KURUMSAL KİMLİK OLUŞTURMA VE YÜKSEKOKUL ÖĞRENCİLERİNİN KURUMSA L KİMLİK ALGISI. Özet

Transkript

1 MESTEK Ulusal Meslek Yüksekokulları Sosyal Ve Teknik Bilimler Kongresi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Mayıs 2017, BURDUR. KURUMSAL KİMLİK OLUŞTURMA VE YÜKSEKOKUL ÖĞRENCİLERİNİN KURUMSA L KİMLİK ALGISI Yard. Doç. Dr. Hüseyin ERSOY Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir meslek Yüksekokulu Ersoyh2001@yahoo.com Özet Küreselleşmenin dünyayı küçük bir köy haline getirdiği günümüzde, yaşanan yoğun rekabet ortamınd a işletmelerin ve ülkelerin varlıklarını koruyabilmeleri ve başarılı olabilmeleri için marka oluşturmal arı gerekmektedir. Kurumsal kimlik de marka oluşturmanın en önemli faktörlerinden birisidir. Marka, firma ve kurumlar için en değerli varlıktır. Rekabette en önemli faktörlerden birisi de iyi eğitimli ins an gücüdür. Bu açıdan bakarak markalaşma ve kurumsal kimlik oluşturma süreçleri incelenerek İzmir Meslek Yü ksekokulu öğrencilerinin İMYO nun kurumsal kimliği hakkındaki düşünceleri ve algıları araştırılmışt ır. Bunun için öğrenciler üzerinde çoktan seçmeli bir anket çalışması yapılarak sonuçlar SPSS programı yardımıyla derlenecek ve elde edilen bulgulardan öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Marka oluşturma, Rekabet, Kurumsal Kimlik, Algılama Abstract INSTITUTIONAL IDENTITY AND INSTITUITONAL ID PERCEPTION OF VOCATIONA L HIGH SCHOOLL STUDENTS Since globalisation converted the world to a small village. Competition became vital and inevitable for firms and institutions to survive and to succes. Firms and institutions have to create their own brand to compete in this atmosphere. Institutional Idenetity is one of the key elements to create brand. Branding is most powerful value for companies and isntitutions. Also, one of the most powerfull factors in competition is well educated and equipped human source. For this study, a survey will be conducted to the students of Dokuz Eylül University, Izmir Vocational High Schooll to understand their perception about IMYO s Institutional Identity. Returned results will be processed and compiled by using computer program named SPSS. I will come up with some conclusions and proposals. Key Words: Branding, competition, Institutional Identity, Perception

2 Alan Tanımı: İnsan Kaynakları (İşletme Yönetimi) Jel Kodu: I21 1. GİRİŞ SSCB nin dağılmasından sonra çok hızlı bir şekilde ilerleyen küreselleşme süreci dünyayı küçük bir köy haline getirmiş ancak günümüzde bir açmazla karşı karşıya kalmasına rağmen henüz geri dönüş başlamamıştır. Küreselleşme süreci rekabet koşullarını iyice zorlaştırmış. Rekabetin artması mal ve hizmetlerde kaliteyi artırmış. Kalitenin artmasını sağlayan tüm faktörlerde en iyiyi elde etme sürecine geçilmiştir. En iyiyi elde etme çalışmalarının başında da en iyi markayı oluşturma gereği ortaya çıkmaktadır. Markalar günümüzde işletmelerin sahip oldukları en değerli varlıklardır. Marka oluşturmanın parametrelerinden birisi de işletmelerin kurumsal kimlik oluşturmalarıdır. Kurumların kurumsal kimlikleri gibi ülkelerin de kurumsal kimlikleri mevcuttur. Kurumsal kimlik ve marka birbirini tamamlayan öğelerdir. Marka kurumsal kimliği de kapsayan bir üst değerdir. Marka tanımlaması ve konumlaması çalışmaları kurumsal kimlik çalışmalarını da kapsamaktadır. Ancak kurumsal kimlik algılaması ile marka algılaması günümüzde farklı değerlendirilmektedir. Bu ayrımlar üzerinde kurumsal kimlik algısının yerinin netleşmesi ve rekabet açısından değerlendirilmesi önem taşımaktadır Konunun Teorik Temeli Rekabet kavramı üzerinde en özgün çalışmayı Michael Porter yapmıştır. Porter, temel rekabet stratejisi doğrultusunda ekonomileri faktör etkin ekonomiler, verim etkin ekonomiler ve yenilik etkin ekonomiler olmak üzere üç grupta toplamaktadır. Shwabs ın koordinatörlüğünde hazırlanan Dünya Ekonomik Raporu de ekonomilerin rekabet güçlerini etkileyen faktörler, Michael Porter in yaptığı sınıflandırmayı esas alarak Rekabetçiliğin 12 temel direği (Shwab,2011,s.8) adı altında bu gruplamayı detaylandırmıştır. Rekabet gücü, ülkelerin serbest ve yerleşmiş pazar koşulları altında vatandaşların reel gelirlerini arttırmaya çalışırken, aynı anda ürettiği ürün ve hizmetleri uluslararası pazarlara sunabilmesi ve başarılı olabilmesidir (Çivi, 2001, s.22-23) Kurumsal Kimlik Kavramının Tanımı Bilim insanlarının tümünün üzerinde uzlaştıkları bir kurumsal kimlik tanımı bulunmamaktadır. En çok kabul gören tanımlardan biri de Sam Frank ın yaptığı tanımdır. Frank kurumsal kimlik tanımını kurumun gerekli doğası, eylemlerinin (aksiyonlarının), kazanımlarının, değerlerinin ve hedeflerinin toplamı (Frank, s.1) şeklinde ifade etmektedir. Kurumsal kimlik markayı tanımlamayan ancak markayı oluşturan etmenlerden en önemlileri arasındadır. Marka kimliği kurumsal kimliğin bir üst değeri olarak tanımlanmaktadır. Marka kimliği gene Frank ın tanımlamasına göre marka kimliği (ya da Marka) dışarıdan görülen öz/gerçektir. Marka bir kurumun kimliğinin ve misyonunun piyasa dilinde ifadesidir. (Frank, s.2) olarak ifade edilmektedir. Örgütsel kimlik ya da kurumsal kimlik konusunda yapılan çalışmalar, bir kurum içinde birden fazla kimliğin oluşup oluşamayacağı konusunda halen devam etmektedir (Puusa. 2006, s.26). 322

3 Her iki kimlik de tasarımcılar tarafından genellikle kullanılabilecek içeriğe doğru küçültülüp daraltılmaktadır. Hatırlanması ve bilinirliğini kolaylaştırmak için. Bunlar logo, paket, şekil, renk ve bunun gibi bilinirlik yaratacak değerlerdir. İyi tasarlanmış bir kurumsal kimlik içeriği ve marka misyona adanmışlık göstergesi, kurumsal strateji için bir vakıf v.s. gibi güçlendirici kuruluş, sürekli yükselen gelir, maliyet etkinliği ve sürdürülebilirlik önermelidir (Frank, s.2). Kurumsal kimlik tanımı İnce tarafından şu şekilde de yapılmaktadır; Bu açıklamalar ışığında kurumsal kimliğe baktığımızda kurumsal kimlik bir kuruma veya örgüte ait olan madde kaynaklarının şekil, ebat, tasarım gibi fiziki özellikleri ile insan kaynaklarının düşünce, motivasyon, ortak hedef, iletişim gibi sosyal yönlerinden oluşan bir bütündür. Özetle kurumun sahip olduğu binaların renginden dış cephe kaplamasına, logosundaki renklerden, ismine, iç paydaşlarının motivasyonundan, dış paydaşların kurumla ilgili tavır ve davranışlarının tamamı kurumsal kimlik kavramını oluşturur (İnce, s.2). İnce nin tanımının kapsamı daha geniştir. Buna göre kurumun binalarının yeniliği eskiliği, bahçesinin bakımlılığı, rengi, çalışanların ortak amaçlar ve belirlenen politikalar doğrultusunda davranıp davranmadıkları ve dış paydaşların kurumuna bakış açıları ve kurumla ilgili davranış ve algılar v.b. etmenler kurumun kimliğine etki etmektedir. Kurumsal kimliği oluşturan unsurların etkin değerlendirilmesinin kimlik oluşturmada büyük etkisi görülmektedir. Bu unsurlar kısaca şunlardır: kurum felsefesinin oluşturulması. Hedef misyon ve vizyona uygun kurum felsefesinin oluşturulması gerekmektedir. Kurumsal davranış bütünlüğünün oluşturulması. Kurumsallaşmanın başlıca unsurlarındandır. Kişilere bağlı olmaktan kurtulup kurallara bağlı olma standardının oluşturulması. Kurumsal imaj, kurumun dış paydaşları üzerinde bıraktığı imaj çok önemlidir. Algı ve imaj dış paydaşların tutum ve davranışlarındaki en etkin unsurdur. Geçmiş deneyimler ve tecrübenin de etkin değerlendirilmesi ile daha pozitif algıya dönüştürülüp sürdürülebilir biçimde hep pozitif düzeyde kalması sağlanmalıdır. Kurumsal kimlik oluşturma ve bu kimliğin korunmasındaki önemli etmenlerden birisi de kurumsal kültürdür. Kurum içi kurumsal kültür, iç paydaşların ağırlıklı olduğu insanları kapsayan bir etmendir. İnsan devamlı değişen ve gelişen bir varlık olduğu için kurumsal kültür değişime ayak uydurabilmelidir. Diğer bir etmen kurumsal iletişim. Kurum içi ve dışı iletişimin sorunsuz, değişime uğramadan, anlaşılır ve insan pozitif bir enerji sağlayan yapıcı ve akıcı olmalıdır. Kurumsal kimlik ile örgütsel kimlik hemen hemen aynı kapsama sahip olmalarına karşın, bazı bilim insanları kapsamlarda ayrıma gitmektedirler. Albert ve Whetten örgütsel kimliği bir örgütün merkezi, ayırt edici ve dayanıklı karakteri (Blake and Mael, 96, s.23) olarak tanımlamaktadırlar. Bu tanıma göre örgütsel kimlik ile kurumsal kimlik birbirinden belli alanlarda ayrışmaktadır Marka ve rekabet Rekabet gücünü oluşturan en değerli varlık markadır. İşletmelerin yatırım değerlerini kat kat sollayan markalar günümüzde en değerli varlıkları oluşturmaktadır. Eğitim ile rekabet arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Dünyada eğitim seviyesi yüksek olan ülkeler aynı zamanda gelişmiş ülkelerdir. Bu ülkeler rekabet gücü açısından da avantajlı ülkelerdir. Dünya rekabet endeksine baktığımızda rekabet gücü yüksek olan ülkelerin aynı zamanda gelimiş ülkeler olduklarını görmekteyiz. Rekabet gücü yüksek olan ülkeler aynı zamanda iş gücü verimliliği de yüksek olan ülkelerdir. Rekabet gücünü oluşturan en değerli varlık olan marka ayrı bir kimlik ve entity teşkil etmektedir. Markanın oluşmasında eğitim ve eğitim veren kurumlar öne çıkmaktadır. İşletmelerin olduğu gibi non-profik organizasyonların da marka ve kurumsal kimlik oluşturmaları gerekmektedir. Porter ulusal rekabet avantajı elmas ında faktör koşullarından bahsederken bu koşulların ülkenin rekabet 323

4 yeteneğini belirlediğini ifade etmekte ve bu koşulların içinde üretim faktörlerinden birini teşkil eden işgücünü de göstermektedir. Porter iş gücünün (emek) eğitim seviyesini de faktör koşulları kapsamında değerlendirmektedir (Griffin ve Pustay 2001, 137). Ülkelerin belli bir endüstride rakabet edebilmesi için yetişmiş eleman gücü ve alt yapı gibi üretim faktörlerindeki pozisyonları (Porter 1990, 71) faktör koşullarıdır. Porter bu koşulları aşağıdaki şekildeki gibi göstermiştir: Firma stratejisi, yapısı ve rakipler Faktör Koşulları Talep Koşulları İlgili ve destekleyici endüstriler Şekil 1 Michael Porter in Ulusal Rekabet Avantajı Determinantları Kaynak: Michael Porter, The Competetive Advantage of Nations, 1990, s:72 Dünya Ekonomik Forumu başkanı Klaus Schwab ile Harvard Universitesi nden Michael Porter in ko-direktörlüğünde hazırlanan Küresel Rekabet Gücü Endeksi 2017 raporunda ülkelerin rekabet gücü oluşturmaları 12 temel direk üzerine oturtulmuştur. Bu 12 temel direğin ikisi eğitime ayrılmış olmakla birlikte, eğitim ile ilintili temel direk sayıları da eklenince dolaylı-dolaysız konu sayısı 6-7 yi bulmaktadır. Rekabet arttıkça yeni yeni teknolojiler ortaya çıkmakta, bunun neticesinde de endüstrinin gereksinimleri değişmektedir. Ülkeler ekonomik ve gelişmişlik açısından factor-driven (faktör yönlendirmeli) ekonomilerden verim yönlendirmeli (efficiency-driven) ekonomilere ve son olarak da yenilik yönlendirmeli (innovation-driven) ekonomiye geçmektedir. Eğitimler de bu geçişlere paralel olarak değişmektedir. Bizim de ülke olarak bu değişime uyum sağlamamız gerekmektedir. Eğitim yenilikçiliğin ve yaratıcılığın anahtarıdır. Eğitim alarak gerekli bilgilerle donatılmış insanlar yaratıcılığın ve yenilikçiliğin pioneer ları olmaktadırlar. Shwab ın ekibinin oluşturduğu modelde kurumlar, alt yapı, makro ekonomik çevre ile sağlık ve ilköğretim faktör etkin ekonomileri oluştururken, yükseköğretim, iş gücü, ürün piyasası verimliliği, finansal piyasaların gelişimi, teknolojik olarak hazır olma durumu ile Pazar büyüklüğü verim etkin ekonomileri oluşturmaktadır. Yenilikçilik etkin ekonomileri de iş dünyasının gelişmişliği ile yenilikçilik oluşturmaktadır (Shwab, 2011, s.9). Porter in ifadesiyle yenilikçiğin de en önemli etmeni yenilikçiliğin kendisidir (Stern ve diğerleri, 2000, s.1). Eğitim yeniliğin temelini teşkil etmektedir.eğitim bu açıdan bakıldığında rekabet gücünü elde etme ve korumada anahtar rol oynamaktadır. Shwab ve ekibinin hazırladığı dünya rekabet gücü endeksinde üst sıralarda yer alan ülkelerin gelişmiş ve eğitim düzeyi yüksek ülkeler ve demokratik kurumları yerleşmiş ülkeler oldukları görülmektedir. 324

5 Kurumların olgunlaşması ülkenin de kurumsallaşmasını sağlamaktadır. Aşağıdaki tabloda seçilmiş bazı ülkelerin dünya rekabet indeksindeki sırası görülmektedir. Tablo: 1. Seçilmiş bazı ülkelerin küresel rekabet indeksi puanları ve sıralamaları Ülke Adı Sıra Puan İsviçre 1 5,63 Singapur 2 5,56 ABD 3 5,48 Hollanda 4 5,43 Almanya 5 5,34 İsveç 6 5,37 İngiltere 7 5,37 Japonya 8 5,33 Norveç 11 5,25 İtalya Güney Afrika 47 4,28 Türkiye Kaynak:WEF, Global Competetiveness İndex , s.xiii 2. UYGULAMA 2.1. Amacı ve Yöntemi Üniversiteler eğitilmiş iş gücü yetiştiren ve AR-GE çalışmaları ile endüstriye yol gösteren kurumlar olmalıdır. Ancak bu durumda fonksiyonlarını yerine getirmiş olurlar. Eğitim ve araştırmaya yönelik çalışmaları ile öğrencileri geleceğe hazırlayan kurumlar olarak üniversitelerin öğrencinin geleceğine yön vermesi konusunda büyük ve hayat boyu değişmeyecek etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle üniversitelerin marka ve kurumsal kimlik algıları önem arz etmektedir. Bu çalışmada öğrencilerin ünversite algısı, kendi üniversitesini algısı ve kendi okulunu algılaması ile aidiyeti tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla İMYO öğrencileri üzerinde bir anket çalışması yapılmıştır. Ankette Likert öllçeğine göre hazırlanmış çoktan seçmeli sorular sorularak cevaplamaları istenmiştir. 250 adet anket formu düzenlenmiş, bunlardan 187 tanesinde geri dönüş sağlanmıştır. Geri dönüş sağlanan anket formları SPSS programı kullanılarak derlenmiş, değerlendirilmiştir. Çıkan sonuçlar varsayımlarla karşılaştırılarak yorumlanmış ve öneriler getirilmeye çalışılmıştır. 325

6 2.2. Bulgular Anket çalışmasına olumlu dönüş sağlayanöğrencilerin verdikleri cevapların SPSS programı yardımıyla değerlendirilmesi sonucunda büyük çoğunluğunun üniversiteyi ve üniversitesini sevdiği severek okuduğu görülmüştür. Ancak öğrencilerin büyük bir kısmının da bölümünü ve okulunu çok sevmediği görülmektedir. Sevmeme nedeni olarak ta okulun 2 yıllık olması başta gelmektedir. Tablo 2. Universiteli olmayı, Üniversitenizi ve Okulunuzu seviyormusunuz? (%) Universiteli Üniversitemi Kendi okulumu Kendi Bölümümü olmayı Çok seviyorum Seviyorum Pek sevmiyorum Hiç sevmiyorum Tablo 2 den de görüleceği öğrenciler üniversiteyi seviyor ama kendi bölüm ve okullarına doğru gidildikçe bu oran ciddi biçimde düşüyor. Tablo 3. Okulda kendinizi yalnız hissediyor musunuz? (%) evet Hayır Biraz Çok Kız öğrenciler öğrenciler in kendilerini okulun bir parçası olarak görmeleri açısından önemli olan konuyu tespit etmek için kendilerini okulda yalnız hissedip etmedikleri soruldu. Bu soruya kız öğrencilerin daha fazla evet dedikleri görüldü. Bunun sebebi olarak ta okulun erkek öğrenci ağırlıklı bir okul olması değerlendirildi. Beklenen bir sonuç idi bizim için. Tablo 4.Okulda kendinizi dışlanmış hissediyor musunuz?(%) evet Hayır Biraz Çok Kız öğrenciler öğrenciler Yalnızlık hissi ile dışlanmışlık hissini ayrı ayrı tespit etmeye yönelik soruya öğrencilerin verdikleri cevaplar tablo 4 te görülmektedir. Tablo incelendiğinde dışlanmışlık hisseden öğrencilerin oranı dikkat çekecek kadar yüksek olmadığı görülmektedir. Ancak kız öğrencilerde bu oranın az da olsa yüksek olduğu görülmektedir. Burada üzerinde durulması gereken bir nokta var ki önemli 326

7 olduğu düşünülmektedir. in büyük bir kısmı geldikleri liselerden birbirlerini tanımaktadır. Bu olumlu katkı da yapabilir olumsuz katkı da. Örneğin arkadaşlıklar liseden taşınırken küslükler de taşınabilmektedir. Tablo 5 te okulunöğrencilerin davranışlarına olumlu ya da olumsuz etkilerini tespit amaçlı sorduğumuz soruya verdikleri cevaplar görülmektedir. Bu soruda erkek öğrencilerin yarıdan fazlası kız öğrencilerin de yarıya yakını olumlu yönde etki ettiğini düşünmektedirler. Kararsızların da göz ardı edilecek kadar az olmadığı görülmektedir. Bu beklenen bir durum olmamakla birlikte okulun iki yıl gibi kısa süreli olmasının etkisi olabilecğei şeklinde değerlendirilmiştir. Tablo 5. Okulun davranışlarınızı olumlu ya da olumsuz yönde etkilediğini düşünüyor musunuz? (%) Olumlu Yönde Olumsuz Yönde Kararsızım Kız 47, Her ikisi Aşağıdaki tablo 6 da okulun öğrenciler üzerinde oluşturduğu izlenimin tespitine yönelik soruya verdikleri cevaplar görülmektedir. Bu soruya verilen cevapları öğrencilerin genel olarak öğrencilerin yeterli güven algısına sahip oldukları şeklinde yorumlamak mümkün olmakla birlikte bu oranın %50 yi geçmemesi dikkat çekmektedir. Tablo 6. Okulunuzun sizi geleceğe hazırlama ve ufkunuzu açma konusunda yeterli güven ve katkıyı verdiğine inanıyor musunuz? (%) İnanıyorum Yetersiz İnanmıyorum Karasızım Kız 38, Tablo 7 de benzer şekilde bir soru olmasına karşın pozitif olma oranı ya da başka bir ifadeyle güven duyma oranının yukarıdaki tablo 6 daki cevaplardan biraz daha yüksek olması dikkat çekmektedir. Bunda da istatistiksel olarak uyumsuzluk teşkil etmediği değerlendirilmiştir. Tablo 7. Okulun sizinle ilgili konularda gerekli girişim ve işlemleri zamanında ve yeterli şekilde yaptığına inanıyor musunuz? (%) İnanıyorum Yetersiz İnanmıyorum Karasızım Kız 53,

8 Tablo 6, tablo 7 ve tablo 8 deki sorular aynı konuya hitap eden öğrencilerin güven duygularını farklı açılardan ölçmek için sorulmuş farklı sorulardır. Cevapların karşılaştırılması neticesinde istatistiksel olarak tutarlı oldukları değerlendirilmiştir. Tablo 8. Okulun haklarınızı korumak ve size daha yararlı olabilmek için gerekli adımları attığına inanıyor musunuz? (%) İnanıyorum Yetersiz İnanmıyorum Karasızım Kız 47, Tablo 9 da okulun yeni teknolojilere uyumu, adaptasyonu ve eğitime yansıtması konusunda öğrencilerin düşünceleri öğrenilmeye çalışılmıştır. okulun yeni teknolojileri eğitime adapte edip öğrencileri up to date denilen eğtime yeni teknolojiyi yansıtması konusunda genel olarak olumlu bakmakla birlikte memnun olma oranının burda da %50 yi geçmediği görülmektedir. Bu, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olarak değerlendirlmektedir. Tablo 9. Okulun teknolojik olarak sizi en iyilerle buluşturmak açısından yenilikçi ve yenilikleri takip etmesi konusundaki görüşleriniz? (%) Takip ediyor Yetersiz Takip etmiyor Karasızım Kız 39,4 34, Okulun akademik açıdan yeterliliği konusunda öğrenciler göreceli olarak yüksek oranda yeterli olduğu görüşündedirler. Ancak yeni teknolojiye adaptasyon konusundaki düşüklük ya da diğer bir ifadeyle ikisi arasındaki fark dikkat çekmektedir. İstatistiksel olarak doğruluğu kabul edilebilir düzeydedir Tablo 10. Tablo 10. Okulunuzun akademik personel açıdan yeterliği ve memnun olup olmadığınız konusundaki görüşleriniz? (%) Yeterli Yetersiz Memnunum Memnun Değilim Kız 67, Tablo 11 de öğrencilerin eğitim açısından okul hakkındaki düşüncelerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Tablo 9 ve tablo 10 da benzer amaçla sorulmuş soruların tablolarıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde istatistiksel olarak güvenilir bulunmuşlardır. 328

9 Tablo 11. Eğitim açısından okulunuzdan beklentileriniz ile karşılaştıklarınızı değerlendirirseniz? (%) Beklentilerime uygun Beklentimin altında Kız 29, Beklentimin Üzerinde Tablo 12. Genel açıdan bir bütün olarak okulunuzdan beklentileriniz ile karşılaştıklarınızı değerlendirirseniz? (%) Beklentilerime uygun Beklentimin altında Kız 37, Beklentimin Üzerinde Yukarıdaki tablo 12 de ise tüm soruları kapsayacak biçimde okulu genel olarak değerlendirmeleri sonucu okulun öğrenciler üzerinde oluşturduğu algının tespit edilemesi amaçlanmıştır. Genel değerlendirmede kız öğrencilerle erkek öğrenciler arasında göreceli olarak fark olmakla birlikte, okulun öğrencilerin büyük oranda beklentilerini karşılamadığı görülmektedir. Tablo 13. Yukarıdaki değerlendirmelerin bir kısmının Chi-Square ve Ssymp. Sig. değerleri Universiteli olmayı, Üniversitenizi ve Okulunuzu seviyormusunuz? Chi-square Asymp. Sig Okulda kendinizi yalnız hissediyor musunuz? Okulda kendinizi dışlanmış hissediyor musunuz?(%) Okulun davranışlarınızı olumlu ya da olumsuz yönde etkilediğini düşünüyor musunuz Okulunuzun sizi geleceğe hazırlama ve ufkunuzu açma konusunda yeterli güven ve katkıyı verdiğine inanıyor musunuz Okulun sizinle ilgili konularda gerekli girişim ve işlemleri zamanında ve yeterli şekilde yaptığına inanıyor musunuz Okulun haklarınızı korumak ve size daha yararlı olabilmek için gerekli adımları attığına inanıyor musunuz

10 Tablo 14. Yukarıdaki değerlendirmelerin bir kısmının Chi-Square ve Ssymp. Sig. Değerleri Okulun teknolojik olarak sizi en iyilerle buluşturmak açısından yenilikçi ve yenilikleri takip etmesi konusundaki görüşleriniz Okulunuzun akademik personel açıdan yeterliği ve memnun olup olmadığınız konusundaki görüşleriniz Eğitim açısından okulunuzdan beklentileriniz ile karşılaştıklarınızı değerlendirirseniz Genel açıdan bir bütün olarak okulunuzdan beklentileriniz ile karşılaştıklarınızı değerlendirirseniz SONUÇ VE ÖNERİLER üniversite öğrencisi olmayı kendi üniversitelerine göre daha fazla sevdiklerini söylemektedirler. Buradan öğrencilerin kendi üniversitelerini üniversiteyi istedikleri kadar istemedikleri anlaşışmaktadır. İstedikleri üniversiteye giremedikleri değerlendirilmektedir. Okullarını ise çok az sevdikleri ancak bölümlerini göreceli olarak daha fazla sevdikleri görülmektedir. Buradan Üniversitelerini algısının genel üniversite algısından düşük olduğu, bölüm algısının okul algısından yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Dışlanmış hisseden öğrenci sayısının ya da oranının göreceli olarak düşük olması, öğrencilerin kendi aralarındaki iletişim ve ilişkilerde kayda değer sorun yaşanmadığı şeklinde değerlendirilmektedir. Bunda okulun katkısının ne olduğu tam olarak ölçülememiştir. Yalnızlık çeken ya da kendisini yalnız hisseden öğrenci sayısının da göreceli olarak azlığı dikkat çekmektedir. Yalnızlık ile arkadaş sıkıntısı aynı anlamda değerlendirilmiştir. Kurumsal kimliğin tesisisnde iç paydaşlar ve dış paydaşlar olmak üzere iki çevre bulunmaktadır. İç medya kurumsal kimliği meydana getirip dışa yansıtan medyadır. Dış paydaşlar ise kurumun tesis ettiği kurumsal kimliği algılayan çevredir. Bu çalışmada kurumsal kimliğin dış paydaşlar tarafından algılanması incelemeye alınmıştır. Okulun öğrencilerin beklentilerini büyük oranda karşılamadığı görülmektedir. Bunda okulun iki yıllık bir okul olmasının da etkisi olduğu değerlendirilmektedir. Kurumsal işleyiş konusunda öğrencilerin görüşlerinin göreceli olarak pozitif olduğu görülmektedir. Akademik personel açısından yeterli görülmesine karşın gene de desteklenmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Okulun öğrencilere güven verme konusunda eksikleri olduğu görülmektedir. Özellikle öğrenciler için en iyisini yapmaya çalıştığı, davranışlarına etki etme, öğrenci okul kaynaşmasının sağlanması gibi konularda öğrenciler lehine tutum geliştirilmesi konusunda gereksinim bulunduğu görülmektedir. Okul öğrencilere karşı daha aydınlatıcı, bilgilendirici ve yenilikleri okula taşıdığı konusunda daha dikkat çekici faaliyetler ve etkinlikler yaparak inandırıcılığını artırmalıdır. Kurumsal kimlik algısı açısından bakıldığında genel değerlendirmede öğrenciler okulu beklentilerinin altında, eğitim açısından da gene aynı şekilde beklentilerimin altında diye ifade eden öğrenci oranı oldukça yüksek görünmektedir. Akademik açıdan yeterli oranı göreceli olarak yüksek olmasına karşın genel ve 330

11 eğitim açısından düşük algılanması ortada düzeltilmesi gereken bir durum olduğunu göstermektedir. Bu durum üniversite algısını olumsuz yönde etkilemektedir. Üniversite ve kurumların kendilerini ve yaptıkları faaliyetleri tanıtmada daha fazla gayret göstermeli ve daha şeffat davranmalı diye düşünülmektedir. Ayrıca otomasyon ve kuralların net bir şekilde ifade edilmesi ile bu kurallara uyularak sürecin standartlaştırılması da sonuç olarak kaliteyi ve algıyı yükseltecektir. KAYNAKLAR Ashforth Blake E. And Mael A. Fred, Organisational Identity and Strategy as A Context For The Individual, Advances in Strategic Management, Volume 13, pages Ashforth Blake E. And Mael A. Fred, Social Identity Theory and the Organisation, Academiy of Management Review, 1989, Vol. 14, No. 1, Bıyıklıoğlu, Atilla, (2011), Türkiye İklimlendirme Meclisi Sektör Raporu 2011, TOBB, Ankara Bosma, Niels and Levie, Jonathan,(2009) Global Entrepreneurship Monitor:2009 Executive Report. Brown D. Andrew, Starkey Ken,(1994) The effect Of Organisational Culture On Communicatiıon and Information, Journal Of Management Studies 31:6 Cansız, Mehmet, (2008)Türkiye de Kobiler ve Kosgeb, Yayın n: 2782, DPT uzmanlık tezi, Ankara. Drucker, F. Peter, İnnovation and Entrepreneurship, Practices and Principles, Vol. 11, Harper Collins Publisher İnc. Eckert Penelope and Wenger Etienne, From school to work: An Apprenticeship İn Institutional Identity. Ersoy, Hüseyin, Kültürel Çevrenin Girişimcilik Tercihine Etkisi Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt:2 Sayı 1, 2010, ISSN: (Online). Eşme, İsa Türkiye de Mesleki ve Teknik Eğitimin Bugünkü Durumu ve Sorunlar, T.C. Y.Ö.K., Uluslar arası Mesleki ve Teknik Eğitim Konferansı, Ocak 2007, Ankara Harrison D. Julia, Multiple İmaginings Of Imstitütional Identity, The Journal Of Applied behavioral Science. Vol. 36 No.4, December Glynn Ann Mary and Abzug Rikki, Instituonalizing ıdentity: Symbolic Isomorphism and Organisational Names. Academy Of Management Journal 2002, Vol. 45, No İnce, Mehmet E., Kurumsal Kimlik, Konya Ticaret Odası Etüt Araştırma servisi İSİB, Dünya İklimlendirme Sektörü İthalatı Değerlendirme Raporu, Haziran 2012, İstanbul ISKAV, Türkiye de İklimlendirme Sektörü,Hedefler ve Stratejiler Belgesi, 20 Eylül 2011, İstanbul Kotler, Philip and Pfoertsch, Waldemar, B2B Brand Management, Springer, 2006, Berlin. 331

12 Kreiser, Patrick, Marino, Louis and Weaver K. Mark, Correlates of Entrepreneurship: The Impact of National Culture on Risk-Taking and Proactiveness in SMEs, University of Alabama, Department of Management and Marketing, Tuscaloosa, AL Lee, Sang M., Chang, Daesung and Lim, Seong-Bae, Impact of Entrepreneurship Education: A Comparative Study of the U.S.A. and Korea, International Entrepreneurship and Management Journal 1, 27-43, Leebaert, Derek, How Small Business Contribute to U.S. Economic Expansion, Economic Perspectives 2006, U.S.A., Oelsener Andrea, The Instutional Identity Of Regional Organisations, or Mercusor s Identity Crisis. International Studies Quarterly Vol. 57, Issue Porter, E. Michael, (1990), The Competetive Advantage of Nations, 1990, The Free Press, New York. Porter, Michael E., Stern Scott and Furman, Jeffry L., (2000), The Determinants of National Innovative Capacity, National Bureau of Economic Research, Cambridge, MA, September : Puusa Anu, Conducting Research on Organisational Identity, EJBO Electronic Journal of Business and Organisation Studies Vol. 11, No. 2, 2006 Sam Frank,Brand Identity For Nonprofits?, Shwab, Klaus, The Global Competetiveness Report , World Economic Forum,