İNGİLİZCE DERS NOTLARI VE KAZANIMLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İNGİLİZCE DERS NOTLARI VE KAZANIMLARI"

Transkript

1 8. SINIF İNGİLİZCE DERS NOTLARI VE KAZANIMLARI 2013

2 UNIT -1 FRIENDSHIP FRIENDSHIP RULES GRAMMAR (DĠLBĠLGĠSĠ) KONULARI: ADJECTIVES(SIFATLAR): Friendship ünitesinde sıfatları iki grupta inceleyeceğiz. A- Physical Description (Fiziksel-dıĢ görüntü) B-Personalities (karakter) KiĢinin fiziksel özelliklerini ifade ederken kullanılan bazı sıfatlar Ģunlardır: Beautiful(güzel) Hansome(yakıĢıklı) Good-looking(iyi görünümlü) Pretty(hoĢ) Tall(uzun) Slim(zayıf) Blond(sarıĢın) Fat(ĢiĢman) Short(kısa) Ugly(çirkin) Well-built(yapılı,kaslı) Overweight(kilolu) Medium-weight(orta kilolu KiĢinin karakterini ifade ederken kullanılan bazı sıfatlar ise Ģunlardır: Clever(akıllı) Reliable(güvenilir) Funny(komik) Friendly(arkadaĢ canlısı) Helpful(yardımsever) Lazy(tembel) Kind(nazik) Rude(kaba) Shy(utangaç) Mean/stingy)cimri) Generous(cömert) Honest(namuslu,dürüst) Trustworty(güvenilir) Talkative(konuĢkan) Sincere(içten ) Easygoing(uysal,kaygısız) Jealous(kıskanç) Anxious(endiĢeli) Optimistic(iyimser) Cheerful(neĢeli) Stubborn(inatçı) Sensible(mantıklı,akıllı) Messy(dağınık) Bu sıfatlarla hem To be (am,is,are) hem de Have (got),has(got) kullanılır. PRESENT FORMS OF TO BE I am young. You are clever. He is a generous boy. She is thin. It is an old car. We are helpful. They are blond. I am not pessimistic. Ali and Banu are classmate. HAVE GOT/HAS GOT Have /Has got yapısını sahip olduğumuz Ģeylerden bahsederken kullanırız. Olumsuz yaparken Haven t/hasn t got kullanırız. I He You She has got/ hasn t got We have got / haven t got It They I have got big eyes.(büyük gözlerim var) My mother has got long hair.(annemin uzun saçları var) To be ve Have/Has got ile ilgili aģağıda örnek cümleler verilmiģtir. I am tall.(ben uzunum) She is beautiful.(o güzeldir) My father is a helpful person.(babam yardımsever biridir) AyĢe has got curly hair.(ayģe nin kıvırcık saçları var) Cem has got blue eyes.( Cem in mavi gözleri var)

3 Dikkat! ġu kullanımlar kesinlikle yanlıģtır. AyĢe is curly hair denmez My eyes are green.(benim gözlerim yeģildir) I have got green eyes.( yeģil gözlerim var) Dikkat! I am green eyes denmez Cem is blue eyes denmez Bir kiģinin fiziksel özelliği hakkında bilgi almak için Ģu soru kalıbını kullanırız: What does he/she look like? (onun dıģ görüntüsü nasıldır?) Bu soru genel olarak kiģileri tanımaya yöneliktir.kiģinin uzun ya da kısa boylu olması,güzelliği,yakıģıklı olması,saç rengi,zayıf mı ĢiĢman mı olduğu,genç mi yaģlı mı olduğu gibi dıģ görünüme iliģkin cevaplar verilir. Kullanabileceğimiz diğer soru kalıplarıda Ģunlardır: What do they/you/we look like? -How tall is? -How are they? - How much does he/she weight? - How much do they/you weight? Bu sorulara aģağıdaki cümlelerdeki gibi cevap verilebilir. She is slim,young and pretty.(o zayıf,genç ve hoģ biridir) She has got dark straight hair.(onun siyah düz saçları var) He isn t fat.(o ĢiĢman değildir) Mario and Carla are Italian.They are tall and dark.(mario vecarla Ġtlayan dır.onlar uzun ve esmerdir) I have got big brown eyes.(büyük kahverengi gözlerim var) Bir kiģinin karakteri ile ilgili bilgi almak için ise genelde Ģu soru kalıbını kullanırız: What is she/he like? (o nasıl biridir?) Bu soruya utangaç mı, arkadaģ canlısı mı, konuģkan mı, iyimser mi, sosyal mı gibi kiģinin karakterine yönelik cevaplar verilir. She is shy.(o utangaçtır) I am optimistic.(ben iyimserimdir) He is clever.(o akıllıdır) I think he is bossy.(onun patronluk taslayan birisi olduğunu düģünüyorum) Burcu is talkative and outgoing.(burcu konuģkan ve cana yakın birisidir) SHOULD- SHOULDN T Friendship ünitemizde geçen bir baģka dilbilgisi konumuz ise SHOULD ve SHOULDN T. Tavsiye verirken kullandığımız bir yapıdır. Gerçek bir arkadaģta olması ve olmaması gereken özellikler aģağıda belirtilmiģtir. Bu cümlelerde geçen SHOULD ve SHOULDN T yapılarına dikkat edelim. A true friend should be honest.(gerçek bir arkadaģ dürüst olmalı) A true friend should be kind.(gerçek bir arkadaģ kibar olmalı) A true friend shouldn t be rude.(gerçek bir arkadaģ kaba olmamalı) A true friend should be generous.(gerçek bir arkadaģ cömert olmalı) A true friend shouldn t be mean.(gerçek bir arkadaģ cimri olmamalı) IDIOMS(DEYĠMLER) 1. ünitemizde geçen bazı deyimler aģağıda verilmiģtir. Bunları da çalıģmayı unutmayalım. To be in trouble:baģı belada olmak Stand by someone:birine destek vermek Be grateful for each day:her bir gün için minnettar olmak. Make someone s dreams come true:birinin rüyalarını gerçekleģtirmesini sağlamak See the best in someone:birinin içindeki kabiliyeti görmek Be there for someone:birinin yanında olmak(duygularını paylaģmak)

4 A. BoĢluklara should veya shouldn t yerleģtirin. 8. SINIF 1. ÜNĠTE ÇALIġMA KAĞIDI 1. You shout at your friends. 2. You be polite to your friends. 3. You help your friend when he/she needs your help. 4. You ignore other friends. 5. You be a good listener. B. Doğru seçeneği iģaretleyin. 1. I tell her all my secrets because she is a friend. A) beautiful B) close C) old D) bad 2. I have got so many friends, but Jane is my friend. I like her very much. A) better B) good C) best D) bad 3. BoĢ bırakılan yere uygun gelen ifadeyi bulunuz. Ahmet is a friend.when I need help,he s always there for me. A) generous B) cheerful C) supportive D) mean 4. If you want to have many friends, you should be to everyone. A) nice B) rude C) bad D) stingy 5. He is my because we re in the same class. A) pen pal B) classmate C) cousin D) brother C. Resimleri de dikkate alarak doğru seçeneği iģaretleyin. 1. You shouldn t be to your friends. A) nice B) kind C) rude D) polite 2. People generally to their close friends. A) tell secrets B) make mistakes C) have fun D) look up words 3. Robert is a boy because he always helps people around him. A) friendly B)generous C) helpful D) cheerful 4. George is very, so he easily makes new friends. A) generous B) stingy C) rude D) friendly 5. Henry is a man. He shares his money with poor people. He also gives presents to the people around him. A) cheerful B)generous C) funny D) alone D. AĢağıdaki kelimeleri boģluklara yerleģtirin. stingy - funny - reliable - sense of humour - selfish 1. If you are, your friends can tell you their secrets. 2. When I make jokes to Kate, she always smiles. She has a good. 3. people don t like sharing their belongings. 4. Some people are, they always think of their needs. 5. Mary is good at making jokes. We generally laugh at her because she is. prepared by Gülçin YILMAZ

5 1 Read the description and find the right adjective. 2 3 You can rely on me to keep promises. I am. 4 I don t like to spend money. I am. 5 I like to tell other people what to do. I am. 6 I am relaxed and I don t get easily upset or annoyed. I am. 7 I always defend my friends when other people are critical of them. I am. 8 2 I don t talk much or make much noise. I am. 9 2 I like to give things to other people and spend money on them. I am. I don t laugh very often but I think a lot. I am. I find it difficult to talk to people I don t know. I am.

6 UNIT ONE FRĠENDSHĠP Word List friend: arkadaģ friendship: arkadaģlık friendship rules: arkadaģlık kuralları secret: sır trust: güvenmek tell lie: yalan söylemek look like: benzemek have a true friend :doğru bir arkadaģa sahip olmak drive sb crazy: birini çıldırtmak, deli etmek go out with friends:arkadaģlarla dıģarı çıkmak look forward to sth/doing sth: dört gözle beklemek give sb a piece of advice: birine akıl vermek make friends with sb: arkadaģ,dost olmaya baģlamak stand by someone:birine destek olmak, yanında olmak be grateful for each day: herbir güne minnettar olmak,ģükretmek bring joy to someone s life:birinin hayatına neģe katmak make someone s dreams come true: birinin hayallerini gerçekleģtirmek see the best in someone: birinin iyi yönlerini görmek, içindeki kabiliyeti görmek be there for someone:birinin yanında olmak, duygularını paylaģmak give sth back:geri vermek make a joke. ġaka yapmak pay the bill:fatura ödemek penfriend: mektup arkadaģı physical appearance:dıģ görünüm, fiziksel görünüm beautiful:güzel handsome:yakıģıklı ugly:çirkin fat: ĢiĢman overweight:aģırı kilolu tall:uzun slim:zayıf short :kısa hazel eyes:ela gözler plump:tombul, ĢiĢman well-built:yapılı,kaslı medium weight:orta boy old fashioned: eski moda curly hair: kıvırcık saç straight hair:düz saç wavy hair:dalgalı saç personality:kiģilik kind/polite/gentle: kibar, nazik helpful: yardımsever nice:hoģ rude:kaba cheerful:neģeli funny: komik, eğlenceli optimistic:iyimser pessimistic:kötümser shy:utangaç sociable:sosyal supportive:destekleyici selfish:bencil honest:dürüst reliable:güvenilir talkative:konuģkan serious:ciddi jealous:kıskanç mean/stingy:cimri, pinti loyal:sadık sensitive:hassas, duygusal generous:cömert crazy:çılgın sincere:samimi,içten successful:baģarılı thoughtful:düģünceli tidy:düzenli messy:dağınık modest:alçakgönüllü trustworthy:güvenilir understanding:anlayıģlı easygoing:uysal confident:emin nervous:gergin,kaygılı,endiģeli prepared by Sultan ÇĠFTÇĠ

7 IF EĞER UNIT 2 (DĠLBĠLGĠSĠ KONU ANLATIMI) IF CLAUSE TYPE-1 ( If ile kurulan cümleler - 1 ) (if ile birçok cümle yapısı vardır fakat biz (TYPE 1), yani 1 inci türünü göreceğiz. Cümle yapısı Ģu Ģekildedir; Ġf + simple present tense + future tense (eğer) + (geniģ zaman/do-does) + (gelecek zaman / will ) Yani if li cümlelerde Eğer böyle olursa, Ģöyle olacak anlamı vardır. Örnekler If I have money, I will buy a new house. (Eğer param olursa, yeni bir ev alacağım) If she studies hard, she will pass the exam. (Eğer o çok çalıģırsa, sınavı geçecek) NOT: Ġkinci örnekte study kelimesi es takısı almıģtır. Çünkü GeniĢ zamanda he, she, it kullanıldığında fiil es takısı alır. If they win the match, they will earn much money. (Eğer maçı kazanırlarsa, çok para kazanacaklar) If he comes here, he will work with us. (Eğer o buraya gelirse, bizimle çalıģacak) If you give a party, who will you invite? (Eğer parti verirsen, kimi davet edeceksin.) If f it rains, we will not go to the cinema. (Eğer yağmur yağarsa, sinemaya gitmeyeceğiz.) IMPERATIVES ( EMĠR CÜMLELERĠ ) Ġngilizcede emir cümleleri GeniĢ Zamanda ( simple present tense/do-does ) kurulur. Emir cümlelerinde fiil baģta kullanılır. Eğer cümlenin yapılması emredilen fiil yalın halde kullanılırsa olumlu emir cümlesi olur. Go home. ( Eve git ) Fakat yapılması emredilen fiilden önce don t kullanılırsa olumsuz emir cümlesi olur. Don t go home. ( Eve gitme ) Örnekler Come here. ( Gel buraya ) Don t come here. ( Gelme buraya ) Take your bag. ( Çantanı al ) NOT: Emir cümlelerinde fiil en baģta kullanılır demiģtik. Fakat fiilden önce kullanılan bazı belirteçler de vardır.örneğin; First Ġlk önce Second Ġkinci olarak Then Sonra Finally Son olarak First, do your homework. (ilk önce ödevini yap.) Second, watch TV. (Ġkinci olarak TV izle.) Then, brush your teeth. ( Sonra diģlerini fırçala.) Finally, go bed. ( Son olarak yatağına git.) First, take a deep breath. (ilk önce derin nefes al.)

8 PRESENT CONTINUOUS TENSE ( ġġmdġkġ ZAMAN ) Türkçede ġimdiki zamanda cümle kurarken fiile iyor ekini ekliyoruz. Bu ekin Ġngilizcedeki karģılığı ing dir. Ġngilizce de Ģimdiki zamanda kuracağımız cümleleri am, is, are yardımcı fiilleriyle birlikte kullanmalıyız. Yalnız hangisini nerede kullanacağınıza dikkat edin. Yani; I am He You She is We are It They Cümlenin yapısı Ģu Ģekilde olur; Özne + am / is / are + fiil + -ing Örnekler I am walking on the street. ( Ben caddede yürüyorum.) You are walking on the street. ( Sen caddede yürüyorsun.) He is playing computer game. ( O bilgisayar oyunu oynuyor.) They are studying English. ( Onlar Ġngilizce çalıģıyor.) The dog is barking. ( Köpek havlıyor.) NOT: am, is are yardımcı fiillerine not eklenerek olumsuz cümle yapılır. They aren t playing football. ( Onlar futbol oynamıyorlar.) She isn t watching TV. (O televizyon izlemiyor.) You aren t running. ( Sen koģmuyorsun.) NOT: am, is, are yardımcı fiilleri cümlenin baģına yazılarak soru cümlesi yapılır. Are you walking on the street? ( Sen caddede yürüyormusun? ) Is he studying English? ( O Ġngilizce çalıģıyor mu?) Are they playing tenis? (Onlar tenis oynuyor mu) NOT: Bazen cümlenin ġimdiki zaman cümlesi olduğunu, cümle içerisinde kullanılan Ģu kelimelerden de anlayabiliriz now Ģimdi at the moment Ģu anda at present Ģimdi nowaday bugünlerde right now hemen Ģimdi ADJECTIVES WITH -ed, -ing Ġngilizcede sıfatlar bazen ed ve ing ekleri alarak kullanılırlar. Sıfat bir varlığın özelliğini nitelendiriyorsa -ing eki alır. Fakat bir varlığın etkilenmiģ olduğu halini vurguluyorsa ed eki alır Örnekler: He is boring. (O can sıkıcı biridir) He is bored. (Onun canı sıkkın) She is reading an interesting story. ( O ilginç bir hikaye okuyor) She is very interested. (O çok ilgili.) This film is so frightening. ( Bu film çok korkunç.) You are frightened. ( Sen korkmuģsun.) Adjectives and Adverbs (sıfatlar ve zarflar) *Sıfatlar ve zarflar birlikte öğrenilirse, öğrenme daha kalıcı ve etkili olur. Zarflar genellikle sıfatların ( adjectives ) sonlarına ( -ly ) takısı getirilerek elde edilir. - He is a slow player. (O yavaģ bir oyuncudur.) - He plays slowly. (O yavaģ oynar.) - He is a brave boy. (O cesur bir çocuktur.) - He fights bravely. (Cesurca kavga eder.) Söylediğimiz gibi bu cümlelerde sıfatın sonuna -ly eki getirilerek zarf elde edilmiģtir. *Sıfat olan kelimeler ismi, zarf olan kelimeler de fiili nitelemiģtir.

9 AĢağıda, sonuna -ly getirilerek zarf yapılan bazı sıfatlar ve örnekler verilmiģtir. happy - happily - She is a happy girl. (O mutlu bir kızdır.) - She is dancing happily. (O mutlu bir Ģekilde dansediyor.) sad - sadly - My dad is very sad today. (Babam bugün çok üzgün.) - The singer is singing sadly. (ġarkıcı üzgün Ģarkı söylüyor.) quick - quickly - John is a quick player. (John hızlı bir oyuncudur.) - John plays basketball quickly. (John hızlı bir Ģekilde basketbol oynar.) bad - badly - Some students are really bad. (Bazı öğrenciler gerçekten çok kötü.) - Some students behave badly in the classroom. (Bazı öğrenciler sınıfta kötü davranıyorlar.) Yukarıda bahsedilen kural bütün zarflar için geçerli değildir. Bazı sıfatlar, bu kuralın dıģında kalırlar ve düzensiz değiģirler. Bu zarfların mutlaka ezberlenmesi gerekmektedir. good - well - Mr. Halloway is a good teacher. (Bay Halloway iyi bir öğretmendir.) - He teaches well. (O iyi öğretir.) Birinci cümlede good ismi nitelerken "well" fiili nitelendiriyor. Standart kurala göre good sıfatı zarf olduğunda goodly olması gerekmektedir. Fakat düzensiz olduğu için tüm kurallardan bağımsız olarak değiģmektedir. Bazı kelimeler ise hem sıfat olarak ve hem de zarf olarak kullanılabilirler. Bunların tamamen ezberlenmesi lazımdır. fast - fast (hızlı) hard - hard (zor, güç) early - early (erken) late late (geç) high high (yüksek) low - low (alçak) near near (yakın) far far (uzak) deep deep (derin) EXAMPLES (ÖRNEKLER) I want a fast car. My car must go fast. There is a bus-stop near my house. The bus goes near my house. Deep rivers are dangerous. Don t dive very deep. The traffic sign is wrong. People will get it wrong. The wall around the garden is high. The trees near it grow high too. much - much (çok) little little (az) direct - direct (doğrudan) wrong wrong (yanlıģ) enough enough (yeterli) pretty - pretty (hoģ, tatlı) straight straight (düz, direk) kindly - kindly (nazik) (Hızlı bir araba istiyorum.) (Arabam hızlı gitmeli.) (Evimin yakınında bir otobüs durağı var.) (Otobüs evimin yakınından geçer.) (Derin nehirler tehlikelidir.) (Fazla derine dalma.) (Levha yanlıģ.) (Ġnsanlar onu yanlıģ algılayacaklar.) (Bahçenin etrafındaki duvar yüksek.) (Yanındaki ağaçlar da yükseliyor) NOT: Genelde -ly ile biten kelimeler adverb ( zarf ) olur. Fakat -ly ile biten sıfatlar da vardır. Bunların kindly (nazikçe) haricindekilerin adverb (zarf) hali yoktur. AĢağıda bu zarflara birkaç örnek verilmiģtir. lovely, lively, lonely, lowly, likely, elderly, timely, silly Bunların adverb ( zarf ) hali manasını verecek Ģekilde kullanmak icap eden durumlarda, bu manalara yakın baģka adverb ( zarf ) lar kullanılır ya da zarf cümleciği Ģeklinde anlatılır. - All my friends are friendly. (ArkadaĢlarımın hepsi candandır.) - They behave in a friendly way. Candan davranırlar. (Canayakın bir Ģekilde davranırlar ) Yukarıdaki cümlelerde görüldüğü gibi friendly sıfattır ve zarf hali in a friendly way Ģeklinde anlatılmıģtır. Bazı sıfatlar -ly alınca; adverb (zarf) olurlar. Fakat bunlar sıfat oldukları zamanki anlamı zarf oldukları zaman taģımazlar ve farklı anlamlar alırlar.

10 Örneğin, high yüksek demektir fakat highly yüksek(çe) değil "oldukça", "ziyadesiyle" manasında kullanılmaktadır. Low alçak demektir. Fakat lowly alçak(ça) değil "alçak gönüllülükle" demektir. ĠĢte bunun gibi sıfat manası ile zarf manası birbirinden değiģik Ģekillerde mana veren kelimeler vardır ve bunlar dikkate alınmalıdır. Bunların kuralları yoktur. Ġstisnai durumları vardır ve ezberlenmeleri gerekir. Bunlar genelde aģağıdaki kelimeledir. high: ( yüksek) highly ( ziyadesiyle) low: (alçak) lowly : ( tevazuyla) near: (yakın) -- nearly: (neredeyse) late: (geç) -- lately: (son zamanlarda) hard: (zor, güç) - hardly: (ancak, güç, bela ) direct: (direkt, dosdoğru) - directly: (dobra dobra, açıkça ) warm: (sıcak) warmly: (samimiyetle) hot: (sıcak) hotly: ( iģtiyakla, canı gönülden) cool: ( soğuk) - coolly : (soğuk davranarak) cold: (soğuk) coldly: (samimiyet vermeksizin) present: (hali hazırda) -- presently: (derhal, hemen) short: ( kısa) shortly: (hemen, özet olarak kısaca) scarce: (nadir, ender) -- scarcely: ( zar zor) bare: (çıplak, kıraç) - barely: ( ancak, güç bela) sure: ( emin, kesin) -- surely: (kesinlikle, emniyetle) UNIT 2 DĠLBĠLGĠSĠ ALIġTIRMALARI If Clause TYPE-1 AlıĢtırmaları 1. If I.. (study), I. (pass) the exams. 2. If the sun. (shine), we (walk) to the town. 3. If he.. (have) a temperature, he.. (to see) the doctor. 4. If my friends (come), I (to be) very happy. 5. If she.. (earn) a lot of money, she (fly) to New York. 6. If we (travel) to London, we.. (visit) the museums. 7. If you (wear) sandals in the mountains, you (slip) on the rocks. 8. If Rita (forget) her homework, the teacher.. (give) her a low mark. 9. If they (go) to the disco, they. (listen) to loud music. 10. If you. (wait) a minute, I (ask) my parents. 11. If you (send).. this letter now, she (receive) it tomorrow. 12. If I (do).. this test, I (improve).. my English. 13. If I (find)..your ring, I (give)... it back to you. 14. Peggy (go)..shopping if she (have). time in the afternoon. 15. Simon (go). to London next week if he (get).. a cheap flight. Imperatives (Emir cümleleri) AlıĢtırmaları 1)... upstairs. (go) 2)... in this lake. (not / swim) 3).. your homework. (second / do) 4)...football in the yard. (not / play) 5).... your teeth. (first / brush) 6)... during the lesson. (not / talk) 7). the animals in the zoo. (not / feed) 8)... the instructions. (then / read) 9). late for school. (not/to be) 10) your mobiles. ( finally / switch off) ġimdiki Zaman AlıĢtırmaları (Present Continuous Tense) 1. John.... (read) a book now. 2. What.. (you do) tonight? 3. Jack and Peter.... (work) late today. 4. Silvia... (not listen) to music. 5. Maria. (sit) next to Paul. 6. How many other students.... (you study) with? 7. The phone.. (not ring) (she, not, wash) her hair ( they, watch) television (I, listening) to music right now. 11. James... (not, have) dinner (we, swim) in the river. 13. My father.. (clean) the car in the garden. 14. It (not, rain) today.

11 15. The children.. (play) football in the street. 16. The baby.. (not, sleep) now. 17. He isn't working.. (he, read) the newspaper. 18. (are / they / sleep) in the car? -ed, -ing Adjectives AlıĢtırmaları 1. Is the book you are reading very.....? (Interest) 2. The new James Bond film is really... (Thrill) 3. We were both... that she hadn t heard the news. (Surprise) 4. The images of the war were very... (Depress) 5. I nearly fell asleep in the cinema. The film was so. (Bore) 6. She had such good marks that she was very.. ( Encourage) 7. Can you tell me where that....noise comes from? (Annoy) 8. They were...the weather wasn t good yesterday. ( Disappoint) 9. My sister was...by my old toys. (Fascinate) 10. When you are not in good spirits, it is...to stay in bed all day. (Tempt) Adjectives and Adverbs AlıĢtırmaları 1. He.. reads the book. (quick) 2. The rabbit ran. (fast) 3. Miss Kitty works (hard) 4. Mandy is a girl. (pretty) 5. The class is.loud today. (terrible) 6. The children played. (noisy) 7. Max is a. singer. (good) 8. You can open this tin. (easy) 9. It's a day today. (terrible) 10. Peter paints.(good)

12 UNIT 2 ROAD TO SUCCESS WORDS (KELĠMELER) Road to success: BaĢarıya giden yol The road to success comes through hard work. (BaĢarıya giden yol çok çalıģmaktan geçer.) Worried: EndiĢeli Excited: Heyecanlı I was excited and worried in the exam. (Sınavda heyecanlı ve endiģeliydim.) Tired: Yorgun I am so tired. ( Çok yorgunum) Boring: Sıkıcı Study: Ders çalıģmak Do homework: Ödev yapmak I study daily and do my homework. (Günü gününe ders çalıģırım ve ödevimi yaparım.) Calm: Sakin Please calm down! (Lütfen sakin olun!) Ready: Hazır olmak Are you ready for the exam? ( Sınava hazır mısınız?) Lazy: Tembel Hardworking: ÇalıĢkan Sena is a hardworking student but Ali is lazy. (Sena çalıģkan bir öğrencidir ama Ali tembel. ) Bad at: Bir Ģeyde baģarısız olmak Good at: Bir Ģeyde baģarılı olmak I am good at playing the tennis but I am bad at playing the football. ( Tenis oynamada baģarılıyım ama futbol oynamada baģarısızım.) Get low mark: DüĢük not almak Get high mark: Yüksek not almak Burak got high mark but Melek got low mark in the exam. ( Burak sınavda yüksek not aldı ama Melek düģük not aldı.) Give: Vermek Take: Almak Give him an inch and he'll take a yard. ( Elini verip kolunu alamamak.) Prepare for the exams: Sınavlara hazırlanmak Do well in the exam: Sınavda başarılı olmak Pass an exam: Bir sınavı geçmek Fail an exam: Bir sınavda başarısız olmak Take note: Not almak If you take notes, you will remember easily. (Eğer not alırsanız, kolay hatırlarsınız.)

13 Get help: Yardım almak You can get help from your parents. (Anne ve babanızdan yardım alabilirsiniz.) Stay up late: Gece geç saatlere kadar uyanık kalmak Don t stay up late! Turn off : Kapatmak Turn off your phone! Practice: AlıĢtırma yapmak Do practice tests! Focus on: Odaklanmak Focus on your studying! Have a rest: Dinlenmek Have a nice rest! (Ġyi dinlenmeler) Take exercise: Egzersiz yapmak Work hard: Yoğun çalıģmak Learn easily: Kolay öğrenmek Do experiment: Deney yapmak Drawing: Resim çizmek Reading aloud: Yüksek sesle okumak Solve problems: Problem çözmek Analytically: çözümleyerek Logically: mantıklı Realistically: gerçekçi Intuitively: sezgiyle Dominantly: baskın olarak Emotionally: duygusal Slowly: Yavaş(ça) Quickly: çabucak Closely: yakın Loudly: sesli Silently: sessizce Actively: hareketlice Quietly: sessizce Carefully: dikkatli Independently: Serbestçe Seriously: ciddiyetle Sensitively: duygusal Regularly: düzenli Essentially: etkili biçimde Easily: kolayca Singing a song: ġarkı söylemek Underline important things: Önemli Ģeylerin altını çizmek Spend on time: Zaman harcamak Spend on time each subject. ( Her ders için zaman harcayın.) Have trouble: Sıkıntı yaģamak I have trouble with Maths. (Matematikte sıkıntı yaģıyorum.) Miss the class: Dersi kaçırmak Don t miss the class! Give a reward: Ödüllendirmek If you do well in the exam, I will give a reward to you. ( Eğer sınavda baģarılı olursanız, sizi ödüllendireceğim.) Lose time: Zaman kaybetmek Review: Gözden geçirmek Review your notes! Answer questions carefully: Soruları dikkatli cevaplamak Pair work: Ġkili çalıģma Group work: Grup çalıģması Cheat: Kopya çekmek You shouldn t cheat in the exams. ( Sınavlarda kopya çekmemelisin.) Understand: Anlamak Forget: Unutmak

14 MULTIPLE INTELLIGENCE (ÇOKLU ZEK 1) VĠSUAL-SPATIAL INTELLIGENCE (GÖRSEL ZEKA) : Reading, writing, puzzle, charts, graphs, painting ( Okuma, yazma, bulmaca,grafikler, boyama) Possible Jobs: sculptors(heykeltıraģlar), architects(mimarlar), mechanics(tamirciler), engineers(mühendisler) 2) VERBAL-LINGUISTIC INTELLIGENCE (SÖZEL ZEKA) : Listening, speaking,writing,teaching,telling story, understanding words (Dinleme,konuĢma,yazma,hikaye anlatma,kelimeleri anlama) Possible Jobs: Poet(ġair), Journalist (Gazeteci), Writer (Yazar), Lawyer(Avukat), Politician( Siyasetçi) 3) MATHEMATICAL-LOGICAL INTELLIGENCE (MATEMATĠKSEL ZEKA) : Problem solving, doing experiments ( Problem çözme, deney yapma) Possible Jobs: Scientist(Bilim adamı), Engineer (Mühendis), Mathematician (Matematikçi), Accountant (Muhasebeci) 4) BODILY-KINESTHETIC INTELLIGENCE (BEDENSEL ZEKA) : Dancing, sports, using body language, acting, crafts (Dans etme, sporlar, vücut dilini kullanma, rol yapma, el iģleri) Possible Jobs: Athletes(Sporcular), PE Teacher ( Beden Eğitimi Öğretmeni), Dancer(Dansçı), Actor(Oyuncu), Firefighter (Ġtfaiyeci) 5) MUSICAL-RHYTHMIC INTELLIGENCE (Müzikal- Ritmik Zeka ) : Singing, playing instruments,composing music ( ġarkı söyleme, müzik aleti çalma, müzik besteleme) Possible Jobs: Composer(Besteci), Musician( Müzisyen), Singer (ġarkıcı), 6) INTERPERSONAL INTELLIGENCE ( KĠġiLERARASI ZEKA ) : Listening to others, using empathy (BaĢkalarını dinleme, empati kurma) Possible Jobs: Counselor (DanıĢman), Politician (Politikacı), Salesperson (Pazarlamacı), Businessman ( ĠĢ adamı), Teacher (Öğretmen) 7) INTRAPERSONAL INTELLIGENCE ( KĠġĠSEL ZEKA) : Recognizing their own strengths and weaknesses, reasoning themselves ( Güçlü ve zayıf yanlarını bilme, kendini sorgulama) Possible Jobs: Researchers ( AraĢtırmacılar) Philosopher (Filozof) 8) NATURALIST INTELLIGENCE ( DOĞACI ZEKA ) :Nurturing, camping, caring animals ( Beslenme, kamp yapma, hayvanlarla ilgilenme) Possible Jobs: Veterinarian (Veteriner), Gardener ( Bahçıvan), Zookeeper ( Hayvan Bakıcısı), Ecologist (Çevreci), Farmer (Çiftçi), Animal Trainer ( Hayvan Terbiyecisi) Auditory Learner: ĠĢitsel-iĢiterek Öğrenen Visual Learner: Görerek öğrenen Kinesthetic Learner: Beden hareketleriyle öğrenen prepared by ġule MUTLU

15 8. SINIF 3.ÜNĠTE IMPROVING ONE S LOOKS Bu ünitemizde değineceğimiz dilbilgisi konuları too and enough, öneri cümleleri making suggestions ve reflexive pronouns konularıdır. TOO AND ENOUGH Too and Enough are used with adjectives and indicate degree. (Too ve Enough sıfatlarla birlikte kullanılır ve sıfatın derecesini gösterir) Too means more than necessary, and it precedes the adjective. Too nun anlamı gerekli olandan daha fazladır. Ve sıfatın önünde yer alır) Too + adjective (sıfat) too: çok fazla, aģırı I can t read. Because it is too dark to read. (okunmayacak kadar karanlık.) A: Let s go to cinema now. B: No, we can t. A: Why not? B: Because it is too late to go. (Gidilmeyecek kadar geç.) Enough means sufficient and usually follows the adjective. (Enough ın anlamı yeterlidir ve sıfatın arkasında bulunur.) Enough: yeteri kadar Dialogue 1: A: Can your brother talk? B: Yes. He is old enough to talk. (konuģabilecek kadar büyüdü.) Dialogue 2: A: Shall we buy this car, dad? B: No, we can t buy it. A: Why not? B: I am not rich enough to buy it.( onu alabilecek kadar zengin değilim.) MAKING SUGGESTION (ÖNERĠDE BULUNMA) Let s, shall we?, why don t you?, ve How about? yapıları bir kimseye öneride bulunurken kullanılır.ġimdi hepsini teker teker inceleyelim. LET S Cümlede kullanıldığı eylemle bereber hadi anlamı verir. Let s go( hadi gidelim) gibi. Diğer öneri kalıplarından farkı soru cümlesi olmamasıdır. Let s li cümlelerde özne kullanılmaz. Gizli özne olarak biz (we) öznesi zaten anlamda bulunur. Sadece düz cümle kurmak için kullanılır. Asla soru cümlesi içinde yer almaz. Let s make a cake for your birthday party. Olumlu cevap verirken: Yes, Let s. veya Yes, that s a good idea, Olumsuz cevaplarda ise: No,Let s not ve No,that s not a good idea kullanılabilir. SHALL WE? Cümlede kullanıldığı eylemle birlikte yapalım mı anlamına gelir. Shall we play football? (Futbol oynayalım mı?) Shall we? yi Let s den ayıran özellik bir soru cümlesi olmasıdır. Ama ikisinde de yüklem yalın halde kullanılır. BaĢkaları için birģey yapmak istediğimizde ise Shall I? yapısını kullanırız. Shall I make you a cup of coffee? (Sana bir bardak kahve yapayım mı?) WHY DON T? Cümlede kullanıldığı eyleme neden yapmıyorsun anlamı katar. A: I feel very ill today. (Bugün kendimi çok hasta hissediyorum) B: Why don t you go to a doctor? (Neden bir doktora gitmiyorsun?) Shall we gibi soru cümlesidir ve eylem yalın halde kullanılır. HOW ABOUT? WHAT ABOUT? Cümlede ne dersin anlamında kullanılır. A: I am really bored. (gerçekten çok sıkıldım) B: How about going to cinema? (sinemaya gitmeye ne dersin?) Shall we, why don t gibi soru cümlesidir ama ikisinden farkı eyleme ing takısının gelmesidir.

16 REFLEXIVE PRONOUNS AĢağıdaki tabloda en sağ kolonda gözüken zamirler reflexive pronouns olarak adlandırılır ve Türkçe de kendim, kendisi, kendimiz gibi anlamlara gelir. OBJECT PRONOUNS REFLEXIVE PRONOUNS I -me myself You -you yourself/yourselves He -him -himself She her herself It it itself We -us - ourselves They them themselves AĢağıdaki Türkçe cümleye bakın. Beni bıçakla kestim. Bu cümle yanlıģtır, çünkü bu cümlede beni yerine kendimi kelimesi kullanılmalıdır. ġimdi aģağıdaki Ġngilizce cümleye bakın. I cut me with a knife. Bu cümle de yanlıģtır. Me beni ve bana anlamlarına geldiğinden burada kullanılması gereken reflexive pronoun myself olmalıdır. I cut myself with a knife. (Kendimi bıçakla kestim.) AĢağıda reflexive pronoun ların kullanımlarına iliģkin örnekler verilmiģtir. She fell off her bicycle and hurt herself. (Bisikletinden düģtü ve kendini incitti.) I sometimes talk to myself. (Bazen kendimle konuģurum.) He saw himself in the mirror. (Kendisini aynada gördü. They paid for themselves. (Kendi hesaplarını ödediler.) Reflexive pronoun ne zaman kullanılır? Reflexive pronoun üç temel durumda kullanılır. 1-When the subject and object are the same (Özne ve nesne aynı olduğunda) I hurt myself.(kendimi incittim) (kendi kendimi) The band call themselves Dire Straits. (Grup kendine Dire Straits diyor. He shot himself. (Kendini vurdu) (kendi kendini) 2- As the object of a preposition, referring to the subject (Özneyi gösteren bir edatın nesnesi olarak) I bought a present for myself. She did it by herself (=alone). Kendi kendine yaptı. (=tek baģına) That man is talking to himself. 3- When you want to emphasize the subject (Özneyi vurgulamak istediğiniz durumlarda) I ll do it myself. (No-one else will help me.) They ate all the food themselves. (No-one else had any.) UNIT3 BODY CARE IMPROVING SOMEONE S LOOK prepared by Öznur ÇELĠKKAYA Accessory:aksesuar acne sivilce Acne gel sivilce jeli Advanced: geliģmiģ Allow: izin vermek, bırakmak Amount: miktar Anti-bacterial: anti-bakteriyel Application: uygulama Apply: uygulamak avoid sakınmak, kaçınmak Be good for healtly:sağlığa iyi gelmek Be bad for unhealth:sağlıksız olması Blemished: lekeli body care:vücut bakımı body health:vücut sağlığı Body lotion:vücut losyonu Body: vücut Bracelet:Bilezik Breath: nefes brush teeth:diģ fırçalamak Care: bakım Chemical:Kimyasal Chest: göğüs Cleanser: temizleyici madde cleansing gel-temizlik jeli cute:ģirin,tatlı comb tarak, taramak contact with eyes:gözle temas Cream: krem Damp: nemli Dandruff:kepek dangerous tehlikeli Deep: derin Dental floss: DiĢ ipi Deplete: tüketmek Dermatologist:Cildiyeci Destroy: ortadan kaldırmak

17 Discomfort: rahatsız etmek Do sports:spor yapmak Dry: kuru Earrings:Küpe Effective: etkili exposure:maruz kalma enviromentally-friendly-çevre dostu Fair:Fuar,adil,kumral first impression:ilk izlenim flavour:koku facial-yüz flawn-çatlak Gel: Jel Gently: yavaģça, nazikçe get rid of : dan kurtulmak Go for a walk :YürüyüĢe gitmek Go sightseeing:gezmeye gitmek Good-looking YakıĢıklı,çekici Hair cream:saç kremi hair gel:saç jeli Hair spray:saç spreyi Hairbrush:Saç fırçası Hairdryer:Saç kurutma makinesi Hairpin:toka Hand cream:el kremi Harmful: zararlı have a shower:duģ almak Heal: iyileģtirmek,tedavi etmek healthy:sağlıklı Heart attack: kalp krizi Highly: son derece Indicate: göstermek Infection: enfeksiyon improve:geliģtirmek Ġngredient:Ġçerik,içinde olan madde itch-kaģıntı junk food:abur cubur kill bacteria: liquid soap:sıvı sabun Long :devam etmek,uzun Make-up: Makyaj mask-maske Massage: masaj yapmak moisturize:nemlendirmek Moisturizer: Nemlendirici Mousse: Köpük bakterileri öldürmek nail clippers tırnak makası Nail scissors: Tırnak makası Necklace: Kolye,gerdanlık nasty-çirkin oily yağlı oily skin :Yağlı cilt Old-fashioned: eski moda open wound: açık yara overweight:kilolu outgoing: içidıģı bir, sempatik, sosyal. Pain: ağrı Palm: avuç içi Perfect: mükemmel Perfume: Parfüm Pretty:ġirin Prevent: engellemek Product:Ürün,üretmek protect:korumak Pure: saf put on weight:kilo almak lose weight: kilo kaybetmek Rebuild: yeniden yapılandırmak Redness: kırmızılık Regular: düzenli Rejuvenate: gençleģtirmek Relax: rahatlamak Renew: yenilemek Rinse: durulamak Scrub: ovalamak Secret: sır Sensitive:hassas Severe: sert Shampoo:ġampuan Shortness: eksiklik shower gel duģ jeli Simply: açık ve sade bir Ģekilde skin care:cilt bakımı Skin:Deri,cilt Slim: Zayıf scrub :ovalamak smell:koku, kokmak smooth:düz, pürüzsüz Soap: Sabun Socks: Çorap Soothe: rahatlatmak Start work: ĠĢe baģlamak stylish-ģık Suffer :Acı çekmek Sun cream GüneĢ kremi sun lotion güneģ losyonu sunburn:güneģ yanığı sunlight:güneģ ıģığı Take care Dikkat etmek Technology: teknoloji Tissue: doku Toothbrush: DiĢ fırçası Toothpaste: DiĢ macunu undesirable-istenmeyen unpleasant-nahoģ Well: iyice Organic : Organik Natural : Doğal Herbal : Bitkisel Hair care product saç bakım ürünü Body care product vücut bakım ü Hand care product el bakım ürünü Skin care product cilt bakım ürünü Tonic(makyaj temizleyici) Anti-aging creams(yaģlanmaya karģı krem) Facial mask(yüz maskesi prepared by Zeynep BOĞA

18 8. SINIFLAR ĠNGĠLĠZCE DERSĠ 4. ÜNĠTE DĠLBĠLGĠSĠ KONULARI: ÜNĠTE ADI : DREAMS, SWEET DREAMS. 1-Simple Past Tense 2-Past Continuous Tense 3- When / While Simple Past Tense (GeçmiĢ Zaman) Simple Past Tense asıl olarak geçmiģteki olayları anlatmak için kullanılır. AĢağıda bu zamanın olumlu, olumsuz ve soru Ģekillerinin yapılıģlarıyla ilgili tabloyu inceleyiniz. SIMPLE PAST TENSE ÖRNEK TABLO (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (?) SORU CÜMLESĠ I played (Oynadım) I didn t play (Oynamadım) Did I play? (Oynadım mı?) You played (Oynadın) You didn t play (Oynamadın) Did you play? (Oynadın mı?) He played (Oynadı) He didn t play (Oynamadı) Did he play? (Oynadı mı?) She played (Oynadı) She didn t play (Oynamadı) Did she play? (Oynadı mı?) It played (Oynadı) It didn t play (Oynamadı) Did it play? (Oynadı mı?) We played (Oynadık) We didn t play (Oynamadık) Did we play? (Oynadık mı?) They played (Oynadılar) They didn t play (Oynamadılar) Did they play? (Oynadılar mı?) DĠKKAT! Olumlu cümlelerde herhangi bir yardımcı fiil gelmez ve fiilin ikinci hali kullanılır. Olumsuz ve soru cümlelerinde did veya didn t yardımcı fiili kullanılır ve fiil yalın haliyle kalır. (+) I visited my uncle yesterday. (Dün amcamı ziyaret ettim) (Bu cümle olumludur ve görüldüğü gibi fiilin ikinci hali kullanılmıģtır.) (-) I didn t visit my uncle yesterday. (Dün amcamı ziyaret etmedim.) (Bu cümle olumsuzdur ve didn t yardımcı fiili kullanıldığı için fiil yalın haliyle gelmiģtir.) (?) Did I visit my uncle yesterday. (Dün amcamı ziyaret ettim mi?) (Bu cümle soru cümlesidir ve "did" yardımcı fiili geldiği için fiil yine yalın haliyle kullanılmıģtır.) SIMPLE PAST TENSE YAPISI Olumlu Cümleler Simple Past Tense olumlu cümlelerinde,özneden sonra V2 ( Fiillerin 2. halleri) kullanılır. Fiillerin ikinci halleriyle ilgili aģağıda bilgi verilecektir. - I watched TV last night. (Dün gece televizyon seyrettim.) - The rain stopped a few minutes ago. (Yağmur birkaç dakika önce durdu.) - Mary came home very late last night. (Mary dün gece eve çok geç geldi.) - Last year I traveled to England. (Geçen yıl Ġngiltere ye seyahat ettim.) - John studied hard all year. (John tüm yıl çok sıkı çalıģtı.) Olumsuz Cümleler Simple Past Tense olumsuz cümlelerinde, özneden sonra didn t yardımcı fiili ve fiillerin yalın halleri( V1) kullanılır. V2 sadece olumlu cümlelerde kullanılır. - I didn t go to a movie last night. I stayed at home. (Dün gece sinemaya gitmedim. Evde kaldım.) - Nick didn t come to school yesterday. (Jane dün okula gelmedi.) - We didn t have breakfast this morning. (Bu sabah kahvaltı yapmadık.)

19 - I went to a movie yesterday but I didn t enjoy it. (Dün bir filme gittim ama beğenmedim.) - It didn t snow yesterday. (Dün kar yağmadı.) Soru Cümleleri Soru cümleleri yaparken, did yardımcı fiili özneden önce (cümle baģında) kullanılır. Fiil yalın halde (V1) kullanılır. - Did you sleep well last night? (Dün gece iyi uyudun mu?) - Did you see the postman this morning? (Bu sabah postacıyı gördün mü?) - Did Julie have a good time at the party yesterday? (Juile dün partide iyi vakit geçirdi mi?) - Did you make your own dinner last night. (Dün gece akģam yemeğini sen mi yaptın?) - Did they understand the question? (Soruyu anladılar mı?) REGULAR AND IRREGULAR VERBS (Düzenli ve düzensiz fiiller) Ġngilizce de fiiller düzenli ve düzensiz olarak ikiye ayrılır. Düzenli fiilleri geçmiģ hale çevirmek için, filler sondaki hecelerine göre -d, -ed ya da -ied takılarını almaktadır. Örneğin: move - moved watch - watched study - studied Düzensiz fiiller adından da anlaģılacağı gibi herhangi bir kurala bağlı kalmadan değiģirler bu yüzden öğrenilmesi gerekir. go - went swim - swam do - did Düzensiz fiilleri tekrar tekrar okuyarak öğrenmek zordur. Bu yüzden bol bol kitap okuyup, dinleme egzersizleri yaparsanız, bir süre sonra zaten tüm fiilleri öğrendiğinizi farkedersiniz. EXERCISES: AĢağıdaki cümlelerde bırakılan boģlukları, parantez içinde verilen fiillerle Simple Past Tense'e uygun olarak doldurunuz. 1 I (see) John two minutes ago. 2 you (come) home early yesterday evening? 3 We are going to California for holiday this summer. But we (go) to Turkey for our holiday last year. 4 He not/be) ill yesterday evening. 5 They (be) really angry when they saw me. 6 My teacher (give) us a lot of homework. 7 David (not/sleep) last night, because he was really ill. 8 My father (swim) in the pool all day yesterday. 9 your friend (visit) you when you (be) on holiday? CEVAPLAR 1 - saw 2 - Did,come 3 - went 4 - wasn't 5 - were 6 - gave 7 - didn't sleep 8 - swam 9 - Did,visit,were

20 Past Continuous Tense (I was going) Past Continuous Tense, Türkçe de geçmiģ zamanın hikayesi olarak da ifade edilir ve "gidiyordum" "geliyordum" zamanlarının karģılığıdır. Yardımcı fiil olarak "was - were" kullanılır ve fiilin sonuna -ing takısı getirilir. Past Continuous Tense olumlu, olumsuz ve soru yapılarının kullanımıyla ilgili aģağıdaki tabloyu inceleyiniz. (+) OLUMLU CÜMLE (-) OLUMSUZ CÜMLE (?) SORU CÜMLESĠ I was playing (Oynuyordum) I wasn t playing (Oynamıyordum) Was I playing? (Oynuyor muydum?) You were playing (Oynuyordun) You weren t playing (Oynamıyordun) Were you playing? (Oynuyor muydun?) He was playing (Oynuyordu) He wasn t playing (Oynamıyordu) Was he playing? (Oynuyor muydu?) She was playing (Oynuyordu) She wasn t playing (Oynamıyordu) Was she playing? (Oynuyor muydu?) It was playing (Oynuyordu) It wasn t playing (Oynamıyordu) Was it playing? (Oynuyor muydu?) We were playing (Oynuyorduk) We weren t playing (Oynamıyorduk) They were playing (Oynuyorlardı) EXAMPLES (ÖRNEKLER) They weren t playing (Oynamıyorlardı) - I was studying lesson. (Ders çalıģıyordum.) - She was smoking when I saw her. (Onu gördüğümde sigara içiyordu.) - They were drinking tea when I arrived. (Ben vardığımda çay içiyorlardı.) Were we playing? (Oynuyor muyduk?) Were they playing? (Oynuyorlar mıydı?) USAGE (KULLANIM) USAGE 1 GeçmiĢte yarıda kesilen eylemler Past Continuous Tense geçmiģte yarıda kesilen uzun olayları anlatmak için kullanılır. Daha uzun olan eylemi yarıda kesen eylem genelde Simple Past tense ile ifade edilir. EXAMPLES - I was watching TV when she called. (O aradığında televizyon seyrediyordum.) - When the phone rang, she was writing a letter. (Telefon çaldığında mektup yazıyordu.) - While we were having a picnic, it started to rain. (Piknik yaparken yağmur yağmaya baģladı.) - Sally was working when Joe had the car accident. (Joe araba kazası geçirdiğinde Sally çalıģıyordu.) - While John was sleeping last night, someone stole his car. (Dün gece John uyurken birisi arabasını çaldı.) USAGE 2 GeçmiĢte belirli bir zamanda yapılan eylemler Birinci kullanımda geçmiģte baģka bir olayla kesilen eylemlerde Past Continuous Tense kullandığımızı söylemiģtik. Bunun yanında geçmiģte belirli bir anda yapılan eylemden bahsederken de Past Continuous Tense kullanılabilir. EXAMPLES - Last night at 10 p.m, I was eating dinner. (Dün gece saat 10 da yemek yiyordum.) - At midnight, we were still driving through the desert. (Geceyarısı hala çölde araç kullanıyorduk) DĠKKAT! Simple Past Tense de kullanılan zaman ifadeleri eylemin tam olarak baģlama veya bitiģ zamanını belirtir. Past Continuous Tense de ise, belirtilen zaman eylemin baģlangıcı veya bitiģini değil, yalnızca o anda eylemin yapılmakta olduğunu belirtir. EXAMPLES - Last night at 6 p.m., I ate dinner. (Saat 6 da yemeye baģladım.) - Last night at 6 p.m., I was eating dinner. (Yemeye daha önce baģladım ve saat 6 da yeme eylemi devam ediyordu.) Sürekli olarak yapılıp, can sıkıcı olan olayların anlatılmasında always, continually, constantly gibi kelimeler kullanılarak Ģikayet etmek için kullanılır.

21 EXAMPLES - My sister was always wearing my best dress. (KızkardeĢim durmadan en iyi elbisemi giyerdi.) - They were constantly having rows at nights. (Geceleri durmadan kavga ederlerdi.) TIME EXPRESSIONS IN PAST CONTINUOUS TENSE (Zaman Belirten Kelimeler) Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve Ġngilizce de her zaman için farklı ifadeler kullanılır. Özellikle sınavlarda cümlenin hangi tense olduğunu anlamak için time expression ların bilinmesi çok önemlidir. while - when - as - I saw him while he was driving. (Onu araba sürerken gördüm.) - My mum arrived home when I was watching TV. (Televizyon seyrederken annem geldi.) - They helped me as I was carrying some heavy bags. (Bazı ağır çantaları taģırken bana yardım ettiler.) EXERCISES AĢağıdaki boģlukları, Past Continuous Tense'e uygun olarak doldurunuz. 1. A: What you (do) at 7 o'clock yesterday evening. B: Well, I think I (sleep) 2 When I saw John, he (talk) to a girl in a cafe. 3 What you (do) when I called you last night. 4 I am in a real trouble. Because my father saw me while I (smoke) last night in the street. 5 A: How was the party? B: It was cool! Everybody (dance), and some people (drink) wine and the kids (play). 6 There was a really good programme on TV last night at 9 o'clock. But I couldn't see it because I (study) for the exam. 7 Last night the phone rang but I couldn't answer it because I (take) a shower. 8 I met John while I (go) to school yesterday morning. He looked quite upset. 9 you (sleep) at 9 o'clock this morning? I rang the bell but noone opened the door. 10 I think she (read) a very interesting book when I saw her. Because I said hello but she didn't hear. CEVAPLAR 1 - were,doing,was sleeping 2 - was talking 3 - were,doing 4 - was smoking 5 - was dancing,were drinking,were playing 6 - was studying 7 - was taking 8 - was going 9 - were,sleeping 10 - was reading When and While Past Continuous Tense cümlelerinde "when" ve "while" bağlaçları sıkça kullanılır. Bu yüzden zamanı doğru kullanabilmek için bu bağlaçların kullanımlarının iyi öğrenilmesi önemlidir. When ve While bağlaçlarının Past Continuous Tense cümlelerinde kullanımları genellikle Ģu iki formül ile açıklanabilir. - when + simple past tense - When I saw him, he was playing tennis. (Onu gördüğümde tenis oynuyordu.) When ve While bağlaçlarının kullanımıyla ilgili genel kurallar aģağıda verilmiģtir. GeçmiĢte devam etmekte olan bir eylem sırasında bir baģka eylem olmuģ ve devam eden eylemi bölmüģse, bu durum hem when, hem de while bağlaçları kullanılarak ifade edilebilir. - I was eating dinner when the guests arrived. (Konuklar geldiğinde yemek yiyordum.) - I hurt my leg while I was playing football. (Futbol oynarken bacağımı incittim.) WHEN "When" ile kurulmuģ bir zarf cümleciği (adverbial clause), genellikle temel cümledeki (main clause) eylemin devam etmekte olduğu zamanı açıklar. "Bir eylem olduğunda bir baģka eylem

22 oluyordu" biçiminde bir anlam taģır. Bu nedenle "when" in bağlı bulunduğu cümlede Simple Past, temel cümlede ise Past Continuous kullanılır. - When he came in, I was studying. (O içeri girdiğinde, ben ders çalıģıyordum.) adverbial main - I was reading when he came in. (O geldiğinde, ben kitap okuyordum.) - When I went out, it was snowing. (DıĢarı çıktığımda kar yağıyordu.) - They were arguing when I entered the room. (Odaya girdiğimde, tartıģıyorlardı.) When bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılıģı, "When + Simple Past, Past Continuous" Ģeklinde formülize edilebilir. "When" arka arkaya yapılmıģ eylemleri anlatmak için de kullandır. Bu durumda her iki cümle de Simple Past Tense ile kurulur. - When he arrived, we went into the cinema. (O gelince, sinemaya girdik.) (Önce o geldi, sonra biz sinemaya girdik.) - When he left work, he got on a bus and went home. (ĠĢten çıkınca, otobüse binip eve gitti.) - When the teacher asked a question, I raised my hand. (Öğretmen soru sorunca, elimi kaldırdım.) When bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılıģı, " When + Simple Past, Simple Past" Ģeklinde formülize edilebilir. "While" bağlacı genellikle, temel cümledeki eylem sırasında devam etmekte olan bir baģka eylemi anlatmak için kullanılır. Bu nedenle, "while" in bağlı bulunduğu cümle Past Continuous, temel cümle ise Simple Past dır. - While I was studying, he came in. (Ben ders çalıģırken o geldi.) adverbial main - I left home while my parents were sleeping. (Annem babam uyurken evden çıktım.) I took a photograph while you weren t looking. (Sen uyurken, fotoğraf çektim.) While bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılıģı, "While + Past Continuous, Simple Past" Ģeklinde formülize edilebilir. -While I was walking home from work, I bumped into an old friend on the street. (ĠĢten eve doğru yürürken, caddede eski bir arkadaģımla karģılaģtım.) - Yesterday, a stray dog was nearly hit by a car while it was crossing the street. (Dün bir sokak köpeği karģıdan karģıya geçerken az daha bir arabanın altında kalıyordu.) "While" birbirine paralel devam eden iki eylemi anlatmak için de kullanılır. Bu durumda her iki cümlede de Past Continuous Tense kullanılır. "While"ın bu biçimde kullanımıyla genellikle yakınma, içerleme gibi duygular ifade edilir. - While the teacher was lecturing, the students were talking among themselves. (Öğretmen ders anlatırken öğrenciler kendi aralarında konuģuyorlardı.) - I was studying while everybody at home was sleeping. (Evde herkes uyurken ben ders çalıģıyordum.) While bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılıģı, "While + Past Continuous, Past Continuous" Ģeklinde formülize edilebilir. When and While AĢağıdaki cümlelerde boģ bırakılan yerleri 'When" veya 'While' ile doldurunuz 1. She was working, Charles called Joseph was sleeping last night, the telephone rang I opened the door, I saw my husband. 4. Cristal was taking a nap,.. the telephone rang. 5. We were talking about the test.. the teacher walked into the classroom he was driving, a woman crossed the street the doctor was giving the speech, a man fell down. 8. The doorbell rang. I was taking a shower. 9. I was listening carefully.. the principal was explaining the problem. 10. Mary washed the floor.. he was watching the soccer match. 11. Susan was driving to work.. she had a car accident. 12. I went out, it was raining. Cevaplar: 1 - when 2 - While 3 - When 4 - when 5 - when 6 - While 7 - While 8 - while 9 - when prepared by Mehmet AĞYAR Yenihayat Ortaokulu Ġngilizce Öğretmeni

23 10 - while 11 - when 12 When 8th GRADES UNIT 4 SWEET DREAMS VOCABULARY action:olay again:tekrar all:hepsi,tamamı almost:neredeyse amazing:ģaģırtıcı, hayret verici amusement park:lunapark and:ve angry:kızgın another:bir diğer arrive:varmak around:etraf ask:sormak attention:dikkat,uyarı author:yazar balance:dengelemek become:olmak begin/began:baģlamak believe:inanmak bestseller:en çok satan (kitap) bird:kuģ bottom:dip box:kutu busy:meģgul,yoğun but:fakat butterfly:kelebek call:çağırmak carry:taģımak catch/caught:yakalamak certain:kesin chase:kovalamak circle:yuvarlak içine almak come back home:eve dönmek come true: (rüyalar, hayaller için..)gerçekleģmek comfortable:rahat communicate:iletiģim kurmak compare:karģılaģtırmak contract:sözleģme conversation:konuģma,diyalog correct:doğru daily life: günlük hayat daydream:hayal kurmak dead:ölü,ölmek deck:güverte describe:tarif etmek develop:geliģtirmek dirty:kirli disappear:gözden kaybolmak draw:çizmek dream:rüya enemy:düģman experience:deneyim express:ifade etmek expression:ifade everybody:herkes Fairy:Peri feel/felt:hissetmek feel sorry:üzgün hissetmek fire:yangın fluently:akıcı bir Ģekilde follow:takip etmek freedom:özgürlük full:dolu fun:eğlence garden:bahçe generally:genelde get:elde etmek, almak get to somewhere:bir yere varmak, ulaģmak go for an interview:röportaja gitmek gold:altın great:harika happen:meydana gelmek, olmak happily:mutlu bir Ģekilde happy:mutlu olmak hard:zor,güç have fun:eğlenmek have a dream about sth:bir Ģeyle ilgili rüya görmek health:sağlık hear/heard:duymak high:yüksek hop:zıplama horse:at huge:dev I do not believe it!: inanmıyorum! imagine:hayal etmek important:önemli incredible:inanılmaz initiate:baģlatmak instruction:açıklama, talimat interesting:ilginç jump:zıplamak,atlamak joke:ģaka journey:seyahat, gezinti keep:tutmak keep in mind: akılda tutmak life:yaģam little:küçük,biraz location:yer,mekan look:bakmak look back:geri bakmak make enemies:düģman edinmek maintain:sürdürmek marry:evlenmek match:eģleģtir mean:anlamına gelmek meaning:anlam meet:buluģmak,görüģmek memory:hatıra,anı mind:zihin-akıl monster:canavar much:çok,fazla need:ihtiyaç duymak news:haberler night:gece nightmare:kabus option:seçenek outside:dıģarısı over:üzerinde past:geçmiģ personality:kiģilik pick up:kaldırmak plant:bitki / (fiil olarak) ekmek, dikmek positive:pozitif,olumlu pour:dökmek power:güç predictions:tahmin

MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1

MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1 MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1 1. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcüğü seçiniz 3. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. We have got flowers

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? TEST - 1 (2011-2012) 6., 7. ve 8. sorularda boş bırakılan yerlere uygun düşen

Detaylı

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 UNIT 2 SINIF İÇİ TARAMA TESTİ Diyalogu tamamlayan ifade hangisidir? Henry: That's my money.i don t want to give it to you. Martin:...! Don t be so stingy. Diyalogda boşluğu en iyi tamamlayan

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3*

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3* SBS PRACTICE TEST 3 1. Konuşma balonunda sorulan soruya karşılık resme göre verilebilecek doğru yanıt hangi seçenektedir? What s Bob doing now? 3. Verilen cümledeki boşluğa tamamlayan ifadeyi seçeneklerden

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 2 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. 3. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcükleri seçiniz I am your true friend Mehmet. A true friend

Detaylı

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir? SBS PRACTICE EXAM 4 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir? 4. Düşünce balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcüğü seçiniz. You are not a hardworking student, Mike! Jeff is a/an friend.

Detaylı

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman)

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman) Detaylı bilgi ve Temel Seviye Eğitimlerimiz ya da Özgün Materyallerimiz İçin; https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane 1 İçindekiler 1.)Simple Past Tense in Cümle Yapısı... 3 A)Olumlu Cümleler...

Detaylı

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) He is having an exam on Wednesday. (Çarşamba günü sınav oluyor-olacak.) Mary is spending

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. We can t go out today it s raining

Detaylı

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) We use it to express a future decision, intention, or plan made before the moment of speaking (Konuşma anından daha önce düşünülmüş kararlar,

Detaylı

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ State Of The Art Part I Ünite 8 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ 1 Ünite 8 STATE OF THE ART PART I Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ İçindekiler 8.1. BE GOING TO... 3 8.1.1. FUNCTIONS

Detaylı

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ VİZE SORULARI YABANCI DİL l Sipariş ve Bilgi İçin : ZAFER FOTOKOPİ SINAVINIZDA BAŞARILAR DİLER. 0.332 353 78 75 Rampalı Çarşı 1 Kat No: 135 Meram/KONYA www.zaferfotokopi.com

Detaylı

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ Listmania Part 2 Ünite 12 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 12 LISTMANIA PART 2 Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 4 12.1.1. Review of verb forms...

Detaylı

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They İsteklilik (willingness), kararlılık (determination), istek (request) ikram - teklif (offer), red (refusal) ve geçmişte alışkanlık (habit in the past) ifade eder. A WILLINGNESS - DETERMINATION (isteklilik

Detaylı

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur.

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur. Bu derste Past Continuous Tense zamamnını öğreneceksiniz. Past Continuous Tense geçmişte sürekli olarak gerçekleşen olayları anlatmak için kullanılan bir zamandır. Past Continuous Tense yardımcı fiil olarak

Detaylı

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend. 1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is 1. This is girlfriend. a. hers b. to him c. of her d. his 1. There are people

Detaylı

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref WOULD FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be She hoped (that) we would com I thought that he would ref WILLINGNESS (gönüllülük) She would not The car would not POLITE

Detaylı

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Ders 33: Yakın gelecekten bahsederken be going to, be + verb~ing kalıplarının soru zamiri formları Reading (Okuma)

Detaylı

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Let s, Shall we, why don t Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Yes, let s. Evet haydi oynayalım. No, let s not. Hayır, oynamayalım.

Detaylı

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT 8. SINIF ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KAZANIM TESTLERİ TÜRKÇE MATEMATİK T.C İNKİLAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK FEN VE TEKNOLOJİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İNGİLİZCE Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır 1.SAYI

Detaylı

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları Reading (Okuma) Isn t James playing soccer this year? Aren t they coming to the party? (Partiye gelmiyorlar mı?) (James bu sene

Detaylı

18- UNİTE 1 1- 11- 12- 19- 13- 20- 21- 14- 15- 22- 16- 23- 24- 17- 10-

18- UNİTE 1 1- 11- 12- 19- 13- 20- 21- 14- 15- 22- 16- 23- 24- 17- 10- UNİTE 1 1-2- 3-4- 5-6- 7-8- 9-10- 11-12- 13-14- 15-16- 17-18- 19-20- 21-22- 23-24- 40-41- 42-43- 44-45- 46-25- 26-27- 28-29- 30-31- 32-33- 34-35- 36-37- 38-39- 47-48- 49-50- 51-52- 53-54- 55-56- 57-58-

Detaylı

Zamirler ismin yerine kullanılan kelimeler oldukları için sıfatlar tarafından nitelenebilirler.

Zamirler ismin yerine kullanılan kelimeler oldukları için sıfatlar tarafından nitelenebilirler. ADJECTIVES - ADVERBS ( SIFATLAR - ZARFLAR ) 1. Adjectives : Sıfatlar İsimleri niteleyen kelimeler sıfat ( adjective ) dir. a beautiful picture - güzel bir resim the strong horse - güçlü at Bu cümlelerde

Detaylı

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?) Birinci tekil ve çoğul şahıs zamirleriyle (I-WE) kullanılır. Gelecek zamanın yardımcı fiili olmasının yanısıra, MODAL yardımcı olarak fikir sorma veya teklif ifade eder. Ayrıca kesin kararlılık, tehdit

Detaylı

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: Informal Greetings (Gayri Resmi selamlaşmalar) - Hi. (Merhaba) -Hello. (Merhaba)

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought SBS PRACTICE TEST 6 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. I was shopping officer. What were you doing he stole your bag? 1. Mustafa Kemal

Detaylı

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. SARGIN YAYINCILIK REFLECTIONS Sevgili Öğrenciler, Reflections 8. Sınıf İngilizce Soru Bankası, M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından

Detaylı

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Reading (Okuma) Jason is more active than Kevin in the class. ( Jason sınıfta Kevin den daha aktif.) This cellphone is cheap, but that one is cheaper.

Detaylı

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: Nerelerde Kullanılır: 1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: My father is going to buy me a bike. (Babam bana bisiklet alacak.) The teachers are

Detaylı

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. Olumlu cümle I must go: Gitmeliyim. (Ben böyle istemiyorum) He must

Detaylı

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak Lesson 24: Prepositions of Time (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları Zaman Edatlarını Kullanmak Reading (Okuma) I was born in 2000. ( 2000 de doğdum) We work in the garden in

Detaylı

8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI

8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI KİTAPÇIK TÜRÜ 8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI 29 KASIM 2013 Saat : 12.00 8. SINIF YABANCI DİL (İ İLİZCE) TESTİ 2013 Adı ve Soyadı : Sınıfı ve Şubesi

Detaylı

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl Lesson 23: How Ders 23: Nasıl Reading (Okuma) How are you? (Nasılsın?) How are your parents? (Ailen nasıl?) How was the interview? (Görüşme nasıldı?) How is your work? (İşin nasıl?) How do you go to school?

Detaylı

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları 5. SINIF My Daily Routine 1. 3. UNIT-1 TEST-1 do you go to school? At 8.30 Sevgi Ýlhan Saati ifade eden seçenek aşağıdakilerden hangisidir? A) Where B) Who C) What time D) What 4. A) It's one o'clock.

Detaylı

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. 1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. for 1. I am taking some books. a. hers b. her c. to her d. she 1. bottle

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda aşağıda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? 1. A) rude B) trustworthy C) generous D) supportive TEST - 2 (2011-2012)

Detaylı

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim Lesson 21: Who Ders 21: Kim Reading (Okuma) Who are your friends? (Arkadaşların kimler?) Who is your new boss? (Yeni patronun kim?) Who is your English teacher? (İngilizce öğretmenin kim?) Who was the

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR Ders Adı : Yabancı Dil-1 Sınav Türü : Bütünleme WWW.NETSORULAR.COM Sınavlarınızda Başarılar Dileriz... Yabancı Dil I A A DİKKAT! 1. Bu testte

Detaylı

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble. Unıt 1 3 1 VOCABULARY LIST arrive : varmak, ulaşmak late : geç brush : fırçalamak leave : ayrılmak, terk etmek call : çağırmak, adlandırmak listen : dinlemek cartoon : çizgi film live : yaşamak chat :

Detaylı

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Lesson 31: Interrogative form of Will Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Reading (Okuma) Will it be sunny tomorrow? (Yarın güneşli mi olacak?) Will you lend her the car? (Arabayı ödünç verecek misin?)

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma Lesson 63: Reported speech Ders 63: Bildirilen konuşma Reading (Okuma) He told me that he would come. (Bana geleceğini söyledi.) She said that she would be fine. (İyi olacağını söyledi.) He promised that

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

TEST - 1 İNGİLİZCE. 10. Verilen ifadelere göre hangi seçenekteki kişiden bahsediliyor? What s your friend like?

TEST - 1 İNGİLİZCE. 10. Verilen ifadelere göre hangi seçenekteki kişiden bahsediliyor? What s your friend like? FRIENDSHIP KONU TESTİ 8.Sınıf TEST: 1 1, 2 ve 3. sorularda verilen resimlere göre uygun gelen seçeneği bulunuz. 4. soruda verilen cümleyi ifade eden görsel hangi seçenektedir? 1. 4. Arda is a generous

Detaylı

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be)

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be) İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA İNGİLİZCE GRAMER (+) I was a student. She was a student. They were students. (?) Was I a student? Was she

Detaylı

YABANCI DİL I Okutman Salih KILIÇ

YABANCI DİL I Okutman Salih KILIÇ ORTAK DERSLER YABANCI DİL I Okutman Salih KILIÇ 1 Ünite: DAYS TO REMEMBER (PART II) Okutman Salih KILIÇ İçindekiler.1. PRESENT SIMPLE: 3RD PERSON SINGULAR (GENIŞ ZAMANDA 3. TEKIL ŞAHIS KULLANIMI)... 3.2.

Detaylı

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım.

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım. Oda genellikle dağınık ve oda şimdi dağınık. Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? O otobüste. O sabahları otobüs ile işe gider. Ben akşamları İngilizce çalışmam. Yazın bir otelde kalır

Detaylı

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 1. A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5.

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 1. A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5. UNIT 1 A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5 Yabancı Dil 1 WEEK 1 & WEEK 2 2015, Tekirdağ UNIT 1 A) SUBJECT PRONOUNS (KİŞİ ZAMİRLERİ) We use subject pronouns when the

Detaylı

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad): Gelecek zamanın (Future Tense) yardımcı fiili olarak kullanılmasının yanısıra Modal Yardımcı olarak İSTEKLİLİK (WILLINGNESS), PROMISE (Vaad) POLITE REQUEST AND OFFER (Kibar istek ve ikram), STRONG DETERMINATION

Detaylı

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için Can, could, would like to, may. a) can: e bilir, a bilir. can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için kullanırız. Olumlu cümle (can olumlu) cümlede yetenek bildirir. I can speak

Detaylı

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU Listmania Ünite 12 Ortak Dersler İngilizce II Okt. Derya KOCAOĞLU 1 Ünite 12 LISTMANIA Okt. Derya KOCAOĞLU İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 3 12.2. REVIEW OF VERB FORMS... 3 12.3. VOCABULARY

Detaylı

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE Does he go to the theater? O tiyatroya gider mi? ÖRNEK CÜMLELER VE KALIPLAR Yes, he goes to the theater. Evet, o tiyatroya gider. Do you like swimming? Yüzmeyi sever misin?

Detaylı

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Reading (Okuma) I hope you will visit me one day. ( Umuyorum bir gün beni ziyaret edeceksin ) I think your sister will like that cellphone. ( Bence kız

Detaylı

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

He eats meat. She eats meat. It eats meat. SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN) Simple Present Tense Türkçedeki Geniş Zaman a karşılık gelir. Simple Present Tense kullanımı olumlu, olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde aşağıdaki gibidir: OLUMLU

Detaylı

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS CygnusLanguage.com Brush teeth Comb hair See a movie 4 6 7 8 9 0 4 4 6 7 8 4 6 7 Do homework Go shopping Read a book Get on the bus Get dressed Go to bed Get up Wash hands

Detaylı

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Reading (Okuma) Walk on this road. (Bu yoldan yürü.) Write an email to me. (Bana bir e-posta yaz.) Dance on the stage! (Sahnede dans et!) Good night,

Detaylı

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney THE SCHOOL S MYSTERY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474

Detaylı

- The Present Continuous Tense (fiimdiki Zaman) - Time Expressions (Zaman Deyimleri) - now : flimdi, - at the moment : fiu anda ÖZET TEST I

- The Present Continuous Tense (fiimdiki Zaman) - Time Expressions (Zaman Deyimleri) - now : flimdi, - at the moment : fiu anda ÖZET TEST I ! ÜN TE I KONULAR - The Present Continuous Tense (fiimdiki Zaman) - Time Expressions (Zaman Deyimleri) - now : flimdi, - at the moment : fiu anda ÖZET TEST I !NG!L!ZCE 7 BU ÜN!TEDE NELER Ö"RENECE"!Z? Bu

Detaylı

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at İngilizcede zaman edatı olarak saatlerle birlikte kullanılır. - I will see you at 4:15. Seninle saat 4:15'de görüşeceğim. - The plane leaves at six. Uçak saat 6'da

Detaylı

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Exercise 2 Dialogue(Diyalog) Going Home 02: At a Duty-free Shop Hi! How are you today? Today s lesson is about At a Duty-free Shop. Let s make learning English fun! Eve Dönüş 02: Duty-free Satış Mağazasında Exercise 1 Vocabulary and

Detaylı

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları Lesson 67: Tag Questions Ders 67: Etiket Soruları Reading (Okuma) You will come with us, won t you? (Sen bizimle geleceksin, değil mi? ) The water is cold, isn t it? (Su soğuk, değil mi?) You really like

Detaylı

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock. diyalogda boş bırakılan yere 1 uygun düşen seçeneği işaretleyiniz. seçeneklerden hangisi verilen 5 cümle ile aynı anlamı taşımaktadır? What time is it? =... A:... time is it? B: It s three o clock. A)

Detaylı

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative) Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative) Reading (Okuma) I often watch movies at the movie theater, and my cousin does too. (Sinemada sık

Detaylı

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı.

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı. Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı. Reading (Okuma) I go to school by bus. ( Okula otobüs ile giderim. ) We came by car.

Detaylı

SHOULD - HAD BETTER - OUGHT TO - BE SUPPOSED TO - NEED NEEDN T

SHOULD - HAD BETTER - OUGHT TO - BE SUPPOSED TO - NEED NEEDN T SHOULD = HAD BETTER = OUGHT TO should : hafif zorunluluk, gereklilik had better : iyi olur ought to : yukardakilerle yakın anlamda SHOULD Özne +should /ought to+ fiil(1) +nesne OLUMLU / AFFIRMATIVE FORM

Detaylı

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz.

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 6* 1. Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz. Hello. I am Cheng. I am from China.? Hello, Cheng. I am Nathalie. I am from France. A) Are you French? B)

Detaylı

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her Lesson 58 : everything, anything each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey Her biri, her Reading (Okuma) Is everything okay? (Her şey yolunda mı?) Don t worry, everything will be fine. (Endişelenme,

Detaylı

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney CALUM SAILS AWAY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474 23

Detaylı

DERS YILI 5.SINIF 2. BURS SINAVI 30 MART 2017 PERŞEMBE

DERS YILI 5.SINIF 2. BURS SINAVI 30 MART 2017 PERŞEMBE 2016-2017 DERS YILI 5.SINIF 2. BURS SINAVI 30 MART 2017 PERŞEMBE Adı Soyadı:... Not:... Sınıf :... Süre : 90dk. 2.OTURUM SORU KİTAPÇIĞI MATEMATİK İNGİLİZCE GENEL AÇIKLAMA TÜRKÇE- SOSYAL BİLGİLER FEN VE

Detaylı

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE TURKISH THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE 4 0 0 W O R D S T O G E T S T A R T E D I N A N Y L A N G U A G E BY THE FOREIGN LANGUAGE COLLECTIVE Verbs Filler To be Olmak I Ben +ım/im You(single) Sen +sin/sın He/She/It

Detaylı

DENEME SINAVLARI. www.dilkoyayincilik.com

DENEME SINAVLARI. www.dilkoyayincilik.com DENEME SINAVLARI Tüm hakkı saklıdır. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince yayıncının yazılı izni olmaksızın bu kitabın tamamı veya bir kısmı elektronik ortam dahil kopya

Detaylı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routine (Hergün yaptığım şeyler) Ünite Sözlüğü - Kelime Listesi afternoon: öğlen and:

Detaylı

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» «Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» Soru sormak için kullanılan kalıplar. Önemli soru kelimeleri. Sorulan sorulara cevap vermek için kullanabileceğin kalıplar. Anlık kararlar ve öneriler için sık kullanılan

Detaylı

TEST. 5. How was your appointment with your doctor? He told me I was and I needed to cut down all kinds of fatty foods.

TEST. 5. How was your appointment with your doctor? He told me I was and I needed to cut down all kinds of fatty foods. TEST 1 5. How was your appointment with your doctor? He told me I was and I needed to cut down all kinds of fatty foods. (1-9. sorularda boş bırakılan yerlere uygun gelen seçeneği işaretleyin.) 1. If you

Detaylı

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet Mart Ayı Değerler Eğitimi Samimiyet Darüşşafaka Orta Okulu Mart Ayı değeri olan Samimiyet değeri kapsamında etkinlik ve paylaşımlar düzenlemiştir. Yabancı diller bölümü; Samimiyet konusuyla ilgili olarak

Detaylı

PERSONS in ENGLISH (İngilizcede Şahıslar)

PERSONS in ENGLISH (İngilizcede Şahıslar) 1.Personal Pronouns: (Şahıs Zamirleri) PERSONS in ENGLISH (İngilizcede Şahıslar) Şahıs zamirleri kişi zamirleridir ve cümle içinde daima özne olarak kullanılırlar. Bazı şahıs zamirlerinin yerine özel isimler

Detaylı

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman Lesson 20: Where, when Ders 20: Nerede, ne zaman Reading (Okuma) Where is the City Hall? (Belediye binası nerede?) Where are you now? (Şu an neredesin?) Where is he working? (Nerede çalışıyor?) Where did

Detaylı

STAR STAR DİLKO YAYINLARI KONU ANLATIMLI YARDIMCI KİTAP MODERN ENGLISH AKILLI İNGİLİZCE DEFTERİ

STAR STAR DİLKO YAYINLARI KONU ANLATIMLI YARDIMCI KİTAP MODERN ENGLISH AKILLI İNGİLİZCE DEFTERİ STAR www.dilkoyayincilik.com Tüm hakkı saklıdır. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince yayıncının yazılı izni olmaksızın bu kitabın tamamı veya bir kısmı elektronik ortam

Detaylı

Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +?

Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +? Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +? Reading (Okuma) I do not run. (Koşmam.) We do not go to the park. (Parka gitmeyiz.) You do not dance. (Dans etmezsin.) They do not

Detaylı

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

Üyelerimizi; anlıyorum konuşamıyorum, konuşabiliyorum, akıcı konuşabiliyorum şeklinde üçe ayırıyoruz. English Spoken Cafe sosyal bir ortamda, ana dilini konuşan yabancı ekip arkadaşlarımız eşliğinde konuşarak, İngilizcenizi yurt dışında yaşıyormuş gibi geliştirebileceğiniz ve İngilizce öğretmenleri tarafından

Detaylı

Lesson 40: must, must not, should not. Ders 40: gereklilik(olumlu), gereklilik(olumsuz), tavsiye edilen gereklilik(olumsuz)

Lesson 40: must, must not, should not. Ders 40: gereklilik(olumlu), gereklilik(olumsuz), tavsiye edilen gereklilik(olumsuz) Lesson 40: must, must not, should not Ders 40: gereklilik(olumlu), gereklilik(olumsuz), tavsiye edilen gereklilik(olumsuz) Reading (Okuma) You must answer all the questions. ( Tüm sorulara cevap vermelisin.

Detaylı

1. A lot of; lots of; plenty of

1. A lot of; lots of; plenty of a lot of lots of a great deal of plenty of çok, bir çok many much çok, bir çok a little little az, biraz a few few az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of ( en yaygın olanıdır ), lots of, plenty

Detaylı

DERS YILI 4.SINIF 2. BURS SINAVI 26 MAYIS 2017 CUMA

DERS YILI 4.SINIF 2. BURS SINAVI 26 MAYIS 2017 CUMA 2016-2017 DERS YILI 4.SINIF 2. BURS SINAVI 26 MAYIS 2017 CUMA Adı Soyadı:... Not:... Sınıf :... Süre : 90dk. 2.OTURUM SORU KİTAPÇIĞI MATEMATİK İNGİLİZCE GENEL AÇIKLAMA 1. Bu kitapçık Matematik ve İngilizce

Detaylı

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 19: What. Ders 19: Ne Lesson 19: What Ders 19: Ne Reading (Okuma) What is it? (O nedir?) What is your name? (İsmin nedir?) What is the answer? (Cevap nedir?) What was that? (O neydi?) What do you want? (Ne istersin?) What did

Detaylı

8. SINIF YABANCI DİL TESTİ A

8. SINIF YABANCI DİL TESTİ A İNGİLİZCE 1-8. sorularda boş bırakılan yerlere uygun gelen kelime ya da ifadenin bulunduğu 1. She is very... She does everything just for herself. She doesn t care about others. 4. Burak :. because I don

Detaylı

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ What are you cooking, Fatma Hanım? What is it, Mrs. Miller? What do you want? What is his name? What have you in your basket? What can I do for you? What is the meaning of Topkapı

Detaylı

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION 1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:

Detaylı

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

function get_style114 () { return none; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } Wish sözcük anlamı olarak istemek, dilemek anlamı taşımaktadır.cümlenin

Detaylı

ÜNİTE İNGİLİZCE - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER THEY HAD LEFT BEFORE I WOKE UP

ÜNİTE İNGİLİZCE - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER THEY HAD LEFT BEFORE I WOKE UP THEY HAD LEFT BEFORE I WOKE UP İÇİNDEKİLER Dilbilgisi: Past Perfect Dinleme & Konuşma: Geçmiş Bir Zamandan Daha Önce Olan Bir Olay hakkında Konuşma Okuma: Üniversitede Zor Günler III İNGİLİZCE - I HEDEFLER

Detaylı

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Reading (Okuma) His job is driving a bus. ( Onun hobisi otobüs sürmek. ) Thank you for choosing my lesson. ( Benim dersimi seçtiğiniz için teşekkür ederim. ) Her

Detaylı

Bad manner Kötü tutum, davranış Duyarlı, akıllı, mantıklı Best friend En iyi arkadaş

Bad manner Kötü tutum, davranış Duyarlı, akıllı, mantıklı Best friend En iyi arkadaş Unit 1 Friendship Rules Perfect Mükemmel Personal Qualities Kişisel özellikler Ambitious Hırslı, hevesli, istekli Physical appearance Fiziksel görünüm Are you sure? Emin misin? Polite Kibar Art Exhibition

Detaylı

MUST ile karıştırılmasına yol açabilir. Bu tür yanlışlığa yol açmamak için ifade ettiği gerçek anlamı vermek yerinde olur.

MUST ile karıştırılmasına yol açabilir. Bu tür yanlışlığa yol açmamak için ifade ettiği gerçek anlamı vermek yerinde olur. OUGHT TO ile eşanlamlıdır. Yapılması kesinlikle zorunlu olmayan bir gereklilik (escapable obligation) veya tavsiye (advisability) ifade eder. -MELÎ / -MALI biçiminde öğrenilme, si MUST ile karıştırılmasına

Detaylı

BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR

BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR ISBN : - - - - BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR CONTENTS Appearance and Personality... 5-14 Biographies... 15-36 Sports... 37-56 Wild Animals... 57-72 Television... 73-86 Parties... 87-108 Superstitions... 109-126

Detaylı

YABANCI DİL I Okutman Derya KOCAOĞLU

YABANCI DİL I Okutman Derya KOCAOĞLU ORTAK DERSLER YABANCI DİL I Okutman Derya KOCAOĞLU 1 Ünite: 10 A REAL ACHIEVEMENT Okutman Derya KOCAOĞLU İçindekiler 10.1. PARTS OF THE BODY (VÜCUDUN BÖLÜMLERİ)... 3 10.2. VERBS OF MOVEMENT (HAREKET BİLDİREN

Detaylı

Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler

Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler Reading (Okuma) He can cook almost any dish. (Neredeyse her yemeği pişirebilir.) You must solve your problems. (Sorunlarını çözmen gerekir.) He could be

Detaylı

PRESENT CONTINUOUS TENSE FORM (yapı)

PRESENT CONTINUOUS TENSE FORM (yapı) PRESENT CONTINUOUS TENSE FORM (yapı) 1. Amn t diye bir kullanım yoktur: Zorunluluk durumunda, mesela tag question durumunda, a ren t bunun yerine kullanılır. - I am looking after my baby well, aren t I?

Detaylı

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir?

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir? NG L ZCE 4. S n f Adı - Soyadı:... Numarası:... Sınıfı:... TALKING ABOUT CLASSROOM RULES, GREETINGS, SUBJECT PRONOUNS Test 1 1. 5. Good night Ahmet. Good night Mehmet. Bu konuflman n geçti i resim afla

Detaylı

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ KONTROL VE OTOMASYON BÖLÜMÜ MESLEKİ YABANCI DİL-I

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ KONTROL VE OTOMASYON BÖLÜMÜ MESLEKİ YABANCI DİL-I 2.HAFTA DERS NOTU İNGLİZCE DE ZAMANLAR (ENGLISH TENSES) THE PRESENT PERFECT TENSE Affirmative Negative Interrogative I have watched that film. I have not watched that film. Have I watched that film? You

Detaylı

Sargın Test 8. Sınıf

Sargın Test 8. Sınıf Diyaloğu anlamlı şekilde tamamlayan 1 seçeneği işaretleyiniz. A: Would you like to come over tomorrow? B: I d like to, but I can t..... A) I m not feeling well these days. B) I m going to wash my hair.

Detaylı

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Lesson 29: It in Various Usages. Ders 29: It Zamirinin Farklı Kullanımları Lesson 29: "It" in Various Usages Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları Reading (Okuma) What time is it now? It s eight thirty. (Şu an saat kaç? Sekiz buçuk.) What day of the week is it today? It

Detaylı