TANRI VE MÜKEMMELLİK KAVRAMI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TANRI VE MÜKEMMELLİK KAVRAMI"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİN FELSEFESİ) ANABİLİM DALI TANRI VE MÜKEMMELLİK KAVRAMI Doktora Tezi Münteha BEKİ Ankara-2016

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİN FELSEFESİ) ANABİLİM DALI TANRI VE MÜKEMMELLİK KAVRAMI Doktora Tezi Münteha BEKİ Tez Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER Ankara-2016

3

4

5 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER..I KISALTMALAR...II ÖNSÖZ..III GİRİŞ...1 I.BÖLÜM MÜKEMMELLİK: KAVRAMSAL BİR ÇERÇEVE Mutlaklık Sonsuzluk Maksimallik Mükemmellik II. BÖLÜM MÜKEMMELLİK: TANRI NIN TABİATI Mükemmellik, Zorunluluk ve Basitlik Mükemmellik, Sınırsızlık ve Sınırlılık Tanrı ve Zaman Tanrı ve Bilgisi Tanrı ve Kudreti Tanrı ve İradesi III. BÖLÜM MÜKEMMELLİK VE TANRI NIN VARLIĞI Mükemmellik ve Varlık Mükemmellik ve Zorunlu Varlık SONUÇ 228 KAYNAKÇA i

6 KISALTMALAR A.g.e. : Adı geçen eser. A.g.m. : Adı geçen makale. A.ş. : Anonim şirketi AÜİFD : Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Bkz. : Bakınız. C. : Cilt. Çev. Der. Ed. : Çeviren : Derleyen : Editör. İFAV : Marmara Üniversitesi İlahiyat Vakfı Yayınları İng. : İngilizce. S. : Sayfa Trsz. :Tarihsiz. Yay. : Yayınları/Yayınevi. Y.y. : Yer yok ii

7 ÖNSÖZ Felsefi teolojide Tanrı hakkında birbirinden farklı birçok anlayış bulunmaktadır. Tanrı nın varlığı ve mahiyetine ilişkin olarak öne sürülen bu anlayışların temelinde birtakım varsayımların olduğu söylenebilir. Ne tür bir varsayımın Tanrı hakkında doğru bir tasavvur geliştirmemize imkan sağlayabileceği hususu felsefî ve dinî sezgilerimize bağlı olarak belirlenebilir. Felsefî ve dinî sezgilerimizle örtüşen, makul, tutarlı ve tatmin edici bir tasavvur doğru bir tasavvur olabilir. Tanrı hakkında bir tasavvur oluşturabilmenin imkanı ise O nun nasıl bir mahiyete ve niteliklere sahip olduğu, bu niteliklerin kendi içinde tutarlı olup olmadığı, bu tür bir varlığın alemle olan ilişkisinin imkanı ve mahiyeti, bu mahiyete sahip bir varlığın var olup olmadığının nasıl kanıtlanabileceği gibi soruların yanıtlanabilmesine bağlıdır. Bu nedenle, makul ve tatmin edici bir Tanrı anlayışının oluşumunda bu sorulara verilebilecek yanıtların ne tür bir varsayımı öngördüğü son derece önemlidir. Tanrı hakkındaki rasyonel sezgilerimiz genel olarak böyle bir varlığın mükemmel olması gerektiği yönündedir. Diğer birtakım varsayım ve yöntemlerle karşılaştırıldığında, Tanrı nın nasıl bir mahiyete ve varlığa sahip olduğu noktasındaki soruların yanıtlanmasında mükemmellik kavramının kayda değer bir açılım sağlayabileceğini söylemek mümkündür. Bu tezin çerçevesini de mükemmellik ve Tanrı kavramlarının doğru bir analizinin bize uygun ve tatmin edici bir tasavvur sunmasının mümkün olabileceği iddiası oluşturmaktadır. Bu araştırmamızda, öncelikli olarak ilk bölümde kavramsal bir çözümlemeyle mükemmelliğin neyi gerektirdiği ve mükemmellikle ilişkili diğer birtakım kavramlardan hangi yönde ayrıştığı konusu irdelenmektedir. Mükemmelliğin kavramsal çerçevesi ortaya konulduktan sonra, mükemmel bir varlığın tabiatının nasıl olması gerektiği bu araştırma içinde ele almış olduğumuz bir diğer konudur. İkinci bölümde üzerinde durulan bu konuya ilişkin olarak Tanrı nın mükemmelliği gereği mahiyetini oluşturan nitelikler mükemmellik bağlamında tartışılarak ele alınmıştır. Kavramsal birtakım analizlerle Tanrı nın nasıl bir tabiata sahip olduğuna/olabileceğine dair geliştirilebilecek bir tasavvur mantıksal olarak O nun var olup olmadığını belirlemek için de önemli olduğundan son bölümde mükemmel iii

8 varlığın mantıksal imkanından bilfiil varlığına gidilip gidilemeyeceği üzerinde durulmuştur. Dolayısıyla, bu çalışmada Tanrı hakkında felsefî anlamda tutarlı ve uygun bir tasavvur oluşturabilmenin yolunun öncelikli olarak kavramsal analizle mümkün olabileceği savunularak, mükemmellik kavramının bu noktada iyi bir hareket noktası/zemin olabileceği ve bu kavramın aynı zamanda Tanrı nın varlığı için de ontolojik bir temel sağlayabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Tezin yöntemine ilişkin olarak Tanrı nın mükemmelliği, tabiatı ve varlığı konuları irdelenirken felsefî bir çerçeve içinde kalarak bir değerlendirmeye gidilmiştir. Bu bağlamda, belirli bir düşünür ya da düşünce çizgisi doğrultusunda değil, daha ziyade problem merkezli bir yaklaşımla meseleler irdelenmiştir. Bu yapılırken klasik ve neoklasik teizmin bu konulardaki yaklaşımları dikkate alınarak literatürdeki tartışmalara yer verilmeye çalışılmıştır. Bu tartışmalar ağırlıklı olarak günümüz ve Batı literatürü ekseninde olmakla birlikte konuya ilişkin problem çerçevesinde zaman zaman İslam düşünürlerinin görüşleri de tartışılmıştır. Son olarak, doktora sürecinde bakış açısıyla düşünce yapımın şekillenmesinde etkili olan, gerek konunun belirlenmesinde gerek tezin çeşitli aşamalarında beni yönlendiren, eleştirileriyle tezin bu aşamaya gelmesine katkıda bulunan değerli danışman hocam Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER e çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bu konularda kütüphanelerinden yararlandığım ve kendileriyle fikir teatisinde bulunduğum Prof. Dr. Fehrullah TERKAN ve Yrd. Doç. Dr. Zikri YAVUZ a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bunun yanı sıra tezi başından sonuna kadar okuyan ve eleştirileriyle teze katkıda bulunan değerli arkadaşlarım Yurdagül Kılınç ADANALI ve Sümeyye PARILDAR a da teşekkür ediyorum. Bu süre zarfında maddi ve manevi katkılarıyla bana her türlü desteği gösteren aileme ve arkadaşlarıma da özellikle teşekkür ediyorum. iv

9 GİRİŞ Tanrı nın varlığı ve mahiyeti noktasında birbirinden farklı yaklaşım biçimlerinin bulunmasının muhtemel nedenlerinden biri sınırlı/sonlu varlıklar olarak tecrübemize konu olmayan böyle bir varlığın doğrudan tecrübemizi aşacak kadar yüce olduğudur. En yüce varlığın Tanrı olması gerektiğine dair dinî ve felsefî sezgilerimizle örtüşecek şekilde ortak bir düşünceyi paylaşan bu yaklaşımların, böyle bir varlığın gerçekliği ve nasıl bir mahiyetinin olabileceği hususunda benzer bir müştereklik ve açıklığa sahip olmadıkları görülmektedir. Ancak, Tanrı tasavvurlarının birbirinden farklılık gösteriyor olmasının, O nun hakkında doğru bir tasavvura ulaşabilmenin önünde bir engel olarak görülemeyeceğini öne sürebiliriz. Bir kavramın içeriği bir şeyi kendisi yapan birtakım özsel nitelikleriyle açıklanabileceği için Tanrı kavramının içeriği de bir varlığın Tanrı olabilmesi için gerekli birtakım özsel niteliklerine bağlı olarak belirlenebilir. Tanrı ya atfedilebilecek bu niteliklerin ne olması gerektiği noktasında teizmde genel olarak Tanrı nın her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, mükemmel iyi bir varlık olduğu öne sürülmektedir. Bununla birlikte, Tanrı nın gücünün, bilgisinin ya da iyiliğinin neyi içerip içermediği ya da sınırlarının ne olması gerektiği konusunda düşünürlerin birbirinden ayrıştıkları görülür. Bu niteliklerin yanı sıra, Tanrı ya değişmezlik, ezelilik, zorunluluk, basitlik gibi birtakım nitelikleri atfeden yaklaşımlar olduğu gibi, buna karşılık Tanrı nın değişim, zamansallık, kontenjanlık gibi niteliklere sahip olduğunu iddia eden yaklaşımlardan da bahsedilebilir. Thomas Morris e göre, bu tür uzlaşmazlıklar/farklılıklar günümüz felsefî teolojisinin merkezinde yer alan bir tür kavramsal karmaşaya işaret edecek kadar temel ve çok yönlü gibi görünmektedir. Sözgelimi, Tanrı nın zamansal olduğunu savunanlar ile zamanın dışında olduğunu savunanlar aynı varlığın tabiatı noktasında gerçekten ayrışmakta mıdır? Eğer ayrışıyorlarsa o zaman hangi tarafın yanlış olduğu neye göre belirlenebilir? 1 Morris, bu tür uzlaşmazlıkların arada hiçbir ortak zeminin olmadığı şeklinde yanıltıcı bir kanaate yol açabileceğine işaret ederek, Tanrı nın mahiyetine dair bir ve aynı olan bir konuda bu uzlaşmazlıkların bu kadar farklı ve derin olup olamayacağı meselesine 1 Thomas V. Morris, Perfect Being Theology, Noûs, 21:1, (1987), s

10 dikkat çekmeye çalışır. Morris in de önemle üzerinde durduğu gibi, Tanrı nın nasıl bir varlık olduğu ya da nasıl bir mahiyete sahip olduğu noktasında birbiriyle bağdaşmadığı görülen birtakım düşüncelerin ortaya çıkması felsefî teolojide üzerinde durulan en önemli tartışmalardan biri olmuştur. Bu nedenle, bu uzlaşmazlıkların kaynağının ne olabileceği ve bu anlayışlardan hangisinin daha makul, tutarlı ve tatmin edici göründüğü burada ele alınması gerektiğini düşündüğümüz bir meseledir. Tanrı nın mahiyeti hakkında felsefî sezgilerin değişkenlik gösterdiğini düşündüğümüzde, bu yaklaşım biçimlerinden hangisinin uygun ve tatmin edici bir Tanrı anlayışı ortaya koyduğu ya da böyle bir anlayışa nasıl varabileceğimiz hususu bir yöntem sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tanrı hakkında düşünmek için hangi yöntemin ya da yöntemlerin en iyi olduğu ve bunu belirlemenin makul bir yolunun olup olmadığı üzerinde durmaya çalışan Morris de meselenin esasında bir yöntem sorunu olduğunu vurgulamaya çalışır. 2 O halde, Morris in de belirttiği gibi, ne tür bir yöntem bize Tanrı hakkında makul ve tatmin edici bir tasavvur sunabilir? Hangi yöntemin/yöntemlerin uygun olabileceğini ortaya koyabilmek için öncelikle felsefî teolojide öne sürülen birtakım yöntemleri ele alarak meseleyi irdelemek yerinde olacaktır. Tanrı hakkında düşünmek için öne sürülen yöntemlerden birinin teist dinlerin kutsal kitaplarının referans olarak gösterilebileceği düşüncesi olduğu söylenebilir. Örneğin, meseleye Hıristiyanlık açısından bakıldığında, bazı Hıristiyanlara göre Tanrı kavramını tamamen İncil den almak gerekir. Ancak, Daniel Hill e göre bu tür bir yaklaşım bazı problemler içermektedir. Bunlardan biri Kutsal Kitap ın Tanrı kavramına yönelik bir tanım verip vermediği konusundadır. Ona göre, her ne kadar zımnen bir tanımdan bahsedilebileceği öne sürülse de İncil de Tanrı ve Tanrısallık la ilgili açık bir tanımdan bahsetmek zordur. Bunun yanı sıra, Kutsal Kitap ın Tanrı ya atfettiği nitelikleri Tanrı nın tabiatının bir parçası olmayan nitelikler (Adem i yaratmak, Musa ya seslenmek vs.) ile tabiatının bir parçası olan nitelikler (mutlak kudret ve bilgi vs.) şeklinde ayırmak mümkün gibi görünmekle birlikte İncil in bize böyle bir ayrım verebileceğini savunmak da problemlidir. 3 2 Thomas V. Morris, Our Idea of God: An Introduction to Philosophical Theology, (Illinois: InterVarsity Press, 1991), s Daniel Hill, Divinity and Maximal Greatness, (London: Routledge, 2005), s. 7. 2

11 Hill in de dikkat çektiği gibi, gerek açık bir tanım vermemesi gerekse de Tanrı ya birbiriyle bağdaşmadığı düşünülen birtakım nitelikler atfedilmesinden dolayı Kutsal Kitap ın Tanrı hakkında tatmin edici bir tasavvur veremeyeceği söylenebilir. O halde denebilir ki, Kutsal Kitap la sınırlandırılmış bir Tanrı tasavvuru Hıristiyanlık düşüncesine uygun olabilir, ancak bunun felsefî anlamda tatmin edici bir anlayış sunabileceğini beklemek güç olacaktır. Bununla birlikte, kutsal metinlerin Tanrı hakkında tutarlı ve uygun bir tasavvur oluşturmada yeterli bir yöntem sağlayamayacağı düşüncesinin dinin Tanrı sı ile filozofların Tanrı sı arasında bir gerilime yol açtığı düşünülmüştür. Arada bir gerilimin olduğu düşüncesi, bu gerilimin bertaraf edilmesinde hangisinin temel alınması gerektiğine veya bir uzlaşının sağlanıp sağlanamayacağına dair birtakım tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Bu konudaki tartışmalara değinen Katherin Rogers, Kutsal Kitap ın bir felsefe kitabı olmadığını kabul etmekle birlikte filozofların Tanrı sı ile dinin Tanrı sı arasında bir gerilimin olduğu varsayımına ve bunun aşılamayacağı düşüncesine karşı çıkar. Ona göre, bu konuda tartışmaların olması arada bir uzlaşının sağlanamayacağı gibi bir sonuca ulaştırdığı düşünülse de bu tür bir gerilimin giderilmesinde hangi felsefî düşüncesinin referans alındığı önemlidir. 4 Rogers ın aradaki gerilimin nedenini benimsenen felsefî düşüncenin hangisi olduğuna bağlı olduğu iddiası haklı olmakla birlikte benzer şeyi din için de söylemek mümkündür. Bu tür bir gerilimin giderilmesinde hangi dinin kutsal kitabının referans alındığı da önemlidir. Zira, Kutsal Kitap için söz konusu edilen güçlükleri benzer şekilde diğer teistik dinlerin (sözgelimi, İslam ın) kutsal kitapları için genellemek pek doğru görünmemektedir. Bu nedenle, dinin Tanrı sı ile felsefenin Tanrı sı arasında bir gerilimin olup olmadığı, hangi dinin Tanrı sı ve hangi felsefî düşüncenin Tanrı sı olduğuna bağlı olarak ele alınması gereken bir durumdur. Arada bir uzlaşımın olup olmayacağı ise ancak felsefî bir irdelemeyle ortaya konulabilir. Diğer bir yöntem ise, ibadete layık olma kavramının uygun bir Tanrı tasavvuru sağlayabileceği iddiasıdır. Jordan H. Sobel, Tanrı nın büyüklüğü ve mükemmelliğinin ibadete layık olmasından çıkarsanabileceğini savunur. Ona göre, 4 Katherin Rogers, Perfect Being Theology, (Edinburgh: Edinburgh University Press, 2000), s

12 Tanrı kavramının semantik analizi bize ibadete layık olma fikrini verir. Tanrı kavramının analizi iddia edildiği gibi, mutlak güç ve bilgi sahibi, ebedi (everlasting) gibi birtakım özsel nitelikleri vermez. Bu niteliklerin hiçbirisi, Sobel e göre, Tanrı kavramının olağan kullanımının bir parçası değildir. Birçok insanın bu niteliklerin neye delalet ettiği konusunda bir fikirleri yoktur. Sobel, uzlaşımsal olarak oluşturulan Tanrı kavramının içeriğinin ibadete layık olması anlamına geldiğini iddia eder. 5 Sobel in öne sürdüğü bu tür bir yaklaşım, sadece ibadete layık bir varlığın üstün ve mükemmel olmasından bahsedilebileceği iddiasını içerir. Buna göre, Tanrı nın aşılamaz derecede mutlak güç, bilgi, iyilik gibi sahip olduğu nitelikler, koşulsuz sena ve ibadete layık olmasını anlamlı kılar. Bir varlık mükemmel derecede bu nitelikleri karşılamıyorsa koşulsuz bir şekilde ibadete layık değildir. Sobel, mutlak güç ve bilgiyi başka bir varlığa, sözgelimi şeytana atfettiğimizde bu durumun ondan korkulup ona boyun eğmeyi gerekli kılabileceği, ama bunun onun ibadete layık olduğu anlamına gelemeyeceğini öne sürer. Tanrı ancak ibadete layık bir varlık ise mükemmel derecede iyi, güçlü, bilgili, evrenin yaratıcısı ve koruyucusu olmalıdır. 6 Benzer bir düşünceyle J. N. Findlay de dinî tutum ve ibadetin nesnesinin aşılamaz bir üstünlüğe sahip bir varlık olması gerektiğini savunur. Findlay e göre ancak ibadete layık bir varlık mükemmel ve zorunlu olabileceği için birçok teolog ve filozof her ne kadar farklı Tanrı tasavvurları geliştirseler bile aslında bu varlığı ibadetimize layık kılmakla uğraşırlar. 7 Sobel ve Findlay in vurguladığı şey, bir Tanrı dan bahsedeceksek bu varlığın ibadete layık bir varlık olması gerektiğidir. Tanrı nın ibadete layık olması gerektiği düşüncesi teizmin de savunduğu bir düşüncedir. Ancak, burada sorun ibadete layık olma fikrinden hareketle Tanrı nın nasıl bir mahiyete ve ne tür niteliklere sahip olabileceğini belirlemenin mümkün olup olmadığıdır. Öyle görünüyor ki, bir varlığın ibadete layık olabilmesi için birtakım niteliklere sahip olması gereklidir, aksi durumda mahiyeti hakkında bilgimizin olmadığı bir varlığın ibadete layık olup olmadığına karar vermek pek mümkün olmasa gerektir. Sobel ve Findlay in iddialarında belirsiz görünen noktanın da bundan kaynaklandığı söylenebilir. Bir taraftan Tanrı hakkında düşünmede ibadete 5 Jordan Howard Sobel, Logic and Theism: Arguments For and Against Beliefs in God, (Cambridge: Cambridge University Press, 2004), s Sobel, a.g.e., s J. N. Findlay, Can God s Existence Be Disproved?, Mind, 57, (1948), s

13 layık olmanın esas alınması gerektiği üzerinde durulurken, diğer taraftan bunun için mükemmel niteliklere sahip olması öngörülmektedir. Bununla birlikte, ibadete ve itaate layık olma fikrinin bir varlığın nasıl bir varlık olması gerektiği ve hangi nitelikler kümesine sahip olması gerektiği noktasında yeterli bir açılım sağlayabileceğinden bahsetmek zor göründüğü için bu yöntem de makul bir Tanrı anlayışı ortaya koymada tek başına yeterli görünmemektedir. Bir başka yöntem ise, Tanrı nın her şeyin kaynağı, tüm varlığın temeli ve nedeni olduğu düşüncesidir. Brian Leftow, Doğu ve Batı dinlerinin Tanrı yı nihai bir varlık olarak gördüğünü ve bunun Tanrı nın her şeyin kaynağı, mükemmel ve ibadete layık bir varlık anlamında nihai gerçekliği ifade ettiğini öne sürer. Ona göre düşünürler Tanrı hakkında iki yolla bu nihailik tasavvurunu ortaya koymaya çalışmıştır: Tanrı nın her şeyin nihai kaynağı olmasını ön plana çıkartan ilk-neden teolojisi ile değer itibariyle nihailiğine vurgu yapan mükemmel varlık teolojisi. İlkneden teolojisi Tanrı nın alemle olan ilişkisi üzerinden bir tasavvur geliştirmeye çalışırken, mükemmel varlık teolojisi daha ziyade Tanrı nın tabiatının mükemmel olduğundan hareket eder. Düşünürlerin birçoğu her iki yöntemi de kullanmaya çalışmışlardır. 8 Burada hangi yöntemin Tanrı hakkında uygun bir tasavvur geliştirebilmek için tercih edilebilir olduğu noktasında Leftow mükemmel varlık teolojisinin yönteminin daha temel olduğunu, buna karşılık ilk-neden anlayışının bu tür bir beklentiyi karşılamak için tatmin edici görünmediğini düşünür. İlk-neden anlayışına benzer şekilde açıklayıcı teizm düşüncesinden de bir yöntem olarak bahsedilebilir. Bu noktada, Tanrı nın varlığının alemi açıklayan bir hipotez olduğu düşüncesi (açıklayıcı teizm) ile teizmin her şeyin nihai kaynağı olarak Tanrı yı gören düşüncesini birbirinden ayırmak gerekir. Morris e göre, ampirik bakış açısına sahip bazı teologlar, Tanrı kavramını var olan her şeyi ve içinde yaşadığımız alemi açıklayan bir hipotez, Tanrı ya yüklenilen niteliklerin de bu açıklamada işlevsel bir role sahip olduğunu savunurlar. Ancak, ona göre bu anlayış son derece minimal ve tatmin edici olmaktan uzak bir Tanrı tasavvuru vermektedir. 9 Bu tür bir eleştiri, yaratma düşüncesi için de öne sürülebilir. Evrenin varlığı ve tabiatına yönelik bir açıklama biçimini ifade eden bu düşünce de Tanrı nın tabiatı hakkında tatmin edici 8 Brian Leftow, God, Concepts of, The Shorter Routledge Encyclopedia of Philosophy, ed. Edward Craig, (London: Routledge, 2005), s Morris, Perfect Being Theology, s

14 bir fikir vermekten ziyade Tanrı kavramının açıklayıcı rolü üzerinde durmaktadır. 10 Dolayısıyla, gerek ilk-neden anlayışında gerekse de yaratma düşüncesi veya açıklayıcı hipotez düşüncesinde olsun içinde yaşadığımız alemden hareketle bir Tanrı tasavvuruna ulaşılmaya çalışıldığını dikkate aldığımızda bu tür yaklaşımların, Tanrı nın mahiyeti ve nitelikleri hakkında tatmin edici bir yöntem sunabileceklerini söylemek zordur. Görüldüğü gibi bu yöntemler Tanrı nın nasıl bir mahiyete ve niteliklere sahip olduğuna dair doğrudan bir fikre varmak için yeterli görünmemektedir. Morris in belirttiği gibi, Tanrı hakkında bir açıklama biçimi geliştirmeye çalışan bu yöntemlerin her biri farklı kavramlardan hareketle bir tasavvur ortaya koysalar da yine de bu fikirlerin hiçbirisinin tek başına bütünüyle yeterli bir Tanrı anlayışı sunabilecekleri söylenemez. 11 Zira, bu fikirlerin doğrudan Tanrı nın tabiatına ilişkin değil, O nun diğer varlıklarla olan ilişkisine bağlı olarak belirlendikleri görülmektedir. Bir başka ifadeyle, bu nitelikler ilişkisel nitelikler olarak Tanrı hakkında dolaylı bir yolla bir tasavvura varmayı hedeflemektedir. Dolayısıyla, bu yöntemlerin eksikliği Tanrı nın tabiatını ve özsel niteliklerini belirlemede kendi başına yeterli olmamalarıdır. Birbirinden farklı bu yöntemlerden hareketle bir Tanrı tasavvuruna ulaşmak mümkün görünse de bunun nasıl bir Tanrı olduğu noktasında sınırlı kalacağını söyleyebiliriz. Peki, ne tür bir yöntem Tanrı hakkında uygun, tutarlı ve tatmin edici bir tasavvur sunabilir? Teizmde Tanrı, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, mükemmel iyi, ezeli, varlığı hiçbir şeye bağlı olmayan, her şeyin kaynağı ve yaratıcısı olma gibi niteliklere sahip bir varlık olarak düşünülmüştür. Tanrı ya atfedilen bu özsel nitelikler olmaksızın bir varlığın Tanrı olmasından bahsedilemeyeceği öne sürüldüğü gibi bu özsel niteliklerle çelişecek şekilde O nun güçsüz, bilgisiz, ahlaken kusurlu ya da kontenjan 12 bir varlık olmasının da düşünülemeyeceği ifade edilmektedir. Tanrı ya atfedilen bu niteliklerde dikkati çeken nokta bunların mükemmellik ifade 10 Bkz. Morris, Our Idea of God, s Morris, Perfect Being Theology, s Burada kontenjan (contingent) teriminin Türkçe deki karşılığı mümkün, olumsal, olurlu gibi kelimelerle ifade edilmektedir. Ancak tezimizde hem konunun bağlamı itibariyle hem de terimin karşılığının ne olması gerektiği konusunda bir uzlaşı olmadığı için kontenjan kelimesini olduğu gibi bırakmanın daha uygun olduğunu düşünüyorum. 6

15 eden nitelikler olduğudur. Alvin Plantinga, Tanrı nın Bir Tabiatı Var mı? adlı eserinde ilahi tabiatın olup olmadığını tartışırken teizmin Tanrı ya atfettiği niteliklerin mükemmellik ifade ettiğine işaret eder. Ona göre Tanrı, sözgelimi, özsel olarak sadece bilen ve güçlü bir varlık değil, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten bir varlıktır. 13 Bu durumda, mükemmellik kavramının Tanrı hakkında konuşmanın imkânını belirlemede anahtar bir kavram niteliği taşıdığı söylenebilir. Öyle ki, Tanrı nın varlığı ve mahiyetiyle ilgili olarak öne sürülen yaklaşımlar genelde Tanrı nın nasıl bir varlık olması gerektiği sorusuna verilebilecek en uygun yanıtın mükemmellik kavramından hareketle ortaya konulabileceğini öngördüğü için felsefî teolojide Tanrı nın mükemmel bir varlık olduğu, üzerinde uzlaşılan en önemli noktalardan biri olmuştur. Nitekim, Tanrı hakkında mükemmel varlık, kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen varlık, mümkün en büyük varlık, maksimum mükemmel varlık, maksimal büyük varlık şeklinde birbirine yakın anlamlarda birtakım tanımlamalara gidilmesi bunun bir göstergesidir. Bu tanımlamalarda vurgulanan nokta mükemmellik kavramıdır. Tanrı tasavvurunun oluşturulmasında İslam düşünürlerinin de mükemmellik kavramını esas aldıkları görülür. İslam düşüncesindeki felsefe ve kelam geleneğinde Tanrı nın mükemmel varlık olduğu ve sahip olduğu niteliklerin mükemmellik ifade eden nitelikler olduğu konusunda bir müşterekliğin olduğundan söz edilebilir. Sözgelimi, Fârâbî, İlk Mevcud un bütün eksikliklerden münezzeh bir varlık olarak zatında ve niteliklerinde en yüksek mükemmellik mertebesinde olduğuna vurgu yapar. Benzer şekilde, İbn Sînâ da Zorunlu Varlık ın mükemmel olduğunu, varlığında ve mükemmelliklerinde hiçbir eksikliğe sahip olmadığını ifade eder. Yine, Gazzâli de Allah ın her türlü eksiklikten münezzeh ve mükemmel nitelikleri olduğuna işaret eder. 14 Gerek Batı düşüncesinde gerek İslam düşüncesinde farklı teistik yaklaşımların Tanrı hakkında konuşurken mükemmellik kavramını esas almaları, üzerinde önemle durulması gereken bir noktadır. Benzer bir yaklaşımla, Morris de Tanrı nın tabiatı konusunda gerek geçmişteki gerek günümüzdeki 13 Alvin Plantinga, Tanrı nın bir Tabiatı Var mı?, çev. M. Sait Reçber, (Ankara: Elis Yayınları, 2014), s Fârâbî, El-Medinetü l- Fazıla, çev. Nafiz Danışman, (İstanbul: Maarif Basımevi, 1956), s. 3, 23-24; İbn Sînâ, Kitabu ş-şifa: Metafizik II, çev. Ekrem Demirli, Ömer Türker, (İstanbul: Litera Yayıncılık, 2005), s. 100; Gazzâli, İtikadda Orta Yol, çev. Osman Demir, (İstanbul: Klasik, 2012), s. 39,

16 birbirinden farklı yaklaşımların arkasında Tanrı nın mükemmel varlık olduğu varsayımının olmasının dikkate değer bir durum olduğunu öne sürer. Ona göre, bu farklı yaklaşımların ortak paydası mükemmellik kavramı olduğuna göre, tüm bu yaklaşımları Mükemmel Varlık Teolojisi (Perfect Being Theology) geleneği içinde toplamak mümkündür. 15 Tanrı nın tabiatına ilişkin tanımlamalarda mükemmellik kavramının öngörülmesi ya da Tanrı nın mükemmel bir varlık olması gerektiği düşüncesi, Tanrı ile mükemmel varlık arasında kavramsal bir örtüşmenin varsayılabileceğini göstermesi açısından önemlidir. Kant ın da bu noktada, insan aklının mükemmellik arayışına gittiğini ve bir ölçüt olarak en yüksek mükemmellik fikrine ihtiyaç duyduğunu öne sürerek Tanrı tasavvurunun oluşturulmasında mükemmellik kavramının önemine dikkat çektiğini görmekteyiz. Ona göre, zihnimizdeki en yüce varlık fikri, her noksanlığı dışlayan, mükemmel bir tabiata sahip olan ve pratik/ahlaki anlamda en yüksek iyi olarak tasavvur ettiğimiz bir varlık hakkındadır. 16 Kant ın dile getirdiği gibi, rasyonel sezgilerimizle de uygunluk gösteren bu tür bir yaklaşım biçimi, Tanrı kavramının analizinden mükemmel varlık olduğu, mükemmel varlık analizinden ise bunun Tanrı olduğu sonucuna varabileceğimizi gösterir. Meseleyi daha da ileriye taşımak gerekirse, mükemmel varlık ile Tanrı kavramı arasında mantıksal bir ilişkinin olabileceği anlamına gelen bu durumun, Tanrı nın mükemmel bir varlık olduğu şeklindeki bir yargının mantıksal/a priori bir doğru olabileceği şeklinde güçlü bir sezgiye işaret ettiğini öne sürebiliriz. Tanrı nın mükemmel bir varlık olması gerektiğinin rasyonel bir sezgiyi ifade ettiğini kabul ettiğimizde mükemmellik kavramının tatmin edici bir Tanrı tasavvuru oluşturulması noktasında bir yöntem sağlayabileceğini düşünebiliriz. Bu tür bir yöntem, Morris in ifadesiyle, Tanrı kavramının felsefî analizi için işlevsel bir karaktere sahip görünmektedir. Ona göre, bu analiz birbirinden bütünüyle ayrıştırılamazsa da şu iki hususu içermelidir: i) Hangi nitelikler dizisinin Tanrı[sallık] için gerekli olduğunu belirlemek; ii) Bu niteliklerden her birinin uygun analizini ortaya koyabilmek. Birinci husus, Tanrı nın aşılamaz büyüklükteki 15 Morris Perfect Being Theology, s Immanuel Kant, Felsefî Teolojiye Giriş, çev. M. Sait Reçber, Felsefe Dünyası, 2:40, (2004), s

17 nitelikler kümesine sahip bir varlık olarak mükemmel olmasının en iyi nasıl anlaşılabileceğini, ikincisi ise ilahi niteliklerin sezgisel olarak uygun ve mantıksal olarak tutarlı olup olamayacağını ele almaktadır. 17 Mükemmellik düşüncesinin sağlayacağı böyle bir açılım, kavramsal bir analizle mükemmel bir varlığın mahiyeti ve nitelikleri hakkında doğrudan bir fikre varmamızı mümkün kılabileceği gibi böyle bir varlığın ancak Tanrı olabileceği sonucunu da bu analizle çıkarsamamıza imkân tanıyabilir. Peki, mükemmel varlık teolojisi bu anlamda gerçekten gerekli ve yeterli koşulları sağlamakta mıdır? Mükemmel varlık teolojisi Morris e göre; i) sezgisel olarak makul olması ve ii) diğer makul yöntemler için yol gösterici ve bütünleyici olması açısından benzeri olmayan bir yöntemdir. 18 Bu yöntemin sezgisel olarak makul ve güvenilir olması kavramsal bir analize başvurmasından dolayıdır. Hakkında konuştuğumuz varlığın ontolojik statüsünü dikkate aldığımızda Tanrı kavramının analizinden mükemmel bir varlık olduğu şeklindeki tanımlamasal bir iddianın haklıçıkarımsal temeli ancak a priori olabilir. Kaldı ki, a priori bir temel olmadan ya da kavramsal içeriğine sahip olmadığımız bir şey hakkında bir fikir ileri sürmek pek mümkün görünmemektedir. Diğer taraftan, bir kimse mükemmelliğe dayanan bu sezgilerimizin güvenilirliğinin nasıl gerekçelendirildiğini sorgulayabilir. William J. Wainwright a göre, eğer insanların teolojik sezgileri temelde benzerlik gösterseydi o zaman bu mükemmellik sezgilerinin de güvenilir olduğunu kabul edebilirdik. Bu nedenle, mükemmel varlık teolojisinin yöntemi birçok problemi ele almada yararlı olabilir, ama sezgilerinin güvenilirliği ve epistemik statüsü ortaya konulmadığı, bunların altında yatan mekanizmanın ne olduğu ve hangi koşullarda güvenilir bir işleve sahip olduğu belirlenmediği sürece bir geçerliliğe sahip değildir. 19 Ancak, bu tür bir eleştiriye karşı birçok alanda a priori sezgilerimize dayanarak iş gördüğümüzü dikkate aldığımızda bunların birbirinden farklı alanlar olsa bile epistemolojik açıdan aralarında benzerlik olduğunu düşünebiliriz. Morris, mantık, matematik ya da bilimsel yöntemleri kullanabilmek için bunların temel 17 Thomas V. Morris, Introduction, The Concept of God, ed. T. V. Morris, (New York: Oxford University Press, 1987), s Morris, Perfect Being Theology, s William J. Wainwright, Worship, Intuitions and Perfect Being Theology, Noûs, 21, (1987), s

18 varsayımlarının, önermelerinin ve ilkelerinin doğru olduğuna sezgilerimizle karar verebildiğimiz gibi bir varlık için ne tür niteliklerin mükemmellik ifade edebileceği konusunda da benzer şekilde sezgisel olarak bir yargıda bulunabileceğimizi öne sürer. Ona göre, tüm sezgilerimizin aynı derecede olduğu elbette söylenemez, bazıları diğerlerinden daha güçlüdür. Dolayısıyla, bu söz konusu alanlarda sezgilerimizin ne kadar güvenilir olduğunu kabul edebiliyorsak mükemmel varlık hakkındaki sezgilerimizi de kusurlu olduğu kanıtlanmadığı sürece güvenilir olarak kabul edebiliriz. Diğer türlü şüphecilikten kurtulamayız. 20 Peki bu yöntem tek başına yeterli olabilir mi? Wainwright bu noktada, teizmin Tanrı ile maksadının mükemmel bir varlık olduğu, teizmin bu iddialarının vahiyden destek aldığı gibi dinî pratiklerde de zımnen içerildiğini gösterecek argümanlarla desteklenmesi durumunda savunulabileceğini öne sürerek bu yöntemin daha fazla gerekçelendirilmeye muhtaç olduğunu iddia eder. 21 Böyle bir eleştiri yerinde görünebilir, çünkü mükemmellik kavramının analizine dayanan bir yöntemin tek başına yeterli olduğu şeklindeki bir iddia felsefî açıdan problemlidir. Morris in de bunun farkında olarak dile getirdiği gibi, mükemmellik sezgilerinin tek bir yöntem olarak her noktayı kuşatacak şekilde Tanrı nın nasıl bir varlık olduğu hakkında kesin bir tasavvur ortaya koyabileceğinden bahsedemeyiz. Burada söylenebilecek şey en fazla, mükemmellik sezgilerine dayanan bir yöntemin diğer yöntemlere nispetle felsefî ve dinî anlamda daha uygun ve tatmin edici bir tasavvura ulaşabilme imkânı sağlayabileceğidir. Mükemmellik konusundaki sezgiler her ne kadar değişkenlik gösterse de bu yöntemin birçok uzlaşmazlığı çözmede önemli bir çıkış olarak görülebileceği, aynı zamanda Tanrı hakkında düşünürken de önemli bir felsefî kontrol sağlayabileceği pekala öne sürülebilir. Dolayısıyla, farklı ilahi nitelikleri birbiriyle tutarlı bir şekilde mükemmellik anlayışıyla bağdaştırmak ve Tanrı ya atfedebilmek için niteliklerin analizinde bu yöntem önemli ölçüde haklı görülebilir. 22 Mükemmellik düşüncesinin kavramsal analizi ya da bir yöntem olarak mükemmellik düşüncesi -yukarda değinildiği gibi- başka yöntemlerle karşılaştırıldığında Tanrı nın tabiatı hakkında daha bütüncül ve kuşatıcı bir tasavvur 20 Morris, Our Idea of God, s Wainwright, Worship, Intuitions and Perfect Being Theology, s Morris, Introduction, s

19 sunabileceğini de söyleyebiliriz. Böyle bir yaklaşım diğer alternatif yöntemleri dışlamayı gerektirmez, sadece bunların Tanrı hakkında yeterli bir tasavvur geliştiremedikleri şeklinde anlaşılabilir. Bir başka ifadeyle, bu yöntemlerle Tanrı ya birtakım nitelikler atfedebiliriz, ancak Tanrı nın tabiatı hakkında kapsayıcı ve bütüncül bir tasavvurdan bahsetmek zor görünmektedir. Bu noktada mükemmel varlık teolojisinin öngördüğü yöntem daha makul bir yol olabilir. Böyle bir yöntemin diğer alternatif yöntemlerle de etkileşim içinde olabileceğini düşünebiliriz. Şöyle ki, mükemmellik kavramının analiziyle Tanrı ya varmaya çalışan a priori yöntem ile daha çok tecrübî ve çıkarımsal yolla bir Tanrı kavramına ulaşmaya çalışan birtakım yöntemler birbirinden farklı olmakla birlikte bunlar birbirini dışlayan ya da yanlışlayan yöntemler olarak görülmemelidir. Bu yöntemler aynı zamanda birbirine indirgenebilecek yöntemler de değildir. Tersine, bunların birbirini tamamlayabileceğini düşünmek daha kabul edilebilir görünmektedir. Bunun yanı sıra, a priori yöntemin/sezgilerin a posteriori sezgilere/yöntemlere olan kavramsal önceliğini dikkate aldığımızda ikincisinin birincisini öngörmesi gerektiği de gözden kaçırılmaması gereken bir noktadır. Buna göre, mükemmellik kavramının analizi Tanrı ya hangi mükemmel niteliklerin ve ne düzeyde atfedilebileceğini belirlemesine karşılık, sınırlı ve eksik varlıklardan, yani sınırlı tecrübemizden hareketle bir Tanrı tasavvuruna ulaşılmaya çalışıldığında da böyle bir Tanrı nın mükemmel olması gerektiği esasında baştan öngörülmektedir. Bu açıdan bakıldığında, en azından Tanrı nın varlığı ve mahiyeti hakkında doğru bir fikre varabilme konusunda a posteriori yöntemlerin ancak a priori sezgilerle anlamlı hale gelebileceği ve bu sezgileri doğrulayabileceği/destekleyebileceği düşünülebilir. O halde, tutarlı ve tatmin edici bir Tanrı anlayışının ortaya konulmasında mükemmellik düşüncesini esas almanın diğer a posteriori yöntemleri dışlamayı gerektirmesi bir yana, Morris in de ifade ettiği gibi, eğer bu ikisini birleştirmek mümkünse belki de tek uygun ve güvenilir yolun bu olabileceğini savunabiliriz. 23 Sözgelimi, yukarıda geçen diğer yöntemlere baktığımızda, kutsal metinleri mükemmellik fikrinden hareketle yorumlamak, dinin Tanrı sı ile felsefenin Tanrı sı arasında bir uzlaşının sağlanmasında mükemmellik düşüncesini esas almak gerektiği 23 Thomas V. Morris, Anselmian Explorations: Essays in Philosophical Theology, (Indiana: University of Notre Dame Press, 1987), s

20 öne sürülebilir. 24 Bunun yanı sıra, mükemmel bir Tanrı dinin beklentilerine cevap veren, ibadet edilmeye layık, var olan her şeyin kaynağı ve yaratıcısı, her şeyin nihai açıklayıcısı ve ilk nedeni olan bir varlık olması gerektiği de makul görünmektedir. Dolayısıyla, denebilir ki, felsefî olarak uygun ve tatmin edici bir Tanrı anlayışı ortaya koymada hem sezgisel olarak makul olması hem de diğer yöntemler için yol gösterici ve bütünleyici olması açısından mümkün en iyi yöntemi sağladığı 25 düşünülen mükemmellik düşüncesinin daha kapsayıcı bir çerçeve sunabileceğini söylemek mümkündür. Tanrı nın mükemmel bir varlık olması gerektiğinin rasyonel bir sezgiyi ifade ettiği yönünde genel bir uzlaşımın olduğu görülmekle birlikte benzer bir uzlaşımın hangi niteliklerin mükemmel olduğu ve içeriklerinin ne olması gerektiği konusunda sergilenmediği görülür. Bu durum, bir varlığın mükemmel olması ile o varlığın mükemmelliğinin neyi gerektirdiğinin birbirinden farklı şeyler olduğu anlamına gelir. Buna bağlı olarak, ortak/tek bir mükemmellik tasavvurundan değil, birbirinden farklı mükemmellik tasavvurlarının olabileceğinden bahsedebiliriz. Mükemmellik anlayışı konusunda ortaya çıkan farklılıklar esasında Tanrı tasavvurlarının birbirinden farklılık göstermesinin de önemli bir nedenidir. İlahi nitelikler konusundaki temel ayrışmalar önemli ölçüde mükemmelliğin neyi gerektirdiği noktasında kayda değer farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Sözgelimi, Tanrı-zaman ilişkisinde zamanla sınırlı olmanın mükemmellik olamayacağı, bu nedenle Tanrı nın mükemmelliği gereği zamansız bir varlık olarak nitelendirilmesi gerektiğini savunanlar olduğu gibi, zamandan münezzeh olmanın zat bir Tanrı ve O nun alemle olan ilişkisi açısından tutarsızlık doğurabileceği göz önüne alınarak zamansal bir varlık olması gerektiğini savunanlar da olmuştur. 26 Her iki yaklaşımda da ortak olan, Tanrı anlayışının oluşturulmasında mükemmellik kavramını esas almalarıdır. Bu bağlamda, Tanrı nın mükemmel bir varlık olduğu noktasında uzlaşıldığı halde mükemmelliğinin hangi nitelikler kümesine ve bu niteliklere ne ölçüde sahip olması gerektiği noktasında değişkenlik gösteren felsefî sezgilerin iki genel çizgi 24 Bkz. Morris, Our Idea of God, s.40-45; Hill, Divinity and Maximal Greatness, s. 7; Rogers, Perfect Being Theology, s Bkz. Morris Perfect Being Theology, s Morris, a.g.m., s

21 etrafında toplandığını görmekteyiz. Bunlardan biri Tanrı nın değişmez, zamandışı, hiçbir şeyden etkilenmeyen ve metafiziksel olarak basit bir varlık olduğu, diğeri ise Tanrı nın sürekli değiştiği, yaratılanlarla sürekli etkileşimi olan mükemmel ve sorumlu bir zamansal bir fail olduğu yönündedir. 27 Bu iki farklı yaklaşım biçimini Charles Hartshorne sırasıyla klasik ve neoklasik olarak adlandırır. Hartshorne, bu ayrımın ilahi mükemmellik konusundaki farklı anlayışlardan kaynaklandığını savunarak mükemmellik anlayışının uygun bir Tanrı tasavvuru geliştirilmesi konusundaki önemine vurgu yapar. Bununla birlikte, Hartshorne, sözgelimi, klasik teizmin ilahi mükemmellik tasavvurunda ciddi problemlerin olduğunu ve bunun dinin (Hıristiyanlığın) anlayışına da uygun düşmediğini, buna alternatif olarak yeni bir mükemmellik tasavvuru geliştirmek gerektiğini öne sürer. Ona göre, klasik teizmin mutlak mükemmellik anlayışına karşılık neoklasik çizgide yer alan süreç teizmi Tanrı nın bazı yönlerden mutlak bazı yönlerden ise görece olduğunu savunarak kendi içinde kendini aşan ve mükemmelleşen bir Tanrı tasavvuru geliştirmeye çalışmıştır. 28 Hartshorne bu yaklaşımıyla, mükemmel bir varlığın tabiatının nasıl olması gerektiğine dair öne sürülen klasik ve neoklasik yaklaşımların kendi içinde sıkı bir şekilde birbirini gerektirdiğini savunur. Bu yaklaşıma göre, klasik teizmin mutlaklık, zorunluluk, değişmezlik, zamansızlık, sınırsızlık gibi niteliklere sahip Tanrı anlayışı ile neoklasik teizmin görecelik, kontenjanlık, değişebilirlik, zamansallık, sınırlılık gibi niteliklere sahip Tanrı anlayışının kendi içinde tutarlı olduğu düşünülebilir. Ancak, her iki yaklaşım da mükemmelliği öngörerek Tanrı anlayışı ortaya koyduğuna göre bunların birbiriyle bağdaşmayacağını düşündüğümüzde burada mükemmelliğin hangisini gerektirebileceği önemli bir sorudur. William P. Alston bu noktada, birbiriyle bağdaşmayacağı düşünülen bu anlayışlar arasında birinin lehine bir tercihte bulunulması gerektiği şeklindeki bir yaklaşımın doğru olmadığını savunarak bu iki yaklaşım biçimi arasında bir orta yolu bulmanın mümkün olabileceğini öne sürer. Ona göre, bir kimse bazılarını alıp diğerlerini reddedebilir Morris, Introduction, s. 6; Keith Ward, Rational Theology and the Creativity of God, (Oxford: Basil Blackwell, 1985), s Charles Hartshorne, Man s Vision of God and the Logic of Theism, (Hamden: Archon Books.,1964), s Bu konu için bkz. William P. Alston, Hartshorne and Aquinas: A Via Media, Existence and Actuality: Conversations with Charles Hartshorne, (Chicago: University of Chicago Press, 1984), s. 13

22 Sözgelimi, bir taraftan Tanrı nın zorunlu varlık olduğunu diğer taraftan O nun kontenjan unsurlar içerebileceğini kabul etmek; Tanrı nın hem zamansız ve değişmez olduğunu kabul edip O nun aynı zamanda değişen ve zamansal şeylerle ilişki kurabileceğini savunmak gibi. Alston un da iddia ettiği şekilde, neoklasik ve klasik yaklaşımın ya bütünüyle kabul edilmesini veya bütünüyle reddedilmesini ve bunların salt kendi içinde tutarlı olabileceğini söylemek pek anlaşılır görünmemektedir. Bu iki genel çizgiyi dikkate aldığımızda, bunlardan birini tercih ederek bu çizginin tek bir Tanrı anlayışı ortaya koyduğu ve bunun dışına çıkılamayacağı düşüncesi yerine, her iki çizgideki düşünce ve eleştiriler hem felsefî olarak hem de mükemmellik açısından irdelenerek mükemmelliğe uygun bir tasavvur geliştirmeye çalışmak daha makul görünmektedir. Öyle görünüyor ki, burada temel sorun mükemmelliğin neyi gerektirip gerektirmeyeceğinin nasıl belirlenebileceğidir. Bir başka ifadeyle, birbirinden farklı çizgilerde yer alan bu anlayışlarda ön plana çıkan ve bunları şekillendiren temel kavram mükemmellik olmakla birlikte Tanrı nın mükemmelliği konusunda farklı anlayışların ve birtakım tartışmaların olması mükemmel varlığın tabiatının nasıl olması gerektiği sorunsalı ile bizi karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle, mükemmel bir varlığın nasıl bir tabiata sahip olması gerektiğini ortaya koyabilmek için mükemmelliğin kavramsal çerçevesinin ne olabileceği ve buna bağlı olarak neyi gerektirebileceği üzerinde durmak kaçınılmaz görünmektedir. Bu noktada, Tanrı nın mükemmelliğinin neyi gerektirdiği konusunda öne sürülen yaklaşımları irdelediğimizde bu farklı yaklaşımların temelinde birtakım varsayımlar olduğu ve bu varsayımlardan hareketle mükemmel bir Tanrı tasavvuru geliştirilmeye çalışıldığını söyleyebiliriz. Mükemmellik sezgilerinin değişkenlik göstermesinin temelinde yatan bu varsayımların ne olduğu ve bunların uygun ve makul bir Tanrı anlayışı oluşturmak için ne kadar tatmin edici olabilecekleri felsefî bir incelemeyle ortaya konulabilir. Bu durumda, bu varsayımların mükemmellikten ne ölçüde ayrıştıkları ya da mükemmellikle ne tür bir ilişkisinin olduğunu ortaya koyabilmek ve mükemmelliğin kavramsal çerçevesini oluşturabilmek için mükemmellikle ilişkili görünen ve fakat mükemmellikten önemli ölçüde ayrışan mutlaklık, sonsuzluk ve 79; William P. Alston, Divine Nature and Human Language: Essays in Philosophical Theology, (Ithaca: Cornell University Press, 1989), s

23 maksimallik kavramlarını irdelemek yerinde olacaktır. Tanrı nın mahiyeti ile ilgili olarak ortaya çıkan birtakım problemlerin kaynağı olarak görülebilecek bu söz konusu kavramların analizinin ve mükemmellikle olan ilişkisinin son derece önemli olduğunu ve tatmin edici bir mükemmellik anlayışının oluşturulabilmesi için bunun gerekli olduğunu öne sürebiliriz. Dolayısıyla, konumuz açısından öncelikli olarak üzerinde durulması gereken konu Tanrı nın nasıl bir varlık olduğu noktasında birçok uzlaşmazlığın ve problemin ortaya çıkmasına yol açtığı düşünülen bu kavramların bir çözümlemesini yapabilmektir. Bu nedenle, bu çalışmada mutlaklık, sonsuzluk ve maksimallik kavramlarının çözümlemesi yapılırken bunların semantik, epistemolojik ve metafiziksel implikasyonlarının ne olabileceği ve mükemmellikle olan ilişkisi ele alınarak tutarlı, makul ve uygun bir mükemmellik tasavvurunun nasıl olması gerektiğine dair bir çerçeve sunulmaya çalışılmaktadır. Mükemmelliğin kavramsal çerçevesi ortaya konulduktan sonra burada ele alınması gereken diğer bir mesele mükemmellik gereği bir varlığın sahip olması gereken niteliklerin ne olduğu ve bunların mükemmelliğinin neyi içermesi gerektiği yönündedir. Bu noktada, zorunluluk, basitlik, zaman, bilgi, kudret ve irade bağlamında ilahi niteliklerin içeriklerinin ne olduğu ve bunların mükemmellikle olan ilişkisi ele alınarak Tanrı nın mükemmel tabiatının nasıl olması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Buna göre, Tanrı nın mükemmelliği gereği zorunlu bir varlık olup olmadığı, zorunlu ise O nun zorunluluğunun nasıl anlaşılabileceği ve temellendirilebileceği, zorunlu bir Tanrı nın basit olup olmadığı ve basitliğin zorunluluk ve mükemmellikle olan ilişkisi tartışılmaktadır. Yine bu bağlamda, Tanrı mükemmelliği gereği zorunlu bir varlık ise böyle bir varlığın mükemmelliği sınırlı mı yoksa sınırsız mı olmalıdır? Bir başka ifadeyle, mükemmellik sınırlı bir Tanrı anlayışını mı yoksa sınırsız bir Tanrı anlayışını mı gerektirir? Mükemmelliğin sınırlı bir Tanrı anlayışını gerektirip gerektirmediği noktasında Tanrı nın zamansal olup olmadığı; bilgi, güç ve iradesinin sınırlı olup olmadığı, sınırlı ise hangi anlamda sınırlı olabileceği gibi konular mükemmellik çerçevesinde irdelenmektedir. Tanrı nın mükemmelliği gereği nasıl bir mahiyete sahip olması gerektiğine dair oluşturulabilecek bir çerçeve aynı zamanda bu tür bir mahiyete sahip olan bir varlığın alemle olan ilişkisini de şekillendirmede önemlidir. Bu nedenle, bu niteliklerin kendi içinde ve birbiriyle olan tutarlılığı esas alınarak Tanrı ile diğer 15

24 varlıklar arasında kurulabilecek bir ilişkinin hangi anlamda ilahi mükemmelliğe daha uygun olabileceği bu bağlamda tartışılan bir başka noktadır. Mükemmellik hakkında ortaya koymaya çalıştığımız kavramsal çerçevede mükemmel bir varlığın tabiatının nasıl olması gerektiği üzerinde durulduktan sonra böyle bir varlığın var olup olmadığı incelenmesi gereken bir başka mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir şeyin var olup olmadığını bilmenin öncelikle o şeyin mahiyetine ilişkin bir bilgiye sahip olmak olduğunu dikkate aldığımızda mükemmelliğin neyi gerektirip gerektiremeyeceği noktasında oluşturacağımız bir tasavvur benzer şekilde böyle bir varlığın var olup olmadığını da belirlemede önemlidir. Nitekim, Tanrı nın mahiyetine ilişkin olarak öne sürülen farklı mükemmellik tasavvurlarının O nun varlığını kanıtlayabileceği düşünülmüştür. Bu nedenle, bu çalışmada ontolojik kanıtın farklı versiyonları olarak ele alınabilecek bu yaklaşımların mükemmel bir varlığın var olduğunu temellendirme noktasında başarılı olup olmadıkları felsefî bir irdelemeye tabi tutulmaktadır. Bu tür bir irdelemeyle burada Tanrı nın mükemmel olan tabiatının mükemmelliği gereği var olması gerektiği şeklindeki bir iddianın a priori birtakım gerekçelerle temellendirilip temellendirilemeyeceği üzerinde durulmaktadır. 16

25 I.BÖLÜM MÜKEMMELLİK: KAVRAMSAL BİR ÇERÇEVE Bu bölümde, mükemmelliğin kavramsal çerçevesini ortaya koyabilmek için mükemmel bir varlığın nasıl olması gerektiği noktasında farklı yaklaşımlara kaynaklık eden bazı kavramlar üzerinde durulmaktadır. Bunlar mutlaklık, sonsuzluk ve maksimallik kavramlarıdır. Bu kavramlar mükemmellikle ilişkili olmakla birlikte mükemmellikten önemli ölçüde farklı olan kavramlardır. Bu nedenle mükemmelliğin ne olduğu veya neyi gerektirdiğini ortaya koyabilmek için öncelikle bu kavramların bir analizini yapacağız Mutlaklık Mükemmellik kavramıyla doğrudan ilintili kavramlardan biri mutlaklık kavramıdır. Mutlaklık kavramı genelde koşulsuz olma, hiçbir şeye bağlı ve ilişkili olmama, sınırsızlık, bağımsızlık, bir şeye dayanmama, kayıtsızlık ve kuşatılamazlık gibi anlamlara gelmektedir. 1 Mutlak bir varlık ise var olması için hiçbir koşula/kayda bağlı olmayan, varlığı hiçbir şeye dayanmayan, ontolojik açıdan bütünüyle bağımsız olan bir varlık şeklinde düşünülebilir. Varlığı kendinden olan ve hiçbir şeye bağlı olmayan böyle bir varlığın Tanrı olduğu düşüncesi klasik teizmde öne sürülen yaklaşımlardan biridir. Varlığının mutlak olduğu düşünülen bu yaklaşım biçimi Tanrı nın mükemmelliğini de O na atfettiği niteliklere mutlak anlamda sahip olmasıyla açıklamaktadır. Buna göre, varlığı kendinden ve zorunlu olan Tanrı, hiçbir şey tarafından aşılamadığı gibi kendisi tarafından da aşılamaz ve başka türlü olması da düşünülemez. 2 Tanrı nın ontolojik statüsünün böyle bir mutlaklık tasavvuruyla oluşturulması gerektiğini savunan bu yaklaşımın Tanrı nın mükemmelliğini daha iyi ifade edeceği düşünülmektedir. Peki, mutlaklık ile mükemmellik arasında ne tür bir ilişki olabilir? 1 T.L.S.Sprigge, The Absolute, The Oxford Companion to Philosophy, ed. Ted Honderich, (Oxford: Oxford University Press, 1995), s William L. Power, On Divine Perfection, Anglican Theological Review, 75, (1993), s

26 Mutlaklık kavramının semantik olarak ilişkisel/görece olmama, sınırsızlık, koşulsuzluk, bağımsızlık, kayıtsızlık, kuşatılamazlık gibi anlamlar içermesine yakından baktığımızda bunların birer olumsuzlama olduğu görülmektedir. Bu olumsuz anlamların, bir bakıma kavramın içeriğini de muğlak hale getirdiği söylenebilir. Nitekim, tüm ilişki, sınırlandırma ve bağlardan soyutlanmış bir şeyi varsa böyle bir şey- kavrayabilmek zor görünmektedir. Mutlaklık kavramının içerdiği düşünülen bu olumsuzluk ve belirsizlikten dolayı Tanrı nın mutlak olduğu anlayışına vurgu yapılmasının mantıksal sonucu olarak bu tür bir anlayışın semantik ve epistemolojik birtakım problemleri de beraberinde getirdiği söylenebilir. Bu anlayışın en önemli sonuçlarından birinin, olumsuz bir teolojik söyleme (via negativa) yol açmış olmasıdır, denilebilir. Olumsuz teoloji, Tanrı hakkında konuşurken olumlu birtakım yargılarda bulunmayı yadsıyan bir teolojiyi öngörür. Tecrübemize konu olmayan mutlak ve aşkın bir varlık hakkında sonlu ve sınırlı varlıklar olarak kavrayışımızın ve kullandığımız dilin yeterli olmadığı düşünülerek olumlamaya değil, olumsuzlamaya dayalı bir yöntem öne sürülmüştür. Aquinas gibi düşünürler Tanrı nın ne olmadığını belirlemenin ne olduğunu belirlemekten daha rasyonel bir yaklaşım biçimi olduğunu düşünerek olumsuz teolojiyi savunmaya çalışmışlardır. Tanrı nın tüm eksiklik ve sınırlandırmalardan nefyedilerek mutlak bir varlık olduğunu ön plana çıkartan bir yaklaşım Tanrı hakkında olumsuz bir dil kullanmayı bir yerde kaçınılmaz bulmaktadır. Ancak, olumsuzlamanın mantığını dikkate aldığımızda her olumsuz yüklemlemeyle bir şeyin ne olmadığını söylemek o şeyin ne olduğuna dair bir anlam ifade etmekten uzak görünmektedir. Bu nedenle, Tanrı nın mutlaklığını korumak adına sonsuz, değişmez, sınırsız, koşulsuz gibi olumsuz nitelikleri atfetmekle Tanrı hakkında salt olumsuz bir dil kullanmak O nun tabiatı hakkında bize olumlu pek bir şey söylemeyecektir. Diğer taraftan, olumsuzlamanın mantığı açısından bakılacak olursa olumsuzlamaya konu olan durum yalın bir durum olarak kabul edilmediğinden, nefyin olumlu bir temelinin olduğu düşünülebilir. Olumsuzlama, temelde şeylerin mahiyeti/tabiatı hakkında kullanılan dilin olumlu iddialarını nefyettiği için bu durum olumlu ifadelerin olumsuz ifadelerden mantıksal olarak önce geldiğini 18

27 göstermektedir. 3 Buna göre, eğer Tanrı hakkında konuşurken O na bazı olumlu yüklemlerde bulunmayı nefyediyorsak bunun nedeni Tanrı hakkında olumlu birtakım fikirlerimizin olmasıdır. Bir başka deyişle, Tanrı hakkında mükemmellik ifade etmeyen nitelikleri O ndan nefyetmek temelde tabiatı hakkında mükemmel olabilecek nitelikleri O na atfettiğimizi varsaydığımız anlamına gelecektir. Örneğin, Tanrı nın kötü olmadığını söylerken O nun iyi olduğunu ima etmiş oluruz. Bu şekilde, Tanrı hakkındaki olumlu bilgimizle çelişecek herhangi bir niteliği O na atfedemeyeceğimiz için olumsuz birtakım nitelikleri atfetmeye çalışmak olumsuzlamanın ancak olumlama yoluyla olabileceğine işaret eder. 4 Bu da göstermektedir ki, Tanrı ya olumsuz birtakım nitelikler atfetmek O nun hakkında hiçbir şekilde olumlu düşünemeyeceğimiz ya da konuşamayacağımız anlamına gelmemektedir. Tanrı hakkında olumsuz bir dille konuşmanın kendi içinde tutarlı olmadığı bu yaklaşım biçiminin aynı zamanda Tanrı hakkında bir tür bilinemezciliği de ihtiva ettiği söylenebilir. Teolojik agnostisizm olarak adlandırılabilecek bu yaklaşım Tanrı nın ne olduğunun olduğunun bilinemeyeceğini savunur. 5 Böyle bir yaklaşımın temel gerekçesi bizim duyu ve idrakimize konu olmayan bir varlığı tanımlamamızın ve bilmemizin mümkün olmadığıdır. Bu durum ise, Tanrı nın tüm kusur ve eksikliklerden uzak olduğu dile getirilerek hakkında sadece olumsuz bir şekilde konuşulmasının mümkün olabileceği gibi tutarsız bir sonuca götürmüştür. Ancak, Tanrı hakkında sınırlı bir şekilde konuşulabileceğini iddia eden bu yaklaşım biçiminin mahiyetini bilemediğimiz bir varlık hakkında ne olmadığını bilebileceğimizi iddia etmekle tutarlı görünmemektedir. Zira, Tanrı hakkında sınırlı ve eksik bir bilgiye sahip olmak bir şeydir, O nun mahiyetini bilemeyeceğimizi iddia etmek başka bir şeydir. Tanrı nın mahiyetini bilemiyorsak O nun ne olduğunu bilemediğimiz kadar ne olmadığını da bilmemizin mümkün olmaması gerekir. Tanrı nın mahiyeti hakkında bilinemezci bir tutum olumlu nitelikleri O na 3 Raoul Mortley, What is Negative Theology?: The Western Origins, 4 William E. Mann, Duns Scotus on Natural and Supernatural Knowledge of God, The Cambridge Companion to Duns Scotus, ed. Thomas Williams, (Cambridge: Cambridge University Press, 2003) s M. Sait Reçber, Tanrı yı Bilmenin İmkânı ve Mahiyeti, (Ankara: Kitabiyat, 2004), s

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011)

Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011) Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011) Tanıtan: Tamer YILDIRIM * 1Din Felsefesi Derneği ve İSAM işbirliği ile düzenlenen Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar adlı atölye

Detaylı

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA 5 İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ Prof. Dr. Metin YASA 1 Ünite: 5 Prof. Dr. Metin YASA İçindekiler 5.1.... 3 5.1.1. Genel Anlamda Tanrı nın Varlığını Kanıtlamaya Duyulan Gereksinim...

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER EĞİTİM YAYINLAR Makaleler

ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER EĞİTİM YAYINLAR Makaleler ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Felsefesi Anabilim Dalı 06500- Beşevler, Ankara Tel: (90) 312 212 68 00/ 1251 Fax: (90) 312 213 00 03 E-posta: recber@ankara.edu.tr

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber 2. BÖLÜM İMAN, AKIL VE BİLGİ İLİŞKİSİ / Ferit Uslu 1. Konuyla İlgili Temel Kavramlar...31 1.1. Aklilik...31 1.2. İman, Bilgi, Zan...32

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI

KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI Yakup ÖZKAN Giriş Kant (1724-1804) 1, felsefi dizgesinde akıl eleştirisini kuramsal (teorik/nazari/kurgusal) akılla sınırlamaz. Akıl eleştirisini daha

Detaylı

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL. İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya ISBN 978-605-4829-05-7 869 sayfa, 45 TL. VII. yüzyılın başlarında kadim medeniyet havzalarında canlılığını neredeyse kaybetmiş olan felsefe,

Detaylı

El-Fārābī de Tanrı ve Nihailik

El-Fārābī de Tanrı ve Nihailik Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 59:1 (2018), ss.251-274 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000001490 El-Fārābī de Tanrı ve Nihailik MÜNTEHA BEKİ muntehabeki@gmail.com https://orcid.org/0000-0001-6906-3366

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

İnanç Psikolojisi: Yaşamı Anlamlandırma Biçiminin Hayat Boyu Gelişimi

İnanç Psikolojisi: Yaşamı Anlamlandırma Biçiminin Hayat Boyu Gelişimi İnanç Psikolojisi: Yaşamı Anlamlandırma Biçiminin Hayat Boyu Gelişimi Üzeyir Ok İlahiyat Yayınları, Ankara 2007, 344 s. İnsanın en temel ihtiyacı olarak kabul edilen anlamlandırma ve anlam arayışı eyleminin

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih

Detaylı

YDÖ411 Dini Rehberlik ve Danışmanlık. Doç. Dr. Remziye Ege

YDÖ411 Dini Rehberlik ve Danışmanlık. Doç. Dr. Remziye Ege YDÖ411 Dini Rehberlik ve Danışmanlık Dinî Rehberlik ve Danışmanlığın Din Eğitimi ile İlişkisi Bu derste dinî rehberlik ve danışmanlık, bireyselleştirilmiş din eğitimi bağlamında ele alınacaktır. Bu çerçevede,

Detaylı

ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s.

ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s. sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 18 / 2008, s. 195-201 tanıtım-değerlendirme ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s. Bayram KURT * Ortaçağ

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM 8. TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM.

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM 8. TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM. Ünite : 8 TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM Prof. Dr. Metin YASA İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ Sevgili Öğrenciler! Bugünkü dersimizde, Tanrı-evren ilişkisine açıklama gerektiren

Detaylı

Ontolojik Yaklaşım (*)

Ontolojik Yaklaşım (*) DERS 2 İnanmak için Neden Tanrı Var mı/mevcut mu? 24.00 Felsefenin Sorunları Prof. Sally Haslanger Eylül 12, 2005 Ontolojik Yaklaşım (*) Soru ( ve cevaplar için çerçeve) -- Tanrı var mı? (Bu soruda,tanrının,

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : OSMANLI TÜRKÇESİ Ders No : 0070040023 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN GİRİŞ Eğitimde öğrencileri pasif bilgi alıcısı olmak yerine aktif, yaşam boyu bağımsız öğrenici ve problem çözücü

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ (Ocak 2014 itibariyle)

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ (Ocak 2014 itibariyle) AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ (Ocak 2014 itibariyle) Prof. Dr. Fehrullah Terkan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, İslam Felsefesi Anabilim Dalı Beşevler, 06500 Ankara Ofis: Yeni

Detaylı

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No 14420 ISBN 978-975-995-900-5 1. Baskı Mayıs 2018 Dizi Editörü Cahid Şenel Dizi Kapak Tasarımı Işıl Döneray Kapak Uygulama Ercan Patlak

Detaylı

BATI DÜŞÜNCESİNDE İLAHİ HÜRRİYET PROBLEMİ

BATI DÜŞÜNCESİNDE İLAHİ HÜRRİYET PROBLEMİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 16:1 (2011), SS.199-213. BATI DÜŞÜNCESİNDE İLAHİ HÜRRİYET PROBLEMİ The Problem of Divine Freedom in Western Thought Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi e-posta: hyildirim@firat.edu.tr

Detaylı

AKIL VE İNANÇ: Din Felsefesine Giriş M. Peterson vd., trc: Rahim ACAR, Küre Yayınları, İstanbul 2006, 458 s. Zeynep KORKMAZ *

AKIL VE İNANÇ: Din Felsefesine Giriş M. Peterson vd., trc: Rahim ACAR, Küre Yayınları, İstanbul 2006, 458 s. Zeynep KORKMAZ * sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 15 / 2007, s. 193-197 kitap tanıtımı AKIL VE İNANÇ: Din Felsefesine Giriş M. Peterson vd., trc: Rahim ACAR, Küre Yayınları, İstanbul 2006, 458 s. Zeynep

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Buket TAŞKIN & Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ EĞİTİM YAYINLAR

ÖZGEÇMİŞ EĞİTİM YAYINLAR ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Felsefesi Anabilim Dalı 06500- Beşevler, Ankara Tel: (90) 312 212 68 00/ 1251 Fax: (90) 312 213 00 03 E-posta: recber@ankara.edu.tr

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ YAYINLAR. Kitaplar

ÖZGEÇMİŞ YAYINLAR. Kitaplar ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Felsefesi Anabilim Dalı 06500- Beşevler, Ankara Tel: (90) 312 212 68 00/ 1251 Fax: (90) 312 213 00 03 E-posta: recber@ankara.edu.tr

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s. KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s. Evren Erman Rutli * Aristoteles ve Platon, hiç kuşkusuz felsefe

Detaylı

PERFORMANS YÖNETİM SÜRECİ

PERFORMANS YÖNETİM SÜRECİ PERFORMANS YÖNETİM SÜRECİ Performans yönetimi hangi yöntem ya da yaklaşımı içerirse içersin aşağıdaki evrelerden oluşur: Değerlendirmenin ilk evresi yöneticilerin bireyin performansını ölçmek için gerek

Detaylı

Editör Doç. Dr. Rıfat Atay DİN FELSEFESİ

Editör Doç. Dr. Rıfat Atay DİN FELSEFESİ Editör Doç. Dr. Rıfat Atay DİN FELSEFESİ Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Çapku Dr. Öğr. Üyesi Apdullah Pakoğlu Dr. Öğr. Üyesi E. Nur Erkan Balcı Dr. Öğr. Üyesi Ergin Ögcem Dr. Öğr. Üyesi Fatih Özkan Dr. Öğr. Üyesi

Detaylı

Stratejik Pazarlama 2. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin

Stratejik Pazarlama 2. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin Stratejik Pazarlama 2. Hafta Doç. Dr. Hayrettin Zengin Bölüm 2 Jenerik Pazarlama Stratejileri ve Rekabet Avantajının Sürdürülebilirliği Strateji Kavramı Strateji kavramı, belirli hedeflere belirli bir

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

PROBLEM ÇÖZMEDE ZİHİNSEL SÜREÇLER

PROBLEM ÇÖZMEDE ZİHİNSEL SÜREÇLER PROBLEM ÇÖZMEDE ZİHİNSEL SÜREÇLER Problem, bir bulmacadan, uygun bir faaliyet kararını gerektiren bir soruna kadar çok geniş bir spektruma sahip olan kavramdır. En geniş anlamıyla hali hazırda var olan

Detaylı

İSLAM FELSEFESİ DOKTORA YETERLİLİK OKUMA LİSTESİ

İSLAM FELSEFESİ DOKTORA YETERLİLİK OKUMA LİSTESİ İSLAM FELSEFESİ DOKTORA YETERLİLİK OKUMA LİSTESİ I. Klasik Metinler 1. Kindî, Felsefî Risaleler, Mahmut Kaya (İstanbul: Klasik, 2013). 2. Âmirî, Kitabu l-emed ale l-ebed: Sonsuzluk Peşinde, çev. Yakup

Detaylı

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi)

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Şimdi bu beş mantıksal operatörün nasıl yorumlanması gerektiğine (semantiğine) ilişkin kesin ve net kuralları belirleyeceğiz. Bir deyimin semantiği (anlambilimi),

Detaylı

VARLIKBİLİMSEL KANIT ÜZERİNE KANT IN DÜŞÜNCESİ

VARLIKBİLİMSEL KANIT ÜZERİNE KANT IN DÜŞÜNCESİ VARLIKBİLİMSEL KANIT ÜZERİNE KANT IN DÜŞÜNCESİ Yakup ÖZKAN Giriş Varlıkbilimsel akıl yürütme felsefe tarihinde Tanrı nın varlığı üzerine geliştirilmiş en ünlü kanıtlardan biridir. Bu kanıt, en eksiksiz

Detaylı

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir. Yapılandırmacılık, pozitivist geleneği reddetmekte; bilgi ve öğrenmeyi Kant ve Wittgeinstein'nın savunduğu tezlerde olduğu gibi özneler arası kabul etmektedir. Bu bakış açısından yapılandırıcı öğrenme,

Detaylı

Tanrı nın Hayatında İki Safha Mümkün mü? (William L. Craig in Ezelîlik Anlayışının Eleştirel Analizi)*

Tanrı nın Hayatında İki Safha Mümkün mü? (William L. Craig in Ezelîlik Anlayışının Eleştirel Analizi)* ARAŞTIRMA VE İNCELEME Tanrı nın Hayatında İki Safha Mümkün mü? (William L. Craig in Ezelîlik Anlayışının Eleştirel Analizi)* Engin ERDEM a a Din Felsefesi AD, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Ankara

Detaylı

FELSEFİ ÇÖZÜMLEMELERDE YÖNTEM John HOSPERS, (Çev. Şahin Filiz; Mehmet Harmancı)

FELSEFİ ÇÖZÜMLEMELERDE YÖNTEM John HOSPERS, (Çev. Şahin Filiz; Mehmet Harmancı) Kitap, Sempozyum Değerlendirmeleri 257 göre, bilim sosyolojisi klasik sosyologların bilgi konusundaki görüşleri bilinmeden anlaşılamaz. Yazar bu bölümde pozitivist bakış açısının öngördüğü, bilimin evrensel

Detaylı

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

İNSAN HÜRRİYETİ AÇISINDAN TANRI NIN ÖN BİLGİSİ

İNSAN HÜRRİYETİ AÇISINDAN TANRI NIN ÖN BİLGİSİ T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİN FELSEFESİ) ANA BİLİM DALI İNSAN HÜRRİYETİ AÇISINDAN TANRI NIN ÖN BİLGİSİ DOKTORA TEZİ Zikri Yavuz Tez Danışmanı Prof. Dr.

Detaylı

Swinburne ve Ýlâhi Zamansallýk*

Swinburne ve Ýlâhi Zamansallýk* AÜÝFD XLVI (2005), sayý II, s. 231-257 Swinburne ve Ýlâhi Zamansallýk* ENGÝN ERDEM Arþ. Gör., ANKARA Ü. ÝLÂHÝYAT FAKÜLTESÝ e-mail: erdem@divinty.ankara.edu.tr. abstract Swinburne and Divine Temporality.

Detaylı

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İnsan Kaynakları Yönetiminin Tanımı ve Kavramı İnsan Kaynakları Yönetiminin Temel İlkeleri İnsan Kaynakları Yönetimi Nedir? İşgücü örgütler için en önemli faktörlerden biridir.

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine asif philosopy/mış gibi felsefe deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar varmış gibi hareket edeceksin. Diğer yazımızda belirttiğimiz gibi İmmaunel Kant ahlak delili ile Allah'a ulaşmak değil bilakis O'ndan uzaklaşmak istiyor. Ne yazık ki birçok felsefeci ve hatta ilahiyatçı Allah'ın varlığının delilleri

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: Ortaçağ ve Rönesans ta Felsefe 2 Dersin Kodu: FLS 1012 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: 7 Dersin

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

İşletmelerde Stratejik Yönetim

İşletmelerde Stratejik Yönetim İşletmelerde Stratejik Yönetim Bölüm 1 Stratejik Yönetim İlgili Terim ve Kavramlar Yönetim ve Stratejik Yönetim Örgüt İki veya daha fazla bireyin amaçlarını gerçekleştirmek için bir araya gelerek işbirliği

Detaylı

İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve İlkelerinin Açıklanması

İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve İlkelerinin Açıklanması Iğd Üniv Sos Bil Der / Igd Univ Jour Soc Sci Sayı / No. 9, Nisan / April 2016: 235-240 İnceleme Makalesi / Review Article İNCELEME / REVIEW İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N İnsan var olduğu günden bu yana, evrende olup bitenleri anlama, tanıma, sırlarını çözme ve doğayı kontrol altına alarak rahat ve

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Editörler Prof. Dr. İsmail Erdoğan - Doç. Dr. Enver Demirpolat İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. İsmail Erdoğan Doç.Dr. Enver Demirpolat Doç.Dr. İrfan Görkaş Dr. Öğr.Üyesi Ahmet Pirinç

Detaylı

AKTİF EĞİTİMDE BİLGİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMA:

AKTİF EĞİTİMDE BİLGİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMA: AKTİF EĞİTİMDE BİLGİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMA: MÖDÜL SENARYOSU BÜTÜNLÜĞÜ 1. AKTİF EĞİTİM KURULTAYI ( 29-30 MAYIS 2004) Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ- Doç. Dr. Osman BİLEN TEORİK ÇERÇEVE Üniversite eğitim ve öğretimi

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak

İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak Bana göre insani merkezli olmak, davranış ve anlayışın işbirliği içinde olduğu, insan yapımı her şeyin kullanıcıların kavradığı

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi DİNİ GELİŞİM Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi Bilişsel Yaklaşımda Tanrı Tasavvuru 1. Küçük çocuklar Tanrı yı bir ruh olarak düşünürler, gerçek vücudu ve insani duyguları

Detaylı

VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ

VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ A. DİN FELSEFESİ NEDİR? 1. Dine Felsefi Açıdan Bakış 2. Teoloji ile Din Felsefesinin Farkı B. DİN FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI C. DİN FELSEFESİNİN TEMEL PROBLEMLERİ Ç. TANRI NIN

Detaylı

Dr. ÇİĞDEM YATAĞAN ÖZKAN TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ANONİM ŞİRKETLERDE ALTIN PAYLAR

Dr. ÇİĞDEM YATAĞAN ÖZKAN TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ANONİM ŞİRKETLERDE ALTIN PAYLAR Dr. ÇİĞDEM YATAĞAN ÖZKAN TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ANONİM ŞİRKETLERDE ALTIN PAYLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMA CETVELİ...XV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Altın Pay Kavramı

Detaylı

Üçüncü Uluslararası Matematik ve Fen Araştırması (TIMSS) Nedir? Neyi Sorgular? Örnek Geometri Soruları ve Etkinlikler

Üçüncü Uluslararası Matematik ve Fen Araştırması (TIMSS) Nedir? Neyi Sorgular? Örnek Geometri Soruları ve Etkinlikler Üçüncü Uluslararası Matematik ve Fen Araştırması (TIMSS) Nedir? Neyi Sorgular? Örnek Geometri Soruları ve Etkinlikler Yard. Doç. Dr. Sinan Olkun Arş. Gör. Tuba Aydoğdu Abant İzzet Baysal Üniversitesi,

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

İMKÂN KANITI VE YETER NEDEN İLKESİ

İMKÂN KANITI VE YETER NEDEN İLKESİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİN FELSEFESİ) ANABİLİM DALI İMKÂN KANITI VE YETER NEDEN İLKESİ Yüksek Lisans Tezi Zeyneb Betül SARIYILDIZ Ankara-2014 T.C.

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I Eleştirel Düşünme Nedir?... 1 Bazı Eleştirel Düşünme Tanımları... 1 Eleştirel Düşünmenin Bazı Göze Çarpan Özellikleri... 3 Eleştirel Düşünme Yansıtıcıdır... 3 Eleştirel Düşünme Standartları

Detaylı

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular 24.00/24.02 Güz Dönemi, 2005 Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular Bir Ödevi yazmaya başlamadan önce, hazırladığınız taslağınızı, bir de şu soruları aklınızda tutarak gözden

Detaylı

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IX/1 (Bahar 2016), ss. 131-135. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com Başvuru: 07.06.2016 Kabul: 20.06.2016 İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programları Bilimsel Araştırma Yöntemleri I Dr. M. Volkan TÜRKER 7 Bilimsel Araştırma Süreci* 1. Gözlem Araştırma alanının belirlenmesi 2. Ön Bilgi

Detaylı

Türkiye de Gazetecilik Mesleği

Türkiye de Gazetecilik Mesleği ÖN SÖZ Gazetecilik, siyasal gelişmelere bağlı olarak özgürlük ve sorumluluklar bakımından mesleki bir sorunla karşı karşıyadır. Türkiye de gazetecilik alanında, hem bu işi yapanlar açısından hem de görev

Detaylı

Kitâbiyat Book Reviews

Kitâbiyat Book Reviews Kitâbiyat Book Reviews Comparative Theology: Deep Learning Across Religious Borders Francis X. Clooney, S.J. Oxford: Wiley-Blackwell, 2010, xii+182 sayfa Mukayeseli teoloji kavramını internette Türkçe

Detaylı

ilgi ve dikkati zorunlu kılmaktadır. Tarihte felsefî bütünlüğü kurulmamış, epistemolojik, etik, estetik ve metafizik boyutları düşünülmemiş hiçbir

ilgi ve dikkati zorunlu kılmaktadır. Tarihte felsefî bütünlüğü kurulmamış, epistemolojik, etik, estetik ve metafizik boyutları düşünülmemiş hiçbir Önsöz İnsanoğlunun yeryüzündeki varlığı, kendisini bir özne olarak inşa etmesine bağlıdır. Tabiattaki bütün diğer canlılar kendi türsel belirlenimleri çerçevesinde bir hayat sürerken, bir tek insan kendi

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Adı Soyadı: Nuri ADIGÜZEL Doğum Tarihi: YAHYALI 13 MART 1962 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi 1985 Y. Lisans Sosyal Bilimler

Detaylı

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR Branş Analizi program geliştirme ÖSYM 2013 yılında yaptığı değişiklikle Eğitim Bilimleri Testi ndeki soru sayısını 120 den 80 e düşürmüştür. Bu bağlamda program geliştirmenin soru sayısını diğer alanlara

Detaylı

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 19 (2012) 269-273 269 KİTAP İNCELEMESİ Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi Prof. Dr. Murat ALTUN Dilek SEZGİN

Detaylı

DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları. Bütün dillerdeki bütün doğru lar ortak bir özü paylaşırlar mı?

DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları. Bütün dillerdeki bütün doğru lar ortak bir özü paylaşırlar mı? BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları İnsana özgü olan dilin icadı, olanları bildirme, anlatma olanağıyla bağlantılıdır. Bu da bazen bildirilerin dileklerle süslenmesine

Detaylı

SEMBOLİK MANTIK MNT102U

SEMBOLİK MANTIK MNT102U DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SEMBOLİK MANTIK MNT102U KISA ÖZET KOLAY

Detaylı

WHİTEHEAD DE METAFİZİK VEYA SPEKÜLATİF FELSEFE. Metaphysic or Speculative Philosophy in Whitehead

WHİTEHEAD DE METAFİZİK VEYA SPEKÜLATİF FELSEFE. Metaphysic or Speculative Philosophy in Whitehead İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 19:2 (2014), SS.67-73. WHİTEHEAD DE METAFİZİK VEYA SPEKÜLATİF FELSEFE Hüsamettin YILDIRIM Öz Alfred North Whitehead, özgün fikirleri ile modern felsefede büyük öneme sahip sistematik

Detaylı

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN 117 Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis Oryantalizm tarihinde, Yahudi kökenli bir Macar olan Goldziher in ayrı bir yeri vardır. Zira o, gerek Batı da, gerekse Doğu da görüşleriyle çok sayıda araştırmacı üzerinde

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Din Felsefesi ve Hermenötik Atölye Çalışması (15 Mayıs 2010)

Din Felsefesi ve Hermenötik Atölye Çalışması (15 Mayıs 2010) Din Felsefesi ve Hermenötik Atölye Çalışması (15 Mayıs 2010) * Tanıtan: Tamer YILDIRIM1 Din Felsefesi Derneği ve İSAM işbirliği ile düzenlenen Din Felsefesi ve Hermenötik adlı atölye çalışması 15 Mayıs

Detaylı

BĠLĠMSEL ÇALIġMALAR (SON 5 YIL)

BĠLĠMSEL ÇALIġMALAR (SON 5 YIL) BĠLĠMSEL ÇALIġMALAR (SON 5 YIL) A. YÖNETTĠĞĠ TEZLER Yüksek Lisans Tezleri 1. Fatma BENGİ, Mevlana nın Mesnevisinde Doğa Bilinci, (Devam Ediyor) 2. YAYA, Alim, Muhammed İkbal de Tanrı Anlayışı, Ondokuz

Detaylı

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ ANABİLİM DALI BAŞKANI VE AKTS KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Saffet Babür Tel: (0216) 578 08 87 Faks: (0216) 578 08 99 E-mail: sbabur@yeditepe.edu.tr

Detaylı

1.İkna Kavramı. 2. İknanın Psikolojik, Toplumsal ve Mantıksal Boyutları. 3. İkna Kuramları. 4. İkna Edici İletişimde Kaynak

1.İkna Kavramı. 2. İknanın Psikolojik, Toplumsal ve Mantıksal Boyutları. 3. İkna Kuramları. 4. İkna Edici İletişimde Kaynak 1.İkna Kavramı 2. İknanın Psikolojik, Toplumsal ve Mantıksal Boyutları 3. İkna Kuramları 4. İkna Edici İletişimde Kaynak 1 5. İkna Edici İletişimde Mesaj 6. İkna Edici İletişimde Mesajın Alıcıları 7. Sözsüz

Detaylı

KANT IN ONTOLOJİK ARGÜMANI ELEŞTİRİSİ

KANT IN ONTOLOJİK ARGÜMANI ELEŞTİRİSİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİN FELSEFESİ) ANABİLİM DALI KANT IN ONTOLOJİK ARGÜMANI ELEŞTİRİSİ Yüksek Lisans Tezi Fatma Nur AĞCA Ankara-2014 T.C. ANKARA

Detaylı

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL FELSEFENİN ANLAMI Philla (sevgi, seven) Sophia (Bilgi, bilgelik) PHILOSOPHIA (Bilgi severlik) FELSEFE

Detaylı

DEĞERLENDİRME SÜRECİNİN DAVRANIŞSAL BOYUTU. İLEDAK Eğitimci/Değerlendirici Eğitim Çalıştayı 9 Aralık 2017, İstanbul

DEĞERLENDİRME SÜRECİNİN DAVRANIŞSAL BOYUTU. İLEDAK Eğitimci/Değerlendirici Eğitim Çalıştayı 9 Aralık 2017, İstanbul DEĞERLENDİRME SÜRECİNİN DAVRANIŞSAL BOYUTU İLEDAK Eğitimci/Değerlendirici Eğitim Çalıştayı 9 Aralık 2017, İstanbul Sunum İçeriği Çalışma Tarzları Etik Davranış Dikkat Edilmesi Gereken Bazı Konular 2 Kişisel

Detaylı