Mukadder ERKAN 1 KADININ GENİŞ/DAR/SON ZAMANLARI: AYŞE KULİN İN ANLATI DÜNYASINA FOUCAULTCU BİR YAKLAŞIM 2

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Mukadder ERKAN 1 KADININ GENİŞ/DAR/SON ZAMANLARI: AYŞE KULİN İN ANLATI DÜNYASINA FOUCAULTCU BİR YAKLAŞIM 2"

Transkript

1 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 24, Mart 2016, s Prof. Dr. İbrahim KAVAZ Özel Sayısı Mukadder ERKAN 1 KADININ GENİŞ/DAR/SON ZAMANLARI: AYŞE KULİN İN ANLATI DÜNYASINA FOUCAULTCU BİR YAKLAŞIM 2 Özet Cinsiyet ayrımcılığı ve kadına yönelik şiddet eylemleri tarihin her döneminde her yerde mevcut olmuştur. Arzu nesneleri ne indirgenen kadınların toplumdaki durumlarını iyileştirecek yasal ve ekonomik eşitlik taleplerini seslendiren ve pornografiye ve kadınlara yönelik şiddete karşı çıkan kampanyalar yürütülse de ataerkil egemen bakış açısı, özellikle çarpık modernleşme sürecindeki toplumumuzun yaygın biçimde sarıldığı ve kadınların baskı altında tutulması için bir temel olarak kullandığı cinsiyet kalıplarını öne çıkarır. Bu kalıplar öylesine sistemli bir biçimde dayatılır ki, hem erkek hem kadın bunların buyurduğu davranış biçimlerini içselleştirirler. Bu tür bir içselleştirme modern toplumdaki en yaygın ve etkili toplumsal kontrol biçimidir. Jeremy Bentham ın Panoptikon u bu sinsi kontrol biçimine yönelik bir metafor haline gelmiştir. Çalışmamızda Ayşe Kulin in in Geniş Zamanlar, Dar Zamanlar ve Son Zamanlar adlı üç öyküsünde özellikle kadına yönelik içselleştirme mekanizması Foucault nun açtığı teorik zeminde tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Ayşe Kulin, Foucault, baskı, şiddet, içselleştirme. THE PRESENT/CLOSING/RECENT TIMES OF WOMAN: A FOUCAULDIAN APPROACH TO AYŞE KULİN S NARRATIVE WORLD Abstract There have been gender discrimination and violence against women throughout history. Although there have been many campaigns to give voice to the legal and economic equality demands of women reduced to desire object to improve their 1 Prof. Dr., Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi. 2 Bu makale Kasım 2012 de Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Edebiyat Fakültesinin İzmir de düzenledikleri Kültür ve Edebiyatta Cinsiyet Cinsellik ve Şiddet başlıklı sempozyumda sunulan bildirinin gözden geçirilmiş ve genişletilmiş şeklidir.

2 385 Kadının Geniş/Dar/Son Zamanları: Ayşe Kulin in Anlatı Dünyasına Foucaultcu Bir Yaklaşım status in societies and to react against pornography and the violence against women, the dominant perspective of patriarchy has driven forward gender patterns which especially our society in a distortedly modernized process widely embraced and used as a basis to keep women under pressure. These patterns have been imposed so systematically that both men and women have internalized the behavioral rules they ordered. This kind of internalization, as Michel Foucault puts in Discipline and Punish: The Birth of the Prison, is the most pervasive and effective sort of social control. The Panopticon of Jeremy Bentham becomes a metaphor for this insidious kind of control. In this study the violence against women and the internalization mechanism in the three short stories by Ayşe Kulin called Geniş Zamanlar, Dar Zamanlar ve Son Zamanlar will be discussed in the Foucauldian theoretical grounds. Keywords: Ayşe Kulin, Foucault, pressure, violence, internalization onun iktidar etkileri tarafından kuşatılmış olarak, Panoptikon makinesinin içindeyiz. Michel Foucault, Hapishanenin Doğuşu, s. 318 Ayşe Kulin in zincir anlatı niteliği gösteren ve aynı olayın farklı karakter/anlatıcıların gözünden, yani farklı merkezi bilinçlerden anlatıldığı Geniş Zamanlar (GZ), Dar Zamanlar (DZ) ve Son Zamanlar ı (SZ), Geniş Zamanlar başlıklı bir derlemenin başında yer alan üç öyküdür. İlk iki öykünün anlatıcıları kadın karakterlerdir ve birinci şahıs bakış açısı kullanılırken, üçüncü öykünün ana karakteri erkektir ve üçüncü şahıs sınırsız bakış açısı kullanılmıştır. Bu değişikliğin yazarın bilinçli bir tercihi olduğu ve erkek anlatıcıyla arasına bir mesafe koymak istemesi sonucunda ortaya çıktığı düşünülebilir. Zincir anlatının merkezindeki olay, evine küçük yaşta gelen Zehra yı eğitme amacı güden Ayla üzerinden, ikinci anlatıda eğitim yoluyla sınıf değiştirmeye çalışan Zehra ve üçüncü anlatıda girdiği cemaatin hocasının telkinleriyle dünyevi âlemden kendisini soyutlayan Aydın (kendi deyişiyle Hamdullah) üzerinden gelişir. Ayla kocasının kendisini en yakın arkadaşıyla aldatmasını kabullenemez. Zehra hemşire olmasına rağmen doktor sevgilisine ailesinin sosyal statüsü hakkında yalan söylediğinden dolayı ayrılmak durumunda kalıp Aydın la evlenmek zorunda bırakılır. Kadınları şeytan olarak gören Aydın günah işleyeceği korkusuyla karısı Zehra ya yabancı gibi davranır ve her öykünün sonunda Zehra nın kocası tarafından bıçaklanarak öldürülmesi yer alır. Sözcük anlamı babanın yönetimi olan ataerki (patriyarki), erkeğin kadınlar ve çocuklar üzerinde iktidar sahibi olduğu, ailenin başı olarak davrandığı toplumsal örgütlenme biçimidir. Ataerki gücünü anaerkinin (matriyarki) çöküşünden alır ve babacıl yasa yürürlüğe girer; kadın erkeğin arzusunun kölesi ve çocuklarını doğurma aracı haline gelir (Engels 121; ayrıca E.J. Lynch). Ataerki kavramı feministler tarafından genellikle olumsuz bir anlamda, toplumların kadınlar üzerindeki erkek egemenliği ve erkeklerin kadınları bastırması yoluyla yapılandırılma tarzına atıfta bulunmak ve kadınların baskı altında tutulmasının temelinde yatan ilkeleri çözümlemek için kullanılmaktadır (Cevizci 2005, 162). Kavram başlangıçta Virginia Woolf, Fabian Women s Group ve Vera Brittain gibi erken feministler ve sosyolog Max Weber tarafından feminist düşüncenin içinde kullanılmıştır. Politik açıdan feministler bastırma ve itaat etme duygularının açıklanmasında ve isyan duygusunun politik bir pratik ve teoriye dönüşme arzusunda ataerki kavramına başvurmaktadırlar. Teorik açıdan ataerki kavramı kadınların baskı

3 Mukadder Erkan 386 altına alınmasının gerçek temeline yönelmek ve bu temelin üstlendiği belirli biçimleri çözümlemek için kullanılmaktadır. Nitekim ataerki teorisi kadınların baskı altına alınmasıyla ilgili belirli deneyimlerin ve tezahürlerin altına nüfuz etmeye ve baskı altına almanın temeline ilişkin tutarlı bir teori formülleştirmeye çalışır. Ataerki gelir, refah ve iktidar da dâhil olmak üzere maddi ve sembolik araçların erkekler ve kadınlar arasında, aile, cinsellik, devlet, ekonomi, kültür ve dil gibi toplumsal kurumlar aracılığıyla eşit olmayan bir biçimde dağıtılma tarzlarına göndermede bulunur. En genel düzeyde ataerki, erkek egemenliğine ve erkeklerin kadınları egemenlik altına aldığı iktidar ilişkilerine göndermede bulunur (bkz. Beechey 1979, 66-82). Kate Millett a göre ataerki iki dizi ilkeye göre örgütlenen bir topluma işaret eder: (1) erkeklerin kadınlar üzerindeki egemenliği, (2) erkekler arasındaki hiyerarşi. Burada söz konusu olan ekonomik, kültürel ve toplumsal egemenliktir. Bu ilkeler bütün ataerkil toplumlarda iş başındadır (Millett 2000, xiii)). Hemen belirtmek gerekir ki, Ayşe Kulin özellikle ilk öyküde Ayla nın gözünden Batı ve Doğu toplumlarının İngiliz ve Türk erkekleri açısından bir kıyaslamasını verir. Modernleşmesini tamamlamış bir toplum ile bizimki gibi sağlıklı bir modernleşme sürecinden geçememiş toplumlarda erkeğin kadın üzerindeki egemenliğinin farklı biçimlerde tezahür ettiğini ima eder: Ne manasız ve ne uzun bir adam. Kendi ülkemin orta boylu, tıknaz, kıçı yere yakın ve kadınlara hizmeti zül sayan esmer erkeklerine müthiş bir hasret duyuyorum birden. Şimdi karşımdaki bir Türk olsaydı, kapıyı vurup çoktan gitmişti. Belki, yaradana sığınıp bir de şamar indirmişti suratıma, tam çekip gitmeden önce (GZ 4-5). Ya da Tanrım, bu nazik Anglosakson yerine, Orta Asya bozkırlarından geldiğini bir türlü unutmak istemeyen bir Anadolu Türkü olsaydı karşımda şimdi. İşim bitmişti. Düşünmek, hatırlamak, giyinmek, beslenmek, nazik olmak gibi bir sürü angaryadan kurtulmuş olacaktım. Sen bana karı mı demek istedin haa? diye üzerime yürür, ucuzluktan aldığım mavi saplı ekmek bıçağını üç-dört kere dah dah ederdi bir boynumdaki şah damara, bir kalbime, bir mideme, bir de orama. Kanım boynumdan bir fıskiye gibi fışkırır, diğer yaralarımdan usul usul akardı. O, ağır tahrikten dolayı indirilmiş birkaç yıllık cezasını çekip çıkarken, ben huzur içinde nicedir uyuyor olurdum, annemin her Cuma eliyle sulayacağı ve yediveren gülleri dikeceği mezarımda. (GZ 15-16) Bu durum aynı zamanda Aydın ın Zehra yı öldürdükten sonra yaşayacaklarının da bir öngörüsüdür. Geniş Zamanlar da Ayla toplumsal statüsü yüksek olsa da kocasının egemenliği altındadır. Ancak kocasının kendisini aldatmasını kabul etmez ve çeşitli bahaneler altında kendisini sürgün eder. Dar Zamanlar da Zehra daha alt toplumsal statüye sahip olduğundan ataerkinin etkisi onun üzerinde Ayla ya nazaran daha yıkıcı olmuştur. Sonuçta babası, ağabeyi ve daha farklı bir şekilde sevgilisinde somutlaşan bu baskıdan dolayı bütün ideallerini bırakmak ve istençsiz bir robota dönüşmek zorunda kalmıştır. Zaten Zehra nın da bu sınıfı betimleme şekli bu bağlamda son derece anlamlıdır: Abla, bizim oralarda kadınlar berbat durumdadır. Ağızlarında diş kalmamış, un çuvalı gibi karılarının üstüne elbette kuma filan getirirler, onları da çürütene kadar ite kaka kullanırlar. Ama senin üstüne nasıl gül koklanır, anlayamıyorum (GZ 11). Son Zamanlar da Aydın ın durumu bir erkek olması dolayısıyla kadın karakterlerden daha farklıdır. Ancak babası, dedesi ve şeyhi gibi kendinden yaşlı erkeklerin baskısıyla kendisini adeta ruhsal bir cendereye hapsetmiştir. Kadınlar baskıcı toplumda bir minör grup olarak kavramlaştırılır ve kadınlar arasındaki farklar erkek ve kadın arasındaki ayrıma göre önemsiz sayılır. Çocukları cinsel olarak farklı roller, mizaçlar ve statüler ile toplumsallaştırma ve kadınları itaat durumunda bırakma işlevi gösteren aile, ataerkil bütünün içinde en temel ataerkil birimdir. Millett a göre farklı toplumlarda farklı biçimlere bürünse de erkekler ve

4 387 Kadının Geniş/Dar/Son Zamanları: Ayşe Kulin in Anlatı Dünyasına Foucaultcu Bir Yaklaşım kadınlar arasında itaat ettirme ve itaat etme şeklinde iki kutuplu bir iktidar ilişkisi vardır (bkz. Millett 2000, 47-55). Bu iktidar ilişkisinin temelinde eril bakış ve bu bakışın sertliği söz konusudur. Ataerkil erkek kadının eylemlerinden sorumlu olmalıdır. Öyleyse disipliner gözetim, başka bir deyişle panoptik bakış ailede başlar. Michel Foucault bir aileyi uygun biçimde yönetme sanatından bahsederken bu nosyonu işletiyor görünmektedir. Ataerkil baba kendi ailesine bir polis gibi davranmaktadır (Foucault 1991, 91-92). Hapishanenin Doğuşu nda da gözetime dayalı disipliner iktidarı şöyle tanımlar: iktidar icra edilebilmek için, sürekli, tüketici, her yerde hazır ve nazır, her şeyi görülebilir kılma yeteneğine sahip olan, ama bunu kendini görülmez kılma koşuluyla yapan bir gözetim altında tutma aletine sahip olmalıdır. Toplumsal bünyenin tümünü bir algılama alanı haline dönüştüren, çehresi olmayan bir bakış gibi olmalıdır: her yere yerleştirilmiş binlerce göz, hareketli ve her zaman uyanık dikkatler, hiyerarşik hale getirilmiş upuzun bir şebeke. (Foucault 2000, 314) Bu, her yerde ve her zaman uyanık olan, toplumu hiçbir boşluk bırakmadan ve kesintisiz bir şekilde kat eden bir düzenekler şebekesi dir (Foucault 2000, 307). Bu şebeke itaatkâr çocuklar yetiştirme, ebeveynlerin gözetimi altında tutulmaları, onların hayat tarzlarına, gelirlerine, imanlarına, adetlerine ilişkin bilgiler edinilmesine olanak vermelidir (Foucault 2000, ). Bu yüzden Geniş Zamanlar da Ayla hem annesi hem de babaannesi tarafından gözetim altında tutulmuş, içinde bulunduğu sınıfın kendisine tanıdığı imtiyazla kendi oğlunu eğitimli dadıların elinde yetiştirmeye çalışmış, kocasının kendisini aldatmasından sonra da eğitim için Londra ya götürmüştür. Kendisi de bir çocuk olan Zehra ise, kendi ailesinin zihniyet yapısından ve ekonomik durumundan dolayı ver(e)mediği eğitimi ve şefkati ( Okuyup da netçekmiş demişti Fatik (GZ 9), Ayla nın evinde bulmuş, ancak bu eğitim ona statü açısından bir şey kazandırmamıştır. Ağabeyi bu duruma şöyle dikkat çeker: Anama söylemiştik, kızı evden ayırma diye babamla, dinletemedik (DZ 31). Aydın ise annesi Sıdıka tarafından ite kaka [Kuran] kurs[una] yollanır dinini imanını öğrensin diye (SZ 43). Gençleri başıboş bırakmamak gerekir. Foucault ya göre bedenin terbiyesi, yeteneklerinin arttırılması, güçlerinin zorla alınması, yararlılığıyla itaatkârlığının koşut gelişmesi, etkili ve iktisadi denetim sistemleriyle bütünleşmesi, bütün bunlar, insan bedenin anatomik-siyasal disiplinlerini belirleyen iktidar yöntemleriyle sağlanmıştır (Foucault 1993, 143). Bu durumda ataerkinin modern iktidarın başarılı disiplin yöntemlerinden panoptikonu kullanması oldukça doğaldır. Foucault nun tanımıyla panoptikon, nesnesi ve amacı hükümranlık ilişkisi değil de, disiplin ilişkileri olan yeni bir siyasal anatomi nin genel ilkesidir (Foucault 2000, 307). Foucault nun Panoptisizm i Jeremy Bentham ın mimari panoptik figür ile var olup olmadığı bilinmeyen bir gözleyici tarafından gözlenme durumuna verilen bir yanıt olarak kendinin polisi olma fikri arasında bir bağ kurar. Panoptisizm fikri pek çok toplumsal çevre ve kuruma uygulanabilir. Foucault Bentham ın panoptikonunu hapishanelerden başka kurumlar için, akıl hastaneleri, hastaneler, fabrikalar hatta ilkokul ve üniversite gibi kurumlar açısından tartışır. Panoptikonun ceza sisteminde uygulanması başarılı sonuçlar doğurmuş ve modern toplumun hemen her alanına sokulmasına neden olmuştur. Esasen modern mimari anlayışıyla yapılmış hapishanelerde yer alan merkezi gözetleme kulesinin adı olan Panoptikon 1795 yılında Jeremy Bentham tarafından tasarlanan modern hapishanedir. Modern hapishanelerde uygulanan yakından denetlemeye, gözaltında

5 Mukadder Erkan 388 bulundurmaya, sürekli gözetim altında tutmaya dayalı hapsetme ya da kapatma tekniğini de adlandıran kavram, Foucault nun modern iktidarın doğasını ortaya sermek amacıyla sunduğu çözümlemede başvurduğu kuramsal terim haline gelmiştir. Bentham ın, yaşadığı dönemin hapishanelerinin içinde bulunduğu başıbozukluğu ortadan kaldırmak amacıyla önerdiği bu hapishane tasarısında, panoptikon kulesinde mahkûmları gözetlemekten sorumlu gardiyanlar, aynı anda mahkûmların kaldığı tek tek bütün hücreleri kesintisiz görebilmekte, ama buna karşın mahkûmlar kendilerini gözetleyenleri görememektedirler. Aşağıdaki uzun alıntı, bu mekanizmayı ve sonuçlarını değerlendirmek açısından önemlidir: çevrede halka halinde bir bina, merkezde bir kule; bu kulenin halkanın iç cephesine bakan geniş pencereleri vardır; çevre bina hücrelere bölünmüştür, bunlardan her biri binanın tüm kalınlığını kat etmektedir; bunların, biri içeri bakan ve kuleninkilere karşı gelen, diğeri de dışarı bakan ve ışığın hücreye girmesine olanak veren ikişer pencereleri vardır. Bu durumda merkezi kuleye tek bir gözetmen ve her bir hücreye tek bir deli, bir hasta, bir mahkûm, bir işçi veya bir okul çocuğu kapatmak yeterlidir. Geriden gelen ışık sayesinde, çevre binadaki hücrelerin içine kapatılmış küçük siluetleri olduğu gibi kavramak mümkündür. Ne kadar kafes varsa, o kadar küçük tiyatro vardır, bu tiyatrolarda her oyuncu tek başınadır, tamamen bireyselleşmiştir ve sürekli olarak görülebilir durumdadır. Görülmeden gözetim altında tutmaya olanak veren düzenleme, sürekli görmeye ve hemen tanımaya olanak veren mekânsal birimler oluşturmaktadır. Sonuç olarak, hücre ilkesi tersine döndürülmekte veya daha doğrusu onun üç işlevi kapatmak, ışıktan yoksun bırakmak ve saklamak tersyüz edilmektedir, bunlardan yalnızca birincisi korunmakta, diğer ikisi kaldırılmaktadır. Tam ışık altında olma ve bir gözetmenin bakışı, aslında koruyucusu olan karanlıktan daha fazla yakalayıcıdır. Görünürlük bir tuzaktır. (Foucault 2000, ) Bentham kendi bakış açısından, mahkûmların yaşam koşullarını iyileştireceğini düşünmüşse de, panoptikon Foucault nun postyapısalcı felsefesinde, disipliner modern iktidar rejiminin kullandığı bir strateji olarak anlaşılabilir. Panoptikonlu hapishanelerde mahkûmlar hangi anda gözetlendiklerini kestiremeyip her an gözetleniyor olabilecekleri çekincesiyle yaptıklarına sürekli dikkat ettiklerinden kendileri üzerinde bir özdenetim (otosansür) kurmaktadırlar. Mahkûmların gardiyanların bakışını sürekli üzerlerinde duyumsamaları, yalnızca eylemlerinde daha ölçülü davranmalarına yol açmakla kalmayıp aynı zamanda kendilerini nasıl tasarladıkları üzerinde de belirleyici olmaktadır. Panoptikon tarzı iktidar yöntemi, ev içi alandan kamusal alanlara, okullardan fabrikalara, kışlalardan devlet kuruluşlarına, medyadan hükümete dek iktidarın her yerde kendiliğinden işlediğini gösterdiği gibi, verimlilik artışının sağlanmasından sapkın davranışların önüne geçmeye dek istenen pek çok sonucun elde edilmesine de olanak tanımaktadır. Bütün alt düzey sakinleri birbirlerini izlerken, kendilerinin daha yüksek düzey sakinleri tarafından izlendiğine inanırlar. Kendi kendilerinin polisi, kendi kendilerinin düzenleyicisidirler. Uymacılık mutlaktır. Disipliner toplumun gücü bu toplumu oluşturan kişilerin kendilerini cinsel, ahlâki, dini, entelektüel ve psikolojik standartlar açısından denetlemeye başladıkları anda en üst düzeye çıkar. Disipline dayalı iktidar tarzı iktidarın etkilerinin en küçük ve en uzak unsurlara kadar taşınmalarına olanak sağ lar (Foucault 2000, 317). Bu gözetimi üç öyküde de görmek mümkündür. Ayla kocasının vurduğu darbenin etkisinden kurtulmak için gittiği Londra da bile farklı bir kültürden olsa da Sally, David ve Gerry nin gözetiminden kurtulamaz. Nitekim Ayla nın bütün itirazlarına rağmen Gerry şöyle der: Seni yalnız bırakmayacağıma dair Sally ye söz verdim (GZ 7). Zehra nın ağabeyi de bu

6 389 Kadının Geniş/Dar/Son Zamanları: Ayşe Kulin in Anlatı Dünyasına Foucaultcu Bir Yaklaşım gözetimi şöyle dile getirir: buralarda senin gibi kızlara iyi bakmazlar (DZ 31). Aydın ise hem içinde bulunduğu çevrenin hem de ebeveynlerinin sıkı gözetimi altındadır ve bu yüzden mahalleden hiç kimse kız verme[z] Aydın a (SZ 52). Ve şeyhinin bakışları ise cinsellik düzleminde Aydın a tuhaf gelir: Tenine ateşten bir gömlek giymişti sanki, omuzları, sırtı göğsü yanıyordu. Acem bardağını musluğun içine bırakıp arkasını döndüğünde, şeyhiyle burun buruna geldi. O kadar yakındılar ki, şeyhin patlak gözleri tek bir büyük göz gibi göründü Aydın a (SZ 56). Disiplin her tür ahlâkın mütevazı, ama somut temeli (Foucault 2000, 326) olarak görülür. Kurumlar insanları rehabilite etmek, eğitmek ve uygun bir çalışma ortamı sunmak için değil, kontrol etmek, egemen olmak, uymacayı üretmek ve özgürlüğü kısıtlamak için vardır. Nitekim anlatı boyunca Ayla, Zehra ve Aydın sisteme entegre olmak zorundadırlar; bunu nihai aşamada yapamadıklarından dolayı, Ayla kendi kendinin sürgünü olmuş, Zehra öldürülmüş ve Aydın da katil olmuştur. Panoptikon tek bir yapı içerisinde iktidar, bilgi ve kontrolü bir araya getirir. İnsanlar ve içinde bulundukları uzam tek bir, bütünleşmiş disipliner teknolojinin içine sokulur. Gözetimin amacı iktidarı icra etmek, sapkın davranışı kontrol altına almaktır. Panoptikon kontrolün esasıdır. Kontrolörler gözetleyenler ve kontrol edilenler gözetlenenlerdir. Gözetleyenler özne, gözetlenenler ise nesnelerdir. Gözetleyenler otonom failler, gözetlenenler ise Ötekidir. Panoptik mekanizma bakışa tâbi olanlara itaat ya da başka davranış biçimlerini dayatmak için görünmez bir bakıştan yararlanan güçlü bir tebalaştırma aracıdır. Gücünü sürekli izleniyor olma duygusundan alan panoptikon yaşantısı modern devlette yürürlükte bulunan iktidarın normalleştirmeci uygulamalarının nasıl deneyimlendiğini eğretilemeli bir deyişle göstermek bakımından önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Yani panoptikon, tebalarda, iktidarın otomatik olarak işlemesini sağlayan, onlarda sürekli bir izlenebilirlik hali yaratan, sadece ve sadece bireylerin verimlilik artışıyla ilgilenen kurumları temsil eder. Bu modern kurumlar, daha aydınlanmış, ileri ve rasyonel bir çağın insanî ürünlerinden ziyade, yayılan bir iktidarın etkin ve bireyi tedirgin eden araçlarıdır. Modern demokrasilerin temel yönetsel düzenlemeleri, içselleştirilmiş, buna bağlı olarak karmaşıklaşmış bir iktidar uygulamasını gerekli kılmaktadır. Sürekli olarak gözetim altında tutulan kişi kontrolü içselleştirmeye sevk edilir. Panoptikon bedeni tuzağa düşürürken psikeyi hedef alır: bu mekanizmada ruh bedenin hapishanesi haline gelir. İnsanlar kuralları içselleştirirler, davranışlarını düzenlerler. Panoptikon kişiye devamlı bir özteyakkuz durumu dayatır. Gözlenen nesne nedensiz bir korku hisseder, utanç duyar ya da rahatsız olur. Disiplinin doğurduğu şey güvenin yok olmasıdır. Suç ve utanç (öz)kontrolü sağlar. Tam da bu yüzden Ben kocamaaaan bir acı yım artık. Mücerred, gözle görünür, elle tutulur bir acı yım (GZ 15) diyen, hırçın ve edepsiz (GZ 2) Ayla ve karısını öldürerek şeytanı yen[en] (SZ 57) Aydın histerik bireyler olurken, Zehra itaatkâr bir beden haline gelir. Bireylerin kendi kendilerinin gözetleyicileri olmalarına, kendi kendilerini denetleyerek kendilerine bir tür özdenetim uygulamalarına dikkat çeken panoptikon kavramı, modern iktidar pratiklerinin alabildiğine incelmiş bir biçimde uygulandığının en belirgin göstergesidir (Güçlü, Uzun, Uzun, Yolsal 2002, ; Cevizci 2005, 1316). Ancak hemen belirtilmesi gerekir ki, Simone de Beauvoir nun İkinci Cins te yer verdiği Kadın doğulmaz, kadın olunur (Beauvoir, 1973, 301). formülleştirimi cinsiyetin yavaş yavaş kazanılan bir kimlik özelliği olduğunu öne sürer. Cinsiyet bedenin kazandığı kültürel anlam ve biçimdir (Butler, 1986, 35) ve Foucault disipliner pratiklerin cinsiyetlenmiş olduklarını fark etmediğinden dolayı şiddetle eleştirilir. Bu tür cinsiyetlenmiş disiplin aracılığıyla kadın

7 Mukadder Erkan 390 bedenleri erkek bedenlerinkinden daha itaatkâr kılınır. Diyet pratikleri, jestlerde ve hareketlerde sınırlama, bedensel süsler de dâhil olmak üzere disipliner pratikler özellikle dişi itaatkâr bedenler üretir. Bu pratikler toplumun her kesiminden kadınlar için geçerlidir. Geniş Zamanlar da Zehra nın Ayla nın farklı bir toplumsal sınıfa ait olduğu için başına herhangi bir felaket gelmeyeceğini başka bir deyişle disipliner pratiklerden muaf olacağını düşünmesi, Zehra nın ne kadar safdil olduğunun göstergesidir: Saf Zehra! Gecekondu çevresinin dışındaki kadınların hırpalanmadığını zannetmişti hep. Benim sosyal sınıfımdaki hemcinslerinin her zaman bakımlı, alımlı ve mutlu olduklarını sanıyor, öykünüp duruyordu bizim gibilere. Oysa Zehra nın annesi temizlikçi Fatik, kaderci bir teslimiyet içinde dişi itaatkârlığını kural olarak kadın[ın] doğuştan kısmetsiz liğine bağlamaktadır (GZ 10). Fatik e göre İster zengin, ister fakir olsun, garı kısmının gaderi değişmez (GZ 10-11) ve Gocanın eyisi olmaz zati (GZ 18). Zehra nın Ayla ve Ahmet tarafından terkedildikten sonra babasının evine dönüp günlerce ağzına bir lokma koymaması (DZ 28) ve banyo yapmaması hem yaşadığı terk edilmişlik duygusundan hem de içinde yaşadığı toplum karşısında duyduğu iki zıt duyguyu, suçluluk ve nefret duygularını kendi bedenine yöneltmesinden dolayıdır: Vücuduma ne zamandır su ve sabun değmemiş. saçları kıtık gibi olmuş tur (DZ 32). Sürekli gözetime tâbi tutulan kadınlar kendi kendilerini gözetim altına alarak panoptik disiplini kendi üzerlerinde ve kendilerine karşı uygularlar. Bu özdenetim ataerkiye itaat biçimidir. Gözetim altında tutma ve tutulmanın kültürel kodları ve politikası derin biçimde cinsiyetlenmiştir. Resmi olmayan ve ırkçılık ve cinsiyetçilik ile dolu olan toplumsal kontrol, kendi kimliklerini ifade etme açısından insanları, özellikle kadınları baskı altında tutar. Gözetim altında tutulmanın cinsiyetçi doğasının gereği kadınlar cinsel ilginin odağı olarak görünür olurken, olası kurbanlar olarak görünmezdirler. Foucault kadınların ve erkeklerin aynı disipliner pratiklere tâbi olduklarını düşünür, erkeklerin ve kadınların bedensel, cinsel, toplumsal deneyimlerini farklı görmez, sanki kadınlar ve erkekler modern yaşamın belirleyici kurumlarıyla aynı ilişkiyi yaşamaktadırlar. Foucault bu disiplinlerin özellikle dişil bir somutlaşma kipliği ürettiğini kaydetmez. Oysa dişil beden üreten tâbiyet biçimlerini gözden kaçırmak, disiplinlerin dayatıldığı kadınların sessizliğini ve güçsüzlüğünü sürdürmektir (Bartky 1997, 95) ve Foucault nun kendi deyişiyle Gözlem altına almak, disipliner yöntemler ve inceleme usulleri tarafından istila edilmiş olan bir adaletin doğal uzantıları olmaktadır (Foucault 2000, 331). Ayla ve Zehra erkeklerin cinsel ilgisinin odağıyken yaşadıkları trajediler açısından görünmezdirler. Aydın genç bir erkek olarak kendisinden yaşlı olan Şeyhinin ilgi odağıdır, ancak Zehra ya uyguladığı şiddet kendisini, gözetleyenlerin tarafına çekecektir. Anonim ataerkil Öteki, yani kadın figürü zaman ve kültürler içerisinde değişiklik gösterse de daima kültürel takıntıları yansıtır. Açıktır ki kadın, ataerkinin talepleri doğrultusunda manipüle edilmekte, disipliner pratiklerle itaatkâr kılınmaktadır. Kadın, farklı olarak değil, daha alt seviyede olarak damgalanmaktadır. Ancak toplumsal sınıf açısından alt seviyede bulunan kadınlar iki kere damgalanmaktadırlar. Nitekim Ayla bu durumu şöyle dillendirir: Konduların, sahneciler ya da medyacılar tarafından keşfedilememiş, kara bahtlı genç kadınları, kendilerini ya sürekli döven, ya sürekli gebe bırakan ya da sürekli sömüren kocalarını dualar ve muskalarla yola getirmeye çalışıyorlardı. Öyle anlatıyordu Fatik ve öyle bir umutsuzluğa düşürüyordu beni (GZ 10). Panoptikonun normalleştirici iktidar etkileriyle kadın bedenlerine itaat etme ve kullanılma kaydı işlenmektedir. Sürekli gözetime tâbi olmak, başkası tarafından izlenmek ve bu bakışa karşılık verememek, aslında kadının kendi öznelliğine yabancılaşması olarak görülebilir. O halde kadının öznelliği ve itaatkârlığı ataerkil otoritenin bakışının yapısıyla kaçınılmaz biçimde

8 391 Kadının Geniş/Dar/Son Zamanları: Ayşe Kulin in Anlatı Dünyasına Foucaultcu Bir Yaklaşım bağlantılıdır. İçinde bulunduğu toplum açısından Zehra nın durumu bir komşu tarafından şöyle dillendirilmektedir: Bak Fatik in kızına, kız iyi yere kapılandı okudu etti, hemşire olup bir de doktor koca buldu derken, adam almamış kızı. Kös kös döndü kondusuna Zehra, evlere kapanmış, hiçbir yere çıkmıyormuş. Hastaneye bile gitmez olmuş, hemşirelik etmeye (SZ 52). Kadının öznelliği otorite/ataerki için var olmanın bir işlevidir. Şöyle de denilebilir: Panoptik bakışın gücü, kadının öznelliğinin baskı altına alınarak yok edilmesidir. İşte bu yüzden anlatılar boyunca daha yaşlı ve bu yüzden daha itaatkâr kadınlar, Ayla nın babaannesi, Zehra nın annesi Fatik, Aydın ın annesi Sıdıka sürekli olarak şu ifadeleri tekrarlarlar: Davul dengi dengine vurur! (GZ 18), Her horoz çöplüğünde eşinmeli (GZ 18), Her horoz çöplüğünde eşinir (GZ 19), Her horoz kendi çöplüğünde eşinmeli. (DZ 27), Sıçan çıktığı deliği bilmeli Ne demişler, her horoz kendi çöplüğünde (SZ 52). Sıdıka nın deyimiyle Koklanmamış bir taze gül (DZ 54) olmayan Zehra nın vardığı sonuç Her horoz kendi çöplüğünde eşinirmiş, gerçekten (DZ 27). Panoptik bakış, kadınların kendilerini ataerkinin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlemelerine, başka bir deyişle yeniden imal etmelerine neden olurken, (kadın bu düzende, bütüncül bir güçler ve bedenler taktiğine göre, titizlikle imal edilmiştir (Foucault 2000, 318)), kadını, özellikle iktidarın düzenine olası tehdit oluşturacak kadını normalleştirmeyi amaçlamaktadır. Normalleştirme iktidarın büyük enstrümanlarından biridir, homojenleşmeyi dayatır. Normalleşmeye direnen kadınlar bir sorun olarak görülmekte ve onların müdahale ve normalleştirilmeye ihtiyaç duyduğu düşünülmektedir. Bilgi bu kadınların yaşam seçimlerini kısıtlayan politikaları desteklemeye hizmet eder. Bunlar panoptik mekanizmaların yardımıyla kendileri hakkında sunulan enformasyonla kendilerini anlayacak ve bileceklerdir (bkz. Edwards 2003, ). Kadınlar kendisinin polisi olma duygusunu içselleştirene kadar dikkatle gözlenir ve kontrol altında tutulurlar. Böylece çoğu kadın ataerkil standartları içselleştirir. İçselleştirme, herhangi bir şey ben in (self) yapısıyla bütünleştiğinde gerçekleşir. Ben in yapısı, bene kendisini hem başka benlerden hem de ben olmayan şeylerden ayırma olanağı veren algı ve özalgı tarzlarıdır. Farklı ve değerli bir birey olma duygusu hem kişinin nasıl algılandığına ilişkin duyguya hem de ne bildiğine, nasıl eyleme geçilebileceği konusunda ne bildiğine bağlıdır. Ayla aldatılmış bir kadındır ve böyle algılanır, Zehra kendi çöplüğünde eşinmemiş, el pençe divan durmamış (DZ 30) ve bu yüzden hep derin bir kuyuda yatan (DZ 28, 29), sıska[sı] çıkmış, gözlerinin altı mosmor (DZ 37) bir ucubedir. Disiplin dayatıldığı kişiye hem bir egemenlik duygusu hem de güvenli bir kimlik duygusu sunar (bkz. Bartky 1997, ). Ancak Ayla, Zehra ve Aydın ın durumları biraz karmaşıktır. Ayla ve Zehra başlangıçta güvenli kimlik duygularına sahiptirler, ancak disipliner iktidarın çizdiği çizginin dışına çıktıklarından bu duyguyu kolayca yitirirler. Ayla başlangıçta Kader insanın değiştiremeyeceği bir olgu değildir (GZ 18) derken, aslında kendisine ve Zehra ya dayatılan kültürel ve toplumsal rolleri reddetmektedir. Ancak geleceği noktada şöyle düşünecektir: Doktor almamıştı Zehra yı. Onun da gönlü kırıktı artık benimki gibi. Ben, kendi kocasını arkadaşına kaptıran, evvel zamanlara ait babaannem kadar bile ileri görüşlü olmayan aptal ben, ne aklı verecektim ki Zehra ya? Hayatını yapıyorum diye karmakarışık ettiğim, sınıf atlatıyorum diye böbürlenirken, kondusuna geri döndürdüğüm, kırık İngilizcesini bile kurtuluş nedeni sandığım Zehra (GZ 19) Panoptikon yaşamın her alanına nüfuz etmiştir, öyle ki rutin bir şekilde gözetime tâbi tutulan kadınlar itaatkâr bedenler ve kendilerinin polisi olan vatandaşlar olarak hareket etmeye

9 Mukadder Erkan 392 başlarlar. Kendi toplumsal sınıfından çıkarılan Zehra, içinde yaşadığı sınıfın davranış normlarını benimser, ancak bunlar onu ait olduğu sınıfta anormal kılan normlardır. Bu yüzden Zehra ne üst sınıfa ne de kendi sınıfına aittir. Sonunda kendi iradesi karşısında toplumsal iradenin, ataerkil disipliner iktidarın üstünlüğünü kabul eder ve kendisi için artık hiçbir şeyin fark etmediğini düşünür: Ne fark eder diye düşünüyorum. Bu evde oturacağıma ot gibi, başka evde otururum. Onları onaylamak, onlarla mücadele etmekten daha kolay (DZ 31; ayrıca bkz ). Ayla nın deyişiyle Ne de olsa, hücrelerine sinmişti kondu kültürü (GZ 10). Foucaultcu anlayışta öznellik toplumdaki bireylerin disipliner söylemlere hem maruz kaldıklarına hem de onların özneleri olduklarına işaret eder. Bu, şu demektir. Bireyler maruz kaldıkları bir dizi bilgi sistemi içerisinde yer almaları sonucunda kendilerini tanımlayan öznelere dönüşürler. İktidar dil ve bilgiyle ilişkilidir ve aşağıdan yukarıya doğru çalışır (Downing 2011, ). Böylece gözetim pratikleri sterotiplerin artmasına yol açar: sevecen ve sabırlı eş (Ayla nın aldatılmayı sindirmesi gerekirken kabullenememesi), şefkatli anne (Ayla), terbiyeli genç kız (Zehra bu tipe uyamamış ve tecrübeli bir kadın olarak toplumda damgalanmıştır), cinselliğe erken girmesine izin verilmeyen çocuklar (Aydın ın bu şekilde koşullanması: Kızlar şeytanın yardımcılarıydılar, insanın kanına girer, günaha sokardılar. Onlardan uzak dur (SZ 49)). Kadın, ataerkil sistemin kendisine biçtiği kıyafeti giymek zorunda bırakılır. Kadının mevcudiyeti eril arzunun kısıtlayıcı uzamı içerisinde var olacaktır. Erkek fiziksel, cinsel, ahlâki, ekonomik bir iktidarı temsil eder. Bir erkeğin mevcudiyeti onun kadına ya da kadın için ne yapabileceğini ortaya koyarken, bir kadının mevcudiyeti kendisine karşı tutumunu ifade eder ve kendisine ne yapılıp yapılamayacağını tanımlar (Berger 2003, 37). Ayla nın kocası Tahsilli, yakışıklı ve zengin olduğu için, haksızlık, yanlışlık, kötülük yapacağına ihtimal vermediği evin beyi [Erol], tıpkı gecekondu kocaları gibi davran[ıp] (GZ 11) Ayla yı aldatmıştır. Erol Ayla da neden olduğu psikolojik travmayla tanımlanmaktadır. Ayla yaşamı boyunca bu etkinin altında kalacak ve Zehra yı terk edecektir: Ama, kapatmamış mıydım ben bu defteri? Kendime acımaktan vazgeçmeyi, zor yollardan, anlamsız ilişkilerden, içinden bin pişman çıktığım yataklardan geçerek öğrenmemiş miydim? Yaralanan onurumu onarmak ve aldatılmanın öcünü almak için, Londra da önüme gelene takılırken, kendimi harcamanın aptallık olduğunun ayrımına varıp, tövbekâr olan ben değil miydim? (GZ 6). Zehra da bir erkeğin, arkadaşım, bir tür meşlektaşım, sevgilim (DZ 25) diye tanımladığı Doktor Ahmet in neden olduğu travmayı yaşayacaktır: Arabanın içindeki cehennem sıcağı yerini buz gibi soğuk havaya bırakmıştı. Az önce yanıyorken, şimdi donuyordum. Buzullar sarkıyordu her bir yanımızdan. araba yavaş yavaş kaysa uçurumun ucuna doğru, bayır aşağı, git gide hızlanarak inse ve denize yuvarlansa. Dört bir yanımızdan köpürürken sular, mezgitler, kofanalar göz kırpsalar bana. Denizin derinliklerine doğru süzüle süzüle gitsek. Denizkızlarının masallarda yaşadığı diyarı bulsak. Arabanın camından süzülüp, hiçbir denizkızının anne, çocuk, abla ya da kardeş olamayacağı bir masalda, denize sadece bir kız olarak gelivermiş, balık kuyruklu, çıplak göğüslü, uzun saçlı yaratıkların arasına karışsam! (DZ 25) Kadın mevcudiyetini sürdürmek için kendi hareketlerini, dilini, görüntüsünü dikkatle izleyecektir. Görünmek ve kendi görüntüsünü izlemek. Nitekim Geniş Zamanlar da Ayla öykünün başlangıcında normlara uymayan kendi görüntüsünden rahatsızlık duyar: Gözüm aynaya takılıyor. Bembeyaz yüzümle, bir hortlak gibiyim. Duş alırken rimellerim büsbütün akıp

10 393 Kadının Geniş/Dar/Son Zamanları: Ayşe Kulin in Anlatı Dünyasına Foucaultcu Bir Yaklaşım bulaşmış yüzüme. Gözlerim şiş. Ağlamışım dün gece, öyle dedi pırasa. Çirkin, berbat bir cadı görünümündeyim. Üstelik içim kötülük dolu (GZ 7). Panoptik toplumda erken çocukluk döneminden itibaren kadınlar kendilerini dışsal gözlerle izlerler. Kadının içsel gözetimcisi, kadının erkekler tarafından yaratılmış bir imgeyi izlemesini buyurur. Bu yüzden erkekler olmadığında bile kadın bedeni, erkek bakışından kaçamaz. Bu sürekli gözetim kadın bedenini ebedi bir hapishane durumuna yerleştirir. Bu hapishanede isyana yer yoktur (bkz. Berger 2003, 37-39). Hapishanenin dışına çıkma girişimleri Ayla ve Zehra da olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanacak, dünyaları paramparça olacaktır (GZ 10). Aynı şey, daha genel düzlemde Aydın için de söylenmelidir. Nitekim Foucault nun da belirttiği üzere Panoptikon, gaddar ve bilgince bir kafes görünümü vermektedir (Foucault 2000, 302). Sonuç olarak Panoptikon gözetimi özdisiplini besler ve özdisiplin toplumsal kontrolün paradigmatik yöntemi haline gelir. Kişiler ve bedenleri nesnelere dönüştüklerinde özgözetim bir kontrol pratiği haline gelir. Bu pratik (kendini gözetle-kontrol et-düzenle), iktidar ilişkilerinde yansıtılır. İnsanlara nesneler olarak davranıldığında kendilerini nesneler olarak görmeye ve bedenlerine ve arzularına talimatlar ve şartnameler doğrultusunda işkence etmeye başlarlar (Cairns 2007). Kadınlar tarih boyunca ve günümüzde tutumları, davranışları, cinsellikleri ve genel gidişatları açısından gözlem altındadırlar. Kadını gözetim altında tutma, disiplin ve kontrol altına alınmış bir toplumu güçlendirmek için kullanılan ataerkil iktidar biçimidir (Cairns 2007). Bu durum farklı farklı şekillerde, disipliner iktidarın değişik görünüşleri altında da olsa, özde hem Batı hem de Doğu için geçerlidir. Kadın panoptik zihniyete sahip baskıcı ataerkil sistem tarafından yönetilmektedir ve ataerkinin egemen bakışı altında kadın kendi panoptikonunu gittiği her yere taşıyacaktır. İşte bu yüzden son sözü Ayla ya bırakalım: sanki bu ülkede, o kadınların geçmiş ya da gelecek zamanları yoktu. Onlar, hep geniş zamanlarda yaşarlardı. Dünleri de, yarınları da bugündü; böyle gelmiş böyle giderdi, hiç değişmeden! (GZ 10). KAYNAKLAR BARTKY, SANDRA LEE, (1997), Foucault, Femininity and the Modernization of Patriarchal Power. Diana Tietjens Meyers (ed). Feminist Social Thought: A Reader. London, New York: Routledge BEECHEY, VERONICA, (1979). On Patriarchy. Feminist Review 3: (erişim: ). BERGER, JOHN. (2003). From Ways of Seeing. Amelia Jones (ed.). The Feminism and Visual Culture Reader. London, New York: Routledge BUTLER, JUDITH, (1986), Sex and Gender in Simone de Beauvoir s Second Sex. Yale French Studies, No. 72. Simone de Beauvoir: Witness to a Century (erişim ) CAIRNS, JOHANNA ROSE, (2007), The Panopticon of the Female Body in Performance: A study of discipline as a controlling factor in performance. r.htm (erişim: ). CEVİZCİ, AHMET. (2005). Paradigma Felsefe Sözlüğü. İstanbul: Paradigma Yayıncılık.

11 Mukadder Erkan 394 DE BEAUVOIR, SIMONE. (1973). The Second Sex, New York: Vintage Books. DOWNING, LISA. (2011). Foucault, Michel. The Encyclopedia of Literary and Cultural Theory. Michael Ryan (gen. ed.). New Jersey: Wiley-Blackwell, EDWARDS, JAN. (2003). The policy panoptic of mutual obligations. Journal of Educational Enquiry. vol. 4, No ENGELS, FRIEDRICH. (1972). The Origin of Family, Private Property & the State. New York: International Publishers FOUCAULT, MICHEL. (1993). Cinselliğin Tarihi. I. (çev. Hülya Tufan). İstanbul: Afa Yayınları.. (1991). Governmentality. G. Burchell, C. Gordon, P. Miller (eds.). The Foucault Effect: Studies in Governmentality. London: Harvester Wheatsheaf (2000). Hapishanenin Doğuşu. (çev. Mehmet Ali Kılıçbay). Ankara: İmge Kitabevi. GÜÇLÜ, A. BÂKİ. UZUN, ERKAN; UZUN, SERKAN; YOLSAL, Ü. HÜSREV, (2002), Sarp Erk Ulaş Felsefe Sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları. KULİN, AYŞE, (2011), Geniş Zamanlar. Geniş Zamanlar s. 1-21; Dar Zamanlar, s ; Son Zamanlar, s , İstanbul: Everest Yayınları. LYNCH, E. J., (2011), The State Panoptic and the Family Spy. (erişim ) MILLETT, KATE. (2000). Sexual Politics. New York: Doubleday.

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın Araçları ÜNİTE:2 Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3 İstihdam, İşsizlik, Ücretler ve Çalışma Koşulları ÜNİTE:4 Gelir Dağılımı

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Dirilen Kız

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Dirilen Kız Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Dirilen Kız Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2011 Bible for Children,

Detaylı

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? Dale Carnegie Akademi Beyaz Kağıt Copyright 2012 Dale Carnegie & Associates, Inc. All rights reserved. driveengagement_101512_wp İNSANIN ÖNEMİ

Detaylı

Yaratıcılık. Yağ nereye gidiyor?

Yaratıcılık. Yağ nereye gidiyor? Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümü Teknoloji ve Yenilik Yönetimi Dersi Yağ nereye gidiyor? Yrd. Doç. Dr. M. Volkan Türker 1 Sahibi veya yöneticisi olduğunuz firma ayçiçek yağı satın

Detaylı

Kısmen insan davranışlarını veya sezgilerini gösteren, akılcı yargıya varabilen, beklenmedik durumları önceden sezerek ona göre davranabilen bir

Kısmen insan davranışlarını veya sezgilerini gösteren, akılcı yargıya varabilen, beklenmedik durumları önceden sezerek ona göre davranabilen bir DÜŞÜNEN MAKİNELER Kısmen insan davranışlarını veya sezgilerini gösteren, akılcı yargıya varabilen, beklenmedik durumları önceden sezerek ona göre davranabilen bir makine yapmak, insanlık tarihi kadar eski

Detaylı

Kişilik Gelişimi. S.Freud E.Erikson

Kişilik Gelişimi. S.Freud E.Erikson Kişilik Gelişimi S.Freud E.Erikson Kişilik Bireyi diğer bireylerden ayırt eden, tutarlı olarak sergilenen, bireye özgü özellikler bütünüdür. Kişilik gelişimi, bireyin sosyal ve fiziksel çevresi içinde

Detaylı

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi Editörden Önsöz Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler için Kariyer Rehberliği Programları Dizisi, kariyer rehberliği uygulamaları yapması gereken psikolojik danışmanlar için hazırlanmış sınıf / grup rehberliği

Detaylı

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ YÖNETİM KOMİTESİ (CDEG) Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliğinden Sorumlu. 7. Bakanlar Konferansı TASLAK EYLEM PLANI

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ YÖNETİM KOMİTESİ (CDEG) Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliğinden Sorumlu. 7. Bakanlar Konferansı TASLAK EYLEM PLANI KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ YÖNETİM KOMİTESİ (CDEG) Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliğinden Sorumlu 7. Bakanlar Konferansı TASLAK EYLEM PLANI Hukuki ve fiili toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesine

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

HUKUK TEMEL ALAN KODU: 38

HUKUK TEMEL ALAN KODU: 38 TÜRKİYE YÜKSEKÖĞRETİM YETERLİLİKLER ÇERÇEVESİ () TEMEL ALAN YETERLİLİKLERİ HUKUK TEMEL ALAN KODU: 38 ANKARA 13 OCAK 2011 İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: ÖĞRENİM ALANLARI VE ÇALIŞMA YÖNTEMİ...2 1.1.ISCED 97 (FOET

Detaylı

İLK ÖĞRETİM MÜFREDATINDA DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ

İLK ÖĞRETİM MÜFREDATINDA DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ İLK ÖĞRETİM MÜFREDATINDA DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ Dr. Ahmet ÇELİK acelik@dicle.edu.tr ÖZET: Bu çalışmanın amacı; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin tarihsel gelişimi hakkında bilgi vermek

Detaylı

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Hazırlayan Doç. Dr. Adnan BOYACI İÇİNDEKİLER GİRİŞ EĞİTİM ÖĞRENME DAVRANIŞ FORMAL VE İNFORMAL EĞİTİM ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KÜLTÜR KÜLTÜRLENME Giriş Öğrenmemi engelleyen

Detaylı

İş kazalarında yaşamını yitiren binlerce işçinin anısına...

İş kazalarında yaşamını yitiren binlerce işçinin anısına... GÜVENLİK KÜLTÜRÜ İş kazalarında yaşamını yitiren binlerce işçinin anısına... KÜLTÜR Geçmiş davranışlar Kültür Gelecekteki davranışlar (Bozkurt, V. (2005), Değişen Dünyada Sosyoloji, 3, Aktüel Yayınları,

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. 14 Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı......... 6 Çekinceler..........

Detaylı

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ İLETİŞİM BECERİLERİ ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ Kendini tanımak Kendini açmak ve kendini doğru ifade etmek Karşımızdakini etkin ve ilgili dinlemek Empati kurabilmek (kendimizi karşımızdaki kişinin yerine

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 2 Temmuz 2012 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyonu......... 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Selçuk Üniversitesinde öğrenim görmekte olan engelli öğrencilerin

Detaylı

İşletmelerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri için sürekli olarak inovasyon yapmaları gerekir. Bunun için de ürettikleri ürünleri ve sundukları

İşletmelerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri için sürekli olarak inovasyon yapmaları gerekir. Bunun için de ürettikleri ürünleri ve sundukları İNOVASYON SÜRECİ İşletmelerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri için sürekli olarak inovasyon yapmaları gerekir. Bunun için de ürettikleri ürünleri ve sundukları hizmetleri daha iyi, daha yararlı,

Detaylı

En büyük boşanma sebebi ilgisizlik

En büyük boşanma sebebi ilgisizlik On5yirmi5.com En büyük boşanma sebebi ilgisizlik Türkiye'de Aile Yapısı Araştırması nda Türkiye genelinde toplam 12 bin 56 hane ile anket çalışması yapıldı. Yayın Tarihi : 25 Nisan 2012 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim İnsanın fiziksel boyutlarında (antropometrik ölçülerinde) kuşaklar arasında ya da uzun bir zaman diliminde değişmelerin

Detaylı

MÜKEMMEL OLMADAN DA YAŞAYABĐLĐRĐZ

MÜKEMMEL OLMADAN DA YAŞAYABĐLĐRĐZ Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi MÜKEMMEL OLMADAN DA YAŞAYABĐLĐRĐZ Mükemmeliyetçilik, kişinin kendisi ve başkaları için standartlarının yüksekliğini ifade etmektedir. Mükemmeliyetçi

Detaylı

Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler

Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler Kitap Bölümü DERMAN Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler Hüseyin Candan Giriş Şiddet yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline gelirken, bunda siyasal, psikolojik, kültürel

Detaylı

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ Amaç MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı, ön lisans ve lisans programlarına devam eden öğrencilerin Karabük Üniversitesi ndeki

Detaylı

SOSYOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASET SOSYOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI Ders ismi Ders kodu Dönem Teori+Pratik Kredi AKTS Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 3204-1. Belirli ekonomik sorunların çozumüne veya bu sorunların ortaya çıkmasını önlemeye dönük politikaların oluşturulma sürecine ne ad verilir? ikıiso GiRiş 5. şağıdakilerden hangisi ekonomik

Detaylı

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler İnsani Gelişme Raporu 2011 Sürdürülebilirlik ve Eşitlik: Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek 2011 İGR Bileşik Endeksleri ile İlgili Açıklayıcı Not Türkiye 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 22 Şubat 2016 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Kaleli sığınma evlerinde kalan kadınlarla ilgili hazırladığı iki ayrı kanun teklifi sundu. Tarih : 08.03.2013 Bursa Milletvekili Sena Kaleli nin kanun teklifleri

Detaylı

ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U)

ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U) KISA ÖZET-2013-

Detaylı

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Esra AKGÜL* *Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ETK Uzman Yardımcısı, Ankara/TÜRKİYE (Aralık 214) ÖZET Çalışmada,

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ

ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARALIK AYI VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ Öfke, insanın doğasında var olan temel duygulardan biridir. Kişinin çevresinde olup biten olaylara ya da kendisine yönelik

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Elişa, Mucizeler Adamı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Elişa, Mucizeler Adamı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Elişa, Mucizeler Adamı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2011 Bible

Detaylı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: GENEL GEREKÇE Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma, çalışanların tümü için en temel insan haklarından biridir. Nitekim işyerlerinde sağlıklı ve güvenli ortamların oluşturulmasını amaçlayan iş sağlığı

Detaylı

T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç T. C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Necmettin Erbakan Üniversitesinde öğrenim görmekte

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI 1. GİRİŞ 1982 yılında kurulan Kamu Yönetimi Bölümümüzün 2007 2010 yılları stratejik plan ve hedeflerini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada;

Detaylı

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz 2014-2015 eğitim öğretim

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz 2014-2015 eğitim öğretim SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU 6 Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz 2014-2015 eğitim öğretim döneminde açılmış olup Çocuk Gelişimi (I. ve II. Öğretim), İlk ve Acil Yardım (I. ve II. Öğretim),

Detaylı

DUYU MOTOR DÖNEM(0-2 YAŞ)

DUYU MOTOR DÖNEM(0-2 YAŞ) DUYU MOTOR DÖNEM(0-2 YAŞ) Bebek doğuştan getirdiği duyusal özellikleriyle kendisini dış dünyada ayırt etme çabasındadır.çevreye duyular arasındaki etkileşim Dönemin özelliğidir. Duyu motor dönem altı aşamaya

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 19 Mart 2014 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması. Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması. Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010 Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010 Giriş 1. Motivasyon 2. Fırsat Eşitsizliği Yaşam sonuçları Günümüzde çocuk gelişimi sonuçları 3.

Detaylı

Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği. AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11.

Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği. AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11. Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla 29.11.2011 Sosyal İşler ve Sağlık Bakanlığı nda planlama ve uygulama düzeyleri Stratejik

Detaylı

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini Nesrin YARDIMCI SARIÇAY Ülkemizde, yaz sezonunun gelmesi ile birlikte turizm sektöründe hareketlilik de hızla arttı. 1990 lı yıllarda

Detaylı

Model ERP Tedarik Zinciri Yönetimi. Satınalma Yönetimi

Model ERP Tedarik Zinciri Yönetimi. Satınalma Yönetimi Günümüzde rekabet avantajı elde etmek için bilişim teknolojilerinden maksimum oranda faydalanmak gerekiyor. Model ERP çözümü, birçok sektörün ortak aklını temsil eden, açık kaynak kodlu, %80 hazır işleyişlerin

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 26 Haziran 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı 02/12/2011 OSMANİYE Devlet adamlarından biri Konfüçyüs e sordu; İnsanları nasıl

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI Ders ismi Ders kodu Dönem Teori+Pratik Kredi AKTS ÇocukEdebiyatı SNF204 4. 2+0

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EKONOMİ HUKUKU TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI Program Koordinatörü Doç. Dr. Murat BATI 0232 246 49 49 / 236 murat.bati@izmir.edu.tr Enstitü Sekreterliği Elif BADAKAL ESENOĞLU 0232 246 49 49 / 143 elif.badakal@izmir.edu.tr

Detaylı

www.sidoorsa.com kapıdaki çözüm

www.sidoorsa.com kapıdaki çözüm www.sidoorsa.com 2013 kapıdaki çözüm sonsuza kadar... Sidoorsa masif kapı üretim düşüncemiz, ülkemizde eksik olduğuna inandığımız mobilya kapı ihtiyacının giderilmesi amacıyla ortaya çıktı. Bugüne kadar

Detaylı

Gümrük Kanunundaki Değişiklikler İle ilgili Önemli DUYURUDUR.

Gümrük Kanunundaki Değişiklikler İle ilgili Önemli DUYURUDUR. Gümrük Kanunundaki Değişiklikler İle ilgili Önemli DUYURUDUR. Değerli Müşterilerimiz, Kullanıcılarımız; Aşağıda 4458 sayılı Gümrük Kanunun 235. Maddesinin ve 236. Maddesine eklenen 5.fıkra ithalat yapan

Detaylı

Dünya Nüfus Günü, 2016

Dünya Nüfus Günü, 2016 Sayı: 21508 01 Temmuz 2016 Saat: 10:00 Dünya Nüfus Günü, 2016 Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından, her yıl 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü nde, nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte

Detaylı

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ Sütlüce YERLEŞKESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKolojİ Bölümü (İngİlİzce Desteklİ) Sosyolojİ Bölümü İstanbul Ticaret Üniversitesi, toplumun değişim ve dönüşüm süreçlerini takip edebilen, özgüveni yüksek ve

Detaylı

MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ. Prof.Dr. Kenan YILDIZ

MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ. Prof.Dr. Kenan YILDIZ MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ Prof.Dr. Kenan YILDIZ Çevre ve Maliyeti Çevrenin ekonomiye maliyete konusunda üç temel durumdan bahsetmek mümkündür. Bunlar; 1) çevrenin ekonomiye maliyeti yoktur 2) çevrenin

Detaylı

Benlik güdüleri. Kendini değerlendirme ve doğrula(t)ma (Swann, 1983) İnsanlar mevcut benlik kavramlarını doğrulamak, geçerlemek ve sürdürmek isterler.

Benlik güdüleri. Kendini değerlendirme ve doğrula(t)ma (Swann, 1983) İnsanlar mevcut benlik kavramlarını doğrulamak, geçerlemek ve sürdürmek isterler. Benlik güdüleri Kendini değerlendirme ve doğrula(t)ma (Swann, 1983) İnsanlar mevcut benlik kavramlarını doğrulamak, geçerlemek ve sürdürmek isterler. Benlik güdüleri Kendini kayırma Kendini olumlama kuramı

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İMAM HATİP, MÜEZZİN KAYYIM VE KUR AN KURSU ÖĞRETİCİLİĞİ YETERLİK SINAVINA HAZIRLIK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İMAM HATİP, MÜEZZİN KAYYIM VE KUR AN KURSU ÖĞRETİCİLİĞİ YETERLİK SINAVINA HAZIRLIK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İMAM HATİP, MÜEZZİN KAYYIM VE KUR AN KURSU ÖĞRETİCİLİĞİ YETERLİK SINAVINA HAZIRLIK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Detaylı

AKSARAY TSO AKSARAY TSO

AKSARAY TSO AKSARAY TSO 31.07.2016 TEMMUZ AYI E-BÜLTENİ AKSARAY TSO AKSARAY TSO İÇİNDEKİLER ATSO ÜYELERİNE YÜKSEK LİSANS FIRSATI DEV ORGANİZASYONA SAYILI GÜNLER KALDI KOÇAŞ DEVLETİMİZ, İŞ DÜNYASININ ARKASINDA OLDUĞUNU GÖSTERDİ

Detaylı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ ÖĞRETİM DEĞERLENDİRME ANKETİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ ÖĞRETİM DEĞERLENDİRME ANKETİ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ ÖĞRETİM DEĞERLENDİRME ANKETİ Bu anket, bölümümüzdeki öğrencilerin 2015-2016 öğretim bahar yarıyılına ait öğretim sonuçlarının değerlendirilmesi ve sürecin

Detaylı

Akaryakıt kaçakçılığına geçit yok

Akaryakıt kaçakçılığına geçit yok Akaryakıt kaçakçılığına geçit yok Ağustos 28, 2012-12:23:11 Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bu yılın ilk 6 aylık döneminde yakalanan kaçak akaryakıt miktarının 30 bin 800 ton olduğunu bildirdi.

Detaylı

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku (KAM 427) Ders Detayları

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku (KAM 427) Ders Detayları İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku (KAM 427) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku KAM 427 Her İkisi 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Esir Daniel

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Esir Daniel Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Esir Daniel Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible for Children,

Detaylı

Amaç; Her düzeydeki çalışanın sağlıklı iletişim kurmasını sağlayacak temel bilgileri vermek.

Amaç; Her düzeydeki çalışanın sağlıklı iletişim kurmasını sağlayacak temel bilgileri vermek. 1.TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ Toplam kalite yönetiminin felsefesi ve temel ilkelerini tanıtmak. Yönetim ve yönetimin fonksiyonları Değişim Yönetim anlayışında değişim TKY'nin tanımı Kalite kavramı TKY'nin tarihçesi

Detaylı

Mükemmeliyetçilerde depresyon, yeme bozuklukları, öfke kontrol güçlüğü, performans kaygısı, ilişki problemleri görülür.

Mükemmeliyetçilerde depresyon, yeme bozuklukları, öfke kontrol güçlüğü, performans kaygısı, ilişki problemleri görülür. Mükemmeliyetçilik Bir Hastalık mı? Mükemmeliyetçilerde depresyon, yeme bozuklukları, öfke kontrol güçlüğü, performans kaygısı, ilişki problemleri görülür. Hayal kırıklığı yaşarlar Baskıcı ve işgalci aileler

Detaylı

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 Ocak ayı inşaat ve hizmet sektörü güven endeksleri TÜİK tarafından 25 Ocak 2016 tarihinde yayımlandı. İnşaat sektörü güven endeksi 2015 yılı Aralık ayında

Detaylı

AMNİ YOSENTEZ. Amniyosentez nedir? Bu test nasıl yapılır? Alınan sıvı ile ne yapılır?

AMNİ YOSENTEZ. Amniyosentez nedir? Bu test nasıl yapılır? Alınan sıvı ile ne yapılır? AMNİ YOSENTEZ AMNİYOSENTEZ nedir?, gelişmekte olan bebeğin çevresinden alınan, bir miktar sıvı örneği üzerinde yapılan bir testtir. Bu sıvı test edildiğinde bebekte belirli birtakım anormallikler olup

Detaylı

Bir Tapınak Görevlisi İsa yı Ziyaret Ediyor

Bir Tapınak Görevlisi İsa yı Ziyaret Ediyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Bir Tapınak Görevlisi İsa yı Ziyaret Ediyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten:

Detaylı

... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI. İletişimi olumsuz etkileyen davranışlara örnekler verir

... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI. İletişimi olumsuz etkileyen davranışlara örnekler verir 1.... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI İletişimi, olumlu olumsuz etkileyen tutum ve davranışları fark ederek kendi tutum ve davranışlarıyla karşılaştırır. KISA DÖNEMLİ

Detaylı

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN FEN BİLGİSİ LABORATUVARI UYGULAMALARI VE LABORATUVAR ŞARTLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN FEN BİLGİSİ LABORATUVARI UYGULAMALARI VE LABORATUVAR ŞARTLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN FEN BİLGİSİ LABORATUVARI UYGULAMALARI VE LABORATUVAR ŞARTLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ Mehpare SAKA Trakya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğr.

Detaylı

Değerlendirme testleri:

Değerlendirme testleri: Değerlendirme testleri: yatırımınızın karşılığını almak Çalışanlara ve adaylara yönelik değerlendirme testleri, yeteneklerin belirlenmesinde başvurulacak etkin bir yoludur. Sistematik bir yaklaşımdan uzak

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ Karar Tarihi : 18/06/2013 Toplantı Sayısı : 364 Karar Sayısı : 3093 ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ 3093- Yönetmelik Komisyonu tarafından incelenen, Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Yönergesi

Detaylı

Çeviri II (ELIT 206) Ders Detayları

Çeviri II (ELIT 206) Ders Detayları Çeviri II (ELIT 206) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Çeviri II ELIT 206 Bahar 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Çeviri I Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

Proses Örnekleme Yöntemleri

Proses Örnekleme Yöntemleri Proses Örnekleme Yöntemleri Sistemi temsil eden doğru örneğin alınması yanı sıra doğru örnekleme için aşağıdakilerin sağlanmış olması gerekir. 1. Numune alımı ve taşınmasının güvenli olması 2. Doğru şartlarda

Detaylı

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri KAZANIMLAR. Bilim ile güzel sanatların farklılığını belirler.. İnsan etkinliklerinin güzel sanatlar içindeki yerini belirler.. Güzel sanatların

Detaylı

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK KISA ÖZET

Detaylı

Aile Arabuluculuğu - Arabulucu.com. Yazar Hamdi Can Ünsal Salı, 01 Aralık 2009 14:21

Aile Arabuluculuğu - Arabulucu.com. Yazar Hamdi Can Ünsal Salı, 01 Aralık 2009 14:21 Dünden bugüne her anımız, doğamızdan kaynaklanan ihtiyaçların giderilmesine odaklanmıştır. İhtiyaçlarımızı maddi ve manevi ihtiyaçlar olarak ayrımlamak mümkündür. Toplumsal yaşantı geçen her gün gelişir

Detaylı

İnşaat, takip eden yıllarda üstlendiği Devlet Taahhüt işleri olarak gerçekleştirmiştir.

İnşaat, takip eden yıllarda üstlendiği Devlet Taahhüt işleri olarak gerçekleştirmiştir. YAMANLAR HAKKINDA Kalite ve güveni ilke edinmiş olan Yamanlar İnşaat ltd. şti. 2000 yılında Ankara'da şahıs firması olarak faaliyetine başlamış olup 2005 yılında şirketleşerek Yamanlar İnşaat Ltd. Şti.

Detaylı

Yaradılışları gereği anne babalar, her zaman çocuklarının iyiliklerini düşünürler. Bunun için de onlara nasihat etmeyi elden bırakmazlar.

Yaradılışları gereği anne babalar, her zaman çocuklarının iyiliklerini düşünürler. Bunun için de onlara nasihat etmeyi elden bırakmazlar. Çocuk Eğitiminde Anne Babanın Modelliği Yaradılışları gereği anne babalar, her zaman çocuklarının iyiliklerini düşünürler. Bunun için de onlara nasihat etmeyi elden bırakmazlar. Bazı anne babalar, çocukların

Detaylı

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ Doğal Kaynak ve Ekonomi İlişkisi 1- Büyük sermaye ve doğal kaynaklara sahip gelişmiş ülkeler, doğal kaynaklardan etkin şekilde faydalanma yollarını aramaktadır. Örneğin,

Detaylı

İNSAN HAKLARI VE KAMU ÖZGÜRLÜKLERİ

İNSAN HAKLARI VE KAMU ÖZGÜRLÜKLERİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İNSAN HAKLARI VE KAMU ÖZGÜRLÜKLERİ KISA

Detaylı

Anayasa Mahkemesi nin Bağımsızlığı Hukuk Devletinin Güvencesi (Bulgaristan Deneyimi)

Anayasa Mahkemesi nin Bağımsızlığı Hukuk Devletinin Güvencesi (Bulgaristan Deneyimi) Anayasa Mahkemesi nin Bağımsızlığı Hukuk Devletinin Güvencesi (Bulgaristan Deneyimi) Roumen Nenkov İnsanlık, tarih boyunca insani değerlerin tanınması ve bu değerlerin korunması için etkin güvenceler tesis

Detaylı

YEREL POLİTİKALAR DERGİSİ NİN AMACI Yerel Politikalar Dergisi dört ayda bir yayınlanacak olup, yerel siyaset, yönetim, demokrasi, ekonomi, kültür ve

YEREL POLİTİKALAR DERGİSİ NİN AMACI Yerel Politikalar Dergisi dört ayda bir yayınlanacak olup, yerel siyaset, yönetim, demokrasi, ekonomi, kültür ve YEREL POLİTİKALAR DERGİSİ NİN AMACI Yerel Politikalar Dergisi dört ayda bir yayınlanacak olup, yerel siyaset, yönetim, demokrasi, ekonomi, kültür ve planlama gibi temel konuları kapsayan bir yayın politikası

Detaylı

BİR ÖRGÜT OLARAK OKUL

BİR ÖRGÜT OLARAK OKUL BİR ÖRGÜT OLARAK OKUL (Bu bölüm büyük ölçüde Ziya Bursalıoğlu nun Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış kitabının Bir Örgüt Olarak Okul bölümünden alınmıştır). ÖRGÜT BOYUTLARI Örgütün dört boyutu (Bursalıoğlu,

Detaylı

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4 İKY PLANLANMASI 1)Giriş 2)İK planlanması 3)İK değerlendirilmesi 4)İK ihtiyacının belirlenmesi 2 İnsanların ihtiyaçları artmakta ve ihtiyaçlar giderek çeşitlenmektedir. İhtiyaçlardaki

Detaylı

MİLLİ GÜVENLİK BİLGİSİ SORULARI

MİLLİ GÜVENLİK BİLGİSİ SORULARI 1. Devletin anayasal düzeninin, milli varlığının, bütünlüğünün, milletlerarası alanda siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik dâhil bütün menfaatlerinin ve ahdi hukukunun her türlü dış ve iç tehditlere karşı

Detaylı

İlişkilerin Önemi 1. Çekicilik ve İlişki Gelişimi 19 İÇİNDEKİLER. İlişkilerin Önemi Hakkında Ne Biliyoruz? 2 Ait Olma Gereksinimi 3

İlişkilerin Önemi 1. Çekicilik ve İlişki Gelişimi 19 İÇİNDEKİLER. İlişkilerin Önemi Hakkında Ne Biliyoruz? 2 Ait Olma Gereksinimi 3 İÇİNDEKİLER Ön Söz xiii İlişkilerin Önemi 1 İlişkilerin Önemi Hakkında Ne Biliyoruz? 2 Ait Olma Gereksinimi 3 Bağlanma 4 Bağlanmaların Kaybı 6 Yalnızlık 8 Çağdaş İlişkiler 9 Araştırma Yöntemleri 11 Katılımcı

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 20 Mart 2009 ĐÇĐNDEKĐLER Ara Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Necmettin ÖZEL Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Grv. İbrahim KARAGÖZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Yard. Doç. Dr. Necmettin ÖZEL Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Grv. İbrahim KARAGÖZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi MESLEK YÜKSEKOKULLARININ KENDİ ALANLARINDA GEREKSİNİM DUYULAN BECERİYİ SAĞLAMA VE İŞ ÖRGÜTLERİNİN DE BUNDAN YARARLANMA YETERLİKLERİ: BOLU MESLEK YÜKSEKOKULU STAJYER ÖĞRENCİLER ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA Yard.

Detaylı

Öteki dersi ilk kez alıyorum ve genellikle hoşlanılmayan bir ders : mantık.

Öteki dersi ilk kez alıyorum ve genellikle hoşlanılmayan bir ders : mantık. Bu hafta üniversite açıldı. Felsefe Bölümü'nden iki ders alıyorum ve ikisi haftada 12 saat tutuyor. Benim durumumdaki bir insan için biraz fazla aslında ama bir derse (Felsefeye Giriş) dönemde de girmiştim,

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İlk Kilisenin Doğuşu Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İlk Kilisenin Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMININ ÖĞRENCİLERİN MATEMATİĞE KARŞI ÖZYETERLİK ALGISINA ETKİSİ

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMININ ÖĞRENCİLERİN MATEMATİĞE KARŞI ÖZYETERLİK ALGISINA ETKİSİ İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMININ ÖĞRENCİLERİN MATEMATİĞE KARŞI ÖZYETERLİK ALGISINA ETKİSİ Aysun UMAY Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Matematik Eğitimi Anabilim Dalı

Detaylı

Kitap Tanıtımı. Remziye YILMAZ. AüİFD Ci lt XLIV (2003) Sayı 2 s. 355-360

Kitap Tanıtımı. Remziye YILMAZ. AüİFD Ci lt XLIV (2003) Sayı 2 s. 355-360 AüİFD Ci lt XLIV (2003) Sayı 2 s. 355-360 Kitap Tanıtımı Remziye YILMAZ Dr., Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi.. İ(~öğretim 6. 7. ve 8. Sul/fiar için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretimi Ozel Oğretim

Detaylı

SEYİS TANIM. Atların bakımı, beslenme ve yetiştirilmesi işlerinde çalışan kişidir. A- GÖREVLER

SEYİS TANIM. Atların bakımı, beslenme ve yetiştirilmesi işlerinde çalışan kişidir. A- GÖREVLER TANIM Atların bakımı, beslenme ve yetiştirilmesi işlerinde çalışan kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN - Hayvanların günlük bakımlarını yapar, (Tımarlama, eyerleme, su ve yemlerini verme

Detaylı

SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ?

SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ? SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ? SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ? Sermaye piyasası, ekonomide finansal sistemi

Detaylı

8. (1) (a) Sicil amirlerince doldurularak hazır hale getirilen siciller Bakanlıkça oluşturulan Sicil Tasnif Komitesi ne verilir.

8. (1) (a) Sicil amirlerince doldurularak hazır hale getirilen siciller Bakanlıkça oluşturulan Sicil Tasnif Komitesi ne verilir. ÖĞRETMENLER YASASI (25/1985, 33/1985, 11/1986, 32/1987, 14/1988 ve 34/1988 Sayılı Yasalar) 95 (4) ve 102. Maddeler Altında Tüzük R.G.20 A.E.80 23.1.1990 Kısa İsim Tefsir Amaç Sicil Dosyaları Sicil raporları

Detaylı

8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KAZANIMLAR TEST NO TEST/KONU ADI. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısını analiz eder.. Atatürk ün öğrenim hayatı

Detaylı

Türkiye de Seçmen Davranışı: Şimdi Neler Olacak? ÇALIŞMA TOPLANTISI

Türkiye de Seçmen Davranışı: Şimdi Neler Olacak? ÇALIŞMA TOPLANTISI Türkiye de Seçmen Davranışı: Şimdi Neler Olacak? Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu Sabancı Üniversitesi TOPLUMCU DÜŞÜNCE ENSTİTÜSÜ 30 Mart Yerel Seçimleri: Açısından Genel Değerlendirme ve Öneriler ÇALIŞMA TOPLANTISI

Detaylı

Genel Yetenek ve Eğilim Belirleme Sınavı

Genel Yetenek ve Eğilim Belirleme Sınavı Türkiye Geneli Genel Yetenek ve Eğilim Belirleme Sınavı Aynı Günı Aynte Saat Sınav tarihi 9 Son basvuru tarihi 1 Nisan Nisan CUMARTESİ CUMA 16 16 3. sınıf 4, 5, 6,7 ve 8.sınıf Saat.00 Saat 14.00 Sözel

Detaylı

El koyduğu trafik kazalarında trafik kazası tespit tutanağı düzenlemek,

El koyduğu trafik kazalarında trafik kazası tespit tutanağı düzenlemek, Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri göstermek amacıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu çıkarılmıştır.

Detaylı

ANKARA GAZİ ÜNİVERSİTESİ AVRASYA ARAŞTIRMA TOPLULUĞU LİDERİ AHMET AK BU TOPLULUK SAYESİNDE ÇEVREM DEĞİŞTİ VE DAHA ÇOK SOSYALEŞMEMİZE SEBEP OLDU

ANKARA GAZİ ÜNİVERSİTESİ AVRASYA ARAŞTIRMA TOPLULUĞU LİDERİ AHMET AK BU TOPLULUK SAYESİNDE ÇEVREM DEĞİŞTİ VE DAHA ÇOK SOSYALEŞMEMİZE SEBEP OLDU ANKARA GAZİ ÜNİVERSİTESİ AVRASYA ARAŞTIRMA TOPLULUĞU LİDERİ AHMET AK BU TOPLULUK SAYESİNDE ÇEVREM DEĞİŞTİ VE DAHA ÇOK SOSYALEŞMEMİZE SEBEP OLDU SORU-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız hangi okulları

Detaylı

Cebeci Kampüsü Forumu

Cebeci Kampüsü Forumu Utku Balaban, Bülent Duru, Cebeci Kampüsü Forumu: Kentsel Dönüşüm, 23 Ağustos 2013, SBF Blog, http://www.politics.ankara.edu.tr/sbfblog/?bil=blogpost&blogrefid=21 Cebeci Kampüsü Forumu Kentsel Dönüşüm

Detaylı

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat 2014-21 Mart 2014)

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat 2014-21 Mart 2014) 2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ (10 Şubat 2014-21 Mart 2014) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında 10 Şubat 2014-21 Ocak 2014 tarihleri arasında işlediğimiz dördüncü

Detaylı