T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE (BİLİM TARİHİ) ANABİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE (BİLİM TARİHİ) ANABİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE (BİLİM TARİHİ) ANABİLİM DALI DOĞA BİLİMLERİNDE 'İLERLEME' KAVRAMININ POZİTİVİST VE POST-POZİTİVİST DÜŞÜNCELERDEKİ YERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Doktora Tezi Ercan SALGAR Ankara- 2015

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE (BİLİM TARİHİ) ANABİLİM DALI DOĞA BİLİMLERİNDE 'İLERLEME' KAVRAMININ POZİTİVİST VE POST-POZİTİVİST DÜŞÜNCELERDEKİ YERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Doktora Tezi Ercan SALGAR Tez Danışmanı Prof. Dr. Melek Dosay GÖKDOĞAN Ankara 2015 ii

3 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE (BİLİM TARİHİ) ANABİLİM DALI DOĞA BİLİMLERİNDE 'İLERLEME' KAVRAMININ POZİTİVİST VE POST-POZİTİVİST DÜŞÜNCELERDEKİ YERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Doktora Tezi Ercan SALGAR Tez Danışmanı Prof. Dr. Melek Dosay GÖKDOĞAN Tez Jürisi Üyeleri : Adı ve Soyadı İmzası Tez Sınav Tarihi:... iii

4 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim. ( / /20.) Tezi Hazırlayan Öğrencinin Adı ve Soyadı... İmzası... iv

5 GİRİŞ İLERLEME KAVRAMININ TARİHSEL VE KAVRAMSAL ANALİZİ İlerleme Kavramı Üzerine İlerleme Kavramının Etimolojik Çözümlemesi İlerleme (Progress), Ölçüt (Criteria) ve Hedef (Goal) Kavramları Arasındaki İlişki İlerleme (Progress) ve Değişim (Change) Yüklem Olarak İlerleme İlerleme, Gelişme ve Büyüme Kavramları Arasındaki Ayrım İlerleme Kavramının Tarihsel Boyutu Antik Dönemde İlerleme (Prokope) Kavramı : Döngüsel Anlayışın Bir Boyutu Olarak 'Prokope' Ortaçağda İlerleme (Profectus) Kavramı: Dinin Bir Kategorisi Olarak 'Profectus' Ortaçağ İslam Dünyasında 'İlerleme' Kavramı Modern Dönemde İlerleme (Progressus) Kavramı: Bilimin Bir Kavramı Olarak 'Progressus' Modern Bilim ve Bilimsel İlerleme (Progressus) XVIII. Yüzyılda 'İlerleme' Kavramı: Tarih ve Toplum Bilimlerini de Kapsayan Extentus Progressus XIX. Yüzyılda 'İlerleme' Kavramı: Yasaları Araştırılan Extentus Progressus Progressus'un Bilim Tarihinde Değerlendirilmesi: G. Sarton ve A. Sayılı BİLİME BİR PROBLEM OLARAK YANSIYAN 'PROGRESSUS' Bilimsel İlerleme Teorileri Mantıkçı Pozitivizmin Bilimsel İlerleme (Progressus) Anlayışı Yanlışlamacı (Falsifiability) Bilimsel İlerleme Anlayışı Paradigmacı Bilimsel İlerleme Anlayışı Kuhn Sonrası Alternatif Bilimsel İlerleme Teorileri Imre Lakatos : Birleşerek İlerleme (Progress Through İncorporation) Stephen Toulmin: Evrim Yoluyla İlerleme (Progress Through Evoluotin) v

6 Larry Laudan: Problem Çözerek İlerleme (Progress as Problem-Solving) SONUÇ: SENTAKTİK DÜZLEMDE BİLİMSEL İLERLEME İMGESİ KAYNAKÇA ÖZET ABSTRACT vi

7 GİRİŞ Günümüzde kullanılan ilerleme (progress) kavramının ya da fikrinin anlamı ve tarihsel olarak hangi dönemde ortaya çıktığı hususunda tam bir uzlaşının sağlandığı söylenemez. Bunun en temel gerekçelerinden birisi 'ilerleme' kavramının normatif bir karakterde olması ve bu normatiflik ekseninde değer yüklü olmasıdır. 'İlerleme' kavramına yüklenen norm ve standartların tarihsel süreç içerisinde değişik güçler tarafından kurgulanması farklı 'ilerleme' tanımlarının oluşmasına yol açmıştır. Bu gerekçeyle bazı düşünürler (R. Nisbet ve ardılları) 'ilerleme' kavramının Antik Yunan uygarlığında, bazıları da (J. Burry, P. Rossi) Modern dönemde karakterize olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu tezlerden hangisinin doğru olup olmadığı 'ilerleme' kavramına en uygun norm ve standartların hangisi olduğunun belirlenimi ile paraleldir. Dolayısıyla bu türden bir araştırmanın nasıl ve hangi yollarla yapılması gerektiği de ayrı bir önem arz etmektedir. R. Nisbet, History of The Idea of Progress (İlerleme Kavramının Tarihi) adlı eserinde birçok düşünürün aksine 1 ilerleme fikrinin ilk kez Grek ve Romalılarda ortaya çıktığını ve bunun örneklerini Hesiodos, Xenophanes, Protogoras, Platon, Aristoteles, Lucretius ve Seneca gibi düşünürlerin eserlerinde görebileceğimizi ileri 1 Nisbet, burada özellikle Burry nin görüşlerini eleştirmektedir. Burry, Idea of Progress adlı eserinde çeşitli gerekçeler öne sürerek ilerleme kavramının ilk defa Antik Yunan ve Roma düşüncesinde kullanılmadığını savlamaktadır. Bkz, J.B. Burry, The Idea of Progress, Dover Publication, New York, 1960, s. 7. Ayrıca, R. Nisbet, History of The Idea of Progress, Transaction Publisher, USA, 1998, ss

8 sürer. 2 Bu doğrultuda Nisbet'in ilerlemeden ne anladığı ve hangi norm ve standartları kabul ettiği bir yönüyle Antik düşüncenin temel motifleri ile ilişkilendirilebilir. Antik Yunan da ilerleme kavramına karşılık gelen birçok terim ('epididonai', prokoptein, epidosis, prokope ) olmasına rağmen, yaygın olarak 'prokope' teriminin kullanıldığı bilinmektedir. Prokope terimi Antik Yunan'da zamansal boyutta her şeyi kapsayan bir değişim 3 süreci içerisinde değerlendirilmemiştir. Bu terim daha çok devlet, toplum ve ahlaki alanlar ile sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın bir yönüyle döngüsel zaman anlayışı ile birleştirilmesi, 'prokope'nin sadece toplum ve devletin döngüsel bir biçimde değişimi olarak ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu çerçevede R.Nisbet'in 'ilerleme' kavramının ilk izlerinin Antik Çağda olduğunu savlarken ilerlemeyi döngüsel bir anlayışın boyutu olarak değerlendirdiğini görmekteyiz. Oysa İrlandalı tarihçi J. Burry ( ), 'ilerleme' kavramının Antik dönemde ortaya çıkmadığını iddia ederken, Antik düşünürlerin tarih ve toplum anlayışlarının döngüsel bir biçimde olduğunu ve bunun da geleceğe yönelik iyimser bir düşünceyi engellediğini belirtmiştir. 4 Ortaçağ'a gelindiğinde 'ilerleme' kavramının biçimsel ve içeriksel olarak bir dönüşüme uğradığını görmekteyiz. Bu dönemde entelektüel faaliyetlerinin merkezinde din bulunduğu için, ilerleme kavramı dinin bir kategorisi olarak 2 R. Nisbet, History of The Idea of Progress, Transaction Publisher, USA, 1998, s Değişim kavramı Antik düşünürlerin birçoğunda pejoratif (olumsuz) anlamda kullanılmıştır. Dolayısıyla burada değişim kavramı ile kastedilen, varlığın özsel nitelikteki değişimi değildir. Değişim varlığın yapısını değiştirmeden bir durum geçişi olarak ele alınmaktadır. Burry Antik dönemde ilerleme fikrinin olmamasını düşünürlerin değişim kavramına karşı takındıkları tutum ile açıklamaktadır. Ona göre Yunan filozoflarının düşünce biçimlerindeki genel, doğru ve mutlak olanı arama çabaları değişim fikrine karşı bir önyargı oluşturmalarına yol açmıştır. Bkz, Burry, a.g.e, s J.B. Burry, The Idea of Progress, Dover Publication, New York, 1960, s. 9. 2

9 değerlendirilmiştir. Bu süreçte teolojik anlamda bir derinleşme ve gelişmeyi işaret eden 'ilerleme', profectus kavramı ile özdeşleştirilmiştir. Profectus Augustinus'un terminolojisinde geçici olan yeryüzü devletinden, ebedi olan Tanrı devletine doğru bir süreci belirtmektedir. Burada başlangıç noktasından bir hedefe (Tanrı ya yaklaşmaya) inanç ya da iman etme ölçütüyle ilerleyiş söz konusudur. 5 J. Burry, Ortaçağ Hıristiyan dünyasında gerçek bir ilerleme anlayışının oluşmadığını, bunun gerekçesini de profectus'un kutsal bir doktrinle bağlantılı olduğu düşüncesine dayandırmaktadır. 6 Amerikalı tarihçi S. Fay ın da işaret ettiği gibi, buradaki ilerleme (profectus) anlamındaki iyileşmeyi insanın kendi bireysel çabası belirlemiyor; Tanrı ve kutsal güçler belirliyor, ya da müdahale ediyor. 7 Modern dönemde ilerleme kavramı, Ortaçağ anlayışındaki biçimsel anlamını (doğrusal boyutta bir hedefe yönelmesi şeklindeki anlamını) korumasının yanında, içeriksel anlamından farklı olarak doğaya 8 ilişkin bilginin elde edilmesi şeklinde kavramsallaştırılmıştır. Bu dönemde dinsel bağlamda bir ilerlemeye işaret eden profectus kavramı yerine, doğaya ilişkin bilginin ilerlemesi anlamına gelen progressus terimi kullanılmıştır. 9 'İlerleme' üzerine çalışan birçok düşünür bu kavramın modern bilim imgesi ile birlikte karakterize olduğunu ileri sürmektedir. Onlara göre 'ilerleme' kavramını 5 R. Koselleck, İlerleme, Çev: Mustafa Özdemir, Dost Kitapevi, Ankara 2007, s. 41. Ayrıca bkz. J. Burry, a.g.e, s J.B. Burry, The Idea of Progress, Dover Publication, New York, 1960, s Sidney B. Fay, The Idea of Progress, The American Hıstorical Review, vol. 52, No. 2, Oxford University Press, England, 1947, s Bu dönemde doğa kavramından anlaşılan dış dünyadaki tek tek nesnelerdir. Örneğin: güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, deniz, toprak ve insanlar doğa kapsamında ele alınan tek tek nesnelerdir. Ayrıca bkz: F. Bacon, Novum Organum, s Koselleck, a.g.e, s

10 meşrulaştıranlar aynı zamanda modern bilimin öncüleriydi. 10 Bu bağlamda progressus'tan anlaşılan bilimsel ilerlemedir. Batılı düşünürlerin 'ilerleme' ile 'bilimsel ilerlemeyi' eş görmelerini sağlayan en temel unsurlardan birisi bilimsel alandaki değişim ve gelişmelerdir. Dönem itibariyle astronomi, fizik, kimya ve tıp gibi alanlardaki değişim ve gelişmeler modern düşünürlerde 'ancients' (eskiler) ve 'moderns' (yeniler) arasında belirgin bir farkın olduğu algısını oluşturmuştur. Doğanın betimsel bilgisine yönelik ortaya çıkan bu fark doğaya egemen olma ve doğaya ilişkin bilgi elde etme açısından modern'ların ancient'lardan daha üstün olduğunu göstererek modern düşünürlerce 'progressus' (ilerleme) olarak değerlendirilmiştir. Bu çerçevede progressus'u (doğaya ilişkin bilgi elde edilmesini) karakterize eden temel motivasyonun doğaya egemen olma isteği olduğunu söyleyebiliriz. 11 Modern düşünürler bu egemenliğin ancak bilim ile kurulabileceğine kanaat getirmişlerdir. Rönesans'tan beri görülen doğa bilimlerindeki gelişmeler doğaya egemen olmanın en uygun aracını bilim olarak göstermiştir. Bu nedenle doğaya ilişkin bir bilgi elde edilmek isteniyorsa, bilimsel yöntem en uygun araç olacaktır. XVI. ve XVII. yüzyıldaki progressus'un ihtişamı Aydınlanma düşünürleri üzerinde insan aklının doğa karşısında güçlü ve egemen olma bilincini oluşturmuştu. Nitekim Aydınlanma düşünürleri bu bilinçle yola çıkarak aklın egemenlik alanını daha da genişletmeye çalışmışlardır. Progressus'u yaşamın diğer alanlarına (özellikle de 10 Georg Henrik Von Wright, "Progress: Fact And Fiction", The Idea Of Progress, eds: Arnold Burgen, Peter Mclaughlin, Walter De Gruyter Press, Germany, 1997, s F. S. Marvin, Idea of Progress, Progress and Hıstory, Oxford University Press, England, 1919, s. 9. 4

11 beşeri bilimlere) tatbik ederek daha genel ve kapsayıcı bir ilerleme fikri (extentus progressus) 12 oluşturmak istemişlerdir. Aydınlanmadan XIX. yüzyıla geçiş bir anlamda genel ilerleme inancından, ilerleme yasalarının araştırılmasına geçişi sağlamıştır. Aydınlanma düşünürlerinin 'progressus' ve 'extentus progressus'a olan güven ve inançları XIX. yüzyılda hem progressus'un hem de extentus 'un bir takım yasalara dayandığı düşüncesini oluşturmuştur. Bu maksatla gerek S. Simon ( ) gerekse A. Comte ( ) tarihsel süreç içerisinde hem progressus'un hem de extentus'un bağlı olduğu yasaları araştırmaya koyulmuşlardır. S.Simon tarafından başlatılan bu türden bir araştırma en olgun haline A. Comte ile birlikte gelmiştir. Comte'un progressus'a olan derin bağlılığı kendisinde progressus un bir takım yasalara bağlı olduğu inancını oluşturmuştur. Comte, bu maksatla hocası Simon'un izinden giderek ilk önce progressus'un yasalarını ortaya çıkarıp daha sonra bu yasaları 'extentus' a uyarlamaya çalışacaktır. Comte'a göre 'progressus' (doğa bilimlerindeki ilerleme) tarihsel süreç içerisinde bir takım farklı evrelerden geçerek karakterize olmuştur. Bu evreler teolojik, metafizik ve pozitif olmak üzere üç farklı aşamayı içermektedir. Comte aynı şekilde extentus'un da (beşeri bilimlerdeki ilerlemenin de) benzer yasalara tabi olduğunu, 12 Latince kökenli olan extentus progressus terimsel anlamıyla kapsam alanı genişletilmiş ilerleme olarak tanımlanabilir. Burada extentus (kapsamı genişletilmiş) sıfatını temsil eden unsurlar tarih ve toplum bilimleridir. Ayrıca belirtmek gerekir ki extentus progressus Aydınlanma düşünürleri tarafından kullanılan bir kavram değildir. Aydınlanma düşünürleri doğa bilimlerindeki ilerlemeye karşılık gelen progressus u aynı zamanda tarih ve toplum bilimleri için de kullanmışlardı. Bu da bir kavram ve anlam belirsizliğine yol açmaktaydı. Bu nedenle extentus sıfatını kullanarak tarih ve toplum bilimlerini de kapsayacak şekilde bir kavramlaştırma gereği duyduk. Ayrıca çalışmamızın ilerleyen süreçlerinde 'progressus' kavramı ile doğa bilimlerindeki ilerlemeler, extentus sözcüğü (kavramsal anlamda değil de, sembolik çerçevede bir sözcük) ile de tarih ve toplum bilimlerindeki ilerlemeler kastedilecektir. 5

12 dolayısıyla da herhangi bir beşeri bilimin gelişim seyrini kavramak için söz konusu yasalara başvurmanın doğru olacağı kanısındadır. Comte'a göre 'progressus' doğa bilimleri aracılığıyla pozitif evreye ulaşmasına rağmen, extentus'u temsil eden sosyal fizik (sosyoloji) henüz pozitif evreye ulaşmamıştır. Dolayısıyla kendisinin, extentus'un hızını arttırmak yani sosyal fiziği pozitif evreye ulaştırmak için bu disipline pozitif evreye geçen bilimlerin yöntemini uygulamakla yükümlü olduğunu bildirir. Comte, pozitif evreye girilmesiyle birlikte hem progressus'un hem de extentus'un farklı bir düzleme geçtiğini ve bu düzlemde işlevini devam ettirdiğini belirtmektedir. Pozitif evrede fenomenler arasında bir düzen yani benzerlik ve art ardalık ilişkisi söz konusudur. Bilim adamları gözlem ve deney aracılığıyla bu düzeni keşfederek değişmeyen birtakım yasalara ulaşmaktadır. Bu yasalara ulaşılması ile birlikte hem doğru ve güvenilir bilgiler elde edilir, hem de gelecekte karşılaşılabilecek fenomenler öngörülür. Comte un ileri sürdüğü bu metodoloji bilimsel bilgi elde etme sürecinin iki aşamada gerçekleştiğini ima etmektedir. Birincisi gözlem ve deney (tümevarım) yoluyla yasalara ulaşmak, ikincisi ise genel yasalar aracılığıyla yeni olguları keşfetmek. Bu düşüncelerden 'progressus' ve 'extentus'un da benzer çizgiyi izleyerek iki ayrı şekilde işlev gördüğünü çıkarmak mümkündür. Birinci anlamıyla deney ve gözlem aracılığıyla elde edilen bilgiler biriktiriliyor, ikinci anlamıyla ise biriken bilgilere (yani teorilere) yeni bilgiler dahil ediliyor. Bu süreç açıkça 'progressus'un birikimsel (cumulative) bir şekilde ilerleme gerçekleştirdiğini göstermektedir. Comte'un 6

13 deyimiyle "ilerleme (progressus), derin düşünme ve yeni gözlemler sonucunda sürekli artan bilginin yasalara dahil edilmesi veya eklenmesi sonucu ortaya çıkar." 13 Modern dönemde başlayan ve Comte tarafından sınırları çizilen bu ilerleme tasarımı yirminci yüzyılın başlarında teorik fizikteki gelişmelere koşut olarak eleştiri odağı olmuştur. Söz konusu gelişmeler alışılagelmiş bilim imgesini sarstığı gibi progressus'un doğası ve niteliğine yönelik eksiklikleri de gün yüzüne çıkarmıştır. Comte ve modern bilim geleneğini sürdüren düşünürlerin progressus'a yönelik fikirlerini karakterize eden temel varsayım doğanın sürekliliği, birliği ve bütünlüğüydü. Bu varsayım progressus'un gerçekleşmesinde ve onun birikimsel (cumulative) veya eklemlemeli bir şekilde seyretmesinde büyük bir önem taşımaktaydı. Bu varsayıma göre, keşfedilen her olgu veya yasa önceki bilgilerin devamı ya da tamamlayıcısı konumundadır. Nitekim, Kopernik'le başlayıp Newton ile en olgun biçimine ulaşan bilimsel keşifler doğanın birlik, bütünlük ve süreklilik içinde olduğunu ve nihayetinde bilimin birikimsel (cumulative) bir şekilde ilerlediğinin en somut örneği olmuştu. Yirminci yüzyılın başlarında ortaya çıkan görelilik ve kuantum teorileri klasik mekaniğin doğaya ilişkin ilke ve varsayımlarını daha baştan yadsıyarak kendini farklı bir temel üzerine inşa etmiştir. Yapı ve nitelik açısından Newton fiziğinden oldukça farklı olan söz konusu teoriler öncelleri ile mantıksal ve anlamsal olarak uyuşmadıkları iddiasıyla, progressus'un niteliği ve doğası hakkında bir takım sorunları gündeme getirmiştir. 13 Frederick Ferre (ed.), Introduction To Positive Philosophy, Hackett Publishing Company. Inc, Cambridge, USA, 1998, s

14 Post-pozitivist olarak anılan eleştirmenlere (Popper, Kuhn, Feyerabend) göre, Einstein fiziği dikkate alındığında, bu fiziğin yapısı ve içerdiği terimler Newton fiziği ile uzlaştırılamamaktadır. Örneğin, Newton teorisinde kütle kavramı hıza göre sabit iken, Einstein teorisinde kütle hıza göre değişmektedir. Bu durumda Einstein fiziğini nasıl Newton fiziğinin devamı olarak göreceğiz? 14 Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren bilim filozoflarını meşgul eden bu problem onları art arda gelen teorilerin nasıl bir münasebet içinde olduklarını belirlemeye yönelik çözümlerin araştırılmasına yöneltmiştir. Bu gerekçeyle bilim filozofları gerek bilim tarihini gerekse bilim felsefesini temele alarak art arda gelen teoriler arasındaki ilişkilerin nasıl olduğunu anlamaya ve açıklamaya çalışmışlardır. Bilim filozoflarının bu soruna yönelik çözüm arama çabaları aynı zamanda bazı sorunlarla da yüzleşilmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Diğer bir deyişle, progressus'un normatif karakterli olduğunu er geç anlayan düşünürler şu sorulara da yanıt verme gereği duymuşlardır: i) İlerleme gösteren teoriyi belirleyen ölçütler veya standartlar nelerdir? (Bilimsel ilerlemeyi sağlayan ölçütler veya standartlar nelerdir?) ii) Bilimsel ilerlemenin amacı ya da hedefi nedir? (Bilim nereye gidiyor?) Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren progressus'a (doğa bilimlerindeki ilerlemeye) ilişkin bu soruları yanıtlamaya çalışan üç önemli düşünce ekolünün ön plana çıktığını görmekteyiz: i) Bilimin birikerek (cumulative) ilerlediğini savunan Mantıkçı Pozitivist yaklaşım. 14 Craig Dilworth, Scientific Progress, Springer, Netherlands, s

15 ii) Bilimin yanlışlanan teorilerin ayıklanması (selection) sonucu ilerlediğini savunan Poppercı yaklaşım. iii) Bilimin bir paradigmadan diğerine devrimsel şekilde sıçrayarak ilerlediğini savunan paradigmacı yaklaşım. Mantıkçı Pozitivistler Comte çizgisini sürdürerek progressus'un birikimsel (cumulative) veya eklemlemeli bir şekilde seyrettiği savına bağlılık göstermişlerdir. Bu maksatla kuantum ve görelilik teorilerinin aslında klasik mekaniğin bir devamı olduğu savını gerekçelendirmek için çeşitli argümanlar geliştirmeye çalışmışlardır. Bu hususta Mantıkçı Pozitivistlerin seçkin üyelerinden olan Hempel'in yapmış olduğu çalışmalar önem arz etmektedir. Hempel modern dönemde progressus'u karakterize eden doğanın birliği ve bütünlüğü ilkesini sürdürmek adına 'birleştirici' (unification) ölçütü ileri sürer. Bu ölçüte göre ilerleme gerçekleştiren teori karşılaşılan yeni olgularla birlikte eski teoriye bağlı yasa ve olguları da kapsayacaktır. Diğer bir deyişle, bu ölçüt dikkate alındığında art arda gelen teoriler arasındaki ilişki zorunlu olarak birbirlerini tamamlayıcı ve birleştirici olacaktır. Bu anlayış da bilimsel sürecin 'birikimsel' ya da eklemlemeli olarak ilerlediğini göstermektedir. Bu anlayışta progressus'un birleştirici olması, genellik derecesi düşük olan yasa ve teorilerden daha genel olan yasa ve teorilere ulaşmak olmaktadır. Örneğin, serbest düşmenin ve gezegen devinimlerinin kimi görünümleri Galileo ya da Kepler yasaları altına sokulabilirken, bu yasalar da daha kapsayıcı bir yasa kümesinden, Newton un 9

16 devinim yasası ile yer çekimi yasasından türetilerek açıklanır. 15 Dolayısıyla burada eski teori veya yasaların yanlış olmadıklarını, sadece açıklama bakımından yaklaşık bir değerleri olduklarını söylemek daha doğru olacaktır. Hempel ampirik alanın doğru ifadesi olarak kabul edilen yasaların (law) daima yaklaşık bir değeri olduğunu ifade eder. 16 Örneğin bütün cisimler Galileo nun belirttiği gibi değişmez bir ivme ile düşmezler. Yere yaklaşırken ivmeleri gittikçe artar. Diğer bir deyişle, düşmenin hızı yer ve zamana göre değişmektedir. Newton teorisi ivmenin gittikçe arttığını ileri sürerek daha detaylı ve kapsamlı bir açıklama getirerek, eski yasaların tam doğru olmadıklarını hatırlatmıştır. 17 Benzer şekilde Hempel, Newton mekaniğini de kapsayan özel görelilik teorisinin belirli bir hızda (ki bu hız ışık hızı ile karşılaştırıldığında çok küçük kalmaktadır) hareket eden nesnelerde hemen hemen tatmin edici açıklamalar yaptığını belirtmiştir. 18 Benzer şekilde, Einstein ın genel görelilik teorisinin Merkür gezegeninin yörüngesini Newton teorisinden daha doğru hesaplamış olması, Newton teorisinin tamamen yanlış olmadığını, yalnız açıklama bakımından yaklaşık bir değerinin olduğunu işaret eder. Mantıkçı Pozitivistler adına teoriler arasındaki anlamsal ve mantıksal ilişkiyi korumaya ve sürdürmeye yönelik en ciddi araştırmalardan birini Ernest Nagel ( ) gerçekleştirmiştir. Hempel, yasa veya teoriler arasında dedüktif bir ilişki kurarak progressus'un birikimsel seyrettiğini savlamıştı. Nagel ise teoriler arasındaki 15 Hempel, Aspect of Scientific Explanation, s C.G. Hempel, Aspect of Scientific Explanation. and Other Essays in the Philosophy of Science, the Free Press, New York, 1965, s Hempel, Aspect of Scientific Explanation, s Hempel, Aspect of Scientific Explanation, s

17 kavram ve terimleri analiz ederek teorilerin birbirlerine indirgenebileceğini ve böylelikle progressus'un birikimsel seyrettiğini öne sürmüştür. Nagel, The Structrue of Science adlı eserinde bir teorinin daha kapsamlı olan bir başka teoriye indirgenebileceğini bildirerek, 19 art arda gelen iki teoriden eski teorinin (içeriği ve kapsamı yeni teoriye göre daha az olan teorinin) yeni teori tarafından kapsandığını ve ona indirgendiğini ileri sürmektedir. Nagel bu savıyla, Newton fiziğinin Einstein fiziğine indirgenebileceğini, böylelikle de bilimin (progressus'un) birikerek ilerlediğini göstermek istemiştir. Popper, pozitivist bilim imgesi ile bu imgenin sonucu olan birikimsel (cumulative) ilerleme anlayışını yadsımaktadır. Ona göre art arda gelen teoriler arasında bir türetme ya da indirgeme yapmak bir doğrulamacı metodolojiden başka bir şey değildir. Bu metodoloji de bizleri tümevarım problemine götürür. Popper'a göre, gerçekçi bir ilerleme yeni varsayımlar (conjectures) öne sürüp bunları yanlışlama (falsification) girişimlerimizden ibarettir. 20 Buna göre Newton mekaniğine yanlışlanmış, Einstein fiziğine ise yanlışlanmamış olarak bakarsak, Newton mekaniğinin içerdiği kavram ve terimlerin Einstein fiziğinde bulunmayacağı söylenebilir. Popper ilk eserlerinde art arda gelen teorilerin çeliştiğini söylemesine karşın, son eserlerinde yanlışlanmış teorinin doğru içeriklerinin yeni teori tarafından içerilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu ifadeler çelişkili olmasına rağmen Popper, bilimsel ilerlemenin bir yönüyle birikimsel (incorporation) diğer yönüyle de devrimsel (overthrow) olduğunu ileri sürerek, bilimin devrimler yoluyla birikerek 19 Ernest Nagel, The Structure of Science, (Problems İn The Logic of Scientific Explanation), Hackett Publishing Company, Cambridge, s K. Popper, Objective Knowledge, (An Evolutionary Approach), s

18 ilerlediğini (through overthrow wıth incorporation) savunmuştur. 21 yanlışlama girişimlerimiz bilimsel sürecin devrimsel (overthrow) Teorileri yönüne, yanlışlanmış teorilerin doğru içeriklerinin yeni teori tarafından içerilmesi gerektiği de bilimin birikimsel (incorporation) yönüne tekabül etmektedir. Kuhn, hem Mantıkçı Pozitivistlerin hem de Popper'ın ilerleme anlayışını eleştirerek, her iki düşünce geleneğinin de art arda gelen teoriler arasındaki ilişkiyi doğru bir şekilde değerlendiremediğini belirtmiştir. Gerek Pozitivistler gerekse Popper kendi bilimsel ilerleme anlayışlarını anlaşılabilir kılmak adına özellikle Newton ve Einstein teorilerini karşılaştırarak analiz etmişlerdi. Bu çözümlemede her bir düşünce ekolü kendi ilerleme anlayışını temellendirecek kanıtları kolaylıkla bulmuştur. Pozitivistlere göre Einstein fiziği Newton dinamiğinin devamı olduğu gibi, birisi öbürüne indirgenebilir durumdadır. Popper ise Einstein fiziğinin Newton fiziğini yanlışladığını, dolayısıyla onunla çeliştiğini savlamaktadır. 22 Kuhn a göre, pozitivist anlayışın Newtoncu yasaların Einsteincı yasaların bir parçası olduğunu göstermeye yönelik teşebbüsleri geçersizdir. Hatta belirli sınırlar dahilinde geçişlerin olduğu savı, yalnızca yasaların biçim değiştirmesiyle bitmemektedir. Aynı zamanda evreni oluşturan olguların anlamsal bir değişikliğe uğraması gerekmektedir. 21 Popper bu düşüncelerini Bilimsel Araştırmanın Mantığı adlı eserinin genişletilmiş baskısında ( 1973) ileri sürmüştür. Ayrıca, bkz: Popper, Bilimsel Araştırmanın Mantığı, s Losee, Theroies of Scientific Progress, s Kuhn, burada Popper ı özellikle ilk eserleri bağlamında değerlendirmiştir. Oysa Popper 1960 ve daha sonraki çalışmalarında özellikle art arda gelen teorilerin bütünüyle birbirleriyle çelişmediğini, aksine birbirlerini kısmen de olsa içerdiklerini savlamıştı. Bu nedenle Kuhn un Popper ı tek bir açıdan eleştirmesi sağlıklı sonuçlar vermeyecektir. 12

19 Çünkü Einstein teorisi yerleşik bilinen kavramların anlamlarını değiştirerek devrimci bir etki yapmıştır. 23 Kuhn, Poppercı gelenek için de Einstein fiziğinin Newton dinamiği ile çelişmediğini, her iki teorinin farklı alanlarda işlev gördüklerini, böylelikle her ikisinin de geçerli olabileceğini iddia etmektedir. Farklı alanlarda işlev gören teorilerin birbirleriyle çelişmesi zorunlu değildir. Çünkü daha önce bilinmeyen olguları ele alan bir teori olabilir. Örneğin kuantum teorisi yirminci yüzyıldan önce bilinmeyen atomdan daha temel düzeydeki olgularla ilgiliydi. 24 Dolayısıyla daha önce bilinmeyen bir olgunun şimdi bilinen bir olgu ile çelişmesi us-dışıdır. Kuhn, bu eleştirileri sıraladıktan sonra kendi bilimsel ilerleme anlayışını öne sürer. Ona göre her paradigma kendi ilke ve yöntemleri ile karakterize olduğu için, bir paradigmadan diğer paradigmaya geçiş devrimsel bir kopuş niteliğindedir. Kuhn, bu çerçevede Newton fiziğinin yapı ve ilkeleri bakımından Einstein fiziğinden oldukça farklı olduğunu, dolayısıyla da bu durumun bir devrim sürecine örnek teşkil ettiğini belirtmektedir. Kuhn'un bilim tarihi referanslı devrimsel ilerleme anlayışı özellikle 1970'li yıllardan sonra ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Bu süreçte Lakatos, Toulmin ve Laudan gibi bilim filozofları bilimin nasıl seyrettiği hususunda Kuhn'un da tatmin edici açıklamalar getiremediğini ileri sürerek, alternatif ilerleme anlayışları geliştirmişlerdir. Lakatos bilimin birleşerek (incorporation) ilerlediğini, Toulmin evrimsel seyrettiğini, Laudan ise problem çözerek ilerlediğini savlayarak bilim tarihine en uygun ve gerçekçi ilerleme anlayışını oluşturmaya çalışmışlardır. 23 Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, s Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, s

20 Bilim filozofları arasındaki bütün bu tartışmalar ve anlaşmazlıkların çıkış itibariyle bilimin nasıl ilerlediği sorunu ekseninde geliştiği görülmektedir. Bilimin ilerleyen bir entelektüel faaliyet olduğu hususunda hemfikir olan düşünürler, bilimin nasıl ilerlediği hususunda anlaşmazlığa düşmektedirler. Bu anlaşmazlık çerçevesinde bizim de bu çalışmadaki temel problemimiz bilimin nasıl ilerlediği sorunsalıdır. Bu problemi aydınlatmak ve açıklamak adına bilim filozoflarından farklı olarak dilin sentaktik çözümlemesine dayanan bir metot izlenecektir. Bilim filozoflarının bilimin nasıl ilerlediği sorunsalına yaklaşımları genellikle bir bilim tasarımı ortaya koyup daha sonra 'ilerleme' kavramını bu bilim tasarımına uyarlamak olmuştur. Oysa "bilim ilerler" ifadesini dilin sentaktik boyutunda irdelediğimiz zaman burada özneyi temsil eden 'bilim' tanımlanan, yüklemi temsil eden 'ilerler' sözcüğü ise tanımlayıcı pozisyondadır. Bu çerçevede "bilim ilerler" ifadesinde asıl bilgi verici öğenin 'yüklem' olduğu gözükmektedir. Sentaktik açıdan 'yüklem' 'özneye' bir bilgi ve anlam taşımaktadır. Dolayısıyla filozofların izlediği gibi öncelikle bilim kavramından yola çıkarak değil de, 'ilerleme' kavramını analiz etmek sentaktik açıdan daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu bakış açısına dayanarak tezimizi iki ana başlık altında tasarladık. Birinci bölümde 'İlerleme' kavramının etimolojik, anlamsal ve tarihsel analizi yapılacak, ikinci bölümde ise bilimsel ilerleme teorileri serimlenecektir. "'İlerleme' Kavramının Tarihsel ve Kavramsal Analizi" başlıklı birinci bölümde 'ilerleme' kavramının etimolojik ve terimsel çözümlemesini yaparak, tarihsel süreçte ne gibi anlamlar kazandığına ve ne gibi anlam değişikliklerine uğradığını irdeleyerek anlayışımız çerçevesinde bir tanımlama ya da anlam belirlemesi yapılacaktır. 14

21 Bu belirlenim bizlere 'ilerleme' kavramının ne türden norm ve ölçütlere sahip olduğunu göstererek, tarihsel süreç içerisinde gerçekte bu kavramın hangi dönemde ele alındığı ve bilime nasıl yansıdığı türünden soruları yanıtlamada yardımcı olacaktır. Ayrıca 'ilerleme' kavramına içkin (intrinsic) olan norm ve ölçütlerin belirlenmesi bizlere özellikle ikinci bölümde hangi düşünürün ya da düşünce ekolünün 'ilerleme' kavramını doğru ve yerinde kullandığını göstermekte bir dayanak sağlayacaktır. Tezimizin ikinci bölümünde ise temel problemimize (bilimin nasıl ilerlediği problemine) yönelik öne sürülen ilerleme teorilerini karşılaştırmalı ve tartışmalı bir eksende irdeleyeceğiz. Ayrıca bu bölümde 'ilerleme' kavramının normatif bir yapıda olmasından dolayı bilimsel ilerlemenin de bir takım normlara tabi olacağına dikkat çekerek, düşünürlere bilimin nasıl ilerlediği problemini açımlamaya yönelik bir takım başka sorular da sorulacaktır. Bu sorulardan başlıcaları şunlardır: i) Bilimsel ilerleme nedir? ii) Bilimsel ilerlemeyi sağlayan ölçütler veya standartlar nelerdir? iii) Bilimsel ilerlemenin amacı ya da hedefi nedir? Bu sorulara verilen yanıtlar ve öne sürülen ilerleme teorileri, birinci bölümde ulaşmış olduğumuz ilerleme norm ve standartları ile mukayese edilerek, en uygun bilimsel ilerleme teorisinin olanaklılığı tartışılacaktır. 15

22 I. BÖLÜM 1- İLERLEME KAVRAMININ TARİHSEL VE KAVRAMSAL ANALİZİ 1-1- İlerleme Kavramı Üzerine İlerleme Kavramının Etimolojik Çözümlemesi İlerleme (Lat: progressus, İng: progres, Fr: progrés, Alm:, fortschritt, Osm: terakki) kavramının kullanımı çok eski dönemlere gitse de bugünkü anladığımız anlamın kökenini Latince Progressus terimine ve onun fiil karşılığı olan Progredior terimine kadar götürmek mümkündür. 25 Terimsel çözümlemede progressus pro ön ekinin ve gressus sözcüğünün birleşiminden oluşmaktadır. pro : önde, ileriye; gressus ise yürüme ve adım anlamlarına karşılık gelmektedir. 26 Progressus (ileriye adım) terimi, progredior (ileriye adım atma) fiili ile birlikte düşünüldüğünde, 'ileriye adım atma' kısa zaman ölçeğinde bizlere bir yön ve hedefi ima etmektedir. Bu hareket yönünün meşruiyetini göstermek için progressus teriminin tam karşıtı olan regressus terimine bakmak yararlı olacaktır. Regressus geriye adım ve gerileme anlamlarına gelmektedir. 27 En basit örneğiyle fiziksel alanda ileri ve geri adlandırmaları bir referans noktası bağlamında doğrusal veya çizgisel boyutta değerlendirilmektedir. Bu iki karşıt terimin döngüsel ya da dairesel bir boyutta ele alınamamasının temel gerekçesi bu 25 Detaylı bilgi için bkz. James Morwood (ed.), Pocket Oxford Latin Dictionary, Oxford University Press, Oxford, s Bedia Akarsu, Felsefe Terimler Sözlüğü, İnkılap Kitabevi Yayınları, İstanbul 1998, s James Morwood (ed.) Pocket Oxford Latin Dictionary Oxford University Press, Oxford, s

23 boyutta başlangıç ve bitiş noktaları tam olarak birbirlerinden ayırt edilememektedir. Diğer bir ifadeyle, başlangıç noktası aynı zamanda bitiş noktası da olmaktadır. Bu durumda bir şeyin ilerlemesi aynı zamanda gerilemesi; bir şeyin gerilemesi de, ilerlemesi olarak görülebilecektir. Bu çerçevede ileri ve geri adlandırmaları bir paradoksa dönüşecektir. Bu çözümleme ışığında progressus (ileriye adım) ve regressus (geriye adım) kavramlarının var oluş zemininin, doğrusal veya çizgisel bir boyut olduğunu söylemek doğru olacaktır. Bu hususta dikkate değer fikirler ileri süren Amerikalı sosyolog R. Nisbet ilerleme kavramının anlam içeriği bakımından çizgisel bir zaman anlayışından ayrılamayacağını savunmuştur. 28 Benzer şekilde J. Bury de tarihsel analizler sonucunda ilerlemenin çizgisel boyutta olmasına işaret ederek, Antik Yunan da gerçek bir ilerleme fikrinin oluşmamasının nedenlerinden birisini Greklerin döngüsel toplum ve tarih anlayışına bağlamıştır. 29 Bu analizler doğrultusunda progressus ve regressus terimlerinin doğrusal bir yöne işaret ettiği açık görünmektedir. Fakat bu aşamadan sonra progressus (ileriye adım) ve regressus (geriye adım) terimlerinin nasıl değerlendirilmesi gerektiği sorun olarak karşımızda durmaktadır. Diğer bir deyişle herhangi bir şeyin ilerlediğini ya da gerilediğini nasıl ya da neye göre söyleyebiliriz? 28 R. Nisbet, History of The Idea of Progress, Transaction Publisher, USA, 1998, s J.B. Burry, The Idea of Progress, Dover Publication, New York, 1960, s

24 İlerleme (Progress), Ölçüt (Criteria) ve Hedef (Goal) Kavramları Arasındaki İlişki Fiziksel alanda bir cismin hareketini ileri ya da geri olarak adlandırabilmek için bir referans noktası ya da ölçüte ihtiyaç vardır. Örneğin doğrusal eksende 'C' gibi bir hedef noktasına hareket eden 'A' ve 'B' gibi iki araçtan hızı daha fazla olan 'B' aracının daha ilerde (hedefe yaklaşma anlamında) olduğunu söyleyebiliriz. Burada 'C' hedef noktası referans gösterilerek ileride ve geride olma yargılarına varılmıştır. Ayrıca fiziksel alana yönelik olarak yapılan bu yargılar bir değer yargısından bağımsız olduğu için, benzer koşullarda herkes 'B' aracının daha ileride olduğu yargısına varacaktır. Öte yandan değer yargılarından bağımsız olarak yapılan bu ileride olma ve geride olma adlandırmaları özellikle beşeri faaliyetlerde benzer şekilde değerlendirilmemektedir. Çünkü toplumsal ve tarihsel alana ilişkin etkinliklerde hedef ya da referans noktaları değer yüklü olduğu için, 'ileride' ve 'geride' olma adlandırmaları da değer yüklü olmaktadır. 30 Örneğin, tarihin ilerlediğine yönelik bir sav, gerek Modern dönemde gerekse Ortaçağ Hristiyan dünyasında farklı hedef ve ölçütler ile karakterize edildiği için, bir dönemde ilerleme addedilen tarih, diğer dönemde gerileme olarak değerlendirilebilmektedir. Bu ifadelerden beşeri faaliyetlerde 'ilerleme' ve 'gerileme' yargılarının fiziksel alandan farklı olarak değer yüklü olduğu gözükmektedir. Fakat ister fiziksel olsun, 30 Ömer Naci Soykan, "Modernite ve Anarşizmle İlgisi Bakımından 'İlerleme' Kavramının Bir Çözümlenmesi", Sosyoloji Dergisi, 19. sayı, 2009/2, s

25 ister ise beşeri olsun her iki alanda da bir hedef ya da ölçüt olmadan herhangi bir şeyin ileride ya da geride olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir. İlerleme kavramını tarihsel boyutta irdeleyen J. Burry, gerçek bir ilerlemeden bahsetmek için varış noktasının ya da bir hedefin olması gerektiğini özellikle vurgular. 31 Çünkü 'ileriye adım atma' (progredior) anlamsal içeriği bakımından bir belirsizliğe doğru değil, istenilen ve beklenilen bir hedefe doğru yönelimdir. Sebepsiz ve nedensiz ileriye adım atma' olamaz. Ancak bir amaç ve gaye doğrultusunda adım atılır. Hedefin ya da amacın istenilen, arzu edilen bir şey olması ise 'ileriye adım atmanın' bir yönüyle değer yüklü olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Diğer bir deyişle hedefin istenilen bir unsur olması 'ilerleme' kavramının değer yüklü olduğunu açığa çıkarmaktadır. Birçok entelektüel, 'ilerleme' kavramının normatif ve değer yüklü olduğuna kanaat getirerek bu kavramın anlaşılabilmesi için bir ölçütün veya hedefin olması gerektiği, aksi durumda ilerleme anlayışında bir ayrıma gidilmesinde hem fikirdirler. Buna göre " A seviyesinden B seviyesine geçiş bir ilerlemedir" ifadesi " A seviyesinden B ye geçiş belirli ölçütler bağlamında ilerlemedir" ifadesinden ayrılmalıdır. Birinci ifade sübjektif değer yargılarına göre ele alınacağı için tahmini ilerleme (estimation of progress) olarak adlandırılır. İkinci ifade ise nesnel ve objektif bir ölçüt bağlamında değerlendirildiği için gerçek ilerleme (real progress) olarak adlandırılır J.B. Burry, The Idea of Progress, Dover Publication, New York, 1960, s Ilkka Niiniluoto, Scientific Progress, (ed) Edward. N, archives /summer 2011/Entries/Scientific Progress, s

26 Bu durumda bilimsel ifadeleri hangi ilerleme alanında görmeliyiz, sorusu sorulabilir. Şayet bilimsel önermeleri objektif bir hedef veya nesnel bir ölçüt bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini kabul edersek, bilimsel ilerlemeyi gerçek ilerleme (real progress) çerçevesinde görmek mümkündür. Aksi durumda ise tahmini ilerleme (estimation of progress) çerçevesinde ele alınacaktır. Bu hususta bilim düşünürleri arasında farklı görüşler öne sürülmüştür. Mantıkçı Pozitivistler ve Popper bilimsel ilerlemenin nesnel ölçütler çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini ileri sürmelerine rağmen, Kuhn ve Feyerabend gibi düşünürler teoriden bağımsız bir olgunun olamayacağı ilkesini benimseyerek, bu türden nesnel ölçütlerin olamayacağını savunmuşlardır. Pozitivist ekol temsilcileri ilerleme gerçekleştiren teorilerin bir önceki teorilere nazaran nesnel zeminde açıklama (explanation/doğrulama) ve öndeyi (prediction) gibi ölçütlere sahip olduklarını belirtirler. Diğer bir deyişle, yeni teori eski teorinin açıklayamadığı problemleri açıkladığı gibi, beklenilen olguları da öngörebilmektedir. Bu da yeni teorinin başarı ölçütleridir. Benzer çizgide Popper da başarılı teorinin nesnel ölçütlerle belirlenmesi gerektiğini ve bunların da doğruluk (truth) ve bilgi (information) gibi kavramlar olduğunu belirtmektedir. Popper a göre, art arda gelen iki teoriden ilerleme gerçekleştiren bizlere yeni doğru bilgiler sunmalıdır. 33 Öte yandan Kuhn ve onun çizgisini sürdüren düşünürler bilimde nesnel ölçütlerin olmadığı gibi, bilimsel ilerlemeyi gösteren nesnel ölçütlerin de olamayacağını savunmuşlardır. 34 Fakat Kuhn, nesnel olmasa dahi yine de bilim topluluğunun yeni 33 Ilkka Niiniluoto, a.g.e., s Kuhn un bu düşünceyi ileri sürmesini sağlayan varsayım, teoriler arasında eş-ölçülemezlik (incommensurability) ilkesinin kabulüdür. Bu ilkeye göre rakip teorilerin (paradigmaların) her birisi farklı yapı ve ilkeler çerçevesinde bilimsel etkinlik yürüttükleri için aralarında herhangi bir nesnel 20

27 bir teoriyi (Kuhn un deyimiyle yeni bir paradigmayı) benimsemesinde bir takım ölçütlerin olması gerektiğini vurgulamıştır. Her şeyden önce başarılı paradigma bunalım yaratan soruna çözüm getirmelidir ve çözüm getirirken de şu ölçütleri sağlamalıdır: Hatasızlık (accuracy), tutarlılık (consistency), kapsama alanı (scope), basitlik (simplicity) ve verimlilik (fruitfulness). 35 Bilim düşünürlerinin ileri sürdüğü söz konusu iki teori arasında ilerlemeyi gösteren ölçütler, aynı zamanda genel bir hedef anlayışı ile de ilişkilendirilmektedir. Örneğin, Popper, ilerleme gösteren teoride olması gereken doğruluk ve bilgi ölçütlerini gerçeğe yakınlık (truthlikeness and verisimilitude) kavramı ile hedefleştirmiştir. 36 Buna göre bilinçten bağımsız bir doğruluk (truth) 37 vardır ve biz bu doğruluğa (hedef anlamında bir doğruluğa) doğruluk ve bilgi ölçütleri bağlamında daha da yaklaşmaktayız. Diğer bir deyişle, art arda gelen iki teoriden doğruluk ve bilgi içeren başarılı teori (ya da Popper ın deyimiyle yanlışlanmaya karşı direnç gösteren teori) doğruluğa daha yakın kabul edilir. Bu ifadelerden Popper ın bilimsel ilerleme anlayışını doğruluğa (truth) yönelik bir ilerleme olarak görmek yanlış olmayacaktır. Bu süreçte bilimin hedefi (goal) doğruluğu elde etmek değil; sadece ona yaklaşmak olmaktadır. 38 Popper ın burada ideal bir hedef (doğruluk) oluşturarak bilimsel ilerlemeye bir yön tayin etmesi ölçüt yoktur. Detaylı bilgi için bkz. Kuhn, The Structure of Scientific Revolutionss, The University of Chigago Press, USA, s Kuhn, Eleştirmenlerime Cevaplar, Bilginin Gelişimi ve Bilginin Gelişimi ile İlgili Teorilerin Eleştirisi, (eds), Imre Lakatos & Alan Mugrave, Çev: Hüsamettin Arslan, Paradigma Yayınları, İstanbul s Ayrıca bkz. Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, s Ilkka Niiniluoto, a.g.e, s Popper burada gerçeklik (truth) kavramını daha çok düzenleyici bir ilke (regulative principle) olarak ele almaktadır. Ona göre doğruluk (truth) asla bilemeyeceğimiz ve ulaşamayacağımız bir Idea olarak var olmaktadır. Biz doğruluğu bilemesek de yine de düzenleyici bir ilke olarak bizleri yönlendirmektedir. Detaylı bilgi için bkz. Popper, Conjectures and Refutations: The Growth of Scientific Knowledge, Routledge Kegan Paul Press, London 1972, s Popper, Conjectures and Refutations, s

28 ilerleme fikrinin oluşması için zorunlu bir koşuldur. Fakat öte yandan Popper ın bu nitelikte bir hedef ileri sürmesi çeşitli eleştirilere yol açmıştır. Bu doğrultuda en ciddi eleştirilerinden birisini de T.S. Kuhn yöneltmiştir. Kuhn, Popper ın ileri sürmüş olduğu geleceğe yönelik bir doğruluğun (truth) hedef olarak kavramsallaştırmasını, tamamıyla ütopik bularak eleştirmiştir. Bu ütopya da bir alışkanlıktan kaynaklanmaktadır. Kuhn un deyimiyle bilimi doğa tarafından önceden saptanmış bir amaca doğru sürekli yaklaşan bir etkinlik olarak görmek hepimizde kalıcı bir alışkanlık olmuştur. 39 Öte yandan Kuhn, ilerleme açısından bir hedef ya da ölçütün olması gerektiğini kabul ederek, herhangi bir ilerlemenin olup olmadığını anlamak için ileriye bakışı (forward-looking) değil de geriye bakışı (backward-looking) esas almayı daha uygun görür. Buna göre, bilmek istediğimiz bir gelişme (evolution) düşüncesi yerine, bildiklerimizden başlayan bir gelişme düşüncesini koymak daha uygun olacaktır. 40 Yerleşik düşüncede hedef (goal) kavramı daha çok bir etkinlik içerisinde bitiş noktası olarak belirlenmiştir. Oysa Kuhn bu düşüncenin problemli olduğunu belirterek hedef kavramını başlangıç noktası ile ilişkilendirmiştir. Buna göre ben daha iyi piyano çalmak istiyorsam, benim ilerleme kaydetmem, hedef olarak belirtilen ideal ve mükemmel bir piyanist olmama göre değil de, geçmişteki ya da ilk başlangıç noktasındaki seviyeme göre değerlendirilecektir. Daha önce de değinildiği gibi, ilerleme kavramı içkin anlamıyla bizlere gelecek zamanda bir hedefin olduğunu belirtmekteydi. Oysa Kuhn burada ilerleme kavramını geçmiş zaman kipiyle ilişkilendirerek, kavramın anlamsal içeriğini tahrip 39 Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, s Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, s

29 etmektedir. Dolayısıyla Kuhn un geriye bakışı esas alarak oluşturmaya çalıştığı ilerleme anlayışı, ilerleme kavramının anlamsal içeriği ile çelişmektedir. Bütün bu açıklamalar dikkate alındığında farklı biçimlerde de olsa herhangi bir alanda ilerlemenin gerçekleşmesi için bir 'hedef' ya da 'ölçüt' kavramının zorunlu olduğu gözükmektedir. Fakat burada herhangi bir ölçütün zamansal ve mantıksal olarak hedeften sonra geldiği dolayısıyla da ölçütün hedefe bağlı olduğu ya da 'ölçütün' 'hedef' kavramı ile mantıksal olarak ilişkilendirilmesi dikkate alınmalıdır. Yukarıda da görüldüğü üzere birçok düşünür söz konusu ayrım ve ilişkiyi dikkate almadığı gerekçesiyle ilerleme anlayışlarında anlamsal bir bütünlük sağlayamamışlardır. Buraya kadar ki çözümlememizde daha önceden etimolojik olarak tarif ettiğimiz progressus teriminin tanımını daha da genişleterek bir hedefe ulaşmak için ileriye doğru adım atma olarak tanımlamak daha uygun olacaktır. 41 Buradaki 'ileriye doğru adım atmanın' bir hedefe yönelik olması ve bu hedefin de istenilen, arzu edilen bir unsur olması atılan her adımın bir önceki adıma göre daha iyi ve daha üstün olduğunu açığa çıkarmaktadır. O halde burada ileriye doğru adım atmayı niceliksel ve niteliksel anlamda daha büyük, daha yüksek, daha iyi ve daha yetkin bir duruma gelişmek olarak tarif edebiliriz. 42 Bu tanımlamadaki daha iyi ve daha yüksek gibi mukayese ifadeleri, önceden gösterilen hedef ve bu hedef ile ilişkilendirilmiş ölçütlere göre belirlenir. Dolayısıyla ileri atılan her adımın bir önceki adımdan daha iyi ve daha üstün olması için hedefe 41 Ayrıca bkz. Webster s Dictionary & Thesaurus, Trident Press International, Canada, s Ayrıca bkz. Orhan Hançerlioğlu, Türk Dili Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, s Akarsu. a.g.e., s

30 biraz daha yakın olmak gerekir. Diğer bir deyişle 'sonraki adım' önceki adımın kazanımları ile birlikte hedefin gösterdiği yeni kazanımlara ulaştığı zaman 'ilerleme' anlamsal ve mantıksal olarak gerçekleşecektir. Öte yandan daha iyi ve daha yüksek gibi mukayese ifadeleri, Alman düşünür Koselleck in işaret ettiği gibi bizlere ilerleme kavramının bağlı olduğu iki boyutu, uzamsal ve zamansal boyutları işaret etmektedir. Uzamsal boyut şurada olmayı ve burada olmayı; zamansal boyut ise önceyi, şimdiyi ve sonrayı içermektedir. 43 Koselleck in belirtmiş olduğu söz konusu iki boyutu tek boyuta indirgemek mümkün gözükmektedir. Çünkü bir şeyin şurada veya burada olması da zamansal boyut tarafından içerilmektedir. Zamansal boyut olmadığı sürece, uzamsal boyuttan söz etmek mümkün olmamaktadır. Bu durumda ilerleme kavramının (ya da fikrinin) en açık görüldüğü yer zamansal boyut olmaktadır. İlerleme geçmiş, şimdi ve geleceğin bir sentezi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sentezin, yani ilerleme kavramının, zaman kipleri arasındaki analizi ise şöyle betimlenebilir: Herhangi bir şeyin ilerlediğinden bahsedildiği zaman, o şeyin geçmiş ve şimdi arasındaki mukayesesini geleceği ölçüt alarak değerlendiririz. Gelecek zaman kipi burada daha çok varsayımsal olarak bir hedefin varlığına işaret eder. Burry nin de benzer biçimde ilerleme kavramının içeriği bakımından sürekli geleceğe vurgu yaptığı ve bu geleceğin de, şimdiden daha iyi olacağı varsayımını içinde barındırdığı 44 ifadesi doğrudan gelecek zaman kipinde bir hedefe işaret etmektedir. 43 R. Koselleck, İlerleme, Çev: Mustafa Özdemir, Dost Kitapevi, Ankara 2007, s J.B. Burry, The Idea of Progress, Dover Publication, New York, 1960, s

31 İlerleme kavramının zaman kipleri arasındaki konumunun en güzel örneğini Burry nin Idea of Progress (İlerleme Fikri) adlı eserinde görmek mümkündür. Burry bu eserinde gerçek bir ilerleme anlayışının modern dönemde gerçekleştiğini ve bunun ise Bacon ve Descartes gibi düşünürlerin eski (geçmiş) ve yeni (şimdiki) dünya arasında bir mukayese yapması sonucunda ortaya çıktığını ileri sürer. Burry özellikle modern dönemde F. Bacon un geçmiş (ancient) ve şimdi (modern) arasında bir kıyaslama yaptığını, çağının entelektüellerinin Grek ve Roma düşünürlerine göre daha fazla bilgiye sahip olduğunu belirtir. 45 Burry, burada gerçek bir ilerlemenin modern dönemde geçmiş ile şimdi arasındaki bir mukayese sonucu ortaya çıktığını ileri sürerken, gelecek zaman kipinde şu hedef veya ölçütü varsayımsal olarak dikkate almıştır: i) İnsanlığın refah ve mutluluğa ulaşması ancak doğanın bilgisi ile mümkün olacaktır. Dolayısıyla doğanın bilgisine ulaşmak gerek (hedef). Burry nin ileri sürdüğü gelecekteki hedef kavramını bir anlamda iyi kavramı ile örtüştürmek mümkündür. Çünkü doğanın bilgisine ulaşmak insanlık için olumlu bir tutum olarak sergileniyor. Tarihsel olarak bakıldığı zaman ilerleme kavramı genellikle insan yaşamında doğal olarak bulunan bir şeyin daha iyi durumda olma beklentisinin bir ifadesi olarak yorumlanmıştır. Bu henüz gelecek bir zamanda olacağı umulan bilinmeyen bir iyi nin beklentisi olarak yorumlanır. 46 Benzer şekilde, bilim tarihçisi George Sarton da J. Burry gibi, ilerlemenin ya da bilimsel ilerlemenin en açık biçimde ortaya çıktığı alanı tarihsel eksen olarak 45 J.B. Burry, The Idea of Progress, s Sanem Yazıcıoğlu, İlerleme Düşüncesine Yönelik Eleştirel Bir Değerlendirme, Sosyoloji Dergisi, 3. Dizi, sayı: 19, 2009/2, s

32 belirtmektedir. Sarton The Quest for Truth adlı makalesinde bilim tarihi perspektifinde ilerlemenin en açık görüldüğü dönemlerden birinin Rönesans olduğunu ileri sürmektedir. Bu dönemde bilimsel alanda yapılan yenilikler eski ile yeni arasında adeta bir sınır çizgisi oluşturmuştur. 47 Örneğin, bu dönemde astronomi alanındaki gelişmeler adeta devrim niteliğinde olmuştur. Kopernik tarafından ileri sürülen Güneş merkezli evren teorisi astronomi alanında ilerlemenin en belirgin göstergesi olmuştur. Benzer biçimde coğrafya bilgimizin ilerlediğine yönelik en somut delil, coğrafi keşifler aracılığıyla 1600 yılına varıldığında bilinen dünya yüzeyinin iki katına çıkmış olmasıdır. Yeni iklimler ve doğanın yeni yüzleri ortaya çıkarılmıştır. 48 Bu nedenle Sarton modern zamanların eskilerden ilerde olmasını onların, doğa ve evren hakkında daha kapsamlı, daha kesin ve daha fazla bilgi sahibi olmasına bağlar. 49 Bu ifadelere dayanarak, Sarton un bilimsel ilerlemeyi eski bilimsel topluluk ile yeni bilimsel topluluk arasındaki mukayese sonucu açığa çıkan bilimsel bilgi düzeyi ile değerlendirdiğini görmekteyiz. Yeni bilim adamları eskiye nazaran doğayı ve evreni daha detaylı ve daha kapsamlı bilmektedirler, bu nedenle bilimde bir ilerleme gerçekleşmiştir. 47 George Sarton, The Quest for Truth, (A Brief Account of Scientific Progress During the Renaissance) On The History of Science Essays, Dorothy Stımson (edit), Harward Üniversity Press, Cambridge, 1962, s Sarton, The Quest For Truth, s George Sarton, The New Humanism, Isis, Vol 6, No.1, The University of Chicago Press, USA, 1924, s

33 İlerleme (Progress) ve Değişim (Change) Düşünürler tarafından belirtildiği gibi İlerleme kavramının açığa çıktığı zamansal boyut (geçmiş, şimdi ve gelecek) dolaylı bir biçimde bizlere bir değişimin olması gerektiğini ima etmektedir. Çünkü herhangi bir şeyin geçmiş ile şimdi arasındaki mukayesesini yapmakla değişimin (change) olduğunu örtük bir şekilde varsaymış oluruz. Bu durumda ilerlemenin gerçekleşmesi için değişimin olması, zorunluluk arz etmektedir. Diğer bir ifadeyle, değişim kavramı ilerleme kavramına içkindir denilebilir. Fakat burada her değişimi bir ilerleme olarak görmek yanıltıcı olacaktır. Değişimin ilerleme sayılabilmesi için bir 'ölçüt' veya 'hedef' doğrultusunda olumlu veya iyimser (optimistic) bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Bu manada ilerleme kavramının değişim kavramından farklı olarak değer yüklü ve normatif bir yönü olduğu söylenebilir, 50 çünkü bazı değişimleri gerileme olarak da tanımlayabiliriz. Neticede ilerleme kavramının anlamsal olarak kendini ortaya koyabilmesi için, ölçüt (criteria), hedef (goal) ve değişim (change) kavramlarına içkin bir şekilde bağlı olduğu görülmektedir. Söz konusu kavramlardan herhangi birisinin olmaması ilerlemenin de gerçekleşmeyeceğine işaret eder. Zamansal boyutta değişim gösteren bir şeyin eski durumuna göre daha iyi olduğunu söyleyebilmemiz için elimizde bir ölçütün ya da ulaşılması gereken bir hedefin olması gerekir. Bir değerlendirme ölçütü belirlememiz bizlere değişim gösteren varlığın ilerlediğini (progress) ya da gerilediğini (regress) gösterecektir. 50 Ilkka Niiniluoto, Scientific Progress, (ed) Edward. N, archives /summer 2011/Entries/Scientific Progress, s

İLERLEME KAVRAMI ÜZERİNE TARİHSEL BİR İNCELEME

İLERLEME KAVRAMI ÜZERİNE TARİHSEL BİR İNCELEME İLERLEME KAVRAMI ÜZERİNE TARİHSEL BİR İNCELEME Ercan SALGAR ÖZET Bu çalışmanın amacı ilerleme kavramının anlam ve tarihsel kökenini araştırmaktır. Bu maksatla öncelikle tarihsel perspektifte (Antik Yunan

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

17. yy. Dehalar Yüzyılı

17. yy. Dehalar Yüzyılı 17. yy. Dehalar Yüzyılı 20. yy a kadar her bilimsel gelişmeyi etkilediler. 17. yy daki bilimsel devrimin temelleri 14.yy. da atılmıştı fakat; Coğrafi keşifler ile ticaret ve sanayideki gelişmeler sayesinde

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1994-2000 Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Pr. 2000-2003 Yüksek Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi

Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi Dersin Adı Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi Dersin Kodu 1206.6102 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 3,00 Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 3 Haftalık Uygulama

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR 201 3 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR 201 3 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR 201 3 3 + 0 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitim Tarihi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Türk ve Batı Eğitiminin Tarihi Temelleri a-antik Doğu Medeniyetlerinde Eğitim (Mısır, Çin, Hint) b-antik Batıda Eğitim (Yunan, Roma)

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Latin Amerika da Toplum ve Siyaset PSIR 453 7-8 3 + 0 3 6

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Latin Amerika da Toplum ve Siyaset PSIR 453 7-8 3 + 0 3 6 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Latin Amerika da Toplum ve Siyaset PSIR 453 7-8 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS. Seçmeli. Bu dersin sonunda öğrenci; 1. Ogrenciler bilimin doğasını anlar.

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS. Seçmeli. Bu dersin sonunda öğrenci; 1. Ogrenciler bilimin doğasını anlar. Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön KoĢul Dersler Dersin Dili Dersin Türü Türkçe Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

2 PARADİGMALAR IŞIĞINDA BİLİMSEL ARAŞTIRMA ANLAYIŞLARI

2 PARADİGMALAR IŞIĞINDA BİLİMSEL ARAŞTIRMA ANLAYIŞLARI ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 BİLİM ve ARAŞTIRMA 11 1.1. Bilim 12 1.2. Bilimin Temel Özellikleri 13 1.3. Bilimin Dallarının Sınıflandırılması 13 1.3.1. Aksiyomatik Bilimler 13 1.3.2. Pozitif Bilimler 15

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ PROF. DR. EMRAH CENGİZ Bilim Tanımı, Nitelikleri ve Temel Kavramlar Bilim Tanımı Bilimsel

Detaylı

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:4 Bilişsel Psikoloji 1 ÜNİTE:5 Çocuklukta Sosyal Gelişim ÜNİTE:6 Sosyal

Detaylı

TFRS 13 GERÇEĞE UYGUN DEĞER ÖLÇÜMÜ

TFRS 13 GERÇEĞE UYGUN DEĞER ÖLÇÜMÜ T.C OKAN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TFRS 13 GERÇEĞE UYGUN DEĞER ÖLÇÜMÜ SERKAN IġIKÖNDER VEYSEL YEREBASMAZ ĠġLETME ANABĠLĠM DALI MUHASEBE ve DENETĠM YÜKSEK LĠSANS PROGRAMI ULUSLARASI FĠNANSAL

Detaylı

FİZİK. Mekanik 12.11.2013 İNM 103: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?

FİZİK. Mekanik 12.11.2013 İNM 103: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir? İNM 103: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ 22.10.2013 MEKANİK ANABİLİM DALI Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır. FİZİK Mekanik

Detaylı

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1. Bilim Tarihine Genel Bir Bakış / 1 2. Bilimde Paradigmalar ve Bilimin Doğası / Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı / 59

İÇİNDEKİLER 1. Bilim Tarihine Genel Bir Bakış / 1 2. Bilimde Paradigmalar ve Bilimin Doğası / Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı / 59 İÇİNDEKİLER 1. Bilim Tarihine Genel Bir Bakış / 1 ESKİÇAĞDA BİLİM / 5 Mısır ve Mezopotamya'da Bilim / 6 Hindistan ve Çin de Bilim / 8 Antik Grek (Yunan) Dünyasında Bilim / 9 ORTAÇAĞDA BİLİM / 12 İslam

Detaylı

DERS TANITIM BİLGİLERİ (TÜRKÇE)

DERS TANITIM BİLGİLERİ (TÜRKÇE) 1 DERS TANITIM BİLGİLERİ (TÜRKÇE) Ders Bilgileri Dersin Adı Kodu Yarıyılı Teori Uygulama Laboratuar Yerel AKTS (Saat/Hafta) (Saat/hafta) Kredi Sanat Tarihi EÜT Güz 2 0-2 2 141 Önkoşul(lar)-var ise - Dersin

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Devletler Genel Hukuku I LAW213 3 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Aylin Çankaya Doğum Tarihi: 23.04.1982 Ünvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim Durumu: Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Felsefe/Lisans Pamukkale

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

FİZİK. Mekanik İNM 221: MUKAVEMET -I. Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır.

FİZİK. Mekanik İNM 221: MUKAVEMET -I. Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır. İNM 221: MUKAVEMET -I 03.07.2017 GİRİŞ: MEKANİK ANABİLİM DALI Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır. FİZİK Mekanik 1 Mekanik

Detaylı

DBB411 Bilimsel Araştırma ve Yazma Teknikleri. Çarşamba, Arş. Gör. Dr. İpek Pınar Uzun

DBB411 Bilimsel Araştırma ve Yazma Teknikleri. Çarşamba, Arş. Gör. Dr. İpek Pınar Uzun DBB411 Bilimsel Araştırma ve Yazma Teknikleri Çarşamba, 09.00-11.00 Arş. Gör. Dr. İpek Pınar Uzun Okuma Listesi Aysel Aziz, Araştırma Yöntemleri - Teknikleri ve İletişim, 2003, Ankara: Turhan Kitabevi.

Detaylı

Evrim Eğitiminde Engeller

Evrim Eğitiminde Engeller Evrim Eğitiminde Engeller 1 Sınıftaki kavram yanılgıları Serhat İrez Evrimsel bakış açısı olmadan biyoloji anlamsızdır. 2 Evrim teorisi biyolojinin en temel teorisidir çünkü yaşamın hem bütünlüğünü hem

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programları Bilimsel Araştırma Yöntemleri I Dr. M. Volkan TÜRKER 7 Bilimsel Araştırma Süreci* 1. Gözlem Araştırma alanının belirlenmesi 2. Ön Bilgi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : FELSEFEYE GİRİŞ Ders No : 0070160018 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

ÖZHENDEKCİ BASINÇ ÇUBUKLARI

ÖZHENDEKCİ BASINÇ ÇUBUKLARI BASINÇ ÇUBUKLARI Kesit zoru olarak yalnızca eksenel doğrultuda basınca maruz kalan elemanlara basınç çubukları denir. Bu tip çubuklara örnek olarak pandül kolonları, kafes sistemlerin basınca çalışan dikme

Detaylı

ÜNİTE:1. İktisadi Düşünceler Tarihine Giriş ÜNİTE:2. Modern İktisadi Düşüncenin Doğuşu: Mertantilizm ve Fizyokrasi ÜNİTE:3. Klasik Okul ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. İktisadi Düşünceler Tarihine Giriş ÜNİTE:2. Modern İktisadi Düşüncenin Doğuşu: Mertantilizm ve Fizyokrasi ÜNİTE:3. Klasik Okul ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 İktisadi Düşünceler Tarihine Giriş ÜNİTE:2 Modern İktisadi Düşüncenin Doğuşu: Mertantilizm ve Fizyokrasi ÜNİTE:3 Klasik Okul ÜNİTE:4 Sosyalist Düşüncenin Doğuşu ve Marksizm ÜNİTE:5 Marjinalizm

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş PSIR 101 3 3 + 0 3 5. Temel siyasal deyimleri ayırt eder 1,2,3 A,C

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş PSIR 101 3 3 + 0 3 5. Temel siyasal deyimleri ayırt eder 1,2,3 A,C DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Siyaset Bilimine Giriş PSIR 101 3 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Program Yeterlilikleri hazırlama Ders Öğrenme Çıktıları Yazma AKTS Hesaplama. Fahri YAVUZ 1 Nisan 2010, Kültür Merkezi Mavi Salon Erzurum

Program Yeterlilikleri hazırlama Ders Öğrenme Çıktıları Yazma AKTS Hesaplama. Fahri YAVUZ 1 Nisan 2010, Kültür Merkezi Mavi Salon Erzurum Program Yeterlilikleri hazırlama Ders Öğrenme Çıktıları Yazma AKTS Hesaplama Fahri YAVUZ 1 Nisan 2010, Kültür Merkezi Mavi Salon Erzurum Neden? Bilişimsel, eğitimsel ve teknolojik gelişmeler yüksek öğretim

Detaylı

UZAY VE ZAMAN NEDİR? İnsanın var olduğundan beri kendine sorduğu kendineve evrenedair en önemli soru!

UZAY VE ZAMAN NEDİR? İnsanın var olduğundan beri kendine sorduğu kendineve evrenedair en önemli soru! UZAY VE ZAMAN NEDİR? İnsanın var olduğundan beri kendine sorduğu kendineve evrenedair en önemli soru! Giordano Bruno, Galileo Galilei, Nicolaus Copernicus, Johannes Kepler, René Descartes ARİSTO (ARİSTOTELES)

Detaylı

Bilim ve Araştırma. ar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü

Bilim ve Araştırma. ar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Bilim ve Araştırma Yaşar ar Tonta H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta.html Bilim Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen,

Detaylı

Araştırma Yöntemleri (UI520) Ders Detayları

Araştırma Yöntemleri (UI520) Ders Detayları Araştırma Yöntemleri (UI520) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Araştırma Yöntemleri UI520 Güz 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i yok Dersin Dili

Detaylı

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ 1990 sonrasında peş peşe gelen finansal krizler; bir yandan teorik alanda farklı açılımlara hız kazandırırken bir yandan da, küreselleşme süreci ile birlikte,

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2016-2017 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 7. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Romalılar Döneminde Bilim (devam) Romalılar

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 6. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü A r i s t o (Aritoteles) (M.Ö. 384-322)

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA KİTABIN YAZARLARI Prof. Dr. AŞKIN KESER Lisans, yüksek lisans ve doktorasını Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü nde

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri II

Bilimsel Araştırma Yöntemleri II Bilimsel Araştırma Yöntemleri II Öğr. Grv. Dr. M. Volkan TÜRKER vturker@marmara.edu.tr vturker@gmail.com www.volkanturker.com.tr Bilim Nedir? Nesnel geçerliliği olan bilgi bütünü Neden-sonuç ilişkilerinin

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

DOKTORA TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU

DOKTORA TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI DOKTORA TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU İktisat Bölümü A. GENEL BİLGİLER İktisat bölümünde doktora yapan her öğrenci yeterlilik aşamasını

Detaylı

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR Branş Analizi program geliştirme ÖSYM 2013 yılında yaptığı değişiklikle Eğitim Bilimleri Testi ndeki soru sayısını 120 den 80 e düşürmüştür. Bu bağlamda program geliştirmenin soru sayısını diğer alanlara

Detaylı

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ Dersin Öğrenme Çıktıları ve Yeterlilikleri Dersin Hedefi Dersin Amacı ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ. ANABİLİM DALI DERS TANITIM FORMU Dersin Adı TR ENG Cumhuriyet Dönemi Kültür ve Eğitim

Detaylı

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10. ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Laboratuvara Giriş Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.2013) Derslik B301 1 BİLGİ EDİNME İHTİYACI:

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Psikolojinin Felsefi Temelleri (PSY 112) Ders Detayları

Psikolojinin Felsefi Temelleri (PSY 112) Ders Detayları Psikolojinin Felsefi Temelleri (PSY 112) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Psikolojinin Felsefi Temelleri PSY 112 Bahar 3 0 0 3 7 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

FİZİK. Mekanik İNM 101: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?

FİZİK. Mekanik İNM 101: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir? İNM 101: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ 12.10.2017 MEKANİK ANABİLİM DALI Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır. FİZİK Mekanik

Detaylı

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00

Detaylı

Kütlesel çekim kuvveti nedeniyle cisimler bir araya gelme eğilimi gösterirler, birbirlerine

Kütlesel çekim kuvveti nedeniyle cisimler bir araya gelme eğilimi gösterirler, birbirlerine Türkçe Özet Doğayı araştırmamız çevremizde gördüklerimizle başlar. Onların yapı taşlarını merak ederiz ve biyoloji ile kimyada olduğu gibi mümkün olduğunca küçük ölçeklere inmeye çalışırız. Ancak bu araştırmanın

Detaylı

Uluslararası Hukuk I (IR301) Ders Detayları

Uluslararası Hukuk I (IR301) Ders Detayları Uluslararası Hukuk I (IR301) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Uluslararası Hukuk I IR301 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i yok Dersin Dili

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Giriş I SBG103 1 3+0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli Dersin

Detaylı

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik

Detaylı

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih

Detaylı

Bilimsel Yasa Kavramı. Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014

Bilimsel Yasa Kavramı. Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014 Bilimsel Yasa Kavramı Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014 Bilimsel yasa her şeyden önce genellemedir. Ama nasıl bir genelleme? 1.Bekarla evli değildir. 2. Bahçedeki elmalar kırmızıdır 3. Serbest

Detaylı

Giriş: Temel Adımlar YAZILIM GELİŞTİRME YAŞAM DÖNGÜSÜ. Belirtim Yöntemleri. Belirtim Yöntemleri 09.07.2014

Giriş: Temel Adımlar YAZILIM GELİŞTİRME YAŞAM DÖNGÜSÜ. Belirtim Yöntemleri. Belirtim Yöntemleri 09.07.2014 Giriş: Temel Adımlar YAZILIM GELİŞTİRME YAŞAM DÖNGÜSÜ 1 2 Yukarıda belirtilen adımlar, yazılım yaşam döngüsünün çekirdek süreçleri olarak tanımlanır. Bu süreçlerin gerçekleştirilmesi amacıyla; -Belirtim

Detaylı

ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB)

ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB) ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB) Strateji seçimi İş konuşmak için bir kamp yerini seçen iki rakip firma yöneticisinin karşısına bir ayı çıkar. Yöneticilerden biri hemen

Detaylı

Genel Devlet Teorileri (LAW 423) Ders Detayları

Genel Devlet Teorileri (LAW 423) Ders Detayları Genel Devlet Teorileri (LAW 423) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Genel Devlet Teorileri LAW 423 Güz 3 0 0 3 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar İletişim Teknolojileri ve Toplum Dersin Adı İletişim Teknolojileri ve Toplum Düzeyi Lisans Öğretim Elemanı Doçent Dr. Funda Başaran Özdemir Dersin Amaçları Teknolojik gelişmenin getirdiği, başta internet

Detaylı

KUHN UN BİLİM TASARIMINDA DEĞERLERİN YERİ VE ÖNEMİ ÜZERİNE

KUHN UN BİLİM TASARIMINDA DEĞERLERİN YERİ VE ÖNEMİ ÜZERİNE KUHN UN BİLİM TASARIMINDA DEĞERLERİN YERİ VE ÖNEMİ ÜZERİNE ÖZET Ercan SALGAR Bu çalışmanın amacı, Kuhn'un bilim tasarımında değerlerin yeri ve önemini aydınlatmak ve açıklığa kavuşturmaktır. Bu maksatla

Detaylı

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Yrd. Doç. Dr. FATİH ÇINAR TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim teknolojisi

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Yrd. Doç. Dr. FATİH ÇINAR TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim teknolojisi TEMEL KAVRAMLAR Eğitim Öğrenme Öğretme Ortam Teknoloji Araç - gereç Öğretim materyali Eğitim teknolojisi Öğretim teknolojisi İletişim EĞİTİM: Davranışçı yaklaşıma göre eğitim, bireyin davranışında kendi

Detaylı

Uygarlık Tarihi (HIST221) Ders Detayları

Uygarlık Tarihi (HIST221) Ders Detayları Uygarlık Tarihi (HIST221) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Uygarlık Tarihi HIST221 Her İkisi 2 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü. Lisans Programı

Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü. Lisans Programı Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Lisans Programı Biz Kimiz? 14 Tam Zamanlı Öğretim Üyesi 2 Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi 5 Araştırma Görevlisi University of Alberta, Canada Epistemoloji, Metafizik, Metafelsefe

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

Hukuk Tarihi ve Roma Hukuku (LAW 104) Ders Detayları

Hukuk Tarihi ve Roma Hukuku (LAW 104) Ders Detayları Hukuk Tarihi ve Roma Hukuku (LAW 104) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Hukuk Tarihi ve Roma Hukuku LAW 104 Bahar 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal Test 5 1. İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran felsefi disipline ne denir?

Detaylı

BİLİM VE BİLİMSEL YAKLAŞIM

BİLİM VE BİLİMSEL YAKLAŞIM BİLİM VE BİLİMSEL YAKLAŞIM HEDEF Bilim nedir? Bilimsel Yaklaşım nedir? Bilimsel yaklaşım neyi varsayar? Bilimsel yaklaşım faydalı mıdır? Bilimsel olmayan argüman nedir? BİLİM NEDİR? Bilim bir araçtır.

Detaylı

Bilim Felsefesine Mekanistik Bir Yaklaşım: William Bechtel

Bilim Felsefesine Mekanistik Bir Yaklaşım: William Bechtel Bilim Felsefesine Mekanistik Bir Yaklaşım: William Bechtel İshak Arslan Şehir Üniversitesi William Bechtel 1 kendisinin mekanistik bilim felsefesi olarak adlandırdığı bilim felsefesi yorumunun kurucu ve

Detaylı

Devletler Umumi Hukuku II HUK208. Zorunlu. Lisans. Bahar. Örgün Eğitim. Türkçe

Devletler Umumi Hukuku II HUK208. Zorunlu. Lisans. Bahar. Örgün Eğitim. Türkçe DEVLETLER UMUMİ HUKUKU II DERSİ ÖĞRETİM PLANI Dersin Adı Devletler Umumi Hukuku II Dersin Kodu HUK208 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Lisans Dersin AKTS kredisi Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 3 Haftalık

Detaylı

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat - 21 Mart 2014)

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat - 21 Mart 2014) 3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ (10 Şubat - 21 Mart 2014) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında 10 Şubat - 21 Mart 2014 tarihleri arasında işlediğimiz dördüncü temamıza

Detaylı

11. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

11. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM * Metinlerin Sınıflandırılması Anlatım Türleri Mektup Anı (Hatıra) Biyografi (Hayat Hikayesi) Otobiyografi Gezi Yazısı Ses Bilgisi Zarf (Belirteç) Anlatım Bozuklukları

Detaylı

VİZYON VİZYON VE DEĞERLER DEĞERLER

VİZYON VİZYON VE DEĞERLER DEĞERLER VİZYON VİZYON VE DEĞERLER DEĞERLER Önsöz Sevgili Çalışma Arkadaşlarım, Şirketimiz için net stratejik öncelikler ve iddialı hedef ler belirledik. Henkel de iş performansımızı arttırmamızda, önceliklerimizi

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukukun Dallara Ayrılması (Kamu Hukuku-Özel Hukuk) Kamu Hukuku Özel Hukuk Ayrımı Hukuk kuralları için yapılan eski ayrımlardan biri, hukukun kamu

Detaylı

Süreklilik Göstergesi. Kavram Haritaları. Etkileşim Göstergesi. Problem/Çözüm Göstergesi Karşılaştırma Matrisi. (Anlam Çözümleme Tablosu)

Süreklilik Göstergesi. Kavram Haritaları. Etkileşim Göstergesi. Problem/Çözüm Göstergesi Karşılaştırma Matrisi. (Anlam Çözümleme Tablosu) Kavram Haritaları Hiyerarşik KH Hiyerarşik Olmayan KH ( Ağ, Örümcek Harita) Zincir KH Sınıflandırma Haritası Vee Diyagramları Neden-Sonuç Diyagramları Balık Kılçığı Döngü Göstergesi Olay Zinciri Dizileri

Detaylı

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi SOSYOLOJİ (TOPLUM BİLİMİ) 1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi Sosyoloji (Toplum Bilimi) Toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri,

Detaylı

BAĞLAŞIMCILIK. HAZIRLAYAN: Mustafa GÜNENDİ

BAĞLAŞIMCILIK. HAZIRLAYAN: Mustafa GÜNENDİ BAĞLAŞIMCILIK HAZIRLAYAN: Mustafa GÜNENDİ Edward Lee Thorndike (1874-1949) Thorndike ilk yazılarında, öğrenmenin temelinin, duyusal uyarıcılar ile harekete geçiriciler arasında kurulan bir bağ olduğunu

Detaylı

D. Bölüm Hakkında Genel Bilgiler Bölüm Başkanı Bölüm Başkan Yardımcısı(ları)

D. Bölüm Hakkında Genel Bilgiler Bölüm Başkanı Bölüm Başkan Yardımcısı(ları) D. Bölüm Hakkında Genel Bilgiler Bölüm Başkanı Bölüm Başkan Yardımcısı(ları) Genel Tanıtım Koordinatörler Prof.Dr.Recep SONGÜN Yrd. Doç Dr. Ömer AYDOĞDU Programda İngilizce yazma, okuma, anlama ve konuşma

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Avrupa Birliği Uzmanlığı Tezi

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Avrupa Birliği Uzmanlığı Tezi T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Avrupa Birliği Uzmanlığı Tezi AVRUPA BİRLİĞİ MÜKTESEBATINDA VE ULUSLARARASI HUKUKÎ METİNLERDE MÜLTECİLERİN ÇALIŞMA

Detaylı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (2012). 2013-2017 Stratejik Plan. Ankara: ASPB

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (2012). 2013-2017 Stratejik Plan. Ankara: ASPB DERS BİLGİLERİ Dersin Adı Kodu Yarıyılı (a) Sosyal Hizmet Yönetimi Önkoşul(lar)- var ise Dersin dili Dersin Türü Dersin verilme şekli Dersin öğrenme ve öğretme teknikleri Dersin sorumlusu(ları) Dersin

Detaylı