kapak tasarımı ve fotoğraf revizyonu Bahadır Çapar kaynak fotoğraf Ahmet Karataş fotoğraflanan tür: Saz horozu (Porphyrio p o rph yrio seistanicus)
|
|
- Nuray Birdal
- 5 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 kapak tasarımı ve fotoğraf revizyonu Bahadır Çapar kaynak fotoğraf Ahmet Karataş fotoğraflanan tür: Saz horozu (Porphyrio p o rph yrio seistanicus)
2 t.c. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Göksu Deltası'nda Saz HogDzu
3 Göksu Deltası'nda Saz Horozu 2009 Yılı İzleme Çalışması Yayıma hazırlayanlar Osman Erdem & Riyat Gül Kuş Araştırmaları Derneği Tasarım ve içerik düzenleme O.Bahadır Çapar <0, t o: < otoj 1998 O - 3 Bu kitapçık, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı tarafından Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesinde Saz Horozu (Porphyrio porphyrio) Araştırma ve izleme Projesi kapsamında Kuş Araştırmaları Derneği ne yaptırılmıştır.
4 1.GİRİŞ Göksu Deltası saz horozunun Türkiye de bilinen iki üreme alanından biridir yılında Kuş Araştırmaları Derneği'ne yaptırılan çalışma ile deltada önemli sayıda ve sağlıklı bir saz horozu nüfusunun bulunduğu ve yaygın olarak ürediği saptanmıştır. Bu çalışma ile deltada saptanan saz horozu nüfusunun (populasyonunun) izlenmesi ve oluşabilecek tehditlerin saptanması amaçlanmıştır yılında yapılan çalışma ile deltada birey saz horozu bulunduğu saptanmış, türün tamamına yakınının Akgöl'de yaşadığı ve gölün batısından itibaren doğusundaki sazlıklara dek tüm kuzey bölgelerinde yaygın olarak ürediği belirlenmiştir. Gölün özellikle güney kıyılarında otlatma nedeniyle habitat tahribatına rastlandığı, ayrıca kuzeydeki tarım alanlarından göle girebilecek tarım ilaçlarının Akgöl için bir tehdit oluşturabileceği öngörülmüştür. Bu çalışma, Mart-Haziran 2009 tarihleri arasında tüm deltada gerçekleştirilmiş; saz horozunun deltadaki yayılımı, -varsa- populasyonundaki değişiklikler, habitat seçimi ve üreme biyolojisi gözlenmiştir. Bu amaçla tüm delta gerek karadan gerekse sudan dolaşılmış ve gözlenen tüm veriler kaydedilmiştir. Ayrıca alanla ilgili tehditler belirlenerek bu tehditlerle ilgili alınacak önlemler tartışılmış ve elde edilen tüm veriler geçen yılın çalışmalarıyla karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Çalışma sırasında yöre halkı ile iletişim sağlanarak türün deltadaki geçmişi ve alanın sorunları ile ilgili sohbetler yapılmış, bilgiler alınmıştır. Bu çalışmaya özellikle Kurtuluş Köyü Balıkçılık Kooperatifi çalışanlarının, rehberlik desteğiyle Kazım Aktan'ın, GökDoğaDer in ve Mersin Özel Çevre Koruma Bölgesi Müdürlüğü nün önemli destekleri olmuştur. 2
5 2. DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE SAZ HOROZU Amerika kıtası hariç tüm Dünya da yaygın görülen bir türdür. Özellikle Avrupa nüfusunun 19 yy. da belirgin bir şekilde azalması üzerine çoğu Avrupa ülkesi ciddi koruma önlemleri almıştır. Batı Avrupa da tahmin edilen nüfusu, % ı İspanya da olmak üzere birey kadardır (9). Bu sayıya Türkiye deki popülasyon dahil edilmemiştir. Saz horozu geçmiş yıllarda Akyatan Lagünü, Akşehir Gölü, Adıyaman Gölbaşı Gölü ile kurutulana dek Sultan Sazlığı, Aynaz bataklıkları ve Amik Gölü gibi Türkiye nin birçok sulak alanında görülmüştür. Ancak bugüne dek sadece Göksu ve Kızılırmak deltalarında ürediği kesinleşmiştir. Son zamanlarda Ordu, Kars, İğdır, Urfa ve Malatya dan da kayıtlar vardır. yhgpak deltası < Kızmnak Deltası T. SarıyarBrj. MoganGölû V *. 9 f Çöl Gölü t â i <, uyuzw0 w KuluG. mfanlı Bıj. Palas Göh ' * EberG. Samsam G. SeyV G. Hörmetci S. Karamık S. Ak&mıG. KozanlıG. TuzG. - Cj.tJrfDaz.ı,,; IşıklfG. Karakuyu'S. ÇavuşçuG. Bollük G.. Acıgöl feğirdirg. KızörenOb. Meke ma arı / a/h^ ğırdur j.. \ Beyşehir G. EreÇjlıibazlıklar), rijh UlaşGölleri Hazar 6. ; 'Bmcdm Ovası Katas zkştkusaz. Baı. ' Akdoğan G.'Kaz G. Çiçekli G Çifdır.m sa. " >' Bulanık ûvası Bendimahi Deltası 'i i : ' -t Haçlı G.' A rirtg ^E rçe k G. '. Ât*. Nazik *TumaG. 'frw $ jle w ıt'< ^ m e m it Saz. jiz'gölü Atatürk bıj. Kaıkamışfbş. Eski üreme Muhtemel üreme Harita 1. Saz horozunun Türkiye de bugüne dek görüldüğü yerler Kesin üreme Yapılan araştırmalarla iki büyük popülasyonun bulunduğu Kızılırmak Deltası nda , Göksu Deltası nda ise bireyin bulunduğu saptanmıştır (3,4). Kızılırmak ve Göksu deltalarında son yıllarda yapılan araştırmalar, saz horozu için Türkiye'nin İspanya ile birlikte Avrupa daki en önemli iki ülkeden biri olduğunu göstermiştir. 3. SAZ HOROZU VE GÖKSU DELTASI Deltada hassas zonu oluşturan doğal alanlar yaklaşık 7200 ha.lık bir alanı kaplamaktadır. Delta 1 tatlı su gölü (Akgöl) ile 3 tuzlu su gölünden (Paradeniz Lagünü, Arapalam ve Kuğu Gölü), ayrıca bataklıklar, kumullar ve doğal steplerin yanında insan kullanımına açık arazilerden oluşmaktadır. Göllerin en büyüğü olan Akgöl 820 ha. Paradeniz lagünü ise 492 ha.lık bir alana sahiptir. Paradeniz Lagünü sürekli bir kanalla denize bağlı olup suları tuzlu, Akgöl ün suları tatlıdır. Ancak, su seviyesinin düştüğü yaz aylarında Paradeniz Lagünü ne bağlanan kanaldan giren deniz suyu ile tuzluluk düzeyi nispeten artar. Özellikle ilkbahar aylarında su seviyesinin yükselmesiyle alanda çok sayıda mevsimlik küçük göl oluşmaktadır. Deltanın güneyinde, korumada öncelikli birçok yabani bitki ve hayvan türüne, özellikle nesli tehlikede 3
6
7 olan deniz kaplumbağalarından Chelonia mydas'a, nesli tehlikeye düşebilir durumda olan Caretta caretta ya ve yine nesli tehlikede olan yumuşak kabuklu nil kaplumbağasına (Trionyx triunguis) ev sahipliği yapan geniş kumul ve kumsallar yer almaktadır. Delta, sukuşları için ülkemizdeki en önemli üreme, kışlama ve göç esnasındaki uğrak yerlerinden biridir. Deltada bugüne dek Türkiye de rastlanan 464 kuş türünden 332 si görülmüştür. Delta, bu çalışmanın konusu olan saz horozunun Türkiye'de bilinen 2 üreme alanından biri, nesli küresel ölçekte tehlikede olan yaz ördeğinin (Marmaronetta angustirostris) ise ülkemizdeki tek kuluçka alanıdır. Yine nesli küresel ölçekte tehlikede olan ördek türlerinden pasbaş patkanın (Aythya nyroca) da üreme alanlarından biridir. Fotoğraf 2. Yaz ördeği ve çeltikçiler Osman Erdem
8 Deltada saptanan 442 bitki taksonundan 43 ü Türkiye için korumada öncelikli (nadir, nesli tehlikede veya tehlikeye düşebilir) türlerdir. Göksu Deltası sürüngenler ve çift yaşamlılar bakımından da oldukça zengindir. Alanda 4 kurbağa, 6 kaplumbağa, 14 kertenkele ve 10 yılan türü saptanmıştır. Çakal (Canis aureus) ve porsuk (Meles meles) alanda yaygın olarak görülen başlıca memelilerdir. Delta, tatlı ve tuzlu su ekosistemleri ve bunların denizle bağlantılı olması nedeniyle balık çeşitliliği yönünden de oldukça zengindir. Deltadaki saz horozlarının tamamına yakını Akgöl ü bulunmaktadırlar lı yıllara kadar bir tuzlu su gölü olan Akgöl, drenaj kanallarının bağlanmasıyla günümüzde tatlı su gölüne dönüşmüştür. Yaz aylarında göle su girişinin azalması ve buna karşılık buharlaşmanın artmasıyla göldeki su seviyesi nispeten düşmektedir. Bu dönemde denizdeki gel-git hareketlerine bağlı olarak deniz seviyesinin yükselmesiyle Paradeniz Lagünü ne olan bağlantı kanalından tuzlu su girişi olmakta ve göl suları bu bölgede nispeten tuzlanmaktadır. Gölün özellikle kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu kesimleri yer yer genişliği yüz metreyi bulan phragmites ağırlıklı oldukça yoğun bir bitki örtüsüyle kaplıdır. (Fotoğraf-3). Bu zonun güneyinde yaygın olarak typha ve phragmiteslerden, daha az oranda da scirpus lardan oluşan bir ara zon mevcuttur. Bu zon gölün tüm kuzey bölgesinde seyrek saz adacıkları oluşturmaktadır. Daha güneyde küçük scirpus topluluklarından oluşan seyrek adacıklar vardır. Gölün batı kıyıları -kalınlığı daha az olmak üzere- neredeyse tamamen phragmiteslerle kaplıdır. Güneybatıya doğru gidildikçe phragmiteslerin yoğunluk ve genişliği azalmaktadır. Gölün güneyinde, 2. gözlem kulübesinden doğuya doğru gidildikçe phragmiteslere ek olarak scirpus ve tamarixler bitki örtüsüne eklenmekte, güney ve güneydoğu kıyılarında ise hemen tamamen scirpuslardan oluşan ve arada tamarixlerin de bulunduğu, küçük gölcükleri çevreleyen adacıklar yer almaktadır. Doğudaki kanal ağzına doğru gidildikçe yavaş yavaş phragmitesler tekrar ağırlık kazanmaktadır. Buradaki geçiş zonunda seyrek bitki örtülü ve Mayıs başlarında göle tatlı su girişinin azalmasıyla gölün seviyesi bir miktar düşmekte ve Güneydoğudaki gölcükler tamamen kurumaktadır. Haziran başlarında deniz seviyesinin tekrar yükselmesi ve deniz suyunun girişiyle göldeki su seviyesi ve tuz oranı artmaktadır. Bu dönemde gölcüklerde su seviyesi cm.ye kadar yükselmektedir. 6
9 4. ÇALIŞMADA ELDE EDİLEN BULGULAR 4.1. Biyolojik Bulgular Habitat Seçimi Üreme Dönemi Alanda 2008 yılında yapılan çalışmada da (4) saptandığı üzere saz horozunun üreme döneminde daha çok gölün doğusundan başlayarak kuzeydoğu, kuzey, kuzeybatı, batı ve güneybatıdaki karışık sazlıklarda yoğunlaştığı; üreme alanı olarak bu bölgelerde en çok 25 cm. derinliğindeki suyla çevrili saf typha sazlıklarının oluşturduğu ara zonu tercih ettiği görülmüştür. Aynı bölgedeki kısa boylu scirpuslarla kaplı ve phragmiteslerden oluşan veya karışık adacıklarda üredikleri yuvalara rastlanamamıştır. Güneybatı, güney ve güneydoğudaki sazlıklarda özellikle mayıs ayında su seviyesinin oldukça düşük (en çok 15 cm) ve saz örtüsü genişliğinin az olması; güneydoğuya doğru bitki örtüsünün neredeyse tamamını en çok 70 cm yükseklikteki scirpus'ların ve en az 1 m boyundaki phragmiteslerin oluşturması yanında mayıs sonuna doğru bu bölgedeki göletlerin tamamına yakınının kuruyarak bölgenin karadan saldırıya açık hale gelmesinden dolayı üreme alanı olarak tercih edilmemektedir. Fotoğraf 4. Akgöl'ün kuzeyinde ara zondaki typha adacıkları ve solda yer alan phragmitesler. Üreme döneminde güney kıyılarındaki suların gel-gitlerle günlük olarak çekilmesi sonucu predatörlerin girebileceği kadar sığlaşması da bir diğer neden olarak saptanmıştır. Gölün doğusunda yer alan ve Kurtuluş Köyü'nden gelen kanal ağzına mayıs ortalarında yapılan ziyarette kur ötüşü yapan bir birey gözlenmiştir. Yuva tespit edilememesine rağmen su derinliğinin (25-40 cm) ve vejetasyon yapısının türün yuvalanması için nispeten uygun olması türün burada da ürediğini düşündürmüştür. Fotoğraf 5. Akgöl'ün kuzeybatısında yer alan birçok scirpus adacıklarından birisi. Göksu Nehri yatağı civarındaki sazlıklarda nispeten yüksek su seviyesinin bulunduğu bir alanda henüz uçamayan civcivlerin beslendiği gözlenmiş ve türün burada ürediği sonucuna varılmıştır (Harita-4, nokta-24). Ayrıca yöre halkı da türün bu bölgede daha önce de ürediğini belirtmiştir. Üreme döneminde tür yoğun olarak kuzeybatı kanalının 1 km kadar batısından itibaren Ali Mavi linin arazisinden geçen kanala kadar olan bölgedeki Typha ağırlıklı topluluklar ve saz adacıklarının bulunduğu ara zonda gözlenmiş ve yoğun olarak bu bölgede ürediği belirlenmiştir. Tüm alanda gözlenen bireylerin yaklaşık % 31 i (53 birey), yuvaların ise % 78' i (32 yuva) yine bu bölgede gözlenmiştir. Türün ikinci sırada yoğun olarak ürediği bölge kuzey ve kuzeydoğu sazlıkları olarak belirlenmiştir. Rastlanan tüm yuvaların en çok 1 m yüksekliğindeki typha topluluklarında bulunması, saz horozunun üreme alanı olarak saf typha topluluklarından oluşan ve su seviyesinin cm derinliğinde olduğu alanları tercih ettiğini göstermektedir. 7
10 Üreme Sonrası Saz horozu, özellikle üreme öncesi ve sonrası beslenme döneminde, genellikle kıyılarda, sığ suların etrafındaki karışık ve geniş sazlıklarda (Phragmites sp., Typha sp. ve Carex sp.) gözlenmiştir. Gölün güneyi hariç, kıyı açıklarında bulunan elerin sulardaki saf scirpus topluluklarında hiç bir dönemde gözlenememiştir. Saz horozuna üreme sonrası dönemde çoğunluğu üreme bölgeleri civarı olmak üzere güneybatı bölgesi hariç gölün tüm bölgelerinde rastlanmıştır Mayıs tarihleri arasında güneydeki scirpus topluluklarında dolaşan bir çift görülmüş ve çiftin Scirpus litoralis bitkisinin taze sürgünleriyle beslendiği gözlenmiştir. Aynı bölgede 28 Mayıs 2009 tarihinde 4 gençle birlikte beslenen bir dişi bireye, 2 Haziranda 3 gençle birlikte beslenen bir çifte, 11 Haziran tarihinde de tek başına beslenen erişkin bir bireye rastlanmıştır. Çalışmanın başından itibaren güney kıyılarında ilk kez bu tarihlerde saz horozu gözlenmiştir. Bu bölgede türün yoğun olarak ürediği nisan ve su seviyesinin ciddi oranlarda düştüğü mayıs ayında saz horozuna rastlanmamıştır. Bu da bölgenin sadece üreme sonrası ve su seviyesinin yükselmesiyle birlikte beslenme amacıyla kullanıldığını düşündürmüştür. Yukarıdaki gözlemler türün deltada, özellikle üreme sonrası dönemde, beslenme olanağının olduğu hemen her bölgeye yayıldığını göstermektedir Üreme Biyolojisi Alanda yapılan çalışmada ilk üreme ötüşü mart ayında duyulmuştur. İlk aktif yuvaya ise 20 Nisan günü gölün ortasındaki yarımadanın (iç ada) hemen kuzeyinde rastanmıştır. Tüm yuvalar 20 Nisan - 16 Mayıs tarihleri arasında gözlenmiştir. Çalışma süresince gözlenen en son muhtemel üreme davranışı ise 29 Mayıs ta gözlenmiştir. Bu tarihte gölün güneydoğusunda civcivsiz bir çiftin 5 gün süreyle bu alanda beslendiği görülmüştür. Her ne kadar bu bölgede yuvaya rastlanmamış olsa da hâlâ çiftler halinde gezmekte olmaları türün mayıs sonuna kadar üremeye devam ettiğini göstermektedir. Nisan ayı ortalarından mayıs 6. Saz horozları genellikle cm derinliğindeki suları tercil ayı ortalarına kadar yapılan gözlemlerde hemen hepsinin tek bireyler olduğu gözlenmiştir. Bunun nedeni yoğun kuluçka dönemi olarak değerlendirilmiştir. ilk civcivlerlere 24 Nisan günü rastlanmıştır. 24 Haziran da gölün güneydoğusundaki ailenin yavrularının erişkin boyuta ulaştığı, erişkin tüylerinin çıktığı ve uçabildiği gözlenmiştir. Literatürde civcivlerin günde uçabildikleri bilindiğine göre bu yavruların tahminen mart sonunda yumurtadan çıktıkları 8
11 varsayılmıştır. Bu tarihten sonra başkaca civciv veya gence rastlanmamıştır. Araştırma süresince alanda türe ait 41 yuva bulunmuştur. Bunların 29 u kullanılmayan (yalancı yuva), 12 si ise aktif yuva olarak saptanmıştır. Yuvaların 7 sinde yumurta kabukları, 5 inde ise açılmamış yumurtalar görülmüştür. Aktif yuvaların 6 sında 4 er, 5 inde 3'er, birinde ise 5 yumurta saptanmıştır. Bu rakamlara göre yuva başına 3,6 yumurta düşmektedir. Yuvaların hepsi, su seviyesi cm.yi geçmeyen ve boyu 1 m civarında (en çok 1,20 m) yoğun Typha lardan oluşan gölün kuzey ve kuzeybatısındaki saz adacıklarında gözlenmiştir (Foto-2). Bu durum, saz horozunun yuva yapma konusunda seçici olduğunu göstermektedir Yuvalar sazların kıyısından cm kadar içeride, su seviyesinden cm kadar yüksekte, genellikle basamaklı ve basit kuru saz şeritlerinden oluşmaktadır. Yumurtaların hepsi beyaz-krem renkli ve üzerleri mor-kahverengi beneklidir Beslenme Biyolojisi Çalışma sırasında saz horozunun günlük besini içerisinde phragmites bitkisi sürgünlerinin ağırlıkta olduğu ancak hemen her türlü bitkiyle de beslendiği gözlenmiştir. Özellikle phragmiteslerin su seviyesindeki yeni filizlerini tercih ettiği, birkaç kez ise sazların tepesinde bitkilerin tohumlarını yedikleri görülmüştür. Diğer kuşların yavruları ve yumurtaları ile beslendiğine rastlanmamıştır. Sazların taze sürgünlerini bacağını kullanarak yere eğmekte ardından gagasıyla soyarak alttaki gövdeyi yemektedirler. Çalışma sırasında bu davranışları defalarca gözlenmiştir. Mayıs ayının sonlarına doğru (muhtemelen üreme öncesi) bir çiftin gölün güneyindeki saf scirpus topluluklarında dolaştıkları ve bu bitkinin taze sürgünleriyle beslendikleri ilk kez açıkça gözlenmiştir. Yine bu tarihlerde 4 gençle birlikte güney kıyılarında beslenen bir çiftin, civcivlerini su yüzeyindeki potamogeton bitkisiyle besledikleri görülmüştür. Başka bir gözlemde, ise bitkilerin olmadığı bir bölgede bir kuşun suyu gagalaması, su içindeki yumuşakça veya böceklerle de beslendiği kanısını uyandırmıştır. Çalışma sonunda saz horozunun beslenme açısından çok seçici olmadığı ve alanın türe yeterli besin sağladığı sonucuna varılmıştır.
12 Davranış Biyolojisi Fotoğraf 9. Sazlıklarda yuvası bulunduğundan gözlemcinin yaklaşmasıyla sazlıklara girmiş ve yaklaşık 20 dakika alarm ötüşü yapmıştır. Osman Erdem Saz horozları üreme döneminde sabahın erken saatlerinden itibaren görülmüş veya duyulmuştur. Saat sularından sonra çok az gözlenmiş, akşamları ise seyrek olarak açığa çıkmışlardır. Sıklıkla görülmekten çok duyulmuş, görülebilenler de oldukça uzun mesafelerden ürküp kaçmışlardır. Bunun yanında yeterince birey beslenirken daha uzak mesafeden gözlenebilmiştir. Üreme sonrası dönemde ise nispeten daha uzun süreler açıkta beslenmişlerdir. Gölün güney kıyılarında üreme sonrası 3 ayrı bireyin sıcak öğle saatleri hariç saat sularına kadar açıkta beslendiği; gençlerini besleyen bir diğer çiftin ise neredeyse gün batana kadar beslenmeye devam ettiği görülmüştür. Bu dönemde üreme döneminin aksine ürkmedikleri ve daha rahat davrandıkları saptanmış, 50 m.ye kadar yaklaşmak mümkün olmuştur. Üreme döneminde 100 m.den daha fazla yaklaşmak mümkün olamamış, bu mesafeden dürbün ve teleskopla izlenebilmiştir. Civciv döneminde de son derece ürkek ve sakıngan olan ebeveynler, yavruları genç dönemine eriştiğinde daha az ürkek davrandıkları görülmüş, m mesafeden dahi izlenme yapılmasından rahatsız olmamışlardır. Mayıs sonunda gençlerini besleyen ebeveynin, saat sularında yanlarından geçen çakaldan sakınarak, ancak fazla da aldırış etmeden beslenmeye devam etmiştir. Saz horozu birkaç kez uzun typha ve phragmites kümelerinin tepesinde gözlenmiş, bir süre açıkta durduktan sonra kısa mesafeli uçmuş ve sazların arasına gizlenmiştir. Araştırma süresince bu bitkilerin tepesindeki tohumlarla beslendikleri bir kez gözlenebilmiştir. Çalışma sırasında bir kez yuva savunma davranışına rastlanmıştır. Yuvadaki ebeveyn, gözlemcilerin yaklaşmasıyla birlikte sazlıkların içine girmiş, ancak alanı terketmeden yaklaşık 20 dakika boyunca sazlıkların içinden alarm ötüşü yapmıştır. Gözlemciler 150 m uzaklaşana kadar alarm ötüşüne devam etmiş ve bu arada hiç açığa çıkmamıştır. 10
13 4.2. Popülasyon Bulguları Nokta ve Çizgi Sayım Sonuçları Yapılan nokta sayımlarında toplam 74 noktada 143 horozu gözlenmiş veya duyulmuştur (Harita-5). Bunların % 5 i 3 veya daha fazla; % 4,3 ü çift halinde, kalanı da tek bireyler olarak gözlenmiştir. Gözlenen ve duyulan tüm bireyler sayılmıştır. Bunların 120 si erişkin, 8'i civciv ve 15 inin genç olduğu belirlenmiştir. Aynı noktada duyulan veya gözlenen 2 birey birlikte ise çift, sayısı ne olursa olsun birbirinden mesafeli ise ayrı bireyler olarak kabul edilmiştir. Buna göre üreme dönemi öncesinde ve sırasında 6 adet çift e, üreme sonrası ise yavrularını besleyen 7 ebeveyne rastlanmıştır. Bunların 6 sında civciv veya gençlerle birlikte sadece dişi, 3 gençli 1 grupta ise her iki ebeveyn birlikte görülmüştür yılında yapılan çalışmada türe ait kayıt bulunmayan gölün güneydoğusunda, mayıs ayının son günlerinde 5 gün süreyle (24-29 Mayıs) beslenen bir çifte rastlanmıştır. Kur davranışına rastlanmamakla birlikte uzun süre birlikte beslenmeleri, çiftin üreme öncesi dönemde olduğunu düşündürmüştür. Ayrıca yine mayısın sonunda su seviyesinin azalması ile birlikte sığlaşan (ortalama 10 cm) güneydoğu kıyılarındaki saf Scirpus toplulukları arasında civciv dönemini geçmiş 4 genç bireyle birlikte beslenen bir erişkin ile yine aynı günlerde 3 gençle birlikte beslenen bir ebeveyn gözlenmiştir. Bu ailelerin bu bölgede üremiş olma olasılığına karşı 3 gün boyunca yapılan yuva aramaları sonuçsuz kalmıştır. Ancak literatürde nadiren üreme alanlarından uzakta beslendikleri belirtildiğinden en azından bu bölgeye yakın bir alanda üremiş oldukları sonucuna varılmıştır. 30 Mayıs günü Göksu Nehri yatağının batı kısmında yapılan gözlemde, nehir ağzına yaklaşık 1 km mesafede, nehrin 100 m kadar batısındaki sazlıklarda 1 erişkin ve 4 civciv beslenirken gözlenmiştir. Civcivlerin uzun mesafe yürüyemeyecek ve henüz uçamayacak durumda olmaları türün bu alanda ürediğini göstermektedir.
14 Cırba deresinde nispeten küçük bir alanda uygun habitat bulunmasına, alanın küçüklüğü ve muhtemelen yoğun insan baskısı (olta balıkçılığı ve tarım) nedeniyle saz horozunun varlığına rastlanmamıştır. Ali Mavili adlı şahsın arazisinde nisan ve mayıs aylarında 2 kez gözlem yapılmış ve öten 3 birey duyulmuştur. 5. ve 6. dönemlerde yapılan çizgi sayımlarında yine nüfus yoğunluğunun sırasıyla kuzeybatı, kuzey, kuzeydoğu ve doğuda olduğu gözlenmiştir. Bu bölgelerde yaklaşık 10 hektarlık alanda (200 X 500 m) ilk sayımda sırasıyla 38, 28, 26 ve 21; ikinci çizgi sayımında ise 42, 30, 24 ve 15 saz horozu sayılmıştır. Buna göre hektar başına ortalama 2,8 birey düştüğü hesaplanmıştır. Standart sapma (0,4582) ile bu değer 2,34-3,26 olmaktadır. Yaklaşık 406 hektarlık ( m2) uygun nitelikteki habitatın bütünü gözönüne alındığında tüm gölde ortalama 1148,9 saz horozu (950,2-1323,0) bulunmaktadır. Yuvarlak olarak bu sayımlara göre alandaki saz horozu sayısının olduğu tahmin edilmektedir Güncel Verilerin 2008 Verileri ile Karşılaştırılması Yapılan araştırmada, 2008 yılında yapılan çalışma ile benzer veriler elde edilmiştir. Bu çalışmada da önceki çalışmada olduğu üzere saz horozlarının en yoğun bulunduğu bölgenin gölün kuzeyinde typhaların yoğun olarak bulunduğu bölgeler olduğu saptanmıştır. Diğer bölgelerde de daha az yoğun olmakla birlikte uygun her habitatta horoza rastlanmış ve ürediği gözlenmiştir. Aktif yuvaların büyük çoğunluğunun kuzeyde gözlenmesine rağmen birçok alanda inaktif yuvaya rastlanmış türün buralarda da yaygın olarak ürediği düşünülmüştür. Bu çalışmada verilen rakamın geçen yılki çizgi sayımlarında elde edilen rakamdan biraz daha olsa düşük çıkmasının nedeni, adı geçen çalışmada doğudaki çizgi sayım rakamlarının diğer bölgelerin ortalamasına yuvarlanmasından kaynaklanmaktadır. 6. dönemde yapılan 2. çizgi sayımında diğer bölgelerdeki ortalamanın kuzeyden daha az olmakla birlikte genel ortalamaya yakın olduğu saptanmıştır. Geçen yıldan farklı olarak özellikle üreme dönemi sonrasında türün hemen her alana yayıldığı ve uygun her habitatta beslendiği ve yavrularını büyüttüğü gözlenmiştir. Bu çalışmada, geçen yıl yapılan çalışmaya göre saz horozunun Akgöl'ün güneydoğusunda ve Göksu
15 Irmağı kıyısındaki uygun habitatlarda da ürediği; gölün hemen her yerinde özellikle üreme sonrası beslenebildiği kanıtlanmıştır. Bu çalışma sonunda Göksu Deltası nda ortalama birey saz horozunun yaşadığı ve halen deltada sağlıklı bir saz horozu nüfusunun bulunduğu saptanmıştır. 5.TEHDİTLER ve ÖNERİLER Çalışma süresince deltanın hemen her bölgesi gezilmiş, bitki örtüsü, su düzeyi ve habitatlar incelenmiş, türün gerek habitatlarıyla gerekse ekolojisiyle ilgili veriler değerlendirilmiş; türe yönelik olası tehditler ve riskler Avrupa Saz Horozu Eylem Plam ndaki başlıklara göre değerlendirilmiştir. Tüm bu değerlendirmelerin neticesinde özet olarak belirtmek gerekirse, gerek 2008 yılında yapılan çalışma, gerekse bu çalışma saz horozunun Göksu Deltası'nda halihazırda sağlıklı bir habitata ve sağlıklı bir nüfusa sahip olduğunu göstermiştir. Çalışma kapsamında güneydeki otlatma faaliyetinin dışında türü doğrudan tehdit eden ciddi bir unsura rastlanmamıştır. Ancak olası değişimler karşısında gerekli tedbirleri zamanında alabilmek için türün varlığı açısından son derece önemli olan Akgöl deki vejetasyonun ve suyun (hem nitelik olarak, hem seviye olarak) düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir. KAYNAKLAR 1- Snow D.W., Perrins C.M.; The birds of the vvestern palearctic, Oxford üniversity Press, Vol:1, Pp: Demirbaş G.: Kızılırmak deltasında saz horozu popülasyonunun saptanması. Yüksek lisans tezi, Çevre ve Orman Bak. ÖÇKK Başkanlığı, Göksu deltası Saz Horozu Araştırma ve izleme projesi, Kasparek M., Bilgin C. C., Akin A. The Purple Gallinule, Porphyrio porphyrio in the Eastern Mediterranean, Pacheco C., McGregor P. K.: Conservation of the purple gallinule (Porphyrio porphyrio L.) in Portugal: causes of decline, recovery and expansion, Sanchez-Lafuente Alfonso M., Valera F., Godino A., Muela F. : Natural and human-mediated factors in the recovery and subsequent expansion of the purple swamp-hen Porphyrio porphyrio L. (Rallidae) in the Iberian peninsula, Sanchez-Lafuente A.M., Alcantara J.M. and Romero M.; Nest-site selection and nest predation in the purple swamp hen, Species Action Plan for the Purple Gallinule Porphyrio porphyrio İn Europe: Bird Life International,
16 Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Saz Horozu {Porphyrio porphyrio) Koruma ve İzleme Projesi ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI PROJE EKİBİ ÇKAl Daire Başkanı Mehmet MENENGİÇ Koruma Şube Müdürü Aynur HATİPOĞLU Kimya Mühendisi Muhsine MISIRLIOĞLU Gıda Mühendisi Leyla AKDAĞ MERSİN ÖZEL ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ PROJE EKİBİ Mersin Özel Çevre Koruma Müdürü Nazife YILDIRIM Uzman İbrahim KARACA Uzman Yasemel ÇETİN Uzman Ender KAZMAN Uzman Yakup DİREK 14
YENIÇAĞA GÖLÜNDE (BOLU) TURNA NIN (GRUS GRUS) ÜREME VE ALAN KULLANIMI AKGÖL DE (YUNAK-KONYA) ÜREYEN KUŞ ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Riyat GÜL
YENIÇAĞA GÖLÜNDE (BOLU) TURNA NIN (GRUS GRUS) ÜREME VE ALAN KULLANIMI VE AKGÖL DE (YUNAK-KONYA) ÜREYEN KUŞ ÇALIŞMASI KUŞ ARAŞTIRMALARI DERNEĞI 2011 Hazırlayan: Riyat GÜL YENIÇAĞA Amaç: Bu çalışmanın amacı
DetaylıYEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞASININ KORUNMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ BROŞÜR TR 2017 AKYATAN2016 NIN YOLCULUĞU
YEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞASININ KORUNMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ BROŞÜR TR 2017 AKYATAN2016 NIN AKYATAN2016 NIN GÖÇ ROTASI* Cenk Oruç / WWF-Türkiye Cenk Oruç / WWF-Türkiye *18 Temmuz-11 Kasım 2016 tarihleri
DetaylıSULAK ALANLAR VE GÖKSU DELTASI
2010 Projelerimiz Yumurtalık lagünleri yönetim planı Akyatan ve Tuzla lagünleri y.p. Seyhan deltasında küresel iklim değişikliğine bağlı deniz seviyesi yükselmesine uyum pr. Göksu deltası habitat ve tür
DetaylıT.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI GÖKSU DELTASI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ. YAZ ÖRDEĞİ (Marmaronetta angustirostris)
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI GÖKSU DELTASI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ YAZ ÖRDEĞİ (Marmaronetta angustirostris) ARAŞTIRMA VE İZLEME PROJESİ KESİN RAPORU Ekim 2009 GÖKSU
Detaylı10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar
10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları
DetaylıBİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA
BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.
Detaylı"Yaşayan Bahar", ilkbahar mevsiminin gelişini kutlamak üzere tüm Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen bir etkinlik.
Günün çevre haberi: "Yaşayan bahar" Baharın habercileri "kırlangıçlar" "leylekler" "ebabiller"... Tüm Avrupa'da doğa severler bu habercilerin yolunu gözlüyorlar... Siz de katılmak ister misiniz? "Yaşayan
DetaylıYumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009
Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2005 Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Alanların Özellikleri Lagünler, tuzlu bataklıklar, tatlısu bataklıkları,
DetaylıAntalya / Boğazkent Mahmuzlu Kızkuşu (Vanellus spinosus) Populasyonu Üzerine Araştırmalar
Antalya / Boğazkent Mahmuzlu Kızkuşu (Vanellus spinosus) Populasyonu Üzerine Araştırmalar Research on the population of Spur-winged Labwing in Boğazkent/Antalya Leyla ÖZKAN, Prof. Dr. Ali ERDOĞAN, Araş.Gör.
DetaylıGÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET
6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 197 GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ Sibel MERİÇ Jeoloji Yüksek Mühendisi Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Ankara,TÜRKİYE sibelozilcan@gmail.com Seçkin
DetaylıDOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3
DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar
DetaylıT.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI. Göksu Deltası. Özel Çevre Koruma Bölgesi
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat ile Tür Koruma ve İzleme Projesi Araştırma, İzleme, Koruma Projesi Kasım 2010 Kuş Araştırmaları
DetaylıRüzgar Türbinleri ve Kuşlar. Riyat GÜL Doğa Araştırmaları Derneği
Rüzgar Türbinleri ve Kuşlar Riyat GÜL Doğa Araştırmaları Derneği Türkiye deki yaban hayatının doğal yaşam ortamlarında soyları tehdit ve tehlike altında olmaksızın varlıklarını sürdürebilmeleri için çalışan
DetaylıMuhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI
Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Harikulade bir tabii oluşum olan Milli Park, eşine az rastlanan tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada bulundurması ve Afrika ile Avrupa arasındaki
DetaylıÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAġKANLIĞI GÖKSU DELTASI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESĠ SAZ HOROZU (Porphyrio porphyrio) ARAġTIRMA VE ĠZLEME PROJESĠ KESĠN RAPORU Ekim 2009 ĠÇĠNDEKĠLER:
DetaylıÖZEL EGE LİSESİ İKLİM
ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta
Detaylı5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.
1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla
DetaylıAtoller (mercan adaları) ve Resifler
Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.
DetaylıGÖKSU DELTASI (SİLİFKE) DOĞAL ALANLARINDA ANA HABİTAT TİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI
GÖKSU DELTASI (SİLİFKE) DOĞAL ALANLARINDA ANA HABİTAT TİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI Main Habitat Types Investigation of Natural Ecosystems in The Göksu Delta (Silifke) Deniz KARAÖMERLİOĞLU Biyoloji Anabilim
DetaylıGediz Deltası. ve Balıkçılık S.S. ŞEMİKLER YALI SU ÜRÜNLERİ KOOP
Gediz Deltası ve Balıkçılık S.S. ŞEMİKLER YALI SU ÜRÜNLERİ KOOP Balıkçı Kendini Balık Gibi Görmeli Derdin ne dedi. Şu karıncanın derdi dedim. Ne kadar cesursun dedi. Ölüm ve ben dostuz dedim. Ne kadar
DetaylıARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU
PATARA LİMANI ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DENİZ BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİSİ ENSTİTÜSÜ Bakü Bulvarı No: 100 35340 İnciraltı, İZMİR Özet Patara Kazısı nda, iç liman ve haliç çevresinde
DetaylıTEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018
TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ Erkan GÜLER Haziran 2018 1 HARİTA Yeryüzündeki bir noktanın ya da tamamının çeşitli özelliklere göre bir ölçeğe ve amaca göre çizilerek, düzlem üzerine aktarılmasına harita
DetaylıDenizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım
Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimiz ve kıyılarımız canlı çeşitliliği bakımından çok zengin yerler. Ancak günümüzde bu çeşitlilik azalma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun birçok nedeni
DetaylıT.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAġKANLIĞI Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi Ġzmir Yalıçapkını ve Toplu Halde Üreyen KuĢ Türleri AraĢtırma, Ġzleme, Koruma Projesi 2010 KUġ
Detaylıİnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde
DetaylıSilivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek
SİLİVRİ Coğrafi Durum: Silivri 41 derece 03 kuzey paraleli ve 28 derece 20 doğu meridyenlerinin birleştiği noktada,istanbul iline bağlı ve il merkezinin 67 km batısında, Marmara Denizi sahilindedir. İlçe
DetaylıSU ve BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SEMPOZYUMU. Çukurova Deltası Arazi Örtüsü/Kullanımı Değişimlerinin İzlenmesi
SU ve BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SEMPOZYUMU Çukurova Deltası Arazi Örtüsü/Kullanımı Değişimlerinin İzlenmesi Yrd.Doç.Dr. Anıl AKIN Bursa Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, aakin@student.cu.edu.tr
DetaylıİZMİR KUŞ CENNETİ NE GELEN ZİYARETÇİ SAYISI VE PROFİLİ ÜZERİNE BİR YILLIK İZLEME ÇALIŞMASI
İZMİR KUŞ CENNETİ NE GELEN ZİYARETÇİ SAYISI VE PROFİLİ ÜZERİNE BİR YILLIK İZLEME ÇALIŞMASI GİRİŞ Kütahya da bulunan Murat ve Şaphane dağlarından doğan Gediz Nehri, kaynağından itibaren yaklaşık 400 kilometrelik
Detaylıİzmir Gediz Deltası nın UNESCO Doğa Mirası Kriterlerine Göre Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Ahmet Karataş Yard. Doç. Dr. Erol Kesici Itri Levent Erkol
İzmir Gediz Deltası nın UNESCO Doğa Mirası Kriterlerine Göre Değerlendirilmesi Prof. Dr. Ahmet Karataş Yard. Doç. Dr. Erol Kesici Itri Levent Erkol Aralık 2017 Giriş ve Amaç 1975 yılında yürürlüğe giren
DetaylıYAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA
YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:
DetaylıNüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler
Nüfusun Dağılışında Etkili Faktörler Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler 1-Doğal Faktörler: 1.İklim : Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur.
DetaylıÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS
31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin
Detaylı(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi
V. ULUSLARARASI KUM VE TOZ FIRTINASI ÇALIŞTAYI ORTA DOĞU TOZ KAYNAKLARI VE ETKİLERİ 23-25 EKİM 2017, İSTANBUL (Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki
DetaylıBölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme
Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar
DetaylıTRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA
TRA1 FLORA Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA Avrupa dan Asya ya geçiş, saatten saate belli oluyor. Yiten ormanların yerini sık ve bitek çayırlar alıyor. Tepeler yassılaşıyor. Bizim ormanlarımızda bulunmayan
DetaylıIĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU
Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde
DetaylıAYI (Ursus arctos) SAYIMI
AYI (Ursus arctos) SAYIMI Artvin, Şavşat, Meydancık 22-24 Mayıs 2013 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü, Artvin Şube Müdürlüğü Telefon :
DetaylıKonya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları
Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı
DetaylıYEDİGÖLLER MİLLİ PARKI
YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI Ülkemizin nadide şehirlerinden birisi olan Bolu alanlarında bulunan ve yedi adet gölden oluşan Yedigöller milli parkı adeta bir saklı cennet köşesi gibidir.. Gerçek huzur ve doğa
DetaylıMeteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma
Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle
DetaylıRüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası
6. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, 01-02 Kasım 2017, JW Marriott, Ankara Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası Dr. Yasin İLEMİN Yaban Hayatı Uzmanı Öğretim Görevlisi Muğla Sıtkı Koçman
DetaylıHidroloji ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ. 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar. Dr. Öğr. Ü.
Sulak alanların 3 Temel Özelliği ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ Jeo-morfoloji Su seviyesi, akış, sıklık Hidroloji iklim 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar Fiziko-Kimyasal Çevre
DetaylıMANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ
MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: K19-d-01-b-3b / K19-d-02-a-4a PİM PLANLAMA BÜROSU Yılmaz Şevket KOCATUĞ / Şehir Plancısı Yarhasanlar
Detaylı2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi
2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi GİRİŞ Tabiatta suyun hidrolojik çevriminin önemli bir unsurunu teşkil eden buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde değişik şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik
DetaylıTÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara
TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri
DetaylıSU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR
SU BİTKİLERİ 3 Prof. Dr. Nilsun DEMİR SINIFLANDIRMA; MORFOLOJIK, FIZYOLOJIK VE EKOLOJIK ÖZELLIKLERINE GÖRE Su üstü makrofitleri; su kıyılarında yaşayan, bir kısmı su içinde olan ve su dibine tutunan bitkilerdir.
DetaylıCOĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI
COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini
DetaylıEDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN
EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene
DetaylıGÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle
DetaylıAhmet ÖZYANIK Kurum Başkanı
SUNUŞ Bilindiği gibi Kurumumuz tarafından çok önemli ve bir daha geri getirilemez doğal değerlerin korunması için yerel ve ulusal seviyede karar vericilere temel prensipleri temin etmek, bölge halkı için
Detaylı2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ
SELMA KISA PLANLAMA MANİSA İLİ, AKHİSAR İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ 2304 ADA 1 PARSEL VE 2305 ADA 1 PARSELİN DOĞUSUNDAKİ 30 METRELİK YOLA İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA
DetaylıDENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı
DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz
DetaylıKuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği
Kuş Gözlemciliği Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği Kuş Gözlemciliği Nedir? Kuşları doğal ortamlarında izleme uğraşısına kuş gözlemciliği, bunu yapanlara da kuş gözlemcisi denir Kimler Kuş Gözlemcisi
DetaylıFiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi
KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus
DetaylıDoğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.
HARİTA NEDİR? Yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün, istenilen ölçeğe göre özel işaretler yardımı ile küçültülerek çizilmiş örneğidir. H A R İ T A Yeryüzü şekillerinin, yerleşim
DetaylıMAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI
TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL
DetaylıBiyolojik Çeşitlilik
Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri
Detaylı1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com
SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sosyoekonomik Etkiler Sağlık Etkileri 1. DOĞAL KAYNAKLAR ÜZERİNDEKİ
DetaylıHerhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.
Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç
DetaylıTarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik
TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği
DetaylıÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon
ÇEV 219 Biyoçeşitlilik Ötrofikasyon Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ötrofikasyon Eutrophication (Bataklıklaşma) kelimesi eski Yunancadaki eutrophos kelimesinden gelmektedir. Eutrophos:
DetaylıDÜNYA VE EVREN 1.ÜNİTE GEZEGENİMİZİ TANIYALIM. 1. BÖLÜM: Dünya nın Şekli. 2. BÖLÜM: Dünya nın Yapısı
DÜNYA VE EVREN 1.ÜNİTE GEZEGENİMİZİ TANIYALIM 1. BÖLÜM: Dünya nın Şekli 2. BÖLÜM: Dünya nın Yapısı DÜNYA NIN ŞEKLİ NASILDIR? Teknolojinin henüz gelişmemiş olduğu eski zamanlarda yaşamış İnsanlar, Dünya
Detaylıİspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı
İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya da 120 un değirmeni olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin çok büyük bir çoğunluğu yılda 2000 tonun üzerinde kapasiteyle çalışmaktadır. Pazarın yüzde 75
DetaylıMANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ
MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: K19-d-02-a-3a / K19-d-02-a-4b PİM PLANLAMA BÜROSU Yılmaz Şevket KOCATUĞ / Şehir Plancısı Yarhasanlar
DetaylıPotansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com
Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Jeofizik Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ seyfullah@madenarama.com.tr Adil Özdemir Jeoloji Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ adil@madenarama.com.tr
DetaylıÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.
ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. 2017 Dünya Su Günü Bildirisi 2016 yılı, ilk kayıtların tutulduğu 1880 yılından bu yana en sıcak yıl olarak kayda geçti. 2 yüzyıl, dünya ortalama
DetaylıKanada Kalkanı Kanada Kalkanı. Kıyı Dağları. Kanada Kalkanı. Kıyı Ovaları. Örtülü Platform. Büyük Ovalar İç Düzlükler. Dağ ve Havzalar Kuşağı
Örtülü Platform Örtülü Platform Kanada Kalkanı Kanada Kalkanı Kıyı Dağları Örtülü Platform Kanada Kalkanı Dağ ve Havzalar Kuşağı Büyük Ovalar İç Düzlükler QUACHITA WICHITA Kıyı Ovaları BÜYÜK OVALAR= GREAT
Detaylı1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi
1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi 2. Peyzajın Unsurları 3. Komünite ve Peyzaj Düzeyinde Biyoçeşitlilik 4. Ada Biyocoğrafyası 5. Tarafsız Teori 6. Zaman ve Mekân
DetaylıÇevre ve Orman Bakanlığından SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi : 17/05/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25818 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin
DetaylıBİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA
BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran
DetaylıİKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,
DetaylıBu alanlar, Akdeniz deki tekil deniz dağlarını simgelemektedir. Deniz dağları aynı zamanda önerilen bir çok deniz koruma alanı bölgesini içermektedir.
1. Alboran Denizi Alboran Denizi, Akdeniz in sıcak suları ile Atlas Okyanusu nun soğuk sularının buluşma noktasıdır ve bir çok balık, balina ve yunusun göç rotası üzerinde yer alır. Alboran Denizi, deniz
DetaylıBuNLarI BiLiYOr muyuz?
BuNLarI BiLiYOr muyuz? D B Turmepa Kimdir? eniztemiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir
DetaylıAksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü
Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü TÜRKİYE DE YENİ İLLERİN KENTSEL GELİŞİM SÜRECİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BELİRLENMESİ: AKSARAYÖRNEĞİ H.M.Yılmaz, S.Reis,M.Atasoy el
DetaylıMEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri
MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak
DetaylıHedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME
Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık
Detaylı11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU
MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU JEOLOJİ ETÜTLERİ DAİRESİ Yer Dinamikleri Araştırma ve Değerlendirme Koordinatörlüğü
DetaylıCOĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA
COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji
Detaylı1. Nüfus değişimi ve göç
Sulamanın Çevresel Etkileri Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sağlık Etkileri 1.Nüfus değişimi ve göç 2.Gelir düzeyi ve işgücü 3.Yeniden yerleşim 4.Kültürel
DetaylıÇaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.
Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki
DetaylıBölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)
YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine
DetaylıRAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI. Prof. Dr. Mustafa SARI.
RAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI Prof. Dr. Mustafa SARI msari@bandirma.edu.tr Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Denizcilik Fakültesi KOÇERO DERESİ Koçero Deresi,
DetaylıANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR
ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR Angiospermae ve Gymnospermae Arasındaki Farklılıklar muhafaza içersinde döllenerek olgun tohuma gelişen gerçek meyve 3. Angiosperma ların odunlarında
Detaylı7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni
7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni 7.2.1 Leke-Koridor-Matris Yaklaşımı: Leke Yapısı Çeviri: Doç. Dr. Şükran Şahin Şükran Şahin 2018/Sayfa No 1 7.2.1.1 Leke Boyutu P1. SINIR
DetaylıSİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ
SİNOP DOĞAL SİT ALANLARI SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 MERKEZ HAMSİLOS-AKLİMAN 1. VE 2. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ SARIKUM GÖLÜ 1. VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 3 ERFELEK TATLICAK ŞELALELERİ 1. DERECE
DetaylıFLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ
FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ (13.2.2014 R.G. 33 EK III A.E. 99 Sayılı Tüzük) ÇEVRE YASASI (18/2012 ve 30/2014 Sayılı Yasalar) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu,
DetaylıBÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi
AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Bölge yurdumuzun güneyinde, Akdeniz boyunca bir şerit halinde uzanır. Komşuları Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri, Suriye, Kıbrıs
Detaylı128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU
AKÇAKALE KÖYÜ (MERKEZ/GÜMÜŞHANE) 128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU 2016 AKÇAKALE KÖYÜ-MERKEZ/GÜMÜŞHANE 128 ADA 27 VE 32 NUMARALI PARSELLERE
DetaylıTablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3
Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3 tür. Bu suyun % 97'si denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan yalnızca % 2'si tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için kullanılabilir
Detaylı2-TUZ GÖLÜ ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ. Nesli Tehdit ve Tehlike Altında Olan Tür ve Habitatların Korunması Peygamber Çiçeği.
- GÖLBAŞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ 00 NA KADAR GERÇEKLEŞTİRİLEN Çevre Eğitimi Yerel Yönetimler 99-Sürekli Eymir ve Mogan Göllerinin Korunmasına Yönelik Jeoloji ve Hidrojeoloji İncelemesi Anadolu Botanik
DetaylıTest. Coğrafi Konum BÖLÜM 3
BÖLÜM 3 Coğrafi Konum 1. Coğrafi konum aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak tanımlanmıştır? A) Bir ülkenin askeri açıdan ve savunma amaçlı konumu demektir. B) Yeryüzünde herhangi bir noktanın coğrafi
DetaylıBu türleri yakından tanımak için haritaya tıklayın.
Anadolu'da Te hlike Altındaki Tüm Türler Hazar kaplanı, Gökçe balığı ve Anadolu parsı... National Geographic Türkiye, Temmuz sayısında ülkemizde tehlike altındaki türlere dikkat çekti. Bu türleri yakından
DetaylıRES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler
RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 5-6 Kasım 2014 İstanbul Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı
DetaylıGÜRHAN SÖZER Şehir Plancısı BALIKESİR İLİ AYVALIK İLÇESİ,SAKARYA MAHALLESİ 98 PAFTA,1705 ADA,1 PARSELE AİT 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ
GÜRHAN SÖZER Şehir Plancısı BALIKESİR İLİ AYVALIK İLÇESİ,SAKARYA MAHALLESİ 98 PAFTA,1705 ADA,1 PARSELE AİT 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU Aralık,2016 1 1-KONUM: Ayvalık
DetaylıTanımlar. Bölüm Çayırlar
Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 1 1 1.1. Çayırlar Bölüm 1 Tanımlar Genel olarak düz ve taban suyu yakın olan alanlarda oluşmuş, gür gelişen, sık ve uzun boylu bitkilerden meydana gelen alanlardır. Toprak
DetaylıYetişkinler için Oryantiring Nermin Fenmen, 2013. Ders #1: Oryantiring haritasının temel özellikleri
Başlangıç Düzeyi Ders #1: Oryantiring haritasının temel özellikleri 1. Giriş Oryantiring, size verilen harita üzerinde işaretli noktaları (hedefleri) haritadaki sembolleri çevrenizle bağdaştırarak bulmaya
DetaylıTurnalarımızın sadece türkülerde kalmaması için; ULUSAL TURNA EYLEM PLANI
Turnalarımızın sadece türkülerde kalmaması için; ULUSAL TURNA EYLEM PLANI ULUSAL TURNA EYLEM PLANI 2014-2019 Hazırlayanlar Osman Erdem Süleyman Ekşioğlu Levent Erkol İlker Özbahar Sibel Şenel Ertaş Katkıda
DetaylıDoğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri
Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar
DetaylıAKARSU KÖPRÜLERİNDE EKOLOJİK TASARIM VE DOĞA ONARIMI
3. KÖPRÜLER VİYADÜKLER SEMPOZYUMU TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ 08-09-10 MAYIS 2015 AKARSU KÖPRÜLERİNDE EKOLOJİK TASARIM VE DOĞA ONARIMI H. Ülgen Yenil, Osman Uzun ve Şükran Şahin Sav Doğaya
Detaylı