Cumhuriyet Halk Partisi

Transkript

1 1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP Kadın Kolları ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Güler, Kadın Kurultayı öncesi düzenlediği basın toplantısında Kadınlar savaş istemiyor dedi, tutuklu milletvekillerine tahliye istedi ve çarşaf liste çağrısı yaptı. Tarih : Arkadaşlarımız serbest bırakıldıklarında tatillerimizi kesip, çalışmalarımıza son verip burada olacağız. Ama bunlar siyasi tasarruflar olduğu için AKP nin paşa gönlüne bağlıdır. Tahminlerde hep yanıldık şimdiye kadar. - Tutuklu milletvekilleri Türkiye nin en büyük ayıbıdır. Cemil Çiçek in sandalyesini hak etmez hale getiren bir uygulamadır. Yargı organlarına hükümetin kabul edilmez tasallutudur. - Kadın kurultayımızı büyük kadın ittifakını gerçekleştirerek savaş tehditlerini durdurmak için platform sayıyoruz. Pazar günü savaşa karşı, ranta karşı kamu hizmeti talep eden, sorumlu devlet anlayışı talep eden çağrımızı tüm Türkiye duyacak - Bir önceki Kurultayımıza 15 kadın delege katıldı. İl düzeyinde Temmuz da toplanacak olan ana kurultayımıza 223 kadın delege gelecek. 15 den 223 kadın delegeye çıktık ama, bu %20 demek. Oysa biz en az %33 hedefini koyduk. - Genel Merkezin Genel Başkanlık ve Kadın MYK üyeliği bakımından desteklediği hiç kimse yoktur. Genel Başkanımız çok net olarak bizim pozisyonumuzu açıkladı. Kadın Kolları seçimine hiç kimse hiçbir şekilde dış müdahalede bulunmayacak. Kim seçilirse onunla çalışırım dedi. Hepimizin tavrı budur. Kadın örgütlenmesinden ve CHP Kadın Kolları ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Birgül Ayman Güler in kahvaltılı basın toplantısında yaptığı açıklamalar ve gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle; Değerli basın mensupları, davetimizi kabul edip geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Davetimizin temel sebebi Pazar günü yapacağımız 11. Kadın Kolları Kurultayımız. Sabah 09 da başlayacağız. O gün bütün gün Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonundayız. Cumhuriyet Halk Partisi - 1 /

2 2 Kadın Kolları Genel Başkanımız ve Merkez Yönetim Kurulumuz adına şunu belirtmeliyim. Kadınlar savaş istemiyor. Kadınlar Türkiye nin savaşa girmesini asla istemiyor. Uçağımızın düşürülmesine sebep olan bu sorumsuz politika nedeniyle savaşın kapımızı çaldığının farkındayız. Biz Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak hükümeti çocuklarımız adına ve ülkemizin geleceği adına savaştan uzak durmaya çağırıyoruz. Samsun da yaşadığımız felaket nedeniyle her birimiz ayrı ayrı üzgünüz. Özelliklede zaten kentleşme faaliyetleri bakımından gösterişi bol ama tekniği zayıf bir hükümet var karşımızda. TOKİ uygulamalarıyla beraber yurttaşlarımızı yitirdik. TOKİ nin dere yataklarına Kütahya Simav da olduğu gibi deprem fay bölgelerine ev yapmaktan özel bir adeta haz duyduğunu görüyoruz. Daha önce partimiz adına da söylemiştik, şimdi Cumhuriyet Halk Partili kadınlar adına söylüyorum. Evlerimizi dere yataklarına gömmekten vazgeçin. Evlerimizi deprem fay hatlarına kurmaktan vazgeçin. Bizim ve çocuklarımızın sorumluluğu boynunuzdadır. Biz TOKİ görevlilerinden ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevlilerinden hesap sorulması gerektiği kanısındayız. Sorumluların görevden el çektirilmesi gereken türden hatalar yaptıkları kanısındayız. AKP hükümetinin şehircilik politikalarına ve bu politikaları uygulayan kadrolara bir kez daha bakması ve kendini gözden geçirmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Her şey bir tarafa savaş tamtamları içerisinde biz 11. Kadın Kurultayımızı yapıyor olmaktan üzgünüz. Ama Kadın Kurultayımızı bu temel, bu çok önemli konuda mesajlarımızı topluma vermek ve büyük kadın ittifakı gerçekleştirerek savaş tehditlerini durdurmak için platform sayıyoruz. Pazar günüde bizim savaşa karşı, ranta karşı kamu hizmeti talep eden, sorumlu devlet anlayışı talep eden çağrımızı tüm Türkiye duyacak. Bugün sizlere nasıl hazırlıklar yaptık aslında onları anlatmak için ulaştık. Onu teknolojinin nimetlerinden yararlanarak biraz önce filmi iki kez döndürerek hep beraber izledik. Burada gördükleriniz kurultay salonumuzda kullanacağımız slaytlarımız, afişlerimiz, sloganlarımız. Biz büyük beraberliğin peşinde olduğumuzu haykırıyoruz Pazar günü. Biz kadının eve kapatılamayacağını haykırmak için toplanıyoruz Pazar günü. Bize göre AKP hükümetinin kadına ilişkin temel politikası kadını eve kapatma politikasıdır. Bunu uzun sözlerle anlatmaya ihtiyacımız yoktur. Başbakanın kadınlara 3 çocuk doğurun kreşleri de kapattım demesi kadını eve kapatma politikasının özetidir. 3 çocuğu olan kadın çalışamaz. 3 çocuğu olan kadın evde oturur. 3 çocuğu olan kadın evde oturur. Çünkü bu hükümet onun kreşlerini de kapatmakla tehdit eder. Engelliye bakmak kadının işidir. Ayda 600 lira para vereyim otur evinde engelli çocuğuna bak. Yaşlıya bakmak kadının işidir ben sosyal devlet olmaktan vazgeçtim, ben artık sadaka dağıtmaktan yanayım sende benim yükümü al, veriyim sana 400 ya da 600 lira ayda anana, babana sen bak evde. Bu kadını eve kapatmak demektir adı verilen talihsiz projeyle beraber kız çocuklarına 4. sınıftan sonra hadi bakalım sen çeyiz hazırla, sen 3 çocuk doğurmakla yükümlüsün çünkü dendi, endişelerimiz bizim daha da büyüdü. Çocuk gelinliğe adeta kız çocuklarını hazırlayan bir sözde milli eğitim reformu Mustafa Balbay ın deyişiyle deformu karşısında kaldık. Biz AKP hükümetinin kadını eve kapatma politikalarına karşı örneğin Çankaya belediyesinin yaptığı gibi balkon yarışmalarıyla, kreş yapımlarıyla ama en önemlisi kadın istihdamını bugünkü utanç verici %22 den %50 düzeyine çıkarmakla ancak mücadele edebileceğimizi görüyoruz. Bu mücadele yaşamın her yönünde verilmek zorunda olan bir mücadeledir. 8 Temmuz da 11. Kadın Kurultayımızı yapıyoruz. Biz bu kurultayı 8 sene sonra Cumhuriyet Halk Partisi - 2 /

3 3 yapıyoruz. Son kurultayımız 2004 tarihlidir. Gerçekteyse Cumhuriyet Halk Partisi kadın örgütlenmesi Türkiye nin kadın kurultaylarını başlatan ve kurultaylara alışık olan tek siyasi partisidir yılından buyana 79 a kadar 8 kadın kurultayı yaptık. Ama Eylül darbesi siyasi partilere yan kol örgütlenmesini yasakladığı için kadın kollarımız, gençlik kollarımız zaten yoktu. Ta ki 1994 yılına kadar. 94 yılında siyasi partiler kanunundaki yan kollar kurma yasağı kalkınca Cumhuriyet Halk Partisi de gençlik ve kadın kollarını hemen kurdu yılında da yarıda kadar kurultaylar serüvenine 15 yıl aradan sonra 1996 yılında yeniden başladı. O 9. Kurultaydı teki 10. Kurultaydı. Şimdi ne yazık ki yine 8 sene sonra 11. Kurultayı yapıyoruz. Bu kurultayı teması bakımından değil, ortamı bakımından değerlendirmek gerekir. Biz bu kurultaya 26 Şubat 2012 tüzük değişikliğinden sonra adım attık. Tüzük değişiklikleri içerisinde 5 değişiklik vardır ki bu kadının CHP deki durumunu da, Türkiye deki durumunu da devrimci bir şekilde güçlendirmiştir. Birincisi bizim kota uygulamamız vardı adı kadın kotasıydı. Bunu cinsiyet kotasına çevirdik. Bu bir umuttur ki, erkekler azınlığa düştüğünde cinsiyet kotası adını verdiğimiz kota onları koruyacaktır. Biz çok adil ve tarafsızız. İkincisi; kota uygulamamız %25 idi, %33 e çıkararak miktar arttı. Ama dikkatinizi çekerim en az %33. Üçüncüsü; kadın kolları yalnızca %25 oranında merkez organlarda kotaya sahipti. Oysa bu değişikliklerle beraber her düzlemde kota var. Bunun anlamı şudur; yalnızca milletvekillikleri, Parti Meclisi üyelikleri ve MYK üyeliğinde % kota uygulaması il, ilçe yönetim kurulu üyeliklerinde de. Belediye meclisi, il genel meclisi üyeliklerinde de ve en güzeli mahalle delegeliğinden başlayarak kongre ve kurultay delegeliğinde de geçerli oldu. Böylece her düzlemde dikey ve yatay en az %33 kadın kotasını uygulamaya koyduk. Biz kurultaya ana kademede en az %33 genişletilmiş varlığımız ortamında gidiyoruz. Kadın kolları tüzük değişiklikleriyle desteklendi. Dördüncüsünü söyleyeyim beş özellikten. Kadın kollarının kendine ait bir bütçesi olmasına karar verildi. Ve beşincisini söylemeliyim. Tüzüğümüzde kadın kolları amaç maddesinin içerisine giren kadın erkek eşitliği, cinsiyet eşitliği hedefiyle beraber güçlendirildi. Amaç maddesinde yer aldık aynı zamanda bu amaç maddesi örgüt yapısı içerisinde de tanınmamızla sonuçlandı. Biz daha önceki tüzüklerde Kadın Kolları Genel Başkanlığı yapısını örgüt birimi olarak tanımıyorduk. Bu küçük bir ayrıntı gibi gelmekle beraber çalışmalarda önemli zorluklar çıkarıyordu. Şimdi parti organlarının içerisinde kadın ve gençlik organlarımızda sayılmış durumda. Böylece amaç maddesinden kota uygulamasının ayrıntılarına kadar kadının Cumhuriyet Halk Partisi içindeki varlığını destekleme iradesi çok güçlü bir şekilde ortaya konmuş oldu. Peki uygulayabildik mi? Çünkü biz 26 Şubatta bu kararları aldıktan sonra bunlar 1 Martta yürürlüğe girdi. Biz ilçe ve il kongrelerimizi yaptık parti olarak. Uygulamaya girdimi? Size birkaç rakam artık verebilirim. İl düzeyinde söyleyeceğim Temmuz da toplanacak olan ana kurultayımıza 223 kadın delege gelecek delegeden 223 ü kadın. Bu %20 demek. Oysa biz en az %33 hedefini koyduk. Demek ki, kurultay delegeliğinde hedefimizin altında kaldık. Ama bu değerlendirmeyi bir önceki kurultayda sergilenen oranla değerlendirmeliyiz. Kadın üye sayısı 15 ile sınırlıydı. Yani biz 15 düzeylerinden 220 düzeylerine yükselmiş olduk. Delege. Cumhuriyet Halk Partisi - 3 /

4 4 İl yönetim kurullarında en az %33 kadın üye olması gerekir bu hedefimize göre. Şimdi ortaya çıkan rakamlara göre %28 kadın üyemiz var. İl yönetim kurullarında en az %33 hedefinin altında kaldık. Ama bu öyle bir yelpaze ki değerlendirmeyi bu yelpazeyi görerek ancak yapabiliriz. Hiç kadın üyesi olmayan illerimiz var. Örnek vereyim Ardahan, Batman, Hakkari. Fakat kadın üye oranımız yönetim kurulu içinde %41 olan illerimizde var. Örneğin Malatya, örneğin Muğla. İstanbul ve İzmir i beklemiştik doğrusu ama Malatya ve Muğla kadın oranı bakımından %41 le il yönetimi düzeyinde kotayı çok aştı. Bunu şöyle değerlendiriyoruz. %0 ile %43 arasında değişen bir kadın temsili varsa bunda bizim örgüt olarak zayıflıklarımız mutlaka var. Ama asıl olarak Türkiye nin eşitsiz sosyoekonomik gelişmesi temel nedendir. Kadın sosyal ve iktisadi gelişmişlik düzeyini ayna gibi yansıtan şeydir. Bizim bir ilimizde %60 düzeyinde kadına eriştiğimiz ilçe vardır. Aynı ilimizde de kadın kolu kongresini yapamadığımız ilçe vardır. Türkiye de gerçekten büyük bir eşitsiz gelişme var. Bu eşitsiz gelişmeden kaynaklanan bir durumdur en az %33 kota uygulamasında ortalama değerler itibariyle aşağıda kalmış olmamız. Değerli arkadaşlarım, genel olarak söyleyeceklerimiz bunlar. Sorularla devam edelim. Ben teşekkür ederim. Soru: İl, ilçe kongreleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Birgül AYMAN GÜLER- Türkiye de 957 ilçe var. Biz 632 ilçede kongremizi yaptık. Geri kalan ilçelerden bir kısmında kadın üye sayımız kongre yapmak için gereken 15 sayısının altında. Önümüzdeki dönem seçimlerde görev alacak yeni Genel Başkan ve yeni Merkez Yönetim Kurulu bunu göz önünde bulundurmalı. 632 ilçeyi güçlendirirken geri kalan diğer ilçelerde de kadın üye sayımızı arttırmaya bakmalı. 632 ilçe, 75 ilde kongre yaptık. 6 ilde yapamadık. Soru: Bazı bölgelerde örgütlülük durumunuz yok gibi mi? Birgül AYMAN GÜLER- Çoğunluk değil. İlleri bir sayarsak sanırım bu çıkar ortaya. Hakkari, Mardin, Şırnak, Bayburt, Gümüşhane. Yani Cumhuriyet Halk Partisi örgütlülüğü bakımından güçsüz olduğumuz yerler. Soru:.. Birgül AYMAN GÜLER- 8. Kadın Kolu Kongresi Genel Başkanlık adaylığı ilginç bir süreç olarak yürüyor. Açıklama yapan adaylarımız var. Açıklama yapmadığı halde aday olduğunu bildiğimiz adaylarımız var. Genel Başkanımız Deniz Pınar Atılgan adaylığını açıkladı. Bu dönem yine aday. Adaylığını açıklayan bir başka arkadaşımız İstanbul dan Hilal Dokuzcan. Başvurmuş adaylar vardı ama açıklama yapmadılar. Onların adını açıklamam doğru değil. Kendileri açıklamalılar. Dün bir basın açıklaması gördük. Bir önceki Kadın Kolu Genel Başkanımız Zuhal Samlı. Medyaya basın açıklaması yoluyla ben varım diyen 3 adayımız. Ama dediğim gibi başka isimlerde geziyor. Soru: Görüşme yapıp aday olanlar var deniliyor. Birgül AYMAN GÜLER- Görüşmeye gelen arkadaşımız var. Ben aday olmak istiyorum demişti. Onu bekledik açıklamasını bir şey yapmadı kamuoyuna dönük. Cumhuriyet Halk Partisi - 4 /

5 5 Soru: Adaylığını açıklayan kaç kişi? Birgül AYMAN GÜLER- Şuanda 3 kişi. Soru: Genel Başkanın, Genel Merkez in desteklediği aday var mı? Birgül AYMAN GÜLER- Genel Merkezi kurultaylarda en çok yoran konu bu. Genel Merkezlerin Genel Başkanlık ve Merkez Yönetim Kurulu üyeliği bakımından desteklediği hiç kimse yoktur. Şimdiki Genel Başkanımız dahil. Burada geçtiğimiz günlerde Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu çok bunaldığı için bu değerlendirmelerden çok net olarak bizim pozisyonumuzu açıkladı. Kadın Kolları seçimine hiç kimse hiçbir şekilde dış müdahalede bulunmayacak. Ben kim seçilirse onunla çalışırım dedi. Siz biliyorsunuz bu açıklamayı. Bizim hepimizin tavrı budur. Soru:. Birgül AYMAN GÜLER- Geçmiş dönemin faaliyet raporunu okumak tüzük ve yönetmelik gereğince görevi üstlenen yönetimin sorumluluğunda. Şimdi bu toplantı hem geleceğin haberi, hem geçmişe ilişkin bir değerlendirme. Bunun sorumlusu birebir bizim bütün örgütlenmemizde bu arkadaşlarımızın üzerinde. Onların burada olmaları aday olarak desteklendikleri anlamına gelmez. Hep beraber partimizin basın önünde teşekkürü anlamına gelir. Herkesin içi bu açıdan şu nedenle rahat olsun. Sırf söze dayanarak değil. Lütfen internet sitemize girin. İnternet sitemizde 550 seçilmiş delegemizin, doğal delegelerimizin isimlerini göreceksiniz. Kadın kolu il başkanlarımızın ad, soyad, e posta ve cep telefonlarını göreceksiniz. Bu şu demektir; burada çalışan arkadaşlar delege bilgisine sahip, her bilgiye sahip öbür adaylar değil. İşte bunu kırabilmek için, bu tarafsızlığı sağlayabilmek için yarışın eşitliğini mümkün kılabilmek için internet üzerinden yürüttük. Bir şey daha söyleyebilirim kanıt olsun diye. Genelgelerimizi hiç de bazen bizi zora da sokacak bir şekilde doğrudan bürokratik kanallarla yollama zorunluluğunda kendimizi hissetmedik. Bu sürece ilişkin çıkardığımız bütün genelgeler internet sitemizde. Şifreli bölümlerde değil. Yani arzu ettiğiniz sayfaya girebilirsiniz chpkadin.chp.org.tr oradan bakabilirsiniz. Soru; Tahliye beklentileri var, Meclis tatilde Birgül AYMAN GÜLER- Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi gerekirdi. Çok geç kalmış bir gerçekleşme. Arkadaşlarımız serbest bırakıldıklarında elbette büyük bir memnuniyetle hepimiz bulunduğumuz yerden tatillerimizi yarıda kesip, çalışmalarımıza son verip burada olacağız. Soru: Umutlumusunuz? Birgül AYMAN GÜLER- Bunlar siyasi tasarruflar olduğu için AKP nin paşa gönlüne bağlıdır. Tahminlerde hep yanıldık şimdiye kadar. Soru: Meclisi olağanüstü toplantıya çağıracakmısınız? Birgül AYMAN GÜLER- Grup Başkanvekilliğimize yöneltilmesi daha uygun olan bir Cumhuriyet Halk Partisi - 5 /

6 6 soru. Ama elbette yani biz arkadaşlarımızı mecliste en kısa zamanda görmek istiyoruz. Tutuklu milletvekilleri Türkiye nin en büyük ayıbıdır. Cemil Çiçek in sandalyesini hak etmez hale getiren bir uygulamadır. Yargı organlarına hükümetin kabul edilmez, şimdi eski dilde söyleyeceğim tasallutudur. Türkiye yi dünya kamuoyunda çok zor duruma düşürdü. Ama artık dünya farkındaki bu Türkiye nin değil AKP nin hareketidir. Sayın Mustafa Balbay ı ve Mehmet Haberal ı 11. Kadın Kolları Kurultayında mesajlarıyla göreceksiniz. Tabii, kendilerin görsek hep beraber çok sevineceğiz. Soru: AKP den de açıklamalar var Birgül AYMAN GÜLER- Bekir Bozdağ da aynı yönde bir açıklama yaptı ve Adalet Bakanı sustu. Çok konuşan Adalet Bakanı şimdi hiçbir şey söylemiyor. Bu şunu gösterdi. Hem Sayın Bozdağ ın, hem Sayın Çiçek in açıklaması. Şimdiye kadar bu kararlar bizim mesajlarımızla verildi. Tutukluluklar öyle sürdü. İtiraftır. Şimdi bizde bazı koşullar değişti hadi bakalım gevşetin diyoruz. Böylece Türkiye deki adli sistemin gerçekte siyaseten işlediğini kendi ağızlarıyla söylüyorlar. Soru: Türkiye de yaşanan süreci değerlendirir misiniz? Birgül AYMAN GÜLER- Bu yüzden de hepimiz günlük yaşamımızı Türkiye de iç sıkıntısı içinde geçiriyoruz. Bir gidip gençlere sorsunlar anneler bunu çok iyi biliyor yaşında ya da ergenlik yaşındaki çocuklar Türkiye de yaşamak istiyorlar mı, yoksa yurtdışına kaçmanın yollarını mı arıyorlar? Bir ülkede insanların mutlu olup olmadığını ölçebileceğiniz tek soru bence budur. Gençler memleketlerinde yaşamak istiyorlar mı? Bu memlekette gençler bu memlekette yaşanmayacağını düşünüyorlar. Bunun sorumlusu da siyasi iktidardır. Yabancı misafirlerimizi sormadınız. Yabancı konuklarımız var. Üç konuğumuz gelecek bize kürsüden seslenecek. Ama üç konuğumuz daha var onlar gelemediler videoyla kurultayımıza selam gönderdiler. Tunus tan, İtalya dan ve Macaristan dan üç eylemci ve siyasal dünyanın tanıdığı kadın konuğumuzla beraber olacağız. Maya Jribi, İlerici Demokrat Parti Genel Sekreteri. Pia Locatelli, Sosyalist Enternasyonal Kadın Kuruluşunun Sekreteri. Zita Gurmai, Avrupa Sosyalist Partisi Kadın Başkanı. Ayrıca Emine Bozkurt Hollanda İşçi Partisi parlamenteri. Emine hanımı Türkiye de tanıyoruz. Genelde Hollanda da. O da mesajıyla bizimle beraber. Soru: Şevval Sam ı davet ettiniz mi? Sanatçılar da davetli mi? Birgül AYMAN GÜLER- Ettik. Büyük bir memnuniyetle Şevval Sam ı davet etmek son gelişmelerle beraber gösterdiği duruş gerçek bir sanatçı duruşu. Sanatçıların daveti bakımından büyük kurultay biraz bizim önümüze geçti. Büyük kurultayın gücü çok inde toplanacak. Sanatçı ve düşünür dünyasına eriştiler. Biz o yüzden dost düşünürlerimiz, sanatçılarımız beraber yürüdüğümüz, çalıştığımız arkadaşlarımızla beraber olacağız. Soru: Kimler davetli? Birgül AYMAN GÜLER- Biz davetimizi yaptık. Ama Temmuz bilmiyorum. Ayrı bir ekip yürütüyor onu çünkü. Büyük kurultay bizim görev alanımızda değil. Biz kadın Cumhuriyet Halk Partisi - 6 /

7 7 kurultayıyla ilgili tam bilgi verebiliriz. Soru: Seçimler çarşaf listeyle mi olacak? Birgül AYMAN GÜLER- Biz çarşaf listeyle yürüyoruz. Adaylar eğer aralarında anlaşıp blok liste önerirlerse tüzüğümüze göre onu yapmak mümkün. Aday iradesine bu toplantıda ipotek koyamayız tabi. Orada göreceğiz. Bence ve tüzükçe ilke çarşaf listedir. En güzelidir. Umarım kadın kolu kurultayında adaylar çarşaf liste cesareti gösterirler. Çok teşekkür ederiz arkadaşlar, sağ olun. Cumhuriyet Halk Partisi - 7 /