BETONDA DURAB L TE Ç N C30

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BETONDA DURAB L TE Ç N C30"

Transkript

1 TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes BETONDA DURAB L TE Ç N C30 SEM NER ANKARA

2 TMMOB nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiubesi Selanik Caddesi No: 17/5 K z lay - Ankara Tel: Faks: imoankara@imoankara.org.tr fiubat Bask Tasar m-bask Kardelen Ofset Ltd. fiti kardelen@kardelenofset.com.tr

3 B R NC OTURUM FERRUH EKMEN (Haz r Beton Birli i Genel Sekreteri): Türkiye Haz r Beton Birli i ve nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiubesinin birlikte düzenlemifl oldu u ve Çimento Müstahsilleri flverenleri Sendikas n n da destek vermifl oldu u Betonda Durabilite çin C30 Seminerine hofl geldiniz. Bu ayn konulu üçüncü seminer. lki Mart ay içinde stanbul da nflaat Mühendisleri Odas yla yap ld. kinci seminer Denizli de yap ld, üçüncü seminerimiz bu, dördüncü seminer de zmir de düzenlenecek. Ben k sa bir flekilde program arz edece im. Aç fl konuflmalar n Kemal Türkaslan, nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiube Baflkan yapacak. Daha sonra Hakan Gürdal, Türkiye Haz r Beton Birli i Yönetim Kurulu Baflkan ve Taner Yüzgeç, nflaat Mühendisleri Odas Genel Baflkan m z aç fl konuflmas nda bulunacaklar. Hocalar m z Profesör Doktor Hulusi Özkul, stanbul Teknik Üniversitesi nflaat Fakültesi Ö retim Üyesi ilk tebli i sunacaklar. Daha sonra ile aras nda k sa bir ara verece iz. Aradan sonra yine stanbul Teknik Üniversitesi nflaat Fakültesi Ö retim Üyesi Profesör Doktor Mehmet Ali Tafldemir tebli ini sunacaklar. Daha sonra da onu müteakip stanbul Teknik Üniversitesi nflaat Fakültesinden Profesör Doktor lhan Eren son tebli i sunacaklar ile aras nda soru ve cevaplar bölümü bulunmakta. Soru ve cevaplardan sonra da a kadar üçüncü katta bir kokteyl var. Programda Oturum Baflkan olarak görülen Profesör Doktor Mustafa Tokyay ODTÜ nflaat Mühendisli i Bölüm Dekan, bugün kendilerinin önemli bir ifli olduklar için özür dilediler, baflar dilekleriyle mesaj gönderdiler, kendileri kat lam yorlar. Biz onun yerine Oturum Baflkan olarak Oda Baflkan m z Kemal Türkarslan Beyi rica ediyoruz. Aç fl konuflmas yapmak için Kemal Bey buyurun

4 KEMAL TÜRKARSLAN ( nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiube Baflkan ): Say n konuklar, de erli meslektafllar m; nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiubesinin Türkiye Haz r Beton Birli iyle ortaklafla düzenledi- i "Betonda Durabilite çin C30" konulu Seminerimize hofl geldiniz. Bilim ve teknolojinin ça m za damgas n vurdu u bu dönemde ülkemizin de pay n almas için herkese düflen görevler vard r. Öncelikle konumumuzu belirleyip hangi koflullarda ve hangi ekonomik yap da oldu umuzu irdelemek bilim ve teknolojiden yararlanman n gereklili ini kurgulamak zorunday z. Ülkemiz teknolojide hangi aflamada, bilimden ne kadar yararlan yor, ekonomimize katk oran n n ne oldu u, gelece e neler tafl yaca n n tart fl lmas gerekmektedir. Yap sektöründe geçmiflten bugüne kullan lan malzemeler genellikle belli aflamalar geçirmekte olup kendilerini sürekli yenileyenlerin sistem içinde kald klar gözlenmektedir. Ana yap malzemelerimizin içinde tafl y c sistem aç s ndan önemli olan beton ve çeli i ayr ca ele al p de erlendirebiliriz. Bugün inflaat sektöründe bilgili, bilgisiz herkesin üzerinde fikir söyledi i betonun da bilimsel olarak de erlendirilmesi gereklili ini düflünüyoruz. Betonun üretim, yerlefltirme ve bak m aflamalar n n ayr ayr uzmanl k konusu oldu unu dikkate alarak her alanda konusunda yetkin mühendis ve mimarlar n çal flmas gerekmektedir. Yoksa bu alan alayl yetiflen, konusunda araflt rma yapmayan bilgisiz kiflilerin elinde kal r. Türkiye Haz r Beton Birli i bu aflamalardan üretim bölümünde ciddi ad mlar atm fl, sektöre damgas n vurmufltur. Meslek odalar olarak bizler konusunda yetkin mühendislerin yetiflmesi için her türlü yasal çal flmay, e itimi ve denetlemeyi yapmak zorunday z. Teknolojik ve bilimsel geliflmeler, artan rekabet k s tl kaynaklarla da

5 ha çok üretim yapma ihtiyac, projelerin yürütülmesi s ras ndaki k s tl süreler, siyasi ve ekonomik krizler, e itimli, yetkin mühendislerin gereklili ini bir kez daha vurgulam flt r. Malzeme üzerinde kalitenin yükselmesinin, yani C14, C16, C20 lerden C30 lara tafl nmas, ülke ekonomisine mühendisli i ve özlemle istedi imiz güvenli yap teknolojisine katk lar n bekliyoruz. Ancak ülke koflullar nda üretilmeye çal fl lan denetimsiz, standart d fl betonla birlikte mevcut yap lar m zdaki C10 lar mertebesindeki betonlar n nas l tehlike arz etti ini ve sonuçlar n n her depremden sonra gördü- ümüz felaketlerin bir ülke gerçe i oldu unu göz ard etmememiz gerekiyor. Bu dönemde do ru proje, yetkin mühendis, deneyimli yap mc ve üretici ile gerekli denetimle inflaatta sa lanacak kaliteyle ekonomi ve güvenlik sa lanabilir. Burada srarla vurgulamak istedi imiz kaliteli beton üretiminin teknolojiye uygun olarak yap labilece i; ancak üretimden sonra betonun yerine yerlefltirilmesinden bafllayan ve daha sonraki bak m aflamalar n n tekni ine uygun, bilimsel olmas gerekir. Bu bölümde oluflacak hatalar n üretimdeki yüksek kaliteli malzemenin tüm özelliklerini yok eder. Sonuçta ülkemizde güvenli i olmayan yap lar ve büyük kaynak israf na neden olabilir. C30 niteli indeki bir betonun gerçek anlamda üretilip uygulamada istenilen sonuçlar vermesi durumunda hem güvenli yap, hem boyutlar n ekonomik olmas nedeniyle kaynak tasarrufu, hem de kullan c lar n konfor ve estetik özelliklerini sa layacakt r. nflaat mühendisleri olarak bilim ve teknoloji do rultusunda yap lan her türlü üretim ve çal flman n yan nda olaca m z bildirir, hepinize sayg lar sunar m. (Alk fllar) FERRUH EKMEN (Haz r Beton Birli i Genel Sekreteri): Türkiye Haz r Beton Birli i Yönetim Kurulu Baflkan Say n Hakan Gürdal konuflmas n yapmas için davet ediyorum

6 HAKAN GÜRDAL (Türkiye Haz r Beton Birli i Yönetim Kurulu Baflkan ): Say n hocalar m z, de erli Oda baflkanlar ve sayg de er konuklar - m z; Türkiye Haz r Beton Birli i ve nflaat Mühendisleri Odas n n birlikte düzenledi i C30 Betonda Dayan kl l k, Durabilite Seminerlerinin Üçüncüsüne hofl geldiniz. Türkiye Haz r Beton Birli i olarak 15 y ld r yurdumuzda üretilen beton kalitesinin yükseltilmesi ve kullan lan beton s n flar n n yüksek s n flarda ve daha bilinçli bir flekilde üretilmesi için büyük bir u rafl veriyoruz. Bu çal flmalar m zda bizimle birlikte ve bize destek veren üniversitelerimizin de erli ö retim üyeleri ve nflaat Mühendisleri Odas n n de erli yöneticilerine sonsuz teflekkürler ediyoruz. Türkiye Haz r Beton Birli inin bu y l 15 inci y l. Geçen 15 y l neredeyse Türkiye de haz r betonun tarihi say l r. Geçen süre içinde Türkiye de elle kar lm fl betondan, haz r betona geçifllerde büyük aflamalar kaydedildi. Bugün kullan lan betonun yüzde i haz r beton. Hatta büyükflehirlerimizde elle dökülen betonun kullan m neredeyse s f rland. Ancak küçük yerleflim bölgelerinde ve özellikle flu günlerde yaflad m z seçim öncesi dönemlerde halen elle beton yap lmakta. Ben ad na "elle kar fl m" diyorum; ama onun ad bence beton de il. Beton dayan m s n flar nda son 4 y l içinde büyük bir yükselme oldu. Bundan y l önce kullan lan betonlar neredeyse an lar - m zda kald Körfez depreminden önce C20 ve üstü kullan lan betonlar n oran toplam beton içerisinde yüzde 10 iken, üyelerimizden al nan verilere göre bugün yüzde 80 ler civar nda. Ancak Türkiye nin zorunlu ihtiyaçlar na ve geliflmifl ülkelerdeki duruma göre hâlâ yeterli de il. Üniversitelerin yap malzemesi ö retim üyeleri 2000 y l nda yay nlad klar ve sizlere de da tt m z Betonda Kalite Deklarasyonunda - 8 -

7 özellikle deprem bölgelerinde yap lacak yap larda korozyonu önlemek, durabiliteyi sa lamak için kullan lmas gereken en düflük beton dayan m s n f n n C30 olmas gerekti ini önemle vurgulamaktad rlar. Bu semineri yapmak nedenimizi bu deklarasyondaki bilimsel gerçekler oluflturmaktad r. Günlük hayattan k sa bir örnek vermek istiyorum: Özellikle kendi kullan m için inflaat üretimi gerçeklefltiren yat r mc lar, özellikle kendi kullan m için yap gerçeklefltiren, farkl sanayi amaçlar yla gerçeklefltirilen yap larda yüksek beton s n flar nda tüketim ve kaliteli ve denetlenmifl firmalardan, haz r beton firmalar ndan, Türkiye Haz r Beton Birli i üyesi firmalardan tedarik edildi ini gözlemliyoruz. Oysa ki, yap-sat diye tabir etti imiz ve maalesef kamu yat r mlar nda bunun ayn orana ulaflt n söylemek mümkün de il. Bizim için son y llarda gözlemledi imiz çok önemli konulardan bir tanesi bu. Bizler sorumluluk duygusuyla bu gerçe i nflaat Mühendisleri Odas yla birlikte genifl kitlelere ve meslektafllar m za bildirmeyi misyon edindik. Biz Türkiye Haz r Beton Birli i olarak C100 e kadar standartlarda bulunan her türlü s n fta beton üretmeye ve isteyene üreterek teslim etmeye haz r z. Ancak s k s k yapmak zorunda kald m z uyar lan n bafl nda beton al rken -tekrar vurgulamak için söylüyorum- kesinlikle haz r beton kalite güvence sistemi, KGS belgeli ve Türkiye Haz r Beton Birli i üyelerinin denetiminden geçen betonlar n tercih edilmesi gerekmekte. Zira birim fiyatlar ucuz oldu u için al nan haz r betonun ve hatta Türkiye mizin bir ac gerçe i faturas z sat fl yap lan haz r betonun flu anda elle yap lm fl olan kar fl m diye tabir etti imiz üründen hiçbir farkl yoktur. Son olarak projeleri yapan meslektafllar m za önerilerimiz; projelerini C30 dan itibaren gerçeklefltirmeleri, bunun ilave ve mali bir yük olmad, bu bir detay olmas na ra men Profesör Doktor Erhan Karaesmer ve Coflkun Erkay n da araflt rmalar nda ifade ettikleri üzere eko

8 nomiklik sa l yor. Bay nd rl k Bakanl m za, Ankara vesilesiyle, burada bulunmak vesilesiyle küçük de olsa bir hat rlatma aç s ndan afet bölgelerinde yap lacak yap lar hakk nda yönetmeli in tadil edilmesi, C16 ve C20 olarak görülen beton dayan m s n flar n n en az C30 a ç - kart lmas, elle beton dökümünün yurt çap nda yasaklanmas ve kalite güvence sisteminin betonu denetleyecek ve onaylanm fl ve yetkili bir belgelendirme kuruluflu olmas n öneriyoruz. Seminerin baflar l geçmesini dilerken, bu Seminerin gerçekleflmesinde katk lar n bizden esirgemeyen Çimento flverenleri Sendikas ve birlikte her zaman yan yana iflbirli i içerisinde çal flt m z nflaat Mühendisleri Odas na teflekkürler ediyoruz. Sayg lar sunuyorum. (Alk fllar) FERRUH EKMEN (Haz r Beton Birli i Genel Sekreteri): Say n Genel Baflkan m z Taner Yüzgeç Beyefendiyi konuflmas n yapmak için kürsüye davet ediyorum. TANER YÜZGEÇ ( nflaat Mühendisleri Odas Genel Baflkan ): De erli fiube Baflkan m z ve Haz r Beton Birli i Yönetim Kurulu Baflkan n n de erli görüfllerinden sonra asl nda söylenebilecek çok fazla bir fley yok ve zaman n z fazla almak istemiyorum. Öncelikle bu Semineri düzenlemifl olmas ndan dolay Ankara fiubemize ve Haz r Beton Birli ine teflekkürlerimi bir borç biliyorum ve de erli görüfllerini bizlerle paylaflacak olan hocalar m za, bizlerin mesleki geliflimimize, faydal görüfllerini bizlere aktaracak olan hocalar m za ve siz de erli kat l mc lara da tekrar "hofl geldiniz" diyorum. Beton, dünyada sudan sonra en çok tüketilen bir malzeme, bir ürün ve bugün Türkiye de ise, yaklafl k 35 ila 40 milyon m3 civar nda kullan m ve tüketimi var. De erli Haz r Beton Birli i Baflkan söyledi, asl nda bugün halihaz rda yüzde 25 civar nda elle döküm, yani milyon m3 civar ndaki betonun yüzde 25 i bugün hâlâ elle dökülebilmekte

9 Depremler sonras a rl kl olarak gündeme gelen beton kalitesi kavram na bakt m z zaman kentlerdeki durumda, daha do rusu konut stokumuzu oluflturan yap lardaki durumlarda beton 160 bile kullanmayan kalitede betonlar n döküldü ü ne yaz k ki, hepimiz taraf ndan tespit edilmifl ve bilinmekte. Bir yandan böylesine büyük bir tüketim ve bir yandan da bu tüketimin esas tüketicisi olan konutlar, konut üreticileri, üstyap üreticileri ve di er yandan da son derece kalitesiz betonun üretilebilmesi Türkiye nin handikaplar ndan birisi. flte bugünkü toplant n n önemi de bence buradan kaynaklanmakta. Yani kalitenin art r lmas, yüksek hesapl betonlar n art k kullan lmas, kullan m na geçilmesi bu ve benzeri toplant lar n yo unlaflmas ve siz de erli meslektafllar m z n bu konuda art k talepkâr olmas yla do rudan orant l. Avrupa Haz r Beton Birli inin 2001 de yapm fl oldu u bir sektör araflt rmas nda bir ankette Avrupa da 15 ila 25 newton/mm2 dayan ma sahip olan beton tüketiminde Türkiye birinci s rada. Ama 25 in üzerindeki tüketimlerde, 25 newton/m2 nin üzerindeki hesaptaki betonlar n tüketiminde ise Türkiye sonuncu s rada. Burada de erlendirilmesi gereken, daha do rusu bilinçlendirilmesi gereken baflta belki tüketiciler, ondan sonra de erli projeci meslektafllar m, ondan sonra da üreticiler. Ama bu sadece bilinçle de geliflen bir faktör de il. Mutlaka devletin el atmas gereken konulardan birisi. Yani hem kendi ihalelerinde, hem de belediyeler vas tas yla konut tüketiminin, konut üretiminin, konut üretim sektöründe çeflitli zorunluluklar ve yapt - r mlar uygulamas gerekmekte. Dolay s yla, bugünkü toplant y düzenlemifl olmalar ndan dolay Ankara fiubemize ve Haz r Beton Birli ine tekrar teflekkür ediyorum. Siz de erli kat l mc lara da sayg lar m sunuyorum. Baflar l bir seminer geçmesini diliyorum. (Alk fllar)

10 FERRUH EKMEN (Haz r Beton Birli i Genel Bekreteri): Semineri bafllatmak üzere hocalar m z kürsüye davet ediyorum, Kemal Bey siz de lütfen, buyurun efendim. OTURUM BAfiKANI KEMAL TÜRKARSLAN: De erli konuklar, 17 A ustos 2001 stanbul Betonda Kalite Deklarasyonu. fiu anda bildirilerini sunacak üç de erli bilim adam n n bu kalite deklarasyonu içinde her birinin de erli fikirleri var. Teker teker bildirilerini sunarken üzerinde fikir söyleyecekleri, sizlere sundu umuz bu davetiyelerin arkas ndaki notlarda birer paragraf da okuyarak arkadafllar m z ça- rmak istiyorum. "Genellikle üzerinde durulmayan; ancak yaflamsal önemde olan bir nokta yap n n durabilitesidir, yani dayan kl l, kal c l. Betonarme yap lar donma, çözülme, sülfat etkisi baflta olmak üzere çeflitli asit ve tuzlar n ve özellikle donma korozyonunun etkisi alt ndad r." fiimdi ilk bildiriyi sunmak üzere stanbul Teknik Üniversitesi nflaat Fakültesi hocalar ndan Say n Hulusi Özkul, buyurun. Prof. Dr. HULUS ÖZKUL ( stanbul Teknik Üniversitesi nflaat Fakültesi Ö retim Üyesi): Say n baflkanlar, de erli Oda baflkanlar, Birlik Baflkan, say n konuklar, de erli meslektafllar m; ben konuflmamda genel olarak önce dayan kl l k kavram n vermeye çal flaca m. Dayan kl l k kavram ndan söz edece im. Sonra dayan kl l belirleyen genel etkenler, daha sonra daha önce de belirtilen Betonda Kalite Deklarasyonu neden verildi ve betonda bak m n önemi nedir? Bu konulara de inece im. Dayan kl l k ya da yabanc dilden ödünç ald m z durabilite, kal c - l k kavramlar neyi bar nd r yor? Burada bir yap n n içinde bulunaca-, servis ömrü boyunca içinde bulunaca çevre koflullar önemli. Bu farkl olabilir ve bu mevcut çevre koflullar alt nda yap n n bafllang çtaki özelliklerini yitirmeden korunmas söz konusu. Bu konuyla ilgili

11 Amerika Beton Enstitüsünün tan m nda yap n n içinde bulundu u hava koflullar, kimyasal etkiler, varsa afl nmayla ilgili parametreler ve di er tüm koflullar alt nda yap n n özelliklerini korumas olarak tan mlan yor. Avustralya standartlar nda ayn konuda afl nma etkileri, sülfat etkisi ve betonun su geçirimlilik ya da geçirimsizlik özelli i ön plana ç km fl durumda. Biliyorsunuz, bizde dayan kl l k ya da durabilite kavram meslektafllar m z taraf ndan çok iyi özümsenmifl bir kavram de il. Bizde daha çok mekanik dayan m ya da yük tafl ma özelli i ön plana ç k yor ve yap n n içinde bulundu u koflullara karfl zaman içinde dayan kl l ise hep ikinci planda ya da ço u zaman ihmal edilen bir özellik. Oysa bu dayan kl l k, durabilite kavram da en az dayan m kadar, yük tafl ma özelli i kadar önemli ve ço u uygulamada, ço u çevre koflulunda asl nda dayan kl l k kavram daha ön plana ç kabiliyor. Yani bir yap y biz içinde bulunaca çevre koflullar na dayan kl hale getirdi- imiz zaman o yap n n zaten yük tafl ma yetene i de yeterli düzeye ç km fl olabiliyor. Bizde projelerde hep dayan ma yönelik de erler yer al r. Beton s n f C20 gibi, C30 gibi ne seçilmiflse bununla ilgili projenin bir köflesinde bilgi verilir. Ancak bu yap hangi koflullarda kullan lacak, hangi çevre s n f na giriyor, içinde bulunaca çevre koflullar na göre ne tür önlemler al nmal ; bununla ilgili ne yaz k ki projelerde çok bilgi bulunmaz. Oysa dayan kl l k göz önüne al nd nda söz konusu yap n n üretiminde kullan lacak olan betonun sahip olmas gereken maksimum su-çimento oran, o betonda kullan lacak en az çimento dozaj, çimento cinsi, baz uygulamalarda hava sürüklemesi gerekti i ve bunun miktar gibi bilgilerin de yer almas beklenir. Ancak biraz önce de belirtti im gibi bu parametrelere yönelik olarak projelerde ya çok az ya da hiç bilgi bulunmaz. Bu konuda TS500 ü göz önüne al rsak; biliyorsunuz 2000 y l nda bir de ifliklik oldu, ön

12 ceki bask s nda "yap n n ve çevrenin durumuna ba l olarak uygun çimento seçilir" deniliyordu. Yeni bask lar nda "çimentoyla ilgili projesinde ne belirtilmiflse o çimento kullan l r" deniliyor. Her iki bask - da da durabiliteye yönelik olabilecek çatlak genifllikleriyle ilgili de- erler verilmifl ve pas paylar, çevre koflullar na ba l olarak yeni 2000 y l bask s nda tablolaflt r lm fl. Yine bu Amerikan Beton Enstitüsünün bizdeki TS500 Standard n n karfl l olan ACI 318 i göz önüne al rsak; bu Standartta durabiliteyle ilgili ayr bir bölüm ayr lm fl ve burada sayfalar dolusu bilgiler verilmifl. Yine donma-çözülme etkisi alt ndaki betonla ilgili ayr bir bölüm ayr lm fl. Bununla ilgili belirtti im gibi TS500 de yeterli bilgi bulunmamakta. Yine ACI 318, sülfat etkisindeki yap larda kullan lmas gereken çimento cinsini belirlemifl. Maksimum su-çimento oranlar n vermifl. Minimum beton s n flar n ele alm fl. TS500 ün bu konuda yapt bir baflka standarda yollama yapmas, "TS3440 Standard na uygun olarak önlem al n r" diye âdeta bu konu geçifltirilmifl. Yine korozyon etkisindeki betonla ilgili karbonatlaflmadan ötürü mü, yoksa klordan ötürü mü; bununla ilgili Amerikan Standard nda genifl bilgiler bulunmakta. Ancak TS500 de yine bu konu ele al nmadan ne yaz k ki, geçifltirilmifl. Oysa durabilite hepimizin tahmin edebilece i gibi çok önemli bir kavram. Her y l durabilite yetersizli inden dolay pek çok yap, onar m durumuyla karfl karfl ya kal yor ya da belli bir hasar düzeyini e er aflm flsa durabilitenin neden oldu u problemler, y k lma durumuyla karfl karfl ya kal yor. Bizde bu konuda pek istatistik yok. Ancak Amerika nflaat Mühendisleri Birli inin Amerika yla ilgili olarak 2003 y l nda yay nlad bir rapor var. Burada yollar Amerika Birleflik Devletleri nde, köprüler havaalanlar, okullar, içme suyu flebekesi, at k su flebekeleri, barajlar, kat at k depolar, zararl at k depolar ve enerjiyle ilgili yat r mlarda tüm bu yap lara biz "infra structure" diye

13 biliriz. Bunlar n onar m için önümüzdeki 5 y ll k bir süreçte 1.6 trilyon Amerikan dolar gerekti ini tahmin etmifller. Bizde bu ölçüde olmamakla birlikte bizde de çok büyük yekûnlar tuttu unu tahmin edebiliriz. Çünkü bizde durabilite kavram na zaten bafltan itibaren önem verilmemifl. Bizdeki yap lar n durumunu kolayca tahmin edebiliriz. Betondaki durabilite problemlerini genel olarak ele alacak olursak; bunlar n bir bölümü beton bileflimlerinden kaynaklanan problemler olabilir. Örne in, alkali agrega reaksiyonu bu tür bir problem. Yine beton içinde daha çok çimentodan gelebilecek olan serbest haldeki kalsiyum oksit, magnezyum oksit, bunlar zaman içinde betona zarar verebilir. Yine sülfat etkisi de baz durumlarda beton bileflimlerinden ileri gelebilir; bunlara genel olarak "iç etkiler" diyebiliriz. D fl etkiler olarak ise, en önemlisi korozyon problemi. Sonra baz yörelerde sülfat etkisi önemli olabilir. Baz yap larda de iflik kimyasallar etki yapabilir. So uk iklimli bölgelerde donma-çözülme etkileri, yine baz özel yap larda da afl nma etkisi, d fl etki olarak öne ç kabilir. Bu etkilerden önce korozyonu ele al rsak; bize "betonarme yap lar n ömrü nedir, kaç y l bu yap lar dayanabilir?" diye s k s k sorarlar. Betonarme yap larda ömrü belirleyen bileflenin donat oldu u bilinmektedir. Yani betonarme yap belli bir ömür sonunda e er ömrünü belli bir süre sonunda tamaml yorsa, bu öncelikle daha çok donat n n korozyonu nedeniyle oluflmaktad r. Yani korozyon betonarme yap n n ömrünü birinci derecede belirleyen etkendir. Oysa biz biliyoruz ki, beton, içinde bulunan kalsiyumhidroksit nedeniyle bu çimentonun reaksiyonu sonucu ortama kar flmaktad r, bazik bir ortam yaratmaktad r. Bazik ortam ise, çelik donat için koruyucu bir ortam, korozyona karfl normal olarak koruyucu bir ortamd r. Çünkü bazik ortamda, yani PH de eri düzeylerinde oldu u zaman çelik donat n n d fl yüzeyi bir pasivasyon tabakas yla kaplanmaktad r ve bu tabaka donat y korozyona karfl korumaktad r. Ancak her zaman bu flekilde

14 gerçekleflmemektedir. ki etkiyle, bir tanesi klor etkisi, e er ortamda klor bulunuyorsa; ikincisi de karbonatlaflma etkisiyle bu koruyucu tabaka, pasivasyon tabakas dedi imiz çeli in yüzeyindeki bu çok ince tabaka zaman içinde tahrip olabilir ve beton içindeki bu donat korozyona aç k hale gelebilir. flte betona normal olarak bazik özelli ini veren kalsiyumhidroksit havada bulunan karbondioksitle zaman içinde birleflerek kalsiyumkarbonat oluflturabilir; iflte karbonatlaflma dedi imiz olay da bu. kalsiyumhidroksidin kalsiyumkarbonata dönüflmesi. Normal olarak kalsiyumhidroksitli bir ortam düzeyinde PH de erine sahipken karbonatlaflan bir betonda PH de eri 8-9 düzeylerine kolayca düflebilmektedir. Bunun sonucu da donat y korudu unu söyledi imiz pasivasyon tabakas art k görevini yapamamakta ve tahrip olmaktad r, birinci flekil, yani donat lar n korozyona aç k hale gelmesinin birinci flekli özellikle donat üzerindeki pas pay dedi imiz tabakan n tümüyle karbonatlaflmas d r. flte bu bir karbonatlaflan betondan örnek. Bu "fenol ftelain" dedi imiz bir çözeltiyle bu beton yüzeyini kapl yoruz, bu çözeltiyi püskürtüyoruz. Bu bir kalsiyumhidroksit indikatörü, e er kalsiyumhidroksit rengi pembeye dönüflüyor, yoksa olmamas n n anlam karbonatlaflt - n gösteriyor. Kalsiyumhidroksit tümüyle kalsiyumkarbanota dönüfltüyse o zaman renk de iflimi olmuyor. Bu betonun d fl yüzeyi, betondan al nm fl bir karot. Dolay s yla, betonun d fl yüzeyinden itibaren belirli bir derinli e kadar bu betonun karbonatlaflt n anl yoruz. E er bu betonarme elemanda pas pay bu karbonatlaflan kal nl - n s n rlar içinde kal yorsa o zaman donat ya kadar beton karbonatlaflm fl demektir ve donat y korozyona karfl koruyam yor sonucunu ç kabiliriz. Korozyonun bafllamas için ikinci yol klorürlerin etkisi, e er ortamda klorür kaynaklar varsa, bunlar n donat ya ulaflmas sonucu da pasivasyon tabakas tahrip olabiliyor. flte örne in, deniz yap lar, sahilde

15 yap lan yap lar ya da k fl aylar nda buzlanmaya karfl kullan lan birtak m çözücüler, bunlar da klor içerebiliyor. Bunlar d flar dan kaynaklanan klorlu bileflikler. Bazen de do rudan betonun bileflenlerinin baz - lar da klor içerebiliyor, baz kar fl m sular na klor kar flm fl olabiliyor, agregalar e er yeterince y kanmam flsa, özellikle deniz agregalar nda klor bulunabiliyor. Baz kimyasal katk lar, özellikle baz h zland r c - larda klor bulunabiliyor. Çimentoda ve belirtti im gibi çevreden de bu tür klor betonun içine girerek donat ya kadar ulaflabiliyor. Bunun sonucunda da koruyucu pasivasyon tabakas tahrip olabiliyor. Donat korozyonunda hangi olaylar gerçeklefliyor? Burada iki tane reaksiyon var. Bir tanesi anot reaksiyonu, di er katot reaksiyonu. E er donat n n yüzeyindeki pasivasyon tabakas tahrip olmuflsa bu durumda demir donat kolayca elektron kaybedip iyon haline gelebiliyor. Ortama elektron veriyor ve kendisi demir iyonu olarak donat - dan ayr labiliyor. Öte yandan e er donat n n etraf nda yeterince oksijen, su bulunuyorsa oksijen ve su demirin kaybetti i bu elektronu alarak hidroksit iyonu haline dönüflebiliyor; buna da "katot reaksiyonu" diyoruz. Yani anotta demir iyonu art yüklü, katotta da eksi yüklü hidroksit iyonlar olufluyor; bunlar son aflamada birleflerek önce demir iki hidroksiti, daha sonra da demir3hidroksiti oluflturuyorlar. flte pas dedi imiz bileflik de bu demir3hidroksit. Burada da flematik olarak görülüyor. Su d flar dan donat ya giriyor. E er klor yoluyla bafllad ysa klor iyonlar donat ya ulaflabiliyor. Karbonatlaflma yoluyla bafllad ysa karbondioksit pas pay n tümüyle karbonatlaflt rabiliyor. Donat n n içinden demir iyonlar ayr l yor. Öte yanda da oksijen ve su hidroksit iyonlar n oluflturuyor; bunlar da birleflerek pas dedi imiz bileflikleri oluflturuyorlar. Demek ki, korozyonun bafllayabilmesi için pas pay n n karbonatlaflmas gerekiyor ya da ve veya klorür iyonlar n n donat ya ulaflmas gerekiyor. Bu flekilde pasivasyon tabakas tahrip olduktan sonra korozyonun sürmesi için ise, katot reaksiyonu olarak tan mlad m z hidroksit iyonlar n n oluflabilmesi için ise, ortamda, yani donat n n

16 etraf nda yeterince oksijen ve su bulunmas gerekiyor; bu da korozyonun sürmesi için gerekli iki koflul. Bunlardan birisi bulunmazsa korozyon söz konusu de il. Ancak karbondioksit ve klorürlerin etkisiyle bir bafllama süreci söz konusu. Burada pasivasyon tabakas n n tahribi gerçeklefliyor; bu bafllama periyodu. Bu tahribat gerçeklefltikten sonra e er ortamda yeterince oksijen ve su varsa s cakl n yüksek olmas reaksiyonlar art r c bir etken, belli bir h zla korozyon olay gelifliyor; bu da geliflme süreci. Belli bir korozyon derecesi, belli bir seviyeye ulafl nca da art k o elemanda tahribat söz konusu oluyor; bu da bafllang ç süresi ve geliflme süresi, tümüyle yap n n kullan m ömrünü ya da servis ömrünü belirleyici oluyor. Korozyon neden zararl? Çünkü oluflan pas dedi imiz, demir3hidroksit normal çelik hacminin ikiyle alt kat daha fazla hacme sahip ve bu oluflan pas, donat lar n üzerinde bir tabaka fleklinde birikiyor. Dolay s yla, donat n n hacmi artm fl oluyor; bu da büyük bir iç gerilmeye neden oluyor ve özellikle donat üzerindeki pas pay n n çatlamas na yol aç yor. Bunun sonucu hem kesit azalmas, donat da beton kesitlerinin azalmas söz konusu, hem donat yla beton aras ndaki aderans n azalmas söz konusu. Hem de demir iyonlar sürekli olarak çelik donat dan kopup ayr ld klar için çelikte de büyük oranda kesit azalmas gerçeklefliyor. Bu da yine korozyonun yol açt çatlak oluflum flekilleri, ya bu flekilde do rudan pas pay n donat ya paralel olarak çatlatabiliyorlar, ya belli bir bölge bu flekilde tabaka halinde betondan ayr labiliyor ya da donat lar e er birbirine çok yak nsa tümüyle büyük bir tabaka betondan koparak ayr labiliyor, kapak atmas dedi imiz olay gerçekleflebiliyor. Burada da hacim art fllar n görüyoruz. flte demir3oksit yüzde 6 kat - na kadar, yüzde 600 oran na kadar hacim art fl na yol açabiliyor. Bunlar da baz örnekler; köflede donat boyunca pas pay düflmüfl ve çat

17 lak oluflmufl. Yine donat üzerinde hem köflede hem ortadaki donat - da çatlaklar oluflmufl. Bu daha ileri düzeyde bir korozyon örne i. Büyük keski kay plar var, buralarda etriyeler kopmufl, bu bölümde donat lar kaybolmufl, daha do rusu pas pay yla beraber betondan ayr lm fl. Asl nda bu elemanlara oldukça yo un da donat olmufl, belki mekanik aç dan bir sorun yok; ancak durabilite aç s ndan büyük problem yafl yor. Bu da yine benzer bir örnek. O halde korozyon konusunu özetlersek; korozyonun bafllamas için, yani pasivasyon tabakas n n tahrip olmas için iki etken gerekli; bu iki etken tek bafl na da olabilir, beraber olursa sonucu daha da fliddetlendiriyor. Klor ve karbondioksitin pas pay n kat etmesi, donat ya kadar ulaflmas. Bu flekilde pasivasyon tabakas tahrip olduktan sonra korozyonun sürebilmesi için ise, donat n n etraf nda oksijen ve su bulunmas gerekiyor; bu da katot reaksiyonunun gerçekleflmesi için, yani oksijen ve su demirin kaybetti i elektronlar alarak hidroksit iyonlar na dönüflebilmesi için bu iki koflul gerekli. Bunlardan bir tanesi bulunmazsa korozyon gerçekleflmiyor. Görüyoruz, bütün bu etkenler, yani klor, karbondioksit, oksijen ve su genel olarak d flar dan, çevreden pas pay n kat ederek donat ya ulafl yorlar. Dolay s yla, pas pay n n özellikleri çok önemli, yeterince yo- un, geçirimsiz bir pas pay tüm bu korozyonu oluflturan etkilerin donat ya ulaflmas n önlüyor. Bu nedenle, korozyonu önleyebilmek için bu elemanlar n üretiminde kullan lan betonun yeterince geçirimsiz olmas gerekiyor. Öte yandan pas pay n da yeterince kal n yapmak gerekiyor. Çünkü dedik ki, bu etkenler pas pay n aflarak donat ya ulafl yor. Pas pay kal nl ne kadar fazlaysa bu etkenlerin donat ya ulaflmas için gerekli süre o kadar uzun oluyor. Biliyoruz, geçirimsiz bir beton için su-çimento oran n n düflük olmas gerekiyor. çinde yeterince çimento bulunmas gerekiyor, standartlarda minimum bulunmas gereken çimento dozaj olarak verilmifl. Ag

18 rega granimetrisisinin uygun olmas gerekiyor. Yani iri agregalar aras ndaki boflluklar yeterince ince agrega kullanarak doldurmak gerekiyor. Betonun yeterince yerleflebilir özellikte olmas gerekiyor. flte bunun için birtak m kimyasal katk lar da kullanmam z ço u zaman gerekli oluyor. Hem betonun yerleflebilir olmas, hem de flantiyedeki ekibin bu konularda deneyimli olmas gerekiyor. Yani gelen betonu iyi bir flekilde kal plara yerlefltirebilecek yetenekte olmas gerekiyor. Ço u zaman bunu için birtak m araçlardan da yararlan lmas gerekebilir, örne in vibratör gibi; bunlar n da flantiyede bulunmas ve yetkin kiflilerce uygulanmas gerekiyor. Tüm bunlar yapmak yetmiyor. En son olarak özellikle ilk yafllarda belli bir süre beton döküldükten sonra betona iyi bir flekilde bakmak, onu korumak ya da kür yapmak gerekiyor. Çünkü betonun ba lay c l k özelli ini kazanabilmesi için ya da betonun geçirimsizlik özelli ini kazanabilmesi için, yük tafl ma özelli ini kazanabilmesi için beton içindeki çimento ile suyun hidratasyon reaksiyonunu gerçeklefltirmeleri gerekiyor. Beton hep bu özellikleri bu reaksiyonun sonucu elde ediyor. E er beton iyi bir flekilde kür edilmiyorsa, yani döküldükten sonraki ilk günlerde yeterince nemli tutulmuyorsa, bu durumda k sa sürede içinde bulunan suyu kaybederek reaksiyon için gerekli olan suyu çimento bulam yor. Dolay s yla, bütün reaksiyonlar duruyor, betonun dayan m geliflmesi duruyor, geçirimsizlik özelli ini kazanmas prosesi de kesintiye u ruyor. flte bu diyagram da geçirimlilik üzerine ya da geçirimsizlik üzerine su-çimento oran n n ne kadar etkin oldu unu bize gösteriyor. Su-çimento oran düflük de erlerde iken, ler düzeyinde, geçirimlilik katsay s çok düflük, yani böyle bir betonu geçirimsiz kabul edebiliriz. Ancak 0.55 lerden sonra, özellikle 0.60 lardan sonra asimtotik olarak bu geçirimlilik h zla art yor. Bu nedenle geçirimsiz bir beton üretebilmek için temel koflullardan birisi su-çimento oran n mümkün oldu u kadar düflük de erlerde tutmak

19 Di er bir durabilite problemi, sülfat etkisi; bu da yine bir reaksiyon sonucu gerçeklefliyor. Bu reaksiyonun da iki taraf var, bir taraf beton içindeki çimentodan geliyor. Bu C3A dedi imiz, çimento içinde bulunan trikalsiyumaliminat bilefli i, sülfatl sularda bulunan sodyumsülfat olabilir, potasyumsülfat olabilir, magnezyumsülfat olabilir, kalsiyumsülfat olabilir; bu sülfatlarla reaksiyona giriyor ve etrenjit dedi imiz bu bilefli i oluflturuyor. Bu bilefli in özelli i bünyesinde çok miktarda, 32 mol gibi çok yüksek oranda su tutmas. Bu nedenle bu ortaya ç kan etrenjit büyük hacim art fl na yol aç yor. flte bu hacim art fl da betonun çatlamas na neden olabiliyor. Yine burada bu reaksiyonun gerçekleflmesi için gerekli olan taraflardan birisi olan sülfatl sular n betonun içine d flar dan girmesi genellikle söz konusu oluyor. Yani sülfatl sular örne in, zeminde bulunabiliyor ya da birtak m endüstriyel yap larda ortamda bulunabiliyor. Bu sular n pas pay betonunu kat ederek betonun içine nüfuz etmesi söz konusu. Yine burada bu olay engelleyebilmek için öne ç kan özellik betonun yeterince geçirimsizlik özelli ine sahip olmas. Geçirimsiz bir beton bu zararl sular n beton içine girmesini engelliyor. Burada biraz önce de indi imiz gibi sülfatl sular çimento içindeki C3A yla birleflerek etrenjit dedi imiz o büyük hacim art fl na yol açan bilefli i oluflturuyorlard. Bu nedenle, bu tür ortamlarda C3A s düflük çimento kullan m öneriliyor. Bunlara genel olarak "sülfata dayan kl çimento" deniliyor. Ancak bu diyagram bize düflük sülfatl, düflük C3A l çimento kullanmak kadar betonun geçirimsizli inin de önemli oldu unu, bazen daha önemli oldu unu gösteriyor. Örne in, burada bozulma h z, sülfat nedeniyle, etrenjit oluflumu nedeniyle bozulma h z, y lda ne kadar oranda bozuluyor, o al nm fl. Yatay eksende de çimentoda bulunan C3A oran. Dolay s yla, normal olarak çimento ne kadar fazla C3A içeriyorsa bu beton sülfata karfl o kadar dayan ks z oluyor, bu beklenen bir fley. Dolay s yla, C3A artt kça bozulma oran da art yor. Ancak burada ilginç olan nokta çimento dozaj yla bu bozulma h z n n iliflkisi. Çimento dozaj çok düflük oldu u zaman,

20 225 kg civar nda iken, bu C3A oran yla beraber betondaki bozulma çok h zl bir flekilde art yor. Yani C3A oran 8 lere, 9 lara geldi inde yüzde yüzü aflan bozulmalar elde ediliyor. Oysa çimento dozaj art r ld kça, örne in, 390 kg a ç k ld nda bozulma miktar çok küçük oranlarda kal yor. Bunun anlam ; çimento dozaj artt kça bu beton daha az geçirimli oluyor; bu zararl sülfatl sular daha az oranda bünyesine al yor ve bu sülfat n bozma etkisi çok daha s n rl oranda kal yor. Yine bir baflka durabilite problemi; alkali agrega reaksiyonu, bu son y llarda Türkiye nin de gündeminde olan bir sorun. Özellikle öncelikle zmir bölgesinde bu tür sorunlarla karfl lafl lmaya bafllan ld. Burada yine reaksiyonun iki aya var. Birinci aya çimentodan kaynaklan yor. "Alkali oksitler" dedi imiz, sodyumoksit, potasyumoksit, çimentodan geliyor. E er beton üretiminden kulland m z agrega aktif silis içeriyorsa zaman içinde bu alkali oksitler silisle birleflerek jeller oluflturuyor. Bu jelin özelli i suyla karfl laflt nda hacmini büyük oranda art rmas, fliflme yapmas, bu da yine betonun çatlamas - na, tahrip olmas na neden oluyor. lk iki özellik, yani bu reaksiyonu oluflturan, jeli gerçeklefltiren iki etken, bir tanesi çimentodan, bir tanesi agregadan kaynaklan yor; bunlar seçerken dikkatli olmak gerekiyor. Agregalar üzerinde alkali agrega reaksiyonu riski tafl yor mu, tafl m yor mu? Kullanmadan önce deneyler yap lmas gerekiyor. Örne in, Haz r Beton Birli inin uygulad - kalite güvence sistemi kullan lan agregalarda bu koflullar ar yor. Ancak bu jel oluflsa bile bu jel e er genleflme yapm yorsa, genleflmiyorsa, betona zarar vermiyor. Yani as l tahribe yol açan etken bu jelin su alarak genleflmesi. Bu su ise, yine geçirimli betonlarda söz konusu. Yani bu su bir flekilde d flar dan betona nüfuz ederek bu jele ulaflabiliyor ve betonun tahrip olmas na neden olabiliyor. Yine bu olay n önüne geçmede önemli bir etken betonun geçirimsiz olmas. Yani jel oluflsa bile geçirimsiz bir betonda bu olay n zararl sonuçlar vermesi söz konusu olmayabiliyor

21 Bu da asl nda alkali agrega reaksiyonu sonucu oluflan çatlaklar gösteriyor. Yine bir köprü aya nda bu flekilde haritaya benzer çatlaklara yol açabiliyor. Bir baflka durabilite, dayan kl l k problemi; donma-çözülme etkisi, özellikle so uk iklim bölgelerinde k fl aylar nda beton pek çok kere donma-çözülme çevrimleri yaflayabiliyor. Bir k fl ay boyunca, örne- in, gece donup gündüz çözülebiliyor ve bu çevrim pek çok kez tekrarlanabiliyor. Burada biliyoruz ki, su, buz haline geçti i zaman yüzde 9 a varan bir hacim art fl na neden oluyor. flte bu hacim art fl beton için de büyük bir iç bas nç meydana getiriyor ve betonun çatlamas na yol açabiliyor. Yurdumuzun da pek çok bölgesi, Ankara da bunlar n içinde, bu donma-çözülme etkileri alt nda. Bu olaya karfl betonu koruyabilmek için iki yol önerilebilir. Bir tanesi bu beton içinde çok küçük hava kabarc klar oluflturmak, buna "hava sürükleme" diyoruz. Yine standartlarda maksimum agrega boyutuna ba l olarak en az betonun içermesi gereken hava miktarlar belirtilmifl. Bu amaçla özel kimyasal hava sürükleyici katk lar kullanmak gerekiyor. Ancak bu olay n etkisinin tahrip derecesine varabilmesi için betonun içindeki bütün boflluklar n, özellikle bütün k lcal boflluklar n suyla dolu olmas gerekiyor, yüzde yüze yak n oranda suyla dolu olmas gerekiyor ki, bu su buz haline geçti inde tahrip sonucu do urabilsin. E er bu su betonun içine d - flar dan geliyorsa, genellikle böyle olmas beklenir, bu durumda geçirimsiz bir beton yine bu olaya karfl da bir çözüm olarak öne ç k yor. E er biz betonu geçirimsiz olarak yapabilirsek su emmeyece i için ya da büyük oranda su emmeyece i için bu olay n tahrip düzeyine varmas gerçekleflmeyebiliyor. Yine betonun sadece iyi bir flekilde haz rlanmas, standartlara uygun, düflük su-çimento oranl, minimum çimento dozajl, dozaj n üzerinde çimento içerikli haz rlanmas tek bafl na yetmiyor. Bu betonun iyi bir flekilde yerlefltirilmesi gerekiyor. Vibratör de kullanarak boflluksuz

22 bir flekilde kal plar na yerlefltirilmesi gerekiyor. Bunun d fl nda da betonun özellikle ilk yafllarda bak m n n, kürünün iyi bir flekilde yap lmas isteniliyor. Çünkü biraz önce de de indi im gibi e er beton içindeki çimento yeterince su bulamazsa çimentoyla su aras nda gerçekleflen hidratasyon reaksiyonu duruyor. Dolay s yla, betonun dayan m kazanmas da duruyor, boflluklar n n kapat lmas ifllemi de duruyor. Genel kural olarak beton içindeki ba l nemin yüzde 80 inin alt na inmesi durumunda bu reaksiyonlar duruyor; bu da dayan m art fl n durduruyor, boflluklar n doldurularak geçirimsizli in sa lanmas sürecini de durduruyor. Burada baz örnekler var. Örne in, e er biz bir betonu sadece bir gün kür uygulayarak tutarsak, dökümünden sonra bu betonun oksijen geçirimlili i 1 ise, ayn betonu 28 gün süresi boyunca nemli bir ortamda saklarsak, yani yeterince kür uygularsak geçirimlilik 6 kat azal yor, alt da birine düflüyor. Yine k lcal geçirimlilik aç s ndan bir gün su kürü uygulanan betonda k lcal geçirimlilik 1 ise, bu süre 7 güne ç kar ld nda yüzde 50 oran nda geçirimlilik azal yor, yüzde 50 oran nda geçirimsizlik artm fl oluyor. Burada yine bizim yapt m z bir çal flma k lcall k katsay s n n bu kür süresiyle farkl çimentolarla birlikte de iflimini gösteriyor. Bu hiç kür görmemifl bir beton. Asl nda burada ortam n, bu numuneleri saklad - m z laboratuar ortam n n nem oran da yüzde 70 civar nda, yüzde 70 in üzerinde. Ancak gerçek hayatta bu daha düflük düzeylere inebiliyor. Dolay s yla, suda tutulan ya da ilk yafllarda yap lan kür süresi artt kça betonun geçirimlili i de azal yor. Burada üç tip çimento kullan lm fl, flu koyu olan bordo diyebilece imiz betonlar t rasl çimentoyla, puzolan yüksek oranda kullan lan çimentoyla üretilmifl. Bunlarda e er yeterince kür yap l rsa görüyoruz geçirimlilik katsay s epeyce düflük düzeylere inebiliyor. Ancak kür yap lmazsa normal çimentoyla yap lm fl betonlar n düzeyinde kal yor. Son y llarda biz biliyoruz, beton üretiminde art k yüksek dayan ml

23 çimentolar kullan l yor. Eskiden PÇ 42,5 kullan l rd ya da PÇ 325 dedi imiz çimento tipleri; ancak son y llarda hemen hemen tüm çimento fabrikalar en az PÇ 42,5 düzeyinde çimento üretiyorlar. Dolay s yla, bu çimentolarda birtak m de ifliklikler iç yap lar nda da söz konusu. Bir defa çimento bileflenlerinden C3S oran bu çimentolarda yüksek tutuluyor, bu çimentolar daha ince ö ütülüyor. Dolay s yla, dayan mlar da yüksek oluyor. Bu çimentolarla üretilen, diyelim ki, ayn dozajdaki betonlar n dayan m da bu çimento dayan m ndan, yüksek dayan m ndan dolay eski tip çimentolara göre daha yüksek de erler al yor. Dolay s yla, bu çimentolarla daha yüksek su-çimento oranlar nda ve daha az çimento dozajlar nda yüksek dayan ml betonlar üretmek mümkün hale gelmifl durumda. Bu dayan m aç s ndan, mekanik yük tafl ma aç s ndan bir avantaj gibi görünüyor. Ancak durabilite aç s ndan ayn fleyi söylemek zor. Çünkü belli dayan m düzeyleri bu çimentolarla yüksek su-çimento oranlar nda ve düflük çimento dozajlar nda üretilmeye bafllan ld. Yani belli bir çimento dayan m n, beton dayan m n su-çimento oran n çok düflürmeden, fazla miktarda çimento kullanmadan da ulaflmak mümkün hale geldi. Bu ise, bu betonlar n yeterli mekanik dayan mda olmalar na ra men geçirimlilik özelliklerini olumsuz olarak etkiliyor. Çünkü su-çimento oranlar yüksek, dozajlar düflük tutulabiliyor. Sonuçta da bu betonlar n durabilite özellikleri beklendi i kadar yüksek olmayabiliyor. Dolay s yla, bizim bu PÇ 42,5 larla, 52,5 larla düzeylerinde ve kg dozajlarda C13, C20, C25 s n f betonlar yapmam z ço- u zaman mümkün oluyor. Oysa bu yeni uygulanmaya bafllayacak olan TS206 Standard nda flu anda geçerli olan Haz r Beton Standard nda karbonatlaflmadan kaynaklanan korozyonu önleyebilmek için flu çevre etkilerini ele alsak, su-çimento oran n lere indirmemiz, en az 280 kilo çimento kullanmam z gerekiyor ve bu miktarlarda çimento ve su-çimento oran kulland m z zaman da beton dayan mlar rahatl kla C30 un üzerine ç kabiliyor. Dolay s yla, biz 2001 A ustos ay nda burada görülen ö retim üyeleri, bunlar üniver

24 sitelerimizin, de iflik üniversitelerin yap malzemesi ana bilim dal ö retim üyeleri, Haz r Beton Birli inin de öncülü ünde bir deklarasyon yay nlad k. Burada betonarme yap larda kullan lan betonlar n çevre etkilerinden en az düzeyde etkilenebilmesi için bu yap larda en az C30 s n f beton kullan lmas gerekti ini belirttik. Bunu neden C30 olarak seçtik? Biraz önce de indi imiz gibi günümüz çimentolar yla su-çimento oran çok yüksek olmas na ra men yüksek diyebilece imiz dayan m s n flar na eriflilebiliyor. Yine düflük dozajlarda yüksek dayan mlar elde edilebiliyor. Çünkü çimentolar n dayan m çok yüksek. Oysa standartlarda en az çimento oran kullanmam z gerekiyor. Çimento dozaj n da 280 in üzerine ç karmam z gerekiyor. Biz bu iki koflulu yerine getirdi imiz zaman kendili inden beton dayan m s n flar 30 lara yükseliyor. Yine inflaat mühendisleri olarak, bu beton sektörü olarak durabiliteden çok dayan m kavramlar na daha al fl z. Bu nedenle, flu koflullar göz önüne almak yerine beton s n - f n en az 30 newton/m2 C30 düzeyine ç karmak, en az ndan bu karbonatlaflma yoluyla gerçekleflecek korozyonun önüne geçmek için ilk aflama olarak düflünülebiliyor. Biz bu nedenle bu yapt m z deklarasyonda bunu bu sene tekrarlad k. Yine yeni ö retim üyelerinin de kat l m yla Bay nd rl k Bakanl na gönderiyoruz. Burada gerekçemiz; nas l ki, afet bölgelerinde yap lan yap lar hakk nda birtak m koflullar yerine getirilmifl. Bu bölgelerde yap lacak betonarme yap lar n betonlar n n da en az C30 düzeyine ç kar lmas, hem bu betonlar d fl etkilerden kurtaracak, bu betonlar n ya da bu betonlarla yap lan yap lar n ömürlerini uzatacak. Bu servis ömürleri boyunca korozyona u ramalar n ve dolay s yla kesitlerinin azalmas - n engelleyecek. Bu nedenle, bu yönetmelikte de ifliklik yap larak deprem aç s ndan da düflündü ümüz zaman "bafllang çtaki kesitlerini koruyan, donat s korozyona u ramam fl, donat kesitleri küçülmemifl, donat yla beton aras ndaki aderans kaybolmam fl yap lar elde

25 edebilmek için yönetmeli e kullan lmas gereken beton s n f en düflük C30 olmal d r" diye bir madde konulmas n önerdik. Hepinize teflekkür ediyorum. (Alk fllar) OTURUM BAfiKANI: Say n Profesör Doktor Hulusi Özkul Hocam za teflekkür ediyoruz. fiu anda a kadar k sa bir ara veriyoruz da yeniden Oturumumuz bafllayacakt r

26 - 28 -

27 K NC OTURUM OTURUM BAfiKANI KEMAL TÜRKARSLAN: De erli konuklar, kinci Oturumumuzun ilk bölümünde stanbul Teknik Üniversitesi nflaat Fakültesi hocalar ndan Profesör Doktor Mehmet Ali Tafldemir in "Çevresel Etki S n flar, Servis Ömrü, Betonun Durabiliteye Göre Tasar m, Taze Sertleflmifl Beton Çatlaklar na Karfl Al nabilecek Önlemler" konulu bildirisini sunacak. Buyurun Say n Hocam. Prof. Dr. MEHMET AL TAfiDEM R ( stanbul Teknik Üniversitesi nflaat Fakültesi Ö retim Üyesi): Teflekkür ederim. Say n Oda baflkanlar, Say n Birlik Baflkan, Haz r Beton Birli i Baflkan, sevgili meslektafllar, sevgili s n f arkadafllar m; asl nda önce tabii hepinize teflekkür ediyoruz. Böyle seçkin bir grup ve son derece ilgili ve ben üniversitede bir seminer düzenledi im zaman s rr çözmüfl bulunuyorum. Bundan sonra seminerlerin bir taraf na bir C30 ilifltirmemiz laz m diye düflünüyorum. Tabii burada C30 un mahareti nedir diye, yani C30 la da bafllamak pek do ru olmayabilir. Asl nda betonun tabii mukavemeti 30 a ç kt zaman, o zaman durabilitesi de iyileflmifl oluyor. Yani mukavemetle durabilite aras nda kesin bir iliflki yoktur. Ama tabii mukavemeti iyi bir betonun durabilitesi de esas olarak iyidir. Ama biraz daha ayr nt l bakt m z zaman baz önemli noktalar vard r; bunlara temas etmeye çal flaca m. Burada tabii önemli olan nokta fludur: Yani eskiden klasik anlamda bir dayan m söz konusuydu. Dayan m asl nda biliyorsunuz de iflken bir kavramd r. Yani test etti iniz numunenin boyutuna ba l d r. Yani

28 boyutu artt kça numunenin bas nç dayan m azal r. Yani dolay s yla, betonun bas nç dayan m esas itibariyle primitif bir kavramd r. Ama günümüzde sonuçta mühendisiz, yani tasar m m z bir fleye dayand rmam z laz m. fiu ana kadar tasar m dayan ma dayand rm fl olduk. Ama gerçekte tabii betonun durabilitesi önemlidir. Biz inflaat mühendisi olarak, proje müellifi olarak yapt m z dayan ma göre tasar m pek do ru bir kavram de ildir. Esas olarak durabiliteye göre, betonun performans na göre, yap n n servis ömrüne göre tasar m yapmam z laz m. Demin de dedi im gibi dayan m bir kere de iflken bir kavram. kinci önemli bir nokta, günümüzde bilgisayar ve deney tekniklerinde çok büyük ilerlemeler oldu, inan lmaz ilerlemeler, beklenmedik, hatta beklentinin üzerinde ilerlemeler oldu. Böylece malzemenin davran fl daha iyi anlafl ld. Yani malzemenin davran fl daha iyi anlafl ld kça o zaman tabii do al olarak tasar m kriterleri de de iflti, daha da de iflecek. Yani daha genç olanlar daha yeni tasar m kriterlerini de görmüfl olacaklar. Ama günün birinde belki de denilecek ki; "betonun durabilitesi flu s n fta, betonun bas nç dayan m belli bir de erde, betonun k r lma enerjisi verilen bir A de erinde, betonun ince agrega içeri i, iri agrega içeri i, agregan n maksimum boyutu," bütün bu verilerle böyle daha karmafl k bir tasar m fleyi de gündeme gelecektir. Bununla ilgili tabii flu anda araflt rmalar sürüyor. Kesinlikle daha gerçekçi tasar m kriterleri gündeme gelecektir. Yap için zorunlu birtak m aflamalar vard r. Bunun ilki tasar m aflamas d r. Yap n n projelendirilmesi aflamas ; burada gördü ünüz gibi uygun bir yer seçilecektir ve zemin etüdü yap lacakt r, kesinlikle olmas laz m. Sistemin depreme de uygun bir sistem olmas laz m. Projenin iyi bir flekilde detayland r lmas ve özellikle bütün detaylar n verilmesi, uygulayacak kifliler rahatl kla onun detaylar n görebilmelidir. kinci aflama, tabii bizim anlataca m z aflama, bu daha çok malzeme seçimi, malzemelerin denetimi, malzemelerin davran fl ; malzeme

29 davran fl n n iyi bilinmesi laz m. Özellikle kullan lan malzemelerde kalite denetim süreci önemlidir. fiu anda bizim standartlar m z biliyorsunuz, Avrupa standartlar, Gümrük Birli ine girdikten sonra flu anda hepsinin önünde bir TS N vard r, dolay s yla, yaln z bafl na flu anda de iflen agregalara bakarsan z eskiden bir düzine standart vard, flu anda iki düzine standart var. Yani civar nda agrega standard mevcut. Demek ki, bütün malzemelerin denetimi yap lacakt r. Yani bu herkesin, mal sahibinin, mühendisin, kontrolün mutab k kald bir süreçtir. Tabii betonda su-çimento oran minimum dozaj, yani bu iki kavram çok önemlidir. Betonun su-çimento oran belli bir de- eri aflmayacak; ama bunu çevresel etki s n flar na göre, dozaj da belli bir de erin alt na inmeyecek. Yani bu iki k s tlama son derece önemlidir. Özellikle bu noktalar üzerinde duraca z. nflaat süreci, yani üçüncü aflama, tasar mla uyumlu bir inflaat süreci olmas laz m. nflaat entegre bir sistem düflünürsek, tabii bunun üretimi önemlidir, montaj ve iflçilik önemlidir. Son depremler göstermifltir ki, montaj ve iflçilik aksam flt r. Tabii vaktiyle tekniker okullar n kapatm fl bir ülkeyiz. Dolay s yla, ara s n f yoktur, eline bir çekiç veya çekül alan kifli kendisini usta ve yetkili görmüfltür. Tabii müteahhit say s da inan lmaz say da ve herkes yetkili k l nm flt r, denetim de olmay nca o felaket gelmifl oldu. Ben malzeme hocas y m; ama biz metali, betonu da hepsini ö retiyoruz, yani özel olarak betona ayr bir sempatimiz yok. Ama beton deyince herkes bizim yüzümüze bak yor. Betonu biz savunma durumunda oluyoruz. Yaln z tabii betonun savunulamayacak bir durumu yok, flu anda alternatifi olmayan bir malzemedir. Yani dünyada en yayg n kullan lan bir malzemedir. Bir kere her fleyden evvel bir zarar söz konusu de ildir. Alternatifi olmad için de flu anda bu malzeme kullan l yor, ucuz da, kolay da bulunabiliyor, bulunabilirli i önemli ve tabii bütün bas nç gerilmelerini alacak, hatta istenirse belirli bir oranda bunun enerji yutma kapasitesini art rabilirsiniz, istedi- iniz flekli, istedi iniz formu verebilirsiniz. En önemlisi tabii betonla

30 içine koydu unuz çeli in, bunlar n genleflme katsay lar ayn, bunlar n aderanslar mükemmel. Zaten bu ikisi olmasayd, yeryüzünde betonarme diye bir fley olmayabilirdi; bu da bafllang çta tesadüfen olmufl. Dolay s yla, flu anda yap laflmada böyle bir süreç devam ediyor. Ama burada tabii bütün yap lan yap larda kusuru malzemede aramamak laz m. En önemlisi montaj, iflçili in de aranmas gerekirdi. Ayr - ca en önemlisi, tabii yap yap ld ktan sonra da hiç bak lmazsa ki, bu dördüncüsü daha önemlidir, herhangi bir onar m süreci görmezse o zaman yap n n servis ömrü de olumsuz etkilenecektir. Yani bunu entegre bir fley olarak düflünürsek yap servisli oldu u sürece bak m ve onar m n da yap lmas gerekir. Nas l bir araban n periyodik bak m varsa, yap için de bak m, gerekirse güçlendirme olmas laz m. Betondan beklenen ana nitelikler; bir kere ifllenebilir olmas laz m. Yani taze betonun ifllenebilir olmas laz m. S cakl kontrol edilmesi laz m. Bugün biraz bunlardan bahsedece iz. Özellikle yaz aylar nda, k fl aylar nda agregan n en büyük boyutu donat durumuna uygun olmas laz m. E er böyle kolon, kirifl birleflimlerinde donat lar n s k oldu u yerlerde özellikle agrega boyutunun küçülmesi yönüne gidilmesi gerekir; bu da oldukça önemlidir. Bunun d fl nda tabii sertleflmifl betonda beton hacim sabitli ine sahip olmal, büzülme, fliflme, bunlar n s n rl olmas laz m. Ama bizim betondan bekledi imiz özel nitelikler de vard r. Bazen betonun afl nmaya dayan kl olmas n isteyebiliriz. Tamamen geçirimsiz bir beton, olabildi ince geçirimsiz bir beton, deniz suyuna dayan kl l k, yüksek s cakl klara dayan kl l k isteyebiliriz. Bunlar da bizim betondan bekledi imiz baz özel niteliklerdir. Ama sertleflmifl betonu düflünürsek, projede öngörülen dayan m güvenle sa lanacak, d fl etkilere dayan kl olacak, temas edece i sularda ve havada mevcut kimyasallara dayanabilmelidir beton. Demin Hulusi Bey betonun durabilitesini aç klarken, özellikle bu betonun d fl etkileri hakk nda belli bir servis ömrü için betonun projelendirilmesi laz m. Yani donma, çözülme, slanma, kuruma, kendi içinde çimentoyla agrega aras ndaki reaksiyonlardan betonun etkilenmemesi gerekir; bunu özellikle belirtmek laz m

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 :

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 : K MYA K MYASAL TEPK MELER VE ESAPLAMALARI ÖRNEK 1 : ÖRNEK : X ile Y tepkimeye girdi inde yaln z X Y oluflturmaktad r. Tepkimenin bafllang c nda 0, mol X ve 0, mol Y al nm flt r. Bu tepkimede X ve Y ten

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN STA4-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-SELAHATTĠN SEÇKĠN ĠLKÖĞRETĠM OKULU ÖRNEĞĠ

BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN STA4-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-SELAHATTĠN SEÇKĠN ĠLKÖĞRETĠM OKULU ÖRNEĞĠ MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKİM 2010-DÜZCE BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN STA4-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-SELAHATTĠN SEÇKĠN ĠLKÖĞRETĠM

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 178 2010/20 ISBN No: 978-605-5614-56-0 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Tasar m / Uygulama Referans Medya ve Reklam Hiz. Ltd. Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Atatürk ün Dünyas Cengiz Önal 64 Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Han mlar, Beyler! stanbul dan geliyorsunuz. Hofl geldiniz. stanbul un fl k ocaklar n temsil eden yüce heyetiniz karfl s

Detaylı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Otomasyon Sistemleri E itiminde Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Murat Ayaz Kocaeli Üniversitesi Teknik E itim Fakültesi, Elektrik E itimi Koray Erhan Kocaeli Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi,

Detaylı

Prof. Dr. HULUS ÖZKUL ( TÜ nflaat Fakültesi Malzeme Ana Bilim Dal Ö retim STANBUL DAK YAPILARIN YAPI MALZEMES AÇISINDAN DE ERLEND R LMES * ÖZET

Prof. Dr. HULUS ÖZKUL ( TÜ nflaat Fakültesi Malzeme Ana Bilim Dal Ö retim STANBUL DAK YAPILARIN YAPI MALZEMES AÇISINDAN DE ERLEND R LMES * ÖZET Prof. Dr. HULUS ÖZKUL ( TÜ nflaat Fakültesi Malzeme Ana Bilim Dal Ö retim Üyesi)- Say n Baflkan, Say n Müsteflar m z, De erli Konuklar; ben de konuflmamda stanbul daki yap lara yap malzemesi aç s ndan

Detaylı

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme 2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme Proje bütçesi haz rlarken dikkat edilmesi gereken üç aflama vard r. Bu aflamalar flunlard r: Kaynak belirleme ve bütçe tasla n n haz rlanmas Piyasa araflt

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar Kazand ran Güç Mercedes-Benz orijinal ya lar arac n z üreten uzmanlar taraf ndan, gelifltirilmifltir. Mercedes-Benz in dilinden en iyi Mercedes-Benz

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

Genel S ra No: 108 2007/19 Cep Kitapl : XXV ISBN: 978-9944-234-20-7

Genel S ra No: 108 2007/19 Cep Kitapl : XXV ISBN: 978-9944-234-20-7 Genel S ra No: 108 2007/19 Cep Kitapl : XXV ISBN: 978-9944-234-20-7 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen Av. Coflkun Ongun Kapak: Can Eren Bask ve Cilt Can Matbaac l k Tel: +90 212 613 10 77-613 15 47 Birinci

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu 30 > 35 nsan Kaynaklar > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu > nsan Kaynaklar Personele Göre fl De il, fle Göre Personel. stanbul Büyükflehir Belediyesi, Personele Göre

Detaylı

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ MO Ö renci Üye Kurultay 2004 12 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma lker GÜNDEZ Kurultay Sekreteryas

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ MART 2016 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ BİRİNCİ

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

TAR H PROJEN N. TANITIMI GERÇEKLEfiT R LD

TAR H PROJEN N. TANITIMI GERÇEKLEfiT R LD Haberler TAR H PROJEN N TANITIMI GERÇEKLEfiT R LD 28 28 Sendikam zca üyelerimizden 26 çimento fabrikas na yönelik olarak Eylül 2003 ay nda bafllat lan "ÇM S OHSAS 18001 Projesi"nin tan t m toplant s 25

Detaylı

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU Aytaç ACARDA * I G R fi flletmeler belli dönemlerde sat fllar n artt rmak ve iflletmelerini

Detaylı

X +5 iyonunda; n = p + 1 eflitli i vard r. ATOM VE PER YOD K CETVEL ÖRNEK 15: ÖRNEK 16:

X +5 iyonunda; n = p + 1 eflitli i vard r. ATOM VE PER YOD K CETVEL ÖRNEK 15: ÖRNEK 16: A ÖRNEK 15: I. X +5 iyonunun proton say s, nötron say s ndan 1 eksiktir II. 14 Y 2 iyonunun elektron say s, X +5 iyonunun elektron say s ndan 6 fazlad r Buna göre X elementinin izotopunun atom ve kütle

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 11. SINIF KNU ANLATIMLI 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KNU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 2 2. Ünite 4. Konu 3. A rl k Merkezi - Kütle Merkezi A nn Çözümleri su 1. BM fiekil I fiekil

Detaylı

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler 1 TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Kriminoloji Araflt rma ve Uygulama Merkezi 2003

Detaylı

ın Kısa süre içinde çıkacak mesajını verdiği karar Bakanlar Kurulu ndan geçti ve Resmi Gazete

ın Kısa süre içinde çıkacak mesajını verdiği karar Bakanlar Kurulu ndan geçti ve Resmi Gazete 30 Kasım a kadar yapılacak yat satışlarında yüzde 8 lik sıfırlandı, yüzde 18 den 1 e indirildi. kararı de yayınlandı. Türk yat sahipleri yüzde 27.4 yerine yüzde 1 rgiyle ruhsat alabilecek. Ancak sürenin

Detaylı

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN S Ö Y L E Ș İ Avrupa Birliği Yatırımları Daire Bașkanı Okuyucularımız için Avrupa Birliği Yatırımları Dairesi Bașkanlığı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Detaylı

Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler

Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler Isı Yalıtımı Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler Terma Enerji Verimliliği nin temel politikası, en yeni teknolojileri, kaliteli hizmet anlayışıyla bir araya getirerek enerji verimliliği uygulamalarını

Detaylı

KEfiKE DEMEY N, YALITIM YAPTIRIN!

KEfiKE DEMEY N, YALITIM YAPTIRIN! ZODER, yal t m konusunda kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmek üzere faaliyet gösteren, s, su, ses ve yang n yal t m malzemesi üretici, sat c, uygulay c ve ithalatç lar n ayn çat alt nda toplayan bir sektör

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m 1.0 Girifl 1.1 Bu K lavuz Notu nun (KN) amac finansal raporlama için De erleme Raporu nu kullananlar ve haz rlayanlar Uluslararas

Detaylı

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Enerji ve Kalkınma Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Kırılma Noktası Dünyanın gerçeklerini kırılma noktalarında daha iyi kavrıyoruz. Peşpeşe gelen, birbirine benzer damlaların bir tanesi bardağın

Detaylı

BU DAY, UN. nteraktif e-dergi Say : 1 / 2012 NEWS. ve SEKTÖRÜMÜZ.

BU DAY, UN. nteraktif e-dergi Say : 1 / 2012 NEWS. ve SEKTÖRÜMÜZ. nteraktif e-dergi Say : 1 / 2012 BU DAY, UN ve SEKTÖRÜMÜZ. Ülkemizdeki bu day ve un sektörümüz y ldan y la geliflim göstermektedir. Ülkemizin bu day yetifltirilme elveriflligi, un fabrikalar m z n teknolojik

Detaylı

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM. 1.1.1. Örneklem plan. 1.1.2. l seçim ölçütleri

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM. 1.1.1. Örneklem plan. 1.1.2. l seçim ölçütleri BÖLÜM 1 YÖNTEM Bu çal flma 11, 13 ve 15 yafllar ndaki gençlerin sa l k durumlar ve sa l k davran fllar n saptamay hedefleyen, kesitsel tan mlay c ve çok uluslu Health Behavior in School Aged Children,

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde

Detaylı

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) Sürtünmesiz piston H (g) He Yukar daki üç özdefl elastik balon ayn koflullarda bulunmaktad r. Balonlar n hacimleri eflit oldu una göre;. Gazlar n özkütleleri. Gazlar

Detaylı

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR BODTO Turizm Altyapı Projelerine Devam Ediyor Bodrum Ticaret Odası nın, 2014-2017 Stratejik Planı amaç ve hedefleri kapsamında, Bodrum da turizm sezonunun uzatılması, sektörün

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle bu ifllemlerin üzerinden al nan dolayl vergiler farkl l k arz etmektedir. 13.07.1956 tarih 6802 say l Gider Vergileri Kanunu

Detaylı

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT I MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT HARUN HAKAN BAŞ Ankara 2009 II Yay n No : 2195 Hukuk Dizisi : 1031 1. Bas Eylül 2009 - STANBUL ISBN 978-605 - 377-113 - 5 Copyright Bu kitab n

Detaylı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 215 ROMANYA LE BULGAR STAN IN AB YE EKONOM K ENTEGRASYONU Yrd. Doç. Dr. Mesut EREN stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 1. Girifl Avrupa Birli i nin 5. ve son genifllemesi 2004 y l nda 10 Orta ve Do u

Detaylı

Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri

Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri Prof. Dr. Yunus Kishalı Beykent Üniversitesi İstanbul Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğleri Tekdüzen Hesap Çerçevesi Tekdüzen Hesap Planı

Detaylı

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlat n z. Bunu yüreklere yerlefltirmek için elveriflli

Detaylı

TÇMB BAŞKANI ADNAN ĐĞNEBEKÇĐLĐ KONUŞMA METNĐ

TÇMB BAŞKANI ADNAN ĐĞNEBEKÇĐLĐ KONUŞMA METNĐ TÇMB YILLIK DEĞERLENDĐRME BASIN YEMEĞĐ 1 NĐSAN 2010 TÇMB BAŞKANI ADNAN ĐĞNEBEKÇĐLĐ KONUŞMA METNĐ Değerli basın mensupları, Sektörümüzün geçen yılki performansı ile bu yıl için beklentilerimizin tartışılacağı

Detaylı

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi. 4 Ankara- Baflkent OSB, bir ilk i daha gerçeklefltirdi. Kooperatif olarak örgütlenip, daha sonra organize sanayi bölgesine dönüflen OSB ler aras nda genel kurulunu yapan ilk kurulufl oldu. Sanayi ve Ticaret

Detaylı

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 ) KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 ) Kadir ÖZDEM R* 1-G R fi 3628 say l Mal Bildiriminde Bulunulmas, Rüflvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun, Mal Bildiriminde Bulunacaklar bafll

Detaylı

RİSKLİ YAPILAR ve GÜÇG

RİSKLİ YAPILAR ve GÜÇG RİSKLİ YAPILAR ve GÜÇG ÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARI Doç.. Dr. Ercan ÖZGAN Düzce Üniversitesi YAPILARDA OLU AN R SKLER N NEDENLER GENEL OLARAK 1. Tasar m ve Analiz Hatalar 2. Malzeme Hatalar 3. çilik Hatalar

Detaylı

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m.

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m. Türkiye-Afrika Siyasi liflkileri Can Altan Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m. Daha sonra

Detaylı

İnşaat Sanayi KSO da buluştu

İnşaat Sanayi KSO da buluştu Ayakkabı ve tekstil sektör toplantısı yapıldı. Sektörlerin sorunları ve çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantı geniş bir katılımla gerçekleşti İnşaat Sanayi KSO da buluştu KSO Başkanı Kütükcü, Sektörlerimizi

Detaylı

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve ÖZEL MATRAH fiekl NE TAB ALKOLLÜ ÇK SATIfiLARINDA SON DURUM H.Hakan KIVANÇ Serbest Muhasebeci Mali Müflavir I. G R fi K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve modern

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

GAZİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak GAZİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç Madde 1 Bu yönergenin amacı Gazi Üniversitesi öğretim elemanlarının yurt içi ve

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç: Madde 1. (1) Bu yönergenin amacı, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinin önlisans, lisans ve lisansüstü

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın BDDK Başkanım, İktisadi Araştırmalar Vakfı, Borsamız

Detaylı

T.C. ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ DEKANLIĞI.. BÖLÜM BAġKANLIĞINA. Üniversitesi,.. Fakültesi, Anabilim Dalı. numaralı

T.C. ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ DEKANLIĞI.. BÖLÜM BAġKANLIĞINA. Üniversitesi,.. Fakültesi, Anabilim Dalı. numaralı T.C. UŞAK UġAK ÜNİVERSİTESİ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ DEKANLIĞI. BÖLÜM BAġKANLIĞINA Üniversitesi,.. Fakültesi, Anabilim Dalı. numaralı sınıf (normal/ikinci öğretim) öğrencisiyim. 201-201

Detaylı

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : 01.2005-06.2005 nflaat Tarihi : 06.2005-12.2006 Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : 01.2005-06.2005 nflaat Tarihi : 06.2005-12.2006 Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev EGEM MARLIK 00/ - 0 Yap Tan t m Genel görünüm O live Park Evleri Mimari Tasar m : M art D Mimarl k, Metin K l ç Mimari Proje ve Uygulama Ekibi: Özgür Dinçer, Gökhan Yadel, Okan Taflk ran, brahim Deniz,

Detaylı

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY brahim ERCAN * 1- GENEL B LG : Motorlu tafl t sürücüleri kurslar, 5580 say l Özel Ö retim Kurumlar Kanunu kapsam nda motorlu tafl

Detaylı

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları Prof. Dr. Günay Özmen İTÜ İnşaat Fakültesi (Emekli), İstanbul gunayozmen@hotmail.com 1. Giriş Çağdaş deprem yönetmeliklerinde, en çok göz önüne

Detaylı

Seramik nedir? alfabesi 6

Seramik nedir? alfabesi 6 Seramik in alfabesi 6 Seramik nedir? Seramik, en basit tarifiyle, çok yüksek s cakl kta piflirilmifl toprak demektir. Serami in tarihi, uygarl k tarihi kadar eskidir. lk serami in Milattan Önce 6000 y

Detaylı

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 1995 yılından bu yana, hazırladığı ve titizlikle uygulamaya çalıştığı Stratejik

Detaylı

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ * HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ * Doç. Dr. Meral TEKİN ** Son yıllarda halk eğitimi, toplumdaki öneminin giderek artmasına koşut olarak, önemli bir araştırma alanı olarak kabul görmeye

Detaylı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı Ocak 15, 2013-3:55:02 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın himayesinde kurulan ''İşte Eşitlik Platformu'' tanıtıldı. Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikle mücadele

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9 Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi 1.0 Girifl 1.1 ndirgenmifl nakit ak fl ( NA)

Detaylı

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 16 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

Detaylı

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016 TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri 102 Hibrit Sistemlerle En Yüksek Verimlilik Hedefleniyor Derya Sakallıoğlu Yenilenebilir enerji kaynakları ile birlikte kullanılan kojenerasyon sistemleri, hibrit kojenerasyon

Detaylı

SUUDİ ARABİSTAN DAMAD BARAJINDA UÇUCU KÜL YERİNE PUZOLANİK MADDE OLARAK TAŞ UNU KULLANIMI VE PROJE EKONOMİSİNE ETKİSİ

SUUDİ ARABİSTAN DAMAD BARAJINDA UÇUCU KÜL YERİNE PUZOLANİK MADDE OLARAK TAŞ UNU KULLANIMI VE PROJE EKONOMİSİNE ETKİSİ SUUDİ ARABİSTAN DAMAD BARAJINDA UÇUCU KÜL YERİNE PUZOLANİK MADDE OLARAK TAŞ UNU KULLANIMI VE PROJE EKONOMİSİNE ETKİSİ Sunan: Nejat Demirörs İnş. Müh. DAMAD BARAJI Damad barajının kesin projesi 1987 yılında

Detaylı

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme S GORTA KOM SYON G DER BELGES mali ÇÖZÜM 171 Memifl KÜRK* I-G R fi: F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme göstermifltir. Geliflmifl ekonomilerde lokomotif rol üstlenen

Detaylı

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Otopsi Cengiz Özak nc JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Amerikan And : Herkes için adalet ve özgürlükle bölünmez tek ulusa dayanan Cumhuriyet e ve bayra ma ba l olaca ma and içerim. Yer

Detaylı

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z!

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z! SoloTel elero Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z! elero GmbH Antriebstechnik Linsenhofer Str. 59 63 D-72660 Beuren info@elero.de www.elero.com 309400 Nr. 18 101.5401/0305 çerik Güvenlik

Detaylı

fırça, rulo, cırcır vasıtasıyla elyafa yedirilir. Maliyeti en düşük

fırça, rulo, cırcır vasıtasıyla elyafa yedirilir. Maliyeti en düşük Bu yazımızda daha önce sözünü ettiğimiz kompozit materyallerin uygulamasına değineceğiz. Laminasyon denilen işlem, elyaf ve reçinenin bir araya getirilerek kompozit materyale dönüşmesine verilen isimdir.

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

YEM Ödülleri 2008 YEM M MARIN LK YAPISI ÖDÜLÜ ALTIN ÇEKÜL YAPI ÜRÜN ÖDÜLÜ YEM MEDYA ONUR ÖDÜLÜ YEM M MAR TASARIM ÖDÜLLER www.yemodul.com YEM Ödülleri 2008 YEM M MARIN LK YAPISI ÖDÜLÜ ALTIN ÇEKÜL YAPI ÜRÜN

Detaylı

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları S1: Erasmus kapsamında yapılan projelerle yarışamaya katılınabilir mi? C1: Erasmus kapsamında gidilen yurtdışı üniversitelerdeki

Detaylı

Yerli kaynak aramalarına ayrılan pay 12 kat arttı

Yerli kaynak aramalarına ayrılan pay 12 kat arttı Yerli kaynak aramalarına ayrılan pay 12 kat arttı Ocak 12, 2012-1:38:25 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, hidroelektrik santrallerine (HES) karşı çıkanlar bulunduğunu belirtti. Enerji ve Tabii

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

Bu bölümde, bugüne dek ancak rüyalar n zda görece inizi

Bu bölümde, bugüne dek ancak rüyalar n zda görece inizi Ek 3. Sonsuz Küçük Eleman Bu bölümde, bugüne dek ancak rüyalar n zda görece inizi tahmin edece iniz bir numara gerçeklefltirece iz: 3/5, 7/9, 4/5 ve 3 gibi kesirli say lara bir eleman ekleyece iz. Miniminnac

Detaylı