UNITE 1=SİSTEM KURAMI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "UNITE 1=SİSTEM KURAMI"

Transkript

1 UNITE 1=SİSTEM KURAMI Sistem Yaklaşımı nın anahtar kavramları; bütüncüllük, ilişki ve dengedir. Bu üç kavram birbiriyle son derece ilişkilidir ve birbirine bağlıdır. Bütüncüllük kavramıyla anlatılmak istenen, bir sistemi meydana getiren nesnelerin veya ögelerin bütüncül katkısının her ögenin ayrı ayrı katkısından daha fazla olduğudur. İlişki kavramı, bir sistemin içindeki ögelerin birbiriyle yapılanma biçiminin, tek başına da ögeler kadar önemli olduğunu ifade etmektedir. Sistem Teorisi basit neden-sonuç açıklamalarına karşıdır. Bir sorunun açıklanmasında tüm değişkenlerin hesaba katılmasını öngörür. Denge kavramı, yaşayan birçok sistemin varlığını sürdürebilmesi için denge arayışı içinde olduğunu anlatmak amacıyla kullanılmaktadır. Sistem Yaklaşımı, müdahale etme konusunda dengenin göz ardı edilmemesi gerektiğini savunur. **Sistem Modeli nin müdahaleye yönelik nasıl bir çerçeve sağladığını anlayabilmek için ilgili temel kavramları anlamak gereklidir. Bu kavramlar sistem, dinamik, etkileşim, girdi, çıktı,denge ve sonlanma terimlerini kapsamaktadır. **Sistem kavramı, sosyal hizmet uzmanının müdahale için bir hedef üzerinde odaklanmasına yardımcı olur. A ismindeki bir birey işlevsel bir sistemdir. Bu bireyi anlamak için bu bireyin psikolojik, sosyal, fiziksel özelliklerini incelemek gerekir. Böylece, Sistem Yaklaşımı sosyal hizmet uzmanlarının çok basitmiş gibi görünen bir sorunun ötesine bakmasına rehberlik eder. ** İnsani sosyal sistemleri anlamak için müracaatçılar ve sosyal hizmet uzmanları, sıklıkla muhtelif parçaları boyutları göz önünde bulundurur ve belirli kavramları kullanır. Bu kavramlar; odak sistem (ilgilenilen sistem), sınırlar, amaç, gelişme, organizasyonel yapı, roller, kurallar, iletişim, teşvikler ve güç olarak sıralanabilir. Odak Sistem=Odak sistem, müracaatçıların ve sosyal hizmet uzmanlarının ilgisini çeken sistemik katman ya da katmanlardır. Sorun ve amacın tanımı ve olası çözümlerin odağı, ilgilenilecek sistem veya alt sistemlerin belirlenmesine yardımcı olur. Sistem, düzeylerden (katman) oluşur ve katman bireyin içinden başlar ve durumun en genel katmanlarına kadar genişler. Son olarak, odak sistem sorun çözme sürecinde sorun tanımının değişmesine ya da çözümüne göre değişebilir. Sınırlar=Sınır, bir sistemin ya da alt sistemin sonlandığı ve bir başka sistemin ya da alt sistemin başladığı yeri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Sistemler arasındaki bilgi, enerji ve kaynak akışını kısmen ya da tamamen kontrol etmek için sınırlar açılabilir veya kapatılabilir. Bu,göreli olarak açık ya da kapalı olabilir. Açıklık ve kapalılık fikirlerin, enerjinin,kaynakların, insanların ve bilginin sisteme girip çıkabilmesi ile ilgilidir. Amaç=Her sistemin amacı vardır. Amaç, sistemin varlığının nedenidir. Bazen, bir örgütün görev tanımı ya da bir ülkenin anayasasında olduğu gibi, amaçlar açıktır.bununla birlikte birey, aile ve komşuluk örneklerinde ise amaçlar sıklıkla örtüktür.ister yazılı, isterse yazısız olsun amaç; sistemlerin yönelimlerini ve önceliklerini belirlemesine, bu da sorunların ve çözümlerin saptanmasına ve tanımlanmasına yardımcı olur. Gelişim=Bir sistemin gelişim boyutu değişme süreci ile ilgilidir. Her sistem belirli gelişim aşamalarından geçer. Eğer bu gerçekleşmezse, sistem kendi enerjisini kullanamaz ve işlevlerini yerine getiremez. Bunun sonucunda entropy olarak bılınen ortaya çıkar. Hiçbir sistem belirli bir statüde kalamaz,sistem entropiye ya da negatif entropiye doğru ilerlemek durumundadır. Gelişim süreci süreklidir ve sistemler sürekli olarak değişir. Sistemin herhangi bir parçasında meydana gelen değişim, sistemin de değişmesini beraberinde getirir. Sistemler, çeşitli gelişimsel süreçler boyunca ilerledikçe ve içsel ve dışsal taleplere bağlı olarak değiştikçe, dinamik bir dengeye gereksinim duyar. Değişimi destekleyen güçler ile düzen ve dengeyi sürdürmeyi destekleyen güçlerin her ikisi de sistemde bir arada bulunur. Yapı=Her sistemin bir yapısı vardır, bunlar tablolar ya da grafiklerle gösterilebilir. Sosyal hizmet kuruluşları gibi resmî sistemler, çeşitli üyelerinin kimliğini, statüsünü ya da konumunu, iletişimin ve onlar arasındaki ilişkilerin yapısını göstermek için genellikle hiyerarşik geleneğe uygun olarak

2 örgütsel tablolar hazırlar. Resmî olmayan gruplar da örgütsel yapıya sahiptir. Kimin, kime rapor vereceği ve kimin kim ile iletişim kuracağı çizgilerle ortaya konulabilir. Roller=Roller, bir sosyal sistemde bir diğer ilişkiyi tanımlayan bir statüyle bağlantılı bir düşünce setidir. Statü terimi, rol kavramının vazgeçilmez bir parçasıdır ve rol,bireyin bir sosyal sistem içinde işgal ettiği konumu gösterir. Statü tümüyle ilişkisel bir terimdir. Statüler iki genel kategoriye ayrılır: edinilen ve atfedilen statü. Ulaşılan veya edinilen statü, doğum sonrasında bir sosyal sistem içinde bir konumun işgal edilmesi anlamına gelir. **Rollerin türü ve sayısı sistemin büyüklüğüne göre farklılaşır. Küçük sistemler genellikle daha az role gereksinim duyar. Sosyal sistemler büyüdükçe rol sayısı artar ve daha uzmanlaşır. Roller, statü ve beklenti, profesyonel ilişkimizin bir parçasıdır. Kurallar=Sosyal normlar ve kültürel kurallar, insanların tutumlarına, inançlarına, duygularına, görünümlerine ve beklenen, izin verilen ve yasaklanan davranışlarına rehberlik eder ve onları belirler. Kurallara uyanlar ödüllendirilir, uymayanlar ise cezalandırılır. Normlar, davranışları ve görünümü düzenler. Normlara uyma, bir sosyal sisteme dâhil olmanın bir göstergesi iken; normların ihlal edilmesi, dışlanma veya kovulma ile sonuçlanır. ** Görünüş ve davranış hakkındaki kurallar ve kuralların nasıl oluşturulacağı hakkındaki kurallar olmak üzere iki tür kural vardır.ilk kategori içerik, ikinci kategori süreç ve işlem ile ilgilidir.insanlar kültürlerindeki kuralları içselleştirme eğilimindedir. İletişim=İletişim düşünceleri, duyguları ve bilgiyi ifade etmek ve anlamak için kullanılan her türlü sözel, sözel olmayan ve teknolojik süreçleri ifade etmektedir. Sosyal hizmet uzmanları, sistematik amaç ve işlev için olduğu kadar bireysel ve toplumsal iyilik hâli için de önemli olan iletişimin doğası, kalitesi, miktar ve etkililiği ile ilgilenir. Yaptırımlar=Sistemler, hedeflerini gerçekleştirmeye ve amaçlarına ulaşmaya çalışırken insanları motive etmek ve belirli koşulları, görünümleri ve davranışları ödüllendirmek ve cezalandırmak için bilerek ya da bilmeyerek araçlar ve yöntemler oluşturur. Örgütler, ödül için para ya da unvan verir, cezalandırmak için de belirli bir statü ve konumu geri alır. Toplumlar istenmeyen davranışları kontrol etmek için sansür uygulayabilir, para cezası verebilir ve cezaevine gönderebilir. Güç=Güç, yaşamın her yanının bir parçasıdır ve gücün incelenmesi sosyal sistemlerde ana süreçtir. Farklı güç türleri vardır. Otorite gücü, yasal ya da sosyal statünün yanı sıra, olayları ve insanları kontrol etme veya etkileme hakkına işaret etmektedir. Otorite olarak statü, açık gücü ifade eder ve sosyal hizmet uzmanlarına dikkate değer bir kontrol ve etki yapmaya olanak sağlar. Büyük sistemler, daha küçük sistemleri baskılama ya da özgürleştirme gücüne sahiptir. Bu sistemler küçük sistemlerin büyüme ve güçlenme fırsatlarına ulaşmasını sağlayabilir ya da engelleyebilir. İşlemler= Sosyal hizmet uzmanları sistemik işlemleri ele alırken, girdi, akım, çıktı ve geri bildirimleri dikkate almalıdır. Girdi, diğer sistemlerden alınan enerji, bilgi ya da iletişim akışıdır ve sisteme etki eden herhangi bir dışsal olaya, bilgiye ve enerjiye karşılık gelmektedir. İnsanlar için yiyecek, su ve havanın yanı sıra sosyal temas ve uyaranlar da birer girdidir. Okullar ve üniversiteler ise girdi olarak para ve öğrenciye gereksinim duyar. Çıktı, bir sistemden çevreye ya da diğer sistemlere yayılan enerji, bilgi ya da iletişimdir. Çıktı ile ilgili olarak göz önünde bulundurulması gereken en önemli şey, çıktının girdi ile ilişkili olmasıdır. Limanlar çevreye karbondioksit, hidrojen, ısı ve diğer atıkları gönderir.bazı aileler çocuk sahibi olur, onları sosyalleştirir. Okullar ve üniversiteler çıktı olarak mezun verir. İşlem, girdiyi ve çıktıyı değiştiren ya da dönüştüren sistematik süreçlerdir.hazmetme ve nefes verme insan bedenindeki işlemleri gösterir. Aile içinde çocuğun toplumsallaştırılması, okullarda çocuğun eğitimi.. Geri bildirim, girdi bilgisine tepki olarak eylem üretir ve bireyin davranışı sonrasında gerçekleşir.geribildirim, sistem ve çevresi ile etkileşimi için temeldir. Geri bildirim olumsuz ya da olumlu olabilir. SİSTEMLER VE SOSYAL HİZMET UYGULAMASI Sosyal hizmet uzmanları çevre içindeki bireyler, gruplar, aileler, örgütler ve topluluklar gibi çeşitli sistemlerin etkileşimleri üzerinde odaklanır. Bir sistem, işlevsel bir bütünü oluşturmak için derli

3 toplu bir şekilde, yani sistemli bir şekilde ve karşılıklı ilişkileri olan bir dizi unsurun oluşturduğu bir takımdır. Birey, sınıf, aile, okul, üniversite bir sistemdir. Sosyal hizmet uzmanları Sistem Kuramı nın ilkelerini ve kavramlarını müracaatçı sistemlerine uygulama eğilimindedir. Sosyal hizmet uzmanları en önemli, zaman alıcı ve zorlu çalışmaları müracaatçılarla değil; diğer insanlarla birlikte gerçekleştirir. Sosyal hizmet uzmanları müracaatçıları yardım çabalarının birincil yararlanıcıları olarak görür. Sosyal hizmet uzmanlarının verdiği hizmetlerin çoğu çok sayıda sistemle ilgilidir ve her sistemin farklı amaçları, kuralları, beklentileri ve hedefleri vardır. NOT 1960 lardan bu yana sosyal hizmet, insan davranışlarını değerlendirmede birincil olarak Sistem Yaklaşımı nı kullanmaktadır. **Sistem Kuramı nı anlamak, sosyal hizmet uygulamasının değişim için hemen hemen her büyüklükteki sistemi hedeflemesi nedeniyle özellikle önemlidir. Sosyal hizmet uzmanları, karşılaşılan bir sorunu çoklu bakış açısıyla değerlendirir. Değişim birey, aile, grup, örgüt ya da toplum çerçevesinde gerçekleştirilir. UNITE 2=EKOLOJIK YAKLASIM Ekolojik Sistem Kuramı Genel Sistem Kuramı nın bir biçimidir ve yaşayan varlıklar arasındaki ilişkiler ve varlıklar ile çevrelerinin diğer görünümleri arasındaki ilişkilere odaklanmaktadır ve ekoloji, organizma ile çevre ilişkilerinin incelenmesi anlamına gelmektedir. EKOLOJİK YAKLAŞIMI HAZIRLAYICI ETMENLER Sosyal hizmet uygulamalarına ilk zamanlarda psikanalitik görüş hâkim olmuştur. Sosyal hizmet programlarında Freud un geliştirdiği Medikal Model kullanılarak insan davranışları ve sorunları anlaşılmaya çalışılmıştır. Medikal modelde, müracaatçı hasta olarak nitelendirilir ve duygularının ve davranışlarının temelinde ruhsal hastalıklar aranırdı. Medikal Model e insanların yaşadığı koşullara ve çevrelerine uyum sağlayamamasının nedenini bireysel ve içsel yetersizliklere dayandırmaktadır. **1960 lı yıllarda sosyal hizmet Medikal Model in yararlılığını sorgulamaya başlamıştır. Müracaatçıların sorunlarında çevresel faktörlerin de en az içsel faktörler kadar önemli olduğu ortaya konulmuştur. Araştırma sonuçları,muhtemelen psikanalizin müracaatçıların sorunlarını tedavi etmede etkisiz olduğunu göstermekteydi. **1940 ların sonlarında sosyoloji, sosyal psikoloji ve antropolojiden sosyal ve kültürel yaklaşımlar yeniden alınmıştır. Bu süreçte Psikanalitik Yaklaşım ın, sosyal hizmette gereksinim duyulan psikososyal yönelimi, yeterli bir şekilde karşılayıp karşılamadığı sorgulanmıştır. NOT Psikanalitik Model in etkisi azaldıkça, sosyal hizmet uygulaması önemli değişiklikler yaşamıştır. Bu değişikliklerden birisi; Ekolojik Yaklaşım ile ilgilidir ve bu yaklaşım birey-çevre etkileşimini kavramsallaştırmak için ilave bir kapasite getirmiştir. ** Sosyal hizmetin geçtiğimiz yüzyıllık profesyonel tarihi boyunca iki temel görüş çok tartışılmış ve uygulamada görülmüştür. Bunlardan biri, hâlen duymaya devam ettiğimiz, sosyal hizmetin temel işlevinin bireysel tedavi ve klinik tedavi olduğudur.ikincisi ise, sosyal hizmetin tarih boyunca hedeflediği Sosyal Reform Yaklaşımı dır.bireysel tedavide amaç, insanların temel gereksinimlerini karşılamasına yardım etmek ve onların güçlenmelerini engelleyen baskı ve saldırıları ortadan kaldırmaktır. Sosyal Reform Yaklaşımı nda ise, bireyin çevresinde bulunan ve onu engelleyen, ona karışıklıklar yaratan kritik faktörlerin ortadan kaldırılması sonucunda, bireyin sosyal işlevselliğine kavuşacağı görüşü hâkimdir. ÇEVRESİ İÇİNDE BİREY KAVRAMSALLAŞTIRMASI Ekolojik Yaklaşım, insanlar ve onların fiziksel ve sosyal çevreleri arasındaki işlevsel olmayan etkileşimleri kavramsallaştırmak ve vurgulamak suretiyle Tedavi ve Reform Yaklaşımı nı bütünleştirmektedir. Ekolojik Model,hem içsel hem de dışsal faktörlere vurgu yapmaktadır. Model, bireyin gereksinimleri ve çevresinin özellikleri arasında daha iyi eşleşme ya da uyum sağlanabilmesi için insanlar ve çevrelerinin baş etme kalıplarını geliştirmeye çalışmaktadır. ** Ekolojik Yaklaşımı n vurguladığı noktalardan birisi çevresi içinde birey üzerinedir. Çevresi içinde birey;aıle,egıtım,sosyal Hızmet,Mal-Hızmetler,Sıyasal,İnanc ve İstıhdam Sıstemlerıyle etkılesım halındedır.(zastrow ve Kirst-Ashman)Bu kavramlaştırma ile sosyal hizmet üç farklı alana

4 odaklanabilir. İlk olarak, sosyal hizmet birey üzerinde odaklanma, İkinci olarak sosyal hizmet, birey ve bireyin etkileşimde olduğu sistemler arasındaki ilişkiler üzerinde odaklanma, Üçüncü olarak sosyal hizmet, sistemler üzerinde odaklanmadır. ** Ekolojik Yaklaşım, bireyin sorun çözme kapasitesini, kendi gelişimini ve zihinsel kapasitesini yükseltmeyi amaçlar, birey ile sistemler arasındaki etkileşimlere odaklanır ve bireyin gereksinimlerini daha etkili bir şekilde karşılamak için sistemleri değiştirmeyi hedefler. EKOLOJİK DEĞERLENDİRME Ekolojik değerlendirme, uygulamada kullanılan bilgilerin toplamını içeren kapsayıcı bir yaklaşımdır. Ekolojik Model, sosyal hizmet uzmanlarının herhangi özel bir durumda, birbiriyle ilişkisi olan birçok faktör hakkında tam bir inceleme yapmasına yardım eden sistematik bir yapıdır. İnsan gelişiminin fiziksel, duygusal,bilişsel, ruhsal ve sosyal olmak üzere beş boyutu ile ilgili yedi ekolojik düzeyin her birinde değerlendirilebilir. ** Ekolojik Yaklaşım mikro ve mezzo düzeydeki insani hizmetlere uygulanmaktadır. Ekolojik Yaklaşım ın makro düzeyde de yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Ekolojik bakış açısına göre; toplum, onu oluşturan nüfus gruplarının çevreleriyle ilişkilerine odaklanan, sınırları olan ve çevresiyle etkileşime giren bir organizmadır. ** Ekolojik Yaklaşım sosyal hizmette şu nedenlerden dolayı benimsenmiştir: 1. İnsanın çevre ile olan etkileşimine vurgu yapması 2. İnsanların farklı durumlar karşısında uyum sağlamasına yarayacak davranışları belirlemesi 3. İnsanların fiziksel ve sosyal çevreleri ile yaşadıkları sosyal grupların etkisini açıklaması 4. Genelci uygulama için bilgi temeli oluşturması 5. İnsan sistemini açıklaması ve kavramsallaştırması EKOLOJİK KAVRAMLAR Sistem=Sistem, belli bir işlevi yerine getirmek üzere bir araya gelmiş ve aralarında karşılıklı bağımlılık ve etkileşim olan elemanlar kümesidir. Sistemler kendi içinde dinamik hâldedir ve başka sistemlerle de etkileşim içindedir. Bir sistemin hayatını devam ettirebilmesi için etrafındaki sistemlerle etkileşim ve iletişim içinde olması gerekir. Birey de bir sistemdir ve dolayısıyla yaşamını devam ettirebilmesi için diğer sistemlerle etkileşim içinde olmalıdır. Sosyal çevre=sosyal çevre, insanı çevreleyen koşulları, durumları ve insani etkileşimleri kapsamaktadır. Bireyler hayatta kalabilmek ve gelişebilmek için çevreyle etkili etkileşim kurmak zorundadır. Sosyal çevre insanların oturdukları evlerin tipi,yaptıkları işin türü, ulaşılabilir para miktarı, yasalar ve içinde yaşanan toplumun sosyal kurallarını içerir. Sosyal çevre aynı zamanda bireyler, gruplar,organizasyonlar ve temas içinde olunan sistemlerin tümünü kapsar. Çevresi içinde birey=çevresi içinde birey odağı, insanları çevrelerindeki tüm sistemlerle sürekli olarak etkileşim içinde görür. Bu sistemler aile, arkadaşlar, iş, sosyal hizmetler,politikalar, din, mal ve hizmetler ve eğitime ilişkin sistemleri kapsamaktadır. Bu nedenle sosyal hizmet uygulaması, bireyler ve çeşitli sistemler arasındaki etkileşimleri geliştirmeye yönelmektedir. Etkileşim=Etkileşim, insanlar çevrelerindeki diğerleri ile iletişim ve etkileşim kurar. Bu etkileşimlerin (transaksiyon) her biri aktif ve dinamik (etkileşim aktarılabilir ve değiş tokuş yapılabilir) bir şeydir. Bununla birlikte, etkileşimler olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumlu bir etkileşim, derinden sevdiğiniz bir insanın sizi de aynı şekilde sevmesi olabilir. Olumsuz bir etkileşim ise, on beş yıldan beri çalıştığınız işten çıkarılmanız olabilir. Enerji=Enerji, insanlar ve çevreleri arasındaki aktif katılım sonucu ortaya çıkar. Enerji,girdi ya da çıktı biçiminde olabilir. Girdi, insanın yaşamına giren ve bu yaşama ilave katan bir tür enerjidir. Örneğin sağlığı bozuk bir yaşlı günlük yaşam için gerekli olan fiziksel yardıma ve duygusal destek. Kesişme=Kesişme, birey ve çevresi arasındaki etkileşimin yer aldığı esas noktadır.çevresi içinde bireyin değerlendirilmesi sırasında, kesişme, değişime yönelik uygun etkileşimleri belirleyebilmek için açık olarak odak olmalıdır. Örneğin; evlilik sorunları nedeniyle sosyal hizmet uzmanına başvuran bir çift, sorunlarının çocukların nasıl yetiştirileceği konusundaki anlaşmazlık olduğunu ifade eder. Kesişme, farklı sistemler veya organizasyonlar arasındaki temas ya da iletişim noktasıdır.

5 Adaptasyon=Adaptasyon, çevresel koşullara uyum yapma kapasitesidir. Bireyin etkili bir şekilde işlev görmeye devam edebilmesi için değişmesi ya da yeni koşullara uyum sağlaması gerekır. Genellikle enerji gerektirir. Sosyal hizmet uzmanları insanların enerjilerini yönetmelerine, yani daha üretici olmalarına, yardımcı olur. Baş etme=baş etme, insanların uyum sağlamasının bir biçimidir ve sorunların üstesinden gelebilmek için mücadele etmesi anlamına gelir. Adaptasyonun ister pozitif isterse negatif olsun yeni durumlara tepki verme ile ilgili olmasına rağmen, baş etme karşılaştığımız sorunları ele alma biçimimiz ile ilgilidir. Örneğin; bir insan ebeveyninin aniden ölümü ya da yeni bir bebeğin doğması. Karşılıklı bağımlılık=karşılıklı bağımlılık, hayatta kalabilmek ya da iyilik hâli için gerekli olan sorumlulukları ve fırsatları paylaşmaktır. Bir bireyin başka bir bireyle karşılıklı bağlantı içinde olmasıdır. Bireyler, sosyal çevredeki diğer bireylere ve bireylerin oluşturduğu gruplara bağlıdır ya da onlarla karşılıklı olarak bağımlılık içindedir. DAVRANIŞ DİNAMİKLERİNİ DEĞERLENDİRME MODELİ Ekolojik Sistem Kuramı, insan gelişimi çalışmaları için ortaya çıkan farklı yaklaşımları kapsayan bir şemsiye kavramdır. Ekolojik Sistem Kuramı nda 5 sıstem bulunmaktadır. 1. Mikrosistem; aile, okul, akran grubu, komşular ve çocuk bakım ortamları gibi yakın çevreden oluşmaktadır. 2. Mezo sistem; yakın çevre arasındaki bağlantılardan (çocuğun evi ve okulu gibi) oluşan sistemi kapsamaktadır. 3. Ekzo sistem; gelişimi dolaylı bir şekilde etkileyen dış çevre ortamları (ebeveynlerin çalışma yeri gibi) ile ilgilidir. 4. Makro sistem; kültürel bağlam (doğu kültürü, batı kültürü, ulusal ekonomik ve siyasal kültür, altkültür gibi) ile ilgilidir. 5. Kronosistem; yaşam boyunca meydana gelen çevresel olaylar ve geçiş kalıpları ile (zaman içinde dış sistemlerin evrimi) ilgilidir. ** Bio-ekolojik model e göre, insan gelişimi dinamik ve etkileşimsel bir süreçtir.bu süreç, bireyin genetik mirasından başlar ve yakın çevre ile etkileşiminin bir sonucu olarak genişler. İlk olarak bu çevre temelde aile üyelerini kapsar. Gelişim ilerledikçe, çocuk çevre ile aktif olarak sayısız etkileşime girer.bireylere ilişkin değerlendirilecek konular, altı başlık altında ele alınabilir.buna göre; a) Bireyin gelişim dönemleri, ego işlevleri, kişilik özellikleri, sorun çözme biçimi ve başarılı olduğu durumlar, b) Aile yaşamında yer alan gelişim dönemleri, karşılaşılan güçlükler, sorun çözme biçimi, başarılan ve başarılamayan hususlar, c) Ana-babanın kişilik özellikleri, evlilik ilişkileri, çocuklarıyla ilişkileri ile bu konudaki görevlerini yerine getirme biçimleri, d) Aile sistemindeki iletişim biçimleri, roller, yetki paylaşımı, aile içi kurallar,sınırlar, gereksinimleri karşılama ve sorun çözme biçimi vb. e) Bireyin dâhil olduğu diğer sistemlerin özellikleri f) Bireyin ve ailenin yaşadığı sosyal çevrenin özellikleri, sosyal değerler, rol beklentileri ve çevrede mevcut olan hizmet ve kaynakların değerlendirilmesi gerekir. ** Sonuç olarak, ekolojik yaklaşım, uygulamaya kazandırdığı yeni kavramlar açısından yararlı bir model olarak değerlendirilebilir. Model hakkında kesin hükme varabilmek için zamana gereksinim vardır. Görüldüğü gibi, sosyal hizmet uygulamalarında sorun çözme odaklı olarak bilinen Genelci Yaklaşım Modeli nin benimsenmesi, Ekolojik Yaklaşım a olan ihtiyacı daha da arttırmıştır.genel yaklaşımlara bılgı sunmakta ve uygulama ıcın butunluk gostermektedır. UNITE 3=GÜÇLENDIRME YAKLASIMI GÜÇLENDİRME YAKLAŞIMINI HAZIRLAYAN ETMENLER Bazı müracaatçıların yaygın bir başarısızlık hissi vardır ve bu müracaatçılar, kendilerini diğer insanlardan farklı ve onlar tarafından reddedilmiş hisseder. Müracaatçıların olumsuz duygularını ve kendilerini sınırlayan algılarını değiştirmek ve bunlarla mücadele etmek için, sosyal hizmet uzmanları ve sosyal kurumlar, bu tür müracaatçılarla çalışırken güçlendirme üzerine vurgu

6 yapmalıdır. Güçlendirmenin sözlük anlamı; Başkasına güç vermek, yetkiler edindirmek veya belli bir gücü uygulaması için onay vermek tir. Harcadıkları çabaların sonucunda başarıyı yaşayan müracaatçılar, değişimin mümkün olduğunu ve yaptıklarıyla kendi yaşamlarını şekillendirme kapasitelerinin olduğunu açık bir şekilde fark eder. Bu nedenle Güçlendirme Yaklaşımı, müracaatçıların başarıyı yaşamalarına olanak veren aktiviteler içinde yer almalarına yardımcı olmaya çalışır. NOT Güçlendirme yaklaşımı ilk olarak Klinik Sosyal Hizmet uygulamalarında kullanılmaya başlandı. ***Güçlendirme yaklaşımının temel taşı;bireylerin uygulamaya daha aktif katılımını sağlamak, bireylerin güçlü yönlerinin farkına varmasına ve sorunun çözümüne katkıda bulunmasına yardımcı olmaktır. Öncelikle sosyal hizmet uzmanları, Ekolojik Yaklaşımı,Sistem Yaklaşımı nı ve güçler perspektifini uygulama sürecinin odağına yerleştirmektedir; yani sosyal hizmet uzmanı, müracaatçının durumunu içinde bulunduğu bağlamı gözeterek ele almakta, müracaatçının kaynaklarını ve güçlerini araştırmakta ve gereksinimlerini sabit sorunlar olarak değil, geçici konular olarak görmektedir. İkincisi, yaklaşımı kullanan sosyal hizmet uzmanları farklı düzeylerdeki sosyal sistemlerle çalışmakta, sorunların çözümü için bu sistemler arasındaki bağlantılara da odaklanır. GÜÇLENDİRME İLKELERİ 1. Programları, müracaatçıların ve toplum üyelerinin ifade ettikleri tercihlere ve ortaya koydukları gereksinimlerine göre şekillendir. 2. Program ve hizmetlerin müracaatçılar ve toplum için en üst düzeyde uygun olmasını müracatçıların ve toplumun onlardan yararlanmasını sağla. 3. Müracaatçıların kendi kendine sorun çözebilmesi yaklaşımını benimse. 4. Müracaatçıların ve toplumun güçlerini gündeme getir ve onları bu yönden yapılandır. 5. En çok tercih edilen müdahale yöntemini uygulamak yerine, müdahaleyi müracaatçının veya müracaatçı gruplarının kendine özgü taleplerine,sorunlarına ve gereksinimlerine uygun olarak düzenle ve yeniden tanımla. 6. Uygulamanın ve politika geliştirmenin önceliklerini belirlemek için liderlik yapmalarını sağla. 7. Güçlendirme dikkate değer bir zaman ve sürekli bir çaba gerektirdiği için sabırlı ol. 8. Sosyal hizmet uzmanlarının işteki kendi güçsüzlüğü ve gücünü sürekli olarak dikkate al. 9. Genel iyilik durumuna katkı vermek için yerel bilgiyi kullan. GÜÇLENDİRME SÜRECİNDE SOSYAL HİZMET UZMANLARININ GÖREVLERİ Sosyal hizmet uzmanlarının güçlendirme çerçevesinde yerine getirmesi gereken görevler sırasıyla; 1. Müracaatçılara yönelik olumsuz damgaları ortadan kaldırmak; 2. Ailelerdeki, kurumlardaki ve toplumdaki kaynaklara bireylerin farkındalığını artırmak; 3. Müracaatçıların kendilerini güçlü ve değişimi gerçekleştirebilir olarak görmelerine yardımcı olacak zihin yapısını oluşturmalarını sağlamak; 4. İnsanlara ve onların güçlerine, kaynaklarına, becerilerine ve hayallerine inanmak; 5. Müracaatçıların kendi güçlerini görmelerini engelleyecek korumacı görüşleri reddetmekle ilgilidir. GÜÇLENDİRME TUTUMLARI Müracaatçıların kendi güçlerini görmelerini engelleyecek korumacı görüşleri reddetmek, sosyal hizmet uzmanlarının yerine getirmesi gereken bir başka görevdir. Ruh sağlığı alanındaki sosyal hizmet uzmanları için bir dizi güçlendirme tutumu önerilmektedir: 1. Bir damga veya tanıyla değil, bir kişiyle ilişki kurduğunu düşün. 2. Bireyin kendi kararını kendisinin vermesi hakkına saygı duy. 3. Bireyin yaşam kalitesini ve çevresel faktörleri dikkate almak suretiyle bireye karşı bir bütün olarak sorumlu ol. 4. Değerlendirme ve uygulama için, eksiklikleri gören modeller yerine, güçler perspektifini temel al. 5. Müracaatçıların ilişkiye getirdiği farklı beceri ve bilgilere saygı duy. 6. Müracaatçıların öğrenme ve yaşamlarını yönetmeleri için içsel motivasyonlarına güven. 7. Müracaatçıların size, diğer müracaatçılara, kuruma ve topluma katkı verme becerisine ve hakkına saygı duy.

7 8. İnsanların bireyselliklerini kabul et, her bir bireyin kendine özgü özelliklerine, değerlerine ve gereksinimlerine saygı duy. GÜÇLENDİRMENİN BOYUTLARI Güçlendirmenin boyutları bir kavram olarak güçlendirme ve bir süreç olarak güçlendirme olmak üzere iki ana başlıkta ele alınmaktadır.bir kavram olarak güçlendirmenin kişisel, kişilerarası ve sosyo-politik olmak üzere üç alt boyutu bulunmaktadır: 1. Kişisel güç; insanların yetkinlik, ustalık, denetim (kontrol) duygusu, özsaygıve iyi olma durumu ile ilgilidir. 2. Kişilerarası güç; karşılıklı bağımlılık, etkileme gücü, ortaklık, sosyal destek,saygın bir statü (tanınma) ile ilişkilidir. 3. Sosyo-politik güç ise, tanınma (imtiyaz), vatandaşlık hakları, kaynakların kontrolü, olanaklara erişme ve sosyal adalet ile ilgilidir. ^^Kişisel güç, insanların tamamen kendisi ve kendisini nasıl algıladığı ile ilgilidir.kişisel güç kapsamında, insanların kendilerini yetkin ve usta bir birey olarak görmeleri, yaşamları üzerinde kontrol duygusuna sahip olmaları, kendilerini değerli ve aranan, istenen bireyler olarak görmeleri ve iyi olarak tanımlamaları çok önemlidir. ^^Kişilerarası güç, insanların diğer insanlarla girmiş olduğu etkileşim ve ilişkilerindeki statüsünü belirleme bakımından önem arz etmektedir. İnsanlar olarak varlığımızın değerli olabilmesi ve bir anlam kazanabilmesi için, bir başkasının varlığı gereklidir.bu durum karşılıklı bağımlılık durumunu ortaya çıkarmaktadır. Karşılıklı bağımlılık ilişkisi içinde diğerleri üzerinde etkileme gücümüzün olması, onlarla ilişkilerimizin niteliğini belirleyen bir unsurdur.karşılıklı olarak etkileme ve etkilenme sürecinde diğer insanlarla kurmuş olduğumuz ortaklıklar, yaşamımızı olumlu yönde etkilemekte ve varlığımıza değer katmaktadır. ^^Sosyo-politik güç, kavram olarak iki ana sözcükten oluşmaktadır. Bunlardan birincisi sosyal olanla, yani toplumsal olanla; diğeri de politik olanla yani siyasal olanla ilişkilidir. Sosyo-politik güç kapsamında güçsüzlük, baskı ve kurbanı suçlama kavramları öne çıkmaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarının müracaatçılarıyla çalışmalarında kişisel, kişilerarası ve sosyo-politik güçlendirmeyi kolaylaştırmak için bir rehber olması amacıyla aşağıdaki ilkelerin sosyal hizmet uygulaması için benimsenmesi önerilmektedir: İnsanları, bireysel ya da kolektif olarak, sorun çözme ve başetme kapasitelerini daha etkili kullanabilmeleri için güçlendir. Bireyleri ve toplumu meydana gelen sorunlardan koruyabilmek için sosyal ve ekonomik politika geliştirilmesini destekle. Sosyal hizmet uygulamasının her boyutunda mesleğin bütünlüğünü koru. İleri düzeyde sosyal işlevsellik ve yaşam kalitesinin artırılması için insanlar ve toplumsal kaynaklar arasında bağlantı oluştur. Kurumsal kaynak sistemi içinde iş birliğine dayalı ilişkiler geliştir. Sağlık ve insani hizmet gereksinimlerini karşılayabilmek için kurumsal kaynak sisteminin işleyişini kolaylaştır. Her insanın toplumsal yaşama tümüyle katılımını arttırabilmek için sosyal adalet ve eşitliği geliştir. Araştırma ve değerlendirme yoluyla sosyal hizmet mesleği için bilgi geliştirilmesine katkı ver. Hem sorunların hem de kaynak fırsatlarının üretildiği kurumsal sistemlerde bilgi alışverişini destekle. Farklılıkları göz önünde bulunduran, etik olarak duyarlı ve cinsiyetçi olmayan sosyal hizmet uygulaması yoluyla iletişimi güçlendir. Sorunların önlenmesi ve çözümlenmesi için eğitim stratejileri geliştir. İnsani meseleler ve sorunların çözümü için bir dünya görüşü benimse. GÜÇLENDİRME UYGULAMASININ UNSURLARI Bir uygulama modeli olarak güçlendirme değer temeli, müdahale için onay, uygulamaya rehberlik edecek kuramsal temel, müracaatçı sosyal hizmet uzmanı ilişkisi için rehberlik ve yardım etme aktivitelerini organize etmek için çerçeve olmak üzere bir dizi unsura sahiptir.

8 ^^Uygulama modelinin ilk unsuru olan değer temeli göz önünde bulundurulduğunda güçlendirme uygulamasının sosyal hizmetin temel değerlerini ve ilkelerini benimsediği görülür. Sosyal hizmetin temel değerleri ve etik ilkeleri,güçlendirme uygulaması için çok önemlidir. Güçlendirme uygulaması için onay farklı kaynaklardan gelmektedir. Sosyal hizmetin profesonel değer temeli, yasalar, kurallar, kurumların düzenlemeleri ve müracaatçıların talepleri bu kaynaklardan bazılarıdır. Bu kaynaklar öncelik almakiçin sıklıkla birbiriyle yarışırlar. Sosyal hizmet uzmanları kurum kuralları ya da düzenlemeleri nedeniyle belirli kaynakları kullanabilme ya da çalışmaları yapabilme konusunda onay eksikliği ile de karşı karşıya gelebilir. Örneğin; bazı kurumlar sosyal hizmet uzmanlarının toplumsal değişim için lobicilik yapmasına izin vermez.kurumlar tarafından sağlanan onay oldukça karmaşıktır. GÜÇLENDİRME MÜDAHALESİ Güçlendirme uygulaması karşılaşılan sorunun kişisel, kişilerarası ve politik boyutları ile ilgili faktörleri dikkate alarak yürütülür. Uygulama sürecinde bu faktörler üzerindeki odak değişebilir, ancak bu faktörlerin tamamı güçlendirme sürecinde önemlidir ve her birinin her bir sorun çözme durumunda kapsamlı olarak analiz edilmesi gerekir. Aşağıda güçlendirme uygulamasının dört boyutu vardır => ^^Birinci boyut temelde kendileri başvuran ya da uzmanlar tarafından yardıma gereksinimleri olduğu belirlenen bireylerle yürütülen çalışmaları kapsar.karşılaşılan sorun kaynak eksikliği, kişilerarası çatışmalar, spesifik olarak tanımlanabilecek çevresel sorunlar ya da müracaatçının herhangi bir başka meselesi ile ilgili olabilir. Sosyal hizmet uzmanları, müracaatçılar ile birlikte, bir çalışma ilişkisi oluşturmalı, gereksinimleri ve kaynakları değerlendirmelidir. Bu süreç yardım etme ilişkisinin ilk basamağıdır. ^^İkinci boyuttaki müdahaleler; yaşam dönemlerindeki geçişler, gelişimsel sorunlar ya da daha özel konularla ilgili bilgi sağlamak ve beceri kazandırmak için tasarımlanır. İkinci boyut kapsamında konferans, çalıştay, kurs düzenleme, küçük grup kurma, gazetelere yazı yazma, telefon görüşmeleri yapma ve video hazırlama gibi etkinlikler gerçekleştirilebilir. Küçük gruplar destek ağı oluşturmaya yardımcı olabilir, bireyler grupta güçlü yönlerini keşfedebilir, diğerleri ile paylaşım ve eğitim içeriğinin tartışılması yoluyla algılamalarını ve deneyimlerini gözden geçirebilir,bunların geçerli ve doğru olup olmadığını değerlendirme fırsatı bulabilir. ^^Üçüncü boyut müdahaleler yakın çevrede değişme ve arabuluculuk yapma üzerinedir. Sosyal hizmetler ve tıbbi bakım kaynakları ile bu kaynaklara nasıl ulaşılacağını öğrenme ana eylemlerdir. Bu boyut, müracaatçı ve uzmanın kişisel sorunlar üzerinde çevrenin etkisini keşfetmeleri yoluyla bilinç kazanma durumundan kaynağını alır. Örneğin iş arayan tek ebeveyn konumunda olan bir kişi destek gruplarına katılabilir ve iş bulabilmek için girişimlerde bulunabilir ve bu sırada üçüncü boyut kapsamında cinsiyet ayrımını keşfedebilir. Üçüncü boyutun aktiviteleri, önemli bir odak olarak profesyonel yardımcıları tanımayı ve onlarla nasıl etkili iletişim kurulabileceğini öğrenmeyi de kapsar. ^^Dördüncü boyut müdahaleleri, sorunların politik boyutu ile ilgilidir. Bireysel sorunlara katkı veren çevresel güçlere etki etmek için sosyal eylem yapmayı ve diğer ortak girişimleri kapsar. Bu boyuttaki bilgi temeli ulusal sosyal eylem grupları ve akademik kurumlar gibi formal bilgi kaynakları ve katılımcıların ortak zekâsını kapsamaktadır. UNITE 4=PSİKANALİTİK KURAM Freud tarafından öne sürülen Psikanalitik Kuram, bize hem normal, hem de anormal zihinsel süreçlerin işleyişiyle ve bunların somut yansımaları olan davranışlarla ilgili bilgiler verir. Bu kuramın da çıkış noktası olarak aldığı ilk varsayım, daha önce Spinoza tarafından tanımlandığı belirtilen nedensellik varsayımıdır. Ruhsal nedensellik varsayımına göre, hiçbir davranışımız nedensiz, rastgele ya da şansa bağlı değildir. Her davranışımızın altında yatan bir neden vardır. Bu neden her zaman insanın dışında ya da çevresinde değildir, insan davranışlarının nedenleri kimi zaman onun iç dünyasıyla ilgilidir. Freud a göre, çocuk doğuştan getirilen içgüdüsel güçlerle yönetilir ve bir eğreltiotu yaprağının açılması gibi psikoseksüel gelişim devresinden geçerek katman katman açılır. Birkaç cephede çatışma vardır: İkili içgüdüler (ego içgüdülerine karşı libidoya ait içgüdüler) birbirine

9 karşı çıkar; içgüdüler çevrenin ve daha sonra da içselleştirilmiş çevrenin süperegonun- talepleriyle çarpışır; çocuk dolaysız haz elde etmeye yönelik iç baskıyla hazzın geciktirilmesini talep eden gerçeklik ilkesi arasında bir uzlaşma sağlamalıdır. Bu nedenle içgüdüsel olarak yönlendirilen birey, doğuştan getirdiği saldırgan ve cinsel iştahın doyurulmasını önleyen dünyayla savaş hâlindedir. Kendi deneyimleri ve psikanaliz (ruh çözümleme) yöntemiyle hastalarının derinliklerini keşfetmelerini sağlayan Freud 4 ana unsura vurgu yapmıştır: Topografik Model, Yapısal Model, kaygı ve benliğin savunma mekanizmaları ve Psikoseksüel Gelişim Dönemleri. İNSAN DOĞASI (İÇGÜDÜLER) Freud, insanların içgdüler adı verilen doğuştan getirdikleri güçler tarafından güdülendiklerini ifade etmektedir. İçgüdü, bedensel bir ihtiyacın psikolojik bir ifadesi, fizyolojik bir gereksinimi doyurma isteğidir. Örneğin; acıkan bir insan vücudunun besin ihtiyacını karşılamak üzere gıdaya ulaşma isteği içine girer.içgüdülerin dört ortak özelliği vardır: Kaynak: İçgüdünün temsil ettiği bedensel ihtiyaç Amaç: Bedensel uyarılmayla ortaya çıkan gerilimin azaltılması, kısacası ihtiyacın doyurulması Nesne: O içgüdünün doyumunu sağlayabilecek her şey İtici güç: İçgüdüyü tatmin etmek için kullanılan enerjinin miktarı Freud, insanların cinsellik ve saldırganlık olmak üzere iki temel içgüdü ile yönlendirildiğini belirtmiştir: CİNSELLİK İÇGÜDÜSÜ Freud a göre cinsel içgüdüler, erotik olan ve haz veren tüm yaşantıları kapsamaktadır. Bu içgüdüler, açlık, susuzluk, cinsellik gibi insan yaşamının sürekliliğini sağlayan içgüdülerdir. Bu içgüdülerin çalışmasını sağlayan enerji türüne ise libido (psişik enerji) denir. Libido, haz alma isteği konusunda içgüdüleri tetikleyen bir güç olarak ifade edilmektedir. SALDIRGANLIK İÇGÜDÜSÜ Freud, cinsellik içgüdüsünün organizmayı korumak amacıyla saldırgan içgüdülerinin karşısında yer aldığını belirtir. Bu iki grup içgüdü, aynı zamanda iç içedir ve birlikte çalışırlar. Örneğin; açlık ihtiyacını karşılamaya yönelik olan yeme davranışı aynı zamanda ısırma, çiğneme ve yutma gibi saldırgan davranışları içerir. Diğer taraftan aşk ve nefret duygularının bir arada hissedilmesi cinsellik ve saldırganlık içgüdülerinin çatışma halinde olabileceğini gösterir. TOPOGRAFİK MODEL Freud'un bilincin çeşitli katmanlarından bahsettiği kuramı "Topografik Zihin Modeli" olarak da adlandırılmaktadır. Topografinin sözcük olarak yer betimi anlamına geldiğini göz önünde bulunduracak olursak buzdağı ve bilinç arasındaki benzeşimi kurmak çok da zor olmayacaktır. Çünkü Freud, bilinci bir buz dağına benzeterek farklı bilinç aşamalarını bu buz dağının suyun altında ve üstünde kalan kısımlarıyla, yerlerini su seviyesine göre betimleyerek bağdaştırmaktadır. Dolayısıyla su seviyesini bilinç eşiği olarak düşünürsek, bu eşiğin altında bilincin en büyük alanını oluşturan bilinç dışı yatmaktadır. Bilinç ve bilinç dışı arasında bulunan bilinç öncesi aşamasında ise o anda farkında olmadığımız ancak her an bilince taşıyabileceğimiz anılarımız ve dünya bilgileri yer almaktadır. Bilinç=İnsan, yaşamının her döneminde; her anında iç ve dış enerji değişiklikleriyle karşılaşır. Bunlardan ancak bazıları uyaran niteliği taşır ve algılanır. Burada seçici dikkat ve bireysel nitelikler önemlidir. Seçilen uyaran algılandıktan sonra uygun tepki verilir. Organizmanın iç ve dış dünyada olan bitenlerin farkında olabilmesi, seçebilmesi, algılayabilmesi, ayırt edebilmesi ve uygun yanıt verebilmesi için gerekli olan uyanıklık durumuna bilinçlilik (conscious) denir. Bilinç alanındaki içerikler gerçeklik ilkesine uyar. Bilinç öncesi=kişinin belirli bir anda ayırt edemediği birçok düşünce ve duygusu vardır. Bilinçli bir çaba ile çağrılabilen anı, düşünce, dürtü ve duyguların yer aldığı bu bölmeye bilinç öncesi (preconscious) adı verilmektedir. Bunlar bilincimizde o anda bulunmadığı halde özel bir dikkat çabası ile bilince çağrılabilirler. Bilinç dışı=bilinç dışı, farkında olmadığımız ancak sözlerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın çoğunu yönlendiren tüm istek, dürtü ve güdülerden oluşur. YAPISAL MODEL

10 Freud, kişiliği oluşturan üç temel yapıdan söz etmektedir: İd, ego ve süper ego. Bu üç yapıyı haz, mantık ve vicdan olarak da düşünebiliriz. İd (Altbenlik)=Kişiliğimizin öyle bir bölmesi vardır ki bu kısım insanların en kaba, en ilkel, kalıtımsal dürtü ve arzularını içerir. Freud, bu kısma id adını vermiştir. İd, davranışlarımızın altında yatan psikolojik enerjinin kaynağıdır. İd, zevk ilkesine göre işler ve hiç geciktirilmeden (şuanda) bütün isteklerinin yerine getirilmesini bekler. İd in itmeleri bilinçaltı dürtülerdir.id, haz ilkesi doğrultusunda hareket eder ve acıdan kaçınır. İd, tamamen mantık dışıdır ve gerçeklik kavramından yoksundur. Ego (Benlik)=Freud Gerçek dış dünyanın etkisi altında, altbenliğin bir parçasının özel bir gelişme gösterdiğini, dış uyaranları algılayan ve aşırı uyaranlara karşı ruhsal yapıyı koruyan bir dış tabakadan giderek özel bir yapı geliştirdiğini ve bu yapının altbenlik ile dış dünya arasında bir arabulucu görevini yüklendiğini ileri sürdü ve gelişen bu yapıya ego (benlik) adını verdi. Benlik ruhsal aygıtın "uyum yapıcı" yapısıdır.benliğin işlevleri şöyle sıralanabilir: 1. İç uyaranların algılanması 2. Dış uyaranların algılanması ve dış dünyayla ilişkilerin sürdürülmesi 3. İç uyaranlarla dış uyaranlar arasında bir düzenleme yapılması ve bunların çevre koşullarına uydurulması 4. Doyumun sağlanmasına ve fiziksel çevrenin değiştirilmesine yönelik eylemlere geçilmesi Süperego (Üstbenlik)=Kişiliğin ahlaki ve yargısal yanını oluşturan süperego gelişir. Süperego, egonun ahlaki kurallar ve değerler doğrultusunda hareket etmesine çalışarak mükemmel olmak ister. Bu nedenle, süperego ideal ve kusursuz olma ilkesine göre çalışır. Ayrıca, süperego, doyum bulması ve yerine getirilmesi ahlaki kurallar tarafından hoş karşılanmayacak olan id in isteklerini (özellikle cinsel ve saldırgan dürtüleri) engellemeye ve bastırmaya çalışır. BENLİĞİN SAVUNMA MEKANİZMALARI Bastırma=Bastırma, dürtü, anı ve deneyimlerin bilinç dışına itilmesi ve orada tutulmasıdır. Yadsıma=Benlik için tehlikeli olarak algılanan ve bunaltı doğurabilecek bir gerçeği yok saymak, görmemek, değişik derecelerde oldukça yaygın kullanılan ilkel bir savunma biçimidir. Yansıtma=Yansıtma düzeneği ile birey, kendi içinde yadsıdığı bir dürtüyü başkalarında görür ya da başkalarının bu dürtüleri kendisinde gördüğünü sanır. İçe Atım=Benliğin ilkel savunma düzeneklerinden biri olan içe atımda bir başkasının tüm varlığı ya da bir parçası benliğin içine sanki yenip yutulmuşçasına atılır. Bölme=İnsan benliğinde bulunan doğal dürtülerin ya da içe atılmış olan nesnenin olumlu ve olumsuz, iyi ve kötü diye bilinen parçalara bölünmesi; iyinin yaşatılmaya, kötünün yok edilmeye ya da kötünün yaşatılmaya iyinin yok edilmeye çalışılması en ilkel savunma düzeneklerinden biridir. Çözülme=Çözülme, zihindeki birtakım düşünce ve duygu kümelerinin ya da karmaşaların bağlı oldukları olay ve yaşantılardan koparak, ayrılarak, özerkleşmeleri ve benliği etkilemeleri sürecidir. Yer Değiştirme=Çatışmaya, bunaltıya neden olabilecek ve benlikçe kabul edilemeyen bir dürtü asıl yöneleceği nesne yerine başka bir nesneye yöneltilerek çatışma ve bunaltı bir derece azaltılabilir ya da önlenebilir. Kendine Yöneltme=Eğer içe atılmış ve içeride yaşatılan bir sevgi nesnesi varsa ve yaşamın bir çağında sevgi nesnesine karşı kin uyanmışsa, birey kendine acı vererek; hatta kendine kıyarak içinde yaşattığı nesneyi yok edebilir. Akla Uygunlaştırma (Mantığa Bürüme)=Benlik için acı, bunaltı verici durumlarda, akla yatkın görünen, fakat sıkıntı vermeyecek bir neden, bir açıklama bulmak çok sık kullanılan savunma düzeneklerinden biridir. Karşıt Tepki Kurma=Kişi kendi içindeki bilinç dışı yasak dürtü ve eğilimlerinin tam karşıtı tepkiler göstermekle de benliğini savunmaya çalışabilir. Düşünselleştirme=Yasak dürtülerin, anıların ve yaşantıların, düşünsel (entelektüel) yetiler ve bilgilerle açıklanmaya çalışılması, asıl bunalım kaynağının bu tür düşünce ve bilgi ürünleri ile kapatılması öncelikle okumuş kişilerin sık kullandığı savunmalardan biridir.

11 Yalıtma=Yalıtma düzeneğinde bir anının bilişsel, yani bilme, tanıma ve anlama ile ilgili yanı tümü ile anımsanabilirken, duygusal yanı ayrılarak bastırılır ve bilinç dışı kalır ya da duygular ilgisiz gibi görünen bir başka yaşantıya, başka nesneye aktarılır (yer değiştirme). Döndürme=Ağır bunaltı doğuran durumlarda, yatkın kişilerde, hareket ya da duyu organlarında işlev yitimi ortaya çıkabilir. Örneğin, kollar bacaklar tutmaz olur, hasta görmeyebilir, işitmeyebilir, konuşamayabilir. Bu tür bir rahatsızlıkta bunaltı, organın işlev yitimine, işlev bozukluğuna döndürülmüştür. Somutlaştırma=Kaynağı ve nedeni belli olmayan bunaltı ve sıkıntıların giderilebilmesi için, sıkıntı ve bunaltının belli somut bir şeye, bir nedene, bir duruma bağlanması da insanoğlunun başvurduğu önemli savunmalardandır. Yapma-Bozma=Kişinin gerçekte ya da düşüncesinde yaptığı ya da yaptığını düşündüğü olumsuz bir eylemi yansızlaştırmak (nötrleştirmek), etkisini kaldırmak ve yapılmamış gibi saymak amacı ile yürütülen birtakım işlemler yapma- bozma düzeneğini oluşturur. Saplanma=Gelişme basamak basamak ilerlerken, çocuğun bir basamakta saplanıp kalması, daha doğrusu bir basamağın özelliklerini bırakamaması; onları sonraki basamakların gereklerine uyduramaması kimi kişilik türlerinde daha belirgindir. Gerileme=Ulaşılmış bir gelişme dönemi kişi için ileri derecede bunaltı doğuracak nitelikte olursa, daha önceki bir döneme gerileme kişinin başvurabileceği bir savunma yoludur. Düş Kurma=Kişinin gerçek dünyada doyum sağlayamadığı istek ve dürtülerini düşler kurarak doyurmaya çalışması en sık görülen savunma düzeneklerinden biridir. Özdeşim=Başka bir kişinin özelliklerini, duygu ve davranış biçimlerini, değerlerini ve inançlarını benimseyerek; kendi benliğimize sindirip kişiliğimizin bir parçası, bir özelliği durumuna getirmek anlamına gelen özdeşim her insanın çocukluktan yetişkinlik çağına dek kullandığı bilinç dışı bir olgunlaşma ve savunma düzeneğidir. Yansıtmalı Özdeşim=Aile dinamiklerinin incelenmesi ile giderek önem kazanmış olan bu düzenek, çocuğun kendine göre zihninde geliştirmiş olduğu ana-baba özelliklerini onlara yansıtarak; onlarda varsayarak, buna göre özdeşim yapması anlamını taşır. Yüceleştirme=Çalışma merakı, toplum için yararlı çeşitli uğraşılar, bilme, öğrenme tutkusu, sanat yapıtları yüceleştirme ürünleridir. PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM DÖNEMLERİ Freud a göre yeni doğan bir bebek değişik aşamalardan geçerek kişiliğini geliştirir. Freud, kişilik gelişiminde bebeklik ve çocukluk yıllarında geçirilen yaşantıların önemini vurgulayarak, bu dönemdeki yaşantıların yetişkin yıllarındaki kişilik özelliklerinin temelini oluşturduğunu ifade etmiştir. Freud, kişiliğin doğumdan itibaren oral, anal, fallik, gizil (latent) ve genital olarak adlandırılan beş Psikoseksüel Gelişim Dönemi içerisinde geliştiğini belirtmiş ve gelişim dönemlerini, bireye haz veren ve doyum sağlayan haz bölgelerine bağlı olarak açıklamıştır. Oral Dönem (0-2 yaş)=freud, oral dönemde cinsel bakımdan duyarlı bölgenin ağız olduğunu ve libidonun ağız yoluyla tatmin edildiğini ileri sürmektedir. Çocuğun ilk doyumu yemek ve emmekten aldığı haz olarak belirlenmekte ve oral dönem çocuğun iki yaşına kadar sürmektedir. Bu dönem id in egemenliği altındadır. Doğal dürtülerin hemen doyurulması, gerginliğin hemen giderilmesi çocuğun en başta beklentisidir. Çocuk dışarıdan verilecek bakıma tümden bağımlı ve çaresizdir. Çocuk ancak kendine verebilecek bir annenin varlığıyla yaşamını sürdürebilir. Çocuğun bu dönemde kazandığı ilk toplumsal işlev, almak, almayı bilmek ve elde etmektir. Yani çocuk kendisine anne tarafından verilen şeyleri alırken, toplumsal anlamda almayı da öğrenir. Çocuk kendine veren kişilerden verilmiş olmayı da değerlendirerek vermek-verebilmek yetisini de kazanır. Oral dönem, doğumdan itibaren dişlerin çıkmasına kadar süren emme ve yutmanın temel haz yaşantıları olduğu oral edilgen ve dişlerin çıkmasıyla başlayan ısırma ve çiğneme gibi yaşantılarla haz alınan oral agresif olmak üzere iki bölümde ele alınmaktadır. Oral edilgen dönemde yetersiz ya da aşırı haz yaşayan birey, yetişkinlikte oral edilgen kişiliğe sahip olacaktır. Bu kişilik tipinin temel özellikleri aşırı bağımlılık, edilgenlik, saflık, iyimserlik, onaylanma ve diğer insanlar tarafından desteklenme beklentisidir. Oral agresif dönemde yaşanan takılma ise

12 kişinin münakaşacılık, kötümserlik, sömürücülük, kırıcılık, aşağılayıcılık gibi kişilik özelliklerini edinmesine yol açmaktadır. Anal Dönem (2-4 yaş)=çocuk, iki ile dört yaşları arasında emmekten çok dışkılamadan zevk almaya başlar. Çocuk, bu dönemde yürümeyi, konuşmayı, kendisini ve çevresini algılamayı öğrenmektedir. Bu dönemde gelişen dışkılama büzgeç kasları, çocuğun dünyasına yeni bir eylem katar. Anüs kasları üzerinde kontrol sahibi olmaya başlayan çocuk, içerde biriken dışkısını tutarak ya da bırakarak bir haz duyar. Çocuğun dışkısını tutabilmesi, annesinin istediği yerde ve zamanda yapması çevreden büyük ilgi görür ve ödül alır. Böylelikle çocuk artık toplumun iyi, kötü, doğru, yanlış ve ayıp gibi yargıları ile karşılaşmaktadır. Ayrıca, bu dönemde, haz arayışı ile anne- baba tarafından uygulanan toplumsal kısıtlamalar arasındaki ayrımı yapan çocuk, kendini kontrol etmeyi öğrenir. Bu dönemdeki anne- baba tutumları, çocuğun yetişkinlik kişiliğinin özelliklerinin belirleyicisi olabilir. Çocuğun yetişkinlikte inatçı, aşırı düzenli, aşırı titiz, cimri gibi kişilik özelliklerini içeren anal tutucu kişiliğin e sahip olmasına neden olabilir. Anal salıcı kişiliği ifade eden bu durum, çocuğun dağınık, düzensiz, savurgan ve yıkıcı kişilik özelliklerini göstermesine sebep olur. Fallik Dönem (4-6 yaş)=üçüncü evre olan fallik dönem de çocuğun haz alma odağı genital organlarına yoğunlaşır. Bu yaş grubunda, çocukların cinsel konulara merak duydukları, cinsel organlarıyla ilgilendikleri görülür. Bu dönemde, çevreden ve diğer insanlardan ayrı bir kişi olduğunun farkına varan çocuk, bedenine, cinsel farklılıklarına ve çevresinde olup bitene karşı aşırı bir sorgulama ve öğrenme eğilimindedir. Freud a göre fallik dönemde çocuklar, karşı cinsten olan ebeveynlerine yönelik cinsel arzular beslemektedir. Erkek çocuğun babanın yerine geçerek anneye, kız çocuğun da annenin yerine geçerek babaya sahip olma arzusunu, Freud Odipus kompleksi olarak adlandırmaktadır. Freud, çocukların bu dönemde yaşadıkları karmaşaya, Yunan mitolojisinde yer alan ve yazgısı nedeniyle, bilemeden kendi babasını öldüren ve kendi annesiyle evlenen Kral Odipus un ismini vermiştir. Oedipus kompleksi, erkek çocuğun babasını annesinden kıskanması ve bilinçaltında babasının ölmesini istemesi olarak tanımlanmaktadır. Elektra kompleksi ise kız çocuğun babasına duyduğu aşk dolayısıyla annesine olan kıskançlığını ifade etmektedir. Bu aşk dolayısıyla cezalandırılacağını düşünen kız çocuk kaygı duymaya başlamaktadır. Gizil (Latent) Dönem (6-12 yaş)=gizil dönemde cinsel dürtülerin kendini göstermediği görülmektedir. Bu dönemde, ebeveyn yasaklamaları ve gelişmekte olan süperego nedeniyle cinsel arzular bastırılmakta ve bir önceki dönemde yaşanan anılar unutulmaktadır. Çocuğun daha önceki dönemlerde çocuksu ilişki ve sevdalara yönelik ilgileri artık cinsellik dışı alanlara yoğunlaşmaktadır. Çocuk okumaya, oyuna, o toplum için geçerli olan araç ve gereçleri kullanmayı öğrenmeye ağırlık vererek toplumun bir bireyi olma yolunda ilerlemektedir. Çocuk, enerjisini oyun, okul ve öğrenme faaliyetlerine yöneltmektedir. Bu dönemde çocuğun karşı cinse ve cinsel konulara ilgisiz olduğu ve kendi cinsiyetinden çocuklarla arkadaşlık kurduğu görülmektedir. Genital Dönem (12-15 yaş)=bu dönem, ergenlikle başlayan ve ergenlik sonrası yılları kapsayan son gelişim dönemidir. Ergenlikle birlikte üreme orgaları gelişir ve libido odağı genital organlar üzerinde yoğunlaşır. Her iki cinsiyette de cinsel hormonların artması sonucu, gençler karşı cinsle yakın ilişkiler kurmaya başlarlar. Genital karakter Psikanalitik Kuram daki ideal kişilik tipinin iyi bir örneğidir. Genital karakter, sosyal ve cinsel ilişkilerde olgun ve sorumlu, cinsel dürtülerini uygun bir biçimde denetleyebilen ve heteroseksüel ilişkiler aracılığıyla doyum sağlayan bir kişiliği temsil eder. PSİKANALİTİK KURAM VE SOSYAL HİZMET İnsanların bütün fiziksel ve bilişsel faaliyetlerinin içgüdülerce gerçekleştiğini savunan Freud içgüdü yü; bedensel ihtiyacın psikolojik ifadesi, fizyolojik bir gereksinimi doyurma arzusu olarak kabul eder ve insanların temel amacının hoş olan şeylere yönelip, hoş olmayan şeylerden kaçınmak olduğunu savunmaktadır. Freud, insanda tüm bedensel hazları içeren cinsellik içgüdüsü ve tüm insanların bilinç dışında var olan ölüm içgüdüsüne karşı geliştirdikleri saldırgan dürtülerinin olduğunu belirtir. Sosyal hizmet, kişilerarası çatışmalar, ruhsal ve davranış bozuklukları, sosyal ilişkilerden memnun olmama, rol performansına ilişkin güçlükler, grup ve toplum kaynaklı problemler gibi problemlerle karşılaşarak; kişilerin iç yaşantılarına ve çevreyle teması noktasındaki işleyişe dikkat etmektedir. Bu noktadan hareketle sosyal hizmet uzmanlarının birey, grup ve

Psikanaliz Sigmund Freud

Psikanaliz Sigmund Freud Psikanaliz Sigmund Freud Sigmund Freud (1856 1939) 6 Mayıs 1856, Moravya (Çek Cumhuriyeti) 1881, Viyana Tıp Fakültesi mezunu Maartha Bernays ile evlilik, üç çocuk sahibi bir baba Ernst Brücke ile fizyoloji

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

ÜNİTE SOSYAL HİZMET KURAM VE YAKLAŞIMLARI İÇİNDEKİLER HEDEFLER PSİKANALİTİK KURAM. Prof. Dr. Veli DUYAN

ÜNİTE SOSYAL HİZMET KURAM VE YAKLAŞIMLARI İÇİNDEKİLER HEDEFLER PSİKANALİTİK KURAM. Prof. Dr. Veli DUYAN HEDEFLER İÇİNDEKİLER PSİKANALİTİK KURAM Psikanalitik Kuram'ın Temelleri İnsan Doğası (İçgüdüler) Topografik Model Yapısal Model Benliğin Savunma Mekanizmaları Psikoseksüel Gelişim Dönemleri Psikanalitik

Detaylı

TEMEL KAVRAMLAR. Odak Sistem

TEMEL KAVRAMLAR. Odak Sistem Sistem kuramı psikodinamik kuramdan duyulan memnuniyetsizliğe karşı gelişen bir dizi kuramsal gelişmeden biridir. Kuramın sosyolojik odağı, psikodinamik kuramın sosyal hizmetteki sosyal kavramını yeterince

Detaylı

K İ Ş İ L İ K. Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162

K İ Ş İ L İ K. Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162 K İ Ş İ L İ K Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi KİŞİLİK Personality Persona=maske Bireyin özel ve ayırıcı yanlarını içerir. Özel en sık ve en tipik Ayırdedici bireyi diğerlerinden ayırır.

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I GÜDÜLENME Dersin konuları Güdülenme ile ilişkili kavramlar Güdülenme kuramları Biyolojik kuramlar İçgüdü Dürtü-azaltma Uyarılma Psikososyal Kuramlar Özendirici Bilişsel Biyopsikososyal kuram Maslow un

Detaylı

Psikanaliz Kuramı. Sigmund Freud

Psikanaliz Kuramı. Sigmund Freud Psikanaliz Kuramı Sigmund Freud İnsan davranışlarını ortaya çıkaran nedenlerin neler olduğu tarih boyunca insanların ilgisini çekmiş, birçok araştırmanın yapılmasına yol açmıştır. 20. yüzyıla kadar özellikle

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Üç Gelişim Alanı Gelişimsel rehberlik modelinin nihai amacı yaşam kariyeri gelişimini desteklemektir. Gelişimsel PDR nin ilkesi: Rehberlik

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir? Rehberlik Nedir? Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri; bireyin kendini tanıması, anlaması, sahip olduğu gizil güçleri keşfetmesi, geliştirmesi ve bulunduğu topluma aktif uyum sağlayarak kendini gerçekleştirmesi

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Eğitimde Rehberlik *Rehberlik, bireyin en verimli bir şekilde gelişmesini ve doyum verici

Detaylı

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise: REHBERLİK SÜREÇLERİ REHBERLİK NEDİR? Bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru kararlar vererek özünü gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel yardım sürecidir

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DOÇ.DR. ZEHRA ALTINAY SINIF YONETIMI Bu derste, Sınıf ortamı ve grup etkileşimi Grup türleri Grup ve lider Liderlik türleri Grup içi etkileşimin hedefleri

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET - 2 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

TOPLUMSAL CİNSİYET - 2 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM TOPLUMSAL CİNSİYET - 2 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Tarihsel Süreç Kadınlar ve kadın deneyimleri toplumun yarısını oluşturmasına rağmen, tarih yazılırken bunlar dışarıda tutulmuş,

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ.... 4 2. ÜNİTE-GELİŞİMİN TEMELLERİ........7 3. ÜNİTE-FİZİKSEL

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI İÇİNDEKİLER KISIM I VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI BÖLÜM 1 Vygotsky nin Yaklaşımına Giriş Zihnin Araçları... 4 Zihnin Araçları Niçin Önemlidir... 5 Vygostky Yaklaşımının Tarihçesi...

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1 XI İçindekiler Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür Sayfa vii viii x 1 Giriş 1 Tanımlar: Kültürlerarası psikoloji nedir? 3 Tartışmalı konular 5 Konu 1: İçsel olarak ya da dışsal olarak

Detaylı

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak OYUN VE ÇOCUK Oyun oynamak çocukluk çağına özgü psikolojik, fizyolojik ve sosyal içerikli bir olgudur. Oyun hem zihinsel gelişimin aynası olan hem sosyal becerilerin öğrenildiği hem de duygusal boşalımın

Detaylı

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar Kuramlar neden önemlidir? Psikanalitik kuram Libido: «biyolojik ve toplumsal cinsiyeti organize eden, biyolojik temelli cinsel enerji» «yaşam içgüdüsünü (eros) çalıştıran

Detaylı

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not I Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Psikoloji *Psikoloji, pscyhe (ruh) ve logy (bilim) kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir. *Psikoloji, hayvan

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ 5. MESLEKİ REHBERLİK Abdullah ATLİ Meslek seçimi neden önemlidir? İnsan, yaşamı boyunca çeşitli seçimler yapar. Mesleğini, yiyeceğini, giyeceğini, evini, eşini, arkadaşlarını vb. seçer. Meslek seçimi,

Detaylı

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Doç. Dr. Tülin ŞENER Doç. Dr. Tülin ŞENER AHLAK GELİŞİMİ Bireyde var olan değerler sistemi, gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Bu sürece AHLAK GELİŞİMİ denir. Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM Zihinsel engelli çocukların cinsel gelişim aşamaları normal çocukların cinsel gelişim aşamaları ile aynıdır. Cinsel eğitimin en büyük amacı,çocukluktan yaşamın

Detaylı

Birey ve Çevre (1-Genel)

Birey ve Çevre (1-Genel) Birey ve Çevre (1-Genel) Prof. Dr. Turgut Göksu PA GBF Öğretim Üyesi tgoksu@hotmail.com Turgut Göksu 1 DAVRANIŞ NEDİR? İnsanların (ve hayvanların) gözlenebilen veya herhangi bir yolla ölçülebilen hareketlerine

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri

Detaylı

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik 1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik ilkeleridir. Hakkaniyet, bütün kararların tutarlı, tarafsız ve

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık

Detaylı

İçindekiler. 1 Başarılı Okullar İçin Denetim/1. 2 Norm: Geleneksel Okullar Neden Böyle? / Devingen Okullar / 33. Kısım 1 Giriş.

İçindekiler. 1 Başarılı Okullar İçin Denetim/1. 2 Norm: Geleneksel Okullar Neden Böyle? / Devingen Okullar / 33. Kısım 1 Giriş. İçindekiler Kısım 1 Giriş 1 Başarılı Okullar İçin Denetim/1 Denetim (SuperVision): Yeni Bir Paradigma İçin Yeni Bir İsim / 7 Başarı İçin Bir Metafor Olarak Denetimsel Yapıştırıcı / 8 Denetimden Kim Sorumludur?

Detaylı

SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03 AKRAN İ LİŞKİ LERİ PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 03 AKRAN İLİŞKİLERİ Akran ilişkileri, yetişkin-çocuk ilişkisinden farklı olarak kendine özgü özellikleri olan ve çocuğun sosyal gelişimi açısından büyük önem

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİNİN TARİHÇESİ Doğaüstü Güçlere Dayalı Perspektif

Detaylı

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını benimsemede

Detaylı

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler 1 KİŞİLİK Tutarlı davranışlar ortaya çıkmasına neden olan özellikler Doğuştan mı, sonradan mı? Çevresel etmenler.. (aile, okul, arkadaş, sosyal

Detaylı

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde

Detaylı

Temeller, Bölüm I: Freud. Psikolojiye Giriş. Değerlendirme. Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3. Arasınav (%30) Final (%35)

Temeller, Bölüm I: Freud. Psikolojiye Giriş. Değerlendirme.   Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3. Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Temeller, Bölüm I: Freud Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35) https://classesv2.yale.edu/ Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Deneye

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik ve Spor Yönetimi Spor Yönetim Prensipleri Tarafsızlık Yeterlik (Bireylerin neyi en iyi yapabileceklerini bilmek ve

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Davranış Bilimleri üzerine Davranış Bilimleri insan davranışını, davranışa etki eden toplumsal, psikolojik, grupsal ve

Detaylı

TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK

TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ Drucker, liderliği, ne tam karizma, ne de kişilik olarak tanımlamaktadır.lider, liderliği

Detaylı

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak

Detaylı

Mekânsal Vatandaşlık (Spatial Citizenship-SPACIT) Yeterlilik Modeli

Mekânsal Vatandaşlık (Spatial Citizenship-SPACIT) Yeterlilik Modeli (Spatial Citizenship-SPACIT) Yeterlilik Modeli eğitimi ile öğrencilerin sahip olmaları beklenen temel bilgi, beceri ve tutumları göstermek üzere bir model geliştirilmiştir. Yeterlilik Modeli olarak adlandırılan

Detaylı

AİLE OKUL ÇOCUK İLİŞKİSİ AİLE-OKUL ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ

AİLE OKUL ÇOCUK İLİŞKİSİ AİLE-OKUL ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ AİLE-OKUL ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ AİLE OKUL ÇOCUK İLİŞKİSİ Çocuğun gelişimde en önemli kaynak ailedir.çocuğun kalıtımla getirdiği özelliklerin ne kadar gelişeceği,nasıl biçimleneceği ve daha sonraki yılları nasıl

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli Bölüm 6 Pazarları ve Satın alma Davranışı Bölüm Amaçları davranış modelinin unsurlarını öğrenmek davranışını etkileyen başlıca özellikleri belirtmek Alıcı karar sürecini açıklamak Satın Alma Davranışı

Detaylı

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu Cahit Kişioğlu, İzmir 9 Eylül Lions Kulübü ÖZET: Lion ve Leo iletişiminde kullanılan eleştirel veya koruyucu yetişkin tarzını yetişkin boyutuna taşıyarak, Lion - Leo

Detaylı

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi SBF Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Program Yeterlilikleri TYYÇ Yaşam Bilimleri Temel Alanı Yeterlilikleri

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi SBF Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Program Yeterlilikleri TYYÇ Yaşam Bilimleri Temel Alanı Yeterlilikleri Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi SBF Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Program Yeterlilikleri TYYÇ Yaşam Bilimleri Temel Alanı Yeterlilikleri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 BİLGİ (Kurumsal ve Olgusal)

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not V Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Bireyi Tanıma ve Tanıma Teknikleri *Kendilerine özgü birer varlık olan bireyler, gerek doğuştan

Detaylı

Kişilik Gelişimi. Yrd.Doç.Dr.Banu YÜCEL TOY 2/10/2016

Kişilik Gelişimi. Yrd.Doç.Dr.Banu YÜCEL TOY 2/10/2016 1 Kişilik Gelişimi 2 Psikoseksüel Gelişim Sigmund Freud 3 Freud un Psikoseksüel Gelişim Kuramının Özellikleri Freud a göre, ilk çocukluk yıllarında geçirilen yaşantının kişilik gelişiminde önemi büyüktür.

Detaylı

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı. ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE KÜLTÜR Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan Örgütün amaçlarına uygun olarak görevlerini yerine getirebilmesi, yaşamını sürdürmesi, karşılaştığı sorunları çözmesi ve gelişimini

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar Doç. Dr. Ersin KAVİ Davranış Nedir? İnsan hem içten,hem dıştan gelen uyarıcıların karmaşık etkisi (güdü) ile faaliyete geçer ve birtakım hareketlerde (tepki) bulunur.

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu İÇERİK Öğretim Programının Temel Felsefesi Öğretim Programının Temel Felsefesi Öğretim programları; bireyi topluma,

Detaylı

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI MESLEK; Bir kimsenin hayatını kazanmak için yaptığı, Diğer insanlara yararlı bir hizmet ya da ürün sağlamaya yönelik olan, Kuralları toplumca belirlenmiş, Belli eğitimle kazanılan

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni Çocuk ve Cinsellik Cinsel kimlik kişinin ait olduğu cinsi bilme hissidir. Cinsel kimlik gelişimi, doğumla başlayan ve yetişkinliğe kadar devam eden

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir. 2016 2017 Öğretim Yılı 9.Sınıflar için Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır. Program, Okul Rehberlik ve Psikolojik

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR... v KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI... vii YAZAR HAKKINDA... ix 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. ÜSTÜN YETENEKLİLİĞE TARİHSEL BAKIŞ...

Detaylı

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir. KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA ŞUBESİ 2017 2018 Öğretim Yılı 9.Sınıflar için Rehberlik

Detaylı

28.04.2014 SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.

28.04.2014 SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu. SİSTEM SOSYAL BİR SİSTEM OLARAK SINIF Sınıfta Kültür ve İklim Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sistem: Aralarında anlamlı ilişkiler bulunan, bir amaç doğrultusunda bir araya getirilen

Detaylı

SULTANGAZİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ

SULTANGAZİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ SULTANGAZİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ A. AMACIMIZ Öğrencilerimizin gelişim süreci içinde karşılaştıkları güçlükleri problem haline dönüşmeden çözmelerine yardımcı

Detaylı

Türkiye de obezite. (Kaynak: TÜİK)

Türkiye de obezite. (Kaynak: TÜİK) Türkiye de obezite WHO Yetişkinlerde obezite oranları E %21.7 K %34.0 Toplam %27.8 (2008 rakamları) 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun %16,9 u obez ve %33 ü fazla kiloludur. (2009 2010 arasındaki dönemde

Detaylı

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin? Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin? Öğrenmede değişen ne???? İnsanlar ve hayvanların öğrenmelerindeki farklar? Öğrenme??? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 İçindekiler 1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 Giriş...1 ÖĞRENCİ DAVRANIŞINI ETKİLEYEN TOPLUMSAL ETMENLER...2 Aile...3 Anne Babanın Çocuğu Yetiştirme Biçimi...3 Ailede Şiddet...4 Aile İçi Çatışmanın

Detaylı

ÖRNEK SOSYAL İNCELEME RAPORU. Bu bölümde etraflıca toplanan bilgiler, bir düzen içinde verilir.

ÖRNEK SOSYAL İNCELEME RAPORU. Bu bölümde etraflıca toplanan bilgiler, bir düzen içinde verilir. SOSYAL İNCELEME RAPORU 1.Kimlik Bilgileri: Bu bölümde müracaatçının adı, cinsiyeti, adresi, doğum yeri ve yılı, kuruluşa başvurma biçimi ve nedeni hakkında bilgiler verilir. 2. Bilgi Toplama Yolları ve

Detaylı

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I 20-21 Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc PSİKOTERAPİ-DER Telefon: 0(532) 160 23 78, 0(541) 963 89 87 Email: psikoterapider@gmail.com www.psikoterapiegitimleridernegi.org

Detaylı

X değerlendirme bilgisine sahiptir. 3-Sağlık alanındaki bilimsel bilgiye ulaşma, güncel literatürü izleme, değerlendirme ve

X değerlendirme bilgisine sahiptir. 3-Sağlık alanındaki bilimsel bilgiye ulaşma, güncel literatürü izleme, değerlendirme ve Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi SBF Fakültesi Odyoloji Bölümü Program Yeterlilikleri TYYÇ Yaşam Bilimleri Temel Alanı Yeterlilikleri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 BİLGİ (Kurumsal ve Olgusal) 1-Sağlık alanındaki temel

Detaylı

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik ERGENLİK ERGENLİK Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu geçiş dönemi cinsel olgunlaşmaya yönelik fiziksel değişimlerle başlar, bağımsız yetişkin

Detaylı

Çocuk Politikası FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU

Çocuk Politikası FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU Hak Temelli Yaklaşım ve Ülke Çocuk Politikası y FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU HAK TEMELLI YAKLAŞIM HAKLAR, DEVLETLERİN VE TOPLUMLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ BELİRLER HAK TEMELLİ YAKLAŞIMLARIN ORTAYA

Detaylı

Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener

Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener Psiko-analitik Gelişim Kuramı (Sigmund Freud) Freud birey davranışlarının altında yatan nedenleri ve kişiliği oluşumunu birtakım kavramlara göre açıklamıştır. Freud

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Sosyal Psikoloji-II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans ( ) Doktora ( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(

Detaylı

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV) AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV) Eylül, 2009 Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi, Ankara Uzm. Seda YILMAZ İNAL AÇEV Ankara Temsilcisi Ailenin Önemi Anne-babalar, ilk eğiticiler olarak çocukların

Detaylı

Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir.

Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir. Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir. Duygu düzenleme, başlangıçta duygulanımın düzenlenmesi YA DA kendiliğin düzenlenmesine bağlı olarak gelişen

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Mesleki Rehberlik & Kariyer Gelişimi Meslek seçiminden Kariyer Gelişimi 1909 Parsons ın tanımı: Gençlerin çeşitli meslekleri tanımaları ve

Detaylı

İletişim: Bir düşüncenin, bilginin, haberin veya mesajın kişiler, gruplar ve örgütler arasında karşılıklı değiş tokuş sürecidir.

İletişim: Bir düşüncenin, bilginin, haberin veya mesajın kişiler, gruplar ve örgütler arasında karşılıklı değiş tokuş sürecidir. PAZARLAMA İLETİŞİMİ İLETİŞİM NEDİR? İletişim: Bir düşüncenin, bilginin, haberin veya mesajın kişiler, gruplar ve örgütler arasında karşılıklı değiş tokuş sürecidir. -SÖZLÜ -SÖZSÜZ *İletişimden Söz Edebilmek

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

1. SINIF - 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME FORMU Öğretim Yılı

1. SINIF - 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME FORMU Öğretim Yılı 1. SINIF - 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME FORMU 2017-2018 Öğretim Yılı DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME. Hazırlayan Semiramis Gülenç

ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME. Hazırlayan Semiramis Gülenç ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME Hazırlayan Semiramis Gülenç DAVRANIŞIN TANıMı Bir organizmanın gösterdiği her türlü tepki,organizmanın, çevrede ve/veya çevreyle olan ilişkisinde

Detaylı