HİTİT ÇİVİ YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KRALDAN GÖREVLİLERE DİREKTİF METİNLERİ. Esra SAÇMA ÖZEN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HİTİT ÇİVİ YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KRALDAN GÖREVLİLERE DİREKTİF METİNLERİ. Esra SAÇMA ÖZEN"

Transkript

1

2

3 HİTİT ÇİVİ YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KRALDAN GÖREVLİLERE DİREKTİF METİNLERİ Esra SAÇMA ÖZEN YÜKSEK LİSANS TEZİ ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI TARİH ANABİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MAYIS 2016

4

5

6 iv HİTİT ÇİVİ YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KRALDAN GÖREVLİLERE DİREKTİF METİNLERİ (Yüksek Lisans Tezi) Esra SAÇMA ÖZEN GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Mayıs 2016 ÖZET "Hitit Çivi Yazılı Belgeler Işığında Kraldan Görevlilere Direktif Metinleri" isimli çalışmamızda, Hitit idari sisteminin doğuşunu, gelişimini, bu gelişimin doğal bir sonucu olarak meydana çıkan yönetim birimlerini, kraldan direktif alan görevlileri ve bunların sorumluluklarının neler olduğunu tespit etmeye çalıştık. Tezimizin amacı giriş kısmında belirtilmiştir. Tezimiz iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Asur Ticaret Kolonileri döneminde Anadolu nun idari yapısı hakkında genel bir bilgi vermeye çalıştık. İkinci bölümde ise Hititler döneminde Anadolu nun idari yapısı, merkez teşkilatı, merkez teşkilatının önemli öğeleri olan başta Kral olmak üzere Kraliçe, Veliaht, Pankuş ve Tuliya meclisinin idari yapıdaki yeri ve önemine değinmeye çalıştık. Yine bu bölümde tezimizin asıl konusunu teşkil eden Hitit merkezi sistemine bağlı taşra teşkilatını, direktifleri, taşra teşkilatında direktif alan görevlileri, bu görevlilere verilen direktiflerden onların görev ve sorumluluklarının neler olduğunu ortaya çıkarmaya çalıştık. Bu araştırma çerçevesinde yaklaşık M.Ö 2000 ve M.Ö 1200 e kadar Anadolu da siyasi varlık gösteren Hititlerin teokratik-monarşiyle yönetilen merkezi sisteme dayalı olduğunu görüyoruz. Merkezi sisteme bağlı taşra teşkilatının varlığını, taşra teşkilatında direktif alan görevlilerin önemli görev sorumluluklarının bulunduğunu belgelerden hareketle açıklamaya çalıştık Bilim Kodu : 1108 Anahtar Kelime : İdari Sistem, Merkez Teşkilatı, Taşra Teşkilatı, Direktifler, Görevliler Sayfa Adedi : 93 Tez Danışmanı : Doç. Dr. Esma REYHAN

7 v THE DIRECTIVE TEXTS TO OFFICIALS FROM THE KING IN THE LIGHT OF HITTITE CUNEIFORM WRITTEN DOCUMENTS (Master Thesis) Esra SAÇMA ÖZEN GAZİ UNIVERSTY GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES May 2016 ABSTRACT Our study entitled The Directive Texts to Officials from the King In the Light of Hittite Cuneiform Written Documents is intended to identify the rise and development of Hittite administrative system, the local government units that emerged as a natural consequence of this development, the men who took directives from the King, and the responsibilities of these men. The main purpose of our study is stated in introductory chapter. Our study consists of two chapters. In the first chapter, we tried to give some information about the governing structure of Anatolia during Assyrian trading colonies. As for the second chapter, the purpose is to mention the governing structure and central organization of Anatolia. In addition to these issues, there is some information about the place and importance of the members of this central organization, including especially the King, the queen, crown prince, Pankuš and Tuliya council. Nevertheless, this chapter is designed to reveal the Hittite Central Organization, the directives, the men who took directives from the field service and the duties and responsibilities of these incumbents, depending on these directives. Within the frame of this survey it could be seen that Hittites, who had political property in Anatolia until about 2000 B.C. to1200 B.C., depend on this central system ruled by Theocratic Monarchy. Once again based on these documents, our attempt is to clarify the presence of field service depending on the central system, and there are some important duties and responsibilities of men who took directives in the field service. Science : 1108 Keywords : Administrative system, central organization, provincial organization, directive, officials Pages : 93 Supervisor : Assoc. Prf. Dr. Esma REYHAN

8 vi TEŞEKKÜR Anadolu, gerek coğrafi yapısı gerekse yeraltı kaynaklarının zenginliği bakımından geçmişten günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Anadolu nun, eskiçağ tarihinin belirli bir zaman dilimini aydınlatması açısından Hititler, oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Hititlerin başkenti olan Hattuša (Boğazköy) da 1906 dan bu yana yapılan kazılar sonucu çıkarılan belgeler, Hititlerin; tarihi, dili, dini, idari, siyasi ve sosyal yaşamları hakkında kayda değer bilgiler vermektedir. Bu belgeler üzerinde çalışan bilim insanlarının bizlere sunduğu bilgiler ışığında Hitit krallarının direktifleriyle, merkeze bağlı taşra teşkilatında yer alan memurların görev sahalarının belirlendiği görülmektedir. Araştırmalarımıza başlarken öncelikle kütüphane katalogları taranmış, araştırma konumuzla ilgili yayınlanmış kitap, makale ve tezlerden yararlanılmıştır. Çalışmalarımda maddi ve manevi desteklerini üzerimden esirgemeyen kıymetli annem Sezer Saçma ya, eşim Mehmet Ali Özen e, aileme ve arkadaşım Fatma Gökhan a, çevirilerim de bana yardımcı olan sevgili Zahide Yıldız Özen ve Serdal Aybulut a, eğitim çalışmalarımda daima beni cesaretlendiren değerli hocalarım Prof. Dr. İlhami Durmuş, Prof. Dr. Salih Çeçen ve Prof. Dr. L. Gürkan Gökçek e, tezimin her aşamasında her türlü desteği ve güler yüzüyle yanımda yer alan kıymetli hocam Doç. Dr. Esma Reyhan a teşekkürlerimi iletmeyi bir borç bilirim.

9 vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... ABSTRACT... TEŞEKKÜR... İÇİNDEKİLER... SİMGELER VE AÇIKLAMALAR... iv v vi vii ix GİRİŞ BÖLÜM HİTİT İDARİ SİSTEMİNDE MERKEZ TEŞKİLATI 1.1. Kral Kraliçe Veliaht Pankuš ve Tuliya BÖLÜM HİTİT İDARİ SİSTEMİNDE TAŞRA TEŞKİLATI 2.1. Direktifler Hitit Kralından Direktif Alan Görevliler bel madgalti "Askeri Vali" İdari görevler Askeri görevler Hukuki görevler Dini görevler LÚ MEŠ DUGUD "Yüzbaşı" İdari görevler Askeri görevler... 58

10 viii Sayfa Hukuki görevler Dini görevler LÚ.MEŠ SAG "Saray Memuru" İdari görevler Askeri görevler Dini Görevler LÚ hazannu "Belediye Başkanı" İdari görevler Askeri görevler Dini görevler SONUÇ KAYNAKÇA ÖZGEÇMİŞ... 93

11 ix SİMGELER VE AÇIKLAMALAR Bu çalışmada kullanılmış olan simgeler ve kısaltmalar açıklaması ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Simgeler Açıklamalar - Hititçe ve Akadca kelimeleri içeren işaretlerin arasına konur. ʹ Satır sayısı üzerinde kullanılır. Tabletin baş kısmının tam olmadığını, numaralanmanın görülen ilk satırdan başladığını belirtir ( ) Tercümenin daha iyi anlaşılması için yapılan ilaveyi gösterir (?) İşaretin okunuşunun şüpheli olduğunu gösterir (??) İşaretin okunuşunun çok şüpheli olduğunu gösterir. Sümerce birden fazla işaretlerden oluşan kelimelerde işaretlerin arasına konur... Yan yana üç ya da üçten fazla nokta o kısmın sağlam olduğunu fakat gerek görülmediği için alınmadığını belirtir [ ] Tabletin o kısmının kırık olduğunu gösterir [.. ] Kırık metin yerlerinde sayısı takriben hesaplanabilen işaretler için kullanılır [ x ] Kırık metin yerlerinde sayısı hesaplanamayan işaretler için kullanılır [( )] Yuvarlak parantezin içerisindeki kısmın metin dublikatı ya da paralelinden tamamlandığını belirtir [...] Kırık metin yerlerinde sayısı hesaplanamayan işaretler Tabletin paragraf ayrımını gösterir < > Metni yazan kâtip tarafından unutulmuş olan işaretler için kullanılır = İki metin arasında ikinci metnin, birincisinin duplikatı olduğunu gösterir Paragraf başı x Okunamayan işaret veya işaretleri gösterir

12 x Kısaltmalar Açıklamalar a.g.e. adı geçen eser a.g.m. adı geçen makale a.g.t adı geçen tez bk. Bakınız CTH Catalogue des Textes Hittites Çev. Çeviren HDA E. Von Schuler, hethitische Dienstanweisungen für höhöre Hof-und Staatsbeamte. Beitrag zum antiken Recht Kleinasiens, Afo Beih. 10, Graz 1957 KBo Keilschriftexte aus Boğazköy (WVDOG Heft 1 vd.) Leipzig ;(Heft 7 vd.) Berlin1954 vd. KUB Keilschrifturkunden aus Boğazköi Berlin 1921 vd. IBoT İstanbul Arkeoloji Müzelerinde bulunan Boğazköy Tabletlerinden seçme metinler I-III, İstanbul 1944, 1947, Rs. Rückseite (Arka yüz) s. sayfa vd. ve devamı Vol Volume vs. ve saire Vs. Vorderseite (Önyüz) y.y Yüz yıl

13 1 GİRİŞ Anadolu coğrafyasında Kızılırmak kavsi içinde kurulan Hititlerin; tarihi, dili, dini ile idari, siyasi ve sosyal yaşamları hakkında en önemli bilgileri, Hititlerin başkenti olan Hattuša (Boğazköy) da 1906 dan bu yana yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılan belgelerden öğrenmekteyiz. Hint - Avrupa kökenli bir topluluk olan Hititlerin Anadolu ya gelişi, genel olarak M.Ö III. binyılın sonu veya II. binyılın başları olarak kabul edilmektedir. Hititler Anadolu ya geldikleri dönemde, Anadolu da siyasi birlik, güçlü bir devlet yoktu. Bu duruma bağlı olarak Anadolu da birçok beylik hüküm sürüyordu. Bu dönemde Anadolu nun tarihsel devirlere girmesine neden olan ve bu topraklarda organize ticaret faaliyetini sürdüren Asurlu tüccarlardan günümüze dek ulaşan yazılı belgeler, Asur ticaret kolonileri devri (yaklaşık M.Ö 1920-M.Ö 1750) Anadolu su hakkında önemli bilgiler vermektedir. 1 Son zamanlarda yayınlanan līmu(m) listeleri sayesinde bu zaman aralığının M.Ö yılları olduğu anlaşılmaktadır. 2 Belgeler ikibin yıllarına kadar gelen zaman zarfında Anadolu ile Mezopotamya arasındaki münasebetlerin yavaş yavaş geliştiğini göstermektedir. Landsberger e göre Asurlular, Anadolu nun yerli halkı üzerinde siyasi bir nüfuz kurmamışlar, aksine bu yerli beyleri tanımışlardır. 3 Yine Assur tüccarlarının metinlerine göre, Anadolu nun siyasi ve idari yapısı; içinde sarayı olan bir kale, evlerin de yer aldığı surlarla çevrelenen bir kentte merkezlenen küçük krallıklardan oluşuyordu. Eski Asur metinlerinde şehir devletlerinin her birinden Ülke (mȃtum)diye söz edilirdi. Bu şehir devletlerinin başında beyler (rubȃ u) bulunmaktadır. Karum adı verilen büyük Assur ticaret kolonileri Anadolu nun büyük merkezlerine, Wabartum denilen küçük koloniler ise küçük Anadolu kentlerine bağlıydı. 4 Ticari sistemin işleyişi çıkan problemler ve problemlerin çözüme kavuşması gibi sorumluluklar yerel beylere verilmişti. Fakat ticaret büyük oranda tüccar aileler tarafından yürütülüyordu. Assur devleti bu ticareti doğrudan yönetmiyordu. Yerel krallarla 1 Yiğit, T. (2002). Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi, İdol Dergisi (Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği Dergisi), (13), Gökçek, L.G. (2015). Asurlular, Bilgin Kitabevi, Ankara, Bilgiç, E. (1948). Anadolu nun İlk Tarihi Çağının Ana Hatları İle Rekonstrüksiyonu, DTCF Dergisi, Ankara, 6(5), Khurt, A. (2010). Eski Çağ da Yakındoğu, İstanbul, I,

14 2 antlaşmalar yapıp onlara pay veriyor, karşılığında ise ticaret kervanlarının konaklama ve yolculuğunun güvenceye alınmasını istiyordu. 5 Asurlu tüccarların, yapılan ticareti tabletler ile belgeleme geleneğine sahip olması, Anadolu nun yazı ile tanışmasını, bir başka ifadeyle Anadolu nun tarihi devirlere girmesini sağlamıştır. Asurlu tüccarlardan günümüze kadar gelen belgelerden, günümüzden 4000 yıl önce Anadolu da ve Anadolu ya komşu bölgelerde özellikle iktisadi hayat başta olmak üzere siyasi, sosyal, idari ve dini hayat hakkında bilgi edinmek mümkündür. 6 Yani bu dönemde Orta Anadolu nun siyasi taksimatı ve idaresi şu manzarayı gösteriyordu. Memleket geniş toprağa ve insan topluluklarına sahip, küçük krallık veya beyliklere bölünmüştü. Bu krallıklar, Karum pazar yerleri ile çok faal bir ticaret toplumu aksettiren şehir devletleri niteliğindeydi ve başındaki egemen yöneticilere o (kral/bey) ünvanı veriliyordu. Bu rubaum ların yanında rubâtum (kraliçe/beyçe) ünvanı verilen kraliçelerin bulunduğunu görüyoruz. Yine belgelerden rubâtum ların yanında rabi similtim ünvanı verilen veliahtların da zikredildiği görülür. 7 Koloni çağının ne şekilde sonlandığına dair net bilgiler yoktur. Fakat bu dönemin sonlarına doğru Anadolu daki şehir devletleri Kuššara kralı Pithana ve oğlu Anitta nın saldırılarına maruz kalmış ve Kaniš şehride Anitta nın eline geçmişti. Böylece Hititler Anadolu da ilk siyasi birliğin temellerini atacaklardır. 8 Anitta belgesinde geçen bir başka nokta ise, koloni devrinde Anadolu da birçok beylik bulunmasına ve siyasi birlik olmamasına rağmen barış ve sükûnun hâkim olduğunu görüyoruz. 9 Bu dönemde Anadolu daki bu beylikler birbirinden bağımsız olmalarına rağmen, barış ve sükûn nasıl sağlanıyordu? Bu durumu bir örnekle açıklayacak olursak; Asur ve Kaniš temsilcisine Wahšušana Karum u şöyle der: Wašhania beyi bana yazdı. O şöyle diyor: Babamın tahtını ele geçirdim. Bana (sadakat) yemin ediniz! Bunun üzerine biz şöyle cevap verdik: Biz Kaniš 5 Köroğlu, K. (2011). Eski Mezopotamya Tarihi Başlangıcından Perslere Kadar, İstanbul, Gökçek, 2015, a.g.e., Darga, M. (2013). Anadolu da Kadın, (On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe), İstanbul, Gökçek, 2015, a.g.e., Balkan, K. (1957). Mama Kralı Anum-Hirbi nin Kaniş Kralı Warşama ya Gönderdiği Mektup, TTK Basımevi, Ankara:56.

15 3 Karum una bağlıyız ( Ona ) yazacağız. Ya sana ya bize bildirecekler. Sonra memleketten iki kimse gelecek ve sana (sadakat) yemin edecekler. Siz istişare edip karar veriniz! Ve emriniz gelsin! Buradan hareketle, yerli bir beyin tahta çıkar çıkmaz, bir koloni dairesinden sadakat yemini istemesi, onların ise asıl üst kademeleri olan Kaniş e ve oradaki Asur temsilcisine sormadan buna hemen yanaşmamaları, oradan alınacak emre göre sadakat yemini edeceklerini belirtmeleri, bu dönemde Anadolu daki istikrarın neden bozulmadığını açıklamaktadır. 11 Aslında Anadolu daki güçlü krallıklar arasında çeşitli nedenlerden dolayı bir takım sürtüşmeler yaşansa da Asurlu tüccarlar Anadolu da barışçıl ilişkiler kurmayı başarmışlardır. 12 Bu dönemde Anadolu da federal bir yapı hâkimdi ve sistemli bir devletten söz etmek mümkün değildi. Ticaret kolonileri devrinin sonlarına doğru, Anadolu daki krallıklar içinde Kuššara krallığı önemli bir güç haline gelecek, böylece büyük Hitit devletinin temelleri atılacaktır. Hititler kısa sürede güçlenerek Geç Bronz Çağında Anadolu dan Kuzey Suriye ve Mezopotamya ya kadar uzanacak olan güçlü imparatorluk kuracaklardır. Hititlerin, kısa sürede güçlenmelerinin nedeni, elbette güçlü bir merkezi sisteme sahip olmalarından ve aynı zamanda sınırlarına kattığı bölgelerdeki yaşayan insanların manevi ve kültürel değerlerine hoşgörü ile yaklaşmalarından kaynaklanmaktadır. Böylece Hititler hâkim oldukları coğrafyada, etkilendiği kültürlerin üzerine kendi yapıtaşlarını da koyarak sistemli bir devlet kuracaklardır. Bu bağlamda etki alanına aldıkları krallıkların tanrılarını, Hitit panteonuna kabul edeceklerdir. Bundan dolayı Hitit ülkesi Bin Tanrı Ülkesi olarakta bilinmektedir. Özetle egemen olduğu saha içerisinde Hititlerin uzun soluklu hâkimiyet ve sağlam bir merkezi yapı kurması elbette siyasi, sosyal, idari birikimden ve dinsel hoşgörüden geçmektedir. Devlet kurumlarının temelinin atıldığı dönem ise I.Hattušili dönemidir. I.Hattušili nin başarılı seferleri, ardıllarına amacının döneminin süper gücü olmak istediğinin sinyallerini veriyordu. I.Hattušili başkenti de Hattuša ya taşıyarak merkezi Hitit devletinin asıl kurucusu kabul edilmiştir. Hitit devletinin idari yapısı kurulduğu Anadolu coğrafyasından ve bu coğrafyadaki kültürlerden etkilenmiştir. 10 Bilgiç, 1948, a.g.m., Bilgiç, 1948, a.g.m., Gökçek, 2015, a.g.e., 64.

16 4 Bütün eskiçağ toplumlarında olduğu gibi Hitit devletinde de din, devletin bütün kurumlarında ana öğe olmuştur. Hitit devletinin yönetim şekli teokratik monarşiye dayalı bir sisteme dayanıyordu. Öyle ki kral ülkeyi fırtına tanrısının vekili olarak fırtına tanrısının eliyle yönetecektir. Tanrının yeryüzündeki vekili olan Kral ın ülkenin hem başkomutanı hem başyargıcı hem de başrahibi olarak görev ve sorumlulukları vardı. Bundan dolayı idari mekanizmanın en üst düzeyinde Kral bulunuyordu. Bu yetkilerle donatılan Kralın amacı ise ülkesinin refah, huzur ve güvenliğini sağlamaktı. Eski Krallık döneminde yönetimde, idari mekanizmanın en üstünde olan kralın yanında kraliçe ve pankuš meclisini görüyoruz. Eski Krallık dönemine ışık tutan I.Hattušili nin vasiyetnamesi ve Telepinu Fermanından danışma niteliğinde olan pankuš meclisinin yönetimde etkili olması, başlangıçta devletin feodal, teokratik ve meşruti bir yapıya sahip olduğunu bizlere gösterir. İlerleyen dönemlerde kralın güç ve otoritesinin artmasıyla, pankuš meclisi önemini yitirecek ve yönetimde monarşik bir sistem etkili olmaya başlayacaktır. İmparatorluk döneminde yönetimde etkili olan tek güç, tanrısal yetkilerle donatılan kral olmuştur. Artık Hitit ülkesinin mutlak hâkimi olan Kralların yönetimdeki rolleri oldukça önemliydi. Hitit kralları bu önemli gücü elbette ki tek başına elde etmemişlerdi. Krallar gücünün büyük kısmını, yönetim merkezinde bulunan, sistemli ve belirli kurallara göre işleyen saray teşkilatından alıyordu. Sarayda krala sadakat yeminiyle bağlı birçok görevli bulunuyordu. Bu görevliler, kraldan aldıkları direktifler doğrultusunda hareket ediyorlardı. Böylece merkezi otorite, bu görevlilerin aldığı direktiflerle Hitit ülkesinin en ücra bölgelerine kadar yayılmış durumdaydı. Direktifler metinleri Hititlerin yaşadıkları döneme ışık tutması açısından oldukça önemliydi. Direktifler metinleri sayesinde devlet yönetimi, hukuki kararnameler, yönetim kanunlarının nasıl ortaya çıktığını görmekteyiz. Direktifler, reformlar içeren kral emri veya kanun hükmünde belgeler olma özelliği de taşıyordu. Yani direktif metinleri Hitit bürokrat sınıfının tanınması ve anlaşılmasında oldukça önemli bir sahipti.

17 5 Direktif metinleri adı verilen belgeler, Hitit krallarının tek bir memur ya da belli bir memur sınıfı için verdiği talimatları kapsar. Hitit talimatnameleri genelde merkezden uzak bölgelerin yöneticileri için verilirdi. Belgelerden hareketle biz, Hitit krallarından direktif alan idari görevlileri ve bunların görev ve sorumluluklarını açıklamaya çalışacağız. Bu görevliler: bel madgalti, LÚ.MEŠ DUGUD, LÚ.MEŠ SAG, LÚ hazannu. Tezimizin konusunu teokratik monarşiyle yönetilen Hitit idari sisteminden hareketle, merkez ve taşra teşkilatı, bu teşkilatın sorunsuzca işlemesini sağlayacak olan direktifler, direktif alan görevliler, kraldan aldıkları direktifler doğrultusunda bu görevlilerin görev ve sorumluklarının neler olduğu, bu görev ve sorumlulukların ihmal ve ihlal etmeleri durumunda ne gibi sonuçlar doğurduğunu, belgelerden hareketle açıklamaya çalıştık. Çalışmamızın geleceğe faydalı olması dileğiyle...

18 6

19 7 1. BÖLÜM HİTİT İDARİ SİSTEMİNDE MERKEZ TEŞKİLATI Yukarıda da değindiğimiz üzere, M.Ö 2.binyıl başlarında Orta Anadolu nun siyasi taksimatı ve idaresi şu manzarayı gösteriyordu. Memleket geniş toprağa ve insan topluluklarına sahip, küçük krallık veya beyliklere bölünmüştü. Bu krallıklar, Karum-pazar yerleri ile çok faal bir ticaret toplumu aksettiren şehir devletleri niteliğindeydi. Bu durumun doğal bir sonucu olarak Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Hititler, M.Ö 2.bin yılda Anadolu ya geldikleri zaman burada, saray (=ekallum) da oturan bir kral (rubaum) ve bir kraliçe (rubâtum) tarafından yönetilen, etrafı surlarla çevrilmiş şehir devletleri ile karşılaştılar. Bu dönemde Anadolu da henüz merkeziyetçi devlet yapısı kurulamamıştı. Anadolu daki şehir devletlerinden biri olan Kuššara kralı Anitta, babası Pithana nın, gece baskınları yaparak diğer kentleri bir bir ele geçirdiğini, onun ölümünden sonra birçok şehir devletinin isyan ettiğini ve kendisinin bu isyanları bastırarak Neša, Ullama, Harkiuna, Wašhaniia, Zalpuwa, Šalatiwar şehirlerini zapt ettiğini, kendi adını verdiği kitabesinde anlatmaktadır. Daha sonra bu şehirlere hâkim olmayı başaran Anitta, Anadolu daki bu şehirleri tek bir idare altında topladıktan sonra Büyük Kral (rubaum rabûm) ünvanını almıştır. Bu durum, Anadolu nun siyasi yapısında büyük değişikliklere yol açmış ve ilk siyasi birliğin kurulmasının başlangıcı olmuştur. Bu birlik Anadolu da uzun ömürlü bir merkezi devlet olarak varlığını sürdüren Hitit devleti olacaktır." 13 Anitta döneminde başarılı fetihler yapılmasına karşın, devlet kurumları oluşmadığından henüz kurumsallaşmış bir devletten söz etmek mümkün değildir. Anitta dan sonra Hattuša çivi yazılı devlet arşivinde bize resmi yazılı belge bırakan ve Hitit devletinin kurucusu olarak kabul edilen ilk kral Hatti dilinde Hükümdar anlamına gelen Labarna/Tabarna unvanı da taşıyan I.Hattušili dir. 14 I.Hattušili tahta çıkar çıkmaz işgal edilen yerleri ve o dönem Anadolu sunda birbirinden bağımsız olan şehir devletlerini bir çatı altında toplamayı amaçlamış, saltanatının 13 Reyhan, E. (1998). Ana Hatlarıyla Hitit İdari Sistemi, Türkiye de Sosyal Bilimlerin Gelişmesi ve Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sempozyumu, Ankara, Ünal, A. (2002). Hititler Devrinde Anadolu 1, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 66.

20 8 ilk yıllarını Kuššara da geçirmiş daha sonra başkenti eski bir Hatti kenti olan Hattuša ya taşıyarak kendiside Hattušalı Adam anlamına gelen Hattušili adını almıştır. Eski Hitit dönemi olarak da bilinen Hitit devletinin kuruluş aşaması tamamlanır tamamlanmaz, ekonomik gücü artırmak için zengin alanlara yönelik bir genişleme siyaseti izlemeye başlanacaktır. 15 Bu genişleme siyaseti ilk olarak Kuzey Suriye ye yönelikti. I.Hattušili dönemi hakkında en önemli bilgileri, kendi adını taşıyan vasiyetnamesinden öğreniyoruz. I.Hattušili işgal edilen toprakların yeni idare düzeni içine alınması, Hitit öncesi Eski Anadolu da var olan ve kısmen özerk ve mukaddes kentlerin kaldırılması, yakın akraba ve eş dosta hudut boylarında arazi dağıtarak oraların kolonize edilmesi, yani Hititleştirilmesi ve Hitit kanunlarının da bulunduğu idari ve hukuki kurumların düzenlenmesi için çabalamıştır. 16 I.Hattušili vasiyetnamesinde devletin iç düzeniyle ilgili bilgiler verir. Eski Hitit devletinde kralın yanında Pankuš adlı bir meclis bulunmaktadır. Pankuš un görevleri arasında hanedan içi sorunlara ilişkin konular, kraliyet soyundan birine verilen ölüm cezasının onayı ve kral tarafından önerilen veliahdın kral olması gibi konular vardı. Ayrıca ülke sorunlarının karara bağlandığı yer yine Pankuš meclisiydi. 17 Kral kendi yerini alacak veliahdı kendi hayattayken belirlemekteydi. I.Hattušili vasiyetnamesinde Muršili yi halefi olarak atadıktan sonra Pankuš ve soylulara seslenir ve onay ister. Bundan sonra gelen uygulamanın, yani kralın seçimini hukuki hale getiren Pankuš un rızasının gerekli olup olmadığı belirsizdir. Soylular, tayin edilen kişinin veliahtlığını kabul ve garanti ederler. 18 Devletin feodal karakteri çok bariz olan Eski Devlet zamanında Pankuš meclisinin nüfuzu oldukça fazlaydı. I.Hattušili nin vasiyetnamesinden anladığımıza göre bu sınıfın nüfuzu bir kralın kendi yerine tayin ettiği veliahdın yerine başka bir prensi geçirebilecek kadar fazlaydı. Bu sebepten krallar yüksek aristokrasiyi kendi idareleri için kazanmak mecburiyetindeydiler Dinçol, A., (1982). Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi 1, Görsel Yayınlar, Ünal, 2002, a.g.e., Ünsal, V. (2013). Eski Anadolu da Teokratik Devlet Düzeni (Hitit ve Urartu), Berikan Yayınevi, Ankara, Reyhan, E. (1995). Hitit İdari Sisteminde Yönetim Görevlileri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Alp, S. (1952). Hitit Devleti nin İç Bünyesi, IV. Türk Tarih Kongresi, Ankara, IX (4), 39.

21 9 Pankuš meclisi, imparatorluk döneminde adına rastlanmayan bir kurum olarak kalmıştır. Eski devlet zamanında meşruti bir yönetim gösteren Hitit idare teşkilatı, Pankuš un ortadan kalkmasıyla monarşik bir yapıya bürünmüştür. Hititlerin yıkılışına kadar devam edecek olan bu durum, kralların tanrı adına tüm yetkiyi ellerinde bulundurmalarına neden olmuştur. 20 İmparatorluk döneminde kral, bütün yetkileri elinde toplamıştır. Kral ülkenin başı olmasının yanında aynı zaman da hem başrahibi, hem başkomutanı, hem de başyargıcıydı. Başlangıçta, Hattuša kralları fethederek ele geçirdikleri yeni toprakların yönetimini, oğullarına bırakarak, doğrudan kontrolünü elinde tutmaktaydılar. 21 Elimizdeki ilk belgelerde, Zalpa ve Tapaššanda kentlerinin prenslerin yönetiminde olduğunu görüyoruz. 22 Daha sonraları fethedilen toprakların yönetimi, Hitit etki alanı genişledikçe, soylu ailelerden seçilen kumandan ve valilere verilmeye başlandı. 23 Hititlerde sivil ve askeri idareyi ayırmak mümkündür. Askeri bakımdan tehlikeli mıntıkaların idaresi kendisine verilen ve birçok askeri ve sivil fonksiyonları memuriyetinde toplayan Askeri Valilere bel madgalti deniyordu. Hititlerde Sivil Valiye ise EN KUR TI (Ülke nin Beyi) deniyordu. Şehirlerin idaresi, Kral malikânelerinin kontrolü ve halkın davalarına bakmak gibi görevleri vardı. Validen sonra iç idareyle ilgili en mühim memur MAŠKIM dir. Bu memur Hititlerde şehir MAŠKIM ı ünvanı taşımakta ve idari teşkilatta valinin emrinde bir nevi kaymakam vazifesini görerek kasaba ve civarı ile ilgili vergi toplama hâkimlik ve idari emniyet işlerinde bünyesinde bulundurmaktadır. 24 Hitit devletine bağımlı krallıkların çoğu ülkenin yerlisi olan vassaller tarafından yönetilirdi. Bunlar genellikle Hitit devletinin yanlısı liderlerden seçilirlerdi. Vassal kral kendi toprakları içinde hâkim yöneticiydi. Yabancı bir güçle ilişkiye geçmesi yasaktı ve kendi divanında yabancı bir elçi ağırlaması ciddi bir suçtu. Vassal sadakatini her yıl kralın huzuruna çıkıp sadakat yemini ederek ve haraç vererek 20 Ünsal, 2013, a.g.e., Gurney, (2001). Hititler, Dost, Ankara, Dinçol, 1982, a.g.e., Macqueen, J.G. (2009). Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, Ankara, Alp, 1952, a.g.e.,

22 10 gösterirdi. Merkezi hanedanlığın çıkarları açısından vassalin kazanılmasında diplomatik evliliklerde tercih edilirdi. 25 Sadakat yeminiyle büyük krala bağlı olan her Vassal kendi yaya ve arabalı askerleriyle savaşta büyük kralın ordusuna yardım etmek zorundaydı. 26 Aslında Hititlerin kendilerine tabi kıldığı beylerden en başta ve en çok istediği şey ne vergi ne de harçtı; Hitit merkezi otoritesine ve büyük krala bağlılıktı bu nokta Hitit idari sisteminin can damarıydı. 27 Yani güçlü bir merkezi otoriteye sahip olan Hititlerde, başında hükümdarın bulunduğu monarşik bir sistem hâkimdir. Hitit monarşisi miras yoluyla iletilirdi. Kralın genelde hayattayken belirlediği ve tuhkanti sanını taşıyan tahtın varisi Hitit sarayında hükümdardan sonra gelen en saygın kişidir. 28 Hitit monarşisinin miras yoluyla iletildiğine tanıklık eden önemli belgelerden biride Telepinu Fermanıdır. Bu fermana göre; Yalnız öndeki (en büyük erkek) çocuk, prens kral olsun! Eğer öndeki bir prens yok ise, kim ikinci sıradaki oğul ise, kral o olsun! Eğer varis (olacak) bir prens yok ise hangi kız çocuk öndeki ise, Ona bir içgüveysi alsınlar, o kral olsun! 29 Telepinu nun getirdiği bu kurallara göre ölen kralın yerine ilk erkek evlat geçecek, eğer kralın kraliçeden erkek evladı yoksa ikinci kadın esertu nun 30 oğlu tahta çıkacaktır. Her iki kadınında erkek çocukları yoksa kralın meşru eşinden olan kızının kocası tahta 'Kral' olarak çıkacaktır. Telepinu bu sonuncu duruma göre Hitit tahtına kral olmuştur. 31 Devlet yönetiminin çeşitli düzeylerinde çok sayıda üst düzey görevli çalışıyordu. Üst düzey kişiler ve görevliler, aşamalarının ya da yetkilerinin daha çok veya daha az önem taşımasına göre daha üst ya da daha alt düzeydedirler. Hitit hükümdarları bu görevlilere karşı ikili bir yönelim izler: bir yandan devletin 25 Gurney, 2001, a.g.e., Coşkun, Y. (1990). Hititlerin İdari Yapısı, Uluslararası I. Hititoloji Kongresi Bildirileri, Çorum, Ünal, A. (2005). Hititler Devrinde Anadolu 3, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, Martino, S. (2003). Hititler, Dost, Ankara, Alp, S. (2000). Telepinu Fermanı, Hitit Çağında Anadolu TÜBİTAK, Ankara, ESERTU: Cariye, İkinci sınıf eş, (bkz: Ünal A, (2007) Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü, Vol.1 A-M Hamburg:116.) 31 Reyhan, 1998, a.g.m., 191.

23 11 zirvesine güvendiği kişileri getirmeye ve onları kendine bağlı tutacak bağışlar ve ayrıcalıklarla donatmaya çalışırken, öte yandan onların aşırı kişisel güç edinmelerini ve krallık yetkisinin istikrarı için tehlike oluşturmalarını önlemeye her zaman özen gösterir. 32 Sonuç olarak Anadolu da ilk siyasi birliği kurarak 6 yüzyıl hüküm süren ve Ön Asya nın en güçlü devletlerinden biri olarak diğer devletlerin yazgısını elinde tutan bu devletin sürekliliği, mutlaka dönemine göre iyi örgütlenmiş bir idari yapıya sahip olmasıyla açıklanabilir. 33 Bu bağlamda Hitit idari yapısını, iki kısımda inceleyebiliriz: Merkez ve Taşra Teşkilatı. Hitit devleti, Eski Yakındoğu devletlerinin çoğunda olduğu gibi hükümdarın idari mekanizmanın en üst mevkide bulunduğu merkezi otorite ile yönetilmekteydi. 34 Hititlerde hükümdarın şahsında toplanan siyasi ve dini güç birliği, diğer bütün özerk örgüt yapılarını aşarak devletin temel faaliyetlerini bünyesinde toplamıştır. Merkezi idare yapısının, köy topluluklarının idari yapılarını da denetleyip şartlandırdığı ve yerel düzeyde, gerek iş hayatının örgütlenmesinde gerekse kült ve adalet yönetiminde merkezi otorite etkili olmuştur. Her iktidar için kabul görmek büyük önem taşır ve bir hükümdar için kendisi hakkında yaratabildiği imaj önemli bir öğedir Kral Teokratik-Monarşiyle yönetilen Hitit idari sisteminin en üst düzeyinde kral bulunmaktaydı. Eski Hitit devletinin başlangıcına ışık tutan iki önemli belge: I.Hattušili nin vasiyetnamesi ile Telepinu fermanıdır. Bu belgelerden Hitit krallığının babaerkil bir düzene bağlı olduğu, yakınında aile üyelerinin bulunduğu ve bunların kralın adına memleketin çeşitli bölgelerini yönettikleri anlaşılmaktadır Martino, 2003, a.g.e., Reyhan, 1998, a.g.m., Reyhan, 1998, a.g.m., İmparati, F. (1988). Hitit Devletinde Merkezi Güç ve Denetim, F. İmparati nin Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesinde Verdiği Konferans Metni, Ankara:1. 36 Reyhan, 1995, a.g.t., 8.

24 12 Telepinu, bu durumu kendi adını taşıyan fermanında şöyle özetlemektedir: Ülke küçük idi. O nereye savaşa gitse, düşman ülkesini güçlü eliyle (omzu ile)yenerdi. Ülkeleri imha ederdi ve buyruğu altına alırdı. Onları denizlere sınır yapardı. Savaştan geri geldiği zaman oğullarının her biri (yenilen) bir ülkeye (yönetmeye) giderdi. 37 Hitit krallarının tahta çıkarken, ailesinin, askeri sınıfın, ülkesinin de desteğini alması gerekliydi. Çünkü güçlü bir devlet olmanın yolu ülkede birliğin sağlanmasından geçiyordu. Yine bu durum Telepinu fermanın da şu şekilde belirtilmiştir; Onunda (Kralın) oğulları, hısımları, akrabaları ve askerleri birlik idiler. 38 Kaynaklarda Kralların devleti idare ettiği yönetim merkezi, É.LUGAL Kral ın Evi, É.GAL Saray veya Büyük Ev gibi isimlerle tanımlanıyor. 39 Eski Hitit devletin de kralın yanında Tawananna adı verilen kraliçeler, kralın yanında oldukça nüfuzlu bir konumda bulunuyordu. Yine Pankuš adı verilen soylulardan oluşan bir mecliste yönetimde oldukça önemli bir yere sahipti. Biz bunu I.Hattušili nin vasiyetnamesinde, Muršili yi halefi olarak tayin ettikten sonra Pankuš meclisinden onay istemesinden anlıyoruz. Eski Hitit dönemini aydınlatan bir başka önemli belge olan Telepinu fermanı, taht kavgaların ve hanedan içindeki öldürme olaylarını ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Kan dökme olaylarının artması üzerine Telepinu asiller meclisini toplamış ve kraliyet ailesi için geçerli olan tahta çıkış esaslarını belirleyerek, belirli bir kanuna bağlamıştır. Telepinu nun getirdiği kurallara göre bu esaslar şöyle sıralanmıştır: Yalnız öndeki (en büyük erkek) çocuk, prens kral olsun! Eğer öndeki bir prens yok ise, kim ikinci sıradaki oğul ise, kral o olsun! Eğer varis (olacak) bir prens yok ise hangi kız çocuk öndeki ise, Ona bir içgüveysi alsınlar, o kral olsun! 40 Telepinu da bu sonuncu duruma göre Hitit tahtına kral olmuştur. Böylece Telepinu, bu fermanla Hitit devletini sarsacak taht kavgalarının ve saray entrikalarının önüne geçmeye çalışmıştır. Ayrıca Telepinu tahta çıkış esaslarında, kraliyet ailesine, yani 37 Alp, 2000, a.g.e., Alp, 2000, a.g.e., Martino, 2003, a.g.e., Alp, 2000, a.g.e., 61.

25 13 evlatlarına öncelik vererek yönetime müdahale edilmesinin önüne geçmek istemiştir. Eski Hitit devletinde kralın yetkileri sınırsız değildi. Telepinu zamanında Pankuš un kralı yargılama yetkisine sahip olduğunu görüyoruz.... Bundan sonra kim Kral olurda erkek ve kız kardeşlerine kötülük planlarsa, siz Onun Pankušusunuz, ona açık olarak söyleyin. Kan olayı ile ilgili meseleyi tabletten oku. (önceleri) Hattuša da cinayet çoğaldı. Ama şimdi Tanrılar onu (cinayeti) kraliyet ailesinden aldı. Kim erkek ve kız kardeşleri arasında kötülük yaparsa meclisi toplayın, sonuçta haksız bulursa bunu başıyla ödesin. 41 Böylece Eski Hitit döneminde kralın mutlak otoritesi Pankuš meclisinden dolayı sınırlanıyordu. Pankuš meclisi zamanla yetkilerini kaybetmiş, İmparatorluk döneminde bütün yetkiler tek bir kişide yani kralda toplanmıştır. Hitit kralları kendilerini tanrıların yeryüzündeki temsilcileri olarak görmüşlerdir. Devleti yönetme yetkisinin kendilerine tanrılar tarafından verildiğine inanmışlar ve bütün faaliyetlerinde kendilerini tanrılara karşı sorumlu hissetmişlerdir. Bu durumu küçük bir ritüel metin parçası en güzel şekliyle şöyle özetler; Ülke Fırtına Tanrısına aittir. O(Tanrı), Labarna yı idareci yaptı ve ona tüm Hitit ülkesini verdi. Bırakalım Labarna kendi topraklarıyla birlikte tüm toprakları idare etsin. 42 Bu duruma göre kral, Fırtına tanrısının yeryüzündeki temsilcisi olup, tüm Hitit ülkesini onun adına yönetecektir. Hitit kralları, yaşadığı sürece Tanrı değildir. Ancak öldükten sonra tanrı olur, onun için kral öldü yerine Kral Tanrı oldu denirdi. Ölmüş krallar hiçbir zaman yüksek derecedeki tanrılar arasında yer almamışlardır. Sadece ruhlarına kurban sunulur, ayinler yapılırdı. 43 Hititlerde Tanrısal kuvvetlerle donatılan krallar, sıradan insanlar değillerdi. Krallar, halkla doğrudan temasta bulunmamış, güvenlik tedbirleri içinde temasa geçmişlerdir. Aksi takdirde krallar birçok tehlike ve tehditle karşılaşabilir, dini açıdan kirlenip tanrıların gazabına uğrayabilirdi. Bu durum devletin selameti açısından önemliydi. Kralın güveliğini baş sorumluluğu kralı korumak olan, 41 Reyhan, 1995, a.g.t.,3. 42 Reyhan, E. (2011). Hititlerde Bayram Ritüelleri, Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, (Hitit Söyleşileri I.Özel sayısı), Çorum, (13), Ünal, 2002, a.g.e., 104.

26 14 mızraklarla donanmış MEŠEDI adı verilen, elit bir koruma grubu sağlardı. B grubun başında GAL MEŠEDI Muhafızların Başı bulunmaktaydı. Bu göreve atanacak kişi yeteneğine ve sadakatine kralın kesinlikle güveneceği kişi olmalıydı. Çünkü her şeyin ötesinde kralın güvenliği ve emniyetinden sorumluydu. Bu kişiler her zaman olmasa da genel de kral ailesinin yakın mensuplarından seçilirdi. 44 Hititlerde toprak önce tanrıların, sonra kralındı istediklerine arazi bağışlayabilir ve karşılığında onu bazı yükümlülükler altına sokabilirdi. 45 Yani Hitit kralları iktidarda denge sağlamak için ekonomik politika alanında müdahalelerde bulunmak zorundaydılar. Bu dengenin sağlanmasında toprak mülkiyetinin dengeli dağıtımı özellikle etkiliydi. Hitit kralı toprağın özel kişilerin elinde toplanmasını bu kişilerin güçlenip tehlike yaratmasını önleme eğilimindeydi. 46 Hitit Kralları birçok ünvana sahipti. Örneğin Eski Krallıkta ve İmparatorluk döneminde Hatti Kralları, Tabarna / Labarna ünvanı, I.Arnuwanda döneminden başlayarak ve daha sonra İmparatorluk döneminde ise D UTU ŠI Benim Güneşim gibi ünvanlar kullanmıştır. 47 Hašmetmeab, diye tercüme ettiğimiz Güneşim, Yeni Hitit İmparatorluğu krallarının yaşamakta iken kendilerine verdiği ünvanlardandır. 48 İmparatorluk dönemine gelindiğinde görev ve yetkileri artan kralın, hem başkomutan, hem başrahip, hem başyargıç olarak Hitit ülkesini yönettiğini görüyoruz. Dönemin tarihsel koşulları düşünüldüğünde askerlik kurumu, Anadolu da ilk merkezi devleti kurmuş olan Hititlerin güvenliğini sağlayan en önemli kurumdu. 49 Kral Hitit ordusunun başkomutanıydı ve büyük seferlerde askerlerini bizzat yönetirdi. 50 Kralın görevlerinin başında savaş stratejisi gelmektedir. Hitit kralı başkomutan olarak orduları yönetir ve ülkenin politikasını çizerdi. Döneminin en büyük güçlerinden olan Hitit devletinin savaşlarda bu gücünü sergilemesi söz konusudur. 44 Bryce, T. (2003). Hitit Dünyasında Yaşam ve Toplum, Dost, Ankara, Dinçol, 1982 a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., Martino, 2003, a.g.e., Alp, S. (1947b). Hitit Kanunları Hakkında, D.T.C.F Dergisi, Ankara: Reyhan, E. (2008). Eski Anadolu da Askeri Disipline Dair Bir Hitit Metni: Asker Yemini, Eskiçağ dan Modern Çağa Ordular-Oluşum, Teşkilat ve İşlev, Kitabevi-351, İstanbul: Bryce, 2003, a.g.e.,

27 15 Zira varlığının devamlılığı büyük ölçüde bu dengeye dayanmaktadır. Telepinu kralın görevlerinden birinin düşmana karşı sert tedbirler almak olduğunu belirtmiştir. Kralların yıllıkları onların yaptıkları savaş icraatları ile doludur. 51 Askeri alanda savaşlar neredeyse sürekli olarak sürdürülüyordu. Amaç hem ülke sınırlarını korumak hem de genişletmekti. Çünkü yeni topraklar edinmek siyasi ve ekonomik anlamda büyük yararlar sağlıyordu. Olumlu sonuçlanan bir askeri sefer hükümdarın saygınlığını artırıyor ve sahip olduğu tanrısal desteğe açıkça tanıklık ediyordu. İşte bu nedenle Hitit kralları tarih yazıcılığı niteliğindeki eserlere, askeri başarılarını yazılı olarak kaydediyorlardı. 52 Krallar sefere çıkmanın dışında başkomutan görevindeyken askeri işler hakkında emir ve fermanlar çıkarırlar, askeri görevlileri atarlardı. Hitit devletinde askeri seferler genellikle ilkbahar ve yaz aylarında yapılmaktaydı. 53 Sefer hazırlığı için emir verilir, bir toplama yeri ve zamanı kararlaştırılır, belirlenen zaman ve yerde kral birliklerini teftiş eder ve ordunun kumandasını üstlenirdi. 54 Hitit kralı ordusunun girdiği her savaşta önemli bir kişisel role sahipti. Duruma göre komuta delege edebilirdi; Örneğin kral hastaysa, başka bir sefere çıkmışsa veya kült görevleri için yurtta kalması gerekliyse bir vekil atanırdı. Bu kumanda vekili, Baş Çoban veya Şarap Büyüğü gibi ilginç saray unvanları taşıyan kral ailesi üyelerinden biri olurdu. 55 Kral belirli sayıdaki bir orduyu sürekli savaşa hazır tutmak zorundaydı. Belgelerden de anlaşıldığı gibi bir kısım askerler kış mevsiminde de savaşa hazır durumda silâh altında tutulmuş ve yeni savaşlara kadar metinlerde kullanılan deyimiyle Kralın Tahkimatlı Orduları denilen kışlalarında barındırılmışlardır. Kralın, orduyu sürekli savaşa hazır durumda tutması durumunu, saldırının sorumlusu değil, düşmanların saldırması ya da sadakatsiz vassallerin isyanı karşısında veya ülkesinden kaçanlara kucak açan devletlere duyduğu tepki sonucu eyleme geçen birisi olduğunu gösterme çabası olarak değerlendirebiliriz. Hitit kralları, 51 Reyhan, 1995, a.g.t., Martino, 2003, a.g.e., Ünsal, 2013, a.g.e., Reyhan, 2008, a.g.m., Macqueen, 2009, a.g.e., 62.

28 16 belgelerinde, Hititlerde uygulanan savaş taktiklerinden de övgüyle bahsetmektedir. Bu taktiklerden pusu, gece baskını, sürpriz baskınlar en çok kullandıklarıdır. 56 Sonuç olarak kral, başkomutan olarak ülkesinin birliğini ve güvenliğini sağlamak, savaş taktikleri geliştirmek, ordunun başında sefere çıkmak zorundaydı. Kralların bu başkomutanlık görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştıklarını şu ifadelerinden anlamaktayız: Ben krala, ülkemi ve mülkümü tanrılar sunmuşlardır: Güneş Tanrısı ve Fırtına Tanrısı. Ve ben kral olarak ülkemi ve mülkümü koruyorum. 57 Hititlerin gözünde tanrılar efendiydi; insanın amacı tıpkı hizmetkârının efendisine yaptığı gibi onlara hizmet etmekti. Karşılığında tanrı iyi bir efendi gibi, hastalık, kıtlık ve düşman saldırılarına karşı koruma sağlar ve dinsel görevini ihmal eden kötü hizmetkârı da cezalandırırdı. Böylece Hitit toprakları genişledikçe kralın omuzlarına binen yükte artmaktaydı. Krallar, Tanrıların en önemli hizmetkârı olarak ülkesindeki tüm tanrıları gözetmekle sorumluydu; dolayısıyla da imparatorluğu bir bütün olarak tutma konusunda kilit öneme sahipti. 58 Yani kral, Fırtına tanrısının yeryüzündeki temsilcisi olup, ülkenin geleceğinden sorumluydu. Tanrıların temsilcileri olan krallar, Baş Rahip görevi ile tanrılara, belirli bir takvim içinde yapılması gerekli bayramları icra etmek zorundadırlar. Kral bazen askeri sefer sırasında ordunun yönetimini güvendiği komutanlara teslim edip, kendisi bir bayramı zamanında kutlamak için Hattuša ya dönüyordu. Bazen de bayram zamanı gelince uygun bir mekânda kutluyordu. 59 Dinçol a göre: Kral en yüksek mevkide bulunan rahip olduğu için, dinsel bakımdan temiz kalması son derece önemliydi ve bunun için titizlik gösterilirdi. Kralın temizliğinin tanrılara gösterilen saygıyı anlattığı kadar onu yapılacak herhangi bir büyüden korumayı amaçladığı da düşünülebilir Reyhan, 2008, a.g.m., Ardzinba, V. (2010). Eskiçağ Anadolu Ayinleri ve Mitleri, Kaf-dav yayınları, Ankara, Macqueen, 2009, a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., Dinçol, 1982, a.g.e., 56.

29 17 Kral, tanrıların yeryüzündeki temsilcisi olarak ülkenin başrahibidir ve bu sıfatı ile dini vazifelerini yerine getirecektir. Belgelerde kralın sorumlu olduğu taht ile tapınak arasındaki ayrım somut olarak belirginleştirilmiştir. Örneğin; kral bir törene katılmak üzere tapınağa geldiğinde üzerindeki krallık giysilerini çıkarır ve rahiplerin özel giysisini giyerdi. Ülkeyi yönetmekle tanrılara ibadet etmesi arasındaki geçişler simgesel davranışlarla gösterilmektedir. Aslında bütün eskiçağ toplumlarının genel bir özelliği olarak kral, dinsel iktidarı kendi bünyesinde toplayarak her alanda (askeri, siyasi, ekonomik) merkezi otoritesini sağlamış olmaktaydı. 61 Kralın en büyük sorumluluklarından biri de Baş Yargıçlık görevini üstlenmiş olmasıydı. Hitit Kralları baş yargıç olarak yargının en üst noktasındadır. Yasalar yapar, uygular ve adalet dağıtırdı. Eski Hitit de yargı da Pankuš meclisinin de etkin olmasına karşılık imparatorluk döneminde bu yetkinin tümünün krala ait olduğu görülmektedir. Halkla ilgili sorunlar kralın yüksek memurları, ülkenin yöneticileri için dikte ettiği Talimatname/Direktiflerle yürütülmektedir. Kral yargı yetkisi verdiği yüksek memurlarına çözmekte güçlük çektikleri davaları kendisine getirebileceklerini söylemektedir. Fakat siz halledemediğiniz davayı efendiniz kralın önüne getirin, Onu kral bizzat tetkik eder. 62 Merkezi otoritenin kudretli olduğu nispette kanunun tatbikinin de emniyet altına alınmış olduğunu görüyoruz. Hitit kralları sağlam olmak iddiasında bulunan bir içtimai bünyenin en mühim dayanağının adalet olduğunu, bir takım tecrübelerden sonra anlamışlardır. Bu anlayışın sonuçlarını kralın kaza vazifesini gören yüksek bir memuru hakkında sarf ettiği şu sözlerle görüyoruz: Haklı bir davayı kaybettirmesin! Haksız (bir davayı)da kazandırmasın! Doğru ne ise onu yap 63 Bazen adli olaylarda devletin temsilcisi normal olarak kralın memurlarından biri, örneğin garnizon kumandanı olurdu. Temsilci görevlerinin eksiksiz bir şekilde açıklandığı bir belge bozulmadan günümüze kadar gelmiştir. Bu talimatların bazı bölümleri şöyledir: 61 Reyhan, 2011, a.g.m., Reyhan, 1995, a.g.t., Alp, 1947a, a.g.m., 482.

30 18 Hangi kente dönerseniz dönün, kentin bütün insanlarını toplayınız. Her kimin bir davası varsa onun hakkında kararlar veriniz ve onu memnun ediniz. Eğer bir kölenin veya hizmetkârın veya yaşlı bir kadının bir davası varsa hakkında karar veriniz ve onu memnun ediniz. Basit bir davayı zorlaştırmayınız, zor bir davayı basitmiş gibi göstermeyiniz, doğru olanı yapınız! 64 Ülkenin başyargıcı olarak en yüksek adli yetki krala aitti. Böylece Hitit kralları Güneş tanrısının vekili olarak krallıktaki adli faaliyetlerde doğrudan bir rol üstlenmişlerdi. Sonuç olarak Hitit ülkesinin işlerinin yürütülmesinde Hitit krallarının rolü kesinlikle çok önemliydi. Hitit kralları dini, askeri, adli rolleri bir araya getiren klasik üç katmanlı işlevleri ile ülkelerinin mutlak hâkimi durumundaydılar Kraliçe Orta Anadolu da Kaniš-Kültepe, Ališar, Hattuša ve Boğazköy de bulunan ve Asur çivi yazısı ve lehçesiyle yazılan belgeler, M.Ö 2.binyıl başlarında, Asur kolonileri çağında, Orta Anadolu toplumunu ve bu toplumdaki kadınların kişiliklerini ve faaliyetlerini, sosyal mevkileriyle tanımamıza imkân veriyor. M.Ö 2.binyıl başlarında orta Anadolu nun siyasi taksimatı ve idaresi şu manzarayı gösteriyordu: Memleket geniş toprağa ve insan topluluklarına sahip küçük krallık veya beyliklere bölünmüştü. Bu krallıkların egemen yöneticilerine rubaum (kral/bey) unvanı veriliyordu. rubaumların (kral) yanında rubâtu(m) (kraliçe/beyçe) unvanının varlığı belgelenmiştir. Rubâtu(m) kraliçe ünvanının özellikle rubaum un (kral) karısına verildiği görülür. Yazılı belgelere rubâtum ların (kraliçe) çağının ticari işlemlerine ve devlet yönetimine de katıldıklarını bildiriyor. Kaniš Kültepe de yerli adlarıyla bildiğimiz yerel rubaum lardan başka, bir rubâtum un varlığı da belgelere göre saptanmış durumdadır. Bu kraliçenin özel adı zikredilmez ama bu kraliçe, bir iş mektubundan anlaşıldığı üzere Kültepe belgelerinden çok iyi tanıdığımız tüccar Pušuken i hapse attırıp tutuklatmıştır. Pušuken kaçak bir malı kabul ettiği için hapse attırılmıştır. Bu duruma göre rubâtum ların (kraliçe) alelade bir kral eşi olmayıp, şehrinin başında bulunan 64 Gurney, 2001, a.g.e., Bryce, 2003, a.g.e.,

31 19 rubaum (kral), gibi devlet reisi olarak hareket ettiğini ve yetkilerini kullandığını gösterir. 66 Gerek hükümdarlık makamında sahip oldukları otorite, gerek ticaret alanında oynadıkları etkin rol, bu çağda kraliçelerin geniş yetkilere sahip olduklarını göstermektedir. Hitit kraliçelerinin bağımsız ve egemen mevkilerinin kaynağı Anadolu da dip tarihten beri gözlenen Ana Tanrıça kültünün devamı olarak kabul edilebilir. 67 Bu dönemde, rubâtum ların çağlarının çok hareketli ticari faaliyetlerinde yer aldıklarını gösteren belgeler bulunmaktadır. Kaniş Karum unun iyi tanınan taciri Puzur-Aššur bir mektubunda bizzat iş ortaklarına talimat verir: rubâtum a gümüşünün ödenmesini ister. Hesap pusulası niteliğindeki diğer bir belgede, Tilmekia şehri kralına ve annesine ödenen altın miktarının kaydedilmiş olduğunu görürüz. M.Ö 2.binyıl başlarında Anadolu nun ticari faaliyetlerini aksettiren bu şehirlerde saray mensupları, rubaum gibi rubâtum larda bizzat etken olarak bu işlemlerde yer alıyor, katılıyor ve bir haylide kar ederek servet sahibi oluyordu. rubâtum ların hapis cezası vermesi, otorite ve yetkisini kullanarak Asurlu tüccarların mallarına el koyması ve bunun nedenlerini bizzat açıklaması; rubâtum la beraber veliaht rabi-similtim in zikredildiği belgeler, gerektiği zaman bu şehir devletlerinin kadın hükümdarlar tarafından yönetildiğini gösterir. M.Ö 2 binyıl başlarında Kaniš, Wahšušana, Luhuzattia, Ankuwa (Ališar) ve Tilmekia da rubâtum ların varlığı anlaşılıyor. Böylece üst tabaka kadını temsil eden rubâtum ların şehirlerin başında, hükümdarlık makamında otorite ve egemenliğe sahip oldukları aynı zamanda ticari alanda da etken rol aldıklarını kuvvetlendiren bu delilleri kabul etmeliyiz Darga, 2013, a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., Darga, 2013, a.g.e.,

32 20 Eski Hitit devletinde ülke yönetiminin baş sorumlusu kraldır. Hitit kralının yanında Tawananna egemen kraliçe unvanı taşıyan kadının, bağımsız ve aktif, tüm devlet ve kült işlerine katkısı olan yasal bir yeri vardır. 69 Hititlerde ilk hükümdar çiftinin Hatti adı T/Labarna ve Tawananna, M.Ö 15.yy dan itibaren Hitit kral çiftinin unvanı olmuştur. Eski Hitit devleti zamanında, büyük kralın eşlerinin saray entrikalarına, memleket politikasına karıştığı ve hükümdar ile anlaşmazlık halinde olduklarını biliyoruz. I.Hattušili nin siyasi vasiyetnamesi olan ve veliahdı tayin ettiği bu tarihi belgede gözdesinden (Haštayar), kendi kızından acı acı şöyle bahsedilir: Yılan gelecek ve Hattuša yı sokacak. Kraliçe mevkiinde olmayan bu kadının krala karşı olumsuz tutumu, oğlu Huzziya nın veliahtlıktan uzaklaştırılması ve I.Hattušili nin evlatlık oğlu Muršili nin veliaht tayin edilmesiyle ortaya çıkar. 70 Ana kraliçelik makamının ömür boyu olması ve yetkilerinin çok olması, birçok kadının o makama göz koymasına ve dolayısıyla sarayda birçok entrikalar dönmesine neden olacaktır. 71 Bu bağlamda baş memurlara ( LU.MEŠ SAG) hitap eden bir enstrüksiyon, saray içindeki kadın ve cariyelere karşı nasıl dikkatli davranılması gerektiği hakkında kıymetli bilgiler vermektedir. 72 Orta Hitit devleti veya Büyük İmparatorluğun en eski evresi olarak ifade edilen çağa ait iki kraliçe adını, mühür baskılardan ve icraatlarını bildiren bir kaç belgeden tanımaktayız. Bunlardan biri II. Tuthaliya nın eşi kraliçe Nikalmati diğeri ise I.Arnuvanda nın eşi Ašmunikal e ait belgelerden biri MUNUS.SUHUR.LÀL unvanlı Kuwatalla adlı kadına toprak bağışını bildiren ve hükümdar mührünü taşıyan yazıttır. Bu vakıf protokolünde kraliçe kralın yanında eşit mevkide yer alır. Bu mühür baskısında kraliyet çiftinin kralî unvanları Tabarna ve Tawananna ile özel adları da zikrediliyor: Tabarna Arnuvanda LUGAL.GAL ve Tawananna Aşmunikal MUNUS.LUGAL.GAL... Bütün belgeler eski Hitit krallık döneminde kralın yanında kraliçenin de memleket işlerinde, politika da, dini merasimlerde, vakıf, bağış, yönetmelik yazdırmak gibi görevlerini zaman zaman müstakilen de yerine getirme yetkisi olduğunu belirtiyor. 69 Süel, A. (1990). Hitit Kadınının Hukuki Durumu, Uluslararası 1.Hititoloji Kongresi Bildirileri, Çorum, Darga, 2013, a.g.e., Ünal, 2005, a.g.e., Ünal, A. (1983). Hitit Sarayındaki Entrikalar Hakkında Bir Fal Metni, DTCF Yayınları, Ankara, 35.

33 21 Kraliçelerin şahıslarına ait Tawananna ünvanlı mühürleri de bu kuvvetli ve bağımsız mevkilerinin açık bir kanıtıdır. Hitit din tarihi içinde önemli bir olguda, Hitit kral ve kraliçelerinin, ritüel dini metinlerden öğrendiğimiz bilgilere göre tanrılara sunulan dini törenlerde icracı ve yönetici olarak başta gelmeleridir. Örneğin; Hitit panteonunun baş tanrısı Hava/Fırtına tanrısının bir ritüel metninden kral, kraliçe, kralın oğlu ve kızlarının da dini törenlerde işlevlere katıldığını öğreniyoruz. 73 Yani Hititlerde kral ve kraliçenin katılımı ile gerçekleşen mevsimsel kült bayramlarında da Hitit kralları başrahip sıfatıyla bayramların kutlayıcısıdır ve yanında genellikle kraliçe ve bazen de prens bulunmaktadır. 74 Eski Ön Asya dünyasında büyük İmparatorluk çağı Hitit kraliçelerinin müstesna bir yeri olduğu, Hattuša-Boğazköy, Tel el-amarna ve Ugarit-Ras Šamra krallık arşivi belgelerinde ve özellikle krali mektuplaşmalarda belirgin bir şekilde meydana çıkar. Hititlerin kraliçelik müessesesi, çağının kraliçelerinden ayrılan özel bir konuma sahiptir. Bütün Ön Asya kraliçeleri, hükümdarlık, saltanat yetkisine sahip olmadıkları gibi eşleri de krallara hiç bir zaman eşit tutulmamışlardı. Ancak Hititlerin kraliçelik müessesesinin başındaki MUNUS.LUGAL.GAL büyük kraliçe, meşru (kraliçe),tawananna/egemen kraliçe ünvanıyla Hitit kralına eşit, memleketinde hükmetme yetkisine sahip olan, dış politikaya karışan, devletlerarası hukukta söz sahibi, krallığın bağımsız bir kadın temsilcisiydi. 75 Kraliçeler yetkilerini kral öldükten sonra tahta geçen oğlu zamanında da Tawananna olarak sürdürmektedir. Yeni kralın eşi kraliçeliğiyle birlikte bu ünvana hemen sahip olamamakta, ancak bu makam boşaldığı zaman Tawananna ünvanını alabilmektedir. Gerek I.Šuppiluliuma nın eşi Malnigal gerekse III. Hattušili nin eşi Puduhepa nın oğulları zamanında da bu ünvan ve yetkilerini koruduklarını görüyoruz. 76 İmparatorluk dönemi kraliçelerini, belgelerin fazlalığı nedeniyle iyi tanıyabiliyoruz. Bu dönemin başlarından itibaren kraliçeler gerek memleket işlerinde gerek politika 73 Darga, 2013, a.g.e., Reyhan, 2011, a.g.m., Darga, 2013, a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., 22.

34 22 da gerekse dini saha da etkili olmaya başlamışlar ve kralın yanında krala eşit seviye de yetkiler kazanmışlardır. Bunun en belirgin işareti, bağımsızlık ve etkinliğin sembolü Tawananna ünvanlı mühürlerdir. Hitit tarihinin en büyük şahsiyeti, büyük kral Şuppiluliuma üçüncü eşi Tawananna ile ortak mühür baskısına sahiptir. Dönemlerinin siyasal yaşamında büyük rol oynayan Hitit kraliçelerinden biri de Puduhepa dır. Eski Ön Asya da sadece kendilerini başka krallarla eşdeğer tutan hükümdarlar diğerlerine Kardeşim derlerdi. Hitit kraliçesine Mısır dan gelen mektuplarda kız kardeşim diye hitap edilmesi Puduhepa nın yabancı ülkelerle olan ilişkilerde etkin bir yere sahip olduğunu ve onun dış siyasette yabancı ülkelerin başkanlarına eşit tutulduğunu kanıtlamaktadır. 77 Yine Puduhepa nın devletin dış siyasetinde ne kadar önemli olduğunu 17 yıl devam eden Mısır-Hitit savaşlarından sonra yapılan Kadeş Barış Antlaşması olarak bilinen metinde de görmemiz mümkündür. Bu antlaşma metninde kralın yanında kraliçe Puduhepa nın da mührünün bulunması onun politik alanda ne kadar başarılı olduğunu gösterdiği gibi, Hitit devletinde kraliçelerin mevkiini de açık bir şekilde ortaya koymaktadır. 78 Puduhepa hem müttefik-vassal krallarla mektuplaşır, hem de kendi çocukları ve sarayın ileri gelenlerine mektuplar yollar, böylece belliki çeşitli konularda bilgilenmiş olurdu. Örneğin Puduhepa ya gönderilen, Hitit krallığının müttefiki Amurru kralı Bentešina nın mektubu da ilgi çekici bir belgedir: Büyük Kraliçe ye, hanımıma söyler, şöyle konuşur Bentešina, senin hizmetkârın Kraliçe Puduhepa nın devlet işleriyle uğraşmış olduğunu gösteren diğer bir belgede Kuzey Suriye nin, Akdeniz kıyısında, Ras-Šamra da bulunan ve bu dönemde Hitit İmparatorluğuna bağlı olan Ugarit teki Hitit uyruklu tüccarlarla ilgilidir. Bu tüccarlar şimdiki adı Uzuncaburç (Klasik dönemdeki adı Olba) olan Ura kentinde oturmakta ve iş yapmaktaydılar. Ugarit kralı Nigmepa ya hitaben yazılmış bir belgede şöyle denmektedir; 77 Süel, A. (2011). Hititlerde Kadın, Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, (Hitit Söyleşileri I.Özel sayısı, Çorum, (13), Kılıç, Y. ve Duymuş, H. (2007). Hititlerde Kadın ve Siyaset, Archivum Anatolicum, Ankara, 26(242), Darga, 2013 a.g.e.,

35 23 Senin bana yazdığın Ura halkından olan tüccarlar, hizmetkârının ülkesine yük olmaktadır; konusunda ben majeste Ura ve Ugarit halkı ile ilgili olarak şu karara vardım: Ura halkı iyi mevsimlerde Ugarit teki işlerini görsünler... Bu belge Hattuşili nin yanında Puduhepa nın da mührünü taşımaktadır. 80 Hitit kraliçeleri, başrahibe sıfatıyla rahibelik kurumunun en üst basamağında yer almaktadır. Hitit rahibelerinin en yüksek sınıfını MUNUS AMA.DINGIR LIM tanrının anası unvanı taşıyan kadınlar meydana getiriyordu. Kraliçeler, kült törenlerinde ve dinsel ayinlerde kralın yanında, gerektiği zaman tek başına, bağımsız olarak kült törenini uygulamaktadır. Uzun süren bayram gezilerine de katılmaktadır. 81 Kayseri nin güneyindeki Fraktin de bulunan kaya anıtında kraliçe Puduhepa, Hititlerin büyük tanrıçasına kurban sunarken gösterilmiştir ve Mısır la yapılan antlaşma metni Puduhepa nın da kendisinin aynı tanrıçanın kucağında resmedildiği kendine ait resmi bir mührü olduğunun kanıtıdır. 82 Yani Hitit kraliçeleri ülkede gerçekleşen bütün ayinlere katılıyorlardı. Hatta kraliçenin katılımı gerçekleşmezse ayinler yapılmıyordu. 83 Kraliçeler, öldükten sonra tanrı gibi muamele görmekte, heykellerine bir kült tahsisiyle türlü kurbanlar sunulmaktaydı. Bu da kral ve kraliçenin eşitliğinin diğer bir alandaki görünümüdür. 84 Yazılı belgelerde geçen Kraliçe nin Sarayı (É.GAL MUNUS.LUGAL) ifadesinden kralın sarayından ayrı olarak kraliçeye bir yapının varlığı anlaşılabilir. Kraliçenin sarayında özel personel bulunmaktadır. Kraliçe nin Muhasipleri ( LÚ ŠA.TAM) denilen bu kişiler kendi malzemeleri ile kült ikramlarına katılırlar ve Kraliçe nin Sarayı nın ihtiyaçlarını temin ederlerdi. Hitit kraliçeleri, büyük yetkilere sahip olsalar bile herhangi bir olaya sebep olduklarında davalar aleyhlerine sonuçlandığı zaman gereken cezaya çarptırılıyorlardı. Kraliçelerin kişisel mühürleri de bulunmaktadır ki buda onların bağımsız mevkiinin başka bir kanıtıdır. Kraliçeler, aynı zamanda görevlilere yönelik direktifler hazırlıyor, mahkemede kralın yanında 80 Ünal, A. (1974). Hattuşili III., Texte der Hethiter ½, Heidelberg, Süel, 1990, a.g.m., Gurney, 2001, a.g.e., Ünsal, 2013, a.g.e., Süel, 1990, a.g.m., 248.

36 24 yer alıyordu. 85 Kral ın karısının Tawananna olmadığı durumlarda büyük prenses (DUMU.MUNUS.GAL) ünvanı almış olması mümkündür. 86 Hitit kraliçeleri, savaşlarda orduya kumandanlık etmenin dışında dini, siyasi, idari alanlarda Hitit kralını tamamlamakta, adli davalarda yer almakta, dış ülkelerdeki ilişkilerde söz sahibi olmakta, bağımsız olarak toprak bağışında bulunmaktadır. Kraliçeler, krallar gibi öldüklerinde tanrı mertebesine yükselmekte, adları kral listelerinde krallarla birlikte zikredilmektedir. Aynı zamanda kraliçeler, tanrıların onuruna düzenlenen bayramları birlikte organize etmekte, birlikte yönetmekte, bağımsız veya kralla ortak mühürlere sahip olabilmektedir. 87 Sonuç olarak Hitit kraliçeleri faaliyet gösterdiği rollerle, diğer devletlerin kraliçelerinden farklılık gösteriyordu. Çünkü Eski Doğu devletlerinde ki kraliçelerin yönetimdeki rolleri sadece dini törenlerle sınırlıydı. Hitit kraliçeleri ise birçok rol üstlenmişti. Özetle kraliçelerde dâhil olmak üzere Hitit toplumunda kadının önemini ve yerini belirleyen bir direktifte şöyle söylenmektedir: (O) Tanrıların ibadetini ne şekilde düzenlerse (ve) tanrıya yiyecek (ve) içecek (ne şekilde) verirse kadının yanına (da) aynı şekilde gitsin! 88 Bu direktiften anlaşılan, kadının Hitit yaşamında kutsal varlık kabul edilerek ona büyük önem verilmesi istenmektedir. Bu direktifle kadının büyük kutsallık derecesine varan önemi anlaşılmaktadır Veliaht Çivi yazılı belgelerden, Hititlerin siyasi, sosyal, kültürel yaşamlarına ilişkin pek çok bilgiye ulaşabiliyoruz. Bu belgelerin çoğu kralın, kral ailesi üyelerinin ve üst düzey görevlilerin, siyasi faaliyetlerini ve ilişkilerini yansıtmaktadır. 85 Reyhan, 1998, a.g.m., Khurt, 2010, a.g.e., I, Cengiz, T. (2014). Hitit Kralı ve Kraliçesi Arasındaki Dikotomik Eşitlik Üzerine Bazı Tespitler, Archivum Anatolicum, Ankara, 33(56), Süel, A. (1985). Hitit Kaynaklarında Tapınak Görevlileri İle İlgili Bir Direktif Metni, DTCF Yayınları, Ankara, (350), 199.

37 25 Hitit metinlerinde hükümdarların gerçek oğulları, Kralın Oğlu, Prens anlamındaki DUMU.LUGAL sümerogramı ile ifade edilmektedir. 89 Kral ailesi üyeleri arasında prenslerin önemli idari görevlerde bulunduklarını belgeler vasıtasıyla biliyoruz. Ancak veliahtlar arasında Veliaht olarak atananların şüphesiz gelecekte elde edecekleri mevki, yani krallık dolayısıyla daha önemli roller üstlendikleri ve daha etkili oldukları kabul edilmelidir. Bir veliahdın belirtildiği ilk belgeler Anitta ya ilişkin olanlardır. Kültepe de ele geçen bir belgede Kral Pithana ve Merdiven Büyüğü Anitta ibaresi vardır. Alişar da ele geçen bir belgede bu defa Büyük Kral Anitta ve Merdiven Büyüğü Beruwa 90 ifadesi yer alır. Merdiven Büyüğü veliaht anlamında kullanılmıştır. 91 Anitta nın tahta çıktığı sırada Anadolu da güçlü bir siyasi birlikten söz etmek mümkün değildir. Çünkü Anadolu birtakım krallıklardan oluşuyordu. Bu krallıklardan Kaniš ise kendi içinde bir takım küçük krallıklara ayrılmış ve bu küçük krallıkların başında genelde rabi similtim unvanı verilen prensler bulunuyordu. 92 Hitit toprakları bir takım idari bölgelere ayrılmıştı. Ve bu bölgelerin idaresi ya doğrudan kral ailesinden olan prenslere Küçük Kral unvanı ile veya büyük kral ın sıkı kontrolü altındaki görevlilere verilmişti. Küçük krallıklar özellikle Eski Hitit zamanında görülmektedir. İmparatorluk krallarından Šuppiluliuma nın kazanılan toprakları merkezi otoriteye kesinlikle bağlı oğullarının yönetimine verdiği görülmektedir. Šuppiluliuma babası Tuthaliya nın son dönemlerinde veliaht prens olarak, mevcut durumuna istikrar kazandırmıştı. 93 I.Hattušili vasiyetnamesinde, kız kardeşinin oğlu Labarna yı evlatlıktan ve veliahtlıktan azlettiğini, onun yerine torunu Muršili yi evlat edinerek veliaht yaptığını Hattuša nın ileri gelenlerine bildirmiştir. 94 Hattušili vasiyetnamesinde, Genç Labarna nın kendisine karşı ilgisizliğinden ve kardeşlerinin annesinin etkisinde kalmasından yakınan kralın, onu azlederek sürgüne yollamıştır. Yine aynı belgede Muršili ninde çok iyi yetiştirilmesi, devletin gelecekteki kralının böyle özen gösterilerek yetiştirilmesinin 89 Martino, 2003, a.g.e., Merdiven Büyüğü: Asurca biçimiyle rabi-similtim ünvanının hem veliahda hem saraya çıkan merdivenlerde, yani bir tür açık hava mahkemesinde hukuksal işlere bakan kişilere verildiği anlaşılmaktadır. Dinçol, (1982) Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi 1, Görsel Yayınlar. 91 Yiğit, T. (1997). Hitit Kral Ailesi Üyelerinin Siyasi Etkinliği Üzerine, Archivum Anatolicum, Ankara, XVIII(29), Balkan, 1957, a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., Yiğit, T. (2003). Hitit Krallığı nda Veliahdın Belirlenmesi Üzerine, Archivum Anatolicum, XXII(34), Ankara, 144,145

38 26 devletin geleceği açısından önemli olduğunun vurgulanması, bir veliahdın hem olumlu hem de olumsuz yönlerini göstermesi açısından önemlidir. Yine I.Arnuvanda ve Ašmunikal e ait bir toprak bağışı belgesinde, Arnuvanda ve Ašmunikal in yanında Tuhkanti Tuthaliya adına rastlanmaktadır. Tuhkanti sözcüğünün veliaht prens anlamına geldiği kabul edilmektedir. Prenslerin Hitit idari sisteminde önemli bir yere sahip olduklarını, bunların yeni fethedilen yerlere ya da diğer bağlı şehirlere, bölgelere idareci olarak gönderildiği bilinmektedir. Bu durum hem Eski Hitit döneminde hem de imparatorluk döneminde görülmektedir. Telepinu Fermanının giriş kısmında hem Labarna hem de Hattušili dönemlerinde, prenslerin fethedilen yerlere idareci olarak gönderildikleri anlatılır. 95 Bu durum Telepinu Fermanında şöyle yankı bulmuştur: Ülke küçük idi. O nereye savaşa gitse, düşman ülkesini güçlü eliyle (omzu ile)yenerdi. Ülkeleri imha ederdi ve buyruğu altına alırdı. Onları denizlere sınır yapardı. Savaştan geri geldiği zaman oğullarının her biri (yenilen) bir ülkeye (yönetmeye) giderdi. Hupišna, Tuwanuwa, Nenešša, Landa, Zallara, Purušhanda (ve) Lušna yı ve (bütün) ülkeyi yönetirlerdi. 96 Kralın en sevdiği oğlu (en büyüğü olmasa da) Prens (tuhkanti, tahtın varisi), kapsamlı askeri eğitimiyle babasının genel kumandası altında ordusunun bir tümenini idare edecek konumdaydı, hatta başkomutanlık bile yapabilirdi. Eğitimi, babasının karmaşık din işleri arasında, krallığın bazı önemli devlet şenliklerinde onun rolünü üstlenmesine yeterliydi. 97 Prensler, genç yaştan itibaren askeri alanda ve devlet yönetimi konusunda, babalarının ve büyük komutanların eşliğinde sefere çıkıyorlar ve siyasi alanda yetiştiriliyorlardı. Bunların yanında bazı prens ve veliahtlar erken yaşta baş rahip olarakta görevlendirilebiliyorlardı. 98 III.Hattušili nin Arinna nın Güneş Tanrıçasının hizmetine verilmesi gibi Hitit kralları çeşitli şehir ve bölgelere idareci olarak gönderdikleri prenslerin, merkezi yönetime karşı herhangi bir tehdit oluşturmamaları için bir takım tedbirler almışlardır. III.Hattušili nin Pirya ya ithaf edilen bir kült kuruluşu yararına çıkardığı kararnamenin bir bölümü bu duruma örnek gösterilebilir. Burada kralın tapınağa 95 Yiğit, 1997, a.g.m., Alp, 2000, a.g.e., Bryce, 2003, a.g.e., Ünsal, 2013, a.g.e., Ünal, 2005, a.g.e., 109.

39 27 bahşettiği muafiyetlerin bildirildiği formülün sonunda, kralın bu kararına uymayacak ve muaf olduğu gelirleri bu tapınak görevlilerine yükleyecek olan bey ya da prens (kralın oğlu) ya da diğer herhangi bir kimsenin tanrının lanetine uğraması dileği belirtiliyor. Bu ihtarın yöneltildiği görevliler arasında özellikle beyler ve kralın Oğulları nın bulunması dikkat çekicidir. 100 Bu tedbirler arasında prensler ve bağlı vassal krallıkların, merkezi otoriteye bağlı kalacaklarına dair yemin ettirilmeleri de vardır. Prensler annelerinin statülerine göre sıralanırlardı. En önemli sorumluluklar en yüksek rütbeli evlatlara mahsustu. Telepinu kendi adını verdiği fermanında bu ardıllık esasını şöyle sıralamıştır: 101 Yalnız öndeki (en büyük erkek) çocuk, prens kral olsun! Eğer öndeki bir prens yok ise, kim ikinci sıradaki oğul ise, kral o olsun! Eğer varis (olacak) bir prens yok ise hangi kız çocuk öndeki ise, Ona bir içgüveysi alsınlar, o kral olsun! 102 İmparatorluk döneminde de Prenslerin çeşitli şehir ve bölgelere idareci olarak gönderildiğini görüyoruz. Šuppiluliuma oğullarından Telepinu yu Halep, Piyašili yi ise Kargamış krallığına getirmek suretiyle güney topraklarını güvence altına almış oluyordu. Tuhkanti ünvanıda verilen Piyašili Suriye de istikrarı sağlamaya muvaffak olmuştur. 103 Muwatalli kral olduktan sonra III. Hattušili yi ordu komutanı yapar, saray muhafızlığına atar ve Yukarı Ülke nin yönetimini ona verir. Hattušili nin şu sözleri onun prensliğinden itibaren sahip olduğu idari mevkileri göstermesi bakımından önemlidir: Prenstim, saray muhafızları komutanı oldum, saray muhafızları komutanı 104 idim, Hakpišša kralı oldum, Hakpišša kralı idim, Büyük Kral oldum... Burada III. Hattušili nin daha prensken devlet yönetiminde oynadığı önemli rol ve elde ettiği başarıları görmekteyiz. 100 İmparati, 1988, a.g.m., Bryce, 2003, a.g.e., Alp, 2000, a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., Yiğit, 1997, a.g.m.,

40 28 Sonuçta Prenslerin idareci olarak fethedilen yerler, bağlı şehirler ve devletçiklerin başına getirilmeleri, onların üstlendiği siyasal rolün en önemli göstergesidir. Bu durum bize prenslerin Hitit idari sisteminde belli bir yere sahip olduğunu, dolayısıyla devletin siyasal yaşamına doğrudan katıldıklarını gösterir. Prenslerin buralara gönderilmeleri, şüphesiz kral tarafından kendilerine bağlı, güvenilir yönetimler oluşturmak istemesidir. İdareci olarak gönderilen prenslerin krallara karşı isyanları ve başına buyruk davranışları, bunun aynı zamanda geri tepen bir silah olduğunu da göstermiştir. Çünkü idareci olarak gönderilen prensler önemli siyasal ve hatta askeri gücünde sahibi oluyorlardı Pankuš ve Tuliya Pankuš ve Tuliya meclislerinin Hitit devletindeki yeri ve önemine değinmeden önce bu meclislerin kelime anlamı hakkında bilgi vermek faydalı olacaktır. Pankuš un kelime anlamı sıfat olarak hepsi, herkes, her zaman, genel, isim olarak ise çokluk, kalabalık, topluluk, halk yığını, halk; meclis, toplantı, kralın danışma grubu anlamına gelmektedir. Aşağıdaki örnek ifadeler Pankuš un sıfat anlamı ile uyumludur: 106 Bütün bu kabileler [(u-ni pa)]-an-ku-un ŠU-TI 3 Bütün düşmanlar Tüm Hattuša, Hattuša daki herkes pa-an-ku-uš-ša LÚ KÚR pa-an-ku-uš URU Ha-at-tu-ša-aš Hatti adamlarının tümü [pa-]an-ku-uš-ša LÚ MEŠ URU Ha-at-ti 107 Görüldüğü üzere Pankuš Meclisi, bütünlük, kalabalık, halk yığını anlamları taşımaktadır. Kralın yanında yer alan, asillerden oluşan, karar verme yetkisi bulunan Pankuš meclisi, ilk olarak Eski Hitit dönemine ait I.Hattušili nin Vasiyetnamesi ve Telepinu Fermanında karşımıza çıkar. 105 Yiğit,1997, a.g.m., Reyhan, E., (2009b). Anadolu da Hitit Dönemine Ait İki Meclis: Panku ve Tuliya, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, İstanbul, (130), Reyhan, 2009b, a.g.m., 4.

41 29 Tuliya kelimesi mahkeme, toplantı anlamına gelmektedir. Tuliya yı metin yerlerinde geçen şekliyle incelemek, bu meclisin ne gibi işlevlere sahip olduğu konusunda bizlere ipucu vermektedir. Toplantı yeri Meclise çağırmak Meclise girmek tuliyaš pedaš/ AŠRU ANA tuliya/ PUHRİ Halzai tuliya tiya Toplantı yapmak tuliya iya 108 Tuliya meclisi genellikle herhangi bir konuda şahitlik etmek için toplanan tanrılara yapılan referanslarda bulunmaktadır. Örneğin; Şimdi bin tanrı bu meseleyle ilgili olarak Tuliya ya çağrılmıştır.(bırakalım) görsünler, işitsinler ve şahit olsunlar 109 Görüldüğü üzere bütünlük, kalabalık, halk yığını anlamları taşıyan Pankuš ile mahkeme, toplantı anlamlarına gelen Tuliya kelimelerinin geçtiği metin yerleri iki meclisin de fonksiyonları hakkında bilgi verir. 110 Kültepe vesikalarının verdiği bilgilere göre Anadolu da Asur Ticaret Kolonileri zamanında Kaniš Karum u iki meclisle idare edilmekteydi. Bu iki meclisten Büyükler denilen meclisin, ihtiyarlardan oluşan bir senato, Küçükler denilen meclisinde genç, ihtiyar bütün erkeklerin katıldığı genel bir meclis olduğu bilinmektedir. Fakat bu meclisler için siyasi iktidarın halk tarafından kontrolü mümkün değildi. Asur Ticaret Kolonileri devrindeki bu çifte meclisli sistem Mezopotamya şehir devletlerindeki kurumlardan örnek alınmış olunmalıdır. Çünkü Asurlu tüccarlar anavatanları Asur şehrindeki örf ve adetlere göre Anadolu da yaşamaktaydılar. 111 Eski Devlet zamanına ait olan ve önemli bilgiler içeren iki belge; I.Hattušili nin vasiyetnamesi ve Telepinu Fermanı Pankuš ve Tuliya meclisi hakkında bize kayda 108 Reyhan, 2009b, a.g.m., Reyhan, 2009b, a.g.m., Reyhan, 2009b, a.g.m., Kınal, F. (1962). Eski Ön Asya Medeniyetlerinde Halk Meclisleri, Belleten, Ankara, XXVI(104),

42 30 değer bilgiler verir. I.Hattušili vasiyetnamesinde Muršili yi halefi olarak atadıktan sonra Pankuš ve soylulara seslenerek onay ister. Bundan sonra gelen uygulamanın, yani kralın seçimini hukuki hale getiren Pankuš un rızasının gerekli olup olmadığı belirsizdir. Soylular tayin edilen kişinin veliahtlığını kabul ve garanti ederler. Buna karşılık veliahdında onlara ayrıcalıklar tanıdığını şu ifadelerinden anlamaktayız: Benim maiyetime ve soylulara müsamaha göstermelisin, şayet onlardan birinin suçunu görürsen, bir tanrıya karşı suç işlerse veya birisine kötü bir söz sarf ederse ancak bu takdirde Pankuş a başvur; Aynı şekilde bir kavga da Pankuş tan önce halledilmelidir. 112 Pankuš meclisinin nüfuzu bir kralın kendi yerine tayin ettiği veliahdın yerine başka bir prensi geçirebilecek kadar fazlaydı. Bunun için krallar yüksek aristokrasiyi, kendi konumlarını güçlendirmek için kazanmak mecburiyetindeydiler. Pankuš meclisi Eski Devlet zamanında bazı değişikliklere uğramış, I.Hattušili devrinde kralın danışma organı niteliğini taşıdığı halde, Telepinu Fermanıyla Kralın kararlarına muhalefet edebilecek ve gerekirse onu devirebilecek bir nüfuz kazanmıştır. 113 Bu durum Telepinu Fermanında şöyle yankı bulmuştur; Kim kral olursa ve erkek (ve) kız kardeşlerine kötülük tasarlarsa, sizde onun (asiller) meclisi iseniz, ona kesin olarak şöyle deyin: Bu kan (dökme) konusunu tabletten gör! Eskiden Hattuša da kan dökme artmıştı. Kim erkek ve kız kardeşleri arasında kötülük yaparsa kralın (Kral olarak) başı ile (sorumluluk) yüklenir. Bu durumda asiller meclisini toplantıya çağırın! Eğer konu kesinleşirse başı ile ödesin! 114 Eski Hitit krallarından Telepinu; Bundan böyle hangi yüksek memur olursa olsun kim kötülük yaparsa siz pankuš meclisi üyeleri onu karşınıza çağırın ve onu cezalandırın! 115 demektedir. Buradan Eski Hitit devrinde Pankuš meclisinin yargılama yetkisi olduğunu anlamaktayız. Eski Krallık zamanında daha çok etken olan bu kurullar daha geç bir dönemde önemini yitirmişlerdir. Pankuš devletin yüksek düzey kişilerinden oluşan daha geniş kapsamlı bir meclis olarak görünür. Tuliya yetkileri daha sınırlı olan 112 Reyhan, 1995, a.g.t., Alp, S. (1952). Hitit Devletinin İç Bünyesi, IV. Türk Tarih Kongresi TTK Basımevi, Ankara, IX(4), Alp, 2000, a.g.e., Süel, 2012, a.g.m., 311.

43 31 daha adli sorunlar konusunda yetkiliydi. 116 Yine Eski Hitit Devletinde Tuliya denilen bu ikinci meclisin bulunduğunu Hitit Kanununun 55.maddesinden öğrenmekteyiz. 117 Bu maddeye göre; Ne zamanki Hatti nin çocukları, IL.KI 118 adamları geldiler ve Kral ın babasının ayaklarına kapandılar ve tekrar tekrar bildirdiler: Bizim için kimse bir karşılık belirlemiyor ve bize şöyle diyerek reddediyorlar: Siz IL.KI adamlarısınız. O zaman Kral ın babası Tuliya ya girdi ve Tuliya içinde mühür altında ilan etti: Gidiniz siz arkadaşlarınız gibi aynı şekilde olunuz. 119 Telepinu fermanından Tuliya meclisinin ne gibi işlevlere sahip olduğunu öğrenmekteyiz. Kral Hattuša da çoğalan cinayetlere bir son vermek için Tuliya yı toplantıya çağırır. Bu toplantıda alınan karar kral ailesinin üyelerine karşı suç işlenmemesi üzerinedir: Adı geçen büyük ailede kan (cinayet) çoğaldı. Kraliçe İštapariya öldü, tekrar geldi. Bu defada prens Ammuna öldü. Tanrının insanları diyorlar ki Bakın Hattuša da cinayet çoğaldı ve ben Telepinu Hattuša da Tuliya yı (meclisi)(toplantıya) çağırdım. Şimdiden sonra Hattuša da kral ailesinin çocuğuna hiç kimse kötülük yapmasın. Onun üzerine bıçak çekmesin 120 Telepinu fermanında görüldüğü üzere, Tuliya meclisi kral ailesinin üyelerine herhangi bir kötülük yapılmasını engellemek için çağırılmıştır. Telepinu fermanının devam eden kısmında Tuliya nın toplantıya çağrılmasının nedeni erkek ya da kız kardeşler arasında kötülük yapan kişinin cezalandırılması idi. Burada Tuliya nın ölüm cezası verme yetkisinin bulunduğunu öğreniyoruz. Burada uygulanan ceza sadece kişiye yönelikti. Ceza kişinin malını-mülkünü kapsamıyordu. Böylesine geniş yetkilere sahip olan meclisin üyeleri kimlerden oluşuyordu? Telepinu fermanından Pankuš un ve ülkenin büyüklerinin kimlerden oluştuğunu öğrenmek mümkündür. Telepinu fermanında Pankuš u oluşturan görevliler ile Krallığın büyüklerinin ayrımı açık bir şekilde verilmiştir. Pankuš meclisini meydana getiren görevliler şunlardır: 116 Martino, 2003, a.g.e., Kınal, 1962, a.g.m., IL.KI ( LÚ IL.KU=šahhan): Tımar Sahibi,(bkz:Ünal A, (2007), Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü, Vol.1 A- M,Hamburg-:255.) 119 İmparati, F. (1992). Hitit Yasaları, (Çev. E. Özbayoğlu), İtalyan Kültür Heyeti Arkeoloji Araştırmaları, (Eserin Orjinali Roma) Ankara, Reyhan, 2009a, a.g.m., 10.

44 32 Saray Oğlanları Saray Muhafızları Altın Seyis Adamları Sakiler Sofracılar Aşçılar Asa Adamları Šalašhiya Adamları DUMU MEŠ É.GAL, LÚ MEŠ MEŠEDI, LÚ MEŠ IŠ.GUŠKIN, LÚ MEŠ SAGI, LÚ MEŠ GIŠ BANŠUR, LÚ MEŠ MUHALDUM, LÚ MEŠ GIŠ PA, LÚ MEŠ šalašhiyaš Binbaşılar LÚ MEŠ UGULA LI-IM, 121 Hattušili zamanında toplanan meclisin Pankuš un Savaşçıları, Asilzadeler ve daha sonraları da savaşa katılanlar, hizmetkârlar, yüksek rütbeliler olarak tarif edilişiyle, Telepinu nun ifadelerindeki aynı sınıflara mensup inanların kastedildiği ve bu sınıfların devlet işleriyle ilgili olan topluluğun tamamını oluşturduğu açıktır. 122 Fermanda krallığın büyükleri olarak gösterilen ve Pankuš meclisine dahil olmayan görevliler şunlardır; Evin Babası Adamları Saray Oğlanlarının Başı Saray Muhafızlarının Başı LÚ MEŠ ABU BITUM, GAL DUMU MEŠ É.GAL, GAL MEŠEDI Şarap Büyüğü GAL GEŠTIN 123 Telepinu, Pankuš meclisinde en yüksektekinden en alttaki saray görevlisine kadar uzanan geniş bir saray kadrosunu sıralamıştır. 124 Eski Hitit Devleti zamanında hürler arasında devlet idaresinin en çok dayandığı zümre, metinlerde Büyükler diye anılan yüksek aristokrasi ve asiller sınıfıdır Reyhan, 2009b, a.g.m., Gurney, 2001, a.g.e., Reyhan, 2009b, a.g.m., Bryce, 2003, a.g.e., Alp, 1952, a.g.m., 38.

45 33 Yine Telepinu fermanından biz meclise girişin bir şekilde sınırlandırıldığını görüyoruz. Yani Telepinu Fermanında kralın emirlerini alan ve Pankuš meclisini oluşturanların kralın şahsi hizmetkârları, Hitit devletinin ise sivil ve askeri mensupları oldukları anlaşılmaktadır. Yani meclis bürokrasinin üst düzey kişilerinden oluşmaktadır. 126 Pankuš ve Tuliya Meclisi hangi zamanlarda toplanıyordu? I.Hattušili nin vasiyetnamesi ve Telepinu fermanından anlaşıldığı üzere bu meclisler olağanüstü durumlarda toplantıya çağırılıyordu. Ne zamanki tahta varis sorunu olsa, geleneklere veya hukuki davranışlara uygunluk görülmezse bu yola başvurulurdu. Meclisin toplantısı belliki düzensiz ve kralın insiyatifindeydi. 127 Eski Hitit dönemi idari sisteminde devletin, yasama, yürütme, yargı yetkilerini elinde tutan ve kralları belirli bir aile çevresi içinde kalmak koşuluyla seçip değiştirebilen Pankuš un, biçimsel yönden kraldan sonra gelen en güçlü sınıf olduğu söylenebilir. Eski devlet zamanında Pankuš meclisinin yanda Tuliya adında bir mecliste bulunmakla birlikte, her şehrin İhtiyarlar meclisi bulunmaktaydı. 128 Yeni Krallıkla birlikte daha resmi bürokratik yapılar gelişirken Pankuš Meclisi işlevini kaybetmeye başladı. 129 İmparatorluk döneminde bütün güç ve yetkilerin Kral da toplanmasıyla Pankuš meclisinin işlevini kaybettiğini görüyoruz. Sonuç olarak Pankuš ve Tuliya Meclisi nin, belgelerden hareketle bir takım yetkilerinin ve yaptırım gücünün olduğu görülmektedir. Yani bu meclisler bazen danışma kurulu bazen de yaptırım gücü olan meclis niteliğindeydiler. Kral kendi otoritesini meşrulaştırmak için çağırdığı bu meclisleri harekete geçirmiş, ve bu meclisleri buyruklarına meşruiyet sağlayan aracı kurumlar olarak kullandığı görülmüştür. 126 Reyhan, 2009b, a.g.m., Reyhan, 2009b, a.g.m., Reyhan, 1998, a.g.m., Bryce, 2003, a.g.e., 38.

46 34

47 35 2. BÖLÜM HİTİT İDARİ SİSTEMİNDE TAŞRA TEŞKİLATI Eski Yakındoğu devletlerinin çoğunda olduğu gibi Hitit devletinde de krallar, fethederek ele geçirdikleri yeni toprakların yönetimini oğullarına bırakarak, doğrudan kontrolü ellerinde tutmaktaydılar. Labarna nın oğullarının, her yıl yapılan askeri seferler sonrasında kendilerine tahsis edilen eyaletlere yönetici olarak gittikleri biliniyor. Bir eyaletin yönetimi yolların, hükümet binalarının, tapınakların tamiri, rahip atamaları, dini törenlerin kutlanması, adaletin sağlanması gibi konuları kapsıyordu. Bununla yöneticilerin atamalarının geçici ve resmi olmadığı görülür. 130 Eski Krallık döneminde kral ailesi üyelerine verilen fethedilen toprakların denetimi, Hitit etki alanı genişledikçe soylu ailelerden seçilen kumandan ve valilere verilmeye başlandı. 131 Çünkü eyalet valilikleri ve diğer yüksek memuriyetler için prenslerin sayısı elbette yetmiyordu. Bundan dolayı akrabalık yakınlığına göre diğer kraliyet ailesi mensupları, bu işlerde kullanılmışlardır. Bunlar da yetmediğinde ülkedeki diğer asilzadeler ve ileri gelen kişiler devreye sokuluyordu. 132 Sınırların genişlemesiyle merkezi otoriteye bağlı olan bölgeler, Kral ın verdiği yetkilerle bir takım görevliler tarafından yönetilmektedir. Bu görevliler; EN.KUR TI Ülke nin Bey i, bel madgalti Askeri Vali, LÚ hazannu Belediye Reisi, LÚ MAŠKIM.URU KI Şehir Müfettişi gibi unvanlar taşırlar. Bu bölgeler merkeze uzak oldukları için, yöneticilerinin idari, dini, adli, askeri geniş yetkilerinin olması gerekiyordu. Ancak idari mekanizmanın en üstünde büyük kral olduğu için, yetkilerini merkezden yani Büyük Kral dan gelen direktiflerle yerine getiriyorlardı. Halledilemeyen konularda ise krala başvuruluyordu. 133 Yani bu görevliler, son söz daima büyük krala ait olduğundan ve ondan gelen dikteler üzerine hareket ettiklerinden, idari, dini, adli, askeri yetkileri vardı, ancak sınırsız değildi. 130 Gurney, 2003, a.g.e., Macqueen, 2009, a.g.e., Ünal, 2005, a.g.e., Reyhan, 1998, a.g.m.,

48 36 Feodal bir sisteme dayanan Hitit devletinin iç bünyesi, birtakım feodal krallıklar konfederasyonundan oluşuyordu. Bu feodal krallıklar Hitit büyük kralının vassali idiler. 134 III.Hattušili ye ait bir belge bu durumu en açık şekilde şöyle ifade etmiştir: Benden önce mutabakat içinde bulunmuş olan krallar benimle de mutabıktır. Bana elçi gönderme rızası gösterdiler. Bana itaat etmek zorunda kala her kral şimdi de itaat ediyor. Fakat bana düşman olanları bertaraf ettim. 135 Vassal devletler içişlerinde serbest, dış işlerinde Hitit krallığına bağlı olup her yıl haraç ödemek zorundaydılar. Vassallerin etki alanları ancak kendilerine verilen bölgenin sınırları içindedir. Vassal devletler sistemi I.Šuppiluliuma zamanında teşkil etmiş ve II. Muršili zamanında zamanın da geliştirilmiştir. Bu devletlerle Hitit kralı arasında Hitit devletine karşı yükümlülüklerini bildiren bir antlaşma imzalanmaktadır. Bu antlaşmaya göre vassal devletlerin öncelikle kralın şahsına ve hanedanına sadakat göstermeleri gerekmektedir. Bunun yanında askeri yükümlülükleri de vardır. Yine vassal devletlerin Hitit ülkesinde çıkan isyanlarda büyük krala destek olmaları ve siyasi kaçakları iade etme zorunlulukları vardı. Dış politikada ise kral ın dostuyla dost düşmanıyla düşman olacaklardı. Bunun karşılığında ise kral, vassale ve onun hanedanına topraklarını garanti etmektedir. 136 Bunun yanında Hitit kralıyla, kral diye söz edilen tabi hükümdarlar arasında imzalanan vassal antlaşmasında Hitit kralından Büyük Kral ünvanıyla söz edilmektedir. Vassal krallar bu ünvanı asla kullanamazlardı. Tȃbi hükümdarla, büyük kral arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için krȃli evlenmelere başvuruluyordu. 137 Šuppiluliuma döneminde Hitit krallığının 12 vassal devleti vardı. Bunlar: Arzawa Ülkeleri ki bunlar bir konfederasyon teşkil ediyordu. Arzawa birliği dört egemenlik bölgesinden meydana geliyordu: Arzaḫa, Viluša, Hapalla, Mira- Kuvaliya, Ašuva Ülkeleri, bunlar 22 şehirden oluşuyor. Tarhuntašša Krallığı, bu krallık bir görüşe göre Konya nın güneyinde yer alıyordu. III. Hattušili zamanında ortaya çıkmıştır. Kizzuvatna Krallığı (Kilikya da bugünkü Çukurova) Azzi-Haiaša Ülkeleri, küçük bir krallık teşkil etmekteydiler. Bu krallık aşağı yukarı Yeşilırmak ile Karadeniz 134 Kınal, F. (1998). Eski Anadolu Tarihi, TTK Yayınları, Ankara, 140, Çoşkun, 1990, a.g.e., Reyhan, 1998, a.g.m., Khurt, 2010, a.g.e., I, 348,350.

49 37 arasında bulunuyordu. Hurri-Mitanni Krallığı, eski Mitanni Krallığı nın bir kesiminde bulunuyordu. Kargamıš ve Halep şehirleri... Ayrıca Suriye deki 4 vassal devlet; Nuḫašše, Kadeš, Ugarit (Ras-Šamra) ve Amurru şehir devletleri idi. Bu küçük krallıklardan ve vassal devletlerden her biri yazılı, yeminle teyit edilmiş bir belgeyle büyük krala bağlıydılar. 138 İmparatorluğun sınırlarının genişlemesiyle Hitit topraklarının Yukarı Memleket ve Aşağı Memleket olarak ikiye ayrıldığını görüyoruz. Yukarı Memleket ile Kızılırmak nehrinin kaynak bölgesi bugünkü Sivas ve çevresi, Aşağı Memleket ile Kızılırmak kavsinin güneyinde kalan memleketler kastedilmektedir. 139 İmparatorluk döneminde devlet sınırlarının genişlemesinin doğal bir sonucu olarak güneyde Asur, Kuzeyde Kašga tehlikesinin belirmesi üzerine Muwatalli, yönetim merkezini Tarhuntašša ya yani Aşağı Ülke ye taşır. Yukarı Ülkenin yönetimine yani Hakpiš Krallığı nın başına, o dönem GAL MEŠEDI Muhafızların Başı 140 olan kardeşi III. Hattušili yi getirir. III. Hattušili kendisine verilen görev ve sorumlulukları başarıyla yerine getirir. Yine imparatorluk döneminde I.Šuppiluliuma oğullarından Telepinu yu Halep, Piyašili yi de Kargamıš Krallığına getirerek bu bölgeyi güvence altına alıyordu. Yine I.Šuppiluliuma dönemine kadar Pala ülkesinden bahsedilmemektedir. Pala ülkesi siyasi açıdan ilk kez bu Kral zamanında Hitit devletine bağlı bir eyalet olarak ortaya çıkmıştır. Kardeşi (GAL MEŠEDI) Zida nın oğlu Prens Hutupiianza ya Pala ve Tummana Ülkesinin idaresini verir. Hutupiianza I.Šuppiluliuma nın hükümdarlığının büyük bir bölümünde bu iki eyaleti başarılı bir şekilde idare eder. 141 Hititlerde daha küçük yerler, köyler ve mezralarda vardı. Buralarda topluluğun işlerini köyün yaşlıları yürütürdü, merkezi otorite ve memurları önünde topluluğu temsil edenlerde onlardı. 142 Özetle Hitit devleti zamanın süper güçleriyle tarafların eşitlik ve kardeşliğine dayalı ayrıntılı antlaşmalar da yapıyor, ortak düşmana karşı iş birliği ve taraflardan birinin ölümü durumunda yasal varisin tahta geçmesi gibi konular sağlama alınıyordu. 138 Coşkun, 1990, a.g.m., Kınal, 1998, a.g.e., Bryce, 2003, a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., Khurt, 2010, a.g.e., I, 357.

50 38 Taşra idarecilerinin görevlerini kötüye kullanması durumunda tanrıların gazabına uğrayacağı bildiriliyordu. 143 Hitit merkezi sistemine bağlı devletlerin konumu bir antlaşmayla özenle tanımlanıyordu. Merkezi idareye bağlı bölgelerin yöneticileri sadakat yemini ederek, merkezden gelen talimatlar doğrultusunda bulundukları bölgelerin huzur ve güvenliğini sağlayacaklardır. 144 Tezimizin asıl konusunu işte bu talimatlar teşkil etmektedir. Buradan hareketle Talimatlar ne anlama geliyordu? Talimatlar hangi konuları içeriyordu? Talimatlar kimlere ve neden veriliyordu? gibi soruların yanıtlarını vermeye çalışacağım Direktifler Hitit kralından direktif alan görevlilere geçmeden önce, yukarıda da değindim üzere talimatların ne anlama geldiğini ve hangi konuları içerdiğini belirtmemiz konumuzu kavramamızda bizlere oldukça yardımcı olacaktır. İlk olarak talimatnamenin kelime anlamına bakacak olursak, talimatname metni Hititçe de išhiul, bağlaşma, anlaşma, yönerge (direktif, entrüksiyon, talimat, ferman) veya Akadça bir sözcük olan mamitum (niš DINGIR LIM ) ifadesi ile tanımlanmıştır. 145 Talimatlar, merkezi devleti temsil eden kral ile görevliler arasındaki idari işleri düzenleyen, prensiplere bağlayan en yaygın organdır. 146 Hititçe metinler arasında zor olan direktif (enstrüksiyon) metinleri, Hititlerin yaşadıkları döneme ışık tutması açısından oldukça önemli bilgiler içerir. Bu metinler sayesinde Hitit devletinde hukuki kararnamelerin, yönetim kanunlarının nasıl ortaya çıktığı görülmektedir. Direktif metinleri reformlar içeren kral emri veya kanun hükmünde olan belgelerdir. Direktif (enstrüksiyon) metinleri olarak bilinen bu belgeler, Hitit krallarının bir tek memur ya da bir memur sınıfı için neşrettikleri direktifleri kapsar. Krallar, memurlardan oluşan çok sayıda sınıf için verdikleri bu direktiflerle, hem o sınıfın görev ve sorumluluklarını saptamış hem de o konuda genel ya da özel düzenlemeler yapmışlardır. Direktif metinleri, Hitit bürokrat sınıfının tanınıp anlaşılabilmesi için başvurulabilecek en önemli kaynaktır. Direktif 143 Macqueen, 2009, a.g.e., Macqueen, 2009, a.g.e., Schuler, (1957). Hethitische Dienstweisungen für höhere Hof, und Staatsbeamte, Graz, (1), Ünal, 2005, a.g.e., 118.

51 39 metinlerinde, bütün yüksek memurların, görevli sınıfların krala ve kralın ölümünden sonra kendisini takip edecek hanedana bağlılığını saptayacak unsurlar görülmektedir. 147 Hitit krallarının verdiği direktiflerle görevliler tek tek sayılmış, memurların etki alanları tek tek belirlenmiş ve makamı düzenlenmiştir. Böylece kralın tekrar tekrar direktif metinleri göndermesine yer yer gerek kalmamıştır. Memurlarda belli bir dereceye kadar tek tek direktiflerden bağımsız olabilmişlerdir. Bir görevlinin kendisine yöneltilen direktiflere uymadığı takdirde alınan önlemler ve cezalarda bu metinlerde görülmektedir. Yani enstrüksiyon metinleri bir yanda devleti temsil eden kral ın ve diğer yanda görevlinin arasında yapılan bir çeşit antlaşmadır. 148 Kral memurların kendi özgür iradeleriyle kabul ettikleri bir takım mükellefiyetleri belirleme hakkına sahipti. Kral devlet memurlarına ilgili konularda yemin ettirmek suretiyle ki bu durum yemin altına koymak ifadesiyle, bu mükellefiyetleri kabul ettiriyordu. Talimat namelerde devlet memurlarının ya da bunların önemli bir bölümünün, saraydan çıktığını veya saray efradıyla yakın akrabalık ilişkileri içinde bulunduğu kabul edilir. Prenslerin kıdemli devlet memurları olarak görev yaptıkları bilinmektedir. Prenslerle birlikte telaffuz edilen bu memurlar kralın maiyetinden sayıldıkları için kraliyet sarayıyla bir bağlantıları bulunmaktadır. Kral, güvenilir görevlileri devletin temsilcisi sıfatıyla görevlendirerek, bunları memurluk makamına getirmiştir. Bu bürokratlar yalnızca talimatname ile sınırlı, görevleri yerine getiren, görev süresi tanımlanmamış devlet memuru niteliğindeydi. Hititçe talimatnameler, sadece memurluk müessesesi ile ilişkili önemli bir bilgi kaynağı olmakla kalmayıp, aynı zamanda feodal bir devletten idari devlete dönüşüm sürecini tüm açıklığıyla gözler önüne serer. 149 Kralın hem devlet yönetimindeki görevli üst sınıfa hem de idaresi altında bulunan prenslere, beylere ve oradaki üst yöneticilere verdiği direktifler, vazetmek açısından Kral emri, müeyyidesi açısından da kanun hükmündedir. Verilen bu direktiflere uyulması gerekeceği konusu tanrı yemini altına alındığı gibi ayrıca Tanrı mahkemelerini 147 Süel, A. (1992). Hitit Kaynaklarında Direktif Metinleri, Erdem Atatürk Kültür Merkezi Dergisi, Ankara, 6(16), Süel, 1992 a.g.m., Schuler, 1957, a.g.e.,

52 40 çalıştırmak sureti ile de yaptırım gücü verilmiştir. 150 Hitit talimatnamelerinde genelde saraydan uzaktaki memurların sorumluluk sahalarının belirlendiği görülmektedir. İncelediğimiz belgelerden Hitit krallarının birçok görevliye direktif gönderdiğini görmekteyiz. Fakat konumuzun esasını teşkil eden şu dört idari görevliyi saptayabiliyoruz: bel madgalti (Askeri Vali), LÚ hazannu (Belediye Reisi), LÚ MEŠ DUGUD (Yüzbaşı), LÚ.MEŠ SAG (Saray Memuru) Hitit Kralından Direktif Alan Görevliler bel madgalti "Askeri Vali" 151 Goetze, bel madgalti ifadesinin ikinci kısmı olan madgaltu kelimesinin Akadça dagalu bakmak, görmek fiilinden oluştuğunu ve gözetleme yeri anlamına geldiğini ifade eder. Bu kelimenin Hitit dilindeki aurijaš išhaš ifadesinin tam olarak bu sözcüğe karşılık geldiğini belirtir. 152 İmparati, bel madgalti nin hiyerarşi içinde EN KUR TI (ülkenin beyi, idareci 153 ) den daha aşağı bir görevde bulunduğunu savunur. Yönetim karakterine sahip bir grup metinde bel madgalti den önce daima EN KUR TI bulunur ve bu iki görevliyi de MASKIM.URU KI (Kent/ Köy Denetçisi 154 ) takip eder. Bu görevlilerin hiyerarşik sırasının da aynı şekilde olduğu düşünülmektedir. 155 Hitit kralları, sınırların korunmasız olduklarını düşündükleri bölgelerde, yabancı saldırısına karşı yurdu korumak için, temelde bir garnizon tarafından savunulan ve bir ileri karakol olan ve daha önce belirttiğimiz üzere Akadça bel madgalti olarak adlandırılan bir görevlinin komutasındaki sınır yerleşimlerini kurdular. Bu terim, sınır komutanları ve bölge yöneticileri için ve krallık merkezinden uzak, özellikle saldırıya açık sınırlara sahip bölgelerin görevlileri için kullanılırdı Süel, A. (2012). Hititlerde Suç ve Ceza, Ömer Çapar a Armağan, Hel Yayıncılık, Ankara, Alp, S., (1947a). Hitit Kralı IV.(?) Tuthaliya nın Askeri Fermanı, Belleten, Ankara, XI(43), 398, Schuler, 1957, a.g.e., Ünal, A. (2007). Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü, A-M Hamburg, II, Martıno, 2003, a.g.e., Reyhan, 1995, a.g.t., Bryce, 2003, a.g.e., 132.

53 İdari görevler Direktif metinleri üzerinde çalışanlar, bel madgalti nin sorumluluk sahası içinde hem askeri hem de idari yönünün olduğu yönünde görüşlerini belirtmişlerdir. 157 İncelediğimiz belgelerden, bel madgalti nin sorumlu olduğu bölgede, idari ve askeri görevlerinin yanında hukuki ve dini görevlerinin de olduğunu belirterek, bu görevleri şöyle sıralayabiliriz: 1. bel madgalti, idare ettiği bölgede baş müfettişlik vazifesiyle yükümlüdür. Yönetim (bölgesi) içinde (bulunan) tahkim edilmiş kentler ve... (olur), onları denetlesin. 158 Yönetim (sahanın) içinde (bulunan) saraylar ve hükümdara ait konakların denetimlerini eksiksiz olarak yap. Birinin bir şeye zarar verip vermediğini veya birinin bir şey alıp almadığını veya birinin bir şey satıp satmadığını veya birinin bir ambarı açıp açmadığını veya birinin krala ait bir sığırı kesip kesmediğini veya birinin ambarı tüketip tüketmediğini, veya belgelerin münasip olmayan bir şekilde yok edilip edilmediğini denetle. 159 bel madgalti, sürekli denetlemelere çıkmak suretiyle başmüfettişlik vazifesi icra ederdi. bel madgalti, görevli olduğu bölgede saraylar, konaklar, depolar krala ait veya şahsi mülklerin denetlenmesinden sorumluydu. Bunun yanında düşman kuvvetlerinin çok rahat sızabildiği bölgeleri denetlemek ve korumakla da görevliydi. 2. Hitit arazisine yabancı tüccarların giriş-çıkışından, tüccarlar için gerekli kayıtların tutulmasından ve kontrolünden sorumludur. Ve bir yabancı ve yerli [ ] Hiç kimse içeriye odun (?) (ve) meşale almasın. Kaleden hiç kimse ev olarak istifade etmesin. Kalede Hiç kimse ateş yakmasın. At ve e[şekleri] hiç kimse siper altına götürmesin. 160 bel madgalti, bulunduğu bölgede tüccarların giriş-çıkış ve her türlü faaliyetlerini rapor ve kontrol etmek zorundaydı. 161 Yakın Doğuda tüccarların seyahati oldukça 157 Direktifler üzerinde çalışan bilim adamları, bel madgalti nin anlamı hakkında şu yorumları yapmışlardır: Forrer, Herr des Beobachtungsdienstes yani (Gözetleme Kulesi Efendisi), Goetze ise, Grenzschutzkommandant (Sınır Koruma Komutanı), İmparati Gözetim ve Muhafız Yerlerinin Bey i, Daddi Signore della postazione di confine (Sınır Bölgesinin Beyleri), Schuler Sınır Muhafızı Beyi, Sınır Koruma Komutanı, Bryce Nöbetçi Kulesinin Efendisi, Martino Sınır Ticaret Valisi, Sedat Alp ise Askeri Vali olarak ifade etmiştir. Alp, Goetze nin yorumunu eksik bularak bel madgalti nin sadece askeri yönünü vurguladığını, oysa bel madgalti nin sivil idareden de sorumlu olduğunu belirtmiştir. 158 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 43.

54 42 tehlikeli bir işti. Tüccarların can ve mal güvenliği devlet korumasına alınmalıydı. Bu nedenle Hitit kanunlarında tüccarların devletin koruması altında olduğu ve onlara karşı işlenen suçlarda verilen cezaların yüksek oluşu da dikkat çekicidir Sorumlu olduğu boş arazinin, düşman memleketinden sevk edilen halkla iskânından yükümlüdür. Ülke de iskân eden (?) sürgün edilmiş bir kimseye hububat maddesi, tohum, sığır (ve) koyun (bağışlamak) suretiyle hürmet gösterilsin. Ayrıca ona peynir, yoğurt mayası (ve) yün tedarik edilsin. Ve bir sürgün senin topraklarından ayrıldığında: onun yerinde her kim kalıyorsa, ona da tohum temin et. Ayrıca o tarlalardan (geçimini sağlasın?). onun maiyetine derhal topraksız bir kimse (?) verilsin. 163 bel madgalti, sorumluğu olduğu boş arazilerde düşman ülkesinden gelen halkın her türlü ihtiyacını karşılayarak bölgesinde iskân etmesini sağlıyordu. Hitit metinlerinde NAMRA olarak adlandırılan bir nevi savaş ganimeti sayılan bu sınıfa küçük tımar arazisi veriliyor, aynı zamanda bu sınıf, šahhan mükellefiyetinden muaf tutuluyordu. Savaş ganimetinin bir parçası sayılan bu insanlar genellikle iş gücü olarak çalıştırılmak üzere yeni kurulan köylere ya da bir zamanlar düşman orduları veya doğa güçleri tarafından yıkıma uğratılmış bölgelere yerleştiriliyorlardı. Böylece bu insanlar büyük ölçüde ülkedeki işgücü eksikliğini karşılıyorlardı. Bunların herhangi bir hareket özgürlüğü olmadığı gibi çalıştırıldıkları tarla veya tapınaklardan ayrılması yasaktı. 164 Böylece bir takım yaptırım ve mükellefiyetlerle, merkezi otoritenin gücü, ülkenin en ücra yerlerinde dahi hissediliyordu. 4. bel madgalti, bulunduğu bölgede tarlaların ve bağların ekilip biçilmesinden sorumludur. Daha sonra üzüm bağları iyi ekilip biçilsin (ve) işlen[sin]... Gözcü kulesinin beyi ile [her]kesin gözü sürgün edilmiş kimselerin üzerinde olsun. Fakat [herh]angi bir kimse şöyle derse: Bana tohum ver; ben onu kendi tarlama götüreceğim. Böylelikle ben hububat yığa(bilirim). Gözcü Kulesinin beyi nin 161 Alp, 1952, a.g.m., Reyhan, E. (2015). Çivi Yazılı Belgelere Göre Hititlerde Yol Sistemi, Cahit Günbattı ya Armağan, Ankara, Schuler, 1957, a.g.e., Reyhan, E. (2009a). Hititlerde Devlet Gelirleri, Depolama ve Yeniden Dağıtım, Gazi Akademik Bakış, Ankara, 2(4),

55 43 gözleri özellikle bunun üzerinde olsun. Hasat gerçekleşir geçekleşmez, [o] bu tarlayı biçsin. 165 bel madgalti, görevli olduğu bölgede tarlaların ve bağların ekilip biçilmesini ve tarlaları ekip biçen sürgünlerin haksız kazanç elde etmesini önleyerek ekin alanlarını sürekli kontrol etmekle yükümlüydü. Bunun dışında metinler, Hitit döneminde Anadolu tarımı hakkında bilgi verdiğini öğreniyoruz. Örneğin, yukarıdaki metinden o dönemde hububat tarımı ve üzüm yetiştiriciliğinin olduğunu görüyoruz. 5. Görevli olduğu bölgede askeri ve kültsel yapılar inşa etmekle sorumludur. Ve Gözcü kulesinin beyi kalelerdeki yanmış ahşap (yapıları) şunlarla teçhiz etsin: bir odun yığını (?) on iki parmak tutsun; fakat uzunluğu bir arşın (?) ve dört karış (?) tutsun (yekûn anlamında)... İster Fırtına tanrısının isterse başka bir tanrının tapınağı olsun, şimdiye kadar ihmal edilmedi. Ve harabeye dönüştü. Onlar artık kontrol edilecek ve tekrar ayağa kaldırılacak. O daha önce nasıl inşa edildiyse, tekrar o şekilde inşa edilsin. 166 bel madgalti nin askeri ve kültsel yapılar inşa etmekle sorumlu olduğunu, görevli olduğu idari bölge içindeki tahkimat yapılarının savunma durumu, inşa faaliyetleri ile ilgili vazifelerini yukarıdaki metinler en açık şekilde bizlere sunar. Söz konusu görevliler, tapınakların bakım ve onarımını denetlemekle de yükümlüydü. Herhangi bir eksiklik ya da ihmal görüldüğünde derhal gerekli işlemler yapılmalıydı. 6. bel madgalti, görevli olduğu bölgede imar yapılarının temizliğinden sorumludur. Ve hamamların, sakinin evinin ve kapı yapısının su kanalları işler vaziyette olsun ve onlar denetlensin. Pis suyla kirlenmiş olanlar temizlensin... Su kanalları kirletilmesin. Yılda bir defa onlar temizlensin. 167 bel madgalti, su kanallarının ve diğer imar yapılarının temizliği ve kontrolünden de sorumluydu. Hititler temizliğe oldukça önem veriyordu. Hijyen ve temizlik dinin en temel kurallarından biriydi. Su kanallarının yılda bir kez mutlaka temizlenmesi gerekiyordu. Sadece su kanallarının temizliği değil, insanların temizliği, kullanılan tüm araç gereçler ve tüm kurban malzemesi ile yiyecek ve içeceklerin temiz olması gerekirdi. Kirli hayvanlar domuz ve köpeğin kirlettiği yiyecek maddeleri ve diğer 165 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e.,

56 44 nesnelerin gene kirli cesetlerle temas etmiş olan nesneler hemen uzaklaştırılarak atılıyordu. Yani Hitit dini inançlarında kirlilik kadar korkunç bir şey yoktu Rüşvet ve iltiması önlemek ile sorumludur. O onu (mahkemeyi) bir bey in lehine olacak şekilde idare etmesin, erkek kardeşinin eşinin (?) veya dostunun (lehine olacak şekilde) onu idare etmesin. Ve hiç bir kimse rüşvet almasın. 169 Yukarıdaki metinden anlaşıldığı üzere bel madgalti, vereceği kararlarda adaletli olmalıydı. Yakınları dahi olsa herhangi bir haksızlık durumunda gereken cezayı vererek haksız kazanç ve rekabetin önüne geçmeliydi. 8. Köylülerin sorunlarıyla ilgilenmekle yükümlüdür. Ve Kayıp bir köylünün tarlaların(dan), hangi...(ve) topraksız biri (?) (ise), sana her şeyi yazsın. Ve tarlaların ekimiyle meşgul olan köylünün meselesine ehemmiyet verilsin. 170 bel madgalti, sorumlu olduğu bölgede köylülerin sorunlarına eğilmek zorundaydı. Özellikle Hitit topraklarını işleyen köylülerin sorunları bir an önce çözüme kavuşmalıydı. Aksi takdirde üretim sekteye uğrayabilirdi. Aslında Hitit çağında tarımsal üretim ve toprak kullanım politikalarına önem verilmesinin sebebi, toprakinsan ilişkilerinde Hitit devlet yönetiminin teşvik edici, düzenleyici, denetleyici ve yönlendirici rolünü ortaya koyması açısından önemlidir. Buradan Hitit devlet yönetiminin tarımsal üretim alanlarını ekonomik, askeri, siyasi koşullar kapsamında denetim altında tuttuğu, üretim alanlarını ve gerçekleştirilecek üretim faaliyetlerini doğrudan yönlendirdiği anlaşılmaktadır Ünal, 2002, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Özcan, K. ve Karauğuz, G. (2010). Hitit Çağı Toprak-İnsan İlişkileri, VII. Uluslararası Hititoloji Kongresi Bildirileri, Ankara, (II), 579

57 45 9. Yiyeceklerin depolanması ve kölelerin sayısının denetlenmesinden görevlidir.... kölelik ve yiyecek stoklarına özen gösterilsin. 172 Hattuša konum ve işlev yönünden üretici değil tüketici bir kenttir. Coğrafi konumu nedeniyle, savaşlardan elde edilen ganimetler, bağlı küçük krallıklardan vergi olarak alınan mallar ve hediyeler ile yaşamını sürdürmüştür. Bu dönemde henüz para kullanılmadığı için bütün girdiler mal olarak kentte toplanmakta, sayılarak depolanmaktaydı. İhtiyaç halinde yine görevliler tarafından kayıtları yapılarak depolardan çıkarılıp kullanılmış olmalıdır. Yani elde edilen gelirler kraliyete ait depolarda muhafaza ediliyor ve bu depolar krallık tarafından belirlenen görevlilerce idare ediliyor ve denetleniyordu Kale de yanan ateş konusunda oldukça dikkatli olmalıdır. Ve bir yabancı ve yerli [ ]Hiç kimse içeriye odun (?) (ve) meşale almasın. Hiç kimse ev olarak istifade etmesin. Kalede hiç kimse ateş yakmasın. 174 bel madgalti ye yönelik bu direktifte kalede yanan ateş konusunda dikkat etmeleri gerektiği belirtilmektedir. Hititlerin en büyük korkularından biri olan yangına karşı uyanık olmaları konusunda özellikle uyarılırdılar. 175 Ayrıca bel madgalti, kaleden ev olarak istifade edilmesinin önüne geçmesi konusunda da uyarılmışlardır. Kaleler savunma noktaları olduğu için konaklamak için uygun yerler değillerdi. 11. Görevli olduğu bölgede şehir kapılarının sürgülerinin açılıp kapanmasının kontrolünden sorumludur. Yukarı çıksınlar ve şehir kapılarını sürgülesinler ve sürgüleri (?) kaldırsınlar bel madgalti, şehrin güvenliği açısından geceleri kapıların sürgülenmesi ve sabah olunca da bu sürgülerin açılmasının kontrolünden sorumluydu. LÚ hazannu direktifleri incelendiğinde LÚ hazannnu larında benzer sorumluluklarının olduğunu 172 Schuler, 1957, a.g.e., Reyhan, 2009a, a.g.m., Schuler, 1957, a.g.e., Bryce, 2003, a.g.e., Süel, 1985, a.g.e., 137.

58 46 görmekteyiz. Örneğin LÚ hazannu larda, gece kilitlenen her sabah açılmadıklarına bakılan, sonrada mühürleri alınarak trafiğin işlemesi için açılan şehir kapılarındaki mühürleri teftiş etmekle görevliydi. 177 Burada dikkati çeken kısım ise, şehir kapılarında özel dikkat ve gayret gerektiren bir konudur. Öyle ki şehrin kapıları geceleri emniyet için kapanıyor ve sabahları da belediye reisinin görevlileri tarafından düzenli bir şekilde kontrol edilerek açılıyordu. Kapı sürgüleri ancak sabahleyin, mühür baskılarının kırılmamış olduğu, bir yetkili tarafından tespit edildikten sonra kaldırılabilirdi. Kaldırılan sürgülerin parçaları başkanın evine taşınıyor ve bu sürgüleri geri verme işi yine LÚ hazannnu nun evinde belirli bir kurala göre yapılıyordu Askeri görevler 12. bel madgalti nin öncelikli görevi sınırları korumaktır. Yönetim (bölgesi) içinde (bulunan) tahkim edilmiş kentler ve...(olur), onları denetlesin. İleri garnizon ve düşmanın[hızlıc]a ulaşmayı adet edindiği kentler bu kentlerde [Gözetle]me Kulesinin Beyi [ ] ve tekrar o [ ] o koru[sun] Schuler, bel madgalti ve bu görevlinin üstlendiği görevler hakkında kayda değer bilgiler vermektedir. Talimatnamedeki direktiflerin sıralaması bel madgalti nin üstlendiği görevlerin önem sıralaması hakkında bilgi vermektedir. Buna göre Gözetleme Kulesinin Beyi nin en önemli görevinin sınırları korumak olduğu biliniyor. Gözcü birliklerin düşmanın yaklaşma istikametlerini sürekli olarak gözlem altında tutmaları ve bir tehlike durumunda sorumlu oldukları mercileri bundan haberdar etmeleri gerekiyordu. Kentler anca bu şekilde savunma durumuna geçebilmekteydi. Düşman kuvvetleri bir baskın girişiminde bulunduğunda, sınır muhafaza memurlarının bu girişimi püskürterek, düşman kuvvetlerini kovalama yükümlülüğü bulunuyordu. bel madgalti komutası altındaki bütün askeri subayları tanımak, askeri birliklerin gücünü bilmek ve bunlar ile ilişkili düzenli listeler tutmak mecburiyetindeydi. Subayların sergilediği askeri disiplinsizlikleri krala bildirme 177 Khurt, 2010, a.g.e., Ünal, 2005, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 42.

59 47 yükümlülükleri bulunuyordu. Özellikle tehdit altındaki tahkimat yapılarının sürekli olarak kontrol altında tutulması gerekiyordu Krala ait mülklerin korunmasından da sorumludur. Kışın o Krala ait sığırlara göz kulak olsun... özen göster bel madgalti nin görevi sadece görevli olduğu saha içerisindeki sınırları korumak değildi. Aynı zamanda krala ait mülklerin korunmasından ve denetlenmesinden de sorumluydu. Metinlerde de belirtildiği üzere bu konuda dikkatli olmaları net bir şekilde belirtilmiştir. 14. bel madgalti, sorumlu oldukları bölgede düşmanın geliş yollarını açık tutmak, bu yolları saymak ve düşmanın izini sürmekle görevlidir. Daha sonra gözcü yolları da açık tutsun ve düşmanın izini gözetlesin. Daha sonra Gözetleme [kulesinin] beyi garnizonlara askeri birlikleri (ve) Gözcü İkinci gün... fakat yollar temiz tutulduğu için, gözcü bir düşman izi görür görmez derhal haber getirsin ve düşmanın yolları askeri vali (tarafından?) sayılmış olsun ve kaydedilsin. 183 Düşmanın Hitit topraklarına sızmasını önlemek için, ertesi sabah izler iyice gözüksün diye akşamları tampon bölgedeki yolların süpürgelerle düzlenerek toprak tasfiye edilmesi bel madgalti nin görevleri arasındaydı. 184 Hititlerde yol kesmek, yolları tutmak, yolda sıkıştırmak gibi taktikler, yollara gözcüler dikmek, yollarda gözetleme yerleri kurmak, düşmanın gelmesi muhtemel yolları temiz tutarak herhangi bir düşman harekâtını rahatça izleyebilmek gibi önlemler düşmanı bertaraf etmek için gösterilen çabalardır. Güvenli yol güzergâhları savaşın sonucunu belirleyen önemli etkenlerdendir. Ayrıca askeri sevkiyatların yapılabilmesi, savaşta bir şehirden diğerine kolay ve güvenli bir şekilde gidilebilmesi ve üstelik bunların acele yapılmasının istenmesi ancak güvenliği 180 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Reyhan, 2015, a.g.m., Ünal, 2005, a.g.e., 119.

60 48 sağlanmış yollar ile mümkündür. 185 Askeri valilerin düşmanın yaklaşma istikametlerini sürekli olarak gözlem altında tutmaları ve bir tehlike durumunda sorumlu oldukları mercileri bundan haberdar etmeleri gerekiyordu. Kentler anca bu şekilde savunma durumuna geçebilmekteydi. Düşman kuvvetleri bir baskın girişiminde bulunduğunda, sınır muhafaza memurlarının bu girişimi püskürterek, düşman kuvvetlerini kovalama yükümlülüğü bulunuyordu bel madgalti, emrindeki birlikleri saymak ve tanımakla görevlidir. O garnizonda bulunan birliklerini saysın ve (onlar) kayıt altına alınsınlar ve iki yerin, üç yerin (ve) dört yerin rütbe sahiplerini o yerinde tanısın. 187 bel madgalti, komutası altındaki bütün askeri subayları tanımak, askeri birliklerin gücünü bilmek ve bunlar ile ilişkili düzenli listeler tutmak mecburiyetindeydi. Yukarıdaki metinden de anlaşılacağı üzere, askerlerin sayılması ve denetlenmesi oldukça önemli bir faaliyetti. Bu durum devletin askeri envanter dökümü çalışması olarak düşünülebilir. Bu çalışmalar sefer organizasyonları sırasında askeri harekâtın sağlıklı olması açısından değerlendirilerek ordunun asker, silah ve teçhizat durumunun tespit edilmesi açısından önem taşımaktadır bel madgalti, ordu da disiplinsizlik edenleri güneşin karşısına çıkarmakla görevlidir. Düşman herhangi bir yere saldırdığı zaman, birlikler düşmanın izini üç gün boyunca takip etsinler. Onlar yolları iki gün (boyunca işgal altında tutsunlar. Fakat düşman öldürmeyen biri (ister bu kimse) iki yerin, (ister) üç yerin, (isterse) dört yerin rütbe sahibi olsun, Gözetleme Kulesinin beyi (onu) yakalasın ve güneşin karşısına çıkarsın. 189 bel madgalti nin, Subayların sergilediği askeri disiplinsizlikleri krala bildirme yükümlülükleri bulunuyordu. Özellikle tehdit altındaki tahkimat yapılarının sürekli olarak kontrol altında tutulması gerekiyordu. 190 Bununla birlikte Hitit ülkesinde, orduda disiplinsizliğin önüne geçmek için öncelikle askerlerin psikolojik yönüne 185 Reyhan, 2015, a.g.m., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Kılıç, Y. ve Başol, S. (2015). Hitit Devletinde Sefer Organizasyonu Üzerine Bir Not, A.Ü.D.T.C.F Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Sümeroloji Anabilim Dalı Yayınları, No:417, Ankara, Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 65.

61 49 vurgu yapılıyordu. Bu durumun en güzel örneğini ise askerlerin sadakatinin yeminlerle teyit altına alındığını gösteren askeri itaate dair bir metini gösterebiliriz; Her kim bu yeminleri bozar, kral (ve) kraliçeye, prenslere (ve) Hatti ülkesine kötülük planlarsa, bu yeminler onları yakalasınlar ve onun kemiklerini aynı şekilde öğütsün, onu aynı şekilde kavursun, onu aynı şekilde kırsın ve ona kötü bir kader versin. Onlar (Askerler) ise (şöyle) söylerler: öyle olsun. Görüldüğü gibi yeminler, ihanet söz konusu olduğunda tanrılardan veya kralın gücünden kaçmanın mümkün olamayacağı doğrultusunda bir uyarı içermektedir. Yemini yüksek sesle okuduktan sonra öyle olsun diye haykıran askerler bu durumu göz önüne alarak bu kutsal görevi kabul ettiklerini belirtmekte ve yeminlerine sadık kalacaklarına, aksi takdirde verilecek cezalara da razı olacaklarına dair söz vererek psikolojik olarak görevlerine sadakate önem veriyorlardı Sorumlu olduğu bölgede firarilerden sorumludur. Hangi Askeri Vali nin (emrinde) o, alt rütbeli bir subay ise ve harbe gitmemiş ise ve Askeri Vali onun [Kaçak olduğunu işidir(se), onu tevkif etsin ve onu saraya göndersin; (onu) kendine almasın.[ve onu serbest] bırakmasın Hitit Kralı IV.(?) Tuthaliya nın Askeri Fermanı adıyla bilinen bel madgalti lere yönelik direktiflerde bel madgalti nin firarilerden de sorumlu olduğunu biliyoruz. Yalnız firariler hakkında hüküm verme krala aitti. Bu konuyu yukarıdaki metinde de belirttiğimiz üzere, IV. Tuthaliya nın askeri fermanından öğrenmekteyiz. Bu fermanda hangi askeri valinin emrinde savaşa gitmemiş alt rütbeli bir subay bulunursa ve kaçak olduğu işitilirse, onu askeri valinin tevkif etmesi ve kralın sarayına göndermesi istenmektedir. Aynı şekilde ister alt rütbeli ister sonuncu er olsun seferden geri kaçarsa yüzbaşısı ve bin başı onu saklamayacaklar ve derhal saraya bildireceklerdir. Yine askeri valilere yönelik bir direktiften, eğer düşman askerleri herhangi bir yere saldırırsa ve kim düşmanı öldürmezse askeri vali onu tutuklayacak ve kralın huzuruna gönderecektir. Askeri vali diğer vilayetlerle temas kurarak asker kaçağını soruşturmalıdır. Asker kaçağı olan bir insanı her kim bulursa onu yakalayarak askeri valiye teslim etmek zorundadır ve askeri vali onu kralın huzuruna gönderecektir. Kaçak yakalandığı zaman sorgusu yapılmaktadır ve ancak o zaman askeri valiye teslim edilmektedir. Bu arada askeri valide bu 191 Reyhan, 2008, a.g.m., Alp, 1947a, a.g.m., 389.

62 50 konuda kralın emrini dinlemesi hususunda yemin altına alınmaktadır. Eğer öyle yapmazsa yeminler onu mahvedecektir Şehrin gece güvenliği, şehir kapılarının korunması ve kontrolünden sorumludur. Ayrıca kapılar, nöbet mahalleleri(?), merdiven (?) başları... kentler, kuleler (ve) kapı sürgüsü... sun ve hiçbir kimse telef olmasın yukarı çıksınlar ve şehir kapılarını [sürgülesinler ve sürgüleri (?) kaldır]sınlar. 195 bel madgalti, bulunduğu bölgenin gece güvenliğinden sorumlu olup, şehir kapılarının kapanması, kontrolü ve kapıların nöbetçilerle muhafaza edilmesini sağlıyordu. 196 Aynı zamanda sorumlu olduğu bölgede nöbetçileri uyararak, bölgesinde hiçbir şekilde zaiyat verilmesini istemiyordu. Böylece merkezi otoriteden gelen direktiflere bağlı olarak bulunduğu bölgede huzur ve refahı da sağlamış oluyordu. 19. Emrindeki nöbetçilerin görevlerini denetlemekle görevlidir. Nöbet yerinin askerlerini arkadan hazırla]sınlar. Arkadan (orada?) bulunsun. Ayrıca [yukarıya bıraksınlar ve nöbeti iyi]kontrol etsinler. 197 bel madgalti, görev sahası içerisinde nöbet yerlerinin belirlenmesinden, nöbet için askerlerin hazırlanmasından sorumluydu. Ayrıca nöbetçilerin nöbet yerlerine bırakılması, nöbet yerlerinin kontrol edilmesi de bel madgalti nin sorumluluğundaydı Hukuki görevler 20. bel madgalti, idare ettiği bölgede sivil hâkim olarakta görev yapmaktadır. Bir kimse bir davayı bir ahşap tablet (veya) bir kil tablet yardımıyla mühürlediği zaman, Gözetleme Kulesinin Beyi davayı özenli bir biçimde karara bağlasın ve onu yoluna koysun. Fakat dava çok geniş kapsamlı ise, 193 Süel, 2012, a.g.m., Schuler, 1957, a.g.e., Süel, 1985, a.g.e., Bryce, 2003, a.g.e., Süel, 1985, a.g.e., 137.

63 51 onu güneşin huzuruna göndersin. O onu (mahkemeyi) bir bey in lehine olacak şekilde idare etmesin, erkek kardeşinin eşinin (?) veya dostunun (lehine olacak şekilde) onu idare etmesin. Ve hiç bir kimse rüşvet almasın. O iyi bir davayı kaybetmesin; kötü bir davayı da kazanmasın. Ne doğru ise onu yap! 198 Yargılama hakkı yürürlükte olan mahalli yasalara göre yerel merciler tarafından gerçekleştirilmek zorundaydı. Mahkemeye bel madgalti nin başkanlık ettiği durumlarda, titiz hareket ederek dürüst karar vermesi gerekirdi. Yukarıda da belirtilen üzere çözümü güç konularda Kraliyet yargısına nakletmekle mükelleftiler. 199 Kral verdiği direktiflerle kendisine ait yargı yetkisini sınır bölgelerinde kendisini temsil eden görevlilere vererek merkezi otoritenin denetiminde olmak koşuluyla adalet mekanizmasının işlemesine kolaylık getirmiştir Dini görevler 21. bel madgalti, görev sahası içinde bulunan bölgede, tanrıların onuruna yapılan bayramların kutlanmasından sorumludur. Ayrıca Tanrılar (doğru) zamanda kutlansın. Bir Tanrı için hangi vakit (tayin edilmişse),o vakitte tanrı kutlansın Bir Tanrının hizmetinde herhangi bir rahip, tanrıların annesi (veya) kutsanmış olan yok ise derhal bir yenisi tayin edilsin... Ayrıca rahipler, ustabaşları, kutsanmış kimseler (ve) Tanrıların annelerine karşı saygı gösterilsin. Rahipler, kutsanmış kimseler, ve tanrıların anneleri tanrılara karşı saygılı olsunlar. 201 bel madgalti, aynı zamanda tanrıların onuruna kutlanan bayramların tam zamanında ve eksiksizce yerine getirilmesinden sorumluydu. bel madgalti, sorumlu olduğu bölgede kült bayramları kutlanırken, tanrının hizmetinde herhangi bir rahip yada tanrıları temsil edecek kişi yok ise vakit kaybetmeden yerine yenisini tayin etmeliydi. Ayrıca bayramlara katılacak olan görevlilerin tanrılara ve tanrıların yeryüzündeki temsilcilerine karşı saygılı olması gerekiyordu. 198 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Süel, 2012, a.g.m., Schuler, 1957, a.g.e., 46.

64 bel madgalti, kült araç gereçlerini kayda geçmek ve rapor etmekle görevlidir. Daha sonra Gözetleme Kulesinin Beyi tanrıların kült araç gereçlerini kayda geçsin. Ve (listeleri) güneşin huzuruna göndersin... Daha sonra Gözetleme kulesinin beyi tanrıların kült araç gereçlerini kayda geçsin. Ve (listeleri) güneşin huzuruna göndersin. 202 bel madgalti, sorumluğu olduğu saha içinde tapınakların ve kült araç gereçlerinin denetlenmesi, kayda geçilmesi ve rapor edilmesiyle görevliydi. bel madgalti nin Kült kurumlarıyla ilgili en ufak ayrıntılara bile dikkat edilmesi gerekiyordu, aksi takdirde tanrılar tarafından cezalandırılabilirdi. 23. bel madgalti, sürekli denetlemelere çıkmak suretiyle kült kurumlarıyla ilişkili başmüfettişlik vazifesiyle de yükümlüdür. O Rahipleri tanrıların annelerini(ve) kutsanmış olanları kontrol etmedi. Onlar artık kontrol edilecek ve tekrar ayağa kaldırılacak. Ayrıca Tanrılar doğru zaman da kutlansın. Bir tanrı için hangi vakit (tayin edilmişse) o vakitte tanrı kutlansın. Bir tanrının hizmetinde herhangi bir rahip, tanrıların annesi (veya) kutsanmış olan yok ise, derhal bir yenisi tayin edilsin. 203 bel madgalti, sürekli denetlemelere çıkarak başmüfettişlik vazifesini yerine getirecek ve bunun yanında rahiplerin görev yerlerinin belirlenmesi, tanrıya yapılan hizmetlerin eksiksiz olarak yerine getirilmesi ve kült araç gereçlerinin bakımı gibi bir takım sorumluluklarının da olduğu bilinmektedir Sorumlu olduğu bölgede su kaynaklarına kurban sunmakla görevlidir. Kentte bulunan su kaynakları (ile ilişkili olarak): bir su kaynağı için bir kurban belirlensin, ona sunulsun (ve o) düzenli olarak ziyaret edilsin. Fakat herhangi bir kurbana sahip olmayan su kaynakları her zamankinden daha fazla ziyaret edilsin. Onlar içeride kutlanmadan bırakılmasın. Bir kurban sahibi olan dağ ve ırmaklara ise düzenli olarak kurban sunulsun Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 47.

65 53 bel madgalti, sorumluluk sahası içerisinde bulunan su kaynakları için bir kurban belirleyerek bu su kaynaklarına belirlenen kurbanı sunmakla görevliydi. Ayrıca su kaynaklarının düzenli olarak ziyaret edilmesi ve denetlenmesi konusunda da uyarılmışlardır. 25. bel madgalti nin bir başka görevi ise festival evinde kimsenin sarhoş olmamasına dikkat etmektir. Ve tanrılar kutlanır kutlanmaz, hiç kimse tanrıların huzurunda sarhoş olmasın, festival evinde de hiç kimse sarhoş olmasın. Ayrıca rahipler, ustabaşları, kutsanmış kimseler (ve) Tanrıların annelerine karşı saygı gösterilsin. Rahipler, Kutsanmış kimseler ve tanrıların anneleri tanrılara karşı saygılı olsunlar. 206 Söz konusu metinde bel madgalti festival alanlarında hiç kimsenin sarhoş olmamamsına dikkat edecekti. Çünkü festivallerde sarhoş olmak tanrılara karşı saygısızlık olabilirdi. Bu durum ise tanrıların öfkelenmesine sebep olarak, hem krallık içim hem de Hatti ülkesi için kötü sonuçlar doğurabilirdi. 26.Diğer bir görevi tapınak yapılarını kontrol etmektir. Ayrıca tanrılara saygı gösterilsin. Fakat Fırtına tanrısına özel olarak saygı gösterilsin. Ve bir tapınak, su sızdırdığı zaman Gözetleme Kulesinin Beyi ve kent muhafızı onu tekrar onarsınlar. 207 bel madgalti ye gönderilen direktiflerde bütün görevlilerin, tanrılara karşı saygılı olması hususu açık şekilde belirtilmiştir. Ve bu görevliler, tanrıların evlerinin sembolü olan tapınakların sağlamlığını ve alt yapısının sorunsuz olduğunu kontrol etmeliydi. Herhangi bir sorunla karşılaşılması halinde derhal müdahale etmeliydi. bel madgalti direktiflerinden tapınak görevlileri hakkında da bilgi sahibi olmaktayız. Örneğin; Veya Fırtına tanrısına adanmış bir riton veya başka bir tanrıya adanmış (kült) gereci, rahipler, kutsanmış olanlar ve tanrıların anneleri onu tekrar yapsınlar Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 46.

66 54 Metinde görüldüğü üzere bel madgalti direktiflerinden, tapınak adamlarının, tapınaktaki tanrıya ait olan eşyaların kaybolması halinde bu eşyaları tekrar tedarik etmeleri gerektiği belirtilmiştir. 209 Hitit Kralı IV.(?) Tuthaliya nın Askeri Fermanı adıyla bilinen askeri talimatname niteliğindeki metinde bu askeri görevlilerin sıralamaları; Hangi Vali nin (emrinde) o, alt rütbeli bir subay ise, ve harbe gitmemiş ise ve Askeri Vali onun [kaçak] işidir[se], onu tevkif etsin ve onu saraya göndersin;(onu) kendine almasın [ve onu serbest] bırakmasın. Eğer alt rütbeli bir subay veya sonuncu er seferden geri kaçarsa, yüzbaşısı ve binbaşı(sı) onu saklamasınlar ve onu derhal saraya bildirsinler. 210 şeklinde verilmiştir. Metinde de belirtildiği üzere bu görevlilerin görev sıralamaları şöyledir: bel madgalti (Askeri Vali), UGULA LIM (Binbaşı), LÚ MEŠ DUGUD (Yüzbaşı), LÚ SIG5 (Alt Rütbeli Subay), appezziš antuwahhaš (sonuncu er ) Mašathöyük mektuplarında majestenin en çok mektup gönderdiği görevlilerden biri olan Himuili, bel madgalti unvanına sahiptir. Bu görevlinin Maşat mektuplarında tespit edilen görevleri ile Boğazköy de bulunan belgelerde ortaya çıkan görevleri uymakta ve birbirini tamamlamaktadır. Maşat mektuplarında Himuili nin görevleri şunlardır; Askeri görevleri arasında sınır güvenliğini sağlaması önemli yer almaktadır. Bu görevleri UGULA.NIMGIR.ERIN MEŠ bir tür Ordu Müfettişi nin görevleri ile birlikte geçmektedir. Himuili nin bel madgalti olarak sivil görevleri arasında šahhan ve luzzi 212 yerine getirmek bulunmaktadır. 213 Bu görevli, yaptığı bütün faaliyetleri kralın bizzat kendisine rapor etmek zorundaydı. 214 Sınır 209 Süel A, 1957, a.g.e., Alp, 1947a, a.g.m., Reyhan, 2008, a.g.m., šahhan: Arazi işletmek karşılığı ödenen vergi(haraç, tımar, zeamet) (bkz: Ahmet Ünal,(2007), Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü Vol. II N-Z Hamburg,s.579); ( luzzi: Devlet ve memleket menfaatine yapılan iş hizmeti (angarya),bkz: Alp S, (1947a), Hitit Kralı IV.(?) Tuthaliya nın Askeri Fermanı, Belleten, XI(43), Ankara, s Reyhan, 1995, a.g.t., Bryce, 2003, a.g.e., 31.

67 55 beylerine (bel madgalti), yönelik fermanlar tüm ayrıntılarıyla bizlere önemli bilgiler vermektedir. A.Ünal, bu fermanların kuzeyde Ortaköy-Šapinuva-Maşat hududunun hemen kuzeyindeki askeri ve idari yapılanmayla ilgili çok önemli bilgiler verdiğini, aslında bu direktiflerin sadece bu hudut bölgeleriyle ilgili olarak yazıldığını söyler. Çünkü buralarda Kaşka tehlikesi vardır ve onların her an için Hitit kentlerine sızmaları ve burada sabotaj yapma korkusu hâkimdir. Bu görevlilere verilen direktiflere göre Kaşka hududu sıkı bir denetim altında tutulmuş, gözetleme kuleleri dikilmiş, içlerine nöbetçiler ve gözcüler yerleştirilmiştir. Daddi, Mestıerı adlı çalışmasında bel madgalti nin görevli olduğu şehirleri şu şekilde vermiştir: URU Ištahara, URU Katapa, KUR URU Azzi, KUR URU Gašga, KUR URU Luqqa. 215 Sonuç olarak bel madgalti, saraya mensup olan önemli görevlilerden biriydi. Oldukça geniş sorumlulukları olduğu anlaşılan bu görevlinin başlıca görevleri şunlardı: Kral adına merkezden uzak olan sınır bölgelerini yönetmek, kontrolleri altındaki kalelerde asayişi sağlamak, yolların, kanalların ve tapınakların bakımını yapmak, Krala ait mülklerin korumak, vergileri toplamak, bölgesinde adaleti sağlamak, yiyeceklerin depolanması ve kölelerin yeterliliğini denetlemek, köylülerin sorunlarıyla ilgilenmek, rüşvet iltiması önlemek, yabancı tüccarların giriş-çıkışını kontrol etmek ve bu tüccarlar için gerekli kayıtları tutmak, emrindeki birlikleri tanımak ve bu birliklerin gücünü, askeri disiplinsizliklerini tespit etmek, başmüfettişlik, imar faaliyetlerini yürütmek, kendi bölgelerindeki insanların sağlık ve esenliklerinden sorumlu olmaktı Daddi, F.P. (1982). Mestıerı, Professioni E Dignità Nell Anatolia Ittita, Roma, Ünsal, 2013, a.g.e.,

68 LÚ MEŠ DUGUD "Yüzbaşı" 217 LÚ MEŠ DUGUD ile ilgili görüş belirten ilk bilim adamı Goetzedir. Goetze, LÚ MEŠ DUGUD u askeri hiyerarşi içine sokarak Kıdemli Memur olarak tanımlar. Sommer de LÚ MEŠ DUGUD un askeri bir memuriyet olduğu düşüncesinde olup, bu memurun yargılama yetkisi olduğunu da vurgulamış ve LÚ MEŠ DUGUD un saray memuru olarakta yorumlanabileceğini belirtmiştir. Sommer, LÚ MEŠ DUGUD un Akadça kabtu zor, mühim, değer anlamında ordu içinde özel bir statüye karşılık geldiğini, Rütbe sahibi, temsilci olarakta yorumlanabileceğini belirtmiştir. Alp, LÚ MEŠ DUGUD Yüzbaşı olarak yorumlamıştır. Laroche ise, LÚ MEŠ DUGUD u bir pazarın ileri gelenleri, belediye başkanı ve reis olarak tanımlamıştır. Freidrich sözlük çalışmasında, bu görevliyi Seçkin, Rütbe Sahibi, Yüzbaşı, Belediye Başkanı, Saygıdeğer olarak yorumlamıştır. 218 Bryce, LÚ MEŠ DUGUD u ileri gelen, sulh yargıcı olarak tanımlamıştır. 219 İmparati ise bu görevliyi onura layık, saygıdeğer beyler, güçlüler olarak tanımlamıştır. 220 Yapılan yorumlardan, LÚ MEŠ DUGUD un genel anlamda düşük rütbeli bir askeri görevli olmadığını düşünürsek tezimizde Alp in yorumunu (yüzbaşı) esas olarak almaya çalıştık. Belgelerde, bu görevlinin Hitit sınırlarının genişlemesiyle saray tarafından uzak bölgelerdeki birliklerin başına kumandan olarak gönderildiği, esas görevinin askeri alanda olduğu ifade edilmektedir. 221 Garnizon kumandanları, yani LÚ MEŠ DUGUD yeminleri, sadakat yeminlerini ve bu yemini eden kuvvetleri içerir. Bunlar genellikle I.Arnuwanda dönemine aittir. 222 LÚ MEŠ DUGUD la ilgili önemli bir vesikada, bu memurlar için kaleme alınmış talimatlar ve onlara tebliğ edilen bir yemin metni söz konusudur. Üç metinden oluşan LÚ MEŠ DUGUD yemini 223, yeminli rütbe sahipleri nin sıralandığı bir liste ile başlar. Sadakat yemini 3 vesikada da I.Arnuwanda ve onun soyundan gelenlere yönelik icra edilmiştir. LÚ MEŠ DUGUD lar, sadece kendisi ve ailesi adına değil, sorumlu oldukları garnizon bölgesindeki askeri birlikler adına da sadakat yemini 217 Alp, 1947a, a.g.m., Schuler, V. (1956). Die Würdentragereide des Arnuwanda, Orientalia, Berlin, (25), Bryce, 2003, a.g.e., İmparati, 1988, a.g.m., Reyhan, 1995, a.g.t., Süel, 1992, a.g.m., Reyhan, 1995, a.g.t., 193.

69 57 etmişlerdir. Bu bölgeler; Kinnara, Kalašma, Hurranašši ve Kiššija dır. Schuler, tamamı korunmuş durumda olan A metninde isim listesinde telaffuz edilen LÚ MEŠ DUGUD ların, sayılarının 25 olduğunu belirtmesi LÚ MEŠ DUGUD ların sorumluluk alanlarının oldukça geniş bir sahaya yayıldığını bizlere gösterir İdari görevler LÚ MEŠ DUGUD ların idari, askeri, hukuki, dini görevlerini şu şekilde inceleyebiliriz: 1. LÚ MEŠ DUGUD, saray halkına kötü söz söyleyenleri ifşa etmekle görevlidir. Biri saray hakkındaki kötü bir sözü birinin yanında işitir. Biri sarayda hakaret ederse(?) ve biz Kinnara nın bütün birlikleri, (bunun) karşılığını (ödetmezsek) ve biz onu ifşa etmezsek... [... o vakit bizi] Hatti nin bü[tün] tanrıları [yok etsinler] 225 LÚ MEŠ DUGUD, saray halkına kötü söz söyleyenleri ifşa etmek, saraya düşmanca mesele getiren, kötü söz söyleyen veya yazanları güneşin huzuruna çıkarmakla sorumluydu. Aksi takdirde bu durum Hitit Krallığının imajını zedeleyebilir ve Hitit ülkesini kaosa sürükleyebilirdi. Ayrıca metinden anlaşıldığı üzere yemin eden birliklerin Hitit merkezi yönetimine sıkı sıkıya bağlı olduğunu ve bu birliklerin Kinnara ülkesine ait olduğunu görüyoruz. Aksi durumda bu birlikler, tanrısal cezalara maruz kalabilirdi. 2. LÚ MEŠ DUGUD un iç odayla ilgili sorumlulukları vardır. Asanın adamı saray adamları (?), zahhurti-enstrüman beyleri (ve) iç odanın ileri gelenlerinin/rütbe sahiplerinin önünde koşar. Ve onlardan oturmalarını talep eder. 226 Söz konusu metinde ileri gelenlerin/ rütbe sahiplerinin, iç oda ile ilişkilendirilmiş olması dikkat çekicidir. 227 Aynı zamanda bu metinde LÚ MEŠ DUGUD ların bir seramoni içinde yer aldığı görülmektedir. Schuler, KBo IV 14 III 47 no.lu vesikada, 224 Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 219.

70 58 LÚ MEŠ DUGUD dan başka, iç oda da görev yapan bir başka görevli olan LÚ SAG a da işaret etmiştir Hangi konu olursa olsun dostu dahi olsa kötü bir sır vermemelidir. Ve bu münasebetle söz kötü[ye]...-ar ve hiçbir dost bir [dos]ta kötü sır verilmemesi gerekir. 229 LÚ MEŠ DUGUD, güvendiği insanlar veya dostu dahi olsa herhangi bir konuda kötü bir sır vermemeliydi. Çünkü dostu dahi olsa bu sırrı ifşa edebilir ve yanlış yorumlanarak, ülkenin geleceğini ve krallığın selametini tehlikeye düşürebilir ve ülke içinde kaosa neden olabilirdi Askeri görevler 4. LÚ MEŠ DUGUD bulunduğu bölgede askeri birliklerden sorumludur. Eğer alt rütbeli bir subay veya sonuncu er seferden geri kaçarsa, yüzbaşısı ve binbaşı(sı) onu saklamasınlar ve onu derhal saraya bildirsinler! 230 Hitit Kralı IV.(?) Tuthaliya nın Askeri Fermanı adıyla bilinen askeri talimatname niteliğindeki bu metinde LÚ MEŠ DUGUD un sorumlu olduğu bir birlik ile araziye çekildiği ve asker kaçaklarına er veya düşük rütbeli komutanlık gibi makamlar vererek onları cesaretlendirmemesi, yardım ve himaye etmemesi, bu durumu derhal krala bildirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu metinden anlaşıldığı üzere LÚ MEŠ DUGUD un bir takım görevlendirmeler yapabilecek konumda olduğu da görülmektedir. LÚ MEŠ DUGUD, sorumlu olduğu bölgede bütün olup bitenleri krala bildirmek zorundaydı. LÚ MEŠ DUGUD lar askeri sınıftan olan yüksek rütbeli efendilerine sadakat yeminiyle bağlıydılar. Rütbe Sahipleri (LÚ MEŠ DUGUD) bağlı oldukları askeri birliklerin adına yemin eder ve bu birliklerin LÚ MEŠ DUGUD u olarak tanımlanırdı. LÚ MEŠ DUGUD lar ve emrindeki askeri birlikler gerektiğinde vakit kaybetmeden sefere çıkacaklarına dair yemin ederlerdi. 231 Olası başarısızlık ve 228 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1956, a.g.m., Alp, 1947a, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 210.

71 59 ihmalkârlık son derece mühim bir şekilde sonuçlanabilirdi. Bu yüzden kişisel ihmalkârlık ve korkaklık söz konusu olduğunda kral bunu cezasız bırakamazdı Gözetleme kulelerindeki birlikleri saymakla yükümlüdür. Daha sonra (her defasında) üç gözcü bir yolu alır; bunun üzerinde ise üç rütbe sahibi yürür. Gözetleme kulelerinin üzerinde bulunan birlikleri o saysın ve (bunlar) kayda geçilsin ve iki yer, üç yer (ve)dört yerin (?) rütbe sahiplerini o (her) yerde tanır. 233 Metinde de belirtildiği üzere LÚ MEŠ DUGUD lara, emrindeki birliklere bir takım idari ve askeri taktikte görevler vererek yükümlülükleri hatırlatılmıştır. Yine metinden hareketle LÚ MEŠ DUGUD ların, emrindeki birlikleri saymak, kayda geçmek ve bu birlikleri tanımakla ilgili bir takım görevlerinin olduğu da hatırlatılmıştır. 6. Görevli olduğu bölgeyi düşman saldırısından korumak ve düşman birliklerini takip etmekle görevlidir. Fakat ne zaman düşman bir yere kuvvetlice vurur, birlikler üç gün boyunca düşmanın izini sürsünler. Onlar yolları iki gün (boyunca) tutsunlar. 234 LÚ MEŠ DUGUD ların belli merkezlerde yerleşik vaziyette bulundukları ve düşman saldırısı sırasında mevcut alanın müdafaa edilmesi ve sonrasında düşman birliklerinin takibinden sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. 7. Göreve sadakatsizlik edenleri kralın huzuruna çıkarmakla görevlidir. Fakat düşman öldürmeyen herkes, isterse iki yer, üç yer (veya) [ dört] yerin rütbe sahibi (olsun), onu yakalayacak ve güneşin karşısına çıkaracak Bu metinden hareketle LÚ MEŠ DUGUD un askeri açıdan iki önemli fonksiyonunun olduğunu görüyoruz; birincisi küçük gözcü birliklerinin denetlemesinden sorumlu olmakla birlikte bu görevlilerin astları ile sürekli irtibat halindedir. İkincisi ise LÚ MEŠ DUGUD lar stratejik yerlerde pusu kurarak buralarda düşman baskınlarına karşı savunma yapmakta ve düşmanın takibinden sorumlu tutulmaktadır. 232 Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 214.

72 60 Yukarıdaki metinden anlaşıldığı üzere LÚ MEŠ DUGUD un barış ve harp zamanında sahrada bulunan birliklerin faaliyetlerine ait idari ve taktik görevlendirmelerde bulunduğunu görüyoruz Kralın karşısına rütbe sahiplerini çıkarmakla görevlidir. Kral pencereden dışarı bakar Saray oğlanları nın başını, mızrak adamlarını ileri gelenlerini/rütbe sahipleri Krala reverans yaparak takdim eder. Ardından onlar reverans yaparlar. Bunun üzerine onlara [verilir?]sıcak bir ekmek (ve) bir kase [ ] 237 Yukarıda KBo IV 13 metninde belirtildiği üzere LÚ MEŠ DUGUD ların mızrak adamları ve ileri gelenleri/rütbe sahiplerini kralın karşısına çıkarmakla yükümlüydü. Burada ismi geçen görevlilerin Kralın penceresinin önünde selam durduktan sonra yemek üzere bir miktar atıştırmalık aldıkları anlaşılmaktadır Sorumlu olduğu bölgede suçluları yakalamakla görevlidir....[ Sara]y[da fa]kat deği[l [ ]-ar. Fakat cürüm işlendiği sırada...[ ] onlar yakalarlar. 239 LÚ MEŠ DUGUD, saray içinde veya dışında suç işlendiği sırada suçluyu yakalamakla ve güneşin huzuruna çıkarmakla görevliydi. 10. LÚ MEŠ DUGUD, ülkesine karşı ayaklanan beylerle mücadele etmekle yükümlüdür. Ve beylerimizden biri Hatti ülkesine düşman (olur) ve biz onunla hiç tereddüt etmeden savaşmazsak, veya o bize (yaptıklarının)bedelini (ödemezse), Efendimizin hayatı artık bizim hayatımızdan önemli değilse biz korumazsak [ o vakit bizi]hatti nin bü[tün] tanrıları [yok etsinler]... Güneş yakında ise Güneşin huzuruna koşacak ve alçak beyleri (onun) oraya çıkaracak LÚ MEŠ DUGUD, ülkesine ve efendisine zarar veren herhangi bir girişime karşı hiç tereddüt etmeden savunmaya geçeceğine ve Hatti ülkesini koruyacaklarına dair 236 Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 214

73 61 yemin etmişlerdir. Hititlerde savaştan kaçmak veya Hitit ülkesine karşı ayaklanmak ağır bir suç olup, doğrudan kral tarafından cezalandırılıyordu. Birlik komutanları bu durumda ceza vermeye yetkili değildi. Onların görevi ihanet edenleri rapor edip kralın huzuruna çıkarmaktı Herhangi bir tehdit durumuna karşı, birlikleriyle beraber hazır olmalıdır. Ve biz Huranašši ülkesinin birlikleri kentlerimizden gelir [gel]mez (?) ilk önce kral, kraliçe prens Tudhaliya, tuhkanti üzerine ve ayrıca (?) onun [oğ]ularlı (ile)torunları üzerine ve... Prensler ile onların oğullarının üzerine Huranašši nin Fırtına tanrısının karşısında yemin ettik ve ilk olarak (?) bu sözleri Huranašši nin Fırtına tanrısının karşısında söyledik. Ayrıca biz sefere çıkacağız, ordular (?) orakelle tespit edilir edilmez. 242 LÚ MEŠ DUGUD lar, kehanetle beliren herhangi bir tehdit durumuna karşı her zaman hazır olmalıydılar ve herhangi bir askeri girişime karşı direk harekete geçeceklerine dair yemin etmişlerdir. Buradan hareketle LÚ MEŠ DUGUD un birçok görevi olmasına rağmen asıl görevinin ordu komutanlığı olduğunun unutulmaması gerekir Hukuki görevler 12. LÚ MEŠ DUGUD un yargı alanında krala vekalet etme yetkisi vardır. Herhangi bir kimse bir kraliyet hükmünü kusurlu bulursa,onun evi harabeye (??) dönsün. Herhangi bir kimse bir rütbe sahibi nin hükmünü kusurlu bulursa, onun başı kesip koparılsın. 243 Askeri nitelikli yüksek bir rütbelinin sivil hâkim olarak görev yapması Hititlerde gelenek halini almıştır. Kral en üst rütbeli komutan statüsüne sahip bir kimse olduğu kadar ülkenin baş hâkimi sıfatıyla da karşımıza çıkmaktadır. Kanunlarda eğer bir kimse Kralın yargısına karşı çıkarsa sadece bu kimse değil, evinin tamamı cezalandırılacaktır. Eğer bir kimse krala vekâlet eden LÚ MEŠ DUGUD un kararına itiraz ederse başı kesilecektir. Dolayısıyla LÚ MEŠ DUGUD un askeri sorumlulukları dışında, sorumluluk sahası içinde bulunan bölgede adalet dağıtmak gibi bir misyona sahip olduğunu veya en azından yerel mahkeme üzerinde belirli bir 241 Reyhan, E. ve Cengiz, T. (2015). Eskiçağ Tarihi ve Uygarlığı El Kitabı, Grafiker yayınları, Ankara, Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 222.

74 62 nüfuzu bulunduğunu varsaymak yanlış olmayacaktır. Söz konusu görevlilerin yerleşik vaziyette bulundukları kentlerde kıdemli komutan olarak görevlendirilmiş olması gibi bir hakikat söz konusu olduğu için hâkimlik sıfatı bu görevlilerin kısmi fonksiyonlarından biridir. LÚ MEŠ DUGUD un bulunduğu bölgede asli görevi ordu komutanı olmakla birlikte yargıçlık vazifesi de bulunmaktaydı. 244 Bryce da LÚ MEŠ DUGUD ları ileri gelen sulh yargıçları olarak nitelemiş ve yargı alanında krala vekâlet edebildiklerini, kral adına yargılama yaptıklarını belirtmiştir Dini görevler 13. LÚ MEŠ DUGUD lar sonbahar ve ilkbahar festivallerine katılmakla yükümlüdür. [Bunun] ardından meşale festivali kutlanır. Saraydan 2 erkek keçi ve kilerde saklanan tayınlar alınır ve rütbe sahipleri içeri girer ve festival kutlanır. Bu sonbahar [ve] ilkbahar festivalidir ve [o] na (onun onuruna) şimşeğin festivali kutlanır. Bir erkek keçi ve bir koyunu rütbe sahipleri önlerine katarlar. 246 Saray ile ilgili ayinlerde görebildiğimiz LÚ MEŠ DUGUD ların, zaman zaman bu ayinlere birlikleriyle beraber katıldığını, birtakım seramonilerde bulunduğunu ve ayinlerde birtakım görevlerinin olduğunu metinlerden öğreniyoruz. Buradan hareketle Yüzbaşı (ordu komutanı) olarak nitelendirdiğimiz LÚ MEŠ DUGUD ların komuta ettiği birliklerle festivallerde boy göstermesi tesadüf değildi. 14. Festival sofralarının kurulmasından sorumludur. Rütbe sahibi/ileri gelenler kral kraliçe (ve) prenslere (tahsis edilmiş) 18 masa kurar ve bir ateş yakarlar. Ülkelere (tahsis edilen) 43 masayı onlar ayrıca kurarlar. 247 Burada LÚ MEŠ DUGUD ların sadece askeri nitelikli görevliler olmadığını kült sofralarının hazırlıklarını yapmakla vazifelendirilmiş görevliler olduğunu da görüyoruz. LÚ MEŠ DUGUD ların burada kraliyet ailesine ve festivallere katılan ülkelere için ayrı ayrı masalar hazırladığını öğrenmekteyiz. 244 Schuler, 1956, a.g.m., Bryce, 2003, a.g.e., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 220.

75 LÚ MEŠ DUGUD ların bir başka görevi de šaramma ekmeğinin düzenlenmesini yürütmek sonrada festival alanını terk etmektir. Prenslerin, saray oğlanları ve MEŠEDI-adamların šaramma ekmeği alınır. Yemek vaktinin rütbe sahipleri/ileri gelenler ve askeri birlikler her şeyi tertip eder ve dışarı çıkarlar. 248 Metinden anlaşıldığı üzere LÚ MEŠ DUGUD ların askeri nitelik taşımayan lakapları da vardı. Bunlar: LÚ MEŠ DUGUD NAPTANIM Bir öğün yemeğin LÚ MEŠ DUGUD ları, bu görevlilerin vazifesi šaramma ekmeğinin düzenlenmesini yürütmek ve sonra da askerler ile orayı terk etmekti. Schuler, NAPTANIM kelimesinin özel bir LÚ MEŠ DUGUD sıfatı olmadığını (kült) öğle yemeği için görevlendirilmiş LÚ MEŠ DUGUD lar olduğunu ifade etmektedir. 249 Yani LÚ MEŠ DUGUD lar bayram festivalleri için hazırlanan, bir çeşit hamur işi ya da çiğ börek olarak adlandırılan šaramma 250 ekmeğinin hazırlanmasından sorumluydu. Daha sonra LÚ MEŠ DUGUD ların daha sonra emrindeki birliklerle yemek vaktini düzenlediklerini ve festival sofraları hazır olduktan sonra birlikleriyle buradan çıktığını görmekteyiz. 16. LÚ MEŠ DUGUD, üstlerine içki sunmakla görevlidir. Ve o (LÚ MEŠ DUGUD),baş MEŠEDI ye 251 saray oğlanları nın başına, hizmetçiye şarapçı başına, iç oğlanlar ın başına ve mızrak adamlarının ileri gelenlerine eliyle içki içmek için [v]erir. 252 Bu metinden anlaşıldığı üzere LÚ MEŠ DUGUD ların, bir nevi sakilik görevi bulunmaktaydı. Üstlerine kendi eliyle içki sunmakla görevli olması onun sorumluluk sahasının sadece askeri alanda olmadığını da bizlere gösterir. Hitit Kralı IV.(?) Tuthaliya nın Askeri Fermanı adıyla bilinen askeri talimatname niteliğindeki metinde bu askeri görevlilerin sıralamaları; 248 Schuler, 1956, a.g.m., Reyhan, 1995, a.g.t., Šaramma: Bayram festivalleri için hazırlanan bir çeşit hamur işi ( çiğ börek ). Alp S, (1979) Hitit Dilinde Saray Sözünün Karşılığı, Belleten, XLIII ( ), MEŠEDI: Ahmet Ünal, sözlük çalışmasında bu görevliyi koruma görevlisi, muhafız askeri olarak tanımlar.(ünal A, (2007) Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü, Vol.I A-M, 446). Bryce ise Ünal ın yorumuna benzer bir yorumda bulunarak MEŠEDI leri mızraklarla donanmış, baş sorumluluğu kralı korumak olan elit bir koruma grubu olarak nitelemiştir. (Bryce, 2003: 37.) 252 Schuler, 1956, a.g.m., 219.

76 64 Hangi Vali nin (emrinde) o, alt rütbeli bir subay ise, ve harbe gitmemiş ise ve Askeri Vali onun [kaçak] işidir[se], onu tevkif etsin ve onu saraya göndersin;(onu) kendine almasın[ve onu serbest] bırakmasın. Eğer alt rütbeli bir subay veya sonuncu er seferden geri kaçarsa, yüzbaşısı ve binbaşı(sı) onu saklamasınlar ve onu derhal saraya bildirsinler. 253 şeklinde verilmiştir. Metinde de belirtildiği üzere bu görevlilerin görev sıralamaları şöyledir: bel madgalti (Askeri Vali), UGULA LIM (Binbaşı), LÚ MEŠ DUGUD (Yüzbaşı), LÚ SIG5 (Alt Rütbeli Subay), appezziš antuwahhaš (sonuncu er) Böylece rütbe sıralamalarını yukardan aşağıya doğru sıralamamız mümkündür. Gördüğümüz üzere burada LÚ MEŠ DUGUD ların, rütbe derecelerinin düşük olmadığını anlıyoruz. LÚ MEŠ DUGUD ların bir UGULA (LÚ MEŠ. ) LIM yani bin (adamın) komutanı nın(binbaşı) emri altında olduğu anlaşılmaktadır. Bu görevliler askeri sınıftan yüksek rütbeli efendilerine sadakat yeminiyle bağlıydılar. LÚ MEŠ DUGUD lar bağlı oldukları askeri birliklerin adına yemin eder ve birliklerin LÚ MEŠ DUGUD u olarak tanımlanırdı. Söz konusu askeri unsurların içinde olağan birliklerin yanı sıra özel kuvvetlerde bulunmaktadır. 255 Kinnara ülkesinde bulunan LÚ MEŠ DUGUD lar ve emrindeki birlikler tarafından yapılan bir yemin metni, LÚ MEŠ DUGUD ların görevleri hakkında bizlere ipucu vermektedir; 1 Veya biz herhangi bir düşmanın safına 2 geçtiğimiz isek, ve 1 biri saray hakkındaki kötü bir sözü 2 birinin yanında işitir, 3 biri sarayda hakaret ederse (?) 4 ve biz, Kinnara nın bütün birlikleri, (bunun) 5 karşılığını ( ödetmezsek) ve biz onu ifşa etmezsek, 6 ve (şayet) bir dost bir dostun önüne 7 düşmanca bir mesele getirir 253 Alp,1947a, a.g.m., Reyhan, 2008, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 214.

77 65 8 veya biri bize bir elçi 9 yollar ve bize herhangi bir kötü 10 söz yazarsa ve biz onu derdest etmez 11 onu kör etmez ve onu götürmezsek 12 güneşin huzuruna, ve 13 beylerimizden biri Hatti ülkesine 14 düşman (olur ) ve biz onunla hiç tereddüt etmeden 15 savaşmazsak veya o bize ( yaptıklarının ) bedelini 16 (ödemezse), Efendimizin hayatı 17 artık bizim hayatımızdan daha önemli değilse 18 biz bu sözleri 19 oğullarımızın önüne götürmezsek 20 biri efendimize, eşl[er]i, 21 oğulları (ve) torunları ile birlikte sürekli düşmanlık beslerse (?), 22 ( şayet) biz tanrılara kurban keser kesmez, 23 ve bu münasebetle (?) bu 24 efendimiz ile ilişkili yemin sözlerini[ eşlerimiz (ve) oğulları[mız ve de Tanrılarımız.[ [B]iz sürekli olarak iste[mez]sek[ biz korumazsak [... o vakit bizi ] 29 Hatti nin bütün tanrıları [yok etsinler]. 256 Bu yemin metninden biz LÚ MEŠ DUGUD lara verilen talimatları, yemin etme yöntemlerini, hem uğruna yemin edilen şahıs hem de yemin eden kimsenin tabi olduğu sosyal sınıfların sınırlarının belirlenmesi, yemin altında verilen şahitlik şartı, kışkırtma ve ayaklanmalar karşısında yapılması gerekenler ve bu konuda yapılan uyarılar hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Schuler, eldeki verilerin, askeri birliklerin temsilcisi olan LÚ MEŠ DUGUD un, belediye reisi gibi görevlerinin olduğunu da düşündürdüğünü vurgulamıştır. LÚ MEŠ DUGUD, ağır sorumluluk gerektiren bir memuriyet olarak karşımıza çıkar. Olası başarısızlık ve ihmalkârlık son derece mühim bir şekilde sonuçlanabilirdi. Bu yüzden kişisel ihmalkârlık ve korkaklık söz konusu olduğunda kral bunu cezasız bırakamazdı. 257 İncelediğimiz belgelerden LÚ MEŠ DUGUD ların görevli olduğu şehirleri şu şekilde verebiliriz: KUR URU Kalašma, KUR URU Kinnara, URU Aršaša, URU A[r-x-]x-ma, URU Hu-tar-x, URU Gaggap/baha, URU Kakarpa, URU Kazziluwa, URU Kuiz(za)na, URU Makarwanda, URU Malliwatta, URU Ma-a[l?-x]-pa-it-ta-ma, 256 Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1956, a.g.m., 211.

78 66 URU Pukkiššuwa, URU Šašana, URU Ša?iztawa, URU Takkiša, URU Tapazziya, URU Tuarpa, URU Ukkueriya, URU Waštiša, URU Zinip[pa], URU Zi-qa/pàr, uru Zi-x-ra, URU Atarauwanna, URU Haršuwanda, URU Huhuliya, URU Hurtana, URU Niniwaš, URU Šappa, URU Taharama, URU Zazaz, URU Tilip, URU Hattuša 258 Özetle daha çok askeri nitelikli memur olan LÚ MEŠ DUGUD ların, gözcü birliklerini teftiş etmek, gözetleme kulesindeki birlikleri saymak, düşman saldırısı sırasında sorumluluk sahasındaki bölgeyi müdafaa etmek, düşman birliklerinin takip etmek, ülkesine ve kraliyet ailesine kötü söz söyleyenleri ifşa etmek, emrindeki birliklerle festivallere katılmak ve festival sofralarını düzenlemek, üstlerine içki sunmak, yargı alanında krala vekâlet etmek, gibi görevleri bulunuyordu LÚ.MEŠ SAG "Saray Memuru" 259 Güterbock ve Friedric, LÚ.MEŠ SAG terimini Kralın Başında Bulunan, Saray Adamı, yakın arkadaş olarak yorumlamışlardır. LÚ.MEŠ SAG, kraliyet müfettişi olarak kral ın Yardımcısı sıfatıyla farklı yerlerde özel olarak görevlendirilmiştir. Bu görevlinin valiye bağlı bir memur olarak çalıştığı ve bu sıfatla da askeri bir takım yetkilere sahip olduğu tahmin edilmektedir. Aynı zamanda bu görevli tapınak görevlisi olarakta telaffuz edilmiştir. 260 Schuler ise LÚ.MEŠ SAG terimini Saray Memuru olarak yorumlamıştır. 261 LÚ.MEŠ SAG ların sadakat yeminiyle krala bağlanarak, kral ın şahsını ve ailesini, krallığın geleceği ve devlet otoritesini koruması hedeflenir. 262 Metinlerden hareketle LÚ.MEŠ SAG ın görev ve sorumluluklarını şu şekilde belirleyebiliriz: 258 Daddi,1982, a.g.e., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler,1957, a.g.e., Schuler, 1956, a.g.m., Ünal, 2005, a.g.e., 119.

79 İdari görevler 1. LÚ.MEŠ SAG, ülke sınırları içinde, kraliyet ailesi çevresinde gelişen ve sarayda olup biten her şeyi gözlemleyip rapor etmekle yükümlüdür. Kraliyet sarayını ilgilendiren bir me[sele(?) ] [b]ir beye (veya) prense...[ ]Kralın hayatına karşı ayrıca...[ ][ko]rusun! Fakat hiç [kimse] başka bir yere bakmasın LÚ.MEŠ SAG ın kraliyetin önde gelenlerinin çevresinde gelişen ve sarayda olup biten her şeyi gözlemleyip rapor etmekle yükümlü olduğu, kendisine yönelik direktiflerde belirtilmiştir. Herhangi bir tehdit durumunda kral ve kraliyet ailesini korumalıydı. Tehlike gördüğü durumlarda kralı ve gerekli mercileri haberdar etmeliydi. 2. Gerekli durumlarda kralın emriyle başka şahıslarla olan ilişkisini kesmekle yükümlüdür. Veya bir do[st İyi (olsa da), be[n, Güneş ona derim ki:] [sen] o[ndan] ayrı[l]! [ve o] Ayrılmazsa, O yem[in altına koyulsun ] LÚ.MEŠ SAG ların kralın emirlerine kayıtsız şartsız riayet etmesi gerekiyordu. Kral bu görevlilerden birinden arkadaşını terk etmesini talep ettiğinde, söz konusu görevli bunu yerine getirmeye mecburdu Kralın şahsını ilgilendiren konularda başkalarının huzurunda konuşmamakla yükümlüdür. [veya (şayet) ben, güneş,] herhangi birine bir sır ver]mişsem/bir meseleyi ema]net etmişsem (?), ve ben onu [(şundan) men ederim (??):] Sen onu hiç kimseye[ağzından] kaçırmamalısın,bu (mesele) [öldüğün güne (??)] kadar kapanacak;şayet o bunu ağzından kaçırırsa- o da benzer şekilde yeminin (altına) koyulsun. 266 LÚ.MEŠ SAG ların, kralın şahsını ilgilendiren meselelerde başkasının huzurunda konuşmama yükümlülüğünün bulunduğunu söz konusu görevliye yönelik direktiflerde net bir şekilde belirtilmiştir. Schuler, LÚ.MEŠ SAG a yönelik direktiflerden, 263 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler,1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 11.

80 68 sessiz kalma hususunun sadece Kralın şahsını ilgilendiren ve ülkenin aleyhine olacak meselelerle ilgili olabileceğini belirtir. 4. Olası suikast girişimleriyle ilgili bilgileri rapor etmekle yükümlüdür. Veya Güneşin hayatına kasteden bir suç (işlenmişse), Fakat sen bunu biliyorsan ve onun olmasına izin verir ve şöyle dersen: Buna (ölüm (?))- günü gelip çattığında: Bu benim içinde yer almadığım olağan bir hadisedir. Ben asla suç işlemdim. Bu yemin altına koyulsun. 267 LÚ.MEŠ SAG lara, krala karşı kötülük yapılması gibi bir durum söz konusu ise bunu derhal rapor etmesi emredilmiştir. Ayaklanma, suç işleme, krala karşı suikast düzenleme gibi girişimler söz konusu olduğunda bu gelişmelerden, olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine aldırmadan kralı bir an önce bilgilendirmekle görevliydiler. LÚ.MEŠ SAG, ayaklanan kimselerin yapacakları fesatlıklara karşı direnmeleri, ayaklanmalara sebep olmamaları için tedbir almaları gerektiği konusunda uyarılmışlardır Olası bir isyan ve iftira durumunu derhal krala bildirmekle yükümlüdür. Siz, şimdi burada olmayanlarınız, birlikte ant için. Ve şayet siz güneşe karşı (işlenebilecek) herhangi kötü şey hakkında (bir şey) duyduğunuz vakit, o gizlenmesin. Bu, yemin altına koyulsun. 269 LÚ.MEŠ SAG lara yönelik direktiflerin en geniş kısmını ayaklanmalar, suikast girişimleri ve fesatlıklara ilişkin yasaklar oluşturmaktadır. Bu görevliler önceden tasarlanmış eylemleri rapor etmek suretiyle kralın veya ülkenin zarar görmesini engelleyebilirdi. Böyle bir suçu örtbas ederse suça ortak olur ve suçluyu himaye etmiş sayılırdı. Bunun cezası ise ölümdü. Hititlerde, İftira ve isyana teşvik büyük bir suç sayılıp yasaklanmıştır LÚ.MEŠ SAG ın, kralın yaşamı ve ölümü ile ilgili konuşması yasaktı. Şayet herhangi birinden babası (ve) annesinin ömrü (olursa) ve bir şey olur ve biri bunu söylerse: benim yemin ettiğim kimse çoktan öldü (?) ve (bir daha) 267 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 11.

81 69 söz konusu olmayacak. Ben bu sözleri o zaman bir daha ağzımdan kaçıracağım. Öldüğü gün gelip çatana kadar, o ölene kadar: güneşin şahsı ve yaşamı (ile ilişkili) şeyleri hiç kimse bir başkasına açık etmesin. 271 LÚ.MEŠ SAG lara, kralın kişisel meseleleri, yaşamı, ölümü gibi konularda sessiz kalması emredilmiş ve bu konuda özellikle açık etmemeleri konusunda uyarılmışlardır. LÚ.MEŠ SAG lara yönelik direktiflerde, bu görevlilere kral ile ilgili gizli bilgiler konusunda yasak getirildiğini görüyoruz. 7. LÚ.MEŠ SAG lara yabancı hükümdarlar ve kralın akrabalarına karşı sessiz kalınması emredilmiştir. Güneşin birçok erkek kardeşi de (vardır), ve bunun dışında ben ayrıca birçok (üvey-) erkek kardeş ve bir çok akraba krala da (sahibim) Fakat siz, sizin kıdemliniz (olan): Ben herhangi birine birini gönderir, fakat onu himaye eder (ve) o sessizliğini bozar ve ona kralın sözlerini açık ederse/ ağzından kaçırırsa bu yemin altına koyulsun. 272 LÚ.MEŠ SAG lara, yabancı hükümdarlar ve kralın akrabalarına karşı sessiz kalınması emredilerek herhangi bir kaos durumuna karşı önlem alınmak istenmiştir. Söz konusu görevlinin sorumluluklarının başında krala sadakat geliyordu. Fakat Schuler in, yine majestelerinin arzu ettiği takdirde kralın akrabaları veya yakın dostlarına saygıda kusur edebileceğini belirtmesi de dikkat çekici bir husustur. Bunun dışında kraliyet ailesine mensup bir kimsenin suça karışması durumunda, bu görevlilere, durumu rapor etme yükümlülüğü getirilmiştir Arkadaşı dahi olsa kasten suç işlemesi durumunda arkadaşını ihbar etmekle yükümlüdür. Veya (şayet) bir dost bir dostun yanında güneş hakkında herhangi bir kötü şey duyar ve onu ihbar etmezse (o) yemin [altına] koyulsun. 274 LÚ.MEŠ SAG lardan, arkadaşı dahi olsa suç işlemişse ihbar edilmesi istenmiştir. LÚ.MEŠ SAG ın kralın emirlerine kayıtsız şartsız itaat etmesi gerekirdi. Kral bu görevliye, arkadaşlarından birisini terk etmesini söylerse, bu görevli kralın bu isteğini yerine getirmeye mecburdu. Kral ın talebi üzerine bu görevlilerin 271 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 15.

82 70 dostluklarını sonlandırması bile gerekebilirdi. Kralın kültsel bir kirlenmeye maruz kalmaması için bu görevlilerin temizliklerini muhafaza etmeleri gerekiyordu LÚ.MEŠ SAG, elçilik vazifesiyle yükümlüdür. [Sizin] üstünüz/kıdemliniz (ile ilgili) hususa (gelince?): Ben, Güneş, [herhan]gi bir (herhangi bir) mesele (münasebetiyle) birini gönderdiğimde ve sen Güneşin sözlerini değiştirirsen/döndürürsen, [veya] sen bu sözleri değiştirirsen,[ ]...sen yaparsan-[b]u mesele yeminin altına [koyul]sun. 276 Metinden anlaşıldığı üzere LÚ.MEŠ SAG ın bir nevi elçilik vazifesinin de olduğunu görüyoruz. LÚ.MEŠ SAG aynı zamanda elçilik vazifesiyle, kral, prens veya beyler tarafından, başka hükümdara gönderilmiştir. Söz konusu görevliler, kralın verdiği bir mesaj ya da cevabı değiştirmekten kesin bir şekilde men edilmiştir. Krala ait bir sözü değiştirmesi ve bilinçli olarak bozması yasaktı. Söz konusu görevliler bu konuda özellikle uyarılmışlardır. 10.Kişisel meseleler söz konusu olduğunda kralın sorduğu sorulara cevap verme zorunluluğu vardır. benim sorduğum mesele, her ne olursa olsun mahrem(?) kalacaktır. Fakat benim sorduğum şeyin(?)ben cevabını almak istiyorum. Artık kasten (?) gizlemeye gerek yoktur. 277 LÚ.MEŠ SAG ın, kişisel meseleler söz konusu olduğunda kralın sorduğu her soruya cevap verme zorunluluğu vardır. Söz konusu görevliler kral her ne bilmek istiyorsa o bilgiyi paylaşmakla yükümlüydü. LÚ.MEŠ SAG ların kasten bir şey gizlememeleri konusunda özellikle uyarılmışlardır. Ayrıca kral sorduğu soruların gizli kalması konusunda da bu görevlileri uyarmıştır. Kral böylece ülkesi ailesi ve kişisel anlamda en uç konularda dahi bilgi sahibi oluyordu. Kral ın amacı, kendisine veya ülkesine karşı yapılacak en ufak bir tehdide karşı önceden önlem almak olabilirdi. 11. LÚ.MEŠ SAG, kraliyete ilişkin yasaklara uymakla yükümlüdür. Veya ben bir meseleyi herhangi birine yasaklar ve ona dersem ki: Sen bunu bir daha asla (yapma)! (ve) o güneşin huzurunda (bunu)beyan ederse: Ben 275 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 15.

83 71 onu yapmayacağım ; fakat (buna rağmen) o bunu gizlice yaparsa, [(O) yeminin altına] koyulsun. 278 LÚ.MEŠ SAG ın kraliyete ilişkin yasaklara riayet etmesi gerekiyordu. Kralın yasakladığı şeylerden özellikle uzak durmaları ve ayrıca gizlice yapmamaları konusunda uyarılmışlardır. Aksi takdirde yeminler onu mahvedecektir. 12. Saray kadınlarıyla ilişkiye girmesi yasaktır. Evlerde...[ ]... hangi (?) kadınlar [bir başlarına bı]rakılmışsa bu ise: saray[da?],ister kralın hanımı, ister kepçe taşıyıcı, ister özgür bir kadın, isterse herkesin tanıdığı biri olsun, o bu durumda ilişkisini kesmezse (?)ve o [ ] sorguya çekilir. Ve o [ ] o günden itibaren (?) (ve) [o] kral[ın] başka bir [hanımına] saldırırsa bu yeminin altına koyulsun. 279 LÚ.MEŠ SAG ın, kralın karısı, haremi sarayın kadın personelleri veya herhangi bir kadınla ilgilenmesi ve cinsel ilişkiye girmesi yasaktır. Güterbock, LÚ.MEŠ SAG ın kralın haremiyle ilişkilerinin olduğunu fakat bu görevlilerin hadım olup olmadığını kesin olarak bilinmediğini belirtir. Ancak Hitit inancına göre vücut uzuvlarında meydana gelebilecek bir eksilmenin kirlenmeye yol açabileceğinden korkulurdu. Öyle ki özürlü bir kimsenin tapınağa adım atması tanrıların öfkelenmesine neden olacak bir gelişme olarak algılanabiliyordu. kadınlarla uyarılmışlardır. 280 LÚ.MEŠ SAG lar, kral ın haremindeki başkalarının yapmış olduğu ihlalleri de ihbar etmeleri konusunda 13. LÚ.MEŠ SAG, daha önceden işlenmiş bir suçu krala bildirmekle görevlidir. Veya bu (olduğu vakit): bir kan davası [ ]Benim (tarafımdan) geri çevri[len[(?)] hizmetçi şayet herhangi biri daha önceden [yapmış]. Fakat o güneşe [söylen]memişse. Bu yeminin altına ko[yulsun]. 281 LÚ.MEŠ SAG ın hangi konu olursa olsun, daha önceden işlenmiş bir suç gizlememesi ve derhal krala bildirmesi gerekiyordu. Ayrıca LÚ.MEŠ SAG ların başka birinin hakimiyeti altına girmeye meyilli kralın tebaasındaki kimselerle, kaçaklarla veya sürgünlerle entrika çevirmesi yasaklanmıştır. Böyle bir durumun cezası ise ölümdü. 278 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 16.

84 LÚ.MEŠ SAG ın kralın yakınlarına ve dostlarına karşı husumet duymaması gerekirdi. [Şayet] herhangi bir kimse dostunu ihbar etmezse, ben, güneş, bunu duyarsam[ardından] o bunu benden gizlemesin diye (onu) [sorgu] ya çekerim [şayet o] gizlerse bu yemin altına koyulsun. Veya [şayet] herhangi bir kimse birine saldırırsa, bir arkadaş ise, içeride görür ve onu ihbar etmezse (O) yemin altına koyulsun! 282 Kral ın yakınında bulunan kimselerle dostlarına husumet duyulmamamsı gerekirdi; fakat ayaklanma veya suikaste teşebbüs durumunda gelişmelerden kral derhal haberdar edilmeliydi. 283 LÚ.MEŠ SAG direktiflerinde,isyan, iftira ve suikast girişimlerine karşı, kralın ruh ve bedeninin ve bunların nasıl korunması gerektiği belirtilmiştir LÚ.MEŠ SAG ın kralın belirttiği hususları ihlal etmesi yasaktır. Veya (şayet) herhangi biri bunu söylerse: bu tabletin üzerinde bu sözler yazıya dökülmez ve bana ibra edilirse. Bu meselenin (dava) olmaması gerekir. Herhangi bir yanlış (hile söz konusu olursa) (*)bu yemin altına koyulsun. 285 LÚ.MEŠ SAG ın kral ın belirttiği hususları ihlal etmesi yada yanlış yorumlaması yasaktı. Ayrıca LÚ.MEŠ SAG ın, bu hususları yanlış aksettirmesi ya da bu hususları değiştirerek hile yapması da yasaklanmıştır. Metinlerde, bu görevlilerin, kralın verdiği bir mesaj ya da yanıtı tahrif etmekten kesin bir şekilde men edildiği belirtilmiştir Askeri görevler 16. Kralın ruhu, bedeni ve başının korunmasından sorumludur. Eğer sen kralın başını, ruhunu ve bedenini nasıl sevgi ile korursan ve (koruyucu) elleri (kendi) etrafında tutarsan, eğer majestemin başını majestemin ruhunu (ve) majestemin bedenini aynı şekilde sevgi ile 282 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Süel,1985, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 16.

85 73 korumazsan ve (koruyucu) ellerini de benim etrafımda aynı şekilde tutmazsan LÚ.MEŠ SAG ın kralın ruhu, bedeni ve başını sevgi ile koruması gerekiyordu. LÚ.MEŠ SAG ın görev tanımının kralın hizmetiyle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu memurlar öncelikli olarak kral ve kraliyet ailesine mensup kimselerin korunmasıyla görevlendirilmiştir. 287 Schuler, LÚ.MEŠ SAG ın askeri sorumluluklarına ilişkin, Asur menşeli,olup olmadığı hususunun net olmadığını Hitit metinlerinde bu memur sınıfını neden ordu içinde veya askerler arasında sınıflanma gereksinimi duyulduğunun da henüz yanıt bulmadığını belirtmiştir. Schuler ayrıca, LÚ.MEŠ SAG, ifadesinin Saray memuru, yakın arkadaş, harem ağası şeklindeki yeni yorumunun söz konusu memurun çok önemli sorumlukları olduğunu belirtmiştir LÚ.MEŠ SAG, kral ve onun yasal varislerini korumakla görevlidir. Bu suretle [Hatti-ülkesinin kralı], Büyük Kral, Tudhaliya (der ki):siz, kıdemli olan, (güneşin) üzerine yemin ettiniz. Şu şekilde: Biz güneşi [hükümdarlığı nazarında] koruruz. Aynı şekilde [biz] hükümdarlığı nazarında [güneşin] oğullarını, torunlarını ve torunlarının çocuklarını koruruz. 289 Schuler, Hitit direktif metinlerinde karşılaştığımız bir memur ünvanı olan LÚ.MEŠ SAG ın görev tanımının kralın hizmetiyle sınırlı olduğunu, bu memurların öncelikli vazifesinin kral ve kraliyet ailesine mensup kimselerin korumasıyla ilgili olduğunu belirtir. 18. LÚ.MEŠ SAG, kraliyet ailesine mensup kimselerin ve halkın korunmasından sorumludur. Siz, sizin kıdemli (olanlarınızı) ve sizin avuçlarınızda olan güneşin(?) halkını güneşi koruyun, benzer şekilde (?) güneşin soyundan gelenleri koruyun. Güneşin birçok erkek kardeşi (var) ve onların bir çok ceddi (?) (var) Hatti ülkesi hükümdarın soyundan gelenlerle doludur Süel,1985, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1956, a.g.m., Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 9.

86 74 LÚ.MEŠ SAG lara kralı, kral soyundan gelenleri ve halkı koruması emredilmiştir. Ayrıca başka birinin boyunduruğu altına girmesi de yasaklanmıştır. Ya da bir başkasının boyunduruğu altına girilmesi için bir baskı söz konusu ise bunun gizli tutulması lanetlenmiştir. 19. LÚ.MEŠ SAG, sınırları korumak ve sürgünlerin kaçmasını engellemekle görevlidir. Azzi ülkesinden, Gašga ülkesi(nden) Luqqa ülkesinden bilinçli olarak ihlal etmesin, sınırı hiç kimse ve hiç kimse bu tarafa geçmeye çalışmasın. Veya (şayet) bir mücrim tekrar içeri gelir ve sen ona izin verirsen veya (şayet) sen onun geçmesine müsaade edersen ve o başka bir düşman ülkesine giderse (o vakit) bu tanrılar onu yok etsinler. 291 LÚ.MEŠ SAG lar, sınırları korumak ve sınırlardan düşmanların sızmasını, sürgüne gönderilenlerin sınırı geçmesini engellemekle görevliydi. Ayrıca söz konusu görevlilerin kaçaklarla işbirliği yapması ve entrika çevirmesi de yasaklanmıştır. Schuler, LÚ.MEŠ SAG lar valiye bağlı bir memur olarak görev yaptığı ve bu sıfatla askeri bir takım yetkilere sahip olabileceğini de belirtmiştir Dini Görevler 20. LÚ.MEŠ SAG, kralın kültsel bakımdan kirlenmesini engellemekle görevlidir. Siz, Kralın temiz şahsının yanına sokulan kıdemliler temizliğinize dikkat edin (??): şayet herhangi bir kıdemli kötü bir entrikadan sorumlu olur ve [b]u kimse yeminin altına (koyulsun). 292 Hititlerde temizlik kavramı oldukça önemli bir husustu. Tapınak görevlilerine yönelik direktiflerden de bu durumun ne derece önemli olduğunu öğrenmekteyiz. Örneğin tanrılara kurban ekmeği hazırlayanlar temiz olmalıydılar. Bu görevliler her gün banyo yapmalı, tırnakları ve saçı kesilmiş olmalıydı. Ayrıca elbiseleri de temiz olmalıydı. Bu görevliler saç ve sakal uzatamazdı. Kralın içeceği suda bir kıl çıkması kralın kara büyüye maruz kalmasına yani kralın hastalanmasına neden 291 Schuler, 1957, a.g.e., Schuler, 1957, a.g.e., 29.

87 75 olabilirdi. Bu durum kralın ve tanrıların öfkelenmesine yol açarak Hitit ülkesi için kötü sonuçlar doğurabilirdi Kralın ruhu ve bedeni hakkında konuşması yasaktır. Majestemin bedeni ve majestemin ruhu hakkında hiç kimse herhangi birine (bir şey) söylemesin. 294 LÚ.MEŠ SAG ın kralın bedeni ve ruhu hakkında konuşması yada başkalarının huzurunda yorum yapması yasaktı. Kral IV. Tuthaliya nın oldukça yüksek bir makam sahibi olan başkanlara ( LÚ.MEŠ SAG) 295 yönelik direktifleri, kendilerinden beklenilen, iktidara karşı ve hatta Kraldan sonra gelecek hanedanlara sadakattir. LÚ.MEŠ SAG rütbe sıralamasına göre Beyler den sonra gelen bir makamı teşkil ediyordu. Bir vesikada LÚ.MEŠ SAG ile LÚ. KARTAPPU (Arabacı) 296 yan yana telaffuz edilmiştir. Aynı metinde İç Oda da görev yapan bir LÚ.MEŠ SAG a işaret edilmiştir. Götze nin yapmış olduğu rekonstrüksiyondan, LÚ.MEŠ SAG ile LÚ. KARTAPPU nun 297 koordineli bir şekilde çalıştıklarını ortaya koymaktadır. Özetle LÚ.MEŠ SAG ların görevlerini şu şekilde özetleyebiliriz, kral ı ilgilendiren konularda sır saklama, kralın ilettiği haberlerin saptırılmaması, işlenen suçların anında krala bildirilmesi, kral öldüğünde bunun bir süre gizli tutulması, krala karşı planlanan komploların anında haber verilmesi, kralla ilgili sırların yabancı devlet adamlarına veya kralın akrabalarına iletilmemesi, sadakatin kaybedilmemesi, kralın yönelttiği soruların anında yanıtlanması, kralın buyruklarını çiğnememe, saray mensubu kadınlara yaklaşılmaması ve onlarla yakınlaşmaması, yeminlerin çiğnenmemesi gibi görevleri direktif metinlerinde madde madde işlenmiştir Süel, 1985, a.g.e., Süel, 1985, a.g.e., Ünal, 2005, a.g.e., Reyhan, 2008, a.g.m., LÚ. KARTAPPU: Arabacı, araba sürücüsü, faytoncu, (bkz:ünal A,(2007),Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü Vol. II A-M Hamburg,s.323.) 298 Ünal, 2005, a.g.e, 119.

88 LÚ hazannu "Belediye Başkanı" 299 Sivil ve askeri idareyi ayırmanın mümkün olduğu Hitit devletinde, Anadolu nun bazı kesimlerinde Akadça LÚ hazannu denilen bir nevi belediye reisleriyle idare edilen şehir idareleri mevcuttu. Büyük kralın LÚ hazannu lara doğrudan doğruya gönderdiği direktiflerin kalıntıları da ele geçmiştir. Mari, Alalah ve Ugarit vesikaları bunun yanında Boğazköy de eski Hitit zamanından kalma saray kroniği, orta Hitit saray seramonisin de IBo T1 36,kült listeleri, kült ve dini bayram ritüelleri bu kalıntıların en önemlileridir. 300 Belgelerden LÚ hazannu nun vazifelerinden bazılarını tanımlayabiliyoruz. Fakat bunların makam yerinin şehrin neresinde olduğuna dair bilgiler yeterli değildir. Ancak bu belgeleri inceleyenler, 1957 yılındaki kazıların gösterdiği ek parçalara dayanılarak LÚ hazannu belediye reisi için talimatnameler Hattuša ya yöneldiğini belirtmişlerdir. Ahmet Ünal, LÚ hazannu direktiflerinde LÚ hazannu ların konumları belediye başkanı ve muhtar ların konumuna benzese de daha çok polisiye işlevler üstlendiğini belirtmiştir. 301 Bu levhalar kraliyet kalesine ve Büyükkale deki K binasına aitti ve bulunduğu yer özelliğine bakılarak kraliyet sarayının idare sahasına giriyordu ve 1969 kazıların da çıkarılan iki fragmandan bugünde anlaşıldığı gibi, kralın adının verilmesiyle bu talimatların tarihine aynı zamanda da belediye başkanının kralın emrinin altında bulunmasının açık ilişkisine dikkat çekmektedir. Eldeki bilgilere göre bu talimatların sahibi bir Arnuwanda kralıdır. 302 Süel A, direktiflerle ilgili çalışmasında, I.Arnuwanda nın Belediye Başkanına ( LÚ hazannu) yönelik direktiflerinin, belediye reisinin görevlerini düzenlediğini, şehir içindeki emniyet ve memuriyet düzenini korumakla yükümlü olduğunu belirtir İdari görevler LÚ hazannu lara verilen direktiflerden bu görevlilerin görev tanımlarını şu şekilde sıralayabiliriz: 299 Daddi, 1982, a.g.e., Alp, 1952, a.g.m., Ünal,2005, a.g.e., Otten, H. (1964). Aufgaben Eines Bürgenmeisters in Hattuša, Bag.Mıtt. 3, Berlin, Süel, 1992, a.g.m., 268.

89 77 1. LÚ hazannu, görevli olduğu şehrin işleri ve hizmeti konusunda oldukça dikkatli olmalıdır. Sen, belediye başkanı iş (hizmet) meselesi hususunda çok itinalı ol! 304 Talimatname metinlerine göre Hattuša da kral tarafından şehirde nizamın sürdürülmesini sağlamak üzere atanan görevlilerin LÚ hazannu lar olduğunu biliyoruz. LÚ hazannu nun yapılan hizmetler ve yapılan işlerin kontrol etmesi ve bu konuda oldukça dikkatli olması gerekiyordu LÚ hazannu nun, bulunduğu bölgede müfettişlik görevi vardır. Ayrıca Ḫattuša da bulunan müfettiş eğer nöbetçileri gözetleme yerine çağırırsa ve sonra birinci nöbete çağırırsa ateşi söndürün. 306 Metinlerden anlaşıldığı üzere LÚ hazannu nun görevli olduğu bölgede müfettişlik vazifesini icra ettiğini görüyoruz. Yani nöbetçileri ve nöbet yerlerini denetliyor, her şeyin eksiksizce yapılmasına önem gösteriyordu. 3. LÚ hazannu, Hatti şehrinin talimatlarına sadık kalmalıdır. Ve sen belediye başkanı, Hatti şehri hakkındaki talimatlar konusunda sözünde dur,ve hiç kimse seni bu meseleden alıkoymasın! 307 LÚ hazannu nun, Hatti şehrinin talimatlarına uyması ve bu talimatlar konusunda sözünde durması gerekiyordu. Metinlerde de belirtildiği üzere LÚ hazannu ları, bu talimatlar konusunda hiçbir şey alıkoymamalıydı. Bu açıdan kral, LÚ hazannu yu kendisine karşı görevlerini yerine getireceklerine güvenilen kimselerden seçerdi. 4. LÚ hazannu, şehir kapılarının açılıp kapanmasından sorumludur. Saba[hları kapılarını] bakır sürgüleri kald[ırdıklarında Sen] oğlunu veya hizmetçini aç[mak için]gönderdiğin[de], kilit kendisini kapıya «döndürdüğünde», o zaman bunda sonra bir «Hatti beyi» veya yetkili bir 304 Otten, H. (1983b). Zur frühen Stadtgeschichte von Hattuša nach den inschriftlichen Quellen, Istanbuler Mıtt.33, Tübingen, Khurt, 2010, a.g.e., I., Süel, 1985, a.g.e., Otten, H. (1983a). Der Anfang der Ḫazannu Instruktion, Orientalia, Fas 52(1), 140.

90 78 subay ya da herhangi bir «bey» görevlendirilmişse (bunlar) hep birlikte kapıdaki kilidi kontrol edecekler ve layığı ile kapıyı açacaklar. Ama bakır sürgüleri ise senin evine taşıyarak yerine sü[receklerdir]. 308 LÚ hazannu lar, gece kilitlenen her sabah açılmadıklarına bakılan, sonrada mühürleri alınarak trafiğin işlemesi için açılan şehir kapılarındaki mühürleri teftiş etmekle görevliydi. 309 Burada dikkati çeken kısım ise, şehir kapılarında özel dikkat ve gayret gerektiren bir konudur. Öyle ki şehrin kapıları geceleri emniyet için kapanıyor ve sabahları da belediye reisinin görevlileri tarafından düzenli bir şekilde kontrol edilerek açılıyordu. Kapı sürgüleri ancak sabahleyin, mühür baskılarının kırılmamış olduğu, bir yetkili tarafından tespit edildikten sonra kaldırılabilirdi. Kaldırılan sürgülerin parçaları başkanın evine taşınıyor ve bu sürgüleri geri verme işi yine LÚ hazannu nun evinde belirli bir kurala göre yapılıyordu. 310 Hattuša da son yıllarda bulunan büyük tahıl depoları bu tapınakların yakınında yer almaktaydı ve kral, bu depolara yapılacak saldırılardan korkuyor olmalıydı. Bunun için kent kapılarının sürgülerle akşamları nasıl itinalı bir şekilde kapatılmaları ve mühürlenmesi en ayrıntılı şekilde anlatılırdı. LÚ hazannu, şehir kapılarının sorumlusu olduğundan kapıların açılıp kapanmasına, dikkat edilmesi gereken hususlara oldukça özen gösteriyordu Askeri görevler 5. LÚ hazannu,nöbet konusunda oldukça dikkatli olmalıdır. Hatti memleketi kralı büyük kral Tabarna Arnuvanda şöyle (der):"seni belediye reisi nöbet meselesine çok dikkatli ol. Hattuša da nöbetçiler iyice kontrol edilsin. 311 LÚ hazannu nun görevi, sorumluluk sahasındaki şehrin nöbetçilerinin görevlerini yapıp yapmadığını kontrol etmekti. Burada nöbet görevinin ve nöbetçilerin, belediye başkanının sorumluluğunda yapıldığına dair çıkarımda bulunabiliriz. 308 Otten, 1964, a.g.m., Khurt, 2010, a.g.e., I., Ünal, 2005, a.g.e., Süel, 1985, a.g.e., 135.

91 79 6. Şehir surlarının düzenli bir şekilde nöbetinin yapılıp yapılmadığını kontrol etmelidir. İki komiser, hangisi yukarıda Hattuša da ise, derhal bu yukarıdaki ve aşağıdaki Hattuša da bu istihkâm edilmiş nöbetçiler bir göreve yerleştirilsin. Onlar bunları (nöbetçileri) her defasında senin arkandan göreve yerleştirmesinler. 312 Metinden belirtildiği üzere LÚ hazannu nöbetçileri ve nöbet yerlerini denetlemekle görevliydi. İki görevli, belediye başkanının sorumluluğunda görev yapmaktadır. Duvarla çevrilmiş tahkimli bir şehir olarak görülen Hattuša da iç bölünme Aşağı ve Yukarı kavramlarıyla yapılmış ve bu iki görevlide Hattuša nın aşağısına ve yukarısına yerleştirilmişlerdir. Ayrıca şehrin içinde de hassas noktalarda nöbetçilerin bulunduğunu görmekteyiz. Böylece hassas noktalar olarak kabul edilen hammadde depoları, marangozhaneler, kıymetli madenlerin bulunduğu yerler korunmuş oluyordu Hattuša da kaybolan insanları bulmakla görevlidir. Eğer 3 yada 5 gün boyunca Hattuša şehrinin şehir beyi bulunamazsa, Ve eğer birisi belediye başkanına başvurursa: Hattuša şehrinde bir ölü bulunuyor. Böylece belediye başkanı şehir beyiyle suç yerinde buluşur. 314 Böylece LÚ hazannu nun, polis şefi gibi Hattuša da kaybolan insanlardan sorumlu olduğunu görüyoruz. Bu metine göre eğer bir insan 3 yada 5 gün süreyle ortalıkta görülmemişse yada ölmüş olarak bulunmuşsa başkan hemen bir haberci göndererek katili suçüstü yakalatmalıydı LÚ hazannu, nöbet bölgesindeki ateş konusunda oldukça dikkatli olmalıdır. Ayrıca Ḫattuša da bulunan müfettiş eğer nöbetçileri gözetleme yerine çağırırsa ve sonra birinci nöbete çağırırsa ateşi söndürün.(eğer) ortanca nöbete çağırırsa, ateş korunmuş olsun Otten, 1983b, a.g.m., Reyhan, 1995, a.g.t., Otten, 1964, a.g.m., Ünal, 2005, a.g.e., Süel, 1985, a.g.e., 134.

92 80 LÚ hazannu, nöbet bölgesindeki ateş konusunda dikkatli olmalıydı. Yukarıdaki metinde de belirtildiği üzere, bir subay Hattuša da askerleri nöbete çağırdığında, onlar ateş konusunda çok dikkatli olmalıydı. Birinci nöbette ateş sönük, orta nöbette sıkı gözetim altında tutulmalıydı. Ateşin gece nöbeti sırasında söndürülmesi, su kaynaklarının düzenli şekilde korunması gerekmektedir. Buradan anlaşıldığı üzere gece ateşinin meydana getireceği yangın oldukça tehlikelidir. 317 Süel A,tapınak görevlilerine yönelik direktifler adlı çalışmasında Ateş konusunda sadece LÚ hazannu ların değil, diğer görevlilerinde uyarıldığını belirtmiştir. Örneğin kırık bir kral mektubu olan KBo XVI 52 Vs.? 7 de heštā 318 evinin personeline ateş meselesinde dikkatli olmaları gerektiği belirtilmiştir. 319 Yine başka bel madgalti metinlerinde de bu görevlilerin ateş konusunda oldukça dikkatli olmaları gerektiği vurgulanmıştır. 9. LÚ hazannu,nöbet bölgesinin kontrolüne güvendiği kişileri göndermekle yükümlüdür. İki komiser, hangisi yukarıda Hattuša da ise, derhal bu yukarıdaki ve aşağıdaki Hattuša da bu istihkâm edilmiş nöbetçiler bir göreve yerleştirilsin. Onlar bunları (nöbetçileri) her defasında senin arkandan göreve yerleştirmesinler. Oğlunu ya da senin samimi olduğun hizmetkârını gönder. Ve Aynı (şekilde?) tutulmuş nöbetçiler uygun (ilgili), sayılı güçleri her defasında istihkâm edilmiş yere yukarı bıraksın. 320 Bu direktifte, LÚ hazannu nun idare ve kontrol görevlerinin ayrıldığı görülmektedir. 321 Ahmet Ünal, talimatlarda LÚ hazannu nun Hattuša da yukarı ve aşağı mahallelerde kent komutanları olduğunu ve bunların kent surlarının içerisinde gözetleme birliklerini yerleştirmekle görevli olduğunu dile getirmiştir. Fakat bunun yanında LÚ hazannu nun (belediye başkanı) bu konuyla şahsen ilgilenmesinin şart olmadığını, ihtiyaç halinde güvendiği sadık bir hizmetkârını ya da LÚ hazannu nun kendi oğullarını da görevlendirebileceğini de belirtmiştir Reyhan, 1995, a.g.t., Heštā personeli: anıt mezar (tapınak) görevlisi. (bkz: Ünal A,(2007), Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü Vol. II (A-M) Hamburg, 210.) 319 Süel,1985, a.g.e., Otten, 1983b, a.g.m., Reyhan, 1995, a.g.t., Ünal, 2005, a.g.e., 120.

93 81 10.Nöbetçilerin nöbet bölgesinde nasıl durması gerektiğinden sorumludur. Ayrıca içerdeki nöbetçiler şöyle yerleştirilsin: ahşapları, gümüşün[ ] yanına iki nöbetçi konsun, daha sonra, ama, [ ] iki nöbetçi dursun sonra, ḫanija kapısına 2 nöbetçi dursun, sonra hububat tanrısının evinde 2 nöbetçi konulsun. 323 LÚ hazannu, kent içindeki ve kent çevresindeki gözetleme merkezleriyle de ilgilenmeliydi. Kent kapılarına nöbetçiler dikilmeliydi. Ahmet Ünal, şehir tahkimatlarındaki ve şehir kapılarındaki kuvvetli emniyet tedbirlerinin somut politik şartlardan kaynaklanmış olabileceğini, belki de bu durumun M.Ö. 14. ve 15. yy da Hitit ülkesine sürekli huzursuzluk veren Kašga saldırılarından kaynaklanmış olabileceğini de belirtmiştir LÚ hazannu,şehir kapısının sürgülerini evinde muhafaza etmekle yükümlüdür. Ve ne zaman kapıdaki mühür atılırsa (uzaklaştırılırsa) böylece onun arkasından- hangi Hatti beyi ya da bir reis ya da hangi bey evvelce taksim edilmiş ise bunlar bu mührü hep beraberce kapıda kontrol etsinler ve kapıyı uygun bir biçimde açsınlar bakır kapı mandalı senin evine geri getirilsin ve yerlerine emanet edilsin. 325 Görüldüğü üzere kapının sürgüleri LÚ hazannu nun evinde muhafaza ediliyordu. Tabi bu sürgüleri her gün yerinden almak ve tekrar yerine bırakmak belli kurallara göre ve belli kişiler tarafından gerçekleştiriliyordu. Kapıların kilitlenmesi belli bir merasimle yapılıyordu. Kent kapılarının sürgülerle akşamları nasıl itinalı bir şekilde kapatılmaları ve mühürlenmesi en ayrıntılı şekilde anlatılırdı. Kapı sürgüleri ancak sabahleyin, mühür baskılarının kırılmamış olduğu, bir yetkili tarafından tespit edildikten sonra kaldırılabilirdi. Kaldırılan sürgülerin parçaları başkanın evine taşınıyor ve bu sürgüleri geri verme işi yine LÚ hazannu nun evinde belirli bir kurala göre yapılıyordu. 326 LÚ hazannu, şehir kapılarının sorumlusu olduğundan kapıların açılıp kapanmasına, dikkat edilmesi gereken hususlara oldukça özen gösteriyordu. 323 Otten, 1983a, a.g.m., Ünal, 2005, a.g.e., Otten, 1983b, a.g.m., Ünal, 2005, a.g.e., 121.

94 Dini görevler 12. Sorumlu olduğu bölgede, tapınakların korunmasından da yükümlüdür. ḫanija kapısına 2 nöbetçi dursun, sonra hububat tanrısının evinde 2 nöbetçi konulsun. 327 Ahmet Ünal, LÚ hazannu lara verilen talimatlardan hareketle Hattuša da yer aldıkları sanılan tahıl tanrısı Halki ile Zippalanda kenti Fırtına Tanrısının tapınaklarının itinalı bir şekilde korunmasını ve buralara ikişer adet nöbetçi dikilmesi gerektiğini belirtir. Ünal göre, Hattuša da bulunan büyük tahıl depoları bu tapınakların yakınında yer aldığından, kral bu depolara yapılacak saldırılardan korkuyor olabilirdi. 328 Bu konuda Esma Reyhan ın Hititlerde Devlet Gelirleri, Depolama ve Yenide Dağıtım adlı çalışmasında Hattuša da bulunan Tapınak 1 in Hitit çağına ait en büyük ve korunmuş yapı olduğunu, ortada bir kült merkezi ve onun etrafında depolar bulunduğu, tapınağın depolarla sımsıkı çevrili olduğunu belirtmesi Ahmet Ünal ın görüşünü destekler niteliktedir Tapınaklardaki su kanallarının temiz olmasına dikkat etmelidir. Hangi tanrının küçük gölü kungaliraš 330 ise Orada vali ḫalenzu ya götürülsün. Eğer belediye başkanı [ ] 331 Buradan anlaşıldığı üzere LÚ hazannu, valiyi bir suç halinde yakalamıştır. Ayrıca dikkati çeken su kaynaklarının temizliğine oldukça önem verilmesiydi. Bunun için LÚ hazannu tapınaklardaki su kanallarıyla da ilgilenmeliydi. Su tesisleri arasında Tanrı heykellerine banyo yaptırılan ve Hattuša da Büyük Tapınak ta ele geçen taştan dev banyo küvetleri de olmalıydı. 332 Ayrıca su kaynakları buğday yıkamak için kullanılmamalıdır. Ve tüm bunların düzenli bir şekilde korunması ve kontrolü LÚ hazannu nun sorumluluğundaydı. Bunların ihmali halinde LÚ hazannu, suçluları 327 Otten, 1983b, a.g.m., Ünal, 2005, a.g.e., Reyhan, 2009a, a.g.m., Kungaliraš: Yosunla kaplı (temiz olmayan). (bkz:(2007)ünal A, Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü Vol. II A-M Hamburg, s.364.) 331 Otten, 1964, a.g.m., Ünal, 2005, a.g.e., 121.

95 ilan emek zorundadır. Önemli bir durum ise LÚ hazannu ya bağlı kuvvetler (ERIN MEŠ ) tarafından kendi yetki alanı içinde yapılmalıdır Direktiflerle ilgili metinde sıralanan görevliler LÚ hazannu ya göre daha aşağı seviyededirler. Şehrin MAŠKIM i (şehir müfettişi) ondan emir almaktadır. BELU URU Hatti(Hatti Şehrinin Beyi)ve UGULA LIM (Binbaşı) anahtarları ona teslim etmek zorundadır. LU NIMGIR (haberci) yaptığı işlerde LÚ hazannu ya hesap vermek zorundadır. LÚ MEŠ DUGUD (yüzbaşı) da ondan aşağı mevkidedir. LÚ hazannu nun görev ve yetkileri bakımından bel madgalti ye yakın olduğunu görüyoruz. Her iki yöneticinin de asayişi sağlamak gibi askeri sorumluluklarının yanında sivil sorumlulukları da vardı. Her iki görevliye verilen direktiflerin benzer özellikleri vardır; şehrin surlarının ve kapılarının korunması ve kontrolü, nöbet yeri ile ilgili kurallar, kaynakların kontrolü, yaralıların tedavisi ile ilgili kurallar gibi... Fakat bel madgalti yargı işini şehrin LU MAŠKIM i ve "Yaşlılar" ( LU ŠUGI) ile hükümdar adına yaparken bu işi Hitit toplumunda LÚ hazannu nun yapıp yapmadığı belli değildir. 334 Görev ve sorumlulukları birbirine benzese de her iki görevli de doğrudan kral a bağlıydı, görev ve yetkilerini kral ın emrine göre yürütüyorlardı. Kral, LÚ hazannu nun görevlerini, kişisel çıkarları için kullanmasını engellemek istiyordu. LÚ hazannu ların görevli olduğu şehirleri şu şekilde verebiliriz; URU Hattuša, URU Hatti, URU Hišarluwa. 335 LÚ hazannu nun görevlerini şu şekilde özetleyecek olursak; görevli olduğu şehrin işleri ve hizmeti konusunda oldukça dikkatli olmalıydı. Bulunduğu bölgede müfettişlik görevi vardı. Hatti şehrinin talimatlarına sadık kalmalıydı. LÚ hazannu, şehir kapılarının açılıp kapanmasından sorumluydu. LÚ hazannu, nöbet konusunda oldukça dikkatli olmalıydı. LÚ hazannu, şehir surlarının düzenli bir şekilde nöbetinin yapılıp yapılmadığını kontrol etmeliydi. LÚ hazannu, Hattuša da kaybolan insanları bulmakla görevliydi. LÚ hazannu, nöbet bölgesindeki ateş konusunda oldukça dikkatli olmalıydı. LÚ hazannu, nöbet bölgesinin kontrolüne güvendiği kişileri 333 Reyhan, 1995, a.g.t., Reyhan, 1995, a.g.t., Daddi, 1982, a.g.e.,

96 84 göndermeliydi. LÚ hazannu, nöbetçilerin nöbet bölgesinde nasıl durması gerektiğinden de sorumluydu. LÚ hazannu, şehir kapısının sürgülerini evinde muhafaza etmeliydi. LÚ hazannu, tapınaklardaki su kanallarının temiz olmasına dikkat etmeliydi. Bu metinler dışında elde ettiğimiz bilgilerden LÚ hazannu nun, yalan haber yayanları ve yaymak isteyenleri de cezalandırdığını saray teşkilatı törenine de katıldığını ve önemli bir yer tuttuğunu öğreniyoruz. Bu törende kral ve etrafındaki koruma muhafızlarından hemen sonra gelmektedir. Ayrıca Hattuša dan başka şehirlerinde LÚ hazannu su bulunmaktadır. Bunlar hep beraber bayram kutlamasına katılmaktadırlar. İmparati, LÚ hazannu nun görevi itibarıyla Eski Krallık, Orta Krallık ve İmparatorluk döneminin sonuna kadar önemini koruduğunu ve devam ettiğini belirtmiştir. LÚ hazannu, geniş bir güç ve otoriteye sahipti. İdari, askeri, dini yetkilere sahipti. Ancak LÚ hazannu nun askeri vazifeleri sivil vazifelerinden fazladır. Onun vazifeleri sıralanırken büyük ölçüde askeri gruplar tarafından yapılacak işler sıralanmaktadır.

97 85 SONUÇ Anadolu coğrafyasında Kızılırmak kavsi içerisinde faaliyet gösteren Hititlerin Anadolu ya gelişi, genel olarak M.Ö.3.binyıl sonları ile M.Ö.2.binyıl başları olarak kabul edilmektedir. Bu dönemde Anadolu da güçlü bir siyasi birlik bulunmamakla birlikte, Anadolu, birçok beyliğin hüküm sürdüğü siyasi yapıya sahipti. Kültepe/Kaniš ve Boğazköy de ortaya çıkarılan belgelerden, bu dönemde Anadolu da yerel beylerle anlaşmalı olarak ticaret yapan Asurlu tüccarları ve bu tüccarların pazar yeri olarak ticaretlerini sürdürdükleri Karum ve Wabartumların bulunduğunu öğrenmekteyiz. Asurlu tüccarlar Anadolu ya kendi yazı sistemlerini getirerek Anadolu da bir devrim başlatmışlar ve Anadolu nun tarihi devirlere girmesini sağlamışlardır. Asur ticaret kolonileri döneminin sonlarına doğru, Anadolu da yerel beyler arasında egemenlik mücadelesi başlamıştır. Bu mücadeleden Kuššara kralı Pithana nın oğlu Anitta galip çıkarak, Anadolu da ilk siyasi birliği kuracak olan Hitit devletinin temellerini atacaktır. Hitit devletinde devlet kurumlarının oluşmaya başladığı dönem ise I.Hattušili dönemidir. I.Hattušili başkenti Hattuša ya taşıyarak Hitit devletinin asıl kurucusu ünvanını almıştır. Bütün eskiçağ toplumlarında olduğu gibi Hitit devletinin bütün kurumlarında da din belirleyici bir öğeydi. Bu durumun doğal bir sonucu olarak Hitit devletinin yönetim şekli de teokratik-monarşi denilen bir sisteme dayanıyordu. Bu sistemin en üst düzeyinde Fırtına tanrısının yeryüzündeki temsilcisi olan kral bulunuyordu. Tanrıların yeryüzündeki temsilcisi olan krallar, başkomutan olarak orduların başında, başyargıç olarak adaletin başında, başrahip olarak ayinlerin başında vazifesini icra ediyordu. Eski Hitit dönemine ışık tutan iki önemli belge olan I.Hattušili nin vasiyetnamesi ve Telepinu fermanının verdiği bilgilerden, yönetimde krala yardım eden kraliçe, veliaht, pankuš ve tuliya meclislerinin varlığını biliyoruz. Bu durum başlangıçta Hitit devletinin feodal, teokratik ve meşruti bir yapıya sahip olduğunu gösterir.

98 86 İmparatorluk döneminde kralın güç ve otoritesinin artmasıyla bu kurumlar önemini yitirmeye başlamış, yönetimde tek söz sahibi kral olmuştur. Yani bu dönemde tanrısal yetkilerle donatılan kral, idari mekanizmanın en üst düzeyinde bulunana tek güçtü. İmparatorluk döneminde olağanüstü yetkilere sahip olan krallar, güçlü bir idari mekanizma oluşturmuşlardır. Bu mekanizma gücünün büyük kısmını, yönetim merkezi ve taşrada bulunan, kendisine sadakat yeminiyle bağlı olan, sistemli ve belli direktiflere göre işleyen bir sistemden alıyordu. Tezimizin asıl konusunu oluşturan Hititçe išhiul, anlaşma, bağlaşma, yönerge anlamına gelen direktifler, Hititlerin yaşadıkları döneme ışık tutması açısından oldukça önemli bilgiler içerir. Reformlar içeren, kral emri veya kanun hükmünde belgeler olarak nitelendirilen direktif metinleri, Hitit devletinde yönetim kanunlarının nasıl ortaya çıktığını göstermektedir. Direktifler bir memur ya da memur sınıfı için verilen talimatları kapsamaktadır. Krallar verdikleri direktiflerle bu memurların hem görev ve sorumluluklarını saptamış, hem de genel ve özel düzenlemeler yapmışlardır. Görevlilerin tek tek sayılmasıyla memurların etki alanları belirlenmiş ve makamları düzenlenmiştir. Böylece kralın, tekrar tekrar direktif göndermesine gerek kalmamıştır. Hitit direktif metinlerinde genelde saraydan uzaktaki memurların sorumluluk sahalarının belirlendiği görülmektedir. İncelediğimiz metinlerin bize verdiği bilgilerden hareketle belgesi bulunan ve kraldan direktif alan idari görevliler şunlardır: bel madgalti (Askeri Vali), LÚ MEŠ DUGUD (Yüzbaşı), LÚ.MEŠ SAG (Saray Memuru), LÚ hazannu (Belediye Başkanı). Direktif metinleri olarak incelediğimiz belgelerden hareketle, Hititçe aurijaš išhaš yani Askeri Vali anlamına gelen bel madgalti nin başlıca görevi, kral adına sorumluluk sahasında bulunan sınır bölgelerini korumak ve yönetmektir. İncelediğimiz metinlerden bel madgalti nin sadece askeri görevi yoktur. Ayrıca sorumlu oldukları bölgede bel madgalti ler idari, askeri, adli ve dini nizamı sağlamakla da yükümlüdürler. Hitit krallarından direktif alan bir diğer görevli ise LÚ MEŠ DUGUD (Yüzbaşı) dur. Direktif metinleri üzerinde çalışanlar LÚ MEŠ DUGUD un daha çok askeri yönlerinin

99 87 olduğunu vurgulamışlardır. Tezimizde metinlerin bize verdiği bilgilerden ve Sedat Alp in yorumundan hareketle LÚ MEŠ DUGUD u Yüzbaşı, olarak değerlendirmeye çalıştık. LÚ MEŠ DUGUD un öncelikli görevi ordu komutanlığıydı. LÚ MEŠ DUGUD da bel madgalti gibi sorumlu olduğu bölgede sadece askeri vazife icra etmiyordu. Aynı zamanda sorumlu olduğu bölgede idari, adli, dini görevleri bulunuyordu. Metinlerden hareketle kralın sağ kolu olarak nitelendirebileceğimiz diğer bir görevlide LÚ.MEŠ SAG (Saray Memuru) dır. LÚ.MEŠ SAG direktifleri üzerinde çalışanlar LÚ.MEŠ SAG ın anlamı hakkında itilafa düşmüşlerdir. LÚ.MEŠ SAG direktiflerinde, bu görevlinin, kralın şahsını ve ailesini, krallığın geleceği ve devlet otoritesini korumasının hedeflendiği görülür. Direktiflerden LÚ.MEŠ SAG ın idari, askeri, dini görevlerinin bulunduğunu öğrenmekteyiz. Fakat bu görevlinin sorumlu olduğu bölgede LÚ MEŠ DUGUD ve bel madgalti gibi yargı görevi bulunmuyordu. Kraldan direktif alan bir diğer görevli de LÚ hazannu (Belediye Başkanı) dır. Ahmet Ünal LÚ hazannu ların konumlarını günümüz belediye başkanlarının konumlarına benzetse de bu görevlilerin daha çok polisiye işlevler yüklendiğini belirtmiştir. Sorumlu olduğu bölgede idari, askeri, dini görevleri bulunmakla birlikte yargı görevini yürütüp yürütmediği belli değildir. Direktif metinlerinde geçen bu görevliler Hitit krallarına sadakat yeminiyle bağlıydılar. Bu görevlilerin kralın belirttiği hususları ihlal etmesi yasaktı. Bunun en güzel örneğini LÚ.MEŠ SAG direktiflerinde görüyoruz: Veya (şayet) herhangi bir kimse bu yemini yanlış yorumlar veya onu görmezden gelirse (o) yemin altına koyulsun.(schuler,1957:17) Belgelerden hareketle bu görevlilerin yeminini bozması, ettikleri yemini yanlış yorumlaması, görmezden gelmesi yasaklanmıştır. Direktiflere uyulması yemin altına alındığı gibi tanrı mahkemelerini çalıştırmak suretiyle yaptırım gücü de verilmiştir. Sonuç olarak Hitit kralları tarafından direktif alan bu görevliler, aldıkları talimatlar doğrultusunda sorumlu oldukları bölgede kral adına idari, askeri, dini, hukuki görevleri yürütüyorlardı. Böylece Hitit monarşisinin gücü ülkenin en ücra bölgelerine kadar yayılmış oluyordu.

100 88

101 89 KAYNAKÇA Alp, S. (1947a). Hitit Kralı IV.(?) Tuthaliya nın Askeri Fermanı, Belleten, Ankara, XI(43), 398,399. Alp, S. (1947b). Hitit Kanunları Hakkında, D.T.C.F Dergisi, Ankara: Alp, S. (1952). Hitit Devleti nin İç Bünyesi, IV. Türk Tarih Kongresi, Ankara, IX (4), Alp, S. (1979). Hitit Dilinde Saray Sözünün Karşılığı, Ankara, Belleten, XLIII( ), Ankara, Alp, S. (2000). Hitit Çağında Anadolu, TÜBİTAK, Ankara. Ardzinba, V. (2010). Eskiçağ Anadolu Ayinleri ve Mitleri, Kaf-dav yayınları, SSCB Bilimler Akademisi Doğubilim Araştırmaları Enstitüsü, (Rusçadan Çeviren: Orhan Uravelli, Redaksiyon: Dr. Derya Yılmaz), Ankara. Balkan, K. (1957). Mama Kralı Anum-Hirbi nin Kaniş Kralı Warşama ya Gönderdiği Mektup, TTK Basımevi, Ankara: VII(31), Bilgiç, E. (1948). Anadolu nun İlk Tarihi Çağının Ana Hatları İle Rekonstrüksiyonu, DTCF Dergisi, Ankara, 6(5), Bryce, T. (2003). Hitit Dünyasında Yaşam ve Toplum, Dost Yayınları, Ankara. Cengiz, T. (2014). Hitit Kralı ve Kraliçesi Arasındaki Dikotomik Eşitlik Üzerine Bazı Tespitler, Archivum Anatolicum, Ankara, 33(56), Coşkun, Y. (1990). Hititlerin İdari Yapısı, Uluslararası I. Hititoloji Kongresi Bildirileri, Çorum, Daddi, F.P. (1982). Mestıerı, Professioni E Dignità Nell Anatolia Ittita, Roma. Darga, M. (2013). Anadolu da Kadın, (On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe), İstanbul. Dinçol, A. (1982). Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi 1, Görsel Yayınlar. Gökçek, L.G. (2015). Asurlular, Bilgin Kitabevi, Ankara.

102 90 Gurney, (2001). Hititler, Dost Yayınları, Ankara. İmparati, F. (1988). Hitit Devletinde Merkezi Güç ve Denetim, F. İmparati nin Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesinde Verdiği Konferans Metni, Ankara:1-25. İmparati, F. (1992). Hitit Yasaları, (Çev. E. Özbayoğlu), İtalyan Kültür Heyeti Arkeoloji Araştırmaları, (Eserin Orjinali Roma) Ankara. Karauğuz, G. ve Özcan K.,(2010), Hitit Çağı Toprak-İnsan İlişkileri, VII.Uluslararası Hititoloji Kongresi Bildirileri, Ankara, Khurt, A. (2010). Eski Çağ da Yakındoğu (M.Ö ), Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul. Kılıç, Y. ve Başol, S. (2015). Hitit Devletinde Sefer Organizasyonu Üzerine Bir Not, A.Ü.D.T.C.F Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Sümeroloji Anabilim Dalı Yayınları, Ankara, (417), Kılıç, Y. ve Duymuş, H. (2007). Hititlerde Kadın ve Siyaset, Archivum Anatolicum, Ankara, 26(242), Kınal, F. (1962). Eski Ön Asya Medeniyetlerinde Halk Meclisleri, Belleten, Ankara, XXVI(104), Kınal, F. (1998). Eski Anadolu Tarihi, TTK Yayınları, Ankara. Köroğlu, K. (2011). Eski Mezopotamya Tarihi Başlangıcından Perslere Kadar, İstanbul. Macqueen, J.G. (2009). Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, (2. Baskı), (Çev. E. Davutoğlu), Arkadaş Yayınları, Ankara. Martino, S. (2003). Hititler, Dost yayınları, Ankara. Otten, H. (1964). Aufgaben Eines Bürgenmeisters in Hattuša, Bag.Mıtt. 3, Berlin, Otten, H. (1983a). Der Anfang der Ḫazannu Instruktion, Orientalia, Fas 52(1), Otten, H. (1983b). Zur frühen Stadtgeschichte von Hattuša nach den inschriftlichen Quellen, Istanbuler Mıtt.33, Tübingen, Reyhan, E. (1995). Hitit İdari Sisteminde Yönetim Görevlileri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara. Reyhan, E. (1998). Ana Hatlarıyla Hitit İdari Sistemi, Türkiye de Sosyal Bilimlerin Gelişmesi ve Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sempozyumu, Ankara,

103 91 Reyhan, E. (2008). Eski Anadolu da Askeri Disipline Dair Bir Hitit Metni: Asker Yemini, Eskiçağ dan Modern Çağa Ordular-Oluşum, Teşkilat ve İşlev, Kitabevi-351, İstanbul: 2(3), Reyhan, E. (2009a). Hititlerde Devlet Gelirleri, Depolama ve Yeniden Dağıtım, Gazi Akademik Bakış, Ankara, 2(4), Reyhan, E. (2011). Hititlerde Bayram Ritüelleri, Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, (Hitit Söyleşileri I.Özel sayısı), Çorum, (13), Reyhan, E. (2015). Çivi Yazılı Belgelere Göre Hititlerde Yol Sistemi, Cahit Günbattı ya Armağan, Ankara, Reyhan, E. ve Cengiz, T. (2015). Eskiçağ Tarihi ve Uygarlığı El Kitabı, Grafiker yayınları, Ankara. Reyhan, E., (2009b). Anadolu da Hitit Dönemine Ait İki Meclis: Panku ve Tuliya, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, İstanbul, (130), Schuler, (1957). Hethitische Dienstweisungen für höhere Hof, und Staatsbeamte, Graz, (1), Schuler, V. (1956). Die Würdentragereide des Arnuwanda, Orientalia, Berlin, (25), Süel, A. (1985). Hitit Kaynaklarında Tapınak Görevlileri İle İlgili Bir Direktif Metni, DTCF Yayınları, Ankara, (350). Süel, A. (1990). Hitit Kadınının Hukuki Durumu, Uluslararası 1.Hititoloji Kongresi Bildirileri, Çorum, Süel, A. (1992). Hitit Kaynaklarında Direktif Metinleri, Erdem Atatürk Kültür Merkezi Dergisi, Ankara, 6(16), Süel, A. (2011). Hititlerde Kadın, Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, (Hitit Söyleşileri I.Özel sayısı, Çorum, (13), Süel, A. (2012). Hititlerde Suç ve Ceza, Ömer Çapar a Armağan, Hel Yayıncılık, Ankara, Ünal, A. (1974). Hattuşili III., Texte der Hethiter ½, Heidelberg, 32. Ünal, A. (1983). Hitit Sarayındaki Entrikalar Hakkında Bir Fal Metni, DTCF Yayınları, Ankara. Ünal, A. (2002). Hititler Devrinde Anadolu 1, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. Ünal, A. (2005). Hititler Devrinde Anadolu 3, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. Ünal, A. (2007). Hititçe Çok Dilli El Sözlüğü, A-Z Hamburg. Ünsal, V. (2013). Eski Anadolu da Teokratik Devlet Düzeni (Hitit ve Urartu), Berikan Yayınevi, Ankara.

104 92 Yiğit, T. (1997). Hitit Kral Ailesi Üyelerinin Siyasi Etkinliği Üzerine, Archivum Anatolicum, Ankara, XVIII(29), Yiğit, T. (2002). Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi, İdol Dergisi (Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği Dergisi), (13), Yiğit, T. (2003). Hitit Krallığı nda Veliahdın Belirlenmesi Üzerine, Archivum Anatolicum, XXII(34), Ankara,

105 93 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : Saçma Özen, Esra Uyruğu : T.C Doğum Tarihi : Doğum Yeri : Merkez/ Kahramanmaraş Medeni Hali : Evli Telefon : e-posta : esra_sacma@hotmail.com Eğitim Derecesi Eğitim Birimi Mezuniyet Yılı Yüksek Lisans Gazi Üniversitesi/ Eskiçağ Tarihi Devam Ediyor Lisans Gazi Üniversitesi/ Tarih Bölümü 2011 Lise Hoca Ahmet Yesevi Lisesi 2005 İş Deneyimi, Yıl Çalıştığı Yer Görev 2015-sözleşmeli Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı V.H.K.İ Korkut Ata Kültür ve Kongre Merkezi, e-kpss öğretmenliği Yabancı Dil İngilizce Yayınlar Saçma, E. (2012). Hititlerde Bayram Şenlikleri, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, IV. Genç Bilim Adamları Sempozyumu, Ankara, Hobiler Kitap okumak, ilgi alanında araştırma yapmak, tarihi alanları gezmek.

106

107 GAZİ GELECEKTİR...

108

bu şehirle, yani Hattuşa ile çok yakından ilgilidir. Yüzyıllarca Hititler e başkentlik yapacak olmasının yanı sıra Hitit siyasal ve kültürel tarihi

bu şehirle, yani Hattuşa ile çok yakından ilgilidir. Yüzyıllarca Hititler e başkentlik yapacak olmasının yanı sıra Hitit siyasal ve kültürel tarihi Hititler Anadolu da ilk kez geniş çaplı siyasal birliği, hatta bir imparatorluğu kurmuş olan Hititler in bu topraklarda varlığı Asur Ticaret Kolonileri Çağı ndan itibaren saptanabilmektedir. Asurlu tüccarlardan

Detaylı

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

İktisat Tarihi II. IV. Hafta İktisat Tarihi II IV. Hafta İnsan Bilgisinde Devrim - devam Çağdaş yabanlarda olduğu gibi eski çağlarda tıp kuramının özü büyüydü. II. Devrimden sonra Babil de doktorlar aynı zamanda rahipti. Mısır da

Detaylı

İmparatorluk Mirası. Anadolu Kültürel Mirası Erken Dönem. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü

İmparatorluk Mirası. Anadolu Kültürel Mirası Erken Dönem. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü İmparatorluk Mirası Anadolu Kültürel Mirası Erken Dönem Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü Arkeoloji insanların kültürlerini ortaya çıkarıp, belgelemek ve analizlerini yapmak suretiyle maddi

Detaylı

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YUNAN ANADOLU MEZAPOTAMYA İRAN MISIR HİNT ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI GENEL ÖZELLİKLERİ: 1- Genellikle iklim

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Bilim Tarihi I Ders Notları ESKİÇAĞ DA BİLİM ANADOLU MEDENİYETLERİ Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Hititler Anadolu da kurulan

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi

Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi Hitit Krallığı nın Kuruluş Dönemi Anadolu nun tarihsel devirlere girişi MÖ II. binyılın başlarında Asur Ticaret Kolonileri Devri iledir. Yazı bu topraklarda ilk kez Mezopotamya ile Anadolu arasındaki organize

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL II. YARIYIL Adı Adı TAR 501 Eski Anadolu Kültür 3 0 3 TAR 502 Eskiçağda Türkler 3 0 3 TAR 503 Eskiçağ Kavimlerinde

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İLKÇAĞ TARİHİ Ders No : 0020100003 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Asur Ticaret Kolonileri Çağı

Asur Ticaret Kolonileri Çağı Asur Ticaret Kolonileri Çağı Yazının Anadolu topraklarında ilk kez ortaya çıkışı Mezopotamyalı tüccarlarla ilgilidir. Kuzey Mezopotamya da bir şehir olan Asur dan tüccarlar Anadolu ya gelerek burada ticaret

Detaylı

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda E T KİNLİK 4 MEZOPOTAMYA DA YÖNETİM K a yn a k 1 : Kay n a k 2 : Yayınları, 2. Baskı, 2006, s. 80) Kay n a k 3 : Babil Kralı Hammurabi, kanunlarının yazılı olduğu bazalt anıt üzerinde resmedilmiş. Karşısında,

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 9. Esarhadon ve Assurbanipal Dönemi. (Siyasi tarih, kabartma sanatı ve diğer sanat eserleri) Assurbanipal, J.Reade, 2001, şek.91 ESARHADDON / Aššur-aha-iddin ( 680-669)

Detaylı

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. İDARE HUKUKU Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. Bu düzenlemede yer alan ilkeler şunlardır; - Hukuk

Detaylı

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi idare, üstlendiği kamu hizmetlerini hizmetin gereklerine, ekonomik ve toplumsal koşullara, ülkenin coğrafya durumuna göre yürütmek, hizmetleri

Detaylı

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001.

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001. ÖZGEÇMİŞ YRD. DOÇ. DR. ESMA ÖZ I. Adı Soyadı Esma ÖZ E-posta: (kurum/özel) eoz@ybu.edu.tr; esmao443@gmail.com Cep Telefonu: 0506 934 32 13 İş Adresi: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Merkez

Detaylı

zamanına dair diğer ana kaynak ise, kralın yaptığı seferlerin yıl yıl anlatıldığı Yıllıklar dır. Bu da hem Hititçe hem de Akkadca yazılmıştır.

zamanına dair diğer ana kaynak ise, kralın yaptığı seferlerin yıl yıl anlatıldığı Yıllıklar dır. Bu da hem Hititçe hem de Akkadca yazılmıştır. Eski Hitit Çağı Anitta'dan sonra Eski Hitit Krallığı'nın kuruluşuna dek yazılı belge olmadığı için, neler olup bittiğini bilmediğimiz bir dönem vardır. Bunu takiben en eski Hitit kralları hakkında bilgi

Detaylı

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon

Detaylı

ASUR TİCARET KOLONİLERİ DÖNEMİNDE ANKUWA ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ASUR TİCARET KOLONİLERİ DÖNEMİNDE ANKUWA ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ASUR TİCARET KOLONİLERİ DÖNEMİNDE ANKUWA ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Hülya KAYA HASDEMİR 1 Özet Alişar tabletlerinde sıkça Ankuwa adının geçmiş olması Asur Ticaret Kolonileri Çağı nın önemli merkezlerinden

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus T KİNİK 1 ANCAK ÖÜMÜN DURDURABİDİĞİ, DOĞUNUN V BATNN GNÇ İMPARATORU İSKNDR İN KİŞİİĞİ V SRİ K a yn a k 1 : H N U Y G A Amenhotep Tapınağı nda Amon-Ra ve firavun İskender rölyefi R Kay n a k 2 : Ğ Sikkeler:

Detaylı

ASUR TİCARET KOLONİLERİ DÖNEMİ TÜCCARLARINDAN UṢUR-ŠA- İŠTAR IN SARAY VE KURUMLAR İLE YAZIŞMALARINDAN BAZI ÖRNEKLER. Salih ÇEÇEN -L.

ASUR TİCARET KOLONİLERİ DÖNEMİ TÜCCARLARINDAN UṢUR-ŠA- İŠTAR IN SARAY VE KURUMLAR İLE YAZIŞMALARINDAN BAZI ÖRNEKLER. Salih ÇEÇEN -L. ASUR TİCARET KOLONİLERİ DÖNEMİ TÜCCARLARINDAN UṢUR-ŠA- İŠTAR IN SARAY VE KURUMLAR İLE YAZIŞMALARINDAN BAZI ÖRNEKLER Salih ÇEÇEN -L. Gürkan GÖKÇEK ** Özet Uṣur-ša-İštar, Asur Ticaret Kolonileri Dönemi nde

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri İstanbul un fethinden sonra Osm. İmp nun çeşitli kurumları üzerinde Bizans ın etkileri olduğu kabul edilmektedir. Rambaud, Osm. Dev.

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME 207 KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Kanun Hük. Kar. nin Tarihi : 13/12/1983 No : 189 Yetki Kanununun Tarihi : 17/6/1982 No : 2680 Yayımlandığı R.G. Tarihi

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Asur Devleti Kaynakçası

Asur Devleti Kaynakçası Asur Devleti Kaynakçası Esin, U. (1969). Kuantatif Spektral Analiz Yardımıyla Anadolu'da Başlangıcından Asur Ticaret Kolonileri Çağına Kadar Bakır ve Tunç Madenciliği. İstanbul:. Sünbül, N. (2014). Eski

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Yargı Örgütü Dersleri YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI Kuvvetler ayrılığı ilkesi-1 Bir devlette, üç erk (kuvvet) vardır: Yasama,

Detaylı

Bakanlık Sistemi. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Bakanlık Sistemi. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Bakanlık Sistemi Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Bakan Merkezi yönetim bakanlıklar biçiminde örgütlenmiştir ve her bakanlıkta en üst yönetici olarak bakan bulunur. Bakanlıklardaki yönetsel

Detaylı

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 3.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER HUKUKUN KAYNAKLARI Yargı organları kararlarını, hukuka dayanan, hukuktan kaynaklanan, hukukun gerektirdiği kararlar olarak sunarlar. Bu açıdan yargı

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). Sanherib, Sennaherib, Sin-ahhe-riba ( 704-681) II. Sargon un 705 te ölümünde sonra, tahta oğlu Sanherib

Detaylı

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar Dt. Evin Toker dtevintoker@gmail.com Şiddet Nedir? Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şiddeti; fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir

Detaylı

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Murat, L. (2008). "Hitit Tarihi-Cografyasında Hakmiš ve İštahara Ülkelerinin Konumu". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 7. ERKEN MODEN DÖNEMDE SİYASAL DÜŞÜNCE 7 ERKEN MODEN DÖNEMDE

Detaylı

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS. 226 652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK Eski İran da Din ve Toplum (M.S. 226-652) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü: Prof. Dr. Mustafa Demirci HİKMETEVİ

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER KAMU YÖNETİMİ 5.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 TÜRK KAMU YÖNETİMİNİN YAPISI (MERKEZ ÖRGÜTÜ) DEVLETİN TEMEL ORGANLARI KAMU YÖNETİMİNİN YAPISI MERKEZ (BAŞKENT) ÖRGÜTÜ Cumhurbaşkanı Bakanlar kurulu Başbakan

Detaylı

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları Kentsel Siyaset - 2 Doç. Dr. Ahmet MUTLU SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları 1. Siyaset ve politika ne demektir? 2. Siyaset ne zaman ortaya çıkmıştır? 3. Siyaset-devlet ilişkisi nasıldır? 4. Geçmişten bugüne

Detaylı

HİTİT KRALLIGI'NDA VELİAHDIN BELİRLENMESİ ÜZERİNE

HİTİT KRALLIGI'NDA VELİAHDIN BELİRLENMESİ ÜZERİNE HİTİT KRALLIGI'NDA VELİAHDIN BELİRLENMESİ ÜZERİNE Turgut YiGiT öz: Hititçe çivi yazılı belgelere dayalı olarak yapılan Hitit tarihi ve kültürüne ilişkin çalışmalarla Hitit toplumsal ve siyasal yaşamında

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler... 4. ÜNİTE İÇİNDEKİLER Tarihteki Önemli Buluşlar... 6 Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor...21 Coğrafi Keşifler... 26 Rönesans... 32 Reform... 36 Mucitler... 43 Düşünce, sanat

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014-2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM REHBERİ Web Adresi : http://tip.erciyes.edu.tr/ - http://tip.erciyes.edu.tr/egitim_rehberi.asp E-mail : tipdekanlik@erciyes.edu.tr Adres

Detaylı

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x) Ne x t Le v e l Ka r i y e r 250ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Anayasa Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

BİR HİTİT BAYRAMI (EZEN hadauri-) HAKKINDA BAZI İZLENİMLER*

BİR HİTİT BAYRAMI (EZEN hadauri-) HAKKINDA BAZI İZLENİMLER* 5 BİR HİTİT BAYRAMI (EZEN hadauri-) HAKKINDA BAZI İZLENİMLER* Dr. Burhan BALCIOĞLU Boğazköy'de açığa çıkarılan Hitit devlet arşivi belgelerinin büyük çoğunluğunun dini karakterde olması, bu kavmin dine

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 23.02.2018 İkincil özeklerde yalnızca ekonomik yapı benimsenmekle kalmamıştır. - Biblos - Kapadokya uygarlıkları birincil özeklerin yapısı ile zorlanmıştır. İkinci devrimin yaygınlaşmasında

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ İdarenin Bütünlüğü İlkesi : Hiyerarşi Ünite 11 Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi / Yerel Yönetimler TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ Dr. Hande ÜNSAL 1 Ünite 11 İDARENİN BÜTÜNLÜĞÜ İLKESİ HİYERARŞİ Dr. Hande ÜNSAL

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM - ÖĞRETİM REHBERİ Web Adresi : http://tip.erciyes.edu.tr/ - http://tip.erciyes.edu.tr/egitim_rehberi.asp E-mail : tipdekanlik@erciyes.edu.tr Adres

Detaylı

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu

Detaylı

TARİH DERSİ YGS YAZ TATİL ÖDEVİ

TARİH DERSİ YGS YAZ TATİL ÖDEVİ 2014-2015 YAZ TATİL ÖDEVİ TARİH DERSİ YGS YAZ TATİL ÖDEVİ 1. Mısır uygarlığı Nil Nehri kenarlarında oluşmuş-tur. Mezopotamya uygarlığı Fırat ve Dicle nehirleri arasında ortaya çıkmıştır. İlkçağ da Gediz

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE I YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI DEVLET ERKLERİ

Detaylı

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER COĞRAFİK Mezopotamya, günümüz sınırlarına göre çoğu Irak ta bulunan ve arabistana kadar uzanan dar ve uzun bir platodur. Dicle ve Fırat nehirlerin arasına kurulmuş bu yer varlığının en önemli kısımlarını

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 4 Aralık 2013. Dr. K. Ahmet Sevimli Yardımcı Doçent Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 4 Aralık 2013. Dr. K. Ahmet Sevimli Yardımcı Doçent Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 4 Aralık 2013 Dr. K. Ahmet Sevimli Yardımcı Doçent Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi K. Ahmet Sevimli Kimdir? 1972 yılında İstanbul da doğdu. 1990 yılında Bursa

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukukun Dallara Ayrılması (Kamu Hukuku-Özel Hukuk) Kamu Hukuku Özel Hukuk Ayrımı Hukuk kuralları için yapılan eski ayrımlardan biri, hukukun kamu

Detaylı

Şerafettin TUĞ Kaymakamı

Şerafettin TUĞ Kaymakamı T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI İLÇE YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ SAYI :BO54VLK4354802.880,01/ 1462 08.09.2010 KONU :19 Eylül 2010 Gaziler günü... GAZİEMİR Gaziemir İlçesi 19 Eylül 2010 Gaziler Günü Anma Tören Programı

Detaylı

BODRUM EMNİYET MÜDÜRÜ HALUK BAŞ HAKKARİYE TAYİN OLDU

BODRUM EMNİYET MÜDÜRÜ HALUK BAŞ HAKKARİYE TAYİN OLDU BODRUM EMNİYET MÜDÜRÜ HALUK BAŞ HAKKARİYE TAYİN OLDU 2017 yılı Ocak ayından beri Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten Haluk Baş, Emniyet Genel Müdürlüğü nün 2017 Normal Şark Atama Tayinleri kapsamında

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Murat, L. (2008). "Hitit Tarihi-Cografyasında Hakmiš ve İštahara Ülkelerinin Konumu". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları

Detaylı

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1: (1) Bu yönetmeliğin amacı Muhtarlık İşleri Müdürlüğü

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. 1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. a) Tutsaklık düzeni b) Üretim artığının sağlanması c) Uzmanlaşmış zanaatçı sınıfı

Detaylı

TC. ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

TC. ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ TC. ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK ve TANIMLAR: Amaç Madde 1: Bu yönetmeliğin amacı Ruhsat

Detaylı

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti. E T KİNLİK 5 URARTULAR U Y G A R L I K L A R T A R İ H İ - I A Y D A N D E M İ R K U Ş K AY N A K 1 : 178 (Lloyd, Seton, Türkiye nin Tarihi, Tübitak Yayınları, 2007, s. 106) K AY N A K 2 Hitit İmparatorluğu

Detaylı

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 8/9 Aralık 2016 Kredi, Finans ve Servetler İslam dinindeki faiz yasağının kredi ilişkilerinin gelişmesini önlediği sık sık öne sürülür. Osmanlı kredi ve finans kurumları 17. yüzyılın sonlarına

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ Kasım, 2017

ÖZGEÇMİŞ Kasım, 2017 ÖZGEÇMİŞ Kasım, 2017 KİŞİSEL BİLGİLER Adı: Güzel Soyadı: ÖZTÜRK Doğum Yeri ve Tarihi: Aralık, 05.01.1985 Mesleği: Araştırma Görevlisi/Arkeolog. Adres: Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi,

Detaylı

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı. M.Ö 2000 den itibaren Eski Yunan da ve Ege de polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlileri Atina,Sparta,Korint,Larissa ve Megara dır. Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak

Detaylı

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak J.T.G.Y.K. 1 Amaç MADDE 1 - Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Teşkilatının görev, yetki ve sorumluluklarına, hizmetin getirdiği bağlılık ve ilişkilere, teşkilat ve konuşa ait esas ve usulleri düzenler.

Detaylı

Hitit İmparatorluk Dönemi

Hitit İmparatorluk Dönemi Hitit İmparatorluk Dönemi II.Tudhaliya zamanında Hititlerin güneydoğudaki en önemli rakibi Mitanni Krallığı'dır. Hititler bu krallık ile geleneksel dış politika hedeflerinin arasında olan bölgede mücadele

Detaylı

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) Sınav başlamadan önce Adınızı Soyadınızı T.C. HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Numaranızı okunaklı olarak yazınız. Sınav Talimatlarını okuyunuz. Dersin Adı : Ceza Usul Hukuku Adı

Detaylı

Türkiye Futbol Federasyonu nun Türk Hukukundaki Yeri

Türkiye Futbol Federasyonu nun Türk Hukukundaki Yeri Türkiye Futbol Federasyonu nun Türk Hukukundaki Yeri Aytaç ÖZELÇİ TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU NUN TÜRK HUKUKUNDAKİ YERİ Spor ve Hukuk Türk Spor Yönetiminin Tarihsel Gelişimi Bir Spor Dalı Olarak Futbol

Detaylı

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? İdare nedir? Organik anlamda idare-fonksiyonel Anlamda İdare Hukuk devleti İdare teşkilatı İdari davalar İDARE HUKUKU Devletin 3 fonksiyonu vardır:

Detaylı

KİŞİLİK HAKKI İHLALİ KAPSAMINDA İNSAN ÜZERİNDE YAPILAN DENEYLER VE HUKUKİ SONUÇLARI

KİŞİLİK HAKKI İHLALİ KAPSAMINDA İNSAN ÜZERİNDE YAPILAN DENEYLER VE HUKUKİ SONUÇLARI Hilal YÜKSEL İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi-Medeni Hukuk Araştırma Görevlisi KİŞİLİK HAKKI İHLALİ KAPSAMINDA İNSAN ÜZERİNDE YAPILAN DENEYLER VE HUKUKİ SONUÇLARI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜMENİN SİGORTACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİ

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜMENİN SİGORTACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİ T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜMENİN SİGORTACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİ Elif ERDOĞAN Yüksek Lisans Tezi Çorum 2013 DÜNYA DA VE TÜRKİYE

Detaylı

Hitit Kraliçesi. Muazzez İlmiye Çığ, Anadolu nun. Büyük Yapıtlarımız Konur Ertop

Hitit Kraliçesi. Muazzez İlmiye Çığ, Anadolu nun. Büyük Yapıtlarımız Konur Ertop Büyük Yapıtlarımız Konur Ertop BD MAYIS 2016 Hitit Kraliçesi 1914 doğumlu Muazzez İlmiye Çığ, yaşayan yazarlarımızın en kıdemlisi. Bütün Dünya nın geçen sayısında onun en yeni yazısını okurken bütün yazdıklarını

Detaylı

1 TİCARİ İŞLETME HUKUKUNA GİRİŞ

1 TİCARİ İŞLETME HUKUKUNA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TİCARİ İŞLETME HUKUKUNA GİRİŞ 9 1.1. Genel Olarak Hukuk Kuralları 10 1.2. Ticaret ve Ticaret Hukuku Kavramları 10 1.3. Ticaret Hukukunun Özellikleri ve Medeni Hukuk-Borçlar

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım

bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım Temel haklar Santé Belçika herkese vatandaşlık ve İnsan Haklarına saygıyı temin eden Demokratik Devlet hakka saygıyı temin eder. Devlet, sadece

Detaylı

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 Sayılı Kanun; Çiftçi mallarının korunması esaslarını düzenlemek üzere 10.07.1941 tarihinde yayımlanmıştır. Kanun Hükümleri; -Köy sınırları

Detaylı

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR Amaç MADDE 1-(1) Bu yönetmeliğin amacı; Tepebaşı Belediyesi

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XXI VELAYET HUKUKU 1. Giriş...1 I. Konunun Tanıtımı...1 II. Kavramlarda Birlik Meselesi...14 III. Çalışmanın İnceleme Planı...18

Detaylı

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders Dr. İsmail BAYTAK Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM Polisler kral tarafından yönetilmekteydi. Zamanla Aristokratlar yönetimde yer almıştır. Toplantılar EKKLESİASTERİON

Detaylı

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T. 17.9.2001 E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T. 17.9.2001 E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T. 17.9.2001 E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR ÖZET : Manevi tazminatı ancak cismani zarara uğrayan kimse isteyebilir. Yansıma suretiyle bir zarardan sözedilerek

Detaylı

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER Önsöz Bölüm 1 İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR 1.1.İdare Kavramı 1.1.1.İdare Kavramının Tanımı 1.1.2.İdare ile Yasama, Yürütme ve Yargının İlişkisi- Organik Anlamda İdare 1.1.3. İdari

Detaylı