : Uzun boylu, geniş karınlı, yüksek ayaklı ve geniş kaidelidir. Turkuaz renkli camdan yapılmış olup, karın kısmında iki daire içinde beyaz ve kırmızı renklerle iki iri meyve ve kenarları yeşil renklerde on adet yaprak bulunmakta olup, turuncu renkli iki rozetli altı adet kabara süslüdür. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 100

129 Bilgi formu 3 Örnek No : 3 Resim No : 3 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Opalin Boyutlar : Uzunluk: 25 cm Çap: 7 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiş. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi :Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA 101

130 Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı :350- Kompozisyon : Beykoz opalinden ince uzun boylu, armudi gövdeli, ince ayaklı, geniş kaideli, Beykoz işi bir gülsuyu şişesidir. Gövde üzerine yaldızla bitkisel motiflerden süslemeler yapılmış olup bu motiflerin içi turuncu ve yeşil renkli çiçek motifleri ile süslüdür. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 102

131 Bilgi formu 4 Örnek No : 4 Resim No : 4 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Opalin Boyutlar : Uzunluk: 29,3 cm Çap: 8,5 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiş. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi 103

132 İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı 350- Kompozisyon :Beyaz opalinden Beykoz işi, armudi gövdeli, geniş kaideli, uzun boyunlu bir gülsuyu şişesidir. Gövde üzeri boyuna kadar kaydırmalı yapılmış dilimler içinde çiçek motifleri ile bezenmiştir. Aynı çiçeğin küçüğü kaide üzerinde tekrarlanmıştır. Ağız kenarlarında yaprak motifleri vardır. Dilimler sarı yaldız, çiçekler bordo, yapraklar yeşil renklidir. Gülabdanın ağzında şeffaf tıpası bulunmaktadır. Ayrıca gövde üzerinde mavi ile yapılmış kabartma daire motifi bulunmaktadır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 104

133 Bilgi formu 5 Örnek : 5 Resim No : 5 Ürün : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 26,3 cm Çap: 8,5 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiş. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

134 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : Kompozisyon : Mavi opalinden, armudi gövdeli, geniş kaideli, dar uzun boyunlu bir gülsuyu şişesidir. Gövde üzerinde yaldızlarla yapılmış üç adet yuvarlak motif bulunur. Bu motiflerin içi yeşil,turuncu ve açık mavi bitkisel desenli olup sarı kabaraları vardır. Boyunda da üç sıra yaldız çizgi bulunmaktadır. Beykoz işidir. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 106

135 Bilgi formu 6 Örnek No : 6 Resim No : 6 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 27,8 cm Çap: 5,8 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiş İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi (Küçükerman, 2002, s. 129). İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

136 Koleksiyona Geliş Şekli : tarihinde 4660 sayılı bakanlık onayı ile İçel Müzesinden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : - Kompozisyon : Bordo renkli opalinden yapılmış gülsuyu şişesidir. Beykoz işidir. İnce uzun boyunlu, armudi gövdeli, düz geniş kaidelidir. Gövde ve boyun ağza kadar alternatif olarak yapılmış, yaldızdan bölmeler içinde ortaları turuncu, yaprakları beyaz kabartmalı çiçeklerle bezenmiştir. Boyun kısmı beyaz yaprakla süslenmiştir. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 108

137 Bilgi formu 7 Örnek No : 7 Resim No : 7 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 26 cm Çap: 7 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiş. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA 109

138 Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 350- Kompozisyon :Turkuaz renkli camdan, ince uzun boyunlu, armudi gövdeli, ince ayaklı, geniş yuvarlak kaideli bir gülsuyu şişesidir. Ağız kısmı yaldızla çevrilidir. Gövde üzerine kabartma olarak yapılmış iki tane dört kollu yıldız motif ile süslenmiş olup aralarında da geometrik bir desen bulunmaktadır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 110

139 Bilgi formu 8 Örnek No : 8 Resim No : 8 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 28 cm Çap: 7 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiş. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA 111

140 Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 350- Kompozisyon : Mor renkli, opalin camdan yapılmış, ince uzun boyunlu, armudi gövdeli, ince ayaklı, geniş kaideli bir gülsuyu şişesidir. Gövde üzerinde yaldızla üç yuvarlak motif yapılmış olup bu yuvarlakların içinde yeşil, turuncu, mavi renkli bitki ve meyve bezemesi bulunmaktadır. Sarı renk kabarası vardır. Beykoz işidir. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 112

141 Bilgi formu 9 Örnek No : 9 Resim No : 9 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 25.3 cm Çap: 7.8 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

142 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : Kompozisyon : İnce uzun boylu, armudi gövdeli, yüksek ayaklı, geniş kaideli bir gülsuyu şişesidir. Bordo renkli opalin camdan yapılmıştır. Gövde üzeri yaldızlı geometrik motifli olup bu motiflerin içinde kabartma olarak yapılmış beyaz, mavi çiçekler ve bu çiçeklerin içlerinde de sarı kabaralar görülmektedir. Bazı kabaralar dökülmüştür. Ön ve arka yüzleri kaplayan büyük motiflerin ortalarında kabartma olarak yapılmış pembe rozet motifi vardır. Beykoz işidir. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 114

143 Bilgi formu 10 Örnek No : 10 Resim No : 10 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 24 cm Çap: 8 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

144 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : Kompozisyon :İbrik şeklinde olup süt beyaz camdandır. Boyun ve gövde de dört sıra halinde yeşil ve sıklamen renginde çiçeklerle süslenmiştir. Kaidesi geniş ve üzeri pas kırmızısı renkle içe bükey çizgilerle süslenmiştir. Serbest üfleme tekniği ile yapılmış olup İbriğin bezemesinde yaldız ve çiçekler kullanılmıştır. 116

145 Bilgi formu 11 Örnek No : 11 Resim No : 11 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 24 cm Çap: 7 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

146 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 350- Kompozisyon : İbrik şeklinde olup süt beyaz camdan yapılmıştır. Boyun, karın ve ibrik kısmının ön tarafında yeşil, sıklamen, mavi ve sarı renklidir. Serbest üfleme tekniği ile yapılmış olup İbriğin bezemesinde yaldız ve çiçekler kullanılmıştır. 118

147 Bilgi formu 12 Örnek No : 12 Resim No : 12 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 21,3 cm Çap: 7 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Kültür ve Turizm Bakanlığının tarihli gün ve sayılı onayı ile kırık kısım yapıştırılmıştır. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA 119

148 Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 150- Kompozisyon : Civit mavisi renginde emzik ve sap kısmı beyaz camdan, ibrik şeklinde bir gül suyu şişesidir. Gövde üzeri kesme olarak bitkisel ve geometrik şekillerle süslenmiştir. Yaldızla çevrili iki yuvarlak motif içinde eski yazı ibareler bulunmaktadır. Koyu sarı ve turuncu rengiyle yapılmış kabartma bitkisel motifler,emzik, kaide ve gövdede görülmektedir. Küçük bir kapağı bulunmaktadır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 120

149 Bilgi formu 13 Örnek No : 13 Resim No : 13 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 21,5 cm Çap: 5,8 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Boyun üzerinde büyük bir çatlak vardır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

150 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 250- Kompozisyon : Yeşil renkli, camdan, ibrik şeklinde Beykoz işi gülsuyu şişesidir. Düz, geniş kaidelidir. Gövde üzerinde kesme olarak bitkisel motifler bulunmaktadır. Ayrıca sarı, kahverengi, mavi, yeşil ve pembe renklerde gövde üzeri bitkisel motiflerle bezelidir. Emziğin alt kısmında da bir çiçek motifi görülmektedir. Kaide üzerinde koyu pembeden geometrik bir desen bulunmaktadır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır 122

151 Bilgi formu 14 Örnek No :14 Resim No : 14 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 21,5 cm Çap: 5,8 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu :Boyun ve ağız kısmı kırık olup yapıştırılmıştır. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

152 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 250- Kompozisyon : Bordo renkli, camdan, ibrik şeklinde Beykoz işi bir gülsuyu şişesidir. Sapı, emziği, kaidesi ve boyun kısmı beyaz ve bordo karışık renklidir. Gövdenin her iki tarafında yaldızla yapılmış madalyonlar ve yeşil, bordo, mavi, turuncu renklerinde bitkisel motiflerle süslü olup etrafları yeşil cam kabaralıdır. Aynı tip motifler boyun kısmında da tekrarlanmıştır. Kapağı vardır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 124

153 Bilgi formu 15 Örnek No : 15 Resim No : 15 Ürün Adı : Gülsuyu ibriği Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 19 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Sapı kırık olup sonradan yapıştırılmıştır. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

154 Koleksiyona Geliş Şekli : Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünden tarih ve 862/04436 sayılı yazıları ile Türk ocağından devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : Tahmini fiyatı 10 Kompozisyon : Şeffaf cam olup saplı ve kavisli emziklidir. Üstü sarı yaldızla yaprak ve geometrik motif teyzinatlıdır. Kapaksızdır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 126

155 Bilgi formu 16 Örnek No : 16 Resim No : 16 Ürün Adı : Gülabdan Cinsi : Cam Boyutlar : Uzunluk: 21,3 cm Çap: 7 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım yapılmıştır. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

156 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : Kompozisyon : Civit mavisi renginde emzik ve sap kısmı beyaz camdan, ibrik şeklinde bir gül suyu şişesidir. Gövde üzeri kesme olarak bitkisel ve geometrik şekillerle süslenmiştir. Yaldızla çevrili iki yuvarlak motif içinde eski yazı ibareler bulunmaktadır. Koyu sarı ve turuncu rengiyle yapılmış kabartma bitkisel motifler, emzik, kaide ve gövdede görülmektedir. Küçük bir kapağı bulunmaktadır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 128

157 Bilgi formu 17 Örnek No : 17 Resim No : 17 Ürün Adı : Laleden Cinsi : Opalin Boyutlar : Uzunluk: 23,7 cm Çap: 8,6 cm Ağız çap: 9,3 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi :Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :

158 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 250- Kompozisyon : Beyaz opalinden, geniş ağızlı, düz kaideli Beykoz işi lale koymaya mahsus bir vazodur. Gövde üzerinde yaldızlarla yapılmış kaydırmalı bölmelerde yeşil yapraklı, sıklamen renkli çiçek motifleri vardır. Kaide üzerinde ve ağız kenarında aynı renk ince su bulunmaktadır. Gövde üzerinde ayrıca mavi noktalardan oluşmuş üç adet daire motifi ve ortasında ay yıldız bezemesi bulunmaktadır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 130

159 Bilgi formu 18 Örnek No : 18 Resim No : 18 Ürün Adı : Laledan Cinsi : Opalin Boyutlar : Uzunluk: 13 cm Çap: 8,2 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Sağlam durumdadır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası :23881 Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Anka Koleksiyona Geliş Tarihi :

160 Satın Alınma Fiyatı : 350- Kompozisyon : Turkuaz renkli opalinden dışa taşık, yuvarlak ağızlı, geniş düz kaideli Beykoz işi lale koymaya mahsus bir vazodur. Kaide üzerinde üç tane geniş yapraklı beyaz renkli çiçek vardır. Gövde üzerinde yaldızla yapılmış, alternatif olarak kaydırılmış dilimler içinde motifler vardır. Ayrıca üç tane de beyaz noktalardan oluşan daireler ortasında ay yıldız bezemeleri bulunmaktadır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 132

161 Bilgi formu 19 Örnek No : 19 Resim No : 19 Ürün Adı : Laledan Cinsi : Opalin Boyutlar : Uzunluk: 22,3 cm Çap: 7,5 cm İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Gövdede küçük bir delik ve çatlaklar vardır. Onarım Durumu : Onarım görmemiştir. İlgili Koleksiyon : Ankara Etnografya Müzesi İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. 133

162 Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 300- Kompozisyon : Beyaz opalinden Beykoz işi lale koymaya yarayan bir vazodur. Geniş, dışa taşık ağızlı, düz kaidelidir. Gövde üzerinde alternatif olarak yeşil yaprak ve sıklamen rengi çiçekten ibaret yaldızlı dilimler halinde motifler sıralıdır. Kaide üzerinde koyu pembe renkli geometrik çizgiler, ağız kısmında yapraklar vardır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 134

163 Bilgi formu 20 Örnek No : 20 Resim No : 20 Ürün Adı Cinsi Boyutlar : Laledan : Cam İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu Onarım Durumu İlgili Koleksiyon İlgili Koleksiyonun Açık Adresi Envanter Numarası :23896 : Uzunluk: 22 cm Çap: 9 cm : Sağlam durumdadır. : Onarım görmemiştir. : Ankara Etnografya Müzesi : Hacettepe Mahallesi Türkocağı Sokak No:4 Opera / Sıhhiye / ANKARA Koleksiyona Geliş Şekli : Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : 350- Kompozisyon : Geniş ağızlı, yuvarlak karınlı, yüksek ayaklı, geniş kaidelidir. Turkuaz renkli olup, boyun ve gövdeye altı sıra halinde çiçek ve yaprak desenleri yapılmış ve gövde de ay yıldız motifi ile süslenmiştir. Kaide üzerinde ise üç tane geniş yapraklı çiçekler vardır. Serbest üfleme tekniği ile yapılmıştır. 135

164 4.7. Tablolar ve Yorumları Bu bölümde örneklem olarak seçilen 16 adet Beykoz işi Gülabdan ve 4 adet Beykoz işi Laledan örneklerinden oluşan veriler değerlendirilmiş ve aşağıdaki çizelgeler ile sunulmuştur Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin yapım tekniği ve süsleme tekniği özellikleri Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin yapım teknikleri ile ilgili veriler bilgi formlarından toplanarak değerlendirilmiş olup Çizelge 4.1 de sunulmuştur. Çizelge 4.1. Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin yapım tekniklerinin dağılımı Yapım Teknikleri f % Serbest Üfleme Kalıba Üfleme - - Sıcak Cam Ekleme 7 35 N:20 Çizelge incelendiğinde; Beykoz işi cam eserlerin tamamında serbest üfleme tekniği kullanılmış olup % 35 inde sıcak cam ekleme tekniği kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre Beykoz işi cam ürünlerde serbest üfleme tekniğinin daha çok tercih edildiği sonucuna varılmıştır. Serbest üfleme tekniğinde form seçenekleri sonsuz olmakla beraber sanatçının bilgi, beceri ve hızlı çalışması ile çeşitli ürünler yapılabilmektedir. Bu yöntemin uygulanmaya başlamasıyla daha kısa sürede, değişik biçimlerde camlar üretilmeye başlanmıştır. Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz İşi cam eserlerin süsleme tekniğine ait veriler ise bilgi formlarından toplanarak değerlendirilmiş ve sonuçları Çizelge de sunulmuştur. 136

165 Çizelge 4.2. Beykoz işi cam eserlerin süsleme tekniklerine göre dağılımı Süsleme Tekniği f % Cam Üstü Boyama Tekniği Mineleme Tekniği 8 40 Yaldız Tekniği Kesme Tekniği 3 15 N:20 Çizelge 4. 2 incelendiğinde; eserlerin % 90 ının yaldız tekniği, % 55 inin cam üstü boyama tekniği, % 40 ının mineleme tekniği ve % 15 inin kesme tekniği kullanılarak süslemesinin yapıldığı görülmektedir. Elde edilen bu verilere göre Beykoz işi eserlerin çoğunluğunda yaldız tekniği ve cam üstü boyama tekniğinin kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Opal cam kullanılarak yapılan renkli çalışmaların bezemesinde cam boyları ile yapılan mineleme tekniği ve altın yaldız kullanılarak yapılan yaldız tekniği birlikte kullanılmaktadır. Renkli Beykoz camları ise çok çeşitli cam üstü boyama, mine ve yaldız gibi tekniklerle zenginleştirilmiştir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 15). Şeffaf camlarda ise genellikle kesme ve yaldız tekniği birlikte kullanılmıştır. Mineleme tekniği ile küçük kompozisyonların yer aldığı örneklerde bulunmaktadır (İstanbulluoğlu, 1997, s. 14). 137

166 4.7.2 Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerde kullanılan cam özellikleri Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz İşi cam eserlerde kullanılan cam özelliklerine ilişkin veriler bilgi formlarından toplanarak değerlendirilmiş ve sonuçları Çizelge 4. 3 te sunulmuştur. Çizelge 4.3. Beykoz işi cam eserlerde kullanılan cam çeşitlerinin dağılımı Cam Çeşidi F % Opak Cam Transparan Cam 7 35 Kristal Cam - - N:20 Çizelge 4. 3 incelendiğinde; ürünlerin % 65 inde opak cam, % 35 inde ise transparan cam kullanıldığı sonucuna görülmektedir. Elde edilen bu verilere göre; çoğunlukla opak cam kullanıldığı tespit edilmiştir. Opak (Opal) camlar Beykoz işi camların büyük kısmını oluşturur. Bu tip cam ürünler 16. yy da Venedik te 17. yy da Almanya da ve 18. yy da bütün Avrupa ülkelerinde yaygın olarak imal edilmiş olup ülkemize 19. yy da cam yapım tekniğini Batıdan öğrenmiş Türk ustalar ve Batılı ustalar tarafından getirilmiştir. Bu camlara önceleri opal taşı renginde üretildikleri için opal cam denilmiştir. Daha sonraları ise opal cam adı altında çeşitli renklerde cam ürünler üretilmiştir. Opal cam ışığa karşı tutulunca kırmızı ya da koyu oranj renk verir. Bu tür camların diğer özelliği de ışığı kırma, yansıtma ve dağıtmanın bir arada bulunmasıdır (Bayramoğlu, 1974, s. 27) Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan kompozisyon özellikleri Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz İşi cam eserlerin süslemesinde kullanılan kompozisyon özelliklerine ait veriler bilgi formlarından toplanarak değerlendirilmiş ve sonuçları Çizelge 5. 4 te sunulmuştur. 138

167 Çizelge 4.4. Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan kompozisyon özelliklerinin dağılımı Kompozisyon Özellikleri F % Ana Motif ve Tekrarı 7 35 Ana ve Ara Motif Tekrarı Bordür Serpme 1 5 N:20 Çizelge 4. 4 te cam süslemelerin % 60 ını ana ve ara motif tekrarı, % 55 inde bordür, % 35 inde ana motif ve tekrarı, % 1 inde ise serpme olacak şekilde kompozisyonlar kullanıldığı görülmektedir. Elde edilen bu verilere göre süslemelerde; ana ve ara motif tekrarının ve bordürün daha çok tercih edildiği sonucuna varılmıştır. Beykoz camların süslemesinde kullanılan kompozisyonlar tamamen cam ustasının el hüneri ve işçiliği ile tasarlanmıştır Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan motif özellikleri Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz İşi cam eserlerin süslemesinde kullanılan motif özelliklerine ait veriler bilgi formlarından toplanarak değerlendirilmiş ve sonuçları Çizelge 4. 5 te sunulmuştur. Çizelge 4.5. Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan motif özelliklerine ait dağılım Motif Özellikleri F % Bitkisel Geometrik Sembolik 5 25 N:20 Çizelge 4. 5 te eserlerdeki motiflerin % 95 i bitkisel, % 50 si geometrik,% 25 inde ise sembolik motiflerin kullanıldığı görülmektedir. 139

168 Bu sonuçlara göre; cam ürünlerin çoğunluğunda bitkisel motif ile süslenme yapıldığı anlaşılmaktadır. Beykoz işi opak camlara uygulanan süslemelerde sıklıkla kullanılan motifler ; meyve motifleri, çiçek ve yaprak desenleri(sıra halinde, kümeler halinde dizilmiş çiçekler), balık pulu desenleri, ay ve yıldız motifleri, yaldızla yapılmış eğrisel çizgili motifler ve süslemeler olarak sıralayabiliriz. Renkli camlara uygulanan süslemeler ise genellikle bitkisel ve geometrik olup zaman zaman yazılı ve sembolik motifler ile ay ve yıldız tasarımları da kullanılmaktadır. Billur (Kristal) camların birçoğunda ise derin olmayan oval, yarı oval, dairesel, kenarları yuvarlatılmış görünümlü üçgensel ve ince uzun yapraksal formda kesmelere de sıklıkla rastlanılmıştır Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin zemin renk özellikleri ve süslemesinde kullanılan renklerin özellikleri Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz İşi cam eserlerin zemin renk özelliklerine ait veriler bilgi formlarından toplanarak değerlendirilmiş ve sonuçları Çizelge 4. 6 da sunulmuştur. Çizelge 4.6. Beykoz işi cam eserlerin zemin renk özellikleri dağılımı Zemin Renk Özellikleri F % Beyaz 6 30 Mavi 4 20 Turkuaz 4 20 Bordo 3 15 Yeşil 1 5 Mor 1 5 Kristal 1 5 Toplam N:20 140

169 Çizelge 4. 6 incelendiğinde; cam eserlerin % 30 unda beyaz renk, % 20 sinde mavi ve turkuaz renk, % 15 inde bordo renk, % 5 oranları ile yeşil, kristal (şerffaf) ve mor renk kullanıldığı görülmektedir. Elde edilen bu veriler doğrultusunda Beykoz işi cam eserlerin zemin renginde çoğunlukla beyaz, mavi ve turkuaz rengin kullanıldığı görülmektedir. Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz İşi cam eserlerin süslemesinde kullanılan renklerin özelliklerine ait veriler bilgi formlarından toplanarak değerlendirilmiş ve sonuçları Çizelge 4. 7 de sunulmuştur. Çizelge 4.7. Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan renklerin dağılımı Süslemede Kullanılan F % Renkler Beyaz 8 40 Sarı 8 40 Turuncu 9 45 Yaldız Yeşil Kırmızı 5 25 Mavi 8 40 Pembe 3 15 Sıklamen 4 20 Kahverengi 1 5 N:20 Çizelge 4. 7 incelendiğinde; Beykoz işi cam eserlerin % 95 i yaldız, % 75 i yeşil renk, % 45 i turuncu, % 40 ı beyaz, mavi ve sarı renk, % 25 i kırmızı, % 20 si sıklamen, % 15 i pembe ve % 5 i kahverengi olarak tespit edilmiştir. Elde edilen bu verilere göre süslemelerde kullanılan renklerin çoğunluğunda yaldız tercih edildiği sonucuna varılmıştır. Renkli Beykoz camları, Beykozların başka türü olan renkli fakat opalden olmayan ve kırmızı ışığı süzmeyen camlardır (Bayramoğlu, 1974, s. 28). Saydam camların hamurlarının renklendirilmesi ve özel renk potalarının hazırlanmasıyla üretilen 141

170 camlardır. Kullanılan renkler bordo, yeşil, kobalt mavisi, koyu mavi olarak sıralanabilir. Opalin camın renklendirilmesi ise camın ana malzemesine bir miktar çinko, fosfata kalay oksit ve metalik oksitler ilave edilerek oluşturulur. İstenilen rengi verecek metal oksitlerin opal cam hammaddesine ilave edilmesiyle renkli opalin camlar yapılır (Bayramoğlu, 1974, s. 23). Kullanılan renkler beyaz, mavi ve turkuaz renkleri olarak sıralanabilir. Beykozlarda renkli camlara uygulanan süslemeler, yapılan objelerin yüzeyleri yaldız veya renkli cam boyalarıyla süslenmiş olup kesme motiflerle yapılmış dekor işlemleriyle de zenginleştirilmiştir (İstanbulluoğlu, 1997, s. 15). Mineleme tekniğinde kullanılan renkler genellikle zemin ile kontrast etki yapan renkler olmuştur. Opal cam kullanılarak yapılan renkli çalışmaların bezemesinde ise renkli cam boyları ve altın yaldız birlikte kullanılarak süslemelerin yapıldığı görülmektedir. Billur eşyaların yüzeyindeki süslemeler çoğunlukla altın yaldızla tasarlanmış olup yaldızın renginin sarı ve yeşile çaldığı görülmektedir. 142

171 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Cam ve uygarlık birbiriyle paralel bir şekilde ilerleme göstermiştir. Uygarlık ilerledikçe cam daha da önemli ve vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir. Bu bağlamda da Türklerin Orta Asya'dan beri cam kullandıkları anlaşılmaktadır. Osmanlı camcılığı kökenini Selçuklu camcılığından almış olmakla beraber zaman içinde kendine özgü bir yapıya kavuşmuş ve 19. Yüzyılda büyük canlanma göstererek parlak bir dönem yaşamıştır. Osmanlı'ların elinde cam işi başlı başına bir sanayi ve sanat dalı halini almıştır Tarihsel süreçte; İstanbul da İncirköy ve Beykoz da üretilen cam ürünler Beykoz işi olarak adlandırılmaktadır. Bu cam ürünler, bütün inceliğiyle Türk zevkini yansıtan ve geleneksel Türk cam sanatını simgeleyen örneklerdir. İnsanın hayatını kolaylaştıran ve estetik eşyalara karşı olan ilgisi, cam sanatında ürün çeşitliliğini arttırmıştır. Ayrıca Türk kültüründe motiflere anlam yükleme geleneği, cam sanatında da örneklerini vermiştir. Örneğin Beykoz işi camlarda Kuş biçimli gülabdanlara bağımsızlık, dokunulmamışlık, kutsallık, iyilik gibi pek çok özellik verilmiş ve cam boncuklara da nazar gibi anlamlar yüklenmiştir. Etnografya müzesinde bulunan cam eserlerin birçoğu III. Selim in girişimleriyle başlayan Beykoz camcılığı diye adlandırılan döneme aittir. Beykozların, en çok görülen ve dolayısıyla en çok yapılmış oldukları inancı veren Gülabdanlar, gül suyu serpmeye özel yapılmış şişeleridir. Şekil, desen ve renkleri çok değişen bu şişelerin ağızları dişi yivli yapılmış olup, burgu şeklinde yiv açılmış, ortası delikli emzik kapaklar takılmak suretiyle yapılmıştır. Üzerlerinde hiç tezyinat olmayan süt renginden, mavi, yeşil, kırmızı renklerin çeşitli tonlarına kadar, opal cam, şeffaf cam veya kristal olarak birçok ton ve boyda yapılmış gülabdan örnekleri bulunmaktadır. Beykoz işi camlardan tek bir lale konulabilecek kadar ince olan laleden vazolar ise, az sayıda çiçeğin konması ve dengede kalması için bu camlar daima uzun boyunlu 143

172 geniş ve alçak gövdeli biçimde yapılmıştır. Boyun kısmı dar ve uzun, taban ile gövdenin birleştiği kısım geniş olarak yapılmaktadır. Bazıları renkli camdan bazıları ise opalinden üretilmiştir. Dairesel bir ayakla zemine oturmuş, şişkince gövdeli, zarif uzun ince boyunlu bu laledanların hemen hemen hepsinde bir simetri kayması vardır. Beykoz camlarına karşı ilginin giderek artması benzerlerinin İran ve Suriye gibi ülkelerde çok miktarda yapılmasına neden olmuştur. Bu ürünlerin hangisinin Beykoz hangisinin Beykoz tipi cam olduğunu ayırt etmeye çalışan uzmanlar, bu ayrımı yaparken bazı temel kriterleri ve kişisel bulguları göz önüne almışlardır. Bu kriterler de ise camın özelliği, form, süsleme ve yapısal özellikleri baz alarak değerlendirme yapılmaktadır. Araştırmaya konu olan, Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin 20 adeti araştırma kapsamında incelenmiş olup, ürün bilgi formları oluşturulmuştur. 20 adet cam ürünün genel özellikleri tablolar halinde yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, Ankara Etnografya müzesinin izni doğrultusunda; 9 adet gülabdan, 7 adet ibrikli gülabdan, 4 adet laledan, olmak üzere 20 adet Beykoz işi cam eser incelenmiştir. Araştırmaya konu olan eserler form olarak incelendiğinde, boyutsal ve şekilsel formunda farklı ustaların ellerinden çıktığı düşünülse de birbirine çok yakın benzerlikler gözlenmektedir. Renk ve süsleme özelliklerinde görülen farklılıklar ise, süsleme tezyinatını yapan sanatçının veya ustanın özgün çizgilerini içermektedir. Ancak genel süsleme tekniklerinin özelliklerine bakıldığında birbirine çok benzer çiçek motiflerinin alt alta veya yan yana dizildiği Osmanlı tezyinatının süsleme tekniklerine olan uyumu gözlenmektedir. Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin yapım tekniklerine ait analiz tablosu incelendiğinde; Beykoz işi cam eserlerin % 100 ünde serbest üfleme tekniği kullanılmış olup % 35 inde sıcak cam ekleme kullanılmıştır. Elde 144

173 edilen verilere göre Beykoz işi cam ürünlerde serbest üfleme tekniğinin daha çok tercih edildiği sonucuna varılmıştır. Beykoz işi cam eserlerde kullanılan cam çeşidi incelendiğinde ise,% 65 inde opak cam, % 35 inde ise Transparan cam kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Bu verilere göre; çoğunlukla opak cam kullanıldığı tespit edilmiştir. Araştırmaya konu olan Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan kompozisyon özelliklerine bakıldığında ise, cam süslemelerin % 60 ını ana ve ara motif tekrarı, % 55 inde bordür, % 35 inde ana motif ve tekrarı, % 1 inde ise serpme olacak şekilde kompozisyonlar kullanıldığı tespit edilmiştir. Elde edilen bu verilere göre süslemelerde; ana ve ara motif tekrarının ve bordürün daha çok tercih edildiği sonucuna varılmıştır. Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan motif özelliklerine ait analiz tablosu incelendiğinde ise; eserlerdeki motiflerin % 95 i bitkisel ve yaldızlı, % 50 si geometrik,% 25 i sembolik ve % 5 i ise kesme olarak süslemesi yapılmıştır. Bu sonuçlara göre; cam ürünlerin çoğunluğunda bitkisel motif ve yaldızlı motif ile süslenme yapıldığı anlaşılmaktadır Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin zemin renk özellikleri analiz tablosu incelendiğinde; cam eserlerin % 30 unda beyaz renk, % 20 sinde mavi ve turkuaz renk,% 15 inde bordo renk, % 5 inde ise yeşil, kristal (şerffaf) ve mor renk kullanıldığı tespit edilmiştir. Elde edilen bu veriler doğrultusunda Beykoz işi cam eserlerin zemin renginde çoğunlukla beyaz, mavi ve turkuaz rengin kullanıldığı görülmektedir. Beykoz işi cam eserlerin süslemesinde kullanılan renklerin özellikleri incelendiğinde; Beykoz işi cam eserlerin % 95 i yaldız, % 75 i yeşil renk, % 45 i turuncu, % 40 ı beyaz, mavi ve sarı renk, % 25 i kırmızı, % 20 si sıklamen, % 15 i pembe ve % 5 i kahverengi olarak tespit edilmiştir. Bu verilere göre süslemelerde kullanılan renklerin çoğunluğunda yaldız tercih edildiği sonucuna varılmıştır. 145

174 Ankara Etnografya müzesinde bulunan Beykoz işi cam eserlerin süsleme teknikleri incelendiğinde; eserlerin, % 90 ının yaldız tekniği, % 55 inin cam üstü boyama tekniği, % 40 ının mineleme tekniği ve % 15 inin kesme tekniği kullanılarak süslemesinin yapıldığı tespit edilmiştir. Elde edilen bu verilere göre Beykoz işi eserlerin çoğunluğunda yaldız tekniği ve cam üstü boyama tekniğinin kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Araştırmaya konu olan cam eserlerin müzeye geliş şekli ise; 18 adet eser Kültür Bakanlığının tarih ve 345 sayılı yazıları ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünden devredilmiştir. 1 adet eser Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünden tarih ve 862/04436 sayılı yazıları ile Türk ocağından devredilmiştir. 1 adet eser tarihinde 4660 sayılı bakanlık onayı ile İçel Müzesinden devredilmiştir. Ülkemizde camcılık büyük fabrikalarda sürdürülüyor olmasına rağmen, geleneksel cam üretim teknikleri ile el emeğine yönelik üretim cam atölyelerinde devam etmektedir. Cam sanatı değerini kaybetmeyen, devamlılık gösteren el sanatlarından olduğu gibi günümüzde de sürekli bir gelişme gösteren bir sanat dalıdır. Tasarım dünyasının vazgeçilmez bir malzemesi haline gelen cam bu anlamda özellikle sanat ve tasarım eğitimi veren kurum ve atölyeler açısından büyük önem taşımaktadır. Bu camlar bugün, eski mirasın yeni kuşakları olan Paşabahçe cam vesilesiyle, Şişecam Topluluğu na bağlı Denizli cam fabrikasında geleneğe uygun olarak üretilmeye devam etmektedir. Geleneksel Türk sanatlarımızdan Beykoz işi cam sanatının geri plana atılmaması için müzelerdeki değerlerimize önem verilmeli ve müzelerde muhafaza edilen bu özel eserlerin daha iyi koşullarda korunması için yeterli özenin de gösterilmesi gerekmektedir. Geleneksel Türk sanatlarımızın gelişmesi ve ilerlemesi için müzelerimizde bulunan nadide eserler incelenerek gün yüzüne çıkartılmalıdır. Ayrıca eğitim veren yerlerin çoğaltılması ve müzelerin artması gerekmektedir. Bu bağlamda üniversitelerde ve yetişkin eğitim kurumlarında Beykoz camcılığının yaygınlaştırılmasına olanak tanınmalıdır. 146

175 KAYNAKLAR Abayoğlu, A. (2011). Değişik Osmanlı Bezeme Tekniklerinin Cama Uygulanması, Yüksek Lisans Tezi, M.Ü.G.S.E,İstanbul. Altuntaş, Yener. (1994). El Sanatlarının Dünü Bugünü ve Sorunları, Kamu ve Özel Kuruluşlarda Orta Öğretimde El Sanatlarına Yaklaşım ve Sorunları Sempozyumu Bildirileri,Ankara:TTK Basımevi Arseven, C.E.(2002).Türk Sanat Tarihi. İstanbul :Cem Yayınları. Aslan, G. ( 2007 ). Cam Sanatının Eğitim Kurumlarındaki Yeri. Yüksek Lisans Tezi. Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Atik, Ş. (2007).Çağlar Boyu Boncuk,Boncuk:İnanç ve Güzellik. İstanbul:Rezzan Has Müzesi Yayınları. Aytaç, Ç.(1981).Sanat ve Uygarlık.Ankara. Balıkçı, B. (2007). İstanbul Müzelerinde Bulunan Bezemeli Dekoratif Cam Eserler, Yüksek Lisans Tezi,Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,Konya. Barışta, Ö.(1998). Türk El Sanatları. Ankara:Kültür Bakanlığı Yayınları. Barag, D.(1985). Glass Vessels of the Roman and Byzantine Periods in Palestine,The Hebrew Universty, Jaruselam. Bayramoğlu, F. (1974). Türk Cam Sanatı ve Beykoz İşleri. Ankara,:İş Bankası Kültür Yayınları. Canav,Ü.(1985).Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. Cam Eserler Koleksiyonu. İstanbul:Çağdaş Yayıncılık ve Basın Sanayi A.Ş. Yayınları. Çelik, İ.(2009). Açık Alev Karşısında Kıvırma,Bükme,Üfleme Teknikleri, Yüksek Lisans Tezi,M.Ü.G.S.E,İstanbul. Demir, C. (1985). Cam Üzeri Resim Teknikleri. İstanbul. Demirarslan, S.(2010,11-21 Ekim).İnşaat Sektöründe Cam ve Cam Kökenli Malzeme kullanımı.uluslararası katılımlı uygulamalı cam sempozyumunda sunuldu,eskişehir Durukan, A.(2004). Başkentin Tarihi, Arkeolojisi Ve Mimarisi, Ankara: Ankara Enstitüsü vakfı. Erten.E. (2010,11-21 Ekim).Camın Erken Tarihi. Uluslararası katılımlı uygulamalı cam sempozyumunda sunuldu, Eskişehir

176 Eker, F.(2014,11-21 Ekim).Camın Tarihi Serüveni. Uluslararası katılımlı uygulamalı cam sempozyumunda sunuldu,eskişehir Frost, J.A.(1986).The Use of Lampworking in Modern, India,XIV. International Con gress of Glass. Fırat, N.(1998).Ankara da Cumhuriyet Dönemi Mimarisinde İki Örnek Etnografya Müzesi Ve Eski Türk Ocağı Merkez Binası, Ankara: Kültür Bakanlığı yayınları. Geylani,B.,(2015). Çağdaş Cam Sanatında Açık Alev ile Şekillendirmenin Yeri, Yüksek Lisans Tezi,M.Ü.G.S.E,İstanbul. Gevgili. A., Hasol D. ve Özer B., (1997). Eczacıbaşı sanat ansiklopedisi. YEM yayıcılık. Günay, V., Yılmaz, Ş.(2010).Cam-Seramikler Bilim ve Teknolojisi,Tübitak Mam Malzeme Enstitüsü. Gürses, S. (1996). Endüstriyel Cam Şekillendirme Yöntemleri, Sanatta Yeterlilik Tezi, M.Ü.G.S.E,İstanbul. Hayes, J.W. (1992). Glass of the Ottoman Period, Excavations at Saraçhane in İstanbul, c.ii.,princeton İstanbulluoğlu, A.(1997).Beykoz Camları, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık. Karpuz, H.(2001).Arkeoloji, Sanat Tarihi ve El Sanatlarında Bilimsel Araştırma Teknikleri,Konya:Selçuk Üniversitesi Basımevi. Kahraman, İ.(2003).Cam Malzemenin Türleri, Özellikleri ve Yapılarda Kullanımının Sistematik Olarak Sınıflandırılması,Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,İzmir. Kanca, H.(2010,11-21 Ekim).Stüdyo Camcılığı.Uluslararası katılımlı uygulamalı cam sempozyumunda sunuldu,eskişehir Karasu,B.,AY,N.(2000).CamTeknolojisi,Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Küçükerman, Ö. (1985). Cam Sanatı ve Geleneksel Türk Camcılığından Örnekler, Ankara:Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Küçükerman, Ö. (1991).Kahire deki Cam Ustaları.Antik Dekor. Küçükerman, Ö. (1991).Boncuklar. Tasarım,sayı 148

177 Küçükerman, Ö.(1995).Cam Sanatı, Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Küçükerman,Ö.(2002). 200 Yıllık Boğaziçi Camcılık Mirası İçinde Beykoz Camları, İstanbul:NTV Yayınları. Küçükerman,Ö.(2008).Türkiye nin Kültür Mirası 100 Cam.İstanbul:NTV Yayınları,108. Kocabağ,,D. (2002).Cam kimyası, özellikleri,uygulaması, İstanbul :Birsen Yayınları. Meydan Larousse, Cilt 12. Olcay,Y.(1998). Antalya nın Demre İlçesindeki Aziz Nikolaos Kilisesi Kazısı Yılları Cam Buluntuları,Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Özet, A. (1998). Dipten Gelen Pırıltı,Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları. Öztürk, İ.(1994). El Sanatlarına Giriş,İstanbul:Ürün Yayınları. Öztürk, İ.(2003). Geleneksel Türk El Sanatlarına Giriş, İzmir:Dokuz Eylül Yayınları. Özgümüş, Ü.(1991). Anadolu Camcılığının Gelişimi, Seramik ve Maden Sanatlarıyla Bağlantısı,Doktora Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Pulak, C.(1992).Uluburun (Kaş) Batığı Kazısı : 1991 Kampanyası, Kazı Sonuçları Toplantısı 14, Ankara. Rosenhain, W.(1908),Glass Manufacture,D.Van Nortstrand Company,Newyork Sümer, G.(2007). Cam Teknolojisi, Eskişehir: Çağrı Ofset. Şafak,C.(2008), İşçi Hareketi Tarihinden Paşabahçe de İlk Sendika (1947)Toplumsal Tarih, İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları. Şen,G.(2010).Seramik ve Cam Materyallerin Sanat Objelerinde Birlikte Kullanım Olanaklarının Araştırılması. Yüksek Lisans Tezi,Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,Adana. Şenok,N.(2011). Pate De Verre Cam Şekillendirme Tekniği İle Cam Sanat Objeleri Araştırma Ve Uygulamaları.Yüksek Lisans Tezi,Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,Adana. Turan, M.(2007).Planlama İçin Örgütlenme Yılı, Ankara: Ankara Üniversitesi Basım Tüfekçioğlu,N.,Ağatekin,M.(2010,11-21 Ekim).Cam Eğitiminde Öncü Ülkeler. 149

178 Uluslararası katılımlı uygulamalı cam sempozyumunda sunuldu,eskişehir. Türk Ansiklopedisi, (1958). Cilt 9, Ankara: Maarif Basımevi. Uzuner, B.(2000).Bulunuşundan Üflemeye Uygulamalı Cam Teknikleri, İstanbul:Inkılap yayınevi. Weiss, G.(1971).The Book Of Glass, Praeger Publishers, Newyork Yazar,T.,Aslan,T.(2013).Biçimlerin Temel İlkleri Bağlamında Simge Olarak Geleneksel Türk Cam Sanatı ve Gelişimi, The Journal of Academic Social Science Studies. Yetişen,G.(2014).Çanakkale Deniz Müzesindeki Cam Eserler, Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,Sanat Tarihi Anabilim dalı,çanakkale. İnternet : adresinden 20 Kasım 2016 da alınmıştır. İnternet : adresinden da alınmıştır. Kasım İnternet : adresinden 20 Aralık 2016 da alınmıştır. İnternet : adresinden 25 Kasım 2014 te alınmıştır. İnternet : adresinden 2016 da alınmıştır. 17 Aralık İnternet : Adresinden 17 Aralık 2016 da alınmıştır. İnternet : adresinden 25 Kasım 2014 te alınmıştır. İnternet : adresinden 17 Aralık 2016 da alınmıştır. İnternet : adresinden 17 Aralık 2016 da alınmıştır. İnternet : adresinden 2016 da alınmıştır 20 Aralık Uygulama Görselleri Ertaş, A., Araştırmacı Arşivi, Resim 3.2, , Ankara,

179 EKLER 151

180 152

181 EK-1. Ankara etnografya müzesi bilimsel müze araştırma yazısı Resim 5.1.Ankara etnografya müzesi araştırma izini yazısı 153

182 EK-1.(devam)Ankara etnografya müzesi bilimsel müze araştırma yazısı Resim 5.2.Ankara etnografya müzesi araştırma izini yazısı 154

183 EK-2. Bilgi Formu Bilgi Formu Örnek No : Resim No : Ürün Adı : Cinsi : Boyutlar : İnceleme Tarihi : Bugünkü Durumu : Onarım Durumu : İlgili Koleksiyon : İlgili Koleksiyonun Açık Adresi : Envanter Numarası : Koleksiyona Geliş Şekli : Koleksiyona Geliş Tarihi : Satın Alınma Fiyatı : Kompozisyon : 155

184 156

185 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : ERTAŞ, Asena Uyruğu : T.C Doğum tarihi ve yeri : 20/05/1982 Kırıkkale Medeni hali : Bekar Telefon : asena_ertas123@hotmail.com Eğitim Derece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihi Yüksek lisans Gazi Üniversitesi /Güzel Sanatlar 2018 Enstitüsü/Geleneksel Türk Sanatları Lisans Gazi Üniversitesi/ Dekoratif Sanatlar 2013 Öğretmenliği Lisans Cumhuriyet Üniversitesi/ 2004 İşletme Lise Kız meslek lisesi 1999 İş Deneyimi Yıl Yer Görev 2015 MEB Öğretmen Yabancı Dil İngilizce Yayınlar Ertaş, A. (2014). Ankara ili bakırcılık sanatı, Uluslararası Hakemli Folklor / Edebiyat Dergisi. Ertaş, A.(2018).Ankara ili Etnografya müzesinde bulunan beykoz işi cam eserler üzerine bir araştırma. Akademik Sanat Dergisi. 157

186 GAZİLİ OLMAK AYRICALIKTIR...

CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315

CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315 CAM SANATI Selim SÜRER 11B 1315 Cam günümüz modern çevresinin önemli bir parçasıdır. Basit bir su bardağından sofistike bir teknik donanım malzemesine kadar kullanım alanı geniştir. Camın kullanımı günlük

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

MMM291 MALZEME BİLİMİ

MMM291 MALZEME BİLİMİ MMM291 MALZEME BİLİMİ Ofis Saatleri: Perġembe 14:00 16:00 ayse.kalemtas@btu.edu.tr, akalemtas@gmail.com Bursa Teknik Üniversitesi, Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

Alaşımların Ergitilmesinde Kullanılan Gereçler Eritme ocakları Potalar ve maşalar Tel ve plaka şideleri

Alaşımların Ergitilmesinde Kullanılan Gereçler Eritme ocakları Potalar ve maşalar Tel ve plaka şideleri ERİTME Tanımı ve Önemi Cisimlerin herhangi bir ısı yardımıyla katı hâlini kaybedip akışkan hâle gelmesi işlemine eritme denir. Kuyumculukta en çok yapılan işlemlerden birisi de eritme işlemidir. Altına

Detaylı

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI a) Kullanış yeri ve amacına göre gruplandırma: 1) Taşıyıcı malzemeler: İnşaat mühendisliğinde kullanılan taşıyıcı malzemeler, genellikle betonarme, çelik, ahşap ve zemindir. Beton, çelik ve ahşap malzemeler

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde,

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde, Deniz AYDA i»lijli ngiliz Sanat Tarihçisi, Eleştirmen ve Şair 5 jiliii olan Herber READ "Bir milletin sanatılljijijj nı ve du\;arlık derecesirii seramiği ile liül ölçün" demektedir. Çünkü seramiği yaratan

Detaylı

İSTANBUL MÜZELERİNDE BULUNAN BEZEMELİ DEKORATİF CAM ESERLER

İSTANBUL MÜZELERİNDE BULUNAN BEZEMELİ DEKORATİF CAM ESERLER T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI ANASANAT DALI DEKORATİF ÜRÜNLER VE ÇİÇEK EĞİTİMİ SANAT DALI İSTANBUL MÜZELERİNDE BULUNAN BEZEMELİ DEKORATİF CAM ESERLER YÜKSEK LİSANS TEZİ

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: MMM 4041

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: MMM 4041 Dersi Veren Birim: Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Dersin Türkçe Adı: CAM TEKNOLOJİSİ Dersin Orjinal Adı: CAM TEKNOLOJİSİ Dersin Düzeyi:(Ön lisans, Lisans, Yüksek Lisans, Doktora) Lisans Dersin Kodu:

Detaylı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ DEĞİRMENDERE ALİ ÖZBAY MESLEK YÜKSEK OKULU SERAMİK CAM VE ÇİNİCİLİK PROGRAMI ÖNLİSANS PROGRAMI

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ DEĞİRMENDERE ALİ ÖZBAY MESLEK YÜKSEK OKULU SERAMİK CAM VE ÇİNİCİLİK PROGRAMI ÖNLİSANS PROGRAMI KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ DEĞİRMENDERE ALİ ÖZBAY MESLEK YÜKSEK OKULU SERAMİK CAM VE ÇİNİCİLİK PROGRAMI ÖNLİSANS PROGRAMI I.YARIYIL T+U TOPLAM AKTS KREDİSİ TDB 107 Türk Dili- I 2+0 2 2 YDB 105English I 2+0 2

Detaylı

KALIP KUMLARI. Kalıp yapımında kullanılan malzeme kumdur. Kalıp kumu; silis + kil + rutubet oluşur.

KALIP KUMLARI. Kalıp yapımında kullanılan malzeme kumdur. Kalıp kumu; silis + kil + rutubet oluşur. KALIPLAMA Modeller ve maçalar vasıtasıyla, çeşitli ortamlarda (kum, metal) kalıp adı verilen ve içerisine döküm yapılan boşlukların oluşturulmasına kalıplama denir. KALIP KUMLARI Kalıp yapımında kullanılan

Detaylı

Makine Elemanları. Sökülemeyen Bağlantı Elemanları

Makine Elemanları. Sökülemeyen Bağlantı Elemanları Makine Elemanları Sökülemeyen Bağlantı Elemanları Perçin En az iki parçayı sökülemeyecek şekilde birleştirmek için kullanılan bir ucu hazır diğer ucu ise birleştirme sırasında oluşturulan makine elamanlarına

Detaylı

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk)

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk) DERS SINIF KONU SÜRE AMAÇLAR HEDEF VE DAVRANIŞLAR DERS İÇERİĞİ VE SÜREÇ Görsel Sanatlar Dersi 9. Sınıf Doku 2 Ders Saati (40+40dk) -DERS PLANI- 1. Işığın etkisiyle objelerin dokusal özelliklerini tanır.

Detaylı

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ 1 CAM ATIKLARIN GERİ DÖNÜŞÜMÜ * Cam, ham maddesi silisli kum olan en eski ambalaj maddesidir. * İçine konulan ürün görülebildiğinden ve sağlıklı

Detaylı

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER G.Ü. SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER 1 Yrd.Doç.Nursel BAYKASOĞLU **Yrd.Doç.Dr. Tomris YALÇINKAYA Türk kültüründe temizliğe verilen önem, temizlik

Detaylı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN TÜRK SÜSLEME SANATLARI??? NELERDİR? Türk süsleme sanatları a) Tezhip b) Hat c) Ebru ç) Çini d) Minyatür e) Cam bezeme (Vitray) f) Bakırcılık g) Cilt sanatı h)halı sanatı

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI CAM SANATININ EĞİTİM KURUMLARINDAKİ YERİ YÜKSEK LİSANS (MASTER) TEZİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI CAM SANATININ EĞİTİM KURUMLARINDAKİ YERİ YÜKSEK LİSANS (MASTER) TEZİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI CAM SANATININ EĞİTİM KURUMLARINDAKİ YERİ YÜKSEK LİSANS (MASTER) TEZİ Hazırlayan GÜLŞEN ASLAN ANKARA 2007 GAZİ ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

ÇİMENTO VE BETONUN TARİH İÇİNDE GELİŞİMİ

ÇİMENTO VE BETONUN TARİH İÇİNDE GELİŞİMİ ÇİMENTO VE BETONUN TARİH İÇİNDE GELİŞİMİ Betonarme bina, köprü ve diğer modern yapılar çimento ile yapılır. Çimentonun 1824 teki keşfinden binlerce yıl önce yapılmış olan bazı binalar hala sağlam. İmhotep

Detaylı

KONU 11: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: MİNERALLER. Taşın Hammadde Olarak Kullanımı

KONU 11: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: MİNERALLER. Taşın Hammadde Olarak Kullanımı KONU 11: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: MİNERALLER Taşın Hammadde Olarak Kullanımı Odun ve kemik gibi, taş da insanın varlığının ilk evrelerinden bu yana elinin altında bulunan ve doğanın ona verdiği

Detaylı

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dişhekimliğinde MUM Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MUM Dişhekimliğinde kullanılan mumlar genellikle 2 veya daha fazla

Detaylı

2/8/2018. MLZ 204 Yapı Malzemesi (Teori + Uygulama) MLZ 204 Yapı Malzemesi (Teorik + Uygulama)

2/8/2018. MLZ 204 Yapı Malzemesi (Teori + Uygulama) MLZ 204 Yapı Malzemesi (Teorik + Uygulama) MLZ 204 Yapı Malzemesi 3.0 +2.0 (Teori + Uygulama) Değerlendirme: I. Ara sınav %20 Klasik II. Ara sınav %20 Sözel ve sayısal sorular Dönem Sonu sınavı %40 Kısa sınav %10 Lab. uygulamaları öncesi uygulama

Detaylı

Değerlendirilebilir atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine

Değerlendirilebilir atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine GERİ DÖNÜŞÜM Değerlendirilebilir atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine geri dönüşüm denir. Geri dönüşebilen maddeler;

Detaylı

ALEVDE ÇALIŞMA TAKIM VE EKİPMANLARI

ALEVDE ÇALIŞMA TAKIM VE EKİPMANLARI ALEVDE ÇALIŞMA TAKIM VE EKİPMANLARI www.hasal.com.tr - hasal@hasal.com.tr - Tel +90 312 324 3919 - Fx +90 312 310 4236 1 4407 - Şaloma için grafit plaka, Küçük ve orta şalomaya bağlamak için 50x75mm. Düzeltme

Detaylı

MALZEME BİLİMİ. Malzeme Bilimine Giriş

MALZEME BİLİMİ. Malzeme Bilimine Giriş MALZEME BİLİMİ Malzeme Bilimine Giriş Uygarlığın başlangıcından beri malzemeler enerji ile birlikte insanın yaşama standardını yükseltmek için kullanılmıştır. İlk uygarlıklar geliştirdikleri malzemelerin

Detaylı

MMM 2011 Malzeme Bilgisi

MMM 2011 Malzeme Bilgisi MMM 2011 Malzeme Bilgisi Yrd. Doç. Dr. Işıl BİRLİK Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü isil.kayatekin@deu.edu.tr Materials Science and Engineering: An Introduction W.D. Callister, Jr., John Wiley

Detaylı

Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir. Frig tarihini Frigler in yeterli sayıda yazılı belge bırakmamış

Detaylı

CAM ESKİÇAĞ DA CEREN BAYKAN DANİŞ BAYKAN TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI

CAM ESKİÇAĞ DA CEREN BAYKAN DANİŞ BAYKAN TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI Bu çalışma, camın ortaya çıkışından Antik Çağ sonuna dek kullanımına ilişkin üretim ve bezeme tekniklerinin derlendiği bir el kitabıdır. İçeriğinin başlıca amaçlarından

Detaylı

ZORLU UYGULAMALAR İÇİN PROFESYONEL SİLİKON MASTİKLER

ZORLU UYGULAMALAR İÇİN PROFESYONEL SİLİKON MASTİKLER CREATING TOMORROW S SOLUTIONS ZORLU UYGULAMALAR İÇİN PROFESYONEL SİLİKON MASTİKLER En yüksek beklentileri karşılayan profesyonel silikon mastikler Hayat kalitesi yaratan mimarlık. Bu ilke profesyonel silikon

Detaylı

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ Herhangi bir yapının projelendirmesi ve inşaatı aşamasında amaç aşağıda belirtilen üç koşulu bir arada gerçekleştirmektir: a) Yapı istenilen işlevi yapabilmelidir,

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 7 Seramikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2014-2015 Güz Yarıyılı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 7 Seramikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2014-2015 Güz Yarıyılı MMT113 Endüstriyel Malzemeler 7 Seramikler Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2014-2015 Güz Yarıyılı Aşınmaya dayanıklı parçalar Kesici takımlar Dekorasyon ve sanat Yalıtkan malzemeler Elektronik http://www.flickr.com

Detaylı

Ülkemizdeki başlıca madenler nelerdir?

Ülkemizdeki başlıca madenler nelerdir? On5yirmi5.com Ülkemizdeki başlıca madenler nelerdir? Türkiyedeki madenler ve kullanım alanları nelerdir? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 1/7/2016) Ülkemizdeki başlıca madenler a. Demir

Detaylı

MÜREKKEP İs Mürekkebi

MÜREKKEP İs Mürekkebi MÜREKKEP İs Mürekkebi Beziryağı, balmumu, gazyağı gibi maddelerden elde edilirdi. İçeriğinde is, zamk, ve su bulunan bu mürekkep, kolayca silinebilir, kazınabilir olması ve erken solmaması nedeniyle uzun

Detaylı

3/20/2018. Puzolan malzemelerin sınıflandırılması:

3/20/2018. Puzolan malzemelerin sınıflandırılması: PUZOLAN MALZEMELER: Puzolanmaddelerin kullanımı binlerce yıl öncesine kadar gitmektedir. Eski Romalılar, Pozzuolikasabasının civarında volkanik kül ile söndürülmüş kirecin suyla birlikte karıştırılmasıyla

Detaylı

1.MADDEYİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER

1.MADDEYİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER NELER YAPACAĞIZ? Günlük yaşamda kullandığımız her şeyin kendine özgü bir hikayesi vardır.örneğin bisiklet yapımında kullanılan demirin, oyuncakların ana maddesi olan plastiğin üretilmesi, bunun gibi bir

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com.

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com. www.endustriyelyapi.com.tr İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 500.000 m² yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ 7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri Çalışma Yaprağı Konu Anlatımı-Değerlendirme çalışma Yaprağı- Çözümlü

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

Cam: Malzemeye Genel Bakış CAM İŞLEME. Cam Ürünler. Cam Şekillendirme Yöntemleri

Cam: Malzemeye Genel Bakış CAM İŞLEME. Cam Ürünler. Cam Şekillendirme Yöntemleri CAM İŞLEME Cam: Malzemeye Genel Bakış Hammaddelerin Hazırlanması ve Eritilmesi Cam İşlemede Şekillendirme Yöntemleri Parça mamul şekillendirme Yassı veya borusal cam şekillendirme Cam elyafın şekillendirilmesi

Detaylı

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR KURŞUN ve ALAŞIMLARI DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR 1 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Romalılar kurşun boruları banyolarda kullanmıştır. 2 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Kurşuna oda sıcaklığında bile çok düşük bir gerilim

Detaylı

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi ALTIN MÜCEVHERAT Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi ALTIN MÜCEVHERAT Türk altın mücevherat üretim geleneği çok eskilere dayanmaktadır.

Detaylı

Helena Center Helena Wood Art. Elegance of The Wood

Helena Center Helena Wood Art. Elegance of The Wood Helena Center Helena Wood Art Elegance of The Wood HELENA WOOD ART. 1993 yılında sedef ve ahşap el sanatları sektörüne hizmet etmek üzere kurulmuştur. Türk el sanatlarının güzel sedef işlemelerinin en

Detaylı

YARDIMCI KAYNAKLAR. 1) Ders Sunumları

YARDIMCI KAYNAKLAR. 1) Ders Sunumları DEĞERLENDİRME MLZ 204 Yapı Malzemesi 3.0 +2.0 Teorik + Laboratuvar Uygulamaları I. Vize: %20 II. Vize: %25 Dönem Sonu: %40 Uygulama: %15 %7.5: Kısa sınav (yapılacak deneylerle ilgili) %7.5: Laboratuvar

Detaylı

AVİZE İMALAT TEKNİKLERİ DERSİ

AVİZE İMALAT TEKNİKLERİ DERSİ AVİZE İMALAT TEKNİKLERİ DERSİ Dersin Modülleri İmalat malzemeleri temin etmek Metallerin kaplanması ve parlatılması Renk ve boyama teknikleri Montaj teknikleri Kazandırılan Yeterlikler Yapım resmine göre

Detaylı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 4 Metaller, Aluminyum ve Çinko. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2013-2014 Güz Yarıyılı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 4 Metaller, Aluminyum ve Çinko. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2013-2014 Güz Yarıyılı MMT113 Endüstriyel Malzemeler 4 Metaller, Aluminyum ve Çinko Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2013-2014 Güz Yarıyılı Al Aluminium 13 Aluminyum 2 İnşaat ve Yapı Ulaşım ve Taşımacılık; Otomotiv Ulaşım ve Taşımacılık;

Detaylı

ALÇI ALÇI Tabiatta bazen anhidrit (susuz kalsiyum sülfat) bazen de jips (%21 kadar su taşıyan kalsiyum sülfat) minerali olarak karşımıza çıkan alçıtaşı en fazla ihmal edilen hammadde kaynaklarımızdandır.

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-35) Baskı Sıva (36-37) İnce Yüzey Kaplama. Özel Yüzey Boyama (39) Parlak Yüzeyli Beton (40) Endüstriyel Yapı Ltd. Şti.

İçindekiler. Baskı Beton (4-35) Baskı Sıva (36-37) İnce Yüzey Kaplama. Özel Yüzey Boyama (39) Parlak Yüzeyli Beton (40) Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 1.000.000 m 2 yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve Ankara merkezli olmak üzere

Detaylı

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MALZEME BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROGRAMI

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MALZEME BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROGRAMI MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MALZEME BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROGRAMI Parantez içerisinde İngilizcesi yazılı olan dersler gerektiğinde İngilizce olarak da açılabilecektir. BİRİNCİ YARIYIL NO DERS ADI Z/S

Detaylı

TOKİ TURGUT ÖZAL İMAM HATİP ORTAOKULU ESİN DOĞANCI SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ

TOKİ TURGUT ÖZAL İMAM HATİP ORTAOKULU ESİN DOĞANCI SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ ESİN DOĞANCI SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ 1 2 BULUŞLARIN SERÜVENİ BULUŞLARIN SERÜVENİ Bir buluşun zaman içindeki gelişim aşamalarını ve kullanım alanlarını öğrenebilmek için hangi sorulara cevap aranmalıdır?

Detaylı

VİTRİN KUYUMCULUĞU BÖLÜMÜ MESLEK DERSLERİ VİTRİN

VİTRİN KUYUMCULUĞU BÖLÜMÜ MESLEK DERSLERİ VİTRİN VİTRİN KUYUMCULUĞU BÖLÜMÜ MESLEK DERSLERİ VİTRİN 1. Aşağıdakilerden hangisi vitrin i tanımlar? A) Satış yeridir. B) Bir reklamdır. C) Gösteri ve uygulamadır. D) Vitrin sunulacak ürünlerin sergilendiği,

Detaylı

Pik (Ham) Demir Üretimi

Pik (Ham) Demir Üretimi Pik (Ham) Demir Üretimi Çelik üretiminin ilk safhası pik demirin eldesidir. Pik demir için başlıca şu maddeler gereklidir: 1. Cevher: Demir oksit veya karbonatlardan oluşan, bir miktarda topraksal empüriteler

Detaylı

MADDENİN ÖZELLİKLERİ

MADDENİN ÖZELLİKLERİ Çevremizde gördüğümüz, dokunduğumuz, kokladığımız birden çok varlık vardır. Az veya çok yer kaplayan her varlık madde olarak adlandırılır. Çiçekler, kalemimiz ve hatta bizde birer maddeyiz. Peki, çevremizde

Detaylı

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ ALİ UZUN FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ Yaşadığınız ortamı incelediğinizde kullandığınız pek çok malzemenin kimya endüstrisi sayesinde üretildiğini görürsünüz. Duvarlarda, kapılarda

Detaylı

YAPI MALZEMESİ Anabilim Dalı

YAPI MALZEMESİ Anabilim Dalı T.C. ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK ve MİMARLIK FAKÜLTESİ İnşaat Mühendisliği Bölümü YAPI MALZEMESİ Anabilim Dalı Dr. Türkay KOTAN ERZURUM 2016 İÇERİK 1. Malzemenin Önemi 2. Malzeme Özelliklerinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI 1. ÇİZGİ ve NOKTA... 3 a-çizgilerle Yapılan Tasarım Çalışmaları... 3 b- Nokta ile Yapılan Tasarım Çalışmaları... 5 c-çizgi ve Noktalarla Oluşturulan Özgün Tasarımlar...

Detaylı

BİÇİMLERİN TEMEL İLKELERİ BAĞLAMINDA SİMGE OLARAK GELENEKSEL TÜRK CAM SANATI VE GELİŞİMİ

BİÇİMLERİN TEMEL İLKELERİ BAĞLAMINDA SİMGE OLARAK GELENEKSEL TÜRK CAM SANATI VE GELİŞİMİ The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Volume 6 Issue 3, p. 829-854, March 2013 BİÇİMLERİN TEMEL İLKELERİ BAĞLAMINDA SİMGE OLARAK GELENEKSEL TÜRK CAM SANATI

Detaylı

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Çevre, çok geniş kapsama sahip olan bir kavram olduğu için, tek bir tanım yerine bu konuda yapılmış araştırmalarda kullanılan çeşitli tanımları bulunmaktadır. Çevre: İnsanın

Detaylı

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ MERKEZDEKİ MÜZELER ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ Şanlıurfa'da müze kurma girişimleri 1948 yılında, müzelik eserlerin toplanması ve Atatürk İlkokulu'nda depolanmasıyla başlar ve daha sonra bu eserler Şehit

Detaylı

Çevremizde Sayısız Madde Vardır

Çevremizde Sayısız Madde Vardır MADDEYİ TANIYALIM Çevremizde Sayısız Madde Vardır Maddeyi Niteleyen Özellikler Nelerdir? Nitelemek Ne Demek? Maddelerin Nitelikleri ve Kullanım Alanları Nedir? Çevremizde Sayısız Madde Vardır Nesneleri

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ Prof. Dr. Berna KENDİRLİ DERS PLANI Giriş ve temel kavramlar Seraların planlanmasında etkili faktörler Seraların planlanması Sera işletmelerinin tasarımı Seralarda çevre koşullarının denetimi Seralarda

Detaylı

Prof. Şazi SİREL 13.12.2005 2 / 6

Prof. Şazi SİREL 13.12.2005 2 / 6 AYDINLATMA Aydınlatma konularında bir yazı dizisine başlarken, önce, bu sözcükten ve aydınlatma tekniği kavramından, bu gün ve en azından altmış yıldır, ne anlaşıldığını ve ne anlaşılması gerektiğini açıklığa

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DERS TANITIM FORMU ÖĞRETİM GÜZ YARIYILI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DERS TANITIM FORMU ÖĞRETİM GÜZ YARIYILI DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DERS TANITIM FORMU ÖĞRETİM 2012-2013-GÜZ YARIYILI Dersi Veren Birim: Bölüm Adı: Dersin Düzeyi: Yüksek Lisans Formun Düzenlenme/Yenilenme Tarihi: 13.04.2012

Detaylı

4.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI. MADDEYİ TANIYALIM Maddenin özellikleri Maddeyi Niteleyen Özellikler

4.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI. MADDEYİ TANIYALIM Maddenin özellikleri Maddeyi Niteleyen Özellikler 4.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI MADDEYİ TANIYALIM Maddenin özellikleri Maddeyi Niteleyen Özellikler MADDEYİ TANIYALIM Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış

Detaylı

GERİ DÖNÜŞÜM VE GERİ KAZANIM

GERİ DÖNÜŞÜM VE GERİ KAZANIM GERİ DÖNÜŞÜM VE GERİ KAZANIM Cam, metal, plastik, kağıt / karton gibi değerlendirilebilir. Gıda ambalaj atıkları çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçirilerek yeni bir hammaddeye veya ürüne dönüştürülebilirler.

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ 17-26 MAYIS 2013 / CEMAL REŞİT REY SERGİ SALONU Başkan dan Yazı,

Detaylı

YAPI MALZEMESİ YAPI MALZEMESİNE GİRİŞ

YAPI MALZEMESİ YAPI MALZEMESİNE GİRİŞ YAPI MALZEMESİNE GİRİŞ KAYNAK KİTAPLAR 1.) Yapı Malzemesi-II (Bülent BARADAN) DEU 2.) Yapı Malzemesi ve Beton (M. Selçuk GÜNER, Veli SÜME) 3.) Yapı Malzemesi (Bekir POSTACIOĞLU) 4.) Yapı Malzemesi Problemleri

Detaylı

FEN ve TEKNOLOJİ / ASİT VE BAZLAR GÜNLÜK YAŞAMDA ASİT VE BAZLAR

FEN ve TEKNOLOJİ / ASİT VE BAZLAR GÜNLÜK YAŞAMDA ASİT VE BAZLAR GÜNLÜK YAŞAMDA ASİT VE BAZLAR 1 Yüzyıllardır doğayı ve doğadan elde edilebilecek maddeleri keşfetme arzusu içinde olan insanoğlu 1400'lü yıllarda o güne kadar bilinmeyen bir asidi, yani HCl (hidrojen klorür,

Detaylı

METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSİ

METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSİ TANIM Metalürji ve malzeme mühendisi, bileşiminde metal bulunan maden filizlerinden metal ve alaşımlarının elde edilmesi ve bunların belli işlemlerden geçirilerek endüstrinin istediği hammadde haline getirilmesi,

Detaylı

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM DETAYLARDAKİ ETKİLEŞİMLER Değerli hoca Şeref Akdik in yaktığı ışık ile sanatla tanışan ve lise çağlarında ressam olmaya karar veren Neslihan

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI EYLÜL 25 EYLÜL 29 EYLÜL (2. Hafta) EYLÜL 18 EYLÜL 22 EYLÜL (1. Hafta) 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI ÖĞRENME ALANI: 1.1. Görsel İletişim ve Biçimlendirme

Detaylı

TALAŞLI İMALAT. Koşul, takım ile iş şekillendirilmek istenen parça arasında belirgin bir sertlik farkının olmasıdır.

TALAŞLI İMALAT. Koşul, takım ile iş şekillendirilmek istenen parça arasında belirgin bir sertlik farkının olmasıdır. TALAŞLI İMALAT Şekillendirilecek parça üzerinden sert takımlar yardımıyla küçük parçacıklar halinde malzeme koparılarak yapılan malzeme üretimi talaşlı imalat olarak adlandırılır. Koşul, takım ile iş şekillendirilmek

Detaylı

SİLİKON GÜNLÜK HAYATIN HER ALANINDA YER ALIYOR

SİLİKON GÜNLÜK HAYATIN HER ALANINDA YER ALIYOR SİLİKON GÜNLÜK HAYATIN HER ALANINDA YER ALIYOR Silikon (veya silisyum) yer kabuğunda en fazla bulunan ikinci elementtir. Geçmişte pek tanınmayan silikon günümüzde her alanda yer alıyor. Silikon Her Zaman

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 15.10.2018 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 22.10.2018 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 05.11.2018 Yaprak çizimleri,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 12 Ekim 2015 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 19 Ekim 2015 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 26 Ekim 2015 Yaprak çizimleri,

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu Ders 11: Philia Kültürü ve Anadolu Bağlantıları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 10.10.2016 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 17.10.2016 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 24.10.2016 Yaprak çizimleri,

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 09.10.2017 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 16.10.2017 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 23.10.2017 Yaprak çizimleri,

Detaylı

HADRIANOUPOLIS SURLARI KURTARMA KAZISINDA BULUNAN ROMA VE BİZANS DÖNEMİ KANDİLLERİ

HADRIANOUPOLIS SURLARI KURTARMA KAZISINDA BULUNAN ROMA VE BİZANS DÖNEMİ KANDİLLERİ T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KLASİK ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI ARKEOLOJİ PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ HADRIANOUPOLIS SURLARI KURTARMA KAZISINDA BULUNAN ROMA VE BİZANS DÖNEMİ KANDİLLERİ

Detaylı

DOĞRAMA ÜRÜNLERİ. DOĞRAMA YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER ve ÖZELLİKLERİ MALZEME TÜRÜ OLUMLU ÖZELLİKLER OLUMSUZ ÖZELLİKLER

DOĞRAMA ÜRÜNLERİ. DOĞRAMA YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER ve ÖZELLİKLERİ MALZEME TÜRÜ OLUMLU ÖZELLİKLER OLUMSUZ ÖZELLİKLER DOĞRAMA ÜRÜNLERİ AHŞAP METAL PLASTİK CAM BETON ALÇI DOĞRAMA YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER ve ÖZELLİKLERİ MALZEME TÜRÜ OLUMLU ÖZELLİKLER OLUMSUZ ÖZELLİKLER AHŞAP Masif ahşap Lamine ahşap Yapay ahşap levha

Detaylı

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR GÜLEN KESOVA ve ÖĞRENCİLERİ ÇİNİ SERGİSİ 7-30 NİSAN 2016 / İBB TAKSİM CUMHURİYET SANAT GALERİSİ / MAKSEM Başkan dan Sanatın bir ilham kaynağı olduğunu hatırlatacak ve sanatla insanları buluşturacak imkânlar,

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

İMAL USULLERİ. DOÇ. DR. SAKıP KÖKSAL 1

İMAL USULLERİ. DOÇ. DR. SAKıP KÖKSAL 1 İMAL USULLERİ KAYNAKLAR: İmal usulleri, Çağlayan Yayınları, Mustafa Çiğdem İmal Usulleri, Birsen Yay. Selahaddin Anık, Adnan Dikicioğlu, Murat Vural Takım Tezgahları, Mustafa Akkurt, Çağlayan Kitapevi,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 13 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 20 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Hatai çizimleri,

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n S a n a t T a r i h i B ö l ü m l e r i n i n Ö n e m i N e d e n S a n a t T a r i h i B ö l ü m ü?

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n S a n a t T a r i h i B ö l ü m l e r i n i n Ö n e m i N e d e n S a n a t T a r i h i B ö l ü m ü? A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ F E N E D E B İ Y A T F A K Ü L T E Sİ S A N A T T A R İ H İ B Ö L Ü M Ü T A N I T I M K İ T A P Ç I Ğ I 2018-2019 İ Ç E R İ K B ö l ü m ü m ü z M i s y o n & V

Detaylı

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1 Mart 2017 Cilt:25 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi xii-xxi Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1 Lütfi İNCİKABI, Samet KORKMAZ, Perihan AYANOĞLU,

Detaylı

Malzeme Bilgisi. Mühendsilik Malzemeleri - RÜ

Malzeme Bilgisi. Mühendsilik Malzemeleri - RÜ Malzeme Bilgisi 1 Giriş Genel anlamda, gereksinme duyulan maddelerin tümüne malzeme denir. Teknik dilde ise malzeme sözcüğünden özellikle, mühendislik yapıtlarının gerçekleştirilebilmesi için gerekli katı

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 01330 ADANA

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 01330 ADANA Sayı:B30.2.ÇKO.0.47.00.05/ 488 Tarih:19.06.2009 EMRE TAŞ ve MADENCİLİK A.Ş. TARAFINDAN GETİRİLEN 3114780 ERİŞİM NOLU VE 20068722 RUHSAT NOLU SAHADAN ALINAN BAZALT LEVHALARININ VE KÜP ÖRNEKLERİNİN MİNEROLOJİK,

Detaylı

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION)

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) Püskürtme şekillendirme (PŞ) yöntemi ilk olarak Osprey Ltd. şirketi tarafından 1960 lı yıllarda geliştirilmiştir. Günümüzde püskürtme şekillendirme

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008.

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008. -- \ ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008 HAZlRLAYAN İRFAN ÜNVER NASRATTINOGLU ANKARA. 2009 TÜRK CİLT SANATININ

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA SERAMİK BEZEME TEKNİKLERİ Antik çağda seramiklerin bezenmesinde/süslenmesinde seyreltilmiş/sulandırılmış kil içeren ve firnis olarak anılan

Detaylı

2. SINIF GÜZ DÖNEMİ Zorunlu Dersler ve Ders Programı. HYK TEMEL HEYKEL III(GB) BASIC SCULPTURE III a1 12 HYK203a2

2. SINIF GÜZ DÖNEMİ Zorunlu Dersler ve Ders Programı. HYK TEMEL HEYKEL III(GB) BASIC SCULPTURE III a1 12 HYK203a2 DERSİN KODU DERSİN ÖN KOŞULU 2. SINIF GÜZ DÖNEMİ Zorunlu Dersler ve Ders Programı DERSİN ADI DERSİN İNGİLİZCE ADI T* U* AKTS HYK203a1 HYK TEMEL HEYKEL III(GB) BASIC SCULPTURE III 4 8 102a1 12 HYK203a2

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM ELEMENT VE SEMBOLLERİ SAF MADDE: Kendisinden başka madde bulundurmayan maddelere denir. ELEMENT: İçerisinde tek cins atom bulunduran maddelere denir. Yani elementlerin yapı yaşı atomlardır. BİLEŞİK: En

Detaylı