T.C Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Klinik Şefi: Uz. Dr. Mecit Çalışkan

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Klinik Şefi: Uz. Dr. Mecit Çalışkan"

Transkript

1 T.C Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Klinik Şefi: Uz. Dr. Mecit Çalışkan ALZHEİMER TİPİ DEMANS HASTALARINA BAKIM VERENLERDE TÜKENMİŞLİK VE ANKSİYETE UZMANLIK TEZİ Dr. Murat ALTIN İstanbul 2006

2 Uzmanlık eğitimim boyunca bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım ve asistanı olmaktan onur ve mutluluk duyduğum klinik şefim Uzm. Dr. Mecit ÇALIŞKAN a, Kliniklerinde rotasyon yaptığım ve eğitimime katkısı olan tüm klinik şeflerine, Eğitimimde ve tezimin oluşturulmasında bana bilgi ve deneyimlerini aktaran, her konuda desteğini esirgemeyen tez danışmanım Uzm. Dr. Figen ATALAY a, Eğitimimde ve tezimin hazırlanmasında katkılarından dolayı Uzm. Dr. Hakan ATALAY a Eğitimim süresince mesleki bilgi ve tecrübesinden yararlanma fırsatı bulduğum şef yardımcısı Uzm. Dr. Mehmet ÜÇIŞIK ve servisimizin tüm uzmanlarına, Eğitimim süresince edindiğim bilgilerin olgunlaşmasında desteğini gördüğüm ve mesleki olarak ufkumun açılmasındaki katkılarından dolayı Doç. Dr. Mustafa BİLİCİ ye Asistanlığım süresince göstermiş olduğu destek ve sabrından dolayı sevgili dostum Dr. Gamze ERGİL e Birlikte çalışmaktan her zaman onur ve mutluluk duyduğum kliniğimizdeki değerli asistan doktor arkadaşlarıma ve kliniğimizin psikolog, hemşire ve personeline, Bana vakit ayırarak çalışmama katılan bütün hastalarıma, Beni her zaman destekleyip yanımda olan aileme TEŞEKKÜR EDİYORUM

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ. 1 GENEL BİLGİLER 4 1) ALZHEİMER HASTALIĞI 4 Tarihçe 4 Epidemiyoloji. 5 Etiyoloji... 6 Nöropatoloji 11 Alzheimer Hastalığında Klinik 13 Tanı Ölçütleri. 21 2) ALZHEİMER HASTALIGINDA İZLENEN DAVRANIŞSAL VE PSİKOLOJİK SEMPTOMLAR 25 Duygudurum bozuklukları 26 Psikotik Semptomlar 28 Davranışsal Semptomlar. 34 3) ALZHEİMER HASTALARINA BAKIM VERENLERDE TÜKENMİŞLİK ) YAŞLILARDA DEPRESYON.. 41 YÖNTEM VE GEREÇLER.. 50 BULGULAR.. 60 TARTIŞMA 80 SONUÇ VE ÖNERİLER. 85 ÖZET 87 KAYNAKLAR. 89 ÖLÇEKLER

4 Tablo No: Tablonun Adı Sayfa No Tablo 1 Epidemiyolojik çalışmalarda verilen prevalans oranları 5 Tablo 2 EURODERM Alzheimer hastalığı prevalans oranları 6 Tablo 3 Alzheimer Hastalığında Genetik Faktörler 7 Tablo 4 Ölçeklerin geçerlilik katsayıları 59 Tablo 5 Hasta grupları yaş ve cinsiyet dağılımları 60 Tablo 6 Hastaların diğer sosyodemografik özellikleri 62 Tablo 7 Bakım verenlerin sosyodemografi özellikleri 63 Tablo 8a Alzheimer hastalarının CDR ölçeğine göre evreleri. 65 Tablo 8b Alzheimer Haslarının GDS ölçeklerinin sonuçları 65 Tablo 9 Davranışsal ve psikolojik semptomlar (BEHAVE-AD ölçek sonuçları) 66 Tablo 10 Hastaların günlük işlevselliklerinin değerlendirilmesi 66 Tablo 11 Depresyon hastalarının SMMT ve GDÖ değerlendirilmesi 67 Tablo 12 Alzheimer hastaları ve depresyon hastalarının SMMT ve GDÖ puanları karşılaştırması 67 Tablo 13 Hastalara bakım verenlerin Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ), Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri Formu (STAI-I, STAII), Zorluklarını Değerlendirme Aracı (MBRC) 69 karşılaştırılması Tablo 14 Alzheimer hastalılarının klinik durumlarını, hastalığın evresini ve şiddetinin bakım verenlerdeki tükenmişliği, 72 anksiyeteyi ve karşılaştıkları zorluklara olan etkisi Tablo 15 Davranışsal ve psikolojik semptomlarının Zorluklarını Değerlendirme Aracı (MBRC) karşılaştırılması 73 Tablo 16 Davranışsal ve psikolojik semptomlarının Maslach Tükenmişlik Ölçeği ile karşılaştırılması 74 Davranışsal ve psikolojik semptomlarının Durumluk ve Tablo 17 Sürekli Kaygı Envanteri Formu (STAI-I, STAII) ile 74 karşılaştırılması Alzheimer hastalarının günlük işlevselliklerindeki Tablo 18 performansları ile bakım verenlerdeki tükenmişliğe, 76 anksiyeteye ve karşılaştıkları zorluklara etkisi Tablo 19 Bakım verenlerin yakınlık dereceleri 76 Tablo 20 Alzheimer hastalarının bakım verenlerinin yakınlık derecesinin tükenmişliğe, anksiyeteye ve karşılaştıkları 77 zorluklara olan etkisi. Tablo 21 Depresyon hastalarının bakım verenlerinin yakınlık derecesinin tükenmişliğe, anksiyeteye ve karşılaştıkları 78 zorluklara olan etkisi. Tablo 22 Alzheimer hastalarının ve bakım verenlerinin yaşlarının bakım verenlerdeki tükenmişliğe, anksiyeteye ve 78 karşılaştıkları zorluklara olan etkisi. Tablo 23 Depresyon hastalarının ve bakım verenlerinin yaşlarının bakım verenlerdeki tükenmişliğe, anksiyeteye ve 79 karşılaştıkları zorluklara olan etkisi. Tablo 24 Alzheimer ve depresyon hastalarının hastalı sürelerinin bakım verenlerdeki tükenmişliğe, anksiyeteye ve karşılaştıkları zorluklara olan etkisi. 79

5 GİRİŞ VE AMAÇ Tıp alanındaki teknolojik ilerlemeler ve sağlık hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla doğum ve ölüm hızları düşerek ortalama insan ömrü uzamış, yaşlı nüfus artmıştır. Yirminci yüzyılın başında yaşam beklentisi Amerika Birleşik devletlerinde erkekler ve kadınlar için sırasıyla 46,3 ve 48,3 iken, bu yaşlar 2000 yılında sırasıyla 73,5 ve 80,4 e çıkmıştır. Bu ülkede 65 yaşını geçen nüfus oranı 1900 larda tüm nüfusun yalnızca %4,1 i iken, bu oran 2000 de %12,8 olmuştur. Amerika'da 65 yaşını geçen kişi sayısının 2030 yılında 70,2 milyon olacağı tahmin edilmektedir ve bu sayı toplam Amerikan nüfusunun %20,1 ini oluşturmaktadır. (1) Ülkemiz için 65 yaş üstü nüfusun, toplam nüfus içindeki oranı 1935'te %3,9 iken bugün bu oranın %4,5, 2030 yılında ise %6 olmasının beklendiği bildirilmektedir. (2) Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, önümüzdeki yıllarda gelişmekte olan ülkelerin nüfuslarında %95 oranında bir artış beklenirken, yaşlı nüfus için bu artışın %240 oranında olacağı tahmin edilmektedir.(3) Yaşlı nüfustaki bu artış demansı sık görülen bir bozukluk haline getirmektedir. Tüm dünyada yaklaşık 18 milyon kişi demanstan etkilenmektedir. Nüfus özellikleri ve değişimleri göz önüne alındığında 2025 yılında 2 katına çıkarak yaklaşık 34 milyon insanı etkileyeceği öngörülmektedir. Hastalığın 65 yaşından sonra prevalansı değişmez şekilde her 5 yılda ikiye katlanmaktadır.(4) Demans sözcüğü latince olup, kişinin aklının yitirilmesi anlamına gelmektedir. Sözcük bir sendroma karşılık olarak kullanılmaktadır ve açık bir bilinç düzeyinde başta bellek olmak üzere zihinsel ve sosyal yeteneklerin kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek derecede yıkılması şeklinde tanımlanabilir(5). Demans; bilinç düzeyinde bir değişme olmaksızın bilişsellikteki azalmadır. Yıkım sürekli ve değişmezdir. Amerikan Psikiyatri Birliği Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM-IV) nda demans, bilinçte bozulma olmaksızın bellek yıkımını da içeren birçok bilişsel bozukluğun bulunması şeklinde tanımlanır. Demansta etkilenen bilişsel işlevler genel zekâ, öğrenme ve bellek, dil, problem çözme, yönelim, algı, dikkat, 1

6 yargılama ve sosyal yeteneklerdir. Kişilik de etkilenir. (6) Görülen odur ki, 1970 lerin ortalarından günümüze kadar Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan 65 yaş ve üstü insanların %4 ile %5 i bakım evlerinde kalmıştır (1,7) ve 65 yaş ve üstünde olanların yaklaşık %25-50 si hayatlarının bir döneminde bakım evine girmektedirler. (8-9-10) Amerika Birleşik Devletlerinde 65 yaş üstü insan popülasyonunda ve bakım evlerinde kalış oranlarında dramatik bir artış vardır.(11) Alzheimer hastalarının Amerika Birleşik Devletlerindeki yıllık maliyetleri 2002 yılında 100 milyar dolardır. Bu rakamın 61 milyarını doları Alzheimer hastalarına profesyonel bakım verenlerin ücretleri ve bakım evi giderleri oluşturmaktadır. Alzheimer hastalarına evde bakım verenlerin oluşan iş gücü kaybı ise 2002 verileriyle yıllık 10,2 milyar dolardır. (12) Ülkemizde Alzheimer hastalığının epidemiyolojik çalışmaları yetersizdir. Klinik gözlemler, hastaların çoğunun birinci derece yakınları (eşi, çocukları) ile beraber kaldığını ve evde bakıldığını göstermektedir. Kronik bir hastalık olarak Alzheimer hastalığının yıkım süreci 8 10 yıl arası sürer; bu dönemde hastalar yüksek bir bakım seviyesi gerektirir ve bu sıkıntı verici süreçte gözetime ihtiyaç duyarlar. Alzheimer hastalarına bakım verenlerde bu yıkıcı süreç ailesel ilişkiler, arkadaşlıklar, iş yaşantısı, fiziksel ve psikolojik iyilik gibi hayatlarının her alanını etkiler. (5) Bakım verenlerde tükenmişlik; Alzheimer hastasına bakım verenlerin yakın çevresinde ortaya çıkan fiziksel, psikolojik, emosyonel, sosyal ve mali problemler olarak tanımlanabilir. Alzheimer hastalarıyla geçirilen zamanın sonucu olarak bakım veren kişilerde yorgunluk, sosyal izolasyon ve ilişkilerde bozukluk gözlemlenmiştir. (5) Aynı yaştaki kontrol grupları ile karşılaştırıldıklarında Alzheimer hastalarına bakım verenlerde diğerlerine nazaran oldukça fazla fiziksel ve psikolojik morbidite görülmektedir. (13,14) Burwill ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada psikiyatrik semptom prevalansı Alzheimer hastalarına bakım verenlerde %52 bulunurken, genel popülasyonda %15-20 bulunmuştur. (15) Gonzales ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada Alzheimer hastalarına bakım verenlerde hastalığın teşhisinden sonraki 1 yıl içinde %50 den daha fazla oranda yeni tanı konmuş orta-ciddi düzeyde 2

7 depresyon tespit edilmiştir. (16) Dura ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada da Alzheimer hastalarına bakım verenlerde %24 oranında depresyon, %10 oranında tespit edilmiştir.(17) Alzheimer hastalarının hayat kaliteleri, hastalıkta ortaya çıkan davranışsal ve psikolojik semptomlar bakım verenlerin tükenmişliklerini artırır ve hastaların günlük aktivitelerdeki performansları bakım verenlerde ortaya çıkan streste belirleyicidir.(14,18) Alzheimer hastalarının yaşam kaliteleri de hastalıklarının şiddeti ile ilişkilidir. Hastaların hayat kalitelerindeki gerileme Standardize Mini Mental Test (SMMT) ile ölçülen bilişsel bozulma ile ilişkili bulunmuştur. (19,20) Bakım verenlerde görülen tükenmişlik ve psikiyatrik morbidite etnik ve kültürel yapıya göre de değişir. (21) Bu çalışmanın da amacı; Alzheimer hastalarına bakım verenler ile Alzheimer hastası olmayan Majör Depresif Bozukluk tanısı alan yaşlı hastalara bakım verenleri tükenmişlik ve anksiyete açısından karşılaştırmak; Alzheimer hastalığının şiddetinin ve Alzheimer hastalığında ortaya çıkan davranışsal ve psikolojik semptomların hastalara bakım verenlerdeki tükenmişlik ve anksiyete düzeylerine etkisini araştırmaktır. 3

8 GENEL BİLGİLER ALZHEİMER HASTALIĞI 65 yaş üstü hastalarda demansın en önemli nedenleri; Alzheimer hastalığı(yaklaşık %60), vasküler demans (%15) ve vasküler-alzheimer hastalığı bir arada bulunmasıdır. (%10). Diğer hastalıklar demans sebelerinin %10 unu oluşturur: Levy cisimcikli demans, Pick hastalığı, fronto temporal demanslar, normal basınçlı hidrosefali, alkolik demans, enfeksiyon hastalıkları (HIV, sifiliz) ve Parkinson hastalığına bağlı demans gibi. Demans kliniği gözlenen hastaların yaklaşık yüzde %5 inde demans tablosu metabolik anomaliler (ör: hipotirodizm), beslenme bozuklukları (ör: vitamin B12 eksikliği, folat eksikliği) veya depresyon gibi geri dönebilen sebeblere bağlıdır. (6) Aşağıda Alzheimer hastalığı ve yaşlılık depresyonuyla ilgili genel bilgiler özetlenmeye çalışılmıştır. ALZHEİMER HASTALIĞI Alzheimer hastalığı (AD), bilişsel işlevlerde bozulma, günlük yaşam aktivitelerinde azalma ve davranışsal ve psikolojik bozukluklarla sonuçlanan ilerleyici bir nörodejeneratif hastalıktır. (8) Geri dönüşsüz ve ilerleyici bilişsel yıkımın yol açtığı klinikle, hastanın ve hasta yakınlarının uyumu ve idame edilmesi oldukça güçtür. (22) Tarihçe: Dr. Alois Alzheimer ın 1907 de ilk olgusu 51 yaşındaki Auguste D. yi yayınlamasından sonra hastalığa Alzheimer adını klinik şefi Dr. Emil Kraepelin vermiştir. Alzheimer in bu ilk olgusunda hastanın kocası ile ilgili aşırı kıskançlık hezeyanları bulunmaktaydı. Daha sonra bellek başta olmak üzere yüksek beyin fonksiyonlarında bozukluk saptanmıştı. (23) Hastanın otopsisinde gümüş boyası ile anormal boyanma örneği, yani senil plaklar, distrofik nöritler, nörofibriler tanglelar 4

9 (yoğun perikaryal boyanma şeklinde görülür) ve serebral kortekste belirgin yaygın atrofi ve hücre kaybı gözlenmiştir. 1960'lara kadar çok nadir bir hastalık olduğu ve sadece presenil yaş grubunda görüldüğü düşünülmüştür (22) Epidemiyoloji Alzhimer hastalığı ile ilgili değişik ülkelerde birçok yapılmış epidemiyolojik çalışma vardır. Bu çalışmalar tablo 1 de özetlenmiştir. Çalışmalarda Alzheimer hastalığı prevalansı %3.6 ile %23 arasında değişmektedir. Bu fark çalışmalarda metodolojik farklar olmasından, farklı tanısal kriterlerin uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Genel olarak Alzheimer hastalığı prevalansı 65 yaş üstü kişilerde %3 5 iken 85 yaş üstü kişilerde %50 dir. (24) Yapılan prevalans Çalışmaları Yıl Yazar Ülke Yaş Prevalans % 1990 Livingstone ve ark.(25) İngiltere Dartigues ve ark.(26) Fransa Evans ve ark. (27) ABD Folstein ve ark.(28) ABD Canada Sağlık ve Yaşlanma Kanada Çalışması(29) 1991 Heeren ve ark. (30) Hollanda O Connor ve ark.(31) İngiltere Aronson ve ark.(32) ABD Hendrie ve ark.(33) ABD White ve ark.(34) ABD Graves ve ark.(35) ABD Yamada ve ark.(36) Japonya Lobo ve ark.(37) Avrupa çok merkezli Zhang ve ark(38) Çin Tablo 1: Epidemiyolojik çalışmalarda verilen prevalans oranları 5

10 Avrupa ülkeleri çapında yapılan EURODERM projesi kapsamında standardize tanı kriterleri ve epidemiyolojik yöntemler kullanılarak Alzheimer hastalığındaki prevalans sonuçları elde edilmiştir. Bu sonuçlar tablo 2 de verilmiştir. (39) Yaş dağılımı % Tablo 2:EURODERM Alzheimer hastalığı prevalans oranları İngiltere Alzheimer cemiyetinin bilgilerine göre Alzheimer hastalığının İngiltere deki prevalansı yaklaşık %1 dir ve günümüzde 775,000 üzerinde demans olgusu vardır yılında demansı olan yaklaşık kişi olacaktır ve bu sayının 2050 yılında 1,5 milyon kişiyi aşması öngörülmektedir. (40) Etyoloji Alzheimer hastalığının etyolojisi bilinmemektedir. Hastalığın etyolojisinde genetik ve çevresel faktörler etkili olmaktadır. (23) Genetik: Alzheimer hastalığı genetik olarak karmaşık ve heterojen bir gruptur. Alzheimer hastalığında genetik faktörler büyük oranda hastalığın gelişimi için çevresel faktörlere bir yatkınlık zemini yaratacak şekilde birer risk faktörü niteliğindedirler. Monozigot ikizlerde yapılan çalışmalara göre, ikizlerden birinde Alzheimer hastalığı belirtileri görüldüğünde, diğer ikizde hastalığın görülme olasılığı yaklaşık %40 tır. Ancak diğer ikizde Alzheimer hastalığının başlaması daha uzun bir dönemden sonra olur. Bu ve buna benzer çalışmalar Alzheimer hastalığında hem çevresel hem de genetik faktörlerin rol oynadığını gösterir. (5) 6

11 Otozomal dominant geçişten sorumlu olan şimdiye kadar 3 ayrı gen bulunmuştur: amiloid prekürsör protein (APP) geni (21. kromozom), presenilin 1 geni (14. kromozom) ve presenilin 2 geni (1. kromozom). Bu genlerin kodladığı 3 protein de normal işlevleri çok iyi bilinmeyen, nöronal plastisitede rol oynadıkları yönünde varsayımlar ileri sürülen transmembran proteinlerdir. (41) Alzheimer hastalığı daha genç bireylerde de görülebilir (40 60 yaş arası) ve bu kişiler tüm hastaların yaklaşık %5 ni oluşturur. Bu kişilerin çoğunda belirgin bir aile öyküsü vardır ve bilinen bir genetik mutasyon bulunabilir. (42) 3 gen defektinin ailelerde erken başlangıçlı Alzheimer hastalığına neden olduğu bilinir: kromozom 14 teki presenilin 1 (PS 1), kromozom 1 deki presenilin 2 (PS 2) ve kromozom 21 deki amiloid-b protein prekürsörü. (41, 43, 44) Erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı ile ilgili en sık mutasyon kromozom 14 de PS 1 geninde bulunmuştur. Bu durum erken başlangıçlı tüm Alzheimer hastalarının yaklaşık %50 sinin nedenini açıklar. Bu mutasyonla Alzheimer hastalığı yaş dolaylarında başlar. Kromozom 1 deki presenil 2 genindeki homolog proteindeki mutasyon birkaç ailede bulunmuştur. (43) Amiloid prekürsör protein ile ilgili gen 21 no lu kromozomun uzun kolundadır. Değişim süreci boyunca 4 değişik amiloid prekürsör proteini vardır. Senil plakların temel yapısını oluşturan R/A4 proteini amiloid prekürsör proteinin parçalanması sonucu ortaya çıkan bir 42-aminoasit peptidtir. Down sendromunda (trisomi21) amiloid preskürsör protein geninin üç kopyası vardır ve hastalıkta bu proteinin kodon- 717 de mutasyona uğraması sonucu B/A4 proteininin (Ab Protein) aşırı birikmesi oluşur. Tabi anormal amiloid prekürsör proteininin gelişmesinin Alzheimer hastalığının birincil nitelikteki nedeni olup olmadığı bilinmemektedir. (45) Geç başlangıçlı Alzheimer hastalığı ile ilişkili olduğu kesin olarak kanıtlanmış tek gen 19 kromozomda kodlanan, kolestrol taşıyan bir enzim olan apolipoprotein E nin e4 alellidir (Apo-E4). (15 16) Apo E nin Alzheimer hastalığındaki önemi, Alzheimer hastalığını karakterize eden senil plaklar ve nörofibriler yumaklarda da bulunmasıdır. Apo E beyinde lipaz aktivitesini bozarsa maruz kalan beyin bölgelerinde kolesterol ve lipid transportunu değiştirebilir. Defektif reinnervasyon ve 7

12 yetersiz sinaptik plastisite oluşur. Alzheimer hastalığın da neokorteks incelendiğinde presinaptik terminal dansitede %45 azalma ve frontal, temporal bölgelerde kortekste önemli ölçüde sinaptik kayıp ortaya konmuştur. Apo-E4 allel sıklığı Avrupa da Alzheimer hastalığı için %20, kontroller icin %15 bulunmuştur. Siyah ırk icin Apo-E4 allel sıkılığı %30 olarak bildirilmiştir. Apo-E4 allelinin normal yaşlı erkeklerde bilişsel fonksiyonlarda azalma ile birlikte olduğu ileri sürülmüştür. Apo E 4 allel sıklığı normal popülasyon için %20 iken, Alzheimer hastalığı için %40 tır. (46) Hastaların %95 inden fazlasında hastalık otozomal dominant geçiş göstermez. Ancak bu hastaların bazıları Alzheimer hastalığı sıklığının genel nüfustan daha yüksek olduğu ailelerden gelir. Bu hastaların Alzheimer hastalığının dominant olmayan, ancak ailevi bir şekle sahip olduğu kabul edilir. Otozomal geçiş göstermeyen ve genellikle 65 yaşından sonra başlayan bu sporadik şekilde ortaya çıkan hastalığa neden mutasyon bulunmamakla beraber çok sayıda risk faktörleri tanımlanmıştır. (41) Aşağıdaki tablo3 de Alzheimer hastalığındaki genetik faktörler özetlenmiştir. Gen Kromozom Mekanizma Etki APP 21 Mutasyon/Trisomi Ab üretiminde artış Presenilin 1 14 Mutasyon Ab üretiminde artış Presenilin 2 1 Mutasyon Ab üretiminde artış APOE 19 Polimorfizm Ab klirensinde bozulma, t hiperfosforilizasyonu, nöral plastisitede bozulma a2-mg 12 Polimorfizm Ab klirensinde bozulma Tablo 3: Alzheimer Hastalığında Genetik Faktörler 8

13 Kolinerjik Bozukluklar Asetilkolin normal bellek işlevlerinde temel bir role sahiptir. Alzheimer hastalığında asetilkolin sentezinde bir yetersizlik söz konusudur. Kolin asetil tranferaz azalmıştır. Bu enzin aktivitesindeki azalma kolinerjik nöronlarda ciddi bir bozukluğun işaretidir. Bu bozukluğa koşut olarak kortikal kolinerjik inervasyonda da azalma olur. Bu bozukluklar bazal ön beyinde özellikle de meynert nükleus bazaliste hücre gövdelerinde kayıpla beraberdir. Amigdala, hipokampus ve kortikal kolinerjik nöronlarda kayıp vardır. Kolinerjik yetersizlikle bilişsel bozukluklar arasında pozitif bir ilişki vardır. Alzheimer hastalarının postmortem incelemelerinde olguların beyinlerinde kolinerjik hücreler sayı ve boyut bakımından ileri derecede küçülmüştür. Bazal ön beyin alanlarında kolinerjik nöronlar ileri derecede tahrip olmuştur. Alzheimer hastalığında kreatin, fosfokreatin artmakta,; N asetil bileşikleri azalmaktadır. Gri madde kolin konsantrasyonu artışı normal yaşlılara göre daha fazla olmaktadır. Bu değişikliklerle bilişsel bozulma arasında pozitif bir ilişki vardır. (47) Glutamat: Beyinde yaygın olarak bulunan eksitatör özellik gösteren, amino asit yapısında bir nörotransmitterdir. Hipokampus ve kortikal asosiyasyon alanlarında yaygın olarak bulunur. Glutaminerjik uyarı ile hücre içine fazla miktarda kalsiyum ve su girer. Bu durumda proteazlar aktive olur. Hücrede şişme ve otoliz meydana gelir. Bu toksik etkinin Alzheimer hastalığındaki nörofibriler yumakların oluşumuna katkıda bulunduğuna inanılmaktadır. (48) Hipokampusun yakın bellekte ve buna bağlı olarak da yeni bilgileri öğrenmede rolü vardır. Hayvan deneylerinde iki taraflı lezyonlarında yeni bilgileri öğrenme bozulur. Bu durumda uzak bellek sağlam kalır. Bu durum Alzheimer hastalığının başlangıç evresine uymaktadır. Hipokampusun bellek işlevlerinde uzun süreli potensiyalizasyon olarak adlandırılan bir görevi vardır ve Alzheimer hastalarında bu işlev bozulur. Ayrıca Alzheimer hastalarında glutaminerjik nöronlarda, glutaminerjik reseptörlerde ve kortikal asosiyasyon liflerinde azalma görülür. Bu azalma frontal loblar ve hipokampusta daha belirgindir. (49) 9

14 Noradrenalin: Alzheimer hastalığında noradrenalin ve metabolitleri normal veya azalmış olarak bulunmaktadır. Özellikle depresif belirtilerin eşlik ettiği olgularda bu bozukluklar daha belirgin olmaktadır. (50) Serotonin: Bazı Alzheimer olgularında dorsal raphe çekirdeğinde nöronal kayıp vardır. Ayrıca serotonin ve 5 hidroksi indol asetik asit düzeyleri superior frontal ve inferior temporal bölgelerde azalmaktadır. Serotonin dönüşümünde artmaktadır. (50) Çevresel Risk Faktörleri: Çok sayıda çevresel risk faktörü Alzheimer hastalığı patogenezinde rol oynar. Ancak hangilerinin gerçek risk etkeni olduğuna dair fikir ayrılıkları vardır Yaş: En güçlü kanıt ilerlemiş yaş için mevcuttur. Hastalığın görülme sıklığı 60 yaşından önce nadirken, 85 yaş ve üzerindeki yaşlarda yaklaşık %50 ye yükselir. Alzheimer hastalığı riski her 5 yılda bir 65 yaşından önce 5 kat, 75 yaşından önce 3 kat ve 85 yaşından önce 1.5 kat artar. (51) Cinsiyet: Kadınlarda hastalığın erkeklerden daha fazla olduğu bilinmektedir. Baltimore Uzunlamasına Yaşlanma Çalışmasında kadınlardaki Alzheimer hastalığı insidans oranlarının erkeklerden daha yüksek olma eğiliminde olduğu bulunmuştur.(%1.43/yıl oranına karşın %1.12/yıl) Aynı çalışmada lojistik regresyon sonuçları eğitim ve yaş düzeltildikten sonra incelendiğinde kadınlarda Alzheimer hastalığı geliştirme oranı erkelerden %10 fazla bulunmuştur. (52) Miech ve ark. larının yaptığı Cache Bölge Çalışmasında değişik yaş gruplarında cinsiyet dağılımını farklı bulmuşlardır. Cinsiyetler arasında 80 yaş ve altı grupta küçük ama anlamlı bir fark varken, 85 yaş ve üstü grupta kadınlarda Alheimer hastalığı insidansı belirgin yüksek bulunmuştur. (53) Genel olarak kabul gören kadın erkek oranı 2/1 dir. (51) 10

15 Ailede demans öyküsü olması: Alzheimer hastalığı olan birinin çocukları, kardeşleri, hastalıktan etkilenmiş bir yakını olmayan birine göre 3 4 kat daha fazla etkilenir. (54) Düşük eğitim düzeyi: Alzheimer hastalığı insidansı düşük eğitim seviyesi olanlarda daha yüksek eğitim seviyesinda olanlardan 1,5 kat fazla bulunmuştur. (52,55) Uzun süreli alkol kullanımı (56,57) Kardiyo vasküler hastalık ve risk faktörleri (58,60,61) Down sendromu olmak: Erişkin yaşlara kadar yaşayabilenlerde, muhtemelen genetik bozukluğa bağlı olarak Alzheimer hastalığı gelişim riski yüksektir. (Down sendromu olanların %90 ında 30 yaşında iken amiloid plaklar, nörofibriler yumaklar ve kolinerjik eksiklikler vardır. (54) Nöropatoloji: Alzheimer hastalığının kesin tanısı nöropatolojik inceleme ile konabilir. Hastaların beyinlerinin makroskopik incelemesinde tüm beyinde atrofi, sulkuslarda genişleme, giruslarda küçülme (en belirgin frontotemporal alanlarda ve parahipokampal girusta) ve doku kaybına bağlı olarak ventrikül genişlemesi gözlenir. Mikroskobik bulgular arasında hücre içine yerleşmiş nörofibriler yumaklar (NFY), hücre dışı yerleşimli senil amiloid plaklar (SP), granülovaküoler dejenereasyon, nöron ve dolayısıyla sinaps kaybı ve amiloid anjiopatiler vardır. Nörofibriler yumaklar Alzheimer hastalarında karakteristik bulgulardan biridir. Ancak hastalığa özgü değildir. Diğer dejeneratif demans hastalarında da bulunmuştur. Yumaklar çift sarmal iplikçiklerden (filament) oluşur. NFY lar tau proteinlerinden oluşur. Tau 17. kromozomda bulunan bir gen tarafından kodlanan düşük molekül ağırlıklı bir proteindir. Bunlar hücre gövdesinde bulunur ve dentritler içine kadar uzanır. Tau 11

16 proteinin anormal fosforilizasyonu çift sarmal iplikçiklere (liflere), onların birikimi de nörofibriler yumaklara yol açar. NFY lar hücre iskeletinde değişikliğe, aksonel taşımanın bozulmasına ve nöronal işlevlerde bozukluğa yol açarlar. NFY lerin çoğu uzun yıllar süren bir sürecin sonunda nöronların ölümlerini tetikler. Alzheimer hastalığında döneme bağlı nöropatolojik değişiklikler oluşur. Konu ile ilgili olarak bir model ileri sürülmüştür. Bu modelde NFY lerin başlangıçta özellikle entorhinal bölgede lokalize olduğunu, sonra paralimbik bölgeye ve hipokampusa ve son olarak da isokartikal bölgeye (neokorteks) uzandığı bildirilmektedir. Entorhinal dönem, epizodik bellekte defisitle karakterizedir. Limbik dönemde sözel yetenekler, görselalansal işlevler bozulur. Primer bellek ise isokortikal bölgenin tutulmasıyla bozulur. (61) Senil amiloid plaklar (nöritik plaklar) hücre dışında bulunup, 21 kromozomda kodlanan amiloid beta prekürsör protein (APP) den kaynaklanan aminoasitlik santral yerleşimli beta-amiloid peptid çekirdeği içerir. APP metabolizması genetik kontrol altındadır 1, 14 ve 21 kromozomlardaki presenilin genleri amiloid depolanmasını artırmaktadır. İlk birikim NFY lerin tersine limbik sistemde değil, neokortekste ve gevşek (diffuse) plaklar şeklindedir. Diffüz plaklar yuvarlak veya amorf şekildedir. Sınırları belirgin değildir. Bu plaklarda aktive mikroglia ve astrositler yoktur, akson ve dentritlerde ise çok az değişiklik vardır. Bu plaklardaki amiloid henüz lokal nörotoksik etkilere sahip olduğu düşünülen beta-kıvrımlı transforme olmuş amiloid değildir. Gevşek plaklarda amiloid birikimi bir yandan oksidatif gerilim ve serbest radikallerin oluşumu ve bunların etkisiyle, diğer yandan gliozis ve mikroglial aktivasyon ile meydana gelecek olan inflammatuar değişikliklerin sonucunda amiloid birikimi çözünmez fibriler forma (beta-kıvrımlı) dönüşür. Daha sonra mikroglia aktive olur ve amiloidin şişmiş dejenere nöritlerle çevrelendiği nöritik plak oluşur. Nöritik plaklar keskin sınırlı ve yuvarlaktırlar. Klasik bir plakta ortada amiloid çekirdek, etrafında küçük mikroglia hücresi, düzinelerce dejenere nörit ve sinaps ve astrosit uzantılar vardır. Bu plaklar da dejenere akson ve dentritler de bulunur. Alzheimer hastalığında hastalığın bütün evrelerinde erken, matüre ve eski plaklar birlikte görülmesi SP larda bir turn-over olduğunu göstermektedir. Bu nedenle birim alana düşen plak dansitesi aynı olabilir. SP lar en fazla korteksin 2. ve 3. tabakasında, en az 1. tabakasında görülür. (61) 12

17 Alzheimer hastalığında SP sayısı ve yoğunluğu aynı yaştaki normal kişilere göre çok daha fazladır ancak amiloid plak sayısı ve yoğunluğu ile demansın ağırlığı arasında bir ilişki yoktur. Buna karşın NFY normal serebral yaşlanmada da entorhinal kortekste az sayıda bulunur. Yoğunluk demansın ağırlığı ile paraleldir. (62) Alzheimer Hastalığında Klinik Alzheimer hastalığının kliniğinden önce yaşa bağlı kognitif azalma ve hafif kognitif bozukluk (HKB) kavramlarına değinilecektir. Yaşa bağlı kognitif azalmada; 50 yaşın üstündeki bireylerde epizodik bellek performansında bir azalma vardır. Epizodik bellek kişisel olarak yaşanmış zamanı ve yeri belli spesifik olayları içerir. Bireylerde, tanıştırıldıktan sonra kişilerin isimlerini hatırlamada güçlük çekme, eşyaların yerini bulamama, satın alınacak çok sayıda eşyayı veya yapılacak çok sayıda işi, telefon numaralarını veya posta kodlarını hatırlamada güçlük çekme ve bilgiyi hemen veya dikkatin dağıtılmasından sonra hatırlamada güçlük çekme gibi günlük sorunlara yol açan bellek kaybına ait yakınmalar vardır. Normal yaşlanmada epizodik bellekten daha az olmak üzere diğer kognitif fonksiyonlarda da defisitler görülür. Bu defisitler sözel akıcılıkta, isimlendirme ve kelime bulmada azalma gibi lisan alanında olduğu gibi, özellikle 80 yaşından sonra görsel-alansal yeteneklerde ve yönetsel işlevlerde bozukluk (tasarlama, organize etme, sıraya koyma, soyutlama gibi) şeklinde görülür. Oysa implisit bellek ve okuma yeteneği korunmuştur. Wechsler Bellek Ölçeği nin Mantıksal Bellek alt testi gibi bellek testlerinde genç erişkinler için gösterilmiş olan ortalamaların en az 1 standart sapma altında performans gösterme, entelektüel işlevlerde yeterli olma ve SMMT de en az 24 puan alma ölçütleri ile tanımlanmıştır. (63) 13

18 Hafif Kognitif Bozukluk (HKB): Son yıllarda yapılan çalışmalar, yaşa bağlı normal kognitif değişikliklerle Alzheimer hastalığı arasında bir geçiş döneminin olduğunu göstermiştir Hafif kognitif bozukluk, normal yaşlanma ile Alzheimer hastalığı arasındaki klinik durumu tanımlar. Bu kişilerde yaşına göre umulandan daha fazla unutkanlık vardır, fakat Alzheimer hastalığı tanı kriterlerini karşılamaz. Bugün HKB si olan kişilerin yüksek oranda Alzheimer hastalığına yakalanma riski taşıdığına inanılmaktadır. (64) Klinik olarak HKB, tipik olarak bellek gibi bir veya birden fazla kognitif alandaki bozukluğu veya kişinin yaşına veya eğitimine göre umulandan daha fazla kognitif yeteneklerde genel olarak hafif yıkımı tanımlar, fakat bu bozukluk demans tanısı koyduracak derecede kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkilemez. (64) HKB için klinik kriterler şunlardır (65): 1. Hasta yakını tarafından da doğrulanan bellek bozukluğu yakınması, 2. Yaşa ve eğitime göre objektif bellek bozukluğu, 3. Genel kognitif fonksiyonların geniş oranda korunmuş olması, 4. Günlük yaşam aktivitelerinin büyük miktarda sağlam olması, 5. Demans bulunmaması. Klinik perspektif açısından en az üç tip tablo vardır. Birinci tip yukarıda sözü edilen amnestik HKB dir. Burada belirgin bellek bozukluğu vardır ve Alzheimer hastalığına dönüşme riski ve potansiyeli taşır. İkinci tip multipl alanda HKB dir. Burada birden çok kognitif alanda (bellek, lisan, dikkat, görsel-mekansal beceriler, yürütücü işlevler gibi), demans oluşturacak kadar şiddette olmayan, hafif bozukluk vardır. Bu tipteki kişiler normal yaşlanmayı temsil edebildikleri gibi, ileride Alzheimer hastalığına veya vasküler demansa dönüşebilirler. Üçüncü tip bellek dışında tek alanda HKB dir. Burada bellek dışında lisan, yürütücü fonksiyonlar gibi tek bir kognitif alanda bozukluk olup, diğer kognitif fonksiyonlar korunmuştur, fakat demans oluşturacak derecede günlük yaşam aktiviteleri bozulmamıştır. Bu tipteki kişiler ileride 14

19 frontotemporal demans, primer progresif afazi veya Lewy cisimcikli demansa dönüşebilirler. (64) Alzheimer hastalının kliniğini daha iyi anlayabilmek için bu hastalığın beyinde hangi bölgelerden başlayarak nerelere doğru yayıldığına kısaca göz atmak hastalık da oluşacak kognitif işlev bozukluklarını anlamakta yardımcı olacaktır. Hastalık da dejeneratif sürecin başlandığı ve daha sonra yayıldığı bölgeler: 1. Hipokampuslar, Entorinal korteks 2. Asosiyasyon korteksleri Arkada: Temporo-Parietal Asosiasyon korteksi Önde: Frontol Asosiasyon Korteksi (Prefrontal korteks) Alzheimer hastalığında dejeneratif süreç ilk olarak Hipokampuslar ve Entorinal korteksi tutar. Beynin bu bölgeleri bellek işlevinin altyapısını oluşturdukları için de ilk bozulan işlev bellek olur. Daha sonra, hastalığın ilerlemesi ile dejenerasyon ön ve arka multinodal asosiasyon kortekslerine doğru yayılır. Arka asosiasyon korteksi, yani temporo-pariatal korteks, karmaşık görsel-mekansal becerilere, ön prefrontal asosiasyon korteksi de karmaşık dikkate ve yönetici işlevlere aracılık ettiği için, hastalığın ilerlemesi ile birlikte bu becerilerde ve işlevlerde gidecek artan bozulmalarla karşılaşırız. (64) Bugünkü kanıtlar Alzheimer hastalığına bağlı patolojik değişikliklerin klinik bulgular ortaya çıkmadan yıl önce başladığına işaret etmektedir. Alzheimer hastalığı klinik olarak; 1. Presemptomatik dönem, 2. Preklinik dönem, 3. Erken şüpheli Alzheimer hastalığı, 4. Hafif Alzheimer hastalığı, 5. Orta dönem Alzheimer hastalığı, 6. Ağır (şiddetli) dönem Alzheimer hastalığı, olarak altı gruba ayrılabilir (Şekil 1) (67) (Şekil 1). 15

20 Şekil 1: Alzheimer hastalığının klinik evreleri. Presemptomatik evrede, beyinde yavaş ilerleyen bir patolojik süreç vardır. Ancak mental veya davranışsal semptomlar, günlük aktivitelerde bozulma, performanstaki azalma yönünden, duyarlı testler kullanıldığında bile, nörofizyoljik testlerde bir bozukluk yoktur.(34) Böyle bir evrenin varlığı antemortem değerlendirmede gözlenebilen ya da ölçülebilen herhangi bir klinik kayıp yokken karakteristik Alzheimer lezyonlarının gösterildiği bir dizi patoloji serisi ile desteklenmektedir. (68, 69, 70) Preklinik evrede, özellikle hafızada kolaylıkla fark edilmeyen kayıplar kognitif performanstaki testler ile saptanabilir. Ancak bu kayıplar günlük aktivitelerde herhangi bir aksama ile ilişkili değildir. (71,72) Alzheimer hastalığının klinik belirtilerinin başında amnezi, afazi, apraksi ve agnozi gelmektedir. (5) 16

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık yaşlılığın doğal bir sonucu değildir.. Demansın en sık nedeni ALZHEİMER HASTALIĞI DIR. Yaşla gelen unutkanlık ALZHEİMER HASTALIĞI nın habercisi olabilir!!! ALZHEİMER

Detaylı

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır. Alzheimer hastalığı nedir, neden olur? Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Detaylı

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015 ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015 Bunama yaşlılığın doğal bir sonucu değildir. Yaşla gelen unutkanlık, Alzheimer Hastalığının habercisi olabilir! Her yaşta insanın

Detaylı

18.Esri Kullanıcıları Toplantısı 7-8 Ekim 2013 ODTÜ-ANKARA

18.Esri Kullanıcıları Toplantısı 7-8 Ekim 2013 ODTÜ-ANKARA ALZHEIMER ÇOCUKLARı (2012-2075 YıLLARı ARASı ALZHEIMER HASTA SAYıSı DEĞIŞIMI VE DAĞıLıŞı) Feride CESUR Yenimahalle Halide Edip Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Coğrafya Öğretmeni İÇERİK Çalışmanın Amacı Alzhemer

Detaylı

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ TANIM:İnsanda yüksek serebral fonksiyonların anatomik ve fonksiyonel özellikleri ile bu fonksiyonların

Detaylı

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı Evrim Göde Öğüten 1, Gizem Ünveren 2, Emine Soybay 2, Barış Topçular

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI Alzheimer hastalığı (AH) ilk kez, yaklaşık 100 yıl önce tanımlanmıştır. İlerleyici zihinsel işlev bozukluğu ve davranış değişikliği yakınmaları ile hastaneye yatırılıp beş yıl

Detaylı

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Dr.Adalet ARIKANOĞLU DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Dr.Adalet ARIKANOĞLU DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR Dr.Adalet ARIKANOĞLU DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ TANIM:İnsanda yüksek serebral fonksiyonların anatomik ve fonksiyonel özellikleri ile bu fonksiyonların çeşitli beyin hastalıkları sonucu

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Unutkanlıktan Bunamaya

Unutkanlıktan Bunamaya Unutkanlıktan Bunamaya Doç.Dr.Lütfü Hanoğlu İstanbul Medipol Üniversitesi 8 Mayıs 2014 Beyin yılı Nörolojik hastalıklar Bilinçlendirme Sempozyumu Bunama Nedir? Akli melekelerde giderek ilerleyen zayıflama/kayıplarla

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?

Detaylı

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2016 www.gunescocuk.com NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

Psikofarmakolojiye giriş

Psikofarmakolojiye giriş Psikofarmakolojiye giriş Genel bilgiler Beyin 100 milyar nöron (sinir hücresi) içerir. Beyin hücresinin i diğer beyin hücreleri ile 1,000 ile 50,000 bağlantısı. Beynin sağ tarafı solu, sol tarafı sağı

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati : Terminoloji Tip A Akut karaciğer yetmezliği ile birlikte Tip B Porto-sistemik Bypass ile birlikte (intrensek hepatosellüler yetmezlik

Detaylı

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği Olgu-1 Olgu-1 12 yaşında, kız Hasta alt bezi raporu için kliniğimize yönlendirilmiş. Değişik 3. basamak merkezler ve üniversite hastanelerinde

Detaylı

anosognozi birincil sıra belirtiler görsel varsanılar

anosognozi birincil sıra belirtiler görsel varsanılar genel tıbbi duruma bağlı psikotik bozukluklar dr. almıla erol izmir atatürk eğitim ve araştırma hastanesi psikoz: varsanılar sanrılar gerçeği değerlendirme yetisinin bozulması dopamin varsayımı III: striatal

Detaylı

Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji

Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Şizofreni, çocuklarda ender görülen bir bozukluktur. On sekiz yaşından önce başlayan şizofreni erken başlangıçlı şizofreni (EBŞ), 13 yaşından

Detaylı

Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar

Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar Prof. Dr. Sacit Karamürsel İstanbul Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı sacit@istanbul.edu.tr Elektroansefalogram (EEG), merkezi sinir

Detaylı

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder?

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? Sağlık Dairesi Bilgilendiriyor. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? ÿ Demans nasıl tedavi edilebilir? ÿ Ne gibi önlem

Detaylı

BEYİN ANATOMİSİ TEMPORAL VE FRONTAL LOB

BEYİN ANATOMİSİ TEMPORAL VE FRONTAL LOB BEYİN ANATOMİSİ TEMPORAL VE FRONTAL LOB TEMPORAL LOB Üst temporal gyrus Orta temporal gyrus Alt temporal gyrus Temporal loblar; duyusal girdilerin organize edilmesinde, işitsel algılamada, dil ve konuşma

Detaylı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2

SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2 SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2 Bilgiyi işlemede büyük rol oynar HİPOKAMPUS Hafıza, öğrenme, bilişsel haritalama ve dikkat ile yakından ilişkilendirilmiştir Bu bölgeye zarar gelmesi öğrenme ve hatırlamada

Detaylı

Oksipital Loblar ve Görme. Dr. Timuçin Oral

Oksipital Loblar ve Görme. Dr. Timuçin Oral Oksipital Loblar ve Görme Dr. Timuçin Oral İTİCÜ 16 Aralık 2008 1 frontal lob santral (rolandik) sulkus pariyetal lob oksipital lob temporal lob silviyan (lateral) sulkus Limbik Lob Frontal Lob Parietal

Detaylı

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması Araş.Gör. Yener KURMAN İSTANBUL

Detaylı

Dr. Yasemin HOŞGÖREN ALICI. Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi 53. Ulusal Psikiyatri Kongresi Ekim 2017, Bursa

Dr. Yasemin HOŞGÖREN ALICI. Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi 53. Ulusal Psikiyatri Kongresi Ekim 2017, Bursa Dr. Yasemin HOŞGÖREN ALICI Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi 53. Ulusal Psikiyatri Kongresi Ekim 2017, Bursa Amiloid plakları Alzheimer Hastalığındaki nöronal ve sinaptik kayıp ile ilişkili bulunmuştur.

Detaylı

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM Demografik anlamda yaşlılığın sınırı 65 yaş olarak benimsenmektedir. 65-74 arası erken yaşlılık, 75-84 yaş arası yaşlılık, 85 yaş ve üzerindekiler ileri yaşlılık dönemidir. Yaşlanma

Detaylı

Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, Antalya. Demans, bilişsel (kognitif) kapasitenin edinsel ve ilerleyici kaybı şeklinde

Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, Antalya. Demans, bilişsel (kognitif) kapasitenin edinsel ve ilerleyici kaybı şeklinde 1 Demans ve Nörodejeneratif süreçler Prof. Dr. Kamil Karaali Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, Antalya Demans, bilişsel (kognitif) kapasitenin edinsel ve ilerleyici kaybı şeklinde

Detaylı

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI RAPOR BÜLTENİ İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI Tarih: 18/09/2015 Sayı : 11 Dünya Alzheimer Farkındalık Günü 21 Eylül 2015 Hazırlayan Ezel ÖZTÜRK Alzheimer Hastalığı ilerleyici nörodejeneratif

Detaylı

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir. Psikiyatrinin en önemli hastalıklarından biridir. Bu hastalıkta gerçeği değerlendirme yetisinde bozulma, acayip tuhaf davranışlar, hezeyanlar ( mantıksız, saçma, olması mümkün olmayan veya olması mümkün

Detaylı

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ, 2010 Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler Dr.Canan Yücesan Ankara Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Akış Sitokinler ve depresyon Duygudurum bozukluklarının

Detaylı

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim

Detaylı

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Psi. Özge Kutay Sos.Yelda ġimģir Ġzmir,2014 HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI

Detaylı

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener Motor Nöron ve Kas Hastalıkları Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Vücudun herhangi bir bölümünde kas kuvveti azalması: parezi Tam kaybı (felç) : paralizi / pleji Vücudun yarısını tutarsa (kol+bacak)

Detaylı

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir. KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir." KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Tarihi Cinsiyet Okulun Adı Sınıf İl İlçe Uygulama Tarihi Formu Dolduran 8.6.2011 ERKEK

Detaylı

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi Ana başlıklar Demans nedenleri Normal yaşlanma bulguları Radyolojik görüntüleme yöntemleri Demansta radyolojik belirleyici bulgular

Detaylı

Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji A.D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi 6-10 Kasım 2010, Antalya

Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji A.D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi 6-10 Kasım 2010, Antalya Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji A.D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi 6-10 Kasım 2010, Antalya Modern toplumlarda uykudan alacaklı olmak artık sıradan bir olaydır. Bunun karşılığında

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ Prof Dr Behcet Coşar Gazi Üni. Tıp Fak. Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatri Ünitesi İNSAN Biyo Psiko Sosyal 11/6/2009 2 KOAH

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

DEMANS Neden ve mekanizmalar üzerinden bir gözden geçirme. Demet Özbabalık Adapınar

DEMANS Neden ve mekanizmalar üzerinden bir gözden geçirme. Demet Özbabalık Adapınar DEMANS Neden ve mekanizmalar üzerinden bir gözden geçirme Demet Özbabalık Adapınar Demans Kişinin bilişsel işlevlerinde Sosyal, mesleki ve günlük yaşam aktivitelerinde Davranışlarında Avrupa da Demansİnsidansıİnme,

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MS Hasta Okulu 28.05.2013 Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine

Detaylı

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI Beyni Keşfetme Dünya üzerinde keşifler genelde coğrafi keşiflerle başlamıştır. Ortalama 1120 gr ağırlığındaki jelatinimsi yapısıyla beyni keşfetme

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

ERGOTERAPİ. Dr. Alev Kılıçoğlu

ERGOTERAPİ. Dr. Alev Kılıçoğlu ERGOTERAPİ Dr. Alev Kılıçoğlu Kelime Anlamı: Ergoterapi kelimesi Yunanca dan gelmektedir Ergon sözcüğü, iş, hareket, eylem, davranış, beceri, etkinlik anlamına gelir. Therapeia sözcüğü ise bakım, iyileşme,

Detaylı

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Psikoloji Lisans www.gunescocuk.com Tanım Kişinin genel duygu durumundaki bir bozulma, dış şartlara ve durumlara göre uygunsuz bir

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

ALZHEİMER HASTALIĞINDA MRG KANTİTATİF ATROFİ ANALİZLERİ İLE NÖROPSİKOLOJİK TANI TESTLERİ İLİŞKİSİ UZMANLIK TEZİ DR. SELAHATTİN GÜR

ALZHEİMER HASTALIĞINDA MRG KANTİTATİF ATROFİ ANALİZLERİ İLE NÖROPSİKOLOJİK TANI TESTLERİ İLİŞKİSİ UZMANLIK TEZİ DR. SELAHATTİN GÜR T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ NÖROLOJİ ANABİLİM DALI ALZHEİMER HASTALIĞINDA MRG KANTİTATİF ATROFİ ANALİZLERİ İLE NÖROPSİKOLOJİK TANI TESTLERİ İLİŞKİSİ UZMANLIK TEZİ DR. SELAHATTİN GÜR DANIŞMAN:

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 8 Sinir Sisteminin Organizasyonu Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Beyin Omurilik Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Oluşturan Hücreler Ara nöronlar ve motor

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DEHB başlıca 3 alanda bozulmayı içerir: 1) Dikkat eksikliği 2) Hiperaktivite 3) Dürtüsellik Dikkat eksikliği

Detaylı

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA

KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA TFD Nörolojik Fizyoterapi Grubu Bülteni Cilt/Vol:3 Sayı/Issue:10 Ekim/October 2017 www.norofzt.org KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Kemoterapi ile ilişkili kognitif bozukluklar

Detaylı

DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ. Prof.Dr.Yahya Karaman

DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ. Prof.Dr.Yahya Karaman DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ Prof.Dr.Yahya Karaman YÜKSEK SEREBRAL FONKSİYONLAR Zeka Fonksiyonları Kognitif fonksiyonlar Mental Fonksiyonlar İntellektüel Fonksiyonlar Sosyal Fonksiyonlar KOGNİTİF

Detaylı

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar Geç-dönem Bozukluklar Depresyon Kaygı Bozuklukları Yeme Bozuklukları Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nörogelişimsel Bozukluklar Otizm Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, GERİATRİ 1 Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2

Detaylı

Demansta Klinik Bulgular

Demansta Klinik Bulgular DERLEME DOI:10.4274/nts.018 Nuclear Medicine Seminars / Nükleer Tıp Seminerleri 2016;3:134-138 Figen Yavlal1,2, Hülya Aydın Güngör3 Demansta Klinik Bulgular Clinical Findings in Dementia 1 Bahçeşehir Üniversitesi

Detaylı

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD İÇERİK ALT TİPLENDİRMEDEKİ SORUNLAR KLİNİĞE YANSIMASI ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN ETKİSİ Tanısal bakı Sosyal fobi DSM-I de "Fobik

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

Demans. Demans 08/10/14. Demans Tanı

Demans. Demans 08/10/14. Demans Tanı Yrd. Doç. Dr. Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ekim 2014 Bellek ve dil yebleri, soyut düşünme, yargılama gibi zihinsel işlevlerde görülen edinilmiş,

Detaylı

BUNAMA (DEMANS) NEDİR?

BUNAMA (DEMANS) NEDİR? BUNAMA (DEMANS) NEDİR? Bunama, genellikle 60 yaşın üzerindeki bireylerde çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan, başta hafıza olmak üzere zihinsel işlevlerin zayıfladığı, uzun süreli bir sağlık sorunudur.

Detaylı

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa ICSD3: Parasomniler Farklar & Yenilikler Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa Uyku bozuklukları sınıflaması Ortak bilimsel dil kullanmak Standart tanı ve tedavi yaklaşımları için uygun zemin Hastalık

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON Depresyon en az iki hafta süren, çoğunlukla daha uzun süreyle devam eden, işlevselliği çok ciddi bir oranda bozan, tedavi edilebilir tıbbi problemlerden bir

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı