izotermine uyduğunu göstermesine karşın, Nawar ve Han (Nawar ve Han 1985) silika jel üzerine oktanoik asidin adsorpsiyonunun Langmuir izotermine
|
|
- Sanaz Meric
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 1 1. GİRİŞ Yağlardaki serbest yağ asidleri trigliserid ester bağlarının kırılması sonucunda ortaya çıkar. Yemeklik yağlarda serbest yağ asidlerinin bulunması pek fazla istenmez, çünkü yağın asidlik derecesini arttıracağından, genellikle rafinasyon prosesi esnasında ortamdan uzaklaştırılır, ama palm yağının deodorizasyonu ve ağartılması için kullanılan asidle aktive edilmiş kil kullanılması serbest yağ asidlerini bir hayli arttırabilir (Bailey 1982). Serbest yağ asidi adsorpsiyonu yağın nemi ve sabun içeriği, sıcaklık ve aktive edilmiş kil ile temas süresi gibi faktörlerle tayin edilir (Taylor vd. 1984). Eğer serbest yağ asidleri rafinasyon esnasında artarsa, rafine edilmiş palm yağı kalitesini düşürecektir. Daha çok çevre kirliliğine neden olan pirinç kabukları birçok ülkede yakılarak yok edilir. Pirinç kabuğu külü ucuz bir silika kaynağı olduğu için, bu çalışmada adsorplama gücü araştırılacak ve palm yağından serbest yağ asidlerini uzaklaştırmak için potansiyel bir materyal olarak değerlendirilmesi düşünülmektedir. Proctor ve Palaniappan (Proctor ve Palaniappan 1990), pirinç kabuğu külünün soya yağından serbest yağ asidlerini adsorplayabildiğini gösterdi. Ooi ve Leong (Ooi ve Leong 1990) da, pirinç kabuğu külünün selektif olarak monogliseridleri adsorplayabildiğini gösterdi. 80 C de %20 lik bir heksan ve palm yağı misella karışımından, monogliserid adsorpsiyonunun digliserid adsorpsiyonundan daha iyi olduğunu kaydettiler. Liew ve arkadaşları (Liew vd. 1993) da, asidle aktive edilmiş pirinç kabuğu külü üzerinde karotenin adsorpsiyonunu incelediler. Yıkanmamış asilde aktive edilmiş pirinç kabuğu külü ilavesi esnasında ham palm yağında artık karotende hızlı bir azalma kaydettiler. Bununla birlikte, bu çalışmalar karakterize edilmemiş pirinç kabuğu külü üzerinde yoğunlaştı. Armistead ve arkadaşları (Armistead vd. 1971) yağ asidinin sadece monomerik formlarının (düşük konsantrasyonda) yüzey-aktif olduğunu ve silika yüzeyine adsorplandığını gösterdiler. Proctor ve Palaniappan ın (Proctor ve Palaniappan 1990) çalışması soya yağı misellasından pirinç kabuğu külü üzerine serbest yağ adsorpsiyonunun bir Freundlich
2 2 izotermine uyduğunu göstermesine karşın, Nawar ve Han (Nawar ve Han 1985) silika jel üzerine oktanoik asidin adsorpsiyonunun Langmuir izotermine uyduğunu kaydettiler. Adam ve arkadaşları (Adam vd. 1990) pirinç kabuğu külünü elde edip karakterize ettiler. İzooktan içerisinde bir ham palm yağı çözeltisinin bu külün bulunduğu bir kolondan geçirilmesi bütün serbest yağ asidlerini uzaklaştırdığı kaydedildi (Adam 1991, Adam vd. 1993). Asetonlu kolondan geçirilip desorbe olmuş serbest yağ asidleri, gaz kromatografisi/kütle spektrometresi (GC/MS) ile tayin edildiler. Bu çalışma sayesinde, model bir sistemde pirinç kabuğu külünün adsorpsiyon özelliklerinin serbest yağ asidine karşı incelenmesi sağlandı (Saleh ve Adam 1994). Bu çalışmanın amacı, Langmuir izotermleri sayesinde doymuş yağ asidlerinin (miristik, palmitik ve stearik) ve doymamış yağ asidlerinin (oleik, linoleik ve linolenik) antep fıstığı kabuğu, zeytin çekirdeği, pirinç kabuğu ve fındık kabuğu külü üzerindeki adsorpsiyonunu incelemektir. Miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidler pek çok katı ve sıvı yağlarda en çok bulundukları için, bu çalışmada özellikle bu yağ asidleri göz önünde tutulmuştur.
3 3 2. KURAMSAL TEMELLER 2.1. Yağ Asidleri Bir yağ asidi bir alkil (R ) ve bir karboksil ( COOH) grubundan oluşmuştur. Bir yağ asidinin genel formülü şöyledir: CH 3 (CH 2 ) x COOH Alifatik zincir (Alkil grubu) Karboksil grubu Tablo 2.1 den görüldüğü gibi, doymuş yağ asidlerinin erime noktası zincir uzunluğu arttıkça artar. Kaprik asid ve daha büyük zincir uzunluğuna sahip yağ asidleri oda sıcaklığında katı haldedirler (Nas vd. 1998). Doymamış yağlarda bulunan başlıca doymamış yağ asidleri de Tablo 2.2 de görülmektedir (Nas vd. 1998). Buradaki yağ asidlerinde, C C şeklinde çifte bağların olmasından dolayı, doymamış yağ asidleri doymuş yağ asidlerine nazaran daha da reaktiftir. Bu reaktivite zincirdeki çifte bağ sayısına bağlı olarak artar. Doymamış yağ asidleri bir çifte bağ bulundurdukları zaman tekli doymamış veya monoenoik yağ asidleri olarak adlandırılırlar. Birden fazla çifte bağ içerenler çoklu doymamış veya polienoik yağ asidleri olarak adlandırılırlar. Doymamış yağ asidlerinin adlandırılması için Cenova sisteminde, yağ asidi zincirinde karboksil ( COOH) grubunun karbonu 1 (bir) numara olarak dikkate alınır ve düzenlemeler buna göre yapılır. Doymamış yağ asidleri omega (Ω) ve n (n eksi) sistemine göre de adlandırılırlar. Omega veya n işaretlemesi, genellikle enzim aktivitesi ve spesifikliği gösteren durumlarda, daha çok biyokimyacılar tarafından kullanılır.
4 4 Omega veya n terimleri molekülün sonunda metile (CH 3 ) göre yağ asidindeki çifte bağın yerini ifade eder. Örneğin, oleik asidde son metile göre çifte bağ 9.karbondadır. Bu nedenle, oleik asid omega-9 veya n 9 olarak adlandırılır. Linoleik asidde son metile göre iki çifte bağ sıra ile 6. ve 9.karbonlarda olduğu için, linoleik asid omega-6 veya n 6, linolenik asidde ise üç çifte bağ sıra ile 3., 6. ve 9.karbonlarda olduğu için, linolenik asid omega-3 veya n 3 olarak adlandırılır. Doymamış yağ asidlerinde geometrik ve pozisyonel izomerizm olmak üzere iki çeşit izomerizm vardır. Geometrik izomerizm, çifte bağların etrafındaki karbon atomlarının konfigürasyonuna göre ortaya çıkan bir izomerizmdir. Burada hidrojen atomları karbon zincirinin aynı tarafında ise cis- izomerler, ters yönlerinde ise transizomerler oluşur. H Pozisyonel izomerizm, karbon zincirinde çifte bağların yerini ifade eder. Bu izomerizm, aynı karbon ve aynı çifte bağ sayısına sahip doymamış yağ asidlerinde görülür. Örneğin, petroselinik asid (cis-6-oktadesenoik asid) oleik asidin (cis-9- oktadesenoik asid) pozisyonel bir izomeridir (Nas vd. 1998). H H C C C C cis- H trans-
5 5 Tablo 2.1. Doymuş yağ asidleri. Yağ Asidinin Yaygın Adı (Sistematik Adı) Formülü Mol Ağ./g mol 1 E.n./ C Bulunduğu Yer Butirik (Butanoik) C 3 H 7 COOH ( 7.9)-( 5.1) Tereyağı Kaproik (Heksanoik) C 5 H 11 COOH ( 3.4)-( 3.9) Tereyağı Kaprilik (Oktanoik) C 7 H 15 COOH Hindistan cevizi yağı Kaprik (Dekanoik) C 9 H 19 COOH Hindistan cevizi yağı Laurik (Dodekanoik) C 11 H 23 COOH Hindistan cevizi yağı Miristik (Tetradekanoik) C 13 H 27 COOH Hindistan cevizi yağı, tereyağı Palmitik (Heksadekanoik) C 15 H 31 COOH Pek çok katı ve sıvı yağlar Stearik (Oktadekanoik) C 17 H 35 COOH Pek çok katı ve sıvı yağlar Araşidik (Eikosanoik) C 19 H 39 COOH Yer fıstığı yağı Behenik (Dokosanoik) C 21 H 43 COOH Yer fıstığı yağı Lignoserik (Tetrakosanoik) C 23 H 47 COOH Yer fıstığı yağı, kolza yağı
6 6 Tablo 2.2. Doymamış yağ asidleri. Yağ Asidinin Yaygın Adı Çifte Mol Ağ./ İyod (Sistematik Adı) Bağ Sa. Formülü g mol 1 E.n./ C Değeri Bulunduğu Yer Miristoleik (9-tetradesenoik) 1 C 13 H 25 COOH ( 4.5)-( 4.0) Tereyağı Palmitoleik Bazı balık yağları, sığır yağı 1 C (9-heksadesenoik) 15 H 29 COOH Petroselinik Maydanoz tohum yağı 1 C (cis-6-oktadesenoik) 17 H 33 COOH Oleik Pek çok katı ve sıvı yağlar 1 C (cis-9-oktadesenoik) 17 H 33 COOH (α)-16.3(β) Elaidik Pek çok hayvansal yağlar 1 C (trans-9-oktadesenoik) 17 H 33 COOH Vaksenik Pek çok hayvansal yağlar 1 C (11-oktadesenoik) 17 H 33 COOH Linoleik Pek çok bitkisel sıvı yağlar 2 C (cis-9,12-oktadesenoik) 17 H 31 COOH Linolenik Soya yağı, keten ve kenevir 3 C (cis-9,12,15-oktadekatrienoik) 17 H 29 COOH yağları Gadoleik (9-eikosenoik) 1 C 19 H 37 COOH Bazı balık yağları cis-11-eikosenoik 1 C 19 H 37 COOH Bazı balık yağları Araşidonik (cis-5,8,11,14-eikosatetraenoik) 4 C 19 H 31 COOH Domuz yağı Timnodonik (cis-5,8,11,14,17-eikosapentaenoik) 5 C 19 H 29 COOH ( 54.0)-( 53.0) Bazı balık yağları Erusik Düşük erusik asidli kolza yağı 1 C (cis-13-dokosaenoik) 21 H 41 COOH Klupanodonik Bazı balık yağları 6 C (4,8,12,15,18,21-dokosaheksaenoik) 21 H 27 COOH Nisinik (3,8,12,15,18,21- Bazı balık yağları 6 C tetrakosaheksaenoik) 23 H 35 COOH
7 Adsorpsiyon Atom, iyon ya da moleküllerin bir katı yüzeyinde tutunmasına adsorpsiyon, tutunan taneciklerin yüzeyden ayrılmasına desorpsiyon, katıya adsorplayıcı, katı yüzeyinde tutunan maddeye ise adsorplanan denilir (Sarıkaya 1997). Çeşitli maddelerin bir faz yüzeyinde değil de özümlenerek o fazın yapısı içine girmesine ise absorpsiyon denir. Her iki olay yani adsorpsiyon ve absorpsiyon birlikte oluyor ve ayırt edilemiyorsa bu olaya da sorpsiyon denir (Prutton ve Maron 1948). Sabit sıcaklık ve sabit basınçta kendiliğinden olduğundan dolayı adsorpsiyon sırasındaki serbest entalpi değişimi yani adsorpsiyon serbest enerjisi ( G) daima eksi işaretlidir. Diğer taraftan, gaz ya da sıvı ortamında daha düzensiz olan tanecikler katı yüzeyinde tutunarak daha düzenli hale geldiğinden dolayı adsorpsiyon sırasındaki entropi değişimi yani adsorpsiyon entropisi ( S) de daima eksi işaretlidir. Adsorpsiyon serbest entalpisi ve adsorpsiyon entropisinin daima eksi işaretli olması, H = G + T S (2.1) denklemi uyarınca adsorpsiyon arasındaki entalpi değişiminin, yani adsorpsiyon entalpisi ( H) nin daima eksi işaretli olmasını gerektirmektedir. Adsorpsiyon ısısı da denilen adsorpsiyon entalpisinin eksi işaretli olması adsorpsiyon olayının daima ısı veren yani ekzotermik olduğunu göstermektedir. Adsorpsiyon ısısı katı yüzeyindeki doymamış kuvvetlerle adsorplanan tanecikler arasındaki etkileşimlerin bir göstergesidir. Bağ kuvveti arttıkça adsorplananın bir molü başına açığa çıkan ısısı artar (Sarıkaya 1997, Brunauer 1942) Adsorpsiyon Prensipleri Adsorpsiyon iki faz arasındaki yüzey veya ara yüzeyde belirli bir bileşenin konsantrasyonundaki artış olarak tanımlanabilen bir yüzey olayıdır. Herhangi bir katı veya sıvıda, yüzeydeki atomlar yüzey düzlemine normal dengesiz çekim kuvvetlerine
8 8 tabidir. Adsorpsiyon temelleri tartışılırken, yalnız bağıl olarak zayıf moleküler arası kuvvetler gerektiren fiziksel adsorpsiyon ve esas itibariyle adsorplanan molekül ve adsorplayıcı yüzeyi arasında kimyasal bir bağ oluşumunu gerektiren kimyasal adsorpsiyon arasındaki ayrım yapmak yararlıdır. Bu fark kavramsal olarak her ne kadar yararlı ise de, çoğu durumlarda bu iki olay birlikte gerçekleşir ve belirli bir sistemi açık bir biçimde sınıflandırmak her zaman mümkün değildir. Fiziksel adsorpsiyon aşağıdaki kriterlerden birine veya daha fazlasına göre kimyasal adsorpsiyondan ayırt edilebilir (Levine 1995): 1. Fiziksel adsorpsiyon elektronların paylaşımını veya transferini gerektirmez ve böylece etkileşen türlerin özelliğini korur. Etkileşmeler tamamen tersinirdir, aynı sıcaklıkta desorpsiyon gerçekleşebilir, ancak bu işlem difüzyon etkileri sebebiyle yavaş olabilir. Kimyasal adsorpsiyon kimyasal bağlanmayı gerektirir ve tersinmezdir. 2. Fiziksel adsorpsiyon yer spesifik değildir; adsorplanan moleküller bütün yüzeyi kaplamada serbesttirler. Bu, katı adsorplayıcıların yüzey alanı ölçümlerini mümkün kılar. Aksine, kimyasal adsorpsiyon yer.spesifiktir, kemisorplanmış moleküller belirli yerlerde sabittirler.. 3. Fiziksel adsorpsiyon ısısı kimyasal adsorpsiyon ısısına nazaran düşüktür;bununla birlikte, adsorpsiyon ısısı genellikle kesin bir kriter değildir. Fiziksel adsorpsiyonun üst sınırı çok dar gözenekli adsorplayıcılar üzerindeki adsorpsiyon için 20 kcal/mol kadar olabilirler. Kimyasal adsorpsiyon ısısı 100 kcal/mol den daha büyük olabilir. Bundan dolayı, yalnız çok yüksekveya çok düşük adsorpsiyon ısıları bu tip adsorpsiyon işlemi için bir kriter olarak kullanılabilir. Kimyasal adsorpsiyon başlıca kimyasal bağların değerine yaklaşan yüksek adsorpsiyon ısılarına götüren büyük etkileşim potansiyelleri ile karakterize edilir. Bu gerçek, diğer spektroskopik, elektron spin rezonans ve magnetik duyarlık ölçümleri ile birleştirilmiş, kimyasal adsorpsiyonun elektronların transferini ve adsorplanan ve katı yüzeyi arasında gerçek kimyasal bağlanmanın oluşumunu gerektirdiğini doğrulmaktadır. Çünkü kimyasal adsorpsiyon ve kimyasal bağlanmayı gerektirir, çoğu kez yüksek sıcaklıklarda meydana gelir ve genellikle aktivasyon enerjisi ile ilişkilidir. Ayrıca, adsorplanmış moleküller, belirli yerlerde yerleşmişlerdir ve bundan dolayı,
9 9 yüzeyin her tarafına dağılmada serbest değillerdir (Noll vd. 1992). Fiziksel ve kimyasal adsorpsiyonun birbirleriyle karşılaştırılması Tablo 1.1 de verilmiştir (J. M. Thomas ve W. J. Thomas, 1997). Tablo 1.1. Fiziksel ve kimyasal adsorpsiyon arasında temel karşılaştırma kriterleri. Fizisorpsiyon Kemisorpsiyon Adsorplananın kritik sıcaklığı altında Adsorplayıcı ile adsorplanan arasında herhangi bir adsorplayıcı-adsorplanan özel bir kimyasal ilgiyi gerektirir ve her ikilisi arasında cereyan eder. ikili arasında cereyan etmez. Düşük sıcaklıklarda cereyan eder ve Yüksek sıcaklıklarda cereyan eder ve sıcaklık yükseldikçe azalır. sıcaklık yükseldikçe artar. Van der Waals kuvvetleri etkindir. Kimyasal bağ kuvvetleri etkindir. Adsorplananın yoğunlaşma ısısı Kimyasal tepkime ısısı mertebesinde mertebesindedir.(5-10 kcal/mol) olup, yüksektir. ( kcal/mol) Çok hızlı olup, sıfıra yakın bir aktiflenme Kemisorpsiyonun hızını ise aktiflenme enerjisi ısı eşliğinde yürür. enerjısının büyüklüğü belirler. Tek tabakalı veya çok tabakalı adsorpsiyon En fazla tek tabaka kaplanması olabilir. olabilir. Adsorpsiyon dengesi tersinirdir ve Çoğu kez tersinmezdir, desorpsiyonu çok fizisorplanmış bir gaz, sıcaklığın zordur ve desorpsiyon için çok yükseltijip basıncın düşürülmesiyle zorlanılırsa beklenmedik başka kolayca ve tümüyle desorplanabilir. reaksiyonlara yol açılabilir Adsorpsiyon İzotermleri Ve Denklemleri. Adsorplanan madde miktarının basınçla veya konsantrasyon ile değişimini veren grafiğe adsorpsiyon izotermi denir. İzoterm, sabit sıcaklıkta denge koşullarının bir grafiğidir (Sarıkaya 1997). Bir adsorpsiyon süreci en iyi şekilde izotermlerden anlaşılabilir, ama izotermlerden adsorpsiyon hızı hakkında bir bilgi edinilemez (Brunauer 1942). Denel yoldan belirlenen adsorpsiyon izotermleri Şekil 2.1 de şematik olarak
10 10 çizilen altı tip izoterm eğrisinden birine daha çok benzemektedir. Daha çok buhar fazından adsorpsiyon için çizilen bu izotermlerin bazıları çözeltiden adsorpsiyon için de geçerlidir (Sarıkaya 1997). 1 k 2 f 3 m e c f e n n m b n/mol g 1 n m a b 4 f 5 f 6 d e e d de de ad c ad b c a a (P/P 0 ) veya (C/C 0 ) Şekil 2.1. Adsorpsiyon izotermlerinin altı karakteristik tipi (Sarıkaya 1997). Şekildeki P/P 0 bağıl denge basıncını, C/C 0 ise bağıl denge konsantrasyonunu göstermektedir. Buradaki P 0 doygun buharın basıncını, C 0 ise doygun çözeltinin konsantrasyonunu, yani çözünürlüğü göstermektedir. Aynı izotermler P/P 0 yerine P denge basıncı C/C 0 yerine de C denge konsantrasyonu alınarak da çizilebilir. Şekildeki P/P 0 = 1 ya da C/C 0 = 1 değerlerinde adsorplanan madde yığın olarak ayrıldığından izoterm eğrileri dikey olarak yükselmeye başlar. Bu dikey yükselme noktasına gelindiğinde adsorpsiyon tamamlanmış demektir. Bu izoterm tipleri şöyle açıklanabilir:. 1. Monomoleküler yani tek tabakalı olan kimyasal adsorpsiyon izotermi k ve n eğrilerine benzer. Diğer taraftan, mikro gözenekli katılardaki adsorpsiyon izotermi k eğrisine, makrogözenekli katılardaki adsorpsiyon izotermi ise n eğrisine yakındır. Adsorplama gücü yüksek olan mikrogözeneklerin yüzeyleri monomoleküler olarak
11 11 kaplandığında gözenekler tümüyle dolduğundan adsorpsiyon tamamlanmış olacaktır. Diğer taraftan, adsorplama gücü düşük olan makrogözeneklerin gözenekleri monomoleküler olarak kaplandığında adsorpsiyon yine tamamlanmış olacaktır. Bu nedenle, mikro ve makrogözenekli katılardaki adsorpsiyon izotermleri aralarındaki yükseklik farkı dışında şeklen birbirine benzemektedir. Çözeltideki adsorpsiyon izotermleri k, n ve m eğrilerinden birine yakın olarak ortaya çıkmaktadır. 2. Birinci tabakanın adsorpsiyon ısısı yoğunlaşma ısısından daha büyük olan ve kılcal yoğunlaşmanın az olduğu adsorpsiyon izotermleri bu eğriye benzer. İzotermin ab parçası boyunca tek tabakalı adsorpsiyon, bc parçası boyunca ise çok tabakalı adsorpsiyon ve kılcal yoğunlaşma tamamlanmaktadır. İzotermin b noktasından sonraki doğrusal kısmının uzantısından n m tek tabaka kapasitesi grafikten yaklaşık olarak okunabilir. Doygunluk noktasına gelindiğinden dolayı ef boyunca adsorplanan madde sıvı ya da katı olarak yığın halde ayrılır. 3. Birinci tabakanın adsorpsiyon ısısı yoğunlaşma ısısından daha küçük olan ve kılcal yoğunlaşmanın az olduğu adsorpsiyon izotermleri bu eğriye benzer. Adsorplama gücü çok küçük olan katılardaki adsorpsiyon izotermleri bu tipe uymaz. Eğrinin gidişinden n m tek tabaka kapasitesini bulmak olası değildir. 4. Birinci tabakanın adsorpsiyon ısısı yoğunlaşma ısısından daha büyük olan ve kılcal yoğunlaşmanın çok olduğu adsorpsiyon izotermleri bu eğri ye benzemektedir. Şekilde görüldüğü gibi adsorpsiyon ve desorpsiyon izotermlerinin farklı yollar izlemesine adsorpsiyon histerezisi denir. Bu durum, dar ağızlarından dolan gözeneklerin geniş ağızlarından boşalmasıyla açıklanabilir. İzotermin ab parçası boyunca tek tabakalı adsorpsiyon, bc parçası boyunca çok tabakalı adsorpsiyon, cd parçası boyunca ise kılcal yoğunlaşma olmaktadır. Kılcal yoğunlaşma tamamlandıktan sonra, gözeneklerin ağızlarındaki çukur yüzeyler de boyunca dolmakta ve ef boyunca adsorplanan madde yığın olarak ayrılmaktadır. Genellikle mikro- ve mezogözenek içeren katılardaki adsorpsiyon izotermleri bu tipe uymaktadır. Bu izotermden de n m tek tabaka kapasitesi yaklaşık olarak bulunmaktadır. 5. Birinci tabakanın adsorpsiyon ısısı yoğunlaşma ısısından daha küçük olan ve kılcal yoğunlaşmanın çok olduğu adsorpsiyon izotermleri bu eğriye benzer. İzotermin ac parçası boyunca yüzey tek tabakalı ya da çok tabakalı olarak kaplandıktan sonra cd boyunca kılcal yoğunlaşma olmaktadır. Adsorplama gücü düşük olan mezogözenekli
12 12 katılardaki adsorpsiyon izotermleri bu tipe benzemektedir. 6. Basamaklı olan bu izoterm tipine çok az rastlanmaktadır. Mikrogözenekler yanında farklı boyutlarda mezogözenek grupları içeren katılardaki adsorpsiyon izotermleri bu tipe benzemektedir. Denel yoldan belirlenen adsorpsiyon izotermlerini ve diğer adsorpsiyon verilerini değerlendirebilmek için çok sayıda denklem türetilmiştir. Adsorplanan ve adsorplayıcı maddelerin özelliklerine göre bir adsorpsiyon için bu eşitliklerden biri ya da birkaçı daha uygun olmaktadır. Burada, daha çok kullanılan adsorpsiyon denklemleri ele alınacaktır Langmuir Adsorpsiyon İzotermi Langmuir tarafından verilen adsorpsiyon izotermi kuramı fiziksel ve kimyasal adsorpsiyon için verilen kuramların ilki olup izoterm denklemi her basınç aralığında kullanılabilir (Langmuir 1916). Langmuir teorisine göre (Berkem vd. 1994), 1. Adsorplanmış olan madde monomolekülerdir. 2. Adsorpsiyon dengesi dinamik bir dengedir, yani bir dt zamanı içinde adsorplanan madde miktarı katı yüzeyden ayrılan madde miktarına eşittir. 3. Adsorpsiyon hızı gazın basıncı ve katının örtülmemiş yüzeyi ile, desorpsiyon hızı da daha önce monomoleküler bir tabaka tarafından örtülmüş yüzeyi ile orantılıdır. 4. Adsorplanmış moleküller dissosiye değildir, dissosiyasyon halinde teori genelleştirilebilir. Denge durumunda adsorpsiyon ve desorpsiyon hızları birbirine eşit olduğundan K adsorpsiyon denge sabiti olmak üzere sırayla aşağıdaki denklemler yazılabilir: k a (1 θ)p = kdθ (2.2) θ ka = P = KP 1 θ kd (2.3) KP n V θ = = = (2.4) 1+ KP n m V m
13 13 P n 1 P = + veya Kn m n m P / P n 0 m m 0 1 P / P = + (2.5) 0 KP n n burada P, denge basıncı; n, 1 g adsorban tarafından adsorplanan maddenin mol sayısı; K, denge sabiti; n m, tek tabaka kapasitesi; P 0 doygun buharın basıncıdır. Çözeltiden adsorpsiyon için P denge basıncı yerine C denge konsantrasyonu alınır. Deney verilerine göre çizilen P/n ile P veya C/n ile C doğrusunun eğimi 1/n m i, kesişimi de 1/Kn m i verir. Bu şekilde elde edilen iki basit denklemin çözümünden K denge sabiti ve n m tek tabaka kapasitesi bulunur (Sarıkaya 1997). Diğer taraftan, adsorban üzerinde bir çözünenin adsorpsiyon karakteristiği Langmuir izotermi sayesinde incelenebilir (Saleh ve Adam 1994): q qm K AXe 1+ K AXe = (2.6) burada X e (mg), denge durumunda çözeltideki adsorbat miktarı; q (mg/g), 1 g adsorban tarafından adsorplanan adsorbat miktarı, q m (mg/g), adsorban üzerinde tek tabakanın oluşabilmesi için adsorplanan adsorbat miktarı ve K A, Langmuir adsorpsiyon denge sabitidir. Adsorpsiyon verileri aşağıdaki denklemde görüldüğü gibi lineer olarak Langmuir izotermine fit edilebilir: Xe q Xe 1 + qm K Aqm = (2.7) Bu denkleme göre q X e nin Xe ye karşı grafiği çizilirse, elde edilen doğrunun eğimi 1 1 i ve kesişimi de K A qm q m i verir. Böylece q m ve K A ayrı ayrı hesaplanmış olur. Bulunan K A sayesinde adsorpsiyon srebest enerjisi ( G ads ) de hesaplanabilir:
14 14 G = RT ln (2.8) ads K A burada R, evrensel gaz sabiti (1.987 cal/mol K) ve T ise mutlak sıcaklıktır (K). Langmuir sabiti aşağıda görülen R faktörü kullanılarak adsorbanın adsorbata göre uygunluğunun belirlenmesi için kullanılabilir (Saleh ve Adam 1994): 1 R = (2.9) 1+ K A X 0 burada X 0 adsorbatın başlangıç miktarıdır. Bu R faktörü K A nın bir fonksiyonudur. R sabit ayırma faktörü veya denge parametresi olarak bilinir. R nin değerleri sayesinde adsorbanın adsorbata göre uygun olup olmadığı şöyle açıklanabilir: R>1.0 ise, adsorban uygun değildir; R = 1.0 ise, adsorpsiyon izotermi lineerdir; 0<R<1 ise, adsorban uygundur ve R = 0 ise, adsorpsiyon tersinmezdir (Hall vd. 1966) Freundlich Adsorpsiyon İzotermi Langmuir denkleminin elde edilmesinde düşünülen ideal olarak temiz ve homojen olmayan katı yüzeylerindeki adsorpsiyonlar için M. F. Freundlich (Sarıkaya 1997) tarafından, b n = ac (2.10) denklemi verilmiştir. Bu denklemin logaritması alınırsa, ln n = ln a + bln C (2.11) düzgün bir doğru elde edilir ve bu doğrunun eğimi b yi kesişimi de ln a yı verir. Çözeltilerden adsorpsiyon için elde edilen bu denklem konsantrasyon yerine basınç alınarak gaz ya da buhar fazında adsorpsiyon için de kullanılabilir. Diğer taraftan, Langmuir denkleminde gösterildiği gibi, n yerine q ve C yerine X e yazılarak Denklem (2.11)
15 15 ln q = ln a + bln X e (2.12) şeklinde de yazılabilir Brunauer-Emmett-Teller (BET) İzotermi Çok tabakalı fiziksel adsorpsiyon için, 0 P / P 0 n(1 P / P ) = 1 c 1 P + n 0 mc n mc P (2.13) şeklinde yazılabilir. Bağıl denge basıncı P/P 0 yerine bağıl denge değişimi C/C 0 alınarak çözeltiden adsorpsiyon için de kullanılabilir. Deney verileri bu denkleme göre grafiğe geçirildiğinde 0.05<P/P 0 <0.35 aralığında bir doğru bulunmaktadır. Bu doğrunun eğim ve keşişimi sırası ile 1 n m c c 1 n c niceliklerine eşitlenerek bulunan iki denklemin ortak çözümünden n m tek tabaka kapasitesiyle c sabiti bulunur. Adsorplama gücünün bir ölçüsü olan c sabiti, m ve ql ) / RT e (q 1 c = (2.14) olarak yazılabilir. Burada q 1 birinci tabakanın adsorpsiyon ısısını, q L adsorplanan maddenin yoğunlaşma ısısını, q1 ql = q net adsorpsiyon ısısını gösterir. Yoğunlaşma ısısı belli olduğundan c sabitinden son bağıntı yardımıyla birinci tabakanın q 1 adsorpsiyon ısısı bulunur. Yüzeyin adsorplanma gücü yüksek olduğundan q 1 çok büyük olacak ve q L sabit olduğuna göre son bağıntı uyarınca c sabiti de çok yüksek olacaktır. Bu durumda BET denklemine göre çizilen doğru merkezden geçer ve bu doğrunun eğimi 1/n m olur (Sarıkaya 1997).
16 16 3. MATERYAL VE METOD 3.1. Kullanılan Maddeler Antep fıstığı kabuğu, zeytin çekirdeği, pirinç kabuğu ve fındık kabuğu piyasadan temin edilmiştir. İzopropil alkol (CH 3 CH 2 OHCH 3 ) (%99.7 saflıkta) sodyum hidroksid (NaOH, %97 saflıkta), izooktan (%99.5), potasyum hidrojen ftalat (%99.95) ve fenolftalein analitik saflıkta olup Merck ürünüdür. Miristik asid (%98.5 saflıkta, Fluka Chemica AG, CH-9470 Buch, İsviçre), palmitik asid (%98.5 saflıkta, Fluka Chemica AG, CH-9470 Buch, İsviçre), stearik asid (%98.5 saflıkta, Fluka Chemica AG, CH-9470 Buch, İsviçre), oleik asid (%98 saflıkta, Fluka Chemica AG, CH-9470 Buch, İsviçre), linoleik asid (%99 saflıkta, Fluka Chemica AG, CH-9470 Buch, İsviçre) ve linolenik asid (%99 saflıkta, Fluka Chemica AG, CH-9470 Buch, İsviçre) analitik saflıkta oldukları için herhangi bir saflaştırma işlemi yapılmadan alındığı gibi kullanıldı. 3.2.Kullanılan Aletler Kül fırını: M 1914 Model, Elektro-Mag Laboratuar Aletleri San. Ve Tic. A.Ş, İstanbul, Türkiye. Hassas terazi: APX-200 model, Denver Instrument Company, Nortfolk, İngiltere. Elek: Octagon 200 model, Endocolts Ltd., Londra, İngiltere. Çalkalayıcı: Type 3047, Köttermann Labortechnik, Uetze-Hanigsen, Almanya. Termostatlı su banyosu: Grant W14, Grant Instruments Ltd., Cambridge, İngiltere. Etüv: D2A Model, Genlab Widnes, England.
17 Kullanılan Metodlar Küllendirme İşlemi Antep fıstığı kabuğu, zeytin çekirdeği, pirinç kabuğu ve fındık kabuğunun küllendirilmesi için ısıya dayanıklı porselen bir kap içerisinde fırına konuldu. Ayçiçek yağının ağartılmasında kullanılan antep fıstığı kabuğu, pirinç kabuğu ve fındık kabuğu külleri 600 C de en yüksek ağartma verimi verdiği için (Ural 2004), bu çalışmada da 1000ºC lik bir fırında 600ºC de 2 şer saat yakılarak karbonizasyon (küllendirme) işlemi yapıldı. Elde edilen küller bir havanda iyice un ufak hale getirildi ve 106 µm lik bir elekten geçirildi ve bu küller, bu çalışmada adsorban olarak kullanıldı NaOH Çözeltisinin Hazırlanması M NaOH çözeltisi hazırlandı ve potasyum hidrojen ftalat ve indikatör olarak fenolftalein ile standardize edildi Yağ Asidi Çözeltilerinin Hazırlanması mg miristik asid, mg palmitik asid, mg stearik asid, mg oleik asid, mg linoleik asid ve mg linolenik asid tartılarak bir balon joje içerisinde ayrı ayrı olarak bütün yağ asidleri izooktan içinde çözüldü ve 200 ml M stok çözeltileri hazırlandı.
18 Adsorpsiyon İşlemi 0.1, 0.2, 0.3, 0.4, 0.5, 0.6, 0.7, 0.8, 0.9 ve 1.0 g antep fıstığı kabuğu, zeytin çekirdeği, pirinç kabuğu ve fındık kabuğu külü numuneleri (daha önce 110 C de kurutulmuş ve soğutulmuş) cam kapaklı 50 ml lik erlen mayerlere koyuldu. Her bir erlen mayere bir pipetle 20 ml stok yağ asidi çözeltisi ( M) ilave edildi. Numuneler mekanik bir çalkalayıcıda 30 dk çalkalandı. Numuneler termostatlı bir su banyosunda dengeye getirildi ve 30 dk 25.0±0.1 C de tutuldu. 1 saat sonunda bir pipetle bu çözeltiden 5 ml alınıp 20.0 ml nötralize izopropil alkole koyuldu ve standard NaOH ve indikatör olarak fenolftalein ile titre edildi (Lin 1981, Am. Oil Chemists Soc. 1980). 5.0 ml muamele edilmemiş stok yağ asidi çözeltisi ile kör bir titrasyon da yapıldı.
19 4. SONUÇLAR q ve X e Değerleri Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda antep fıstığı kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait denge durumunda çözeltideki yağ asidlerinin miktarı (X e ) ve 1 g kül tarafından adsorplanan yağ asidi miktarı (q) ve değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g
20 20 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda zeytin çekirdeği külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait denge durumunda çözeltideki yağ asidlerinin miktarı (X e ) ve 1 g kül tarafından adsorplanan yağ asidi miktarı (q) ve değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g
21 21 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda pirinç kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait denge durumunda çözeltideki yağ asidlerinin miktarı (X e ) ve 1 g kül tarafından adsorplanan yağ asidi miktarı (q) ve değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g
22 22 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda fındık kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait denge durumunda çözeltideki yağ asidlerinin miktarı (X e ) ve 1 g kül tarafından adsorplanan yağ asidi miktarı (q) ve değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g 1 X e /mg q/mg g
23 4.2. Adsorpsiyon İzotermleri 23 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda antep fıstığı kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Langmuir adsorpsiyonu için X e ve X e /q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q
24 24 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda zeytin çekirdeği külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Langmuir adsorpsiyonu için X e ve X e /q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q
25 25 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda pirinç kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Langmuir adsorpsiyonu için X e ve X e /q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q
26 26 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda fındık kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Langmuir adsorpsiyonu için X e ve X e /q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q X e X e /q
27 27 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda antep fıstığı kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Freundlich adsorpsiyonu için ln X e ve ln q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q
28 28 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda zeytin çekirdeği külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Freundlich adsorpsiyonu için ln X e ve ln q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q
29 29 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda pirinç kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Freundlich adsorpsiyonu için ln X e ve ln q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q
30 30 Tablo C de küllendirilen değişik miktarlarda fındık kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait Freundlich adsorpsiyonu için ln X e ve ln q değerleri. Yağ Asidleri Kül Miristik Palmitik Stearik Oleik Linoleik Linolenik miktarı/g ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q ln X e ln q
31 Langmuir Sabitleri (q m ve K A ) ve G ads ve R Parametreleri Tablo C de küllendirilen antep fıstığı kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait q m, K A, G ads ve R değerleri. Yağ Asidi q m /mg g 1 K A /mg 1 G ads /kcal mol 1 R Miristik asid, C 14: Palmitik asid, C 16: Stearik asid, C 18: Oleik asid, C 18: Linoleik asid, C 18: Linolenik asid, C 18: Tablo C de küllendirilen zeytin çekirdeği külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait q m, K A, G ads ve R değerleri. Yağ Asidi q m /mg g 1 K A /mg 1 G ads /kcal mol 1 R Miristik asid, C 14: Palmitik asid, C 16: Stearik asid, C 18: Oleik asid, C 18: Linoleik asid, C 18: Linolenik asid, C 18:
32 32 Tablo C de küllendirilen pirinç kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait q m, K A, G ads ve R değerleri. Yağ Asidi q m /mg g 1 K A /mg 1 G ads /kcal mol 1 R Miristik asid, C 14: Palmitik asid, C 16: Stearik asid, C 18: Oleik asid, C 18: Linoleik asid, C 18: Linolenik asid, C 18: Tablo C de küllendirilen fındık kabuğu külü ile 25 C de miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin adsorpsiyonuna ait q m, K A, G ads ve R değerleri. Yağ Asidi q m /mg g 1 K A /mg 1 G ads /kcal mol 1 R Miristik asid, C 14: Palmitik asid, C 16: Stearik asid, C 18: Oleik asid, C 18: Linoleik asid, C 18: Linolenik asid, C 18:
33 33 5. TARTIŞMA Tablo teki değerler sayesinde çizilen Şekil , 600 C de küllendirilen çeşitli küller üzerinde miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerin 1 g adsorban tarafından adsorplanan adsorbat miktarlarının (q/mg g 1 ) denge durumunda çözeltideki adsorbant miktarına (X e /mg) karşı değişimini göstermektedir. Burada veriler en sonunda yatay bir çizgide bulunmaktadır. Bu durum adsorpsiyonun meydana geldiği küller üzerinde adsorbanın tek tabakasının oluştuğunu ifade eder. Bütün küller için çizilen q-x e grafiklerinde en yüksek adsorpsiyon değeri (q) gösteren antep fıstığı kabuğu külü olmuştur. Tablo deki değerlere göre çizilen Şekil , Şekil ile ilgili olan adsorpsiyon verilerinin lineer grafikleridir. Şekil sayesinde elde edilen Langmuir sabitleri ve elde edilen parametreler Tablo da gösterilmiştir. Proctor ve Palaniappan (Proctor ve Palaniappan 1990) tarafından gözlendiği gibi, antep fıstığı kabuğu, zeytin çekirdeği, pirinç kabuğu ve fındık kabuğu külleri üzerinde miristik, palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik asidlerine ait adsorpsiyonlarının Freundlich izoterminden (Tablo sayesinde çizilen Şekil ) daha çok bir Langmuir izotermine (Şekil ) uyduğu anlaşılmaktadır. Tablo da bulunan değerlere göre, doymuş yağ asidlerinde karbon sayısı arttıkça, tek tabaka kapastesi (q m ) değerleri artmaktadır, yani karbon sayısı yüksek olan yağ asidleri daha fazla adsorbe olabilmektedir. Tablo 2.1 de görüldüğü gibi, yine karbon sayısı arttıkça yağ asidlerinin erime noktaları da artmaktadır. Genellikle yemeklik yağlarda erime noktası yüksek olan yağ asidleri sağlık açısından pek fazla tercih edilmemektedir. Çünkü, bu tür yağ asidlerinin mümkün olduğu kadar hemen hemen hiç ya da düşük oranlarda olması istenir. Bununla birlikte, doymamışlık derecesi arttıkça, tek tabaka kapastesi (q m ) değerleri azalmaktadır, yani bir yağ asidinde ne kadar çok çifte bağ bulunursa, o kadar az adsorpsiyon meydana gelmektedir. Bu çalışmada bulunan tek tabaka kapastesi (q m ) değerlerine göre, doymuş yağ asidleri doymamış yağ asidlerine nazaran daha kolay ve daha fazla adsorbe olmaktadır.
34 34 Diğer taraftan, doymuş yağ asidleri bakımından ise, karbon sayısı daha fazla olan yağ asidleri de daha çok adsorbe olmaktadır. Bütün bu tek tabaka kapasitesi değerleri sayesinde, adsorpsiyon olayı adsorban yüzeyinde hidrojen bağları ile meydana geldiği anlaşılmaktadır. Hidrojen bağları zayıf bağlar olduğu için adsorpsiyon olayı fizisorpsiyondur. En yüksek tek tabaka kapasitesi (q m ) değerlerinin elde edildiği antep fısıtığı kabuğu külü üzerinde miristik asid, palmitik asid, stearik asid, oleik asid, linoleik asid ve linolenik asid için sırası ile , , , , ve mg/g olarak tayin edildi (Tablo 4.13). Bu nedenle, yağ asidlerinin adsorpsiyonunda antep fıstığı kabuğu külünün daha uygun olduğu anlaşılmaktadır. Antep fıstığı kabuğu külü üzerinde serbest yağ asidlerinin adsorpsiyonu için G ads değerleri, miristik asid, palmitik asid, stearik asid, oleik asid, linoleik asid ve linolenik asid için sırası ile , , , , ve mg/g olarak bulundu (Tablo 4.13). Bu değerler literatürdeki ( 7 kcal/mol)-( 6 kcal/mol) değerlere çok yakındır. Diğer taraftan, arasında olan R değerleri literatürdeki arasındaki değerlerle uyum içerisindedir (Adam 1991, Saleh ve Adam 1994). Aynı zamanda bu R değerleri 0<R<1.0 arasında bulunduğu için, bu çalışmada ele alınan yağ asidlerinin adsorpsiyonunda antep fıstığı kabuğu külünün iyi bir adsorban olduğu ileri sürülebilir (Hall vd. 1966).
35 q/mg g X /mg e Şekil C de küllendirilen antep fıstığı kabuğu külü üzerinde çeşitli yağ asidlerinin 1 g adsorban tarafından adsorplanan adsorbat miktarlarının (q/mg g 1 ) denge durumunda çözeltideki adsorbant miktarına (X e /mg) karşı değişimi: ο: miristik asid, : palmitik asid, : stearik asid, : oleik asid, : linoleik asid, : linolenik asid.
36 36 q/mg g X /mg e Şekil C de küllendirilen zeytin çekirdeği külü üzerinde çeşitli yağ asidlerinin 1 g adsorban tarafından adsorplanan adsorbat miktarlarının (q/mg g 1 ) denge durumunda çözeltideki adsorbant miktarına (X e /mg) karşı değişimi: ο: miristik asid, : palmitik asid, : stearik asid, : oleik asid, : linoleik asid, : linolenik asid.
37 q/mg g X e /mg Şekil C de küllendirilen pirinç kabuğu külü üzerinde çeşitli yağ asidlerinin 1 g adsorban tarafından adsorplanan adsorbat miktarlarının (q/mg g 1 ) denge durumunda çözeltideki adsorbant miktarına (X e /mg) karşı değişimi: ο: miristik asid, : palmitik asid, : stearik asid, : oleik asid, : linoleik asid, : linolenik asid.
38 38 q/mg g X /mg e Şekil C de küllendirilen fındık kabuğu külü üzerinde çeşitli yağ asidlerinin 1 g adsorban tarafından adsorplanan adsorbat miktarlarının (q/mg g 1 ) denge durumunda çözeltideki adsorbant miktarına (X e /mg) karşı değişimi: ο: miristik asid, : palmitik asid, : stearik asid, : oleik asid, : linoleik asid, : linolenik asid.
Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler
Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak
DetaylıYAĞ ASİTLERİNİN SINIFLANDIRILMASI
YAĞ ASİTLERİNİN SINIFLANDIRILMASI a) Doymuş Yağ Asitleri (Aklan yağ asitleri) b) Doymamış Yağ Asitleri * Alken yağ asitleri Monoenler Polienler * Alkin yağ asitleri Monoinler Poliinler c) Zincir Yapısında
DetaylıYÜZEY KİMYASI. Dengelenmemiş kuvvetler nedeniyle arayüzdeki atom, iyon yada moleküller yığın fazlarda bulunanlara göre daha etkindirler.
YÜZEY KİMYASI İki faz arasındaki düzleme yüzey ya da arayüz denir. Dengelenmemiş kuvvetler nedeniyle arayüzdeki atom, iyon yada moleküller yığın fazlarda bulunanlara göre daha etkindirler. Atom iyon ve
Detaylı4 Deney. Yrd. Doç. Dr. Ayşe KALEMTAŞ Araş. Gör. Taha Yasin EKEN
BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MMM303METALURJİ VE MALZEME LABORATUARI I FÖYÜ Çamur dökümle seramiklerin şekillendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe KALEMTAŞ Araş. Gör. Taha
DetaylıLİPİTLER SINIFLANDIRILMALARI VE ÖZELLİKLERİ
LİPİTLER SINIFLANDIRILMALARI VE ÖZELLİKLERİ LİPİTLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ v Su ile karışmayan organik maddelerdir ve v Kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. v Alkollerin ve
DetaylıAdsorpsiyon. Selçuk Üniversitesi. Mühendislik Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II DENEYİN AMACI
Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II Adsorpsiyon DENEYİN AMACI Çalışmanın amacı katı adsorbent ile çözeltiden adsorbsiyonun denge ve hız
DetaylıAtıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması.
ADSORPSİYON İZOTERMLERİ DENEYİN AMACI Atıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması. TEORİK BİLGİLER Adsorpsiyon: Adsorpsiyon
DetaylıBitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil
ORGANİK ASİTLER Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil (COOH) grubu bulunması nedeniyle karboksilli
DetaylıKBM0308 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı I ADSORPSİYON. Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü 1
ADSORPSİYON Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Çalışmanın amacı katı adsorbent ile çözeltiden adsorbsiyonun denge ve hız ilişkilerinin incelenmesi ve belirli izotermlerin
DetaylıKONYA ve SELÇUK ÜNÜVERSİTESİ KİMYA-1 (Çalıştay 2010) 03-1 1 Temmuz 201 0 (Çanakkale)
KONYA ve SELÇUK ÜNÜVERSİTESİ KİMYA-1 (Çalıştay 2010) 03-1 1 Temmuz 201 0 (Çanakkale) TABİİ ADSORBANLAR İLE AĞIR METALLERİN SULU ÇÖZELTİLERDEN SORPSİYONU Prof. Dr. Erol PEHLİVAN KİMYA-1 (Çalıştay 2010)
DetaylıKBM0308 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı I ADSORPSİYON DENEYİ. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1
ADSORPSİYON DENEYİ Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Çalışmanın amacı katı adsorbent ile çözeltiden adsorbsiyonun denge ve hız ilişkilerinin incelenmesi ve belirli izotermlerin
Detaylı3.BÖLÜM: TERMODİNAMİĞİN I. YASASI
3.BÖLÜM: TERMODİNAMİĞİN I. YASASI S (k) + O SO + ısı Reaksiyon sonucunda sistemden ortama verilen ısı, sistemin iç enerjisinin bir kısmının ısı enerjisine dönüşmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Enerji sistemden
DetaylıYAĞ MODİFİKASYON TEKNİKLERİ
YAĞ MODİFİKASYON TEKNİKLERİ Neden Modifikasyon? Yağlara belirli fiziksel özellikler kazandırmak Değişik amaçlarla kullanıma uygun yağlar üretmek Oksidatif stabiliteyi yükseltmek Fonksiyonel yağlar üretmek
DetaylıToprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler
Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar
DetaylıGENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM
GENEL KİMYA MOLEKÜLLER ARASI KUVVETLER Moleküller Arası Kuvvetler Yüksek basınç ve düşük sıcaklıklarda moleküller arası kuvvetler gazları ideallikten saptırır. Moleküller arası kuvvetler molekülde kalıcı
DetaylıONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı
DetaylıLİPİDLER BASİT LİPİDLER 14.10.2015. Lipidler. GIDA KİMYASI ve BİYOKİMYASI 1. YAĞLAR
Lipidler GIDA KİMYASI ve BİYKİMYASI LİPİDLER Lipid sözcüğü yağ ve yağ benzeri maddeleri topluca ifade eden bir terimdir. Lipidler genellikle şöyle tanımlanır: Yağ asidi esterleriyle ilgili olan, hayvansal
DetaylıÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI
DetaylıÜçüncü Tek Saatlik Sınav 5.111
Sayfa 1 /10 Üçüncü Tek Saatlik Sınav 5.111 İsminizi aşağıya yazınız. Sınavda kitaplarınız kapalı olacaktır. 6 problemi de çözmelisiniz. Bir problemin bütün şıklarını baştan sona dikkatli bir şekilde okuyunuz.
DetaylıTermal Genleşme İdeal Gazlar Isı Termodinamiğin 1. Yasası Entropi ve Termodinamiğin 2. Yasası
Termal Genleşme İdeal Gazlar Isı Termodinamiğin 1. Yasası Entropi ve Termodinamiğin 2. Yasası Sıcaklık, bir gaz molekülünün kütle merkezi hareketinin ortalama kinetic enerjisinin bir ölçüsüdür. Sıcaklık,
DetaylıKİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.
KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.
DetaylıKMB0404 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III GAZ ABSORSPSİYONU. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1
GAZ ABSORSPSİYONU Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Kuru kolon boyunca havanın basınç değişimi ile kolon içinde aşağı yönde akan suya absorbe olan CO2 miktarını tespit
DetaylıTERMODİNAMİĞİN TEMEL EŞİTLİKLERİ
Serbest İç Enerji (Helmholtz Enerjisi) Ve Serbest Entalpi (Gibbs Enerjisi) Fonksiyonları İç enerji ve entalpi fonksiyonları yalnızca termodinamiğin birinci yasasından tanımlanır. Entropi fonksiyonu yalnızca
DetaylıBÖLÜM 19 KİMYASAL TERMODİNAMİK ENTROPİ VE SERBEST ENERJİ Öğrenme Hedefleri ve Anahtar Kavramlar: Kendiliğinden, tersinir, tersinmez ve izotermal
BÖLÜM 19 KİMYASAL TERMODİNAMİK ENTROPİ VE SERBEST ENERJİ Öğrenme Hedefleri ve Anahtar Kavramlar: Kendiliğinden, tersinir, tersinmez ve izotermal tepkime kavramlarının anlaşılması Termodinamiğin II. yasasının
DetaylıBölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ
Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ 1 Amaçlar Amaçlar Saf madde kavramının tanıtılması Faz değişimi işleminin fizik ilkelerinin incelenmesi Saf maddenin P-v-T yüzeylerinin ve P-v, T-v ve P-T özelik diyagramlarının
DetaylıYAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri:
LİPİTLER (YAĞLAR) YAĞLAR (LİPİTLER) Yapılarında C,H, O den başka N,P da bulunabilir. İçerikleri C miktarı O a göre daha fazla olduğu için çok enerji verirler. Yağlar solunumda kullanılınca çok oksijen
DetaylıMAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi
Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki
DetaylıTERMODİNAMİĞİN BİRİNCİ YASASI
İzotermal ve Adyabatik İşlemler Sıcaklığı sabit tutulan sistemlerde yapılan işlemlere izotermal işlem, ısı alışverişlerine göre yalıtılmış sistemlerde yapılan işlemlere ise adyabatik işlem adı verilir.
Detaylıhesaplama (Ders #16 dan devam) II. İstemli değişim ve serbest enerji III. Entropi IV. Oluşum serbest enerjisi
5.111 Ders Özeti #17 Bugün için okuma: Bölüm 7.1 İstemli değişme, Bölümler 7.2 ve 7.8 -Entropi, Bölümler 7.12, 7.13, ve 7.15 Serbest Enerji. Ders #18 için okuma: Bölüm 7.16 Biyolojik Sistemlerde Serbest-Enerji
DetaylıKM-380 (KİMYA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI I) ADSORBSİYON (Deney No: 4b)
Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü 2005-06/II dönem KM-380 (KİMYA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI I) ADSORBSİYON () AMAÇ Çalışmanın amacı katı adsorbent ile çözeltiden
DetaylıKARBOKSİLLİ ASİTLER#2
KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 ELDE EDİLME TEPKİMELERİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ KULLANIM ALANLARI ELDE EDİLME TEPKİMELERİ 1. Birincil (primer) alkollerin ya da aldehitlerin yükseltgenmesiyle elde edilir. Örnek: İzobütil
DetaylıFiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.
GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir
Detaylı10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar
10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar kanunları Demir (II) sülfür bileşiğinin elde edilmesi Kimyasal
DetaylıTERMODİNAMİĞİN ÜÇÜNCÜ YASASI
Termodinamiğin Üçüncü Yasası: Mutlak Entropi Yalnızca entropi değişiminin hesaplanmasında kullanılan termodinamiğin ikinci yasasının ds = q tr /T şeklindeki matematiksel tanımından entropinin mutlak değerine
Detaylı6.PPB (milyarda bir kısım) Kaynakça Tablo A-1: Çözelti Örnekleri... 5 Tablo B-1:Kolloidal Tanecikler... 8
İçindekiler A. ÇÖZELTİLER... 2 1.Çözünme... 2 2.Homojenlik... 4 3.Çözelti... 5 4.Çözünürlük... 5 Çözünürlüğe Sıcaklık Ve Basınç Etkisi... 6 B. KARIŞIMLAR... 7 1.Çözeltiler... 7 2.Kolloidal Karışımlar...
Detaylı1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı
1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı MURAT EVYAPAN *, RİFAT ÇAPAN *, HİLMİ NAMLI **, ONUR TURHAN **,GEORGE STANCİU *** * Balıkesir
DetaylıFARMAKOGNOZİ II UYGULAMA İYOT İNDEKSİ TAYİNİ PEROKSİT SAYISI TAYİNİ ASİTLİK İNDEKSİ TAYİNİ SABUNLAŞMA İNDEKSİTAYİNİ
FARMAKOGNOZİ II UYGULAMA İYOT İNDEKSİ TAYİNİ PEROKSİT SAYISI TAYİNİ ASİTLİK İNDEKSİ TAYİNİ SABUNLAŞMA İNDEKSİTAYİNİ GİRİŞ Lipitleri içeren droglardan, farmakognozi yönünden en önemli olanları sabit yağlardır.
DetaylıFARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»
FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış
DetaylıŞekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.
Bir fuel cell in teorik açık devre gerilimi: Formülüne göre 100 oc altinda yaklaşık 1.2 V dur. Fakat gerçekte bu değere hiçbir zaman ulaşılamaz. Şekil 3.1 de normal hava basıncında ve yaklaşık 70 oc da
Detaylı1. Öğretmen Kılavuzu. 2. Öğrenci Kılavuzu
1. Öğretmen Kılavuzu a. Konu b. Kullanıcı Kitlesi c. Deney Süresi d. Materyaller e. Güvenlik f. Genel Bilgi g. Deney Öncesi Hazırlık h. Ön Bilgi i. Deneyin Yapılışı j. Deney Sonuçları k. Öğrenci Kılavuzundaki
DetaylıKROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER
KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER A. METODUN ÖZETİ Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması
Detaylı5) Çözünürlük(Xg/100gsu)
1) I. Havanın sıvılaştırılması II. abrika bacasından çıkan SO 3 gazının H 2 O ile birleşmesi III. Na metalinin suda çözünmesi Yukardaki olaylardan hangilerinde kimyasal değişme gerçekleşir? 4) Kütle 1
DetaylıÇANAKKALE-ÇAN LİNYİTİNİN KURUMA DAVRANIŞI
ÇANAKKALE-ÇAN LİNYİTİNİN KURUMA DAVRANIŞI Duygu ÖZTAN a, Y. Mert SÖNMEZ a, Duygu UYSAL a, Özkan Murat DOĞAN a, Ufuk GÜNDÜZ ZAFER a, Mustafa ÖZDİNGİŞ b, Selahaddin ANAÇ b, Bekir Zühtü UYSAL a,* a Gazi Üniversitesi,
DetaylıEk-1/B TÜRK STANDARTLARINA GÖRE TİCARİ KALİTE DENETİMİNE TABİ ÜRÜNLER Bitkisel Yemeklik Yağlar
Ek-1/B TÜRK STANDARTLARINA GÖRE TİCARİ KALİTE DENETİMİNE TABİ ÜRÜNLER Bitkisel Yemeklik Yağlar No GTİP Madde İsmi İlgili Standart Standardın Farklı Uygulanacak Maddesi 1 107.90.90.00.00 Diğerleri (Soya
DetaylıPaylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu
4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ
DetaylıBölüm 7 ENTROPİ. Bölüm 7: Entropi
Bölüm 7 ENTROPİ 1 Amaçlar Termodinamiğin ikinci kanununu hal değişimlerine uygulamak. İkinci yasa verimini ölçmek için entropi olarak adlandırılan özelliği tanımlamak. Entropinin artış ilkesinin ne olduğunu
DetaylıKloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.
Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü
DetaylıESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ
ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ 1 Yağ ğ asitleri i Yağ asitleri, hidrokarbon zincirli monokarboksilik organik asitlerdir. Yapılarında, 4-36 karbonlu hidrokarbon zincirinin i i i ucunda karboksil k grubu bulunur.
DetaylıALKALİNİTE. 1 ) Hidroksitler 2 ) Karbonatlar 3 ) Bikarbonatlar
ALKALİNİTE Bir suyun alkalinitesi, o suyun asitleri nötralize edebilme kapasitesi olarak tanımlanır. Doğal suların alkalinitesi, zayıf asitlerin tuzlarından ileri gelir. Bunların başında yer alan bikarbonatlar,
Detaylı( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ
TOA17 ( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ B. Başlıoğlu, A. Şenol İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, 34320, Avcılar
DetaylıGenel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü
Genel Kimya Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ÇÖZELTİ VE TÜRLERİ Eğer bir madde diğer bir madde içinde molekül, atom veya iyonları
DetaylıTermal Enerji Depolama Nedir
RAŞİT AYTAŞ 1 Termal Enerji Depolama Nedir 1.1. Duyulur Isı 1.2. Gizli Isı Depolama 1.3. Termokimyasal Enerji Depolama 2 Termal Enerji Depolama Nedir Termal enerji depolama sistemleriyle ozon tabakasına
DetaylıDENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri
DENEY 3 MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri AMAÇ: Maddelerin üç halinin nitel ve nicel gözlemlerle incelenerek maddenin sıcaklık ile davranımını incelemek. TEORİ Hal değişimi,
DetaylıYağlar bir çok bileşikleri beraberinde bulundurduklarından LİPİD adı altında incelenirler.
LİPİDLER Yağlar bir çok bileşikleri beraberinde bulundurduklarından LİPİD adı altında incelenirler. Yağlar solventlerde çözünen, suda erimeyen bileşiklerdir. -Amphiphilik (emülgatör) -Enerji kaynağı (9.3
DetaylıΔH bir sistem ile çevresi arasındaki ısı transferiyle alakalı. Bir reaksiyonun ΔH ını hesaplayabiliyoruz. Hess yasası,
TERMOKİMYA Termodinamiğin 1. kuralı, iç enerjinin (U) nasıl değiştiğiyle alakalı U U çevre U evren ΔU değişimleri ΔH ile alakalı U PV H ΔH bir ile çevresi arasındaki ısı transferiyle alakalı (@ sabit P)
DetaylıAYÇİÇEK YAĞININ AĞARTILMASINDA ASİT AKTİF SEPİYOLİT VE BENTONİTİN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
ULUSLARARASI ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER SEMPOZYUMU 1-3 Şubat 7, İzmir/-TÜRKİYE, s. 1-155 AYÇİÇEK YAĞININ AĞARTILMASINDA ASİT AKTİF SEPİYOLİT VE BENTONİTİN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Eyüp SABAH
DetaylıTANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir.
AKTİF KARBON NEDİR? TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir. Bu nitelikler aktif karbona çok güçlü adsorpsiyon özellikleri
DetaylıİDEAL GAZ KARIŞIMLARI
İdeal Gaz Karışımları İdeal gaz karışımları saf ideal gazlar gibi davranırlar. Saf gazlardan n 1, n 2,, n i, mol alınarak hazırlanan bir karışımın toplam basıncı p, toplam hacmi v ve sıcaklığı T olsun.
DetaylıLipidler. Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
Lipidler Yrd. Doç. Dr. Ahmet GENÇ Adıyaman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Lipidler Suda çözünmeyen fakat kloroform gibi polar olmayan organik çözücülerde çözünebilen bileşiklerin heterojen
DetaylıEnerji iş yapabilme kapasitesidir. Kimyacı işi bir süreçten kaynaklanan enerji deyişimi olarak tanımlar.
Kinetik ve Potansiyel Enerji Enerji iş yapabilme kapasitesidir. Kimyacı işi bir süreçten kaynaklanan enerji deyişimi olarak tanımlar. Işıma veya Güneş Enerjisi Isı Enerjisi Kimyasal Enerji Nükleer Enerji
DetaylıTÜBİTAK-BİDEB Kimya Lisans Öğrencileri (Kimyagerlik, Kimya Öğretmenliği, Kimya Mühendisliği) Araştırma Projesi Eğitimi Çalıştayı KİMYA-1 ÇALIŞTAY 2010
TÜBİTAK-BİDEB Kimya Lisans Öğrencileri (Kimyagerlik, Kimya Öğretmenliği, Kimya Mühendisliği) Araştırma Projesi Eğitimi Çalıştayı KİMYA-1 ÇALIŞTAY 2010 GRUP AKTİF PROJE ADI AYÇİÇEĞİ ATIKLARINDAN AKTİF KARBON
DetaylıBölüm 2. Sıcaklık ve Gazların Kinetik Teorisi. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU
Bölüm 2 Sıcaklık ve Gazların Kinetik Teorisi Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Sıcaklık ve Gazların Kinetik Teorisi Gazlarda Basınç Gaz Yasaları İdeal Gaz Yasası Gazlarda Basınç Gazlar parçacıklar arasında
DetaylıADSORPSİYON METODUYLA AKTİF KARBONLA FENOL GİDERİMİ
ADSORPSİYON METODUYLA AKTİF KARBONLA FENOL GİDERİMİ 1. DENEYİN AMACI Sularda bulunması istenmeyen fenolün aktif karbonun adsorpsiyon özelliği kullanılarak giderilmesini sağlamak, adsorpsiyon ve adsorban
Detaylı4. Oksijen bileşiklerinde 2, 1, 1/2 veya +2 değerliklerini (N Metil: CH 3. Cevap C. Adı. 6. X bileşiği C x. Cevap E. n O2. C x.
ÇÖZÜMLER. E foton h υ 6.0 34. 0 7 6.0 7 Joule Elektronun enerjisi E.0 8 n. (Z).0 8 (). () 8.0 8 Joule 0,8.0 7 Joule 4. ksijen bileşiklerinde,, / veya + değerliklerini alabilir. Klorat iyonu Cl 3 dir. (N
DetaylıMARGARİN. İnsan tüketimine uygun. bitkisel ve/veya hayvansal yağlardan elde edilen, süt yağı içeriğine göre tanımlanan,
MARGARİN NEDİR? MARGARİN İnsan tüketimine uygun bitkisel ve/veya hayvansal yağlardan elde edilen, süt yağı içeriğine göre tanımlanan, temel olarak yağ içinde su emülsiyonu tipinde, süt ve/veya süt ürünleri
DetaylıSU VE HÜCRE İLİŞKİSİ
SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin
DetaylıGAZLAR GAZ KARIŞIMLARI
DALTON KISMİ BASINÇLAR YASASI Aynı Kaplarda Gazların Karıştırılması Birbiri ile tepkimeye girmeyen gaz karışımlarının davranışı genellikle ilgi çekicidir. Böyle bir karışımdaki bir bileşenin basıncı, aynı
DetaylıKİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş
KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.
DetaylıÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ
ÇEVRE KİMYASI LABORATUVARI ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ 1. GENEL BİLGİLER Doğal sular ve atıksulardaki çözünmüş oksijen (ÇO) seviyeleri su ortamındaki fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal aktivitelere bağımlıdır.
Detaylı5.111 Ders 34 Kinetik Konular: Sıcaklığın Etkisi, Çarpışma Teorisi, Aktifleşmiş Kompleks Teorisi. Bölüm
34.1 5.111 Ders 34 Kinetik Konular: Sıcaklığın Etkisi, Çarpışma Teorisi, Aktifleşmiş Kompleks Teorisi. Bölüm 13.11-13.13 Tepkime Hızına Sıcaklığın Etkisi Gaz-Fazı Nitel (kalitatif) gözleme göre, sıcaklık
DetaylıKristalizasyon Kinetiği
Kristalizasyon Kinetiği İçerik Amorf malzemeler amorf kristal Belirli bir kristal yapısı yoktur Atomlar rastgele dizilir Belirli bir kristal yapısı vardır Atomlar belirli bir düzende dizilir camlar amorf
DetaylıSıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN
Sıvılar ve Katılar MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıcaklık düşürülürse gaz moleküllerinin kinetik enerjileri azalır. Bu nedenle, bir gaz yeteri kadar soğutulursa moleküllerarası
DetaylıKİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1
Kinetik Gaz Kuramından Gazların Isınma Isılarının Bulunması Sabit hacimdeki ısınma ısısı (C v ): Sabit hacimde bulunan bir mol gazın sıcaklığını 1K değiştirmek için gerekli ısı alışverişi. Sabit basınçtaki
DetaylıENERJİ DENKLİKLERİ 1
ENERJİ DENKLİKLERİ 1 Enerji ilk kez Newton tarafından ortaya konmuştur. Newton, kinetik ve potansiyel enerjileri tanımlamıştır. 2 Enerji; Potansiyel, Kinetik, Kimyasal, Mekaniki, Elektrik enerjisi gibi
DetaylıYüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü
Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Yapılacak olan deneyin temel amacı, farklı sıvıların yüzey gerilimlerinin ve farklı yüzeylerin temas
DetaylıLipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri
Lipidler Suda çözünmeyen ve organik çözücülerde iyi çözünen bileşiklere verilen genel isimdir Çoğunlukla hidrokarbon yapısındadırlar Canlılarda depo maddesi olarak yaygın bulunurlar Metabolize edilmeleriyle
Detaylı1. HAFTA Giriş ve Temel Kavramlar
1. HAFTA Giriş ve Temel Kavramlar TERMODİNAMİK VE ISI TRANSFERİ Isı: Sıcaklık farkının bir sonucu olarak bir sistemden diğerine transfer edilebilen bir enerji türüdür. Termodinamik: Bir sistem bir denge
DetaylıTOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN
. TEKNİK SEÇİMLİ DERS I TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN SİNTERLEME Sinterleme, partiküllerarası birleşmeyi oluşturan ısıl prosestir; aynı zamanda ham konumda gözlenen özellikler artırılır. . Sinterlemenin
DetaylıKANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ
KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ Kantitatif analiz yöntemleri, maddenin miktar tayinlerine dayalı analiz yöntemleridir. Günümüzde miktar tayinine yönelik birçok yöntem bilinmektedir. Pratik çalışmalarda
DetaylıSıvılardan ekstraksiyon:
Sıvılardan ekstraksiyon: Sıvı haldeki bir karışımdan bir maddenin, bu maddenin içinde bulunduğu çözücü ile karışmayan ve bu maddeyi çözen bir başka çözücü ile çalkalanarak ilgili maddenin ikinci çözücüye
DetaylıBoya eklenmesi Kısmen karışma Homojenleşme
DİFÜZYON 1 Katı içerisindeki atomların hareketi yüksek konsantrasyon bölgelerinden düşük konsantrasyon bölgelerine doğrudur. Kayma olayından farklıdır. Kaymada hareketli atom düzlemlerindeki bütün atomlar
DetaylıEYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR
EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR KĐMYA ĐLE ĐLĐŞKĐSĐ ve GÜNLÜK HAYATLA ĐLĐŞKĐSĐ ŞEKERĐN ÇAYDA YA DA BAŞKA BĐR SIVIDA KARIŞTIRILDIĞINDA KAYBOLMASI, KĐMYADA ÇÖZÜNME OLGUSUYLA AÇIKLANABĐLĐR.
DetaylıBir maddenin başka bir madde içerisinde homojen olarak dağılmasına ÇÖZÜNME denir. Çözelti=Çözücü+Çözünen
ÇÖZÜCÜ VE ÇÖZÜNEN ETKİLEŞİMLERİ: Çözünme olayı ve Çözelti Oluşumu: Bir maddenin başka bir madde içerisinde homojen olarak dağılmasına ÇÖZÜNME denir. Çözelti=Çözücü+Çözünen Çözünme İyonik Çözünme Moleküler
DetaylıATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM
ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM 1. Giriş Malzemelerde üretim ve uygulama sırasında görülen katılaşma, çökelme, yeniden kristalleşme, tane büyümesi gibi olaylar ile kaynak, lehim, sementasyon gibi işlemler
DetaylıA- LABORATUAR MALZEMELERİ
1- Cam Aktarma ve Ölçüm Kapları: DENEY 1 A- LABORATUAR MALZEMELERİ 2- Porselen Malzemeler 3- Metal Malzemeler B- KARIŞIMLAR - BİLEŞİKLER Nitel Gözlemler, Faz Ayırımları, Isısal Bozunma AMAÇ: Karışım ve
DetaylıKONVEKTİF KURUTMA. Kuramsal bilgiler
KONVEKTİF KURUTMA Deneyin amacı Deneyin amacı, katı haldeki ıslak gıda maddelerin kritik ve denge nem değerlerini, kuruma eğrisi karakteristiğini ve kurutma prosesinin etkin parametrelerinin araştırılmasıdır.
DetaylıMMM291 MALZEME BİLİMİ
MMM291 MALZEME BİLİMİ Ofis Saatleri: Perşembe 14:00 16:00 ayse.kalemtas@btu.edu.tr, akalemtas@gmail.com Bursa Teknik Üniversitesi, Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme
DetaylıNIRLINE. NIRLINE ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini, Sürdürülebilir Besleme ile Sizi Geleceğe Taşır!
ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini, Sürdürülebilir Besleme ile Sizi Geleceğe Taşır! KONU Yağ Asidi Profillerinin Hayvan Beslemedeki Önemi ve Analizleri İLGİ ile Ham Maddelerinizde Yağ Asidi Tayini,
DetaylıKEPEZ/ÇANAKKALE TEMMUZ
TÜBİTAK-BİDEB Kimya Lisans Öğrencileri (Kimyagerlik, Kimya Öğretmenliği, Kimya Mühendisliği) Araştırma Projesi Eğitimi Çalıştayı KİMYA-1 ÇALIŞTAY 2010 KEPEZ/ÇANAKKALE TEMMUZ-2010 1 AYÇİÇEĞİ ATIKLARINDAN
DetaylıAkışkanların Dinamiği
Akışkanların Dinamiği Akışkanların Dinamiğinde Kullanılan Temel Prensipler Gaz ve sıvı akımıyla ilgili bütün problemlerin çözümü kütlenin korunumu, enerjinin korunumu ve momentumun korunumu prensibe dayanır.
DetaylıTebliğ. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: Tebliğ TÜRK GIDA KODEKSĠ BĠTKĠ ADI ĠLE ANILAN YAĞLAR TEBLĠĞĠ (Tebliğ No: 2011/Taslak) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, bu Tebliğ kapsamında yer alan bitki adı
DetaylıGazların sıcaklık,basınç ve enerji gibi makro özelliklerini molekül kütlesi, hızı ve sayısı gibi mikroskopik özelliklerine bağlar.
KİNETİK GAZ KURAMI Gazların sıcaklık,basınç ve enerji gibi makro özelliklerini molekül kütlesi, hızı ve sayısı gibi mikroskopik özelliklerine bağlar. Varsayımları * Gazlar bulundukları kaba göre ve aralarındaki
DetaylıSıcaklık (Temperature):
Sıcaklık (Temperature): Sıcaklık tanım olarak bir maddenin yapısındaki molekül veya atomların ortalama kinetik enerjilerinin ölçüm değeridir. Sıcaklık t veya T ile gösterilir. Termometre kullanılarak ölçülür.
DetaylıBÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM)
BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM) 1 Mürekkebin suda yayılması veya kolonyanın havada yayılması difüzyona örnektir. En hızlı difüzyon gazlarda görülür. Katılarda atom hareketleri daha yavaş olduğu için katılarda
DetaylıChemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten. Kimyasal Bağlar.
Chemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar 3 temel tip bağ vardır: İyonik İyonlar arası elektrostatik etkileşim
DetaylıSoygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.
KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağ, moleküllerde atomları birarada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme
Detaylı3.1 ATOM KÜTLELERİ... 75 3.2 MOL VE MOLEKÜL KAVRAMLARI... 77 3.2.1 Mol Hesapları... 79 SORULAR 3... 84
v İçindekiler KİMYA VE MADDE... 1 1.1 KİMYA... 1 1.2 BİRİM SİSTEMİ... 2 1.2.1 SI Uluslararası Birim Sistemi... 2 1.2.2 SI Birimleri Dışında Kalan Birimlerin Kullanılması... 3 1.2.3 Doğal Birimler... 4
DetaylıMadde 3- Bu Tebliğ, 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ne göre hazırlanmıştır.
Bitki Adıyla Anılan Yemeklik Yağlar Tebliği R.G. Tarihi:13.10.2001 R.G. Sayısı:24552 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı; gıda olarak tüketime uygun olan ve bu Tebliğin 3 üncü maddesinde tanımları yapılan
DetaylıErciyes Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Gıda Analizleri ve Teknolojisi Laboratuvar Föyü Sayfa 1
1. Genel Bilgiler 100 g örnekte bulunan serbest asitleri nötrleştirmek için harcanan ayarlı baz (sodyum hidroksit veya potasyum hidroksit) çözeltisinin hacminin bulunmasıdır. 2. Asitlik Cinsi Örneklerin
DetaylıT.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
T.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEKLİ VE İKİLİ SİSTEMDE ZEOLİT YÜZEYİNE MALACHİTE GREEN VE RHODAMİNE B NİN ADSORPSİYONUNUN ARAŞTIRILMASI EVRİM BARAN DANIŞMAN: Prof. Dr. Bilal ACEMİOĞLU
Detaylı