SOSYAL BİLİMLERDE KÖKLÜ TARTIŞMALAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SOSYAL BİLİMLERDE KÖKLÜ TARTIŞMALAR"

Transkript

1 D.E. Ü.İlahivat Fakültesi Derr<isi. ~ Sayı.\1'11, İzmir 2003, ss SOSYAL BİLİMLERDE KÖKLÜ TARTIŞMALAR Yard.Doç.Dr. Adil ÇİFTÇr THE ESSENTIAL DISCUSSIONS IN THE SOCIAL SCIENCES This essay is intended to clarify and help understand what seem to be some of the major sources of confusion within the social sciences. Our proposition is that social theory can be distinguished in terms of two key paradigms based on different groups of theoı etical (philosophical in a definite sense) assumptions ahout the nature of society and the nature of social science. Accordingly, each stands in its own right and gencrates its own distinctive analyses of social life. In other words, each paradigın gencrates theories and perspectives basically opposing to those generated in the other. These are: Sociological Positivism and Gennan Jdealism. Such a study of social theory brings us face to face with the main characteristics of the assumptions undedining these different approaches. It cuts through the surface detail that dresses ınany social theories to what is ttindamental in determining the way in wlıich we see the world we attempt to analyze. It thus emphasizes the crucial role played by the frame of reference in the ı-esearch. In ordcr to understand alternative points of view it is highly important that a rescareher be fully aware of assumptions upon which his/her perspective is bascd. Such an appreciation involvcs an intellectual journey that takcs him outside the realm of his own familiar domain to other area: requires that he becoınes aware of the boundaries defining his own perspectives; demands that he become familiar with the paradigm which is not his own. Only then can he look back and appreciate in full measurc the precise nature of his starting point and the processcs he takes in his research. This helps him and the otlıers how works are to be examined and tested. Anahtar Terimler: Ontoloji; Epistemoloji, İnsan Doğası, Metodoloji; Özne(l)ci ve Nesne(l)ci Yaklaşım; Adcılık-Gerçekçilik. Anti-pqzi tivizın-pozitivizın, İstemcilik Belirlenimcilik, İdeogralik-Noınotetik Kuram; Açıklama ve Anlama. DEÜ. ilahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

2 Yard. Doc. D1: Adil ÇİFTÇİ GİRİŞ Bu çalışma sosyal bilimlerdeki zihin karışıklığının ana kaynakları gibi görünen bazı tartışmaları aydınlatma ve anlamaya yardımcı olma maksadını gütmektedir. Sosyal kuranmı, toplumun doğası ve sosyal bilimin doğası hakkında farklı düşünsel varsayımlar gnıbuna dayanaıı iki ana paradigınaya ayrılabileceği ileri sürülecektir. Her birinin kendi başına bir dunış olduğunu ve kendine özgü toplumsal hayat çözümlemesi önerdiğini söylemek yaıılış olmaz. Bunlar, Sosyolojik Pozitivizm ve Alman İdealizmi 'dir. Toplumsal kııraırun böyle bir paradigınatik ayrunı sosyal bilimsel yöntemlerin temelindeki varsayunların belirgin özellikleri ile tanıştırır bizi. Yüzeysel ayrıntıların ötesine geçerek de, toplumsal dünya'ya bakış açılarını belirlemekte nelerin başat olduklarını tespit etmeye yardımcı olur. Bu, bütün araştırınaların "çerçeve-hağmılı" olduğunu iddia etmenin başka bir yoludur. Ayrı bakış açılarının aıılaşılabilınesi için de, her araştırınacı önce kendi perspektifinin varsayımiarım ve smırlar1111 bilmelidir diyonız. Böyle bir anlama, bizi alanımızm dışına taşıyıp başka bir alana getirir ve onunla aşina olmayı gerekli kılar. Ancak böylecedir ki, kendi başlangıç noktaımza döner ve onu daha da iyi aıılarız. Kısacası; kendi bakış açımızı iyi bilerek başkasırunkini, başka açı yı iyi bilerek de kendiınizinkini anlarız... Sosyal bilime ve sosyal bilimsel bütün yaklaşımların hem bir tür "bilim felsefesi"ne hem de bir "toplum kuramı"na dayandıkları söylenebilir. Dayanakları verecek olan "temel felsefi sorunlar ve varsayunlar" konusu, görebildiğimiz kadarıyla, bu çerçevede ve tek başma ele alınmaınıştır ülkemizde. Bunun, mütevazı bir katkııruzla, elden geldiğince derli toplu şekilde işlenmesi gerektiğini düşürunekteyiz. 1 ı Türkdoğaıı'm Bilimsel Araştn7Jia ldetodo/ojisi ve Bilen'in Çağdaş Yorumbilim Kuram/an "gerekliliği azaltına'' iddiası taşımıyor görünüyorlar. Orhan Türkdoğmı, Bilimsel Araştn711a A!etodolojisi, (İstanbul: Tiınaş, 2000); Osman Bilen, Çağdaş Yorumbilim Kuramlan, (Ankara: Ki tahiyat 2002 ). Diğerleri yanında, Ham; Freyer" in İctimai Nazarzveler Tarilıi, (çev.: Tahir Çağatay), (Ankara: İklıal Mathaası. 1977) ve Sosyoloj~ve Giriş, (çev.: Nenniıı Abac.laıı), (Ankara: Sevinç, 1958); Doğan Erguıı un Sosyoloji ve Tari/ı: Sosyo/ojide Yöntem Sorunu. (İstanbul: Der Yayınları, 1982); Barlııs Tolan'm Toplıını Bilimlerine Giriş, (Ankara: 1996) isimli kitapları başlangıç' kabul 4 7F"

3 SOSYAL BİLİA.-JLEIWE KöKLO TARTISAi/ALAR Konuyu, G. BuTI"ell ve G. Morgan' a uyarak onıolojik, epistemolojik, insan doğasal, metodolr~jik sorunlar ve onlara dair "temel varsayımlar'' şeklinde incelemenin uygun olduğunu düşünüyoruz. 2 Çalışmanın çerçevesi de bu sosyal bilimciler'den alıntıdır. Yazı boyunca değer yargısı verıneme niyetindeyiz. En azından, pozitivizm'in "ölüm ilanı"na rastlanılmayacaktır. 3 Perspektitler, ınukayese edilemeyecek kadar aynşıktırlar bazen. Ama, belki en çok bu sebeple kendi açımızdan kıymet biçmekten uzak kalmmalıdır. 4 Hekmann'ın dediği gibi, pozitivist araştım1a projeleri son yıllarda epey gözden düşmüşse de, pozitivizm'in varsayımları ve çalışma teknikleri hala pek çok incelemenin temeli olmaya devam etmektedir 5 Bu tür araştınnalara Türkiye'de daha çok gereksinim var gibidir. Zira, karşıtı olan ve bizim de benimsediğimiz "idealist/anlaınacı paradigma"nın çözümleme teknikleri hakkında yeterince bilgi sahibi olunmadığından, "uçuk şeyler" söyleıunektedir. Bu bile, pozitivist çalışmaların 'daha sağlam' bilgi verebileceği kanısını güçlü tutmaya yeter. Konuya ginneden birkaç hatırlatma yapmak yerinde olacaktır. Birincisi; çalışmamızdaki "doğa dünyası" taıumları ve insan dünyasına yansıtılınaları "klasik fizik"e dayalıdır; "kesinlikler"in yerine "kesinsizlikleri" koyan. "kuvantıım fiziği"nin sosyal bilimsel neticelerinden fazla haberdar değiliz henüz. 6 İkincisi; çalışınadaki temel kavramlar ve 'sıradan' kelin1eler maksadımıza uygun tanımlarıyla kullaıulınışlardır. Üçüncüsü; bazı edilebilir. İl kay Sunar ın eseri çalışmaımza ışık tutmaktadır. İlkay Sunar, Diişiln ve Toplum, (Ankara: Doruk Yayınlan, 1999). Gibsoıı Burrell and Garetlı Morgan. Sociological Paradigms and Orgaııisaıional Analysis, (New Hampslıin.:: Heineınann Educalional Books lııc ), s. 1. Bıian Fay, Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi: Çok Kiilliirlii Bir Yaklaşım, (çev.: İsmail Türkmen), (İstanbul: Aynntı, 2001 ), s. 12. Türkdoğan hocamız, '"Pozitivizınin Çöküşü" başlığına rağmen "'onun derin yaralar aldı~ııu'' söylemeh.iedir. Türkdoğan, Bilimsel Araştımıa, s ' C. H. Brown, Undersıanding Society, (London:.hlın Munay. 1981), s. 15. Su~an J. Hekmaıın. Hemıenewics and t/ıe Sociology of Knowledge, (lndiana: U.N.D.P., 1986), s. ı. Bkz., Gulbeııkiaıı Komisyonu, Sosyal Bilim}eli Açm, (ı,;ev.: Şirin Tekeli), (İstanbul: Metis, 1998), ss. 60, 74: Thomas Luckınann, "Piıilosoplıy, Social Sciences and Eveıyday Life", Plıenomenology anel Sociology, (Harınoııdsworllı: Penguin, 1978), ss. 229, 240; Peter Worsley, lntroducing Sociology, (Harınondswortlı: Penguin ), ss

4 Yani. Doc. D1: Adil CİFICİ düşünüdere atıf ile yetineceğiz, gayemiz "bilgi vennek" değildir. Dördüncüsü; "düşünsel sonmlar" önce belirgin aynınlara tabi tutulacak ama ileride iç içe işlenecektir. Sonuncusu; bu çalışma "giriş kabilinden" bir "soyutlania"dır ve oldukça ayrıntılı hali için hazırlıklarmuz son aşamada olup en kısa zamanda kitap şeklinde yayınlayacağız. Ana metinde; köklü düşünsel sonınları, onlardan çıkarılan kabulleri ve kuramsal zemin haline getirilişlerini; "ön-farklılaşma" şeklinde nasıl taraf oluşturdtıklarını; anahtar terimlerini ve aynı terimiere verdikleri farklı anlan1ları göreceğiz. Sonuç'ta, taratları "iki gelenek" şeklinde ayırıp ana niteliklerini tekrarlayacağız. DÜŞÜNSELSORUNLAR Ontolojik Sorunlar Hepsinden önce, incelenen fenomenin "özü" ile ilgili antolajik nitelikte sorunlar söz konusudur. Sosyal bilimler en fazla şu antolajik sorun ile yüz yüzedir: Her türden inanışları, davranışları, hareketleri ve ktının1lan içine alacak kadar geniş manasıyla "toplumsal gerçeklik'', bireyler'in dışında ımdır; yoksa birey bilinçleri'nin mi ürünüdür? Toplum, onlardan bağımsızlık anianunda "nesne(!)" mi, bireysel anlaınlandımıa ürünü olmaklıkla "öznel" midir? Kısacası; o, "işte-orada-var-olan" ınıdır yoksa birey zilmi mi yaratır onu? Sosyal bilimler felsefesi bu soruları ve cevaplarını bir biçimde ortaya koymalıdır. Şu halde ana sonın, ''toplumsal diinyamn doğas1 sorunu: özü sorwııı ''dur. 7 Epistemolojik Sorunlar Bir de epistemolojik sorunlar vardır. Dünyayı bilmeye ve anlamaya nasıl başlangıç yapabileceğimize, bulgularıımzı -mümkünse- bilgi olarak nasıl aktaracağımıza dairdirler. Bunlar, hangi bilgi şekillerinin olanaklı, 'doğru' ve 'yanlış' olduğu münakaşasını da kapsar. Zaten, bu ayırım belli bir epistemolojik tutumu ön gerektirir. Onu kesin, dışsal, somut biçiınde teşhis etmek ve iletmek mümkün müdür; yoksa "bilgi" daha kesinliksiz, içsel ve 7 BuiTeli and Morgan, Sociological Paradigms, s. 1. 6

5 SOSJ~4LBİLİMIERDE KöKLOTARTISNJALAR deneyime bağımlı olup başkasına ulaştınlamaz mıdır? Bu sonılar, 'uçlardaki' epistemolojik tutumları belirleyecektir. 8 kişiye-özel İnsan Doğası Sonmu Bir diğeri de insan doğası; özellikle de insan ile çevre arasındaki ilişki lıakkındadır. ''İnsan doğası problemi ''nin sosyal bilim ile özel irtibatı vardır; bununla ilgili kabullere dayanmak zorundadır. Çünkü, insan, "araştırmaların hem öznesi hem de konusu'dur." 9 "Fizik dünya"nın doğası, "toplumsal dünya"nın doğasmdan ayndır. İkincisi, araştırmacının araştırma konusuna dahil olduğu bir alandır ve incelenen kişiler ile diyaloglam ve çekişmelere girilebilınektedir. Halbuki doğa bilimleri'nde konular normal olarak "nesneler"in görüşleri alınıuadan çözüınlenir. 10 Bu fark, "nesnel olına"yı da güçleştirir: "Sosyal olaylar bir tabiat olayı gibi hariçten [gözlenemeyen] vakıalar olduğundan... objektiflik kaidesine uymak zorlaşmaktadır" denilmektedir. 11 "Nesnellik sorunu" şimdilik dursun; bir 'uç'ta, insanlara, koşullaruı deternıinistik tepki vericileri olarak bakan açılar 'a rastlarız. İnsanlar ve deneyimleri "çevre ürünü" kabul edilir. Diğer 'uç' ise; "özgür irade"yi merkeze alıp insanı çevrenin denedeneni değil denetleyicisi göri.ir. İnsan ile çevre arasındaki ilişkiye dair böyle kabullerde "belirleninıcilik" ( "determinism ") ile "istemcilik" ( "volwztarisnı ") arasındaki çekişıneyi görmek zor olmamalı. Metodolajik Sonmlar Yukandaki sorunların "yöntem" için önemli neticelerinin olacağı aşikardır. Farklı ontolojiler, epistemolojiler ve insan doğası modelleri farklı metodo/ojilere yöneltecektir. Doğa bilimci'nin "bilimsel yöntemi" seçeneklerden yalnızca biridir. Diğer yandan, sosyal bilimler' de, toplumu Bun-ell and Morgan, Sodological Paradigms, s Bunt:!l and Morgan, Sociological Paradigms, s. 2. Gulbenkian Komisyonu, Sosyal Bilinıleri Açm, s. 52. Günay, Din Sosyolojisi, s. 77. Din sosyolojisi bağlaınında bunun daha zor olduğunu, çünk.ii dinin genelde varoluşsal/kişisel bir değer çerçevesi oluşturduğunu söyleyen Günay, bu tartışınalann orada daha da yağtın olabileceğinin işaretlerini vermeh.iedir. Bkz., s

6 Yani. Doc. DI: Adil CİFTCİ doğa dünyası gibi kesin, gerçek ve birey'in dışında olarak ele alan yöntemlere rastlanılırken; bazılan daha esnek, bireysel ve öznel nitelikte görür onu. 12 Birinci yöntem, toplumsal dünyayı oluşturan llllsurlar arasındaki ilişkileri ve düzenlilikleri açıklamak üzerinde yoğunlaşır. Bunların tespiti, tanımlanması ve ifade yollarının buluruımsı ana ilgidir. Metodolajik meseleler; kavramlann kendileri, ölçühneleri ve temel çizgilerin açığa çıkanlmasıdrr. Bu yöntem, gerçekliği açıkladığı ve yönettiği düşünülen 'evrensel yasalar'ın araştınlınasında kendini gösterecektir. 13 Toplumsal dünya'nın kurulmasmda inançlar, beklentiler, eleınler, sevinçler gibi zihinsel edinıleri vurgulayan metodolajik açı ise farklı meselelerde odaklanır. İlgi konusu; bireylerin dünyayı kunna, yeniden-kurma ve yorumlama tarzını anlamaktır. Vurgu,. "genel"in açıklanmas mda değil; "tekil veya bireye-özgü olan"ın anlaşılması üzerindedir. ı 4 Aşınya götürüldüğünde, incelemeye değer dışsal bir gerçekliğin mevcudiyeti bile sorgulanrr. "Aşın hali" bir tarafa, doğa bilimleri'nin metodolajik kuralları ölçü alınırsa, sosyal dünyanın -"bilim dışı" görülecek derecede- görece/i niteliğini vurgulayan bir yaklaşımdır bu. ıs Şimdi bu tartışmaların "sosyal bilinıler felsefesi"nde ele alınışiamu görebihnek için, Sonuç'ta yapacağımız genel ayrıım saklı tutarak, iki yaklaşımdan söz edeceğiz. 'ÖZNE(L)Cİ' YAKLAŞlM VE 'NESNE(L)Cİ' YAKLAŞIM 16 Ontolojik, epistemolqjik, insan doğasal ve metodolajik duruşlar ikiye indirgenebilir: "Özne(l)ci yaklaşım" ve "nesne(l)ci yaklaşım." 17 Bunlar öncelikle epistemolojik anlam taşırlar. Birincisine göre; epistemolojik ız Burrell and Morgan, Sociological Paradigms, s Burrell and Morgan, Sociological Paradigms, s Hayriye Erbaş, çekişmenin buradan kaynaklandığını söylüyor. ''Sosyolojide Fenomenoloji", Araştımıa, (Ankara: DTCF, 1992: XIV).~ Burrell and Morgan, Sociological Paradigım, s Burrell and Morgan'da "subjectivist" ve ''objectivist" yazılıdır. Biz "özne(l)ci" ve "nesne(l)ci" dedik. Yani ("L") atılabilir. Bkz., R. E. Palıner, Henneneutics: Interpretation Tlıeoıy in Sclıleiemıac/ıer, Dilthey and Gadamer, (Evanston: N.U.P., 1969), s Burrell and Morgan, Sociological Paradigms, s

7 "özne(l)cilik", "nesnellik"tir metodolajik açıdan. E. Nagel 18 ile A. Schutz arasında geçen ınünakaşa bunu aydınlatabilir. Schutz'a göre, Nagel, M. Weber'in "öznel anlama ilkesi"ni yanlış anlamaktadır; "öznelliği" yanlış anlamaktadır çünkü. Onun, Verstehen'e "özne(l)ci" deme sebebi; "nesnel anlama"nın, eylem sahibi'nin belli bir eylem ile "ne demek istediğini" bulmakla mümkün olduğunu düşünmesidir; "eylemin öznesi'nden hareketle nesnel bilgi edinebiliriz" der. "Değer-bağımsız-toplumbilim" kavramını bize kazandıran Weber'in "yöntemsel öznellik"i savunduğu söylenemez, diyor Schutz. Böyle bir episteınoloji, kendine uygun ınetodoloji oluştunır. "Toplumsal eylem'in dışandan gözleınci veya karşıdaki için anlamı askıya alınır çoğunlukla. " 19 O ilkenin diğer adının, "araştınnacının, eylem sahibinin özne(l) olarak toplumsal eyleme yüldediği niyetsel anlamı bulması gerektiği" manasındaki "öznellik ilkesi" olduğu söylenirse özetleme yapılır. 20 Yukandaki karşıtlık, bilhassa W. Dilthey'in ele aldığı, "Erklaren" ("Açıklama") ile "Verstehen" ("Anlama") farkına dayanır ve "kavrayışsal unsurlan belirgince ayn niteliktedir.,ıı Bu, sosyal bilimler'in, doğa bilimleri'nin dışsal dilini mi kullanması 22 gerektiği; yoksa sosyal fenomenin irade, niyet, maksat, anlam gibi içsel terimleri mi gerektirdiği sorununa yol açmıştır. 23 Dil they, insan davranışmdaki"öznel anlamlı" niteliğin "doğa' da muadili olmadığını" vurgulamıştı. Doğa bilin1leri "dışsal olaylar"a nedensel açıklamalar geliştinnişlerdi. İnsan bilimleri ise "anlamh davranışı" içeriden anlamakla ilgileniyordu. O, görüşlerini A. Comte 'un ve J. S. Mill'in 24 karşısına koyınuşsa da, sonralan, insan bilimleri 'nin de doğa bilimleri kadar Ernest Nagel, "Problems of Concept and Theoıy Formatian in tlıe Social Sciences", Philosophy of the Social Sciences, (ed.. M. Natanson), (Raııdom House, 1963), ss Alfred Sclıutz, "Concept and Tlıeoıy Formatian in the Social Sciences", Journal of Plıilosophy, (1954: 51), ss Josef. Bleiclıer, The Hemıenelllic Imagination: Outline of a Positive Critique of Scientism and Sociology, (London: Routledge & Kegan Paul, 1982), s Plessner, "With Different Eyes", Plıenomenology and Sociology, s. 25. (Vurgu bizim) Zygrnunt Bauman, Sosyolojik Diişiinnıek, (İstanbul: Ayrıntı, 1998), s Bleiclıer, Tiıe Hemıeneutic Imagination. s. 20. Mill'in "evrensel nedensellik yasası"na dayanarak sosyal dururnlardan genel yasalar çıkarma k."urarnı için bkz., Bleicher, Henneneutic lmagination, s. 19. Coınte ve Mill'in birlikte ele alııuşı için, ss

8 Yard. Daç. Dr. Adil ÇiFIÇi empirik hale getirilmesi gerektiğini söylemişti. Weberde aynısını yapacaktı. 25 Bunu, insan eylemi'ni "anlama" ile onu "nedensel'' 26 "açıklaına"nın sistematik birleşiıniyle 27 sağlayabilecek:ti? 8 Ama, "nesnel anlaınaıun, 'öznel atılam'ın bulu11111asıyla mümkün olduğu" tezi bir yana atılınadı. 29 Nedensel yaklaşım "açıklama" ile ilgilenirken, saiklerin (motives) "nedenler" ("causes") şeklinde ve "nedense!" tarzda işlediğini varsayar. Diğeri ise "anlama" ile ilgilenip davranış saiklerini bilinçli kurulan "sebepler" ("reasons") şeklinde düşünür. 30 Aşağıdaki şema, iki "genel yaklaşım"ın yukandaki temel sorunlar açısından nerede durduklarını gösterecektir. Sosyal bilimiere özne(l)ci yaklaşım SubjektifObjektif Boyut Sosyal bilimiere nesne(l)ci yaklaşım Adcılık +-- ontoloji ~ Gerçekçilik Anti-pozitivizm +-- epistemoloji ~ Pozitivizm istemeilik +-- insan doğası ~ Belirlenirncilik ideagrafik +-- metodoloji ~ Narnotetik Şekil 1.1 Sosyal bilimlerin doğasıyla ilgili varsayımlarm çözümlenmesine dair bir şema. 3 ı 25 Peter Winclı, Tlıe Idea of a Social Science and its Relation to Philosophy. (London: Routledge & Kegan Paul, 1976), ss Anthony Giddens, Siyaset, Sosyoloji ve Toplumsal Teori, (çev.: Tuncay Birkan), (İstanbul:. Metis, 2000), s. 198 vd. 26 Nilgün Çelebi, "Sosyoloji ve Nedensellik", Araştırma, (Ankara: DTCF., 1992), ss Tl Günay, "erk/aren ile "versıelıen" birleşimini savunuyor gibidir: "Olayların dışa ait!orııılarıııdan mani:l dolu tüm ve bütünlere nütiız etmek demek olan anlayış ve onlar arasında sebep-netice bağı klinnak demek olan açıjdama... bir çok önemli sonuçlara erişmeyi mümkün kılar." Din sosyolojisi bağlammda daha önemli bulur versteheni: "Zira, din sosyologıı... din mensııplannm kendi kımmıları, davramşları, vs.ye verdikleri mand[lanj... göz önünde tutmak dımmıwıdadır." (vurgu bize ait). Din Sosyolojisi, ss ve Luckmann, "Philosophy, Social Sciences.", s ''Nedensellik" için; Paul Filıner vdğr., New Directions in Sociological T7ıeOJy, (London: Collier-MacMillan Publ ), s "Weber ve nesnellik"in "kültür bilimleri'nin nesnelliği'' çerçevesinde ineelenişi için bkz., Guy Oakes, Weber and Rickert: Coııcept Fonnarian in tlıe Cultural Sciences. (London: MIT Press, 1988), ss Bleicher, T7ıe Henneneutic Imaginatioıı, s Bunell and Morgan, Sociological Paradignıs, s. 3. lo

9 SOSYALBİLİJv!IERDE KöKLO TART!Slv!AL4R Şimdi bu şemayı açmaya çalışalım. Tarafların özellikleri Giriş'te dile getirilen amacı gerçekleştirecek şekilde seçilmiş olup, ayrımların her zaman bu kadar "keskin olmadığı ''nın üstünü örtemez. TARAFLARlN FELSEFI DAYANAKLARI Adedık-Gerçekçilik Ontolojik Taliışına Ontolr~jik tartışmadaki 'tıçlar' yoğun tartışına konusudur. Geniş taımmyla, naminalist tutum; insan zihnine/bilincine dışsal gibi gözüken dünyaımı -gerçekliğe yapı kazandırmak ıçın kullaıulan- "adlardan oluşturulduğu kabulüdür. Onun ''gerçek yapıs1" bulunınaınaktadır. İsim/er; faydaları dünyayı betimleme, anlaınlı kılı11a ve hakkında uzlaşma sağlan1a araçları olarak uygunluklarma bağlı yapay üretimlerdir. 32 Örneğin "toplum", paylaşılan bir "ji"kir"dir yalnızca. Bu "fikir"e bireylerin katılması durursa, o da varlığını kaybeder. Zira, "ortak algı/aı1layış"tan başka varoluş temeline salrip değildir. Bu antolajik çerçeve'de çalışan sosyal bilimciler, inceleme konularının bireylerin kabullenişlerinden bağımsız bir ''objektif/dışta varlık olmadığını" düşünürler. 33 Bu "insan-üretimi diizen ", "fikirler" ile kurulup sürdürülür. "Fikirler", dünyayı aıliaınlı kılmak için kullaıulan 'bilişsel' kategoriler yaıunda arzu, korku gibi hislenıneleri, doğru ve yanlış hakkındaki ahlaksal inançları, neyin uygtın neyin uygtın olmadığına dair kabullenıneleri; yani değerleri de kapsar. 34 Kısa bir felsefi tanıımyla, '"eşya 'nın algınuzdan veya algılan1a melekemizden bağmıs1z bir varoluşa salrip olduğu kuraım" olan realiznı ise; toplumsal dünyanın birey bilinci'nden ınüstakil ve olabildiğince sabit yapılardan müteşekkil "gerçek dünya olduğunu" kabul eder. Bu yapılar bazen tanın1lanaınasa da, duyutarla tespit edebilen varlıklar olarak "orada"dırlar. "Dünyaııın durumları, dünyada zaten vardır... gerçekliğin temel yapıları... sadece keşfedilınektedir." 35 Realizm, "iç" ve "dış" ayırımı yapmaz; madem "şeyler" bilince kendileriıli sunuyorlar, öyleyse ''vardırlar." Bilinç 'in rolü BuiTeli anel Morgan, Sor.iological Pamdigms, s. 4. Brown, Unders/anding Society. s Worsley, lntroduciızg Sociology, ~. 58. Fay, Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi, s

10 Y mr:l. Doc. Dr. Adil CİFJÇİ neredeyse bir yana atılır. 36 Bazı yapılann farkında bulunınayıp, dile getirecek 'isimlere' sahip olmasak bile toplumsal dünya "dışanda"dır. Birey'in, kendi başına gerçekliğiivarlığı olan toplumsal dünyaya doğduğu ve orada yaşadığı düşünülür. Onu birey/ler üretiyor değildir; "işte orada"dır, herhangi bir insanın varlığına ve bilincine antolajik olarak önceldir. Doğal dünya gibi kesin varoluşa sahiptir. 37 "Sosyal realivn" diyebileceğimiz bu ontolojik tutum, toplumsal kuramın doğası hakkında da bir görüştür. Bu durumda, ontolojik soru; "Toplumu, kendinde bir varlık mı, yoksa çok sayıda tekil şahsiyetler, bilinçler mi kabul etmeliyiz?" olacaktır. Naminalist için toplum, tekil bilinçler iken; realist ondan kendi başına varlık diye söz eder. 38 Bu tartışma, belki de, "realizm" ile "idealizm" arasındadır köken olarak. Hegel, "düşünce"nin -Reformasyon sonrasında- fizik doğa'ya yöneldiğini, "yasalar"ın onun gözleminden elde edilip "bilgi"nin de bu zemine dayandırıldığını; "fikir"iıı ise nesne tarafindan belirlendiğinin kabul edildiğini söyleyerek bunu ortaya koyuyor ve bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalara ortam hazırlıyordu. 39 Anlaşılacağı gibi, ''özne(l)ci yaklaşım" nonzinalist iken "nesne(l)ci yaklaşım'' realist'tir umumiyetle. "Varlık"ın zilıin 'i yansıtmasına değil zihin 'in varlığı yansıttığına vurgu yapan "nesne(l)cilik" ' gerçekçi ontoloji"ye yaslanacak ve epistemolojik açıdan pozitivist olacaktır. Öyle görünüyor ki, gerçekçilik "iki uçlu" felsefi kuranıdır: "İnsanf algıdan ve bilişten bağımsız olan bir varlık dünyası mevcuttur ve onun kendi içkin düzeni vardır. " 40 "içkin düzen", epistemolojik tartışmada pozitiviznıin önemli kabullerindendir. Bir sosyal bilimcinin katıksız realist olabileceği kuşkuluysa da; bir biçiınde realizmi kabul etmeyenin de sosyal bilimci olabilmesi gayet zordur, diyebiliriz şiındiden Thomas Ryba, Tlıe Essence of Plıenomenology and /ts M eaning for the Scientific Study of Religion, (New York: Peter Lang, 1991), s Bunell and Morgan, Sociological Paradigms, s. 3. G. Duncan Mitchell (ed.), A Dicıionary of Sociology, (London: Routledge & Kegan Paul, 1970), s Teny Pinkard, Hegel's Plıenomenology, (Cambridge University Press, 1994), s Fay, Çağdaş So:,yal Bilimler Felsefesi, s (Vurgu bizim)

11 SOS1~4L BİLİlv!lERDE KÖKlll TAR11ŞMAL4R Anti-Poıitivizm..Pozitivizm: Epistemolojik Tartışma Pozitivizm terimi, bilgi kanıısıında genel bir "empirik yaklaşım ''a göndermede bulunmaktadır 41 denilebi1ir. 42 J. Bleicher -ikame olarak "bilimcilik" ("scientism") terimini kullanıp şunları kapsaclığını söyler: Bilim, bizlerden bağımsız "verili/hazır olgular" ile meşgul olur; empirik-analitik yöntem geçerli tek bilgi-ediıune yoludur; o, bütün bilişsel etkinlik alanlarına teşınil edilmelidir; sonuçlan tek doğru bilgi şeklidir. 43 Böyle olunca da, pozitiviznı, Von Wright'a göre, şu üç sava dayanır: İncelemeler için tek yöntem vardır; modelini doğa bilimleri verir; her inceleme "nedenselliği" içermeli dir. 44 Sosyal bilimlerin hedefi de, öyleyse, "genel nedensel yasalar ortaya koymaktır." 45 Pozitivizın'i sosyoloji ile ilişkilendirip, özellikle fenomenolojik yönelim'in karşısına koyan D. Walsh; onu, "Sosyolojiyi doğa bilimleri modelinde kurmaya çalışmak gerektiğini savunan tutumdur" diye tarumladıktan sonra öncüllerini sıralar: Toplumsal fenomen ashnda doğal fenomen ile aynıdır; doğa bilimleri'nin çözümleme teknikleri toplumbilim'de de uygulanabilirdir ve onun hedefi, toplumsal fenomen hakkında öngörüsel ifadelerde bulunmaya dayanaklık edecek, empirik olarak temellendirilıniş kuranısal varsayımlar sistemi üretmektir. 46 Böylece, toplumsal davranışı yöneten yasaları bulabilir, insanlar hakkında bilimsel yasalar oluşturabiliriz. "Gerçeklik mi zihin'i yansıtır yoksa zihiı1 mi gerçekliği" ikileminde tercihini "zihin 'in gerçekliğiivarlığı yansıttığı ''ndan yana yapan epistemolojik yönelimin genel adıdır pozitivizm. O, 'bilgi'niı1, varlıklan dolaysız tespit edebilme yetiınize, açıklamaların da empirik testlere dayandığını ileri sürüyor. Bundan dolayı, "nesne(l)ci çözümleme" pozitivist epistemolojiye yaslanır. Yani, toplumsal dünya' da olup bitenleri, düzenlilikleri ve nedensel ilişkileri araştırarak açıklamaya ve öngörmeye çalışan pozitivist epistemoloji, doğa bilimleri'ndeki egemen ontolojik R. A. Wallace and A. Wolf. Conıemporary Sociological Tlıeol)', (Englewood: P.H.I., 1980), ss Fay. Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi, s Bleicher, Hemıeneutic lmagination. s. 14. Fay, Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi, s Wallace and Wolf, Contemporary Sociological T/ıeory. s Filmer., New Direcıions, s. 16. Bkz. Walsh, "Sociology anti the Social World", s

12 Yani. Doç. Dı: Adil ÇİFTÇİ kabullere dayalıdır. Aynntılarda ayrışahilir pozitivistler.. Bununla birlikte, bilginin birikimsel süreç olduğu; "bilgi stoğu"na yeni bilgilerin eklendiği, yanlış hipotezlerin ise elendiği uzlaşımsal kabul görür. 47 Pozitivizm-karşıtı epistemolojilerdeki ortak nokta, toplumsal dünya'da yasalar veya temel düzenlilikler aramşm~ karşı oluştur. 48 Onlara göre, doğa dünyası ile insan dünyası arasındaki en temel farklılık, ikincisinde 'yasalar a ulaşınamu olanaksızlığıdır. Bundan ötürü de, en yalın insan eyleminin bile tatmin edici bir salt yasal/nedensel açıklaması yapılaınazdı; kısmf olarak yapılabilirdi ki, işte asıl so nın da btınun yöntemi idi. 49 Gerekçe, toplumsal dünyanm "nesne" ("object") değil "öznel" dünya oluşudur. O, "kendinde-varlık'' olmayıp insan ediınieri ve eylemlerinin varoluşsal ürünüdür; bunlar tarafından devam ettirilir ve değiştirilir. "Benler/ özneler -arası "("intersubjektif') 50 üretilip sürdürüldükçe dı ş sa ll aşı r; görece "nesnel olgusallık" kazanır. Bunu savunanlar, Durklıeinı toplumsal dünya'ıllll ve kunnnlarınm "nesnel/olgusal" niteliğini vurgulamada tamamen hatalı değildi; anıa olgusallığm insanların kavrayış tarzına bağlılığını göremedi, derler. Durkheim'm sandığı kadar "işte-orada-var-olan" hir toplumsal dünya yoktur; açıklama, tanımlama ve anlama sürecindeki aktörlerin "dışsallaştırmaları" ve "nesne(l)leştirıneleri" vardır. 51 Bunu dil ile yaparız genellikle. Dil, görünüşlerinin yorumunu mümkün kılan kategoriler vasıtasıyla, toplunısal dünya'yı üyeleri için nesnelleştirir ve dışsallaştzrır. 52 Rutin anlamlandınna süreçleriyle toplumsal dünya'ya olgusallık yüklenmesi onu nesne dünya yapmaz yine de. Doğa dünyası 'nın bile algılardan bağnnsız olmadığını ileri sürenler bir yana, "anti-pozitivist sosyal biliın"de genel kanaatin şu olduğu söylenebilir: Doğal dünya, varlığı için insan onayına mutlak bağmılı değildir; ancak, toplumsal evren, insanların tasdiki geri alııllllca varlığını yitirir; çünkü onun "benler-arası onay"dan ayrı bir varoluşu BuiTcll and Morgan, Sociological Paradigıııs, s. 5. BuiTell and Morgan, Sociological Paradigms. s. 5. Hughes, "Consciousness and Society". Modern Sor.iology. s. 24. lntersubjectivity için Filmer. New Directions, s. 18. Walsh, "Sociology", s. 79. Filmer, Neıv Directions, s. 18. Bunun Berger ve Luckınaıuı a atı11a tasviri için, Erbaş, ''Sosyolojide Fenomenoloji'', s

13 SOSJ~.:JL BİLİAJLERDE KÖKLlJ TARTISlvlAL4R yoktur. "Toplum", üyelerce "var/gerçek" diye tanımlandığı ve ona "yöne/indiği" için 'vardzr/gerçek'tir. 53 Sosyal bilimler'in görevi, toplum dünyası'mn inşa edildiği bu zihin süreçlerini kavramaktır. Bu, onun bağımsız gerçeklik olarak varoluşunu "askıya almayı" ("suspension") 54 gerektirir. Bu tutuma göre; ömeğin aile, eğitim, sınıf çatışması, din; bitki veya kimyasal reaksiyon gibi inceleneıneyip insanların yorumlamalan açısından anlaşılabilirler. 55 Çünkü "bilgi", "varlık/gerçeklik"in edilgen bir ayııası değildir, bilgi objesi kavrayış tarzırnızca en azından sınırlanır ve "fonu/biçim" kazandınlır. Araştırınaların hedefi, "biçimler"deki maksadı anlamaktır, iletnıeye niyetlenilen mesajı çıkannaktır. Zihin'in bu tezahürleri, 'metinler' den tutunuz da mirniklere kadar muhtelif fonnlara bürünebilir ve, böylece, zihinsel-fiziksel safhaları (moments) birleştirebilirler. Belki en çok bu bakımdan "verstelıen" ve "açıklama" keskince ayrılır. Çünkü, ilki, fenomen(d)e taşman "maksat", "ilgi", "niyet" ve "değer" ile ilgilenir; 'genel 'in ömeği olan bir "şey" gibi gönnez onu. 56 Doğa nesneleri'nin zıddma, insanlar yaptıklarına anlam ve amaç katan bilinçli varlıklardır, deyip antolajik saptama yapan Giddens; epistemolojik olarak da, "İlk önce insanların... beninısedikleri anlamlan anlamadan toplumsal dünyayı... betiınleyemeyiz bile" iddiasında bulumır. 57 Pozitivizm-karşıtları için toplumsal dünya görecedir ve ancak toplumsal etkinlik/ere doğrudan katılanların veya dolaysız failieri olan kişilerin bakış açısından anlaşılabilir. Pozitivist bilgi-kuramı 'na özelliğini veren dışarzdan gözlemci tavrının "anlanıa"da kalkış noh.1:ası olamayacağılll söylerler. Eyleme/davranışa katılanın ve eylem sahibinin "anlaınlandımıa çerçevesi" kavranarak "anlamaya" vanlabilir. Yani, "'dışarı "dan açıklama değil "içeriden" anlamak zorunludur. 58 Sosyal bilim, epistemoloji yönünden Filmer, New Directions. s Krş., Bauınmi, Sosyolojik Düşiinmek, s "Epoc/ıe''' yöntemiyle ilişkisi için bkz., Ryha, The Essence of Plzenomenology. ss Brown, Understanding Society. s Josef Bleiclıer. Contemporary Hemıeneutics: Hemıeneutics as Method. Plıilosoplıy and Critique. (London: Routledge, 1980), ss Anthony Giddens, Sosyoloji. (çev.: H. Özel-C. Güzel), (Ankara: Ayı aç, 2000), s. 12. Burrell and Morgan, Sociological Paradigms, s

14 Yarrl. Doç. D1: Adil CİFTCİ "övıe(l)ci" olup "nesne(l)ci" değildir. Bu ise, "dışandan bilme"niıı objektif olamayacağı demektir. Aktörlerin değerler çerçevesiııi ve anlamlandırmalan hesaba katmayan "soğuk gözlemci" kendi çerçevesinden çıkan açıklamavı eyleme yüklüyordur; bu da "nesnellik" olamaz, denilmektedir İstemcilik-Belirleninıcilik: 'İnsan Doğası' Taıiışması "Belirlenme" ve "özgürlük" şekliııde karşımıza çıkan felsefi sorun diğer bir ikiliği yansıtır. 60 "İstemcilik" (''voluntarism ") ile "belirlenimcilik" ( "determinisnı ") ayınnıı, bazılanna göre, "modem sosyolojinin bugün ve ilerideki ana sorunudur." 61 Sosyal kuranıcılann en önemli varsayımları "insan doğası" ile ilgilidir; özellikle, insan davraııışını belirlellllliş ve, dolayısıyla, öngöriilebilir mi saydıklan yoksa insansal yaratıcılığa mı vurgu yaptıklan açısından aynşırlar. 62 Bu konu sosyal bilimcileri bölmeye devam etmektedir. O kadar ki, eğer davranışlar koşullar tarafından belirleniyor ve kaçıııılanuyor ise toplum üyeleriııin buna yönelik bir şeyler yapabilmesiııden söz edilemez; pozitivist açıklanıa ve metodoloji insanı tam da böyle görürler, diyenler vardır. 63 Toplumsal 'olgular'da kesin bir determinizm aranmasınuı sosyolojiııiıı sisteınleşme döneıni ile ilgili 'sağlanı' gerekçeleri yok değildir; "Fakat, sosyal biliııılerin konusu olan toplıını ile fen [doğa] biliınlerinin konusu olan tabiat arasındaki farkın bir mahiyet farkı olduğunun fark edilmesi değişik bakış açıları arayışına vesile olmuştur." 64 Mesela "fenomenolojik sosyoloji'' gibi, "özgürlüğü" ve "seçmeyi" kabul edenler, toplum üyelerinin, dummlan değiştirebileceklerini söylerler. Sosyolojik bilgi ve betimleme, burada, tercihin dayanaklarım açıklığa Sanırız bu açıdan W eber 'ı:: atıf için, bkz., Bauınan, Sosyolojik Diişiinmek, ss Filmer, New Directions, s. 91. Alan Swingewood, A Slıoı t Histoıy of Sociologir.al Tlıouglıı, (New York: St. Martiıı's Press, 1991 ), s. 2. Wallace and Wolf, Contemporary Sor.iologir.al Tlıeory, s Filmer, New Directions, s. 91. Zeki Arslantürk ve M. Tayfun Akman, Sosyoloji. Kavramlar, Kummlar. Siireçler. Teori/er, (İstanbul: Çamlıca Yayınları, 2001 ), s (Vurgu bizim). 16

15 SOSYALBİLİ!ı1IERDE KÖKlll TARTISMA.L4R kavuştuınıanın ve insanlan seçeneklerin bilincine daha tam vardırmanın olası kaynaklan haline gelir. 65. Öyleyse bu tartışma, sosyal-bilimsel kurarnlarda benimsenen insan modelleri etrafındadır. Bir uçta "belirlenimci görüş "ü buluyoruz: İnsan ve eylemleri ortam veya 'çevre' tarafından detennine edilir. Diğer uçta ise "istemcilik" vardır: İnsan, bağunsız ve "özgür iradeli"dir. 66 Bunu savunanların, sosyolojiyi bir 'doğa bilimi' gibi görenlere itirazı kendi açılanndan. yerindedir. Moleküller'den farklı olarak, diyorlar, insanlar eylemleri kendileri için anlanılı olan bilinçli varlzklardır. Doğa bilimci, molekülleri zorunlu olarak "dışarı"dan inceler. Halbuki insanlar konu olunca şu da aniaşılmak istenir: Söz konusu birey, davrandığı şekilde niçin davranıyor, eyleminin kendisi için anlanu nedir'? 67 Bu sebeple, bilinci/zilmi, gerçek objelerin nakşedildiği balmumu yapan ve bir nesne'nin farkına varn1ak için yalmzca "sabra ihtiyacımız olduğunu" söyleyen 68 "pasif birey" görüşünün yerine "insanların... kendi davranışlarını biçimlendirme ve yönlendirme yetileri konu1ur." 69 Onlar "bilinçli"dirler, bizatil1i 'jaal"dir1er. Kendi haklarmda düşünebilir ve davranışlarını değiştirebilirler. Bu, insan 'ı, tabi at 'ta/d diğer tüm varlıklardan ve, neticede, sosyal bilimler'i doğa bilimleri'nden ayırınayı gerektiren bir yetenektir. 70 Belki bundan dolayıdır ki, hermeneutik yönelimli sosyal bilimler "verili olanlar": yani hazır olgular veya yasa örnekleri ile ilgilenmezler. İlgi konusu, niyetlere, maksatlara, üınitlere, korkulara ve ıstıraplam tanıklık eden sözler, kelimeler, metinler ve eylemler gibi insansal ürünler; ''zihinsel dışavurum/ar ''dır. Bu da "doğa' ' ile "kültür" arasındaki giderilemez fark bağlan1ında kendini gösterir. 71 Yukarıda söylenilenlerin temelinde, "yalnızca eylemlerin değil, insan bilincinin kendiılin niyetsel!yönelimsel olduğu" 71 görüşü; 'bilinç' hakkında 65 F'l ı meı, N eıv D' u ec ı ıons, ss. -~ 91-9'1-66 Burrell and Morgan, Sociological Paradigm1, s. 6. ôl Cotgrove, Tlıe Science of Society, s Ryba. Tlıe Essence of Plıenomerıology, ~ Wallace and Wolf, Contemporary Sociological Tlıe01y, ss Worsley, /nıroducing Sociology. ss Bleiclıer, Hemıenelllic lmaginaıion, s "Niyetsellik/yönelimsellik" ("intentionality") kavramını Fenoınenolqji'niıı diğer kavramlan ile birlikte görmek için, bkz., Filmer, New Directions, ss Kavrama 17 'Jr

16 Yard. Doç. D1: Adil CİFTCİ özel bir kuranı olup hem umumi Yorumlayıcı Paradigma hem de içerisinde yer alan bakış açılan Russeri'den alınış gibidir onu. Buna göre: Dünya/gerçeklik, özne'nin bilinç edinıleri (acts) ile yapı kazanır; bilinç her zaman bir 'nesne' hakkında bilinçtir, bilinç(li) özne ve bilinç ediıni'nin yöneldiği 'nesne' arasında ayırım yapmayan bir bilinç deneyiıni olamaz; fakat o "içkinsel bir nesne", dış dünyada "nıatufu" ("referent") bulunmayan hir nesne' dir; zihin-dışı nesne ile bilinçli özne arasında hiçbir gerçek nedensel ilişki yoktur, yalnızca bilinç edinıleri, onların içsel içerikleri ve yönelimleri söz konusudur. "Sadece zihnin nesnelleştimıeleri vardır ki, yönelimselliğinli1iyetselliğin bu nesneleştiren yönü özneler arasındaki iletişinri olanaklı kılar" deniterek de salt felsefeden sosyal bilinı'e geçiş sağlanır: Benler-arası (intersubjective) toplulukta nesnel atıf noktaları olmasaydı her konuşma kişinin kendisiııe döner ve iletişiın vuku bulrnazdı. 73 Bilinc'i "tam-özgürlük-alanı" kabul eden, "zihniıı yöneliınselliği" görüşü; zihni koşullanınış obje olarak tanımlayan pozitivist sosyal bilimlerin belirleniınciliğine tanıaınen zıttır 74 denilebilir. Bazılarının da hem çevresel hem de istemli etkeniere izin veren bir "orta duruş" takındıklarını 75 görürüz. Her halükarda; "insan modeli" hakkındaki kabuller sosyal bilimsel kuraıniarda temel unsurlar olmak durumundadırlar. 76 Zira onlar, insan ile insanın yaşadığı tophını arasındaki ilişkilerin doğasını geniş açıdan tanımlarlar. verilen anlamda çevirmenden biraz tarklı düşüıısek de, yine bkz., Edınund Husserl, Fenomenoloji Üzerine Beş Ders, (çev. ve giriş liarun Tepe), (Ankara: Bilim ve Sanat, 1997), ss Ryba, The Essence nf Plzenolllenology, ss (Vurgular bizim). ~ Filmer. Neıv Directions, s "Belirlenimcilik'' ve "istemcilik"i, 'tamamlayıcı" gören ve din sosyolojisi için uzanıınlannı serdeden bir düşünce için bkz., Günay, Dirı Sosyolojisi, s Fakat. s. 84' deki ''Din Sosyolojisi alanında det~nninist bir tarzda şaşmaz kanunlardan söz edebilm~k için, henüz vakit çok erkendir" itadesi "gerekircilik"in imkanından bir şekilde söz ediyor gibidir. Krş., Güııay, 'Türkiye'de Toplumsal Değişme.ve Tarikatlar", İslam(vat, (2002: 4), s "İnsan doğası" ile ilgili bir gnıplaştınna için; Arslaııtürk-Amman, So~) oloji. s

17 SOSJ:4LBİLİMLERDE KöKLO TAR11SMAL.4R İdeografik ve NomotetikKuram: Metodotojik Taıiışma Şu ana kadar, "nesnellik sorwzu"nu mecburen birkaç kez ele alıp, "öznelcilik" ile "nesnel olma"mn karşı karşıya konulmaması gerektiğini; birincisinin "epistemolojik", ikincisinin ise "yöntemsel bir tutum" olduğunu söyledik. En kısa ifadeyle; nesnelliğin, "bireylerin öznel dünyasinı kavramalia" sağlanacağının kabul edildiğini ifade ettik. Tarafların düşünsel varsayımlarını tetkik ettiğimizde; aynlınanın, "nesnelliğin nasıl başanlacağı" üstüne olduğunun farkına varmak zor değildir. "Nesnellik" ortak paydadır; biri "dışarıdan" ("olguları nesneler gibi ele alarak"), diğeri ise "içeriden" ("fenomenleri zihinsel üretimler şeklinde inceleyerek") başarılacağııli söylemekteydi. "Nesne(l)cilik", "gerçeklik" veya "varlık"ın zihin'den bağıı11sız haliyle açıklanabilir bir "şey" olduğunu kabul etmekle; "özne(l)cilik" ise onun "işte-orada-hazır-bulunınadığını" ve bilinç'e gönderme yaparak anlaşzlabileceğini kabul etmekle "nesnelliğin yakalanabileceğini" ileri sürınektedir. Sosyal bilim'in, toplumsal gerçeklik hakkında bir şekilde empiı ik olarak doğrulanmiş sistematik bilgi üretme çabası olduğu şüphesizdir. Taraflarca, "empirik" terimine biraz değişik anlamlar yükleniyorsa da ortak nokta yok değildir. İkisi de yöntemlerinin empirikliğinden şüphe duymamaktadırlar. ''Nesnellik" teriıni bu hedefe varmak için gösterilen gayretleri anlatmak üzere kullanılabilir. ''Nesnelliğin anlamı, bilgi'nin a prim i olmadığı, araştırınamu bilmediğin1iz şeyler öğretebileceği, önceki beklentileriınize oranla bizi şaşırtabileceği inancına sıkı sıkıya bağlıdır" denilebilir; "ortak empiriklik noktası" da işte budur. 77 Yöntemsel "nesnellik"in karşıtmın "öznellik" olduğu kabul edilir. Kısa tanımı; "veri toplarken ve yonımlarken kişisel yargılardan kurtulaınama"dır. Verileri çarpıttığı ve geçerliliklerini azalttığı düşünülür. Sonın da taın burada doğar; onları çarpıtmamak ve geçerliliklerini azaltmaınak demek olan "nesnellik" nasıl olanaklıdır? Gulbenkian Komisyonu, Sosyal Bilinıleri Açm, :;. 84. Fay, Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi, s

18 Ymri. Doc. D1: Adil CİFTÇİ Sosyal bilimler ona ulaşmak için farklı yollar izlemişlerdir. En önemlileri "nomotetik model" ve "ideografik nıodel"dir. Nonzatetik yönelimler, "öznellik telılikesi"ni azaltabilmek için verilerdeki sağlamlığı çoğaltınaya ağırlık verirler. Bunun da ölçülebilir ve karşılaştınlabilir "niceliksel" verilerle olanaklı olduğunu söylerler. Araştırmacıların bazılarının -sağlamlığı denetlernek daha kolay diye- bugünkil zamanla ilgili bulgu toplamaya öncelik tanımalarınlll gerekçesi bu olsa gerek. İdeografik olanlar, "öznellik tehlikesi"nden kurtulabilmeyi, bizim ile konu arasma giren araştırmacılar tarafmdan 'çarpıtılmamış' kaynaklara veya "taraf" hissetınediğimiz verilere ulaşarak başarabildiklerini söylerler. Böyle bir yöntemsel tutum -aralarında bir gerilim yaratarak- araştınianın ve araştıranın bağlamsal :Zenginliğini kavramaya, ikisinin dürtülerini derinliğine anlamaya imkan verecek "niteliksel" ("anlaırisal" vs.) bulgulara yöneltir. 79 Bu "gerilim" çözümsüzdür belki; sadece peşin yargıdan sıynlma niyetimiz ve gayretimiz vardır. 80 "Kabul edemeyeceğimiz tek şey, nesnelliğin olmadığı ve olamayacağı iddiasıyla. sosyal bilim 'in bir kişisel görüşler çeşit/emesine indirgenmesidir" denilmektedir. 8 ı Bilim insanları, başkalarının da izleyebileceği yöntemler kullanıp ayrıntılarını meslektaşlarına aktarmalılar. Bu anlamlarıyla "nesnellik", açık imkan olarak hep vardır. 82 Toparlarsa.k; ideagrafik yaklaşım, toplumsal dünya konımun kendine özgülüğünil öm koyan bilgiler edinmekle anlaşılabilir, görüşüne dayanır. Bundan ötürü, "konu"ya yakınlaşmaya, öncesini ve sonrasmı -yani "bağlamsal konumunu"- 'deşmeye' büyük önem verir. Dımımlarm içerisine girerek ve hayatm aklşma dahil olarak elde edilen öznel ifadelendirmelerin çözümlemesini ön plana alır. Başka bir söyleyişle; konu ile yakınlaşarak alman görüşlerin ve günli.iklerde, biyogrı:tfilerde rastlanılacak izienimsel ifadelerde dışa vuran düşüncelerin aynntılı çözümleıunesi ile ilgilenilir en fazla. Araştınnanın konusu 'nun kendini aç1ğa vurmas ma izin vermenin önemi üzerinde durulur. 83 Bu tür çalışmaların "henneneutiksel yönelinıli" Gulbenkian Komisyonu, Sosyal Bilimleri Açm, ss Günay, Din Sasyolojisi, s. 78. Gulbenkian Komisyonu, Sosyal Bilimleri açın, s. 87. (Vurgu bizim) Gulbenkian Komisyonu, Sosyal Bilimleri Açm, s. 86; Günay, Din Sosyolojisi, s. 78. Bunel and Morgan, Sociological Paradigms, s

19 SOSYALBİLİlv!LERDE KÖKLO TAR17SMAL4R olma sebebi de bu olmalıdır. Her olayın veya durumun, bir şahsın düşünceler çerçevesinin, bir toplumsal hareketin ve tarihsel bir tezalıürün "kendi biricikliği içerisinde ve kendisi konuşturularak" incelenmesi gerektiği kabul edilir. "Genelleme" yapmaz değildir belki; ama "kesinliksiz"dir. Eğer varsa, genellerneye tümevarımla ulaşılır ve "tekil tezahürler" temkiniice onları içerisine yerleştirilir. Narnotetik yaklaşım ise doğa bilinılerinde kullanılan yöntenılerde örneğini bulur. Hipotezlerin 'bilimsel kesinlik yasalan'na göre sınanınası üzerinde yoğunlaşır. O, en çok, bilimsel testierin inşaı ve verilerin elde edilip çözündenmesi için niceliksel tekniklerin kullanıını ile meşgul olur. Sörveyler; anketler, kişilik testleri ve her türden standart niceliksel araştırnm araçlan nonzatetik metodo/ojiyi oluştııran teknikler arasındadır. 84 Denilebilir ki; "genel yasalar"a göre varsayındar kurarlar ve sonra sınanıa yaparlar. Tekil olaylar ve durundar ile ilgilendiklerinde bile onlara "genel'in dışavurunılan" olarak bakarlar. SONUÇ Ele alman sorımiada ilgili tartışmalardaki 'uçlar' ve oluşturdukları nesne(l)ci ve özne(l)ci taraflar, bazen küçük değişinilere uğrayarak, sosyal bilim' de egemen olan iki ana düşünce geleneğinde yansıma bulmaktadırlar. Bunlar -deyim uygunsa- "en temel tarafları" meydana getirip "nesne(l)cilik" ve "özne(l)cilik"in niteliklerini ve aynntılanm verirler. Bunlardan birincisi Sosyolojik Pozitiviznı olarak tanımp doğa bilimlerinden alman modelleri ve yöntemleri insansal olayların incelenmesinde kullanma gayretinde olan gelenektir. Sosyal dünya'yı "doğa dünyası" imiş gibi aldığından; toplumsal düzeni üyelerinden bağmısız bir dünya olarak açıklar. O, "objeler" gibi gör(ilür; bazıları totem, dinsel yapılar, giyim tarzları vs. gibi somut iken; eğitim,, adalet, ahlak gibi soyuttur diğer bazılan. 85 Bu "duruş" ile yapılan incelemeler, "doğa yasaları" benzeri 'toplum yasalan'nın çıkarsanacağı empirik genellemeler birikimi oluşturacaktır Bunell and Morgan, Sociological Paradig1m, s. 7. Krş., Mitchell, Sociology, s. 95. Brown, Understanding Society, s

20 Ymrl. Doc. D1: Adil CİFTCİ zamaııla. 86 Ontoloji' de "realist"tir: Toplumsal dünya bilinçler'den bağımsız bir "şey'' olarak "işte-orada-var"dır. "Pozitivist epistenıoloji "yi savunur: Bilgi "dışandan kazamlır." İnsan doğası hakkında "deterniinist"tir: Davramşlar koşuharca belirlendiğinden neredeyse kesin öngörüler yapılabilir. Yöntemsel olarak genelde "nomotetik"tir: "Nesnellik" ölçülebilir veriler toplamakla olanaklıdır. Ve, "nedenler"in incelenmesi "bilim" adına layık her "bilim"in vazgeçilemez öğesidir. Bir olayı açıklamak; hareketini, gidişatılll öngörebilıne ve hangi koşullarda ortaya çıkar olduğunu "kestirme yetisi kazandırmaktır. " 87 Bunları yapanıayan araştırmacı, konusu hakkında bilimsel bilgiye sahip olduğunu öne süremez. 88 İkinci düşünce geleneği olan Alman İdealizmi 89 en önemli kabulleriyle Pozitivizm 'in karşısında yer alır. Evren 'in nihai, asıl varlığının veya gerçekliğinin "duyulannuza verilen olgular"da değil de "Ruh"da ("Zihin"de) veya "İdea"da bulunduğu temel varsayınuna dayanmaktadır. 90 Şöyle de diyebiliriz: Alman idealist geleneğine göre dünya insansaldzr, yani "bilinçlzihin "dir. 91 Toplumsal dünya veya sosyal düzen, insan zilmi 'nin ve zihinsel edimler'in dışavunımsal ürünüdür ve sosyal bilimsel araştırmanın ana ilgisi bu "dzşsallaşmayı" anlamaktzr. 92 O düzeni oluşturan unsurlar 'dışarıda' olsalar bile -ki toplumsal olgular yalıuzca görünüşte dışsal ve müstakildirler- asıl konu insaniann bunlara verdikleri anlam/ardır. "Somutluk görüntüsü", toplum yaşamnun sürebilınesi için çok önemli ise de, "gerçek" zannedilmemelidir. Sosyal dünya insanlar tarafindan kurulan bir dünyadır sadece. Var olmayı, "var" kabul ettiğimiz sürece devam ettirir. "İşte önümüzde" ve bağımsız olarak "var" görünebilir, ama biz, aslında, 86 Betty R. Scharf, T1ıe Sociological Study of Religion, (London: Hutchinson, 1970), s. 13. ırı Bauman, Sosyolojik Dilşiinmek, s Bauman, "pozitivizın"i ve "idealizın"i Durklıeim ve W eber'in sosyal bilim anlayışına özlü gönderınelerle işliyor. ss Ryba, T7ıe Essence of Plıenomenology, s Alınan İdealizıni'ni Fransız Devrimi ile ilişkilendirerek; Devrim'in "uygulamada" başarmış olduğu özgürlüğü Alman İdealizıni'nin "düşüncede" gerçekleştirdiğini ileri süren bir tartışına için bkz., Pinkard, Hegel's Plıenomenology, ss Bunell and Morgan, Sociological Paradigms, s John B. Cobb JR., Process T7ıeology as Political T7ıeology, (Manchester: Manchester University Press. 1982). 92 Filmer. New Directions, s

21 SOSD4L B İLİlviLERDE KÖKLO TART!SlvL4L4R kendimizin veya atalarımızın üretip de bizim devam ettirdiğimiz zihin ürünlerini görmekteyiz. 93 Bu gelenek, antolajik açıdem "nominalist"tir: Toplumsal dünya "işteorada-yok"tur, bilinçlerden ayrı bir varlık değildir. Epistemolojik açıdan "anti-pozitivist"tir: "Bilgi" ancak "i çeriden" kazanılabil ir. İnsan doğası i le ilgili olarak "istenıci"dir: İnsan "yaratıcı"dır, dünya kurar ve dünyasım yeniden-kurar. Sosyal bilimsel çözümlemenin temeli olarak "ideografik yöntemleri ~ tercih eder: "Nesnellik" ölçülebilir veriler toplamakla değil, niteliksel (niyetsel vs.) verilerle mümkündür. Kısacası: insansal olaylarm ve durumlarm esasen öznel niteliğine vurgu yaparak, doğa bilimleri modellerinin ve yöntemlerinin kullanılabilirliğini büyük oranda reddeder. Sosyolojik Pozitiviznı ve Alman İdealizmi sosyal bilimsel incelemelerdeki objektif ve subjektif uçları da belirlemiş olur böylece. Ancak, iki gelenek arasmda karşılıklı etkilenıne süregelmektedil Bu tartışınaların anlaşılması, çekişme halindeki bakış açılarının altmda yatan farklı varsayımların kavranması ile ınüınkündür. Ana çerçevesini Gibson Burrell ve Gareth Morgan'dan aldığımız çalışmaımzdaki "çözümleme şeması bunu yapma imkarn verebilecektir. Şeına, ana varsayımiara dikkatleri çekerken; ayrılma ve, varsa, benzeşme noktalarım belirlemeye yardım edecektir. Onu, "dört analitik taraf'm temel yönelimini ortaya koymak için, be timsel bir isimlendirme ile, "öznel-nesnel boyut" diye adlandırdık Bütün tartışına zaten burada yapılmaktadır. Bakış açılan veya yaklaşm1lar bu boyutlardan birinde yer alına ya da, en azından, birine yaklaşma veya uzaklaşına bakımından ayrılmaktadır. Bazen ise birbirlerinin bir takım unsurlarım barındırırlar. 94 Fakat, "en temel taratlar" olan İdealisi Yaklaşım ile Pozitivist Yaklaşım'm köklü farklılıklarım asla yitinıwdiklerini söylemek yanlış olmaz gibidir. Bu çalışmanuz da -son çözümlemede- bunun ortaya koyıılabilrnesi Brown, Undersıanding Society, s Krş., Ergun, Sosyoloji, ss Dikkat çekmiş olabileceği gibi, ''işlevselcilik", ''çatışma k.llramı", "sembolik etkileşimcilik'', "etnometodoloji", "aksiyon k.llramı" ve diğerlerinin "nerede durduklan" ile ilgili hiç belirleme yapmadık. En önemli sebep, Giriş 'te konulan hedetin şaşabilmesiydi. 23

22 Y mrl. DOÇ. D1: Adil CİFTÇİ gayretidir bir yönüyle. Yakın zamanlarda daha aynntılı haliıli bilim çevrelerine kazandırma vaadiınizi yineleyelim. 24

23 SOSYALBİLİlvfLERDE KÖKL() TART/SMALAR KAYNAKLAR Arslantürk, Zeki, Sosyoloji: Kavramlar, Kurumlar, Süreçler, Teoriler, (İstanbul: Çamlıca Yayınları, 2001, dördüncü basım). Bauman, Zygmunt, Sosyolojik Düşünmek, (İstanbul: Ayrıntı, 1998). (çev.: Abdullah Yılmaz), Bleicher, Josef, Contemporary Hermeneutics: Hernıeneutics as Method, Plıilosoplıy and Critique, (London: Routledge, 1980). Bleicher, Josef, The Hernıeneutic lnıagination: Outline of a Positive Critique of Scientism and Sociology, (London: Routledge & Kegan Paul, 1982). Brown, C. H., Understanding Society, (London: John Murray, 1981). Burrell, Gibson and Gareth Morgan, Sociological Paradigms and Organisational Analysis, (Portsmouth, New Hampshire: Heinernallll Educatiollal Books Ine., 1988). Cobb, John B. JR., Process Theology as Political Theology, (Manchester: Manchester University Press, 1982). Cotgrove, Stephen, The Science of Society, (London: George Allell & Ullwill, 1972). Çelebi, Nilgün, "Sosyoloji ve Nedellsellik", Araştırma D.T.C.F., 1992:14). (Ankara: Çiftçi, Adil, "Toplumbilim, Teoloji ve Bilgi Sosyolojisi", Din ve Modernlik: Toplumbi/tm Yazıları I, (telif, der. ve çev.: Adil Çiftçi), (Ankara: Ankara Okulu, 2002). Durkheim, Emile, Toplumbilimsel Yöntemin Kuralları, Akal), (B/F/S Yayınları, 1985). (çev.: C. Baki Erbaş, Hayriye, "Sosyolojide Fenomenoloji", Araştırma, (Ankara: D.T.C.F., 1992: 14). 25

I. BÖLÜM : TELİF YAZILAR

I. BÖLÜM : TELİF YAZILAR I. BÖLÜM : TELİF YAZILAR D.E.Ü.İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı XVII, İzmir 2003, ss.3-28 SOSYAL BİLİMLERDE TEMEL TARTIŞMALAR Yard.Doç.Dr. Adil ÇİFTÇİ * THE ESSENTIAL DISCUSSIONS IN THE SOCIAL SCIENCES

Detaylı

Nasıl Bir Sosyal Bilim Temel Sorunlar ve Yaklaşımlar-

Nasıl Bir Sosyal Bilim Temel Sorunlar ve Yaklaşımlar- Nasıl Bir Sosyal Bilim Temel Sorunlar ve Yaklaşımlar- Adil Çiftçi, Ankara: Kitabiyat Yayınları, 2003, 158 s. İsmail AKYÜZ 1 Sosyal bilimler alanında yapılan köklü felsefi tartışmalar neticesinde ortaya

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Nitel Araştırma Yöntemleri

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Nitel Araştırma Yöntemleri BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Nitel Araştırma Yöntemleri Başlıca iki araştırma metodolojisi vardır: niceliksel araştırma (quantitative research) ve niteliksel araştırma (qualitative research) Biyoloji,

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Sorumluluk Sorumluluk; kişinin kendi davranışlarının veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını

Detaylı

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI A PROGRAM ADI : Felsefe İngilizce Lisans Programı...SINIF /...YARIYIL* ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ Dersin ön koşulu var mı? ***** İntibak Dersi mi? **** ** Kredisi ** YDF 0 YDA 0 Foreign Language

Detaylı

GÖRSEL SANATLAR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI NIN GENEL AMAÇLARI

GÖRSEL SANATLAR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI NIN GENEL AMAÇLARI GÖRSEL SANATLAR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI NIN GENEL AMAÇLARI Öğretim Programı, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu nun 2. maddesinde ifade edilen Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçları ile Türk Millî Eğitiminin

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça

Detaylı

ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL ARAŞTIRMA TÜRLERİ

ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL ARAŞTIRMA TÜRLERİ ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL ARAŞTIRMA TÜRLERİ Bilimsel Araştırma Problemlere güvenilir çözümler aramak amacıyla planlı ve sistemli olarak, verilerin toplanması, analizi, yorumlanarak değerlendirilmesi ve rapor

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

BİLGİ-SOSYOLOJİK DİN SOSYOLOJİSİNDE BİR KAVRAM: DURUM TANIMI Adil ÇİFTÇİ

BİLGİ-SOSYOLOJİK DİN SOSYOLOJİSİNDE BİR KAVRAM: DURUM TANIMI Adil ÇİFTÇİ DEÜİFD, XXVII/2008, ss. 41-56 BİLGİ-SOSYOLOJİK DİN SOSYOLOJİSİNDE BİR KAVRAM: DURUM TANIMI Adil ÇİFTÇİ ÖZET Bir bilim dalı dahilinde yapılan ve yazılan araştırmanın o dala aidiyetini teşhisimizi sağlayan

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM VE GEREKÇELER Öğrencinin performansını yükseltmek istiyorsanız kaliteli öğretmen yetiştirmek zorundasınız Alan bilgisi Genel eğitim ve kültür dersleri

Detaylı

BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI

BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...... V BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI... 1 1.1. GERÇEĞİ ARAMA YOLLARI..... 1 1.1.1.Deneyim..... 2 1.1.2. Mantık... 2 1.1.3. Bilimsel Araştırma... 3 1.1.4. Yansıtma... 4 1.2. BİLGİ EDİNME

Detaylı

METODOLOJİ PARADİGMA ARAŞTIRMANIN BİÇİMSEL YAPISI YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

METODOLOJİ PARADİGMA ARAŞTIRMANIN BİÇİMSEL YAPISI YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ METODOLOJİ PARADİGMA ARAŞTIRMANIN BİÇİMSEL YAPISI YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ 1 SUNUM PLANI 1. Giriş 2. Bilimsel Araştırma Aşamalarının Planlanması ve İzlenecek Yollar 3. Metod ve Metodoloji Kavramları

Detaylı

Nazım Gökel. Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, (Dahili: 1410)

Nazım Gökel. Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, (Dahili: 1410) Nazım Gökel Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, 113. 0090-348- 8222350 (Dahili: 1410) ngokel@aol.com EĞİTİM Boğaziçi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Doktora) Sistematik

Detaylı

Sosyolojiye Giriş (SOC 101) Ders Detayları

Sosyolojiye Giriş (SOC 101) Ders Detayları Sosyolojiye Giriş (SOC 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sosyolojiye Giriş SOC 101 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Yok Dersin Dili Dersin

Detaylı

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:4 Bilişsel Psikoloji 1 ÜNİTE:5 Çocuklukta Sosyal Gelişim ÜNİTE:6 Sosyal

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

METODOLOJİ PARADİGMA ARAŞTIRMANIN BİÇİMSEL YAPISI YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

METODOLOJİ PARADİGMA ARAŞTIRMANIN BİÇİMSEL YAPISI YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ METODOLOJİ PARADİGMA ARAŞTIRMANIN BİÇİMSEL YAPISI YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ 1 SUNUM PLANI 1. Giriş 2. Bilimsel Araştırma Aşamalarının Planlanması ve İzlenecek Yollar 3. Metot ve Metodoloji Kavramları

Detaylı

Soyolojik Soru Sorma ve Cevaplama

Soyolojik Soru Sorma ve Cevaplama Soyolojik Soru Sorma ve Cevaplama Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 3. Ders Bilgi Türleri Thomson ve Hickey e göre beş tür bilgi mevcuttur: 1. Sınama yanılma yoluyla elde edilen deneyim (experience). bilgiyi

Detaylı

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFE Felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir.

Detaylı

SOSYOLOJİK SORU SORMA VE YANITLAMA

SOSYOLOJİK SORU SORMA VE YANITLAMA SOSYOLOJİK SORU SORMA VE YANITLAMA Bilimin amacı: olguları tanımlamak, olgular arasında nedensellik ilişkileri kurmak, bu ilişkileri genelleyip yasalar biçimine dönüştürmek. Bu amaçları gerçekleştirmek

Detaylı

ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U)

ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U) KISA ÖZET-2013-

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I. 1. DİN SOSYOLOJİSİ DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri 5159 Din Bilimlerinde Anlama ve Yorumlama Kuramları

Detaylı

Dış Politika Analizi. II. Öncü Çalışmalar Karar Verme Yaklaşımı, Karşılaştırmalı Dış Politika

Dış Politika Analizi. II. Öncü Çalışmalar Karar Verme Yaklaşımı, Karşılaştırmalı Dış Politika Dış Politika Analizi II. Öncü Çalışmalar Karar Verme Yaklaşımı, Karşılaştırmalı Dış Politika Karar Verme Yaklaşımı İktisat, işletme ve yönetim biliminde kullanılan bir yaklaşım. Snyder, Bruck ve Sapin,

Detaylı

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2 DEĞERLER Değerler 1. değerler var olan şeylerdir, var olan imkanlardır (potansiyeldir) 2. değerler, eserlerle veya kişilerin yaptıklarıyla, yaşamlarıyla gerçekleştiren insan fenomenleridir; 3. değerler,

Detaylı

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması Hazırlayan Ramazan ANĞAY Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması 1.YAKLAŞIM TARZINA GÖRE ARAŞTIRMALAR 1.1. N2tel Araştırmalar Ölçümlerin ve gözlemlerin kolaylık ve kesinlik taşımadığı, konusu insan davranışları

Detaylı

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine asif philosopy/mış gibi felsefe deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar varmış gibi hareket edeceksin. Diğer yazımızda belirttiğimiz gibi İmmaunel Kant ahlak delili ile Allah'a ulaşmak değil bilakis O'ndan uzaklaşmak istiyor. Ne yazık ki birçok felsefeci ve hatta ilahiyatçı Allah'ın varlığının delilleri

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I. 1. DİN SOSYOLOJİSİ DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri 5159 Din Bilimlerinde Anlama ve Yorumlama Kuramları

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya ÖTÜKEN MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya Üniversitesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu. 2008 yılında

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

TOPLUM VE KURUMLAR. Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

TOPLUM VE KURUMLAR. Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Bölüm Dersin Kodu Dersin Adı SOSYOLOJİ SOSY2211 TOPLUM VE KURUMLAR Derse kabul koşulları Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 3 5 Seçmeli YOK TÜRKÇE Dersin işleniş

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

Psikolojide Araştırma Yöntemleri I (PSY 213) Ders Detayları

Psikolojide Araştırma Yöntemleri I (PSY 213) Ders Detayları Psikolojide Araştırma Yöntemleri I (PSY 213) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Psikolojide Araştırma Yöntemleri I PSY 213 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

İLETİŞİM KURAMLARI EYLÜL 2016

İLETİŞİM KURAMLARI EYLÜL 2016 İLETİŞİM KURAMLARI EYLÜL 2016 İLETİŞİM KURAMLARI BİLİM SOSYAL BİLİM İLETİŞİM KURAM / MODEL TEMEL KURAMLAR ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BİLİM sistematik bilgilerin birikimi sistematik bilgi kümesi ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Detaylı

İkinci Basımın Ön Sözü

İkinci Basımın Ön Sözü İkinci Basımın Ön Sözü Bu basım kısmen eleştirilerin sonucunda, kısmen öncekindeki belli boşluklardan dolayı ve içinde yer aldığım etkinliğin doğasına -eğitime ve özellikle eğitimde araştırmaya felsefenin

Detaylı

OYUN TEORİSİNE DOĞRU Yard.Doç.Dr.Deniz Giz

OYUN TEORİSİNE DOĞRU Yard.Doç.Dr.Deniz Giz OYUN TEORİSİNE DOĞRU Yard.Doç.Dr.Deniz Giz ÖZET Herhangi bir teori veya bir modelin amacı bir soruna çözüm bulmaktır. Bir oyunun çözümü oyuncuların nasıl karar vereceklerinin öngörülmesine bağlıdır. Oyuncular

Detaylı

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TÜRKÇE BİÇİM BİLGİSİ KISA ÖZET www.kolayaof.com

Detaylı

Psikolojiye Giriş I (PSY 101) Ders Detayları

Psikolojiye Giriş I (PSY 101) Ders Detayları Psikolojiye Giriş I (PSY 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Psikolojiye Giriş I PSY 101 Güz 3 0 0 3 10.5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

Bölüm Dersin Kodu Dersin Adı SOSYOLOJİ SOSSO092 SOSYAL BİLİMLERDE METOD Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

Bölüm Dersin Kodu Dersin Adı SOSYOLOJİ SOSSO092 SOSYAL BİLİMLERDE METOD Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Bölüm Dersin Kodu Dersin Adı SOSYOLOJİ SOSSO092 SOSYAL BİLİMLERDE METOD Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) Derse kabul koşulları (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Öğretim dili 2 3 Zorunlu Yok TÜRKÇE Dersin işleniş

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

Nesnellik. İdelerin Öznelliği

Nesnellik. İdelerin Öznelliği 3 Nesnellik İdelerin Öznelliği Nesnellik kavramını açıklığa kavuşturmak ve bir duyumun neden nesnel bir doğada olduğunu açıkça görmek için, Frege basmakalıp/tipik bir biçimde öznel olan şeylerin yani,

Detaylı

ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI Hesap Yapan Beyin Uyaranların kodlanması, bilgilerin saklanması, materyallerin dönüştürülmesi, düşünülmesi ve son olarak bilgiye tepki verilmesini içeren peş peşe

Detaylı

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir. 24 MAYIS 2011. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA 200/. ESAS DAVALILAR VEKİLİ : 1-2-.. : Av. AHMET AYDIN Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL DAVACI :. SİGORTA A.Ş. VEKİLİ :

Detaylı

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone Ahmet ALABALIK *1 Özet Bilindiği üzere re y tefsiri makbul ve merdut olmak üzere iki kısma ayrılır. Bu makalede makbul olan re y tefsirlerindeki farklı yönelişleri ele aldık. Nitekim re y tefsiri denildiğinde

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR)

Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR) Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR) Ders İçeriği Bilgi, bilgi edinme yolları, bilim, bilimsel bilgi Bilimsel araştırma süreci ve basamakları, araştırma problemi, hipotez Araştırma türleri

Detaylı

Din Felsefesi ve Hermenötik Atölye Çalışması (15 Mayıs 2010)

Din Felsefesi ve Hermenötik Atölye Çalışması (15 Mayıs 2010) Din Felsefesi ve Hermenötik Atölye Çalışması (15 Mayıs 2010) * Tanıtan: Tamer YILDIRIM1 Din Felsefesi Derneği ve İSAM işbirliği ile düzenlenen Din Felsefesi ve Hermenötik adlı atölye çalışması 15 Mayıs

Detaylı

Yazılım Ekonomisi ve Özgür Yazılım. Bora Güngören 26 Ağustos 2006

Yazılım Ekonomisi ve Özgür Yazılım. Bora Güngören 26 Ağustos 2006 Yazılım Ekonomisi ve Özgür Yazılım Bora Güngören 26 Ağustos 2006 Seminer Programı Yazılım Nedir? Yenir mi? Yazılımın Ekonomideki Yeri Nedir? Özgür Olmayan Yazılım Ekonomisi Nasıl İşler? Özgür Yazılım Nasıl

Detaylı

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER Rıza FİLİZOK Kastım odur şehre varam Feryad ü figan koparam Yunus Emre Büyük dilbilimci Saussure ün dilin bir sistem olduğunu ve anlamın karşıtlıklardan (mukabil/opposition)

Detaylı

Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları

Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi PSY 202 Bahar 3 0 0 3 6 Ön

Detaylı

CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji

CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları çocuk bakım evi yolunda olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 2-3 yaşındaki çocuk hakkında durum ve gelişim görüşmesi Çocuk bakım

Detaylı

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir. Yapılandırmacılık, pozitivist geleneği reddetmekte; bilgi ve öğrenmeyi Kant ve Wittgeinstein'nın savunduğu tezlerde olduğu gibi özneler arası kabul etmektedir. Bu bakış açısından yapılandırıcı öğrenme,

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları günlük bakımcıya veya kreşe gidecek olan vede başlamış olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 9-14 aylık çocuklar hakkında durum ve

Detaylı

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar İNSAN İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar; 1934 te Boyabat ta doğdu. 1957 de İs tanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü n den, 1960 ta Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi

Detaylı

Öğretim Üyesi Gözetiminde Psikolojide İleri Araştırma II (PSY 407) Ders Detayları

Öğretim Üyesi Gözetiminde Psikolojide İleri Araştırma II (PSY 407) Ders Detayları Öğretim Üyesi Gözetiminde Psikolojide İleri Araştırma II (PSY 407) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Kodu Saati Saati Saati Öğretim Üyesi Gözetiminde Psikolojide İleri

Detaylı

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER BİR ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ: SHERATON ANKARA HOTEL & TOWERS

Detaylı

İBN RÜŞD DE DİN-FELSEFE İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA TE VİL

İBN RÜŞD DE DİN-FELSEFE İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA TE VİL T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı İBN RÜŞD DE DİN-FELSEFE İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA TE VİL Perihan AYVALI Yüksek Lisans Tezi Çorum 2013 İBN RÜŞD DE DİN-FELSEFE

Detaylı

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir ÖN SÖZ Hepimiz biliyoruz ki, felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu, felsefede ortaya konulan görüşlerden çok, onların nasıl oluşturulduklarına dikkat çekmek bakımından son derece önemlidir. Felsefeyi

Detaylı

Duyum ve Algı II (PSY 306) Ders Detayları

Duyum ve Algı II (PSY 306) Ders Detayları Duyum ve Algı II (PSY 306) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Duyum ve Algı II PSY 306 Bahar 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Yok Dersin Dili Dersin

Detaylı

Bilimsel Araştırmanın Temelleri

Bilimsel Araştırmanın Temelleri Temel kavramlar Bilimsel Araştırmanın Temelleri İstatistik nedir? Sayısal değerleri ifade etmek için kullanılan bir dil Evren (population) Belirli bir özellik yönünden, birbirine benzeyen elemanların oluşturduğu

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

İSMAİL VATANSEVER ETİK VE BİYOETİK KAVRAMLARININ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İLE İLİŞKİSİ

İSMAİL VATANSEVER ETİK VE BİYOETİK KAVRAMLARININ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İLE İLİŞKİSİ İSMAİL VATANSEVER ETİK VE BİYOETİK KAVRAMLARININ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İLE İLİŞKİSİ 1 ETİK NEDİR? ETİK NEDİR? Etik terimi Yunanca ethos yani "töre" sözcüğünden türemiştir. Değerler felsefesinin

Detaylı

Sizin Fikriniz Sizin Projeniz

Sizin Fikriniz Sizin Projeniz Sizin Fikriniz Sizin Projeniz 2 Öğretmenlere yönelik öneriler Yol güvenliği ve ulaşım konusunda harekete geçme yetkinliği Yol güvenliği ve ulaşım konusunda harekete geçme yetkinliği Sizin Fikriniz Sizin

Detaylı

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

Araştırma Yöntem ve Teknikleri Araştırma Yöntem ve Teknikleri Araştırmada Yöntem ve Teknik Bilimsel Araştırmada Kullanılan Teknikler Veri Türleri Verilerin araştırmacının aradığı nitelikte olabilmesi, önemli ölçüde elde edildiği yöntem

Detaylı

BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı»

BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı» 2015-2016 BBDT-Sunu_1 BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı» Dr. Aysun Ö. KAPLAN Dersin Akışı Bilimin doğası kart oyunu sonuçlarının tartışılması Tercih edilen kartlar Bilim tanımlarında

Detaylı

VARLIK ve ZAMAN - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

VARLIK ve ZAMAN - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Doç.Dr. Haluk BERKMEN 1 / 9 Varlık hakkında eskiden beri varlık birçok düşünce üretilmiştir. konusu hakkında Felsefenin konuşmak temel Ontoloji demek konularından varlık bilimi biri yao Töz Nedir? Duyularla

Detaylı

DBB411 Bilimsel Araştırma ve Yazma Teknikleri. Çarşamba, Arş. Gör. Dr. İpek Pınar Uzun

DBB411 Bilimsel Araştırma ve Yazma Teknikleri. Çarşamba, Arş. Gör. Dr. İpek Pınar Uzun DBB411 Bilimsel Araştırma ve Yazma Teknikleri Çarşamba, 09.00-11.00 Arş. Gör. Dr. İpek Pınar Uzun Okuma Listesi Aysel Aziz, Araştırma Yöntemleri - Teknikleri ve İletişim, 2003, Ankara: Turhan Kitabevi.

Detaylı

e-imza Prof. Dr. Şükrü ŞENTÜRK Rektör a. Rektör Yardımcısı

e-imza Prof. Dr. Şükrü ŞENTÜRK Rektör a. Rektör Yardımcısı Evrak Ana. Üni. Tarih Evrak ve Sayısı: Tarih 14/06/2016-E.5655 ve Sayısı: 15/06/2016-E.37386 T. C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı *BD8107914312* Sayı :76144028-821.99-

Detaylı

SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

Detaylı

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10. ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Laboratuvara Giriş Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.2013) Derslik B301 1 BİLGİ EDİNME İHTİYACI:

Detaylı

HUKUK FELSEFESİ AÇISINDAN YARARCILIK TEORİSİNİN ELEŞTİRİSİ

HUKUK FELSEFESİ AÇISINDAN YARARCILIK TEORİSİNİN ELEŞTİRİSİ Prof. Dr. Ahmet GÜRBÜZ Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı HUKUK FELSEFESİ AÇISINDAN YARARCILIK TEORİSİNİN ELEŞTİRİSİ Yenilenmiş ve Geliştirilmiş 2. Baskı (1.

Detaylı

SOSYAL BİLİMLERİN DOĞASI VE HERMENEUTİK. Tuncay SAYGIN

SOSYAL BİLİMLERİN DOĞASI VE HERMENEUTİK. Tuncay SAYGIN SOSYOLOJİ DERNEĞİ SOSYAL BİLİMLERİN DOĞASI VE HERMENEUTİK Tuncay SAYGIN VI. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Ekim 2009, Toplumsal Dönüşümler ve Sosyolojik Yaklaşımlar, Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın. Tuncay

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

Bilim ve Araştırma. ar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü

Bilim ve Araştırma. ar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Bilim ve Araştırma Yaşar ar Tonta H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta.html Bilim Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen,

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programları Bilimsel Yöntemleri I Dr. M. Volkan TÜRKER 8 Bilimsel Süreci* 1. Gözlem alanının belirlenmesi 2. Ön Bilgi Toplama Yazın Taraması 3.

Detaylı

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN YENİ FEN BİLGİSİ PROGRAMINA YÖNELİK DÜŞÜNCELERİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN YENİ FEN BİLGİSİ PROGRAMINA YÖNELİK DÜŞÜNCELERİ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN YENİ FEN BİLGİSİ PROGRAMINA YÖNELİK DÜŞÜNCELERİ Ayşe SAVRAN 1, Jale ÇAKIROĞLU 2, Özlem ÖZKAN 2 1 Pamukkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Fen Bil. ABD, DENİZLİ

Detaylı

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal

Detaylı